Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

1. Üniversitelerarası İngiliz Dili, Edebiyatı ve Dilbilimi Kongresi’ne video konferans yöntemiyle katılan ABD'li siyasi düşünür ve dil bilimci Prof. Dr. Noam Chomsky, "Şimdiki gençler öğrenmeye, araştırmaya ilgili değiller. Bu yüzden eğitimde ana nokta, onları motive edecek materyallerin seçilmesidir" diye konuştu.

SDÜ'de İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı ve Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından 1. Üniversitelerarası İngiliz Dili, Edebiyatı ve Dilbilimi Kongresi düzenlendi. ABD'li siyasi düşünür ve dil bilimci Prof. Dr. Noam Chomsky, kongreye videokonferans yöntemiyle katılarak konuşma yaptı.

Süleyman Demirel Üniversitesince (SDÜ) Üniversitelerarası İngiliz Dili, Edebiyatı ve Dilbilimi Kongresi'nin ilki gerçekleştirildi.

SDÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ömer Şekerci, Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, dünyada yaşanılan tüm sorunların iletişimsizlikten kaynaklandığını, bu durumun devletler arasında da yaşandığını söyledi. 

Dünyadaki sorunların, sosyal ve fen bilimlerinde yapılacak ortak çalışmayla çözüleceğini ifade eden Şekerci "İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD öncülüğünde kurulan yeni dünya düzeni, ABD'nin askeri ve ekonomik hegemonyasına dayalı bir düzendir. Ülkelerin gücü, dillerin şekillenmesini de etkiliyor. Türkiye'nin ekonomik olarak büyümesinin Türkçe üzerinde de büyük etkisi olacaktır" dedi. 

Şekerci'nin konuşmasının ardından videokonferans yöntemiyle kongreye katılan ABD'li siyasi düşünür ve dil bilimci Prof. Dr. Noam Chomsky, evrimden geçen dilin 50 bin yıl önce varlığına dair hiçbir kayıt bulunmadığını, birden ortaya çıktığını kaydetti. 

Dilin evrensel bir olgu olduğunu, herkesin öğrenme kapasitesi bulunduğunu vurgulayan Chomsky, "Şimdiki gençler öğrenmeye, araştırmaya ilgili değiller. Bu yüzden eğitimde ana nokta, onları motive edecek materyallerin seçilmesidir" diye konuştu. 

Chomsky, Şekerci'nin "Türkiye’nin Peşmerge güçlerine Kobani için koridor açması girişimi ve bu radikal tutumunun değişikliğini nasıl değerlendirdiği" yönündeki sorusu üzerine, yeni dünya düzeninde Türkiye'nin hayati derecede önemli konuma sahip olduğunu söyledi. 

Chomsky, Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirdi

Türkiye'nin gelişmiş modern endüstri toplumunda hem Avrupa hem Asya ile işbirliği halinde özel bir konumda bulunduğunu, bu durumun ülkeye hem avantaj hem de dezavantaj sağladığını dile getiren Chomsky, şöyle konuştu:

"Türkiye ciddi kararlar vermek zorunda. Peşmerge kuvvetlerinin Kobani’ye girişine izin vermek, Türkiye’nin durumu hakkında ciddi bir değişikliğe neden olmaz. Pek çok Türk analizci de bunu belirtmiştir. Hükümetin konumu, Suriye’deki Kürtlere karşı olmaktır. Kobani’deki yıkımı izleyen Türk tanklarının birkaç metre geriden insanları katliamdan kurtarmak için müdahale etmemesi Türkiye’nin uyguladığı korkunç bir tutumdur. IŞİD’e karşı duran Suriye’deki Sünni gruplar bozguna uğratıldı ve 700 kişi öldürüldü. IŞİD’in Kobani’yi ele geçirmesi muhtemeldir. Türkiye açıkça Kürt gruplarıyla işbirliği yaparak bölgede dengeyi sağlamaya çalışıyor. Bu denge, PKK ile işbirliği yapanları kapsamıyor. IŞİD’e karşı asıl mücadele PKK tarafından yürütülüyor. Kuzey Irak’ta Peşmerge güçlerini de IŞİD’den kurtaran büyük oranda  PKK’dır, Yezidi azınlığı IŞİD güçlerinin yıkımından kurtarmıştır fakat ABD ve Türkiye, IŞİD’e karşı savaşan güçleri desteklemeyi reddetti. Peşmerge güçlerini Kobani’ye sürmek de bu durumun bir başka boyutu." 

