Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

29 yaşını tamamlamış üniversite son sınıf öğrencileri askerliği bir yıl daha erteleyebilecek. 1, 2 ve 3. sınıflar ile afla dönenler ise okula ara verip askere gidecek.

ODTÜ de son sınıf okuyan 29 yaşındaki Arda Güven ve Hüseyin Dinçer, askerlik şubesinden okula bu yıl devam edebilmelerini sağlayan yazıyı aldı.

Radikal Gazetesi’nin haberine göre, Milli Savunma Bakanlığı’ndan 29 yaş sınırında bulunan üniversite öğrencilerine bir iyi, bir de kötü haber var. 29 yaşını tamamlamış olan son sınıf öğrencileri 30 yaşına kadar eğitimlerine devam edip mezun olacak. Ancak 29 yaşını doldurmuş 1., 2. ve 3. sınıf öğrencileri ile afla üniversiteye geri dönen 29 yaş üstü öğrenciler, eğitime ara verip askere gidecek.

Milli Savunma Bakanlığı 18 Ocak 2012’de YÖK ’e yolladığı yazıda, 29 yaşından büyük yükümlülerin askerliklerinin ertelenmesine imkân olmadığını belirterek bu kişilerin eğitime askerliği tamamladıktan sonra devam edebilmeleri için gerekli tedbirlerin alınmasını istemişti. Bunun üzerine 29 yaş sınırında bulunan üniversite öğrencilerini apar topar askere alınma endişesi sarmıştı.

Radikal bu durumu ‘29 yaş bunalımı’ başlığıyla gündeme getirince sosyal medya yoluyla örgütlenen öğrenciler, seslerini duyurmak için Eğitim-Bir-Sen’e başvurmuştu. Eğitim-Bir-Sen de öğrencilerin eğitimlerini tamamladıktan sonra askerliğe alınmaları için Milli Savunma Bakanlığı’na yazılı başvuru yaptı. Milli Savunma Bakanlığı’nın Eğitim-Bir-Sen’e cevaben yolladığı 3 Eylül 2012 tarihli yazıda Askerlik Kanunu’na göre 29 yaş sonuna kadar mezun olamayanların askerliklerinin ertelenmesine yasal olarak imkân bulunmadığı, ancak yükümlülerden askerlik muayenesi yapılanların 30 yaşına kadar öğrenim görmelerinde sakınca olmadığı belirtildi.

Bu durumda 1983 doğumlu son sınıf öğrencileri 30 yaşına kadar öğrenciliğe devam edip mezun olabilecek. Ancak henüz 1., 2.ve 3. sınıfta okuyanlar ile afla üniversiteye dönen 29 yaşını geçmiş öğrenciler bu yıl kayıt yaptıramayacak. Çünkü üniversiteler 29 yaş sınırında bulunan öğrencilerin kaydında askerlik durum belgesi istiyor. 29 yaşını doldurmuş bu öğrencilerin seçeneği kayıtlarını dondurup askerlik yapmak.

‘Afla geldim, yasayla gidiyorum’ 

Af yasasından faydalanarak üniversiteye geri dönen İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi Zafer Duman ortada haksız bir durum olduğu iddiasında:

“Ben 2009 yılında uygulamaya konulan af yasasıyla okula geri döndüm. 31 yaşındayım ve okul, kaydımın yapılması için askerlik durum belgesi istiyor. Ancak Askerlik Kanunu’na göre 29 yaşından sonra askerliğimi erteleme şansım yok. Bu durumda askerlik durum belgesi alamıyorum. Kaydımı yapamazsam askere gitmek zorunda kalacağım. Anlayacağınız afla geldim, yasayla gidiyorum. Benim gibi binlerce öğrenci var. Yetkililerden yardım istiyoruz.”

Belgelerini aldılar 

ODTÜ İşletme Bölümü son sınıf öğrencisi Arda Güven (29) ile İnşaat Mühendisliği son sınıf öğrencisi Hüseyin Dinçer (29) uygulamanın yüzünü güldürdüğü öğrencilerden. İki öğrenci, üniversiteye kayıt için askerlik durum belgesi almak üzere Ankara Keçiören Askerlik Şubesi’ne gitti. Askerlik şubesi de 31 Aralık 2012’ye kadar geçerli askerlik durum belgesi verdi. Öğrenciler bu belgeyle kayıtlarını yaptırabilecekler. Sonraki sürecin nasıl işleyeceğini de Güven şöyle anlattı:

