Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Bilişim Komisyonu Üyesi Kerem Ateş, tüketicilerin, cep telefonu alırken yakın dönemde 4G hizmeti sunulacağını göz önünde bulundurarak buna uygun cihazı tercih etmesi gerektiğini söyledi.
Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 26 Mayıs'ta ihalesi yapılacak 4G hizmetinin, 1 Ocak 2016'dan itibaren hizmete sunulmasının planlandığını anımsattı.
Yeni teknolojiyle 10 kat artması beklenen internet bağlantı hızının 300 mpbs'ye ulaşacağını ve 4G'nin halihazırda kullanılan telefonlarla uyumunun merak konusu olduğunu ifade eden Ateş, "Cep telefonu üreten firmalar, ülkelere göre farklılıklar gösteren donanımda cihaz üretiyor. Bu nedenle telefon seçiminde çok dikkatli olunması gerekiyor" dedi.
Ateş, üretilen telefonlarda kamera gibi bazı donanımların tüm ülkelerde aynıyken, 4G desteği gibi teknik detaylarda ülkeler arasında farklılıklar olduğunu aktardı. Ateş, 4G hizmeti almak isteyen tüketicilere şu uyarılarda bulundu:
"Şu an kullanılan 20 mpbs hızına uyumlu cep telefonları 4G hizmetini almayı sağlasa bile 4G'den beklenen performansı veremeyecektir. Bu nedenle tüketiciler cep telefonu alırken yakın dönemde 4G hizmeti sunulacağını gözeterek buna uygun cihaz tercih etmeli. Ayrıca cihazın özelliklerinin yazılı olduğu broşürleri kaybetmemelidir. Aksi takdirde 4G hizmetinden yararlanabilmesi mümkün olmayacak. Dolayısıyla tüketicinin kullanmakta olduğu cep telefonu işe yaramayacağından yeni telefon masrafına girmesi gerekecek."
"4G zorunlu olmayacak"
Ateş, 4G hizmet vermeye başlandığında bu hizmetin kullanımının zorunlu olmayacağını, bu nedenle tüketicilerin mevcut hizmeti almaya devam edebileceğini vurguladı.
4G kullanmak isteyenlerin mevcut cihazlarının bu hizmeti desteklememesi halinde yeni cihaz edinmek zorunda kalacağını aktaran Ateş, "Hızlı veri transferi, kotaları da çok hızlı tüketecek. 4G teknolojisinin getireceği en önemli avantaj, çok hızlı veri transferi ve yüklenmesi olacak. Bu avantaj, internet paketi kotalarının çok çabuk dolmasına ve buna bağlı olarak cep telefonu faturalarının da yükselmesine yol açabilecek" diye konuştu.
Kerem Ateş, yeni teknolojiyi kullanılırken internet paketinin limitinin sürekli kontrol edilmesinin önemine değindi.
Limitlerin kontrol edilmemesi halinde kullanıcıların "yüksek fatura şoku" yaşayabileceğini dile getiren Ateş, şunları kaydetti:
"Bu nedenle 4G hizmeti başladığında, bundan faydalanan vatandaşların dikkatli olması gerekiyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yapılan düzenlemeye göre, tüketicilerin abonesi oldukları tarife paketi kotası yüzde 80'e ulaştığında ve tamamı dolduğunda iki kez aboneye bilgilendirme yapılması gerekmektedir. Yeni teknoloji devreye girdikten sonra tüketicilerin bu uyarı mesajlarına daha da dikkat etmeleri gerekir. Çünkü uyarı mesajı gönderilmediği takdirde işletmeler, kota aşımına bağlı fatura düzenleseler bile bunu iptal etmeleri istenebilecektir."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Bilişim Komisyonu Üyesi Kerem Ateş, tüketicilerin, cep telefonu alırken yakın dönemde 4G hizmeti sunulacağını göz önünde bulundurarak buna uygun cihazı tercih etmesi gerektiğini söyledi.
Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 26 Mayıs'ta ihalesi yapılacak 4G hizmetinin, 1 Ocak 2016'dan itibaren hizmete sunulmasının planlandığını anımsattı.
Yeni teknolojiyle 10 kat artması beklenen internet bağlantı hızının 300 mpbs'ye ulaşacağını ve 4G'nin halihazırda kullanılan telefonlarla uyumunun merak konusu olduğunu ifade eden Ateş, "Cep telefonu üreten firmalar, ülkelere göre farklılıklar gösteren donanımda cihaz üretiyor. Bu nedenle telefon seçiminde çok dikkatli olunması gerekiyor" dedi.
Ateş, üretilen telefonlarda kamera gibi bazı donanımların tüm ülkelerde aynıyken, 4G desteği gibi teknik detaylarda ülkeler arasında farklılıklar olduğunu aktardı. Ateş, 4G hizmeti almak isteyen tüketicilere şu uyarılarda bulundu:
"Şu an kullanılan 20 mpbs hızına uyumlu cep telefonları 4G hizmetini almayı sağlasa bile 4G'den beklenen performansı veremeyecektir. Bu nedenle tüketiciler cep telefonu alırken yakın dönemde 4G hizmeti sunulacağını gözeterek buna uygun cihaz tercih etmeli. Ayrıca cihazın özelliklerinin yazılı olduğu broşürleri kaybetmemelidir. Aksi takdirde 4G hizmetinden yararlanabilmesi mümkün olmayacak. Dolayısıyla tüketicinin kullanmakta olduğu cep telefonu işe yaramayacağından yeni telefon masrafına girmesi gerekecek."
"4G zorunlu olmayacak"
Ateş, 4G hizmet vermeye başlandığında bu hizmetin kullanımının zorunlu olmayacağını, bu nedenle tüketicilerin mevcut hizmeti almaya devam edebileceğini vurguladı.
4G kullanmak isteyenlerin mevcut cihazlarının bu hizmeti desteklememesi halinde yeni cihaz edinmek zorunda kalacağını aktaran Ateş, "Hızlı veri transferi, kotaları da çok hızlı tüketecek. 4G teknolojisinin getireceği en önemli avantaj, çok hızlı veri transferi ve yüklenmesi olacak. Bu avantaj, internet paketi kotalarının çok çabuk dolmasına ve buna bağlı olarak cep telefonu faturalarının da yükselmesine yol açabilecek" diye konuştu.
Kerem Ateş, yeni teknolojiyi kullanılırken internet paketinin limitinin sürekli kontrol edilmesinin önemine değindi.
Limitlerin kontrol edilmemesi halinde kullanıcıların "yüksek fatura şoku" yaşayabileceğini dile getiren Ateş, şunları kaydetti:
"Bu nedenle 4G hizmeti başladığında, bundan faydalanan vatandaşların dikkatli olması gerekiyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yapılan düzenlemeye göre, tüketicilerin abonesi oldukları tarife paketi kotası yüzde 80'e ulaştığında ve tamamı dolduğunda iki kez aboneye bilgilendirme yapılması gerekmektedir. Yeni teknoloji devreye girdikten sonra tüketicilerin bu uyarı mesajlarına daha da dikkat etmeleri gerekir. Çünkü uyarı mesajı gönderilmediği takdirde işletmeler, kota aşımına bağlı fatura düzenleseler bile bunu iptal etmeleri istenebilecektir."
Son Güncelleme: Pazartesi, 20 Nisan 2015 12:09
Gösterim: 2915
Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık eksikliği gibi nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul ailelere kotalı ve ücretsiz internet erişimi hizmeti sunulacak.
Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, internet erişiminin yaygınlaştırılmasına yönelik bir dizi çalışma yapılacak.
Bu kapsamda, yoksul ailelere belirli kısıtlarla internet erişimi sağlanacak isverigeapotek.com.
Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık eksikliği ve benzeri nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul aileler tespit edilecek. Eğitim gören çocuğun yer aldığı aileler öncelikli olarak değerlendirilecek. Bu ailelere, kamu kaynakları kullanılarak belirli bir kotada internet erişim hizmeti sunumu sağlanacak.
Dar gelirli internete erişimde zorlanıyor
Türkiye İstatistik Kurumu Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre, internet erişimine sahip olmama nedenleri arasında internet bağlantı ücretinin yüksek olması yüzde 31,9 ile ikinci sırada yer alıyor.
Benzer araştırmalarda hanelerin ekonomik durumunun yetersizliğinin internete erişimde önemli bir sınırlılık yarattığı ortaya konuluyor.
Türkiye’de 2014 yılı itibarıyla yaklaşık 17 milyon hanenin yüzde 60,8’inde internet erişimi bulunuyor.
Yoksul ailelere internet erişiminin ücretsiz olarak sağlanmasının, bu ailelerdeki bireylerin bilgi toplumuna dönüşüm sürecine katılımını artıracağı ve yoksulluğun nesiller arası aktarımının engellenmesine katkı sağlayacağı değerlendirmesinde bulunuluyor.
FATİH Projesi kapsamında yaklaşık 10,6 milyon öğrenciye dağıtılacak tablet bilgisayar ile internet erişimi olmayan yoksul ailelerdeki eğitim gören çocukların internet erişiminin sağlanması bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Bu çerçevede, internet erişiminin yaygınlaştırılması amacıyla ücretsiz ve kotalı internet erişim paketlerinin kamu tarafından yoksul ailelere sağlanmasına yönelik çalışma yapılması gerekiyor.
Öğrencisi olan aileye öncelik
İnternet erişiminin yaygınlaştırılmasına yönelik strateji ve eylem planı doğrultusunda şu uygulamalar yapılacak:
- Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık eksikliği ve benzeri nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul aileler tespit edilecek. Eğitim gören çocuğun yer aldığı aileler öncelikli olarak değerlendirilecek.
- Sabit ve mobil işletmecileri ile mevcut ve yeni abonelerin durumu, erişim şartları ve ödeme koşullarına ilişkin görüşmeler yapılacak.
- Yapılan çalışma neticesinde, kotalı ve ücretsiz internet erişimi hizmeti sunulacak.
- Bilinçli ve yerinde internet kullanımını teşvik amacıyla, öğrencilerin ve ailelerin görece daha çok faydalanacağı sitelere daha yüksek bir kota uygulanması veya bu sitelerin kotasız olarak sunulması değerlendirilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık eksikliği gibi nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul ailelere kotalı ve ücretsiz internet erişimi hizmeti sunulacak.
Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, internet erişiminin yaygınlaştırılmasına yönelik bir dizi çalışma yapılacak.
Bu kapsamda, yoksul ailelere belirli kısıtlarla internet erişimi sağlanacak isverigeapotek.com.
Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık eksikliği ve benzeri nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul aileler tespit edilecek. Eğitim gören çocuğun yer aldığı aileler öncelikli olarak değerlendirilecek. Bu ailelere, kamu kaynakları kullanılarak belirli bir kotada internet erişim hizmeti sunumu sağlanacak.
Dar gelirli internete erişimde zorlanıyor
Türkiye İstatistik Kurumu Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre, internet erişimine sahip olmama nedenleri arasında internet bağlantı ücretinin yüksek olması yüzde 31,9 ile ikinci sırada yer alıyor.
Benzer araştırmalarda hanelerin ekonomik durumunun yetersizliğinin internete erişimde önemli bir sınırlılık yarattığı ortaya konuluyor.
Türkiye’de 2014 yılı itibarıyla yaklaşık 17 milyon hanenin yüzde 60,8’inde internet erişimi bulunuyor.
