Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Ataması yapılmayan öğretmenlerin ilginç eylemleri devam ediyor. Son olarak atanamayan öğretmenler Ankara Kızılılay’da tabutlu bir eylem yaptı.

Atanamayan öğretmenler tabutlu eylem yaptıAtaması yapılamayan teknik ders öğretmenleri, Ankara Kızılay'da tabutlu eylem yaptı. Üzerinde ‘Ünvansız gitti rahmetli’ yazan tabutu grubun etrafında gezdiren eylemciler daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdıkları mektupları sergiledi. Açıklamaların ardından ise bazı eylemciler diplomalarını yaktı.

Ankara Kızılay Milli Müdafaa Caddesi üzerinde eylem yapan teknik öğretmenlere Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da destek verdi. Koncuk burada yaptığı açıklamada atanamayan öğretmenlerin sıkıntılarını anlattı. Koncuk, Türkiye’de 100 bin civarında atanamayan teknik öğretmen olduğunu belirterek, Şubat ayında öğretmen ataması yapılmasını istedi. Şu anda 350 bin atama bekleyen öğretmen olduğuna dikkat çeken Koncuk, "100 bin teknik öğretmen işsiz geziyor. 350 bin ataması yapılmayan öğretmen var. Bunun 100 bini teknik öğretmen. Bu manzara Türkiye için kapkara bir manzaradır." şeklinde konuştu. Koncuk ayrıca Türkiye’nin teknolojik olarak dünya ile yarışabilmesinin yolunun teknik öğretmenlere sahip çıkmaktan geçtiğini kaydetti.

Teknik Öğretmen Hakları Derneği adına açıklama yapan bir eylemci ise öğretmen atamalarında kendilerini ayrılan kontenjanın mezun olan teknik öğretmen sayısının yaklaşık yüzde 3'ü olduğunu belirterek kontenjanın 3 binlere çıkmasını istedi.

Atanamayan öğretmenlerin sorunlarını dile getirmek için eylem yapan öğretmenler, eylem alanına tabut getirdi. Üzerinde ‘Ünvansız gitti rahmetli’ yazı yazan tabutu omuzlarda grup içinde dolaştıran eylemciler daha sonra tabutu grubun önüne getirerek slogan attı. Tabutun ardından bu kez de Başbakan Erdoğan'a yazdıkları dünyanın en uzun mektubunu gösterdiler. Mektupları ve zarfları yere atan eylemcilerden bazıları açıklamaların ardından diplomalarını yaktı.

> Atanamayan öğretmenler tabutlu eylem yaptı

Ataması yapılmayan öğretmenlerin ilginç eylemleri devam ediyor. Son olarak atanamayan öğretmenler Ankara Kızılılay’da tabutlu bir eylem yaptı.

Atanamayan öğretmenler tabutlu eylem yaptıAtaması yapılamayan teknik ders öğretmenleri, Ankara Kızılay'da tabutlu eylem yaptı. Üzerinde ‘Ünvansız gitti rahmetli’ yazan tabutu grubun etrafında gezdiren eylemciler daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdıkları mektupları sergiledi. Açıklamaların ardından ise bazı eylemciler diplomalarını yaktı.

Ankara Kızılay Milli Müdafaa Caddesi üzerinde eylem yapan teknik öğretmenlere Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da destek verdi. Koncuk burada yaptığı açıklamada atanamayan öğretmenlerin sıkıntılarını anlattı. Koncuk, Türkiye’de 100 bin civarında atanamayan teknik öğretmen olduğunu belirterek, Şubat ayında öğretmen ataması yapılmasını istedi. Şu anda 350 bin atama bekleyen öğretmen olduğuna dikkat çeken Koncuk, "100 bin teknik öğretmen işsiz geziyor. 350 bin ataması yapılmayan öğretmen var. Bunun 100 bini teknik öğretmen. Bu manzara Türkiye için kapkara bir manzaradır." şeklinde konuştu. Koncuk ayrıca Türkiye’nin teknolojik olarak dünya ile yarışabilmesinin yolunun teknik öğretmenlere sahip çıkmaktan geçtiğini kaydetti.

