Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Kandilli Koleji öğrencisi Güney Akça, İstanbul’un en fazla kitap okuyan öğrencisi seçildi. Günde ortalama 1,5 saat, ayda 35 , yılda ise 420 kitap okuyan 7. sınıf öğrencisi Güney Akça, “Kitap okumayı, resim yapmayı, çizgi film izlemeyi, oyuncaklarımla birlikte hayal kurmayı ve kitap yazmayı severim” diyor.
Kitap okumayı sevdiğinizi ilk nasıl fark ettiniz? Sizi etkileyen ve okuma isteğinizi arttıran bir kitap oldu mu?
ilk kitap okumayı sevdiğimi şöyle fark ettim. Herkes ince kitapla başlarken ben kalın bir kitap almıştım önce okumaya çekinmiştim daha sonra sıkıla sıkıla okumaya başladım ortalarına gelince eğlenmeye başladığımı gördüm. Böylece kitaplarda sinemaya gidip izlemiş gibi bir his yarattı. Beni etkileyen ilk kitap Maris Wicks’in “İnsan Vücudu Tiyatrosu” kitabı oldu. Okuma isteğimi arttıran kitap ise Adam Blade’nin Canavar Peşinde kitabı oldu. Nedeni ise seri bir kitap olması ve içinde aksiyon yer alması.
Okumayı en çok sevdiğiniz türler hangileri?
En çok okumayı sevdiğim türler Aksiyon, macera, korku…
Kadıköy Aziz Berker Kütüphanesi hakkında neler söyleyebilirsiniz, orada bir gününüz nasıl geçiyor?
Kütüphane küçük ve şirin bir yer. Minik olmasına rağmen zengin bir kütüphanesi var. Kütüphane içinde bir çok kitap türünü barındırıyor. Kütüphanede bir günüm çok verimli geçiyor. Arkadaşımla birlikte kitap okuyoruz. Saat 12.00’de girip 14.00’te dönüyoruz, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz.
En çok okuyan çocuk/genç kategorisinde İstanbul il birincisi oldunuz, Bu konu hakkında neler hissediyorsunuz, neler söyleyebilirsiniz?
Şaşırdım, böyle bir ödül alacağımı hiç beklemiyordum. Bu ödülü aldığıma çok mutlu oldum.
Kitap okuma konusunda yakınlarınızdan, arkadaşlarınızdan, öğretmenlerinizden ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz?
Genelde annemle aynı kitabı okuruz, kitabı okuduktan sonra kitap üzerine yarım saat konuşuruz. Öğretmenlerim beni takdir eder yoğun programım olmasına rağmen ayda 35 kitap okuduğum için.
HAYALİM CERRAH OLMAK
İlerisi için hedef ve hayalleriniz nelerdir?
Hedefim, İstanbul Erkek Lisesi ya da İskenderun Fen Lisesini kazanıp kuzenlerimle aynı okulda okumak. Hayalim ise Genel Cerrah olmak.
Kitap okuma konusunda insanlara ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
İstedikleri, ilgi alanına giren kitapları okusunlar. Bir kitabı okuduktan sonra 5-6 ay geçtikten sonra tekrar okusunlar, çünkü her okuyuşumuzda farklı şeyler anlıyoruz. Hayal gücümü daha bir gelişiyor. Benim gibi gençlere tavsiyem kitap bolca okusunlar, kitaplar gerçek dostlardır her zaman yanımızdadır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
Kandilli Koleji öğrencisi Güney Akça, İstanbul’un en fazla kitap okuyan öğrencisi seçildi. Günde ortalama 1,5 saat, ayda 35 , yılda ise 420 kitap okuyan 7. sınıf öğrencisi Güney Akça, “Kitap okumayı, resim yapmayı, çizgi film izlemeyi, oyuncaklarımla birlikte hayal kurmayı ve kitap yazmayı severim” diyor.
Kitap okumayı sevdiğinizi ilk nasıl fark ettiniz? Sizi etkileyen ve okuma isteğinizi arttıran bir kitap oldu mu?
ilk kitap okumayı sevdiğimi şöyle fark ettim. Herkes ince kitapla başlarken ben kalın bir kitap almıştım önce okumaya çekinmiştim daha sonra sıkıla sıkıla okumaya başladım ortalarına gelince eğlenmeye başladığımı gördüm. Böylece kitaplarda sinemaya gidip izlemiş gibi bir his yarattı. Beni etkileyen ilk kitap Maris Wicks’in “İnsan Vücudu Tiyatrosu” kitabı oldu. Okuma isteğimi arttıran kitap ise Adam Blade’nin Canavar Peşinde kitabı oldu. Nedeni ise seri bir kitap olması ve içinde aksiyon yer alması.
Okumayı en çok sevdiğiniz türler hangileri?
En çok okumayı sevdiğim türler Aksiyon, macera, korku…
Kadıköy Aziz Berker Kütüphanesi hakkında neler söyleyebilirsiniz, orada bir gününüz nasıl geçiyor?
Kütüphane küçük ve şirin bir yer. Minik olmasına rağmen zengin bir kütüphanesi var. Kütüphane içinde bir çok kitap türünü barındırıyor. Kütüphanede bir günüm çok verimli geçiyor. Arkadaşımla birlikte kitap okuyoruz. Saat 12.00’de girip 14.00’te dönüyoruz, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz.
En çok okuyan çocuk/genç kategorisinde İstanbul il birincisi oldunuz, Bu konu hakkında neler hissediyorsunuz, neler söyleyebilirsiniz?
Şaşırdım, böyle bir ödül alacağımı hiç beklemiyordum. Bu ödülü aldığıma çok mutlu oldum.
Kitap okuma konusunda yakınlarınızdan, arkadaşlarınızdan, öğretmenlerinizden ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz?
Genelde annemle aynı kitabı okuruz, kitabı okuduktan sonra kitap üzerine yarım saat konuşuruz. Öğretmenlerim beni takdir eder yoğun programım olmasına rağmen ayda 35 kitap okuduğum için.
HAYALİM CERRAH OLMAK
İlerisi için hedef ve hayalleriniz nelerdir?
Hedefim, İstanbul Erkek Lisesi ya da İskenderun Fen Lisesini kazanıp kuzenlerimle aynı okulda okumak. Hayalim ise Genel Cerrah olmak.
Kitap okuma konusunda insanlara ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
İstedikleri, ilgi alanına giren kitapları okusunlar. Bir kitabı okuduktan sonra 5-6 ay geçtikten sonra tekrar okusunlar, çünkü her okuyuşumuzda farklı şeyler anlıyoruz. Hayal gücümü daha bir gelişiyor. Benim gibi gençlere tavsiyem kitap bolca okusunlar, kitaplar gerçek dostlardır her zaman yanımızdadır.
Son Güncelleme: Pazartesi, 23 May 2022 14:16
Gösterim: 1252
Okul kıyafetleri imalatı ve şatışı yapan, merkezi Sakarya’da bulunan okul kıyafetleri ve iş elbiseleri firması RYN Okul Kıyafetleri firması yetkilileri, özellikle pandemi döneminden sonra oluşan yoğun talepler karşısında, üretim ve depolama alanlarını arttırarak 3 katına çıkardıklarını söyledi.
Sektördeki hareketliliği değerlendiren firma yetkilisi Erzat İnce, ‘’Türkiye genelinde 42 ilde 200’den fazla özel okula “okul kıyafeti”, okul eşofman takımları, Polo yaka okul tişörtleri ve bir çok okul kıyafeti imalatları yaptıklarını, kaliteden ve profesyonel hizmetlerden ödün vermediklerini, bu sayede okulların birbirlerine referans olarak firmalarını tavsiye etmeleri üzerine okul kıyafetleri konusunda büyük bir talep yaşadıklarını belirtti. Ürettikleri okul kıyafetlerini, üretim sürecinde, satış ve satış sonrası karşılaşabilecekleri her türlü problem ile ilgili planlı ve hızlı çözümler ile öne geçtiklerinden bahseden İnce, üretim kapasitelerini ve depolama alanlarını 3 katına çıkararak müşterileri memnuniyet oranlarını %100’e çıkardıklarını söyledi.
Özel kevlar ipliğinden üretilen tüm okul kıyafetlerinin Avrupa normlarına göre üretildiklerini ve satış sonrası yıkama garantisi de vererek, yırtılma, sökülme, renklerde solma olmadığını belirtti. Ayrıca RYN markalı okul kıyafetlerini ve ürünlerini Avrupa’nın yanı sıra orta doğu pazarına da sunduklarını, geri dönüşlerin çok olumlu olduğunu, yabancı ülkelerdeki okulların Türkiye üretimli elbiseleri tercih etme hususunda isteğin arttığını da ifadelerine ekledi.
Türkiye’nin her noktasına teslim hizmeti bulunan firma yetkililerinden Uğur Türk, önceliklerinin müşterilerinin memnuniyeti ve mutluluğu olduğunu, bu vizyon ile üretimden, planlamaya, imalattan sevkiyat aşamalarına kadar çok ince düşünerek, tüm aşamaların mükemmeliyetle yapılmasına özen gösterdiğini belirtti.
Türkiye’de 42 ilde 200’den fazla özel okula “okul kıyafeti” üreten RYN Tekstil Okul Kıyafetleri firması, 2019 yılında “Eğitim Çözümleri Tedarikçisi” ödülünü alarak başarı geçmişine bir yenisini daha eklemişti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
Okul kıyafetleri imalatı ve şatışı yapan, merkezi Sakarya’da bulunan okul kıyafetleri ve iş elbiseleri firması RYN Okul Kıyafetleri firması yetkilileri, özellikle pandemi döneminden sonra oluşan yoğun talepler karşısında, üretim ve depolama alanlarını arttırarak 3 katına çıkardıklarını söyledi.
