Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Lise öğrencisi 6 kız, ‘sarılmak beleş’ yazılı pankart açıp yoldan geçenlere sarıldı.
Adana’da 5’i kız 6 lise öğrencisi, ellerinde İngilizce ve Türkçe, ’Sarılmak beleş’ yazan dövizleri gösterdikleri kişileri kucaklayıp sarıldı, ardından teşekkür etti.
Kent merkezindeki Atatürk Caddesi üzerinde bekleyen Seyhan Rotary Anadolu Lisesi 11’nci sınıf öğrencileri 17 yaşındaki Gamze Gören, Özge Naz Özdemir, Ece Körpınar, Mert Can, Sena Kapkiner ve Eylül Aksoydan, insanların birbirlerine daha sıcak davranması ve iyi ilişkiler kurmasına dikkat çekmek için 1 saat boyunca yaklaşık 300 kişiye sarıldı.
İnsanların birbirine selam dahi vermeyi unuttuğunu söyleyen Gamze Gören, "Biz insanların birbirine selam verdiği günlerin geri gelmesini istiyoruz. Birbirlerine daha sıcak davranmalarını bekliyoruz. Bu yüzden hazırladığımız dövizleri gösterdiğimiz kişilere sarılıp teşekkür ettik" dedi.
Öğrencilerin sarılma teklifine bir çok kişi sıcak bakmazken, sarılan kişiler ise öğrencileri kutlayıp teşekkür etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Lise öğrencisi 6 kız, ‘sarılmak beleş’ yazılı pankart açıp yoldan geçenlere sarıldı.
Adana’da 5’i kız 6 lise öğrencisi, ellerinde İngilizce ve Türkçe, ’Sarılmak beleş’ yazan dövizleri gösterdikleri kişileri kucaklayıp sarıldı, ardından teşekkür etti.
Kent merkezindeki Atatürk Caddesi üzerinde bekleyen Seyhan Rotary Anadolu Lisesi 11’nci sınıf öğrencileri 17 yaşındaki Gamze Gören, Özge Naz Özdemir, Ece Körpınar, Mert Can, Sena Kapkiner ve Eylül Aksoydan, insanların birbirlerine daha sıcak davranması ve iyi ilişkiler kurmasına dikkat çekmek için 1 saat boyunca yaklaşık 300 kişiye sarıldı.
İnsanların birbirine selam dahi vermeyi unuttuğunu söyleyen Gamze Gören, "Biz insanların birbirine selam verdiği günlerin geri gelmesini istiyoruz. Birbirlerine daha sıcak davranmalarını bekliyoruz. Bu yüzden hazırladığımız dövizleri gösterdiğimiz kişilere sarılıp teşekkür ettik" dedi.
Öğrencilerin sarılma teklifine bir çok kişi sıcak bakmazken, sarılan kişiler ise öğrencileri kutlayıp teşekkür etti.
Son Güncelleme: Pazar, 09 Aralık 2012 11:38
Gösterim: 4779
Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun, Gülşah Öğretmen’in ölmeden önce kendisi hakkında Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne verdiği dilekçedeki iddiaları yalanladı ve gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Konya'da öldürülen Gülşah Öğretmen’in ölmeden önce katili Hakan Başar hakkında Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya katılma talebiyle verdiği dilekçede, “Vali Yardımcısı en kötü ihtimalle öleceğimi, ölümün hak olduğunu kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi, yanımda biber gazı ile gezmem gerektiğini söyledi” ifadeleri yer aldı.
Öldürülen öğretmen Gülşah Aktürk ile ilgili mili eğitimden sorumlu Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun, hakkındaki iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu. Coşkun, şikayet dilekçesi ile ilgili kendisi hakkında yazılanların doğruyu yansıtmadığını söyleyip, kimseye kötülük yapmadığını, iyilik yapmaya çalıştığını anlattı.
