Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

31 Mart Pazartesi günü okullar bir gün süreyle tatil olacak

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 31 Mart tarihinde okulların tatil olacağını açıkladı. Avcı, televizyon kanalında katıldığı programda gündemdeki konuları değerlendirdi.

Avcı, 30 Mart yerel seçiminde oy sayımının geç saatlere kadar süreceği için okulların 31 Mart tarihinde tatil olacağını açıkladı. Seçim sonrası sınıfların yeniden eski haline getirilmesi için bir günlük süre gerektiğini kaydeden Avcı, okulların bir gün tatil edilmesi kararı aldıklarını kaydetti.

> Okullara bir günlük yerel seçim tatili

31 Mart Pazartesi günü okullar bir gün süreyle tatil olacak

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 31 Mart tarihinde okulların tatil olacağını açıkladı. Avcı, televizyon kanalında katıldığı programda gündemdeki konuları değerlendirdi.

Avcı, 30 Mart yerel seçiminde oy sayımının geç saatlere kadar süreceği için okulların 31 Mart tarihinde tatil olacağını açıkladı. Seçim sonrası sınıfların yeniden eski haline getirilmesi için bir günlük süre gerektiğini kaydeden Avcı, okulların bir gün tatil edilmesi kararı aldıklarını kaydetti.

Son Güncelleme: Cumartesi, 15 Mart 2014 00:12

Gösterim: 1518

ÖSYM  Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) girecek olan 2 milyon üniversite adayına hazırlanan kamu spotuyla uyarılarda bulundu.

ÖSYM, 23 Mart'ta yapılacak YGS öncesi üniversite adaylarına uyarılarda bulunmak için yaklaşık 50 saniyelik kamu spotu hazırladı. Söz konusu spotta, "Sevgili adaylar, yoğun bir emek harcayarak sınava hazırlandınız. Sınava uykunuzu almış olarak gitmek yararınıza olacaktır. Sınav günü, sınav binasına getirilmesi yasak olan ve ÖSYS başvuru kılavuzunda belirtilen eşyaları yanınızda kesinlikle getirmeyiniz. Sınava Giriş Belgesi ve nüfus cüzdanınızın yanınızda olduğundan emin olunuz. Emeğiniz emanetimizdir" denildi.

ÖSYM, adaylara uyarılar içeren bir de basın açıklaması yaptı. Açıklamada, adayların nüfus cüzdanlarında TC kimlik numarası ile fotoğraf üzerinde soğuk damganın mutlaka bulunması gerektiğine dikkat çekildi. 

Adayların sınav günü yanlarında son 6 ayda çekilmiş bir fotoğraf da bulundurmasının gerekli olduğunun altı çizilen açıklamada, adaylardan, sınavın başlama saatinden en az bir saat önce sınav binası önünde hazır olması gerektiğinden, oluşabilecek trafik yoğunluğunu da göz önünde bulundurması istendi. 

Sınavın yapıldığı her bir salona duvar saati, adayların sınavda kullanacakları gereçler (kalem, silgi, kalemtıraş) ile şekerleme ve peçetenin ÖSYM tarafından sağlanacağına işaret edilen açıklamaya şöyle devam edildi:

"Adaylar sınava şeffaf pet şişe içerisinde su getirebileceklerdir. ‘Adayların ve Görevlilerin Sınav Binalarına Giriş Koşullarına İlişkin Yönetmelik’ hükümleri uyarınca sınav sabahı adaylar kimlik kontrolleri yapılıp güvenlik kontrolünden geçtikten sonra binalara alınırlar. Sınav binalarına, yanında sadece Sınava Giriş Belgesi ile nüfus cüzdanı (veya süresi geçerli pasaport) olan adaylar alınırlar. Adayların sınav binasına; Her türlü delici ve kesici alet ile ateşli silah, anahtarlık, çanta, saat, cüzdan, kolye, küpe, bilezik, yüzük (alyans hariç), broş (basit toplu iğne hariç) ve diğer takılar, cep telefonu, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth ve benzeri cihazlar, kulaklık ile her türlü elektronik/mekanik cihaz her türlü plastik, cam ve metal içerikli eşyalar, her türlü müsvedde kâğıt, defter, ders notu, kitap, sözlük, dergi, gazete ve benzeri yayınlar kalem, silgi, kalemtıraş, cetvel, pergel, açıölçer ve benzeri araçlar ile girmesine izin verilmez. Sınavın yapıldığı bina içerisinde, sınav sırasında ya da sınavdan sonra bu tür eşya ve cihazları taşıdığı tespit edilen adayın sınavı geçersiz sayılır. Sınavınızda başarılar dileriz."

> ÖSYM'den YGS öncesi kamu spotu

ÖSYM  Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) girecek olan 2 milyon üniversite adayına hazırlanan kamu spotuyla uyarılarda bulundu.

ÖSYM, 23 Mart'ta yapılacak YGS öncesi üniversite adaylarına uyarılarda bulunmak için yaklaşık 50 saniyelik kamu spotu hazırladı. Söz konusu spotta, "Sevgili adaylar, yoğun bir emek harcayarak sınava hazırlandınız. Sınava uykunuzu almış olarak gitmek yararınıza olacaktır. Sınav günü, sınav binasına getirilmesi yasak olan ve ÖSYS başvuru kılavuzunda belirtilen eşyaları yanınızda kesinlikle getirmeyiniz. Sınava Giriş Belgesi ve nüfus cüzdanınızın yanınızda olduğundan emin olunuz. Emeğiniz emanetimizdir" denildi.

ÖSYM, adaylara uyarılar içeren bir de basın açıklaması yaptı. Açıklamada, adayların nüfus cüzdanlarında TC kimlik numarası ile fotoğraf üzerinde soğuk damganın mutlaka bulunması gerektiğine dikkat çekildi. 

Adayların sınav günü yanlarında son 6 ayda çekilmiş bir fotoğraf da bulundurmasının gerekli olduğunun altı çizilen açıklamada, adaylardan, sınavın başlama saatinden en az bir saat önce sınav binası önünde hazır olması gerektiğinden, oluşabilecek trafik yoğunluğunu da göz önünde bulundurması istendi. 

Sınavın yapıldığı her bir salona duvar saati, adayların sınavda kullanacakları gereçler (kalem, silgi, kalemtıraş) ile şekerleme ve peçetenin ÖSYM tarafından sağlanacağına işaret edilen açıklamaya şöyle devam edildi:

"Adaylar sınava şeffaf pet şişe içerisinde su getirebileceklerdir. ‘Adayların ve Görevlilerin Sınav Binalarına Giriş Koşullarına İlişkin Yönetmelik’ hükümleri uyarınca sınav sabahı adaylar kimlik kontrolleri yapılıp güvenlik kontrolünden geçtikten sonra binalara alınırlar. Sınav binalarına, yanında sadece Sınava Giriş Belgesi ile nüfus cüzdanı (veya süresi geçerli pasaport) olan adaylar alınırlar. Adayların sınav binasına; Her türlü delici ve kesici alet ile ateşli silah, anahtarlık, çanta, saat, cüzdan, kolye, küpe, bilezik, yüzük (alyans hariç), broş (basit toplu iğne hariç) ve diğer takılar, cep telefonu, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth ve benzeri cihazlar, kulaklık ile her türlü elektronik/mekanik cihaz her türlü plastik, cam ve metal içerikli eşyalar, her türlü müsvedde kâğıt, defter, ders notu, kitap, sözlük, dergi, gazete ve benzeri yayınlar kalem, silgi, kalemtıraş, cetvel, pergel, açıölçer ve benzeri araçlar ile girmesine izin verilmez. Sınavın yapıldığı bina içerisinde, sınav sırasında ya da sınavdan sonra bu tür eşya ve cihazları taşıdığı tespit edilen adayın sınavı geçersiz sayılır. Sınavınızda başarılar dileriz."

Son Güncelleme: Cuma, 14 Mart 2014 21:40

Gösterim: 1323

Dershaneleri düzenleyen kanun Resmi Gazete’de yayınlandı. Dershaneler 1 Eylül 2015'e kadar faaliyetlerini sürdürebilecek.

Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Yürürlüğe giren kanuna göre, kanun çerçevesinde yurt dışında eğitim alacak öğrencilerin seçimi, yazılı ve sözlü sınav şeklinde olacak. Yazılı sınav, Milli Eğitim Bakanlığı'nca veya düzenlenecek protokolle ÖSYM tarafından yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı yazılı sınav yerine kullanabilecek.

Öğrencilerin seçiminde yazılı sınav ve sözlü sınav ile mezuniyet not ortalaması Bakanlıkça belirlenecek ağırlıklarla dikkate alınacak. Sözlü sınava çağrılan adaylar, Bakanlıkça oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilecek. Adaylar, komisyon tarafından genel alan bilgisi konularına ilişkin bilgi düzeyi ve akademik çalışmalara yatkınlığı alanlarında belirtilen özelliklerin her biri için yirmişer puan üzerinden değerlendirilecek ve verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilecek. Bunun dışında sözlü sınavla ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılamayacak. Sözlü sınavın soru ve cevaplarının önceden hazırlanması zorunlu olmayacak.

 İlgili kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurtdışına gönderilenler öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini yerine getirmek üzere, adlarına gönderildikleri kurumların ilgili kadrolarına atanacak. Milli Eğitim Bakanlığı adına yurtdışına gönderilenlerden gönderildikleri ülkede doktora öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere yurda dönenler milli eğitim uzmanı kadrolarına atanacak.

