Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Bilimselliği odağına alan, mücadele ruhuna sahip, adil, çağdaş, saygılı, ulusal kültürüne sahip çıkan ve farklılıkların zenginliğinin bilincinde olan bireyler yetiştirmek İELEV Okullarının öne çıkan ilkeleri arasında yer alıyor. İELEV Okulları öğretmenleri 99. Yılında Cumhuriyet’in eğitimde kazanımlarını artı eğitim’e anlattılar. 

ielev_ekim_2022EVRENSEL GİDEN YOL ULUSALDAN GEÇİYOR
Kurumunuzda öne çıkan ilkeler nelerdir? Bu çerçevede Cumhuriyetin değerleri gelecek nesillere nasıl aktarılıyor? Çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Yılmaz Elgün - İELEV Özel Ortaokulu Türkçe Zümre Başkanı: İstanbul Erkek Lisesinin köklü eğitim geleneğinin devamı olan İELEV Okullarının, evrensel ve ulusal kültüre bağlılığı vurgulayan temel değerleri aynı zamanda eğitim-öğretim ilkelerimizin deniz feneridir. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini odak noktasına alan okulumuzda Atatürk’ün dil duyarlılığını rehber edinerek Türkçe'nin çağdaş ruhunu gelecek nesillere aktarmak amacıyla İELEV'im dergisinde yayımladığımız yaratıcı yazarlık çalışmalarının yanı sıra Türk Dil Bayramı, serbest kürsü, münazara gibi etkinliklerle dil duyarlılığı yaratmaya çalışıyoruz. Bu duyarlılığı sadece okulumuzla sınırlamamak, diğer okullarda okuyan çocuklarımız için de olanağa dönüştürmek amacıyla yılda bir kez İELEV Yaşar Kemal Öykü Yarışması düzenliyoruz. Yaşar Kemal Vakfının onayıyla düzenlediğimiz yarışmaya katılım oranını doğru yolda olduğumuzun işareti kabul ediyoruz. Evrensele giden yolun ulusaldan geçtiği bilinciyle, kültürel değerlerimizi koruyarak insanlık ailesinin çağdaş bir parçası olmaya çalışan öğrenciler yetiştiriyoruz. Atatürk’ün, çocukları bize emanet ettiğini aklımızdan çıkarmadan…

Gül Süner - İELEV Özel Ortaokulu Fen Bilimleri Öğretmeni: Cumhuriyet; kişiye seçtikleri aracılığıyla değerlerini koruyup, geliştirip, yaşatmasına olanak tanıyan bir yönetim biçimi. Biz de kurumumuzda dürüst, yardımsever ve bilinçli bir gençlik yetiştirmenin değerlerimize sahip çıkarak başarılacağına inanıyoruz. Bilimselliği odağına alan, mücadele ruhuna sahip, adil, çağdaş, saygılı, ulusal kültürüne sahip çıkan ve farklılıkların zenginliğinin bilincinde olan bireyler yetiştirmek kurumumuzda öne çıkan ilkeler. Bu bağlamda Cumhuriyet’in renkleriyle kurumumuzun renklerinin birbiriyle uyumlu ve iç içe geçmiş olduğunu söyleyebilirim, tıpkı bir ebru tablosunda olduğu gibi. Öğrencilerimiz kurumumuzda gerek akademik gerekse sosyal alanlarda Cumhuriyet ile birlikte kazanılan akıl, bilim, hukuk ve özgürlük üzerine inşa edilen değerler içinde var olabildikleri için Cumhuriyet’i bir yaşam biçimi olarak görebiliyorlar. Örneğin bu sene başında yaptığımız “Öğrenci Sesi Çalıştayı”nda okul yaşantılarının mutlu ve verimli geçmesi için kendilerine düşen sorumlulukları belirlediler, aynı zamanda bu etkinlikte okulun en kıymetli paydaşı olduklarını ve düşüncelerinin de çok değerli olduğunu hissettiler.
Ulu Önder Atatürk’ün inşa ettiği Cumhuriyet’in felsefesinin her daim gelecek nesillerimizin pusulası olmasını dileyerek, nice 99 yıllarımız olsun diyorum... 

İDEALİST ÖĞRETMENLER İÇİN EĞİTİM FAKÜLTELERİNE ÖNEM VERİLMELİ
Cumhuriyetin eğitimde en önem verdiği alan öğretmenler oldu. Dünden bugüne öğretmen kimliği nasıl bir değişime uğradı? Bugün öğretmenlerin geldiği noktayı ve Geleceğin Türkiyesi’nin oluşumundaki rollerini nasıl değerlendirirsiniz?
Tuğba Toköz - İELEV Özel Ortaokulu Sosyal Bilgiler Zümre Başkanı: Atatürk, cumhuriyet rejiminin muhtaç olduğu ortamın ve altyapının, toplumda köklü değişikliklerle gerçekleşebileceğine inanıyor; gelecekteki mutlu millet idealinin müspet ilim ile mümkün olduğunu, bunun da yeni kuşaklara verilecek eğitime bağlı olduğunu kabul ediyordu. Nitelikli eğitimin de ancak nitelikli öğretmenler ile mümkün olabileceğini yaptığı konuşmalarda pek çok kez vurgulamış ve ancak o zaman fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar yetişeceği inancına sahipti.
Geçmişe baktığımızda öğretmen kimliğinin oluşmasında en önemli yer eğitim enstitüleri ve öğretmen okullarıydı. Bu okullarda yetişen öğretmenler hayatın her alanında öğrencilerini yetiştirme bilincine sahiplerdi. Bizler de onların yetiştirdiği öğrenciler olduk. Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar gelen süreçte zaman zaman eğitim fakültelerinde plansız ve programsız yapılanma öğretmenlerin niteliklerini azalttı.
Günümüzde öğretmenlerin büyük kısmının akla ve bilime önem veren, eleştirel düşünebilen, çevresine ve dünyaya duyarlı, çağdaş bireyler yetiştirme konusunda idealist olduğunu görüyoruz. Hayatta başarılı ve problem çözebilen, teori ile pratiği birleştirmeye önem vererek plan ve program yapan çağdaş, özgür düşünceyi destekleyen öğretmenlere rastlayabiliyoruz. Bu idealdeki öğretmenlerin yetiştirilmesine eğitim fakültelerinde daha çok ağırlık verilmesi Cumhuriyet'in temel değerleri ile yolumuzun aydınlanmasını ve refah toplumun oluşmasını kolaylaştıracaktır.

Arzu Bakanoğlu - İELEV Özel Ortaokulu Matematik Öğretmeni: Bir ülkenin gelişim ve çağdaşlık seviyesi eğitimiyle doğru orantılıdır. Ülkelerin en kıymetli varlığı eğitilmiş insan gücüdür. Bunu gerçekleştiren öğretmenlerin ülkemizdeki değeri Cumhuriyet'in ilanı ile birlikte Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitime verdiği öncelikler sayesinde arttı. Yine bu dönemde eğitim planları ve öğretmenlerin yetiştirilmesi ile ilgili büyük atılımlar gerçekleştirildi. Geçmişten günümüze kadar öğretmenin değeri ile birlikte eğitim süreci de birçok değişikliğe uğradı. Daha önceleri bilgiyi sunan kişi rolünde olan öğretmenler, günümüzde öğrencilerin bilgiye ulaşma sürecine rehberlik eden, öğrencilerin öğrenme sürecini planlayarak öğrenme ortamları oluşturan kişi rolüne bürünmüştür. Günümüzde gelişmeleri takip eden, sorgulayan, fikirlerini özgürce ifade edebilen, üretken bir nesil yetiştirmek için önceliğimiz iyi bir öğretmen kadrosuna sahip olmak olmalıdır. Bunun için de hem iyi bir öğretmen yetiştirme programı benimsemeli hem de öğretmenlerin itibarı en üst seviyeye getirilmelidir. 

NİTELİKLİ EĞİTİM TOPLUMUN NİTELİĞİNİ ARTIRIR
Toplumun gelişiminde eğitimin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu çerçevede eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Filiz Akınal - İELEV Özel 125. Yıl Ortaokulu Türkçe Zümre Başkanı:Dante: "Eğitim ekmek ve sudan sonra halkın en zorunlu ihtiyacıdır." diyerek yüzyıllar öncesinden eğitimin önemine vurgu yapmıştır. Sınırların kalktığı ve bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu bir dünyada eğitimin birey ve toplumun gelişiminde etkisi yadsınamaz. Bilim ve teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlediği bir çağda gelişmelere ayak uydurmak, dünyaya daha vizyoner bir pencereden bakabilmek, yeni fikirler üretebilmek ancak eğitimle mümkündür. Mark Twain yıllar öncesinden "Eğitim kafayı geliştirmek demektir, belleği doldurmak değil." dediğinde eğitim sayesinde fark yaratan bireylerin yükselerek toplumları da yükselteceğine ve yönlendirebileceğine vurgu yapmıştır. İnsan ve toplumun kendini yeniden üretmesinde eğitime çok iş düşmektedir. Eğitim; insanı yapıcı, yaratıcı duygularla beslediği gibi ona düşünsel zenginlikler de kazandırır. Yaşamın çeşitliliğine, çok renkliliğine değer veren ve bütün bunlardan zevk duyan biri yaşadığı hayatı güzelleştirmekle kalmaz, başka insanlar için de hayatı kolaylaştırır. Basketbol oynamak, resim yapmak, şarkı söylemek, kuzuları sevmek, doğaya saygı duymak da eğitimdir ve bunları bize yine eğitim öğretir. Abraham Lincoln, oğlunun öğretmenine yazdığı mektupta eğitimin bireydeki değişiminin toplumda da değişimi başlatacağının farkındadır aslında. İnsanların aldıkları eğitim oranında topluma katkıda bulundukları aşikardır, bu nedenle her bireyin nitelikli bir eğitimden geçmesi toplumun niteliğini de olumlu anlamda etkileyecektir. 

TÜRKİYE’NİN EĞİTİM HEDEFLERİ GÜNCELLENMELİ
21. Yüzyılda Türkiye’nin eğitimde geleceğe dönük hedefleri neler olmalı? Bu yönde hangi alanlara öncelik verilmeli? önerileriniz nelerdir?
Mine Gür Atalay - İELEV Özel 125. Yıl Ortaokulu Sosyal Bilgiler Bölümü Zümre Başkanı: 21. yüzyıl, insanlığın kendinden önceki çağlardan taşıdığı pek çok bilgi, beceri ve deneyimin hızlı bir biçimde boyut ve anlam değiştirdiği bir çağ. Her tür bilgiye en hızlı şekilde ulaşımı mümkün kılarken aynı hızda bu bilginin dönüşümüne de uyum yapmayı zorunlu kılmakta. Ülkelerin büyüklüklerinin yüz ölçümü ya da insan sayısıyla değil, bilime ve insana yaptıkları yatırım sonucunda teknolojide çağa liderlik etmekle ölçüldüğü, ekonomik verilerin bir savaş stratejisine dönüştüğü böylesi bir zamanda, eğitimin bu dönüşümün dışında kalması düşünülemez.
Tarihin en belirsiz dönemlerinden birini deneyimlediğimiz pandemi sürecinde gördük ki yüzyılın ihtiyaç duyduğu becerilerden belki de en önemlisi esneklik ve uyum gösterebilme yetisiydi. Dolayısıyla yaşam boyu öğrenmenin, değişimin hızına tolerans göstermenin ne denli önemli olduğunu bizzat tecrübe ettik. Bu bağlamda, geleceğin değişken ihtiyaçlarına cevap verecek nesiller yetiştiren eğitim sistemleri de tüm paydaşlarıyla, gelecek hedeflerini yeniden gözden geçirme ve samimiyetle dönüştürme sorumluluğunu taşımak zorundadır.
Bu zorunluluktan hareketle:
* Çağın ihtiyaçlarını bilimsel verilerle analiz edebilen,
* Kendini ve potansiyelini gerçekçi hedeflerle ilişkilendirebilen,
* Sorunu fark etmekle kalmayıp çözüme aktif katılım gösteren,
* İnsiyatif kullanmakta istekli,
* Farklılıklara dair kabul sınırı geniş,
* Ekolojik bütünselliğe katkı sağlayan,
* Her tür ayrımcılığa karşı kapsayıcı bir iletişim dilini içselleştirmiş,
* Kalıp yargılara sorgulayıcı bir bakış açısıyla yaklaşan,
* Kendi gerçekliğinin yanında dezavantajlı olanı fark edebilen,
* İnsan hakları ve fırsat eşitliğine duyarlı,
* Eleştiriye, şeffaf iletişime ve birlikte gelişmeye açık bir liderlik anlayışı taşıyan bireyler yetiştirmeye dönük olarak Türkiye eğitim hedeflerini en hızlı biçimde güncellemelidir.

Aynı zamanda bu niteliklere sahip bireylerin potansiyellerini, geleceğe öncülük edecek üretime dönüştürmek konusunda da genç nesillere alan açmayı öncelikleri arasına almalıdır. 

