Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Daha önce "memuriyetten çıkarılma" cezasını onayan Erzurum 1. İdare Mahkemesi, Danıştay 12. Dairesi'nin aldığı "başörtüsü memurluktan çıkarılma nedeni olamaz" kararına uyarak Erzurum'da 13 yıl önce başörtülü olduğu gerekçesiyle meslekten uzaklaştırılan kadın öğretmenin hukuka aykırı davranmadığına hükmetti.

danistay_basortusu_karariErzurum İmam Hatip Lisesi'nde 2000 yılında görev yaparken Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 8 Kasım 2000'de verdiği "devlet memurluğundan çıkarma" kararının Erzurum 1. İdare Mahkemesi'nce onanmasının ardından memurluktan çıkarılan Melek Sima Yılmaz, verdiği hukuk mücadelesinin ardından 2006 yılında görevine yeniden başladı. Özlük haklarının geri verilmesi için mücadelesini sürdüren Yılmaz, Erzurum 1. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Yılmaz, mahkemenin ihraç kararını onamasının ardından temyize gitti. Danıştay 12. Dairesi de 2011 yılında bu kararı bozarak "başörtüsünün memurluktan ihraç nedeni olamayacağına" ve Yılmaz'ın görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren özlük haklarının iadesine karar verdi. Bunun üzerine dava dosyasını yeniden inceleyen Erzurum 1. İdare Mahkemesi, Yılmaz'ın derslere başörtülü olarak girmesinin çalıştığı kurumun huzur ve sükununu bozucu nitelikte olmadığını, bu eylemin siyasi ve ideolojik nedenlerle yapıldığının da ortaya konulamadığını kararlaştırdı.

Mahkeme, Yılmaz'ın eyleminin görevden atılmasına neden olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125'E-a maddesiyle örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan tipiklik şartının gerçekleşmediğinin görüldüğünden hukuka aykırılığın bulunmadığına karar verdi. Ayrıca mahkeme işlem nedeniyle yoksun kalınan mali ve özlük haklarının ilk davanın açıldığı 9 Şubat 2001 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davacı Yılmaz'a ödenmesini hükmetti. Melek Sima Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alınan karardan çok mutlu olduğunu söyledi. Kararın geçmişe yönelik olduğunu ifade eden Yılmaz, "Kurumda huzur bozduğumuz söylenmişti. Alınan bu karar da 'huzur bozulduğuna dair birşey bulunamamıştır, bütün hükümler iptal edilmiştir ve memuriyetten çıkarılma cezasını gerektirmemiştir' deniyor. Bütün bu nedenlerden dolayı dava konusunun iptaline, bütün haklarımın geri iadesi kararı alındı. Yıllar sonra da olsa ülkemiz, memleketimiz adına güzel bir gelişme. Ama ümit ederim ki bu konu artık insanlar için sıkıntı olmaktan çıkar, yönetmelikler de değişir. Karar diğer arkadaşlar için de önemli. Onlara da emsal olur diye ümit ediyorum" diye konuştu. 

Eğitim-Bir-Sen Erzurum Şube Başkanı Zinnur Şimşek ise Yılmaz'ın haklarının geri iadesi için açtığı davanın sonuçlandığını, arkadaşlarının haklı bulunduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla hukuk bu hukuksuzluğa müsade etmeyecektir ve etmemiştir. Arkadaşımızın haklarının geri verilmesi kararlaştırıldı. Oysa başörtüsünün cezası uyarı ve kınama cezasıdır. Ne kadar büyük bir zulüm işlendiği mahkeme kararıyla ortaya çıktı. Melek Sima, uzun bir mücadeleden sonra hakkını aldı" dedi.