Cinayet sonucu hayatını kaybeden öğretmenin kendisine geldiğini, sıkıntısını anlattığını belirten Zafer Coşkun şöyle konuştu: "Yaşanan bu olaydan dolayı büyük üzüntü yaşıyorum. Gülşah öğretmen bu konuyu anlatmak üzere bana geldi, üzülüyordu. Konuyu bana anlatınca amir olarak önce hoca hanımı teselli etmeye çalıştım. Yazaldığı gibi ifadeler kullanmadım. Rahatlamasını sağlamak için söylenmesi gereken neyse bende onları söyledim. Bu gibi konuları kafasına takmamasını, canını sıkmaması gerektiğini anlatarak teselli verdim. Bu tip insanlardan uzak durması gerektiğini de söyledim. Ama kesinlikle canını sıkacak, kıracak, rencide edecek hiç bir şey söylemedim" dedi.
Coşkun, idari olarak yapılması gereken neyse onu yerine getirdiklerini, izin verdiklerini, başka bir kente tayinin çıkarılması konusunun ise kendisinin değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapabileceği bir işlem olduğunu belirtti. Zafer Coşkun, öğretmenin ailesi ile telefonla konuştuğunu belirtip "Görev ihmali yok. vicdani, insani olarak elimden geleni yapmaya çalıştım. Kültür müdürlüğünü arayarak, rahmetli hocanın durumunu onlara da anlattım. Birileri çamur atmaya çalışıyor. Ailesi yaşanan olaylardan dolayı büyük üzüntü duyduklarını ifade ettiler. Ben iyilikten başka bir şey yapmadım" diye konuştu.(star)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun, Gülşah Öğretmen’in ölmeden önce kendisi hakkında Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne verdiği dilekçedeki iddiaları yalanladı ve gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Konya'da öldürülen Gülşah Öğretmen’in ölmeden önce katili Hakan Başar hakkında Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya katılma talebiyle verdiği dilekçede, “Vali Yardımcısı en kötü ihtimalle öleceğimi, ölümün hak olduğunu kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi, yanımda biber gazı ile gezmem gerektiğini söyledi” ifadeleri yer aldı.
Öldürülen öğretmen Gülşah Aktürk ile ilgili mili eğitimden sorumlu Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun, hakkındaki iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu. Coşkun, şikayet dilekçesi ile ilgili kendisi hakkında yazılanların doğruyu yansıtmadığını söyleyip, kimseye kötülük yapmadığını, iyilik yapmaya çalıştığını anlattı.
Cinayet sonucu hayatını kaybeden öğretmenin kendisine geldiğini, sıkıntısını anlattığını belirten Zafer Coşkun şöyle konuştu: "Yaşanan bu olaydan dolayı büyük üzüntü yaşıyorum. Gülşah öğretmen bu konuyu anlatmak üzere bana geldi, üzülüyordu. Konuyu bana anlatınca amir olarak önce hoca hanımı teselli etmeye çalıştım. Yazaldığı gibi ifadeler kullanmadım. Rahatlamasını sağlamak için söylenmesi gereken neyse bende onları söyledim. Bu gibi konuları kafasına takmamasını, canını sıkmaması gerektiğini anlatarak teselli verdim. Bu tip insanlardan uzak durması gerektiğini de söyledim. Ama kesinlikle canını sıkacak, kıracak, rencide edecek hiç bir şey söylemedim" dedi.
Coşkun, idari olarak yapılması gereken neyse onu yerine getirdiklerini, izin verdiklerini, başka bir kente tayinin çıkarılması konusunun ise kendisinin değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapabileceği bir işlem olduğunu belirtti. Zafer Coşkun, öğretmenin ailesi ile telefonla konuştuğunu belirtip "Görev ihmali yok. vicdani, insani olarak elimden geleni yapmaya çalıştım. Kültür müdürlüğünü arayarak, rahmetli hocanın durumunu onlara da anlattım. Birileri çamur atmaya çalışıyor. Ailesi yaşanan olaylardan dolayı büyük üzüntü duyduklarını ifade ettiler. Ben iyilikten başka bir şey yapmadım" diye konuştu.(star)
Son Güncelleme: Pazar, 09 Aralık 2012 10:53
Gösterim: 1698
Van’da öğretmenlik yapan Gülşah öğretmen, eski erkek arkadaşı yüzünden ailesinin yaşadığı Konya’ya döndüğü halde eski sevgilinin kurşunlarından kurtulamamıştı ve hayatını kaybetmişti. Gülşah öğretmenin ölmeden önce mahkemeye verdiği ‘dilekçe’de çarpıcı bilgiler ortaya çıktı
Gülşah Aktürk, katili Hakan Başar hakkında Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya katılma talebiyle verdiği dilekçede, “Vali Yardımcısı en kötü ihtimalle öleceğimi, ölümün hak olduğunu kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi, yanımda biber gazı ile gezmem gerektiğini söyledi” dedi.