Bu kişilerin yurtdışında lisansüstü eğitim amacıyla geçirdikleri sürelerin tamamı memuriyette geçmiş sayılacak, bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her 3 yılı bir derece yükselmesine esas olacak.

Aday öğretmenler

Aday öğretmenliğe atanabilmek için Devlet Memurları Kanunu'ndaki şartlara ek olarak, yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından mezun olma, bakanlıkça ve ÖSYM tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranacak.

Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak, performans değerlendirmesine göre başarılı olmak kaydıyla yazılı ve sözlü sınava girebilecek. Aday öğretmenler, bakanlıkça oluşturulacak komisyonca değerlendirilecek. Sınavda başarılı olanlar, öğretmen olarak atanacak, başarısız olanlar bir başka il veya ilçede görevlendirilecek, bir yıl içinde tekrar sınava girme hakkı tanınacak. Sınava girmeye hak kazanamayanlar ile üst üste iki defa sınavda başarılı olamayanlar aday öğretmen unvanını kaybedecek ve memuriyetle ilişiği kesilecek.

Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma olabilecek.

25 yıl süreli irtifak hakkı

Hazine'ye ait taşınmazlar üzerinde eğitim tesisi yapılması amacıyla, dönüşüm programına dahil dershaneler lehine, bedelsiz olarak en fazla 25 yıl süreli irtifak hakkı tesis edilebilecek. İrtifak hakkı, ilk yıl için yatırım konusu taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin binde 5'i tutarındaki bedel üzerinden olacak.

Birden fazla istekli olması halinde, bu bedelin dışında istekliler arasında bir defaya mahsus alınacak katılım payı üzerinden arttırma ihalesi yapılacak. İhale sonucunda en yüksek katılım payını teklif eden yatırımcı lehine irtifak hakkı tesis edilebilecek.

Aynı taşınmaz için birden fazla irtifak hakkı tesis talebi olması halinde, dönüşüm programına alınan dershanelerden gelen irtifak hakkı talepleri öncelikle değerlendirilecek.

Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi niteliğinde olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucusunun bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliklerince, aynı taşınmaz için müracaat edilmesi durumunda bunların başvuruları öncelikli olarak değerlendirilecek.

Mülkiyeti Hazine'ye ait ve bakanlığa tahsisli taşınmazlar üzerindeki okul binalarının tamamı veya bir kısmı ile bu binaların eklenti ve bütünleyici parçaları, eğitim ve öğretim faaliyetlerinde kullanılmak üzere, pazarlık usulüyle 10 yıla kadar bakanlıkça kiraya verilebilecek.

Bakanlığa bağlı okul ve eğitim kurumlarında kiralanan kantin, salon, açık alan ve benzeri yerlere ilişkin kira sözleşmeleri, bakanlıkça belirlenen eğitim öğretim dönemi sonu itibarıyla fesih tarihinden önceki dönemlere ilişkin bedeller tahsil edilmek suretiyle ve tazminat alınmaksızın feshedilecek. Bu durumda, okul aile birliği ve işleticiler tarafından hak ve tazminat talebinde bulunulamayacak.

Mili Savunma Bakanlığı'na tahsisli olarak akaryakıt ikmal ve NATO POL Tesisleri İşletmesi Başkanlığı'nca kullanılan taşınmazlar ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı mülkiyetindeki taşınmazlar için Milli Savunma Bakanlığı'nın uygun görüşü aranacak.

Kanundan dershane tanımı çıkarılıyor

Kanunla Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndan "dershane" tanımı çıkarıldı. Bu şekilde Milli Eğitim Bakanlığı onayıyla ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına veya bu sınavlar kapsamındaki derslere hazırlık niteliğinde kurs açılması da imkan dışına çıkarılıyor.

"Okul" tanımı, kanunda, "Özel eğitim, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim ile Bakanlıkça dönüşüm programına alınan kurumlardan 2018-2019 eğitim öğretim yılının sonuna kadar faaliyetleri devam eden ortaöğretim özel okulları" şeklinde yeniden yapılıyor.

"Çeşitli kurslar" tanımı değiştirilerek bu kursların ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık niteliğinde olmamak kaydıyla: kişilerin sosyal, sanatsal, sportif, kültürel ve mesleki alanlarda bilgi, beceri, dil, yetenek ve deneyimlerini geliştirmek, isteklerine göre serbest zamanlarını değerlendirmek amacıyla faaliyet gösterebilecekleri hükme bağlanıyor.

Öğrenci etüt eğitim merkezleri, 12 yaş ve altındaki öğrencilere yönelik olarak faaliyet gösterecek şekilde yeniden düzenlenecek.

Bu düzenleme kapsamındaki ilkokul, ortaokul, lise ve özel eğitim okulları için 1 Eylül tarihinden sonra verilen kurum açma izinleri, ertesi eğitim öğretim yılından itibaren geçerli olacak.

Her ne ad altında olursa olsun, eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetler Milli Eğitim Bakanlığı'nın izin ve denetimine tabi olacak. Bu faaliyetleri yürütenler, özel öğretim kurumları için bu düzenlemede öngörülen kurallara uymakla yükümlü olacak.

Dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezlerinde eğitim personeli olarak çalışan ve sigorta primi ödenmiş çalışma süresi 1 Ocak 2014 tarihi itibarıyla en az 6 yıl olanlar, KPSS'ye girme şartı aranmaksızın bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yapılacak sözlü sınavlarda başarılı olmak kaydıyla memur kadrolarına atanabilecekler.

Dershanelerdeki eğitim personeli öğretmen unvanlı memur kadrolarına atanabilecek

Yürürlüğe giren kanuna göre, dershaneler ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde çalışan ve emeklilik, yaşlılık, malullük aylığı almayan eğitim personeli, gerekli şartları taşımaları halinde öğretmen unvanlı memur kadrolarına atanabilecek. Atamalarda, KPSS şartı aranmayacak, sözlü sınavda başarılı olmak yeterli sayılacak. 

Kadro ve ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle, belirlenen hizmet bölge ve hizmet alanlarında istihdam edilecek eğitim personeli, sağlık özrü hariç 4 yıl süreyle başka bir yere atanamayacak.

Bakanlıkta istihdam edilenleri, ayrıldıkları özel eğitim kurumlarından kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyecek.

Özel okul öğrencileri için eğitim öğretim desteği

Özel ilkokul, özel ortaokul ve özel liselerde öğrenim gören öğrenciler için, resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne göre her kademede okulun öğrenim süresini aşmamak üzere, eğitim ve öğretim desteği verilebilecek.

Bu kapsamda eğitim ve öğretim desteğinden özel okul öncesi eğitim kurumlarından eğitim alanlar da 48-66 ay arasında olmak şartıyla en fazla bir eğitim öğretim yılı süresince yararlandırılabilecek.

Eğitim ve öğretim desteği, bakanlıkça eğitim kademelerine göre her bir derslik için belirlenen asgari öğrenci sayısının üzerinde ve derslik başına belirlenen azami öğrenci sayısını geçmemek üzere verilebilecek.

Eğitim ve öğretim desteği; yörenin kalkınmada öncelik derecesi ve gelişmişlik durumu, öğrencinin ailesinin gelir düzeyi, eğitim bölgesinin öğrenci sayısı, desteklenen öğrenci ve öğrencinin gideceği okulun başarı seviyeleri ile öncelikli öğrenciler gibi ölçütler, ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak verilebilecek.

Dönüşüm süreci

Dönüşüm programı kapsamındaki kurumları, aynı amaç ve niteliklerinin korunması şartıyla devir alanlar, bu madde hükümlerinden bakanlığın izniyle yararlandırılabilecek.

Dönüşüm sürecinin bitiminde, dönüşme talebinde bulundukları örgün eğitim kurumunun taşıması gereken şartları karşılayamayanların kurum açma izinleri iptal edilerek faaliyetlerine son verilecek.

Bu durumdaki kurumlardan, teşvik uygulamaları kapsamında yararlandıkları eğitim ve öğretim desteği, istisna, muafiyet ve haklar ile diğer teşviklerin parasal tutarının, ilgili teşvikten yararlandırılma tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte bir ay içerisinde ödenmesi yapılacak tebligatla ilgililerden istenecek.

Dershaneler 1 Eylül 2015'e kadar devam edecek

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal olan dershaneler ile bu kanunla yapılan düzenlemelere göre gerekli dönüşümü tamamlamayan öğrenci etüt eğitim merkezleri, eğitim öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015'e kadar devam edebilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı, 1 Eylül 2015 tarihine kadar başvuranları, belirlenecek esaslara göre uygun görülmesi halinde öğretim kurumlarına dönüşüm programına alacak. Dönüşüm programına alınan kurumların, 2018-2019 eğitim öğretim yılının bitimine kadar mevzuatta öngörülen şartları karşılamaları kaydıyla dönüşebilecekleri okul ve diğer kurum türleri ile dönüşüm esas ve usulleri bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.

Özel okullarda görev yapan öğretmenlerin haftalık ders saati sayısının 30 saati geçemeyeceği hükmü ile özel okullarda yöneticilik ve eğitim öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği yönündeki hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'ne verilen sınav faaliyetlerini yürütme görevi, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bırakılacak.

Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı inceleme organı olacak

Kanun, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'na yönelik düzenlemeler de yapıyor. Başkanlık, bakanlığın karar organı yerine inceleme organı olacak.

Talim Terbiye Kurulu toplantısında, hizmet birimleri amirlerine oy kullanma hakkı getirildi. Kurulda görüşülen konularla ilgili bakan onayıyla görevlendirilen ilgili birim amiri veya amirleri, kurul toplantısına katılacak ve oy kullanabilecek.

 Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı ve üyesi, müsteşar yardımcısı, genel müdür, strateji geliştirme başkanı, inşaat ve emlak grup başkanı ve grup başkanı ile il müdürlerinin görevi, bu düzenlemenin yayımı tarihinde sona erecek.

Yurt dışı teşkilatındaki atamalar

Yurt dışı teşkilatı kadrolarına sürekli görevle atanabilmek için atanılan tarih itibariyle en az bir yıldır bakanlıkta ya da üniversitelerde çalışmak; görevlendirmenin yapılacağı ülkenin resmi dilini veya Almanca, Fransızca ya da İngilizce'den birini bilme şartı aranacak.

Yurtdışı sürekli görev süresi 3 yıl olacak. Bu süre bir katına kadar uzatılabilecek. Bakanlık tarafından görevlendirilen öğretmenlerin yanında Avrupa ülkelerinde vatandaşlık  hakkına ya da süresiz oturma ve çalışma iznine sahip, gerekli şartları taşıyanlar arasından bakanlıkça mahallinde sözleşmeli statüde öğretmen istihdam edilecek.

İl milli eğitim müdürü, il milli eğitim müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü, il ve ilçe milli eğitim şube müdürü, eğitim denetmeni, okul ve kurum müdürü, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak görev yapanların hizmet süresine veya isteğe bağlı yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek.

Yurtiçi veya dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan, ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programlar uygulanan okul ve kurumlar ile bakan onayıyla doğrudan bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri bakan tarafından yapılacak.

İl Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde oluşturulan Eğitim Denetmenleri Başkanlığında maarif müfettişi ve müfettiş yardımcıları istihdam edilecek.

Yurtdışında ikamet eden vatandaşların talepleri ve Dışişleri Bakanlığı'nın teklifi doğrultusunda açılan, eğitim işbirliği ve ikili anlaşma olmaması nedeniyle kaynak aktarılamayan  okulların ihtiyacı olan hizmet binası, eğitim araç ve gereçleri, donatım, bakım ve onarım, kefalet ücreti ve kira giderleri için genel bütçeden kaynak sağlanacak.

Görevden alınacaklar

Kanunda, bütçe ve personele ilişkin geçiş hükümleri de belirlendi. Buna göre, Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında talim ve terbiye kurulu üyesi, müsteşar yardımcısı, genel müdür, inşaat ve emlak grup başkanı ve grup başkanı kadrolarında bulunanlar ile bakanlık taşra teşkilatında il müdürü, il milli eğitim müdür yardımcısı ve ilçe milli eğitim müdürü kadrolarında bulunanların görevleri, düzenlemenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erecek.

Talim ve Terbiye Kurulu üyesi, müsteşar yardımcısı ve genel müdür kadrolarında bulunanlar bakanlık müşaviri kadrolarına atanacak. Grup başkanı ve il müdürü kadrolarında bulunanlar grup başkanı ve il müdürü kadrolarına; diğerleri ile şahsa bağlı şube müdürü kadrolarında bulunanlar ise eğitim uzmanı kadrolarına getirilecek.

Grup başkanı ve il müdürü kadrolarına atananlar, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'ne bağlı hizmet içi eğitim enstitülerinde görevlendirilecek. Eğitim uzmanı kadrolarına atananlar, bakanlık merkez ve taşra teşkilatında bakan tarafından belirlenen birimlerde sürekli görevle istihdam edilecek.

Kanun yürürlüğe girdiği tarihte milli eğitim başdenetçisi, milli eğitim denetçisi ve il eğitim denetmeni kadrolarında bulunanlar maarif müfettişi, milli eğitim denetçi yardımcısı  ve il eğitim denetmen yardımcısı kadrolarında bulunanlar ise maarif müfettiş yardımcısı kadrolarına atanacak.

> Dershaneleri düzenleyen kanun Resmi Gazete’de yayımlandı

Dershaneleri düzenleyen kanun Resmi Gazete’de yayınlandı. Dershaneler 1 Eylül 2015'e kadar faaliyetlerini sürdürebilecek.

Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Yürürlüğe giren kanuna göre, kanun çerçevesinde yurt dışında eğitim alacak öğrencilerin seçimi, yazılı ve sözlü sınav şeklinde olacak. Yazılı sınav, Milli Eğitim Bakanlığı'nca veya düzenlenecek protokolle ÖSYM tarafından yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı yazılı sınav yerine kullanabilecek.

Öğrencilerin seçiminde yazılı sınav ve sözlü sınav ile mezuniyet not ortalaması Bakanlıkça belirlenecek ağırlıklarla dikkate alınacak. Sözlü sınava çağrılan adaylar, Bakanlıkça oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilecek. Adaylar, komisyon tarafından genel alan bilgisi konularına ilişkin bilgi düzeyi ve akademik çalışmalara yatkınlığı alanlarında belirtilen özelliklerin her biri için yirmişer puan üzerinden değerlendirilecek ve verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilecek. Bunun dışında sözlü sınavla ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılamayacak. Sözlü sınavın soru ve cevaplarının önceden hazırlanması zorunlu olmayacak.

 İlgili kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurtdışına gönderilenler öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini yerine getirmek üzere, adlarına gönderildikleri kurumların ilgili kadrolarına atanacak. Milli Eğitim Bakanlığı adına yurtdışına gönderilenlerden gönderildikleri ülkede doktora öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere yurda dönenler milli eğitim uzmanı kadrolarına atanacak.

Bu kişilerin yurtdışında lisansüstü eğitim amacıyla geçirdikleri sürelerin tamamı memuriyette geçmiş sayılacak, bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her 3 yılı bir derece yükselmesine esas olacak.

Aday öğretmenler

Aday öğretmenliğe atanabilmek için Devlet Memurları Kanunu'ndaki şartlara ek olarak, yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından mezun olma, bakanlıkça ve ÖSYM tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranacak.

Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak, performans değerlendirmesine göre başarılı olmak kaydıyla yazılı ve sözlü sınava girebilecek. Aday öğretmenler, bakanlıkça oluşturulacak komisyonca değerlendirilecek. Sınavda başarılı olanlar, öğretmen olarak atanacak, başarısız olanlar bir başka il veya ilçede görevlendirilecek, bir yıl içinde tekrar sınava girme hakkı tanınacak. Sınava girmeye hak kazanamayanlar ile üst üste iki defa sınavda başarılı olamayanlar aday öğretmen unvanını kaybedecek ve memuriyetle ilişiği kesilecek.

Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma olabilecek.

25 yıl süreli irtifak hakkı

Hazine'ye ait taşınmazlar üzerinde eğitim tesisi yapılması amacıyla, dönüşüm programına dahil dershaneler lehine, bedelsiz olarak en fazla 25 yıl süreli irtifak hakkı tesis edilebilecek. İrtifak hakkı, ilk yıl için yatırım konusu taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin binde 5'i tutarındaki bedel üzerinden olacak.

Birden fazla istekli olması halinde, bu bedelin dışında istekliler arasında bir defaya mahsus alınacak katılım payı üzerinden arttırma ihalesi yapılacak. İhale sonucunda en yüksek katılım payını teklif eden yatırımcı lehine irtifak hakkı tesis edilebilecek.

Aynı taşınmaz için birden fazla irtifak hakkı tesis talebi olması halinde, dönüşüm programına alınan dershanelerden gelen irtifak hakkı talepleri öncelikle değerlendirilecek.

Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi niteliğinde olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucusunun bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliklerince, aynı taşınmaz için müracaat edilmesi durumunda bunların başvuruları öncelikli olarak değerlendirilecek.

Mülkiyeti Hazine'ye ait ve bakanlığa tahsisli taşınmazlar üzerindeki okul binalarının tamamı veya bir kısmı ile bu binaların eklenti ve bütünleyici parçaları, eğitim ve öğretim faaliyetlerinde kullanılmak üzere, pazarlık usulüyle 10 yıla kadar bakanlıkça kiraya verilebilecek.

Bakanlığa bağlı okul ve eğitim kurumlarında kiralanan kantin, salon, açık alan ve benzeri yerlere ilişkin kira sözleşmeleri, bakanlıkça belirlenen eğitim öğretim dönemi sonu itibarıyla fesih tarihinden önceki dönemlere ilişkin bedeller tahsil edilmek suretiyle ve tazminat alınmaksızın feshedilecek. Bu durumda, okul aile birliği ve işleticiler tarafından hak ve tazminat talebinde bulunulamayacak.

Mili Savunma Bakanlığı'na tahsisli olarak akaryakıt ikmal ve NATO POL Tesisleri İşletmesi Başkanlığı'nca kullanılan taşınmazlar ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı mülkiyetindeki taşınmazlar için Milli Savunma Bakanlığı'nın uygun görüşü aranacak.

Kanundan dershane tanımı çıkarılıyor

Kanunla Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndan "dershane" tanımı çıkarıldı. Bu şekilde Milli Eğitim Bakanlığı onayıyla ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına veya bu sınavlar kapsamındaki derslere hazırlık niteliğinde kurs açılması da imkan dışına çıkarılıyor.

"Okul" tanımı, kanunda, "Özel eğitim, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim ile Bakanlıkça dönüşüm programına alınan kurumlardan 2018-2019 eğitim öğretim yılının sonuna kadar faaliyetleri devam eden ortaöğretim özel okulları" şeklinde yeniden yapılıyor.

