Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
657 Sayılı Kanun'u değiştirecek olan çalışmada, ücretler için 18 ayrı meslek grubu oluşturulması da yer alıyor. Maaşlar riske ve öneme göre ayrılacak.
Memurların maaştan özlük haklarına, emekliliklerinden tayinlerine kadar hemen her konuda yenilik getirecek reform için sona yaklaşıldı. Hızla sürdürülen çalışmalar tamamlandığında 657 Sayılı Kanun tarihe karışacak. Maliye Bakanlığı'ndaki yeni çalışmada en önemli konulardan birisini de, ücret sistemindeki değişiklikler oluşturuyor. Yeni düzenleme sonrasında memurlar ek göstergeye göre değil, meslek ve ücret gruplarına göre temel maaşlarını alacak.
Bunun için 18 adet görev grubu oluşturulması planlanıyor. Bu gruplarda unvanlar da belirlenecek. Farklı kurumlarda aynı unvanla görev yapan memurlar, aynı ücret grubunun içinde yer alacak. Memurların 18 ayrı temel maaşı olacak. Aynı görev grubundaki memurların kurumuna bakılmaksızın temel maaşları eşit olacak. Memurlar arasındaki ücret farkı ise yaptıkları işin niteliği ile ortaya çıkacak. Memurların ücretleri belirlenirken, bulundukları grubun dışında, yaptıkları görevin önemi, görevin riski ve özelliği dikkate alınacak. Bu parametrelere göre temel ücretin üzerine eklemeler yapılacak. Memurların büyük merakla bekledikleri çalışmanın, TBMM yaz tatiline girmeden bitirilmesi hedefleniyor.
ENGELLİLERLE KADINLARA MÜJDE!
Yeni sistem, dezavantajlı gruplara da pozitif ayrımcılık yapıyor. Buna göre; kadın ve engellilerin istihdamı daha da kolaylaşacak. Şu anda yüzde 3 olarak uygulanan engelli istihdam oranı artırılacak. Burada yüzde 5 rakamı öne çıkıyor. Fakat bu rakam çalışmalar sonunda kesinlik kazanacak.
EK BORDRO İMKANI VAR
Yılbaşından bu yana zam bekleyen memurların gözü TBMM'de. Toplu sözleşme yasası çalışmaları sürerken, zammın 15 Mayıs'a yetiştirilmesi planlanıyor. Yetişmediği takdirde 15 Haziran'a kalması gereken zamlar için yeni formül bulundu. Buna göre; görüşmeler tamamlanıp zam oranı belli olduğu tarihte 'ek bordro' devreye girecek. Memurlar o tarihte zamlarını alacak.
(milliyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
657 Sayılı Kanun'u değiştirecek olan çalışmada, ücretler için 18 ayrı meslek grubu oluşturulması da yer alıyor. Maaşlar riske ve öneme göre ayrılacak.
Memurların maaştan özlük haklarına, emekliliklerinden tayinlerine kadar hemen her konuda yenilik getirecek reform için sona yaklaşıldı. Hızla sürdürülen çalışmalar tamamlandığında 657 Sayılı Kanun tarihe karışacak. Maliye Bakanlığı'ndaki yeni çalışmada en önemli konulardan birisini de, ücret sistemindeki değişiklikler oluşturuyor. Yeni düzenleme sonrasında memurlar ek göstergeye göre değil, meslek ve ücret gruplarına göre temel maaşlarını alacak.
Bunun için 18 adet görev grubu oluşturulması planlanıyor. Bu gruplarda unvanlar da belirlenecek. Farklı kurumlarda aynı unvanla görev yapan memurlar, aynı ücret grubunun içinde yer alacak. Memurların 18 ayrı temel maaşı olacak. Aynı görev grubundaki memurların kurumuna bakılmaksızın temel maaşları eşit olacak. Memurlar arasındaki ücret farkı ise yaptıkları işin niteliği ile ortaya çıkacak. Memurların ücretleri belirlenirken, bulundukları grubun dışında, yaptıkları görevin önemi, görevin riski ve özelliği dikkate alınacak. Bu parametrelere göre temel ücretin üzerine eklemeler yapılacak. Memurların büyük merakla bekledikleri çalışmanın, TBMM yaz tatiline girmeden bitirilmesi hedefleniyor.