EĞİTİMDE YARATICILIK
Rahime Elmas - İELEV Özel 125. Yıl Ortaokulu Müdür Yardımcısı Matematik Öğretmeni: Ülkemizin geleceği olan bireylerin kendilerini yalnızca ülkemizde değil, gelişmiş ülkelerdeki bireylerin arasında da fark yaratabileceği özelliklerle donatması gerekmektedir. Bireysel farklılıklar göz önünde bulundurularak kişinin kendini keşfetme serüveninde en önemli yollardan biri de yaratıcılık potansiyelini ortaya çıkarabilmektir. Yaratıcılık, bir toplumun gelişiminde ve refaha ulaşmasında en önemli değerlerden biridir.
Birey, yaratıcılık ile bütün bilimsel problem çözme basamaklarını gerçekleştirirken; merak eder, sorgular, gözlemler, araştırır, eksiklikleri fark eder ve özgür düşünce yapısıyla harmanlayarak bir sonuca ulaşır.
Yaratıcılık, ancak uygun olarak kurgulanmış bir eğitim sisteminin içerisinde varlık gösterebilir. Öğrencilerin yaratıcılıklarını beslemek için ihtiyacımız olan öğretim yöntem ve tekniklerinde anaokulundan üniversiteye kadar sürdürülebilir ve gelişime açık öğretim stratejileri, yöntem ve teknikleri kullanılmalı ve bu teknikler uygun ölçme araçları ile geliştirilmelidir. Eğitim çerçevesi esnetilerek öğrenciye özgür düşünme alanları yaratırken onlara farklı zaman ve mekânlar sunulmalıdır. İstenilen kaynaklar ulaşılabilir olmalıdır.
Öğretmenler; hazır bilgiyi öğrenciye sunmak yerine onlara düşünme becerilerini geliştirecek sorular sormalı, öğrencilerin projeler geliştirmesine ve yaparak yaşayarak öğrenmesine olanak tanımalılar. Öğrenciyi merkeze alarak yaşam boyu öğrenmelerini sağlamalılar.
Ayrıca bu yolda öğrenciye rehberlik edecek öğretmenin her şeyden önce kendisini bu özelliklerle donatıp yetiştirmesine; yaratıcı özellikleri öncelikle kendisinin taşımasına ihtiyaç vardır.
Yaşam boyu öğrenme, toplumdaki her birey için vazgeçilmez olmalıdır. 

EĞİTİM VAZGEÇİLMEZ
Eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Semra Özgel Hakgör - İELEV Özel 125. Yıl İlkokulu / Ortaokulu Sınıf Öğretmeni: Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bazı sözlerinden alıntı yaparak düşüncelerimi ifade etmek isterim.“Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile olan bağlarımızı kopartamayız. Aksine yükselmiş, ilerlemiş, çağdaş bir millet olarak medeniyet düzeyinin de üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur.” diyen Mustafa Kemal Atatürk, farklı alanlarda eğitim almak üzere yurt dışına gönderdiği öğrencilerden birine “Sizleri bir kıvılcım olarak yolluyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz.” sözüyle bu gençlerin toplumsal gelişmeye katkılarını çok net ifade etmiştir. Kıvılcım olarak giden bu gençler yurda döndüklerinde birçok alanda ilklere imza atmış, gelişimin öncüleri olmuşlardır. Eğitim ordusunun bir ferdi olan bizler, geleceğin aydınlık yüzü için gelişimin, toplumsal gelişme için her alanda eğitimin vazgeçilmez derecede önemli olduğunun bilincinde çalışmalarımıza devam etmeliyiz.

 

 

> İELEV öğretmenlerinin pusulası “Cumhuriyet Değerleri”

Bilimselliği odağına alan, mücadele ruhuna sahip, adil, çağdaş, saygılı, ulusal kültürüne sahip çıkan ve farklılıkların zenginliğinin bilincinde olan bireyler yetiştirmek İELEV Okullarının öne çıkan ilkeleri arasında yer alıyor. İELEV Okulları öğretmenleri 99. Yılında Cumhuriyet’in eğitimde kazanımlarını artı eğitim’e anlattılar. 

ielev_ekim_2022EVRENSEL GİDEN YOL ULUSALDAN GEÇİYOR
Kurumunuzda öne çıkan ilkeler nelerdir? Bu çerçevede Cumhuriyetin değerleri gelecek nesillere nasıl aktarılıyor? Çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Yılmaz Elgün - İELEV Özel Ortaokulu Türkçe Zümre Başkanı: İstanbul Erkek Lisesinin köklü eğitim geleneğinin devamı olan İELEV Okullarının, evrensel ve ulusal kültüre bağlılığı vurgulayan temel değerleri aynı zamanda eğitim-öğretim ilkelerimizin deniz feneridir. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini odak noktasına alan okulumuzda Atatürk’ün dil duyarlılığını rehber edinerek Türkçe'nin çağdaş ruhunu gelecek nesillere aktarmak amacıyla İELEV'im dergisinde yayımladığımız yaratıcı yazarlık çalışmalarının yanı sıra Türk Dil Bayramı, serbest kürsü, münazara gibi etkinliklerle dil duyarlılığı yaratmaya çalışıyoruz. Bu duyarlılığı sadece okulumuzla sınırlamamak, diğer okullarda okuyan çocuklarımız için de olanağa dönüştürmek amacıyla yılda bir kez İELEV Yaşar Kemal Öykü Yarışması düzenliyoruz. Yaşar Kemal Vakfının onayıyla düzenlediğimiz yarışmaya katılım oranını doğru yolda olduğumuzun işareti kabul ediyoruz. Evrensele giden yolun ulusaldan geçtiği bilinciyle, kültürel değerlerimizi koruyarak insanlık ailesinin çağdaş bir parçası olmaya çalışan öğrenciler yetiştiriyoruz. Atatürk’ün, çocukları bize emanet ettiğini aklımızdan çıkarmadan…

Gül Süner - İELEV Özel Ortaokulu Fen Bilimleri Öğretmeni: Cumhuriyet; kişiye seçtikleri aracılığıyla değerlerini koruyup, geliştirip, yaşatmasına olanak tanıyan bir yönetim biçimi. Biz de kurumumuzda dürüst, yardımsever ve bilinçli bir gençlik yetiştirmenin değerlerimize sahip çıkarak başarılacağına inanıyoruz. Bilimselliği odağına alan, mücadele ruhuna sahip, adil, çağdaş, saygılı, ulusal kültürüne sahip çıkan ve farklılıkların zenginliğinin bilincinde olan bireyler yetiştirmek kurumumuzda öne çıkan ilkeler. Bu bağlamda Cumhuriyet’in renkleriyle kurumumuzun renklerinin birbiriyle uyumlu ve iç içe geçmiş olduğunu söyleyebilirim, tıpkı bir ebru tablosunda olduğu gibi. Öğrencilerimiz kurumumuzda gerek akademik gerekse sosyal alanlarda Cumhuriyet ile birlikte kazanılan akıl, bilim, hukuk ve özgürlük üzerine inşa edilen değerler içinde var olabildikleri için Cumhuriyet’i bir yaşam biçimi olarak görebiliyorlar. Örneğin bu sene başında yaptığımız “Öğrenci Sesi Çalıştayı”nda okul yaşantılarının mutlu ve verimli geçmesi için kendilerine düşen sorumlulukları belirlediler, aynı zamanda bu etkinlikte okulun en kıymetli paydaşı olduklarını ve düşüncelerinin de çok değerli olduğunu hissettiler.
Ulu Önder Atatürk’ün inşa ettiği Cumhuriyet’in felsefesinin her daim gelecek nesillerimizin pusulası olmasını dileyerek, nice 99 yıllarımız olsun diyorum... 

İDEALİST ÖĞRETMENLER İÇİN EĞİTİM FAKÜLTELERİNE ÖNEM VERİLMELİ
Cumhuriyetin eğitimde en önem verdiği alan öğretmenler oldu. Dünden bugüne öğretmen kimliği nasıl bir değişime uğradı? Bugün öğretmenlerin geldiği noktayı ve Geleceğin Türkiyesi’nin oluşumundaki rollerini nasıl değerlendirirsiniz?
Tuğba Toköz - İELEV Özel Ortaokulu Sosyal Bilgiler Zümre Başkanı: Atatürk, cumhuriyet rejiminin muhtaç olduğu ortamın ve altyapının, toplumda köklü değişikliklerle gerçekleşebileceğine inanıyor; gelecekteki mutlu millet idealinin müspet ilim ile mümkün olduğunu, bunun da yeni kuşaklara verilecek eğitime bağlı olduğunu kabul ediyordu. Nitelikli eğitimin de ancak nitelikli öğretmenler ile mümkün olabileceğini yaptığı konuşmalarda pek çok kez vurgulamış ve ancak o zaman fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar yetişeceği inancına sahipti.
Geçmişe baktığımızda öğretmen kimliğinin oluşmasında en önemli yer eğitim enstitüleri ve öğretmen okullarıydı. Bu okullarda yetişen öğretmenler hayatın her alanında öğrencilerini yetiştirme bilincine sahiplerdi. Bizler de onların yetiştirdiği öğrenciler olduk. Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar gelen süreçte zaman zaman eğitim fakültelerinde plansız ve programsız yapılanma öğretmenlerin niteliklerini azalttı.
Günümüzde öğretmenlerin büyük kısmının akla ve bilime önem veren, eleştirel düşünebilen, çevresine ve dünyaya duyarlı, çağdaş bireyler yetiştirme konusunda idealist olduğunu görüyoruz. Hayatta başarılı ve problem çözebilen, teori ile pratiği birleştirmeye önem vererek plan ve program yapan çağdaş, özgür düşünceyi destekleyen öğretmenlere rastlayabiliyoruz. Bu idealdeki öğretmenlerin yetiştirilmesine eğitim fakültelerinde daha çok ağırlık verilmesi Cumhuriyet'in temel değerleri ile yolumuzun aydınlanmasını ve refah toplumun oluşmasını kolaylaştıracaktır.

Arzu Bakanoğlu - İELEV Özel Ortaokulu Matematik Öğretmeni: Bir ülkenin gelişim ve çağdaşlık seviyesi eğitimiyle doğru orantılıdır. Ülkelerin en kıymetli varlığı eğitilmiş insan gücüdür. Bunu gerçekleştiren öğretmenlerin ülkemizdeki değeri Cumhuriyet'in ilanı ile birlikte Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitime verdiği öncelikler sayesinde arttı. Yine bu dönemde eğitim planları ve öğretmenlerin yetiştirilmesi ile ilgili büyük atılımlar gerçekleştirildi. Geçmişten günümüze kadar öğretmenin değeri ile birlikte eğitim süreci de birçok değişikliğe uğradı. Daha önceleri bilgiyi sunan kişi rolünde olan öğretmenler, günümüzde öğrencilerin bilgiye ulaşma sürecine rehberlik eden, öğrencilerin öğrenme sürecini planlayarak öğrenme ortamları oluşturan kişi rolüne bürünmüştür. Günümüzde gelişmeleri takip eden, sorgulayan, fikirlerini özgürce ifade edebilen, üretken bir nesil yetiştirmek için önceliğimiz iyi bir öğretmen kadrosuna sahip olmak olmalıdır. Bunun için de hem iyi bir öğretmen yetiştirme programı benimsemeli hem de öğretmenlerin itibarı en üst seviyeye getirilmelidir. 

NİTELİKLİ EĞİTİM TOPLUMUN NİTELİĞİNİ ARTIRIR
Toplumun gelişiminde eğitimin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu çerçevede eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Filiz Akınal - İELEV Özel 125. Yıl Ortaokulu Türkçe Zümre Başkanı:Dante: "Eğitim ekmek ve sudan sonra halkın en zorunlu ihtiyacıdır." diyerek yüzyıllar öncesinden eğitimin önemine vurgu yapmıştır. Sınırların kalktığı ve bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu bir dünyada eğitimin birey ve toplumun gelişiminde etkisi yadsınamaz. Bilim ve teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlediği bir çağda gelişmelere ayak uydurmak, dünyaya daha vizyoner bir pencereden bakabilmek, yeni fikirler üretebilmek ancak eğitimle mümkündür. Mark Twain yıllar öncesinden "Eğitim kafayı geliştirmek demektir, belleği doldurmak değil." dediğinde eğitim sayesinde fark yaratan bireylerin yükselerek toplumları da yükselteceğine ve yönlendirebileceğine vurgu yapmıştır. İnsan ve toplumun kendini yeniden üretmesinde eğitime çok iş düşmektedir. Eğitim; insanı yapıcı, yaratıcı duygularla beslediği gibi ona düşünsel zenginlikler de kazandırır. Yaşamın çeşitliliğine, çok renkliliğine değer veren ve bütün bunlardan zevk duyan biri yaşadığı hayatı güzelleştirmekle kalmaz, başka insanlar için de hayatı kolaylaştırır. Basketbol oynamak, resim yapmak, şarkı söylemek, kuzuları sevmek, doğaya saygı duymak da eğitimdir ve bunları bize yine eğitim öğretir. Abraham Lincoln, oğlunun öğretmenine yazdığı mektupta eğitimin bireydeki değişiminin toplumda da değişimi başlatacağının farkındadır aslında. İnsanların aldıkları eğitim oranında topluma katkıda bulundukları aşikardır, bu nedenle her bireyin nitelikli bir eğitimden geçmesi toplumun niteliğini de olumlu anlamda etkileyecektir. 

