Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Özel okul teşviklerinde ek yerleştirme sonuçlarını açıklandı. Sonuçlara göre, toplamda 14 bin 48 kontenjan için ek yerleştirme işlemi, il kontenjanları ve puan üstünlüğü göz önünde tutularak yapıldı. Sonuçların açıklanmasıyla, eğitim ve öğretim desteği için ayrılan 230 bin kontenjanın tamamı kullanılmış oldu.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), özel okullarda öğrenim görecek öğrencilere verilecek eğitim öğretim desteği kapsamında ek yerleştirme sonuçları açıklandı. Öğrenciler ve veliler sonuçları, "http://ookgm.meb.gov.tr" ve "http://meb.gov.tr/" adreslerinden öğrenebilecek.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından eğitim ve öğretim desteği kapsamında, 11 Eylül'de 230 bin kontenjan üzerinden yerleştirme işlemleri yapıldığı ve buna göre, okul öncesinde 19 bin 993, ilkokulda 49 bin 446, ortaokulda 49 bin 845, ortaöğretimde 108 bin 876 olmak üzere toplam 228 bin 160 öğrencinin eğitim ve öğretim desteği almaya hak kazandığı anımsatıldı.

Eğitim ve öğretim desteği almaya hak kazanan 228 bin 160 öğrenciden 215 bin 952'sinin 14-21 Eylül'de kayıt işlemlerini tamamlayarak destek almaya hak kazandığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"11 Eylül 2015'te yapılan yerleştirmede kullanılmayan bin 840 kontenjan ile kayıt takviminde yerleştirildiği özel okula kayıt işlemi yapmayan 12 bin 208 öğrencimiz yerine toplamda 14 bin 48 kontenjan için ek yerleştirme işlemi, il kontenjanları ve puan üstünlüğü göz önünde tutularak yeni bir başvuru ve tercih alınmadan önceki tercihler geçerli olmak kaydıyla yapılmıştır. Buna göre, okul öncesine 642, ilkokula 4 bin 523, ortaokula 3 bin 904 ve ortaöğretime 4 bin 979 olmak üzere toplam 14 bin 48 öğrenci destek kapsamında bir özel okula yerleştirilmiştir. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında eğitim ve öğretim desteği için ayrılan 230 bin kontenjanın tamamı kullanılmış oldu."

Teşvik alanlara 30 Eylül'e kadar kayıt olma uyarısı

Eğitim ve öğretim desteği kapsamında ek yerleştirme sonuçlarına göre bir özel okula yerleştirilen öğrencilerin bugünden itibaren 30 Eylül 2015'e kadar yerleştirildikleri özel okula kayıt işlemlerini tamamlamaları gerekiyor. Bu tarihler arasında yerleştirildikleri özel okula kayıt işlemini tamamlamayan öğrenciler, eğitim ve öğretim desteği haklarını kaybedecek.

 Yerleştirme sonuçlarına, "http://ookgm.meb.gov.tr" ve "http://meb.gov.tr/" adreslerinden ulaşılabiliyor.

> Özel okul teşviklerinde ek yerleştirmeler sonuçlandı

Özel okul teşviklerinde ek yerleştirme sonuçlarını açıklandı. Sonuçlara göre, toplamda 14 bin 48 kontenjan için ek yerleştirme işlemi, il kontenjanları ve puan üstünlüğü göz önünde tutularak yapıldı. Sonuçların açıklanmasıyla, eğitim ve öğretim desteği için ayrılan 230 bin kontenjanın tamamı kullanılmış oldu.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), özel okullarda öğrenim görecek öğrencilere verilecek eğitim öğretim desteği kapsamında ek yerleştirme sonuçları açıklandı. Öğrenciler ve veliler sonuçları, "http://ookgm.meb.gov.tr" ve "http://meb.gov.tr/" adreslerinden öğrenebilecek.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından eğitim ve öğretim desteği kapsamında, 11 Eylül'de 230 bin kontenjan üzerinden yerleştirme işlemleri yapıldığı ve buna göre, okul öncesinde 19 bin 993, ilkokulda 49 bin 446, ortaokulda 49 bin 845, ortaöğretimde 108 bin 876 olmak üzere toplam 228 bin 160 öğrencinin eğitim ve öğretim desteği almaya hak kazandığı anımsatıldı.

Eğitim ve öğretim desteği almaya hak kazanan 228 bin 160 öğrenciden 215 bin 952'sinin 14-21 Eylül'de kayıt işlemlerini tamamlayarak destek almaya hak kazandığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"11 Eylül 2015'te yapılan yerleştirmede kullanılmayan bin 840 kontenjan ile kayıt takviminde yerleştirildiği özel okula kayıt işlemi yapmayan 12 bin 208 öğrencimiz yerine toplamda 14 bin 48 kontenjan için ek yerleştirme işlemi, il kontenjanları ve puan üstünlüğü göz önünde tutularak yeni bir başvuru ve tercih alınmadan önceki tercihler geçerli olmak kaydıyla yapılmıştır. Buna göre, okul öncesine 642, ilkokula 4 bin 523, ortaokula 3 bin 904 ve ortaöğretime 4 bin 979 olmak üzere toplam 14 bin 48 öğrenci destek kapsamında bir özel okula yerleştirilmiştir. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında eğitim ve öğretim desteği için ayrılan 230 bin kontenjanın tamamı kullanılmış oldu."