ENGELLİLERLE KADINLARA MÜJDE!
Yeni sistem, dezavantajlı gruplara da pozitif ayrımcılık yapıyor. Buna göre; kadın ve engellilerin istihdamı daha da kolaylaşacak. Şu anda yüzde 3 olarak uygulanan engelli istihdam oranı artırılacak. Burada yüzde 5 rakamı öne çıkıyor. Fakat bu rakam çalışmalar sonunda kesinlik kazanacak.
EK BORDRO İMKANI VAR
Yılbaşından bu yana zam bekleyen memurların gözü TBMM'de. Toplu sözleşme yasası çalışmaları sürerken, zammın 15 Mayıs'a yetiştirilmesi planlanıyor. Yetişmediği takdirde 15 Haziran'a kalması gereken zamlar için yeni formül bulundu. Buna göre; görüşmeler tamamlanıp zam oranı belli olduğu tarihte 'ek bordro' devreye girecek. Memurlar o tarihte zamlarını alacak.
(milliyet)
Son Güncelleme: Perşembe, 29 Mart 2012 13:56
Gösterim: 2351
Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri, yeni anayasa için önerilerini TBMM Başkanlığı'na iletti.
Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri 17. Dönem çalışmaları kapsamında TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi Başkanı ve Ak Parti Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl'ü ziyaret etti.
Çocuklar ziyarette, yeni anayasa için 101 önerinin bulunduğu dosyayı Erdöl'e verdiler. Çocukların önerilerinden bazıları şunlar:
-Hiçbir çocuk anne babası tarafından 18 yaşına kadar terk edilemez.
-Hiçbir çocuk hiçbir şekilde, evde şiddete maruz bırakılamaz.
-Hiçbir çocuk ailesi tarafından dışlanıp sokağa atılamaz, çalıştırılamaz, dilendirilemez, kötü işler için kullanılamaz.
-Çocuk hakları ilkeleri her ailede korunmalı ve uygulanmalıdır.
-Her çocuk diğer çocuklarla aynı ve eşit eğitim görme hakkına sahiptir.
-Her okula birer tane dilek kutusu konmalıdır.
-Her çocuğun okullarda en az bir spor dalıyla ilgilenmesi için imkan sağlanmalıdır.
-Her okulda bir revir ve yeterli sağlık imkanları olmalıdır.
-Engelli çocuklara ait kaldırımlar ve yürüyüş merdivenleri yapılmalıdır.
-Engelli çocuklar için daha çok okul açılmalıdır.
-Çocukları çalıştıran aileler tespit edilip, kanunca ceza verilmelidir.
-Okula gitmeyen tüm çocukların masrafını devlet karşılamalıdır.
-Çocukların da söz sahibi olabileceği, çok daha fazla çocuk meclisi açılmalı, yönetimlere aktif katılımları teşvik edilmelidir.
-Çocukların sağlıklı ve engelsiz bir biçimde büyümesi için gerekli olan temel ihtiyaçlar sağlanmalıdır.
-Çocuklar, istemedikleri kişilere üvey evlat olarak verilmemelidir.
-Bütün çocukların zorunlu eğitim görmesi sağlanmalıdır.
-Çocuklar ailelerinin yanında ve onların gözetimi altında eğitimlerine devam etmelidir.
-Çocuklara şiddet uygulandığında, çocukların hemen arayabileceği ve korkmadan şikayet edebilecekleri bir kuruluş olmalı.
-Çocuklarına şiddet uygulayan ailelerden çocuklar alınıp daha güvenli yurtlara verilmelidir.
-Çocuklara okul, ev gibi yerlerde uygulanan şiddeti önleyici kanunlar çıkarılmalı ve uygulanmalıdır.
-Çocuklar 20 yaşından önce evlendirilmemelidir.
-Çocuklar ağır işlerde çalıştırılmamalıdır.
-Her çocuğa eşit gıda ve beslenme hakkı tanınmalı.
-Bütün okullara revir yaptırılmalı ve her çocuk bu revirlerden faydalanabilmelidir.
-Sokaklarda yatan çocuklar için yuvalar yaptırılmalı.
-Ailesinde geçim sıkıntısı olup da evi olmayan çocuklara ve ailelerine maddi yardım yapılmalıdır.
-Maddi imkanı olmayan çocuklara eğitim için gerekli malzemelerin tamamı, devlet tarafından sağlanmalıdır.