“Aldığım bu belgeyle güz yarıyılında eğitime devam edeceğim. 24 Şubat 2013 son yoklama tarihinde ise kasım ayında askere gitmek için askerlik şubesine başvuracağım. Askerlik şubesi de bana Kasım 2013’e kadar askerlikle sorunum olmadığına dair bir belge verecek. Ben de bu belge sayesinde 2013 eğitim yılının bahar yarıyıl döneminde üniversite kaydımı yapacağım. Zaten Haziran 2013 yılında mezun oluyorum. Haziran 2013 yılında mezun olduğuma dair belgeyi askerlik şubesine teslim edip 2013 yılında askere gideceğim.”(radikal)

> Askerlikte öğrencilere 29 yaş engeli

29 yaşını tamamlamış üniversite son sınıf öğrencileri askerliği bir yıl daha erteleyebilecek. 1, 2 ve 3. sınıflar ile afla dönenler ise okula ara verip askere gidecek.

ODTÜ de son sınıf okuyan 29 yaşındaki Arda Güven ve Hüseyin Dinçer, askerlik şubesinden okula bu yıl devam edebilmelerini sağlayan yazıyı aldı.

Radikal Gazetesi’nin haberine göre, Milli Savunma Bakanlığı’ndan 29 yaş sınırında bulunan üniversite öğrencilerine bir iyi, bir de kötü haber var. 29 yaşını tamamlamış olan son sınıf öğrencileri 30 yaşına kadar eğitimlerine devam edip mezun olacak. Ancak 29 yaşını doldurmuş 1., 2. ve 3. sınıf öğrencileri ile afla üniversiteye geri dönen 29 yaş üstü öğrenciler, eğitime ara verip askere gidecek.

Milli Savunma Bakanlığı 18 Ocak 2012’de YÖK ’e yolladığı yazıda, 29 yaşından büyük yükümlülerin askerliklerinin ertelenmesine imkân olmadığını belirterek bu kişilerin eğitime askerliği tamamladıktan sonra devam edebilmeleri için gerekli tedbirlerin alınmasını istemişti. Bunun üzerine 29 yaş sınırında bulunan üniversite öğrencilerini apar topar askere alınma endişesi sarmıştı.

Radikal bu durumu ‘29 yaş bunalımı’ başlığıyla gündeme getirince sosyal medya yoluyla örgütlenen öğrenciler, seslerini duyurmak için Eğitim-Bir-Sen’e başvurmuştu. Eğitim-Bir-Sen de öğrencilerin eğitimlerini tamamladıktan sonra askerliğe alınmaları için Milli Savunma Bakanlığı’na yazılı başvuru yaptı. Milli Savunma Bakanlığı’nın Eğitim-Bir-Sen’e cevaben yolladığı 3 Eylül 2012 tarihli yazıda Askerlik Kanunu’na göre 29 yaş sonuna kadar mezun olamayanların askerliklerinin ertelenmesine yasal olarak imkân bulunmadığı, ancak yükümlülerden askerlik muayenesi yapılanların 30 yaşına kadar öğrenim görmelerinde sakınca olmadığı belirtildi.

Bu durumda 1983 doğumlu son sınıf öğrencileri 30 yaşına kadar öğrenciliğe devam edip mezun olabilecek. Ancak henüz 1., 2.ve 3. sınıfta okuyanlar ile afla üniversiteye dönen 29 yaşını geçmiş öğrenciler bu yıl kayıt yaptıramayacak. Çünkü üniversiteler 29 yaş sınırında bulunan öğrencilerin kaydında askerlik durum belgesi istiyor. 29 yaşını doldurmuş bu öğrencilerin seçeneği kayıtlarını dondurup askerlik yapmak.

‘Afla geldim, yasayla gidiyorum’ 

Af yasasından faydalanarak üniversiteye geri dönen İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi Zafer Duman ortada haksız bir durum olduğu iddiasında:

“Ben 2009 yılında uygulamaya konulan af yasasıyla okula geri döndüm. 31 yaşındayım ve okul, kaydımın yapılması için askerlik durum belgesi istiyor. Ancak Askerlik Kanunu’na göre 29 yaşından sonra askerliğimi erteleme şansım yok. Bu durumda askerlik durum belgesi alamıyorum. Kaydımı yapamazsam askere gitmek zorunda kalacağım. Anlayacağınız afla geldim, yasayla gidiyorum. Benim gibi binlerce öğrenci var. Yetkililerden yardım istiyoruz.”

