Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Anayasa Mahkemesinin dershanelere ilişkin kararına dair, "Mahkemenin gerekçeli kararından sonra ne yapmamız gerektiğini kamuoyuyla paylaşarak açıklarız" dedi.

nabi avcı dershaneMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Anayasa Mahkemesinin dershanelere ilişkin kararına dair açıklama yaptı.

Şu saate kadar Milli Eğitim Bakanlığına ulaşmış herhangi bir resmi kararın olmadığını söyleyen Bakan Avcı, “Mahkeme gerekçeli kararını açıklasın, hangi maddeyle ilgili olarak ne tür gerekçelerle ne karar verdi, onu net olarak görelim. Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı olarak ne yapmamız gerektiğini kamuoyuyla da paylaşarak açıklarız" ifadelerini kullandı.

Bakan Avcı, Anayasa Mahkemesinin, dershanelerin dönüştürülmesini de düzenleyen Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı maddelerinin iptali istemiyle yapılan başvuru konusundaki kararına dair basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, dershanelere ilişkin bazı maddelerin iptal edildiğine ilişkin haberlerin basında yer aldığın hatırlatması ve dershanelerin 1 Eylül itibarıyla öğrenci alıp alamayacağını ve yasal bir boşluk oluşup oluşmadığını sorması üzerine, "Bugüne kadar, şu saate kadar Milli Eğitim Bakanlığına ulaşmış herhangi bir resmi karar yok. Yani Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı veya gerekçesiz kararı, herhangi bir kararı bize ulaşmış değil" diye konuştu.

Bir takım duyumların dile getirildiğini ve bunun üzerine de pek çok spekülasyonun yapıldığını ifade eden Avcı, Anayasa Mahkemesinde açılan davanın yasadaki 7 maddenin iptaliyle ilgili olduğunu hatırlattı.

Avcı, şunları kaydetti:

"Bu 7 maddeden hangilerinin, hangi gerekçeyle iptal edildiği tümüyle mi iptal edildiği, kısmen mi iptal edildiği ve gerekçesinin ne olduğu, ortaya çıkmadan yapılacak her türlü yorum spekülasyon olur. Biz başından beri bu sürecin başladığı tarihten beri Anayasa Mahkemesini ve mahkeme üyelerini bağlayacak türden herhangi bir açıklama yapmamaya özen gösterdik, mahkemeye olan saygımız nedeniyle. Bugüne kadar mahkeme süreciyle ile ilgili mahkemeyle yürütülen görüşmelerle ilgili herhangi bir açıklama yapmadık. Şu anda kamuoyuna yansıyan ve yansıtılan duyumlarda dediğim gibi tümüyle bizim dışımızda ve bildiğim kadarıyla da mahkemenin de dışında durumlardır. Mahkeme gerekçeli kararını açıklasın, hangi maddeyle ilgili olarak, ne tür gerekçelerle, ne karar verdi, onu net olarak görelim. Ondan sonra bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı olarak ne yapmamız gerektiğini kamuoyuyla da paylaşarak açıklarız."

Öğrencilerimizi ortada bırakmayız

Öğrenci ve velilerin içlerinin rahat olmasını isteyen Avcı, "Karar her ne olursa olsun, hangi gerekçeyle verilmiş olursa olsun, çocuklarımızı gençlerimizi, gerek örgün gerek okulu bitirmiş üniversite sınavlarına girmiş ama istediği bölümü kazanamamış ve tekrar girmeyi düşünen öğrencilerimizi, örgün eğitimin içindeki ve dışındaki ortaokullardaki, liselerdeki ve mezun öğrencilerimizin hiç birini ortada bırakmayız" ifadelerini kullandı.

Böyle bir karar bekleyip beklemediklerine ilişkin soruya karşılık Bakan Avcı, "Hayır, beklemiyordum. Çünkü bu dava bir yılı aşkın süre önce açıldı ve iptal davası başvurusunda bulunulurken aynı zamanda yürütmeyi durdurma talebi de vardı, iptal başvurusunda bulunan Cumhuriyet Halk Partisinin. Mahkeme, o tarihte yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Bir yıl önce yürütmesinin durdurulmasını talebini reddettiği bir yasayı hangi gerekçelerle arada ne değişti ki böyle bir karar verdi, onu mahkeme gerekçeli kararını açıkladığı zaman daha rahat görebiliriz. Onu bir görelim. Onun üzerinden tekrar bunları ayrıntılı olarak konuşuruz. Hem bunları konuşuruz. Hem de MEB olarak bizim ortaya çıkan yeni durumda öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi, çalışanlarımızı, velilerimizi mağdur etmeyecek tedbirlerimiz var. Onları da gerekçeli karardan sonra ikincil mevzuatta ne tür düzenlemeler yaparak hayata geçireceğimizi o zaman konuşuruz" cevabını verdi.

Dönüşüm süreci, istişare toplantıları yaparak yürütüldü

Kararın ardından dershanelerin bu eğitim-öğretim yılında faaliyetlerine devam edip edemeyeceklerine ilişkin soru üzerine Bakan Avcı, dönüşüm sürecini sektörün hemen hemen tamamıyla çok ayrıntılı istişare toplantıları yaparak yürüttüklerini anlattı.

