Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Fatih Projesi kapsamında artan bilişim teknolojileri öğretmen açığını kapatmak için diğer branş öğretmenlerine 100 saatlik kurs vermesi bu alanda 4 yıl öğrenim görerek mezun olan binlerce bilişim öğretmenini mağdur ediyor. Atama bekleyen bilişim öğretmenleri bu duruma tepki gösteriyor. İşte onlardan gelen şikayetler...

"Fatih Projesi kapsamında 100 saatlik kurslar ile okullarda görevlendirilen Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmenlerinin imzaladığı sözleşme gören herkeste şok etkisi yaratıyor.

Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmenliği için imzalanan sözleşme adeta yüz kızartır cinsten çünkü bu sözleşme ile projede bir eğitim katliamı gerçekleşiyor. Yani 100 saat kurs sonucu imzalanan görevlendirme sözleşmesi ile eğitim katliamının göstergesi gözler önüne seriliyor. 4 Yıl boyunca eğitim alıp Bilişim Teknolojileri Öğretmeni unvanını almış ve Bilgisayar Destekli Eğitim konusunda uzmanlaşmış binlerce Bilişim Öğretmeni atama beklerken, Milli Eğitim Bakanlığının 100 saat kurs ile Bilişim Teknolojileri Rehberi unvanını diğer branş öğretmenlerine dağıtması çok tartışılmaktadır. Ve ortaya çıkan görevlendirme sözleşmesi ise herkesi bir kez daha şoka uğratmıştır.

O Sözleşmede Neler Yer Alıyor?

Bakanlığımızın Fatih Projesi ve Bilişim Teknolojileri ile ilgili projelerinin yürütülmesinde, görevlendirildiğim okuldaki bilgisayar destekli eğitimin yürütülmesinde ve bilişim teknolojileri ile ilgili olarak görevimin gereği olan işleri hizmetin sürekliliği esasıyla yürüteceğime, kazanmış olduğu bilgi birikimini ve deneyimimi görev yaptığım okulda eğitim ve öğretimin kalitesinin artırılması konusunda kullanacağımı kabul ve taahhüt ederek, Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmenliği görevini kabul ediyorum."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

> Fatih Projesi’nde bilişim öğretmeni krizi

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Fatih Projesi kapsamında artan bilişim teknolojileri öğretmen açığını kapatmak için diğer branş öğretmenlerine 100 saatlik kurs vermesi bu alanda 4 yıl öğrenim görerek mezun olan binlerce bilişim öğretmenini mağdur ediyor. Atama bekleyen bilişim öğretmenleri bu duruma tepki gösteriyor. İşte onlardan gelen şikayetler...

"Fatih Projesi kapsamında 100 saatlik kurslar ile okullarda görevlendirilen Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmenlerinin imzaladığı sözleşme gören herkeste şok etkisi yaratıyor.

Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmenliği için imzalanan sözleşme adeta yüz kızartır cinsten çünkü bu sözleşme ile projede bir eğitim katliamı gerçekleşiyor. Yani 100 saat kurs sonucu imzalanan görevlendirme sözleşmesi ile eğitim katliamının göstergesi gözler önüne seriliyor. 4 Yıl boyunca eğitim alıp Bilişim Teknolojileri Öğretmeni unvanını almış ve Bilgisayar Destekli Eğitim konusunda uzmanlaşmış binlerce Bilişim Öğretmeni atama beklerken, Milli Eğitim Bakanlığının 100 saat kurs ile Bilişim Teknolojileri Rehberi unvanını diğer branş öğretmenlerine dağıtması çok tartışılmaktadır. Ve ortaya çıkan görevlendirme sözleşmesi ise herkesi bir kez daha şoka uğratmıştır.

O Sözleşmede Neler Yer Alıyor?

Bakanlığımızın Fatih Projesi ve Bilişim Teknolojileri ile ilgili projelerinin yürütülmesinde, görevlendirildiğim okuldaki bilgisayar destekli eğitimin yürütülmesinde ve bilişim teknolojileri ile ilgili olarak görevimin gereği olan işleri hizmetin sürekliliği esasıyla yürüteceğime, kazanmış olduğu bilgi birikimini ve deneyimimi görev yaptığım okulda eğitim ve öğretimin kalitesinin artırılması konusunda kullanacağımı kabul ve taahhüt ederek, Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmenliği görevini kabul ediyorum."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Ocak 2014 09:57

Gösterim: 6351

17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında Emniyet, Yargı ve Maliye’de gerçekleşen görevden almalara Milli Eğitim de eklendi.