> Başörtülü öğretmen göreve iade edildi

Daha önce "memuriyetten çıkarılma" cezasını onayan Erzurum 1. İdare Mahkemesi, Danıştay 12. Dairesi'nin aldığı "başörtüsü memurluktan çıkarılma nedeni olamaz" kararına uyarak Erzurum'da 13 yıl önce başörtülü olduğu gerekçesiyle meslekten uzaklaştırılan kadın öğretmenin hukuka aykırı davranmadığına hükmetti.

danistay_basortusu_karariErzurum İmam Hatip Lisesi'nde 2000 yılında görev yaparken Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 8 Kasım 2000'de verdiği "devlet memurluğundan çıkarma" kararının Erzurum 1. İdare Mahkemesi'nce onanmasının ardından memurluktan çıkarılan Melek Sima Yılmaz, verdiği hukuk mücadelesinin ardından 2006 yılında görevine yeniden başladı. Özlük haklarının geri verilmesi için mücadelesini sürdüren Yılmaz, Erzurum 1. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Yılmaz, mahkemenin ihraç kararını onamasının ardından temyize gitti. Danıştay 12. Dairesi de 2011 yılında bu kararı bozarak "başörtüsünün memurluktan ihraç nedeni olamayacağına" ve Yılmaz'ın görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren özlük haklarının iadesine karar verdi. Bunun üzerine dava dosyasını yeniden inceleyen Erzurum 1. İdare Mahkemesi, Yılmaz'ın derslere başörtülü olarak girmesinin çalıştığı kurumun huzur ve sükununu bozucu nitelikte olmadığını, bu eylemin siyasi ve ideolojik nedenlerle yapıldığının da ortaya konulamadığını kararlaştırdı.

Mahkeme, Yılmaz'ın eyleminin görevden atılmasına neden olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125'E-a maddesiyle örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan tipiklik şartının gerçekleşmediğinin görüldüğünden hukuka aykırılığın bulunmadığına karar verdi. Ayrıca mahkeme işlem nedeniyle yoksun kalınan mali ve özlük haklarının ilk davanın açıldığı 9 Şubat 2001 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davacı Yılmaz'a ödenmesini hükmetti. Melek Sima Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alınan karardan çok mutlu olduğunu söyledi. Kararın geçmişe yönelik olduğunu ifade eden Yılmaz, "Kurumda huzur bozduğumuz söylenmişti. Alınan bu karar da 'huzur bozulduğuna dair birşey bulunamamıştır, bütün hükümler iptal edilmiştir ve memuriyetten çıkarılma cezasını gerektirmemiştir' deniyor. Bütün bu nedenlerden dolayı dava konusunun iptaline, bütün haklarımın geri iadesi kararı alındı. Yıllar sonra da olsa ülkemiz, memleketimiz adına güzel bir gelişme. Ama ümit ederim ki bu konu artık insanlar için sıkıntı olmaktan çıkar, yönetmelikler de değişir. Karar diğer arkadaşlar için de önemli. Onlara da emsal olur diye ümit ediyorum" diye konuştu. 

Eğitim-Bir-Sen Erzurum Şube Başkanı Zinnur Şimşek ise Yılmaz'ın haklarının geri iadesi için açtığı davanın sonuçlandığını, arkadaşlarının haklı bulunduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla hukuk bu hukuksuzluğa müsade etmeyecektir ve etmemiştir. Arkadaşımızın haklarının geri verilmesi kararlaştırıldı. Oysa başörtüsünün cezası uyarı ve kınama cezasıdır. Ne kadar büyük bir zulüm işlendiği mahkeme kararıyla ortaya çıktı. Melek Sima, uzun bir mücadeleden sonra hakkını aldı" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 25 Temmuz 2013 14:31

Gösterim: 1349

İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde 32 bin metrekare alana kurulu Etiler Polis Meslek Yüksekokulu yerleşkesi, Bakanlar Kurulu kararıyla riskli bölge ilan edildi.

etiler_polis_meslekİstanbul'un önemli alışveriş merkezlerinden Akmerkez'in arkasındaki alanda bulunan Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü binası ile tesislerinin bulunduğu arazi, İçişleri Bakanlığı ile imzaladığı protokolle İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilmişti.

Protokolle, Beşiktaş 2011 ada üzerindeki 29 ve 271 nolu parseller, belediyenin oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, protokol kapsamında, Etiler'de aldığı yerleşkeye karşılık Çatalca'da emniyete yeni hizmet binası ve lojman yapacak.