Kürtler arasındaki kargaşanın ateşlenmeye başladığını dile getiren Chomsky, "Kısa süre önce Türkiye’de şaşırtıcı felaketler olmuştur. 1990’larda Güneydoğu'da on binlerce insan öldü. Binlerce köy ve kasaba zarar gördü. Türkiye için 2000’li yılların başında çok önemli gelişmeler oldu. Bu dönemde tekrar tekrar İstanbul’u ziyaret ettim. Değişimler gözle görülür düzeyde" diye konuştu. 

Chomsky, Türkiye'nin Suriye'deki Kürtlere yönelik politikasının yanlış olduğunu, bu durumun bölgedeki kargaşayı kötüleştireceğini öne sürerek, "Bu tehlikeli bir gelişme ve değişmesi gerekir. Bunu değiştirmek de Türklere bağlıdır. Çünkü bunu başka kimse yapamaz" dedi. 

Chomsky, Türkiye'ye davet edildi

Kongre Organizasyon Üyesi İlker Özçelik'in, Chomsky onuruna dil bilim konferansı düzenlemek istediklerini belirterek, bu amaçla kendisini Isparta’ya davet etmesi üzerine Chomsky, "Bu tür bilimsel etkinlikler kişiye indirgenmemeli. Genel bir bütün olarak ele alınmalıdır. Ben dil biliminin kurucusu değilim ancak ona katkı veren bir bilim adamıyım. Bizler bütün ideolojik 'izm'lerden kaçınmalıyız ancak bu tür bir fikre kapalı değilim" ifadesini kullandı.

> ‘Şimdiki gençler öğrenmeye, araştırmaya ilgili değiller’

1. Üniversitelerarası İngiliz Dili, Edebiyatı ve Dilbilimi Kongresi’ne video konferans yöntemiyle katılan ABD'li siyasi düşünür ve dil bilimci Prof. Dr. Noam Chomsky, "Şimdiki gençler öğrenmeye, araştırmaya ilgili değiller. Bu yüzden eğitimde ana nokta, onları motive edecek materyallerin seçilmesidir" diye konuştu.

SDÜ'de İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı ve Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından 1. Üniversitelerarası İngiliz Dili, Edebiyatı ve Dilbilimi Kongresi düzenlendi. ABD'li siyasi düşünür ve dil bilimci Prof. Dr. Noam Chomsky, kongreye videokonferans yöntemiyle katılarak konuşma yaptı.

Süleyman Demirel Üniversitesince (SDÜ) Üniversitelerarası İngiliz Dili, Edebiyatı ve Dilbilimi Kongresi'nin ilki gerçekleştirildi.

SDÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ömer Şekerci, Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, dünyada yaşanılan tüm sorunların iletişimsizlikten kaynaklandığını, bu durumun devletler arasında da yaşandığını söyledi. 

Dünyadaki sorunların, sosyal ve fen bilimlerinde yapılacak ortak çalışmayla çözüleceğini ifade eden Şekerci "İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD öncülüğünde kurulan yeni dünya düzeni, ABD'nin askeri ve ekonomik hegemonyasına dayalı bir düzendir. Ülkelerin gücü, dillerin şekillenmesini de etkiliyor. Türkiye'nin ekonomik olarak büyümesinin Türkçe üzerinde de büyük etkisi olacaktır" dedi. 

Şekerci'nin konuşmasının ardından videokonferans yöntemiyle kongreye katılan ABD'li siyasi düşünür ve dil bilimci Prof. Dr. Noam Chomsky, evrimden geçen dilin 50 bin yıl önce varlığına dair hiçbir kayıt bulunmadığını, birden ortaya çıktığını kaydetti. 

Dilin evrensel bir olgu olduğunu, herkesin öğrenme kapasitesi bulunduğunu vurgulayan Chomsky, "Şimdiki gençler öğrenmeye, araştırmaya ilgili değiller. Bu yüzden eğitimde ana nokta, onları motive edecek materyallerin seçilmesidir" diye konuştu. 

Chomsky, Şekerci'nin "Türkiye’nin Peşmerge güçlerine Kobani için koridor açması girişimi ve bu radikal tutumunun değişikliğini nasıl değerlendirdiği" yönündeki sorusu üzerine, yeni dünya düzeninde Türkiye'nin hayati derecede önemli konuma sahip olduğunu söyledi. 