Sektördeki hareketliliği değerlendiren firma yetkilisi Erzat İnce, ‘’Türkiye genelinde 42 ilde 200’den fazla özel okula “okul kıyafeti”, okul eşofman takımları, Polo yaka okul tişörtleri ve bir çok okul kıyafeti imalatları yaptıklarını, kaliteden ve profesyonel hizmetlerden ödün vermediklerini, bu sayede okulların birbirlerine referans olarak firmalarını tavsiye etmeleri üzerine okul kıyafetleri konusunda büyük bir talep yaşadıklarını belirtti. Ürettikleri okul kıyafetlerini, üretim sürecinde, satış ve satış sonrası karşılaşabilecekleri her türlü problem ile ilgili planlı ve hızlı çözümler ile öne geçtiklerinden bahseden İnce, üretim kapasitelerini ve depolama alanlarını 3 katına çıkararak müşterileri memnuniyet oranlarını %100’e çıkardıklarını söyledi.
Özel kevlar ipliğinden üretilen tüm okul kıyafetlerinin Avrupa normlarına göre üretildiklerini ve satış sonrası yıkama garantisi de vererek, yırtılma, sökülme, renklerde solma olmadığını belirtti. Ayrıca RYN markalı okul kıyafetlerini ve ürünlerini Avrupa’nın yanı sıra orta doğu pazarına da sunduklarını, geri dönüşlerin çok olumlu olduğunu, yabancı ülkelerdeki okulların Türkiye üretimli elbiseleri tercih etme hususunda isteğin arttığını da ifadelerine ekledi.
Türkiye’nin her noktasına teslim hizmeti bulunan firma yetkililerinden Uğur Türk, önceliklerinin müşterilerinin memnuniyeti ve mutluluğu olduğunu, bu vizyon ile üretimden, planlamaya, imalattan sevkiyat aşamalarına kadar çok ince düşünerek, tüm aşamaların mükemmeliyetle yapılmasına özen gösterdiğini belirtti.
Türkiye’de 42 ilde 200’den fazla özel okula “okul kıyafeti” üreten RYN Tekstil Okul Kıyafetleri firması, 2019 yılında “Eğitim Çözümleri Tedarikçisi” ödülünü alarak başarı geçmişine bir yenisini daha eklemişti.
Son Güncelleme: Cumartesi, 02 Nisan 2022 12:24
Gösterim: 1146
EGEBİL Eğitim Grubu kardeş okul markası DÖNÜŞÜM Kolejleri ile atılımlarına devam ediyor. EGEBİL Eğitim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Tatar, eğitim-öğretim tasarımlarının güncellenmesi sonrasında ar-ge, inovasyon, üretim ve özellikle büyüme noktasında başarılı bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, “2022’de EGEBİL ve DÖNÜŞÜM için Türkiye’nin değişik lokasyonlarında buluşacağımız okullarımız ve yeni şubelerimiz olacak.” diye konuştu.
EGEBİL Eğitim Grubu olarak 2021 yılını değerlendirebilir misiniz?
2021 yılı, EGEBİL için oldukça dinamik, hareketli ve verimli bir yıl oldu. Sektörel anlamda birçok çalışmanın yanı sıra pandemi sürecinde öğrenci ve veli ihtiyaç analizleri, buna göre eğitim-öğretim tasarımlarının güncellenmesi sonrasında ar-ge, inovasyon, üretim ve özellikle büyüme noktasında bizim için oldukça iyi geçen bir yıl oldu diyebiliriz. Bu yıl kasım ayında “Türkiye’nin Eğitim Ödülleri” kapsamında “Yılın En İyi Çıkış Yapan Okul Markası” ödülüyle de çabamızı ve emeğimizi taçlandırmış olduk. 2021 yılı EGEBİL için çok özel bir yıl oldu.
EGEBİL VE DÖNÜŞÜM 2022’DE YAYGINLAŞACAK
2022 yılı için kurumunuzun gelişimine yönelik hedef ve planlarınız nelerdir?
Eğitim-öğretim tasarımlarının güncellenmesi, ar-ge, inovasyon, büyüme hedefleri ve EGEBİL markasına kardeş marka olarak konumlandırdığımız DÖNÜŞÜM Kolejleri ile yürüttüğümüz projelerimiz bulunmakta. EGEBİL için de DÖNÜŞÜM için de farklı inovatif tasarımlar ve büyüme hedefleri ile ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz. DÖNÜŞÜM’ü gelecek öğretim yılında ilk olarak Gaziantep’te hayata geçireceğiz. EGEBİL için de DÖNÜŞÜM için de Türkiye’nin değişik lokasyonlarında buluşacağımız okullarımız ve yeni şubelerimiz olacak.
2022 yılı kayıt takviminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’nin dört bir yanındaki kampüslerimizde bu yıl kasım ayı itibariyle önceliği mevcut öğrencilerimize verdiğimiz çalışmalara başladık. Şu an pek çok kampüsümüz, iç kayıtlarının tamamına yakınını tamamlamış durumda. Velilerimizin bizi sahiplenmesi ve tercih sebebi olma noktasında eğitim-öğretim tasarımımızın kalitesini değerlendirme anlamında veli memnuniyeti en önemli kriterlerimizden biri. Bu anlamda tüm velilerimize bize verdikleri destek ve işbirliği için minnettarız. Dış kayıtlara ise Bursluluk sınavları ile start veriyoruz. Özellikle aldığımız ödül ve eğitim tasarımımızın ihtiyaca yönelik olması sebebiyle tüm Türkiye’deki okullarımıza yoğun bir talep de var şu anda. Kontenjanlarımızı haziran ayı gelmeden dolduracağımızı düşünüyoruz. Yeni dönem kayıtları için velilerimize tavsiyemiz, hem kontenjan durumu hem de ülkedeki mevcut ekonomik koşullardan etkilenmemek adına erken kayıt avantajlarından yararlanmaları.
Bilimsel çalışmalardan sosyal sorumluluğa ulusal ve uluslararası düzeyde okul projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kanguru, Urfodu, Thales gibi ulusal ve uluslararası yarışmalara ve TÜBİTAK projelerine tüm şubelerimizle katılım sağlıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki lokasyonlarda yer alan okullarımız kendi bölgelerinde özellikle maddi imkânları kısıtlı devlet okullarına destek sağlamaya yönelik birtakım sosyal sorumluluk projeleri yürütmekte. Tüm Egebil liselerinin katılımıyla Biyoloji branşı liderliğinde yürüttüğümüz bir e-twinning projemiz var. Bazı liselerimiz de e-twinning, Erasmus ve devlet destekli yabancı ülkelerle de iş birliği içerisinde yürütülen bir projeye ortak olarak katılım sağlamıştır. Kurumsal olarak ise 2022’de hayata geçirmeyi tasarladığımız Egebil International ve Egebil Complex projelerimiz üzerinde şu an çalışmaya devam ediyoruz.
Projelerin okul iklimine etkileri ve kazanımları neler?
Proje çalışmalarının araştırma, analitik düşünme, takım çalışması, iletişim becerileri, iş birlikli öğrenme gibi kazanımları öğrencilerimize edindirme noktasında büyük faydası oluyor. Her an her yerde takım hâlinde çalışan öğrencilerimiz ve zaman zaman bu yönde düzenlenen akademik etkinlikler, okul iklimini son derece pozitif yönde etkiliyor. Kütüphanede, laboratuvarlarda, sosyal alanlarda, atölye alanlarında takım halinde çalışmalar yapan öğrencilerimizin olması, küçük gruplara örnek teşkil etme ve rol model olma açısından da oldukça değerli bir katkı sağlıyor.
YENİ NESİL OKUL
Projeler kuruma ve öğrencilere neler katıyor?
Yukarıda da belirildiği üzere öğrencilerimizi pek çok alanda geliştiren kazanımlar edindirmesi ve özellikle EGEBİL Kolejleri olarak kıvılcımı olduğumuz “yeni nesil okul” kavramının hayata geçirilmesi açısından önemli katkılar sağlıyor. Ayrıca bizim tamamen beceri, ulusal ve evrensel değerler ile yeni nesil öğrencinin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayacak kazanımlar edinmesini amaçlayan EBO (EGEBİL Beceri Okulu) müfredatımız da var. EBO kapsamında anaokulundan liseye kadar gelişim dönemlerine uygun olarak tasarlanmış okul içi, okul dışı çalışmalarla da öğrencilerimizi gerçek hayatla tanıştırıyor, hayatın içinde öğrenme kavramını hayata geçiriyoruz.
90’LARIN DERSHANECİLİĞİ GERİ GELİYOR
Türkiye’de oluşan şartları dikkate alarak, özel okul sektörünü önümüzdeki günlerde nelerin beklediği konusunda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Yaşanan ekonomik koşullar maalesef sektörde %20 oranında bir küçülmeye yol açacak diye düşünüyoruz. Neredeyse her gün kat kat artan maliyetlerden ötürü okulların daha fazla zorlanacağı aşikâr. Velilerin güven ve marka teminatı arayışı sebebiyle yerel küçük okulların sektörde ayakta kalması imkansız hâle geldi. Ekonomik kriz, özel okul velisini özellikle lise velisini devlet okullarına ve kurslara yöneltiyor. Bu anlamda kurslarda yoğun bir hareketlilik olacak diye düşünüyoruz. 90’ların dershaneciliği geri geliyor diyebiliriz. Şu an sadece lise kademesi olan pek çok okulun kapanacağı noktasında duyumlarımız var. Bazı zincir okul markalarında da küçülme ya da daralma olacağı yönünde bazı göstergeler var. 2 yıldır her yerde dile getirdiğimiz üzere sağlam bir kurumsal çatı altında ilerlemeyen okulların maalesef mevcut konjonktürde sürdürülebilirliği yok. Bu tür krizler aslında kurumların kendini geliştirmesi ve ileri taşıması için bir fırsattır. Biz EGEBİL olarak isabetli öngörümüz ve vizyonumuz sayesinde her krizden güçlenerek çıktık, daha da güçlenerek yolumuza devam ediyor olacağız. Bunun yanı sıra DÖNÜŞÜM markasıyla da farklı veli beklentilerine çözüm sunacak bir kurumsal anlayış ile gücümüze güç katarak ilerleyeceğiz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
EGEBİL Eğitim Grubu kardeş okul markası DÖNÜŞÜM Kolejleri ile atılımlarına devam ediyor. EGEBİL Eğitim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Tatar, eğitim-öğretim tasarımlarının güncellenmesi sonrasında ar-ge, inovasyon, üretim ve özellikle büyüme noktasında başarılı bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, “2022’de EGEBİL ve DÖNÜŞÜM için Türkiye’nin değişik lokasyonlarında buluşacağımız okullarımız ve yeni şubelerimiz olacak.” diye konuştu.