Teknik Öğretmen Hakları Derneği adına açıklama yapan bir eylemci ise öğretmen atamalarında kendilerini ayrılan kontenjanın mezun olan teknik öğretmen sayısının yaklaşık yüzde 3'ü olduğunu belirterek kontenjanın 3 binlere çıkmasını istedi.

Atanamayan öğretmenlerin sorunlarını dile getirmek için eylem yapan öğretmenler, eylem alanına tabut getirdi. Üzerinde ‘Ünvansız gitti rahmetli’ yazı yazan tabutu omuzlarda grup içinde dolaştıran eylemciler daha sonra tabutu grubun önüne getirerek slogan attı. Tabutun ardından bu kez de Başbakan Erdoğan'a yazdıkları dünyanın en uzun mektubunu gösterdiler. Mektupları ve zarfları yere atan eylemcilerden bazıları açıklamaların ardından diplomalarını yaktı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Kasım 2012 09:02

Gösterim: 2700

Sakarya’nın Geyve ilçesi Hisarlık köyünde yaşanan ilginç bir olay yüzünden çocuklar, dersbaşı yapamıyor. Milli Eğitim Müdürlüğü, “Yönetmeliğe göre sınıf açmak için en az 10 öğrenci olmalı, 8 öğrenciniz var.” diyor. Köylüler ise tam 10 öğrencinin olduğunu iddia ediyor...

Dersbaşı yapamıyorlar!İlginç olay Sakarya’nın Geyve ilçesi Hisarlık köyünde yaşanıyor. Geçen yıl taşımalı sistemle, ulaşım ve iklim şartlarının getirdiği zorluklar nedeniyle düzenli eğitim alamayan Hisarlık köyü çocukları bu yıl daha okul yüzü görmedi. Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü ile veliler arasında yaşanan ‘öğrenci sayısı anlaşmazlığı’ yüzünden köydeki öğrenciler okula gidemiyor. Öğrenciler iki aydır okullarına kavuşmayı beklerken veliler ile milli eğitim müdürlüğü yetkilileri birbirlerini suçluyor. Hisarlık köyü sakinleri ilkokul çağında 10 öğrencileri bulunduğunu, milli eğitim müdürlüğü ise temmuzda yapılan planlamada öğrenci sayısının 8 olduğunu belirtiyor. Çocukları köye yakın diğer köylerdeki okullar da kabul etmiyor. Çünkü taşımalı sistemden yararlanabilmek için sayının 10’dan az olması gerekiyor. Bu arada çocuklarını okula göndermeyen velilere günlük 15 lira ceza kesiliyor.

Hisarlık Köyü Muhtarı Yaşar Çetintaş, 5’i bu sene ilkokul 1’e başlayacak öğrencilerle birlikte toplam 10 ilkokul öğrencisinin bulunduğunu ifade ediyor ve sorunu şöyle anlatıyor: “Biz okullar açılmadan öğrenci sayımızı milli eğitime bildirdik. Sorun olmadığını, okulun açılacağını söylediler. Biz de okulun ve öğretmen lojmanının tüm bakım onarım işlerini yaparak eğitime hazır hale getirdik. Okulların açılmasına birkaç gün kala öğrenci sayısının yeterli olmadığı belirtilerek okulumuz açılmadı. Çocuklarımızı yaklaşık gidiş-dönüş 36 kilometre uzaklıkta olan Karacaören köyündeki okula taşıyacaklarını belirttiler. Biz de kabul etmedik. Bize 3 kilometre ve 8 kilometre uzaklıkta olan köyler de var. Ancak çocuklarımız bu yakın köydeki okullara da kabul edilmiyor. Geçtiğimiz yıl taşımalı sistem yüzünden eğitimde büyük aksaklıklar yaşandı. Kışın bu bölgeye çok kar yağıyor. Yollar kapanıyor, servis yollarda kalıyor. Çocuklarımıza bir şey olacak korkusuyla yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl çocuklarımızın çoğu hastalık ve kar yüzünden yaklaşık 2 ay okullarına gidemediler.”

