Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Cumhuriyet'in haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı, KESK'in mart ayı sonunda düzenlediği 4+4+4 protestosuna katıldıkları gerekçesiyle Türkiye genelinde 18 öğretmene çeşitli idari cezalar uyguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın KESK’in 27, 28 ve 29 Mart’ta 4+4+4 yasasının protesto etmek için düzenlediği iş bırakma eylemine katılan öğretmenler hakkında ülke genelinde soruşturma başlattığı ortaya çıktı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın Antalya’daki öğretmenler hakkında açılan soruşturmalar ile ilgili soru önergesine verdiği yanıtta, “Öğrenci velilerinden gelen şikâyet telefonlarında, iş bırakma eylemine katılan bazı öğretmenlerin öğrencilere ‘Biz eylem yapacağız, yarın okula gelmeyin’ dedikleri”ni aktardı. Dinçer, söz konusu şikâyet telefonlarının “Anayasanın 42. maddesinde yer alan ‘Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz’ hükmü kapsamında öğrencilerin eğitim öğretim hakkını engelleyici mahiyette olduğu” değerlendirmesi yapılarak “Sendikal faaliyetlerin ötesinde tamamen eğitim öğretim faaliyetlerini sekteye uğratan bir söylem olarak değerlendirilebileceği hususlarının araştırılması gereken bir konu olması sebebiyle” konuyu araştırmak üzere il eğitim denetmenlerinin görevlendirildiğini aktardı.
Veliye telefon baskısı
Eğitim-Sen de, Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in açıklamalarına karşılık olarak “İl eğitim denetmenlerinin okullarda öğrencilere ‘öğretmenleriniz size yarın okula gelmeyin, dedi mi’ şeklinde sorular yönelttiği, velilerin de okul yönetimleri ya da denetmenler tarafından hafta sonu günlerinde bile cep telefonlarından aranarak aynı sorunun yöneltildiği” bilgisini verdi.
Yaklaşık 2 bin 500 soruşturma
Eğitim-Sen, “Danıştay’ın öğretmenlerin sendikal eylemlere katılabilmesi yönünde kararları var. Hatta Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği söz konusu kararları internet sitesinde yayınlıyor. Yani öğretmenlerin sendikal faaliyetlere katılma hakkı var. Ama bakanlık veli şikâyetlerini anayasal hakka bağlayarak ülke genelinde yaklaşık 2 bin 500 öğretmen hakkında soruşturma başlattı” açıklamasını yaptı. Sendika, bu soruşturmalar sonucunda Kocaeli, Trabzon, Muğla, Kütahya, Uşak ve Yozgat illerinde toplam 18 öğretmen hakkında kınama ve maaş kesimi cezalarının uygulandığını aktardı. Sendika hukuk bürosu ise uygulanan idari cezanın durdurulması ve iptal edilmesi için dava açtıklarını belirtti.
(Cumhuriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Cumhuriyet'in haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı, KESK'in mart ayı sonunda düzenlediği 4+4+4 protestosuna katıldıkları gerekçesiyle Türkiye genelinde 18 öğretmene çeşitli idari cezalar uyguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın KESK’in 27, 28 ve 29 Mart’ta 4+4+4 yasasının protesto etmek için düzenlediği iş bırakma eylemine katılan öğretmenler hakkında ülke genelinde soruşturma başlattığı ortaya çıktı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın Antalya’daki öğretmenler hakkında açılan soruşturmalar ile ilgili soru önergesine verdiği yanıtta, “Öğrenci velilerinden gelen şikâyet telefonlarında, iş bırakma eylemine katılan bazı öğretmenlerin öğrencilere ‘Biz eylem yapacağız, yarın okula gelmeyin’ dedikleri”ni aktardı. Dinçer, söz konusu şikâyet telefonlarının “Anayasanın 42. maddesinde yer alan ‘Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz’ hükmü kapsamında öğrencilerin eğitim öğretim hakkını engelleyici mahiyette olduğu” değerlendirmesi yapılarak “Sendikal faaliyetlerin ötesinde tamamen eğitim öğretim faaliyetlerini sekteye uğratan bir söylem olarak değerlendirilebileceği hususlarının araştırılması gereken bir konu olması sebebiyle” konuyu araştırmak üzere il eğitim denetmenlerinin görevlendirildiğini aktardı.
