Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TEOG sonuçlarının 14 Ağustos’ta açıklanacağını söyledi. Bu sene tercihlerde A ve B grubu olmayacak. Yerleşemeyenler ya da hiç tercih yapmayanlar açık liseye kaydedilecek.
Dün katıldığı bir TV programında sonuçların 14 Ağustos’ta açıklanacağı bilgisini paylaşan MEB Bakanı Nabi Avcı, konuyla ilgili şunları söyledi:
"TEOG yerleştirme sonuçları 14 Ağustos'ta açıklanacak. Geçen yıl öğrencilerimiz sınava girdi, yerleştirme puanlarına göre 15 tercih yaptılar. A grubunda 15 tercih yapıyordu. B grubunda da 6 okul türünden 4 tanesini işaretle, diyorduk. 'Hiç istemediği halde imam hatibe yerleştirdiler' diyenler oldu. Geçen sene teşviki devlet okulundan özel okula geçeceklere uyguladık. 100 binden fazla öğrenci, özel okula ya da açık liseye gideceğim diye sisteme giriş yapmamış. Ama daha sonra bunların içerisinden özel okula teşvik almak istiyorum, diyen olursa, önlemek için bunları adreslerine bakarak, yakınlardan başlayarak herhangi bir okuldaki boş kontenjanlara yerleştirmeye başladık. Biz onların o okula devam etmeyeceğini biliyoruz. Bu sene özel okula gitme şartını kaldırdık. A, B grubu yok. Yerleşemeyenler ya da hiç tercih yapmayanlar açık liseye kaydedilecek. Özel okula kayıt yaptıysa, biz onları zaten programdan düştük."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TEOG sonuçlarının 14 Ağustos’ta açıklanacağını söyledi. Bu sene tercihlerde A ve B grubu olmayacak. Yerleşemeyenler ya da hiç tercih yapmayanlar açık liseye kaydedilecek.
Dün katıldığı bir TV programında sonuçların 14 Ağustos’ta açıklanacağı bilgisini paylaşan MEB Bakanı Nabi Avcı, konuyla ilgili şunları söyledi:
"TEOG yerleştirme sonuçları 14 Ağustos'ta açıklanacak. Geçen yıl öğrencilerimiz sınava girdi, yerleştirme puanlarına göre 15 tercih yaptılar. A grubunda 15 tercih yapıyordu. B grubunda da 6 okul türünden 4 tanesini işaretle, diyorduk. 'Hiç istemediği halde imam hatibe yerleştirdiler' diyenler oldu. Geçen sene teşviki devlet okulundan özel okula geçeceklere uyguladık. 100 binden fazla öğrenci, özel okula ya da açık liseye gideceğim diye sisteme giriş yapmamış. Ama daha sonra bunların içerisinden özel okula teşvik almak istiyorum, diyen olursa, önlemek için bunları adreslerine bakarak, yakınlardan başlayarak herhangi bir okuldaki boş kontenjanlara yerleştirmeye başladık. Biz onların o okula devam etmeyeceğini biliyoruz. Bu sene özel okula gitme şartını kaldırdık. A, B grubu yok. Yerleşemeyenler ya da hiç tercih yapmayanlar açık liseye kaydedilecek. Özel okula kayıt yaptıysa, biz onları zaten programdan düştük."
Son Güncelleme: Cuma, 14 Ağustos 2015 11:05
Gösterim: 1692
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dün katıldığı bir TV programında dershane ve merak edilen konular hakkında bilgiler verdi. Nabi Avcı, özel öğretim kurslarının dershane olmadığının altını çizdi.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TRT Haber’de canlı yayımlanan Özel Röportaj'da Nasuhi Güngör’ün gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
TRT Haber’in canlı yayın konuğu olan Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yaptığı açıklamalardan öne çıkan başlıklar:
"Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı yayımlandıktan önce de sonra da bu sektörde çalışan belli başlı kurumları tekrar davet ettik, onlarla istişareli olarak özel öğretim kurslarının tasarımını oluşturduk. Nasıl bir müfredat uygulayacaklar, kaç saat ders verecekler... Ortaya özel öğretim kursu adı altında yeni bir kurum çıktı. Özel öğretim kursları, dershane değil. Çünkü dershanenin müfredatı konusunda belirgin çerçeve yoktu. Denetimsizlik ve herkesin kafasına göre eğitim verdiği, daha çok test refleksleri kazandıran kurumlara dönüşmüştü dershaneler. Bunları dershaneden ayıran önemli düzenlemelerden biri, özel öğretim kurslarının nasıl bir eğitim programı uygulayacaklarının yönetmelikle belirlenmiş olması. Talim Terbiye Kurulu, sekiz alanda kurs programı hazırladı. Nedir bunlar? Türk dili ve edebiyatı bilim grubu, matematik bilim grubu, fizik bilim grubu, kimya bilim grubu, biyoloji bilim grubu, tarih bilim grubu, felsefe bilim grubu. Bunlarla ilgili çerçeve kurs programı var. Her açılan kurs, buna uymak zorunda. Onun içinde kendisi bazı düzenlemeler yapmak isteyebilir. Genel Müdürlüğümüze müracaat edecek, program önerisini verecek, Bakanlık tarafından onaylandıktan sonra kendine özelleştirdiği biçimde onu uygulayabilecek.
Dershanelerle ilgili en önemli sorun denetimsiz olmasıydı. Şimdi hangi binalarda, hangi tür dersliklerde, hangi öğretmenler tarafından verileceğin yönetmelik tanımlıyor. Denetimleri de bu kriterlere göre yapacağız. Yönetmelikteki eğitim öğretim çerçeve programını uyguluyor mu? Bunların her birinin branş öğretmenler tarafından verilmesi gerekiyor. Konusunda uzman, branşın öğretmenleri tarafından verilmesi koşulu var. Ayrıca en önemlisi, bu denetimler için e-yaygın modülünü oluşturuyoruz e-okul sistemi üzerinden. Hangi öğrenci, hangi kursları alıyor, oradaki performansı nedir? Bunları biz de denetleyeceğiz. Öğretmen öğrenciyi alırken bir sınav yapacak. Öğrencinin düzeyini belirleyecek. Kurs ortasında bir sınav daha yapacak."