-Devlet okullarında derslerden 10 dakika alınıp teneffüslere verilmelidir. Yani dersler 30 dakika, teneffüsler 20 dakika olmalıdır.
-Devlet, maddi durumu iyi olmayan aileleri tespit ederek, bu ailenin çocukları varsa tüm eğitimlerini karşılamalıdır.
-Liseye giriş sınavları, üniversiteye giriş sınavı gibi olmalıdır. Anadolu Lisesi sınavını kazanamayan çocuk, seneye bir daha sınava girebilmelidir.
-Çocuklara cinsel tacizde bulunan kişilerin en ağır biçimde cezalandırılmalıdır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri, yeni anayasa için önerilerini TBMM Başkanlığı'na iletti.
Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri 17. Dönem çalışmaları kapsamında TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi Başkanı ve Ak Parti Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl'ü ziyaret etti.
Çocuklar ziyarette, yeni anayasa için 101 önerinin bulunduğu dosyayı Erdöl'e verdiler. Çocukların önerilerinden bazıları şunlar:
-Hiçbir çocuk anne babası tarafından 18 yaşına kadar terk edilemez.
-Hiçbir çocuk hiçbir şekilde, evde şiddete maruz bırakılamaz.
-Hiçbir çocuk ailesi tarafından dışlanıp sokağa atılamaz, çalıştırılamaz, dilendirilemez, kötü işler için kullanılamaz.
-Çocuk hakları ilkeleri her ailede korunmalı ve uygulanmalıdır.
-Her çocuk diğer çocuklarla aynı ve eşit eğitim görme hakkına sahiptir.
-Her okula birer tane dilek kutusu konmalıdır.
-Her çocuğun okullarda en az bir spor dalıyla ilgilenmesi için imkan sağlanmalıdır.
-Her okulda bir revir ve yeterli sağlık imkanları olmalıdır.
-Engelli çocuklara ait kaldırımlar ve yürüyüş merdivenleri yapılmalıdır.
-Engelli çocuklar için daha çok okul açılmalıdır.
-Çocukları çalıştıran aileler tespit edilip, kanunca ceza verilmelidir.
-Okula gitmeyen tüm çocukların masrafını devlet karşılamalıdır.
-Çocukların da söz sahibi olabileceği, çok daha fazla çocuk meclisi açılmalı, yönetimlere aktif katılımları teşvik edilmelidir.
-Çocukların sağlıklı ve engelsiz bir biçimde büyümesi için gerekli olan temel ihtiyaçlar sağlanmalıdır.
-Çocuklar, istemedikleri kişilere üvey evlat olarak verilmemelidir.
-Bütün çocukların zorunlu eğitim görmesi sağlanmalıdır.
-Çocuklar ailelerinin yanında ve onların gözetimi altında eğitimlerine devam etmelidir.
-Çocuklara şiddet uygulandığında, çocukların hemen arayabileceği ve korkmadan şikayet edebilecekleri bir kuruluş olmalı.
-Çocuklarına şiddet uygulayan ailelerden çocuklar alınıp daha güvenli yurtlara verilmelidir.
-Çocuklara okul, ev gibi yerlerde uygulanan şiddeti önleyici kanunlar çıkarılmalı ve uygulanmalıdır.
-Çocuklar 20 yaşından önce evlendirilmemelidir.
-Çocuklar ağır işlerde çalıştırılmamalıdır.
-Her çocuğa eşit gıda ve beslenme hakkı tanınmalı.
-Bütün okullara revir yaptırılmalı ve her çocuk bu revirlerden faydalanabilmelidir.
-Sokaklarda yatan çocuklar için yuvalar yaptırılmalı.
-Ailesinde geçim sıkıntısı olup da evi olmayan çocuklara ve ailelerine maddi yardım yapılmalıdır.
-Maddi imkanı olmayan çocuklara eğitim için gerekli malzemelerin tamamı, devlet tarafından sağlanmalıdır.
-Devlet okullarında derslerden 10 dakika alınıp teneffüslere verilmelidir. Yani dersler 30 dakika, teneffüsler 20 dakika olmalıdır.
-Devlet, maddi durumu iyi olmayan aileleri tespit ederek, bu ailenin çocukları varsa tüm eğitimlerini karşılamalıdır.