EGEBİL Eğitim Grubu olarak 2021 yılını değerlendirebilir misiniz?
2021 yılı, EGEBİL için oldukça dinamik, hareketli ve verimli bir yıl oldu. Sektörel anlamda birçok çalışmanın yanı sıra pandemi sürecinde öğrenci ve veli ihtiyaç analizleri, buna göre eğitim-öğretim tasarımlarının güncellenmesi sonrasında ar-ge, inovasyon, üretim ve özellikle büyüme noktasında bizim için oldukça iyi geçen bir yıl oldu diyebiliriz. Bu yıl kasım ayında “Türkiye’nin Eğitim Ödülleri” kapsamında “Yılın En İyi Çıkış Yapan Okul Markası” ödülüyle de çabamızı ve emeğimizi taçlandırmış olduk. 2021 yılı EGEBİL için çok özel bir yıl oldu.
EGEBİL VE DÖNÜŞÜM 2022’DE YAYGINLAŞACAK
2022 yılı için kurumunuzun gelişimine yönelik hedef ve planlarınız nelerdir?
Eğitim-öğretim tasarımlarının güncellenmesi, ar-ge, inovasyon, büyüme hedefleri ve EGEBİL markasına kardeş marka olarak konumlandırdığımız DÖNÜŞÜM Kolejleri ile yürüttüğümüz projelerimiz bulunmakta. EGEBİL için de DÖNÜŞÜM için de farklı inovatif tasarımlar ve büyüme hedefleri ile ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz. DÖNÜŞÜM’ü gelecek öğretim yılında ilk olarak Gaziantep’te hayata geçireceğiz. EGEBİL için de DÖNÜŞÜM için de Türkiye’nin değişik lokasyonlarında buluşacağımız okullarımız ve yeni şubelerimiz olacak.
2022 yılı kayıt takviminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’nin dört bir yanındaki kampüslerimizde bu yıl kasım ayı itibariyle önceliği mevcut öğrencilerimize verdiğimiz çalışmalara başladık. Şu an pek çok kampüsümüz, iç kayıtlarının tamamına yakınını tamamlamış durumda. Velilerimizin bizi sahiplenmesi ve tercih sebebi olma noktasında eğitim-öğretim tasarımımızın kalitesini değerlendirme anlamında veli memnuniyeti en önemli kriterlerimizden biri. Bu anlamda tüm velilerimize bize verdikleri destek ve işbirliği için minnettarız. Dış kayıtlara ise Bursluluk sınavları ile start veriyoruz. Özellikle aldığımız ödül ve eğitim tasarımımızın ihtiyaca yönelik olması sebebiyle tüm Türkiye’deki okullarımıza yoğun bir talep de var şu anda. Kontenjanlarımızı haziran ayı gelmeden dolduracağımızı düşünüyoruz. Yeni dönem kayıtları için velilerimize tavsiyemiz, hem kontenjan durumu hem de ülkedeki mevcut ekonomik koşullardan etkilenmemek adına erken kayıt avantajlarından yararlanmaları.
Bilimsel çalışmalardan sosyal sorumluluğa ulusal ve uluslararası düzeyde okul projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kanguru, Urfodu, Thales gibi ulusal ve uluslararası yarışmalara ve TÜBİTAK projelerine tüm şubelerimizle katılım sağlıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki lokasyonlarda yer alan okullarımız kendi bölgelerinde özellikle maddi imkânları kısıtlı devlet okullarına destek sağlamaya yönelik birtakım sosyal sorumluluk projeleri yürütmekte. Tüm Egebil liselerinin katılımıyla Biyoloji branşı liderliğinde yürüttüğümüz bir e-twinning projemiz var. Bazı liselerimiz de e-twinning, Erasmus ve devlet destekli yabancı ülkelerle de iş birliği içerisinde yürütülen bir projeye ortak olarak katılım sağlamıştır. Kurumsal olarak ise 2022’de hayata geçirmeyi tasarladığımız Egebil International ve Egebil Complex projelerimiz üzerinde şu an çalışmaya devam ediyoruz.
Projelerin okul iklimine etkileri ve kazanımları neler?
Proje çalışmalarının araştırma, analitik düşünme, takım çalışması, iletişim becerileri, iş birlikli öğrenme gibi kazanımları öğrencilerimize edindirme noktasında büyük faydası oluyor. Her an her yerde takım hâlinde çalışan öğrencilerimiz ve zaman zaman bu yönde düzenlenen akademik etkinlikler, okul iklimini son derece pozitif yönde etkiliyor. Kütüphanede, laboratuvarlarda, sosyal alanlarda, atölye alanlarında takım halinde çalışmalar yapan öğrencilerimizin olması, küçük gruplara örnek teşkil etme ve rol model olma açısından da oldukça değerli bir katkı sağlıyor.
YENİ NESİL OKUL
Projeler kuruma ve öğrencilere neler katıyor?
Yukarıda da belirildiği üzere öğrencilerimizi pek çok alanda geliştiren kazanımlar edindirmesi ve özellikle EGEBİL Kolejleri olarak kıvılcımı olduğumuz “yeni nesil okul” kavramının hayata geçirilmesi açısından önemli katkılar sağlıyor. Ayrıca bizim tamamen beceri, ulusal ve evrensel değerler ile yeni nesil öğrencinin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayacak kazanımlar edinmesini amaçlayan EBO (EGEBİL Beceri Okulu) müfredatımız da var. EBO kapsamında anaokulundan liseye kadar gelişim dönemlerine uygun olarak tasarlanmış okul içi, okul dışı çalışmalarla da öğrencilerimizi gerçek hayatla tanıştırıyor, hayatın içinde öğrenme kavramını hayata geçiriyoruz.
90’LARIN DERSHANECİLİĞİ GERİ GELİYOR
Türkiye’de oluşan şartları dikkate alarak, özel okul sektörünü önümüzdeki günlerde nelerin beklediği konusunda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Yaşanan ekonomik koşullar maalesef sektörde %20 oranında bir küçülmeye yol açacak diye düşünüyoruz. Neredeyse her gün kat kat artan maliyetlerden ötürü okulların daha fazla zorlanacağı aşikâr. Velilerin güven ve marka teminatı arayışı sebebiyle yerel küçük okulların sektörde ayakta kalması imkansız hâle geldi. Ekonomik kriz, özel okul velisini özellikle lise velisini devlet okullarına ve kurslara yöneltiyor. Bu anlamda kurslarda yoğun bir hareketlilik olacak diye düşünüyoruz. 90’ların dershaneciliği geri geliyor diyebiliriz. Şu an sadece lise kademesi olan pek çok okulun kapanacağı noktasında duyumlarımız var. Bazı zincir okul markalarında da küçülme ya da daralma olacağı yönünde bazı göstergeler var. 2 yıldır her yerde dile getirdiğimiz üzere sağlam bir kurumsal çatı altında ilerlemeyen okulların maalesef mevcut konjonktürde sürdürülebilirliği yok. Bu tür krizler aslında kurumların kendini geliştirmesi ve ileri taşıması için bir fırsattır. Biz EGEBİL olarak isabetli öngörümüz ve vizyonumuz sayesinde her krizden güçlenerek çıktık, daha da güçlenerek yolumuza devam ediyor olacağız. Bunun yanı sıra DÖNÜŞÜM markasıyla da farklı veli beklentilerine çözüm sunacak bir kurumsal anlayış ile gücümüze güç katarak ilerleyeceğiz.
Son Güncelleme: Cuma, 21 Ocak 2022 13:05
Gösterim: 1175
Kuruculuğunu Eğitim Girişimcisi Ümit Kalko’nun yaptığı yeni ulusal kurs markası Sekiz Oniki Kurs yeni şubeleri ile Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Kuruluşu ile beraber yükselişe geçen markanın başına deneyimli ve başarılı bir isim Ömür Yılmaz getirildi. 4 ay gibi kısa sürede onun üzerinde şube ile ülkemizin her bölgesinde büyümeye devam eden Türkiye’nin hibrit eğitim kurs markası Sekiz Oniki’nin çalışmalarını ve hedeflerini Sekiz Oniki Genel Müdürü Ömür Yılmaz ile konuştuk.
Sekiz Oniki Kursları olarak sektöre giriş yaptınız. Markanın doğuşundan bahsedebilir misiniz?
Sekiz Oniki Kurs ile sınava hazırlıkta başta sınava hazırlık grupları 8 ve 12. sınıflar olmak üzere tüm öğrenci grupları için hazırlanmış tamamı yeni nesil ve müfredata uygun güncel yayınları, dijital alt yapımız (Hibrit Eğitim) ile birleştirerek kusursuz bir sınava hazırlık sistemi kurguladık. Sekiz Oniki ismi sınava hazırlık grupları sekiz ve on ikinci sınıflara atıfta bulunmak için verildi. O Sene Bu Sene mottosuyla tek hedefi SINAV ve BAŞARI olan Sekiz Oniki Kurs Z kuşağına hitap eden yeni nesil içerikleri ile bir öğrencinin sınava hazırlık sürecini en iyi şekilde geçirmesi için sektöre girmiş yeni bir eğitim markasıdır.
Sekiz Oniki Kursları’nın eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Kurumlarınızı diğer kurs markalarından farklı kılan özellikler nelerdir?
