Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Yasemin Çiçekçisoy / Uluslararası Eğitim Uzmanı
Bir ülkenin gelişmişlik seviyesini yükseltmenin en kolay yolu, eğitime yatırım yapılmasıdır. Çağdaş refaha ve güçlü bir ekonomiye sahip olmanın en kolay yolu, eğitme yatırım yapmaktır. Eğitim hem kamu hem de özel sektör için kazançlı bir yatırımdır.
Türkiye eğitim harcamalarının GSMH’ya oranında, OECD ortalamasının altında pay ayırmaktadır. Ayrılan payın arttırılmasına acil olarak ihtiyaç var. Eğitim harcamalarının finansman kaynağının arttırılmasının bir yolu bulunmalı. Üniversite- Sanayi işbirlikleri bu noktada kritik önem taşıyor. Bunun yanı sıra yükseköğretim hizmetini alan öğrencilerden alınan katkı paylarının da arttırılabileceği son zamanların en önemli tartışma konularından. Hatırlarsanız yıllar önce İngiltere eğitimin finansmanında öğrenci katkılarının arttırılması için bir sistem oluşturulmuştu. Öğrenciler ortalığı yakıp yıkmıştı. Ancak neticede sistem yeniden düzenlenmiş, finansman kaynaklarına hizmet alan tarafından sağlanma oranı arttırılmıştı.
Hayat boyu öğrenim politikalarına ihtiyaç var
Türkiye’de eğitim ekonomisi yönelik hedefler konulmak zorundadır. Mevcut politika ve hedefler ihtiyacı karşılamaktan çok günü kurtarır durumda olduğunu biliyoruz. Bu hedefler okul öncesi eğitimden tutun da doktora sonrasına kadar uzanmalıdır.
AB’de yükseköğretimin finansmanı
AB ülkelerinde genel olarak yükseköğretim bir standarda bağlanamamıştır. Birlik üyelerinin farklı eğitim sistemi ve finansman modelleri olduğunu görüyoruz. Birlik, Bologna süreci ile birlikte eğitim sistemlerinin harmonizasyonu hedeflenmiş, ancak bu süreç ne kadar başarılı olmuştur, tartışılır. Şöyle bir inceleyecek olursak Finlandiya, İrlanda, Almanya, Fransa gibi ülkelerde yükseköğretim bedelsiz olarak sunulmakta olup, İtalya, Hollanda, Portekiz, Avusturya ve İngiltere gibi ülkelerde ise yükseköğretim yarı kamusal mal olarak kabul edilerek, öğrenci harçları arttırılarak finansman kaynağı olarak kullanılmaktadır. Öğrencilere uygun krediler verilerek finansmana katkıda bulunmaları sağlanır. Üniversite Sanayi işbirliği faaliyetleri yönünden Almanya ve Fransa oldukça aktif ülkelerdir. Özellikle Ar-Ge faaliyetleri, bu ülkelerde neredeyse tamamen sanayi tarafından finanse edilir. Türkiye’de maalesef üniversite-sanayi işbirlikleri etkin değil. Sanayiden maddi manevi destek almadan kalkınmanın gerçekleşmesi bana göre mümkün olamaz.
|
Ülke |
Kamu finansmanının bağlı olduğu koşul |
|
İsveç |
Öğrenciler, krediler |
|
Danimarka |
Öğrencilerden toplanan krediler (taksimetre kuralı) |
|
Belçika-Flandra |
Yeni girenler; Kredi bursu; diploma (BA, MA, PhD) |
|
Almanya |
Önceki yılın bütçesi; öğrenci sayısı |
|
Hollanda |
Yeni girenler, diploma (BA, MA, PhD) |
|
Finlandiya |
Diploma sayısı (enstitü üzerinden kabul edilen) |
|
Fransa |
Giriş kriteri (personel, öğrenci) |
|
İspanya |
Öğrenciler ve (Valensiya bölgesinde) enstitüler tarafından belirlenen göstergeler |
Kaynak: ESMU, 2010
"İçinde yaşadığımız yeniçağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca hammaddesi ve en önemli ürünü haline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır.” Thomas A.Stewart
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
twitter: @yccsoy
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Yasemin Çiçekçisoy / Uluslararası Eğitim Uzmanı
Bir ülkenin gelişmişlik seviyesini yükseltmenin en kolay yolu, eğitime yatırım yapılmasıdır. Çağdaş refaha ve güçlü bir ekonomiye sahip olmanın en kolay yolu, eğitme yatırım yapmaktır. Eğitim hem kamu hem de özel sektör için kazançlı bir yatırımdır.