Milli Eğitim Bakanlığı, 8 ilin milli eğitim müdürlüğünde görev değişikliği yaptı.

Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre, Balıkesir, Rize, Gaziantep, Yalova, Samsun, Trabzon, Bolu ve Van Milli Eğitim Müdürleri görevlerinden alındı. Yetkililer, görevden alınanların makamlara vekalet ettiklerini ve değişikliklerin rutin bir işlem olduğunu bildirdi.

Atama furyası Milli Eğitime de sıçradı. Türkiye genelinde 8 ilin Milli Eğitim Müdürü görevden alındı. Milli Eğitim’de il ve ilçelerde görevden alma ve görev değişikliklerinin süreceği belirtiliyor. Şu ana kadar Balıkesir, Gaziantep, Yalova, Rize, Samsun, Tarbzon, Bolu ve Van Milli Eğitim Müdürleri görevlerinden alındı. Öte yandan Kırşehir Milli Eğitim Müdür Vekili Şevket Karadeniz’in yerine geçtiğimiz ay Osman Elmalı atanmıştı.

Balıkesir’de Milli Eğitim Müdürleri Sabri Caner, Rize’de Saffet Yıldırım, Trabzon’da Tamer Kırbaç, Samsun’da Mustafa Cora, Gaziantep’te Ekrem Serin, Bolu’da Recep Alpdoğan görevden alındı.

> 8 il milli eğitim müdürü görevden alındı

17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında Emniyet, Yargı ve Maliye’de gerçekleşen görevden almalara Milli Eğitim de eklendi.

Milli Eğitim Bakanlığı, 8 ilin milli eğitim müdürlüğünde görev değişikliği yaptı.

Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre, Balıkesir, Rize, Gaziantep, Yalova, Samsun, Trabzon, Bolu ve Van Milli Eğitim Müdürleri görevlerinden alındı. Yetkililer, görevden alınanların makamlara vekalet ettiklerini ve değişikliklerin rutin bir işlem olduğunu bildirdi.

Atama furyası Milli Eğitime de sıçradı. Türkiye genelinde 8 ilin Milli Eğitim Müdürü görevden alındı. Milli Eğitim’de il ve ilçelerde görevden alma ve görev değişikliklerinin süreceği belirtiliyor. Şu ana kadar Balıkesir, Gaziantep, Yalova, Rize, Samsun, Tarbzon, Bolu ve Van Milli Eğitim Müdürleri görevlerinden alındı. Öte yandan Kırşehir Milli Eğitim Müdür Vekili Şevket Karadeniz’in yerine geçtiğimiz ay Osman Elmalı atanmıştı.

Balıkesir’de Milli Eğitim Müdürleri Sabri Caner, Rize’de Saffet Yıldırım, Trabzon’da Tamer Kırbaç, Samsun’da Mustafa Cora, Gaziantep’te Ekrem Serin, Bolu’da Recep Alpdoğan görevden alındı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Ocak 2014 09:00

Gösterim: 1476

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Gaziantep Üniversitesi'nin İslahiye'deki fakültelerinde okuyan öğrencilerinin polis tarafından fişlendiği iddialarını Meclis gündemine taşıdı.

Tankrıkulu'nun iddialar ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan'a verdiği soru önergesi şöyle:

"Gaziantep Üniversitesi'nin İslahiye'deki fakültelerinde okuyan öğrencilerinin polis tarafından fişlendiği, günlük sosyal etkinliklerinden özel hayatlarına kadar her anlarının takip altına alındığı ortaya çıkmıştır. 12 Eylül 2010'daki Anayasa referandumu öncesi ve sonrasında fişlemelerin son bulduğuna dair beyanatların gerçeği yansıtmadığı da bir kez daha anlaşılmıştır. Basına yansıyan fişlemelerin “özet” bölümleri, üniversite öğrencilerinin izlenmesinin sadece “siyasi” faaliyetlerinden ötürü olmadığı, basındaki ifadeyle “ahlaki” açıdan da fişlendikleri görülmektedir. Öte yandan söz konusu fişlemelerin özeti bile kamuoyunda ciddi bir tepki yaratmışken, Gaziantep Üniversitesi öğrencileriyle ilgili tutulan kayıtların ayrıntılarının çok daha büyük infial yaratacağı açıktır. Öğrencilere yönelik fişleme faaliyetinin sadece Gaziantep Üniversitesi'yle de sınırlı olmadığı tahmin edilmektedir.

