Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Sabah Gazetesi Yazarı Sait Gürsoy’un bugünkü yazısı.

Geçtiğimiz ay basınla bir araya gelen Vakıf Üniversiteleri Birliği üyeleri, ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ettiler. 62 üniversitenin mütevelli heyeti başkanları ile birlikte YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya'nın da bulunduğu ziyaret sırasında birlik yönetimi vakıf üniversitelerinin hem vizyonunu paylaştılar, hem de gelişimlerini daha hızlı hale getirmek için karar vericilerden beklentilerini dile getirdiler.

Vakıf yükseköğretim kurumlarında yüzde 30'u burslu olmak üzere yaklaşık 200 bin öğrenciye eğitim veriliyor. YÖK tarafından hazırlanan "Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi" raporunda, vakıf üniversitelerinin toplam örgün öğretim içindeki yüzde 11 olan payının, 2025 yılına kadar yüzde 17'ye çıkması öngörülüyor. Dünyada bu oran, bugün yüzde 30 seviyesinde. Bence, desteklenmeleri durumunda vakıf üniversiteleri çok daha kısa sürede bu seviyelere çıkabilirler. Bugün vakıf üniversitelerinin ekonomimize katkısı 12 milyar lira. Ancak bu üniversitelerin hedeflerinin, 2023 yılında 45 milyar dolara çıkabileceğini tahmin ediyorum.

Çok önemli bir konuya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye; Çin, Hindistan, Güney Kore ve Almanya'dan sonra yurt dışına en çok öğrenci gönderen beşinci ülke durumunda. Geçen yıl yurtdışına 65 bin öğrencimiz gönderildi. Bu öğrencilerin yıllık harcamaları 2 milyar TL dolaylarında. Vakıf üniversitelerine destek verilmesi durumunda, bu kaynağın en az yarısının tekrar ülke ekonomisine kazandırabileceğini düşünüyorum.

Destek olmalıyız

Bu yıl, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) 1 milyon 850 bin kişi başvurdu.

Geçen sene bu rakam 1 milyon 700 bindi.

Arada 150 bin kişilik fark vardı. Bu da özellikle vakıf üniversitelerine geçen yıla nazaran bir miktar daha fazla kaydın olabileceğini gösteriyordu. 180 puan barajını geçen aday sayısı, 1 milyon 300 binle geçen yılın aynısı oldu. Temmuzun ikinci haftası Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçları belli olacak.

Ağustosun ikinci haftasında ise yerleştirme sonuçları açıklanacak. Yaptığım araştırma sonucu bence; vakıf üniversitelerinin lisans ve ön lisans programlarında yaklaşık 15 bin kontenjan boş kalabilecek. Çünkü her yıl, vakıf üniversitelerini kazanıp da kayıt yaptırmayanların oranı yaklaşık yüzde onlarda. Bu da üniversitelerin kontenjanlarını doldurabilmeleri için, kendilerini kamuoyuna çok iyi tanıtmaları gerektiğini gösteriyor.

(Sait Gürsoy-sabah)

> Vakıf üniversitelerine kulak verin

Sabah Gazetesi Yazarı Sait Gürsoy’un bugünkü yazısı.

Geçtiğimiz ay basınla bir araya gelen Vakıf Üniversiteleri Birliği üyeleri, ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ettiler. 62 üniversitenin mütevelli heyeti başkanları ile birlikte YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya'nın da bulunduğu ziyaret sırasında birlik yönetimi vakıf üniversitelerinin hem vizyonunu paylaştılar, hem de gelişimlerini daha hızlı hale getirmek için karar vericilerden beklentilerini dile getirdiler.