Dönüşüm programına alınan 2 bin 270 kurumdan bin 117'si dönüştü
"Dönüşümle ilgili 6528 Sayılı Kanunu çıkardığımız tarihte var olan dershane sayısı 3 bin 530’du. Bu kanun çıktıktan sonra 557 dershane kendi isteğiyle kapandı. 'Bu kanunun öngördüğü koşulları ben karşılayamam' dedi. Geri kalan dershanelerin 2 bin 286’sı dönüşüm programına müracaat etti. Bu müracaatlardan altyapısı, mali durumu uygun olan, 2 bin 270’ine 'senin kriterlerin dönüşüm için incelenmeye değer, sen çalışmaya başla' dedik. Sadece 16 tanesine 'senin şartların tutmuyor' dedik. Ama bir de bu işe hiç başvurmayan, temelden karşı olan, 'biz dönüşmeyiz' diyen 687 dershane var. Bunların bir kısmı henüz yeterli şartları karşılayamadığı için müracaat etmemiş de olabilir, belki daha vakit var diye tarihi bekleyen de olabilir. Dönüşüm programına alınan 2 bin 270’ten bin 117'si dönüştü. 6’sı okul öncesi kurum; 7’si özel ilkokul; 142’si özel ortaokul; 5’i özel Anadolu lisesi; 957’si temel lise oldu. Sektörle görüşmemizin sonuçlarından biri bu. Temel liselerden taahhütname alınıyor. Bunlara teşvikler öngördük. Zihnimiz çok net, yaptığımız işin Türk eğitim sistemine olumlu katkısı olduğuna, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararından sonra yaptığımız düzenlemenin de çok olumlu bir sonuca ulaşacağını düşünüyoruz. Daha önce dağınık şekilde çalışan kurslar, meslek edindirme, kişisel gelişim kursları da böylece daha itibarlı kurumlar haline geliyor. Özellikle özel öğretim kursları, gerçekten velinin de gönül rahatlığıyla çocuğunu göndereceği, başıboş olmayan, okulun irtibatta olduğu kurumlar haline geliyor. Sistem kendi içerisinde, kendi kendini de denetleyen, ortaya çıkabilecek olumsuzlukları kontrol edebilecek bir mekanizmayla donatılmış oluyor. Temel liseler eğer kayıt almadılarsa, herhangi bir öğrenciyi mağdur etmeyeceklerse tabii ki özel öğretim kursuna dönüşebilir. Ama tam tersine başka bir kuruma dönüşmek isteyenler bile bu yaptığımız düzenlemeden sonra temel liseye dönüşmekte istekli oldular. Çünkü temel liselere aynı zamanda mezunlar için özel öğretim kursu açma imkanı da verdik."
AYM’nin iptal edilmiş bir kanunu ihya etme kabiliyeti yok
"Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği, farklı bir algıya da yol açmış olabilir. Bazı kesimler Anayasa Mahkemesinin verdiği karara direnme veya bu kararın etrafında dolanma yöntemi olarak bu yönetmeliği hazırladığımız algısını oluşturmaya çalışıyorlar. Bu doğru değil. Bu karar sanki sadece dershanelerin dönüşümü ile ilgili gibi yansıtıldı. Öyle değil, aslında ilgili kanunda biz çok farklı alanlarda, farklı düzenlemeler yaptık. Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulunan, 124 milletvekilinin iptal talebi bu çıkardığımız yasadaki 8 madde ile ilgiliydi. Anayasa Mahkemesi de bunların bazılarını iptal etti, bazılarını yerinde bularak iptal kararı vermedi. Özellikle dershanelerin 1 Eylül 2015’ten itibaren dönüşmesini öngören madde ile ilgili iptal talebini kabul etti. Dolayısıyla sanki bu her şeyin hiç olmamış gibi geriye döndürülebileceği algısını oluşturmak isteyenler için de kullanıldı. Oysa daha önceden Anayasa Mahkemesinin iptal edilmiş bir kanunu ihya etme kabiliyeti yok."
Daha önce yapılan düzenlemede yasadan ve yönetmeliklerden dershane tanımı çıkartıldığı için 1 Eylül 2015’ten sonra dönüşmesi öngörülen kurumların sanki hiçbir şey olmamış gibi tekrar aynı statü ve isimle çalışmaya devam edecekleri algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararını verirken dört kriter üzerinden değerlendiriyor:
Bu düzenleme temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunuyor mu? Çünkü Anayasa’da temel hak ve özgürlükler şunlardır, buna dair kısıtlamalar ancak kanunla yapılabilir, özüne dokunamaz ama kanunla düzenleyebilir diyor. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi de bu açıdan bakıyor. Verdiği gerekçeli karardan anlıyoruz ki, biz bu düzenlemeyi yaparken özüne dokunmamışız.
Bu düzenlemeyi kanunla mı yapıyorsun? Öyle olduğu için buna dair de bir iptal söz konusu olmadı.
Ölçülülük kriteri. Bu açıdan bakınca Anayasa Mahkemesi diyor ki, 'insanların eğitim alma hak ve hürriyetlerinin içerisinde okul dışı ortamlarda da eğitim alma hakları vardır. İdare bu hakkı düzenleyebilir, ama bunu ölçülü bir biçimde yapması gerekir. Oysa sizin yaptığınız düzenleme ölçülülüğü aşıyor' diyor. O zaman ne yapmamız gerekir, bunu ölçülü hale getirmemiz lazım. Zaten Millî Eğitim Bakanlığı olarak açıklamalarımızda okul dışı ortamlarda eğitim almak isteyen veli ve öğrencilerin bu taleplerini karşılayacak seçenekler oluşturduğumuzu vurguladığımız halde, bunları yeterli bulmuyor. Dershaneleri dönüştürüyorsunuz ama insanların okul dışı eğitim alma haklarına dair daha çok seçenek sunmanız gerekir, diyor. Oysa biz daha önce okulda verilen eğitimi yeterli bulmayan öğrenciler ve mezunlar için okullarımızda takviye kursları açtık. Böylece insanların okul dışı takviye eğitim alma seçeneklerini bu şekilde sağladığımızı düşünüyorum. Nitekim geçen yıl okullarımızda ve halk eğitim merkezlerinde açtığımız takviye kurslarına 2 milyon 600 binin üzerinde öğrenci devam etti. Oransal olarak bu dershanelerin verdiği eğitimin iki katı. Üstelik bu kurslar ücretsiz."