Veliye telefon baskısı
Eğitim-Sen de, Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in açıklamalarına karşılık olarak “İl eğitim denetmenlerinin okullarda öğrencilere ‘öğretmenleriniz size yarın okula gelmeyin, dedi mi’ şeklinde sorular yönelttiği, velilerin de okul yönetimleri ya da denetmenler tarafından hafta sonu günlerinde bile cep telefonlarından aranarak aynı sorunun yöneltildiği” bilgisini verdi.
Yaklaşık 2 bin 500 soruşturma
Eğitim-Sen, “Danıştay’ın öğretmenlerin sendikal eylemlere katılabilmesi yönünde kararları var. Hatta Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği söz konusu kararları internet sitesinde yayınlıyor. Yani öğretmenlerin sendikal faaliyetlere katılma hakkı var. Ama bakanlık veli şikâyetlerini anayasal hakka bağlayarak ülke genelinde yaklaşık 2 bin 500 öğretmen hakkında soruşturma başlattı” açıklamasını yaptı. Sendika, bu soruşturmalar sonucunda Kocaeli, Trabzon, Muğla, Kütahya, Uşak ve Yozgat illerinde toplam 18 öğretmen hakkında kınama ve maaş kesimi cezalarının uygulandığını aktardı. Sendika hukuk bürosu ise uygulanan idari cezanın durdurulması ve iptal edilmesi için dava açtıklarını belirtti.
(Cumhuriyet)
Son Güncelleme: Cumartesi, 04 Ağustos 2012 12:17
Gösterim: 2637
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı M. Hanefi Bostan, “Kendi yazdıkları kılavuzu dahi anlamaktan uzak bir anlayışın MEB’i yönetiyor olması, bizi ciddi kaygılara sürüklemektedir” dedi.
Bostan yaptığı açıklamada, “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yazdığı kılavuzu anlamaktan uzak” dedi. Bostan’ın yaptığı açıklama şöyle:
“MEB İller arası Yer Değiştirme Kılavuzunun ilgili maddesi aşağıdaki şekildedir.“06.05.2010 tarihinde yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılan Yönetmelik hükümlerine göre zorunlu çalışma yükümlülüklerini yerine getirmek üzere ikinci ve üçüncü hizmet bölgesine dâhil iller ile birinci hizmet bölgesine dâhil illerin (D) ve (E) ilçelerindeki eğitim kurumlarında, 06.05.2010 tarihi itibarıyla kadrolu olarak görev yapan öğretmenler, 06.05.2010 tarihi itibarıyla sözleşmeli olarak görev yapan öğretmenlerden 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadrolu öğretmenliğe atananlar, 06.05.2010 tarihi itibarıyla sözleşmeli olarak görev yapan öğretmenlerden KPSS puanı ile kadrolu öğretmenliğe atananlardan adaylığı kaldırılmış olanlar bulundukları illerdeki zorunlu çalışma sürelerini tamamlayıp tamamlamadıklarına ve fiilen üç yıl görev yapmış olma şartına bakılmaksızın 06.05.2010 tarihinde çalıştıkları hizmet bölgelerinde hâlen görev yapmakta olmaları kaydıyla yer değiştirme başvurusunda bulunabileceklerdir.”