İstanbul’un en değerli arazilerinden biri olarak gösterilen Etiler'deki Polis Meslek Yüksekokulunun bulunduğu yere 100 bin metrekarelik bina yapılabilecek.

-Yerleşkedeki binalar çürük

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, yerleşke alanındaki binaların ekonomik ömürlerini tamamlaması nedeniyle riskli ilan edildiğini bildirdi.

Bakanlık tarafından daha önce 32 bin metrekarelik arazi için yeni imar planı yapıldığını ifade eden yetkililer, arazi için 2,5 emsal inşaat izni verildiğini bildirdi.

> İstanbul'da tarihi okul yıkılıyor

İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde 32 bin metrekare alana kurulu Etiler Polis Meslek Yüksekokulu yerleşkesi, Bakanlar Kurulu kararıyla riskli bölge ilan edildi.

etiler_polis_meslekİstanbul'un önemli alışveriş merkezlerinden Akmerkez'in arkasındaki alanda bulunan Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü binası ile tesislerinin bulunduğu arazi, İçişleri Bakanlığı ile imzaladığı protokolle İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilmişti.

Protokolle, Beşiktaş 2011 ada üzerindeki 29 ve 271 nolu parseller, belediyenin oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, protokol kapsamında, Etiler'de aldığı yerleşkeye karşılık Çatalca'da emniyete yeni hizmet binası ve lojman yapacak.

İstanbul’un en değerli arazilerinden biri olarak gösterilen Etiler'deki Polis Meslek Yüksekokulunun bulunduğu yere 100 bin metrekarelik bina yapılabilecek.

-Yerleşkedeki binalar çürük

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, yerleşke alanındaki binaların ekonomik ömürlerini tamamlaması nedeniyle riskli ilan edildiğini bildirdi.

Bakanlık tarafından daha önce 32 bin metrekarelik arazi için yeni imar planı yapıldığını ifade eden yetkililer, arazi için 2,5 emsal inşaat izni verildiğini bildirdi.

Son Güncelleme: Perşembe, 25 Temmuz 2013 12:14

Gösterim: 1848

Milli Eğitim Bakanlığı, velilerin yüzde 50'sinden fazlasının muvafakatı alınarak ilgili eğitim öğretim yılı için okul kıyafetlerinin belirlenebileceğini kararlaştırdı.

okul_kiyafeti_ogrenciMilli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Yönetmelikte yapılan değişikliğe göre, öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanmayacak.

Ancak okul yönetimi ve okul-aile birliğinin koordinatörlüğünde, yönetmelikteki ''kılık kıyafet sınırlamaları'' ile ilgili maddede yer alan sınırlamalara aykırı olmamak kaydıyla, velilerin yüzde 50'sinden fazlasının muvafakati alınarak ilgili eğitim-öğretim yılı için okul kıyafeti veya kıyafetleri belirlenebilecek.

Önceki yönetmelikte ''Velilerin en az yüzde 60'ının muvafakatiyle, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel kurumlara ait okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde 4. maddede yer alan sınırlamalara uyulmak kaydıyla, okul yönetimlerince okul kıyafeti belirlenebilir'' hükmü yer alıyordu.

> MEB okul kıyafetinde son kararını verdi

Milli Eğitim Bakanlığı, velilerin yüzde 50'sinden fazlasının muvafakatı alınarak ilgili eğitim öğretim yılı için okul kıyafetlerinin belirlenebileceğini kararlaştırdı.

okul_kiyafeti_ogrenciMilli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Yönetmelikte yapılan değişikliğe göre, öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanmayacak.

Ancak okul yönetimi ve okul-aile birliğinin koordinatörlüğünde, yönetmelikteki ''kılık kıyafet sınırlamaları'' ile ilgili maddede yer alan sınırlamalara aykırı olmamak kaydıyla, velilerin yüzde 50'sinden fazlasının muvafakati alınarak ilgili eğitim-öğretim yılı için okul kıyafeti veya kıyafetleri belirlenebilecek.