Türkiye eğitim harcamalarının GSMH’ya oranında, OECD ortalamasının altında pay ayırmaktadır. Ayrılan payın arttırılmasına acil olarak ihtiyaç var. Eğitim harcamalarının finansman kaynağının arttırılmasının bir yolu bulunmalı. Üniversite- Sanayi işbirlikleri bu noktada kritik önem taşıyor. Bunun yanı sıra yükseköğretim hizmetini alan öğrencilerden alınan katkı paylarının da arttırılabileceği son zamanların en önemli tartışma konularından. Hatırlarsanız yıllar önce İngiltere eğitimin finansmanında öğrenci katkılarının arttırılması için bir sistem oluşturulmuştu. Öğrenciler ortalığı yakıp yıkmıştı. Ancak neticede sistem yeniden düzenlenmiş, finansman kaynaklarına hizmet alan tarafından sağlanma oranı arttırılmıştı.
Hayat boyu öğrenim politikalarına ihtiyaç var
Türkiye’de eğitim ekonomisi yönelik hedefler konulmak zorundadır. Mevcut politika ve hedefler ihtiyacı karşılamaktan çok günü kurtarır durumda olduğunu biliyoruz. Bu hedefler okul öncesi eğitimden tutun da doktora sonrasına kadar uzanmalıdır.
AB’de yükseköğretimin finansmanı
AB ülkelerinde genel olarak yükseköğretim bir standarda bağlanamamıştır. Birlik üyelerinin farklı eğitim sistemi ve finansman modelleri olduğunu görüyoruz. Birlik, Bologna süreci ile birlikte eğitim sistemlerinin harmonizasyonu hedeflenmiş, ancak bu süreç ne kadar başarılı olmuştur, tartışılır. Şöyle bir inceleyecek olursak Finlandiya, İrlanda, Almanya, Fransa gibi ülkelerde yükseköğretim bedelsiz olarak sunulmakta olup, İtalya, Hollanda, Portekiz, Avusturya ve İngiltere gibi ülkelerde ise yükseköğretim yarı kamusal mal olarak kabul edilerek, öğrenci harçları arttırılarak finansman kaynağı olarak kullanılmaktadır. Öğrencilere uygun krediler verilerek finansmana katkıda bulunmaları sağlanır. Üniversite Sanayi işbirliği faaliyetleri yönünden Almanya ve Fransa oldukça aktif ülkelerdir. Özellikle Ar-Ge faaliyetleri, bu ülkelerde neredeyse tamamen sanayi tarafından finanse edilir. Türkiye’de maalesef üniversite-sanayi işbirlikleri etkin değil. Sanayiden maddi manevi destek almadan kalkınmanın gerçekleşmesi bana göre mümkün olamaz.