Teşvik alanlara 30 Eylül'e kadar kayıt olma uyarısı

Eğitim ve öğretim desteği kapsamında ek yerleştirme sonuçlarına göre bir özel okula yerleştirilen öğrencilerin bugünden itibaren 30 Eylül 2015'e kadar yerleştirildikleri özel okula kayıt işlemlerini tamamlamaları gerekiyor. Bu tarihler arasında yerleştirildikleri özel okula kayıt işlemini tamamlamayan öğrenciler, eğitim ve öğretim desteği haklarını kaybedecek.

 Yerleştirme sonuçlarına, "http://ookgm.meb.gov.tr" ve "http://meb.gov.tr/" adreslerinden ulaşılabiliyor.

Son Güncelleme: Salı, 22 Eylül 2015 16:44

Gösterim: 1738

Okul zili, 2015-2016 eğitim öğretim yılı için 28 Eylül’de çalıyor. Okul zili ayrıca yarınlarımız için de çalıyor. Okullarda başarı ve mutluluğu oluşturan etmenlerin başında ise, eğitim kadar güvenlik kavramı da önemli bir yer tutuyor. Bunun nedeni güvenli bir okul olmadan sağlıklı bir eğitim ve öğretim ortamının sağlanamayacağı gerçeğinde yatıyor.

osman ozturkOkul zili yarınlarımız için çalıyor. Yaz mevsiminin eşsiz güzellikleri içinde geçen bir tatil dönemi daha geride kaldı. Mutlu ve başarılı bir gelecek için öğrenciler sevinç çığlıklarıyla sınıflarını dolduracaklar. Aileler ve çocuklar için heyecan ve umut dolu günler demek bu.

Her eğitim yılında olduğu gibi öğrenciler, öğretmenler, aileler ve okul çalışanları birçok hazırlık yaparak bugünü beklediler ve okul yoluna koyuldular. Okul yöneticileri ve öğretmenlerin liderliğinde okul çalışanları, servis sürücüleri ve rehberler, öğrencilerin eğitimlerini en iyi koşullarda yapmaları ve başarılı olmaları için var güçleriyle çalışacaklar.

Okullarda başarı ve mutluluğu oluşturan etmenlerin başında ise, eğitim kadar güvenlik kavramı da önemli bir yer tutuyor. Bunun nedeni güvenli bir okul olmadan sağlıklı bir eğitim ve öğretim ortamının sağlanamayacağı gerçeğinde yatıyor.

Peki okullarımız güvenli bir okul yaşamı için yeni eğitim-öğretim dönemine neler yapmalı?

Okulların güvenli bir okul iklimi ve yaşamı oluşturabilmeleri için birçok başlıkta etkin çalışmalar yapmaları gerektiğinin altını çizen CSG City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı-CEO Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı Genel Koordinatörü Osman Öztürk, “Öncelikle okullarda, güvenli okul standartlarına göre risk analizleri yapılarak risk haritaları çıkartılmalı” dedi.

Peki risk haritalarının çıkarabilmesi için gerekli güvenli okul standartları nedir? Osman Öztürk, güvenli okul standartlarını 7 başlıkta açıkladı.

1) Okulların Fiziki ve Mimari Güvenliği:

Güvenli okularda okulun tasarımı ve mimarisi önemli bir yer tutar. Okul mimarisi proje aşamasında güvenlik standartları öngörülerek planlanmalıdır. Okul kampüslerinin, mimari tasarımlarından, fiziksel yapılarına kadar öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif aktiviteler yapmalarına olanak sağlayan bir yapısallık içermesi sağlanmalıdır. Fiziki yapıların ve kullanılan malzeme ve donanımların güvenli ve sağlam olması, olası kazaların önlenebilmesi açısından önemlidir. Örneğin dar koridorlar, kör noktalar, lavabolar, merdiven aralıkları, aydınlatılmayan bölümler, düzensiz giriş-çıkışlar kampüslerin güvenliği için temel önemdedir. Fiziki ve mimari güvenliğin iyi dizayn edildiği kampüsler olası riskleri önler ve kaliteli bir eğitim ortamı sunar.

