Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Özel okullara kayıtlar ne zaman başlıyor? Bu yıl özel okullar nasıl ve neye göre öğrenci alacak? Özel okullar kayıt takvimi belli oldu. İşte ayrıntılar…

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında yapılan merkezi ortak sınav sonuçlarının dün açıklanmasının ardından sınavla öğrenci alan özel okullar kayıt takvimini açıkladı.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği'nden yapılan duyuruya göre, TEOG kapsamında sınavla öğrenci alacak olan özel okullar, taban puanlarını 21 Temmuz’da açıklayacak. Ön kayıtlar 4-5 Ağustos arasında kesin kayıtlar da 6-7 Ağustos tarihleri arasında alınacak. İkinci ve üçüncü ön kayıt ile kesin kayıt tarihleri ise şöyle;

2. ön kayıt dönemi 18-19 Ağustos kesin kayıt tarihi 20-21 Ağustos

3. ön kayıt dönemi 25-26 Ağustos kesin kayıt tarihi 27-28 Ağustos olarak belirlenirken son kayıt dönemi de 1 Eylül 2014 tarihinden itibaren Özel Okullar Kayıt Komisyonunca alınacak karara göre belirlenecek.

İşte özel okul kayıt takvimi

1)TABAN PUAN İLANI

21 TEMMUZ 2014

2) I. ÖN KAYIT DÖNEMİ

4-5 AĞUSTOS 2014 ÖN KAYIT

6-7 AĞUSTOS 2014 KESİN KAYIT

3) II. ÖN KAYIT DÖNEMİ

18-19 AĞUSTOS 2014 ÖN KAYIT

20-21 AĞUSTOS 2014 KESİN KAYIT

4) III. ÖN KAYIT DÖNEMİ

25-26 AĞUSTOS 2014 ÖN KAYIT

27-28 AĞUSTOS 2014 KESİN KAYIT

5) SON KAYIT DÖNEMİ

01 EYLÜL 2014’DEN İTİBAREN

Özel Okullar Kayıt Komisyonunca alınacak karara göre

Özel okullar bu yıl öğrencilerini, Özel Okullar Yerleştirme Puanı (ÖYP) ile belirleyecek. ÖYP,  Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen 8.sınıf merkezi ortak sınavlardan Türkçe,  Matematik,  Fen ve Teknoloji Bilgisi sınavları ile öğrencinin 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanından oluşacak.

Özel okullar tercih listesinde yer almayacak

Özel okullar tercih listesinde yer almayacağı için her okul, başvuran öğrencinin puanını kendisi hesaplayacak. Puan hesaplamada sorun yaşanmaması için en geç 7 Temmuz’da Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği ile Türk ve yabancı özel okulların internet sitelerinde ‘Özel Okullar Yerleştirme Puanı (ÖYP)’ hesaplama sistemi yer alacak. Aileler sistem üzerinden çocuklarının puanını hesaplayarak, istediği okula girmek için yetip yetmediğini tespit edebilecek. Hesaplama konusunda sorun yaşayan ve desteğe ihtiyaç duyan veliler, Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nden yardım alabilecek. Veliler, hesapladıkları resmi olmayan puanlarının, okullar tarafından ilan edilen taban puanlardan daha yüksek olması durumunda istediği her özel okula ayrı ön kayıt başvurusu yapabilecek.

T1:     Türkçe dersinden yapılan birinci merkezi sınav

M1:    Matematik dersinden yapılan birinci merkezi sınav

F1:     Fen Bilgisi ve Teknoloji dersinden yapılan birinci merkezi sınav

T2:     Türkçe dersinden yapılan ikinci merkezi sınav

M2:    Matematik dersinden yapılan ikinci merkezi sınav

F2:     Fen Bilgisi ve Teknoloji dersinden yapılan ikinci merkezi sınav 

ÖYP hesaplaması  aşağıdaki tabloya göre yapılacak; 

Derslerin ağırlık katsayıları; 

Türkçe                        3 

Matematik                    2

Fen ve Teknoloji           2 

Merkezi Sınavların ağırlığı; 

Birinci sınavlar                   % 30

İkinci sınavlar                     % 70 

8’inci sınıf yılsonu başarı puanı; YBP 8 

ÖYP hesaplama formülü

ÖYP = (3T1+2M1+2F1)*0,30 + (3T2+2M2+2F2)*0,70 + YBP8

TEOG Özel Okullar Modeline göre öğrenci alımı puanı hesaplama linki: www.toobpuan.com

> Sınavla öğrenci alan özel okulların kayıt takvimi açıklandı

Özel okullara kayıtlar ne zaman başlıyor? Bu yıl özel okullar nasıl ve neye göre öğrenci alacak? Özel okullar kayıt takvimi belli oldu. İşte ayrıntılar…

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında yapılan merkezi ortak sınav sonuçlarının dün açıklanmasının ardından sınavla öğrenci alan özel okullar kayıt takvimini açıkladı.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği'nden yapılan duyuruya göre, TEOG kapsamında sınavla öğrenci alacak olan özel okullar, taban puanlarını 21 Temmuz’da açıklayacak. Ön kayıtlar 4-5 Ağustos arasında kesin kayıtlar da 6-7 Ağustos tarihleri arasında alınacak. İkinci ve üçüncü ön kayıt ile kesin kayıt tarihleri ise şöyle;

2. ön kayıt dönemi 18-19 Ağustos kesin kayıt tarihi 20-21 Ağustos

3. ön kayıt dönemi 25-26 Ağustos kesin kayıt tarihi 27-28 Ağustos olarak belirlenirken son kayıt dönemi de 1 Eylül 2014 tarihinden itibaren Özel Okullar Kayıt Komisyonunca alınacak karara göre belirlenecek.

İşte özel okul kayıt takvimi

1)TABAN PUAN İLANI

21 TEMMUZ 2014

2) I. ÖN KAYIT DÖNEMİ

4-5 AĞUSTOS 2014 ÖN KAYIT

6-7 AĞUSTOS 2014 KESİN KAYIT

3) II. ÖN KAYIT DÖNEMİ

18-19 AĞUSTOS 2014 ÖN KAYIT

20-21 AĞUSTOS 2014 KESİN KAYIT

4) III. ÖN KAYIT DÖNEMİ

25-26 AĞUSTOS 2014 ÖN KAYIT

27-28 AĞUSTOS 2014 KESİN KAYIT

5) SON KAYIT DÖNEMİ

01 EYLÜL 2014’DEN İTİBAREN

Özel Okullar Kayıt Komisyonunca alınacak karara göre

Özel okullar bu yıl öğrencilerini, Özel Okullar Yerleştirme Puanı (ÖYP) ile belirleyecek. ÖYP,  Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen 8.sınıf merkezi ortak sınavlardan Türkçe,  Matematik,  Fen ve Teknoloji Bilgisi sınavları ile öğrencinin 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanından oluşacak.