Önceki yönetmelikte ''Velilerin en az yüzde 60'ının muvafakatiyle, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel kurumlara ait okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde 4. maddede yer alan sınırlamalara uyulmak kaydıyla, okul yönetimlerince okul kıyafeti belirlenebilir'' hükmü yer alıyordu.

Son Güncelleme: Perşembe, 25 Temmuz 2013 11:02

Gösterim: 1822

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yüzde yüz iş garantisi ilanlarıyla öğrenci çekmeye çalışan özel sağlık meslek liseleri hakkında inceleme başlattı.

mebMEB Özel Öğretim Genel Müdürü Mehmet Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda özel sağlık meslek lisesi sayısındaki artışa dikkati çekerek, bu okulların öğrenci kaydederken ''4 yıl sonra işi hazır, yüzde yüz iş garantili'' gibi ilanlar kullandıklarını söyledi. Küçük, ''Maalesef veliler de gerçeğe aykırı bu sözlere kanarak kayıt yaptırıyor. Bu öğrencilerin 4 yıl sonra bir kısmı iş bulamayacak, mağdur olacak. Çünkü bu okullara önemli ölçüde para veriliyor'' diye konuştu. Bu okulların yıllık ücretlerinin 22 bin 900 liraya kadar çıktığını vurgulayan Küçük, Türkiye genelinde 2009 yılında 1 tane özel sağlık meslek lisesi bulunurken bu sayının 2010'da 2, 2011'de 18, 2012'de 63'e, bu yıl ise 72'ye çıktığını bildirdi. Geçen yıl bu liselerin hemşirelik bölümlerinin 11.  sınıfına 147, 10. sınıfına bin 624, 9. sınıfına 8 bin 256 öğrencinin kayıt yaptırdığı bilgisini paylaşan Küçük, dört yıl önce bu okullara hiç kayıt yokken, sayının 8 binlere çıkmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.

''Böyle giderse 'atanamayan hemşireler eylemi' olacak''

Özel sağlık meslek liselerinde okuyan öğrenci sayısının 86 bin 817 olduğunu belirten Küçük, eğer önlem alınmazsa bu okallara kayıt sayısının 20 binlere ulaşılabileceğini dile getirdi. Velilerin, üniversite sınavında yeterli puan alamayan çocuklarını, meslek sahibi olması düşüncesiyle bu okullara kaydettirdiğini anlatan Küçük, bu okulların iş garantisinin bulunmadığını vurguladı. Üniversitelerin, resmi sağlık meslek liselerinin ve özel sağlık meslek liselerinin hemşirelik bölümlerine geçen yıl 29 bin öğrencinin kayıt yaptırdığını açıklayan Küçük, şöyle devam etti: ''Sağlık Bakanlığından aldığımız verilere göre bu öğrencilerin her yıl 15 bin hemşireye iş verilebileceği söyleniyor. Bu da kayıt yaptıranların yarıya yakını işsiz kalacak demektir. Son 6 yılda Sağlık Bakanlığının aldığı hemşire sayısı ortalama her yıl 7 bin. 20 bin bile olsa geçen yılki rakamlara göre 10 bin hemşire açıkta kalacak. Bu yıl önlem almazsak kayıt 40 bini geçecek ve bu yıl kayıt olanların dört yıl sonra  mezun olduktan sonra yarısı işsiz kalacak ve böyle giderse belki de Sağlık Bakanlığının önünde 'atanamayan hemşireler eylemi' olacak.

