Okula geç kaldıkları için öğretmenleri tarafından sıraya dizilip sopayla dövüldüler

Yemen'in Taiz kentindeki bir lisede kaydedildiği belirtilen bir videoda yaklaşık 200 öğrenci sıra dayağına çekilirken görüntülendi. Okulun en üst katındaki bir pencereden çekilen ve 18 Ekim'de YouTube'a yüklenen videoda öğretmenleri tarafından sopayla dövülen öğrencilerin cezalandırılma gerekçesininse derse geç kalmak olduğu açıklandı. FRANCE 24'e konuşan Yemenli bir insan hakları örgütü yetkilisi, olayla ilgili Taiz Valisi'ne şikayette bulunduklarını belirtti. Ancak bu girişiminden sonuç alamayan örgüt, öğrencileri döven öğretmen ve okul müdürü Abdelaziz Saif hakkında dava açmaya hazırlanıyor.

Özgür Bolat, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde çocukların okulda neden düşünmeyi öğrenemediklerini yazdı. Bolat, müfredatı kesin bilgiler topluluğu olarak sunduğumuz sürece, okulda ne yaratıcılığın ne sorgulamanın ne de düşünmenin gelişeceğini belirterek “Okulun asıl görevi bilgileri sunmak değil, bilgileri sorgulatmaktır” diye yazdı.

Özgür Bolat’ın Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinden “Çocuklar okulda neden düşünmeyi öğrenemiyor?” adlı yazısı

Çocuklar okulda neden düşünmeyi öğrenemiyor?

Ders, tarih. Konu, Birinci Dünya Savaşı.

Öğretmen Birinci Dünya Savaşı’nın sebeplerini ve sonuçlarını anlatıyor.

Hem de mükemmel anlatıyor. Çocuklar hayranlıkla dinliyor. Ben de dersi gözlemliyorum. Anlatırken sorular da soruyor.

Yazının devamını okumak için Tıklayın

Türkiye'ye kaçan Suriyeli sığınmacılara üniversiteye sınavsız gitme şansı tanınacak. Gençlere belirlenen üniversitelerde eğitim, barınma ve aylık burs ödemesi imkanı verilecek.

Ülkelerindeki olaylar nedeniyle Türkiye'ye kaçan Suriyeli sığınmacılara üniversiteye sınavsız gitme şansı tanınacak. Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığınca hazırlanan burs programı kapsamında  bazı şartları taşıyan belli sayıdaki Suriyeliye belirlenen üniversitelerde eğitim, devlet yurtlarında barınma ve aylık burs ödemesi imkanı verilecek.

Başkanlık tarafından Suriye vatandaşlarına yönelik hazırlanan eğitim burs programı kapsamında, ülkelerindeki olaylar nedeniyle Türkiye'ye kaçan ve bazı şartları taşıyan Suriyeliye eğitim ve burs imkanı sağlanması amaçlandı. Burs sayesinde Suriyelilere belirlenen üniversitelerde eğitim, devlet yurtlarında barınma ve aylık burs ödemesi imkanı verilecek.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluk Başkanlığı, bursla ilgili başvuruları aldı. İnternet üzerinden yapılan başvuruların değerlendirme aşamasına gelindi.

Adayların burs programından yararlanabilmeleri için Suriye vatandaşı olmaları, 1990 ve sonrasındaki yıllarda doğmuş olmaları şartı arandı. Çifte vatandaşlıklarından biri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olanların da başvuruları kabul edilmedi. Türkiye'de bulunmasında kanuni bir engelinin olmaması gereken adaylardan bursu alabilmeleri için en az yüzde 60 başarı ile lise diplomasına sahip olmaları istendi. Ayrıca adayların Türkçelerinin belli bir seviyede olması ve başkanlık tarafından verilen Türkiye burslarından  yararlanmamış olmaları da aranan şartlar arasında yer aldı.

600'e yakın başvuru

Posta yoluyla yapılan başvuruların kabul edilmediği Başkanlıkta, adayların değerlendirme süreçlerine geçildi. İlgili personelin yoğun mesai harcadığı bu burs programına yönelik 600'e yakın başvuru geldi.