Chomsky, Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirdi

Türkiye'nin gelişmiş modern endüstri toplumunda hem Avrupa hem Asya ile işbirliği halinde özel bir konumda bulunduğunu, bu durumun ülkeye hem avantaj hem de dezavantaj sağladığını dile getiren Chomsky, şöyle konuştu:

"Türkiye ciddi kararlar vermek zorunda. Peşmerge kuvvetlerinin Kobani’ye girişine izin vermek, Türkiye’nin durumu hakkında ciddi bir değişikliğe neden olmaz. Pek çok Türk analizci de bunu belirtmiştir. Hükümetin konumu, Suriye’deki Kürtlere karşı olmaktır. Kobani’deki yıkımı izleyen Türk tanklarının birkaç metre geriden insanları katliamdan kurtarmak için müdahale etmemesi Türkiye’nin uyguladığı korkunç bir tutumdur. IŞİD’e karşı duran Suriye’deki Sünni gruplar bozguna uğratıldı ve 700 kişi öldürüldü. IŞİD’in Kobani’yi ele geçirmesi muhtemeldir. Türkiye açıkça Kürt gruplarıyla işbirliği yaparak bölgede dengeyi sağlamaya çalışıyor. Bu denge, PKK ile işbirliği yapanları kapsamıyor. IŞİD’e karşı asıl mücadele PKK tarafından yürütülüyor. Kuzey Irak’ta Peşmerge güçlerini de IŞİD’den kurtaran büyük oranda  PKK’dır, Yezidi azınlığı IŞİD güçlerinin yıkımından kurtarmıştır fakat ABD ve Türkiye, IŞİD’e karşı savaşan güçleri desteklemeyi reddetti. Peşmerge güçlerini Kobani’ye sürmek de bu durumun bir başka boyutu." 

Kürtler arasındaki kargaşanın ateşlenmeye başladığını dile getiren Chomsky, "Kısa süre önce Türkiye’de şaşırtıcı felaketler olmuştur. 1990’larda Güneydoğu'da on binlerce insan öldü. Binlerce köy ve kasaba zarar gördü. Türkiye için 2000’li yılların başında çok önemli gelişmeler oldu. Bu dönemde tekrar tekrar İstanbul’u ziyaret ettim. Değişimler gözle görülür düzeyde" diye konuştu. 

Chomsky, Türkiye'nin Suriye'deki Kürtlere yönelik politikasının yanlış olduğunu, bu durumun bölgedeki kargaşayı kötüleştireceğini öne sürerek, "Bu tehlikeli bir gelişme ve değişmesi gerekir. Bunu değiştirmek de Türklere bağlıdır. Çünkü bunu başka kimse yapamaz" dedi. 

Chomsky, Türkiye'ye davet edildi

Kongre Organizasyon Üyesi İlker Özçelik'in, Chomsky onuruna dil bilim konferansı düzenlemek istediklerini belirterek, bu amaçla kendisini Isparta’ya davet etmesi üzerine Chomsky, "Bu tür bilimsel etkinlikler kişiye indirgenmemeli. Genel bir bütün olarak ele alınmalıdır. Ben dil biliminin kurucusu değilim ancak ona katkı veren bir bilim adamıyım. Bizler bütün ideolojik 'izm'lerden kaçınmalıyız ancak bu tür bir fikre kapalı değilim" ifadesini kullandı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 22 Ekim 2014 10:12

Gösterim: 1447

27-28 Ekim tarihinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ortaöğretim ile ön lisans soru kitapçıkları ile cevap kağıtları erişime açıldı. 

ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre; 27-28 Eylül'de yapılan KPSS ortaöğretim ve ön lisans sınavlarına giren adayların cevap kağıtlarının görüntüleri, adayların kendi cevap kağıtlarını inceleyebilmeleri amacıyla erişime açıldı.

Adaylar kendi cevap kağıtlarının görüntüsüne, ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile erişebilecek. 

Sınav sorularının yüzde 10’unu oluşturan ve Temel Soru Kitapçığı adı altında adayların ve kamuoyunun bilgisine sunulan sorular, adayların bu sorulara verdikleri cevapları da izlemesini ve cevap kâğıdı üzerindeki işaretlemelerini kontrol etmelerini sağlamak amacıyla erişime açıldı. Adaylar, sınavda kendi cevap kağıtlarına kodladıkları soru kitapçığı numarasına ve bu kitapçıkta yer alan sorulara (yayımlanan yüzde 10) http://skgs.osym.gov.tr internet adresinden T.C. kimlik numaraları ile erişebilecek. Adaylar, sisteme giriş yaptıktan sonra, ilgili sınavı ve görüntülemek istedikleri soru numarasını seçtiklerinde ekranda soru kökünü, cevap seçeneklerini ve sorunun doğru cevabını görebilecek.