Karacaören köy okulunun yolunun özellikle kışın çok tehlikeli olması sebebiyle çocuklarını göndermek istemediklerini dile getiren İsa Çetintaş ise, “Benim ilkokul çağında 2 çocuğum var. Çocuklarımı okula göndermiyorum diye yaklaşık bin 500 lira ceza kesildi. Cezaya itiraz ettim. Çocuğumu hem okutamıyorum, hem de caza yiyorum. Bir an önce okulumuzun açılmasını istiyoruz.” diyor.

Sakarya Milli Eğitim Müdürü Selim Yavuz Sandıkçı, söz konusu köydeki okulla ilgili 3 müfettiş görevlendirdiklerini, bu incelemeler sonucunda bu yıl ve gelecek yıllarda öğrenci sayısındaki belirsizlik sebebiyle okulun açılmadığı bilgisini veriyor.

> Dersbaşı yapamıyorlar!

Sakarya’nın Geyve ilçesi Hisarlık köyünde yaşanan ilginç bir olay yüzünden çocuklar, dersbaşı yapamıyor. Milli Eğitim Müdürlüğü, “Yönetmeliğe göre sınıf açmak için en az 10 öğrenci olmalı, 8 öğrenciniz var.” diyor. Köylüler ise tam 10 öğrencinin olduğunu iddia ediyor...

Dersbaşı yapamıyorlar!İlginç olay Sakarya’nın Geyve ilçesi Hisarlık köyünde yaşanıyor. Geçen yıl taşımalı sistemle, ulaşım ve iklim şartlarının getirdiği zorluklar nedeniyle düzenli eğitim alamayan Hisarlık köyü çocukları bu yıl daha okul yüzü görmedi. Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü ile veliler arasında yaşanan ‘öğrenci sayısı anlaşmazlığı’ yüzünden köydeki öğrenciler okula gidemiyor. Öğrenciler iki aydır okullarına kavuşmayı beklerken veliler ile milli eğitim müdürlüğü yetkilileri birbirlerini suçluyor. Hisarlık köyü sakinleri ilkokul çağında 10 öğrencileri bulunduğunu, milli eğitim müdürlüğü ise temmuzda yapılan planlamada öğrenci sayısının 8 olduğunu belirtiyor. Çocukları köye yakın diğer köylerdeki okullar da kabul etmiyor. Çünkü taşımalı sistemden yararlanabilmek için sayının 10’dan az olması gerekiyor. Bu arada çocuklarını okula göndermeyen velilere günlük 15 lira ceza kesiliyor.

Hisarlık Köyü Muhtarı Yaşar Çetintaş, 5’i bu sene ilkokul 1’e başlayacak öğrencilerle birlikte toplam 10 ilkokul öğrencisinin bulunduğunu ifade ediyor ve sorunu şöyle anlatıyor: “Biz okullar açılmadan öğrenci sayımızı milli eğitime bildirdik. Sorun olmadığını, okulun açılacağını söylediler. Biz de okulun ve öğretmen lojmanının tüm bakım onarım işlerini yaparak eğitime hazır hale getirdik. Okulların açılmasına birkaç gün kala öğrenci sayısının yeterli olmadığı belirtilerek okulumuz açılmadı. Çocuklarımızı yaklaşık gidiş-dönüş 36 kilometre uzaklıkta olan Karacaören köyündeki okula taşıyacaklarını belirttiler. Biz de kabul etmedik. Bize 3 kilometre ve 8 kilometre uzaklıkta olan köyler de var. Ancak çocuklarımız bu yakın köydeki okullara da kabul edilmiyor. Geçtiğimiz yıl taşımalı sistem yüzünden eğitimde büyük aksaklıklar yaşandı. Kışın bu bölgeye çok kar yağıyor. Yollar kapanıyor, servis yollarda kalıyor. Çocuklarımıza bir şey olacak korkusuyla yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl çocuklarımızın çoğu hastalık ve kar yüzünden yaklaşık 2 ay okullarına gidemediler.”