Özel okullar tercih listesinde yer almayacak

Özel okullar tercih listesinde yer almayacağı için her okul, başvuran öğrencinin puanını kendisi hesaplayacak. Puan hesaplamada sorun yaşanmaması için en geç 7 Temmuz’da Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği ile Türk ve yabancı özel okulların internet sitelerinde ‘Özel Okullar Yerleştirme Puanı (ÖYP)’ hesaplama sistemi yer alacak. Aileler sistem üzerinden çocuklarının puanını hesaplayarak, istediği okula girmek için yetip yetmediğini tespit edebilecek. Hesaplama konusunda sorun yaşayan ve desteğe ihtiyaç duyan veliler, Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nden yardım alabilecek. Veliler, hesapladıkları resmi olmayan puanlarının, okullar tarafından ilan edilen taban puanlardan daha yüksek olması durumunda istediği her özel okula ayrı ön kayıt başvurusu yapabilecek.

T1:     Türkçe dersinden yapılan birinci merkezi sınav

M1:    Matematik dersinden yapılan birinci merkezi sınav

F1:     Fen Bilgisi ve Teknoloji dersinden yapılan birinci merkezi sınav

T2:     Türkçe dersinden yapılan ikinci merkezi sınav

M2:    Matematik dersinden yapılan ikinci merkezi sınav

F2:     Fen Bilgisi ve Teknoloji dersinden yapılan ikinci merkezi sınav 

ÖYP hesaplaması  aşağıdaki tabloya göre yapılacak; 

Derslerin ağırlık katsayıları; 

Türkçe                        3 

Matematik                    2

Fen ve Teknoloji           2 

Merkezi Sınavların ağırlığı; 

Birinci sınavlar                   % 30

İkinci sınavlar                     % 70 

8’inci sınıf yılsonu başarı puanı; YBP 8 

ÖYP hesaplama formülü

ÖYP = (3T1+2M1+2F1)*0,30 + (3T2+2M2+2F2)*0,70 + YBP8

TEOG Özel Okullar Modeline göre öğrenci alımı puanı hesaplama linki: www.toobpuan.com

Son Güncelleme: Perşembe, 12 Haziran 2014 13:52

Gösterim: 3661

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından dershanelerin dönüşümünü de içeren kanuna dayanılarak hazırlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmelik Taslağı'nda, özel okula dönüşmek isteyen dershanelerin yanında yeni açılacak ve mevcut özel okullarla ilgili yeni düzenlemeler yer aldı.

Buna göre, özel okula dönüşen ve mevcut bütün özel okullara, standart alanları üzerinden akreditasyon sistemi getirilecek ve devlet teşvikleri de bu akreditasyon sistemiyle ilişkilendirilerek verilecek. Yönetmeliğin yayımlanmasının ardından özel okullar, "fiziksel kapasite", "yönetim-organizasyon", "eğitim-öğretim süreçleri" ve "destek hizmetleri" standart alanlarına göre "A", "B" ve "C" isimleriyle ayrı ayrı akredite edilecek. Akreditasyon sertifikaları, üyeleri MEB'den, sivil toplum kuruluşlarından, okul aile birliklerinden ve maarif müfettişlerinden oluşacak bir kurul tarafından verilmesi planlanıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a dayanılarak hazırlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmelik Taslağı'nda yer verilen konulara ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu. 

Yönetmelik taslağının büyük bir titizlikle hazırlandığını ve taslakta dershanelerin özel okula dönüşümüne ilişkin hususlara ayrıntılı olarak yer verildiğini ifade eden Yelkenci, "Taslak hazırlanırken, hem özel okulların niteliklerini arttırmaya, aynı zamanda genel eğitim içindeki oranını arttırmaya yönelik çalışmalar yürüttük. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği, dershanelerden özel okula dönüşüm sürecinin oluşturduğu fırsatların mevcut özel okulların da gelişimine katkı sağlaması ve özel okulların desteklenmesi amacıyla hazırlandı" dedi. 

Türkiye'de özel okulların açılması ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütülmesinde belli standartların oluşturulması için dikkatli bir çalışma yürüttüklerini vurgulayan Yelkenci, bu amaçla Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü bünyesinde Dönüşüm, Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığının kurulduğunu, Daire Başkanlığının dershanelerin dönüşümünün tamamlanacağı 2019'dan itibaren Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığı olarak çalışacağını söyledi. 

Yönetmelik taslağında, özel okullar için özel bir akreditasyon sisteminin kurulmasının öngörüldüğünü bildiren Yelkenci, şöyle konuştu:

"Akreditasyon sisteminde dört standart alan olarak 'fiziksel imkanlar', 'yönetim-organizasyon', 'eğitim-öğretim süreçleri' ve 'destek hizmetleri'ni belirledik. Bu standart alanlardan hepsinin alt kriterleri olacak. Destek hizmetleri standart alanında, servis, güvenlik, yemek ve temizlik alt başlıklarında kriterler getireceğiz. Yönetim ve organizasyonda okulun yönetim sisteminin verimliliğini değerlendireceğiz. Bu konuda eski mevzuatın tersine sadece bir müdür öngördük ve diğer yöneticilerini artık özel okullar kendileri belirleyecekler. Bu durumda özel okullar ister adına CEO diyecek, ister genel müdür, ister koordinatör, isterse de direktör ya da müdür. Yönetim şeması ister yatay hiyerarşi, ister  dikey hiyerarşi şeklinde okulun özgün yapısına uygun şekilde planlanacak. Ancak bu yönetim şemasında yer alan herkes sorumlu olacak."

Standartlar yıllara göre farklı şekilde değerlendirilecek

Yelkenci, özel okulların bu dört standart alandaki kriterlere göre "A", "B" ve "C" şeklinde değerlendirilip puanlamaya tabii tutulacağını ve akreditasyon sertifikasının da buna göre hazırlanacağını bildirdi. Bu durumda bir özel okulun fiziksel imkanlar konusunda "A" akreditasyon sertifikasına sahip olabileceği gibi destek hizmetlerinde "B" akreditasyon sertifikasına hak kazanabileceğini anlatan Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özel okullarda değerlendirme bu dört başlığa göre ayrı ayrı yapılacak. Örneğin bir özel okulun akreditasyon sertifikasında "BABC" yazabilecek. Bu sertifika o özel okulun bir sonraki döneme kadar ödev planı olacak. Bu gruptan bir üst gruba çıkmak için neler yapması gerektiğini görecek. Zihinler, bu sınıflandırmayı otel sınıflandırmalarına benzetebilir. Ancak örnekte görüldüğü gibi bu otel sınıflandırmasından oldukça farklı özellikler taşıyor. Türkiye'de henüz okulları akredite eden bir kurum yok. Şimdi Türkiye'degenel müdürlüğümüz bünyesinde kurulan bu merkezden akreditasyon işlerini yapıyor olacağız. Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığımızda oluşturulacak ekibin içinde sadece Bakanlık üyeleri değil, aynı zamanda derneklerden, aile birliklerinden birer üye ve maarif müfettişleri oluşturmayı düşünüyoruz. Böylece katılımcı demokrasi örneği de oluşturmak istiyoruz. Sertifikalandırmayı bu ekip beraber yapacak. 'C' standardı yılda bir, 'B' standardı iki yılda bir, 'A' standardı da üç yılda bir denetlenecek. "