Bu bağlamda;

1-   Gaziantep Üniversitesi öğrencileri, İçişleri Bakanlığı'nın emriyle mi takip altına alınmıştır?

2-   Fişleme faaliyeti halen devam etmekte midir?

3-   Basına yansıyan fişlemelerin “özeti” dışında, öğrenciler hakkında tutulan ayrıntılı fişleme raporlarında ne tür bilgiler bulunmaktadır?

4-   Gaziantep Üniversitesi'nde toplam kaç öğrenci fişlenmiştir?

5-   2010 yılından beri Türkiye'de hangi üniversitede, toplam kaç öğrenci polis tarafından izlenmiş, kaçı hakkında raporlama veya fişleme yapılmış, bu fişlemeler hangi amaçla kullanılmıştır?

6-   Fişleme sonucu elde edilen veriler nerede toplanmaktadır?

7-   Üniversiteleri izlemek üzere bazı personellerin (Emniyet görevlisi, muhbir vb.) görevlendirildiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise toplam kaç personel görevlendirilmiştir?

8-   Basına sızan fişleme belgelerinde öğrencilerin fotoğrafı, T.C. kimlik numarası, anne ve baba adı, doğum yeri ve tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu yer yazılmaktadır. Bunun dışında belgelerde, takip edilen öğrencinin memleket adresi, İslahiye'de nerede kaldığı, telefonu, elektronik posta adresi, velisinin telefon ve adres bilgileri yer almaktadır. Polisin bu bilgileri elde etme yöntemi ve gerekçesi nedir?

9-   2010 yılından bu yana kaç öğrencinin telefonu, internet üzerindeki yazışmaları, adresleri izlenmiş veya dinlenmiştir?

10- 2010 yılından bu yana kaç üniversite öğrencisi gözaltına alınmış, kaçı tutuklanmış, kaçı hüküm giymiştir?

11- 2010 yılından bu yana Türkiye genelinde üniversite öğrencilerinin kaçı siyasi, kaçı adli sebeplerden ötürü gözaltına alınmış, tutuklanmış veya hüküm giymiştir?

12- En çok gözaltı veya tutuklama kararı hangi üniversitenin öğrencilerine uygulanmıştır?

13- Halihazırda İçişleri Bakanlığı veya ilgili kurumlarda, kaç yurttaşın özel hayatına dair dökümler bulunmaktadır?

14- Kişilerin özel hayatını kayıt altına almak İçişleri Bakanlığı'nın kararıyla yapılan bir uygulama değilse, bu faaliyeti yürüten personeli görevden alınacak mıdır?"

> Üniversitede fişleme iddiaları Meclis gündeminde

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Gaziantep Üniversitesi'nin İslahiye'deki fakültelerinde okuyan öğrencilerinin polis tarafından fişlendiği iddialarını Meclis gündemine taşıdı.

Tankrıkulu'nun iddialar ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan'a verdiği soru önergesi şöyle:

"Gaziantep Üniversitesi'nin İslahiye'deki fakültelerinde okuyan öğrencilerinin polis tarafından fişlendiği, günlük sosyal etkinliklerinden özel hayatlarına kadar her anlarının takip altına alındığı ortaya çıkmıştır. 12 Eylül 2010'daki Anayasa referandumu öncesi ve sonrasında fişlemelerin son bulduğuna dair beyanatların gerçeği yansıtmadığı da bir kez daha anlaşılmıştır. Basına yansıyan fişlemelerin “özet” bölümleri, üniversite öğrencilerinin izlenmesinin sadece “siyasi” faaliyetlerinden ötürü olmadığı, basındaki ifadeyle “ahlaki” açıdan da fişlendikleri görülmektedir. Öte yandan söz konusu fişlemelerin özeti bile kamuoyunda ciddi bir tepki yaratmışken, Gaziantep Üniversitesi öğrencileriyle ilgili tutulan kayıtların ayrıntılarının çok daha büyük infial yaratacağı açıktır. Öğrencilere yönelik fişleme faaliyetinin sadece Gaziantep Üniversitesi'yle de sınırlı olmadığı tahmin edilmektedir.