Belki bu soruyu şu şekilde de sorabiliriz:Ülkemizde onlarca kurs ve eğitim markası varken neden yeni bir marka oluşumuna girdiniz? Sekiz Oniki olarak biz klasik sınava hazırlık sisteminin dışına çıkarak başta Hibrit Eğitim sistemini sınava hazırlığa entegre ederek kusursuz bir sınava hazırlık sistemi programladık. Sekiz OnikiKurs’ta yayınlar başarının en temel dinamiklerinden biridir. Sekiz Oniki yayınları alanında uzman, gündemi takip eden öğretmenler tarafından hazırlanmaktadır. Tüm yayınlar yeni nesil ve video çözümlü sorulardan oluşmaktadır. Sekiz OnikiKurs’ta öğrenciler ekstra bir kaynağa ihtiyaç duymadan eksiksiz bir şekilde sınava hazırlanmaktadırlar.
Sekiz Oniki’de öğrenci yaklaşımı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sekiz Oniki kursta tek hedef BAŞARI’dır. Sekiz OnikiKurs’ta eğitim sistemi “Her öğrenci özeldir” , “Başarısız öğrenci yoktur”, “Her öğrenci farklı öğrenme stillerine sahiptir” anlayışları üzerine kurulmuştur. Sekiz OnikiKurs’ta öğrenciye özel bir sistemle en iyi sınava hazırlık programı uygulanır. Öğrencinin içindeki potansiyeli ortaya çıkarılır. Her öğrenci için onlara rol model olan profesyonel eğitim koçları vardır. Sınav hazırlığı gibi zorlu ve stresli bu süreçte veli ve öğrencimizin yanında olan bu ekip; sürecin tüm aşamalarında mentorlük yaparak sınav motivasyonu, kaygı, ölçme değerlendirme, hedef belirleme, kariyer planlaması ve kariyer danışmanlığı konularında öğrencimize yardımcı olurlar.
TÜRKİYE GENELİNDE 40 DENEME SINAVI
Öğrencilerin sınav hazırlık süreçlerine yönelik program uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Eğitimde plan ve programlı olmanın başarının temel unsurlarından biri olarak gördüğümüz için Sekiz OnikiKurs’ta uygulanacak program eğitim uzmanlarımız tarafından önceden planlanarak şubeler ile paylaşılmaktadır. Bu akademik takvimde gruplara yönelik ders yapılacak günler, ders programları, deneme sınavları, rehberlik programları yazılı olup tüm çalışmalar planlı bir şekilde yürütülmektedir. Sekiz OnikiKurs’ta Türkiye geneli 40 adet deneme yapılır. Bu denemeler sonucunda ölçme değerlendirme merkezimizde sınav sonuçları değerlendirilip kişiye özgü çözümler üretilerek birebir öğrenci danışmanlığı yapılır.
Sekiz OnikiKurs’ta yıllık rehberlik takviminde bir yıl içerisinde yapılacak tüm çalışmalar hazır verilmektedir. Rehberlik takviminde Öğrenci, veli ve öğretmenlere yönelik her ay yapılaması gereken etkinlikler yer almaktadır.
HİBRİT EĞİTİM MODELİ
Uzaktan ve hibrit eğitim imkanlarından nasıl faydalanıyorsunuz?
Sekiz Oniki Kurs olarak geleneksel yüz yüze eğitimi güçlü dijital içeriklerimiz ile bir araya getirerek yeni bir sistem kurguladık. Bu sistem ile öğrenciler gün içerisinde eğitim merkezlerimizde aldıkları yüz yüze eğitimleri akşam soru çözümleri, ders anlatım videoları ve çevrimiçi ödevler ile birleştirerek sınavlara kusursuz bir hazırlık planlanmıştır. Sekiz OnikiKurs'ta öğrenciler alanında uzman öğretmenler tarafından aldıkları yüz yüze eğitimin yanında Dijital içeriklerle konuları daha iyi pekiştirirler.
Sekiz Oniki Dijital ile her şeye daha kolay olmaktadır. Öğrencilerimiz yüz yüze derslerin yanında Dijital sistem üzerinden yapılan denemeler, ders anlatımları, video çözümlü sorular bulunmaktadır. Sekiz OnikiKurs’un binlerce sorudan oluşan Dijital Soru Havuzu bulunmaktadır. Detaylı Sınav karnesi ve Sıfır Hata Sistemi ile öğrencinin girdiği denemenin yanlış ve boşlarından oluşan özel bir kitapçık ile öğrencinin sınav sonuç analizi çıkarılır. Sınav sonucunda öğrenci Sekiz Oniki Dijital program üzerinden yapamadığı soruların çözümlerini görebilir ve sitem öğrencileri bu eksik kazanımları ile ilgili ders anlatım videolarına yönlendirerek konunun tekrarı sağlanır. Sekiz Oniki Dijital üzerinde öğrenci belli deneme sayısına ulaştıktan sonra hazırlanan rapor sonucunda sadece eksik kazanımlarına yönelik Öğrenciye Özel Soru Bankası hazırlanır. Bu sayede öğrenciler hiçbir eksik kazanımı kalmadan sınava hazırlanmış olurlar.
Sınava hazırlanan öğrencilere başarı için neler önerirsiniz?
Bu konuda ilk başta sınava hazırlanacağı kurs seçimi önemlidir. Sınava hazırlık kursu araştırırken aşağıdaki içerikleri mutlaka kurs merkezine sormalıdır. Bu sorulara tam olarak cevap alabilirse o kurs ile sınava hazırlığa başlayabilir.
* Yayınları Nasıl?
* Eğitimci kadrosu yeterli mi?
* Eğitim-öğretimi destekleyici dijital sistemi var mı?
* Akademik programları var mı?
Kaç saat ders yapılacak?
* Ne kadar deneme sınavı olacak?
* Doküman olarak yeterli mi?
* Denemeleri nasıl?
* Rehberlikleri nasıl?
* Öğrenci takip sistemi var mı?
* Veli bilgilendirme tam olarak yapılıyor mu?
Bu soruları bir kurs merkezinin sınava hazırlama programının içeriğini oluşturmaktadır. Sizler tüm Sekiz Oniki Kurs şubelerinde bu soruların cevaplarını rahatlıkla alabilirsiniz. Bunun yanında öğrencilerimiz bir program dahilinde, düzenli tekrar ve bol soru çözümü ile mutlaka başarıya ulaşacaktır.
ULUSAL MARKALAR DAHA DA GÜÇLENECEK
Türkiye’de kurs sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Eğitim sektöründe her geçen yıl kurs sektörüne yatırımlar artarak devam etmektedir. Kurs sayılarında bir artış olsa da konsepti, eğitimi ve kaliteli içerikleri ile ön plana çıkan kurumlar ayakta kalmaya devam edeceklerdir. Dünya üzerinde iki yılı aşkın süredir yaşanan pandemi süreci diğer tüm kurumlar gibi kurs ve eğitim sektörünü de olumsuz etkiledi. Kurum giderlerinin çok arttığı sezonda maliyet analizlerinin iyi yapılması gerekmektedir. Özellikle kağıt sektöründeki ciddi artış yayın maliyetlerini en az %80 arttırdı. Bunların yanında yüksek kira, elektrik, su, doğalgaz giderlerinin yanında reklam tanıtım çalışmaları ve kurumsal yatırımlar çok iyi analiz edilmelidir. Öğrenci fiyatlandırmalarında günü kurtarmak için değil geleceği planlayarak bir ücret belirlenmelidir.
Burada bizler Sekiz Oniki olarak merkezi reklam tanıtım çalışmaları, rehberlik destekleri, online destekler, merkezi ARGE’ ler ile şubelerimize destekler sunmaktayız. Gelecekte ulusal markaların sektörde daha da artacağı, yerelde kursların arkalarına aldıkları merkezi güçle bölgelerinde daha iyi bir konuma gelecekleri görülmektedir. Sekiz Oniki ailesine katılan kurumlar ve öğrenciler hep bir adım önde olacaktır.
HEDEF 2 YILDA 100 ŞUBE
Sekiz Oniki’nin kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sekiz Oniki Kurs merkezleri yavaş ve emin adımlar ile sağlam temeller üzerine kurularak yoluna devam etmektedir. İlk yıl 25-30 arası bir şube ile yeni eğitim-öğretim yılına başlamayı düşünen kurumumuz bölgelerden gelen onlarca şube başvurusuna rağmen bölgelerinde en iyi ve kaliteli hizmeti verecek ekipler ve kurumlar ile yol almayı planlamaktadır. Kendine özgü mimari konsepti, geniş ferah sınıfları, öğrencilerimizin rahat ders çalımları için planlanmış kafe-kütüphaneleri ile açıldığı yerde farkını ortaya koymaktadır. İlk şubemizi Van’da; 7 Katlı, 3000 m2 kapalı alan, 28 derslikli bölgenin en büyük şubesini açarak başladık. Şu anda İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Diyarbakır, Kocaeli, Elazığ, Erzurum başta olmak üzere ülkemizin birçok bölgesinde Sekiz Oniki Kursları açılmaya devam ediyor. Birkaç yıla kadar eğitim camiamızın en önemli eğitim markalarından biri olacak Sekiz Oniki kursun 2 yıla kadar en az 100 şubeye ulaşmasını planlamaktayız.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
Kuruculuğunu Eğitim Girişimcisi Ümit Kalko’nun yaptığı yeni ulusal kurs markası Sekiz Oniki Kurs yeni şubeleri ile Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Kuruluşu ile beraber yükselişe geçen markanın başına deneyimli ve başarılı bir isim Ömür Yılmaz getirildi. 4 ay gibi kısa sürede onun üzerinde şube ile ülkemizin her bölgesinde büyümeye devam eden Türkiye’nin hibrit eğitim kurs markası Sekiz Oniki’nin çalışmalarını ve hedeflerini Sekiz Oniki Genel Müdürü Ömür Yılmaz ile konuştuk.
Sekiz Oniki Kursları olarak sektöre giriş yaptınız. Markanın doğuşundan bahsedebilir misiniz?