-Liseye giriş sınavları, üniversiteye giriş sınavı gibi olmalıdır. Anadolu Lisesi sınavını kazanamayan çocuk, seneye bir daha sınava girebilmelidir.
-Çocuklara cinsel tacizde bulunan kişilerin en ağır biçimde cezalandırılmalıdır.
Son Güncelleme: Perşembe, 29 Mart 2012 12:29
Gösterim: 1817
65 yaşındaki Hatice Coşkun, erkek kardeşinin tartışma sırasında kendisine ''cahil'' demesi ağrına gidince okuma-yazma öğrenmeye karar verdi.
Çankaya Belediyesi Yıldız Toplumsal Dayanışma Merkezi'nde (TODAM) okuma yazma kursuna başlayan Coşkun, yaşının ilerlemesi nedeniyle zaman zaman zorluk çekse de inat ve sabırla 3 aylık bir eğitim döneminin ardından okumayı söktü.
Yıldız TODAM'da düzenlenen törende sertifikasını alan Hatice Coşkun, AA muhabirine duygularını aktarırken, okuma-yazma öğrenmekten duyduğu büyük mutluluğu dile getirdi.
Kursa başlamasına vesile olan tartışmayı anlatırken gözleri dolan Hatice Coşkun, 3'ü erkek, 5'i kız, 8 kardeş olduklarını belirterek, ailesinin kızları okula göndermediğini, kendileri tarlada çalışırken erkek kardeşlerinin eğitim gördüğünü anlattı. Baba yaşamını yitirince miras davasının gündeme geldiğini ve erkek kardeşlerle karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Coşkun, ''Tartışma sırasında benden küçük erkek kardeşim bana hakaret etti. Senin gibi cahille uğraşmam diye bir laf etti, çok ağrıma gitti. Ben de okuma öğrenmeye karar verdim'' dedi. Okumanın zaten içinde ukde kaldığını ifade eden Coşkun, 5 çocuğunun 5'ini de okuttuğunu, kendisine olumsuzda olsa böyle bir vesileyle ancak sıra geldiğini söyledi. Coşkun okumanın hayatında neleri değiştirdiği sorusuna ise ''Çok şey değişti. Eline bir gazete alıyorsun, mayıl mayıl resimlerine bakana kadar iyi kötü okuyorsun, memlekette dünyada neler oluyor öğreniyorsun'' karşılığını verdi.
Ortak mutluluk; otobüs tabelalarını okuyabilmek
Coşkun ile birlikte aynı kursta eğitim gören 20 kadın da sertifikalarını aldı.
Hayatları boyunca bir yanı eksik ve ürkek kalan 40-50 yaşlarındaki 20 kadının hepsi, sertifikalarını alırken büyük mutluluk yaşadı. Kadınların dile getirdiği ortak mutluluk, ''özgürce sokağa çıkabilmek ve otobüs tabelalarını okuyabilmek'' oldu. Kursiyerlerden 62 yaşındaki Elif Dalfidan, Mersin'den Ankara'ya kızının yanına geldiğini belirterek, okuma yazma bilmediği için sokağa tek başına çıkmaktan huzursuz olduğunu, hangi otobüse bineceğini, ne yöne gideceğini kestiremediğini anlattı. Okumayı söktükten sonra kendisine ''cesaret geldiğini'' dile getiren Dalfidan, artık her işi kendi başına rahatça halledebildiğini söyledi. Kursun ikinci etabına da devam edeceğini belirten Dalfidan, ''Okuma yazma bilmek çok şey değiştiriyor insanın hayatında, bilmeyen hiçkimse kalmasın'' çağrısında bulundu.
Kursun öğretmeni Asiye Eren de okuma-yazma bilmeyen herkese ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, yılboyu eğitimlerin devam ettiğini, 3 öğrenci bir araya geldiğinde sınıf açılabildiklerini söyledi. İlk etap kursun 120 saat, ikinci etabın da 180 saat sürdüğünü belirten Eren, okuma-yazma öğrenmek isteyen herkese kapılarının açık olduğunun altını çizdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
65 yaşındaki Hatice Coşkun, erkek kardeşinin tartışma sırasında kendisine ''cahil'' demesi ağrına gidince okuma-yazma öğrenmeye karar verdi.