2) Okul İklimi ve Kültürü:

Okulun akademik ve sosyal başarısı için olmazsa olmaz şartlardandır. Okullar öğrenci, öğretmen ve çalışanların kendilerini fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan özgür, barışçıl ve iyi hissettiği bir okul iklimine sahip olmalıdır. Öğrenci ve öğretmenlerin sevinç ve mutlulukla okullarına geldiği, bir kaygı ve endişenin olmadığı ve özgürce eğitimlerini gerçekleştirdikleri bir okul yaşamı oluşturulmalıdır. Okul müdürü okulun lideri olarak okulun sosyal, kültürel ve akademik başarısı için tüm okul paydaşlarının iletişimini, motivasyonunu ve gücünü birleştirerek büyük bir hedef ortaya koyabilir. Güvenli okul, öğrenme becerisinin ve gelişiminin kaliteli öğretmenlerle gerçekleştirilebileceğini bilir. Öğretmene değer vermek, itibarlı kılmak, bilgi yolunda beslemek ve eserler yaratmalarına omuz vermek bir ülkeyi ve okulu zirvelere taşır. Okul ikliminin mutluluk ve güven verdiği, yönetici, öğretmen ve öğrenci iletişim ve motivasyonun yüksek olduğu okullar öğrencileri başarılı bir geleceğe taşır.

3) Okul Sağlık Güvenliği:

Okul ortamının ve paydaşlarının sağlıklı, temiz ve hijyenik olmasına odaklanır. Okullarda hijyenik ortamın sağlanması, sağlıklı bir okul ortamının oluşturulması için gereklidir. Temizlik, bakım, ilaçlama ve çalışanların sağlık kontrollerinin zamanında yapılması, kantin ve yemekhanelerin gıda güvenliğine uygun olması, su, hava ve aydınlatmaların kalitesi ve niteliği okul ortamının sağlıklı olması ve okul paydaşlarının sağlıklı bir iklimde yaşamaları için şarttır.

4) Acil Durum ve Kriz Yönetimi:

Okullarda olası risk ve tehlikelere karşı proaktif bir güvenlik algısı oluşturulmalıdır. Türkiye gibi deprem kuşağında bulunan bir ülkede, toplu yaşam alanı olan okullarda tüm paydaşların hareket tarzlarının, yetki ve sorumluluklarının belirlendiği ve uygulandığı bir acil durum ve kriz yönetimi zorunludur. Deprem, sel, su baskını gibi doğal afetlerin yanında yangın, şiddet ve terör gibi olası güvenlik risk ve tehlikelerine karşı okul toplumunun bilinçlendirilmesi bir okul yaşamı için olmazsa olmazlardandır. Bu amaçla okullarda güvenlik yönetiminin ve yapılarının oluşturulması, güvenlik planlarının hazırlanması ve sürekli uygulamalarla pratiğe dönüştürülmesi olası can ve mal kaybını önleyecektir. Eğer riski önceden öngöremezsek ona karşı bir önlem de planlayamayız.

5) Öğrencilerin Okul Yolundaki Güvenlikleri:

Okul yolunda öğrenci ve öğretmenler birçok sorun ve riskle karşılaşıyor. Trafik kurallarına uymayan sürücülerin ve yolda karşılaşılan riskli kişilerin varlığı tedirginlik ve korku yaratıyor. Ancak alınacak önlem, denetim ve bilinçlendirici çalışmalarla bu riskleri azaltmak ya da ortadan kaldırmak mümkün. Öğrencilerin trafik güvenliğinin sağlandığı güvenli yollardan okula yaya, toplu taşıma ya da servis araçları ile ulaşmaları ile eğitim süreci başlar. Tüm paydaşların okul yolunda trafik kurallarına uyması, güvenli yolları kullanmaları, servis içerisinde servis kurallarına göre hareket etmeleri, servis sürücülerinin duyarlı olmaları olası kazaları önler. CSG-BAU-İksara okul güvenliği araştırmasına göre velilerin %64 çocuğu okula giderken yolda güvenliğinden endişe duyuyor. Çocukları servis araçları ile okula giden velilerin %49'u, toplu ulaşım araçları ile giden velilerin %80'i okul yolundan endişe duyuyor. Servis ortamında çocukların ve sürücülerin trafik ve güvenlik kurallarına uymaları önemli. Sürücülerin trafik kurallarına uymamaları, küfürlü ve şiddet içerikli söz ve davranışları ise çocukları olumsuz etkiliyor. Sürücüler ve rehberler çocuk psikolojisi ve servis güvenliği konusunda eğitimsiz.

6) Okul Güvenliğini Etkileyen Sorunlar:

Okul güvenliği denilince sadece okullara dışarıdan yönelen tehdit ve tehlikeler algılanıyor. Aslında şiddet okulun içinde de söz konusu. Öğrencilere göre okulların %74'ünde sözlü ve fiziksel şiddet olayları yaşanıyor. En çok dikkat çeken şiddet olaylarının başında akran zorbalığı geliyor. Bu kapsamda sözlü, fiziksel, ayrımcı, psikolojik şiddet, sözlü taciz, fiziksel taciz, duygusal taciz olayları okul iklimini olumsuz etkiliyor. Siber akran zorbalığı da bilgi ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak yaygınlaşıyor. Öğrencilerin %29'u siber akran zorbalığına uğruyor, %%11'i başkalarına uyguluyor, %47'si ise zorbalığa şahit oldukların belirtiyor.