Sekiz Oniki Kurs ile sınava hazırlıkta başta sınava hazırlık grupları 8 ve 12. sınıflar olmak üzere tüm öğrenci grupları için hazırlanmış tamamı yeni nesil ve müfredata uygun güncel yayınları, dijital alt yapımız (Hibrit Eğitim) ile birleştirerek kusursuz bir sınava hazırlık sistemi kurguladık. Sekiz Oniki ismi sınava hazırlık grupları sekiz ve on ikinci sınıflara atıfta bulunmak için verildi. O Sene Bu Sene mottosuyla tek hedefi SINAV ve BAŞARI olan Sekiz Oniki Kurs Z kuşağına hitap eden yeni nesil içerikleri ile bir öğrencinin sınava hazırlık sürecini en iyi şekilde geçirmesi için sektöre girmiş yeni bir eğitim markasıdır.
Sekiz Oniki Kursları’nın eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Kurumlarınızı diğer kurs markalarından farklı kılan özellikler nelerdir?
Belki bu soruyu şu şekilde de sorabiliriz:Ülkemizde onlarca kurs ve eğitim markası varken neden yeni bir marka oluşumuna girdiniz? Sekiz Oniki olarak biz klasik sınava hazırlık sisteminin dışına çıkarak başta Hibrit Eğitim sistemini sınava hazırlığa entegre ederek kusursuz bir sınava hazırlık sistemi programladık. Sekiz OnikiKurs’ta yayınlar başarının en temel dinamiklerinden biridir. Sekiz Oniki yayınları alanında uzman, gündemi takip eden öğretmenler tarafından hazırlanmaktadır. Tüm yayınlar yeni nesil ve video çözümlü sorulardan oluşmaktadır. Sekiz OnikiKurs’ta öğrenciler ekstra bir kaynağa ihtiyaç duymadan eksiksiz bir şekilde sınava hazırlanmaktadırlar.
Sekiz Oniki’de öğrenci yaklaşımı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sekiz Oniki kursta tek hedef BAŞARI’dır. Sekiz OnikiKurs’ta eğitim sistemi “Her öğrenci özeldir” , “Başarısız öğrenci yoktur”, “Her öğrenci farklı öğrenme stillerine sahiptir” anlayışları üzerine kurulmuştur. Sekiz OnikiKurs’ta öğrenciye özel bir sistemle en iyi sınava hazırlık programı uygulanır. Öğrencinin içindeki potansiyeli ortaya çıkarılır. Her öğrenci için onlara rol model olan profesyonel eğitim koçları vardır. Sınav hazırlığı gibi zorlu ve stresli bu süreçte veli ve öğrencimizin yanında olan bu ekip; sürecin tüm aşamalarında mentorlük yaparak sınav motivasyonu, kaygı, ölçme değerlendirme, hedef belirleme, kariyer planlaması ve kariyer danışmanlığı konularında öğrencimize yardımcı olurlar.
TÜRKİYE GENELİNDE 40 DENEME SINAVI
Öğrencilerin sınav hazırlık süreçlerine yönelik program uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Eğitimde plan ve programlı olmanın başarının temel unsurlarından biri olarak gördüğümüz için Sekiz OnikiKurs’ta uygulanacak program eğitim uzmanlarımız tarafından önceden planlanarak şubeler ile paylaşılmaktadır. Bu akademik takvimde gruplara yönelik ders yapılacak günler, ders programları, deneme sınavları, rehberlik programları yazılı olup tüm çalışmalar planlı bir şekilde yürütülmektedir. Sekiz OnikiKurs’ta Türkiye geneli 40 adet deneme yapılır. Bu denemeler sonucunda ölçme değerlendirme merkezimizde sınav sonuçları değerlendirilip kişiye özgü çözümler üretilerek birebir öğrenci danışmanlığı yapılır.
Sekiz OnikiKurs’ta yıllık rehberlik takviminde bir yıl içerisinde yapılacak tüm çalışmalar hazır verilmektedir. Rehberlik takviminde Öğrenci, veli ve öğretmenlere yönelik her ay yapılaması gereken etkinlikler yer almaktadır.
HİBRİT EĞİTİM MODELİ
Uzaktan ve hibrit eğitim imkanlarından nasıl faydalanıyorsunuz?
Sekiz Oniki Kurs olarak geleneksel yüz yüze eğitimi güçlü dijital içeriklerimiz ile bir araya getirerek yeni bir sistem kurguladık. Bu sistem ile öğrenciler gün içerisinde eğitim merkezlerimizde aldıkları yüz yüze eğitimleri akşam soru çözümleri, ders anlatım videoları ve çevrimiçi ödevler ile birleştirerek sınavlara kusursuz bir hazırlık planlanmıştır. Sekiz OnikiKurs'ta öğrenciler alanında uzman öğretmenler tarafından aldıkları yüz yüze eğitimin yanında Dijital içeriklerle konuları daha iyi pekiştirirler.
Sekiz Oniki Dijital ile her şeye daha kolay olmaktadır. Öğrencilerimiz yüz yüze derslerin yanında Dijital sistem üzerinden yapılan denemeler, ders anlatımları, video çözümlü sorular bulunmaktadır. Sekiz OnikiKurs’un binlerce sorudan oluşan Dijital Soru Havuzu bulunmaktadır. Detaylı Sınav karnesi ve Sıfır Hata Sistemi ile öğrencinin girdiği denemenin yanlış ve boşlarından oluşan özel bir kitapçık ile öğrencinin sınav sonuç analizi çıkarılır. Sınav sonucunda öğrenci Sekiz Oniki Dijital program üzerinden yapamadığı soruların çözümlerini görebilir ve sitem öğrencileri bu eksik kazanımları ile ilgili ders anlatım videolarına yönlendirerek konunun tekrarı sağlanır. Sekiz Oniki Dijital üzerinde öğrenci belli deneme sayısına ulaştıktan sonra hazırlanan rapor sonucunda sadece eksik kazanımlarına yönelik Öğrenciye Özel Soru Bankası hazırlanır. Bu sayede öğrenciler hiçbir eksik kazanımı kalmadan sınava hazırlanmış olurlar.
Sınava hazırlanan öğrencilere başarı için neler önerirsiniz?
Bu konuda ilk başta sınava hazırlanacağı kurs seçimi önemlidir. Sınava hazırlık kursu araştırırken aşağıdaki içerikleri mutlaka kurs merkezine sormalıdır. Bu sorulara tam olarak cevap alabilirse o kurs ile sınava hazırlığa başlayabilir.
* Yayınları Nasıl?
* Eğitimci kadrosu yeterli mi?
* Eğitim-öğretimi destekleyici dijital sistemi var mı?
* Akademik programları var mı?
Kaç saat ders yapılacak?
* Ne kadar deneme sınavı olacak?
* Doküman olarak yeterli mi?
* Denemeleri nasıl?
* Rehberlikleri nasıl?
* Öğrenci takip sistemi var mı?
* Veli bilgilendirme tam olarak yapılıyor mu?
Bu soruları bir kurs merkezinin sınava hazırlama programının içeriğini oluşturmaktadır. Sizler tüm Sekiz Oniki Kurs şubelerinde bu soruların cevaplarını rahatlıkla alabilirsiniz. Bunun yanında öğrencilerimiz bir program dahilinde, düzenli tekrar ve bol soru çözümü ile mutlaka başarıya ulaşacaktır.
ULUSAL MARKALAR DAHA DA GÜÇLENECEK
Türkiye’de kurs sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Eğitim sektöründe her geçen yıl kurs sektörüne yatırımlar artarak devam etmektedir. Kurs sayılarında bir artış olsa da konsepti, eğitimi ve kaliteli içerikleri ile ön plana çıkan kurumlar ayakta kalmaya devam edeceklerdir. Dünya üzerinde iki yılı aşkın süredir yaşanan pandemi süreci diğer tüm kurumlar gibi kurs ve eğitim sektörünü de olumsuz etkiledi. Kurum giderlerinin çok arttığı sezonda maliyet analizlerinin iyi yapılması gerekmektedir. Özellikle kağıt sektöründeki ciddi artış yayın maliyetlerini en az %80 arttırdı. Bunların yanında yüksek kira, elektrik, su, doğalgaz giderlerinin yanında reklam tanıtım çalışmaları ve kurumsal yatırımlar çok iyi analiz edilmelidir. Öğrenci fiyatlandırmalarında günü kurtarmak için değil geleceği planlayarak bir ücret belirlenmelidir.
Burada bizler Sekiz Oniki olarak merkezi reklam tanıtım çalışmaları, rehberlik destekleri, online destekler, merkezi ARGE’ ler ile şubelerimize destekler sunmaktayız. Gelecekte ulusal markaların sektörde daha da artacağı, yerelde kursların arkalarına aldıkları merkezi güçle bölgelerinde daha iyi bir konuma gelecekleri görülmektedir. Sekiz Oniki ailesine katılan kurumlar ve öğrenciler hep bir adım önde olacaktır.
HEDEF 2 YILDA 100 ŞUBE
Sekiz Oniki’nin kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sekiz Oniki Kurs merkezleri yavaş ve emin adımlar ile sağlam temeller üzerine kurularak yoluna devam etmektedir. İlk yıl 25-30 arası bir şube ile yeni eğitim-öğretim yılına başlamayı düşünen kurumumuz bölgelerden gelen onlarca şube başvurusuna rağmen bölgelerinde en iyi ve kaliteli hizmeti verecek ekipler ve kurumlar ile yol almayı planlamaktadır. Kendine özgü mimari konsepti, geniş ferah sınıfları, öğrencilerimizin rahat ders çalımları için planlanmış kafe-kütüphaneleri ile açıldığı yerde farkını ortaya koymaktadır. İlk şubemizi Van’da; 7 Katlı, 3000 m2 kapalı alan, 28 derslikli bölgenin en büyük şubesini açarak başladık. Şu anda İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Diyarbakır, Kocaeli, Elazığ, Erzurum başta olmak üzere ülkemizin birçok bölgesinde Sekiz Oniki Kursları açılmaya devam ediyor. Birkaç yıla kadar eğitim camiamızın en önemli eğitim markalarından biri olacak Sekiz Oniki kursun 2 yıla kadar en az 100 şubeye ulaşmasını planlamaktayız.
