Sigortacılardan Üniversitelere KIRIK NOT




Kariyerlerine sigorta sektöründe yön vermek isteyen yeni mezun adayları zorlu bir işe alım sürecinden geçiren şirketler, operasyon ağırlığının yüzde 80’ini üstlenen satış ve pazarlama birimlerinde çalışacak işgücünü bulmakta sıkıntı yaşıyor.

sigorta universiteÜniversitelerin müfredatlarında teknik ve operasyon konularında çok büyük bir ders yükü bulunurken, buna karşın satış ve pazarlama konularına hemen hemen hiç yer verilmediğine dikkat çeken sektör temsilcileri, uygulamada birbirinden farklı olan Bankacılık ve Sigortacılık mesleklerine yönelik eğitimlerin de tek bir programda birleştirilmesinin uzmanlaşmaya olanak sağlayan bir eğitim anlayışını engellediğini düşünüyor. Türkiye Sigorta Enstitüsü Vakfı Eğitim Birim Yöneticisi Hamit Barış Taş, bu nedenle Türkiye’de sigortacılık eğitimi veren 8 dört yıllık fakülte ve 110 meslek yüksekokulundan mezun olanların sadece yüzde 3’ünün sektörde istihdam edildiğini söylüyor.

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte yapılan mevzuat düzenlemeleri, sigortalılık bilincinin arttırılmasına yönelik tanıtım faaliyetleri, ürün yelpazesindeki artış, doğal afetler sonrasında sigortalıların güveninin kazanılması, istikrarlı ekonomik konjonktür gibi etkenler Türkiye’de sigortaya olan talebi olumlu yönde etkilemeye devam ediyor.
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin verdiği bilgilere göre 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle sektörde 35 hayat dışı, 15 hayat ve emeklilik, 10 hayat ve 1 reasürans şirketi olmak üzere toplam 61 sigorta ve reasürans şirketi aktif olarak faaliyet gösteriyor. 2010 yılı sonu itibariyle sigorta sektöründe istihdam edilen kişi sayısı 16 bin 568 kişiye ulaşırken, sektörde faaliyet gösteren acenteler, brokerler ve eksperler de dikkate alındığında sigorta sektörü 75 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor.
Gerek sözleşme sayıları, gerek prim üretimi gerekse de sağlanan teminat tutarları açısından büyüme ivmesi ivmesini sürdüren Türk sigortacılık sektörü, hızlı koşusunda yanında olacak yetişmiş iş gücüne her geçen dün daha fazla ihtiyaç duyuyor. Sigorta sektörünün 2007 yılından itibaren sürekli gelişen ve dinamik bir sektör haline gelmesi neticesinde sektörde çalışacak kişilere de kendini geliştirme fırsatları sunduğunu söyleyen Türkiye Sigorta Vakfı Eğitim Birim Yöneticisi Hamit Barış Taş, “Özellikle, gerek nitelikli istihdam ihtiyacı gerekse de sektörün sürekli olarak büyümesi çalışkan ve kendine geliştirmeye açık adaylara uzun vadede çok iyi kariyer imkanları yaratıyor” diyor.
Taş, tüm bu olumlu gelişmelere rağmen Türkiye’de sigortacılık eğitimi veren 8 adet dört yıllık fakülte ve 110 adet meslek yüksek okulu olmasına karşın, bu eğitim programlarından mezun olan kişilerin sektörde istihdam edilme oranlarının %3’de kaldığına işaret ediyor. “Bunun en önde gelen sebebi ise, sektör ile akademik kurumlar arasındaki iletişim ve işbirliği eksikliği nedeni ile akademik kurumlarda verilen mesleki eğitimlerin sektörün ihtiyaç ve beklentilerini karşılamada yetersiz kalmasıdır” diyen Taş, sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak ve öğrencilerin mezunlaşmasına olacak sağlayacak müfredatların uygulanması gerektiğini vurguluyor.

Sigorta şirketleri personellerini seçerken hangi kriterleri esas alıyor? Bu alanda ne tür eğitimler veriyor ve eğitimlere ne kadarlık kaynak aktarıyor?

