Eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullardaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla bilişim teknolojileri araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde etkin şekilde kullanımını amaçlayan ‘Fatih Projesi’yle eylül ayına kadar 3 bin 600 okula toplam 85 bin adet etkileşimli, internet bağlantılı tahtalar yerleştirilecek.

Bilgi teknolojilerinin kullanımı açısından büyük bir hamlenin başlangıcında bulunan Türkiye’de, başta müfredat reformu olmak üzere,  merkezi yönetim örgütünün dinamik bir yapıya kavuşturulması, müfredatın dijital ortama taşınması gibi dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişime paralel olarak yaşanan hızlı dönüşüm sürecine üniversiteler de duyarsız kalmadı.  Okan Üniversitesi, bu süreçte yapılacak çalışmalara katkıda bulunmak üzere 11 Haziran Pazartesi günü başlayan ‘Fatih Projesi - Geleceğin Eğitimi Çalıştayı’nda,  MEB,  öğretmenler,  öğrenciler,  Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (YEĞİTEK ),  üniversiteler,  akademisyenler,  içerik üreticileri (kamu veya özel),  sivil toplum kuruluşları,  düzenleyiciler ve fikir liderlerini bir araya getirdi.

85 bin adet yerli etkileşimli tahtalar Eylül’de sınıflarda olacak

Okan Üniversitesi’nde düzenlenen “Fatih Projesi - Geleceğin Eğitimi Çalıştayı”nın açılışına katılan Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (MEB-YEĞİTEK) Bilişim Sistemleri Grup Başkanı Oğuz Temizhan, “Geliştirdiğimiz etkileşimli tahtaların patentini aldık. Eylül ayına kadar 3 bin 600 okulumuza toplam 85 bin adet etkileşimli, internet bağlantılı tahtalar yerleştirilecek” dedi. Projenin tablet kısmında çok önemli bir yerlileştirme hedeflediklerini belirten Temizhan, “İlk etapta 11 milyon öğrenciye tablet vereceğiz. Bundan sonra da her sene kitapları dağıttığımız gibi 5’inci ve 9’uncu sınıfların tabletini yenileyeceğiz. O yıl içinde kırılacak, yıpranacak, tamir görecek tabletleri de düşündüğünüzde her yıl 3 milyona yakın tablet alacağız. Bir işletmeci olarak bunu hesapladığınızda bunun Çin’den veya başka bir yerden ihale yöntemiyle alınmasının akıllıca olmadığını düşünüyoruz. Kesinlikle yerli bir üretim olmalı. Hem yazılım hem de donanım konusunda. Bazı çalışmaların uzamasının asıl sebebi de bundan kaynaklanıyor” diye konuştu.

“Bugüne kadar projenin sadece küçük bir kısmı gündeme getirildi”

Fatih Projesi’nin sadece gazete ve internette yayınlanan haberlerle bilindiğini belirten Temizhan, “Bilinen kısmı aslında projenin çok küçük bir bölümü ve eksik bir bölümü. Projenin, sadece donanım projesi olmamasını istedik. Projeyi 5 bileşenden oluşturduk. Bunlar, ‘Donanım ve Yazılım, İçerikler ve EBA Portalı, Programlarda BT’nin Entegrasyonu, Okullarda Ağ Altyapısının Değiştirilmesi, Öğretmen ve İdarecilere Hizmet içi Eğitim vererek projeyi yönetmelerini sağlamak’” dedi. Konuşmasında proje kapsamında öğrencilere dağıtılacak tablet bilgisayarlara da değinen Temizhan sözlerine şöyle devam etti: “6 Şubat’ta açılışı yapılan 17 il 52 okulda yapılan şey neydi? Fatih Projesi kapsamında kullanılacak tablet senaryosunu denemek istedik. Bir pilotlama yaptık. Aslı değil. Altını çiziyorum. Kullanım senaryosu olarak, içerik senaryosu olarak. Bu pilotlamanın da geri dönüşlerini inceliyoruz. Ona göre tabletlerin nasıl çalışacağını, içeriklerinin ne olacağını belirliyoruz. Tabletler nerelerde internete açık olmalı? Ne kadar açık olmalı? 3G olmalı mı, olmamalı mı? Bunun gibi konular gündemimizde. Bu deneme biraz daha uzun sürebilir. Tahta konusundan biraz daha farklı bir konu bu. Bu senaryodan sonra önce 9’uncu sınıflar, daha sonra da 2’nci kademenin başlangıcı, yani 5’inci sınıflardan itibaren bu tabletler dağıtılmış olacak. Tahtalar okul öncesi de dahil olmak üzere bütün sınıflarda kurulacak.”

Prof. Dr. Şule Kut: “Çalıştay, projenin gelişimine ve içeriğine katkıda bulunacak”     

Açılışta yaptığı konuşmada Okan Üniversitesi’nin Milli Eğitim Bakanlığı ile çeşitli çalışmalar yürüttüğünü ve yeni projeleri yakından takip ettiklerini belirten Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut, “Fatih Projesi de bunların en günceli. Bu projeden, Türkiye ile aynı anda haberdar olduk. Fakat öğrendiğimiz anda Okan Üniversitesi olarak nasıl bu projeye katkı sağlayabileceğimizi düşündük ve dahil olmak istedik. Konuyla ilgili, ilgilileri bir araya getirelim ve üniversitenin asli misyonuna uygun şekilde farklı görüşlerin de dile getirildiği bir çalıştay hazırlayalım istedik” dedi. Başka hiçbir üniversitede olmayan şekilde Okan Üniversitesi’nde Fatih Projesi Koordinatörlüğü oluşturduklarını belirten Prof. Dr. Şule Kut: “Bu, hiçbir üniversitenin projesi değil fakat tüm üniversiteler katkı sağlamalı ve desteklemeli. Üniversitemizde 2 gün boyunca geliştirilen fikirler ve görüşler doğrultusunda bir raporlama yapılacak. Bu çalıştayın, projenin gelişimi ve içeriği için çok büyük katkı sağlayacağına eminim” diye konuştu.

 Okan Üniversitesi Fatih Projesi Koordinatörü ve Uzaktan Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gonca Telli Yamamoto ise Fatih Projesi’nin fırsatları artırma ve teknoloji geliştirme projesi olduğunu belirtti.  Telli, çalıştayda, kullanımı ve içeriği tartışılacak olan akıllı tahta ve tabletlerin eğitimde ve yaşamda büyük değişim yaşatacağını, eğitimde farklı boyuta geçileceğini ve Fatih Projesi’nin dünya çapında bir proje olacağını söyledi. Projenin öğrencilere uygun bir içerikte yaratılmazsa sıkıntı yaratacağını belirten Telli, bu çalıştayda etkin içerik nasıl üretilir, nasıl yol izlenmeli, nasıl bir sistem geliştirilmeli gibi konulara değinerek projeyi geliştireceklerini söyledi.

Projenin içerik koordinatörü İbrahim Ünlü ise Fatih Projesi’nin yürütüleceği EBA’da (Eğitim Bilişim Ağı) haber modülü, e-içerik, e-kitap, videolar, kamu spotu, e-ders, deneyler, meslek tanıtımları, kişisel gelişim ve rehberlik, müzik aletlerinin kullanımı, çizgi film, EBA sohbetleri, ses bölümü, görsel, soru-cevap, harita, dijital sözlük, ansiklopedi, eğitsel oyunlar… vb. bölümler olduğunu ve öğrencilerin eğitimine büyük fayda ve kolaylık sağlayacağını belirterek çalıştayın ilk oturumunu sonlandırdı.