Yönetmelikle birlikte, parça parça organize sanayi bölgelerindeki okullara, özel eğitime, 1., 2., 3.,4. ve 5. bölgelere verilen ayrı teşviklerin bir araya toplanacağını kaydeden Yelkenci, "Böylece özel okullar, kendilerini geliştirdikleri sürece alacağı devlet teşviklerini arttırabilecek" dedi.  

Mevzuat değişikliğiyle birlikte öğrencinin başarısını sadece akademik başarıda gören bir anlayışı ortadan kaldırmayı amaçladıklarını ifade eden Yelkenci, "Böylece akademik başarının yanında sosyal, kültürel alanlardaki başarıyı dengeledik. Yani özel okulu, sadece akademik alandaki kriterlerle akredite etmeyeceğiz. Uluslararası alanlarda, yurt genelinde, il genelinde veya bölge genelinde her türlü sportif, kültürel ve sosyal etkinliklerdeki başarısına ve düzenledikleri sempozyum, kongre, spor turnuvalarına bakacağız. Elbette merkezi sınavlardaki başarı da bir kriter olacak. Yani okul, çocuğu hayata hazırlıyor mu? Buna bakacağız" diye konuştu. 

Bakanlık rehber olacak  

Yelkenci, MEB'in bu dört konuda özel okullara rehberlik yapacağını belirterek, "Bu kriterleri sağlamazsan seni kapatırım mantığıyla değil, bunları yaparsan daha nitelikli okul olursun ve daha iyi teşvik alırsın mantığıyla hareket edeceğiz. O anlamda artık özel okulların süreçlerinin içinde onlara katkı yapmak için MEB de olacak" dedi. Yelkenci, özel okulların iyi olduğu noktaları kamudaki okullarla paylaşmaları için de uygun ortamların hazırlanacağını söyledi. 

"Akreditasyon sistemiyle beraber özel okullarda paradigmayı değiştiriyoruz" diyen Yelkenci, yönetmelikle birlikte kriterlerin yer alacağı kılavuzu da kamuoyuna duyuracaklarını ve bir pilot uygulama başlatmayı planladıklarını da bildirdi. 

Yelkenci, özel okullara bir takım teşviklerin bulunduğunu, yönetmelikle birlikte başka teşviklerin de getirileceğini, Maliye Bakanlığı ile bu konunun titizlikle çalışılacağını belirterek, düşünülen teşviklerle ilgili şu bilgileri verdi:

"Vergi muafiyetinden A grubu okullar 12 yıl, B grubu okullar 8 yıl, C grubu okullar 4 yıl yararlanacak. Sigorta primi işveren hissesi desteği A grubu 12 yıl, B grubu 10 yıl, C grubu 8 yıl yararlanabilecek. Bu desteklerin hepsini standart alanlardan alınan puanlarla ilişkilendireceğiz. Ayrıca KDV'yi bütün gruplarda yüzde 8'den yüzde 1'e indirmeyi düşünüyoruz. Her standart alanını her teşvik başlığıyla ilişkilendirdiğimizde eğitim öğretim desteği şöyle hesaplanacak: Öğrencinin devlete maliyeti A grubunda çarpı 1,2; B grubunda çarpı 1, C grubunda 0,8 ile çarpılarak hesaplanacak. Bu destek, özel okul dört standart alanda başarılı olamazsa azalacak, ama hepsi devlet desteği alacak." 

Genel Müdür Ömer Faruk Yelkenci, yeni düzenlemeyle eğitimci olanlara özel okul açma konusunda büyük teşviklerin verileceğini belirterek, böylece özel okul maliyetlerinin düşmesini ve özel okula devam eden öğrenci sayısının artmasının mümkün olacağını, Türkiye'de özel okul oranının doğal bir süreçle kendi kendine oluşacağını sözlerine ekledi.

> Özel okullara ‘akreditasyon’ sistemi geliyor

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından dershanelerin dönüşümünü de içeren kanuna dayanılarak hazırlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmelik Taslağı'nda, özel okula dönüşmek isteyen dershanelerin yanında yeni açılacak ve mevcut özel okullarla ilgili yeni düzenlemeler yer aldı.

Buna göre, özel okula dönüşen ve mevcut bütün özel okullara, standart alanları üzerinden akreditasyon sistemi getirilecek ve devlet teşvikleri de bu akreditasyon sistemiyle ilişkilendirilerek verilecek. Yönetmeliğin yayımlanmasının ardından özel okullar, "fiziksel kapasite", "yönetim-organizasyon", "eğitim-öğretim süreçleri" ve "destek hizmetleri" standart alanlarına göre "A", "B" ve "C" isimleriyle ayrı ayrı akredite edilecek. Akreditasyon sertifikaları, üyeleri MEB'den, sivil toplum kuruluşlarından, okul aile birliklerinden ve maarif müfettişlerinden oluşacak bir kurul tarafından verilmesi planlanıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a dayanılarak hazırlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmelik Taslağı'nda yer verilen konulara ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu. 

Yönetmelik taslağının büyük bir titizlikle hazırlandığını ve taslakta dershanelerin özel okula dönüşümüne ilişkin hususlara ayrıntılı olarak yer verildiğini ifade eden Yelkenci, "Taslak hazırlanırken, hem özel okulların niteliklerini arttırmaya, aynı zamanda genel eğitim içindeki oranını arttırmaya yönelik çalışmalar yürüttük. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği, dershanelerden özel okula dönüşüm sürecinin oluşturduğu fırsatların mevcut özel okulların da gelişimine katkı sağlaması ve özel okulların desteklenmesi amacıyla hazırlandı" dedi. 

Türkiye'de özel okulların açılması ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütülmesinde belli standartların oluşturulması için dikkatli bir çalışma yürüttüklerini vurgulayan Yelkenci, bu amaçla Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü bünyesinde Dönüşüm, Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığının kurulduğunu, Daire Başkanlığının dershanelerin dönüşümünün tamamlanacağı 2019'dan itibaren Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığı olarak çalışacağını söyledi. 