TÜRKİYE’NİN EĞİTİM HEDEFLERİ GÜNCELLENMELİ
21. Yüzyılda Türkiye’nin eğitimde geleceğe dönük hedefleri neler olmalı? Bu yönde hangi alanlara öncelik verilmeli? önerileriniz nelerdir?
Mine Gür Atalay - İELEV Özel 125. Yıl Ortaokulu Sosyal Bilgiler Bölümü Zümre Başkanı: 21. yüzyıl, insanlığın kendinden önceki çağlardan taşıdığı pek çok bilgi, beceri ve deneyimin hızlı bir biçimde boyut ve anlam değiştirdiği bir çağ. Her tür bilgiye en hızlı şekilde ulaşımı mümkün kılarken aynı hızda bu bilginin dönüşümüne de uyum yapmayı zorunlu kılmakta. Ülkelerin büyüklüklerinin yüz ölçümü ya da insan sayısıyla değil, bilime ve insana yaptıkları yatırım sonucunda teknolojide çağa liderlik etmekle ölçüldüğü, ekonomik verilerin bir savaş stratejisine dönüştüğü böylesi bir zamanda, eğitimin bu dönüşümün dışında kalması düşünülemez.
Tarihin en belirsiz dönemlerinden birini deneyimlediğimiz pandemi sürecinde gördük ki yüzyılın ihtiyaç duyduğu becerilerden belki de en önemlisi esneklik ve uyum gösterebilme yetisiydi. Dolayısıyla yaşam boyu öğrenmenin, değişimin hızına tolerans göstermenin ne denli önemli olduğunu bizzat tecrübe ettik. Bu bağlamda, geleceğin değişken ihtiyaçlarına cevap verecek nesiller yetiştiren eğitim sistemleri de tüm paydaşlarıyla, gelecek hedeflerini yeniden gözden geçirme ve samimiyetle dönüştürme sorumluluğunu taşımak zorundadır.
Bu zorunluluktan hareketle:
* Çağın ihtiyaçlarını bilimsel verilerle analiz edebilen,
* Kendini ve potansiyelini gerçekçi hedeflerle ilişkilendirebilen,
* Sorunu fark etmekle kalmayıp çözüme aktif katılım gösteren,
* İnsiyatif kullanmakta istekli,
* Farklılıklara dair kabul sınırı geniş,
* Ekolojik bütünselliğe katkı sağlayan,
* Her tür ayrımcılığa karşı kapsayıcı bir iletişim dilini içselleştirmiş,
* Kalıp yargılara sorgulayıcı bir bakış açısıyla yaklaşan,
* Kendi gerçekliğinin yanında dezavantajlı olanı fark edebilen,
* İnsan hakları ve fırsat eşitliğine duyarlı,
* Eleştiriye, şeffaf iletişime ve birlikte gelişmeye açık bir liderlik anlayışı taşıyan bireyler yetiştirmeye dönük olarak Türkiye eğitim hedeflerini en hızlı biçimde güncellemelidir.

Aynı zamanda bu niteliklere sahip bireylerin potansiyellerini, geleceğe öncülük edecek üretime dönüştürmek konusunda da genç nesillere alan açmayı öncelikleri arasına almalıdır. 

EĞİTİMDE YARATICILIK
Rahime Elmas - İELEV Özel 125. Yıl Ortaokulu Müdür Yardımcısı Matematik Öğretmeni: Ülkemizin geleceği olan bireylerin kendilerini yalnızca ülkemizde değil, gelişmiş ülkelerdeki bireylerin arasında da fark yaratabileceği özelliklerle donatması gerekmektedir. Bireysel farklılıklar göz önünde bulundurularak kişinin kendini keşfetme serüveninde en önemli yollardan biri de yaratıcılık potansiyelini ortaya çıkarabilmektir. Yaratıcılık, bir toplumun gelişiminde ve refaha ulaşmasında en önemli değerlerden biridir.
Birey, yaratıcılık ile bütün bilimsel problem çözme basamaklarını gerçekleştirirken; merak eder, sorgular, gözlemler, araştırır, eksiklikleri fark eder ve özgür düşünce yapısıyla harmanlayarak bir sonuca ulaşır.
Yaratıcılık, ancak uygun olarak kurgulanmış bir eğitim sisteminin içerisinde varlık gösterebilir. Öğrencilerin yaratıcılıklarını beslemek için ihtiyacımız olan öğretim yöntem ve tekniklerinde anaokulundan üniversiteye kadar sürdürülebilir ve gelişime açık öğretim stratejileri, yöntem ve teknikleri kullanılmalı ve bu teknikler uygun ölçme araçları ile geliştirilmelidir. Eğitim çerçevesi esnetilerek öğrenciye özgür düşünme alanları yaratırken onlara farklı zaman ve mekânlar sunulmalıdır. İstenilen kaynaklar ulaşılabilir olmalıdır.
Öğretmenler; hazır bilgiyi öğrenciye sunmak yerine onlara düşünme becerilerini geliştirecek sorular sormalı, öğrencilerin projeler geliştirmesine ve yaparak yaşayarak öğrenmesine olanak tanımalılar. Öğrenciyi merkeze alarak yaşam boyu öğrenmelerini sağlamalılar.
Ayrıca bu yolda öğrenciye rehberlik edecek öğretmenin her şeyden önce kendisini bu özelliklerle donatıp yetiştirmesine; yaratıcı özellikleri öncelikle kendisinin taşımasına ihtiyaç vardır.
Yaşam boyu öğrenme, toplumdaki her birey için vazgeçilmez olmalıdır. 

EĞİTİM VAZGEÇİLMEZ
Eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Semra Özgel Hakgör - İELEV Özel 125. Yıl İlkokulu / Ortaokulu Sınıf Öğretmeni: Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bazı sözlerinden alıntı yaparak düşüncelerimi ifade etmek isterim.“Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile olan bağlarımızı kopartamayız. Aksine yükselmiş, ilerlemiş, çağdaş bir millet olarak medeniyet düzeyinin de üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur.” diyen Mustafa Kemal Atatürk, farklı alanlarda eğitim almak üzere yurt dışına gönderdiği öğrencilerden birine “Sizleri bir kıvılcım olarak yolluyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz.” sözüyle bu gençlerin toplumsal gelişmeye katkılarını çok net ifade etmiştir. Kıvılcım olarak giden bu gençler yurda döndüklerinde birçok alanda ilklere imza atmış, gelişimin öncüleri olmuşlardır. Eğitim ordusunun bir ferdi olan bizler, geleceğin aydınlık yüzü için gelişimin, toplumsal gelişme için her alanda eğitimin vazgeçilmez derecede önemli olduğunun bilincinde çalışmalarımıza devam etmeliyiz.

 

 

Son Güncelleme: Salı, 01 Kasım 2022 11:37

Gösterim: 745

Selda Arın - Tarhan Koleji Beyoğlu Kampüsü İlkokul ve Ortaokul Müdürü:“1959 yılından bu yana Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda mutlu, üretken ve çağdaş bireyler yetiştirmekteyiz. Öğrenme sürecinin öznesi olarak öğrencilerimizi bilgi üretebilen, eleştirel düşünen, zorlukların üstesinden gelebilecek duyuşsal donanıma sahip, öğrenirken neden ve niçinleri araştıran, bilime ve teknolojiye yeni katkılar sağlayan, evrensel değerlere saygılı bireyler olarak mezun etme gayretindeyiz.”

selda_arin_tarhan_koleji

“1959 yılından bu yana Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda mutlu, üretken ve çağdaş bireyler yetiştirmekteyiz. Öğrenme sürecinin öznesi olarak öğrencilerimizi bilgi üretebilen, eleştirel düşünen, zorlukların üstesinden gelebilecek duyuşsal donanıma sahip, öğrenirken neden ve niçinleri araştıran, bilime ve teknolojiye yeni katkılar sağlayan, evrensel değerlere saygılı bireyler olarak mezun etme gayretindeyiz.”

Toplumun gelişiminde eğitimin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu çerçevede eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Her toplum, kendi bireylerinin nitelikleri ve çalışkanlıkları oranında yükselir ve ilerler. Bir toplumun refah ve mutluluğu bireylerinin aldıkları eğitim doğrultusunda; sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda topluma yapabilecekleri katma değere bağlıdır. Bunun için, toplumsal kalkınmanın en önemli itici gücü ve verimlilik artışının en önemli unsuru, toplumun ve insan kaynağının eğitim düzeyidir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder” diyerek daha Kurtuluş Savaşı devam ederken varoluş mücadelesinin ancak ve ancak eğitilmiş insan gücüyle, ekonomik, bilimsel ve kültürel ilerleme ile kazanılacağını biliyordu. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte toplumsal değişimin, halkın yenilik hamlelerine uyumunun,çağdaş ülkeler arasında yer almanın ve cumhuriyet yönetiminin devamlılığının en önemli unsurunun iyi eğitim almış bilinçli insanlarla mümkün olduğunu, eğitimin toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılması gerekliliğini ön şart olarak görüyordu.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99.yılında, bu anlayış ve görüşün hiç değişmediğini görüyor, aksine her geçen gün eğitimin topluma olan yansımasına hep birlikte tanık oldukça, 99 yıl önce eğitimin önemini vurgulayan Büyük Önderimiz Atatürk’ü bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum.

21. YÜZYIL EĞİTİM HEDEFLERİ DAHA GERÇEKÇİ BELİRLENMELİ
21. Yüzyılda Türkiye’nin eğitimde geleceğe dönük hedefleri neler olmalı? Bu yönde hangi alanlara öncelik verilmeli? Önerileriniz nelerdir?
Geçmiş geleceğin aynasıdır. Bunun için öncelikle cumhuriyetin ilanından bu yana eğitim alanında gerçekleştirilen yenilikleri ve bunlara neden ihtiyaç duyulduğunu, bu tarihsel süreçten günümüze kadar eğitim alanında geldiğimiz noktayı çok iyi anlayıp analiz etmeliyiz ki 21. Yüzyıl eğitim hedeflerini daha gerçekçi belirleyebilelim.

Dünya baş döndürücü bir hızda değişiyor ve gelişiyor. Her geçen gün yeni bilgiler, yeni teknolojiler ve yeni yaklaşım tarzları ortaya çıkıyor. Bireylerin bu değişim ve yeniliklere uyum sağlayabilmeleri ve yön verebilmeleri, farklı birtakım becerileri edinip geliştirmeleriyle mümkündür. Tüm bu gereklilikler doğrultusunda yeni kuşakların 21.yüzyıl toplum yaşamında yerlerini almaları ve 21.yüzyıl becerilerine sahip bireyler yetiştirebilmemiz için eğitim sisteminde de bu gereksinimlere uygun olarak yeni ve sürdürülebilir hedefler planlanması gerekmektedir.
21. yüzyılda öğrencilerin eğitim hedeflerini kurgularken çağın gerektirdiği temel becerileri; eleştirel düşünme, yaratıcılık, değişime hızlı uyum sağlama, girişimcilik, çözüm odaklı olma, medya ve teknoloji becerilerini en üst düzeyde geliştirmek ve kullanmak göz önünde bulundurulmalıdır. Elbette belirlenecek bu hedeflerin 21. Yüzyıl becerilerini kazandırmaya uygun hale gelmesi, öğrenme ortamları ve öğretmenlerin yeni duruma hızlı adaptasyonunun sağlanması ile mümkün olacaktır.

ÖĞRETMENLERİN ETKİ ALANI GENİŞ VE SONSUZDUR
Cumhuriyetin eğitimde en önem verdiği alan öğretmenler oldu. Dünden bugüne öğretmen kimliği nasıl bir değişime uğradı? Bugün öğretmenlerin geldiği noktayı ve Geleceğin Türkiyesi’nin oluşumundaki rollerini nasıl değerlendirirsiniz?
Çağımızda özellikle teknolojinin değişim ve gelişimiyle birlikte geleneksel ve klasik eğitim öğretim yöntem ve teknikleri yerini -yaşam boyu öğrenme ve gelişme- öğrenim teknik ve yöntemlerine bırakmış, bu anlamda hissedilir bir değişim yaşanmıştır. Bu süreç içerisinde değişim ve dönüşüme uğrayan eğitim sisteminde önemli yere sahip olan öğretmen ve öğretmenlik mesleği de kendi içinde bir dönüşüm ve değişim yaşamaktadır. İletişim teknolojilerindeki hızlı ilerleme ve bilgiye hızlı erişim bir noktada öğretmene olan gereksinimi azaltmış gibi görünse de hiç şüphesiz eğitim sisteminin en önemli öğesi öğretmen ve öğretmen nitelikleridir. Öğretmenler sadece sınırlı ders saatinde sınırlı bir gruba rehberlik etmez, tam tersine etki ve yönlendirme alanları oldukça geniş hatta sonsuzdur.
Bugün öğretmenlerin geldiği nokta konusunda pek çok şey söylenebilir. Öğretmenlik mesleği tüm zamanların en saygın meslekleri arasında yer almaktadır. Zaman zaman toplumlarda yaşanan siyasi, ekonomik ya da sosyal gelişmelere bağlı olarak mesleki anlamda sıkıntılar yaşayan öğretmenler, tüm yaşadıkları sıkıntılarda, icra ettikleri görevin farkındalığı ile sorunları bertaraf etme noktasında büyük fedakarlık göstermişlerdir. Dünyada ve ülkemizde, öğretmenlerin her anlamda hak ettikleri şartlarda yaşamaları, hem mesleki hem de kişisel alanlarındaki iyi oluşları eğitim, çocuk, gelecek ve toplumların refahı adına büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda, öğretmenlerin mevcut şartlarının her alanda iyileştirilmesini önemsiyor ve bu konuda yapılanları ve yapılması gerekenleri destekliyoruz. 

1959 YILINDAN BU YANA MUTLU, ÜRETKEN VE ÇAĞDAŞ BİREYLER YETİŞTİRİYORUZ
Kurumunuzda öne çıkan ilkeler nelerdir? Bu çerçevede Cumhuriyetin değerleri gelecek nesillere nasıl aktarılıyor? Çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
1959 yılından bu yana Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda mutlu, üretken ve çağdaş bireyler yetiştirmekteyiz. Öğrenme sürecinin öznesi olarak öğrencilerimizi bilgi üretebilen, eleştirel düşünen, zorlukların üstesinden gelebilecek duyuşsal donanıma sahip, öğrenirken neden ve niçinleri araştıran, bilime ve teknolojiye yeni katkılar sağlayan, evrensel değerlere saygılı bireyler olarak mezun etme gayretindeyiz.
Okul öncesinden itibaren bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak, öğrencilerimize düşünmeye, sorgulamaya dayalı ve proje tabanlı bir eğitim modeli sunmaktayız. Ulusal ve uluslararası projeler, yarışmalar, sosyal ve sportif etkinliklerle öğrenme yolculuğuna keyifle devam eden öğrencilerimiz zengin öğrenme deneyimleriyle birlikte hayat boyu gereksinim duyacakları yaşam becerilerini yaparak-yaşayarak kazanır ve geliştirirler. 
Öğrenci meclisi seçimleri, okulumuzdaki tüm öğrencilere eşit fırsat ve hakların tanınması, okulda uygulanacak kuralların öğrencilerle birlikte demokratik bir ortamda belirlenmesi, tüm bu değerleri konu alan dış etkinlikler, okullararası çalışmalar, fikirlerini hür ve en uygun şekilde ifade etmelerine olanak sağlayan münazaralar ve daha pek çok çalışma sayesinde öğrencilerimiz cumhuriyetin değerlerini yaşayarak öğrenir.
Özetle aynı Atamızın öğretmenlere seslendiği söylem izinde; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmeye çabalıyoruz.  