2006 yılından günümüze baktığımızda, sigorta sektöründeki yabancı sermayeli şirket sayısı neredeyse %100 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak da sigorta şirketlerinin yabancı dil bilen personel ihtiyacı gün geçtikçe artıyor. Hali hazırda, Türk sigorta sektöründe bulunan yabancı sermayeye baktığımızda, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Almanca, Flemenkçe ve hatta Japonca bilen adayların avantajlı olacağını söyleyebiliriz.
Bununla birlikte, sektörün, AB’ye uyum çerçevesinde 2007 yılında başlayan dönüşüm süreci, artan yerel ve küresel rekabet sektörün nitelikli ve iyi yetişmiş istihdama ihtiyacını giderek arttırdı ve bu tarihten itibaren sektördeki üniversite ve yüksek lisans mezunu çalışanların sayısı artış gösterdi. Bugün, pek çok lisans ve yüksek lisans mezunu için çok cazip bir sektör haline sigortacılık, özellikle Yangın ve Mühendislik Sigortaları iş kollarındaki teknik bilgi ihtiyacı nedeni ile Mühendislik mezunlarına cazip olanaklar sunuyor.
Kariyerlerine sigorta sektöründe yön vermek isteyen yeni mezun adaylar şirketlerin zorlu bir işe alım sürecinden geçiyor. Pek çok şirket geliştirdiği “Yönetici Adayı Geliştirme” programları ile çoklu aşamalardan oluşan eleme süreçleri uyguluyor. Bu aşamaları başarı ile tamamlayan adayları ise sektörü, çalışacakları şirketi ve sigortacılık işini tanıyacakları kapsamlı bir oryantasyon süreci bekliyor. İç ve dış kaynaklı eğitimlerden oluşan bu süreç, bazı şirketlerde zaman zaman yurtdışı değişim programları ya da çalışanın yurtdışındaki eğitimlere gönderilmesi ile de destekleniyor.
Sigorta şirketlerinin eğitime ayırdıkları kaynakları net bir rakam vererek ifade etmek mümkün olmasa da, özellikle yabancı ortaklı şirketlerin, bu konuda hem alt yapı anlamında hem de oluşan ihtiyaç ve beklentilerin karşılanması anlamında önemli yatırımlar yaptığı söylenebilir. Son dönemlerde, yabancı ortaklı şirketler, eğitim ve kariyer yönetimi sistemlerini yurtdışındaki yönetim merkezleri ile paralel olacak şekilde revize etme yolunda değişik projeler yürütüyorlar. Diğer taraftan, bazı yabancı ortaklı şirketler ise yurtdışındaki yönetim merkezlerine örnek teşkil edecek şekilde büyük ilerleme kaydettiler.

AKADEMİK MÜFREDATLAR SEKTÖRÜN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAMALI
Sigortacılık sektöründe hangi alanlarda yoğun yetişmiş iş gücüne ihtiyaç duyuluyor? Sizce lise ve üniversitelerde sigortacılık sektörüne yönelik verilen eğitimin kapsamının ve kalitesinin nasıl olması gerekiyor?

Sigorta şirketlerinde operasyon ağırlığının yüzde 80’inin satış ve pazarlama birimlerinde olduğu ve sektörün bu yönde bir büyüme gösterdiği biliniyor. Sonuç olarak, bu bölümde yetişmiş iş gücüne duyulan ihtiyacın çok olduğu görülürken, bunun tersine üniversitelerin müfredatlarında satış ve pazarlama konularına hemen hemen hiç yer verilmezken teknik ve operasyon konularında çok büyük bir ders yükü bulunuyor. Bu durum, sektörün istihdam yapısının ve ihtiyaçlarının doğru tespit edilmesinin hem sigortacılık eğitiminin yapısının belirlenmesinin, hem de yeni mezun iş gücünün bu koşullara hazırlanarak doğru kanallara yönlendirilmesinin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi… Bu hususta atılabilecek en önemli adım üniversite ve sektör arasındaki iletişim ve işbirliğinin geliştirilerek sektörün ihtiyaç ve beklentilerine göre akademik müfredatların oluşturulması; şirketler tarafında ise satış bölümlerine mezunların ilgisini çekebilmek için prim ve ödüllendirme sistemlerinin daha özendirici hale getirilmesidir.
Üniversitelerdeki sigortacılık eğitimine ilişkin tartışılabilecek bir diğer husus ise uygulamada birbirinden farklı olan Bankacılık ve Sigortacılık mesleklerine ilişkin programların kontenjanlarının birleştirilerek tek program haline getirilmesi ile birlikte uzmanlaşmaya olanak sağlamayan bir eğitim anlayışının ortaya çıkmasıdır.

Enstitünüzün sigorta sektöründe eğitimli işgücüne yönelik yürüttüğü çalışmalar ve projelerden de kısaca söz eder misiniz?