Söz konusu maddede yer verilen ifadelerin sendika ve bakanlık arasında yeterince anlaşılamadığını ifade eden Bostan, bu durumun taraflar arasında tartışmalara neden olduğunu söyledi. Bostan, açıklamasına şöyle devam etti:
“Maddede yer alan '06.05.2010 tarihinde çalıştıkları hizmet bölgelerinde halen görev yapmakta olmaları kaydıyla' ifadesi Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ile sendikamız arasında tartışma konusu haline gelmiştir Burada geçen “hizmet bölgesi” ifadesi bazı bakanlık yetkilileri tarafından, bölge değil, il olarak anlaşılmaktadır. Bu sebeple sözleşmeli iken kadrolu hale gelen birçok öğretmen tayin isteyememektedir. Yaşanan sorun hem sözlü hem de yazılı olarak Milli Eğitim Bakanlığına iletilmiştir. Sendika yöneticilerimiz MEB’deki yetkilileri arayarak kılavuzdaki hizmet bölgesinden il anlamının çıkarılmasının mümkün olmadığı bildirilmesine rağmen sıkıntı şuana kadar giderilmemiştir. Bazı yetkililer, bu kılavuzu yazarken, bölge kelimesinden ili kastettiklerini, amaçlarının bölge değil il olduğunu söylemişlerdir. Bunun yönetmeliğe daha uygun olacağını ifade etmişlerdir. Biz Türk Eğitim Sen olarak, kılavuzda yazılan hizmet bölgesi ifadesinden il anlamını çıkarmanın imkânsız olduğunu, en azından kılavuzda il yazmadığını kendilerine açıkladık. Bunun aksine bir uygulamanın, kılavuza açıkça aykırı olacağını ve pek çok davaya konu olacağını da söyledik. Sorunun çözümü için sendikamız tarafından ulaşılan MEB yetkilileri, konunun Bakan ve müsteşara iletileceğini ifade ettiler. Sayın Bakan ve müsteşarın ne kadar doğru bir yorum yapacağını bilmiyoruz. Kaldı ki, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak ne işe yarıyor? Bu kadar açık bir ifadeyi dahi, Bakan ve müsteşarın görüşüne sunacaksanız, siz orda ne işe yarıyorsunuz?Türk Eğitim Sen olarak sorunun, başvuruların son günü olan Pazartesi gününe kadar çözülmesini diliyoruz. Konunun takipçisiyiz. Kendi yazdıkları kılavuzu dahi anlamaktan uzak bir anlayışın MEB’i yönetiyor olması, bizi ciddi kaygılara sürüklemektedir. Türk Eğitim Sen olarak tekrar söylüyoruz. Kılavuzla getirdiğiniz hakları, başka yöntemlerle tırpanlamayınız. Bu anlayış, zaten yıpranmış olan, MEB’e karşı güveni yerle bir edecektir. Bu kadar insanın ahını almayınız. Biliyoruz, mühür sizde, ama emin olun yaptığınız hak gaspları ile oluşturduğunuz haksızlık denizinde boğulacaksınız. Bizden uyarması."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı M. Hanefi Bostan, “Kendi yazdıkları kılavuzu dahi anlamaktan uzak bir anlayışın MEB’i yönetiyor olması, bizi ciddi kaygılara sürüklemektedir” dedi.
Bostan yaptığı açıklamada, “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yazdığı kılavuzu anlamaktan uzak” dedi. Bostan’ın yaptığı açıklama şöyle:
“MEB İller arası Yer Değiştirme Kılavuzunun ilgili maddesi aşağıdaki şekildedir.“06.05.2010 tarihinde yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılan Yönetmelik hükümlerine göre zorunlu çalışma yükümlülüklerini yerine getirmek üzere ikinci ve üçüncü hizmet bölgesine dâhil iller ile birinci hizmet bölgesine dâhil illerin (D) ve (E) ilçelerindeki eğitim kurumlarında, 06.05.2010 tarihi itibarıyla kadrolu olarak görev yapan öğretmenler, 06.05.2010 tarihi itibarıyla sözleşmeli olarak görev yapan öğretmenlerden 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadrolu öğretmenliğe atananlar, 06.05.2010 tarihi itibarıyla sözleşmeli olarak görev yapan öğretmenlerden KPSS puanı ile kadrolu öğretmenliğe atananlardan adaylığı kaldırılmış olanlar bulundukları illerdeki zorunlu çalışma sürelerini tamamlayıp tamamlamadıklarına ve fiilen üç yıl görev yapmış olma şartına bakılmaksızın 06.05.2010 tarihinde çalıştıkları hizmet bölgelerinde hâlen görev yapmakta olmaları kaydıyla yer değiştirme başvurusunda bulunabileceklerdir.”