Belgelerini aldılar 

ODTÜ İşletme Bölümü son sınıf öğrencisi Arda Güven (29) ile İnşaat Mühendisliği son sınıf öğrencisi Hüseyin Dinçer (29) uygulamanın yüzünü güldürdüğü öğrencilerden. İki öğrenci, üniversiteye kayıt için askerlik durum belgesi almak üzere Ankara Keçiören Askerlik Şubesi’ne gitti. Askerlik şubesi de 31 Aralık 2012’ye kadar geçerli askerlik durum belgesi verdi. Öğrenciler bu belgeyle kayıtlarını yaptırabilecekler. Sonraki sürecin nasıl işleyeceğini de Güven şöyle anlattı:

“Aldığım bu belgeyle güz yarıyılında eğitime devam edeceğim. 24 Şubat 2013 son yoklama tarihinde ise kasım ayında askere gitmek için askerlik şubesine başvuracağım. Askerlik şubesi de bana Kasım 2013’e kadar askerlikle sorunum olmadığına dair bir belge verecek. Ben de bu belge sayesinde 2013 eğitim yılının bahar yarıyıl döneminde üniversite kaydımı yapacağım. Zaten Haziran 2013 yılında mezun oluyorum. Haziran 2013 yılında mezun olduğuma dair belgeyi askerlik şubesine teslim edip 2013 yılında askere gideceğim.”(radikal)

Son Güncelleme: Cuma, 14 Eylül 2012 13:30

Gösterim: 3179

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 17 Eylül Pazartesi günü, Denizli’de yeni eğitim yılını imam hatip lisesi açılışıyla yapacak.

Denizli Ak Parti İl Başkanı Avni Örki, milletvekilleri Nihat Zeybekci, Mehmet Yüksel ve Nurcan Dalbudak, Belediye Başkanı Osman Zolan’la düzenlediği basın toplantısında Başbakan Erdoğan’ın Denizli ziyaretiyle ilgili bilgi verdi. Örki, Başbakan Erdoğan’ın bu ziyaretinin öncekilerinden daha anlamlı olduğunu belirterek, şöyle dedi:

“Başbakanımız, yeni eğitim öğretim sisteminin açılışını Denizli’den yapacak. Manevi, milli, ahlaki değerlere sahip gençlik yetişmesi, hem bizim hem de ülkemiz için çok önemli. Başbakanımız, işadamı Orhan Abalıoğlu tarafından Sevindik Mahallesi’ne yaptırılan 50 derslikli, bin 500 öğrencinin öğrenim göreceği imam hatip lisesinin açılışını yapacak. Daha sonra da helikopterle Manisa’nın Turgutlu İlçesi’ne geçecek.”

Bu rövanş almak değil

AK Parti Milletvekili Nihat Zeybekci de, bu yıl 5’inci sınıfa geçen 3’üncü çocuğu Ertuğrul’u, Ahmet Yesevi İmam Hatip Okulu’na kaydettirdiğini, 63 aylık oğlu Efe’nin de Emsan İlköğretim Okulu’nda öğretime başladığını söyledi. Zeybekçi, “Başbakanımız yeni eğitim öğretim yılı açılış törenine Denizli’de katılacağı için çok mutlu olduk. İmam hatip okullarının bu ülkede yıllarca hakları yendi. Sakın yanlış anlaşılmasın. Bu rövanş almak değil. Biz bütün okulları eşit görüyoruz. Meslek liselerinde, düz liselerde öğrenim gören tüm çocuklarımız bu ülkenin evladı. Eşit şartlarda eğitim almaları gerekiyor. Bizim de yapmaya çalıştığımız budur” diye konuştu.

Turgutlu’da açılışlar yapacak

Başbakan Erdoğan’ın aynı gün Manisa’nın Turgutlu İlçesi’nde 300 yataklı Turgutlu Devlet Hastanesi, Turgutlu Belediyesi ve hayırsever işadamı Sedat Özcan’ın ortaklaşa yaptırdığı 320 öğrenci kapasiteli yurdu ve Orka Üzüm İşletmeleri’nin yeni tesislerini açacağı belirtildi.(hürriyeteğitim)

Eğitim sisteminde Atatürk'e veda!

> Başbakan, yeni eğitim yılını imam hatiple açacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 17 Eylül Pazartesi günü, Denizli’de yeni eğitim yılını imam hatip lisesi açılışıyla yapacak.