Yönetmelik taslağında, özel okullar için özel bir akreditasyon sisteminin kurulmasının öngörüldüğünü bildiren Yelkenci, şöyle konuştu:

"Akreditasyon sisteminde dört standart alan olarak 'fiziksel imkanlar', 'yönetim-organizasyon', 'eğitim-öğretim süreçleri' ve 'destek hizmetleri'ni belirledik. Bu standart alanlardan hepsinin alt kriterleri olacak. Destek hizmetleri standart alanında, servis, güvenlik, yemek ve temizlik alt başlıklarında kriterler getireceğiz. Yönetim ve organizasyonda okulun yönetim sisteminin verimliliğini değerlendireceğiz. Bu konuda eski mevzuatın tersine sadece bir müdür öngördük ve diğer yöneticilerini artık özel okullar kendileri belirleyecekler. Bu durumda özel okullar ister adına CEO diyecek, ister genel müdür, ister koordinatör, isterse de direktör ya da müdür. Yönetim şeması ister yatay hiyerarşi, ister  dikey hiyerarşi şeklinde okulun özgün yapısına uygun şekilde planlanacak. Ancak bu yönetim şemasında yer alan herkes sorumlu olacak."

Standartlar yıllara göre farklı şekilde değerlendirilecek

Yelkenci, özel okulların bu dört standart alandaki kriterlere göre "A", "B" ve "C" şeklinde değerlendirilip puanlamaya tabii tutulacağını ve akreditasyon sertifikasının da buna göre hazırlanacağını bildirdi. Bu durumda bir özel okulun fiziksel imkanlar konusunda "A" akreditasyon sertifikasına sahip olabileceği gibi destek hizmetlerinde "B" akreditasyon sertifikasına hak kazanabileceğini anlatan Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özel okullarda değerlendirme bu dört başlığa göre ayrı ayrı yapılacak. Örneğin bir özel okulun akreditasyon sertifikasında "BABC" yazabilecek. Bu sertifika o özel okulun bir sonraki döneme kadar ödev planı olacak. Bu gruptan bir üst gruba çıkmak için neler yapması gerektiğini görecek. Zihinler, bu sınıflandırmayı otel sınıflandırmalarına benzetebilir. Ancak örnekte görüldüğü gibi bu otel sınıflandırmasından oldukça farklı özellikler taşıyor. Türkiye'de henüz okulları akredite eden bir kurum yok. Şimdi Türkiye'degenel müdürlüğümüz bünyesinde kurulan bu merkezden akreditasyon işlerini yapıyor olacağız. Akreditasyon ve Teşvikler Daire Başkanlığımızda oluşturulacak ekibin içinde sadece Bakanlık üyeleri değil, aynı zamanda derneklerden, aile birliklerinden birer üye ve maarif müfettişleri oluşturmayı düşünüyoruz. Böylece katılımcı demokrasi örneği de oluşturmak istiyoruz. Sertifikalandırmayı bu ekip beraber yapacak. 'C' standardı yılda bir, 'B' standardı iki yılda bir, 'A' standardı da üç yılda bir denetlenecek. "

Yönetmelikle birlikte, parça parça organize sanayi bölgelerindeki okullara, özel eğitime, 1., 2., 3.,4. ve 5. bölgelere verilen ayrı teşviklerin bir araya toplanacağını kaydeden Yelkenci, "Böylece özel okullar, kendilerini geliştirdikleri sürece alacağı devlet teşviklerini arttırabilecek" dedi.  

Mevzuat değişikliğiyle birlikte öğrencinin başarısını sadece akademik başarıda gören bir anlayışı ortadan kaldırmayı amaçladıklarını ifade eden Yelkenci, "Böylece akademik başarının yanında sosyal, kültürel alanlardaki başarıyı dengeledik. Yani özel okulu, sadece akademik alandaki kriterlerle akredite etmeyeceğiz. Uluslararası alanlarda, yurt genelinde, il genelinde veya bölge genelinde her türlü sportif, kültürel ve sosyal etkinliklerdeki başarısına ve düzenledikleri sempozyum, kongre, spor turnuvalarına bakacağız. Elbette merkezi sınavlardaki başarı da bir kriter olacak. Yani okul, çocuğu hayata hazırlıyor mu? Buna bakacağız" diye konuştu. 

Bakanlık rehber olacak  

Yelkenci, MEB'in bu dört konuda özel okullara rehberlik yapacağını belirterek, "Bu kriterleri sağlamazsan seni kapatırım mantığıyla değil, bunları yaparsan daha nitelikli okul olursun ve daha iyi teşvik alırsın mantığıyla hareket edeceğiz. O anlamda artık özel okulların süreçlerinin içinde onlara katkı yapmak için MEB de olacak" dedi. Yelkenci, özel okulların iyi olduğu noktaları kamudaki okullarla paylaşmaları için de uygun ortamların hazırlanacağını söyledi. 

"Akreditasyon sistemiyle beraber özel okullarda paradigmayı değiştiriyoruz" diyen Yelkenci, yönetmelikle birlikte kriterlerin yer alacağı kılavuzu da kamuoyuna duyuracaklarını ve bir pilot uygulama başlatmayı planladıklarını da bildirdi. 

Yelkenci, özel okullara bir takım teşviklerin bulunduğunu, yönetmelikle birlikte başka teşviklerin de getirileceğini, Maliye Bakanlığı ile bu konunun titizlikle çalışılacağını belirterek, düşünülen teşviklerle ilgili şu bilgileri verdi:

"Vergi muafiyetinden A grubu okullar 12 yıl, B grubu okullar 8 yıl, C grubu okullar 4 yıl yararlanacak. Sigorta primi işveren hissesi desteği A grubu 12 yıl, B grubu 10 yıl, C grubu 8 yıl yararlanabilecek. Bu desteklerin hepsini standart alanlardan alınan puanlarla ilişkilendireceğiz. Ayrıca KDV'yi bütün gruplarda yüzde 8'den yüzde 1'e indirmeyi düşünüyoruz. Her standart alanını her teşvik başlığıyla ilişkilendirdiğimizde eğitim öğretim desteği şöyle hesaplanacak: Öğrencinin devlete maliyeti A grubunda çarpı 1,2; B grubunda çarpı 1, C grubunda 0,8 ile çarpılarak hesaplanacak. Bu destek, özel okul dört standart alanda başarılı olamazsa azalacak, ama hepsi devlet desteği alacak." 

Genel Müdür Ömer Faruk Yelkenci, yeni düzenlemeyle eğitimci olanlara özel okul açma konusunda büyük teşviklerin verileceğini belirterek, böylece özel okul maliyetlerinin düşmesini ve özel okula devam eden öğrenci sayısının artmasının mümkün olacağını, Türkiye'de özel okul oranının doğal bir süreçle kendi kendine oluşacağını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Haziran 2014 12:32

Gösterim: 2075

Özel okullara bu sene 8.sınıf Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji sınavları ile yılsonu başarı puanından oluşacak Özel Okullar Puanıyla (ÖYP)öğrenci alınacak.