Aileler ise okulda öğrencileri tehdit eden en büyük tehlike olarak uyuşturucu madde bağımlılığını ve kötü arkadaş çevresini görüyor. Tüm bu araştırmaların gözler önüne serdiği tek gerçek, daha güvenli okulların gerekliliği.

7) Okul Risk Haritası ve Güvenlik Planlarının Hazırlanması:

Okulun fiziksel, psikolojik ve sosyal güvenliğini olumsuz etkileyebilecek olası risklerin belirlenebilmesi, koruyucu ve önleyici önlemler planlanarak önlenebilmesi için öncelikle okulların risk haritalarının çıkartılması ve okul güvenlik planlarının hazırlanması gerekiyor.

Sonuç olarak güvenli bir okul yaşamı için, şiddet, kaygı ve endişenin olmadığı bir okul iklimi yaratılmalı, okul, öğrenci, öğretmen ve aileler ile ortak akıl ve işbirliği içerisinde hareket edilmelidir.

Güvenli okullar gözlerinin içi gülümseyen okullardır.

> 7 başlıkta Güvenli Okul

Okul zili, 2015-2016 eğitim öğretim yılı için 28 Eylül’de çalıyor. Okul zili ayrıca yarınlarımız için de çalıyor. Okullarda başarı ve mutluluğu oluşturan etmenlerin başında ise, eğitim kadar güvenlik kavramı da önemli bir yer tutuyor. Bunun nedeni güvenli bir okul olmadan sağlıklı bir eğitim ve öğretim ortamının sağlanamayacağı gerçeğinde yatıyor.

osman ozturkOkul zili yarınlarımız için çalıyor. Yaz mevsiminin eşsiz güzellikleri içinde geçen bir tatil dönemi daha geride kaldı. Mutlu ve başarılı bir gelecek için öğrenciler sevinç çığlıklarıyla sınıflarını dolduracaklar. Aileler ve çocuklar için heyecan ve umut dolu günler demek bu.

Her eğitim yılında olduğu gibi öğrenciler, öğretmenler, aileler ve okul çalışanları birçok hazırlık yaparak bugünü beklediler ve okul yoluna koyuldular. Okul yöneticileri ve öğretmenlerin liderliğinde okul çalışanları, servis sürücüleri ve rehberler, öğrencilerin eğitimlerini en iyi koşullarda yapmaları ve başarılı olmaları için var güçleriyle çalışacaklar.

Okullarda başarı ve mutluluğu oluşturan etmenlerin başında ise, eğitim kadar güvenlik kavramı da önemli bir yer tutuyor. Bunun nedeni güvenli bir okul olmadan sağlıklı bir eğitim ve öğretim ortamının sağlanamayacağı gerçeğinde yatıyor.

Peki okullarımız güvenli bir okul yaşamı için yeni eğitim-öğretim dönemine neler yapmalı?

Okulların güvenli bir okul iklimi ve yaşamı oluşturabilmeleri için birçok başlıkta etkin çalışmalar yapmaları gerektiğinin altını çizen CSG City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı-CEO Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı Genel Koordinatörü Osman Öztürk, “Öncelikle okullarda, güvenli okul standartlarına göre risk analizleri yapılarak risk haritaları çıkartılmalı” dedi.

Peki risk haritalarının çıkarabilmesi için gerekli güvenli okul standartları nedir? Osman Öztürk, güvenli okul standartlarını 7 başlıkta açıkladı.

1) Okulların Fiziki ve Mimari Güvenliği:

Güvenli okularda okulun tasarımı ve mimarisi önemli bir yer tutar. Okul mimarisi proje aşamasında güvenlik standartları öngörülerek planlanmalıdır. Okul kampüslerinin, mimari tasarımlarından, fiziksel yapılarına kadar öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif aktiviteler yapmalarına olanak sağlayan bir yapısallık içermesi sağlanmalıdır. Fiziki yapıların ve kullanılan malzeme ve donanımların güvenli ve sağlam olması, olası kazaların önlenebilmesi açısından önemlidir. Örneğin dar koridorlar, kör noktalar, lavabolar, merdiven aralıkları, aydınlatılmayan bölümler, düzensiz giriş-çıkışlar kampüslerin güvenliği için temel önemdedir. Fiziki ve mimari güvenliğin iyi dizayn edildiği kampüsler olası riskleri önler ve kaliteli bir eğitim ortamı sunar.