Denizli Ak Parti İl Başkanı Avni Örki, milletvekilleri Nihat Zeybekci, Mehmet Yüksel ve Nurcan Dalbudak, Belediye Başkanı Osman Zolan’la düzenlediği basın toplantısında Başbakan Erdoğan’ın Denizli ziyaretiyle ilgili bilgi verdi. Örki, Başbakan Erdoğan’ın bu ziyaretinin öncekilerinden daha anlamlı olduğunu belirterek, şöyle dedi:

“Başbakanımız, yeni eğitim öğretim sisteminin açılışını Denizli’den yapacak. Manevi, milli, ahlaki değerlere sahip gençlik yetişmesi, hem bizim hem de ülkemiz için çok önemli. Başbakanımız, işadamı Orhan Abalıoğlu tarafından Sevindik Mahallesi’ne yaptırılan 50 derslikli, bin 500 öğrencinin öğrenim göreceği imam hatip lisesinin açılışını yapacak. Daha sonra da helikopterle Manisa’nın Turgutlu İlçesi’ne geçecek.”

Bu rövanş almak değil

AK Parti Milletvekili Nihat Zeybekci de, bu yıl 5’inci sınıfa geçen 3’üncü çocuğu Ertuğrul’u, Ahmet Yesevi İmam Hatip Okulu’na kaydettirdiğini, 63 aylık oğlu Efe’nin de Emsan İlköğretim Okulu’nda öğretime başladığını söyledi. Zeybekçi, “Başbakanımız yeni eğitim öğretim yılı açılış törenine Denizli’de katılacağı için çok mutlu olduk. İmam hatip okullarının bu ülkede yıllarca hakları yendi. Sakın yanlış anlaşılmasın. Bu rövanş almak değil. Biz bütün okulları eşit görüyoruz. Meslek liselerinde, düz liselerde öğrenim gören tüm çocuklarımız bu ülkenin evladı. Eşit şartlarda eğitim almaları gerekiyor. Bizim de yapmaya çalıştığımız budur” diye konuştu.

Turgutlu’da açılışlar yapacak

Başbakan Erdoğan’ın aynı gün Manisa’nın Turgutlu İlçesi’nde 300 yataklı Turgutlu Devlet Hastanesi, Turgutlu Belediyesi ve hayırsever işadamı Sedat Özcan’ın ortaklaşa yaptırdığı 320 öğrenci kapasiteli yurdu ve Orka Üzüm İşletmeleri’nin yeni tesislerini açacağı belirtildi.(hürriyeteğitim)

Eğitim sisteminde Atatürk'e veda!

Son Güncelleme: Cuma, 14 Eylül 2012 10:20

Gösterim: 2286

Milli Eğitim Bakanlığı 40 bin öğretmen atamasında boş kalan kontenjanlara (en çok ihtiyaç duyulan 12 branşta) atama yaptı.

Ek atama yapılan alanlar:

1- Beden Eğitimi

2- Coğrafya

3- Fen ve Teknoloji

4- Görsel Sanatlar/Resim

5- İlköğretim Matematik Öğrt.

6- İngilizce

7- Matematik

8- Müzik

9- Okul Öncesi Öğrt

10- Sosyal Bilgiler

11- Türk Dili ve Edebiyatı

12- Türkçe

> MEB, boş kalan kontenjanlara atama yaptı İşte o branşlar

Milli Eğitim Bakanlığı 40 bin öğretmen atamasında boş kalan kontenjanlara (en çok ihtiyaç duyulan 12 branşta) atama yaptı.

Ek atama yapılan alanlar:

1- Beden Eğitimi

2- Coğrafya

3- Fen ve Teknoloji

4- Görsel Sanatlar/Resim

5- İlköğretim Matematik Öğrt.

6- İngilizce

7- Matematik

8- Müzik

9- Okul Öncesi Öğrt

10- Sosyal Bilgiler

11- Türk Dili ve Edebiyatı

12- Türkçe

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Eylül 2012 08:41

Gösterim: 1688

Balçiçek İlter'e konuşan CHP Milletvekili  Muharrem İnce, ÖSYM ile ilgili tartışılacak iddialar ortaya attı

"ÖSYM, sınav iptal edemiyor, çünkü..."

Balçiçek İlter'e konuşan Muharrem İnce, ÖSYM ile ilgili tartışılacak iddialar ortaya attı...