"Çeşitli kurslar" tanımı değiştirilerek bu kursların ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık niteliğinde olmamak kaydıyla: kişilerin sosyal, sanatsal, sportif, kültürel ve mesleki alanlarda bilgi, beceri, dil, yetenek ve deneyimlerini geliştirmek, isteklerine göre serbest zamanlarını değerlendirmek amacıyla faaliyet gösterebilecekleri hükme bağlanıyor.

Öğrenci etüt eğitim merkezleri, 12 yaş ve altındaki öğrencilere yönelik olarak faaliyet gösterecek şekilde yeniden düzenlenecek.

Bu düzenleme kapsamındaki ilkokul, ortaokul, lise ve özel eğitim okulları için 1 Eylül tarihinden sonra verilen kurum açma izinleri, ertesi eğitim öğretim yılından itibaren geçerli olacak.

Her ne ad altında olursa olsun, eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetler Milli Eğitim Bakanlığı'nın izin ve denetimine tabi olacak. Bu faaliyetleri yürütenler, özel öğretim kurumları için bu düzenlemede öngörülen kurallara uymakla yükümlü olacak.

Dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezlerinde eğitim personeli olarak çalışan ve sigorta primi ödenmiş çalışma süresi 1 Ocak 2014 tarihi itibarıyla en az 6 yıl olanlar, KPSS'ye girme şartı aranmaksızın bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yapılacak sözlü sınavlarda başarılı olmak kaydıyla memur kadrolarına atanabilecekler.

Dershanelerdeki eğitim personeli öğretmen unvanlı memur kadrolarına atanabilecek

Yürürlüğe giren kanuna göre, dershaneler ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde çalışan ve emeklilik, yaşlılık, malullük aylığı almayan eğitim personeli, gerekli şartları taşımaları halinde öğretmen unvanlı memur kadrolarına atanabilecek. Atamalarda, KPSS şartı aranmayacak, sözlü sınavda başarılı olmak yeterli sayılacak. 

Kadro ve ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle, belirlenen hizmet bölge ve hizmet alanlarında istihdam edilecek eğitim personeli, sağlık özrü hariç 4 yıl süreyle başka bir yere atanamayacak.

Bakanlıkta istihdam edilenleri, ayrıldıkları özel eğitim kurumlarından kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyecek.

Özel okul öğrencileri için eğitim öğretim desteği

Özel ilkokul, özel ortaokul ve özel liselerde öğrenim gören öğrenciler için, resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne göre her kademede okulun öğrenim süresini aşmamak üzere, eğitim ve öğretim desteği verilebilecek.

Bu kapsamda eğitim ve öğretim desteğinden özel okul öncesi eğitim kurumlarından eğitim alanlar da 48-66 ay arasında olmak şartıyla en fazla bir eğitim öğretim yılı süresince yararlandırılabilecek.

Eğitim ve öğretim desteği, bakanlıkça eğitim kademelerine göre her bir derslik için belirlenen asgari öğrenci sayısının üzerinde ve derslik başına belirlenen azami öğrenci sayısını geçmemek üzere verilebilecek.

Eğitim ve öğretim desteği; yörenin kalkınmada öncelik derecesi ve gelişmişlik durumu, öğrencinin ailesinin gelir düzeyi, eğitim bölgesinin öğrenci sayısı, desteklenen öğrenci ve öğrencinin gideceği okulun başarı seviyeleri ile öncelikli öğrenciler gibi ölçütler, ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak verilebilecek.

Dönüşüm süreci

Dönüşüm programı kapsamındaki kurumları, aynı amaç ve niteliklerinin korunması şartıyla devir alanlar, bu madde hükümlerinden bakanlığın izniyle yararlandırılabilecek.

Dönüşüm sürecinin bitiminde, dönüşme talebinde bulundukları örgün eğitim kurumunun taşıması gereken şartları karşılayamayanların kurum açma izinleri iptal edilerek faaliyetlerine son verilecek.

Bu durumdaki kurumlardan, teşvik uygulamaları kapsamında yararlandıkları eğitim ve öğretim desteği, istisna, muafiyet ve haklar ile diğer teşviklerin parasal tutarının, ilgili teşvikten yararlandırılma tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte bir ay içerisinde ödenmesi yapılacak tebligatla ilgililerden istenecek.

Dershaneler 1 Eylül 2015'e kadar devam edecek

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal olan dershaneler ile bu kanunla yapılan düzenlemelere göre gerekli dönüşümü tamamlamayan öğrenci etüt eğitim merkezleri, eğitim öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015'e kadar devam edebilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı, 1 Eylül 2015 tarihine kadar başvuranları, belirlenecek esaslara göre uygun görülmesi halinde öğretim kurumlarına dönüşüm programına alacak. Dönüşüm programına alınan kurumların, 2018-2019 eğitim öğretim yılının bitimine kadar mevzuatta öngörülen şartları karşılamaları kaydıyla dönüşebilecekleri okul ve diğer kurum türleri ile dönüşüm esas ve usulleri bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.

Özel okullarda görev yapan öğretmenlerin haftalık ders saati sayısının 30 saati geçemeyeceği hükmü ile özel okullarda yöneticilik ve eğitim öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği yönündeki hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'ne verilen sınav faaliyetlerini yürütme görevi, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bırakılacak.

Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı inceleme organı olacak

Kanun, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'na yönelik düzenlemeler de yapıyor. Başkanlık, bakanlığın karar organı yerine inceleme organı olacak.

Talim Terbiye Kurulu toplantısında, hizmet birimleri amirlerine oy kullanma hakkı getirildi. Kurulda görüşülen konularla ilgili bakan onayıyla görevlendirilen ilgili birim amiri veya amirleri, kurul toplantısına katılacak ve oy kullanabilecek.

 Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı ve üyesi, müsteşar yardımcısı, genel müdür, strateji geliştirme başkanı, inşaat ve emlak grup başkanı ve grup başkanı ile il müdürlerinin görevi, bu düzenlemenin yayımı tarihinde sona erecek.

Yurt dışı teşkilatındaki atamalar

Yurt dışı teşkilatı kadrolarına sürekli görevle atanabilmek için atanılan tarih itibariyle en az bir yıldır bakanlıkta ya da üniversitelerde çalışmak; görevlendirmenin yapılacağı ülkenin resmi dilini veya Almanca, Fransızca ya da İngilizce'den birini bilme şartı aranacak.

Yurtdışı sürekli görev süresi 3 yıl olacak. Bu süre bir katına kadar uzatılabilecek. Bakanlık tarafından görevlendirilen öğretmenlerin yanında Avrupa ülkelerinde vatandaşlık  hakkına ya da süresiz oturma ve çalışma iznine sahip, gerekli şartları taşıyanlar arasından bakanlıkça mahallinde sözleşmeli statüde öğretmen istihdam edilecek.

İl milli eğitim müdürü, il milli eğitim müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü, il ve ilçe milli eğitim şube müdürü, eğitim denetmeni, okul ve kurum müdürü, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak görev yapanların hizmet süresine veya isteğe bağlı yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek.

Yurtiçi veya dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan, ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programlar uygulanan okul ve kurumlar ile bakan onayıyla doğrudan bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri bakan tarafından yapılacak.

İl Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde oluşturulan Eğitim Denetmenleri Başkanlığında maarif müfettişi ve müfettiş yardımcıları istihdam edilecek.

Yurtdışında ikamet eden vatandaşların talepleri ve Dışişleri Bakanlığı'nın teklifi doğrultusunda açılan, eğitim işbirliği ve ikili anlaşma olmaması nedeniyle kaynak aktarılamayan  okulların ihtiyacı olan hizmet binası, eğitim araç ve gereçleri, donatım, bakım ve onarım, kefalet ücreti ve kira giderleri için genel bütçeden kaynak sağlanacak.

Görevden alınacaklar

Kanunda, bütçe ve personele ilişkin geçiş hükümleri de belirlendi. Buna göre, Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında talim ve terbiye kurulu üyesi, müsteşar yardımcısı, genel müdür, inşaat ve emlak grup başkanı ve grup başkanı kadrolarında bulunanlar ile bakanlık taşra teşkilatında il müdürü, il milli eğitim müdür yardımcısı ve ilçe milli eğitim müdürü kadrolarında bulunanların görevleri, düzenlemenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erecek.

Talim ve Terbiye Kurulu üyesi, müsteşar yardımcısı ve genel müdür kadrolarında bulunanlar bakanlık müşaviri kadrolarına atanacak. Grup başkanı ve il müdürü kadrolarında bulunanlar grup başkanı ve il müdürü kadrolarına; diğerleri ile şahsa bağlı şube müdürü kadrolarında bulunanlar ise eğitim uzmanı kadrolarına getirilecek.

Grup başkanı ve il müdürü kadrolarına atananlar, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'ne bağlı hizmet içi eğitim enstitülerinde görevlendirilecek. Eğitim uzmanı kadrolarına atananlar, bakanlık merkez ve taşra teşkilatında bakan tarafından belirlenen birimlerde sürekli görevle istihdam edilecek.

Kanun yürürlüğe girdiği tarihte milli eğitim başdenetçisi, milli eğitim denetçisi ve il eğitim denetmeni kadrolarında bulunanlar maarif müfettişi, milli eğitim denetçi yardımcısı  ve il eğitim denetmen yardımcısı kadrolarında bulunanlar ise maarif müfettiş yardımcısı kadrolarına atanacak.

Son Güncelleme: Cuma, 14 Mart 2014 09:30

Gösterim: 2734

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, "Dershanelere, veliler ya da öğrencilerin bir ücret ödemeleri gerekiyordu. Biz MEB bünyesinde yeni bir ücret almadan, ücretsiz bir biçimde çocuklarımızın bu eksik kaldığı dersleri takviye etmelerine imkan sağlayacağız. Aileler kesinlikle artık dershanelere ödedikleri ücretleri ödemeyecekler" dedi.

Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, MEB Temel Kanunu ile Bazı KHK'lerde değişiklik yapılmasına dair yasanın hayırlı sonuçlar doğurması temennisinde bulundu.

2015 Eylül'den itibaren dershanelerin bir eğitim-öğretim kurumu olarak tanımlanmayacağını ve faaliyetlerine devam etmeyeceğini anımsatan Tekin, yasanın özel teşebbüs hürriyetine engel olduğu yönünde tartışmalar bulunduğunu, böyle bir şey olmadığını, tam tersine kamu ve özel sektörün birlikte kaynaklarını optimum ve  rasyonel bir şekilde kullanmasını istediklerini dile getirdi. 

Özel teşebbüsü engellemediklerini, özel teşebbüsü daha sağlıklı alanlara yönlendirdiklerini vurgulayan Tekin, "Dershaneler yerine özel okulların kurulmasını teşvik etmek, özel okulların sayısını artırmak istiyoruz. Şu anda Türkiye bu anlamda dünya ortalamasının çok altında. Özel okullaşma olarak bakıldığında çok düşük. Çünkü özel sektör kaynak aktarımını, yatırımlarını dershane gibi sektörlere yatırıyordu. Ülke kaynaklarının daha sağlıklı biçimde kullanmak için eğitim işini beraber yapalım diye özel sektöre yer açıyoruz" diye konuştu.

Eğitimde özel  sektörün payını artıracak teşvikler getirdiklerini dile getiren Tekin, özel okullara ilişkin mevzuatta da değişikliklere gideceklerini kaydetti. 

Tekin, özel okullaşmayı zorlaştıran, fiziksel anlamda ağır hükümler getiren mevzuattaki düzenlemeleri kolaylaştıracaklarını ifade ederek, "Özel okullardan istediğimiz bazı ağır şartları yumuşatacağız. Bunu sektör temsilcileriyle çok tartıştık onların da çok şikayetçi olduğu konulardı. Bu özel sektörde ciddi anlamda özel okullaşmayı artıracak bir önlem. İkincisi özel sektörün eğitimde özel okul açmasını kolaylaştırmak için teşvikler, kredi teşvikleri, vergi indirimleri, arsa teşvikleri, okul teşvikleri, bunların hepsi sektör temsilcileriyle ayrıntılı konuşularak hazırlandı" değerlendirmesinde bulundu. 

CHP'nin dershane yasasını Anayasa Mahkemesine götürmesine ilişkin olarak yasanın anayasaya uygunluğunun, zaten Bakanlar Kurulu'nda, Başbakanlıkta, Milli Eğitim Gençlik Kültür ve Spor Komisyonunda ve Parlamento'da denetlendiğinin altını çizen Tekin, "Bir de CHP ya da herhangi bir siyasi parti bir kez daha anayasaya uygunluk denetiminin yapılmasını arzu edebilir. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak anayasaya aykırı bir hüküm varsa zaten onu uygulamak istemeyiz. Anayasa Mahkemesinin denetlemesinden mutlu oluruz. Çünkü yaptığımız düzenlemede anayasaya aykırı herhangi bir şey görmüyoruz. Aksine anayasaya aykırı bir durum görseydik zaten böyle bir düzenleme yapmamız doğru olmazdı" dedi. 

"Veliler çocuklarını okuldaki eğitimle bir sonraki eğitime hazırlayabilecek"

Anayasa göre devletin öğrencilerine ücretsiz olarak zorunlu eğitim vermekle mükellef olduğunu vurgulayan Tekin, şu anda 500 liradan başlayıp 20-30 bine çıkan dershane ücretlerinin bulunduğuna dikkati çekti.

Devletin ücretsiz bir biçimde çocukları liseye üniversiteye hazırlamak gibi anayasal bir görevi  yerine getirirken dershane sektörünün fırsat eşitsizliği yaratarak, sistemi bozduğunu dile getirdi. 

Dershanelerin özel okula dönüşmesiyle, parasını veremeyecek çocuklar için fırsat eşitsizliği yaratacak bir durumu ortadan kaldırdıklarına işaret eden Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık veliler çocuklarını okuldaki eğitimle bir sonraki eğitim birimlerine hazırlayabilecekler. Eksik aksayan hususlar mutlaka olabilir. Öğretmen ihtiyacımızdan kaynaklanabilir, eğitim koşullarından dolayı müfredatın yetişmemesinden kaynaklanabilir veya öğrencilerin öğretmenle arasındaki iletişimden dolayı aksaklıklar ortaya çıkabilir. Bütün bunları ortadan kaldıracak biçimde Başbakanımızın talimatıyla MEB, bu türden zorluk yaşayan çocuklarımız için okul müfredatına alternatif olmamak koşuluyla okuldaki dersleri takviye etmek amacıyla Bakanlığımız bünyesindeki okullarda, hafta sonlarında çocuklarımız için takviye kursları açacak. Bunlar alternatif bir eğitim vermeyecekler. Yani bizim Talim Terbiye Kurulu'nun onayladığı eğitim müfredatını takviye edici nitelikte kurslar bunlar. Bu çok önemli. Dershanelerden farkımız bu. Dershaneler çocukları test sınavlarına hazırlayan tabiri caizse başka bir program uygulayan birimlerdi. Dershanelerle veliler ya da öğrencilerin bir ücret ödemeleri gerekiyordu. Biz MEB bünyesinde bunları yaparak yeni bir ücret almadan, ücretsiz bir biçimde çocuklarımızın bu eksik kaldığı dersleri takviye etmelerine imkan sağlayacağız. Aileler kesinlikle artık dershanelere ödedikleri ücretleri ödemeyecekler."

Çocukların eksik kaldığı konularda okul idarelerinden il milli eğitim müdürlüğünden, ilçe milli eğitim müdürlüklerimizden takviye kursları isteyebileceklerine dikkati çeken Tekin, bu takviyelerin her ders için ayrı olacağını dile getirdi. 

Çocukların okulda hafta içerisinde gördüğü dersleri yine okulda takviye edeceğini belirten Tekin, mezun olmuş öğrenciler içinde halk eğitim merkezlerinde ücretsiz kurslar verileceğini ifade etti. 

Kurslara ilişkin çalışmaların devam ettiğini dile getiren Tekin, kurslar için okul binalarının kullanacağını, halk eğitim merkezlerinin koordinasyon merkezi işlevi göreceğini söyledi. 

Üniversiteye giriş sistemi değişikliği

2014 Eylül ayından itibaren okullar ve halk eğitim merkezlerindeki bu kursları organize edeceklerini bildiren Tekin, "Üniversiteye hazırlanan, çocuklarını üniversiteye hazırlamak isteyenlerin hiç endişe edecekleri, çekinecekler bir şey yok. MEB bunların hepsini tasarlıyor. Bu konudaki mevzuatı çok yakında kamuoyuyla paylaşırız" ifadelerini kullandı. 

Üniversiteye giriş sistemine ilişkin çalışma yaptıklarını hatırlatan Tekin, "Çalıştığımız şey, tamamen okul müfredatını değerlendirerek çocuklarımızın bir üst eğitim birimine yerleşmeleri esası üzerine kurulu. Temelde bu var. Bunu baz alacağız. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren, eylül ayından itibaren çocuklarımız şu modele göre yerleşecek diye bir şey paylaşmıyoruz. Böyle bir şeyi paylaştıktan sonra kuşkusuz eğitim müfredatımızın, eğitim sistemimizin buna hazırlanabileceği bir zaman aralığı olacaktır. Örneğin, bu yıl 9. sınıfa başlayan çocuklar 4 yıl sonra şöyle yerleşecekler diye bir takvimlendirme muhakkak yapacağız. Yani önümüzdeki sene şöyle bir model olacak diye bir şey yok. 

Bu kamuoyunda akademisyenlerle, ilgili sektör temsilcileriyle, özel okullarla, öğrencilerle, velilerle sivil toplum örgütleriyle tartışıp ondan sonra kamuoyuyla bir model halinde paylaşılabilir. Şu anda sadece bir taslak. Derdimiz, meramımız şu: Çocuklarımız okul dersleri dışında ekstra bir şeye ihtiyaç duymadan bir üst eğitim birimine hazırlanabilsin, bir üst eğitim birimine yerleşebilsin. Bunu sağlamaya çalışacağız. "

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, "Birinci amacımız eğitimde özel sektörün katkısını ve payını artırmak olduğu için burada birincil hedefimiz dershanelerde istihdam edilen öğretmenlerin özel okullarda istihdam edilmesi, dershanelere teşviki bunun için veriyoruz" dedi.

Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren MEB Temel Kanunu ile Bazı KHK'lerde değişiklik yapılmasına dair yasa ile dershanelerde görev yapan öğretmenlerin istihdamına ilişkin düzenlemelerin de yer aldığını anımsattı. 

Dershanedeki bütün öğretmenlerin kamuda istihdam edilmesi gibi bir dertlerinin olmadığına işaret eden Tekin, "Birinci amacımız eğitimde özel sektörün katkısını ve payını artırmak olduğu için burada birincil hedefimiz dershanelerde istihdam edilen öğretmenlerin özel okullarda istihdam edilmesi, dershanelere teşviki bunun için veriyoruz. Özel sektör okullaştıkları zaman zaten bu öğretmenlerin önemli bir kısmını orada istihdam edecekler. Kalan kısım, yani okullaşamayan dershanelerden işsiz kalacak öğretmenlerle ilgili de bunların bir kısmını MEB istihdam etmeyi taahhüt ediyor. Ama burada derdimiz şu değil, bütün öğretmenleri alalım, dershanecilik çöksün, böyle bir şey yok. Tam tersine biz dershaneleri teşvik edelim, oradaki öğretmenler, oradaki çalışanlar, özel okul halini alsın orası, orada çalışmaya devam etsinler, arzumuz, isteğimiz bu" diye konuştu. 