Söz konusu maddede yer verilen ifadelerin sendika ve bakanlık arasında yeterince anlaşılamadığını ifade eden Bostan, bu durumun taraflar arasında tartışmalara neden olduğunu söyledi. Bostan, açıklamasına şöyle devam etti:
“Maddede yer alan '06.05.2010 tarihinde çalıştıkları hizmet bölgelerinde halen görev yapmakta olmaları kaydıyla' ifadesi Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ile sendikamız arasında tartışma konusu haline gelmiştir Burada geçen “hizmet bölgesi” ifadesi bazı bakanlık yetkilileri tarafından, bölge değil, il olarak anlaşılmaktadır. Bu sebeple sözleşmeli iken kadrolu hale gelen birçok öğretmen tayin isteyememektedir. Yaşanan sorun hem sözlü hem de yazılı olarak Milli Eğitim Bakanlığına iletilmiştir. Sendika yöneticilerimiz MEB’deki yetkilileri arayarak kılavuzdaki hizmet bölgesinden il anlamının çıkarılmasının mümkün olmadığı bildirilmesine rağmen sıkıntı şuana kadar giderilmemiştir. Bazı yetkililer, bu kılavuzu yazarken, bölge kelimesinden ili kastettiklerini, amaçlarının bölge değil il olduğunu söylemişlerdir. Bunun yönetmeliğe daha uygun olacağını ifade etmişlerdir. Biz Türk Eğitim Sen olarak, kılavuzda yazılan hizmet bölgesi ifadesinden il anlamını çıkarmanın imkânsız olduğunu, en azından kılavuzda il yazmadığını kendilerine açıkladık. Bunun aksine bir uygulamanın, kılavuza açıkça aykırı olacağını ve pek çok davaya konu olacağını da söyledik. Sorunun çözümü için sendikamız tarafından ulaşılan MEB yetkilileri, konunun Bakan ve müsteşara iletileceğini ifade ettiler. Sayın Bakan ve müsteşarın ne kadar doğru bir yorum yapacağını bilmiyoruz. Kaldı ki, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak ne işe yarıyor? Bu kadar açık bir ifadeyi dahi, Bakan ve müsteşarın görüşüne sunacaksanız, siz orda ne işe yarıyorsunuz?Türk Eğitim Sen olarak sorunun, başvuruların son günü olan Pazartesi gününe kadar çözülmesini diliyoruz. Konunun takipçisiyiz. Kendi yazdıkları kılavuzu dahi anlamaktan uzak bir anlayışın MEB’i yönetiyor olması, bizi ciddi kaygılara sürüklemektedir. Türk Eğitim Sen olarak tekrar söylüyoruz. Kılavuzla getirdiğiniz hakları, başka yöntemlerle tırpanlamayınız. Bu anlayış, zaten yıpranmış olan, MEB’e karşı güveni yerle bir edecektir. Bu kadar insanın ahını almayınız. Biliyoruz, mühür sizde, ama emin olun yaptığınız hak gaspları ile oluşturduğunuz haksızlık denizinde boğulacaksınız. Bizden uyarması."
Son Güncelleme: Cumartesi, 04 Ağustos 2012 10:15
Gösterim: 1959
Çöpe atılan Atatürk posteri okula ceza getirdi
Fethiye'de çöpte bulunan Atatürk posterleriyle ilgili başlatılan soruşturma sonunda, çöp bidonunun yakınındaki Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Tevfik Engin, müdür yardımcısı İsa Güçlü ve okul hizmetlisi Mustafa Kılınç'a kınama ve maaş kesintisi cezası verildi
Fethiye’de geçen haziran ayında Atatürk portreleri, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve İstiklal Marşı’nın yazılı olduğu panolar, Fethiye Anadolu İmam Lisesi’nin giriş kapısının karşısında 561 Sokak’taki çöp konteyneri içinde ve çevresinde bulundu. Yoldan geçenler panoları çöpten çıkarırken, olaya tepki gösterdi. Konunun basına yansıması üzerine Fethiye Kaymakamlığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
OKUL YÖNETİMİ ’KABAHATLİ’ BULUNDU
Soruşturma kapsamında görevlendirilen Milli Eğitim müfettişi, incelemesini tamamlayarak sonucu bir rapor halinde Fethiye Kaymakamlığı’na gönderdi. Atatürk portrelerinin çöpe atılmasında okul yönetiminin kabahati bulunduğuna yer verilen raporda, sorumluların cezalandırılması istendi. Rapor doğrultusunda Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Tevfik Engin, Müdür Yardımcısı İsa Güçlü ve okul hizmetlisi Mustafa Kılınç’a kınama ve 2 aylık maaştan kesinti cezası verildi. (radikal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Çöpe atılan Atatürk posteri okula ceza getirdi