Bu uygulama, adayı bilgilendirme amacıyla yapılıyor. Görüntülenen sayfa belge niteliği taşımayacak. Her türlü değerlendirmede ÖSYM sisteminde kayıtlı bilgiler esas alınacak.

> KPSS cevap kağıtları ve soru kitapçıkları erişime açıldı

27-28 Ekim tarihinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ortaöğretim ile ön lisans soru kitapçıkları ile cevap kağıtları erişime açıldı. 

ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre; 27-28 Eylül'de yapılan KPSS ortaöğretim ve ön lisans sınavlarına giren adayların cevap kağıtlarının görüntüleri, adayların kendi cevap kağıtlarını inceleyebilmeleri amacıyla erişime açıldı.

Adaylar kendi cevap kağıtlarının görüntüsüne, ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile erişebilecek. 

Sınav sorularının yüzde 10’unu oluşturan ve Temel Soru Kitapçığı adı altında adayların ve kamuoyunun bilgisine sunulan sorular, adayların bu sorulara verdikleri cevapları da izlemesini ve cevap kâğıdı üzerindeki işaretlemelerini kontrol etmelerini sağlamak amacıyla erişime açıldı. Adaylar, sınavda kendi cevap kağıtlarına kodladıkları soru kitapçığı numarasına ve bu kitapçıkta yer alan sorulara (yayımlanan yüzde 10) http://skgs.osym.gov.tr internet adresinden T.C. kimlik numaraları ile erişebilecek. Adaylar, sisteme giriş yaptıktan sonra, ilgili sınavı ve görüntülemek istedikleri soru numarasını seçtiklerinde ekranda soru kökünü, cevap seçeneklerini ve sorunun doğru cevabını görebilecek.

Bu uygulama, adayı bilgilendirme amacıyla yapılıyor. Görüntülenen sayfa belge niteliği taşımayacak. Her türlü değerlendirmede ÖSYM sisteminde kayıtlı bilgiler esas alınacak.

Son Güncelleme: Salı, 21 Ekim 2014 22:21

Gösterim: 1133

Matematik öğretmeni okulda hizmetli olarak çalışıyor. Neden mi? İşte nedeni;

DHA- Samsun’un Ladik İlçesi’nde 27 yaşındaki Kamil Ertaş, üniversite okurken KPSS’ye girip hizmetli kadrosu ile çalışmaya başladı. Çalışarak yüksek öğrenimini sürdüren Ertaş, matematik öğretmeni olarak mezun oldu. Kurum içi atama ile öğretmenlik mesleğine geçmeyi planlayan Ertaş’ın hayali, bakanlığın bu yönetmeliği kaldırması ile suya düştü. Ladik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde hizmetli olarak çalışan Ertaş, öğretmen olabilmek için bu yıl girdiği KPSS’den ise yeterli puanı alamadı.

Kamil Ertaş, 2005 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Eğitimine başlayan Ertaş, 2008 yılında ekonomik sorunlar ile karşılaşırken ortaöğretim mezunları için açılan KPSS’ye girdi. 93 puan alan Ertaş, 2009 yılı Şubat ayında Erzurum Yakutiye Hava Meydanları 75’inci Yıl İlköğretim Okulu’na hizmetli olarak atandı. Çalışmayı sürdürürken eğitimine devam eden Ertaş, 2012 yılı Haziran ayında matematik öğretmeni olarak mezun oldu. Aynı yıl Kasım ayında doğduğu Samsun’un Ladik İlçesi’ne tayin oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kurum içi ve kurumlar arası öğretmen atamasıyla öğretmen olmayı hayal eden Ertaş, başvuru için hazırlanırken bakanlık bu yöntemde öğretmen atamalarını kaldırıldı. Böylece Ertaş’ın öğretmen olma beklentisi yok oldu.