Tekin, şimdiye kadar MEB'in tekelinde bulunan açık öğretim yapan lise açma hakkını dershanecilikten özel okula dönüşmek isteyen kurumlara da tanıdıklarını anımsattı. 

Açık liseye dönüşecek bu kurumların ellerindeki öğretmen kadrosuyla mevcut fiziksel koşullarda verebilecekleri kadar dersi açık lise mantığıyla vermesini istediklerini anlatan Tekin,  "Dershaneler mevcut kadrolarıyla yüz yüze verebilecekleri dersleri yüz yüze verecekler, mevcut sınıflarında yapabilecekleri dersleri yapacaklar. Diğer dersleri, yani öğretmen istihdam etmekte zorlandıkları, bulamadıkları alanlardaki dersleri ise bizdeki açık lise mantığıyla öğrencileri sınavdan sınava davet edip sınava alarak açık lise diploması verecekler" ifadelerini kullandı. 

İlkokul öğretmenleri çok fazla rahatsız eden, çok eski tarihli disiplin cezalarını da yürürlükten kaldırdıklarını dile getiren Tekin, "Orta öğretimde tedrisat yapan öğretmenlere verilecek disiplin cezaları tanımlanırken, ilkokul öğretmenliğine düşürmeyi bir ceza olarak tanımlıyordu. Buna benzer ilkokul öğretmenlerinin ve ortaokul öğretmenlerinin çok subjektif kriterlerle cezalandırılmasını sağlayan 4357'de öğretmenlerin disiplin cezalarıyla alakalı sayılan kanunda bütün bu tırnak içinde söyleyeyim, 'demode ve subjektif' cezalandırma yöntemlerini kaldırdık. Öğretmenlerimiz diğer devlet memurları gibi 657 sayılı kanunda ilgili hükümlerdeki disiplin cezalarıyla ancak cezalandırılabilecekler. Bunu önemsiyorum, önemli bir düzenleme" şeklinde konuştu. 

Türkiye'de kamu bürokrasisinde idari pozisyonlara atananların kendi arzusu olmadığı sürece ilanihaye o koltuğu işgal edeceği varsayımından hareketle, kazanılmış hak tasarımı yapıldığını anlatan Tekin, uzun yıllar aynı pozisyonu işgal eden, aynı pozisyonda çalışan, bir anlamda enerjisi kalmamış kişilerin yerine yeni kadroları istihdam etmeyi istediklerini ifade etti. 

Bunun sadece MEB'in değil Türkiye'de kamu bürokrasisinin problemi olduğuna işaret eden Tekin, bunun demokrasinin temel prensipleriyle çeliştiğini, MEB'deki  revizyonların da kamuoyunda yansıtıldığı gibi çok yüksek sayılarda olmadığını bildirdi.

Merkez teşkilatında çok önemli sayıda bürokratla çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Tekin, okul müdürlerine ilişkin verilen 100 bin rakamının tamamen afaki olduğunu kaydetti. 

Okul müdürü, müdür başyardımcısı, kurum müdürü, kurum başyardımcısı, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı sıfatlarına sahip yaklaşık 70 bin kişi bulunduğunu aktaran Tekin, yasanın öğretmenliği asıl kadro olarak, müdürlük, müdür başyardımcılığı, müdür yardımcılığı unvanları ikincil görevler olarak tanımladığını belitti.

"Benim tahminim, üçte biri civarında bir rakam, 3-5 bin ile sınırlı kalacak"

Kanunla bu görevlendirmeye bir süre sınırı getirdiklerine dikkati çeken Tekin, şunları kaydetti:

"Mesela üniversitelerde rektörler 4 yıllığına görevlendirilirler. Fakültelerde dekanlar 3 yıllığına görevlendirirler. 3 yılı bitirdiğinde eğer yeniden atanırsa devam ederler, atanmazlarsa öğretim üyeliğine geri dönerler. Aslında bizim burada yaptığımız şey de onun aynısı. Görevlendirdiğimiz okul müdürü, görevlendirdiğimiz müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı 4 yıllığına görevlendiriyoruz, 4 yıl boyunca çalışacaksınız, 4 yıl içerisindeki performansınızdan sizin yöneticileriniz, ilçe müdürünüz, il müdürünüz memnunsa yeniden görevlendirileceksiniz, memnun etmediyseniz insanları görevlendirilmeyeceksiniz, öğretmenliğe devam edeceksiniz. Dolayısıyla yaptığımız şey şu, sadece böyle bir görevlendirme süresi tanımladık. Bu rakamlar 41 bin, 50 bin, işte 100 bin rakamları tamamen afaki rakamlar. Bu kapsamda bizim elimizdeki rakamlara göre 4 yılını doldurmuş idareci sayımız 15,16 bin civarında. 39 bin kurumumuz var, okul müdürü, müdür yardımcısı atayabileceğimiz kurumumuz var. Bunların hepsi 4 yıllık süreyi doldurmuş değiller. 4 yılı dolduranlar, onların süresini biliyoruz ama performansından memnun olunmayanların kaç kişi olduğunu bilmiyoruz. Benim tahminim üçte biri civarında bir rakam, 3-5 bin ile sınırlı kalacaktır."

Okul müdürleri

Düzenlemenin bir cezalandırma olmadığını vurgulayan Tekin, "Eğer bir okul müdürü müdürlükten öğretmenliğe geçişi bir ceza olarak görüyorsa bu 800 bin kişilik öğretmen camiasına yapılmış bir hakarettir. Benim mesleğim öğretim üyeliği. Yarın müsteşarlıktan ayrıldığımda öğretim üyeliğine gitmeyi bir ceza olarak görmem. Bu benim mesleğimdir. Okul müdürü olarak görev yapan arkadaşlarımızın da süresi dolduğunda müdürlükten öğretmenliğe dönmesi bir ceza falan değildir, asli görevidir" dedi. 

30-32 yıldır okul müdürlüğü yapan isimler bulunduğunu anlatan Tekin, eğitimin gerçekten çok hızlı değişen bir sektör olduğunu, bu ay içerisinde 675 bin tablet bilgisayar dağıttıklarını, burada değişime ayak uydurabilecek yöneticilere ihtiyaç duyduklarını ifade etti. 

Okul müdürlerinde sadece görevlendirme tanımını süreyle sınırla altını çizen Tekin, atama ya da görevlendirme yöntemi veya sınav prosedüründe değişiklik yapmadıklarının altını çizdi.

Tekin, mevcut yönetmelikteki yazılı ve sözlü sınavla okul yöneticilerinin 4 yıllığına görevlendirileceklerini bildirdi. 

Milli Eğitim Bakanlığının teşkilat yapısında bir kaç tane önemli değişiklik yaptıklarını ifade eden Tekin, müsteşar yardımcıların sayısını artırdıklarını, grup başkanı olarak tanımlanan birimler daire başkanı olarak tanımlandıklarını ve sayısını artırdıklarını kaydetti.

MEB'in ÖSYM'nin yaklaşık 3 katı kadar sınav yaptığını dile getiren Tekin, ölçme, değerlendirme ve sınav hizmetleri işiyle uğraşan bir genel müdürlük oluşturduklarını, genel müdürlüğün sadece sınav yapmayacağını, milli eğitim bünyesindeki uluslararası sınavlarla uluslararası örgütlerle bağlantı kuracağını, ARGE hizmeti vereceğini  ifade etti. 

Yurt Dışı ve Yükseköğretim Genel Müdürlüğünün yurt dışından gelen okul açma taleplerini de inceleyeceğini dile getiren Tekin, "Afrika'dan Balkanlara Kafkasya'ya kadar her taraftan Türkiye Cumhuriyeti gelsin biz de resmi okul açsın talepleri var. Bunları koordine etmek üzere bu genel müdürlüğü oluşturduk" diye konuştu.

> Müsteşar Yusuf Tekin MEB yasasını değerlendirdi

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, "Dershanelere, veliler ya da öğrencilerin bir ücret ödemeleri gerekiyordu. Biz MEB bünyesinde yeni bir ücret almadan, ücretsiz bir biçimde çocuklarımızın bu eksik kaldığı dersleri takviye etmelerine imkan sağlayacağız. Aileler kesinlikle artık dershanelere ödedikleri ücretleri ödemeyecekler" dedi.

Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, MEB Temel Kanunu ile Bazı KHK'lerde değişiklik yapılmasına dair yasanın hayırlı sonuçlar doğurması temennisinde bulundu.

2015 Eylül'den itibaren dershanelerin bir eğitim-öğretim kurumu olarak tanımlanmayacağını ve faaliyetlerine devam etmeyeceğini anımsatan Tekin, yasanın özel teşebbüs hürriyetine engel olduğu yönünde tartışmalar bulunduğunu, böyle bir şey olmadığını, tam tersine kamu ve özel sektörün birlikte kaynaklarını optimum ve  rasyonel bir şekilde kullanmasını istediklerini dile getirdi. 