> “63 yıldır Atamızın işaret ettiği yerdeyiz”

Selda Arın - Tarhan Koleji Beyoğlu Kampüsü İlkokul ve Ortaokul Müdürü:“1959 yılından bu yana Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda mutlu, üretken ve çağdaş bireyler yetiştirmekteyiz. Öğrenme sürecinin öznesi olarak öğrencilerimizi bilgi üretebilen, eleştirel düşünen, zorlukların üstesinden gelebilecek duyuşsal donanıma sahip, öğrenirken neden ve niçinleri araştıran, bilime ve teknolojiye yeni katkılar sağlayan, evrensel değerlere saygılı bireyler olarak mezun etme gayretindeyiz.”

selda_arin_tarhan_koleji

“1959 yılından bu yana Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda mutlu, üretken ve çağdaş bireyler yetiştirmekteyiz. Öğrenme sürecinin öznesi olarak öğrencilerimizi bilgi üretebilen, eleştirel düşünen, zorlukların üstesinden gelebilecek duyuşsal donanıma sahip, öğrenirken neden ve niçinleri araştıran, bilime ve teknolojiye yeni katkılar sağlayan, evrensel değerlere saygılı bireyler olarak mezun etme gayretindeyiz.”

Toplumun gelişiminde eğitimin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu çerçevede eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Her toplum, kendi bireylerinin nitelikleri ve çalışkanlıkları oranında yükselir ve ilerler. Bir toplumun refah ve mutluluğu bireylerinin aldıkları eğitim doğrultusunda; sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda topluma yapabilecekleri katma değere bağlıdır. Bunun için, toplumsal kalkınmanın en önemli itici gücü ve verimlilik artışının en önemli unsuru, toplumun ve insan kaynağının eğitim düzeyidir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder” diyerek daha Kurtuluş Savaşı devam ederken varoluş mücadelesinin ancak ve ancak eğitilmiş insan gücüyle, ekonomik, bilimsel ve kültürel ilerleme ile kazanılacağını biliyordu. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte toplumsal değişimin, halkın yenilik hamlelerine uyumunun,çağdaş ülkeler arasında yer almanın ve cumhuriyet yönetiminin devamlılığının en önemli unsurunun iyi eğitim almış bilinçli insanlarla mümkün olduğunu, eğitimin toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılması gerekliliğini ön şart olarak görüyordu.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99.yılında, bu anlayış ve görüşün hiç değişmediğini görüyor, aksine her geçen gün eğitimin topluma olan yansımasına hep birlikte tanık oldukça, 99 yıl önce eğitimin önemini vurgulayan Büyük Önderimiz Atatürk’ü bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum.

21. YÜZYIL EĞİTİM HEDEFLERİ DAHA GERÇEKÇİ BELİRLENMELİ
21. Yüzyılda Türkiye’nin eğitimde geleceğe dönük hedefleri neler olmalı? Bu yönde hangi alanlara öncelik verilmeli? Önerileriniz nelerdir?
Geçmiş geleceğin aynasıdır. Bunun için öncelikle cumhuriyetin ilanından bu yana eğitim alanında gerçekleştirilen yenilikleri ve bunlara neden ihtiyaç duyulduğunu, bu tarihsel süreçten günümüze kadar eğitim alanında geldiğimiz noktayı çok iyi anlayıp analiz etmeliyiz ki 21. Yüzyıl eğitim hedeflerini daha gerçekçi belirleyebilelim.

Dünya baş döndürücü bir hızda değişiyor ve gelişiyor. Her geçen gün yeni bilgiler, yeni teknolojiler ve yeni yaklaşım tarzları ortaya çıkıyor. Bireylerin bu değişim ve yeniliklere uyum sağlayabilmeleri ve yön verebilmeleri, farklı birtakım becerileri edinip geliştirmeleriyle mümkündür. Tüm bu gereklilikler doğrultusunda yeni kuşakların 21.yüzyıl toplum yaşamında yerlerini almaları ve 21.yüzyıl becerilerine sahip bireyler yetiştirebilmemiz için eğitim sisteminde de bu gereksinimlere uygun olarak yeni ve sürdürülebilir hedefler planlanması gerekmektedir.
21. yüzyılda öğrencilerin eğitim hedeflerini kurgularken çağın gerektirdiği temel becerileri; eleştirel düşünme, yaratıcılık, değişime hızlı uyum sağlama, girişimcilik, çözüm odaklı olma, medya ve teknoloji becerilerini en üst düzeyde geliştirmek ve kullanmak göz önünde bulundurulmalıdır. Elbette belirlenecek bu hedeflerin 21. Yüzyıl becerilerini kazandırmaya uygun hale gelmesi, öğrenme ortamları ve öğretmenlerin yeni duruma hızlı adaptasyonunun sağlanması ile mümkün olacaktır.

ÖĞRETMENLERİN ETKİ ALANI GENİŞ VE SONSUZDUR
Cumhuriyetin eğitimde en önem verdiği alan öğretmenler oldu. Dünden bugüne öğretmen kimliği nasıl bir değişime uğradı? Bugün öğretmenlerin geldiği noktayı ve Geleceğin Türkiyesi’nin oluşumundaki rollerini nasıl değerlendirirsiniz?
Çağımızda özellikle teknolojinin değişim ve gelişimiyle birlikte geleneksel ve klasik eğitim öğretim yöntem ve teknikleri yerini -yaşam boyu öğrenme ve gelişme- öğrenim teknik ve yöntemlerine bırakmış, bu anlamda hissedilir bir değişim yaşanmıştır. Bu süreç içerisinde değişim ve dönüşüme uğrayan eğitim sisteminde önemli yere sahip olan öğretmen ve öğretmenlik mesleği de kendi içinde bir dönüşüm ve değişim yaşamaktadır. İletişim teknolojilerindeki hızlı ilerleme ve bilgiye hızlı erişim bir noktada öğretmene olan gereksinimi azaltmış gibi görünse de hiç şüphesiz eğitim sisteminin en önemli öğesi öğretmen ve öğretmen nitelikleridir. Öğretmenler sadece sınırlı ders saatinde sınırlı bir gruba rehberlik etmez, tam tersine etki ve yönlendirme alanları oldukça geniş hatta sonsuzdur.
Bugün öğretmenlerin geldiği nokta konusunda pek çok şey söylenebilir. Öğretmenlik mesleği tüm zamanların en saygın meslekleri arasında yer almaktadır. Zaman zaman toplumlarda yaşanan siyasi, ekonomik ya da sosyal gelişmelere bağlı olarak mesleki anlamda sıkıntılar yaşayan öğretmenler, tüm yaşadıkları sıkıntılarda, icra ettikleri görevin farkındalığı ile sorunları bertaraf etme noktasında büyük fedakarlık göstermişlerdir. Dünyada ve ülkemizde, öğretmenlerin her anlamda hak ettikleri şartlarda yaşamaları, hem mesleki hem de kişisel alanlarındaki iyi oluşları eğitim, çocuk, gelecek ve toplumların refahı adına büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda, öğretmenlerin mevcut şartlarının her alanda iyileştirilmesini önemsiyor ve bu konuda yapılanları ve yapılması gerekenleri destekliyoruz. 

1959 YILINDAN BU YANA MUTLU, ÜRETKEN VE ÇAĞDAŞ BİREYLER YETİŞTİRİYORUZ
Kurumunuzda öne çıkan ilkeler nelerdir? Bu çerçevede Cumhuriyetin değerleri gelecek nesillere nasıl aktarılıyor? Çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
1959 yılından bu yana Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda mutlu, üretken ve çağdaş bireyler yetiştirmekteyiz. Öğrenme sürecinin öznesi olarak öğrencilerimizi bilgi üretebilen, eleştirel düşünen, zorlukların üstesinden gelebilecek duyuşsal donanıma sahip, öğrenirken neden ve niçinleri araştıran, bilime ve teknolojiye yeni katkılar sağlayan, evrensel değerlere saygılı bireyler olarak mezun etme gayretindeyiz.
Okul öncesinden itibaren bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak, öğrencilerimize düşünmeye, sorgulamaya dayalı ve proje tabanlı bir eğitim modeli sunmaktayız. Ulusal ve uluslararası projeler, yarışmalar, sosyal ve sportif etkinliklerle öğrenme yolculuğuna keyifle devam eden öğrencilerimiz zengin öğrenme deneyimleriyle birlikte hayat boyu gereksinim duyacakları yaşam becerilerini yaparak-yaşayarak kazanır ve geliştirirler. 
Öğrenci meclisi seçimleri, okulumuzdaki tüm öğrencilere eşit fırsat ve hakların tanınması, okulda uygulanacak kuralların öğrencilerle birlikte demokratik bir ortamda belirlenmesi, tüm bu değerleri konu alan dış etkinlikler, okullararası çalışmalar, fikirlerini hür ve en uygun şekilde ifade etmelerine olanak sağlayan münazaralar ve daha pek çok çalışma sayesinde öğrencilerimiz cumhuriyetin değerlerini yaşayarak öğrenir.
Özetle aynı Atamızın öğretmenlere seslendiği söylem izinde; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmeye çabalıyoruz.  

Son Güncelleme: Pazartesi, 31 Ekim 2022 16:28

Gösterim: 606

Erkan Özkan - BİL Koleji Ortaokul – Lise Eğitim Koordinatörü

erkan_ozkan_agustos_2022* BİL TALKS programımız ile öğrencilerimize geçmişinden getirdikleri başarı kültürüyle yaşıtlarına yol haritası oluşturarak tecrübelerini paylaşma olanağı sunuyoruz.
* Yeni eğitim öğretim yılında hayata geçireceğimiz, mesleklerinde uzmanların yer alacağı Kariyerime Dijital Dokunuş projesi ile öğrencilerimize kariyer planlamalarındaki mesleklerde kullanabilecekleri teknolojileri öğrenme deneyimi fırsatı sunacağız.
* İstanbul Aydın Üniversitesi Teknoloji Transfer ve Proje Yönetim Ofisi, Kuluçka Merkezi iş birliğinde yürütülen BİL Young Leaders Genç Girişimcilik Programı kapsamında öğrencilerimizi geleceğin girişimcileri olarak yetiştiriyoruz.

Geleceğin mezunları hangi niteliklere sahip olmalıdır?
Günümüzde okul kavramını yeniden tanımlamamız gerekmektedir. 20. yüzyılda eğitim öğretim çalışmalarının yapıldığı yer olarak ifade edilen okulları, içinde bulunduğumuz yüzyılda öğrencilerin öğrenme alanlarının da ötesinde kendilerini ifade ettikleri, sosyalleştikleri ve hayallerini gerçekleştirdikleri alan olarak tanımlayabiliriz.
Geleceğin mezunları öncelikle 21. yüzyıl becerileri arasında da yer alan eleştirel düşünme/ problem çözme, yaratıcılık, iletişim ve iş birliği yeterliliklerine sahip olmalıdır. Diğer yandan öğrenme becerilerinin (bilişsel, algısal ve motor) üst düzeyde gelişmiş olması gerekir. Öğrenme becerilerinin akademik, sosyal, sanat ve spor alanlarında desteklenmesi önemlidir. Uyum (adaptasyon), merak, hayal gücü, eğitim ve meslek hayatlarında ihtiyaç duyacakları önemli kavramlardandır. Bilgiye erişebilme ve bilgiyi analiz edebilme, gelecekte öne çıkacak beceriler arasında yer almaktadır. Son yıllarda proje çalışmalarında kullanılan disiplinlerarası uygulamalar gelecekte disiplinlerarası öğrenme yaklaşımlarıyla desteklenecektir. Dolayısıyla geleceğin mezunlarının farklı disiplinleri bütünleştirerek günlük yaşama uygun problem durumlarıyla öğretim sürecini gerçekleştirmeleri değerlidir.

BİL TALKS İLE GENÇLERE YOL HARİTASI ÇİZİLİYOR
Geleceğin eğitimine yönelik kurumlarınızda hangi uygulamalar hayata geçiriliyor?
Kurumlarımızda geleceğin mezunlarını yetiştirmenin bilinciyle başarı odaklarımızı anaokulundan liseye yeni öğrenme stratejileri ile tasarlıyoruz. Öğrencilerimizin gelecekte sahip olmaları gereken nitelikleri, edinmeleri gereken yetkinlikler ile birlikte ele alıyoruz. Bugüne kadar alanında uzman konuşmacıların katıldığı 140’dan fazla oturumda 3000’den fazla sahne performansının sergilediği, finali İstanbul Aydın Üniversitesinde gerçekleştirilen BİL TALKS programımız ile öğrencilerimize geçmişinden getirdikleri başarı kültürüyle yaşıtlarına yol haritası oluşturarak tecrübelerini paylaşma olanağı sunuyoruz.
2022-2023 eğitim öğretim yılında başarı odaklarımız arasında yer alacak kariyer bilinci ile; bulunduğu mekân ve zamanda en doğru kararları verebilen, bütüncül bakış açısı, inovasyon ve yenilenme becerileri olan, lider özellikleri gelişen, sosyal, duygusal ve kariyer gelişimini en yüksek seviyeye taşıyabilen, karakterini geliştiren bireyler olması için bütünsel gelişim rehberliği anlayışını benimsiyoruz. Son yıllarda yeni inovasyon alanı olarak ortaya çıkan geleceğin meslekleri ile ilgili öğrencilerimizde farkındalık oluşturmayı önemsiyoruz. Ülkemizde bu yıl ilk kez üniversite programları arasında yer alan Siber Güvenlik ile ilgili BİL AKADEMİ kapsamında yürüttüğümüz, lise öğrencilerimize yönelik geçtiğimiz eğitim öğretim yılında başlattığımız ve büyük ilgi gören Beyaz Şapkalı Hacker eğitimlerimize devam edeceğiz.