Suriyeli öğrencilerin gideceği üniversitelerin ve kalacakları yurtların belirlenmesine yönelik de YÖK ve YURTKUR ile koordinasyon sağlandı.

Ortak çalışmaların sonunda, bursu kazanan adayların ve gidecekleri üniversitelerin ay sonuna kadar açıklanması bekleniyor.

Milli Eğitim Bakanı Avcı, milli eğitim ile ilgili haberlerde Bakanlık yetkilileri dışında yapılan açıklamalara inanmayın uyarısında bulundu.

Dershanelerle ilgili açıklama yapan Avcı, “Milli eğitim ile ilgili haberlerde bakan olarak benim, bakan yardımcımızın, müsteşarımızın ve basın ve halkla ilişkiler müşavirliğimizin yaptığı açıklamalarının dışında hiçbir şeye itibar etmeyin” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı katıldığı bir resim sergisinde gazetecilerin sorularına yönelik konuştu. Bakan Avcı, Dershanelerin tabelalarının değiştirileceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, “Milli eğitim ile ilgili haberlerde bakan olarak benim, bakan yardımcımızın, müsteşarımızın ve basın ve halkla ilişkiler müşavirliğimizin yaptığı açıklamalaların dışında hiç bir şeye itibar etmeyin. Çok fazla bu konularda spekülasyonlar yapılıyor. Aslı astarı olmayan pek çok şey, sanki Milli Eğitim Bakanlığının açıklamasıymış gibi sunuluyor, bunlar doğru değil. Kulaktan dolma dedikodulara itibar ederek haber yapmamanızı özellikle tavsiye ederim. Biz bunları tekzip etmiyoruz, çünkü o kadar yalan yanlış şeyler konuşuluyor ki sabahtan akşama kadar tekziple uğraşmamız gerekir” diye konuştu.

Düşüncelerini gözden geçirsinler

Bakan Nabi Avcı, kamuda başörtü serbestisi kararı ve öğrenci andı ile ilgili Danıştay’a açılan iptal davalarına yönelik ise, “O Danıştay’a giden arkadaşlarımıza bu sergiye gelmelerini, sergiyi gezmelerini ve dolayısıyla o düşüncelerini bir kere daha gözden geçirmeleri için serginin vesile olmasını diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Avcı, TBMM Mustafa Necati Kültür Evi’nde öğrencisi Betül Burnaz’ın resim sergisini açtı .Burnaz’ı Viyana’daki öğrenciliğinden tanıdığını belirten Avcı, “Türkiye’de saçma sapan yasaklar nedeniyle öğrenimini sürdüremediği için Viyana’ya giden öğrencilerimizden. Gördüğünüz gibi Viyana’dan böyle güzelliklerle döndü” diye konuştu.

Bu serginin kendisine pek çok şeyi anımsattığını ifade eden Avcı, sanattaki üslubu nedeniyle kendisine rahmetli resim öğretmenini hatırlattığını söyledi.

Burnaz’a yarattığı eserlerden dolayı teşekkür eden Avcı, “Betül Burnaz adını, sanat dünyamız bundan sonra böyle güzel vesilelerle daha sık duyacak. Tüm Ankaralı sanat severleri bu güzellikleri paylaşmak üzere Nacati Kültür Evi’ne bekliyoruz” dedi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Avcı, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın kamuda başörtüsü serbestisi kararı ve öğrenci andı ile ilgili Danıştay’a açtığı davaların hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

“O Danıştay’a giden arkadaşlarımıza bu sergiye gelmelerini, sergiyi gezmelerini ve dolayısıyla o düşüncelerini bir kere daha gözden geçirmeleri için serginin vesile olmasını diliyorum. Onları da davet ediyorum, bu sergiye gelsinler şu resimleri görsünler. Bu resimleri hangi emeğin, göz yaşlarının ürünü olduğunu onlar da yaşasınlar.”