Ölümümden MEB ve Valilik sorumlu
Gülşah öğretmenin dilekçesinde, ‘başıma geleceklerden Van Valisi, Milli Eğitimden Sorumlu Vali Yardımcısı ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sorumlu olacağını’ anlattı, “Ölümüm halinde bu kurum ve şahıslara ailem tarafından maddi manevi tazminat davası açılmasını istiyorum” dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Van’da öğretmenlik yapan Gülşah öğretmen, eski erkek arkadaşı yüzünden ailesinin yaşadığı Konya’ya döndüğü halde eski sevgilinin kurşunlarından kurtulamamıştı ve hayatını kaybetmişti. Gülşah öğretmenin ölmeden önce mahkemeye verdiği ‘dilekçe’de çarpıcı bilgiler ortaya çıktı
Gülşah Aktürk, katili Hakan Başar hakkında Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya katılma talebiyle verdiği dilekçede, “Vali Yardımcısı en kötü ihtimalle öleceğimi, ölümün hak olduğunu kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi, yanımda biber gazı ile gezmem gerektiğini söyledi” dedi.
Ölümümden MEB ve Valilik sorumlu
Gülşah öğretmenin dilekçesinde, ‘başıma geleceklerden Van Valisi, Milli Eğitimden Sorumlu Vali Yardımcısı ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sorumlu olacağını’ anlattı, “Ölümüm halinde bu kurum ve şahıslara ailem tarafından maddi manevi tazminat davası açılmasını istiyorum” dedi.
Son Güncelleme: Pazar, 09 Aralık 2012 10:04
Gösterim: 2415
KPSS’de iki yıl önce yaşanan kopya skandalının ardından yürütülen soruşturmada çarpıcı bilgilere ulaşıldı. KPSS sınavında bazı adayların yerleştirme puanlarında oynandığı, doğru yanlış sayılarında değiştirme yapıldığı ve ÖSYM çalışanlarının mal varlığında ciddi artış tespit edildi
Bilirkişiler, iki yıl önceki KPSS skandalının ardından bazı adayların yerleştirmelerinde, puanlarında ve doğru-yanlış sayılarında değiştirilme yapıldığı saptadı. Bazı ÖSYM çalışanlarının mal varlığında ise ciddi artış tespit edildi...
Vatan Gazetesi’nin haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010 yılında yapılan KPSS Eğitim Bilimleri sınavında kopya çekildiği iddialarıyla ilgili yürüttüğü soruşturmada hazırlanan dört bilirkişi raporu, skandalın üzerindeki sis perdesini araladı. Başsavcının talimatıyla hazırlanan bilirkişi raporlarında bazı adayların yerleşme, puanlama ve doğru-yanlış sayılarında değişiklik yapıldığı saptandı. Raporlarda bütün işlemler tek tek ortaya çıkartıldı.
Bilgisayarlar İncelendi: Birinci bilirkişi heyeti tarafından ÖSYM’de bulunan ‘Test Araştırma Merkezi’ndeki 53 bilgiyasar ile METEKSAN’daki bilgisayarlar mercek altına alındı. Ayrıca Bilişim Şube Müdürlüğü’ne de bu bilgisayarlarının imajları alınması için talimat verildi. Bu bilgisayarlardaki mail trafiği, yazışmalar ve kayıt edilen dosyalar mercek altına alındı. Sistemdeki güvenlik açıkları da incelenerek savcılığa sunuldu.
Kitapçıkların Basımı: İkinci bilirkişi, soru kitapçıklarının basımı, dağıtımı ve soruların muhafaza edildiği kozmik odaya giriş çıkış yapanları inceledi. Sınav sorularının şifrelenmesi araştırılırken bu işlem için kullanılan programın formatlanıp formatlandığına da bakıldı. Basım için kullanılan makinalar incelenirken soru kitapçıklarının numaralandırılması da aynı rapor içinde anlatıldı. Son aşamada ise bu kitapçıkların dağıtımları anlatıldı.