Vakıf yükseköğretim kurumlarında yüzde 30'u burslu olmak üzere yaklaşık 200 bin öğrenciye eğitim veriliyor. YÖK tarafından hazırlanan "Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi" raporunda, vakıf üniversitelerinin toplam örgün öğretim içindeki yüzde 11 olan payının, 2025 yılına kadar yüzde 17'ye çıkması öngörülüyor. Dünyada bu oran, bugün yüzde 30 seviyesinde. Bence, desteklenmeleri durumunda vakıf üniversiteleri çok daha kısa sürede bu seviyelere çıkabilirler. Bugün vakıf üniversitelerinin ekonomimize katkısı 12 milyar lira. Ancak bu üniversitelerin hedeflerinin, 2023 yılında 45 milyar dolara çıkabileceğini tahmin ediyorum.

Çok önemli bir konuya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye; Çin, Hindistan, Güney Kore ve Almanya'dan sonra yurt dışına en çok öğrenci gönderen beşinci ülke durumunda. Geçen yıl yurtdışına 65 bin öğrencimiz gönderildi. Bu öğrencilerin yıllık harcamaları 2 milyar TL dolaylarında. Vakıf üniversitelerine destek verilmesi durumunda, bu kaynağın en az yarısının tekrar ülke ekonomisine kazandırabileceğini düşünüyorum.

Destek olmalıyız

Bu yıl, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) 1 milyon 850 bin kişi başvurdu.

Geçen sene bu rakam 1 milyon 700 bindi.

Arada 150 bin kişilik fark vardı. Bu da özellikle vakıf üniversitelerine geçen yıla nazaran bir miktar daha fazla kaydın olabileceğini gösteriyordu. 180 puan barajını geçen aday sayısı, 1 milyon 300 binle geçen yılın aynısı oldu. Temmuzun ikinci haftası Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçları belli olacak.

Ağustosun ikinci haftasında ise yerleştirme sonuçları açıklanacak. Yaptığım araştırma sonucu bence; vakıf üniversitelerinin lisans ve ön lisans programlarında yaklaşık 15 bin kontenjan boş kalabilecek. Çünkü her yıl, vakıf üniversitelerini kazanıp da kayıt yaptırmayanların oranı yaklaşık yüzde onlarda. Bu da üniversitelerin kontenjanlarını doldurabilmeleri için, kendilerini kamuoyuna çok iyi tanıtmaları gerektiğini gösteriyor.

(Sait Gürsoy-sabah)

Son Güncelleme: Çarşamba, 09 May 2012 09:29

Gösterim: 2216

Sabah Gazetesi Yazarı Yaşar Özay’ın bugünkü yazısı.

Milli Eğitim Bakanlığı, Türk akademisyenler tarafından geliştirilen "Türk Zekâ Testi" çalışmalarına başladı. Çalışmaların tamamlanmasıyla yeni test, kullanılan ithal zekâ testlerinin yerini alacak

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Hakan Sarı, Türk akademisyenler tarafından geliştirilecek "Türk Zekâ Testi" çalışmalarına başladıklarını söyledi. Avrupa Birliği'nin Merkezi Finans ve İhale Birimi (CFCU) ile yapılan görüşmelerde 200 bin euroluk kaynak sözü aldıklarını belirten Sarı, "Böylelikle zeka testinin geliştirilmesi için ilk adım atılmış oldu. Artık bizim kendimizin de geliştirdiği bir test olacak" dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEST

Testi her yıl gözden geçirip yeni şartlara ve çocukların gelişim özelliklerine uygun hale getireceklerini ifade eden Sarı, testin aynı zamanda sürdürülebilir olacağını vurguladı. "Türk Zekâ Testi"nin, bundan sonraki testlerin uyum ölçeklerinde gelişmesi için bir model olacağını da anlatan Sarı, "Örneğin çocuk güzel sanatlarda üstün yetenekliyse, bunların ayırt edilmesi ile ilgili ölçekler de öğrenilmiş olacak" diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN TESTİ