DİJİTAL DÜNYANIN KEŞİFLERİ PROJESİ
Teknolojik dönüşüm eğitimde nasıl hayat bulmaktadır? Teknolojik dönüşümün olumlu ve olumsuz yanları nelerdir?
Teknoloji alanındaki gelişmeler, siber alan ve gerçek dünyanın iş birliği içinde kaliteli veri üretmesi ve yeni değerler, çözümler yaratmasını sağlayan Toplum 5.0 ile birlikte dijital dönüşümü hızlandırmaktadır. Dünyada oluşan yeni inovasyon alanlarını yakından takip ediyor, eğitim programlarımız ile entegrasyon çalışmalarını başarı odaklarımız arasında yer alan sürdürülebilirlik mottomuzla ele alıyoruz. Geleceğin trendi olacak teknolojilerini, öğrencilerimizin araştırmaları ve anlatımlarıyla Dijital Dünyanın Keşifleri projemizde tanıtıyoruz. İstanbul Aydın Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) iş birliği ile düzenlediğimiz Mühendislik ve Teknoloji Kampında yer alan Enerji Üretimi ve Sürdürülebilir Enerji, Endüstri Devrimleri, Blokzincir, Metaverse, Savunma Sanayi Projeleri, İleri Uzay Araştırmaları sertifikalı eğitimleriyle öğrencilerimizin dijital becerilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Teknolojik dönüşümün mesleklerde kullanılma alanlarının faydalı olacak şekilde geliştirilebilmesi olumlu yanlarındadır. Yeni eğitim öğretim yılında hayata geçireceğimiz, mesleklerinde uzmanların yer alacağı Kariyerime Dijital Dokunuş projesi ile öğrencilerimize kariyer planlamalarındaki mesleklerde kullanabilecekleri teknolojileri öğrenme deneyimi fırsatı sunacağız. Teknoloji kullanımının güvenli, faydalı ve sınırlı olmasını önemsiyoruz. Öğrencilerimizin teknolojiyi bir amaç olarak değil araç olarak kullanımlarıyla ilgili farkındalık oluşturuyoruz.

ÖĞRENCİLERİMİZİ DÜNYA VATANDAŞI OLARAK YETİŞTİRİYORUZ
Geleceğin girişimci gençleri bugünden nasıl yetiştirilmelidir?
21. yüzyılda öğrencilerin ihtiyaç duyacağı beceriler arasında yer alan girişimcilik kavramının bugünden geleceğin ihtiyaçlarını öngörerek bir eğitim programı olarak tasarlanması gerekmektedir. Öncelikle iş fikirleri araştırmalarının farklı ülkelerde yürütülen çalışmalara yönelik yapılabilmesi için birden fazla yabancı dil yetkinliği önemlidir. Gençlerin yenilikçi ve yaratıcı düşünmelerini destekleyen beyin fırtınası, network toplantıları gibi rutinlerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İnovatif düşünme sistematiği ve disiplinlerarası öğrenme yaklaşımlarıyla öğrencilerimizi dünya vatandaşı olarak yetiştiriyoruz.

Girişimcilik kültürü kurumlarınızda nasıl verilmektedir?
Kurumlarımızda okul kültürü ile birlikte girişimcilik kültürünün de oluşturulmasını önemsiyoruz. İstanbul Aydın Üniversitesi Teknoloji Transfer ve Proje Yönetim Ofisi, Kuluçka Merkezi iş birliğinde yürütülen BİL Young Leaders Genç Girişimcilik Programı kapsamında öğrencilerimizi geleceğin girişimcileri olarak yetiştiriyoruz. Program kapsamında inovasyon, liderlik, etkili iletişim becerileri ve proje yönetim becerileri eğitimleri verilmekte Girişimcilik Fikir Yarışması düzenlenmektedir. Ülkemizde nitelikli çalışmalarıyla öne çıkan önemli sivil toplum kuruluşlarından Habitat Derneği ve Genç Başarı Eğitim Vakfı ile güçlü iş birliği projelerimiz bulunmaktadır.

> BİL’de geleceğin girişimci gençleri yetişiyor

Erkan Özkan - BİL Koleji Ortaokul – Lise Eğitim Koordinatörü

erkan_ozkan_agustos_2022* BİL TALKS programımız ile öğrencilerimize geçmişinden getirdikleri başarı kültürüyle yaşıtlarına yol haritası oluşturarak tecrübelerini paylaşma olanağı sunuyoruz.
* Yeni eğitim öğretim yılında hayata geçireceğimiz, mesleklerinde uzmanların yer alacağı Kariyerime Dijital Dokunuş projesi ile öğrencilerimize kariyer planlamalarındaki mesleklerde kullanabilecekleri teknolojileri öğrenme deneyimi fırsatı sunacağız.
* İstanbul Aydın Üniversitesi Teknoloji Transfer ve Proje Yönetim Ofisi, Kuluçka Merkezi iş birliğinde yürütülen BİL Young Leaders Genç Girişimcilik Programı kapsamında öğrencilerimizi geleceğin girişimcileri olarak yetiştiriyoruz.

Geleceğin mezunları hangi niteliklere sahip olmalıdır?
Günümüzde okul kavramını yeniden tanımlamamız gerekmektedir. 20. yüzyılda eğitim öğretim çalışmalarının yapıldığı yer olarak ifade edilen okulları, içinde bulunduğumuz yüzyılda öğrencilerin öğrenme alanlarının da ötesinde kendilerini ifade ettikleri, sosyalleştikleri ve hayallerini gerçekleştirdikleri alan olarak tanımlayabiliriz.
Geleceğin mezunları öncelikle 21. yüzyıl becerileri arasında da yer alan eleştirel düşünme/ problem çözme, yaratıcılık, iletişim ve iş birliği yeterliliklerine sahip olmalıdır. Diğer yandan öğrenme becerilerinin (bilişsel, algısal ve motor) üst düzeyde gelişmiş olması gerekir. Öğrenme becerilerinin akademik, sosyal, sanat ve spor alanlarında desteklenmesi önemlidir. Uyum (adaptasyon), merak, hayal gücü, eğitim ve meslek hayatlarında ihtiyaç duyacakları önemli kavramlardandır. Bilgiye erişebilme ve bilgiyi analiz edebilme, gelecekte öne çıkacak beceriler arasında yer almaktadır. Son yıllarda proje çalışmalarında kullanılan disiplinlerarası uygulamalar gelecekte disiplinlerarası öğrenme yaklaşımlarıyla desteklenecektir. Dolayısıyla geleceğin mezunlarının farklı disiplinleri bütünleştirerek günlük yaşama uygun problem durumlarıyla öğretim sürecini gerçekleştirmeleri değerlidir.

BİL TALKS İLE GENÇLERE YOL HARİTASI ÇİZİLİYOR
Geleceğin eğitimine yönelik kurumlarınızda hangi uygulamalar hayata geçiriliyor?
Kurumlarımızda geleceğin mezunlarını yetiştirmenin bilinciyle başarı odaklarımızı anaokulundan liseye yeni öğrenme stratejileri ile tasarlıyoruz. Öğrencilerimizin gelecekte sahip olmaları gereken nitelikleri, edinmeleri gereken yetkinlikler ile birlikte ele alıyoruz. Bugüne kadar alanında uzman konuşmacıların katıldığı 140’dan fazla oturumda 3000’den fazla sahne performansının sergilediği, finali İstanbul Aydın Üniversitesinde gerçekleştirilen BİL TALKS programımız ile öğrencilerimize geçmişinden getirdikleri başarı kültürüyle yaşıtlarına yol haritası oluşturarak tecrübelerini paylaşma olanağı sunuyoruz.
2022-2023 eğitim öğretim yılında başarı odaklarımız arasında yer alacak kariyer bilinci ile; bulunduğu mekân ve zamanda en doğru kararları verebilen, bütüncül bakış açısı, inovasyon ve yenilenme becerileri olan, lider özellikleri gelişen, sosyal, duygusal ve kariyer gelişimini en yüksek seviyeye taşıyabilen, karakterini geliştiren bireyler olması için bütünsel gelişim rehberliği anlayışını benimsiyoruz. Son yıllarda yeni inovasyon alanı olarak ortaya çıkan geleceğin meslekleri ile ilgili öğrencilerimizde farkındalık oluşturmayı önemsiyoruz. Ülkemizde bu yıl ilk kez üniversite programları arasında yer alan Siber Güvenlik ile ilgili BİL AKADEMİ kapsamında yürüttüğümüz, lise öğrencilerimize yönelik geçtiğimiz eğitim öğretim yılında başlattığımız ve büyük ilgi gören Beyaz Şapkalı Hacker eğitimlerimize devam edeceğiz.

DİJİTAL DÜNYANIN KEŞİFLERİ PROJESİ
Teknolojik dönüşüm eğitimde nasıl hayat bulmaktadır? Teknolojik dönüşümün olumlu ve olumsuz yanları nelerdir?
Teknoloji alanındaki gelişmeler, siber alan ve gerçek dünyanın iş birliği içinde kaliteli veri üretmesi ve yeni değerler, çözümler yaratmasını sağlayan Toplum 5.0 ile birlikte dijital dönüşümü hızlandırmaktadır. Dünyada oluşan yeni inovasyon alanlarını yakından takip ediyor, eğitim programlarımız ile entegrasyon çalışmalarını başarı odaklarımız arasında yer alan sürdürülebilirlik mottomuzla ele alıyoruz. Geleceğin trendi olacak teknolojilerini, öğrencilerimizin araştırmaları ve anlatımlarıyla Dijital Dünyanın Keşifleri projemizde tanıtıyoruz. İstanbul Aydın Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) iş birliği ile düzenlediğimiz Mühendislik ve Teknoloji Kampında yer alan Enerji Üretimi ve Sürdürülebilir Enerji, Endüstri Devrimleri, Blokzincir, Metaverse, Savunma Sanayi Projeleri, İleri Uzay Araştırmaları sertifikalı eğitimleriyle öğrencilerimizin dijital becerilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Teknolojik dönüşümün mesleklerde kullanılma alanlarının faydalı olacak şekilde geliştirilebilmesi olumlu yanlarındadır. Yeni eğitim öğretim yılında hayata geçireceğimiz, mesleklerinde uzmanların yer alacağı Kariyerime Dijital Dokunuş projesi ile öğrencilerimize kariyer planlamalarındaki mesleklerde kullanabilecekleri teknolojileri öğrenme deneyimi fırsatı sunacağız. Teknoloji kullanımının güvenli, faydalı ve sınırlı olmasını önemsiyoruz. Öğrencilerimizin teknolojiyi bir amaç olarak değil araç olarak kullanımlarıyla ilgili farkındalık oluşturuyoruz.

ÖĞRENCİLERİMİZİ DÜNYA VATANDAŞI OLARAK YETİŞTİRİYORUZ
Geleceğin girişimci gençleri bugünden nasıl yetiştirilmelidir?
21. yüzyılda öğrencilerin ihtiyaç duyacağı beceriler arasında yer alan girişimcilik kavramının bugünden geleceğin ihtiyaçlarını öngörerek bir eğitim programı olarak tasarlanması gerekmektedir. Öncelikle iş fikirleri araştırmalarının farklı ülkelerde yürütülen çalışmalara yönelik yapılabilmesi için birden fazla yabancı dil yetkinliği önemlidir. Gençlerin yenilikçi ve yaratıcı düşünmelerini destekleyen beyin fırtınası, network toplantıları gibi rutinlerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İnovatif düşünme sistematiği ve disiplinlerarası öğrenme yaklaşımlarıyla öğrencilerimizi dünya vatandaşı olarak yetiştiriyoruz.

Girişimcilik kültürü kurumlarınızda nasıl verilmektedir?
Kurumlarımızda okul kültürü ile birlikte girişimcilik kültürünün de oluşturulmasını önemsiyoruz. İstanbul Aydın Üniversitesi Teknoloji Transfer ve Proje Yönetim Ofisi, Kuluçka Merkezi iş birliğinde yürütülen BİL Young Leaders Genç Girişimcilik Programı kapsamında öğrencilerimizi geleceğin girişimcileri olarak yetiştiriyoruz. Program kapsamında inovasyon, liderlik, etkili iletişim becerileri ve proje yönetim becerileri eğitimleri verilmekte Girişimcilik Fikir Yarışması düzenlenmektedir. Ülkemizde nitelikli çalışmalarıyla öne çıkan önemli sivil toplum kuruluşlarından Habitat Derneği ve Genç Başarı Eğitim Vakfı ile güçlü iş birliği projelerimiz bulunmaktadır.