Bu bağlamda;

1-   Gaziantep Üniversitesi öğrencileri, İçişleri Bakanlığı'nın emriyle mi takip altına alınmıştır?

2-   Fişleme faaliyeti halen devam etmekte midir?

3-   Basına yansıyan fişlemelerin “özeti” dışında, öğrenciler hakkında tutulan ayrıntılı fişleme raporlarında ne tür bilgiler bulunmaktadır?

4-   Gaziantep Üniversitesi'nde toplam kaç öğrenci fişlenmiştir?

5-   2010 yılından beri Türkiye'de hangi üniversitede, toplam kaç öğrenci polis tarafından izlenmiş, kaçı hakkında raporlama veya fişleme yapılmış, bu fişlemeler hangi amaçla kullanılmıştır?

6-   Fişleme sonucu elde edilen veriler nerede toplanmaktadır?

7-   Üniversiteleri izlemek üzere bazı personellerin (Emniyet görevlisi, muhbir vb.) görevlendirildiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise toplam kaç personel görevlendirilmiştir?

8-   Basına sızan fişleme belgelerinde öğrencilerin fotoğrafı, T.C. kimlik numarası, anne ve baba adı, doğum yeri ve tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu yer yazılmaktadır. Bunun dışında belgelerde, takip edilen öğrencinin memleket adresi, İslahiye'de nerede kaldığı, telefonu, elektronik posta adresi, velisinin telefon ve adres bilgileri yer almaktadır. Polisin bu bilgileri elde etme yöntemi ve gerekçesi nedir?

9-   2010 yılından bu yana kaç öğrencinin telefonu, internet üzerindeki yazışmaları, adresleri izlenmiş veya dinlenmiştir?

10- 2010 yılından bu yana kaç üniversite öğrencisi gözaltına alınmış, kaçı tutuklanmış, kaçı hüküm giymiştir?

11- 2010 yılından bu yana Türkiye genelinde üniversite öğrencilerinin kaçı siyasi, kaçı adli sebeplerden ötürü gözaltına alınmış, tutuklanmış veya hüküm giymiştir?

12- En çok gözaltı veya tutuklama kararı hangi üniversitenin öğrencilerine uygulanmıştır?

13- Halihazırda İçişleri Bakanlığı veya ilgili kurumlarda, kaç yurttaşın özel hayatına dair dökümler bulunmaktadır?

14- Kişilerin özel hayatını kayıt altına almak İçişleri Bakanlığı'nın kararıyla yapılan bir uygulama değilse, bu faaliyeti yürüten personeli görevden alınacak mıdır?"

Son Güncelleme: Salı, 07 Ocak 2014 12:08

Gösterim: 1181

Başbakan Erdoğan, Japonya'nın Türkiye’de üniversite kuracağı müjdesini verdi. Anadolu yakasında kurulacak olan üniversite bir Türk Japon üniversitesi olacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Japon mevkidaşı Şinzo Abe, Devlet Konuk Evinde baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye ile Japonya'nın diplomatik ilişkilerinin 90. yıl dönümü olduğunu ifade eden Erdoğan, bu yıl dönümü dolayısıyla yapılabilecek etkinlikler konusunda da Türkiye'de bir sempozyum düzenlemeyi kararlaştırdıklarını belirterek, "2014 yılı önemli adımların atılacağı bir yıl olacaktır" dedi.

Toplantıda, Türk-Japon Ortak Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin kuruluşuna ilişkin muhtıra, afet önleme ve sağlık sektörlerinde işbirliğine ilişkin niyet mektupları imzalandı.

> Başbakan, Japonya’dan üniversite müjdesi verdi

Başbakan Erdoğan, Japonya'nın Türkiye’de üniversite kuracağı müjdesini verdi. Anadolu yakasında kurulacak olan üniversite bir Türk Japon üniversitesi olacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Japon mevkidaşı Şinzo Abe, Devlet Konuk Evinde baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye ile Japonya'nın diplomatik ilişkilerinin 90. yıl dönümü olduğunu ifade eden Erdoğan, bu yıl dönümü dolayısıyla yapılabilecek etkinlikler konusunda da Türkiye'de bir sempozyum düzenlemeyi kararlaştırdıklarını belirterek, "2014 yılı önemli adımların atılacağı bir yıl olacaktır" dedi.