Bakanlık olarak yönetmelik yetkisi bizde
"Okul dışı eğitime ihtiyaç duymayacak şekilde onları bir seçeneğe kavuşturduğumuzu düşünüyoruz. Ayrıca TEOG sürecine öğrencilerimizi hazırlamak için yaptığımız düzenlemede şunu gördük, programı değiştirdik, bir kere yapılan SBS’yi kaldırdık, yazılı sınavları sağlıklı ölçülebilir hale getirdik. Böylece dersin takip edilmesi, müfredatın vaktinde yetiştirilmesi şartıyla öğrencinin ayrıca bir okul dışı eğitime ihtiyaç duymayacağını öngörüyorduk. Nitekim ortaokul 8'inci sınıflarda yüzde 52 olan dershane talebi, yüzde 18’e düştü. Benzer bir düzenlemeyi lisede de yapma çalışmalarımız sürüyor. Okulu merkeze alan, öğretmeni, veliyi merkeze alan ama yine de ihtiyaç duyan öğrencilerimiz için ücretsiz takviye kurslarıyla bu seçeneği genişlettiğimizi düşünüyorduk. Anayasa Mahkemesi bunu yeterli bulmayınca yapmamız gereken şuydu; daha önce yasadan çıkarılan dershane tanımını biz yazamayız, bu yasa koyucunun takdiri. Anayasa Mahkemesinin de 'oraya dershane yazıyorum' diyebilme hakkı yok. Meclis böyle bir karar almadığı sürece bir boşluk oluşuyor. Biz de bu boşluğu ikincil mevzuatlarda, yönetmeliklerde yapacağımız düzenlemelerle gidermenin yolunu bulacağız. Anayasa Mahkemesi okul dışı seçenekleri çoğaltmamızı mı istiyor? Yürütme, bakanlık olarak yönetmelik yetkisi bizde. Biz de yönetmelikte, daha önceki Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde çeşitli kurslar deniyordu. Bu ayrıca sınıflandırılmamıştı. Kişilerin bilgi, beceri, yeteneklerini geliştirmeleri için hazırlanan kurslar diye bir tanım vardı. Biz bu çeşitli kurslar maddesini sınıflandırdık ve dört kategori oluşturduk: Kişisel gelişim kursları, meslek edindirme kursları, özel yetenek kursları ve bir de bunlara ilave olarak özel öğretim kursları koyduk. Özel öğretim kurslarıyla okul dışında eğitim-öğretim takviyesi alınması seçeneğini yönetmelikle uyguluyoruz. Özel öğretim kurslarını, okul dışı eğitim alınacak ortamlar olarak tanımlıyoruz. 8 Ağustos’ta yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Bütün bunları yaparken başından beri ilgili sektörle danışmalı olarak yürüttük. Dershane sektöründe çalışan kurumların hepsini davet ettik. Kimse 'bana danışılmadı' diyemez. Oradaki öneriler doğrultusunda; 'Siz bize özel okula dönüşün diyorsunuz. Tamam, bir kısmımızın altyapısı müsait ama bir kısmımız hemen dönüşemeyiz. Bize süre tanıyın. Bunu da bir ara kurumla sağlarsanız, dönüşüm sürecini sağlıklı şekilde sonuçlandırırız' dediler. O ara kurum da, temel liseler oldu. Yine lise müfredatını uygulayan ama özel okullardan aradığımız kriterlerin esnetilmesiyle işe başlayan kurumlar bunlar."
Özel okul teşviklerini gerçekten ihtiyacı olana vermek istiyoruz
"Özel okul teşviklerinde en temel şart; teşvikleri gerçekten buna ihtiyacı olanlara vermek istiyoruz. O yüzden tabii ki akademik başarı şartını da arıyoruz. Hem ilk defa yararlanacaklar için, hem de teşvikin devam etmesi için de başarı şartı arıyoruz. Onun da önüne geçen bir kriter daha var, ihtiyaç. Bu yıl 230 bin öğrencimize teşvik vereceğiz. Okul öncesi destek verilecek öğrenci sayısı, 20 bin. 50 bin öğrencimize ilkokulda, 50 bin ortaokulda, 110 bin de liselerde okuyan öğrenciye teşvik vereceğiz. Müracaatlar bugün başladı. Orada, yanlış anlaşılan bir madde vardı, 'Millî Eğitim Bakanlığı çalışanları çocuklarına artı puan" diye; ona açıklık getirdik. Vazife başındayken vefat eden Millî Eğitim Bakanlığı görevlisi çocuklarına artı puan verilecek."
37 bin atama olacak
"Ağustos’ta 37 bin atama olacak. '47 bin dendi, niye 37 bine indi' deniyor. Yanlış anlamadan kaynaklanıyor. Her kurumun kadro ihtiyacı yasa ile belirlenir. Kadrolar kurumlara dağıtılıyor. Onun ne kadarını ilgili bakanlık kullanabilir, bu Maliye Bakanlığı'nın bütçeden geleni de gözeterek verdiği izne bağlı. Maliye Bakanlığı, 'sizin için 100 kadro ayrılmış ama siz bunun bu sene 40’ını kullanabilirsiniz' der. Maliye Bakanlığı bize de 'sizin için 47 bin kadro ayrılmış ancak 37 binini kullanabilirsiniz' dedi. Eş durumu tayinlerinin üç yıldan iki yıla indirilmesi henüz netleşmedi. Sendikalar, ilgili taraflarla görüşmeler sürüyor. Yaptığımız öneri Başbakanlıkta. Onun müzakeresi masada."
TEOG sonuçları 14 Ağustos'ta
"TEOG yerleştirme sonuçları 14 Ağustos'ta açıklanacak. Geçen yıl öğrencilerimiz sınava girdi, yerleştirme puanlarına göre 15 tercih yaptılar. A grubunda 15 tercih yapıyordu. B grubunda da 6 okul türünden 4 tanesini işaretle, diyorduk. 'Hiç istemediği halde imam hatibe yerleştirdiler' diyenler oldu. Geçen sene teşviki devlet okulundan özel okula geçeceklere uyguladık. 100 binden fazla öğrenci, özel okula ya da açık liseye gideceğim diye sisteme giriş yapmamış. Ama daha sonra bunların içerisinden özel okula teşvik almak istiyorum, diyen olursa, önlemek için bunları adreslerine bakarak, yakınlardan başlayarak herhangi bir okuldaki boş kontenjanlara yerleştirmeye başladık. Biz onların o okula devam etmeyeceğini biliyoruz. Bu sene özel okula gitme şartını kaldırdık. A, B grubu yok. Yerleşemeyenler ya da hiç tercih yapmayanlar açık liseye kaydedilecek. Özel okula kayıt yaptıysa, biz onları zaten programdan düştük."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dün katıldığı bir TV programında dershane ve merak edilen konular hakkında bilgiler verdi. Nabi Avcı, özel öğretim kurslarının dershane olmadığının altını çizdi.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TRT Haber’de canlı yayımlanan Özel Röportaj'da Nasuhi Güngör’ün gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
TRT Haber’in canlı yayın konuğu olan Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yaptığı açıklamalardan öne çıkan başlıklar:
"Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı yayımlandıktan önce de sonra da bu sektörde çalışan belli başlı kurumları tekrar davet ettik, onlarla istişareli olarak özel öğretim kurslarının tasarımını oluşturduk. Nasıl bir müfredat uygulayacaklar, kaç saat ders verecekler... Ortaya özel öğretim kursu adı altında yeni bir kurum çıktı. Özel öğretim kursları, dershane değil. Çünkü dershanenin müfredatı konusunda belirgin çerçeve yoktu. Denetimsizlik ve herkesin kafasına göre eğitim verdiği, daha çok test refleksleri kazandıran kurumlara dönüşmüştü dershaneler. Bunları dershaneden ayıran önemli düzenlemelerden biri, özel öğretim kurslarının nasıl bir eğitim programı uygulayacaklarının yönetmelikle belirlenmiş olması. Talim Terbiye Kurulu, sekiz alanda kurs programı hazırladı. Nedir bunlar? Türk dili ve edebiyatı bilim grubu, matematik bilim grubu, fizik bilim grubu, kimya bilim grubu, biyoloji bilim grubu, tarih bilim grubu, felsefe bilim grubu. Bunlarla ilgili çerçeve kurs programı var. Her açılan kurs, buna uymak zorunda. Onun içinde kendisi bazı düzenlemeler yapmak isteyebilir. Genel Müdürlüğümüze müracaat edecek, program önerisini verecek, Bakanlık tarafından onaylandıktan sonra kendine özelleştirdiği biçimde onu uygulayabilecek.