Fethiye'de çöpte bulunan Atatürk posterleriyle ilgili başlatılan soruşturma sonunda, çöp bidonunun yakınındaki Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Tevfik Engin, müdür yardımcısı İsa Güçlü ve okul hizmetlisi Mustafa Kılınç'a kınama ve maaş kesintisi cezası verildi
Fethiye’de geçen haziran ayında Atatürk portreleri, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve İstiklal Marşı’nın yazılı olduğu panolar, Fethiye Anadolu İmam Lisesi’nin giriş kapısının karşısında 561 Sokak’taki çöp konteyneri içinde ve çevresinde bulundu. Yoldan geçenler panoları çöpten çıkarırken, olaya tepki gösterdi. Konunun basına yansıması üzerine Fethiye Kaymakamlığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
OKUL YÖNETİMİ ’KABAHATLİ’ BULUNDU
Soruşturma kapsamında görevlendirilen Milli Eğitim müfettişi, incelemesini tamamlayarak sonucu bir rapor halinde Fethiye Kaymakamlığı’na gönderdi. Atatürk portrelerinin çöpe atılmasında okul yönetiminin kabahati bulunduğuna yer verilen raporda, sorumluların cezalandırılması istendi. Rapor doğrultusunda Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Tevfik Engin, Müdür Yardımcısı İsa Güçlü ve okul hizmetlisi Mustafa Kılınç’a kınama ve 2 aylık maaştan kesinti cezası verildi. (radikal)
Son Güncelleme: Cuma, 03 Ağustos 2012 16:39
Gösterim: 1478
Bakanlar Kurulu Kararı ile yeni kurulan 15 fakülte ve yüksekokul içerisinde 4 tane İlahiyat Fakültesi bulunuyor. Kırıkkale, Tekirdağ, Manisa ve Bayburt'a İlahiyat Fakülteleri açılacak.
Bakanlar Kurulu, 13 üniversiteye fakülte ve yüksekokul kurulması ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığının teklifini kabul etti.
Buna göre, Kırklareli Üniversitesi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi ve Bayburt Üniversitesi'ne İlahiyat Fakültesi'nin kurulması kararlaştırıldı.
Bakanlar Kurulu Kararına göre, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi'ne Güzel Sanatlar Fakültesi, Aksaray Üniversitesi'ne Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi,
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'ne Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, Bingöl Üniversitesi'ne Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Yozgat Bozok Üniversitesi'ne Hayvansal Üretim Yüksekokulu, Manisa Celal Bayar Üniversitesi'ne İşletme Fakültesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne Çan Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Kayseri Erciyes Üniversitesi'ne Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ve Denizli Pamukkale Üniversitesi'ne Diş Hekimliği Fakültesi kurulması da kararlaştırıldı.
(sabah)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bakanlar Kurulu Kararı ile yeni kurulan 15 fakülte ve yüksekokul içerisinde 4 tane İlahiyat Fakültesi bulunuyor. Kırıkkale, Tekirdağ, Manisa ve Bayburt'a İlahiyat Fakülteleri açılacak.
Bakanlar Kurulu, 13 üniversiteye fakülte ve yüksekokul kurulması ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığının teklifini kabul etti.
Buna göre, Kırklareli Üniversitesi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi ve Bayburt Üniversitesi'ne İlahiyat Fakültesi'nin kurulması kararlaştırıldı.
Bakanlar Kurulu Kararına göre, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi'ne Güzel Sanatlar Fakültesi, Aksaray Üniversitesi'ne Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi,
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'ne Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, Bingöl Üniversitesi'ne Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Yozgat Bozok Üniversitesi'ne Hayvansal Üretim Yüksekokulu, Manisa Celal Bayar Üniversitesi'ne İşletme Fakültesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne Çan Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Kayseri Erciyes Üniversitesi'ne Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ve Denizli Pamukkale Üniversitesi'ne Diş Hekimliği Fakültesi kurulması da kararlaştırıldı.
