Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, farklı dilde eğitim verilecek özel okullarda bazı derslerin talebe göre Kırmançi, Zazaki, Adigece, Arapça, Boşnakça dillerinde okutulabileceğini belirterek, "Bu okullarda da yine, her ne kadar bu dillerde bazı dersler okutulacak olsa da derslerin büyük bir bölümü de Türkçe olmak zorunda. Yasal düzenlemeden sonra da bütün derslerin Kırmançi, Zazaki dilinde verildiği bir okul olmayacak" dedi.
Avcı, AA Editör Masası'nda, özel okullarda farklı dilde eğitim ve azınlık okullarıyla ilgili soruları yanıtladı.
Lozan Anlaşması'na göre, gayri müslim ve müslim ayrımıyla azınlıklara okul açma izni verildiğini anımsatan Avcı, Süryanilerin okul açmasına ilişkin, "Süryaniler bugüne kadar bundan yararlanamamışlar. 'Lozan'ın Ermeniler, Rumlar, Museviler için tanıdığı bu haktan biz de yararlanmak istiyoruz' diye mahkemeye müracaat ettiler ve davayı kazandılar. Bizce de doğru bir karar mahkemenin kararı. Dava, 'Milli Eğitim Bakanlığı izin vermiyor' diye bizim aleyhimize açıldığı için biz de taraf olduk. Biz de temyiz etmedik, 'Haklısınız' dedik. Mardin Midyat'ta, tıpkı diğer azınlık okulları statüsünde bir okul açmak için hazırlıklara başladılar" diye konuştu.
Okulun ne zaman açılacağı sorusu üzerine de Avcı, hazırlıkların 2014-2015 eğitim ve öğretim yılına ancak yetişebileceğini söyledi. Özel okul açma mevzuatına göre, eğitim ve öğretim yılı başladıktan sonra en geç bir ay içerisinde özel okul açmaya izin verildiğini kaydeden Avcı, bu uygulamanın da yanlış olduğunu belirtti. Avcı, yapmayı düşündükleri değişikliğe dair, "Okullar 16 Eylül'de açıldığı için 16 Ekim'e kadar. Bu tarihten sonra müracaat edenlere 'seneye gel' diyoruz. Okullar açıldıktan sonra bir ay değil okullar açılmadan bir ay önce en geç 16 Ağustos'a kadar müracaat etsinler diyoruz. Okullar açılana kadar hazırlıklarını yapsınlar" ifadesini kullandı.
Azınlık okullarındaki uygulamanın kamuoyunda yanlış bilindiğini belirterek eğitim düzeniyle ilgili bilgi veren Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu okullar yine Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde, gözetiminde eğitim veren kurumlardır. Bu okullarda da aynı diğer okullarımızda olduğu gibi İstiklal Marşı okutulur. Netice itibarıyla yine Türk okullarıdır, azınlık Türk okullarıdır. Derslerin büyük bir kısmı Türkçedir. Türkçe dersler orada da okutulur. Yöneticilerden biri Türktür, dolayısıyla buralarda tamamen Türk eğitim sistemine yabancı kendi kafalarına göre bir eğitim söz konusu değildir. Buralarda da Türk tarihi, kültürü, dili öğretilir, Türkçe dersler vardır. Süryani okulu da bu koşullarda eğitim verecek bir okul olacak."
''Türkçe hiç okutulmayacak diye bir şey söz konusu değil''
Demokratikleşme paketinde sözü edilen özel okullarda farklı dillerde eğitime izin verilmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Avcı, bazı özel okullarda Türkçe hiç okutulmayacak diye bir şey söz konusu olmadığını vurguladı. Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Halk arasında kolejler olarak bilinen özel eğitim kurumlarında İngilizce, Fransızca, Almanca bazı dersler bu dillerde okutuluyorsa bu özel okullarda da ihtiyaca ve talebe göre Kırmançi, Zazaki, Adigece, Lazca, Boşnakça, Arapça dillerinde de bazı dersler okutulabilir olacak. Bu okullarda da yine, her ne kadar bu dillerde bazı dersler okutulacak olsa da, derslerin büyük bir bölümü de Türkçe olmak zorunda. 2923 sayılı Yasa buna amir zaten. Orada hangi dillerin okutulabileceği konusunun tashih edilmesi lazım, dolayısıyla bunun için bir yasal düzenleme gerekiyor ama yasal düzenlemeden sonra da bütün derslerin Kırmançi dilinde verildiği bir okul olmayacak. Bütün derslerin sadece Zazaki dilinde okutulduğu bir okul değil. Sadece bütün derslerin İngilizce okutulduğu okullar olmadığı gibi, bütün derslerin Fransızca okutulduğu okullar olmadığı gibi, bunlarda da bazı dersler o dilde, geri kalan dersler Türkçe olmak zorunda.
Çocuklarımız için de bu çok gerekli. Çünkü netice itibarıyla bu çocuklar Türkiye'de iş bulacaklar, çalışacaklar, Türkçe konuşulan kurumlarda görev almak isteyecekler. Dolayısıyla ana dillerinin dışında hangi dilde eğitim gördülerse diğer derslerde Türkçeyi de çok iyi öğrenmeleri gerekir. Aksi takdirde hayatta zorlanırlar. Böyle getto türü, Türkçe ile hiç alakası olmayan, Türkiye'nin genel eğitiminden kopuk okullar olmayacak. Bunlar da Milli Eğitim Bakanlığının denetiminde, gözetiminde, tıpkı diğer özel okullar gibi, Fransızca, İngilizce, Almanca eğitim veren özel okullar gibi bunlar da Milli Eğitim Bakanlığımızın denetiminde, gözetiminde olacak."
Konuyla ilgili yasal düzenlemenin ne zaman yapılacağına ilişkin soru üzerine de Milli Eğitim Bakanı Avcı, yasal düzenlemenin Meclis grup yönetiminin konusu olduğunu belirterek, "Bu konuda aşağı yukarı hazır durumdayız. Meclis gündemine uygun tarihte gelir" dedi.
''Kürtçe mezunlarının branş öğretmeni olmaları için eğitim almaları gerek''
Bakan Avcı, farklı dillerde eğitim için başvuruda bulunan özel okul olup olmadığına yönelik soru üzerine, bu konuda kendilerine resmen intikal etmiş bir müracaat olmadığını belirterek, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren bu okulların olabileceğini belirtti.