Son Güncelleme: Pazartesi, 14 Mart 2022 14:37
Gösterim: 3209
Öğrenci – aile - öğretmen üçgeninde “umudun ve güvenin temsilcisi olabilmek” İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak en büyük hedefimiz oldu” diye konuşan İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Ful Akıngüç, bu dönemde öğrencilerin öğrenme kayıplarının giderilmesi ve sosyal - duygusal ihtiyaçlarına yönelik ortamın oluşturulmasının önemine dikkat çekti. Hibrit eğitimle bunu başardıklarını belirten Akıngüç, 2021 yılını artı eğitim’e değerlendirirken, gelecek dönemle ilgili düşüncelerini de paylaştı.
Ful Hanım, kurumunuz açısından 2021 yılını değerlendirebilir misiniz?
Pandeminin ikinci yılı olarak bambaşka deneyimlerin yaşandığı bir dönem şeklinde ifade edebilirim 2021’i… Seyreltilmiş sınıf sisteminden hibrit eğitime uzanan oldukça geniş ölçekli uygulamaların yaşandığı bir yılı geride bıraktık. Zorlu koşulların hepimize kazandırdığı pek çok yenilikle birlikte belirsizliğin yarattığı gündemi yönetebilme becerisi edindik diyebilirim. Hızlı ve doğru karar alma, kurumsal çeviklik, kısa süreli hedefler belirleme ve gerçekleştirme, empatik ve şeffaf iletişim anlayışımız bu zorlu günlerde bizleri daha da güçlü kıldı. Öğrenci-aile-öğretmen üçgeninde ise “umudun ve güvenin temsilcisi olabilmek” İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak en büyük hedefimiz oldu.
2020-2021 ders yılı, seyreltilmiş sınıf uygulaması ve hibrit eğitimle başladı. Tüm sınıflarımızda hibrit eğitim için oluşturduğumuz teknolojik alt yapı, okulda yüz yüze eğitim almayan öğrencilerimiz için çok özel bir yere sahip oldu. Öğrencilerimiz, sınıftaymışçasına arkadaşlarını ve öğretmenlerini gördü, duydu. Derse aktif olarak katıldı. Bu, bizim için çok önemliydi. Pandemi döneminde öğrencilerin iki ana beklentisine karşılık verebilmenin eğitim kurumlarının işlevselliği açısından oldukça belirleyici olduğunu düşünüyorum. Bunlardan birincisi, oluşan öğrenme kayıplarının giderilmesi ikincisi ise sosyal ve duygusal ihtiyaçlara yönelik ortamın oluşturulması… Hibrit eğitimle bunu başardığımızı gördük. Arkadaşlık ilişkileri, sosyal öğrenme süreci tam kapanma döneminde gerilese de oluşturduğumuz ortam kısa zamanda öğrencileri birbirine yaklaştırdı. Akran öğrenmesini farklı boyutta olsa da destekleyen bir etmen oldu.
2021 Haziran hibrit eğitimle tamamlanırken eylül ayında tüm öğrencilerimizle okullarımızda yüz yüze olmak mutluluk vericiydi. Herkesin sağlığı ve güvenliğini korumak adına aldığımız çok sıkı tedbirler, okullarımızda karantina sınıfı sayısını minimuma indirdi. Bulaşıcılığı azaltmak adına öğretmenlerimizin sınav kağıdını okuma yönteminden pandemi sınıfı kurallarına kadar pek çok süreci hep birlikte yeniden tanımladık. Yazılı hale getirdik. En büyük mutluluğumuz ise bu kuralların içselleştirilmesi oldu. Bu önlemlerle birlikte gerek akademik kadromuzun gerekse destek birim çalışanlarımızın %95’in üzerinde aşı olma oranına ulaşması da “huzurlu ve güvenli okul” ortamını sağladı.
ÖĞRETİCİ VE MÜCADELECİ BİR YIL OLDU
Gerek hijyen önlemleri gerekse teknolojik alt yapımıza yaptığımız yatırımlara ek olarak 2021’de bir başka önemli çalışmamız ise “Müfredat Revizyonu” oldu. Tüm derslerin öğretim programları bir alt sınıfın öğretim programındaki kazanımlar ile ilişkilendirildi. Buna bağlı olarak ders içerikleri güncellendi. Öğrenciler, örneğin uzaktan eğitim sırasında işlenen bir kazanımın devamını yüz yüze eğitim sırasında bu yıl karşılaştığında mutlaka geçen yılın kazanımı tekrar işlendi. Birinci dönemi tüm derslerde bu biçimde bitirirken ikinci dönemde de aynı uygulamaya devam edeceğiz. Hiçbir öğrencimizin uzaktan eğitimden kaynaklı öğrenme kaybı yaşamasına izleyici kalamayız, ya da normalleştiremeyiz. Tam tersine; sınıfın sesine kulak verip her zamankinden daha fazla titizlenip önlem almakla yükümlü olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Özetle; 2021’in “Öğretici” ve “Mücadeleci” bir yıl olarak hafızalara kazındığına inanıyorum.
KÜLTÜR’DEN ÖĞRENCİLER İÇİN YENİ ALAN
2022 yılı için kurumunuzun gelişimine yönelik hedef ve planlarınız nelerdir?
Bir eğitim kurumunun gelişimi, verdiği eğitimin niteliğindeki gelişimle eş değerdir. 1960’dan bugüne 62 yıldır “Öğrencilerin Hizmetinde Olma” anlayışımız geride bıraktığımız her yıl ve gelecek her yeni yıl da bizi hep daha güçlü ve nitelikli kıldı. Çünkü; dünya değişiyor, öğrenci değişiyor, gelecek değişiyor… Bu dinamik değişim, kurumsal gelişimin “öğrenci ihtiyaçlarına göre” şekillenmesi gerektiğini gösteriyor. Öğrencinin vizyon kazanması, okul atmosferinin hiç hissettirmeden tüm doğallığıyla öğrencinin öğrenme yaşantısındaki kaliteyi ve çeşitliliği artırması bizim için değişmeyen hedeftir. Pandemi döneminde öğrenci ihtiyaçları nedir? diye sorguladığımızda sosyal ve kültürel çalışmalara duyulan özlemi görüyoruz. Bu anlamda öğrencilerimizi oldukça mutlu edeceğine inandığımız ve tamamlamak üzere olduğumuz bir çalışmamızı paylaşmak istiyorum. “Kültür ve Sanat Etkinlikleri” için yepyeni bir anlayışla tasarlanan ve yaklaşık 1.500 metrekare kapalı alandan oluşan çok özel bir alan ekledik kampüsümüze. Kütüphanelerin “Bilgi Erişim Merkezine” dönüştüğü, felsefeye özel tematik bir dersliğin olduğu, sahne sanatları salonları, görsel sanatlar atölyeleri, seminer salonları gibi pek çok alanın yer aldığı okul binamızın yeni katında, öğrencilerimizin kendini gerçekleştirme sürecinde pek çok çok farklı deneyimi yaşayacaklarına inanıyorum. Bilgi Erişim Merkezlerimizden dünyanın önemli kütüphanelerinin kaynaklarına online olarak ulaşma olanağı, ünlü bir filozofa ait bir sözü felsefe dersliğinin duvarına kazınmış gören öğrencilerimizin düşünce dünyasında olan değişim, koridorda yürürken duvardaki karakterlerin hangi romana ait olduğu düşüncesi… Tüm bunlar, verdiğimiz eğitim hizmetinin niteliğindeki artışa en önemli örnektir.
KÜLTÜR DİJİTAL EĞİTİM PAKETİ SOSYAL SORUMLULUĞA DÖNÜŞTÜ
Bilimsel çalışmalardan sosyal sorumluluğa ulusal ve uluslararası düzeyde okul projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
2021 yılında yola çıkardığımız ve bizleri çok heyecanlandıran projemiz “Kültür Dijital Eğitim Paketi”nden bahsetmek istiyorum. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine hitap eden ve tüm Türkiye’ye ücretsiz olarak açtığımız bu çalışma “pandemi dönemi öğrenme ihtiyacını karşılamak” amacıyla hazırlandı. Online derslerden dijital dergiye, deneme sınavlarından eğlenceli online atölyelere uzanan çeşitlilikte oluşturulan “Kültür Dijital Eğitim Paketi” geçtiğimiz mart ayında okulumuzun dışındaki öğrencilerin hizmetine sunuldu ve büyük ilgi gördü. Türkiye geneli katılıma baktığımızda hemen hemen tüm kentlerden öğrencilerin bu hizmete abone olduklarını gördük. Bu da bizi çok mutlu etti. Bu ilgi bizi, bir başka sosyal sorumluluğa da yönlendirdi. Ağustos ayında Akdeniz Bölgesinde çıkan orman yangınlarında evi, okulu zarar görmüş öğrencilere bu hizmeti götürdük. Projemize “ Kültür’lü Arkadaşın Yanında” adını verdik. Ders yılının ilk çeyreğinde Marmaris’te okulu, evi, köyü zarar görmüş öğrencilerle dijital arkadaşlığa başlayan Kültür’lü öğrenciler unutulmaz anlar yaşıyorlar. “Kültür Dijital Eğitim Paketi” sayesinde buluşuyorlar. Buradaki amacımız, ihtiyacı olan öğrencilere eğitsel ve psikolojik destek sağlamakla birlikte kendi öğrencilerimizde de sosyal sorumluluk bilincini aşılamak… Bir diğer güzel gelişme ise artık gelenekselleşen Nobel röportajları… Bu yıl da lise öğrencilerimiz Tıp, Fizik, Kimya ve Ekonomi alanında Nobel Ödülü kazanan bilim insanı ile röportaj gerçekleştirdi. Röportajları, ulusal basında yer aldı. Tüm bunlar, bu zorlu günlerde hepimiz için mutluluk kaynağı oldu.