Türkiye'deki üniversitelerde bazı akademisyenlerin bu konuda yapılmış çalışmaları olsa da, üzerinde çalışılacak testle artık ilk standardizasyonun yapılmış olacağının altını çizen Sarı, Türkiye'de bugüne kadar üstün yetenekli veya zihin engelli çocukların tanımlanmasında başka ülkelerin geliştirdiği testlerin kullanıldığını söyledi. "İlk defa 'Türk Zekâ Testi' dediğim test, Türk akademisyenler tarafından geliştirilmiş, Türkiye'nin testi olacak. Bunu da MEB yapmış olacak" diyen Sarı, testin Türkiye'nin sosyal, ekonomik, kültürel bağlarının bulunduğu diğer ülkelerde de tanıtılacağını vurguladı. Diğer ülkelerin bu testi kendi dillerine çevirerek kullanabileceklerine değinen Sarı, sadece Türk Cumhuriyetleri ya da İslam ülkelerinin değil, farklı kültürlerdeki ülkelerin de, Türk Zekâ Testi'ni "en gelişmiş sistem" olacağı için kullanacağına inandığını kaydetti.

(Yaşar Özay-sabah)

> Milli Eğitim'den yerli malı 'Zekâ Testi' atağı

Sabah Gazetesi Yazarı Yaşar Özay’ın bugünkü yazısı.

Milli Eğitim Bakanlığı, Türk akademisyenler tarafından geliştirilen "Türk Zekâ Testi" çalışmalarına başladı. Çalışmaların tamamlanmasıyla yeni test, kullanılan ithal zekâ testlerinin yerini alacak

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Hakan Sarı, Türk akademisyenler tarafından geliştirilecek "Türk Zekâ Testi" çalışmalarına başladıklarını söyledi. Avrupa Birliği'nin Merkezi Finans ve İhale Birimi (CFCU) ile yapılan görüşmelerde 200 bin euroluk kaynak sözü aldıklarını belirten Sarı, "Böylelikle zeka testinin geliştirilmesi için ilk adım atılmış oldu. Artık bizim kendimizin de geliştirdiği bir test olacak" dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEST

Testi her yıl gözden geçirip yeni şartlara ve çocukların gelişim özelliklerine uygun hale getireceklerini ifade eden Sarı, testin aynı zamanda sürdürülebilir olacağını vurguladı. "Türk Zekâ Testi"nin, bundan sonraki testlerin uyum ölçeklerinde gelişmesi için bir model olacağını da anlatan Sarı, "Örneğin çocuk güzel sanatlarda üstün yetenekliyse, bunların ayırt edilmesi ile ilgili ölçekler de öğrenilmiş olacak" diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN TESTİ

Türkiye'deki üniversitelerde bazı akademisyenlerin bu konuda yapılmış çalışmaları olsa da, üzerinde çalışılacak testle artık ilk standardizasyonun yapılmış olacağının altını çizen Sarı, Türkiye'de bugüne kadar üstün yetenekli veya zihin engelli çocukların tanımlanmasında başka ülkelerin geliştirdiği testlerin kullanıldığını söyledi. "İlk defa 'Türk Zekâ Testi' dediğim test, Türk akademisyenler tarafından geliştirilmiş, Türkiye'nin testi olacak. Bunu da MEB yapmış olacak" diyen Sarı, testin Türkiye'nin sosyal, ekonomik, kültürel bağlarının bulunduğu diğer ülkelerde de tanıtılacağını vurguladı. Diğer ülkelerin bu testi kendi dillerine çevirerek kullanabileceklerine değinen Sarı, sadece Türk Cumhuriyetleri ya da İslam ülkelerinin değil, farklı kültürlerdeki ülkelerin de, Türk Zekâ Testi'ni "en gelişmiş sistem" olacağı için kullanacağına inandığını kaydetti.

(Yaşar Özay-sabah)

Son Güncelleme: Çarşamba, 09 May 2012 09:24

Gösterim: 2686

Niğde'de 'Okul sütü' projesi kapsamında dağıtılan sütlerden içen 28 öğrenci, rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.

okul sütü rahatsızlığıNiğde kent merkezinde, merkeze bağlı Alay ve Yeşilgölcük beldelerindeki çeşitli okullarda süt dağıtımın ardından bazı öğrencilerde karın ağrısı ve mide bulantısı rahatsızlığı oluştu.