Son Güncelleme: Çarşamba, 24 Ağustos 2022 13:01

Gösterim: 669

Dilek Cambazoğlu – CEO / Girne Koleji: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimize, tüm değerleriyle sahip çıkıyor, yaşatmak ve yüceltmek için çalışıyoruz. Tüm eğitim içeriklerimizi Cumhuriyetimizin değerleri doğrultusunda hazırlıyoruz. Öğrencilerimizi; fikri, vicdani ve irfanı hür, çağın ayak uyduran ve geleceğe hazırlanan, yurdunun ve insanlığın geleceği için çalışmayı onur bilen, kendine güvenen, yaratıcı ve Atatürkçü birey olarak yetiştirmek en büyük amaçlarımızdan olmuştur.”

dilek_cambazogluCumhuriyetin 99. Yılında eğitimde gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Altı yüzyılı aşkın bir süre varlığını devam ettiren Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitim sistemi halkın tamamını kapsamayan bir yapı içerisindeydi. Bu yapının sonucu olarak da özellikle kırsal alanlarda yaşayan halk, eğitim konusunda yetersiz bir düzeydeydi. Dolayısıyla okuma yazma oranı da bu duruma bağlı olarak oldukça alt seviyedeydi. Özellikle din ağırlıklı olan ve bilimsel değeri olmayan bir eğitim anlayışına sahip imparatorluğun, diğer eğitim kurumları da misyoner okulları, meşrutiyet sonrası kurulan maarif mektepleri ve din eğitimi veren tarikat okullarından ibaretti. İmparatorluğun eğitim konusundaki bu tablosu eğitim öğretim konusunda bir birlik olmadığını gösteriyordu.
Millî Mücadele dönemine gelindiğinde, mücadelenin en çetin ve kritik dönemlerinde dahi eğitim öğretim konusuna büyük önem verilmiştir. Bu dönemde, devam eden savaşa rağmen Maarif Kongresi yapılmış, halkın eğitimi konusu üzerinde hassasiyetle durulmuştur. Kongrede her bölgeye uygun olarak izlenecek eğitim politikaları ana konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi eğitim anlayışına baktığımızda ise çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmada öncelikli olarak eğitim konusunda önemli adımların atılması gerekliliği üzerinde durulmuştur.
Cumhuriyetimizin en değerli kazanımlarından biri şüphesiz ki fırsat eşitliğidir. Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün milletle bütünleşen Cumhuriyet anlayışı; Yoksulu zenginden, köylüyü şehirliden, yaşlıyı gençten, kadını da erkekten ayırmamıştır. Bu eşitlik mücadelesini sağlamak için de, öncelikle eğitimde fırsat eşitliğini garanti etmiştir.
Eğitim insanın; zihninin özgürleşmesi, aklının ve vicdanının birlikte gelişmesi, potansiyelinin gerçekleşmesi, yeteneklerini keşfetmesi, bugünün ve yarının becerilerini kazanması, bilgiye dayalı fikir geliştirmesidir ve eğitimli insan, toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temelidir. Bu bağlamda baktığımızda bu yüzyıl içinde Cumhuriyet ile birlikte eğitim yolculuğumuz ciddi manada gelişme göstermiştir.

EĞİTİM EKONOMİK KALKINMANIN TEMELİDİR
Toplumun gelişiminde eğitimin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu çerçevede eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Bir ülkenin gelişmişlik kriterlerine bakılırken değerlendirilen en önemli kriterlerden biridir eğitim. İlk insandan beri eğitimin önemi artarak devam etmiştir. Sınırların kalktığı dünyada, bireylerin temel yeterliklere sahip olması, bilgiye ulaşabilmesi, sağlıklı toplumsal ilişkiler kurabilmesi için eğitim çağımızın en önemli ihtiyaçlarındandır.
Eğitim bir yandan geçmişe bakmayı ama ona takılmamayı, diğer yandan geleceğe bakmayı gösterir. Dünya döndükçe insandaki merak ve öğrenme isteği bitmeyecektir. İnsan ve toplumun kendini yeniden üretmesinde eğitime çok iş düşmektedir.
Sağlıklı bir toplum; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklı bireylerden oluşur. Bireylerin sağlıklı olabilmesi ise çocukların eğitimine ve çok yönlü gelişimine bağlıdır. Eğitim kurumları bireylerin sosyalleşmesine, toplumsal ve kültürel değerleri kazanmasına katkı sağlayarak toplumsal yapının devamlılığını sağlar.
İnsanların aldıkları eğitim oranında topluma katkıda bulundukları aşikardır. Eğitim, ekonomik kalkınmanın temelini oluşturur. Eğitimin amacı, hem ülkenin, hem de insanlarımızın her çeşit istek ve ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Üretim tekniklerinin hızlı değişmesi, eğitime daha fazla önem verilmesi sonucunu doğurmuştur. Sonuç olarak bilgiye ve gelişmeye daha fazla yatırım yapma ihtiyacını ortaya çıkartmıştır.

21. YÜZYIL BECERİLERİ EN ÖNEMLİ SINANMA ALANIDIR
21. Yüzyılda Türkiye’nin eğitimde geleceğe dönük hedefleri neler olmalı? Bu yönde hangi alanlara öncelik verilmeli? Önerileriniz nelerdir?
Günümüz eğitim sistemleri öğrenciyi hem akademik (bilişsel), hem duygusal ve sosyal (duyuşsal) hem de fiziksel yönden en üst düzeyde geliştirmeyi yönelik olarak hazırlanmaktadır. Çocukların nitelikli, iyi ve değerli bireylere dönüşmesi, ancak, onların tüm yönlerinin dengeli ve bütünsel şekilde gelişmesiyle mümkündür. Aynı zamanda iyi bir eğitim sistemi, günümüz kadar, gelecekte çocuklarımızı, gençlerimizi nasıl bir geleceğin beklediğini ön görmeli ve buna göre yapılandırılmalıdır. Yapay zeka ve uzay yolculuklarıyla tanıştığımız bu dönemde endüstriyel gelişimlere ayak uydurmalı ve ileride daha da fazla baş etmek zorunda kalacağımız iklim ve çevre sorunları ile ilgili Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda içerikler barındırmalıdır. Dolayısıyla, şimdi ve yakın gelecekte, yeni kuşakların sadece bilişsel/akademik kazanımlarla var olması, meslek edinmesi, yaşayabilmesi zorlaşmaktadır. Yeni çağda artık bizi robotlardan ayıran temel vasıfların, mesela duyuşsal/duygusal tarafların, empati yeteneğinin, insanî duyarlılıkların; yönergeleri takip edebilme alışkanlığından ziyade eleştirel düşünme ve yaratıcılık gibi yetkinliklerin, sorun çözme becerilerinin gelişmesi önem kazanmıştır. Yaratıcılık ve yenilikçilik, eleştirel düşünme ve problem çözme, iletişim ve iş birliği; medya, bilgi ve iletişim teknolojileri okuryazarlığı; esneklik ve uyum, girişimcilik ve öz-yönelim, sosyal ve kültürler arası beceriler, üretkenlik, sorumluluk ve liderlik becerileri ve yetkinlikleri olarak özetlenen 21. yüzyıl becerileri, öğrencileri geleceğe hazırladığını iddia eden bir okulun en önemli sınanma ve sorgulanma alanlarından birisi durumundadır artık.

Kurumunuzda öne çıkan ilkeler nelerdir? Bu çerçevede Cumhuriyetin değerleri gelecek nesillere nasıl aktarılıyor? Çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimize, tüm değerleriyle sahip çıkıyor, yaşatmak ve yüceltmek için çalışıyoruz. Cumhuriyet Bayramı’nı her yıl daha büyük coşku ile kutlayarak gelecek nesillere bu değerlerimizi aktarıyoruz. Ecdadımızın yoklukla yazdığı kahramanlık destanını, bizler de bugün eğitim alanında yazmak istiyor, tüm eğitim içeriklerimizi Cumhuriyetimizin değerleri doğrultusunda hazırlıyoruz. Bu değerler doğrultusunda öğrencilerimizi; fikri, vicdani ve irfanı hür, çağın ayak uyduran ve geleceğe hazırayan, yurdunun ve insanlığın geleceği için çalışmayı onur bilen, kendine güvenen, yaratıcı ve Atatürkçü birey olarak yetiştirmek en büyük amaçlarımızdan olmuştur.

Cumhuriyetin eğitimde en önem verdiği alan öğretmenler oldu. Dünden bugüne öğretmen kimliği nasıl bir değişime uğradı? Bugün öğretmenlerin geldiği noktayı ve Geleceğin Türkiyesi’nin oluşumundaki rollerini nasıl değerlendirirsiniz?
Cumhuriyetin ilanıyla, Atatürk öğretmenlik mesleğini çağdaş, ulusal ve laik bir temele dayandırmıştır. 1924'te öğretmenlik mesleği yasayla tanımlanmış olup, yasal bir meslek niteliğine dönüşmüştür. Teknoloji araçlarının gelişmesi, eğitime teknolojinin entegre olması öğretmenin toplumdaki yerini geriletmiş gibi gözükse de eğitim sistemini empati, duygu ve anlayış gibi duygular barındıran, mantık- muhakeme yapabilen, üretebilen öğretmenler ileri seviyeye taşımaya devam edecektir.
‘Geleceğin Türkiyesi’nde Eğitim’ raporuna baktığımızda eğitim sisteminden, ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmeler sebebiyle talep ve beklentiler artmakta olup çeşitlenmesi beklenmektedir. Bu bağlamda önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin olduğunu söylemek mümkün öncelikle Bu değişimler eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecektir. Bu değişimde de öğretmenin rolü kritiktir.

GİRNE KOLEJİ’NİN 2023 AJANDASINDA NELER OLACAK?
2023’te Cumhuriyetin 100. Yılı kutlanacak. Kurum olarak 2023’e yönelik planlarınız neler olacak?
Eğitim programlarımızın daha iyi bir noktaya taşınması için önümüzdeki yıllarda gerçekleştirilecek program revizyonlarında program tasarımında yerelleşme, esneklik ve çeşitlilik, bütüncül gelişimi hedefleme, disiplinler arası yaklaşım vb. ilkeler daha fazla yer alacaktır. Girne Amerikan Üniversitesi iş birliği ile yürüttüğümüz Eğitim Akademileri ile bu süreçte herkesin ihtiyaç duyduğu konularda daha yetkin ve etkin hale gelmesini sağlamaya devam edeceğiz. Ayrıca; ilerleyen teknoloji, yeni nesil çocukların gelişimi ve dönüşümü gibi konularda ilgili veli akademilerimiz, geleceğin meslekleri ve planlama gibi konularda öğrencilere farkındalık kazandırma amaçlı düzenlediğimiz öğrenci akademilerimiz de devam edecek.
Öğrenciyi eğitim sürecinde etkilenen olmaktan çıkarıp bir bileşen haline getirmek üzerine kurguladığımız programlarımızı geliştirerek ilerliyoruz. Öğrencilerimizi; yaşam becerilerini, öz düzenleme becerisini, değişim yönetimini, EQ zekayı entegre ettiğimiz programlarla yaşama hazırlıyoruz. İki dilde yabancı dil eğitimi, Oracy Yaklaşımı, Yaratıcı Drama gibi programlarla kendini ifade eden iletişim becerileri yüksek çocuklar yetiştiriyoruz. Çocuklarla felsefe, matematik- fen- teknoloji okuryazarlığı, düşünme becerileri, inovasyon ve yaratıcılık becerileri ile entegre ettiğimiz derslerimizde sorgulayan, üreten, fark eden, öz benliği yüksek bir nesil yetiştirmeyi hedefliyoruz. Geleceğin dünyasına hazırladığımız öğrencilerimize kendimizi yenileyerek, geliştirerek dünyanın kapılarını açmaya devam edeceğiz.

> Tüm eğitim içeriklerimizi Cumhuriyetimizin değerleri doğrultusunda hazırlıyoruz

Dilek Cambazoğlu – CEO / Girne Koleji: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimize, tüm değerleriyle sahip çıkıyor, yaşatmak ve yüceltmek için çalışıyoruz. Tüm eğitim içeriklerimizi Cumhuriyetimizin değerleri doğrultusunda hazırlıyoruz. Öğrencilerimizi; fikri, vicdani ve irfanı hür, çağın ayak uyduran ve geleceğe hazırlanan, yurdunun ve insanlığın geleceği için çalışmayı onur bilen, kendine güvenen, yaratıcı ve Atatürkçü birey olarak yetiştirmek en büyük amaçlarımızdan olmuştur.”

dilek_cambazogluCumhuriyetin 99. Yılında eğitimde gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Altı yüzyılı aşkın bir süre varlığını devam ettiren Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitim sistemi halkın tamamını kapsamayan bir yapı içerisindeydi. Bu yapının sonucu olarak da özellikle kırsal alanlarda yaşayan halk, eğitim konusunda yetersiz bir düzeydeydi. Dolayısıyla okuma yazma oranı da bu duruma bağlı olarak oldukça alt seviyedeydi. Özellikle din ağırlıklı olan ve bilimsel değeri olmayan bir eğitim anlayışına sahip imparatorluğun, diğer eğitim kurumları da misyoner okulları, meşrutiyet sonrası kurulan maarif mektepleri ve din eğitimi veren tarikat okullarından ibaretti. İmparatorluğun eğitim konusundaki bu tablosu eğitim öğretim konusunda bir birlik olmadığını gösteriyordu.
Millî Mücadele dönemine gelindiğinde, mücadelenin en çetin ve kritik dönemlerinde dahi eğitim öğretim konusuna büyük önem verilmiştir. Bu dönemde, devam eden savaşa rağmen Maarif Kongresi yapılmış, halkın eğitimi konusu üzerinde hassasiyetle durulmuştur. Kongrede her bölgeye uygun olarak izlenecek eğitim politikaları ana konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi eğitim anlayışına baktığımızda ise çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmada öncelikli olarak eğitim konusunda önemli adımların atılması gerekliliği üzerinde durulmuştur.
Cumhuriyetimizin en değerli kazanımlarından biri şüphesiz ki fırsat eşitliğidir. Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün milletle bütünleşen Cumhuriyet anlayışı; Yoksulu zenginden, köylüyü şehirliden, yaşlıyı gençten, kadını da erkekten ayırmamıştır. Bu eşitlik mücadelesini sağlamak için de, öncelikle eğitimde fırsat eşitliğini garanti etmiştir.
Eğitim insanın; zihninin özgürleşmesi, aklının ve vicdanının birlikte gelişmesi, potansiyelinin gerçekleşmesi, yeteneklerini keşfetmesi, bugünün ve yarının becerilerini kazanması, bilgiye dayalı fikir geliştirmesidir ve eğitimli insan, toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temelidir. Bu bağlamda baktığımızda bu yüzyıl içinde Cumhuriyet ile birlikte eğitim yolculuğumuz ciddi manada gelişme göstermiştir.