ÖZEL OKULLAR İÇİN 4 ÖNEMLİ BAŞLIK ÖNE ÇIKIYOR
Türkiye’de oluşan şartları dikkate alarak, özel okul sektörünü önümüzdeki günlerde nelerin beklediği konusunda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Özel okullar, geçmişten beri ülkemizde eğitim sisteminin lokomotifi misyonuna sahiptir. Gerek yabancı dil uygulamaları, gerek fiziki ve teknolojik olanakları gerekse yurt dışı ile olan bağlantıları ve uluslararası programları… Bunlar aslında en çok bilinen yönler… Bu dönemde bu yönlere yapılan yatırım yine baskın olmalıdır. Ancak; pandemi döneminin bir gerçeği önümüzdeki yıllara damgasını vuracaktır. “Belirsizliği Yönetebilmek”, “Kurumsal Çeviklik” ,“Araştırma-Geliştirme” ve “ Öğrenme Kaybı ile İlgili Çalışmalar”…
Özel okullar, bu dört başlığı önemser ve buna göre organize olursa karşılaşılacak problemlerin aşılabileceğine inanıyorum. Aileler ve öğrencilere sunulan hizmetin niteliğinin, bu anlayışın “kurumun düşünce ve davranış biçimine dönüştürmesiyle” orantılı olacağı bir gerçektir.
KÜLTÜR KOLEJİ VAKFI FUL AKINGÜÇ’E EMANET
Kültür Koleji Kurucusu İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç ve ailesinin 1986’da hizmete açtığı Kültür Koleji Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığına İKEK ve İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesinde eğitim yönetimi çalışmalarının yanı sıra 2000’den bu yana Türkiye Özel Okullar Birliği’nde Yönetim Kurulu Üyesi ve Yüksek İstişare Kurulu Üyesi unvanıyla görev alan Ful Akıngüç atandı. Kültür Koleji Vakfı Yeni Başkanı Ful Akıngüç,vakfın yeni dönem misyonu ve gelecek projelerini şöyle özetledi: “Vakfımız, eğitim alanında yarım asrı geride bırakan aile işletmemiz Kültür Koleji’nin, ülke ve gençliğe hizmet ilkesiyle gerçekleştirdiği en önemli çalışmalardan biri. Bilim, kültür, sanat ve spora destek kapsamında bugüne kadar pek çok gencin yaşamında olanaklarımız dahilinde pozitif dokunuşu sağladı. Bununla birlikte eğitim ve kültür alanında çalışmaları somut girişimlerle taçlandırdık. 1995 yılında Kültür Koleji Ataköy yerleşkesinde yapılan olimpik ölçülere uygun kapalı spor salonumuz ve her türlü teknik donanıma sahip 450 kişilik tiyatro-konser salonumuz hizmete açıldı. Vakfımızın misyonunu simgeleyen en önemli yapı ise 1997’de hizmete açtığımız, 25’inci kuruluş yılını idrak eden İstanbul Kültür Üniversitesi. Kurucusu olduğumuz Üniversitemiz 4 yerleşkesinde 8 fakültesi, 2 meslek yüksekokulu, araştırma ve uygulama merkezleri, yüksek lisans ve doktora eğitimi sunan enstitüsüyle Kültür Koleji Vakfının ustalık eseri diyebiliriz.”
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ BURSLARI
Küresel ve ulusal koşullar bağlamında özellikle yetişmekte olan nesillerin sağlıklı geleceği için dayanışmanın önemine vurgu yapan Kültür Koleji Vakfı Başkanı Ful Akıngüç, günümüz dünyasında toplum refahının korunması için vakıfların da çok belirleyici olduğunu ifade etti ve ekledi: “Özellikle eğitim ve sağlık gibi insan yaşamına doğrudan dokunan alanlarda kâr amacı gütmeyen kuruluşların varlık göstermesi çok önemli. Küresel krizler kaynaklara erişimde ciddi kısıtlamalar yarattı. Bilgi uçurumu dünyanın çözüm bekleyen ve giderek derinleşen yeni gerçeği. Bu noktada vakıflar eşitsizliklerin neden olduğu açmazları çözmek için onaran, dönüştüren bir güç olacaktır. 2021-2022 Akademik Yılı’nda pandemide iş ya da gelir kaybı yaşayan ailelerimiz için vakfımız, Eğitimde Fırsat Eşitliği programımızı devreye aldı. Başvurucu sürecinde Kültür Koleji Vakfı olarak başlattığımız girişimin anlamını ve vakıf olmanın değerini çok daha iyi kavradık.”
“2022-2023 ders yılına yönelik öğrenci kabulümüz tüm kademelerde 20 Şubat 2022 itibariyle başlayacaktır. Anaokulları ve ilkokullarımız için “Rehberlik Görüşmesi”, ortaokullarımız ve liselerimiz için ise “Öğrenci Kabul Sınavı” ve “Rehberlik Görüşmesi” yapılacaktır. 13 Şubat’ta yapılacak sınavın sonuçlarına göre ve kontenjan dahilinde öğrencilerimizi kabul sürecine başlayacağız.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
Öğrenci – aile - öğretmen üçgeninde “umudun ve güvenin temsilcisi olabilmek” İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak en büyük hedefimiz oldu” diye konuşan İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Ful Akıngüç, bu dönemde öğrencilerin öğrenme kayıplarının giderilmesi ve sosyal - duygusal ihtiyaçlarına yönelik ortamın oluşturulmasının önemine dikkat çekti. Hibrit eğitimle bunu başardıklarını belirten Akıngüç, 2021 yılını artı eğitim’e değerlendirirken, gelecek dönemle ilgili düşüncelerini de paylaştı.
Ful Hanım, kurumunuz açısından 2021 yılını değerlendirebilir misiniz?
Pandeminin ikinci yılı olarak bambaşka deneyimlerin yaşandığı bir dönem şeklinde ifade edebilirim 2021’i… Seyreltilmiş sınıf sisteminden hibrit eğitime uzanan oldukça geniş ölçekli uygulamaların yaşandığı bir yılı geride bıraktık. Zorlu koşulların hepimize kazandırdığı pek çok yenilikle birlikte belirsizliğin yarattığı gündemi yönetebilme becerisi edindik diyebilirim. Hızlı ve doğru karar alma, kurumsal çeviklik, kısa süreli hedefler belirleme ve gerçekleştirme, empatik ve şeffaf iletişim anlayışımız bu zorlu günlerde bizleri daha da güçlü kıldı. Öğrenci-aile-öğretmen üçgeninde ise “umudun ve güvenin temsilcisi olabilmek” İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak en büyük hedefimiz oldu.
2020-2021 ders yılı, seyreltilmiş sınıf uygulaması ve hibrit eğitimle başladı. Tüm sınıflarımızda hibrit eğitim için oluşturduğumuz teknolojik alt yapı, okulda yüz yüze eğitim almayan öğrencilerimiz için çok özel bir yere sahip oldu. Öğrencilerimiz, sınıftaymışçasına arkadaşlarını ve öğretmenlerini gördü, duydu. Derse aktif olarak katıldı. Bu, bizim için çok önemliydi. Pandemi döneminde öğrencilerin iki ana beklentisine karşılık verebilmenin eğitim kurumlarının işlevselliği açısından oldukça belirleyici olduğunu düşünüyorum. Bunlardan birincisi, oluşan öğrenme kayıplarının giderilmesi ikincisi ise sosyal ve duygusal ihtiyaçlara yönelik ortamın oluşturulması… Hibrit eğitimle bunu başardığımızı gördük. Arkadaşlık ilişkileri, sosyal öğrenme süreci tam kapanma döneminde gerilese de oluşturduğumuz ortam kısa zamanda öğrencileri birbirine yaklaştırdı. Akran öğrenmesini farklı boyutta olsa da destekleyen bir etmen oldu.
2021 Haziran hibrit eğitimle tamamlanırken eylül ayında tüm öğrencilerimizle okullarımızda yüz yüze olmak mutluluk vericiydi. Herkesin sağlığı ve güvenliğini korumak adına aldığımız çok sıkı tedbirler, okullarımızda karantina sınıfı sayısını minimuma indirdi. Bulaşıcılığı azaltmak adına öğretmenlerimizin sınav kağıdını okuma yönteminden pandemi sınıfı kurallarına kadar pek çok süreci hep birlikte yeniden tanımladık. Yazılı hale getirdik. En büyük mutluluğumuz ise bu kuralların içselleştirilmesi oldu. Bu önlemlerle birlikte gerek akademik kadromuzun gerekse destek birim çalışanlarımızın %95’in üzerinde aşı olma oranına ulaşması da “huzurlu ve güvenli okul” ortamını sağladı.
ÖĞRETİCİ VE MÜCADELECİ BİR YIL OLDU
Gerek hijyen önlemleri gerekse teknolojik alt yapımıza yaptığımız yatırımlara ek olarak 2021’de bir başka önemli çalışmamız ise “Müfredat Revizyonu” oldu. Tüm derslerin öğretim programları bir alt sınıfın öğretim programındaki kazanımlar ile ilişkilendirildi. Buna bağlı olarak ders içerikleri güncellendi. Öğrenciler, örneğin uzaktan eğitim sırasında işlenen bir kazanımın devamını yüz yüze eğitim sırasında bu yıl karşılaştığında mutlaka geçen yılın kazanımı tekrar işlendi. Birinci dönemi tüm derslerde bu biçimde bitirirken ikinci dönemde de aynı uygulamaya devam edeceğiz. Hiçbir öğrencimizin uzaktan eğitimden kaynaklı öğrenme kaybı yaşamasına izleyici kalamayız, ya da normalleştiremeyiz. Tam tersine; sınıfın sesine kulak verip her zamankinden daha fazla titizlenip önlem almakla yükümlü olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Özetle; 2021’in “Öğretici” ve “Mücadeleci” bir yıl olarak hafızalara kazındığına inanıyorum.