Çankaya Belediyesi Yıldız Toplumsal Dayanışma Merkezi'nde (TODAM) okuma yazma kursuna başlayan Coşkun, yaşının ilerlemesi nedeniyle zaman zaman zorluk çekse de inat ve sabırla 3 aylık bir eğitim döneminin ardından okumayı söktü.
Yıldız TODAM'da düzenlenen törende sertifikasını alan Hatice Coşkun, AA muhabirine duygularını aktarırken, okuma-yazma öğrenmekten duyduğu büyük mutluluğu dile getirdi.
Kursa başlamasına vesile olan tartışmayı anlatırken gözleri dolan Hatice Coşkun, 3'ü erkek, 5'i kız, 8 kardeş olduklarını belirterek, ailesinin kızları okula göndermediğini, kendileri tarlada çalışırken erkek kardeşlerinin eğitim gördüğünü anlattı. Baba yaşamını yitirince miras davasının gündeme geldiğini ve erkek kardeşlerle karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Coşkun, ''Tartışma sırasında benden küçük erkek kardeşim bana hakaret etti. Senin gibi cahille uğraşmam diye bir laf etti, çok ağrıma gitti. Ben de okuma öğrenmeye karar verdim'' dedi. Okumanın zaten içinde ukde kaldığını ifade eden Coşkun, 5 çocuğunun 5'ini de okuttuğunu, kendisine olumsuzda olsa böyle bir vesileyle ancak sıra geldiğini söyledi. Coşkun okumanın hayatında neleri değiştirdiği sorusuna ise ''Çok şey değişti. Eline bir gazete alıyorsun, mayıl mayıl resimlerine bakana kadar iyi kötü okuyorsun, memlekette dünyada neler oluyor öğreniyorsun'' karşılığını verdi.
Ortak mutluluk; otobüs tabelalarını okuyabilmek
Coşkun ile birlikte aynı kursta eğitim gören 20 kadın da sertifikalarını aldı.
Hayatları boyunca bir yanı eksik ve ürkek kalan 40-50 yaşlarındaki 20 kadının hepsi, sertifikalarını alırken büyük mutluluk yaşadı. Kadınların dile getirdiği ortak mutluluk, ''özgürce sokağa çıkabilmek ve otobüs tabelalarını okuyabilmek'' oldu. Kursiyerlerden 62 yaşındaki Elif Dalfidan, Mersin'den Ankara'ya kızının yanına geldiğini belirterek, okuma yazma bilmediği için sokağa tek başına çıkmaktan huzursuz olduğunu, hangi otobüse bineceğini, ne yöne gideceğini kestiremediğini anlattı. Okumayı söktükten sonra kendisine ''cesaret geldiğini'' dile getiren Dalfidan, artık her işi kendi başına rahatça halledebildiğini söyledi. Kursun ikinci etabına da devam edeceğini belirten Dalfidan, ''Okuma yazma bilmek çok şey değiştiriyor insanın hayatında, bilmeyen hiçkimse kalmasın'' çağrısında bulundu.
Kursun öğretmeni Asiye Eren de okuma-yazma bilmeyen herkese ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, yılboyu eğitimlerin devam ettiğini, 3 öğrenci bir araya geldiğinde sınıf açılabildiklerini söyledi. İlk etap kursun 120 saat, ikinci etabın da 180 saat sürdüğünü belirten Eren, okuma-yazma öğrenmek isteyen herkese kapılarının açık olduğunun altını çizdi.
Son Güncelleme: Perşembe, 29 Mart 2012 12:04
Gösterim: 1939
Milletvekillerinin twitter mesajları, Meclis'te yeni bir tartışma konusu oluşturdu.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması yasa teklifinin görüşmelerinde attığı tweet, ''milletvekillerinin attığı mesajların Meclis'i bağlayıp bağlamadığı'' konusunu gündeme getirdi.