EĞİTİM EKONOMİK KALKINMANIN TEMELİDİR
Toplumun gelişiminde eğitimin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu çerçevede eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Bir ülkenin gelişmişlik kriterlerine bakılırken değerlendirilen en önemli kriterlerden biridir eğitim. İlk insandan beri eğitimin önemi artarak devam etmiştir. Sınırların kalktığı dünyada, bireylerin temel yeterliklere sahip olması, bilgiye ulaşabilmesi, sağlıklı toplumsal ilişkiler kurabilmesi için eğitim çağımızın en önemli ihtiyaçlarındandır.
Eğitim bir yandan geçmişe bakmayı ama ona takılmamayı, diğer yandan geleceğe bakmayı gösterir. Dünya döndükçe insandaki merak ve öğrenme isteği bitmeyecektir. İnsan ve toplumun kendini yeniden üretmesinde eğitime çok iş düşmektedir.
Sağlıklı bir toplum; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklı bireylerden oluşur. Bireylerin sağlıklı olabilmesi ise çocukların eğitimine ve çok yönlü gelişimine bağlıdır. Eğitim kurumları bireylerin sosyalleşmesine, toplumsal ve kültürel değerleri kazanmasına katkı sağlayarak toplumsal yapının devamlılığını sağlar.
İnsanların aldıkları eğitim oranında topluma katkıda bulundukları aşikardır. Eğitim, ekonomik kalkınmanın temelini oluşturur. Eğitimin amacı, hem ülkenin, hem de insanlarımızın her çeşit istek ve ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Üretim tekniklerinin hızlı değişmesi, eğitime daha fazla önem verilmesi sonucunu doğurmuştur. Sonuç olarak bilgiye ve gelişmeye daha fazla yatırım yapma ihtiyacını ortaya çıkartmıştır.

21. YÜZYIL BECERİLERİ EN ÖNEMLİ SINANMA ALANIDIR
21. Yüzyılda Türkiye’nin eğitimde geleceğe dönük hedefleri neler olmalı? Bu yönde hangi alanlara öncelik verilmeli? Önerileriniz nelerdir?
Günümüz eğitim sistemleri öğrenciyi hem akademik (bilişsel), hem duygusal ve sosyal (duyuşsal) hem de fiziksel yönden en üst düzeyde geliştirmeyi yönelik olarak hazırlanmaktadır. Çocukların nitelikli, iyi ve değerli bireylere dönüşmesi, ancak, onların tüm yönlerinin dengeli ve bütünsel şekilde gelişmesiyle mümkündür. Aynı zamanda iyi bir eğitim sistemi, günümüz kadar, gelecekte çocuklarımızı, gençlerimizi nasıl bir geleceğin beklediğini ön görmeli ve buna göre yapılandırılmalıdır. Yapay zeka ve uzay yolculuklarıyla tanıştığımız bu dönemde endüstriyel gelişimlere ayak uydurmalı ve ileride daha da fazla baş etmek zorunda kalacağımız iklim ve çevre sorunları ile ilgili Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda içerikler barındırmalıdır. Dolayısıyla, şimdi ve yakın gelecekte, yeni kuşakların sadece bilişsel/akademik kazanımlarla var olması, meslek edinmesi, yaşayabilmesi zorlaşmaktadır. Yeni çağda artık bizi robotlardan ayıran temel vasıfların, mesela duyuşsal/duygusal tarafların, empati yeteneğinin, insanî duyarlılıkların; yönergeleri takip edebilme alışkanlığından ziyade eleştirel düşünme ve yaratıcılık gibi yetkinliklerin, sorun çözme becerilerinin gelişmesi önem kazanmıştır. Yaratıcılık ve yenilikçilik, eleştirel düşünme ve problem çözme, iletişim ve iş birliği; medya, bilgi ve iletişim teknolojileri okuryazarlığı; esneklik ve uyum, girişimcilik ve öz-yönelim, sosyal ve kültürler arası beceriler, üretkenlik, sorumluluk ve liderlik becerileri ve yetkinlikleri olarak özetlenen 21. yüzyıl becerileri, öğrencileri geleceğe hazırladığını iddia eden bir okulun en önemli sınanma ve sorgulanma alanlarından birisi durumundadır artık.

Kurumunuzda öne çıkan ilkeler nelerdir? Bu çerçevede Cumhuriyetin değerleri gelecek nesillere nasıl aktarılıyor? Çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimize, tüm değerleriyle sahip çıkıyor, yaşatmak ve yüceltmek için çalışıyoruz. Cumhuriyet Bayramı’nı her yıl daha büyük coşku ile kutlayarak gelecek nesillere bu değerlerimizi aktarıyoruz. Ecdadımızın yoklukla yazdığı kahramanlık destanını, bizler de bugün eğitim alanında yazmak istiyor, tüm eğitim içeriklerimizi Cumhuriyetimizin değerleri doğrultusunda hazırlıyoruz. Bu değerler doğrultusunda öğrencilerimizi; fikri, vicdani ve irfanı hür, çağın ayak uyduran ve geleceğe hazırayan, yurdunun ve insanlığın geleceği için çalışmayı onur bilen, kendine güvenen, yaratıcı ve Atatürkçü birey olarak yetiştirmek en büyük amaçlarımızdan olmuştur.

Cumhuriyetin eğitimde en önem verdiği alan öğretmenler oldu. Dünden bugüne öğretmen kimliği nasıl bir değişime uğradı? Bugün öğretmenlerin geldiği noktayı ve Geleceğin Türkiyesi’nin oluşumundaki rollerini nasıl değerlendirirsiniz?
Cumhuriyetin ilanıyla, Atatürk öğretmenlik mesleğini çağdaş, ulusal ve laik bir temele dayandırmıştır. 1924'te öğretmenlik mesleği yasayla tanımlanmış olup, yasal bir meslek niteliğine dönüşmüştür. Teknoloji araçlarının gelişmesi, eğitime teknolojinin entegre olması öğretmenin toplumdaki yerini geriletmiş gibi gözükse de eğitim sistemini empati, duygu ve anlayış gibi duygular barındıran, mantık- muhakeme yapabilen, üretebilen öğretmenler ileri seviyeye taşımaya devam edecektir.
‘Geleceğin Türkiyesi’nde Eğitim’ raporuna baktığımızda eğitim sisteminden, ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmeler sebebiyle talep ve beklentiler artmakta olup çeşitlenmesi beklenmektedir. Bu bağlamda önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin olduğunu söylemek mümkün öncelikle Bu değişimler eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecektir. Bu değişimde de öğretmenin rolü kritiktir.

GİRNE KOLEJİ’NİN 2023 AJANDASINDA NELER OLACAK?
2023’te Cumhuriyetin 100. Yılı kutlanacak. Kurum olarak 2023’e yönelik planlarınız neler olacak?
Eğitim programlarımızın daha iyi bir noktaya taşınması için önümüzdeki yıllarda gerçekleştirilecek program revizyonlarında program tasarımında yerelleşme, esneklik ve çeşitlilik, bütüncül gelişimi hedefleme, disiplinler arası yaklaşım vb. ilkeler daha fazla yer alacaktır. Girne Amerikan Üniversitesi iş birliği ile yürüttüğümüz Eğitim Akademileri ile bu süreçte herkesin ihtiyaç duyduğu konularda daha yetkin ve etkin hale gelmesini sağlamaya devam edeceğiz. Ayrıca; ilerleyen teknoloji, yeni nesil çocukların gelişimi ve dönüşümü gibi konularda ilgili veli akademilerimiz, geleceğin meslekleri ve planlama gibi konularda öğrencilere farkındalık kazandırma amaçlı düzenlediğimiz öğrenci akademilerimiz de devam edecek.
Öğrenciyi eğitim sürecinde etkilenen olmaktan çıkarıp bir bileşen haline getirmek üzerine kurguladığımız programlarımızı geliştirerek ilerliyoruz. Öğrencilerimizi; yaşam becerilerini, öz düzenleme becerisini, değişim yönetimini, EQ zekayı entegre ettiğimiz programlarla yaşama hazırlıyoruz. İki dilde yabancı dil eğitimi, Oracy Yaklaşımı, Yaratıcı Drama gibi programlarla kendini ifade eden iletişim becerileri yüksek çocuklar yetiştiriyoruz. Çocuklarla felsefe, matematik- fen- teknoloji okuryazarlığı, düşünme becerileri, inovasyon ve yaratıcılık becerileri ile entegre ettiğimiz derslerimizde sorgulayan, üreten, fark eden, öz benliği yüksek bir nesil yetiştirmeyi hedefliyoruz. Geleceğin dünyasına hazırladığımız öğrencilerimize kendimizi yenileyerek, geliştirerek dünyanın kapılarını açmaya devam edeceğiz.

Son Güncelleme: Pazartesi, 31 Ekim 2022 16:06

Gösterim: 586

Adem Durmuş – Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü

ademdurmus• Yıllar boyu sürecek başarının ilk adımını ilkokulda atıyoruz. Kavram’da öğrenciler temel akademik becerilerini ilham veren eğitimciler ve etkileşim temelli öğrenme yaklaşımı ile kendi temposuyla kazanıyor.
• Kavram’da kendi bireysel gelişim ihtiyaçlarının farkında olan öğrenciler yetiştiriyoruz. Güçlü ve geliştirilmesi gereken alanların bilinciyle hareket ediyor, kendilerini geliştirmeleri için onlara rehberlik ediyoruz.
• Bizim anlayışımızda merak varsa öğrenme vardır. O yüzden öğrencilerimizin merak ve öğrenme aşkını sürekli canlı ve dinamik tutuyoruz.

Kavram Koleji olarak ilkokul eğitiminde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorsunuz?
Kavram Koleji olarak; “Etkileşim Temelli Öğrenme” yaklaşımını benimseyerek öğrencilerimizin bütüncül gelişimini destekleyecek bir akademik altyapı kurduk. Çünkü ilkokul, çocukların akademik eğitim hayatına attıkları ilk adımdır. Bir öğrenciye okul hayatını sevdiren ve eğitim tutkusunu hayat boyu canlı tutmayı öğreten bu süreç için dersimize çok iyi çalıştık. Her yaş grubuna özel geliştirdiğimiz ders programlarımız var. Öğrencilerimizi; ilham veren eğitimciler ile temel akademik becerilerini kendi temposuyla kazandıran bir tutum ve sağlıklı ilişkilerin hakim olduğu yenilikçi bir ortam ile tanıştırıyoruz. Öğrencilerimizin temel akademik becerilerini geliştiriyor, yaşamları boyunca devam edecek olan bilimsel düşünme süreçlerine yön veriyoruz.

BİREYSEL İHTİYAÇ TEMELLİ GELİŞİM REHBERLİĞİ
İlkokulda öğrenciye sunulan psikolojik danışma ve rehberliğin önemi nedir ve Kavram’da PDR uygulamaları nelerdir?
Kavram’da kendi bireysel gelişim ihtiyaçlarının farkında olan öğrenciler yetiştiriyoruz. Güçlü ve geliştirilmesi gereken alanların bilinciyle hareket ediyor, kendilerini geliştirmeleri için onlara rehberlik ediyoruz.
“Bireysel İhtiyaç Temelli Gelişim Rehberliği” yaklaşımımızla öz farkındalıklarını artırıyor, daha duyarlı ve daha bilinçli bireyler olmalarını sağlıyoruz. Böylece sorumluluk bilinci gelişmiş, herhangi bir sorunla karşılaştığında kendi çözümlerini üretme cesaretine sahip, risk alabilen, özgüveni yüksek, güçlü yönlerinin farkında, geliştirmesi gereken alanların bilincinde bireyler yetiştiriyoruz.
PDR uzmanlarımız her hafta öğrencilerimizin ders içi davranışlarını gözlemleyerek sosyal duygusal becerilerini geliştirmeye yönelik kişiye özgü aktiviteler düzenliyor. Böylece öğrencilerimize duygularının farkına varıp yönetmek, olumlu hedefler belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak, empati kurmak, sürdürülebilir pozitif ilişkiler geliştirmek, bilinçli kararlar alabilmek için gerekli bilgi, tutum ve beceriler edindiriyoruz. Tanıma ve dikkat testleri ile öğrencilerimizin geliştirmesi beklenen yetenek potansiyellerini belirleyerek onların gelişimlerini destekliyoruz.

kavram_agustos_2022BAŞARININ İLK ADIMI: ÖĞRENCİSİNİ TAKDİR EDEREK, HERKESİN TAKDİRİNİ KAZANAN BİR İLKOKUL!
İlkokulda öğrencilerinizin öğrenme gelişimini nasıl destekliyorsunuz ve onlara sunduğunuz öğrenme ortamlarından bahseder misiniz?
Kavram’da performans hedefi yerine öğrenme hedefini benimsiyoruz. Çünkü biz, öğrencileriyle periyodik olarak görüşmeler yapan, öz değerlendirme çalışmalarının etkisini bilen ve her türlü çalışmanın takdir edilmesini savunan bir iletişim anlayışının okuluyuz.
Ses getiren sınıf anlayışımız ile etkileşimin olduğu her alan, akademik ve kalıcı öğrenmeyi sağlıyor. İşte bu yüzden öğrencilerimize; ürettikleri, fikir alışverişi yaptıkları, görsel düzenlemeler tasarladıkları ve proje sunumu gerçekleştirdikleri bir okul ortamı sunuyoruz. Sınıftaki sessizlik bizim için akademik bir engeldir. Öğrencilerimizin aktif olduğu ders planları hazırlayarak, onlara etkileşim merkezli bir eğitim kültürünün kapılarını açıyoruz.