Ertaş, Ladik İlçesi Tayyar Mehmet Paşa Ortaokulu’nda hizmetli olarak görev yapmaya başladı. Matematik öğretmeni olduğu duyulunca 1.5 ay sonra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevlendirilerek büro memuru gibi çalıştı. Geçen ay da kendi isteğiyle Ladik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne atandı. Okuldaki hizmetli Kamil Ertaş’ın öğretmen olduğunu duyan öğrenciler kendisine ‘Hocam’ diye hitap etmeye başladı. Her gün okula gelen matematik öğretmeni hizmetli Kamil Ertaş, derse girmek yerine tuvalet temizliği yapıp, bahçeyi süpürüyor, sınıfları ve koridorları paspas yapıp temizliyor.

Öğretmen odası yerine hizmetli odasında oturan, ders verme yerine okulda paspas yapan Kamil Ertaş, öğrencileri gördükçe kahrolduğunu söyledi.

Kurum içi atama nedeniyle 2012 yılında KPSS’ye girmediğini bu yıl hazırlanamadan girdiği KPSS’de 60 puan aldığını belirten Kamil Ertaş, şöyle konuştu:

"Üniversite okurken ailemdeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle çalışmam gerekti. Babam işçi emeklisi, annem ev kadını. 4 kardeşiz. Ablam da beden eğitimi öğretmenliği mezunu. 8 yıldır atama bekliyor. Ailedeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle çalışmam gerekiyordu. Okurken sınava girdim ve hizmetli olarak işe başladım. Ekmek parası kazanmam gerekiyordu. Çoğunlukla okullarda hademe olarak çalıştım. Öğretmen olacaksın, diploman olacak ama öğretmenlik yapamayacaksın, okulda hademelik yapacaksın. Ders anlatmak yerine tuvalet temizleyeceksin. Bu durumu duygusal olarak ifade etmek mümkün değil."

Milli Eğitim Bakanı’ndan yardım istedi

Kamil Ertaş, psikolojik olarak harap halde olduğunu diplomasının ve bugüne kadar yaptığı çalışmanın hayrını göremediğini anlatırken, "Milli Eğitim Bakanımızdan yardım istiyorum. Benim gibi bu durumda olan kişilerin kurum içi öğretmen atamalarını yapmaları mümkün olursa çok sevinirim. Hademelik değil öğretmenlik yapmak istiyorum" dedi.

> Matematik öğretmeni okulda hizmetli olarak çalışıyor

Matematik öğretmeni okulda hizmetli olarak çalışıyor. Neden mi? İşte nedeni;

DHA- Samsun’un Ladik İlçesi’nde 27 yaşındaki Kamil Ertaş, üniversite okurken KPSS’ye girip hizmetli kadrosu ile çalışmaya başladı. Çalışarak yüksek öğrenimini sürdüren Ertaş, matematik öğretmeni olarak mezun oldu. Kurum içi atama ile öğretmenlik mesleğine geçmeyi planlayan Ertaş’ın hayali, bakanlığın bu yönetmeliği kaldırması ile suya düştü. Ladik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde hizmetli olarak çalışan Ertaş, öğretmen olabilmek için bu yıl girdiği KPSS’den ise yeterli puanı alamadı.

Kamil Ertaş, 2005 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Eğitimine başlayan Ertaş, 2008 yılında ekonomik sorunlar ile karşılaşırken ortaöğretim mezunları için açılan KPSS’ye girdi. 93 puan alan Ertaş, 2009 yılı Şubat ayında Erzurum Yakutiye Hava Meydanları 75’inci Yıl İlköğretim Okulu’na hizmetli olarak atandı. Çalışmayı sürdürürken eğitimine devam eden Ertaş, 2012 yılı Haziran ayında matematik öğretmeni olarak mezun oldu. Aynı yıl Kasım ayında doğduğu Samsun’un Ladik İlçesi’ne tayin oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kurum içi ve kurumlar arası öğretmen atamasıyla öğretmen olmayı hayal eden Ertaş, başvuru için hazırlanırken bakanlık bu yöntemde öğretmen atamalarını kaldırıldı. Böylece Ertaş’ın öğretmen olma beklentisi yok oldu.

Ertaş, Ladik İlçesi Tayyar Mehmet Paşa Ortaokulu’nda hizmetli olarak görev yapmaya başladı. Matematik öğretmeni olduğu duyulunca 1.5 ay sonra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevlendirilerek büro memuru gibi çalıştı. Geçen ay da kendi isteğiyle Ladik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne atandı. Okuldaki hizmetli Kamil Ertaş’ın öğretmen olduğunu duyan öğrenciler kendisine ‘Hocam’ diye hitap etmeye başladı. Her gün okula gelen matematik öğretmeni hizmetli Kamil Ertaş, derse girmek yerine tuvalet temizliği yapıp, bahçeyi süpürüyor, sınıfları ve koridorları paspas yapıp temizliyor.