Dershanelerle ilgili en önemli sorun denetimsiz olmasıydı. Şimdi hangi binalarda, hangi tür dersliklerde, hangi öğretmenler tarafından verileceğin yönetmelik tanımlıyor. Denetimleri de bu kriterlere göre yapacağız. Yönetmelikteki eğitim öğretim çerçeve programını uyguluyor mu? Bunların her birinin branş öğretmenler tarafından verilmesi gerekiyor. Konusunda uzman, branşın öğretmenleri tarafından verilmesi koşulu var. Ayrıca en önemlisi, bu denetimler için e-yaygın modülünü oluşturuyoruz e-okul sistemi üzerinden. Hangi öğrenci, hangi kursları alıyor, oradaki performansı nedir? Bunları biz de denetleyeceğiz. Öğretmen öğrenciyi alırken bir sınav yapacak. Öğrencinin düzeyini belirleyecek. Kurs ortasında bir sınav daha yapacak."
Dönüşüm programına alınan 2 bin 270 kurumdan bin 117'si dönüştü
"Dönüşümle ilgili 6528 Sayılı Kanunu çıkardığımız tarihte var olan dershane sayısı 3 bin 530’du. Bu kanun çıktıktan sonra 557 dershane kendi isteğiyle kapandı. 'Bu kanunun öngördüğü koşulları ben karşılayamam' dedi. Geri kalan dershanelerin 2 bin 286’sı dönüşüm programına müracaat etti. Bu müracaatlardan altyapısı, mali durumu uygun olan, 2 bin 270’ine 'senin kriterlerin dönüşüm için incelenmeye değer, sen çalışmaya başla' dedik. Sadece 16 tanesine 'senin şartların tutmuyor' dedik. Ama bir de bu işe hiç başvurmayan, temelden karşı olan, 'biz dönüşmeyiz' diyen 687 dershane var. Bunların bir kısmı henüz yeterli şartları karşılayamadığı için müracaat etmemiş de olabilir, belki daha vakit var diye tarihi bekleyen de olabilir. Dönüşüm programına alınan 2 bin 270’ten bin 117'si dönüştü. 6’sı okul öncesi kurum; 7’si özel ilkokul; 142’si özel ortaokul; 5’i özel Anadolu lisesi; 957’si temel lise oldu. Sektörle görüşmemizin sonuçlarından biri bu. Temel liselerden taahhütname alınıyor. Bunlara teşvikler öngördük. Zihnimiz çok net, yaptığımız işin Türk eğitim sistemine olumlu katkısı olduğuna, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararından sonra yaptığımız düzenlemenin de çok olumlu bir sonuca ulaşacağını düşünüyoruz. Daha önce dağınık şekilde çalışan kurslar, meslek edindirme, kişisel gelişim kursları da böylece daha itibarlı kurumlar haline geliyor. Özellikle özel öğretim kursları, gerçekten velinin de gönül rahatlığıyla çocuğunu göndereceği, başıboş olmayan, okulun irtibatta olduğu kurumlar haline geliyor. Sistem kendi içerisinde, kendi kendini de denetleyen, ortaya çıkabilecek olumsuzlukları kontrol edebilecek bir mekanizmayla donatılmış oluyor. Temel liseler eğer kayıt almadılarsa, herhangi bir öğrenciyi mağdur etmeyeceklerse tabii ki özel öğretim kursuna dönüşebilir. Ama tam tersine başka bir kuruma dönüşmek isteyenler bile bu yaptığımız düzenlemeden sonra temel liseye dönüşmekte istekli oldular. Çünkü temel liselere aynı zamanda mezunlar için özel öğretim kursu açma imkanı da verdik."
AYM’nin iptal edilmiş bir kanunu ihya etme kabiliyeti yok
"Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği, farklı bir algıya da yol açmış olabilir. Bazı kesimler Anayasa Mahkemesinin verdiği karara direnme veya bu kararın etrafında dolanma yöntemi olarak bu yönetmeliği hazırladığımız algısını oluşturmaya çalışıyorlar. Bu doğru değil. Bu karar sanki sadece dershanelerin dönüşümü ile ilgili gibi yansıtıldı. Öyle değil, aslında ilgili kanunda biz çok farklı alanlarda, farklı düzenlemeler yaptık. Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulunan, 124 milletvekilinin iptal talebi bu çıkardığımız yasadaki 8 madde ile ilgiliydi. Anayasa Mahkemesi de bunların bazılarını iptal etti, bazılarını yerinde bularak iptal kararı vermedi. Özellikle dershanelerin 1 Eylül 2015’ten itibaren dönüşmesini öngören madde ile ilgili iptal talebini kabul etti. Dolayısıyla sanki bu her şeyin hiç olmamış gibi geriye döndürülebileceği algısını oluşturmak isteyenler için de kullanıldı. Oysa daha önceden Anayasa Mahkemesinin iptal edilmiş bir kanunu ihya etme kabiliyeti yok."
Daha önce yapılan düzenlemede yasadan ve yönetmeliklerden dershane tanımı çıkartıldığı için 1 Eylül 2015’ten sonra dönüşmesi öngörülen kurumların sanki hiçbir şey olmamış gibi tekrar aynı statü ve isimle çalışmaya devam edecekleri algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararını verirken dört kriter üzerinden değerlendiriyor:
Bu düzenleme temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunuyor mu? Çünkü Anayasa’da temel hak ve özgürlükler şunlardır, buna dair kısıtlamalar ancak kanunla yapılabilir, özüne dokunamaz ama kanunla düzenleyebilir diyor. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi de bu açıdan bakıyor. Verdiği gerekçeli karardan anlıyoruz ki, biz bu düzenlemeyi yaparken özüne dokunmamışız.
Bu düzenlemeyi kanunla mı yapıyorsun? Öyle olduğu için buna dair de bir iptal söz konusu olmadı.