Geçen ay İstanbul'da, dershanecilik sektörünün ve özel eğitim kurumları sektörünün yüzde 70'inden fazlasını temsil eden kurumların temsilcileriyle toplantı yaptıklarını dile getiren Avcı, orada sektör temsilcilerinin, MEB'e bu süreci yürütürken kendileriyle gerçekleştirdikleri işbirliği için teşekkür ettiklerini aktardı.

"Ben de kendilerine buradan tekrar teşekkür ediyorum" diyen Avcı, bu süreci birlikte yürüttüklerini ve çok olumlu adımlar attıklarını belirterek, "Bu istişare sürecimiz aynı şekilde devam edecektir" açıklamasını yaptı.

Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı açıklandıktan sonra da yapacağımız, yapmayı düşündüğümüz hazırlıklarını tamamladığımız ikincil düzenlemeleri de yine sektör temsilcileriyle istişareli olarak götürürüz. Onlarla oturacağız, bugüne kadar yaptıkları çalışmaların, bundan sonrası için MEB olarak bize düşenlerin ne olduğunu, onların bu çabalarına destek olmak adına neler yapabileceğimizi o toplantılarda konuşuruz. Dolayısıyla, bu süreçte MEB ile uyumlu çalışan sektör temsilcilerinin endişe etmesini gerektirecek bir durum yok. Biz onların bu olumlu yaklaşımını geçmişte olduğu gibi bundan sonra da değerlendirmeye devam edeceğiz."

Boşlukta bırakmayacak düzenlemeleri yaparız

Bakan Avcı, dönüşmeyen dershanelerin öğrenci almaya devam edip edemeyeceklerine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Gerekçeli kararı görelim derken biraz da bunu kastediyorum. İptal gerekçesi eğer, mevzuatımızda geçmişte var olan ve bizim yaptığımız düzenlemeyle mevzuatımızın dışına aldığımız dershane kavramı, birincil mevzuatta, yani yasada olmayacağına göre, o zaman burada bir gri bölge oluşturuluyor demektir. Bu gri bölgenin düzenlenmesi gerekir. Bu düzenleme işi de Milli Eğitim Bakanlığına düşer. Milli Eğitim Bakanlığı olarak da biz bu düzenlemeyi ikincil mevzuatla yaparız ve böylece dönüşen, dönüşmeyen, dönüşmeyi düşünen, bundan sonra dönüşmek isteyen bütün kurumlarımızı boşlukta bırakmayacak düzenlemeleri yaparız."

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına ilişkin çeşitli gerekçelerin dile getirilmesi üzerine Bakan Avcı, "Bu gerekçe sizin aktardığınız gerekçe. Bunun Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesi olup olmadığını, bunun altının nasıl doldurulduğunu bilmiyoruz. Bunu bir görelim, ondan sonra bu konuda, hukuk tekniği bakımından Anayasa anlayışı bakımından söyleyebileceklerimizi o zaman söyleriz" değerlendirmesini yaptı.

"Dershanelerin eylülde öğrenci alabilmesi için sadece mevzuattaki değişiklik yeterli olur mu?" sorusu yöneltilen Bakan Avcı, şöyle konuştu:

"Hangi gerekçeyle iptal ediliyor? Dolayısıyla nasıl bir düzenlemeyle bundan sonrasının devam etmesi mümkün olacak? Onları ancak Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını gördükten sonra, bu karar doğrultusunda ortaya şöyle bir durum ortaya çıkmıştır. Dönüşen kurumların durumu şudur, dönüşmeyen kurumların durumu budur, bunları görelim ondan sonra ikincil mevzuatla, eğer o da yetmiyorsa çok da zorunlu olursa, şimdi gerekçeyi görmediğimiz için ayrıntılarını bilemiyorum. Fakat çok da zorunlu olursa yasal olarak da ne yapılması gerekiyorsa, MEB olarak biz sektörle sektörün gerçekten eğitimci olan, gerçekten eğitim hizmeti vermek isteyen temsilcileriyle tekrar otururuz, bunun her kurum açısından en uygun olan çözümlerini birlikte üretiriz. O bakımdan ne eğitim sektörümüzün, ne özel eğitim sektörümüzün, ne öğrencilerimizin, ne velilerimizin tedirgin olmasını gerektirecek bir durum yok."

Tedirgin olmayı gerektirecek bir durum yok

"Dershaneler düzenlemesi için MEB şöyle yola çıkmıştı; 'Aslında böyle bir kuruma gerek yok. Biz okulda yeterli eğitimi veriyor ve dershane ihtiyacını gidermeye çalışıyoruz.' Bundan sonraki düzenlemeler de bu şekilde yani dershane kavramını ortadan kaldırmaya yönelik mi olur?" sorusu üzerine Bakan Avcı, şunları kaydetti:

"Zaten dikkat ederseniz bu iptal başvurusunda bulunanlar da dahil olmak üzere, herkes bu kurumların bir şekilde milli eğitim okullarını merkeze almayan bir yaklaşımın ürünü olduğunu söylüyorlar. Zamanlaması konusunda ve hangi tedbirler alındıktan sonra bunların kapatılmasının veya dönüştürülmesinin daha uygun olacağı konusunda farklı yaklaşımlar vardı. Biz bu yaklaşımın, kendi uyguladığımız yöntemin doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorduk. Hala öyle düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı belli olsun, ondan sonra ikincil mevzuatta bu yaklaşımımızın sonuçlarını da birlikte yansıtacağız."