|
Ülke |
Kamu finansmanının bağlı olduğu koşul |
|
İsveç |
Öğrenciler, krediler |
|
Danimarka |
Öğrencilerden toplanan krediler (taksimetre kuralı) |
|
Belçika-Flandra |
Yeni girenler; Kredi bursu; diploma (BA, MA, PhD) |
|
Almanya |
Önceki yılın bütçesi; öğrenci sayısı |
|
Hollanda |
Yeni girenler, diploma (BA, MA, PhD) |
|
Finlandiya |
Diploma sayısı (enstitü üzerinden kabul edilen) |
|
Fransa |
Giriş kriteri (personel, öğrenci) |
|
İspanya |
Öğrenciler ve (Valensiya bölgesinde) enstitüler tarafından belirlenen göstergeler |
Kaynak: ESMU, 2010
"İçinde yaşadığımız yeniçağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca hammaddesi ve en önemli ürünü haline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır.” Thomas A.Stewart
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
twitter: @yccsoy
Son Güncelleme: Pazartesi, 27 Haziran 2016 12:20
Gösterim: 2268
Yasemin Çiçekçisoy
Bir ülkenin iktisadi kalkınması sahip olduğu nitelikli insan gücüyle doğru orantılıdır. Beşeri sermaye dediğimiz kişinin bilgi ve becerileri elde etmek için harcadığı enerji ve eğitim masraflarının bütünüdür. Beşeri sermaye ekonomik gelişmişliğin temel belirleyicileri arasına çoktan girdi. Teknolojik gelişmeler, ülkelerin büyümesinin temel dinamiğidir. Teknolojinin üretimde kullanılmasının ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve beşeri sermayesiyle yakından ilgilidir. Yani ancak daha iyi eğitimli bireylerle teknolojik hızı takip edebilirsiniz. Dolayısıyla devlet beşeri sermayeyi arttırma yönünde politika üretmelidir. Bireylere daha iyi eğitim olanakları sunmalı, özellikle yurtdışı eğitim teşvik/bursu vermelidir. Gelişmişliğin ve büyümenin en önemli kaynağı beşeri sermaye oranlarının artmasıdır.
Bilgi paylaştıkça çoğalır
Bilginin farklı tanımları var. Bilgi kısaca, öğrenme araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen verilerin tümüdür. En önemli özeliği paylaştıkça çoğalır. Değerli bilgiyi saklı tutamazsınız. Bir şekilde ortaya çıkar.
Ekonomik, toplumsal ve teknoloji alanlarında yaşanılan gelişmeler Bilgi ekonomisi kavramıyla açıklanıyor. Günümüz ekonomik koşulları ise bilgi teknolojisinin verimliliğine bağlı. Türkiye gibi gelişme sürecini henüz tamamlamamış ülkeler için bilgi ekonomisine yatırım hayati önem taşıyor. Teknoloji kullanmanın dışında teknoloji üreten bir ülke haline gelebilmek için insana ve eğitime yatırım yapmak lazım. Mesela Güney Kore’yi ele alalım. 80 li yıllarda Güney Kore, Türkiye’den ekonomik anlamda çok daha zayıf bir ülke idi. Eğitim ve teknolojide yapılan yatırımlar ve reformlar sayesinde ülkenin tüm vizyonu değişti, hızlı bir ekonomik kalkınma yaşandı.
Güney Kore’de yapılan reformları iyicene inceleyip benzer reform politikaları oluşturmamız gerek. Maalesef mevcut durumda öğrencilerimiz herhangi bir yabancı dil, matematik ve Türkçe öğrenmeden üniversiteye geliyor. Boşa geçmiş ortaokul ve lise yıllarına üniversitede yanlış meslek tercihleri de eklenince umutsuz bir toplum yaratıyoruz.