Ölçülülük kriteri. Bu açıdan bakınca Anayasa Mahkemesi diyor ki, 'insanların eğitim alma hak ve hürriyetlerinin içerisinde okul dışı ortamlarda da eğitim alma hakları vardır. İdare bu hakkı düzenleyebilir, ama bunu ölçülü bir biçimde yapması gerekir. Oysa sizin yaptığınız düzenleme ölçülülüğü aşıyor' diyor. O zaman ne yapmamız gerekir, bunu ölçülü hale getirmemiz lazım. Zaten Millî Eğitim Bakanlığı olarak açıklamalarımızda okul dışı ortamlarda eğitim almak isteyen veli ve öğrencilerin bu taleplerini karşılayacak seçenekler oluşturduğumuzu vurguladığımız halde, bunları yeterli bulmuyor. Dershaneleri dönüştürüyorsunuz ama insanların okul dışı eğitim alma haklarına dair daha çok seçenek sunmanız gerekir, diyor. Oysa biz daha önce okulda verilen eğitimi yeterli bulmayan öğrenciler ve mezunlar için okullarımızda takviye kursları açtık. Böylece insanların okul dışı takviye eğitim alma seçeneklerini bu şekilde sağladığımızı düşünüyorum. Nitekim geçen yıl okullarımızda ve halk eğitim merkezlerinde açtığımız takviye kurslarına 2 milyon 600 binin üzerinde öğrenci devam etti. Oransal olarak bu dershanelerin verdiği eğitimin iki katı. Üstelik bu kurslar ücretsiz."
Bakanlık olarak yönetmelik yetkisi bizde
"Okul dışı eğitime ihtiyaç duymayacak şekilde onları bir seçeneğe kavuşturduğumuzu düşünüyoruz. Ayrıca TEOG sürecine öğrencilerimizi hazırlamak için yaptığımız düzenlemede şunu gördük, programı değiştirdik, bir kere yapılan SBS’yi kaldırdık, yazılı sınavları sağlıklı ölçülebilir hale getirdik. Böylece dersin takip edilmesi, müfredatın vaktinde yetiştirilmesi şartıyla öğrencinin ayrıca bir okul dışı eğitime ihtiyaç duymayacağını öngörüyorduk. Nitekim ortaokul 8'inci sınıflarda yüzde 52 olan dershane talebi, yüzde 18’e düştü. Benzer bir düzenlemeyi lisede de yapma çalışmalarımız sürüyor. Okulu merkeze alan, öğretmeni, veliyi merkeze alan ama yine de ihtiyaç duyan öğrencilerimiz için ücretsiz takviye kurslarıyla bu seçeneği genişlettiğimizi düşünüyorduk. Anayasa Mahkemesi bunu yeterli bulmayınca yapmamız gereken şuydu; daha önce yasadan çıkarılan dershane tanımını biz yazamayız, bu yasa koyucunun takdiri. Anayasa Mahkemesinin de 'oraya dershane yazıyorum' diyebilme hakkı yok. Meclis böyle bir karar almadığı sürece bir boşluk oluşuyor. Biz de bu boşluğu ikincil mevzuatlarda, yönetmeliklerde yapacağımız düzenlemelerle gidermenin yolunu bulacağız. Anayasa Mahkemesi okul dışı seçenekleri çoğaltmamızı mı istiyor? Yürütme, bakanlık olarak yönetmelik yetkisi bizde. Biz de yönetmelikte, daha önceki Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde çeşitli kurslar deniyordu. Bu ayrıca sınıflandırılmamıştı. Kişilerin bilgi, beceri, yeteneklerini geliştirmeleri için hazırlanan kurslar diye bir tanım vardı. Biz bu çeşitli kurslar maddesini sınıflandırdık ve dört kategori oluşturduk: Kişisel gelişim kursları, meslek edindirme kursları, özel yetenek kursları ve bir de bunlara ilave olarak özel öğretim kursları koyduk. Özel öğretim kurslarıyla okul dışında eğitim-öğretim takviyesi alınması seçeneğini yönetmelikle uyguluyoruz. Özel öğretim kurslarını, okul dışı eğitim alınacak ortamlar olarak tanımlıyoruz. 8 Ağustos’ta yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Bütün bunları yaparken başından beri ilgili sektörle danışmalı olarak yürüttük. Dershane sektöründe çalışan kurumların hepsini davet ettik. Kimse 'bana danışılmadı' diyemez. Oradaki öneriler doğrultusunda; 'Siz bize özel okula dönüşün diyorsunuz. Tamam, bir kısmımızın altyapısı müsait ama bir kısmımız hemen dönüşemeyiz. Bize süre tanıyın. Bunu da bir ara kurumla sağlarsanız, dönüşüm sürecini sağlıklı şekilde sonuçlandırırız' dediler. O ara kurum da, temel liseler oldu. Yine lise müfredatını uygulayan ama özel okullardan aradığımız kriterlerin esnetilmesiyle işe başlayan kurumlar bunlar."
Özel okul teşviklerini gerçekten ihtiyacı olana vermek istiyoruz
"Özel okul teşviklerinde en temel şart; teşvikleri gerçekten buna ihtiyacı olanlara vermek istiyoruz. O yüzden tabii ki akademik başarı şartını da arıyoruz. Hem ilk defa yararlanacaklar için, hem de teşvikin devam etmesi için de başarı şartı arıyoruz. Onun da önüne geçen bir kriter daha var, ihtiyaç. Bu yıl 230 bin öğrencimize teşvik vereceğiz. Okul öncesi destek verilecek öğrenci sayısı, 20 bin. 50 bin öğrencimize ilkokulda, 50 bin ortaokulda, 110 bin de liselerde okuyan öğrenciye teşvik vereceğiz. Müracaatlar bugün başladı. Orada, yanlış anlaşılan bir madde vardı, 'Millî Eğitim Bakanlığı çalışanları çocuklarına artı puan" diye; ona açıklık getirdik. Vazife başındayken vefat eden Millî Eğitim Bakanlığı görevlisi çocuklarına artı puan verilecek."
37 bin atama olacak
"Ağustos’ta 37 bin atama olacak. '47 bin dendi, niye 37 bine indi' deniyor. Yanlış anlamadan kaynaklanıyor. Her kurumun kadro ihtiyacı yasa ile belirlenir. Kadrolar kurumlara dağıtılıyor. Onun ne kadarını ilgili bakanlık kullanabilir, bu Maliye Bakanlığı'nın bütçeden geleni de gözeterek verdiği izne bağlı. Maliye Bakanlığı, 'sizin için 100 kadro ayrılmış ama siz bunun bu sene 40’ını kullanabilirsiniz' der. Maliye Bakanlığı bize de 'sizin için 47 bin kadro ayrılmış ancak 37 binini kullanabilirsiniz' dedi. Eş durumu tayinlerinin üç yıldan iki yıla indirilmesi henüz netleşmedi. Sendikalar, ilgili taraflarla görüşmeler sürüyor. Yaptığımız öneri Başbakanlıkta. Onun müzakeresi masada."
TEOG sonuçları 14 Ağustos'ta
"TEOG yerleştirme sonuçları 14 Ağustos'ta açıklanacak. Geçen yıl öğrencilerimiz sınava girdi, yerleştirme puanlarına göre 15 tercih yaptılar. A grubunda 15 tercih yapıyordu. B grubunda da 6 okul türünden 4 tanesini işaretle, diyorduk. 'Hiç istemediği halde imam hatibe yerleştirdiler' diyenler oldu. Geçen sene teşviki devlet okulundan özel okula geçeceklere uyguladık. 100 binden fazla öğrenci, özel okula ya da açık liseye gideceğim diye sisteme giriş yapmamış. Ama daha sonra bunların içerisinden özel okula teşvik almak istiyorum, diyen olursa, önlemek için bunları adreslerine bakarak, yakınlardan başlayarak herhangi bir okuldaki boş kontenjanlara yerleştirmeye başladık. Biz onların o okula devam etmeyeceğini biliyoruz. Bu sene özel okula gitme şartını kaldırdık. A, B grubu yok. Yerleşemeyenler ya da hiç tercih yapmayanlar açık liseye kaydedilecek. Özel okula kayıt yaptıysa, biz onları zaten programdan düştük."