2) Okul İklimi ve Kültürü:

Okulun akademik ve sosyal başarısı için olmazsa olmaz şartlardandır. Okullar öğrenci, öğretmen ve çalışanların kendilerini fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan özgür, barışçıl ve iyi hissettiği bir okul iklimine sahip olmalıdır. Öğrenci ve öğretmenlerin sevinç ve mutlulukla okullarına geldiği, bir kaygı ve endişenin olmadığı ve özgürce eğitimlerini gerçekleştirdikleri bir okul yaşamı oluşturulmalıdır. Okul müdürü okulun lideri olarak okulun sosyal, kültürel ve akademik başarısı için tüm okul paydaşlarının iletişimini, motivasyonunu ve gücünü birleştirerek büyük bir hedef ortaya koyabilir. Güvenli okul, öğrenme becerisinin ve gelişiminin kaliteli öğretmenlerle gerçekleştirilebileceğini bilir. Öğretmene değer vermek, itibarlı kılmak, bilgi yolunda beslemek ve eserler yaratmalarına omuz vermek bir ülkeyi ve okulu zirvelere taşır. Okul ikliminin mutluluk ve güven verdiği, yönetici, öğretmen ve öğrenci iletişim ve motivasyonun yüksek olduğu okullar öğrencileri başarılı bir geleceğe taşır.

3) Okul Sağlık Güvenliği:

Okul ortamının ve paydaşlarının sağlıklı, temiz ve hijyenik olmasına odaklanır. Okullarda hijyenik ortamın sağlanması, sağlıklı bir okul ortamının oluşturulması için gereklidir. Temizlik, bakım, ilaçlama ve çalışanların sağlık kontrollerinin zamanında yapılması, kantin ve yemekhanelerin gıda güvenliğine uygun olması, su, hava ve aydınlatmaların kalitesi ve niteliği okul ortamının sağlıklı olması ve okul paydaşlarının sağlıklı bir iklimde yaşamaları için şarttır.

4) Acil Durum ve Kriz Yönetimi:

Okullarda olası risk ve tehlikelere karşı proaktif bir güvenlik algısı oluşturulmalıdır. Türkiye gibi deprem kuşağında bulunan bir ülkede, toplu yaşam alanı olan okullarda tüm paydaşların hareket tarzlarının, yetki ve sorumluluklarının belirlendiği ve uygulandığı bir acil durum ve kriz yönetimi zorunludur. Deprem, sel, su baskını gibi doğal afetlerin yanında yangın, şiddet ve terör gibi olası güvenlik risk ve tehlikelerine karşı okul toplumunun bilinçlendirilmesi bir okul yaşamı için olmazsa olmazlardandır. Bu amaçla okullarda güvenlik yönetiminin ve yapılarının oluşturulması, güvenlik planlarının hazırlanması ve sürekli uygulamalarla pratiğe dönüştürülmesi olası can ve mal kaybını önleyecektir. Eğer riski önceden öngöremezsek ona karşı bir önlem de planlayamayız.

5) Öğrencilerin Okul Yolundaki Güvenlikleri:

Okul yolunda öğrenci ve öğretmenler birçok sorun ve riskle karşılaşıyor. Trafik kurallarına uymayan sürücülerin ve yolda karşılaşılan riskli kişilerin varlığı tedirginlik ve korku yaratıyor. Ancak alınacak önlem, denetim ve bilinçlendirici çalışmalarla bu riskleri azaltmak ya da ortadan kaldırmak mümkün. Öğrencilerin trafik güvenliğinin sağlandığı güvenli yollardan okula yaya, toplu taşıma ya da servis araçları ile ulaşmaları ile eğitim süreci başlar. Tüm paydaşların okul yolunda trafik kurallarına uyması, güvenli yolları kullanmaları, servis içerisinde servis kurallarına göre hareket etmeleri, servis sürücülerinin duyarlı olmaları olası kazaları önler. CSG-BAU-İksara okul güvenliği araştırmasına göre velilerin %64 çocuğu okula giderken yolda güvenliğinden endişe duyuyor. Çocukları servis araçları ile okula giden velilerin %49'u, toplu ulaşım araçları ile giden velilerin %80'i okul yolundan endişe duyuyor. Servis ortamında çocukların ve sürücülerin trafik ve güvenlik kurallarına uymaları önemli. Sürücülerin trafik kurallarına uymamaları, küfürlü ve şiddet içerikli söz ve davranışları ise çocukları olumsuz etkiliyor. Sürücüler ve rehberler çocuk psikolojisi ve servis güvenliği konusunda eğitimsiz.

6) Okul Güvenliğini Etkileyen Sorunlar:

Okul güvenliği denilince sadece okullara dışarıdan yönelen tehdit ve tehlikeler algılanıyor. Aslında şiddet okulun içinde de söz konusu. Öğrencilere göre okulların %74'ünde sözlü ve fiziksel şiddet olayları yaşanıyor. En çok dikkat çeken şiddet olaylarının başında akran zorbalığı geliyor. Bu kapsamda sözlü, fiziksel, ayrımcı, psikolojik şiddet, sözlü taciz, fiziksel taciz, duygusal taciz olayları okul iklimini olumsuz etkiliyor. Siber akran zorbalığı da bilgi ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak yaygınlaşıyor. Öğrencilerin %29'u siber akran zorbalığına uğruyor, %%11'i başkalarına uyguluyor, %47'si ise zorbalığa şahit oldukların belirtiyor.