Bakan Avcı, gerekçeli kararın ne zaman açıklandığını bilmediğini ancak bugün ya da yarın açıklanmasını beklediklerini söyledi.

> Bakan Avcı dershane kararı hakkında konuştu

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Anayasa Mahkemesinin dershanelere ilişkin kararına dair, "Mahkemenin gerekçeli kararından sonra ne yapmamız gerektiğini kamuoyuyla paylaşarak açıklarız" dedi.

nabi avcı dershaneMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Anayasa Mahkemesinin dershanelere ilişkin kararına dair açıklama yaptı.

Şu saate kadar Milli Eğitim Bakanlığına ulaşmış herhangi bir resmi kararın olmadığını söyleyen Bakan Avcı, “Mahkeme gerekçeli kararını açıklasın, hangi maddeyle ilgili olarak ne tür gerekçelerle ne karar verdi, onu net olarak görelim. Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı olarak ne yapmamız gerektiğini kamuoyuyla da paylaşarak açıklarız" ifadelerini kullandı.

Bakan Avcı, Anayasa Mahkemesinin, dershanelerin dönüştürülmesini de düzenleyen Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı maddelerinin iptali istemiyle yapılan başvuru konusundaki kararına dair basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, dershanelere ilişkin bazı maddelerin iptal edildiğine ilişkin haberlerin basında yer aldığın hatırlatması ve dershanelerin 1 Eylül itibarıyla öğrenci alıp alamayacağını ve yasal bir boşluk oluşup oluşmadığını sorması üzerine, "Bugüne kadar, şu saate kadar Milli Eğitim Bakanlığına ulaşmış herhangi bir resmi karar yok. Yani Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı veya gerekçesiz kararı, herhangi bir kararı bize ulaşmış değil" diye konuştu.

Bir takım duyumların dile getirildiğini ve bunun üzerine de pek çok spekülasyonun yapıldığını ifade eden Avcı, Anayasa Mahkemesinde açılan davanın yasadaki 7 maddenin iptaliyle ilgili olduğunu hatırlattı.

Avcı, şunları kaydetti:

"Bu 7 maddeden hangilerinin, hangi gerekçeyle iptal edildiği tümüyle mi iptal edildiği, kısmen mi iptal edildiği ve gerekçesinin ne olduğu, ortaya çıkmadan yapılacak her türlü yorum spekülasyon olur. Biz başından beri bu sürecin başladığı tarihten beri Anayasa Mahkemesini ve mahkeme üyelerini bağlayacak türden herhangi bir açıklama yapmamaya özen gösterdik, mahkemeye olan saygımız nedeniyle. Bugüne kadar mahkeme süreciyle ile ilgili mahkemeyle yürütülen görüşmelerle ilgili herhangi bir açıklama yapmadık. Şu anda kamuoyuna yansıyan ve yansıtılan duyumlarda dediğim gibi tümüyle bizim dışımızda ve bildiğim kadarıyla da mahkemenin de dışında durumlardır. Mahkeme gerekçeli kararını açıklasın, hangi maddeyle ilgili olarak, ne tür gerekçelerle, ne karar verdi, onu net olarak görelim. Ondan sonra bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı olarak ne yapmamız gerektiğini kamuoyuyla da paylaşarak açıklarız."

Öğrencilerimizi ortada bırakmayız

Öğrenci ve velilerin içlerinin rahat olmasını isteyen Avcı, "Karar her ne olursa olsun, hangi gerekçeyle verilmiş olursa olsun, çocuklarımızı gençlerimizi, gerek örgün gerek okulu bitirmiş üniversite sınavlarına girmiş ama istediği bölümü kazanamamış ve tekrar girmeyi düşünen öğrencilerimizi, örgün eğitimin içindeki ve dışındaki ortaokullardaki, liselerdeki ve mezun öğrencilerimizin hiç birini ortada bırakmayız" ifadelerini kullandı.

Böyle bir karar bekleyip beklemediklerine ilişkin soruya karşılık Bakan Avcı, "Hayır, beklemiyordum. Çünkü bu dava bir yılı aşkın süre önce açıldı ve iptal davası başvurusunda bulunulurken aynı zamanda yürütmeyi durdurma talebi de vardı, iptal başvurusunda bulunan Cumhuriyet Halk Partisinin. Mahkeme, o tarihte yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Bir yıl önce yürütmesinin durdurulmasını talebini reddettiği bir yasayı hangi gerekçelerle arada ne değişti ki böyle bir karar verdi, onu mahkeme gerekçeli kararını açıkladığı zaman daha rahat görebiliriz. Onu bir görelim. Onun üzerinden tekrar bunları ayrıntılı olarak konuşuruz. Hem bunları konuşuruz. Hem de MEB olarak bizim ortaya çıkan yeni durumda öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi, çalışanlarımızı, velilerimizi mağdur etmeyecek tedbirlerimiz var. Onları da gerekçeli karardan sonra ikincil mevzuatta ne tür düzenlemeler yaparak hayata geçireceğimizi o zaman konuşuruz" cevabını verdi.

Dönüşüm süreci, istişare toplantıları yaparak yürütüldü

Kararın ardından dershanelerin bu eğitim-öğretim yılında faaliyetlerine devam edip edemeyeceklerine ilişkin soru üzerine Bakan Avcı, dönüşüm sürecini sektörün hemen hemen tamamıyla çok ayrıntılı istişare toplantıları yaparak yürüttüklerini anlattı.