''Reklamlar doğru değil''

Üniversitelerin lisans programlı hemşirelik bölümlerinde 2010'da 8 bin 285, 2011'de 9 bin 753 ve 2012'de 11 bin 584 öğrenci okuduğunu söyleyen Küçük, üniversitelerin bu bölümlerinden mezun olanların kolaylıkla istihdam edilebildiğini belirtti. Küçük, ''Veli şunu bilsin: Ben çocuğuma yıllık 10-15 bin lira vererek sağlık meslek lisesine gönderdiğim zaman mezun olduktan sonra iş bulması kesin değil. Bunu bilerek göndersin'' dedi. Kapatma ve para cezası MEB Özel Öğretim Genel Müdürü Küçük, mevzuata aykırı öğrenci kaydetme girişiminde bulunan okul yönetimlerine yönelik gerekli incelemenin ve soruşturmanın başlatıldığını belirtti. Okullarca yapılan reklamların doğru olmadığını belirten Küçük, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'a göre gerçeğe aykırı reklam verenlerle ilgili kapatma cezasının uygulandığını söyledi. İllere gönderilen yazıyla bunun gereğinin yapılacağını anlatan Küçük, bu konuda işlemlerin yapılmaya başlandığını, kapatılacak okulların olacağını ifade etti. Okulu açmadan reklam yapan bu türdeki okulların da olduğu uyarasında bulunan Küçük, bunlara ise Kabahatler Kanunu'na göre para cezası verileceğini söyledi.

> ''İş garantili'' okul ilanlarına inceleme başladı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yüzde yüz iş garantisi ilanlarıyla öğrenci çekmeye çalışan özel sağlık meslek liseleri hakkında inceleme başlattı.

mebMEB Özel Öğretim Genel Müdürü Mehmet Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda özel sağlık meslek lisesi sayısındaki artışa dikkati çekerek, bu okulların öğrenci kaydederken ''4 yıl sonra işi hazır, yüzde yüz iş garantili'' gibi ilanlar kullandıklarını söyledi. Küçük, ''Maalesef veliler de gerçeğe aykırı bu sözlere kanarak kayıt yaptırıyor. Bu öğrencilerin 4 yıl sonra bir kısmı iş bulamayacak, mağdur olacak. Çünkü bu okullara önemli ölçüde para veriliyor'' diye konuştu. Bu okulların yıllık ücretlerinin 22 bin 900 liraya kadar çıktığını vurgulayan Küçük, Türkiye genelinde 2009 yılında 1 tane özel sağlık meslek lisesi bulunurken bu sayının 2010'da 2, 2011'de 18, 2012'de 63'e, bu yıl ise 72'ye çıktığını bildirdi. Geçen yıl bu liselerin hemşirelik bölümlerinin 11.  sınıfına 147, 10. sınıfına bin 624, 9. sınıfına 8 bin 256 öğrencinin kayıt yaptırdığı bilgisini paylaşan Küçük, dört yıl önce bu okullara hiç kayıt yokken, sayının 8 binlere çıkmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.

''Böyle giderse 'atanamayan hemşireler eylemi' olacak''

Özel sağlık meslek liselerinde okuyan öğrenci sayısının 86 bin 817 olduğunu belirten Küçük, eğer önlem alınmazsa bu okallara kayıt sayısının 20 binlere ulaşılabileceğini dile getirdi. Velilerin, üniversite sınavında yeterli puan alamayan çocuklarını, meslek sahibi olması düşüncesiyle bu okullara kaydettirdiğini anlatan Küçük, bu okulların iş garantisinin bulunmadığını vurguladı. Üniversitelerin, resmi sağlık meslek liselerinin ve özel sağlık meslek liselerinin hemşirelik bölümlerine geçen yıl 29 bin öğrencinin kayıt yaptırdığını açıklayan Küçük, şöyle devam etti: ''Sağlık Bakanlığından aldığımız verilere göre bu öğrencilerin her yıl 15 bin hemşireye iş verilebileceği söyleniyor. Bu da kayıt yaptıranların yarıya yakını işsiz kalacak demektir. Son 6 yılda Sağlık Bakanlığının aldığı hemşire sayısı ortalama her yıl 7 bin. 20 bin bile olsa geçen yılki rakamlara göre 10 bin hemşire açıkta kalacak. Bu yıl önlem almazsak kayıt 40 bini geçecek ve bu yıl kayıt olanların dört yıl sonra  mezun olduktan sonra yarısı işsiz kalacak ve böyle giderse belki de Sağlık Bakanlığının önünde 'atanamayan hemşireler eylemi' olacak.