8. sınıflar için düzenlenen merkezi ortak sınavların ikinci dönem oturumları Pazartesi ve Salı günü yapılacak. Peki, özel okullar bu yıl nasıl ve neye göre öğrenci alacak? İşte yanıtı;

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği ise TEOG kapsamında uygulanan 6 sınavdan sadece 3’ünü dikkate alacağını duyurdu. Buna göre, sınavla öğrenci alan özel okullara girişte TEOG sınavlarından hesaplanacak puana sadece bu yıl geçerli olmak üzere, 8’inci sınıf Yılsonu Başarı Puanı eklenmesiyle oluşacak puana göre alacak. Özel okullara yerleştirme (ÖYP) puanının hesaplanmasında öğrencilerin her iki dönemde merkezi yapılan sınavlarındaki Türkçe, Matematik ve Fen ve Teknoloji derslerinin sonuçları kullanılacak ve her iki sınavın sonuçları 700 puan üzerinden hesaplanacak. Derslerin ağırlık katsayılarının hesaplanmasında Türkçe 3, Matematik 2, Fen ve Teknoloji 2 çarpanları dikkate alınacak. Özel okullar yerleştirmeye (ÖYP) esas puan hesaplanırken birinci merkezi sınavlarının yüzde 30, ikinci merkezi sınavlarının yüzde 70’i alınarak elde edilecek puana öğrencinin 8’inci sınıf Yılsonu Başarı Puanı (en çok 100) eklenecek. Bir öğrencinin tüm merkezi sınavlarda 100 tam puan alması ve yine aynı öğrencinin 8’inci sınıf Yılsonu Başarı Puanının 100 tam puan olması durumunda ÖYP maksimum 800 puan olacak.

> Özel okullar bu yıl nasıl öğrenci alacak? İşte yanıtı

Özel okullara bu sene 8.sınıf Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji sınavları ile yılsonu başarı puanından oluşacak Özel Okullar Puanıyla (ÖYP)öğrenci alınacak.

8. sınıflar için düzenlenen merkezi ortak sınavların ikinci dönem oturumları Pazartesi ve Salı günü yapılacak. Peki, özel okullar bu yıl nasıl ve neye göre öğrenci alacak? İşte yanıtı;

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği ise TEOG kapsamında uygulanan 6 sınavdan sadece 3’ünü dikkate alacağını duyurdu. Buna göre, sınavla öğrenci alan özel okullara girişte TEOG sınavlarından hesaplanacak puana sadece bu yıl geçerli olmak üzere, 8’inci sınıf Yılsonu Başarı Puanı eklenmesiyle oluşacak puana göre alacak. Özel okullara yerleştirme (ÖYP) puanının hesaplanmasında öğrencilerin her iki dönemde merkezi yapılan sınavlarındaki Türkçe, Matematik ve Fen ve Teknoloji derslerinin sonuçları kullanılacak ve her iki sınavın sonuçları 700 puan üzerinden hesaplanacak. Derslerin ağırlık katsayılarının hesaplanmasında Türkçe 3, Matematik 2, Fen ve Teknoloji 2 çarpanları dikkate alınacak. Özel okullar yerleştirmeye (ÖYP) esas puan hesaplanırken birinci merkezi sınavlarının yüzde 30, ikinci merkezi sınavlarının yüzde 70’i alınarak elde edilecek puana öğrencinin 8’inci sınıf Yılsonu Başarı Puanı (en çok 100) eklenecek. Bir öğrencinin tüm merkezi sınavlarda 100 tam puan alması ve yine aynı öğrencinin 8’inci sınıf Yılsonu Başarı Puanının 100 tam puan olması durumunda ÖYP maksimum 800 puan olacak.

Son Güncelleme: Pazar, 27 Nisan 2014 13:08

Gösterim: 2687

2014-2015 yılı özel okul ücretlerine ne kadar zam geldi? Özel okulların 2014-2015 ücretleri ne kadar?

Özel okulların 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı ücretleri belli oldu. Geçen yıla oranla özel okul ücretlerine yüzde 7 ile 22 arasında zam geldi. İşte 2014-2015 eğitim-öğretim yılı özel okul ücretleri;

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, özel okulların 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı ücretleri belli oldu. Büyük şehirlerdeki okulların birçoğu geçen yılki ücretlerine yaklaşık yüzde 7 ile 22 arasında zam yaptı. 16 bin liradan başlayan fiyatlar 49 bin liraya kadar çıkıyor. Özel okullar arasında en yüksek ücret Ankara TED Koleji Anaokulu’nun oldu. Geçtiğimiz yıl 46 bin lira olan okulun bu yılki ücreti KDV dahil 49 bin 250 lira olarak açıklandı. Bu ücret Türkiye’deki bütün üniversiteleri hatta dünyaca ünlü Oxford Üniversitesi’ni bile geçti. Çünkü Oxford’un eğitim ücreti 9 bin sterlin (31 bin TL). Lise seviyesinde Türkiye genelinde en pahalı okul olarak İstanbul Arnavutköy’deki Robert Kolej öne çıktı. Bir yıllık eğitimin bedeli burssuz olarak 47 bin 200 lira olan 151 yıllık Robert Koleji İstanbul Erkek Lisesi, MEF Okulları, Saint Benoit Fransız Lisesi ve Alman Lisesi gibi okullar takip ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

‘Değerlendirin, sınıfta bırakmayın’

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, okulların kapanmasına 2 hafta kala yolladığı bir genelge ile sınıfta kalma ihtimali olan öğrencilerin umudu oldu. Genel Müdürlük genelgesinde öğrencinin “ders başarısızlığına göre” değil yaşıtlarına göre durumu ve sosyal yönüne bakılarak sınıfta bırakılmaları istendi.

Yeteneği dikkate alın

Genelgede, öğrenci başarılarının değerlendirilmesinde bazı derslerdeki başarısızlıklarına bakılarak eleme yapılmaması gerektiği belirtilerek, “Kendi yaş grubu içinde bir bütün olarak değerlendirilmesi, ilgi ve yeteneklerinin dikkate alınması ve öğrencinin sınıf tekrarına bırakılmasının ancak öğrencinin akademik ve sosyal yönüne katkı sağlayabileceği durumlarında işleme alınması hususunda gereğinin yapılması” istendi. Genelge ile bazı derslerde başarısız da olsa öğrencinin sosyal yönü kuvvetli ise sınıfta kalmamasının da yolu açılmış oldu.