Toplantıda, Türk-Japon Ortak Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin kuruluşuna ilişkin muhtıra, afet önleme ve sağlık sektörlerinde işbirliğine ilişkin niyet mektupları imzalandı.

Son Güncelleme: Salı, 07 Ocak 2014 14:12

Gösterim: 1071

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, son 10 yılda 39 bin 575'i hayırseverler tarafından olmak üzere toplam 205 bin 36 dersliğin yapımı tamamlanarak eğitim öğretimin hizmetine sunuldu.

Bakanlık verilerine göre, 2002-2003 yılından bugüne 956 ilköğretim ve ortaöğretim pansiyon binası açıldı ve 110 bin 605 yeni yatak kapasitesi sağlandı. Böylece pansiyonlarda koğuş sisteminden oda sistemine geçiş hızlandırıldı. 2002-2003 eğitim öğretim yılında bin 450 pansiyonda 348 bin 311 öğrenci kalırken,  2013 yılında 2 bin 347 pansiyonda 435 bin 174 yatak kapasitesinden 342 bin 408 öğrenci faydalandı.

2003 yılından 23 Ekim 2013 tarihine kadar geçen sürede 39 bin 575’i hayırseverler tarafından olmak üzere toplam 205 bin 36 dersliğin yapımı tamamlanarak eğitim öğretimin hizmetine sunuldu.

2003 yılından itibaren yapılan derslik sayıları şöyle:

Yıl 

İlköğretim

(Anaokulu/anasınıfı dahil)

ortaöğretim

(mesleki teknik dahil)

yaygın eğitim eğitime yüzde yüz destek toplam
2003 14.569 553 131 - 15.253
2004 18.355 2.476 104 7.143 28.078
2005 21.207 683 155 6.653 28.698
2006 20.049 1.336 114 6.744 28.243
2007 11.146 928 124 3.530 15.728
2008 14.674 716 42 1.358 16.790
2009 7.452 1.720 48 624 9.844
2010 11.598 2.725 27 2.967 17.317
2011 4.974 1.763 54 3.011 9.802
2012 10.255 4.300 72 4.079 18.706
2013 9.826 3.285 - 3.466 16.577
Toplam 144.105 20.485 871 39.575 205.036
> 2003 yılından itibaren yapılan derslik sayısı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, son 10 yılda 39 bin 575'i hayırseverler tarafından olmak üzere toplam 205 bin 36 dersliğin yapımı tamamlanarak eğitim öğretimin hizmetine sunuldu.

Bakanlık verilerine göre, 2002-2003 yılından bugüne 956 ilköğretim ve ortaöğretim pansiyon binası açıldı ve 110 bin 605 yeni yatak kapasitesi sağlandı. Böylece pansiyonlarda koğuş sisteminden oda sistemine geçiş hızlandırıldı. 2002-2003 eğitim öğretim yılında bin 450 pansiyonda 348 bin 311 öğrenci kalırken,  2013 yılında 2 bin 347 pansiyonda 435 bin 174 yatak kapasitesinden 342 bin 408 öğrenci faydalandı.

2003 yılından 23 Ekim 2013 tarihine kadar geçen sürede 39 bin 575’i hayırseverler tarafından olmak üzere toplam 205 bin 36 dersliğin yapımı tamamlanarak eğitim öğretimin hizmetine sunuldu.

2003 yılından itibaren yapılan derslik sayıları şöyle:

Yıl 

İlköğretim

(Anaokulu/anasınıfı dahil)

ortaöğretim

(mesleki teknik dahil)

yaygın eğitim eğitime yüzde yüz destek toplam
2003 14.569 553 131 - 15.253
2004 18.355 2.476 104 7.143 28.078
2005 21.207 683 155 6.653 28.698
2006 20.049 1.336 114 6.744 28.243
2007 11.146 928 124 3.530 15.728
2008 14.674 716 42 1.358 16.790
2009 7.452 1.720 48 624 9.844
2010 11.598 2.725 27 2.967 17.317
2011 4.974 1.763 54 3.011 9.802
2012 10.255 4.300 72 4.079 18.706
2013 9.826 3.285 - 3.466 16.577
Toplam 144.105 20.485 871 39.575 205.036

Son Güncelleme: Salı, 07 Ocak 2014 11:47

Gösterim: 2523


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.