Öğretmen odası yerine hizmetli odasında oturan, ders verme yerine okulda paspas yapan Kamil Ertaş, öğrencileri gördükçe kahrolduğunu söyledi.

Kurum içi atama nedeniyle 2012 yılında KPSS’ye girmediğini bu yıl hazırlanamadan girdiği KPSS’de 60 puan aldığını belirten Kamil Ertaş, şöyle konuştu:

"Üniversite okurken ailemdeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle çalışmam gerekti. Babam işçi emeklisi, annem ev kadını. 4 kardeşiz. Ablam da beden eğitimi öğretmenliği mezunu. 8 yıldır atama bekliyor. Ailedeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle çalışmam gerekiyordu. Okurken sınava girdim ve hizmetli olarak işe başladım. Ekmek parası kazanmam gerekiyordu. Çoğunlukla okullarda hademe olarak çalıştım. Öğretmen olacaksın, diploman olacak ama öğretmenlik yapamayacaksın, okulda hademelik yapacaksın. Ders anlatmak yerine tuvalet temizleyeceksin. Bu durumu duygusal olarak ifade etmek mümkün değil."

Milli Eğitim Bakanı’ndan yardım istedi

Kamil Ertaş, psikolojik olarak harap halde olduğunu diplomasının ve bugüne kadar yaptığı çalışmanın hayrını göremediğini anlatırken, "Milli Eğitim Bakanımızdan yardım istiyorum. Benim gibi bu durumda olan kişilerin kurum içi öğretmen atamalarını yapmaları mümkün olursa çok sevinirim. Hademelik değil öğretmenlik yapmak istiyorum" dedi.

Son Güncelleme: Salı, 21 Ekim 2014 16:22

Gösterim: 1357

MEB’in öğretmen atama ve yer değiştirme taslağına göre; öğretmenler, aynı eğitim kurumunda en fazla toplam 8 yıl görev yapabilecek. 8 yılını dolduran öğretmenler ders yılının sonunda en fazla 2 ay içinde il içinde tercihte bulunacak. Tercihte bulunmayan veya tercihlerine atanamayan öğretmenler de re’sen (isteği dışında) atanacak.

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği taslağını yayımlayarak, paydaşların görüş ve önerilerine açtı. Eğitim-öğretim hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için öğretmenliğe yapılacak atamalar ile öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlenen yönetmelik, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi eğitim kurumlarına öğretmen olarak atanacaklar ile bu eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenleri kapsıyor.

Taslağın 35. maddesinde öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresi belirlendi. Taslağa göre öğretmenler, aynı eğitim kurumunda en fazla toplam sekiz yıl görev yapabilecek. Aynı eğitim kurumunda toplam 8 yıl görev yapan öğretmenlerin atamaları duyurunun ardından yapılacak. Atama, sürenin dolduğu tarihin içinde bulunduğu ders yılının sonundan itibaren en fazla 2 ay içinde aynı ilde alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına tercihleri doğrultusunda hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılacak. Tercihlerine atanamayanlar ile tercih yapmayanların atamaları aynı eğitim kurumundaki görev süresi en fazla olandan başlamak üzere alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına re'sen yapılacak.

Aynı eğitim kurumunda toplam 8 yıllık görev süresini ders yılının dışında tamamlayan öğretmenlerin atamaları, 8 yıllık görev süresini doldurdukları tarihi takip eden ders yılının sona erdiği tarih itibarıyla yapılacak. Kadrolarının bulunduğu il içindeki eğitim kurumlarında alanlarında norm kadro açığı bulunmayan öğretmenlerin yer değiştirme işlemleri, aynı kapsamdaki bir sonraki atama dönemine kadar ertelenecek. 8 yıllık görev süresinin hesabına; aynı eğitim kurumunda ikinci görev kapsamında yönetici olarak geçen görev süreleri hariç olmak üzere, yıllık izin, hastalık izni, aylıksız izin, vekâlet, geçici görev ve benzeri nedenlerle fiilen yapılmayan öğretmenlik görevleri de dâhil edilecek. Adı değişen, dönüşen veya birleştirilen eğitim kurumlarında geçen sürelerin tamamı sekiz yıllık görev süresinin hesabında dikkate alınacak.