Kürtçe eğitimi ile bazı derslerin Kürtçe verilebilmesinin farkına dikkati çeken Bakan Avcı, üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olanların dili öğretmek üzere yetiştirildiklerini söyledi. "Nasıl her Türkçe bilen matematik anlatamaz, öğretemezse her Türkçe bilen fizik anlatamazsa Kırmançi olsun Zazaki olsun her Kürtçe bilen Kürtçe matematik, fizik anlatabilir diyemiyoruz. O branşın ayrıca eğitimini almış olması lazım. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızdan bazılarının ayrıca fizik veya matematik öğretmeni olarak, hangi derste anlatacaklarsa o branşın da öğretmeni olmaları için eğitimden geçmeleri gerekecek. Bu yapılır, zor bir şey değil" değerlendirmesinde bulundu.
Kürtçe öğretmen adaylarının atanmalarıyla ilgili soru üzerine de Bakan Avcı, hangi okulda, kaç öğrencinin, hangi dersi seçeceği önceden bilinmediği için ücretli öğretmen istihdam edildiğini hatırlattı. En az 12 öğrenci bir dersi seçtiği takdirde sınıf açılabildiğini anımsatan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yılki uygulamadan edindiğimiz tecrübeler, bu yıl edineceğimiz tecrübelerle az çok hangi okullarda, hangi dersler seçmeli ders olarak seçiliyor bu daha netleşmiş olursa o zaman il milli eğitim müdürlüklerinde görevlendireceğimiz öğretmenlerin branşlara dağılımını ona göre planlayabileceğiz. Ama şu anda seçmeli dersler için kadro tahsis edemiyoruz. Geçen yılki rakamlara baktığımızda, Kırmançi ve Zazaki için toplam 28 bin küsur öğrenci bu dersleri seçmiş, büyük çoğunluğu da, 28 binin 27 bin 100 küsuru Kırmançi, 820 civarında Zazaki seçimi var. Bu reel bir talebi mi gösteriyor onu da bilmiyoruz. Acaba öğretmen bulunamadığı için mi bu kadar öğrenci. Ben, Türkiye genelinde daha yüksek sayıda bekliyordum açıkçası. Ya çok dağınık olduğu için o okulda 10, diğer okulda 5 olunca bir sınıf oluşmamış olabilir. Bu sene biraz daha talebin yüksek olduğuna dair ön duyumlar geliyor. Bu sayının biraz üzerine çıkacağımızı zannediyorum. Daha çok talep olduğu net olarak görünür hale gelince öğretmen planlamamızı da daha rahat yapabileceğiz.
Dolayısıyla hangi okullarda, hangi illerde daha çok talep olduğu net olarak görünür hale gelince öğretmen tahsis planlamamızı da daha kolay yapabilir hale geleceğiz."
''Cezası yok artık''
Bakan Avcı, "w, x, q" harflerinin kullanımıyla ilgili soruyu yanıtlarken de, Kürtçe'deki bazı seslerin 29 harfli alfabeyle karşılanamadığına işaret ederek, bunun sadece Kürtçe ile ilgili bir sorun olmadığını, "Bazı telaffuz incelikleri 29 harfle karşılanmıyor" eleştirilerinin Türkçe için de yapıldığını, aralarında Azerbaycan'ın da yer aldığı bazı Türk cumhuriyetlerinin alfabelerinde "q" ve "x" harflerinin yer aldığını söyledi.
Bu konuda düzenleme yapmaya ihtiyaç olmadığını kaydeden Avcı, "Zaten kullanılıyordu. Eskiden bunu kullandığın zaman ceza görüyordun, şimdi görmeyeceksiniz. Cezası yok artık. Ceza vardı ama uygulanmıyordu. Şimdi yasal olarak da kaldırılmış oldu" değerlendirmesinde bulundu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, farklı dilde eğitim verilecek özel okullarda bazı derslerin talebe göre Kırmançi, Zazaki, Adigece, Arapça, Boşnakça dillerinde okutulabileceğini belirterek, "Bu okullarda da yine, her ne kadar bu dillerde bazı dersler okutulacak olsa da derslerin büyük bir bölümü de Türkçe olmak zorunda. Yasal düzenlemeden sonra da bütün derslerin Kırmançi, Zazaki dilinde verildiği bir okul olmayacak" dedi.
Avcı, AA Editör Masası'nda, özel okullarda farklı dilde eğitim ve azınlık okullarıyla ilgili soruları yanıtladı.
Lozan Anlaşması'na göre, gayri müslim ve müslim ayrımıyla azınlıklara okul açma izni verildiğini anımsatan Avcı, Süryanilerin okul açmasına ilişkin, "Süryaniler bugüne kadar bundan yararlanamamışlar. 'Lozan'ın Ermeniler, Rumlar, Museviler için tanıdığı bu haktan biz de yararlanmak istiyoruz' diye mahkemeye müracaat ettiler ve davayı kazandılar. Bizce de doğru bir karar mahkemenin kararı. Dava, 'Milli Eğitim Bakanlığı izin vermiyor' diye bizim aleyhimize açıldığı için biz de taraf olduk. Biz de temyiz etmedik, 'Haklısınız' dedik. Mardin Midyat'ta, tıpkı diğer azınlık okulları statüsünde bir okul açmak için hazırlıklara başladılar" diye konuştu.
Okulun ne zaman açılacağı sorusu üzerine de Avcı, hazırlıkların 2014-2015 eğitim ve öğretim yılına ancak yetişebileceğini söyledi. Özel okul açma mevzuatına göre, eğitim ve öğretim yılı başladıktan sonra en geç bir ay içerisinde özel okul açmaya izin verildiğini kaydeden Avcı, bu uygulamanın da yanlış olduğunu belirtti. Avcı, yapmayı düşündükleri değişikliğe dair, "Okullar 16 Eylül'de açıldığı için 16 Ekim'e kadar. Bu tarihten sonra müracaat edenlere 'seneye gel' diyoruz. Okullar açıldıktan sonra bir ay değil okullar açılmadan bir ay önce en geç 16 Ağustos'a kadar müracaat etsinler diyoruz. Okullar açılana kadar hazırlıklarını yapsınlar" ifadesini kullandı.
Azınlık okullarındaki uygulamanın kamuoyunda yanlış bilindiğini belirterek eğitim düzeniyle ilgili bilgi veren Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu okullar yine Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde, gözetiminde eğitim veren kurumlardır. Bu okullarda da aynı diğer okullarımızda olduğu gibi İstiklal Marşı okutulur. Netice itibarıyla yine Türk okullarıdır, azınlık Türk okullarıdır. Derslerin büyük bir kısmı Türkçedir. Türkçe dersler orada da okutulur. Yöneticilerden biri Türktür, dolayısıyla buralarda tamamen Türk eğitim sistemine yabancı kendi kafalarına göre bir eğitim söz konusu değildir. Buralarda da Türk tarihi, kültürü, dili öğretilir, Türkçe dersler vardır. Süryani okulu da bu koşullarda eğitim verecek bir okul olacak."