Son Güncelleme: Salı, 11 Ağustos 2015 10:03
Gösterim: 2141
Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği hakkında açıklamalarda bulunan Uğur Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Durak, “Yeni yönetmelik maddelerinin değerlendirmesi yapıldığında; Özel Öğretim Kurslarının en azından bu yıl için açılmasının mümkün olmadığı açıkça görülmektedir” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın 07.08.2015 tarihinde açıkladığı “Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği” 08.08.2015 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre yönetmelikten “Dershane” kavramı çıkarılmış, yerine çeşitli kurslar bünyesine “Özel Öğretim Kursları” ilave edilmiştir.
Yeni düzenlemeye göre Özel Öğretim Kursları Türkçe, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Felsefe Grubu dersleri arasından seçtikleri 3 ders alanında eğitim verebilecektir. Hafta içi ve Cumartesi gününde eğitim vermeyi planlayan kurslar Pazar günü tatil olacaktır. En fazla 16 öğrenciden oluşmasına izin verilen sınıflarda farklı sınıflardan öğrencilerin birlikte ders görmesine izin verilmeyecektir. E-Okul sistemine kayıtlı olması zorunlu tutulan kurslar 07.00 ile 19.00 saatleri arasında eğitim verebileceklerdir. Kurslarda her ders programı için haftada en az 3 saat en fazla 8 saat ders yapılabilecektir.
Yayınlanan yeni yönetmelikte Temel Liselerin durumu da açık bir şekilde belirlenmiştir. Yeni düzenlemeye göre Temel Liseler kayıtlı öğrencilerine sadece hafta içi olmak şartıyla saat 19.00’a kadar kurs verebileceklerdir. Mezun öğrenciler ise Temel Liselerde hafta sonu (Cumartesi-Pazar) açılacak kurslara ücretli olarak katılabileceklerdir. Bu kurslar bakanlıktan onay alınması şartıyla sadece 3 dersi kapsayabilecektir. Temel liselerde önceki yönetmeliğe göre %30 olan kontenjan kotası yeni yönetmelikle beraber %40’a çıkarılmıştır.
Uğur Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Durak resmi gazetede yayınlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Yeni yönetmelik maddelerinin değerlendirmesi yapıldığında; “Özel Öğretim Kurslarının en azından bu yıl için açılmasının mümkün olmadığı açıkça görülmektedir.
Yayınlanan yeni yönetmelik kapsamında dönüşüm için müracaat eden bir eğitim kurumunun yeniden ruhsat alma sürecini tamamlaması -maarif müfettişliğinde, valilikte ve Bakanlıktaki bekleme süreleri mevcut yönetmelikte uzatıldığından (toplam 35 gün) ve özel ruhsatlandırma izinlerinin alınması gerektiğinden- yaklaşık 2 aylık bir süreyi kapsamaktadır. Bugün başvuru yapan bir kurumun Ekim ayından önce Özel Öğretim Kursu’na dönüşmesi mümkün görünmemektedir. “Özel Öğretim Kursu” açmak ve öğrenci kaydı almak kısa vadede imkan dahilinde değildir. Bunun yanında mevcut dershane binalarında sadece 3 ders için kurs açılması ticari olarak ekonomik görülmemektedir.
Veli ve öğrenciler kurs belirlerken detaylı araştırma yapmalı
Uğur Okulları’nın okula dönüşen ilk kurum olduğunu ve ilk okulunu 2 yıl önce açtığını belirten Lokman Durak, “Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumlarının 1968’den bu yana deneyimi, başarısı ve vizyonu ile kurulan Uğur Okulları, stratejisinde herhangi bir değişiklik yapmamıştır. Bu yıl için lise ve ortaokullarıyla eğitim hizmeti vermeye devam edecektir. Bundan sonraki süreçte de Uğur Okulları yapılanmasını anaokulundan liseye okullaşarak sürdürecektir. Kurum olarak hedefimiz iyi bir vatandaş yetiştirmenin yanında öğrencileri kariyer basamaklarında doğru yönlendirmek ve hedefe ulaşmalarını sağlamaktır. Uğur Okulları, başarılı, kariyer sahibi ve mutlu bireyler yetiştirir, öğrenciyi lise ve üniversiteye en doğru biçimde hazırlar” dedi.
Velilerin bu süreçte doğru kararlar vermesinin önemine vurgu yapan Lokman Durak, “Temel liselerin tecrübesi ve donanımı mezun olan ve olmayan tüm öğrenciler için yeterlidir. Veliler bu sene çocuklarını hiç tereddüt etmeden Temel liselere gönderebilirler” ifadesinde bulundu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği hakkında açıklamalarda bulunan Uğur Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Durak, “Yeni yönetmelik maddelerinin değerlendirmesi yapıldığında; Özel Öğretim Kurslarının en azından bu yıl için açılmasının mümkün olmadığı açıkça görülmektedir” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın 07.08.2015 tarihinde açıkladığı “Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği” 08.08.2015 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre yönetmelikten “Dershane” kavramı çıkarılmış, yerine çeşitli kurslar bünyesine “Özel Öğretim Kursları” ilave edilmiştir.
Yeni düzenlemeye göre Özel Öğretim Kursları Türkçe, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Felsefe Grubu dersleri arasından seçtikleri 3 ders alanında eğitim verebilecektir. Hafta içi ve Cumartesi gününde eğitim vermeyi planlayan kurslar Pazar günü tatil olacaktır. En fazla 16 öğrenciden oluşmasına izin verilen sınıflarda farklı sınıflardan öğrencilerin birlikte ders görmesine izin verilmeyecektir. E-Okul sistemine kayıtlı olması zorunlu tutulan kurslar 07.00 ile 19.00 saatleri arasında eğitim verebileceklerdir. Kurslarda her ders programı için haftada en az 3 saat en fazla 8 saat ders yapılabilecektir.
Yayınlanan yeni yönetmelikte Temel Liselerin durumu da açık bir şekilde belirlenmiştir. Yeni düzenlemeye göre Temel Liseler kayıtlı öğrencilerine sadece hafta içi olmak şartıyla saat 19.00’a kadar kurs verebileceklerdir. Mezun öğrenciler ise Temel Liselerde hafta sonu (Cumartesi-Pazar) açılacak kurslara ücretli olarak katılabileceklerdir. Bu kurslar bakanlıktan onay alınması şartıyla sadece 3 dersi kapsayabilecektir. Temel liselerde önceki yönetmeliğe göre %30 olan kontenjan kotası yeni yönetmelikle beraber %40’a çıkarılmıştır.