Yoksul ailelere internet erişiminin ücretsiz olarak sağlanmasının, bu ailelerdeki bireylerin bilgi toplumuna dönüşüm sürecine katılımını artıracağı ve yoksulluğun nesiller arası aktarımının engellenmesine katkı sağlayacağı değerlendirmesinde bulunuluyor.
FATİH Projesi kapsamında yaklaşık 10,6 milyon öğrenciye dağıtılacak tablet bilgisayar ile internet erişimi olmayan yoksul ailelerdeki eğitim gören çocukların internet erişiminin sağlanması bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Bu çerçevede, internet erişiminin yaygınlaştırılması amacıyla ücretsiz ve kotalı internet erişim paketlerinin kamu tarafından yoksul ailelere sağlanmasına yönelik çalışma yapılması gerekiyor.
Öğrencisi olan aileye öncelik
İnternet erişiminin yaygınlaştırılmasına yönelik strateji ve eylem planı doğrultusunda şu uygulamalar yapılacak:
- Erişim fiyatlarının görece yüksekliği, farkındalık eksikliği ve benzeri nedenlerle internet erişimine sahip olmayan yoksul aileler tespit edilecek. Eğitim gören çocuğun yer aldığı aileler öncelikli olarak değerlendirilecek.
- Sabit ve mobil işletmecileri ile mevcut ve yeni abonelerin durumu, erişim şartları ve ödeme koşullarına ilişkin görüşmeler yapılacak.
- Yapılan çalışma neticesinde, kotalı ve ücretsiz internet erişimi hizmeti sunulacak.
- Bilinçli ve yerinde internet kullanımını teşvik amacıyla, öğrencilerin ve ailelerin görece daha çok faydalanacağı sitelere daha yüksek bir kota uygulanması veya bu sitelerin kotasız olarak sunulması değerlendirilecek.
Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Mart 2015 13:45
Gösterim: 2387
Milyonlarca kişinin kullandığı WhatsApp ve Facebook’tan bir yenilik daha geliyor. Artık her iki uygulamayı bir arada kullanacaksınız. Nasıl mı?
Geçtiğimiz günlerde Web Whatsapp ile tarayıcı üzerinden WhatsApp kullanma özelliğinden sonra, şimdi de Facebook aracılığı ile giriş yapma imkanı sağlayan bir hizmet geliyor.
Kullanıcılar ileride alpha.whatsapp.com sitesinden Facebook hesabı ile WhatsApp’a bağlanıp aynı anda hem Facebook bildirim ve mesajlarını, hem de WhatsApp mesajlarını bir arada görebilecekler. Facebook’un WhatsApp’ı satın aldıktan sonra iki uygulamayı birbirine bağlayan en büyük yeniliklerden biri bu hizmet olacak.
Öte yandan iddiaya göre Facebook ile entegre olan WhatsApp’ın alpha.whatsapp.com adresinden şimdilik sadece WhatsApp çalışanlarının girişine izin verilmesi ise bilgiler arasında.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Milyonlarca kişinin kullandığı WhatsApp ve Facebook’tan bir yenilik daha geliyor. Artık her iki uygulamayı bir arada kullanacaksınız. Nasıl mı?
Geçtiğimiz günlerde Web Whatsapp ile tarayıcı üzerinden WhatsApp kullanma özelliğinden sonra, şimdi de Facebook aracılığı ile giriş yapma imkanı sağlayan bir hizmet geliyor.
Kullanıcılar ileride alpha.whatsapp.com sitesinden Facebook hesabı ile WhatsApp’a bağlanıp aynı anda hem Facebook bildirim ve mesajlarını, hem de WhatsApp mesajlarını bir arada görebilecekler. Facebook’un WhatsApp’ı satın aldıktan sonra iki uygulamayı birbirine bağlayan en büyük yeniliklerden biri bu hizmet olacak.
Öte yandan iddiaya göre Facebook ile entegre olan WhatsApp’ın alpha.whatsapp.com adresinden şimdilik sadece WhatsApp çalışanlarının girişine izin verilmesi ise bilgiler arasında.
Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Şubat 2015 10:12
Gösterim: 2799
YouTube kullanıcılarının yıllardır istediği fakat yöneticilerinin bir türlü yapmak istemediği video olmaksızın müzik dinlemeye imkan veren yeni özellik sonunda hayata geçiyor ama bir şartla;
YouTube'tan Spotify benzeri bir müzik servisi geliyor.
YouTube bir süredir, Spotify gibi müzik servislerine karşı kendi müzik servisi Music Key'i test ediyordu. YouTube üzerindeki müzik içeriğini ister videoyla isterse de video olmaksızın sadece ses olarak dinlemeye imkan verecek olan Music Key, reklamsız ve ücretli abonelik yöntemiyle çalışacak.
YouTube'dan sızan bilgiler, bu yeni servisin sadece 1 - 2ay içinde ücretli kullanıma hazır olacağını söylüyor. Servisinin ücretinin ise aylık 7.99 dolar olması bekleniyor. Ayrıca serviste, çevrim dışı ve arka planda çalma imkanı da bulunacak. Böylece kullanıcılar, beğendikleri şarkıları cihazlarına kaydedip abonelikleri devam ettiği sürece çevrim dışı durumda da dinleyebilecekler.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
YouTube kullanıcılarının yıllardır istediği fakat yöneticilerinin bir türlü yapmak istemediği video olmaksızın müzik dinlemeye imkan veren yeni özellik sonunda hayata geçiyor ama bir şartla;
YouTube'tan Spotify benzeri bir müzik servisi geliyor.
YouTube bir süredir, Spotify gibi müzik servislerine karşı kendi müzik servisi Music Key'i test ediyordu. YouTube üzerindeki müzik içeriğini ister videoyla isterse de video olmaksızın sadece ses olarak dinlemeye imkan verecek olan Music Key, reklamsız ve ücretli abonelik yöntemiyle çalışacak.
YouTube'dan sızan bilgiler, bu yeni servisin sadece 1 - 2ay içinde ücretli kullanıma hazır olacağını söylüyor. Servisinin ücretinin ise aylık 7.99 dolar olması bekleniyor. Ayrıca serviste, çevrim dışı ve arka planda çalma imkanı da bulunacak. Böylece kullanıcılar, beğendikleri şarkıları cihazlarına kaydedip abonelikleri devam ettiği sürece çevrim dışı durumda da dinleyebilecekler.
Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Şubat 2015 12:45
Gösterim: 1751
Eğitimde, sinemada gözlüklerle üç boyutlu film izler gibi teknolojinin kullanıldığı dijital dönem başladı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın bugün karne dağıtacağı okulda, Türkiye'nin ilk "Etkileşimli 3 boyutlu mesleki eğitim laboratuvarı"nın açılışı da yapılacak.
Kızılcahamam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Kadir Yaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleki eğitimde 3 boyutlu eğitimi Türkiye'de ilk başlatan kurum olacaklarını ifade etti.
Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen ve 196 bin avro bütçeli Leonardo Da Vinci-Yenilik Transferi "i3DVET" projesinin 2013'te başladığını, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde de projenin koordinatör okulu olduklarını anlatan Yaman, diğer ortak ülkelerin ise Macaristan ve Polonya olduğunu belirtti.
Projede, 3 boyutlu ders işlemek amacıyla özel bir sisteme ve tasarıma sahip laboratuvarın Macaristan'daki eğitimlerin ardından kurulduğunu bildiren Yaman, "Sinema salonu şeklinde tasarlanan laboratuvarda, öğrenciler derslerini 3 boyutlu olarak işliyorlar. Mesleki ve teknik eğitimde öğrenilmesi zor pek çok konu, bu teknoloji sayesinde kolay anlatılabilir hale geldi. Bu sayede, çok uzun süren konuların, çok kısa zamanda ve kalıcı şekilde, gerçeklik algısı oluşturularak öğrenmeleri sağlandı" dedi.