Meclis bürokratları, ''Milletvekillerin attığı tweet'lerin Meclis'i bağlaması düşünülemez. Çünkü, Meclis'in sunduğu bir hizmet değil. Meclis, kurum olarak kendi adına gönderdiği tweet'lerden sorumludur'' görüşünü savunuyor.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, yaptığı açıklamada, milletvekillerinin attığı tweet'lerin kurum olarak Meclis'i bağlamadığını belirterek, ''Yapılanın doğru olup olmadığı tartışılabilir, o ayrı bir konu. Atılan tweet'lerin karşılığının verileceği yer Meclis ya da TBMM Genel Kurulu değilir. Buna basın toplantısı, miting, yazılı veya sözlü açıklama ya da siyasi partide veya yine twitter'de yanıt verilir'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milletvekillerinin twitter mesajları, Meclis'te yeni bir tartışma konusu oluşturdu.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması yasa teklifinin görüşmelerinde attığı tweet, ''milletvekillerinin attığı mesajların Meclis'i bağlayıp bağlamadığı'' konusunu gündeme getirdi.
Meclis bürokratları, ''Milletvekillerin attığı tweet'lerin Meclis'i bağlaması düşünülemez. Çünkü, Meclis'in sunduğu bir hizmet değil. Meclis, kurum olarak kendi adına gönderdiği tweet'lerden sorumludur'' görüşünü savunuyor.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, yaptığı açıklamada, milletvekillerinin attığı tweet'lerin kurum olarak Meclis'i bağlamadığını belirterek, ''Yapılanın doğru olup olmadığı tartışılabilir, o ayrı bir konu. Atılan tweet'lerin karşılığının verileceği yer Meclis ya da TBMM Genel Kurulu değilir. Buna basın toplantısı, miting, yazılı veya sözlü açıklama ya da siyasi partide veya yine twitter'de yanıt verilir'' dedi.
Son Güncelleme: Perşembe, 29 Mart 2012 12:19
Gösterim: 2944
Türk Hava Yolları (THY), uçakta cep telefonu ve internet kullanılması için çalışmalarına hız verdi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden (SHGM) deneme amaçlı cep telefonu ve internet kullanımı için izin alan THY, 3 uçakta internet hizmetini test etmeye başladı. 19 uçakta da internet hizmeti sunmak için çalışmalara başlayan THY, yıl sonuna kadar Boeing 777 tipi 1 uçağında cep telefonu hizmeti sunmayı hedefliyor.
Uçaklarda internet ve cep telefonu kullanımına yönelik çalışmalarla ilgili AA muhabirinin BTK, SHGM ve THY yetkililerinden aldığı bilgiye göre, BTK, uçaklarda cep telefonu kullanımı konusunda bir şirkete yetki verdi.
Kabin içerisinde kablosuz internet (Wi-Fi) hizmeti vermeyi de planlayan THY, Boeing 777-300 tipi 3 uçakta kablosuz internet ve televizyon yayını deneme uygulamalarına başladı.
Uçaklarda cep telefonu kullanımında güvenlik zafiyetini gidermek için uygulanacak sınırlamalara değinen yetkililer, şu görüşleri ifade etti:
''Söz konusu sistem mimarisi uyarınca, uçak içerisinde elektronik yalıtım tesis edilerek dışarıyla etkileşim kesilecek. Ayrıca,
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türk Hava Yolları (THY), uçakta cep telefonu ve internet kullanılması için çalışmalarına hız verdi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden (SHGM) deneme amaçlı cep telefonu ve internet kullanımı için izin alan THY, 3 uçakta internet hizmetini test etmeye başladı. 19 uçakta da internet hizmeti sunmak için çalışmalara başlayan THY, yıl sonuna kadar Boeing 777 tipi 1 uçağında cep telefonu hizmeti sunmayı hedefliyor.
Uçaklarda internet ve cep telefonu kullanımına yönelik çalışmalarla ilgili AA muhabirinin BTK, SHGM ve THY yetkililerinden aldığı bilgiye göre, BTK, uçaklarda cep telefonu kullanımı konusunda bir şirkete yetki verdi.
Kabin içerisinde kablosuz internet (Wi-Fi) hizmeti vermeyi de planlayan THY, Boeing 777-300 tipi 3 uçakta kablosuz internet ve televizyon yayını deneme uygulamalarına başladı.
Uçaklarda cep telefonu kullanımında güvenlik zafiyetini gidermek için uygulanacak sınırlamalara değinen yetkililer, şu görüşleri ifade etti:
''Söz konusu sistem mimarisi uyarınca, uçak içerisinde elektronik yalıtım tesis edilerek dışarıyla etkileşim kesilecek. Ayrıca,
Son Güncelleme: Perşembe, 29 Mart 2012 11:50
Gösterim: 2265