KÜLTÜR’DEN ÖĞRENCİLER İÇİN YENİ ALAN
2022 yılı için kurumunuzun gelişimine yönelik hedef ve planlarınız nelerdir?
Bir eğitim kurumunun gelişimi, verdiği eğitimin niteliğindeki gelişimle eş değerdir. 1960’dan bugüne 62 yıldır “Öğrencilerin Hizmetinde Olma” anlayışımız geride bıraktığımız her yıl ve gelecek her yeni yıl da bizi hep daha güçlü ve nitelikli kıldı. Çünkü; dünya değişiyor, öğrenci değişiyor, gelecek değişiyor… Bu dinamik değişim, kurumsal gelişimin “öğrenci ihtiyaçlarına göre” şekillenmesi gerektiğini gösteriyor. Öğrencinin vizyon kazanması, okul atmosferinin hiç hissettirmeden tüm doğallığıyla öğrencinin öğrenme yaşantısındaki kaliteyi ve çeşitliliği artırması bizim için değişmeyen hedeftir. Pandemi döneminde öğrenci ihtiyaçları nedir? diye sorguladığımızda sosyal ve kültürel çalışmalara duyulan özlemi görüyoruz. Bu anlamda öğrencilerimizi oldukça mutlu edeceğine inandığımız ve tamamlamak üzere olduğumuz bir çalışmamızı paylaşmak istiyorum. “Kültür ve Sanat Etkinlikleri” için yepyeni bir anlayışla tasarlanan ve yaklaşık 1.500 metrekare kapalı alandan oluşan çok özel bir alan ekledik kampüsümüze. Kütüphanelerin “Bilgi Erişim Merkezine” dönüştüğü, felsefeye özel tematik bir dersliğin olduğu, sahne sanatları salonları, görsel sanatlar atölyeleri, seminer salonları gibi pek çok alanın yer aldığı okul binamızın yeni katında, öğrencilerimizin kendini gerçekleştirme sürecinde pek çok çok farklı deneyimi yaşayacaklarına inanıyorum. Bilgi Erişim Merkezlerimizden dünyanın önemli kütüphanelerinin kaynaklarına online olarak ulaşma olanağı, ünlü bir filozofa ait bir sözü felsefe dersliğinin duvarına kazınmış gören öğrencilerimizin düşünce dünyasında olan değişim, koridorda yürürken duvardaki karakterlerin hangi romana ait olduğu düşüncesi… Tüm bunlar, verdiğimiz eğitim hizmetinin niteliğindeki artışa en önemli örnektir.
KÜLTÜR DİJİTAL EĞİTİM PAKETİ SOSYAL SORUMLULUĞA DÖNÜŞTÜ
Bilimsel çalışmalardan sosyal sorumluluğa ulusal ve uluslararası düzeyde okul projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
2021 yılında yola çıkardığımız ve bizleri çok heyecanlandıran projemiz “Kültür Dijital Eğitim Paketi”nden bahsetmek istiyorum. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine hitap eden ve tüm Türkiye’ye ücretsiz olarak açtığımız bu çalışma “pandemi dönemi öğrenme ihtiyacını karşılamak” amacıyla hazırlandı. Online derslerden dijital dergiye, deneme sınavlarından eğlenceli online atölyelere uzanan çeşitlilikte oluşturulan “Kültür Dijital Eğitim Paketi” geçtiğimiz mart ayında okulumuzun dışındaki öğrencilerin hizmetine sunuldu ve büyük ilgi gördü. Türkiye geneli katılıma baktığımızda hemen hemen tüm kentlerden öğrencilerin bu hizmete abone olduklarını gördük. Bu da bizi çok mutlu etti. Bu ilgi bizi, bir başka sosyal sorumluluğa da yönlendirdi. Ağustos ayında Akdeniz Bölgesinde çıkan orman yangınlarında evi, okulu zarar görmüş öğrencilere bu hizmeti götürdük. Projemize “ Kültür’lü Arkadaşın Yanında” adını verdik. Ders yılının ilk çeyreğinde Marmaris’te okulu, evi, köyü zarar görmüş öğrencilerle dijital arkadaşlığa başlayan Kültür’lü öğrenciler unutulmaz anlar yaşıyorlar. “Kültür Dijital Eğitim Paketi” sayesinde buluşuyorlar. Buradaki amacımız, ihtiyacı olan öğrencilere eğitsel ve psikolojik destek sağlamakla birlikte kendi öğrencilerimizde de sosyal sorumluluk bilincini aşılamak… Bir diğer güzel gelişme ise artık gelenekselleşen Nobel röportajları… Bu yıl da lise öğrencilerimiz Tıp, Fizik, Kimya ve Ekonomi alanında Nobel Ödülü kazanan bilim insanı ile röportaj gerçekleştirdi. Röportajları, ulusal basında yer aldı. Tüm bunlar, bu zorlu günlerde hepimiz için mutluluk kaynağı oldu.
ÖZEL OKULLAR İÇİN 4 ÖNEMLİ BAŞLIK ÖNE ÇIKIYOR
Türkiye’de oluşan şartları dikkate alarak, özel okul sektörünü önümüzdeki günlerde nelerin beklediği konusunda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Özel okullar, geçmişten beri ülkemizde eğitim sisteminin lokomotifi misyonuna sahiptir. Gerek yabancı dil uygulamaları, gerek fiziki ve teknolojik olanakları gerekse yurt dışı ile olan bağlantıları ve uluslararası programları… Bunlar aslında en çok bilinen yönler… Bu dönemde bu yönlere yapılan yatırım yine baskın olmalıdır. Ancak; pandemi döneminin bir gerçeği önümüzdeki yıllara damgasını vuracaktır. “Belirsizliği Yönetebilmek”, “Kurumsal Çeviklik” ,“Araştırma-Geliştirme” ve “ Öğrenme Kaybı ile İlgili Çalışmalar”…
Özel okullar, bu dört başlığı önemser ve buna göre organize olursa karşılaşılacak problemlerin aşılabileceğine inanıyorum. Aileler ve öğrencilere sunulan hizmetin niteliğinin, bu anlayışın “kurumun düşünce ve davranış biçimine dönüştürmesiyle” orantılı olacağı bir gerçektir.
KÜLTÜR KOLEJİ VAKFI FUL AKINGÜÇ’E EMANET
Kültür Koleji Kurucusu İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç ve ailesinin 1986’da hizmete açtığı Kültür Koleji Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığına İKEK ve İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesinde eğitim yönetimi çalışmalarının yanı sıra 2000’den bu yana Türkiye Özel Okullar Birliği’nde Yönetim Kurulu Üyesi ve Yüksek İstişare Kurulu Üyesi unvanıyla görev alan Ful Akıngüç atandı. Kültür Koleji Vakfı Yeni Başkanı Ful Akıngüç,vakfın yeni dönem misyonu ve gelecek projelerini şöyle özetledi: “Vakfımız, eğitim alanında yarım asrı geride bırakan aile işletmemiz Kültür Koleji’nin, ülke ve gençliğe hizmet ilkesiyle gerçekleştirdiği en önemli çalışmalardan biri. Bilim, kültür, sanat ve spora destek kapsamında bugüne kadar pek çok gencin yaşamında olanaklarımız dahilinde pozitif dokunuşu sağladı. Bununla birlikte eğitim ve kültür alanında çalışmaları somut girişimlerle taçlandırdık. 1995 yılında Kültür Koleji Ataköy yerleşkesinde yapılan olimpik ölçülere uygun kapalı spor salonumuz ve her türlü teknik donanıma sahip 450 kişilik tiyatro-konser salonumuz hizmete açıldı. Vakfımızın misyonunu simgeleyen en önemli yapı ise 1997’de hizmete açtığımız, 25’inci kuruluş yılını idrak eden İstanbul Kültür Üniversitesi. Kurucusu olduğumuz Üniversitemiz 4 yerleşkesinde 8 fakültesi, 2 meslek yüksekokulu, araştırma ve uygulama merkezleri, yüksek lisans ve doktora eğitimi sunan enstitüsüyle Kültür Koleji Vakfının ustalık eseri diyebiliriz.”
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ BURSLARI
Küresel ve ulusal koşullar bağlamında özellikle yetişmekte olan nesillerin sağlıklı geleceği için dayanışmanın önemine vurgu yapan Kültür Koleji Vakfı Başkanı Ful Akıngüç, günümüz dünyasında toplum refahının korunması için vakıfların da çok belirleyici olduğunu ifade etti ve ekledi: “Özellikle eğitim ve sağlık gibi insan yaşamına doğrudan dokunan alanlarda kâr amacı gütmeyen kuruluşların varlık göstermesi çok önemli. Küresel krizler kaynaklara erişimde ciddi kısıtlamalar yarattı. Bilgi uçurumu dünyanın çözüm bekleyen ve giderek derinleşen yeni gerçeği. Bu noktada vakıflar eşitsizliklerin neden olduğu açmazları çözmek için onaran, dönüştüren bir güç olacaktır. 2021-2022 Akademik Yılı’nda pandemide iş ya da gelir kaybı yaşayan ailelerimiz için vakfımız, Eğitimde Fırsat Eşitliği programımızı devreye aldı. Başvurucu sürecinde Kültür Koleji Vakfı olarak başlattığımız girişimin anlamını ve vakıf olmanın değerini çok daha iyi kavradık.”
“2022-2023 ders yılına yönelik öğrenci kabulümüz tüm kademelerde 20 Şubat 2022 itibariyle başlayacaktır. Anaokulları ve ilkokullarımız için “Rehberlik Görüşmesi”, ortaokullarımız ve liselerimiz için ise “Öğrenci Kabul Sınavı” ve “Rehberlik Görüşmesi” yapılacaktır. 13 Şubat’ta yapılacak sınavın sonuçlarına göre ve kontenjan dahilinde öğrencilerimizi kabul sürecine başlayacağız.”
Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Ocak 2022 13:16
Gösterim: 974