''Türkçe hiç okutulmayacak diye bir şey söz konusu değil''
Demokratikleşme paketinde sözü edilen özel okullarda farklı dillerde eğitime izin verilmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Avcı, bazı özel okullarda Türkçe hiç okutulmayacak diye bir şey söz konusu olmadığını vurguladı. Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Halk arasında kolejler olarak bilinen özel eğitim kurumlarında İngilizce, Fransızca, Almanca bazı dersler bu dillerde okutuluyorsa bu özel okullarda da ihtiyaca ve talebe göre Kırmançi, Zazaki, Adigece, Lazca, Boşnakça, Arapça dillerinde de bazı dersler okutulabilir olacak. Bu okullarda da yine, her ne kadar bu dillerde bazı dersler okutulacak olsa da, derslerin büyük bir bölümü de Türkçe olmak zorunda. 2923 sayılı Yasa buna amir zaten. Orada hangi dillerin okutulabileceği konusunun tashih edilmesi lazım, dolayısıyla bunun için bir yasal düzenleme gerekiyor ama yasal düzenlemeden sonra da bütün derslerin Kırmançi dilinde verildiği bir okul olmayacak. Bütün derslerin sadece Zazaki dilinde okutulduğu bir okul değil. Sadece bütün derslerin İngilizce okutulduğu okullar olmadığı gibi, bütün derslerin Fransızca okutulduğu okullar olmadığı gibi, bunlarda da bazı dersler o dilde, geri kalan dersler Türkçe olmak zorunda.
Çocuklarımız için de bu çok gerekli. Çünkü netice itibarıyla bu çocuklar Türkiye'de iş bulacaklar, çalışacaklar, Türkçe konuşulan kurumlarda görev almak isteyecekler. Dolayısıyla ana dillerinin dışında hangi dilde eğitim gördülerse diğer derslerde Türkçeyi de çok iyi öğrenmeleri gerekir. Aksi takdirde hayatta zorlanırlar. Böyle getto türü, Türkçe ile hiç alakası olmayan, Türkiye'nin genel eğitiminden kopuk okullar olmayacak. Bunlar da Milli Eğitim Bakanlığının denetiminde, gözetiminde, tıpkı diğer özel okullar gibi, Fransızca, İngilizce, Almanca eğitim veren özel okullar gibi bunlar da Milli Eğitim Bakanlığımızın denetiminde, gözetiminde olacak."
Konuyla ilgili yasal düzenlemenin ne zaman yapılacağına ilişkin soru üzerine de Milli Eğitim Bakanı Avcı, yasal düzenlemenin Meclis grup yönetiminin konusu olduğunu belirterek, "Bu konuda aşağı yukarı hazır durumdayız. Meclis gündemine uygun tarihte gelir" dedi.
''Kürtçe mezunlarının branş öğretmeni olmaları için eğitim almaları gerek''
Bakan Avcı, farklı dillerde eğitim için başvuruda bulunan özel okul olup olmadığına yönelik soru üzerine, bu konuda kendilerine resmen intikal etmiş bir müracaat olmadığını belirterek, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren bu okulların olabileceğini belirtti.
Kürtçe eğitimi ile bazı derslerin Kürtçe verilebilmesinin farkına dikkati çeken Bakan Avcı, üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olanların dili öğretmek üzere yetiştirildiklerini söyledi. "Nasıl her Türkçe bilen matematik anlatamaz, öğretemezse her Türkçe bilen fizik anlatamazsa Kırmançi olsun Zazaki olsun her Kürtçe bilen Kürtçe matematik, fizik anlatabilir diyemiyoruz. O branşın ayrıca eğitimini almış olması lazım. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızdan bazılarının ayrıca fizik veya matematik öğretmeni olarak, hangi derste anlatacaklarsa o branşın da öğretmeni olmaları için eğitimden geçmeleri gerekecek. Bu yapılır, zor bir şey değil" değerlendirmesinde bulundu.
Kürtçe öğretmen adaylarının atanmalarıyla ilgili soru üzerine de Bakan Avcı, hangi okulda, kaç öğrencinin, hangi dersi seçeceği önceden bilinmediği için ücretli öğretmen istihdam edildiğini hatırlattı. En az 12 öğrenci bir dersi seçtiği takdirde sınıf açılabildiğini anımsatan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yılki uygulamadan edindiğimiz tecrübeler, bu yıl edineceğimiz tecrübelerle az çok hangi okullarda, hangi dersler seçmeli ders olarak seçiliyor bu daha netleşmiş olursa o zaman il milli eğitim müdürlüklerinde görevlendireceğimiz öğretmenlerin branşlara dağılımını ona göre planlayabileceğiz. Ama şu anda seçmeli dersler için kadro tahsis edemiyoruz. Geçen yılki rakamlara baktığımızda, Kırmançi ve Zazaki için toplam 28 bin küsur öğrenci bu dersleri seçmiş, büyük çoğunluğu da, 28 binin 27 bin 100 küsuru Kırmançi, 820 civarında Zazaki seçimi var. Bu reel bir talebi mi gösteriyor onu da bilmiyoruz. Acaba öğretmen bulunamadığı için mi bu kadar öğrenci. Ben, Türkiye genelinde daha yüksek sayıda bekliyordum açıkçası. Ya çok dağınık olduğu için o okulda 10, diğer okulda 5 olunca bir sınıf oluşmamış olabilir. Bu sene biraz daha talebin yüksek olduğuna dair ön duyumlar geliyor. Bu sayının biraz üzerine çıkacağımızı zannediyorum. Daha çok talep olduğu net olarak görünür hale gelince öğretmen planlamamızı da daha rahat yapabileceğiz.
Dolayısıyla hangi okullarda, hangi illerde daha çok talep olduğu net olarak görünür hale gelince öğretmen tahsis planlamamızı da daha kolay yapabilir hale geleceğiz."
''Cezası yok artık''
Bakan Avcı, "w, x, q" harflerinin kullanımıyla ilgili soruyu yanıtlarken de, Kürtçe'deki bazı seslerin 29 harfli alfabeyle karşılanamadığına işaret ederek, bunun sadece Kürtçe ile ilgili bir sorun olmadığını, "Bazı telaffuz incelikleri 29 harfle karşılanmıyor" eleştirilerinin Türkçe için de yapıldığını, aralarında Azerbaycan'ın da yer aldığı bazı Türk cumhuriyetlerinin alfabelerinde "q" ve "x" harflerinin yer aldığını söyledi.