Geçen ay İstanbul'da, dershanecilik sektörünün ve özel eğitim kurumları sektörünün yüzde 70'inden fazlasını temsil eden kurumların temsilcileriyle toplantı yaptıklarını dile getiren Avcı, orada sektör temsilcilerinin, MEB'e bu süreci yürütürken kendileriyle gerçekleştirdikleri işbirliği için teşekkür ettiklerini aktardı.

"Ben de kendilerine buradan tekrar teşekkür ediyorum" diyen Avcı, bu süreci birlikte yürüttüklerini ve çok olumlu adımlar attıklarını belirterek, "Bu istişare sürecimiz aynı şekilde devam edecektir" açıklamasını yaptı.

Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı açıklandıktan sonra da yapacağımız, yapmayı düşündüğümüz hazırlıklarını tamamladığımız ikincil düzenlemeleri de yine sektör temsilcileriyle istişareli olarak götürürüz. Onlarla oturacağız, bugüne kadar yaptıkları çalışmaların, bundan sonrası için MEB olarak bize düşenlerin ne olduğunu, onların bu çabalarına destek olmak adına neler yapabileceğimizi o toplantılarda konuşuruz. Dolayısıyla, bu süreçte MEB ile uyumlu çalışan sektör temsilcilerinin endişe etmesini gerektirecek bir durum yok. Biz onların bu olumlu yaklaşımını geçmişte olduğu gibi bundan sonra da değerlendirmeye devam edeceğiz."

Boşlukta bırakmayacak düzenlemeleri yaparız

Bakan Avcı, dönüşmeyen dershanelerin öğrenci almaya devam edip edemeyeceklerine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Gerekçeli kararı görelim derken biraz da bunu kastediyorum. İptal gerekçesi eğer, mevzuatımızda geçmişte var olan ve bizim yaptığımız düzenlemeyle mevzuatımızın dışına aldığımız dershane kavramı, birincil mevzuatta, yani yasada olmayacağına göre, o zaman burada bir gri bölge oluşturuluyor demektir. Bu gri bölgenin düzenlenmesi gerekir. Bu düzenleme işi de Milli Eğitim Bakanlığına düşer. Milli Eğitim Bakanlığı olarak da biz bu düzenlemeyi ikincil mevzuatla yaparız ve böylece dönüşen, dönüşmeyen, dönüşmeyi düşünen, bundan sonra dönüşmek isteyen bütün kurumlarımızı boşlukta bırakmayacak düzenlemeleri yaparız."

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına ilişkin çeşitli gerekçelerin dile getirilmesi üzerine Bakan Avcı, "Bu gerekçe sizin aktardığınız gerekçe. Bunun Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesi olup olmadığını, bunun altının nasıl doldurulduğunu bilmiyoruz. Bunu bir görelim, ondan sonra bu konuda, hukuk tekniği bakımından Anayasa anlayışı bakımından söyleyebileceklerimizi o zaman söyleriz" değerlendirmesini yaptı.

"Dershanelerin eylülde öğrenci alabilmesi için sadece mevzuattaki değişiklik yeterli olur mu?" sorusu yöneltilen Bakan Avcı, şöyle konuştu:

"Hangi gerekçeyle iptal ediliyor? Dolayısıyla nasıl bir düzenlemeyle bundan sonrasının devam etmesi mümkün olacak? Onları ancak Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını gördükten sonra, bu karar doğrultusunda ortaya şöyle bir durum ortaya çıkmıştır. Dönüşen kurumların durumu şudur, dönüşmeyen kurumların durumu budur, bunları görelim ondan sonra ikincil mevzuatla, eğer o da yetmiyorsa çok da zorunlu olursa, şimdi gerekçeyi görmediğimiz için ayrıntılarını bilemiyorum. Fakat çok da zorunlu olursa yasal olarak da ne yapılması gerekiyorsa, MEB olarak biz sektörle sektörün gerçekten eğitimci olan, gerçekten eğitim hizmeti vermek isteyen temsilcileriyle tekrar otururuz, bunun her kurum açısından en uygun olan çözümlerini birlikte üretiriz. O bakımdan ne eğitim sektörümüzün, ne özel eğitim sektörümüzün, ne öğrencilerimizin, ne velilerimizin tedirgin olmasını gerektirecek bir durum yok."

Tedirgin olmayı gerektirecek bir durum yok

"Dershaneler düzenlemesi için MEB şöyle yola çıkmıştı; 'Aslında böyle bir kuruma gerek yok. Biz okulda yeterli eğitimi veriyor ve dershane ihtiyacını gidermeye çalışıyoruz.' Bundan sonraki düzenlemeler de bu şekilde yani dershane kavramını ortadan kaldırmaya yönelik mi olur?" sorusu üzerine Bakan Avcı, şunları kaydetti:

"Zaten dikkat ederseniz bu iptal başvurusunda bulunanlar da dahil olmak üzere, herkes bu kurumların bir şekilde milli eğitim okullarını merkeze almayan bir yaklaşımın ürünü olduğunu söylüyorlar. Zamanlaması konusunda ve hangi tedbirler alındıktan sonra bunların kapatılmasının veya dönüştürülmesinin daha uygun olacağı konusunda farklı yaklaşımlar vardı. Biz bu yaklaşımın, kendi uyguladığımız yöntemin doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorduk. Hala öyle düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı belli olsun, ondan sonra ikincil mevzuatta bu yaklaşımımızın sonuçlarını da birlikte yansıtacağız."