BAMBAŞKA PORTFOLYO VE PROJE ÇALIŞMALARI
Eğitim rutinleriniz nelerdir ve akademik başarıyı artırmak için neler yapıyorsunuz?
Öğrencilerimizi; Felsefe Atölyeleri, Oyun ve Takım Çalışmaları Etkinlikleri, Fikir Üretme ve Planlamaya Yönelik Değerlendirme, İletişim Çemberleri, Ayın Araştırma Konusu gibi zengin içeriklerimiz yer alıyor. Bu içeriklerimiz öğrencilerimizin değerlendirme, eleştirel düşünme, planlama, problem çözme gibi çok yönlü gelişimlerini destekliyor.
Bizim anlayışımızda merak varsa öğrenme vardır. O yüzden öğrencilerimizin merak ve öğrenme aşkını sürekli canlı ve dinamik tutuyoruz. Meraklı Ödevler, Merak Takvimi, Merak Duvarı gibi birçok uygulamayla öğrenme heyecanın sürekliliğini sağlıyoruz.
Portfolyo günleri düzenleyerek öğrencilerimizin öğrenme performansının bilincine varmalarını sağlıyoruz. Ortaya koydukları somut ürünlerle yaptıkları çalışmaların farkında olan öğrencilerin öz sorumlulukları gelişiyor ve öz denetim becerileri artıyor.

AKADEMİK BAŞARININ TEMELİNİ İLKOKULDA ATIYORUZ!
İlkokulda uyguladığımız akademik program Kavram öğrencilerinin LGS ve YKS’de üstün başarı elde etmelerini sağlıyor. Böylece tüm öğrencilerimizi başarıya ulaştırarak kitlesel başarıda bir numara oluyoruz. Son ders saatini öğrencilerimizin sınıf öğretmenlerinin gözetiminde ödevlerini yapmaya ayırıyoruz. İlkokul birinci sınıftan itibaren her gün öğretmen gözetiminde düzenli ders çalışma alışkanlığı edinen öğrencilerimizin, aynı zamanda okuma rutinleri ile okuma alışkanlığı ve okuduğunu anlama becerisi artıyor. Öğrenme heyecanları kaybolmadan, öğretmenlerinden destek alarak düzenli ders çalışma alışkanlığı ediniyorlar.
Öğrencilerimizin iyi bir okuryazar olmasını sağlıyoruz. Onlara sunduğumuz dinamik çalışma ortamı sunuyoruz. Kütüphaneyi araştırma laboratuvarı olarak kullanan, Türkçe dil becerileri ve hayat bilgisi ile iç içe büyüyen öğrencilerimize, güçlü bir okuma ve okuduğunu anlama kültürü ile yeni fikirler üretebilme becerisi kazandırıyoruz.

ÖĞRENMEK İÇİN DEĞİL KONUŞMAK İÇİN İNGİLİZCE
Yabancı dil öğreniminde farklı bir hedefiniz ve yaklaşımınız var. Yabancı dil eğitiminizden bahseder misiniz?
Yabancı dil ediniminde öğrencilerimizin kendi ana dillerinde olduğu gibi İngilizce’de de kendilerini en iyi şekilde ifade edebilmelerini hedefliyoruz. Bu nedenle dil edinim sürecimizi aslında şu söz özetliyor: “İngilizce öğretmiyoruz, İngilizce konuşturuyoruz.”
Kavram’da iletişimin her anında İngilizce vardır. Çünkü biz, Cambridge Assessment English sınavlarında başarıya ulaşan bireyler yetiştirmek için CEFR kriterleri ile tüm dil becerilerine aynı anda odaklandığımız bir dil eğitim politikasına sahibiz. Öğrencilerimizi erken yaştan itibaren İngilizce dilinde araştırma yapmaya, münazaralara katılmaya, sunum hazırlamaya ve hikayeler yazmaya teşvik ediyor, İngilizce’yi okul ortamının her yerinde aktif bir şekilde kullanıyoruz.
Yoğun İngilizce ders saatlerimizle İngilizcenin temelini ilkokul 1 ve 2. Sınıfta atıyoruz. İngilizcede belirli dil seviyesine ulaşan öğrencilerimize 3. Sınıftan itibaren Almanca veya İspanyolca dersi veriyoruz.
Her anımda İngilizce uygulaması ile günlük yaşam rutinleri içinde dil becerilerini geliştiriyor, İngilizce iletişim kurmalarını kesintisiz sağlıyoruz.

> Etkileşim Temelli Öğrenme Varsa, Temelde Akademik Beceriler Var!

Adem Durmuş – Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü

ademdurmus• Yıllar boyu sürecek başarının ilk adımını ilkokulda atıyoruz. Kavram’da öğrenciler temel akademik becerilerini ilham veren eğitimciler ve etkileşim temelli öğrenme yaklaşımı ile kendi temposuyla kazanıyor.
• Kavram’da kendi bireysel gelişim ihtiyaçlarının farkında olan öğrenciler yetiştiriyoruz. Güçlü ve geliştirilmesi gereken alanların bilinciyle hareket ediyor, kendilerini geliştirmeleri için onlara rehberlik ediyoruz.
• Bizim anlayışımızda merak varsa öğrenme vardır. O yüzden öğrencilerimizin merak ve öğrenme aşkını sürekli canlı ve dinamik tutuyoruz.

Kavram Koleji olarak ilkokul eğitiminde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorsunuz?
Kavram Koleji olarak; “Etkileşim Temelli Öğrenme” yaklaşımını benimseyerek öğrencilerimizin bütüncül gelişimini destekleyecek bir akademik altyapı kurduk. Çünkü ilkokul, çocukların akademik eğitim hayatına attıkları ilk adımdır. Bir öğrenciye okul hayatını sevdiren ve eğitim tutkusunu hayat boyu canlı tutmayı öğreten bu süreç için dersimize çok iyi çalıştık. Her yaş grubuna özel geliştirdiğimiz ders programlarımız var. Öğrencilerimizi; ilham veren eğitimciler ile temel akademik becerilerini kendi temposuyla kazandıran bir tutum ve sağlıklı ilişkilerin hakim olduğu yenilikçi bir ortam ile tanıştırıyoruz. Öğrencilerimizin temel akademik becerilerini geliştiriyor, yaşamları boyunca devam edecek olan bilimsel düşünme süreçlerine yön veriyoruz.

BİREYSEL İHTİYAÇ TEMELLİ GELİŞİM REHBERLİĞİ
İlkokulda öğrenciye sunulan psikolojik danışma ve rehberliğin önemi nedir ve Kavram’da PDR uygulamaları nelerdir?
Kavram’da kendi bireysel gelişim ihtiyaçlarının farkında olan öğrenciler yetiştiriyoruz. Güçlü ve geliştirilmesi gereken alanların bilinciyle hareket ediyor, kendilerini geliştirmeleri için onlara rehberlik ediyoruz.
“Bireysel İhtiyaç Temelli Gelişim Rehberliği” yaklaşımımızla öz farkındalıklarını artırıyor, daha duyarlı ve daha bilinçli bireyler olmalarını sağlıyoruz. Böylece sorumluluk bilinci gelişmiş, herhangi bir sorunla karşılaştığında kendi çözümlerini üretme cesaretine sahip, risk alabilen, özgüveni yüksek, güçlü yönlerinin farkında, geliştirmesi gereken alanların bilincinde bireyler yetiştiriyoruz.
PDR uzmanlarımız her hafta öğrencilerimizin ders içi davranışlarını gözlemleyerek sosyal duygusal becerilerini geliştirmeye yönelik kişiye özgü aktiviteler düzenliyor. Böylece öğrencilerimize duygularının farkına varıp yönetmek, olumlu hedefler belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak, empati kurmak, sürdürülebilir pozitif ilişkiler geliştirmek, bilinçli kararlar alabilmek için gerekli bilgi, tutum ve beceriler edindiriyoruz. Tanıma ve dikkat testleri ile öğrencilerimizin geliştirmesi beklenen yetenek potansiyellerini belirleyerek onların gelişimlerini destekliyoruz.

kavram_agustos_2022BAŞARININ İLK ADIMI: ÖĞRENCİSİNİ TAKDİR EDEREK, HERKESİN TAKDİRİNİ KAZANAN BİR İLKOKUL!
İlkokulda öğrencilerinizin öğrenme gelişimini nasıl destekliyorsunuz ve onlara sunduğunuz öğrenme ortamlarından bahseder misiniz?
Kavram’da performans hedefi yerine öğrenme hedefini benimsiyoruz. Çünkü biz, öğrencileriyle periyodik olarak görüşmeler yapan, öz değerlendirme çalışmalarının etkisini bilen ve her türlü çalışmanın takdir edilmesini savunan bir iletişim anlayışının okuluyuz.
Ses getiren sınıf anlayışımız ile etkileşimin olduğu her alan, akademik ve kalıcı öğrenmeyi sağlıyor. İşte bu yüzden öğrencilerimize; ürettikleri, fikir alışverişi yaptıkları, görsel düzenlemeler tasarladıkları ve proje sunumu gerçekleştirdikleri bir okul ortamı sunuyoruz. Sınıftaki sessizlik bizim için akademik bir engeldir. Öğrencilerimizin aktif olduğu ders planları hazırlayarak, onlara etkileşim merkezli bir eğitim kültürünün kapılarını açıyoruz.

BAMBAŞKA PORTFOLYO VE PROJE ÇALIŞMALARI
Eğitim rutinleriniz nelerdir ve akademik başarıyı artırmak için neler yapıyorsunuz?
Öğrencilerimizi; Felsefe Atölyeleri, Oyun ve Takım Çalışmaları Etkinlikleri, Fikir Üretme ve Planlamaya Yönelik Değerlendirme, İletişim Çemberleri, Ayın Araştırma Konusu gibi zengin içeriklerimiz yer alıyor. Bu içeriklerimiz öğrencilerimizin değerlendirme, eleştirel düşünme, planlama, problem çözme gibi çok yönlü gelişimlerini destekliyor.
Bizim anlayışımızda merak varsa öğrenme vardır. O yüzden öğrencilerimizin merak ve öğrenme aşkını sürekli canlı ve dinamik tutuyoruz. Meraklı Ödevler, Merak Takvimi, Merak Duvarı gibi birçok uygulamayla öğrenme heyecanın sürekliliğini sağlıyoruz.
Portfolyo günleri düzenleyerek öğrencilerimizin öğrenme performansının bilincine varmalarını sağlıyoruz. Ortaya koydukları somut ürünlerle yaptıkları çalışmaların farkında olan öğrencilerin öz sorumlulukları gelişiyor ve öz denetim becerileri artıyor.

AKADEMİK BAŞARININ TEMELİNİ İLKOKULDA ATIYORUZ!
İlkokulda uyguladığımız akademik program Kavram öğrencilerinin LGS ve YKS’de üstün başarı elde etmelerini sağlıyor. Böylece tüm öğrencilerimizi başarıya ulaştırarak kitlesel başarıda bir numara oluyoruz. Son ders saatini öğrencilerimizin sınıf öğretmenlerinin gözetiminde ödevlerini yapmaya ayırıyoruz. İlkokul birinci sınıftan itibaren her gün öğretmen gözetiminde düzenli ders çalışma alışkanlığı edinen öğrencilerimizin, aynı zamanda okuma rutinleri ile okuma alışkanlığı ve okuduğunu anlama becerisi artıyor. Öğrenme heyecanları kaybolmadan, öğretmenlerinden destek alarak düzenli ders çalışma alışkanlığı ediniyorlar.
Öğrencilerimizin iyi bir okuryazar olmasını sağlıyoruz. Onlara sunduğumuz dinamik çalışma ortamı sunuyoruz. Kütüphaneyi araştırma laboratuvarı olarak kullanan, Türkçe dil becerileri ve hayat bilgisi ile iç içe büyüyen öğrencilerimize, güçlü bir okuma ve okuduğunu anlama kültürü ile yeni fikirler üretebilme becerisi kazandırıyoruz.

ÖĞRENMEK İÇİN DEĞİL KONUŞMAK İÇİN İNGİLİZCE
Yabancı dil öğreniminde farklı bir hedefiniz ve yaklaşımınız var. Yabancı dil eğitiminizden bahseder misiniz?
Yabancı dil ediniminde öğrencilerimizin kendi ana dillerinde olduğu gibi İngilizce’de de kendilerini en iyi şekilde ifade edebilmelerini hedefliyoruz. Bu nedenle dil edinim sürecimizi aslında şu söz özetliyor: “İngilizce öğretmiyoruz, İngilizce konuşturuyoruz.”
Kavram’da iletişimin her anında İngilizce vardır. Çünkü biz, Cambridge Assessment English sınavlarında başarıya ulaşan bireyler yetiştirmek için CEFR kriterleri ile tüm dil becerilerine aynı anda odaklandığımız bir dil eğitim politikasına sahibiz. Öğrencilerimizi erken yaştan itibaren İngilizce dilinde araştırma yapmaya, münazaralara katılmaya, sunum hazırlamaya ve hikayeler yazmaya teşvik ediyor, İngilizce’yi okul ortamının her yerinde aktif bir şekilde kullanıyoruz.
Yoğun İngilizce ders saatlerimizle İngilizcenin temelini ilkokul 1 ve 2. Sınıfta atıyoruz. İngilizcede belirli dil seviyesine ulaşan öğrencilerimize 3. Sınıftan itibaren Almanca veya İspanyolca dersi veriyoruz.
Her anımda İngilizce uygulaması ile günlük yaşam rutinleri içinde dil becerilerini geliştiriyor, İngilizce iletişim kurmalarını kesintisiz sağlıyoruz.

Son Güncelleme: Pazartesi, 22 Ağustos 2022 14:14

Gösterim: 778


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.