Bu konuda düzenleme yapmaya ihtiyaç olmadığını kaydeden Avcı, "Zaten kullanılıyordu. Eskiden bunu kullandığın zaman ceza görüyordun, şimdi görmeyeceksiniz. Cezası yok artık. Ceza vardı ama uygulanmıyordu. Şimdi yasal olarak da kaldırılmış oldu" değerlendirmesinde bulundu.
Son Güncelleme: Perşembe, 10 Ekim 2013 12:42
Gösterim: 1440
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, sosyal medya üzerinden AK Parti’nin dershaneleri kapatmasını eleştirdi ve AK Parti Hükümeti’ne cevaplaması için şu soruları yöneltti...
Eğitimtercihi- Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın ‘dershanelerin kapatılacağına’ ilişkin art arda gelen açıklamaları ve son olarak da 2014’ten itibaren dershanelerin ruhsatlarının yenilenmeyeceği açıklaması eğitim camiasında deprem etkisi yarattı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Twitter üzerinden dershanelerin kapatılması ile ilgili eleştirilerde bulundu.
İnce, Twitter’dan AK Parti Hükümeti’ne şu soruları yöneltti; (Not: Twitter’dan olduğu gibi aktarılmıştır)
1-Dersaneler kapatılırsa, mevcut dersaneler yasadışı eğitim kurumları haline gelirse, yasadışı eğitim kurumlarına uygulanacak yaptırım nedir?
2- AKP, Türk Ceza Kanunu'nda yaptığı değişikliklerle yasadışı eğitim kurumlarına yönelik cezaları önce azalttı, sonra tümüyle kaldırdı!
3- Eskiden yasadışı eğitim kurumu açanlara, orada çalışanlara hapis ve para cezası vardı, şimdi yok! Dersaneler kapatılırsa ne olacak?
4- Mevcut dersaneler, adlarından dersane sözcüğünü çıkartarak yaptıkları işlere aynen devam ederlerse, MEB ne yapabilir?
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, sosyal medya üzerinden AK Parti’nin dershaneleri kapatmasını eleştirdi ve AK Parti Hükümeti’ne cevaplaması için şu soruları yöneltti...
Eğitimtercihi- Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın ‘dershanelerin kapatılacağına’ ilişkin art arda gelen açıklamaları ve son olarak da 2014’ten itibaren dershanelerin ruhsatlarının yenilenmeyeceği açıklaması eğitim camiasında deprem etkisi yarattı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Twitter üzerinden dershanelerin kapatılması ile ilgili eleştirilerde bulundu.
İnce, Twitter’dan AK Parti Hükümeti’ne şu soruları yöneltti; (Not: Twitter’dan olduğu gibi aktarılmıştır)
1-Dersaneler kapatılırsa, mevcut dersaneler yasadışı eğitim kurumları haline gelirse, yasadışı eğitim kurumlarına uygulanacak yaptırım nedir?
2- AKP, Türk Ceza Kanunu'nda yaptığı değişikliklerle yasadışı eğitim kurumlarına yönelik cezaları önce azalttı, sonra tümüyle kaldırdı!
3- Eskiden yasadışı eğitim kurumu açanlara, orada çalışanlara hapis ve para cezası vardı, şimdi yok! Dersaneler kapatılırsa ne olacak?
4- Mevcut dersaneler, adlarından dersane sözcüğünü çıkartarak yaptıkları işlere aynen devam ederlerse, MEB ne yapabilir?
Son Güncelleme: Perşembe, 10 Ekim 2013 12:27
Gösterim: 1781
Öğretmenlerin nasıl, hangi standartlarda yetişeceği ve hangi alanda ne kadar öğretmene ihtiyaç olacağının belirleneceği ‘Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi' Kasım ayında açıklanacak
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmenlerin nasıl yetişeceğini, öğretmenlerde hangi standartların, hangi alanda ne tür yeterliliklerin aranacağını belirleyen Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi'ni kasım ayının sonunda kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.
Bakan Avcı, AA Editör Masası'nda öğretmen atamaları ve Fatih Projesine ilişkin konulara açıklık getirdi.
''Hangi branşlarda öğretmene ihitiyaç var'' sorusu üzerine, din kültürü ve ahlak bilgisi ile rehberlik branşlarında ciddi açık bulunduğunu, bunun dışında matematik ve İngilizce branşlarında öğretmene ihtiyaç olduğunu söyledi. Avcı, yeni açılan imam hatip ortaokulları nedeniyle din kültürü ve ahlak bilgisi alanında öğretmenlere ihtiyaç olduğunu belirtti.
Şubat ayında bir öğretmen ataması yapılmayacağını yineleyen Avcı, ''Önümüzdeki aylarda bütçe maratonu başlıyor. Bütün bakanlıklar olabildiğince bütçeden çok pay almaya çalışıyorlar. Bizim çok ihtiyacımız var, kadrolara en çok biz ihtiyaç duyuyoruz. AK Parti iktidarı ile birlikte devrim niteliğinde bir değişiklik de odur, geçmiş yıllarda bütçede en büyük payı savunma almıştı ama bu dönemde birinci sırayı eğitim almıştır.''
Alan değişikliği için hizmet içi modül
Öğretmenlerin alan değişikliğine ilişkin soru üzerine ise Bakan Avcı, alan değişikliğiyle ilgili mahkeme kararından kaynaklanan sorunlar olduğunu, sınıf öğretmenlerinin farklı gerekçelerle alan değiştirerek tayin edildiğini hatırlattı.
Avcı, ''Fakat mahkeme buna esas teşkil eden Talim ve Terbiye mütalasını yeterli bulmamış ve demiş ki: 'Bu konuda karar almış olmanız gerekir.' Biz de bu durumda olan arkadaşlarımızı, uygulamada gördük ki alan değiştirirken aldıkları ek hizmet için eğitim yeterli değil birçoğu mutsuz. Alan değiştirmiş ama geçtiği alanın becerilerine yeterince sahip değil. Dolayısıyla alanlarında devam etmek isteyenler için ilave bir hizmet içi modülü de geliştirdik. Alan değiştiren öğretmenlerimizle ilgili sorun büyük ölçüde çözülmüş olacak'' diye konuştu.
Öğretmenlerin özür gurubu ataması konusunda Bakanlık personelinin, eşleri bir biriyle buluşturmak için olağanüstü gayret gösterdiğini vurgulayan Avcı, ''Bu uygulama sırasında 60 bin civarında insan yer değiştiriyor. Yapamadıklarımız yok mu, var'' dedi.
Strateji belgesi kasımda
Öğretmenleri yakından ilgilendiren Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi'ni kamuoyuyla ne zaman paylaşılacağının sorulması üzerine Bakan Avcı, bunu ve Öğretmen Yeterlilikleri Belgesi'ni kasım ayının sonu gibi paylaşacaklarını açıkladı.