Karacaören köy okulunun yolunun özellikle kışın çok tehlikeli olması sebebiyle çocuklarını göndermek istemediklerini dile getiren İsa Çetintaş ise, “Benim ilkokul çağında 2 çocuğum var. Çocuklarımı okula göndermiyorum diye yaklaşık bin 500 lira ceza kesildi. Cezaya itiraz ettim. Çocuğumu hem okutamıyorum, hem de caza yiyorum. Bir an önce okulumuzun açılmasını istiyoruz.” diyor.

Sakarya Milli Eğitim Müdürü Selim Yavuz Sandıkçı, söz konusu köydeki okulla ilgili 3 müfettiş görevlendirdiklerini, bu incelemeler sonucunda bu yıl ve gelecek yıllarda öğrenci sayısındaki belirsizlik sebebiyle okulun açılmadığı bilgisini veriyor.

Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Kasım 2012 08:51

Gösterim: 1327

Avrupa Birliği’nin desteğiyle Safe-Rest Projesi kapsamında 268 işletmede yapılan araştırmaya göre okul kantinleri ve restoranlarda çalışanlarının yüzde 70’den fazlası gıda güvenliği ve hijyen kuralları konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı ortaya çıktı.

Avrupa Birliği destekli Safe-Rest Projesi kapsamında, 268 işletmede araştırma yapıldı. Okul kantininde çalışanların yüzde 73'ü, restoran personelinin ise yüzde 64'ünün gıda güvenliği ve hijyeni hakkında bir eğitimi olmadığı ortay çıktı. Proje kapsamında 15 ilde yaklaşık bin kantin çalışanına ders verildiği belirtildi.

> Okul kantinlerinde çalışanlar sınıfta kaldı!

Avrupa Birliği’nin desteğiyle Safe-Rest Projesi kapsamında 268 işletmede yapılan araştırmaya göre okul kantinleri ve restoranlarda çalışanlarının yüzde 70’den fazlası gıda güvenliği ve hijyen kuralları konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı ortaya çıktı.

Avrupa Birliği destekli Safe-Rest Projesi kapsamında, 268 işletmede araştırma yapıldı. Okul kantininde çalışanların yüzde 73'ü, restoran personelinin ise yüzde 64'ünün gıda güvenliği ve hijyeni hakkında bir eğitimi olmadığı ortay çıktı. Proje kapsamında 15 ilde yaklaşık bin kantin çalışanına ders verildiği belirtildi.

Son Güncelleme: Pazar, 18 Kasım 2012 12:27

Gösterim: 1951

23 yaşındaki Zeynep öğretmenin sır ölümü eğitim camiasını sarstı. Genç öğretmen hava almak için çıktığı 8. kattaki evinin balkonundan beton zemine çakılarak hayatını kaybetti

İZMİR'in Buca İlçesi'nde, eğlence dönüşü arkadaşının evine giden anaokulu öğretmeni 23 yaşındaki Zeynep Bağırgan, hava almak için çıktığı 8'inci kattaki evin balkonundan beton zemine düşerek hayatını kaybetti. Bağırgan'ın erkek arkadaşı Hasan Kazdal, birlikte eğlendiklerini, yolda kendisine reenkarnasyon ve cin çağırmaktan bahseden kız arkadaşının, evin havalanması için camları açtığını, bir süre sonra da onu yerde yatarken gördüğünü söyledi.