Son yıllarda sektörün yaşadığı gelişim ve dönüşüm sürecini, nitelikli istihdamın oluşturulması ve sektöre kazandırılması yolu ile desteklemeyi amaçlayan, TSEV, yaptığı tüm çalışmaları 3 ana hedeften oluşan bir Eylem Planı içerisinde topladı.
Mevcut personelin niteliğinin arttırılması: Vakfın kurulduğu 1970 yılından beri devam eden ‘Temel Sigortacılık Eğitim Programı’, her sene 80’e yakın katılımcısına Türkiye’nin en köklü ve kapsamlı mesleki sigortacılık eğitimini sunuyor. Sigorta şirketlerinin kariyer yönetim sistemlerinin önemli bir parçası haline bu program, şirket içi terfilerde de ayırt edici bir unsur olarak değerlendiriliyor. Bu programın yanı sıra; TSEV, her sene sektöre 4 adet daha uzun dönemli ve yaklaşık 100 adet Kısa Süreli Eğitim Programı sunarak yılda ortalama 1000 sigorta şirketi, acente, broker ve ekspertiz şirketi çalışanına eğitim veriyor.
Ayrıca, 2009 yılında Hazine Müsteşarlığı'nın kontrolünde ve SEGEM'in organizasyonunda, TOBB ile işbirliği yapılarak, Türkiye tarihindeki en büyük eğitim projesi olan ‘Zorunlu Acente Teknik Personel Eğitimi’ni gerçekleştirdi. Proje kapsamında, Türkiye’nin 18 il merkezinde yaklaşık 40 bin kişiye ulaşıldı. 2012 yılında gerçekleştirilecek projeler kapsamında ise Türkiye’nin 7 il merkezinde yaklaşık 5 bin acente teknik personeline ve 3 il merkezinde yaklaşık 600 sigorta ve reasürans brokeri teknik personeline ulaşılması hedefleniyor.

Sektörün eğitime ayırdığı kaynak maliyetinin azaltılabilmesi ve nitelikli gençlerin sektöre katılmasının sağlanması: TSEV, Türkiye’deki sigorta eğitiminin niteliğini artırmak amacı ile 2005 yılında “Sigorta Eğitim Seminerleri”ne başladı ve bugüne kadar düzenlenen 26 seminer kapsamında Türkiye’nin hemen her yerinde sigortacılık eğitimi veren üniversite ve meslek yüksek okulları ziyaret edilerek konusunda uzman sektör profesyonelleri akademisyen ve öğrenciler ile buluşturuldu.
Bununla birlikte, 2009 yılında Türkiye’nin ilk Sigorta ve Aktüerya Eğitimi Zirvesi gerçekleştirilerek üniversite ve sektör temsilcileri bir araya getirildi. Zirvenin sonuçları rapor haline getirilerek YÖK ile de paylaşıldı.
TSEV, sigorta şirketlerinde çalışacak olan sigortacı adaylarını mesleğe hazırlamak adına da önemli roller de üstleniyor. Son yıllarda, pek çok sigorta şirketi “Yönetici Adayı Geliştirme” projeleri çerçevesinde TSEV ile çözüm ortaklığı yapıyor ve şirketlerin bu ihtiyaçlarına yönelik farklı programlar gerçekleştiriliyor.
Diğer taraftan, Avrupa Finansal Belgelendirme Organizasyonu (eficert) tarafından akredite edilen ve Milli Eğitim Bakanlığı onayı ile açılan “Özel Sigortacılık Kursu” aracılığı ile de sektörün ara eleman ihtiyacının karşılanması ve gençlerin hem çok kolay iş bulabilmelerine, hem de işe başlar başlamaz üretken olabilmelerine çalışılıyor.

Sigorta sektörünün mesleki yeterliliklerinin belirlenmesi: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Mesleki Yeterlilik Kurumu ile Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı ve Türk Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği arasında 2010 yılında bir protokol imzalanarak “Sigorta Sektöründe Meslek Standartlarının Belirlenmesi Projesi”ne başlandı. Projenin amacı; kişilere, sigorta sektörü içerisindeki meslekleri doğru tanıtarak, onlara kendilerini geliştirme yönünde bir yol haritası sunmak ve giderek artan küresel rekabet ortamında, sektörün istihdam yönünden eksiklerini ve ihtiyaçlarını belirleyerek, inovasyonu ve üretimi attırıcı istihdam politikalarına yönelmek…

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.