Strateji belgesi üzerinde 2 yıldır çalışıldığını hatırlatan Avcı, belgenin öğretmenlerin nasıl yetişeceğini, hangi standartlarda, hangi alanda ne tür yeterlilikler aranacağını içerdiğini belirtti. Bunun başka projelerle de desteklenen modelleme çalışması olduğunu ifade eden Avcı, şunları kaydetti:
''Kamuoyunun şunu bilmesinde yarar var. Şöyle bir algı var, o yanlış, 'Milli Eğitim Bakanlığının belli alanlarda ihtiyacı var ama bir türlü kadro tahsil edilip bu öğretmenler alınmıyor.' Bizim yaptığımız hesaplamalar gösteriyor ki bütün branşlarda tüm okullarımızı ideal düzeye getirdiğimiz zaman ihtiyaç duyacağımız öğretmen toplam 125 bin kişi civarında. Oysa sadece bugün, bir şekilde şu veya bu branşta, kendini öğretmen adayı olarak gören 250 binin üzerinde gencimiz var. Şu anda eğitim fakültelerinde, fen fakültelerinde ileride belki öğretmen olurum diye okuyan öğrencilerimizi de kattığımız zaman bu sayı çok yükseliyor.''
Öğretmen istihdamı projeksiyonu çalışmasının, 20-30 yıl önce başlamış olması gerektiğini ifade eden Avcı, ''Kendilerini öğretmen olmaya hazırlayan gençlerimizin büyük bir bölümünü istesek de istihdam edebilecek durumda değiliz'' dedi.
''Eğitim materyalleri yeniden tasarlanıyor''
Bakan Avcı, ''Fatih Projesi şu anda hangi aşamada? Bu sene hangi sınıflara, kaç öğrenciye bilgisiyar dağıtıldı'' sorusu üzerine projenin çok iddialı, eğitim teknolojileri projesi olduğunu ifade etti.
Avcı, ''Maalesef kamuoyunda sadece tablet bilgisiyar dağıtma kampanyası olarak algılanıyor. Oysa sadece öğrencilerin ve öğretmenlerin tablet bilgisayarlarla buluşması değil aynı zamanda ders içeriklerinin de bu kullanılacak yeni eğitim materyallerine uygun yeniden tasarlanması projesi'' diye konuştu.
Ulaştırma, Denizcilik Haberleşme Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında, 2010'dan itibaren, meslek liseleri hariç bütün lise türlerinin sınıflarının tamamına 85 bin etkileşimli tahta yerleştirdiklerini söyleyen Avcı, bu etkileşimli tahtaların altyapısına ilişkin geçici kabullerin de yapılmaya başlandığını kaydetti.
Öğrenci ve öğretmenlere bugüne kadar 62 bin 800 tablet bilgisayar dağıtıldığını bildiren Avcı, 81 ilde uzaktan eğitim merkezlerinin kurulduğunu, bunların sayısının ise 110 olduğunu söyledi.
Avcı, ''Son geldiğimiz aşama, bugüne kadar ihalesi yapılan okullarımızın haricinde kalan 13 bin okulumuzun da altyapı ihalesinde sözleşme aşamasına gelindi. 2013-2014 eğitim öğretim yılı için mevcut altyapısı kurulan 3 bin 362 okuldaki 9. sınıf öğrencilerine tablet bilgisayar dağıtım hazırlıklarımız devam ediyor'' diye konuştu.
2015'e kadar dağıtılacak yaklaşık 11 milyon tablet bilgisayarın alımı için ise ihale sürecinin devam ettiğini belirten Avcı, bunun büyük bir ihale olduğunu, müracaat eden yerli ve yabancı bütün firmalarda, bugüne kadar en az 1 milyar dolarlık iş gerçekleştirmiş olma şartı arandığını kaydetti. Avcı, ''Mali yeterlilik elemesinden geçiriliyor. O aşama tamamlanmak üzere. Ondan sonra teknik teklifler alınacak'' dedi.
Tablet bilgisiyar ihalesinin ''raftan mal alır gibi alınan bir süreç'' olmasını istemediklerini belirten Avcı, bunun büyük bir bölümünün Türkiye'de imal edilmesini arzuladıklarını vurguladı.
Avcı, ''Bu vesileyle Türkiye'de bilgisayar üretim tekniklerinin de gelişmesini sağlamak istiyoruz. Bunun için firmalar nasıl bir takvimle ne kadar yerlilik oranı vaadediyorlar, bunları da masaya getirmek zorundalar. Tüm bunlar değerlendirildikten sonra bu 11 milyona yakın bilgisayarın büyük kısmı Türkiye'de üretilmek koşuluyla öğretmenlerimize, öğrencilerimizi dağıtılacak'' diye konuştu.
Tablet bilgisayarın ilkokul öğrencilerine dağıtılmadığını hatırlatan Avcı, proje kapsamında ortaokul ve lise öğrencilerine bilgisayar verileceğini, önceliğin ise 9. sınıf öğrencilerine tanınacağını sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğretmenlerin nasıl, hangi standartlarda yetişeceği ve hangi alanda ne kadar öğretmene ihtiyaç olacağının belirleneceği ‘Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi' Kasım ayında açıklanacak
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmenlerin nasıl yetişeceğini, öğretmenlerde hangi standartların, hangi alanda ne tür yeterliliklerin aranacağını belirleyen Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi'ni kasım ayının sonunda kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.
Bakan Avcı, AA Editör Masası'nda öğretmen atamaları ve Fatih Projesine ilişkin konulara açıklık getirdi.
''Hangi branşlarda öğretmene ihitiyaç var'' sorusu üzerine, din kültürü ve ahlak bilgisi ile rehberlik branşlarında ciddi açık bulunduğunu, bunun dışında matematik ve İngilizce branşlarında öğretmene ihtiyaç olduğunu söyledi. Avcı, yeni açılan imam hatip ortaokulları nedeniyle din kültürü ve ahlak bilgisi alanında öğretmenlere ihtiyaç olduğunu belirtti.
Şubat ayında bir öğretmen ataması yapılmayacağını yineleyen Avcı, ''Önümüzdeki aylarda bütçe maratonu başlıyor. Bütün bakanlıklar olabildiğince bütçeden çok pay almaya çalışıyorlar. Bizim çok ihtiyacımız var, kadrolara en çok biz ihtiyaç duyuyoruz. AK Parti iktidarı ile birlikte devrim niteliğinde bir değişiklik de odur, geçmiş yıllarda bütçede en büyük payı savunma almıştı ama bu dönemde birinci sırayı eğitim almıştır.''