''Reklamlar doğru değil''

Üniversitelerin lisans programlı hemşirelik bölümlerinde 2010'da 8 bin 285, 2011'de 9 bin 753 ve 2012'de 11 bin 584 öğrenci okuduğunu söyleyen Küçük, üniversitelerin bu bölümlerinden mezun olanların kolaylıkla istihdam edilebildiğini belirtti. Küçük, ''Veli şunu bilsin: Ben çocuğuma yıllık 10-15 bin lira vererek sağlık meslek lisesine gönderdiğim zaman mezun olduktan sonra iş bulması kesin değil. Bunu bilerek göndersin'' dedi. Kapatma ve para cezası MEB Özel Öğretim Genel Müdürü Küçük, mevzuata aykırı öğrenci kaydetme girişiminde bulunan okul yönetimlerine yönelik gerekli incelemenin ve soruşturmanın başlatıldığını belirtti. Okullarca yapılan reklamların doğru olmadığını belirten Küçük, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'a göre gerçeğe aykırı reklam verenlerle ilgili kapatma cezasının uygulandığını söyledi. İllere gönderilen yazıyla bunun gereğinin yapılacağını anlatan Küçük, bu konuda işlemlerin yapılmaya başlandığını, kapatılacak okulların olacağını ifade etti. Okulu açmadan reklam yapan bu türdeki okulların da olduğu uyarasında bulunan Küçük, bunlara ise Kabahatler Kanunu'na göre para cezası verileceğini söyledi.

Son Güncelleme: Perşembe, 25 Temmuz 2013 12:06

Gösterim: 1849

yds_sondakikaYDS başvuruları ile ilgili açıklama yapan ÖSYM sürenin uzatılmayacağını açıkladı.

ÖSYM'den yapılan açıklamada, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Kamu Personelinin Yabancı Dil Bilgisi Seviyesinin Tespitine Dair Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik uyarınca YDS'nin 1 Eylül 2013 tarihinde yapılacağı hatırlatıldı.

 

Açıklamada, sınavın Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça dillerinde yapılacağı, 15 Temmuz'da başvurusu alınmaya başlanan sınava bugüne kadar 145 bin 276 kişinin müracaat ettiği belirtildi.

 

Bireysel olarak başvuru yapamayacak olan adayların, mesai bitimine kadar başvuru merkezlerine gitmeleri, bireysel olarak internet üzerinden başvuru yapacak adayların ise saat 23.59'a kadar başvurularını tamamlamaları konusunda uyarıda bulunuldu. Açıklamada, başvuru ücretinin yatırılmış olmasının 'başvuru' yapmak anlamına gelmediği belirtilerek, başvuru süresinin uzatılmayacağı kaydedildi.

> ÖSYM’den flash YDS açıklaması!

yds_sondakikaYDS başvuruları ile ilgili açıklama yapan ÖSYM sürenin uzatılmayacağını açıkladı.

ÖSYM'den yapılan açıklamada, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Kamu Personelinin Yabancı Dil Bilgisi Seviyesinin Tespitine Dair Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik uyarınca YDS'nin 1 Eylül 2013 tarihinde yapılacağı hatırlatıldı.

 

Açıklamada, sınavın Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça dillerinde yapılacağı, 15 Temmuz'da başvurusu alınmaya başlanan sınava bugüne kadar 145 bin 276 kişinin müracaat ettiği belirtildi.

 

Bireysel olarak başvuru yapamayacak olan adayların, mesai bitimine kadar başvuru merkezlerine gitmeleri, bireysel olarak internet üzerinden başvuru yapacak adayların ise saat 23.59'a kadar başvurularını tamamlamaları konusunda uyarıda bulunuldu. Açıklamada, başvuru ücretinin yatırılmış olmasının 'başvuru' yapmak anlamına gelmediği belirtilerek, başvuru süresinin uzatılmayacağı kaydedildi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 24 Temmuz 2013 17:28

Gösterim: 1508


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.