Aileler ise okulda öğrencileri tehdit eden en büyük tehlike olarak uyuşturucu madde bağımlılığını ve kötü arkadaş çevresini görüyor. Tüm bu araştırmaların gözler önüne serdiği tek gerçek, daha güvenli okulların gerekliliği.

7) Okul Risk Haritası ve Güvenlik Planlarının Hazırlanması:

Okulun fiziksel, psikolojik ve sosyal güvenliğini olumsuz etkileyebilecek olası risklerin belirlenebilmesi, koruyucu ve önleyici önlemler planlanarak önlenebilmesi için öncelikle okulların risk haritalarının çıkartılması ve okul güvenlik planlarının hazırlanması gerekiyor.

Sonuç olarak güvenli bir okul yaşamı için, şiddet, kaygı ve endişenin olmadığı bir okul iklimi yaratılmalı, okul, öğrenci, öğretmen ve aileler ile ortak akıl ve işbirliği içerisinde hareket edilmelidir.

Güvenli okullar gözlerinin içi gülümseyen okullardır.

Son Güncelleme: Salı, 22 Eylül 2015 14:35

Gösterim: 3546

Eğitim Sen, Doğu Anadolu ve Güneydoğu illerinde çalışan öğretmenler arasında yaptığı ankette, yüzde 89'unun terör koşullarında eğitim-öğretimin sağlıklı yapılamayacağını düşündüklerini belirledi. Araştırmada ayrıca çatışmaların ve terörün yoğun olmasına rağmen, ankete katılan öğretmenlerin yüzde 59'unun tayin istemediği belirtildi.

ogretmenilkEğitim Sen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde çalışan öğretmenler arasında yaptığı ankette, öğretmenlerin yüzde 89'unun terör koşullarında eğitim-öğretimin sağlıklı yapılamayacağı görüşüne sahip olduklarını belirledi. Araştırma sonuçlarına göre terörün yoğun olmasına rağmen, öğretmenlerin yüzde 59'unun tayin istemedikleri kaydedildi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), terörün eğitim ve öğretmenler üzerindeki etkisini araştırmak için bazı Doğu ve Güneydoğu illerinde görev yapan bin 87 öğretmenin katılımıyla anket çalışması yaptı.

Anket sonuçlarını Ankara Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklayan Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, 2015-2016 eğitim öğretim dönemi öncesinde giderek artan ve tüm toplumu endişelendiren terör olaylarının eğitim faaliyetleri ve öğretmenler üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla Ağrı, Bingöl, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Urfa, Şırnak ve Van illerinde anket yaptıklarını ifade etti.

En çok atama doğuya yapılıyor

Karaca, 15 Eylül'deki öğretmen atamalarının yüzde 67'sinin bölge illerine yapıldığını, terörün devam etmesi nedeniyle ataması yapılan öğretmenlerin endişeli olduklarını söyledi.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 61'inin erkek, yüzde 39'unun kadın, hizmet süresine bakıldığında ise 10 yıldan fazla sürede çalışanların yüzde 30 olduğunu ifade eden Karaca, 1-3 yıl arasında hizmet yılına sahip öğretmenlerin büyük bölümünün seminer çalışmalarına memleketlerinde katıldıkları için bölgeye yeni atanan öğretmenlerin ankete katılımının yüzde 26 oranında kaldığını belirtti.

Karaca, "Türkiye'nin içine itildiği çatışma ortamında eğitim ve öğretimin sağlıklı yapılabilmesinin mümkün olduğununu düşünüyor musunuz?" sorusuna öğretmenlerin yüzde 89'unun "hayır" yanıtı verdiğini, dolayısıyla terör koşullarında eğitim-öğretimin sağlıklı yapılamayacağının belirtildiğini vurguladı.

"Tayin istemeyi düşünüp düşünmedikleri" sorusuna öğretmenlerin yüzde 59'unun "hayır" dediğini belirten Karaca, çatışmaların yoğun olduğu, can güvenliğinin sağlanmadığı bölge illerinde ise tayin isteme oranının arttığını, Hakkari'de çalışan öğretmenlerin yüzde 80'inin kendisini güvende hissetmediği için tayin istediklerini söyledi.

Karaca ayrıca "terör nedeniyle mesleği bırakmayı düşünüyor musunuz" sorusuna yüzde 68'inin "hayır" cevabı verdiğini vurguladı.

> Teröre rağmen doğudaki öğretmenler tayin istemiyor

Eğitim Sen, Doğu Anadolu ve Güneydoğu illerinde çalışan öğretmenler arasında yaptığı ankette, yüzde 89'unun terör koşullarında eğitim-öğretimin sağlıklı yapılamayacağını düşündüklerini belirledi. Araştırmada ayrıca çatışmaların ve terörün yoğun olmasına rağmen, ankete katılan öğretmenlerin yüzde 59'unun tayin istemediği belirtildi.

ogretmenilkEğitim Sen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde çalışan öğretmenler arasında yaptığı ankette, öğretmenlerin yüzde 89'unun terör koşullarında eğitim-öğretimin sağlıklı yapılamayacağı görüşüne sahip olduklarını belirledi. Araştırma sonuçlarına göre terörün yoğun olmasına rağmen, öğretmenlerin yüzde 59'unun tayin istemedikleri kaydedildi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), terörün eğitim ve öğretmenler üzerindeki etkisini araştırmak için bazı Doğu ve Güneydoğu illerinde görev yapan bin 87 öğretmenin katılımıyla anket çalışması yaptı.