Mal Varlıkları: Üçüncü bilirkişi raporunda ise ÖSYM çalışanlarının mal varlıkları incelendi. Özellikle soruların hazırlandığı ve saklandığı birimlerdeki kişilerin mal varlıkları araştırıldı. Bazı birimlerde çalışanların mal varlığında son 10 yıl içinde artış gözlendi. Hatta bu kişilerin gayrimenkul ve taşınmazlarını yakınlarının üzerine devrettiği saptandı. Bu kişilerin eğlence sektöründe yaptıkları harcamalar ise dikkat çekti. Özellikle kumarhane, 5 yıldızlı otellerdeki konaklamalar ile lüks restorant harcamaları raporun en çarpıcı bölümünü oluşturdu.
Sorular Nasıl Hazırlanıyor: Dördüncü raporun konusu ise soruların hazırlanması aşamasıyla ilgili oldu. Sınavlarda soruları hazırlayan heyetteki üyelerin durumu mercek altın alındı ve detaylı bir rapor hazırlandı. Adayların yerleştirilmelerinde yapılan değişiklikler, testlerdeki doğru ve yanlış sayılarının değiştirilmesi ile puan değişikliklerinin tespit edilmesinden sonra savcılık harekete geçti. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ÖSYM’ye bir yazı gönderilerek bu değişikliklerin tek tek sebepleri soruldu. Savcılığa gelecek cevaba göre soruşturma devam edecek. Cevap geldikten sonra da şüpheliler ifadeye çağırılacak.
Son 6 yıl mercek altında
Bilirkişi raporlarında bu sonuçlar ortaya çıkarken savcılık tarafından yapılan incelemelerde, soruşturmanın derinleştirilmesine karar verildi ve 1 Ocak 2005 tarihinden başlanarak bütün evraklar incelendi. Böylece ÖSYM tarafından yapılan son 6 yıldaki bütün sınavlar soruşturma kapsamına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Şadan Sakınan tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, “Rüşvet, sahtecilik ve bilişim sistemlerine girmek suretiyle verilerin ele geçirilmesi” suçunun işlendiği kanatine varıldı. Bu kapsamda da ÖSYM’den son 5 yıl içinde yapılan görevlendirilmelerin listesi de istendi. Araştırma kapsamında 181 kişi tarafından yapılan suç duyurusu da incelendi. Yapılan araştırmada 80’in üzerinde şüpheli tespit edilirken ÖSYM Başkanlığı’ndan istifa eden Ünal Yarımağan hakkında da ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla işlem başlatıldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
KPSS’de iki yıl önce yaşanan kopya skandalının ardından yürütülen soruşturmada çarpıcı bilgilere ulaşıldı. KPSS sınavında bazı adayların yerleştirme puanlarında oynandığı, doğru yanlış sayılarında değiştirme yapıldığı ve ÖSYM çalışanlarının mal varlığında ciddi artış tespit edildi
Bilirkişiler, iki yıl önceki KPSS skandalının ardından bazı adayların yerleştirmelerinde, puanlarında ve doğru-yanlış sayılarında değiştirilme yapıldığı saptadı. Bazı ÖSYM çalışanlarının mal varlığında ise ciddi artış tespit edildi...
Vatan Gazetesi’nin haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010 yılında yapılan KPSS Eğitim Bilimleri sınavında kopya çekildiği iddialarıyla ilgili yürüttüğü soruşturmada hazırlanan dört bilirkişi raporu, skandalın üzerindeki sis perdesini araladı. Başsavcının talimatıyla hazırlanan bilirkişi raporlarında bazı adayların yerleşme, puanlama ve doğru-yanlış sayılarında değişiklik yapıldığı saptandı. Raporlarda bütün işlemler tek tek ortaya çıkartıldı.
Bilgisayarlar İncelendi: Birinci bilirkişi heyeti tarafından ÖSYM’de bulunan ‘Test Araştırma Merkezi’ndeki 53 bilgiyasar ile METEKSAN’daki bilgisayarlar mercek altına alındı. Ayrıca Bilişim Şube Müdürlüğü’ne de bu bilgisayarlarının imajları alınması için talimat verildi. Bu bilgisayarlardaki mail trafiği, yazışmalar ve kayıt edilen dosyalar mercek altına alındı. Sistemdeki güvenlik açıkları da incelenerek savcılığa sunuldu.