28 öğrenci, okullara gelen ambulanslara alınarak, Niğde Dr. Doğan Baran Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne kaldırıldı.

Çocukların sağlık durumuyla ilgili bilgi veren Hastane Başhekimi Bahri Elmas, "Öğrencilerin şu anda bir şikayetleri yok, gayet iyiler. Şimdi 4 hastamız tedavi altında, geri kalanları gönderdik, herhangi bir problem çıkmadı. Burada yatan 2 çocukta süt dışında olan bir problemin olduğunu düşünüyoruz. Bunların araştırmasını yapıyoruz, bir sıkıntı yok" dedi.

(cnntürk)

> ‘Okul sütü’rahatsız etmeye devam ediyor

Niğde'de 'Okul sütü' projesi kapsamında dağıtılan sütlerden içen 28 öğrenci, rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.

okul sütü rahatsızlığıNiğde kent merkezinde, merkeze bağlı Alay ve Yeşilgölcük beldelerindeki çeşitli okullarda süt dağıtımın ardından bazı öğrencilerde karın ağrısı ve mide bulantısı rahatsızlığı oluştu.

28 öğrenci, okullara gelen ambulanslara alınarak, Niğde Dr. Doğan Baran Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne kaldırıldı.

Çocukların sağlık durumuyla ilgili bilgi veren Hastane Başhekimi Bahri Elmas, "Öğrencilerin şu anda bir şikayetleri yok, gayet iyiler. Şimdi 4 hastamız tedavi altında, geri kalanları gönderdik, herhangi bir problem çıkmadı. Burada yatan 2 çocukta süt dışında olan bir problemin olduğunu düşünüyoruz. Bunların araştırmasını yapıyoruz, bir sıkıntı yok" dedi.

(cnntürk)

Son Güncelleme: Salı, 08 May 2012 17:49

Gösterim: 2275

Tasarıya göre, askerlik şubeleri başkanlıklarınca kısa sürelerle teşkil edilen ve etkinliği kalmayan askerlik meclisleri, ilk yoklama ile yedeklik yoklaması işlemleri kaldırılacak. Yükümlülerin sağlık muayeneleri, aile hekimlerince yapılabilecek.

tbmmAskeri hastane bulunmayan yerlerde, engeli, yatalak, uvuz kaybı, gibi gözle görülür rahatsızlığı bulunanlar hakkında ''askerliğe elverişli değildir'' raporu, askerlik şube başkanı ve mülki amirliklerince görevlendirilecek resmi iki doktordan oluşan geçici sağlık kurularınca verilebilecek.

Fakülte ya da yüksek okul öğrencilerinin askerliği erteleme şartlarından olan okula devam mecburiyeti ve iki yıl üst üste sınıfta kalmama zorunluluğu kaldırılacak.

Dış kaynaktan temin edilen muvazzaf subay adayları, rütbe takmadan önce subay temel askerlik ve subaylık anlayışı kazandırma eğitimine tabi tutulacak.

Astsubayların da birinci dereceye yükselebilmesine imkan tanınacak.

Askerlik hizmeti sırasında veya bu hizmeti tamamladıktan sonra fakülte ve yüksek okulları bitirenlere sözleşmeli subay veya astsubay olabilme imkanı gelecek.

> Askerlik kanunu değişiyor

Tasarıya göre, askerlik şubeleri başkanlıklarınca kısa sürelerle teşkil edilen ve etkinliği kalmayan askerlik meclisleri, ilk yoklama ile yedeklik yoklaması işlemleri kaldırılacak. Yükümlülerin sağlık muayeneleri, aile hekimlerince yapılabilecek.

tbmmAskeri hastane bulunmayan yerlerde, engeli, yatalak, uvuz kaybı, gibi gözle görülür rahatsızlığı bulunanlar hakkında ''askerliğe elverişli değildir'' raporu, askerlik şube başkanı ve mülki amirliklerince görevlendirilecek resmi iki doktordan oluşan geçici sağlık kurularınca verilebilecek.