Anket sonuçlarını Ankara Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklayan Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, 2015-2016 eğitim öğretim dönemi öncesinde giderek artan ve tüm toplumu endişelendiren terör olaylarının eğitim faaliyetleri ve öğretmenler üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla Ağrı, Bingöl, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Urfa, Şırnak ve Van illerinde anket yaptıklarını ifade etti.

En çok atama doğuya yapılıyor

Karaca, 15 Eylül'deki öğretmen atamalarının yüzde 67'sinin bölge illerine yapıldığını, terörün devam etmesi nedeniyle ataması yapılan öğretmenlerin endişeli olduklarını söyledi.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 61'inin erkek, yüzde 39'unun kadın, hizmet süresine bakıldığında ise 10 yıldan fazla sürede çalışanların yüzde 30 olduğunu ifade eden Karaca, 1-3 yıl arasında hizmet yılına sahip öğretmenlerin büyük bölümünün seminer çalışmalarına memleketlerinde katıldıkları için bölgeye yeni atanan öğretmenlerin ankete katılımının yüzde 26 oranında kaldığını belirtti.

Karaca, "Türkiye'nin içine itildiği çatışma ortamında eğitim ve öğretimin sağlıklı yapılabilmesinin mümkün olduğununu düşünüyor musunuz?" sorusuna öğretmenlerin yüzde 89'unun "hayır" yanıtı verdiğini, dolayısıyla terör koşullarında eğitim-öğretimin sağlıklı yapılamayacağının belirtildiğini vurguladı.

"Tayin istemeyi düşünüp düşünmedikleri" sorusuna öğretmenlerin yüzde 59'unun "hayır" dediğini belirten Karaca, çatışmaların yoğun olduğu, can güvenliğinin sağlanmadığı bölge illerinde ise tayin isteme oranının arttığını, Hakkari'de çalışan öğretmenlerin yüzde 80'inin kendisini güvende hissetmediği için tayin istediklerini söyledi.

Karaca ayrıca "terör nedeniyle mesleği bırakmayı düşünüyor musunuz" sorusuna yüzde 68'inin "hayır" cevabı verdiğini vurguladı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 21 Eylül 2015 15:10

Gösterim: 2068

MEB burslusu olarak yurtdışına gönderilecek öğrencilerin sözlü sınav sonuçları açıklandı.

Yurtdışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Öğrencileri Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nın (YLSY), sözlü sınav sonuçları açıklandı.

Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, 1416 sayılı kanun kapsamında bakanlık tarafından verilen burs ile lisansüstü öğrenim görmek üzere yurtdışına gönderilecek öğrencilerin sözlü sınav sonuçlarının, Resmi Burslu Öğrenci Sistemi'nden (REBUS) açıklandığı ifade edildi.

Bakanlık açıklamasında şunlar kaydedildi:

"YLSY puanı 70 ve üzeri olan adaylar,  2015 YLSY Başvuru ve Tercih Kılavuzu - Tercih Tablosu'ndan kurum kontenjanı tercihlerini ÖSYM tarafından, ekim ayında ilan edilecek tarihler arasında (http://www.osym.gov.tr) adresinden yapabileceklerdir. Adayların sözlü sınavına girdikleri lisansüstü öğrenim grubundaki kurum kontenjanlarına yerleştirme işlemleri, öğrencilerin tercihleri doğrultusunda YLSY puanı üstünlüğüne göre ÖSYM tarafından yapılacaktır. Tercih yapmayan öğrenciler herhangi bir kontenjana yerleştirilmeyecektir. Bu nedenle sınavda başarılı olan öğrencilerin, sözlü sınavına girdikleri lisansüstü öğrenim grubundaki alanda sadece bir kontenjan bile olsa tercihte bulunmaları yararlarına olacaktır."

> YLSY sözlü sınav sonuçları açıklandı

MEB burslusu olarak yurtdışına gönderilecek öğrencilerin sözlü sınav sonuçları açıklandı.

Yurtdışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Öğrencileri Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nın (YLSY), sözlü sınav sonuçları açıklandı.

Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, 1416 sayılı kanun kapsamında bakanlık tarafından verilen burs ile lisansüstü öğrenim görmek üzere yurtdışına gönderilecek öğrencilerin sözlü sınav sonuçlarının, Resmi Burslu Öğrenci Sistemi'nden (REBUS) açıklandığı ifade edildi.