Mesleki ve teknik eğitim veren okullarda, bu eğitimin yaygınlaştırılması için ülke genelindeki öğretmenlere eğitimleri içeren bir projeyi Milli Eğitim Bakanlığına sunacaklarını da bildiren Yaman, "Bu eğitim yaygınlaştığı zaman, bu okullarda çok etkili öğrenmeler sağlanabilecek. Özellikle anlaşılması güç konularda bu tekniğin kullanılmasının büyük faydaları olacaktır" diye konuştu.
"Öğrenmede kalıcı ve hızlı bir süreç başlıyor"
İlçe Milli Eğitim Müdürü Burhan Aycan da okulda 3 boyutlu teknolojileri ilk defa başlatmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek, bu eğitimlerin tüm Türkiye'de yaygınlaşmasıyla görerek öğrenmenin sağlanacağını ve böylece öğrenmede kalıcı ve hızlı bir sürecin başlayacağını söyledi.
Okulun Bilişim Teknolojileri Alanı Atölye Şefi Serkan Savaş da proje kapsamında Macaristan'da üç boyutlu teknolojiler ve materyaller üzerine eğitim aldıklarını anlatarak, daha sonra da Türkiye'ye gelerek okullarında bu teknolojinin uygulanması için alt yapı kurduklarını söyledi.
Üç boyutlu eğitim materyalleri hazırlayarak, öğrencilerin daha eğlenceli bir ortamda kalıcı öğrenmeleri için özel bir sınıf ortamı hazırladıklarını belirten Savaş, örnek derslere başladıklarını bildirdi.
Öğrencilerin yüzde 80'i memnun
Üç boyutlu teknolojinin mesleki eğitim öğrencileri üzerindeki etkisi üzerine bilimsel bir bildiri de hazırladıklarını aktaran Savaş, "Yaptığımız anketlerde, öğrencilerin yüzde 80 oranında bu teknolojiyi çok etkili buldukları ortaya çıktı. Gerek maliyet, gerekse imkanlar dolayısıyla sınıf ortamına getirilmesi mümkün olmayan materyallerin gerçeklik algısı yaratacak şekilde öğrenciye verilmesi, onların mesleklerine daha hazır bir şekilde mezun olmalarına katkı verecek" ifadelerini kullandı.
Öğrencilerden 3D yorumu
Söz konusu eğitimlerden önce derslerde öğrenilmesi gereken bazı konuları anlamakta güçlük çektiklerini ifade eden 10. sınıf öğrencisi Kemal Yılmaz, "Ancak bu eğitimden sonra daha iyi anladık ve notlarımız da daha iyi gelmeye başladı. Derslerimiz de kolaylaştı" dedi. Yılmaz, derslerin bir sinema ortamı şeklinde gerçekleştiğinden arkadaşlarıyla iletişime geçerek daha keyifli ders işlendiğini söyledi.
Bir başka 10. sınıf öğrencisi Nazlı Yeresaçan ise parçaların hareket ve işlevlerini üç boyutlu ortamda kolayca öğrendiğini belirterek, özellikle sınavlarda bu üç boyutlu görüntülerin hatırlanmasının daha rahat olduğunu sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Eğitimde, sinemada gözlüklerle üç boyutlu film izler gibi teknolojinin kullanıldığı dijital dönem başladı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın bugün karne dağıtacağı okulda, Türkiye'nin ilk "Etkileşimli 3 boyutlu mesleki eğitim laboratuvarı"nın açılışı da yapılacak.
Kızılcahamam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Kadir Yaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleki eğitimde 3 boyutlu eğitimi Türkiye'de ilk başlatan kurum olacaklarını ifade etti.
Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen ve 196 bin avro bütçeli Leonardo Da Vinci-Yenilik Transferi "i3DVET" projesinin 2013'te başladığını, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde de projenin koordinatör okulu olduklarını anlatan Yaman, diğer ortak ülkelerin ise Macaristan ve Polonya olduğunu belirtti.