Özel teşebbüsü engellemediklerini, özel teşebbüsü daha sağlıklı alanlara yönlendirdiklerini vurgulayan Tekin, "Dershaneler yerine özel okulların kurulmasını teşvik etmek, özel okulların sayısını artırmak istiyoruz. Şu anda Türkiye bu anlamda dünya ortalamasının çok altında. Özel okullaşma olarak bakıldığında çok düşük. Çünkü özel sektör kaynak aktarımını, yatırımlarını dershane gibi sektörlere yatırıyordu. Ülke kaynaklarının daha sağlıklı biçimde kullanmak için eğitim işini beraber yapalım diye özel sektöre yer açıyoruz" diye konuştu.

Eğitimde özel  sektörün payını artıracak teşvikler getirdiklerini dile getiren Tekin, özel okullara ilişkin mevzuatta da değişikliklere gideceklerini kaydetti. 

Tekin, özel okullaşmayı zorlaştıran, fiziksel anlamda ağır hükümler getiren mevzuattaki düzenlemeleri kolaylaştıracaklarını ifade ederek, "Özel okullardan istediğimiz bazı ağır şartları yumuşatacağız. Bunu sektör temsilcileriyle çok tartıştık onların da çok şikayetçi olduğu konulardı. Bu özel sektörde ciddi anlamda özel okullaşmayı artıracak bir önlem. İkincisi özel sektörün eğitimde özel okul açmasını kolaylaştırmak için teşvikler, kredi teşvikleri, vergi indirimleri, arsa teşvikleri, okul teşvikleri, bunların hepsi sektör temsilcileriyle ayrıntılı konuşularak hazırlandı" değerlendirmesinde bulundu. 

CHP'nin dershane yasasını Anayasa Mahkemesine götürmesine ilişkin olarak yasanın anayasaya uygunluğunun, zaten Bakanlar Kurulu'nda, Başbakanlıkta, Milli Eğitim Gençlik Kültür ve Spor Komisyonunda ve Parlamento'da denetlendiğinin altını çizen Tekin, "Bir de CHP ya da herhangi bir siyasi parti bir kez daha anayasaya uygunluk denetiminin yapılmasını arzu edebilir. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak anayasaya aykırı bir hüküm varsa zaten onu uygulamak istemeyiz. Anayasa Mahkemesinin denetlemesinden mutlu oluruz. Çünkü yaptığımız düzenlemede anayasaya aykırı herhangi bir şey görmüyoruz. Aksine anayasaya aykırı bir durum görseydik zaten böyle bir düzenleme yapmamız doğru olmazdı" dedi. 

"Veliler çocuklarını okuldaki eğitimle bir sonraki eğitime hazırlayabilecek"

Anayasa göre devletin öğrencilerine ücretsiz olarak zorunlu eğitim vermekle mükellef olduğunu vurgulayan Tekin, şu anda 500 liradan başlayıp 20-30 bine çıkan dershane ücretlerinin bulunduğuna dikkati çekti.

Devletin ücretsiz bir biçimde çocukları liseye üniversiteye hazırlamak gibi anayasal bir görevi  yerine getirirken dershane sektörünün fırsat eşitsizliği yaratarak, sistemi bozduğunu dile getirdi. 

Dershanelerin özel okula dönüşmesiyle, parasını veremeyecek çocuklar için fırsat eşitsizliği yaratacak bir durumu ortadan kaldırdıklarına işaret eden Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık veliler çocuklarını okuldaki eğitimle bir sonraki eğitim birimlerine hazırlayabilecekler. Eksik aksayan hususlar mutlaka olabilir. Öğretmen ihtiyacımızdan kaynaklanabilir, eğitim koşullarından dolayı müfredatın yetişmemesinden kaynaklanabilir veya öğrencilerin öğretmenle arasındaki iletişimden dolayı aksaklıklar ortaya çıkabilir. Bütün bunları ortadan kaldıracak biçimde Başbakanımızın talimatıyla MEB, bu türden zorluk yaşayan çocuklarımız için okul müfredatına alternatif olmamak koşuluyla okuldaki dersleri takviye etmek amacıyla Bakanlığımız bünyesindeki okullarda, hafta sonlarında çocuklarımız için takviye kursları açacak. Bunlar alternatif bir eğitim vermeyecekler. Yani bizim Talim Terbiye Kurulu'nun onayladığı eğitim müfredatını takviye edici nitelikte kurslar bunlar. Bu çok önemli. Dershanelerden farkımız bu. Dershaneler çocukları test sınavlarına hazırlayan tabiri caizse başka bir program uygulayan birimlerdi. Dershanelerle veliler ya da öğrencilerin bir ücret ödemeleri gerekiyordu. Biz MEB bünyesinde bunları yaparak yeni bir ücret almadan, ücretsiz bir biçimde çocuklarımızın bu eksik kaldığı dersleri takviye etmelerine imkan sağlayacağız. Aileler kesinlikle artık dershanelere ödedikleri ücretleri ödemeyecekler."

Çocukların eksik kaldığı konularda okul idarelerinden il milli eğitim müdürlüğünden, ilçe milli eğitim müdürlüklerimizden takviye kursları isteyebileceklerine dikkati çeken Tekin, bu takviyelerin her ders için ayrı olacağını dile getirdi. 

Çocukların okulda hafta içerisinde gördüğü dersleri yine okulda takviye edeceğini belirten Tekin, mezun olmuş öğrenciler içinde halk eğitim merkezlerinde ücretsiz kurslar verileceğini ifade etti. 

Kurslara ilişkin çalışmaların devam ettiğini dile getiren Tekin, kurslar için okul binalarının kullanacağını, halk eğitim merkezlerinin koordinasyon merkezi işlevi göreceğini söyledi. 

Üniversiteye giriş sistemi değişikliği

2014 Eylül ayından itibaren okullar ve halk eğitim merkezlerindeki bu kursları organize edeceklerini bildiren Tekin, "Üniversiteye hazırlanan, çocuklarını üniversiteye hazırlamak isteyenlerin hiç endişe edecekleri, çekinecekler bir şey yok. MEB bunların hepsini tasarlıyor. Bu konudaki mevzuatı çok yakında kamuoyuyla paylaşırız" ifadelerini kullandı. 

Üniversiteye giriş sistemine ilişkin çalışma yaptıklarını hatırlatan Tekin, "Çalıştığımız şey, tamamen okul müfredatını değerlendirerek çocuklarımızın bir üst eğitim birimine yerleşmeleri esası üzerine kurulu. Temelde bu var. Bunu baz alacağız. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren, eylül ayından itibaren çocuklarımız şu modele göre yerleşecek diye bir şey paylaşmıyoruz. Böyle bir şeyi paylaştıktan sonra kuşkusuz eğitim müfredatımızın, eğitim sistemimizin buna hazırlanabileceği bir zaman aralığı olacaktır. Örneğin, bu yıl 9. sınıfa başlayan çocuklar 4 yıl sonra şöyle yerleşecekler diye bir takvimlendirme muhakkak yapacağız. Yani önümüzdeki sene şöyle bir model olacak diye bir şey yok. 

Bu kamuoyunda akademisyenlerle, ilgili sektör temsilcileriyle, özel okullarla, öğrencilerle, velilerle sivil toplum örgütleriyle tartışıp ondan sonra kamuoyuyla bir model halinde paylaşılabilir. Şu anda sadece bir taslak. Derdimiz, meramımız şu: Çocuklarımız okul dersleri dışında ekstra bir şeye ihtiyaç duymadan bir üst eğitim birimine hazırlanabilsin, bir üst eğitim birimine yerleşebilsin. Bunu sağlamaya çalışacağız. "

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, "Birinci amacımız eğitimde özel sektörün katkısını ve payını artırmak olduğu için burada birincil hedefimiz dershanelerde istihdam edilen öğretmenlerin özel okullarda istihdam edilmesi, dershanelere teşviki bunun için veriyoruz" dedi.

Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren MEB Temel Kanunu ile Bazı KHK'lerde değişiklik yapılmasına dair yasa ile dershanelerde görev yapan öğretmenlerin istihdamına ilişkin düzenlemelerin de yer aldığını anımsattı. 

Dershanedeki bütün öğretmenlerin kamuda istihdam edilmesi gibi bir dertlerinin olmadığına işaret eden Tekin, "Birinci amacımız eğitimde özel sektörün katkısını ve payını artırmak olduğu için burada birincil hedefimiz dershanelerde istihdam edilen öğretmenlerin özel okullarda istihdam edilmesi, dershanelere teşviki bunun için veriyoruz. Özel sektör okullaştıkları zaman zaten bu öğretmenlerin önemli bir kısmını orada istihdam edecekler. Kalan kısım, yani okullaşamayan dershanelerden işsiz kalacak öğretmenlerle ilgili de bunların bir kısmını MEB istihdam etmeyi taahhüt ediyor. Ama burada derdimiz şu değil, bütün öğretmenleri alalım, dershanecilik çöksün, böyle bir şey yok. Tam tersine biz dershaneleri teşvik edelim, oradaki öğretmenler, oradaki çalışanlar, özel okul halini alsın orası, orada çalışmaya devam etsinler, arzumuz, isteğimiz bu" diye konuştu. 

Tekin, şimdiye kadar MEB'in tekelinde bulunan açık öğretim yapan lise açma hakkını dershanecilikten özel okula dönüşmek isteyen kurumlara da tanıdıklarını anımsattı. 