 

> 2014-2015 özel okul ücretleri belli oldu İşte yeni ücretler

2014-2015 yılı özel okul ücretlerine ne kadar zam geldi? Özel okulların 2014-2015 ücretleri ne kadar?

Özel okulların 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı ücretleri belli oldu. Geçen yıla oranla özel okul ücretlerine yüzde 7 ile 22 arasında zam geldi. İşte 2014-2015 eğitim-öğretim yılı özel okul ücretleri;

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, özel okulların 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı ücretleri belli oldu. Büyük şehirlerdeki okulların birçoğu geçen yılki ücretlerine yaklaşık yüzde 7 ile 22 arasında zam yaptı. 16 bin liradan başlayan fiyatlar 49 bin liraya kadar çıkıyor. Özel okullar arasında en yüksek ücret Ankara TED Koleji Anaokulu’nun oldu. Geçtiğimiz yıl 46 bin lira olan okulun bu yılki ücreti KDV dahil 49 bin 250 lira olarak açıklandı. Bu ücret Türkiye’deki bütün üniversiteleri hatta dünyaca ünlü Oxford Üniversitesi’ni bile geçti. Çünkü Oxford’un eğitim ücreti 9 bin sterlin (31 bin TL). Lise seviyesinde Türkiye genelinde en pahalı okul olarak İstanbul Arnavutköy’deki Robert Kolej öne çıktı. Bir yıllık eğitimin bedeli burssuz olarak 47 bin 200 lira olan 151 yıllık Robert Koleji İstanbul Erkek Lisesi, MEF Okulları, Saint Benoit Fransız Lisesi ve Alman Lisesi gibi okullar takip ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

‘Değerlendirin, sınıfta bırakmayın’

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, okulların kapanmasına 2 hafta kala yolladığı bir genelge ile sınıfta kalma ihtimali olan öğrencilerin umudu oldu. Genel Müdürlük genelgesinde öğrencinin “ders başarısızlığına göre” değil yaşıtlarına göre durumu ve sosyal yönüne bakılarak sınıfta bırakılmaları istendi.

Yeteneği dikkate alın

Genelgede, öğrenci başarılarının değerlendirilmesinde bazı derslerdeki başarısızlıklarına bakılarak eleme yapılmaması gerektiği belirtilerek, “Kendi yaş grubu içinde bir bütün olarak değerlendirilmesi, ilgi ve yeteneklerinin dikkate alınması ve öğrencinin sınıf tekrarına bırakılmasının ancak öğrencinin akademik ve sosyal yönüne katkı sağlayabileceği durumlarında işleme alınması hususunda gereğinin yapılması” istendi. Genelge ile bazı derslerde başarısız da olsa öğrencinin sosyal yönü kuvvetli ise sınıfta kalmamasının da yolu açılmış oldu.

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Haziran 2014 09:36

Gösterim: 5018

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Türkiye’de özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi gibi konularda çalışmalar yapan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz?

Özel okullar, eğitim-öğretim alanında tüm yenilikleri, gelişmeleri, farklı yöntem ve yaklaşımları takip ederek sistemimize dahil ettikleri için bir yandan örnek olarak rekabet yaratmakta, diğer yandan kaliteli eğitim imkanı sunmaktadır. Akademik başarılar, yabancı dil öğretimi, teknoloji kullanımı, sanat ve sporda elde edilen başarılar özel okulculuğun vardığı noktayı göstermektedir. Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer ise ortaya çıkan rekabet sonucu devletin resmi okullarda eğitim kalitesini yükseltmek için çalışmaya yönelmesini sağlamış olmalarıdır. 1985 yılından bu yana devlet resmi Anadolu liselerinin sayısını artırmaya çalışmaktadır. Ancak günümüz itibarı ile sadece okul sayısı artırılmıştır. Kalite sağlamak için çok daha fazla emek ve kaynak gereklidir.

Özel okulların yaşadığı sorunlar nelerdir? Bu sorunlara çözüm bulmak için neler yapılması gerekiyor?

Özel okulların yaşadığı sorunlar iki başlık halinde incelenebilir. İlk sorun ekonomiktir. Özel okullar devletten yardım alamadığı gibi veliden aldığı ücretin yaklaşık %25-33’ünü de devlete çeşitli kesintiler ve vergiler olarak vermektedir. Diğer yandan özel okullarda öğrenci okutabilecek derecede yıllık gelire sahip veli sayısı azdır. Diğer sorun ise Türk Milli Eğitiminin katı ve merkeziyetçi yapısıdır. Özel okulların her türlü iş ve işlemine karışılmakta hatta devletten izinsiz nefes almasına dahi fırsat verilmemektedir.

DEVLETİN DOĞRU TEŞVİKLER VERMESİ GEREKİR

Türkiye’de özel okul sayısı yeterli mi? Özel okulların artması ülkemize ne gibi katkılar sağlayacak?

Türkiye’nin özel okullarla yoğun olarak tanışması 1985 sonrasına denk gelmektedir. 1985’te Türkiye’de 388 okul varken bugün 5 binin üzerinde özel okul bulunmaktadır. Özel okullaşma ise  %4 seviyesindedir. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki özel okullaşma oranları ortalama %25 civarındadır. Ancak bu oran yanıltıcı olabilir. Dünyanın hemen her ülkesinde devletler özel okullara teşvik vermekte, özel okullardan hizmet satın almakta ya da eğitimi özelleştirmeye çalışmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bizdekine benzer şekilde devletten hiçbir destek almayan özel okulların oranı dünyanın gelişmiş ülkelerinde %7,5-8 civarındadır.

Özel okulların geçmişten günümüze üniversite sınavlarındaki başarısını değerlendirir misiniz?

Öncelikle üzerinde durulması gereken konu son yıllarda devletin ortak sınavlarda toplu sonuçları açıklamaması hatta son dönemde soruları bile açıklamamasıdır. En kısa sürede bu uygulamalardan vazgeçilip şeffaf ve hesap verilir bir düzen kurulmalıdır.

Bir diğer önemli husus özel okulların üniversite başarılarından önce ortaöğretime geçişteki başarılarına bakılması gerektiğidir. Açıklandığı yıla kadar özel okullar ortaöğretime geçişte resmi okullara göre ezici bir üstünlük sağlamıştır. Örneğin okulların tüm öğrencilerinin sınavda elde ettiği başarıların ortalamasına göre yapılan sıralamada Türkiye genelinde ilk 500 okulun %99’u özel okuldur. Bu açıklamada dikkat edilmesi gereken husus özel okulların en iyi öğrencilerini resmi Anadolu ve Fen liselerine göndermiş olmasıdır. Buna rağmen özel Anadolu ve Fen liseleri kalan öğrencileri ile üniversite girişte resmi Anadolu ve Fen liselerini yakalamakta hatta geçmektedir. Eğer tüm sonuçlar detaylı verilse ve özel okullar ile resmi okulların öğrencilerini hangi seviyede alıp hangi seviyeye ulaştırdığı takip edilebilse, bu alanda da özel okulların ezici üstünlüğü olduğu görülecektir.