Bakan Avcı, gerekçeli kararın ne zaman açıklandığını bilmediğini ancak bugün ya da yarın açıklanmasını beklediklerini söyledi.

Son Güncelleme: Salı, 14 Temmuz 2015 16:16

Gösterim: 2743

2014-DGS 900 numaralı koşul yerleştirme sonuçları açıklandı. Adaylar, sonuçları ÖSYM’nin sitesinden kimlik numaraları ve şifreleriyle öğrenebilirler.

dgsÖSYM, 2014-DGS Kılavuzu 900 numaralı koşul ile ilgili olarak danıştay idari dava daireleri kurulunun yürütmeyi durdurma kararının uygulanmasına ilişkin yapılan yerleştirme sonuçlarını açıkladı.

ÖSYM Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, bu yerleştirme sonuçları sadece bu yerleştirme için tercih hakkı bulunan adaylar için açılacak. Açıklamada şu ifadeler yer alıyor;

2014-DGS Kılavuzu 900 numaralı koşul ile ilgili olarak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun yürütmeyi durdurma kararının uygulanması amacıyla 24 Haziran 2015 tarihli Duyurumuz doğrultusunda yapılan yerleştirme işlemleri tamamlanmıştır. Yerleştirme sonuçları 14 Temmuz 2015 günü saat 10.00'dan itibaren ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.tr İnternet adresinden açıklanacaktır.

Yerleştirme sonuçları sadece bu yerleştirme için tercih hakkı bulunan adaylar için açılacaktır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının bir yürütmeyi durdurma kararı olması dolayısıyla ileri bir tarihte verilecek aksi/farklı yöndeki bir karara göre işlem yapılması halinde bu yerleştirme sonuçları, adaylar açısından bir kazanılmış hak kabul edilmeyecektir. Böyle bir durumda ilk yerleştirme sonucu bir yükseköğretim programına yerleştirmesi yapılan ve bu programda eğitim-öğretimine devam eden adayların hakları saklı tutulacaktır.

Bu yerleştirmede yerleşen adayların yerleştirme sonucunu kabul ettiklerine dair yazılı beyanlarını, 31 Temmuz 2015 tarihine kadar ekteki dilekçe örneği ile Merkezimize bildirmeleri zorunludur. Bu tarihten sonra Merkezimize ulaşan dilekçeler işleme alınmayacak ve bu adayların yerleştirme sonucunu istemedikleri kabul edilerek diğer işlemlere devam edilecektir. Belirtilen tarihe kadar yazılı beyanlarını Merkezimize ulaştırmayan adaylar, 2014-DGS Tercih–3 yerleştirme sonucundan yararlanamayacaklardır. 2014-DGS Tercih–3 yerleştirme sonucu ilk yerleştiği program bilgisi değişmeyen adayların dilekçe göndermeleri gerekmemektedir.

5 Ağustos 2015 itibarıyla yerleştirme sonucunu kabul eden adaylara ilişkin bilgiler, ilgili yükseköğretim kurumlarına Merkezimiz tarafından elektronik ortamda iletilecektir. Yerleşen adayların 10-14 Ağustos 2015 tarihleri arasında (en geç 14 Ağustos 2015 günü mesai saati bitimine kadar) yerleştirildikleri programa kayıt yaptırmaları zorunludur.   Bu tarihten sonra kayıt işlemi yapılmayacaktır.

İlk yerleştirmede yerleştirilmiş adaylardan bu yerleştirmede başka bir programa yerleşenler, istedikleri takdirde ilk yerleştirildikleri programda eğitim-öğretimlerine devam edebileceklerdir.

Adaylar yerleştirme sonuçlarını belirtilen İnternet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebileceklerdir. Yerleştirme işlemine ait yerleştirme sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecektir.


2014-DGS Tercih–3 Yerleştirme Sonuçları


2014-DGS Tercih–3 Yerleştirme İle İlgili Dilekçe

> 2014-DGS koşul yerleştirme sonuçları açıklandı

2014-DGS 900 numaralı koşul yerleştirme sonuçları açıklandı. Adaylar, sonuçları ÖSYM’nin sitesinden kimlik numaraları ve şifreleriyle öğrenebilirler.

dgsÖSYM, 2014-DGS Kılavuzu 900 numaralı koşul ile ilgili olarak danıştay idari dava daireleri kurulunun yürütmeyi durdurma kararının uygulanmasına ilişkin yapılan yerleştirme sonuçlarını açıkladı.

ÖSYM Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, bu yerleştirme sonuçları sadece bu yerleştirme için tercih hakkı bulunan adaylar için açılacak. Açıklamada şu ifadeler yer alıyor;

2014-DGS Kılavuzu 900 numaralı koşul ile ilgili olarak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun yürütmeyi durdurma kararının uygulanması amacıyla 24 Haziran 2015 tarihli Duyurumuz doğrultusunda yapılan yerleştirme işlemleri tamamlanmıştır. Yerleştirme sonuçları 14 Temmuz 2015 günü saat 10.00'dan itibaren ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.tr İnternet adresinden açıklanacaktır.