Uğur Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Durak resmi gazetede yayınlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Yeni yönetmelik maddelerinin değerlendirmesi yapıldığında; “Özel Öğretim Kurslarının en azından bu yıl için açılmasının mümkün olmadığı açıkça görülmektedir.
Yayınlanan yeni yönetmelik kapsamında dönüşüm için müracaat eden bir eğitim kurumunun yeniden ruhsat alma sürecini tamamlaması -maarif müfettişliğinde, valilikte ve Bakanlıktaki bekleme süreleri mevcut yönetmelikte uzatıldığından (toplam 35 gün) ve özel ruhsatlandırma izinlerinin alınması gerektiğinden- yaklaşık 2 aylık bir süreyi kapsamaktadır. Bugün başvuru yapan bir kurumun Ekim ayından önce Özel Öğretim Kursu’na dönüşmesi mümkün görünmemektedir. “Özel Öğretim Kursu” açmak ve öğrenci kaydı almak kısa vadede imkan dahilinde değildir. Bunun yanında mevcut dershane binalarında sadece 3 ders için kurs açılması ticari olarak ekonomik görülmemektedir.
Veli ve öğrenciler kurs belirlerken detaylı araştırma yapmalı
Uğur Okulları’nın okula dönüşen ilk kurum olduğunu ve ilk okulunu 2 yıl önce açtığını belirten Lokman Durak, “Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumlarının 1968’den bu yana deneyimi, başarısı ve vizyonu ile kurulan Uğur Okulları, stratejisinde herhangi bir değişiklik yapmamıştır. Bu yıl için lise ve ortaokullarıyla eğitim hizmeti vermeye devam edecektir. Bundan sonraki süreçte de Uğur Okulları yapılanmasını anaokulundan liseye okullaşarak sürdürecektir. Kurum olarak hedefimiz iyi bir vatandaş yetiştirmenin yanında öğrencileri kariyer basamaklarında doğru yönlendirmek ve hedefe ulaşmalarını sağlamaktır. Uğur Okulları, başarılı, kariyer sahibi ve mutlu bireyler yetiştirir, öğrenciyi lise ve üniversiteye en doğru biçimde hazırlar” dedi.
Velilerin bu süreçte doğru kararlar vermesinin önemine vurgu yapan Lokman Durak, “Temel liselerin tecrübesi ve donanımı mezun olan ve olmayan tüm öğrenciler için yeterlidir. Veliler bu sene çocuklarını hiç tereddüt etmeden Temel liselere gönderebilirler” ifadesinde bulundu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 10 Ağustos 2015 15:40
Gösterim: 1654
Yurtlarda barınmak isteyen üniversite öğrencileri, başvurularını bugünden itibaren 17 Ağustos'a kadar yapabilecek.
Kredi ve Yurtlar Kurumuna (KYK) ait yurtlarda barınmak isteyen üniversite öğrencileri, 17 Ağustos'a kadar başvuruda bulunabilecek.
Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan yapılan yazılı açıklamaya göre, üniversiteyi kazanan öğrenciler, bugünden itibaren 17 Ağustos 2015 Pazartesi günü saat 23.59'a kadar yurt müracaatlarını "www.kyk.gov.tr" adresinden gerçekleştirebilecek.
Öğrencilerin herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için belirtilen tarihler arasında "www.kyk.gov.tr" internet sitesinden yurt başvurularını kendilerinden istenilen bilgiler ışığında yapmaları gerekiyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yurtlarda barınmak isteyen üniversite öğrencileri, başvurularını bugünden itibaren 17 Ağustos'a kadar yapabilecek.
Kredi ve Yurtlar Kurumuna (KYK) ait yurtlarda barınmak isteyen üniversite öğrencileri, 17 Ağustos'a kadar başvuruda bulunabilecek.
Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan yapılan yazılı açıklamaya göre, üniversiteyi kazanan öğrenciler, bugünden itibaren 17 Ağustos 2015 Pazartesi günü saat 23.59'a kadar yurt müracaatlarını "www.kyk.gov.tr" adresinden gerçekleştirebilecek.
Öğrencilerin herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için belirtilen tarihler arasında "www.kyk.gov.tr" internet sitesinden yurt başvurularını kendilerinden istenilen bilgiler ışığında yapmaları gerekiyor.
Son Güncelleme: Salı, 11 Ağustos 2015 09:46
Gösterim: 1023
MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Yelkenci, özel okullarda öğrenim göreceklere verilecek eğitim öğretim desteği başvurularında velilerin, çocukları için "alternatifli tercih" yapması gerektiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, özel okullarda öğrenim göreceklere verilecek eğitim öğretim desteği başvurularında velilere, çocukları için "alternatifli tercih" yapmaları konusunda uyarıda bulundu.
Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl ilk kez verilen özel okullardaki öğrencilere eğitim öğretim desteğine başvuruların 10 Ağustos-2 Eylül tarihleri arasında yapılacağını hatırlattı.
Yelkenci, bu yıl okul öncesinde 20 bin, ilkokul ve ortaokul düzeyinde 50'şer bin, temel lise ve diğer lise düzeyindeki okullarda ise 110 bin olmak üzere 230 bin öğrencinin teşvikten faydalanacağını ifade etti.
Ödemeler konusunda düzenlemeye gidildiğini ifade eden Yelkenci, "Geçen yıl okul öncesinde 2 bin 500 lira destek vermiştik, bu yıl o 2 bin 680 lira, ilkokul ve temel lise kademelerinde 3 bin lira destek vermiştik, bu yıl 3 bin 220 lira olacak. Ortaokul ve lisede de 3 bin 500 lira destek vermiştik o ücret de 3 bin 750 lira olacak. Maliye Bakanlığımız kümülatif olarak ücretlere 7,2 oranında zam yapmış oldu" diye konuştu.
Bin lira geliri olana 340 puan gelecek
Teşvik için bu yıl özel okullardaki öğrencilerin de başvuru yapabileceğini anlatan Yelkenci, "Geçen yıl sadece devlet okulundan başvuru olması nedeniyle maddi durum noktasında genel bir kabulümüz vardı. Fakat bu yıl özel okullarında başvuracak olması dolayısıyla başarının ağırlığını biraz azalttık, maddi durumun ağırlığını artırdık. Ailenin toplam geliri bin lira ve altında ise ağırlığı yüzde 34 olacak. Bu bin puan üzerinden 340 puana denk geliyor. Eğer on bin liranın üzerinde ise yüzde 4 olacak. Bin lira ve on bin lira arasını ise kendi arasında, yüzde 34 ila yüzde 4 arasında basamaklandırdık ve buna göre katsayılarını almış olacaklar" ifadelerini kullandı.
Gelir tespitinde, hanede yaşayan aile mensubu bireylerin toplam gelirini gösteren vergi dairesi, defterdarlık veya muhasebeden alınan maaş bordrolarını istediklerini aktaran Yelkenci, bunun yanı sıra kira geliri varsa bunun da taahhütnameyle beyan edilmesi gerektiğini söyledi.