Öğretmenler 25 tercihte bulunacak

Birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan eğitim kurumlarında görev yapanlar hariç olmak üzere, alanı sınıf öğretmeni olan öğretmenlerden ara sınıflarda görev yapmakta iken aynı eğitim kurumunda sekiz yıllık görev süresini dolduranların başka eğitim kurumuna atamaları, aynı öğrencilerle devam etmeleri şartıyla 4’üncü sınıfı okuttukları ders yılının sona erdiği tarih itibarıyla yapılacak. Yapılacak atamalarda, öğretmenlere en fazla 25 eğitim kurumu tercih etme hakkı verilecek. Duyuruda; alanlar itibarıyla boş öğretmen kadroları, bu madde kapsamında ataması yapılacaklardan boşalacak muhtemel öğretmen kadroları, başvurunun yapılma şekli, başvuru yeri ve süresi ile diğer hususlara yer verilecek.

> Aynı okulda 8 yılını dolduran öğretmen başka okula

MEB’in öğretmen atama ve yer değiştirme taslağına göre; öğretmenler, aynı eğitim kurumunda en fazla toplam 8 yıl görev yapabilecek. 8 yılını dolduran öğretmenler ders yılının sonunda en fazla 2 ay içinde il içinde tercihte bulunacak. Tercihte bulunmayan veya tercihlerine atanamayan öğretmenler de re’sen (isteği dışında) atanacak.

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği taslağını yayımlayarak, paydaşların görüş ve önerilerine açtı. Eğitim-öğretim hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için öğretmenliğe yapılacak atamalar ile öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlenen yönetmelik, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi eğitim kurumlarına öğretmen olarak atanacaklar ile bu eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenleri kapsıyor.

Taslağın 35. maddesinde öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresi belirlendi. Taslağa göre öğretmenler, aynı eğitim kurumunda en fazla toplam sekiz yıl görev yapabilecek. Aynı eğitim kurumunda toplam 8 yıl görev yapan öğretmenlerin atamaları duyurunun ardından yapılacak. Atama, sürenin dolduğu tarihin içinde bulunduğu ders yılının sonundan itibaren en fazla 2 ay içinde aynı ilde alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına tercihleri doğrultusunda hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılacak. Tercihlerine atanamayanlar ile tercih yapmayanların atamaları aynı eğitim kurumundaki görev süresi en fazla olandan başlamak üzere alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına re'sen yapılacak.

Aynı eğitim kurumunda toplam 8 yıllık görev süresini ders yılının dışında tamamlayan öğretmenlerin atamaları, 8 yıllık görev süresini doldurdukları tarihi takip eden ders yılının sona erdiği tarih itibarıyla yapılacak. Kadrolarının bulunduğu il içindeki eğitim kurumlarında alanlarında norm kadro açığı bulunmayan öğretmenlerin yer değiştirme işlemleri, aynı kapsamdaki bir sonraki atama dönemine kadar ertelenecek. 8 yıllık görev süresinin hesabına; aynı eğitim kurumunda ikinci görev kapsamında yönetici olarak geçen görev süreleri hariç olmak üzere, yıllık izin, hastalık izni, aylıksız izin, vekâlet, geçici görev ve benzeri nedenlerle fiilen yapılmayan öğretmenlik görevleri de dâhil edilecek. Adı değişen, dönüşen veya birleştirilen eğitim kurumlarında geçen sürelerin tamamı sekiz yıllık görev süresinin hesabında dikkate alınacak.

Öğretmenler 25 tercihte bulunacak

Birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan eğitim kurumlarında görev yapanlar hariç olmak üzere, alanı sınıf öğretmeni olan öğretmenlerden ara sınıflarda görev yapmakta iken aynı eğitim kurumunda sekiz yıllık görev süresini dolduranların başka eğitim kurumuna atamaları, aynı öğrencilerle devam etmeleri şartıyla 4’üncü sınıfı okuttukları ders yılının sona erdiği tarih itibarıyla yapılacak. Yapılacak atamalarda, öğretmenlere en fazla 25 eğitim kurumu tercih etme hakkı verilecek. Duyuruda; alanlar itibarıyla boş öğretmen kadroları, bu madde kapsamında ataması yapılacaklardan boşalacak muhtemel öğretmen kadroları, başvurunun yapılma şekli, başvuru yeri ve süresi ile diğer hususlara yer verilecek.