Yerleştirme sonuçları sadece bu yerleştirme için tercih hakkı bulunan adaylar için açılacaktır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının bir yürütmeyi durdurma kararı olması dolayısıyla ileri bir tarihte verilecek aksi/farklı yöndeki bir karara göre işlem yapılması halinde bu yerleştirme sonuçları, adaylar açısından bir kazanılmış hak kabul edilmeyecektir. Böyle bir durumda ilk yerleştirme sonucu bir yükseköğretim programına yerleştirmesi yapılan ve bu programda eğitim-öğretimine devam eden adayların hakları saklı tutulacaktır.

Bu yerleştirmede yerleşen adayların yerleştirme sonucunu kabul ettiklerine dair yazılı beyanlarını, 31 Temmuz 2015 tarihine kadar ekteki dilekçe örneği ile Merkezimize bildirmeleri zorunludur. Bu tarihten sonra Merkezimize ulaşan dilekçeler işleme alınmayacak ve bu adayların yerleştirme sonucunu istemedikleri kabul edilerek diğer işlemlere devam edilecektir. Belirtilen tarihe kadar yazılı beyanlarını Merkezimize ulaştırmayan adaylar, 2014-DGS Tercih–3 yerleştirme sonucundan yararlanamayacaklardır. 2014-DGS Tercih–3 yerleştirme sonucu ilk yerleştiği program bilgisi değişmeyen adayların dilekçe göndermeleri gerekmemektedir.

5 Ağustos 2015 itibarıyla yerleştirme sonucunu kabul eden adaylara ilişkin bilgiler, ilgili yükseköğretim kurumlarına Merkezimiz tarafından elektronik ortamda iletilecektir. Yerleşen adayların 10-14 Ağustos 2015 tarihleri arasında (en geç 14 Ağustos 2015 günü mesai saati bitimine kadar) yerleştirildikleri programa kayıt yaptırmaları zorunludur.   Bu tarihten sonra kayıt işlemi yapılmayacaktır.

İlk yerleştirmede yerleştirilmiş adaylardan bu yerleştirmede başka bir programa yerleşenler, istedikleri takdirde ilk yerleştirildikleri programda eğitim-öğretimlerine devam edebileceklerdir.

Adaylar yerleştirme sonuçlarını belirtilen İnternet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebileceklerdir. Yerleştirme işlemine ait yerleştirme sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecektir.


2014-DGS Tercih–3 Yerleştirme Sonuçları


2014-DGS Tercih–3 Yerleştirme İle İlgili Dilekçe

Son Güncelleme: Salı, 14 Temmuz 2015 10:46

Gösterim: 1818

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Üniversite-sanayi işbirliği ile mühendislik fakültelerindeki kaliteyi artırmak için, önümüzdeki akademik takvim döneminden itibaren mühendis yetiştiren öğretim elemanlarına sanayi ile işbirliği yapma, bir sonraki dönemde ise mühendislik öğrencilerine sanayide staj zorunluluğu gelecek" diye konuştu.

mühendis stajBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, üniversite-sanayi işbirliğini ile mühendislik fakültelerindeki kaliteyi artırmak için iki önemli kararı hayata geçireceklerini belirterek, "Önümüzdeki akademik takvim döneminden itibaren mühendis yetiştiren öğretim elemanlarına sanayi ile işbirliği yapma zorunluluğu, bir sonraki dönemde ise mühendislik öğrencilerine sanayide staj zorunluluğu gelecek" dedi.

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Işık, Türkiye'nin, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde Afro-Avrasya'nın tasarım ve üretim üssü olması vizyonuyla hazırlanan 2015-2018 yıllarını kapsayan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi'nin çok önemli eylemler içerdiğini söyledi.

Bunlardan birinin mühendislik fakültelerinde en az bir dönem işyeri eğitiminin zorunlu hale getirilmesi olduğunu anlatan Işık, bunun, mühendis eğitimindeki kaliteyi önemli oranda artıracağını ifade etti.

Işık, pratik eksikliğinin, sanayicilerin de mühendislik öğrencilerinin de sorunu olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Mühendislik fakültelerinde okuyan öğrencilerimiz, mevcut uygulamada sanayiden kopuk bir eğitim aldıkları için mezun olduklarında iş bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Aynı şekilde sanayicimiz de tercihen iş deneyimi olan mühendis çalıştırmak istiyor. İşte şimdi üniversite-sanayi işbirliği ile mühendislik fakültelerindeki kaliteyi artırmak için iki önemli kararı hayata geçiriyoruz. Bunlardan biri, mühendislik öğrencilerine staj, diğeri de öğretim elamanlarına sanayi ile işbirliği zorunluluğu. Bu sayede hem üniversite-sanayi işbirliğini artırmayı hem de eğitim kalitesini yükseltmeyi hedefliyoruz."

Staj bir dönem olacak

Bakan Işık, söz konusu uygulamayı en kısa zamanda başlatmak istediklerini belirterek, "Önümüzdeki akademik takvim döneminden itibaren mühendis yetiştiren öğretim elemanlarına sanayi ile işbirliği yapma, bir sonraki dönemde ise mühendislik öğrencilerine sanayide staj zorunluluğu gelecek" dedi.

Bununla ilgili Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ile yoğun bir çalışma yürüttüklerini anlatan Işık, uygulamanın hayata geçmesi için yasal bazı düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Işık, stajın nasıl yapılacağı, ödenecek ücretler, stajyerlerin sigortası gibi konuların yasal düzenlemelerin yapılmasıyla netleşeceğini kaydetti.