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Habertürk'te yayınlanan Söz Sende programında Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı. 12 Eylül döneminde yaşadıklarını anlatan Muharrem İnce, "12 Eylül'de ben de dayak yedim." diye konuştu. KPPS, LYS gibi sınavlarda gündeme gelen kopya iddialarına da değinen İnce, ÖSYM'yle ilgili ilginç bir iddia ortaya attı: ÖSYM parası olmadığı için sınavları iptal edemiyor.

AK PARTİ ÖSYM'NİN PARASINA EL KOYDU

ÖSYM denilen kurum bütün ailelerin çocuklarının güvendiği bir kurumdu. Bu kurumu mahvettiler. Bütün sınavların üzerinde bir şaibe var. 13 Eylül 2009'daki polis akademisinin sınavlarıyla başladı. Başka sınavlarlada da oldu, bilmediklerimiz de vardır... 14 ve 20 Ekim 2009 tarihinde TBMM'de bu konularda ÖSYM'nin kötüye gittiğine dair konuşma yapmıştım ve meclis araştırması istemiştim. ÖSYM'nin elinde bir koz vardır; şaibe olursa sınavı iptal eder. Bundan başka bir kozu yok. Fakat ÖSYM sınavı iptal edemiyor. Çünkü AKP 2008'de bir kanun çıkardı. ÖSYM'nin parasına el koydu. ÖSYM şuanda sınavları iptal etse yeni sınav yapacak parası yok. 300 trilyon paraya el koydu ve başka kurumlara aktardı. "Bu para fazla, ÖSYM kullanamıyor." diyerek YÖK'e aktardılar. Ali Demir'in yerinde olsam bir saniye bile durmadan istifa ederdim.

12 EYLÜL'DE BEN DE DAYAK YEDİM

Üzerinden 32 yıl geçen 12 Eylül darbesine değinen Muharrem İnce, o günleri şöyle anlattı: 12 Eylül sabahını çok iyi hatırlıyorum. Köydeydim, annem uyandırdı, "kalk çabuk, inkılap olmuş." dedi. Ben de devrim yapacağımızı düşündüğüm için, "benim niye haberim olmadı?" dedim. Meğer generaller yönetime el koymuş. Babam kamyoncuydu, 13 Eylül günü Eskişehir'e arpa almaya gitmemiz gerekiyordu. Ben de babamla birlikte gitmiştim. Yol boyunca her yerde aranmıştık. Ve birkaç gün sonra askerler bizim köyümüzü bastı. Alparslan Türkeş'i arıyorlardı. Gece saatlerinde askerlerle karşılaşmış ve çok korkmuştum. Politik bir çocuk olduğum için 16 yaşında olmama rağmen o acıları sıkıntıları yaşadım. Arkadaşlarımız, abilerimiz ablalarımız çok büyük sıkıntılar çektiler. Ben de o darbe döneminde dayak yiyenlerden birisiyim...

BAŞBAKAN'DA "EVRENLEŞME" EĞİLİMİ VAR

"12 Eylül bu ülkenin gençlerinin üzerinden silindir gibi geçti. O günlerde hiçbir işkencenin içinde olmayanlar, hapislere atılmayanlar bugün demokrat kesildiler." diyen Muharrem İnce,  Balçiçek İlter'in "Kimi kasetediyorsunuz?"sorusuna ise, "Başbakan'ı kastediyorum. Kendisi bugün Kenan Evrenleşme eğilimleri gösteriyor. " diye cevap verdi. İnce, şöyle devam etti: "Benim partim o dönem kapatıldı, mallarına el konuldu. Bütün bunlar olurken Akıncılar olarak bilinen Milli Selamet Partisi'nin gençleri ne yaşadı? İşkenceyi sadece solcu ve ülkücüler gördü. Badem bıyıklılara ne oldu ki? Onlar hiçbir sıkıntı görmediler... İlerde 12 Eylül'ü bayram yaparlarsa hiç şaşırmam. Çünkü 12 Eylül onların siyaseten önünü açtı."