Son Güncelleme: Salı, 21 Ekim 2014 17:38

Gösterim: 2028

Merakla beklenen öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği taslağı, paydaşların görüş ve önerilerine sunuldu. Milli Eğitim Bakanlığı, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağını 20 Ekim 2014'te yayınladı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın http://www.meb.gov.tr internet sitesinde yer alan duyuruya göre, “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” taslağı MEBBİS üzerinden erişime açıldı. Öğretmen atama ve yer değiştirme taslağını indirmek için Tıklayın

Öğretmen atamalarına ilişkin taslakta yer alan maddeler şöyle;

Öğretmenliğe atanacaklarda, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartların yanında aşağıdaki özel şartlar aranır;

a) Mezun olunan yükseköğretim programının, Bakanlığın öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin kararına göre atama yapılacak alana uygun olması,

b) Öğretmenliğe kaynak teşkil eden yükseköğretim programlarından mezun olanların ihtiyacı karşılamadığı alanlara atanacaklar hariç olmak üzere, Pedagojik Formasyon Programı, Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Programı veya Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programından birinin başarıyla tamamlanmış olması,

c) Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanların, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca yükseköğrenimlerinin ve/veya pedagojik formasyon belgelerinin yurt içindeki yükseköğretim kurumlarına veya programlarına denkliğinin kabul edilmiş olması,

ç) Sağlık durumu nedeniyle görevine son verilenler hariç olmak üzere, adaylık dönemi içinde görevine son verilenlerin, son başvuru tarihi itibarıyla üç yılını doldurmuş olmaları,

d) İlk atama kapsamında atanacakların, KPSS’den atanacakları alanlar için belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmaları,

e) Öğretmenlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir ceza alınmamış olması,

f) Öğretmenliğe ilk defa atanacakların, başvuruların yapıldığı yılın ilk günü itibarıyla 40 yaşını doldurmamış olmaları.

Taslakla ilgili tüm ayrıntılara yukarıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

> Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağı yayınlandı

Merakla beklenen öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği taslağı, paydaşların görüş ve önerilerine sunuldu. Milli Eğitim Bakanlığı, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağını 20 Ekim 2014'te yayınladı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın http://www.meb.gov.tr internet sitesinde yer alan duyuruya göre, “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” taslağı MEBBİS üzerinden erişime açıldı. Öğretmen atama ve yer değiştirme taslağını indirmek için Tıklayın

Öğretmen atamalarına ilişkin taslakta yer alan maddeler şöyle;

Öğretmenliğe atanacaklarda, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartların yanında aşağıdaki özel şartlar aranır;

a) Mezun olunan yükseköğretim programının, Bakanlığın öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin kararına göre atama yapılacak alana uygun olması,

b) Öğretmenliğe kaynak teşkil eden yükseköğretim programlarından mezun olanların ihtiyacı karşılamadığı alanlara atanacaklar hariç olmak üzere, Pedagojik Formasyon Programı, Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Programı veya Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programından birinin başarıyla tamamlanmış olması,

c) Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanların, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca yükseköğrenimlerinin ve/veya pedagojik formasyon belgelerinin yurt içindeki yükseköğretim kurumlarına veya programlarına denkliğinin kabul edilmiş olması,

ç) Sağlık durumu nedeniyle görevine son verilenler hariç olmak üzere, adaylık dönemi içinde görevine son verilenlerin, son başvuru tarihi itibarıyla üç yılını doldurmuş olmaları,

d) İlk atama kapsamında atanacakların, KPSS’den atanacakları alanlar için belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmaları,

e) Öğretmenlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir ceza alınmamış olması,

f) Öğretmenliğe ilk defa atanacakların, başvuruların yapıldığı yılın ilk günü itibarıyla 40 yaşını doldurmamış olmaları.

Taslakla ilgili tüm ayrıntılara yukarıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Son Güncelleme: Salı, 21 Ekim 2014 10:10

Gösterim: 2625

Diğer Makaleler...

  1. Her beş dakikada bir çocuk şiddet sonucu yaşamını yitiriyor
  2. Hakimlik ve savcılık sınavlarının tarihleri değişti
  3. YÖK Başkanı: Araştırma görevlisi kadrosu artırılmalı
  4. MEB’e bağlı okulların pansiyon ücretlerine zam