Alan değişikliği için hizmet içi modül
Öğretmenlerin alan değişikliğine ilişkin soru üzerine ise Bakan Avcı, alan değişikliğiyle ilgili mahkeme kararından kaynaklanan sorunlar olduğunu, sınıf öğretmenlerinin farklı gerekçelerle alan değiştirerek tayin edildiğini hatırlattı.
Avcı, ''Fakat mahkeme buna esas teşkil eden Talim ve Terbiye mütalasını yeterli bulmamış ve demiş ki: 'Bu konuda karar almış olmanız gerekir.' Biz de bu durumda olan arkadaşlarımızı, uygulamada gördük ki alan değiştirirken aldıkları ek hizmet için eğitim yeterli değil birçoğu mutsuz. Alan değiştirmiş ama geçtiği alanın becerilerine yeterince sahip değil. Dolayısıyla alanlarında devam etmek isteyenler için ilave bir hizmet içi modülü de geliştirdik. Alan değiştiren öğretmenlerimizle ilgili sorun büyük ölçüde çözülmüş olacak'' diye konuştu.
Öğretmenlerin özür gurubu ataması konusunda Bakanlık personelinin, eşleri bir biriyle buluşturmak için olağanüstü gayret gösterdiğini vurgulayan Avcı, ''Bu uygulama sırasında 60 bin civarında insan yer değiştiriyor. Yapamadıklarımız yok mu, var'' dedi.
Strateji belgesi kasımda
Öğretmenleri yakından ilgilendiren Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi'ni kamuoyuyla ne zaman paylaşılacağının sorulması üzerine Bakan Avcı, bunu ve Öğretmen Yeterlilikleri Belgesi'ni kasım ayının sonu gibi paylaşacaklarını açıkladı.
Strateji belgesi üzerinde 2 yıldır çalışıldığını hatırlatan Avcı, belgenin öğretmenlerin nasıl yetişeceğini, hangi standartlarda, hangi alanda ne tür yeterlilikler aranacağını içerdiğini belirtti. Bunun başka projelerle de desteklenen modelleme çalışması olduğunu ifade eden Avcı, şunları kaydetti:
''Kamuoyunun şunu bilmesinde yarar var. Şöyle bir algı var, o yanlış, 'Milli Eğitim Bakanlığının belli alanlarda ihtiyacı var ama bir türlü kadro tahsil edilip bu öğretmenler alınmıyor.' Bizim yaptığımız hesaplamalar gösteriyor ki bütün branşlarda tüm okullarımızı ideal düzeye getirdiğimiz zaman ihtiyaç duyacağımız öğretmen toplam 125 bin kişi civarında. Oysa sadece bugün, bir şekilde şu veya bu branşta, kendini öğretmen adayı olarak gören 250 binin üzerinde gencimiz var. Şu anda eğitim fakültelerinde, fen fakültelerinde ileride belki öğretmen olurum diye okuyan öğrencilerimizi de kattığımız zaman bu sayı çok yükseliyor.''
Öğretmen istihdamı projeksiyonu çalışmasının, 20-30 yıl önce başlamış olması gerektiğini ifade eden Avcı, ''Kendilerini öğretmen olmaya hazırlayan gençlerimizin büyük bir bölümünü istesek de istihdam edebilecek durumda değiliz'' dedi.
''Eğitim materyalleri yeniden tasarlanıyor''
Bakan Avcı, ''Fatih Projesi şu anda hangi aşamada? Bu sene hangi sınıflara, kaç öğrenciye bilgisiyar dağıtıldı'' sorusu üzerine projenin çok iddialı, eğitim teknolojileri projesi olduğunu ifade etti.
Avcı, ''Maalesef kamuoyunda sadece tablet bilgisiyar dağıtma kampanyası olarak algılanıyor. Oysa sadece öğrencilerin ve öğretmenlerin tablet bilgisayarlarla buluşması değil aynı zamanda ders içeriklerinin de bu kullanılacak yeni eğitim materyallerine uygun yeniden tasarlanması projesi'' diye konuştu.
Ulaştırma, Denizcilik Haberleşme Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında, 2010'dan itibaren, meslek liseleri hariç bütün lise türlerinin sınıflarının tamamına 85 bin etkileşimli tahta yerleştirdiklerini söyleyen Avcı, bu etkileşimli tahtaların altyapısına ilişkin geçici kabullerin de yapılmaya başlandığını kaydetti.
Öğrenci ve öğretmenlere bugüne kadar 62 bin 800 tablet bilgisayar dağıtıldığını bildiren Avcı, 81 ilde uzaktan eğitim merkezlerinin kurulduğunu, bunların sayısının ise 110 olduğunu söyledi.
Avcı, ''Son geldiğimiz aşama, bugüne kadar ihalesi yapılan okullarımızın haricinde kalan 13 bin okulumuzun da altyapı ihalesinde sözleşme aşamasına gelindi. 2013-2014 eğitim öğretim yılı için mevcut altyapısı kurulan 3 bin 362 okuldaki 9. sınıf öğrencilerine tablet bilgisayar dağıtım hazırlıklarımız devam ediyor'' diye konuştu.
2015'e kadar dağıtılacak yaklaşık 11 milyon tablet bilgisayarın alımı için ise ihale sürecinin devam ettiğini belirten Avcı, bunun büyük bir ihale olduğunu, müracaat eden yerli ve yabancı bütün firmalarda, bugüne kadar en az 1 milyar dolarlık iş gerçekleştirmiş olma şartı arandığını kaydetti. Avcı, ''Mali yeterlilik elemesinden geçiriliyor. O aşama tamamlanmak üzere. Ondan sonra teknik teklifler alınacak'' dedi.
Tablet bilgisiyar ihalesinin ''raftan mal alır gibi alınan bir süreç'' olmasını istemediklerini belirten Avcı, bunun büyük bir bölümünün Türkiye'de imal edilmesini arzuladıklarını vurguladı.
Avcı, ''Bu vesileyle Türkiye'de bilgisayar üretim tekniklerinin de gelişmesini sağlamak istiyoruz. Bunun için firmalar nasıl bir takvimle ne kadar yerlilik oranı vaadediyorlar, bunları da masaya getirmek zorundalar. Tüm bunlar değerlendirildikten sonra bu 11 milyona yakın bilgisayarın büyük kısmı Türkiye'de üretilmek koşuluyla öğretmenlerimize, öğrencilerimizi dağıtılacak'' diye konuştu.
Tablet bilgisayarın ilkokul öğrencilerine dağıtılmadığını hatırlatan Avcı, proje kapsamında ortaokul ve lise öğrencilerine bilgisayar verileceğini, önceliğin ise 9. sınıf öğrencilerine tanınacağını sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Ekim 2013 12:40
Gösterim: 1545
Özgür Bolat, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde eğitimde sadece bilişsel beceriyi ön planda tutarak çocukların başarılı olamayacağını ve bu şekilde eğitim sisteminin asla düzeltilemeyeceğini belirtti.