Projede, 3 boyutlu ders işlemek amacıyla özel bir sisteme ve tasarıma sahip laboratuvarın Macaristan'daki eğitimlerin ardından kurulduğunu bildiren Yaman, "Sinema salonu şeklinde tasarlanan laboratuvarda, öğrenciler derslerini 3 boyutlu olarak işliyorlar. Mesleki ve teknik eğitimde öğrenilmesi zor pek çok konu, bu teknoloji sayesinde kolay anlatılabilir hale geldi. Bu sayede, çok uzun süren konuların, çok kısa zamanda ve kalıcı şekilde, gerçeklik algısı oluşturularak öğrenmeleri sağlandı" dedi.
Mesleki ve teknik eğitim veren okullarda, bu eğitimin yaygınlaştırılması için ülke genelindeki öğretmenlere eğitimleri içeren bir projeyi Milli Eğitim Bakanlığına sunacaklarını da bildiren Yaman, "Bu eğitim yaygınlaştığı zaman, bu okullarda çok etkili öğrenmeler sağlanabilecek. Özellikle anlaşılması güç konularda bu tekniğin kullanılmasının büyük faydaları olacaktır" diye konuştu.
"Öğrenmede kalıcı ve hızlı bir süreç başlıyor"
İlçe Milli Eğitim Müdürü Burhan Aycan da okulda 3 boyutlu teknolojileri ilk defa başlatmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek, bu eğitimlerin tüm Türkiye'de yaygınlaşmasıyla görerek öğrenmenin sağlanacağını ve böylece öğrenmede kalıcı ve hızlı bir sürecin başlayacağını söyledi.
Okulun Bilişim Teknolojileri Alanı Atölye Şefi Serkan Savaş da proje kapsamında Macaristan'da üç boyutlu teknolojiler ve materyaller üzerine eğitim aldıklarını anlatarak, daha sonra da Türkiye'ye gelerek okullarında bu teknolojinin uygulanması için alt yapı kurduklarını söyledi.
Üç boyutlu eğitim materyalleri hazırlayarak, öğrencilerin daha eğlenceli bir ortamda kalıcı öğrenmeleri için özel bir sınıf ortamı hazırladıklarını belirten Savaş, örnek derslere başladıklarını bildirdi.
Öğrencilerin yüzde 80'i memnun
Üç boyutlu teknolojinin mesleki eğitim öğrencileri üzerindeki etkisi üzerine bilimsel bir bildiri de hazırladıklarını aktaran Savaş, "Yaptığımız anketlerde, öğrencilerin yüzde 80 oranında bu teknolojiyi çok etkili buldukları ortaya çıktı. Gerek maliyet, gerekse imkanlar dolayısıyla sınıf ortamına getirilmesi mümkün olmayan materyallerin gerçeklik algısı yaratacak şekilde öğrenciye verilmesi, onların mesleklerine daha hazır bir şekilde mezun olmalarına katkı verecek" ifadelerini kullandı.
Öğrencilerden 3D yorumu
Söz konusu eğitimlerden önce derslerde öğrenilmesi gereken bazı konuları anlamakta güçlük çektiklerini ifade eden 10. sınıf öğrencisi Kemal Yılmaz, "Ancak bu eğitimden sonra daha iyi anladık ve notlarımız da daha iyi gelmeye başladı. Derslerimiz de kolaylaştı" dedi. Yılmaz, derslerin bir sinema ortamı şeklinde gerçekleştiğinden arkadaşlarıyla iletişime geçerek daha keyifli ders işlendiğini söyledi.
Bir başka 10. sınıf öğrencisi Nazlı Yeresaçan ise parçaların hareket ve işlevlerini üç boyutlu ortamda kolayca öğrendiğini belirterek, özellikle sınavlarda bu üç boyutlu görüntülerin hatırlanmasının daha rahat olduğunu sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Ocak 2015 13:12
Gösterim: 2918