Erasmus Hareketlilik Ekonomisi
Üniversitelerde yürütülen değişim programlarına, özellikle Erasmus Hareketliliğine, üniversite öğrencilerinin mutlaka katılması gerektiğinden bu köşede hep bahsettim. Dilerseniz biraz da bu işin maliyetlerinden bahsedelim. Malum Ulusal Ajans tarafından her yıl üniversitelere verilen hibeler suyunu çekti. Birçok ülke için verilen hibe miktarı, öğrencinin sadece kalacak yerini karşılıyor. Yurtdışında üniversiteden aldığınız hibe ile sadece ucuz ülke kategorisindeki ülkelerde geçinebilirsiniz. Diğer ülkelere gitmek isteyecek öğrencilerin mutlaka aylık ortalama 200-300 Avro arasında ek bir bütçeye sahip olmaları gerekir. Bu ülkelere gidecek öğrenciler, alacakları hibeyi sadece cep harçlığı olarak görmeliler. Özellikle kalacak yerlerini üniversite yurtlarında yerler dolmadan ayarlamaları gerekir. Böylelikle minimum 100 Avro tasarruf edebilirsiniz. Yurtdışında ev kiralama fikrinden mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Yurtdışına giden öğrencinin makarna ve yumurta dışında hem sağlıklı hem de ekonomik yiyecekler yapmayı öğrenmesi şarttır. Bu bilinçle gitmeden önce annelerin mutfağında biraz zaman geçirmekte fayda var.
Bir ulusun büyüklüğü, nüfusun çokluğu ile değil, akıllı ve erdemli kişilerin sayısıyla ölçülür. VİCTOR HUGO
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Yasemin Çiçekçisoy
Bir ülkenin iktisadi kalkınması sahip olduğu nitelikli insan gücüyle doğru orantılıdır. Beşeri sermaye dediğimiz kişinin bilgi ve becerileri elde etmek için harcadığı enerji ve eğitim masraflarının bütünüdür. Beşeri sermaye ekonomik gelişmişliğin temel belirleyicileri arasına çoktan girdi. Teknolojik gelişmeler, ülkelerin büyümesinin temel dinamiğidir. Teknolojinin üretimde kullanılmasının ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve beşeri sermayesiyle yakından ilgilidir. Yani ancak daha iyi eğitimli bireylerle teknolojik hızı takip edebilirsiniz. Dolayısıyla devlet beşeri sermayeyi arttırma yönünde politika üretmelidir. Bireylere daha iyi eğitim olanakları sunmalı, özellikle yurtdışı eğitim teşvik/bursu vermelidir. Gelişmişliğin ve büyümenin en önemli kaynağı beşeri sermaye oranlarının artmasıdır.
Bilgi paylaştıkça çoğalır
Bilginin farklı tanımları var. Bilgi kısaca, öğrenme araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen verilerin tümüdür. En önemli özeliği paylaştıkça çoğalır. Değerli bilgiyi saklı tutamazsınız. Bir şekilde ortaya çıkar.
Ekonomik, toplumsal ve teknoloji alanlarında yaşanılan gelişmeler Bilgi ekonomisi kavramıyla açıklanıyor. Günümüz ekonomik koşulları ise bilgi teknolojisinin verimliliğine bağlı. Türkiye gibi gelişme sürecini henüz tamamlamamış ülkeler için bilgi ekonomisine yatırım hayati önem taşıyor. Teknoloji kullanmanın dışında teknoloji üreten bir ülke haline gelebilmek için insana ve eğitime yatırım yapmak lazım. Mesela Güney Kore’yi ele alalım. 80 li yıllarda Güney Kore, Türkiye’den ekonomik anlamda çok daha zayıf bir ülke idi. Eğitim ve teknolojide yapılan yatırımlar ve reformlar sayesinde ülkenin tüm vizyonu değişti, hızlı bir ekonomik kalkınma yaşandı.
Güney Kore’de yapılan reformları iyicene inceleyip benzer reform politikaları oluşturmamız gerek. Maalesef mevcut durumda öğrencilerimiz herhangi bir yabancı dil, matematik ve Türkçe öğrenmeden üniversiteye geliyor. Boşa geçmiş ortaokul ve lise yıllarına üniversitede yanlış meslek tercihleri de eklenince umutsuz bir toplum yaratıyoruz.