Kitapçıkların Basımı: İkinci bilirkişi, soru kitapçıklarının basımı, dağıtımı ve soruların muhafaza edildiği kozmik odaya giriş çıkış yapanları inceledi. Sınav sorularının şifrelenmesi araştırılırken bu işlem için kullanılan programın formatlanıp formatlandığına da bakıldı. Basım için kullanılan makinalar incelenirken soru kitapçıklarının numaralandırılması da aynı rapor içinde anlatıldı. Son aşamada ise bu kitapçıkların dağıtımları anlatıldı.
Mal Varlıkları: Üçüncü bilirkişi raporunda ise ÖSYM çalışanlarının mal varlıkları incelendi. Özellikle soruların hazırlandığı ve saklandığı birimlerdeki kişilerin mal varlıkları araştırıldı. Bazı birimlerde çalışanların mal varlığında son 10 yıl içinde artış gözlendi. Hatta bu kişilerin gayrimenkul ve taşınmazlarını yakınlarının üzerine devrettiği saptandı. Bu kişilerin eğlence sektöründe yaptıkları harcamalar ise dikkat çekti. Özellikle kumarhane, 5 yıldızlı otellerdeki konaklamalar ile lüks restorant harcamaları raporun en çarpıcı bölümünü oluşturdu.
Sorular Nasıl Hazırlanıyor: Dördüncü raporun konusu ise soruların hazırlanması aşamasıyla ilgili oldu. Sınavlarda soruları hazırlayan heyetteki üyelerin durumu mercek altın alındı ve detaylı bir rapor hazırlandı. Adayların yerleştirilmelerinde yapılan değişiklikler, testlerdeki doğru ve yanlış sayılarının değiştirilmesi ile puan değişikliklerinin tespit edilmesinden sonra savcılık harekete geçti. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ÖSYM’ye bir yazı gönderilerek bu değişikliklerin tek tek sebepleri soruldu. Savcılığa gelecek cevaba göre soruşturma devam edecek. Cevap geldikten sonra da şüpheliler ifadeye çağırılacak.
Son 6 yıl mercek altında
Bilirkişi raporlarında bu sonuçlar ortaya çıkarken savcılık tarafından yapılan incelemelerde, soruşturmanın derinleştirilmesine karar verildi ve 1 Ocak 2005 tarihinden başlanarak bütün evraklar incelendi. Böylece ÖSYM tarafından yapılan son 6 yıldaki bütün sınavlar soruşturma kapsamına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Şadan Sakınan tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, “Rüşvet, sahtecilik ve bilişim sistemlerine girmek suretiyle verilerin ele geçirilmesi” suçunun işlendiği kanatine varıldı. Bu kapsamda da ÖSYM’den son 5 yıl içinde yapılan görevlendirilmelerin listesi de istendi. Araştırma kapsamında 181 kişi tarafından yapılan suç duyurusu da incelendi. Yapılan araştırmada 80’in üzerinde şüpheli tespit edilirken ÖSYM Başkanlığı’ndan istifa eden Ünal Yarımağan hakkında da ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla işlem başlatıldı.
Son Güncelleme: Pazar, 09 Aralık 2012 10:31
Gösterim: 2506
Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen adaylarına uygulanacak alan sınavının 15 alanda, 13 Temmuz 2013'te yapılacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bakanlık ile ÖSYM arasında yapılan çalışma neticesinde öğretmen adaylarına uygulanacak alan sınavının 15 alanda, 13 Temmuz 2013'te yapılacağı, bu sınavın ağırlığının yüzde 50 olarak belirlendiği bildirildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen adaylarına uygulanacak alan sınavının 15 alanda, 13 Temmuz 2013'te yapılacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bakanlık ile ÖSYM arasında yapılan çalışma neticesinde öğretmen adaylarına uygulanacak alan sınavının 15 alanda, 13 Temmuz 2013'te yapılacağı, bu sınavın ağırlığının yüzde 50 olarak belirlendiği bildirildi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 08 Aralık 2012 13:58
Gösterim: 1385