Özgür Bolat’ın, Hürriyet Gazetesi’ndeki “Neden eğitim sistemi asla düzelmez?” başlıklı bugünkü yazısı…
Neden eğitim sistemi asla düzelmez ?
1835 yılında Belçikalı istatistikçi Adolphe Quetelet insanları farklı özelliklerine göre sıraladığında ilginç bir şey keşfediyor.
İnsanları hangi özelliğine göre sıralarsa sıralasın (boy, yaş gibi), aşağıdaki şekilde olduğu gibi ortaya her zaman normal ya da ona yakın bir dağılım (çan eğrisi) çıkıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Özgür Bolat, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde eğitimde sadece bilişsel beceriyi ön planda tutarak çocukların başarılı olamayacağını ve bu şekilde eğitim sisteminin asla düzeltilemeyeceğini belirtti.
Özgür Bolat’ın, Hürriyet Gazetesi’ndeki “Neden eğitim sistemi asla düzelmez?” başlıklı bugünkü yazısı…
Neden eğitim sistemi asla düzelmez ?
1835 yılında Belçikalı istatistikçi Adolphe Quetelet insanları farklı özelliklerine göre sıraladığında ilginç bir şey keşfediyor.
İnsanları hangi özelliğine göre sıralarsa sıralasın (boy, yaş gibi), aşağıdaki şekilde olduğu gibi ortaya her zaman normal ya da ona yakın bir dağılım (çan eğrisi) çıkıyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 10 Ekim 2013 09:01
Gösterim: 1421
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’dan atama bekleyen öğretmenlere kötü haber. Avcı, “Bakanlığın istihdam edebileceği öğretmen sayısı 125 bin. Ancak bu okullardan mezun olan gençlerimizin sayısı 250 bin civarında" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmen adayı olan gençlerin sayısı ile bakanlıkta istihdam edilebilecek öğretmen sayısının birbirini karşılamadığını belirterek, "Bütün dersliklerin tamamlandığı ve her derslikte en fazla 30 öğrencinin eğitim gördüğü, bütün okullarda tekli eğitime geçildiği durumda bile, bakanlığın istihdam edebileceği öğretmen sayısı 125 bin. Ancak bu okullardan mezun olan gençlerimizin sayısı 250 bin civarında" dedi.
Bakan Avcı, TBMM Genel Kurulu'nda, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Avcı, Deniz Feneri ile ilgili olarak savcılar hakkında yapılan şikayet başvuruları üzerine, bu iddiaların HSYK müfettişlerince incelendiğini, mahkeme kararındaki bazı bölümlerin üzerinin kapatılarak mahkemenin kararına aykırı uygulamalar yapıldığının tespit edildiğini bildirdi. Bunun üzerine HSYK tarafından gerekli adli ve idari süreç başlatıldığını belirten Avcı, "Müfettişlerce inceleme yapılıp soruşturma aşamasına geçilmesi üzerine, ilgili savcılar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Deniz Feneri soruşturmasından alınmıştır" dedi.
Ücretli öğretmen sayısını açıkladı
Avcı, organize sanayi bölgelerindeki meslek ve teknik okullarında öğrenim gören bin 120 öğrenci için, 3 milyon 423 bin TL ödeme yapıldığını söyledi. Üniversitelerden mezun olan herkesin atanması gibi bir durumun sözkonusu olmadığını belirten Avcı, öğretmen ihtiyacının görevlendirmeler aracılığıyla da giderildiğini kaydetti. Bakan Avcı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı itibariyle son 10 yılda lise ve dengi okullarda derse giren vekil ve ücretli öğretmen sayısının ortaöğretimde 419, ilköğretimde 498 olmak üzere toplam 917 olduğunu ifade etti. Ağrı'da 2010-2011-2012 yıllarında fakir ve başarılı 2 bin 950 öğrencinin dershanelerden ücretsiz faydalandırıldığını belirten Avcı, Adana'da toplam 40 adet resmi pansiyonlu okul, özel öğretim kurumlarına bağlı 85 adet özel yurdun bulunduğunu, özel yurtlarda 7 bin 119, resmi yurtlarda ise 18 bin 974 öğrencinin barındığını bildirdi.
'Öğretmen projeksiyonu hazırlandı'
Avcı, Zile Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda Atatürk Köşesi bulunduğunu, öğretmenevinde yapılan tadilatta Atatürk maskının çıkarılarak bakımının yapıldığını ve daha sonra duvardaki yerine yeniden konulduğunu kaydederek, bakanlığa bağlı öğretmenevi ve akşam sanat okulları ile öğretmen lokallerinde, son bir yıl içerisinde Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk'e saygısızlık içeren herhangi bir olay ve durumun meydana gelmediğini ifade etti. 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, toplam 29 bin 169 ilkokuldan 7 bin 317'sinde, toplam 16 bin 986 ortaokuldan ise 5 bin 358'inde ikili öğretim yapıldığını kaydeden Avcı, ikili öğretim yapan okul sayısının azaltılması yönünde büyük çaba harcandığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Avcı, tütün ve tütün mamullerinin zararlarının önlenmesine ilişkin genelgenin, bakanlık merkez ve taşra teşkilatına gönderilerek gerekli önlemlerin alınmasının istendiğini ifade ederek, her yıl 31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü kapsamında okullarda eğitim faaliyetleri ve çeşitli aktiviteler, uçurtma şenliği yapıldığını bildirdi.
Trakya Üniversitesi'nin yenileyerek hizmete soktuğu web sitesinde Türk Bayrağı ve Atatürk silüetinin bulunduğunu belirten Avcı, 2002-2012 yılları arasında başka kurumlardan okullara öğretmen olarak atananların sayısının 8 bin 960 olduğunu kaydetti. Avcı, 2012 yılı içinde devlet üniversitelerinde araştırma ve inceleme yapılması için 350 milyon 580 bin TL'lik harcama yapıldığını söyledi. Bakan Avcı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında ülke genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının ilkokulda 20, ortaokulda ise 19 olduğunu belirterek, ortaöğretimde net okullaşma oranının yüzde 70 olduğunu kaydetti. Hem kendisinin hem de kendisinden önceki bakanların öğretmen atamaları ile ilgili birçok kez açıklama yaptığını belirten Avcı, şöyle konuştu:
"Şu anda öğretmen adayı olan, öğretmen yetiştiren eğitim fakültesinden mezun olan gençlerin sayısı ile bakanlıkta istihdam edilebilecek öğretmen sayısı ne yazık ki birbirini karşılamıyor. Çok sayıda atama bekleyen öğretmen adayı var. Bakanlığın en ideal koşullarda, yani bütün derslik eksikliklerimizin giderildiği, bütün dersliklerin tamamlandığı ve her derslikte en fazla 30 öğrencinin eğitim gördüğü, bütün okullarda tekli eğitime geçildiği durumda bile, bakanlığın bütün branşlarda istihdam edebileceği öğretmen sayısı 125 bin. Buna mukabil şu anda bu okullardan mezun olan gençlerimizin sayısı 250 bin civarında. Bundan sonrası için bu tür arz ve talep dengelerini sağlamak amacıyla, 2023 ve daha sonrasına ilişkin öğretmen projeksiyonu hazırlandı."