Olay, saat 06.00 sıralarında 191/8 sokakta bulunun 8 numaradaki apartmanda meydana geldi. Balçova'da anaokulu öğretmeni 23 yaşındaki Zeynep Bağırgan ile bir grup arkadaşı Bornova ilçesinde eğlendi. Eğlenceye Alsancak'ta da devam eden Bağırgan, daha sonra erkek arkadaşı Hasan Kazdal ile birlikte taksiyle Buca'da bulunan evine gitti.

Yolda reenkarnayson ve cin çağırmaktan bahsettiği öğrenilen Zeynep Bağıngan, evin havasız kaldığını söyleyerek percereyi ve balkonu açtı. Bir süre sonra Bağırgan'ı evin içerisinde göremeyince balkona çıkan Kazdal, kız arkadaşını bahçenin beton zemininde hareketsiz yatarken gördü.

Kazdal, önce arkadaşlarından ardından da polisten ve sağlık ekiplerinden yardım istedi. İhbar üzerine bildirilen adrese giden sağlık ekipleri, yaklaşık 24 metre yüseklikten yere düşen Zeynep Bağırgan'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan incelemenin ardından Bağırgan'ın cesedi İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Bağırgan'ın ailevi sorunlarından dolayı pskolojisinin bozuk olduğu ileri sürülürken, genç kızın arkasında hiçbir not bırakmadığı tespit edildi.

ERKEK ARKADAŞININ İFADESİ ALINDI

Olayın ardından şoka giren Hasan Kazdal'ın, "Zeynep Bağırgan ile 2007 yılından beri ilişkimiz var. Birlikte önce Bornova ardından da Alsancak'ta eğlendik. Ardından da taksiyle eve döndük. Bu sırada bana reenkarnasyon ve cin çağırmaktan bahsetti. Eve girince içerinin havasız kaldığını söyleyerek pencereleri açmaya gitti. kendisini bulamayınca balkona çıktım. Yerde görünce, arkadaşlarıma ve polise haber verdim" dediği öğrenildi. Zeynep Bağırgan'ın intihar mı ettiği yoksa balkonda dengesini mi kaybedip düştüğünün araştırıldığı, soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

> Genç öğretmenin sır ölümü

23 yaşındaki Zeynep öğretmenin sır ölümü eğitim camiasını sarstı. Genç öğretmen hava almak için çıktığı 8. kattaki evinin balkonundan beton zemine çakılarak hayatını kaybetti

İZMİR'in Buca İlçesi'nde, eğlence dönüşü arkadaşının evine giden anaokulu öğretmeni 23 yaşındaki Zeynep Bağırgan, hava almak için çıktığı 8'inci kattaki evin balkonundan beton zemine düşerek hayatını kaybetti. Bağırgan'ın erkek arkadaşı Hasan Kazdal, birlikte eğlendiklerini, yolda kendisine reenkarnasyon ve cin çağırmaktan bahseden kız arkadaşının, evin havalanması için camları açtığını, bir süre sonra da onu yerde yatarken gördüğünü söyledi.

Olay, saat 06.00 sıralarında 191/8 sokakta bulunun 8 numaradaki apartmanda meydana geldi. Balçova'da anaokulu öğretmeni 23 yaşındaki Zeynep Bağırgan ile bir grup arkadaşı Bornova ilçesinde eğlendi. Eğlenceye Alsancak'ta da devam eden Bağırgan, daha sonra erkek arkadaşı Hasan Kazdal ile birlikte taksiyle Buca'da bulunan evine gitti.

Yolda reenkarnayson ve cin çağırmaktan bahsettiği öğrenilen Zeynep Bağıngan, evin havasız kaldığını söyleyerek percereyi ve balkonu açtı. Bir süre sonra Bağırgan'ı evin içerisinde göremeyince balkona çıkan Kazdal, kız arkadaşını bahçenin beton zemininde hareketsiz yatarken gördü.