EVREN'İN YARGILANMASI ŞOVDAN İBARET

Kenan Evren'in yargılanması bana hiçbir şey hissettirmez. 92 yaşında birisinden intikam almak gibi bir düşüncem yok. Bunlar bir şovdan ibarettir. Eğer siz 12 Eylül'ün ruhunu kaldırmak istiyorsanız o yasaları değiştirirsiniz, 12 Eylül'ün felsefesini yok edersiniz, o zaman "oh" derim. Siyasi partiler kanununu değiştirmediler, YÖK duruyor, sendikalar kanunu aynı... 1980'den önce siyasi partiler bugünkünden daha demokratikti. Geçmişte Kenan Evren'in DGM'leri vardı, bugün Erdoğan'ın ÖYM'leri var.(habertürk)

> ‘ÖSYM, sınav iptal edemiyor, çünkü...’

Balçiçek İlter'e konuşan CHP Milletvekili  Muharrem İnce, ÖSYM ile ilgili tartışılacak iddialar ortaya attı

"ÖSYM, sınav iptal edemiyor, çünkü..."

Balçiçek İlter'e konuşan Muharrem İnce, ÖSYM ile ilgili tartışılacak iddialar ortaya attı...

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Habertürk'te yayınlanan Söz Sende programında Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı. 12 Eylül döneminde yaşadıklarını anlatan Muharrem İnce, "12 Eylül'de ben de dayak yedim." diye konuştu. KPPS, LYS gibi sınavlarda gündeme gelen kopya iddialarına da değinen İnce, ÖSYM'yle ilgili ilginç bir iddia ortaya attı: ÖSYM parası olmadığı için sınavları iptal edemiyor.

AK PARTİ ÖSYM'NİN PARASINA EL KOYDU

ÖSYM denilen kurum bütün ailelerin çocuklarının güvendiği bir kurumdu. Bu kurumu mahvettiler. Bütün sınavların üzerinde bir şaibe var. 13 Eylül 2009'daki polis akademisinin sınavlarıyla başladı. Başka sınavlarlada da oldu, bilmediklerimiz de vardır... 14 ve 20 Ekim 2009 tarihinde TBMM'de bu konularda ÖSYM'nin kötüye gittiğine dair konuşma yapmıştım ve meclis araştırması istemiştim. ÖSYM'nin elinde bir koz vardır; şaibe olursa sınavı iptal eder. Bundan başka bir kozu yok. Fakat ÖSYM sınavı iptal edemiyor. Çünkü AKP 2008'de bir kanun çıkardı. ÖSYM'nin parasına el koydu. ÖSYM şuanda sınavları iptal etse yeni sınav yapacak parası yok. 300 trilyon paraya el koydu ve başka kurumlara aktardı. "Bu para fazla, ÖSYM kullanamıyor." diyerek YÖK'e aktardılar. Ali Demir'in yerinde olsam bir saniye bile durmadan istifa ederdim.

12 EYLÜL'DE BEN DE DAYAK YEDİM

Üzerinden 32 yıl geçen 12 Eylül darbesine değinen Muharrem İnce, o günleri şöyle anlattı: 12 Eylül sabahını çok iyi hatırlıyorum. Köydeydim, annem uyandırdı, "kalk çabuk, inkılap olmuş." dedi. Ben de devrim yapacağımızı düşündüğüm için, "benim niye haberim olmadı?" dedim. Meğer generaller yönetime el koymuş. Babam kamyoncuydu, 13 Eylül günü Eskişehir'e arpa almaya gitmemiz gerekiyordu. Ben de babamla birlikte gitmiştim. Yol boyunca her yerde aranmıştık. Ve birkaç gün sonra askerler bizim köyümüzü bastı. Alparslan Türkeş'i arıyorlardı. Gece saatlerinde askerlerle karşılaşmış ve çok korkmuştum. Politik bir çocuk olduğum için 16 yaşında olmama rağmen o acıları sıkıntıları yaşadım. Arkadaşlarımız, abilerimiz ablalarımız çok büyük sıkıntılar çektiler. Ben de o darbe döneminde dayak yiyenlerden birisiyim...

BAŞBAKAN'DA "EVRENLEŞME" EĞİLİMİ VAR

"12 Eylül bu ülkenin gençlerinin üzerinden silindir gibi geçti. O günlerde hiçbir işkencenin içinde olmayanlar, hapislere atılmayanlar bugün demokrat kesildiler." diyen Muharrem İnce,  Balçiçek İlter'in "Kimi kasetediyorsunuz?"sorusuna ise, "Başbakan'ı kastediyorum. Kendisi bugün Kenan Evrenleşme eğilimleri gösteriyor. " diye cevap verdi. İnce, şöyle devam etti: "Benim partim o dönem kapatıldı, mallarına el konuldu. Bütün bunlar olurken Akıncılar olarak bilinen Milli Selamet Partisi'nin gençleri ne yaşadı? İşkenceyi sadece solcu ve ülkücüler gördü. Badem bıyıklılara ne oldu ki? Onlar hiçbir sıkıntı görmediler... İlerde 12 Eylül'ü bayram yaparlarsa hiç şaşırmam. Çünkü 12 Eylül onların siyaseten önünü açtı."