Açık liseye dönüşecek bu kurumların ellerindeki öğretmen kadrosuyla mevcut fiziksel koşullarda verebilecekleri kadar dersi açık lise mantığıyla vermesini istediklerini anlatan Tekin,  "Dershaneler mevcut kadrolarıyla yüz yüze verebilecekleri dersleri yüz yüze verecekler, mevcut sınıflarında yapabilecekleri dersleri yapacaklar. Diğer dersleri, yani öğretmen istihdam etmekte zorlandıkları, bulamadıkları alanlardaki dersleri ise bizdeki açık lise mantığıyla öğrencileri sınavdan sınava davet edip sınava alarak açık lise diploması verecekler" ifadelerini kullandı. 

İlkokul öğretmenleri çok fazla rahatsız eden, çok eski tarihli disiplin cezalarını da yürürlükten kaldırdıklarını dile getiren Tekin, "Orta öğretimde tedrisat yapan öğretmenlere verilecek disiplin cezaları tanımlanırken, ilkokul öğretmenliğine düşürmeyi bir ceza olarak tanımlıyordu. Buna benzer ilkokul öğretmenlerinin ve ortaokul öğretmenlerinin çok subjektif kriterlerle cezalandırılmasını sağlayan 4357'de öğretmenlerin disiplin cezalarıyla alakalı sayılan kanunda bütün bu tırnak içinde söyleyeyim, 'demode ve subjektif' cezalandırma yöntemlerini kaldırdık. Öğretmenlerimiz diğer devlet memurları gibi 657 sayılı kanunda ilgili hükümlerdeki disiplin cezalarıyla ancak cezalandırılabilecekler. Bunu önemsiyorum, önemli bir düzenleme" şeklinde konuştu. 

Türkiye'de kamu bürokrasisinde idari pozisyonlara atananların kendi arzusu olmadığı sürece ilanihaye o koltuğu işgal edeceği varsayımından hareketle, kazanılmış hak tasarımı yapıldığını anlatan Tekin, uzun yıllar aynı pozisyonu işgal eden, aynı pozisyonda çalışan, bir anlamda enerjisi kalmamış kişilerin yerine yeni kadroları istihdam etmeyi istediklerini ifade etti. 

Bunun sadece MEB'in değil Türkiye'de kamu bürokrasisinin problemi olduğuna işaret eden Tekin, bunun demokrasinin temel prensipleriyle çeliştiğini, MEB'deki  revizyonların da kamuoyunda yansıtıldığı gibi çok yüksek sayılarda olmadığını bildirdi.

Merkez teşkilatında çok önemli sayıda bürokratla çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Tekin, okul müdürlerine ilişkin verilen 100 bin rakamının tamamen afaki olduğunu kaydetti. 

Okul müdürü, müdür başyardımcısı, kurum müdürü, kurum başyardımcısı, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı sıfatlarına sahip yaklaşık 70 bin kişi bulunduğunu aktaran Tekin, yasanın öğretmenliği asıl kadro olarak, müdürlük, müdür başyardımcılığı, müdür yardımcılığı unvanları ikincil görevler olarak tanımladığını belitti.

"Benim tahminim, üçte biri civarında bir rakam, 3-5 bin ile sınırlı kalacak"

Kanunla bu görevlendirmeye bir süre sınırı getirdiklerine dikkati çeken Tekin, şunları kaydetti:

"Mesela üniversitelerde rektörler 4 yıllığına görevlendirilirler. Fakültelerde dekanlar 3 yıllığına görevlendirirler. 3 yılı bitirdiğinde eğer yeniden atanırsa devam ederler, atanmazlarsa öğretim üyeliğine geri dönerler. Aslında bizim burada yaptığımız şey de onun aynısı. Görevlendirdiğimiz okul müdürü, görevlendirdiğimiz müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı 4 yıllığına görevlendiriyoruz, 4 yıl boyunca çalışacaksınız, 4 yıl içerisindeki performansınızdan sizin yöneticileriniz, ilçe müdürünüz, il müdürünüz memnunsa yeniden görevlendirileceksiniz, memnun etmediyseniz insanları görevlendirilmeyeceksiniz, öğretmenliğe devam edeceksiniz. Dolayısıyla yaptığımız şey şu, sadece böyle bir görevlendirme süresi tanımladık. Bu rakamlar 41 bin, 50 bin, işte 100 bin rakamları tamamen afaki rakamlar. Bu kapsamda bizim elimizdeki rakamlara göre 4 yılını doldurmuş idareci sayımız 15,16 bin civarında. 39 bin kurumumuz var, okul müdürü, müdür yardımcısı atayabileceğimiz kurumumuz var. Bunların hepsi 4 yıllık süreyi doldurmuş değiller. 4 yılı dolduranlar, onların süresini biliyoruz ama performansından memnun olunmayanların kaç kişi olduğunu bilmiyoruz. Benim tahminim üçte biri civarında bir rakam, 3-5 bin ile sınırlı kalacaktır."

Okul müdürleri

Düzenlemenin bir cezalandırma olmadığını vurgulayan Tekin, "Eğer bir okul müdürü müdürlükten öğretmenliğe geçişi bir ceza olarak görüyorsa bu 800 bin kişilik öğretmen camiasına yapılmış bir hakarettir. Benim mesleğim öğretim üyeliği. Yarın müsteşarlıktan ayrıldığımda öğretim üyeliğine gitmeyi bir ceza olarak görmem. Bu benim mesleğimdir. Okul müdürü olarak görev yapan arkadaşlarımızın da süresi dolduğunda müdürlükten öğretmenliğe dönmesi bir ceza falan değildir, asli görevidir" dedi. 

30-32 yıldır okul müdürlüğü yapan isimler bulunduğunu anlatan Tekin, eğitimin gerçekten çok hızlı değişen bir sektör olduğunu, bu ay içerisinde 675 bin tablet bilgisayar dağıttıklarını, burada değişime ayak uydurabilecek yöneticilere ihtiyaç duyduklarını ifade etti. 

Okul müdürlerinde sadece görevlendirme tanımını süreyle sınırla altını çizen Tekin, atama ya da görevlendirme yöntemi veya sınav prosedüründe değişiklik yapmadıklarının altını çizdi.

Tekin, mevcut yönetmelikteki yazılı ve sözlü sınavla okul yöneticilerinin 4 yıllığına görevlendirileceklerini bildirdi. 

Milli Eğitim Bakanlığının teşkilat yapısında bir kaç tane önemli değişiklik yaptıklarını ifade eden Tekin, müsteşar yardımcıların sayısını artırdıklarını, grup başkanı olarak tanımlanan birimler daire başkanı olarak tanımlandıklarını ve sayısını artırdıklarını kaydetti.

MEB'in ÖSYM'nin yaklaşık 3 katı kadar sınav yaptığını dile getiren Tekin, ölçme, değerlendirme ve sınav hizmetleri işiyle uğraşan bir genel müdürlük oluşturduklarını, genel müdürlüğün sadece sınav yapmayacağını, milli eğitim bünyesindeki uluslararası sınavlarla uluslararası örgütlerle bağlantı kuracağını, ARGE hizmeti vereceğini  ifade etti. 

Yurt Dışı ve Yükseköğretim Genel Müdürlüğünün yurt dışından gelen okul açma taleplerini de inceleyeceğini dile getiren Tekin, "Afrika'dan Balkanlara Kafkasya'ya kadar her taraftan Türkiye Cumhuriyeti gelsin biz de resmi okul açsın talepleri var. Bunları koordine etmek üzere bu genel müdürlüğü oluşturduk" diye konuştu.

Son Güncelleme: Cuma, 14 Mart 2014 14:40

Gösterim: 2111

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dershane yasasını onayladı. Gül'ün onayının ardından CHP’nin dershane yasasını Anayasa Mahkemesi’ne götüreceği öğrenildi.

Eğitimtercihi- Cumhurbaşkanı Abdullah Gün’ün dün akşam saatlerinde dershane yasasını onaylamasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nin yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceği belirtildi. CHP’nin konuyla ilgili bugün bir açıklama yapması bekleniyor.

Dershane ve öğrenci etüt merkezleri, eğitim öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015'e kadar devam edebilecek, 2018/2019 eğitim öğretim yılı sonuna kadar özel okullara dönüşecek. 

ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Köprülü yasal haklarımızı arayacağız

Özel Dershaneler ve Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZ-DE-BİR) Başkanı Faruk Köprülü, yasal süreçle ilgili çalışma yaptıklarını ve yasal haklarını sonuna kadar arayacaklarını bildirdi.

Köprülü, yasal süreç için hazırlıklarını sürdürürken diğer taraftan da Anayasa Mahkemesi’nin dershane kararını bekleyeceklerini ifade etti.

> Dershane yasası Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dershane yasasını onayladı. Gül'ün onayının ardından CHP’nin dershane yasasını Anayasa Mahkemesi’ne götüreceği öğrenildi.

Eğitimtercihi- Cumhurbaşkanı Abdullah Gün’ün dün akşam saatlerinde dershane yasasını onaylamasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nin yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceği belirtildi. CHP’nin konuyla ilgili bugün bir açıklama yapması bekleniyor.

Dershane ve öğrenci etüt merkezleri, eğitim öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015'e kadar devam edebilecek, 2018/2019 eğitim öğretim yılı sonuna kadar özel okullara dönüşecek. 

ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Köprülü yasal haklarımızı arayacağız

Özel Dershaneler ve Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZ-DE-BİR) Başkanı Faruk Köprülü, yasal süreçle ilgili çalışma yaptıklarını ve yasal haklarını sonuna kadar arayacaklarını bildirdi.

Köprülü, yasal süreç için hazırlıklarını sürdürürken diğer taraftan da Anayasa Mahkemesi’nin dershane kararını bekleyeceklerini ifade etti.

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Mart 2014 09:22

Gösterim: 2746


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.