Fakülte ya da yüksek okul öğrencilerinin askerliği erteleme şartlarından olan okula devam mecburiyeti ve iki yıl üst üste sınıfta kalmama zorunluluğu kaldırılacak.

Dış kaynaktan temin edilen muvazzaf subay adayları, rütbe takmadan önce subay temel askerlik ve subaylık anlayışı kazandırma eğitimine tabi tutulacak.

Astsubayların da birinci dereceye yükselebilmesine imkan tanınacak.

Askerlik hizmeti sırasında veya bu hizmeti tamamladıktan sonra fakülte ve yüksek okulları bitirenlere sözleşmeli subay veya astsubay olabilme imkanı gelecek.

Son Güncelleme: Salı, 08 May 2012 22:18

Gösterim: 1857

Twitter, Redhack ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın karşılıklı atışmalarına sahne oldu.

melih gökçek redhackGökçek, hack eyleminin sadece etkili olan kişilere karşı yapıldığını belirterek RedHack'e kendisinin etkisini artırdığı için teşekkür etti.

RedHack grubuna zavallılar adını taktığını yazan Gökçek, bu grubu kendilerini sanal alemde fikren savunamamakla itham etti.

Bu grubu kendisiyle Twitter'da tartışmaya davet eden Gökçek, Redhack'e iştirak edenlerin bilişim suçu işlediğini belirtti.

Birkaç ay sonra bu grubun ve onlara iştirak edenlerin hakim karşısına çıkacağını iddia eden Gökçek, "Bu bir MGS'dir. Unutmayın. MGS Melih Gökçek Sözü'nün kısaltılmışıdır" dedi.

"Bize ayar vermeye çalışanlara ayar vermeye alıştık" diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e Redhack'ten cevap geldi.

RedHack'in @r3dh4ck Twitter hesabından yaptığı açıklamada Melih Gökçek'e "Gel tartışalım, sonunda seni kepaze etmezsek hack'i bırakırız, sen de soygunu bırakacak mısın?" denildi.

Gökçek'in sözlerinin "Belki bize iş verir" diyen makarnacı kalabalığı etkileyeceğini iddia eden Redhack, Melih Gökçek'i önce düelloya davet edip sonra kaçmakla suçladı.

(cnntürk)

> Redhack bu sefer de Melih Gökçek'e sardı

Twitter, Redhack ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın karşılıklı atışmalarına sahne oldu.

melih gökçek redhackGökçek, hack eyleminin sadece etkili olan kişilere karşı yapıldığını belirterek RedHack'e kendisinin etkisini artırdığı için teşekkür etti.

RedHack grubuna zavallılar adını taktığını yazan Gökçek, bu grubu kendilerini sanal alemde fikren savunamamakla itham etti.

Bu grubu kendisiyle Twitter'da tartışmaya davet eden Gökçek, Redhack'e iştirak edenlerin bilişim suçu işlediğini belirtti.

Birkaç ay sonra bu grubun ve onlara iştirak edenlerin hakim karşısına çıkacağını iddia eden Gökçek, "Bu bir MGS'dir. Unutmayın. MGS Melih Gökçek Sözü'nün kısaltılmışıdır" dedi.

"Bize ayar vermeye çalışanlara ayar vermeye alıştık" diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e Redhack'ten cevap geldi.

RedHack'in @r3dh4ck Twitter hesabından yaptığı açıklamada Melih Gökçek'e "Gel tartışalım, sonunda seni kepaze etmezsek hack'i bırakırız, sen de soygunu bırakacak mısın?" denildi.

Gökçek'in sözlerinin "Belki bize iş verir" diyen makarnacı kalabalığı etkileyeceğini iddia eden Redhack, Melih Gökçek'i önce düelloya davet edip sonra kaçmakla suçladı.

(cnntürk)

Son Güncelleme: Salı, 08 May 2012 17:26

Gösterim: 2433


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.