Teşvik için okulların MEBBİS, öğrencilerin ise kayıtlı bulundukları okula giderek e-okul üzerinden başvuracağını kaydeden Yelkenci, "Okulların ilanını haftalık, teşviğe bağlı tercih yapabilecek 230 bin öğrencinin ilanını ise 3 Eylül'de yapacağız" diye konuştu.
Tek tercihe dikkat
Destek için hak kazanan öğrencilerin 4-10 Eylül'de tercihlerini yapacağını dile getiren Yelkenci, "Öğrencilerin 15 tercih yapma hakkı var. Çocuk, sadece bir okulu tercih ediyorsa, eğer o ilde, o okulda ya da çocuğun sınıf seviyesinde kontenjan yoksa, yaptığı tek tercihinden dolayı yerleşemiyor. Yani ikinci alternatifi olmadığı için yerleşemiyor. Bu nedenle tercih döneminde mutlaka 15 tercihi de yapsınlar ya da çok alternatifli tercih yapsınlar" şeklinde konuştu.
Yerleştirme işlemi yapılan öğrencilerin eylül ayında nakil yaptırabileceğini ancak bu durumda teşvik hakkını kaybedeceğinin altını çizen Yelkenci, bu duruma, hem sistemi karıştıracağı hem de yerleşilen okula haksızlık olacağı için izin vermediklerini söyledi.
14-21 Eylül'de kayıt
Tercihler sonrasında 11 Eylül'de yerleştirme sonuçlarını ilan edeceklerine bildiren Yelkenci, öğrencilerin yerleştikleri okullara, 14-21 Eylül'de mutlaka kayıt yaptırmaları gerektiğini ifade etti.
İlk kayıtların ardından açılan kontenjanlar için daha önceki başvurular ve tercihler üzerinden 22 Eylül'de yeni sıralama yapacaklarını kaydeden Yelkenci, ek yerleştirme sonuçlarının ise 22 Eylül'de açıklanacağını, buna ilişkin kayıtların da 22-30 Eylül'de gerçekleştirileceğini belirtti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Yelkenci, özel okullarda öğrenim göreceklere verilecek eğitim öğretim desteği başvurularında velilerin, çocukları için "alternatifli tercih" yapması gerektiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, özel okullarda öğrenim göreceklere verilecek eğitim öğretim desteği başvurularında velilere, çocukları için "alternatifli tercih" yapmaları konusunda uyarıda bulundu.
Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl ilk kez verilen özel okullardaki öğrencilere eğitim öğretim desteğine başvuruların 10 Ağustos-2 Eylül tarihleri arasında yapılacağını hatırlattı.
Yelkenci, bu yıl okul öncesinde 20 bin, ilkokul ve ortaokul düzeyinde 50'şer bin, temel lise ve diğer lise düzeyindeki okullarda ise 110 bin olmak üzere 230 bin öğrencinin teşvikten faydalanacağını ifade etti.
Ödemeler konusunda düzenlemeye gidildiğini ifade eden Yelkenci, "Geçen yıl okul öncesinde 2 bin 500 lira destek vermiştik, bu yıl o 2 bin 680 lira, ilkokul ve temel lise kademelerinde 3 bin lira destek vermiştik, bu yıl 3 bin 220 lira olacak. Ortaokul ve lisede de 3 bin 500 lira destek vermiştik o ücret de 3 bin 750 lira olacak. Maliye Bakanlığımız kümülatif olarak ücretlere 7,2 oranında zam yapmış oldu" diye konuştu.
Bin lira geliri olana 340 puan gelecek
Teşvik için bu yıl özel okullardaki öğrencilerin de başvuru yapabileceğini anlatan Yelkenci, "Geçen yıl sadece devlet okulundan başvuru olması nedeniyle maddi durum noktasında genel bir kabulümüz vardı. Fakat bu yıl özel okullarında başvuracak olması dolayısıyla başarının ağırlığını biraz azalttık, maddi durumun ağırlığını artırdık. Ailenin toplam geliri bin lira ve altında ise ağırlığı yüzde 34 olacak. Bu bin puan üzerinden 340 puana denk geliyor. Eğer on bin liranın üzerinde ise yüzde 4 olacak. Bin lira ve on bin lira arasını ise kendi arasında, yüzde 34 ila yüzde 4 arasında basamaklandırdık ve buna göre katsayılarını almış olacaklar" ifadelerini kullandı.
Gelir tespitinde, hanede yaşayan aile mensubu bireylerin toplam gelirini gösteren vergi dairesi, defterdarlık veya muhasebeden alınan maaş bordrolarını istediklerini aktaran Yelkenci, bunun yanı sıra kira geliri varsa bunun da taahhütnameyle beyan edilmesi gerektiğini söyledi.
Teşvik için okulların MEBBİS, öğrencilerin ise kayıtlı bulundukları okula giderek e-okul üzerinden başvuracağını kaydeden Yelkenci, "Okulların ilanını haftalık, teşviğe bağlı tercih yapabilecek 230 bin öğrencinin ilanını ise 3 Eylül'de yapacağız" diye konuştu.
Tek tercihe dikkat
Destek için hak kazanan öğrencilerin 4-10 Eylül'de tercihlerini yapacağını dile getiren Yelkenci, "Öğrencilerin 15 tercih yapma hakkı var. Çocuk, sadece bir okulu tercih ediyorsa, eğer o ilde, o okulda ya da çocuğun sınıf seviyesinde kontenjan yoksa, yaptığı tek tercihinden dolayı yerleşemiyor. Yani ikinci alternatifi olmadığı için yerleşemiyor. Bu nedenle tercih döneminde mutlaka 15 tercihi de yapsınlar ya da çok alternatifli tercih yapsınlar" şeklinde konuştu.
Yerleştirme işlemi yapılan öğrencilerin eylül ayında nakil yaptırabileceğini ancak bu durumda teşvik hakkını kaybedeceğinin altını çizen Yelkenci, bu duruma, hem sistemi karıştıracağı hem de yerleşilen okula haksızlık olacağı için izin vermediklerini söyledi.
14-21 Eylül'de kayıt
Tercihler sonrasında 11 Eylül'de yerleştirme sonuçlarını ilan edeceklerine bildiren Yelkenci, öğrencilerin yerleştikleri okullara, 14-21 Eylül'de mutlaka kayıt yaptırmaları gerektiğini ifade etti.
İlk kayıtların ardından açılan kontenjanlar için daha önceki başvurular ve tercihler üzerinden 22 Eylül'de yeni sıralama yapacaklarını kaydeden Yelkenci, ek yerleştirme sonuçlarının ise 22 Eylül'de açıklanacağını, buna ilişkin kayıtların da 22-30 Eylül'de gerçekleştirileceğini belirtti.
Son Güncelleme: Pazartesi, 10 Ağustos 2015 11:26
Gösterim: 1187