Bakanlık açıklamasında şunlar kaydedildi:

"YLSY puanı 70 ve üzeri olan adaylar,  2015 YLSY Başvuru ve Tercih Kılavuzu - Tercih Tablosu'ndan kurum kontenjanı tercihlerini ÖSYM tarafından, ekim ayında ilan edilecek tarihler arasında (http://www.osym.gov.tr) adresinden yapabileceklerdir. Adayların sözlü sınavına girdikleri lisansüstü öğrenim grubundaki kurum kontenjanlarına yerleştirme işlemleri, öğrencilerin tercihleri doğrultusunda YLSY puanı üstünlüğüne göre ÖSYM tarafından yapılacaktır. Tercih yapmayan öğrenciler herhangi bir kontenjana yerleştirilmeyecektir. Bu nedenle sınavda başarılı olan öğrencilerin, sözlü sınavına girdikleri lisansüstü öğrenim grubundaki alanda sadece bir kontenjan bile olsa tercihte bulunmaları yararlarına olacaktır."

Son Güncelleme: Salı, 22 Eylül 2015 10:18

Gösterim: 1164

Riskli bulunarak ağustosta numune alınan 17 bin 25 okul kıyafeti, ayakkabı ve kırtasiye ürününden 192'sinin güvensiz, 718'inin ise teknik düzenlemeye aykırı olduğu tespit edildi.

kirtasiyeAğustosta riskli bulunarak numune alınan 17 bin 25 okul kıyafeti, ayakkabı ve kırtasiye ürününden 6 bin 772'sinin güvenli bulunduğu, 192'sinin güvensiz, 718'inin teknik düzenlemeye aykırı olduğunun tespit edildiği, 9 bin 343 ürünle ilgili analizlerin ise devam ettiği bildirildi.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, eğitim ve öğretim yılının yaklaşması nedeniyle özellikle kırtasiye ürünleri, okul kıyafetleri ve ayakkabıları ile çocukların kullanabileceği her türlü takı, aksesuar gibi ürünlere ilişkin denetimlerin ağustosta başladığı ve halen 81 ilde devam ettiği bildirildi.

Okul kıyafetlerinin yeni kimyasalların yürürlüğe girmesiyle azo boyar madde dışında nikel, kadmiyum, nonil fenoller, perflorooktan sülfanatlar, kalaylı organik bileşikler yönünden denetlendiği, tekstil etiketlerinin tüketiciyi yanıltıcı bilgiler içermemesi için elyaf analizlerinin doğruluğunun kontrol edildiği kaydedildi.

Ağustosta riskli bulunarak numune alınan 17 bin 25 okul kıyafeti, ayakkabı ve kırtasiye ürününden 6 bin 772'si güvenli bulunurken, 192'sinin güvensiz, 718'inin teknik düzenlemeye aykırı ürün tespit edildiği, 9 bin 343 ürünle ilgili analizlerin devam ettiği kaydedildi.

Bu ay itibarıyla Türkiye genelinde denetimlerin aralıksız olarak titizlikle sürdürüldüğü belirtildi.

> 17 bin 25 okul ve kırtasiye malzemesine denetleme

Riskli bulunarak ağustosta numune alınan 17 bin 25 okul kıyafeti, ayakkabı ve kırtasiye ürününden 192'sinin güvensiz, 718'inin ise teknik düzenlemeye aykırı olduğu tespit edildi.

kirtasiyeAğustosta riskli bulunarak numune alınan 17 bin 25 okul kıyafeti, ayakkabı ve kırtasiye ürününden 6 bin 772'sinin güvenli bulunduğu, 192'sinin güvensiz, 718'inin teknik düzenlemeye aykırı olduğunun tespit edildiği, 9 bin 343 ürünle ilgili analizlerin ise devam ettiği bildirildi.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, eğitim ve öğretim yılının yaklaşması nedeniyle özellikle kırtasiye ürünleri, okul kıyafetleri ve ayakkabıları ile çocukların kullanabileceği her türlü takı, aksesuar gibi ürünlere ilişkin denetimlerin ağustosta başladığı ve halen 81 ilde devam ettiği bildirildi.

Okul kıyafetlerinin yeni kimyasalların yürürlüğe girmesiyle azo boyar madde dışında nikel, kadmiyum, nonil fenoller, perflorooktan sülfanatlar, kalaylı organik bileşikler yönünden denetlendiği, tekstil etiketlerinin tüketiciyi yanıltıcı bilgiler içermemesi için elyaf analizlerinin doğruluğunun kontrol edildiği kaydedildi.

Ağustosta riskli bulunarak numune alınan 17 bin 25 okul kıyafeti, ayakkabı ve kırtasiye ürününden 6 bin 772'si güvenli bulunurken, 192'sinin güvensiz, 718'inin teknik düzenlemeye aykırı ürün tespit edildiği, 9 bin 343 ürünle ilgili analizlerin devam ettiği kaydedildi.

Bu ay itibarıyla Türkiye genelinde denetimlerin aralıksız olarak titizlikle sürdürüldüğü belirtildi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 21 Eylül 2015 13:44

Gösterim: 1120


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.