EVREN'İN YARGILANMASI ŞOVDAN İBARET

Kenan Evren'in yargılanması bana hiçbir şey hissettirmez. 92 yaşında birisinden intikam almak gibi bir düşüncem yok. Bunlar bir şovdan ibarettir. Eğer siz 12 Eylül'ün ruhunu kaldırmak istiyorsanız o yasaları değiştirirsiniz, 12 Eylül'ün felsefesini yok edersiniz, o zaman "oh" derim. Siyasi partiler kanununu değiştirmediler, YÖK duruyor, sendikalar kanunu aynı... 1980'den önce siyasi partiler bugünkünden daha demokratikti. Geçmişte Kenan Evren'in DGM'leri vardı, bugün Erdoğan'ın ÖYM'leri var.(habertürk)

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Eylül 2012 08:58

Gösterim: 2119

İlköğretim diye gittikleri okulun imam hatip olduğunu kapıda öğrendiler

Fatih Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri, kayıt oldukları, formalarını bile aldıkları okullarının iki gün önce imam hatip ortaokuluna dönüştürüldüğünü öğrenince büyük şok yaşadılar.

4+4+4 kapsamında birçok okul imam hatibe çevrilirken birçok yerde öğrenciler ve veliler bu durumu protesto etmişti.

Fatih Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri ve velileri birinci sınıfların eğitime başladığı 10 Eylül’de büyük şok yaşadı. Kayıt oldukları, formalarını bile aldıkları okullarının iki gün önce imam hatip ortaokuluna dönüştürüldüğünü öğrenen öğrenciler, kapıda kaldı.

Tarihi 1952 yılına kadar uzanan Fatih Vefa’daki Atatürk İlköğretim Okulu’nun 450 öğrencisi var. Okulun kayıt bölgesinde, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verdiği bilgilere göre 19, okulun bilgilerine göre ise 30 öğrenci bulunuyor. Çevresinde işyerlerinin çoğunlukta olduğu okula, bu bölgede çalışan kişilerin çocukları da geliyor. Bu yıl yaklaşık 80 birinci sınıf kaydı yapılmıştı. Birinci sınıfların eğitime başlayacağı 10 Eylül’e iki gün kala her şey altüst oldu. 7 Eylül’de idareye okulun imam hatibe dönüştürüldüğü söylendi. Birinci sınıflar yakındaki Mimar Sinan İlköğretim Okulu’na gönderilecek, 2,3,4,5,6,7 ve 8. sınıfta okuyan öğrenciler okullarında devam edecek, okul kademeli olarak imam hatip ortaokuluna dönüşecekti. Bu sene imam hatip ortaokuluna 5. sınıf kaydı alınacaktı.

Bu kararla önce idareciler ve öğretmenler, sonra okulun ilk günü hazırlanıp okula gelen birinci sınıf öğrencileri ve veliler şoke oldu. Bu velilerden biri Hasan Kayabaşı’ydı. İki çocuğunun bu okula gittiğini söyleyen Kayabaşı, “Bir kızım 2. sınıfa geçti, diğer kızım 1. sınıfa başlayacaktı. Bütün veliler çaresiz kaldık. Mimar Sinan İlköğretim Okulu’na gittik. ‘İşlem yapamayız, bilgimiz yok’ dediler. Şimdi kızımın biri farklı, diğeri farklı okula gidecek. 4. sınıftan 5’e geçenler de başka okula yönlendirilecekler.”

Veliler bugün okulun önünde protesto eylemi yapmaya hazırlanıyor.

Okuldan bir öğretmen de “6,7 ve 8. sınıflardan ikişerden altı şubemiz var. İmam hatipler için dört sınıf açılacak, beş olması için zorlanıyor. Gerekirse iki şubeyi teke indirin deniliyor. Ancak bu halde birleştirilen sınıfın mevcudu 60’ı bulur. Çünkü sınılfarımız 30-35 kişilik“ dedi.