Öğretmenler özel okullarda çalışmak yerine devlet okullarında çalışmayı tercih ediyor. Özel okulları cazip hale getirmek için yapılması gerekenler nelerdir?

Öğretmenlerin özel okul yerine resmi okullarda çalışmak istemesinin temel nedeni özel okullarda iş güvenliği ve devamlılığının performansa dayalı olmasıdır. Bu da doğaldır. Çünkü özel okul sunacağı hizmet nedeni ile veliden alacağı ücretin karşılığını vermeyi ve kurumunu yaşatmayı hedefler. Bu nedenle çalışma ortamları nispeten zor ve baskılıdır. Bu ortamı değiştirmek zordur. Resmi okullarda iş bulmak ve işte kalıcı olmak da performansa dayalı hale gelebilirse bu sorun ortadan kalkar. Diğer yandan özel okullar bu dezavantajlarını ortadan kaldırmak için öğretmenlere kendilerini geliştirme fırsatı sağlamalı, daha sıcak ve sosyal bir ortam yaratmalı, güçleri yetiyorsa daha iyi sağlık imkanları ile ek emeklilik olanakları sağlamalıdır.

YASA İLE CİDDİ SAYIDA ÖZEL OKUL KAPANABİLİR

Dershanelerle ilgili düzenlemeler içeren MEB Yasa Tasarısı hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa özel okulları nasıl etkileyecek?

MEB Yasası’nın özel okullarla ilgili maddeleri azdır. Özel okullarda okuyan öğrenciler için öğrenci başına teşvik ile ilgili olarak, detayları yönetmeliğe bırakılan bir madde bulunmaktadır. Ancak bu madde içeriğine kesinlikle katılmamaktayız. Bize göre teşvik belli bir sınıf seviyesinden başlanarak kademeli olarak tüm sınıf seviyelerini kapsayacak şekilde, eşitlik ve genellik ilkesine uygun olarak tüm özel okula giden öğrencilere verilmelidir. Okulların kontenjan boşluklarına göre teşvik verilmesi son derece yanlıştır. Kayıt gecikmelerine ve öğrenci hareketlerine yol açacağından okulları çok zor durumda bırakacaktır. Ayrıca bir anlamda başarılı ya da uygun ücretli diye kontenjanını dolduran okul cezalandırılmış anlamına gelebilir. Okulların başarısının dikkate alınması da uygulanması adil ve mümkün olmayan bir kriterdir. Çünkü başarı çeşitli ve görecelidir. Akademik başarı mı, yabancı dil mi,  sanatta ve sporda başarı mı takip edilecektir ya da sonuca mı yoksa öğrencinin hangi seviyeden alınıp hangi seviyeye ulaştırıldığına mı bakılacaktır. Bu yöntemlerle eşitlik, genellik ve adalet sağlanamaz. Dolayısıyla bu madde, bu hali ile sorunludur. Yönetmelik hazırlanırken çok dikkatli olunmalıdır.

Bir diğer madde özel okullarda emekli olmayan öğretmenlere verilen maaşlarla ilgili asgari sınır ile devletteki öğretmenlere ait haftalık 30 saat ders sayısı zorunluluğunun özel okullarda kaldırılmasıdır. Bu temel olarak doğru bir maddedir. Liberal ekonomilerde asgari ücret ve haftalık çalışma saatleri ile ilgili düzenlemeler tektir ve kanunla belirlenir. Piyasalar rekabet kuralları çerçevesinde hizmet alanların yararına ve çeşitli iş-sosyal içerikli kanunlarla çalışanların haklarının korunacağı hükümlere göre şekillenmelidir. Ancak bu madde ülkemizde suistimale uygun bir ortam yaratabilir. Bu anlamda Derneğimiz çalışanların haklarının korunmasını sağlamak ve vergi kaçırmak yoluyla devlete zarar verecek ve haksız rekabet yaratacak kurumlarla mücadele etmek konularında kararlı olacaktır.

Diğer maddeler dershane dönüşümleri ile ilgilidir ancak özel okulculuğa büyük zarar vermeye namzettir. Özel okullar yarı kapasite ile çalışırken dershanelerin büyük teşviklerle özel okul olmaya zorlanması hem dershaneden özel okula dönüşen yeni kurumların hem de dayanma gücü az mevcut özel okulların yıkılmasına neden olabilir. Bu anlamda Yasa sadece dershanelerin kapatılması ile değil ciddi sayıda özel okulun da kapanması ile sonuçlanabilir.

> Özel okullar kamu okullarının eğitim kalitesini yükseltiyor

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Türkiye’de özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi gibi konularda çalışmalar yapan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz?

Özel okullar, eğitim-öğretim alanında tüm yenilikleri, gelişmeleri, farklı yöntem ve yaklaşımları takip ederek sistemimize dahil ettikleri için bir yandan örnek olarak rekabet yaratmakta, diğer yandan kaliteli eğitim imkanı sunmaktadır. Akademik başarılar, yabancı dil öğretimi, teknoloji kullanımı, sanat ve sporda elde edilen başarılar özel okulculuğun vardığı noktayı göstermektedir. Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer ise ortaya çıkan rekabet sonucu devletin resmi okullarda eğitim kalitesini yükseltmek için çalışmaya yönelmesini sağlamış olmalarıdır. 1985 yılından bu yana devlet resmi Anadolu liselerinin sayısını artırmaya çalışmaktadır. Ancak günümüz itibarı ile sadece okul sayısı artırılmıştır. Kalite sağlamak için çok daha fazla emek ve kaynak gereklidir.

Özel okulların yaşadığı sorunlar nelerdir? Bu sorunlara çözüm bulmak için neler yapılması gerekiyor?

Özel okulların yaşadığı sorunlar iki başlık halinde incelenebilir. İlk sorun ekonomiktir. Özel okullar devletten yardım alamadığı gibi veliden aldığı ücretin yaklaşık %25-33’ünü de devlete çeşitli kesintiler ve vergiler olarak vermektedir. Diğer yandan özel okullarda öğrenci okutabilecek derecede yıllık gelire sahip veli sayısı azdır. Diğer sorun ise Türk Milli Eğitiminin katı ve merkeziyetçi yapısıdır. Özel okulların her türlü iş ve işlemine karışılmakta hatta devletten izinsiz nefes almasına dahi fırsat verilmemektedir.

DEVLETİN DOĞRU TEŞVİKLER VERMESİ GEREKİR

Türkiye’de özel okul sayısı yeterli mi? Özel okulların artması ülkemize ne gibi katkılar sağlayacak?