Fikri Işık, söz konusu stajın süresinin ise şu anda bir dönem olarak planlandığını bildirdi.

Üniversitelerimiz, yeni öğretim elemanı alımında sektörel tecrübe isteyecek

Bu alanda atılacak diğer adımın ise meslek yüksek okulu ve mühendislik eğitimi veren tüm fakültelerdeki öğretim elemanlarına sanayide sektör ile ortak çalışma yapma zorunluluğu getirilmesi olduğunu anlatan Işık, uygulamanın detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Üniversitelerimiz artık, yeni öğretim elemanı alımında sektörel tecrübe isteyecek. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinde de öğretim elemanı alımı böyle yapılıyor. Sektörden kopuk olan bir eğitim, teoriden öteye geçemiyor. Mevcut öğretim elemanları için ise bazı zorunluluklar getireceğiz. Örneğin; mühendis yetiştiren bir yardımcı doçent, doçent olabilmek için artık sanayi sektörü ile ortak bir çalışma yapmak veya bir patent almak zorunda olacak. Bununla da yine teori ve pratiği bir araya getirmeyi amaçlıyoruz."

> Mühendislik öğrencilerine staj zorunluluğu geliyor

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Üniversite-sanayi işbirliği ile mühendislik fakültelerindeki kaliteyi artırmak için, önümüzdeki akademik takvim döneminden itibaren mühendis yetiştiren öğretim elemanlarına sanayi ile işbirliği yapma, bir sonraki dönemde ise mühendislik öğrencilerine sanayide staj zorunluluğu gelecek" diye konuştu.

mühendis stajBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, üniversite-sanayi işbirliğini ile mühendislik fakültelerindeki kaliteyi artırmak için iki önemli kararı hayata geçireceklerini belirterek, "Önümüzdeki akademik takvim döneminden itibaren mühendis yetiştiren öğretim elemanlarına sanayi ile işbirliği yapma zorunluluğu, bir sonraki dönemde ise mühendislik öğrencilerine sanayide staj zorunluluğu gelecek" dedi.

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Işık, Türkiye'nin, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde Afro-Avrasya'nın tasarım ve üretim üssü olması vizyonuyla hazırlanan 2015-2018 yıllarını kapsayan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi'nin çok önemli eylemler içerdiğini söyledi.

Bunlardan birinin mühendislik fakültelerinde en az bir dönem işyeri eğitiminin zorunlu hale getirilmesi olduğunu anlatan Işık, bunun, mühendis eğitimindeki kaliteyi önemli oranda artıracağını ifade etti.

Işık, pratik eksikliğinin, sanayicilerin de mühendislik öğrencilerinin de sorunu olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Mühendislik fakültelerinde okuyan öğrencilerimiz, mevcut uygulamada sanayiden kopuk bir eğitim aldıkları için mezun olduklarında iş bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Aynı şekilde sanayicimiz de tercihen iş deneyimi olan mühendis çalıştırmak istiyor. İşte şimdi üniversite-sanayi işbirliği ile mühendislik fakültelerindeki kaliteyi artırmak için iki önemli kararı hayata geçiriyoruz. Bunlardan biri, mühendislik öğrencilerine staj, diğeri de öğretim elamanlarına sanayi ile işbirliği zorunluluğu. Bu sayede hem üniversite-sanayi işbirliğini artırmayı hem de eğitim kalitesini yükseltmeyi hedefliyoruz."

Staj bir dönem olacak

Bakan Işık, söz konusu uygulamayı en kısa zamanda başlatmak istediklerini belirterek, "Önümüzdeki akademik takvim döneminden itibaren mühendis yetiştiren öğretim elemanlarına sanayi ile işbirliği yapma, bir sonraki dönemde ise mühendislik öğrencilerine sanayide staj zorunluluğu gelecek" dedi.

Bununla ilgili Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ile yoğun bir çalışma yürüttüklerini anlatan Işık, uygulamanın hayata geçmesi için yasal bazı düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Işık, stajın nasıl yapılacağı, ödenecek ücretler, stajyerlerin sigortası gibi konuların yasal düzenlemelerin yapılmasıyla netleşeceğini kaydetti.

Fikri Işık, söz konusu stajın süresinin ise şu anda bir dönem olarak planlandığını bildirdi.

Üniversitelerimiz, yeni öğretim elemanı alımında sektörel tecrübe isteyecek

Bu alanda atılacak diğer adımın ise meslek yüksek okulu ve mühendislik eğitimi veren tüm fakültelerdeki öğretim elemanlarına sanayide sektör ile ortak çalışma yapma zorunluluğu getirilmesi olduğunu anlatan Işık, uygulamanın detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Üniversitelerimiz artık, yeni öğretim elemanı alımında sektörel tecrübe isteyecek. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinde de öğretim elemanı alımı böyle yapılıyor. Sektörden kopuk olan bir eğitim, teoriden öteye geçemiyor. Mevcut öğretim elemanları için ise bazı zorunluluklar getireceğiz. Örneğin; mühendis yetiştiren bir yardımcı doçent, doçent olabilmek için artık sanayi sektörü ile ortak bir çalışma yapmak veya bir patent almak zorunda olacak. Bununla da yine teori ve pratiği bir araya getirmeyi amaçlıyoruz."