(sabah)
Son Güncelleme: Cumartesi, 04 Ağustos 2012 10:23
Gösterim: 2626
İmam Hatip Lisesi'ne kadın müdür atandı
Antalya'da geçen yıl eğitime açılan Demre Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Çok Programlı Lisesi Müdürlüğü’ne, 32 yaşındaki Hülya Konu atandı.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülent Aldal, Konu'nun Türkiye tarihinde bir imam hatip lisesine müdür olarak atanan ilk kadın yönetici olduğunu söyledi. Köşkler Köyü'ndeki Demre Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Programlı Lisesi'ne müdür olarak atanan Hülya Konu, görevine başladı. Pamukkale Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği mezunu olan Hülya Konu, Isparta, Ağrı ve Antalya'da öğretmenlik yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nın müdürlük sınavını kazandı. Konu, tercihi doğrultusunda Demre Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne atandı.
'İLK OLDUĞU İÇİN ONUR DUYDUK'
Demre Milli Eğitim Müdürü Bülent Aldal, Hülya Konu'nun Türkiye tarihinde bir imam hatip lisesine müdür olarak atanan ilk kadın yönetici olduğunu söyledi. Bir ilkin onurunu yaşadıklarını kaydeden Aldal, Kendisinin eğitim yöneticiliği süresince Atatürk'ün çağdaş uygarlık seviyesinde kurmuş olduğu misyon ve vizyonlar ölçüsünde görevini en iyi şekilde yapacağına eminiz dedi.
'ATATÜRK'ÜN AÇTIĞI YOLDA NESİLLER YETİŞTİRMEK HEDEFİM'
Atamasının yapılmasından çok mutlu olduğunu kaydeden Hülya Konu ise Benden sonra da kadın yöneticilerin görev almasını dilerim. Atatürk'ün açmış olduğu çağdaş uygarlık yolunda aklın ve bilimin ışığında iyi nesiller yetiştirmek en büyük hedefim diye konuştu. Hülya Konu'nun atandığı imam hatip lisesinin 65 öğrencisi bulunuyor.
(kaynak haber7)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İmam Hatip Lisesi'ne kadın müdür atandı
Antalya'da geçen yıl eğitime açılan Demre Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Çok Programlı Lisesi Müdürlüğü’ne, 32 yaşındaki Hülya Konu atandı.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülent Aldal, Konu'nun Türkiye tarihinde bir imam hatip lisesine müdür olarak atanan ilk kadın yönetici olduğunu söyledi. Köşkler Köyü'ndeki Demre Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Programlı Lisesi'ne müdür olarak atanan Hülya Konu, görevine başladı. Pamukkale Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği mezunu olan Hülya Konu, Isparta, Ağrı ve Antalya'da öğretmenlik yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nın müdürlük sınavını kazandı. Konu, tercihi doğrultusunda Demre Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne atandı.
'İLK OLDUĞU İÇİN ONUR DUYDUK'
Demre Milli Eğitim Müdürü Bülent Aldal, Hülya Konu'nun Türkiye tarihinde bir imam hatip lisesine müdür olarak atanan ilk kadın yönetici olduğunu söyledi. Bir ilkin onurunu yaşadıklarını kaydeden Aldal, Kendisinin eğitim yöneticiliği süresince Atatürk'ün çağdaş uygarlık seviyesinde kurmuş olduğu misyon ve vizyonlar ölçüsünde görevini en iyi şekilde yapacağına eminiz dedi.
'ATATÜRK'ÜN AÇTIĞI YOLDA NESİLLER YETİŞTİRMEK HEDEFİM'
Atamasının yapılmasından çok mutlu olduğunu kaydeden Hülya Konu ise Benden sonra da kadın yöneticilerin görev almasını dilerim. Atatürk'ün açmış olduğu çağdaş uygarlık yolunda aklın ve bilimin ışığında iyi nesiller yetiştirmek en büyük hedefim diye konuştu. Hülya Konu'nun atandığı imam hatip lisesinin 65 öğrencisi bulunuyor.
(kaynak haber7)
Son Güncelleme: Cuma, 03 Ağustos 2012 12:10
Gösterim: 2976