Kaynak Hürriyet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’dan atama bekleyen öğretmenlere kötü haber. Avcı, “Bakanlığın istihdam edebileceği öğretmen sayısı 125 bin. Ancak bu okullardan mezun olan gençlerimizin sayısı 250 bin civarında" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmen adayı olan gençlerin sayısı ile bakanlıkta istihdam edilebilecek öğretmen sayısının birbirini karşılamadığını belirterek, "Bütün dersliklerin tamamlandığı ve her derslikte en fazla 30 öğrencinin eğitim gördüğü, bütün okullarda tekli eğitime geçildiği durumda bile, bakanlığın istihdam edebileceği öğretmen sayısı 125 bin. Ancak bu okullardan mezun olan gençlerimizin sayısı 250 bin civarında" dedi.
Bakan Avcı, TBMM Genel Kurulu'nda, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Avcı, Deniz Feneri ile ilgili olarak savcılar hakkında yapılan şikayet başvuruları üzerine, bu iddiaların HSYK müfettişlerince incelendiğini, mahkeme kararındaki bazı bölümlerin üzerinin kapatılarak mahkemenin kararına aykırı uygulamalar yapıldığının tespit edildiğini bildirdi. Bunun üzerine HSYK tarafından gerekli adli ve idari süreç başlatıldığını belirten Avcı, "Müfettişlerce inceleme yapılıp soruşturma aşamasına geçilmesi üzerine, ilgili savcılar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Deniz Feneri soruşturmasından alınmıştır" dedi.
Ücretli öğretmen sayısını açıkladı
Avcı, organize sanayi bölgelerindeki meslek ve teknik okullarında öğrenim gören bin 120 öğrenci için, 3 milyon 423 bin TL ödeme yapıldığını söyledi. Üniversitelerden mezun olan herkesin atanması gibi bir durumun sözkonusu olmadığını belirten Avcı, öğretmen ihtiyacının görevlendirmeler aracılığıyla da giderildiğini kaydetti. Bakan Avcı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı itibariyle son 10 yılda lise ve dengi okullarda derse giren vekil ve ücretli öğretmen sayısının ortaöğretimde 419, ilköğretimde 498 olmak üzere toplam 917 olduğunu ifade etti. Ağrı'da 2010-2011-2012 yıllarında fakir ve başarılı 2 bin 950 öğrencinin dershanelerden ücretsiz faydalandırıldığını belirten Avcı, Adana'da toplam 40 adet resmi pansiyonlu okul, özel öğretim kurumlarına bağlı 85 adet özel yurdun bulunduğunu, özel yurtlarda 7 bin 119, resmi yurtlarda ise 18 bin 974 öğrencinin barındığını bildirdi.
'Öğretmen projeksiyonu hazırlandı'
Avcı, Zile Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda Atatürk Köşesi bulunduğunu, öğretmenevinde yapılan tadilatta Atatürk maskının çıkarılarak bakımının yapıldığını ve daha sonra duvardaki yerine yeniden konulduğunu kaydederek, bakanlığa bağlı öğretmenevi ve akşam sanat okulları ile öğretmen lokallerinde, son bir yıl içerisinde Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk'e saygısızlık içeren herhangi bir olay ve durumun meydana gelmediğini ifade etti. 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, toplam 29 bin 169 ilkokuldan 7 bin 317'sinde, toplam 16 bin 986 ortaokuldan ise 5 bin 358'inde ikili öğretim yapıldığını kaydeden Avcı, ikili öğretim yapan okul sayısının azaltılması yönünde büyük çaba harcandığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Avcı, tütün ve tütün mamullerinin zararlarının önlenmesine ilişkin genelgenin, bakanlık merkez ve taşra teşkilatına gönderilerek gerekli önlemlerin alınmasının istendiğini ifade ederek, her yıl 31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü kapsamında okullarda eğitim faaliyetleri ve çeşitli aktiviteler, uçurtma şenliği yapıldığını bildirdi.
Trakya Üniversitesi'nin yenileyerek hizmete soktuğu web sitesinde Türk Bayrağı ve Atatürk silüetinin bulunduğunu belirten Avcı, 2002-2012 yılları arasında başka kurumlardan okullara öğretmen olarak atananların sayısının 8 bin 960 olduğunu kaydetti. Avcı, 2012 yılı içinde devlet üniversitelerinde araştırma ve inceleme yapılması için 350 milyon 580 bin TL'lik harcama yapıldığını söyledi. Bakan Avcı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında ülke genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının ilkokulda 20, ortaokulda ise 19 olduğunu belirterek, ortaöğretimde net okullaşma oranının yüzde 70 olduğunu kaydetti. Hem kendisinin hem de kendisinden önceki bakanların öğretmen atamaları ile ilgili birçok kez açıklama yaptığını belirten Avcı, şöyle konuştu:
"Şu anda öğretmen adayı olan, öğretmen yetiştiren eğitim fakültesinden mezun olan gençlerin sayısı ile bakanlıkta istihdam edilebilecek öğretmen sayısı ne yazık ki birbirini karşılamıyor. Çok sayıda atama bekleyen öğretmen adayı var. Bakanlığın en ideal koşullarda, yani bütün derslik eksikliklerimizin giderildiği, bütün dersliklerin tamamlandığı ve her derslikte en fazla 30 öğrencinin eğitim gördüğü, bütün okullarda tekli eğitime geçildiği durumda bile, bakanlığın bütün branşlarda istihdam edebileceği öğretmen sayısı 125 bin. Buna mukabil şu anda bu okullardan mezun olan gençlerimizin sayısı 250 bin civarında. Bundan sonrası için bu tür arz ve talep dengelerini sağlamak amacıyla, 2023 ve daha sonrasına ilişkin öğretmen projeksiyonu hazırlandı."
Kaynak Hürriyet
Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Ekim 2013 10:08
Gösterim: 1325