Yıldız: En uygun okuldu

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise dönüşümün nedenini rakamlarla açıkladı: “İmam hatip olması için bu okul seçildi çünkü e-kayıt sistemine göre kayıt bölgesinde 19 öğrenci görünüyor. Burası işyerlerinin bulunduğu bir bölge. 200 metre yakınında da bir başka ilköğretim daha var. Fatih ilçesinde iki imam hatip ortaokulu açıldı. Okulların kapasitesi 200 ama 700 öğrenci başvurdu. Dönüştürebileceğimiz en uygun okuldu. Rakamlara göre karar verdik.”(radikal)

> İlköğretim diye gittiler gerçeği okul kapısında öğrendiler

İlköğretim diye gittikleri okulun imam hatip olduğunu kapıda öğrendiler

Fatih Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri, kayıt oldukları, formalarını bile aldıkları okullarının iki gün önce imam hatip ortaokuluna dönüştürüldüğünü öğrenince büyük şok yaşadılar.

4+4+4 kapsamında birçok okul imam hatibe çevrilirken birçok yerde öğrenciler ve veliler bu durumu protesto etmişti.

Fatih Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri ve velileri birinci sınıfların eğitime başladığı 10 Eylül’de büyük şok yaşadı. Kayıt oldukları, formalarını bile aldıkları okullarının iki gün önce imam hatip ortaokuluna dönüştürüldüğünü öğrenen öğrenciler, kapıda kaldı.

Tarihi 1952 yılına kadar uzanan Fatih Vefa’daki Atatürk İlköğretim Okulu’nun 450 öğrencisi var. Okulun kayıt bölgesinde, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verdiği bilgilere göre 19, okulun bilgilerine göre ise 30 öğrenci bulunuyor. Çevresinde işyerlerinin çoğunlukta olduğu okula, bu bölgede çalışan kişilerin çocukları da geliyor. Bu yıl yaklaşık 80 birinci sınıf kaydı yapılmıştı. Birinci sınıfların eğitime başlayacağı 10 Eylül’e iki gün kala her şey altüst oldu. 7 Eylül’de idareye okulun imam hatibe dönüştürüldüğü söylendi. Birinci sınıflar yakındaki Mimar Sinan İlköğretim Okulu’na gönderilecek, 2,3,4,5,6,7 ve 8. sınıfta okuyan öğrenciler okullarında devam edecek, okul kademeli olarak imam hatip ortaokuluna dönüşecekti. Bu sene imam hatip ortaokuluna 5. sınıf kaydı alınacaktı.

Bu kararla önce idareciler ve öğretmenler, sonra okulun ilk günü hazırlanıp okula gelen birinci sınıf öğrencileri ve veliler şoke oldu. Bu velilerden biri Hasan Kayabaşı’ydı. İki çocuğunun bu okula gittiğini söyleyen Kayabaşı, “Bir kızım 2. sınıfa geçti, diğer kızım 1. sınıfa başlayacaktı. Bütün veliler çaresiz kaldık. Mimar Sinan İlköğretim Okulu’na gittik. ‘İşlem yapamayız, bilgimiz yok’ dediler. Şimdi kızımın biri farklı, diğeri farklı okula gidecek. 4. sınıftan 5’e geçenler de başka okula yönlendirilecekler.”

Veliler bugün okulun önünde protesto eylemi yapmaya hazırlanıyor.

Okuldan bir öğretmen de “6,7 ve 8. sınıflardan ikişerden altı şubemiz var. İmam hatipler için dört sınıf açılacak, beş olması için zorlanıyor. Gerekirse iki şubeyi teke indirin deniliyor. Ancak bu halde birleştirilen sınıfın mevcudu 60’ı bulur. Çünkü sınılfarımız 30-35 kişilik“ dedi.

Yıldız: En uygun okuldu

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise dönüşümün nedenini rakamlarla açıkladı: “İmam hatip olması için bu okul seçildi çünkü e-kayıt sistemine göre kayıt bölgesinde 19 öğrenci görünüyor. Burası işyerlerinin bulunduğu bir bölge. 200 metre yakınında da bir başka ilköğretim daha var. Fatih ilçesinde iki imam hatip ortaokulu açıldı. Okulların kapasitesi 200 ama 700 öğrenci başvurdu. Dönüştürebileceğimiz en uygun okuldu. Rakamlara göre karar verdik.”(radikal)

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Eylül 2012 08:28

Gösterim: 1424


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.