Türkiye’nin özel okullarla yoğun olarak tanışması 1985 sonrasına denk gelmektedir. 1985’te Türkiye’de 388 okul varken bugün 5 binin üzerinde özel okul bulunmaktadır. Özel okullaşma ise  %4 seviyesindedir. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki özel okullaşma oranları ortalama %25 civarındadır. Ancak bu oran yanıltıcı olabilir. Dünyanın hemen her ülkesinde devletler özel okullara teşvik vermekte, özel okullardan hizmet satın almakta ya da eğitimi özelleştirmeye çalışmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bizdekine benzer şekilde devletten hiçbir destek almayan özel okulların oranı dünyanın gelişmiş ülkelerinde %7,5-8 civarındadır.

Özel okulların geçmişten günümüze üniversite sınavlarındaki başarısını değerlendirir misiniz?

Öncelikle üzerinde durulması gereken konu son yıllarda devletin ortak sınavlarda toplu sonuçları açıklamaması hatta son dönemde soruları bile açıklamamasıdır. En kısa sürede bu uygulamalardan vazgeçilip şeffaf ve hesap verilir bir düzen kurulmalıdır.

Bir diğer önemli husus özel okulların üniversite başarılarından önce ortaöğretime geçişteki başarılarına bakılması gerektiğidir. Açıklandığı yıla kadar özel okullar ortaöğretime geçişte resmi okullara göre ezici bir üstünlük sağlamıştır. Örneğin okulların tüm öğrencilerinin sınavda elde ettiği başarıların ortalamasına göre yapılan sıralamada Türkiye genelinde ilk 500 okulun %99’u özel okuldur. Bu açıklamada dikkat edilmesi gereken husus özel okulların en iyi öğrencilerini resmi Anadolu ve Fen liselerine göndermiş olmasıdır. Buna rağmen özel Anadolu ve Fen liseleri kalan öğrencileri ile üniversite girişte resmi Anadolu ve Fen liselerini yakalamakta hatta geçmektedir. Eğer tüm sonuçlar detaylı verilse ve özel okullar ile resmi okulların öğrencilerini hangi seviyede alıp hangi seviyeye ulaştırdığı takip edilebilse, bu alanda da özel okulların ezici üstünlüğü olduğu görülecektir.

Öğretmenler özel okullarda çalışmak yerine devlet okullarında çalışmayı tercih ediyor. Özel okulları cazip hale getirmek için yapılması gerekenler nelerdir?

Öğretmenlerin özel okul yerine resmi okullarda çalışmak istemesinin temel nedeni özel okullarda iş güvenliği ve devamlılığının performansa dayalı olmasıdır. Bu da doğaldır. Çünkü özel okul sunacağı hizmet nedeni ile veliden alacağı ücretin karşılığını vermeyi ve kurumunu yaşatmayı hedefler. Bu nedenle çalışma ortamları nispeten zor ve baskılıdır. Bu ortamı değiştirmek zordur. Resmi okullarda iş bulmak ve işte kalıcı olmak da performansa dayalı hale gelebilirse bu sorun ortadan kalkar. Diğer yandan özel okullar bu dezavantajlarını ortadan kaldırmak için öğretmenlere kendilerini geliştirme fırsatı sağlamalı, daha sıcak ve sosyal bir ortam yaratmalı, güçleri yetiyorsa daha iyi sağlık imkanları ile ek emeklilik olanakları sağlamalıdır.

YASA İLE CİDDİ SAYIDA ÖZEL OKUL KAPANABİLİR

Dershanelerle ilgili düzenlemeler içeren MEB Yasa Tasarısı hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa özel okulları nasıl etkileyecek?

MEB Yasası’nın özel okullarla ilgili maddeleri azdır. Özel okullarda okuyan öğrenciler için öğrenci başına teşvik ile ilgili olarak, detayları yönetmeliğe bırakılan bir madde bulunmaktadır. Ancak bu madde içeriğine kesinlikle katılmamaktayız. Bize göre teşvik belli bir sınıf seviyesinden başlanarak kademeli olarak tüm sınıf seviyelerini kapsayacak şekilde, eşitlik ve genellik ilkesine uygun olarak tüm özel okula giden öğrencilere verilmelidir. Okulların kontenjan boşluklarına göre teşvik verilmesi son derece yanlıştır. Kayıt gecikmelerine ve öğrenci hareketlerine yol açacağından okulları çok zor durumda bırakacaktır. Ayrıca bir anlamda başarılı ya da uygun ücretli diye kontenjanını dolduran okul cezalandırılmış anlamına gelebilir. Okulların başarısının dikkate alınması da uygulanması adil ve mümkün olmayan bir kriterdir. Çünkü başarı çeşitli ve görecelidir. Akademik başarı mı, yabancı dil mi,  sanatta ve sporda başarı mı takip edilecektir ya da sonuca mı yoksa öğrencinin hangi seviyeden alınıp hangi seviyeye ulaştırıldığına mı bakılacaktır. Bu yöntemlerle eşitlik, genellik ve adalet sağlanamaz. Dolayısıyla bu madde, bu hali ile sorunludur. Yönetmelik hazırlanırken çok dikkatli olunmalıdır.

Bir diğer madde özel okullarda emekli olmayan öğretmenlere verilen maaşlarla ilgili asgari sınır ile devletteki öğretmenlere ait haftalık 30 saat ders sayısı zorunluluğunun özel okullarda kaldırılmasıdır. Bu temel olarak doğru bir maddedir. Liberal ekonomilerde asgari ücret ve haftalık çalışma saatleri ile ilgili düzenlemeler tektir ve kanunla belirlenir. Piyasalar rekabet kuralları çerçevesinde hizmet alanların yararına ve çeşitli iş-sosyal içerikli kanunlarla çalışanların haklarının korunacağı hükümlere göre şekillenmelidir. Ancak bu madde ülkemizde suistimale uygun bir ortam yaratabilir. Bu anlamda Derneğimiz çalışanların haklarının korunmasını sağlamak ve vergi kaçırmak yoluyla devlete zarar verecek ve haksız rekabet yaratacak kurumlarla mücadele etmek konularında kararlı olacaktır.

Diğer maddeler dershane dönüşümleri ile ilgilidir ancak özel okulculuğa büyük zarar vermeye namzettir. Özel okullar yarı kapasite ile çalışırken dershanelerin büyük teşviklerle özel okul olmaya zorlanması hem dershaneden özel okula dönüşen yeni kurumların hem de dayanma gücü az mevcut özel okulların yıkılmasına neden olabilir. Bu anlamda Yasa sadece dershanelerin kapatılması ile değil ciddi sayıda özel okulun da kapanması ile sonuçlanabilir.

Son Güncelleme: Çarşamba, 16 Nisan 2014 15:13

Gösterim: 2649


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.