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Temmuz 2015 14:01

Gösterim: 1151

AYM, dershanelerin kapatılmasını düzenleyen kanunu iptal etti.

flaş haberDershanelerin kaldırılmasını düzenleyen kanun hükmü Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

İptal kararı oy çokluğu ile alındı. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla 1 Eylül 2015’te kapanması öngörülen dershaneler eğitim hizmeti vermeye devam edecek.

> AYM kararı verdi: Dershaneler Kapanmayacak

AYM, dershanelerin kapatılmasını düzenleyen kanunu iptal etti.

flaş haberDershanelerin kaldırılmasını düzenleyen kanun hükmü Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

İptal kararı oy çokluğu ile alındı. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla 1 Eylül 2015’te kapanması öngörülen dershaneler eğitim hizmeti vermeye devam edecek.

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Temmuz 2015 23:08

Gösterim: 1723

Sınavla öğrenci alan özel okulların kayıtları 29 Haziran’da başlayıp 10 Temmuz’da sona erdi. Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, 16 Temmuz tarihine kadar merkezi yerleştirmeye başvurmak isteyen velilerin kayıtlarını özel okuldan iptal ettirmeleri gerektiğini belirtti.

hatice yılmazSınavla öğrenci alan özel okulların kayıtları 29 Haziran’da başlayıp 10 Temmuz’da sona erdi. Kayıtlarını özel okullara yaptıran öğrenciler merkezi yerleştirme için tercih başvurusunda bulunamayacaklar.

Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, 16 Temmuz tarihine kadar merkezi yerleştirmeye başvurmak isteyen velilerin kayıtlarını özel okuldan iptal ettirmeleri gerektiğini belirterek 2015-2016 Eğitim Öğretim Dönemi Özel Okul kayıtları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu;

Özel Okullara Talep Çok Yüksek

Bu yıl önceki yıllara oranla özel okullara daha fazla talep olduğuna şahit olduk. Belirli özel okulların kayıtları dolmuş durumda. Özel okul kaydını merkezi yerleştirme sonuçları açıklandıktan sonraya bırakmış olan velilerin istedikleri özel okulda yer bulma ihtimalleri çok az. Bu günden itibaren ancak nakil döneminde resmi okullara naklini isteyen ve giden öğrencilerin yeri açılabilir.

Resmi Okullarda Açık Oluşmaz

Özel okul talebinin yüksek olması tercihlerini resmi okullardan yana kullanan öğrencilerin kendi yüzdelik dilimlerinden daha üstte bir okula yerleşmelerini sağlayabilir. Ancak özel okul kayıtları erken ve e-okula açık yapıldığından nakil dönemlerinde Anadolu liselerinde çok az açık olacağı düşüncesindeyim. Önceki sistemde özel okullara giden öğrencilerde tercih sistemine girdiklerinden, açık kontenjanlar özel liselerin öğrencilerinin kayıtlarını sistemden erken alabildikleri ve özel okula kayıt yaptırmış olanlar e-okul tarafından görülebildiğinden resmi okullarda açık oluşmayacaktır. 

> Özel okullara talep yüksek

Sınavla öğrenci alan özel okulların kayıtları 29 Haziran’da başlayıp 10 Temmuz’da sona erdi. Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, 16 Temmuz tarihine kadar merkezi yerleştirmeye başvurmak isteyen velilerin kayıtlarını özel okuldan iptal ettirmeleri gerektiğini belirtti.

hatice yılmazSınavla öğrenci alan özel okulların kayıtları 29 Haziran’da başlayıp 10 Temmuz’da sona erdi. Kayıtlarını özel okullara yaptıran öğrenciler merkezi yerleştirme için tercih başvurusunda bulunamayacaklar.

Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, 16 Temmuz tarihine kadar merkezi yerleştirmeye başvurmak isteyen velilerin kayıtlarını özel okuldan iptal ettirmeleri gerektiğini belirterek 2015-2016 Eğitim Öğretim Dönemi Özel Okul kayıtları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu;

Özel Okullara Talep Çok Yüksek

Bu yıl önceki yıllara oranla özel okullara daha fazla talep olduğuna şahit olduk. Belirli özel okulların kayıtları dolmuş durumda. Özel okul kaydını merkezi yerleştirme sonuçları açıklandıktan sonraya bırakmış olan velilerin istedikleri özel okulda yer bulma ihtimalleri çok az. Bu günden itibaren ancak nakil döneminde resmi okullara naklini isteyen ve giden öğrencilerin yeri açılabilir.

Resmi Okullarda Açık Oluşmaz

Özel okul talebinin yüksek olması tercihlerini resmi okullardan yana kullanan öğrencilerin kendi yüzdelik dilimlerinden daha üstte bir okula yerleşmelerini sağlayabilir. Ancak özel okul kayıtları erken ve e-okula açık yapıldığından nakil dönemlerinde Anadolu liselerinde çok az açık olacağı düşüncesindeyim. Önceki sistemde özel okullara giden öğrencilerde tercih sistemine girdiklerinden, açık kontenjanlar özel liselerin öğrencilerinin kayıtlarını sistemden erken alabildikleri ve özel okula kayıt yaptırmış olanlar e-okul tarafından görülebildiğinden resmi okullarda açık oluşmayacaktır. 

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Temmuz 2015 13:44

Gösterim: 1798


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.