Kazdal, önce arkadaşlarından ardından da polisten ve sağlık ekiplerinden yardım istedi. İhbar üzerine bildirilen adrese giden sağlık ekipleri, yaklaşık 24 metre yüseklikten yere düşen Zeynep Bağırgan'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan incelemenin ardından Bağırgan'ın cesedi İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Bağırgan'ın ailevi sorunlarından dolayı pskolojisinin bozuk olduğu ileri sürülürken, genç kızın arkasında hiçbir not bırakmadığı tespit edildi.

ERKEK ARKADAŞININ İFADESİ ALINDI

Olayın ardından şoka giren Hasan Kazdal'ın, "Zeynep Bağırgan ile 2007 yılından beri ilişkimiz var. Birlikte önce Bornova ardından da Alsancak'ta eğlendik. Ardından da taksiyle eve döndük. Bu sırada bana reenkarnasyon ve cin çağırmaktan bahsetti. Eve girince içerinin havasız kaldığını söyleyerek pencereleri açmaya gitti. kendisini bulamayınca balkona çıktım. Yerde görünce, arkadaşlarıma ve polise haber verdim" dediği öğrenildi. Zeynep Bağırgan'ın intihar mı ettiği yoksa balkonda dengesini mi kaybedip düştüğünün araştırıldığı, soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Kasım 2012 08:39

Gösterim: 1711

Hatay'ın Kırıkhan İlçesi'nde psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen lise öğrencisi 18 yaşındaki Burak D., annesi 39 yaşındaki Nermin D.'yi boğazını keserek öldürdükten sonra intihar girişiminde bulundu. Bileklerini kesen şüpheli hastaneye kaldırıldı.

Lise öğrencisi annesini öldürdü ve intihar ettiKırıkhan'ın Mimar Sinan Mahallesi'ndeki bir apartman görevlisi, eşi Bursa Gümrük Müdürlüğü'nde memur olan Nermin D.'nin evinin kapısına sabah bıraktığı ekmeklerin alınmaması ve zili çalmasına rağmen kapının açılmaması üzerine polisi aradı. Çilingir yardımıyla kapıyı açarak eve giren polis, Nermin D.'nin boğazı kesilmiş cesedini buldu. Kadının oğlu Burak D. de evde yaralı halde buldu.

Annesini öldürdükten sonra bileklerini keserek intihar girişiminde bulunduğu anlaşılan Kırıkhan Ticaret Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Burak D. olay yerine çağrılan ambulansla götürüldüğü Kırıkhan Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. Hayati tehlikesi bulunmayan Burak D.'nin bir süredir psikolojik tedavi gördüğü bildirildi.

> Lise öğrencisi annesini öldürdü ve intihar etti

Hatay'ın Kırıkhan İlçesi'nde psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen lise öğrencisi 18 yaşındaki Burak D., annesi 39 yaşındaki Nermin D.'yi boğazını keserek öldürdükten sonra intihar girişiminde bulundu. Bileklerini kesen şüpheli hastaneye kaldırıldı.

Lise öğrencisi annesini öldürdü ve intihar ettiKırıkhan'ın Mimar Sinan Mahallesi'ndeki bir apartman görevlisi, eşi Bursa Gümrük Müdürlüğü'nde memur olan Nermin D.'nin evinin kapısına sabah bıraktığı ekmeklerin alınmaması ve zili çalmasına rağmen kapının açılmaması üzerine polisi aradı. Çilingir yardımıyla kapıyı açarak eve giren polis, Nermin D.'nin boğazı kesilmiş cesedini buldu. Kadının oğlu Burak D. de evde yaralı halde buldu.

Annesini öldürdükten sonra bileklerini keserek intihar girişiminde bulunduğu anlaşılan Kırıkhan Ticaret Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Burak D. olay yerine çağrılan ambulansla götürüldüğü Kırıkhan Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. Hayati tehlikesi bulunmayan Burak D.'nin bir süredir psikolojik tedavi gördüğü bildirildi.

Son Güncelleme: Pazar, 18 Kasım 2012 12:05

Gösterim: 2060


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.