Erasmus Hareketlilik Ekonomisi
Üniversitelerde yürütülen değişim programlarına, özellikle Erasmus Hareketliliğine, üniversite öğrencilerinin mutlaka katılması gerektiğinden bu köşede hep bahsettim. Dilerseniz biraz da bu işin maliyetlerinden bahsedelim. Malum Ulusal Ajans tarafından her yıl üniversitelere verilen hibeler suyunu çekti. Birçok ülke için verilen hibe miktarı, öğrencinin sadece kalacak yerini karşılıyor. Yurtdışında üniversiteden aldığınız hibe ile sadece ucuz ülke kategorisindeki ülkelerde geçinebilirsiniz. Diğer ülkelere gitmek isteyecek öğrencilerin mutlaka aylık ortalama 200-300 Avro arasında ek bir bütçeye sahip olmaları gerekir. Bu ülkelere gidecek öğrenciler, alacakları hibeyi sadece cep harçlığı olarak görmeliler. Özellikle kalacak yerlerini üniversite yurtlarında yerler dolmadan ayarlamaları gerekir. Böylelikle minimum 100 Avro tasarruf edebilirsiniz. Yurtdışında ev kiralama fikrinden mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Yurtdışına giden öğrencinin makarna ve yumurta dışında hem sağlıklı hem de ekonomik yiyecekler yapmayı öğrenmesi şarttır. Bu bilinçle gitmeden önce annelerin mutfağında biraz zaman geçirmekte fayda var.
Bir ulusun büyüklüğü, nüfusun çokluğu ile değil, akıllı ve erdemli kişilerin sayısıyla ölçülür. VİCTOR HUGO
Son Güncelleme: Salı, 08 Mart 2016 17:52
Gösterim: 2691
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. / twitter: @yccsoy
Eylül ayında yazmıştım, bu yıl EAIE fuarı, Glasgow’da yapıldı. Fuar izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım. Türkiye, Ulusal Ajans standında çoğunluğu devlet üniversitelerinden oluşan Türk üniversitesiyle temsil edildi. Bunun yanı sıra ayrı bir stand da beş farklı araştırma üniversitelerimiz tek bir konsorsiyum adı altında, ayrı olarak temsil edildi. Kafa karışıklığımız maalesef halen devam ediyor. “Study in Turkey” markasının hala neden oluşturulamadığını anlayabilmiş değilim. Her kafadan bir ses çıkıyor, üstüne üstelik marka oluşturma çabası da yok, komik. Her neyse, bu konuyu yazarken dahi moralim bozuluyor.
Amerika’da yapılan Nafsa Fuarı ve EAIE fuarının temel amacı, üniversite uluslararası ofis temsilcileri ve üst düzey yöneticilerin bir araya gelerek işbirliği ortamı yaratması, anlaşma sağlanmasıdır. Maalesef üniversitelerimiz sadece Erasmus Öğrenim Hareketliliği anlaşması yapmaya yoğunlaşıyor, halbuki trend uzaktan eğitim, ortak araştırma projeleri ve çift diploma programları üzerine işbirliği yapmak. Bu tip fuarlara katılırken, daha farklı hazırlanmalı, özellikle Dekanlık düzeyinde temsiller yapılmalı. Başka çare yok.
Önümüzdeki yıl EAIE Fuarı Liverpool, İngiltere’de yapılacakmış, inşallah Türkiye bu sefer farklı temsil edilir.
Dünya üniversite sıralamalarında ilk 250 de bile yokuz!
Dünya çapında kabul görmüş birçok özel kuruluş var, farklı kriterlerle her yıl üniversite sıralaması yapılıyor. Birkaç üniversite hariç, maalesef Türk üniversiteleri bu sıralamalarda yok.
The Times Higher Education (THE) dünyanın ilk 800 üniversite sıralamasını yayınladı. “The World University Rankings 2015/16” sıralamasında ilk yüz üniversite içinde, İngiltere’den 34, Almanya’dan 8, Hollanda’dan 12 üniversite var ancak maalesef ilk 250 içinde hiç Türk üniversitesi yok https://indipill.com/. Koç Üniversitesi ilk 300’e girebilmiş, ilk 400 içinde de Bilkent ve Sabancı Üniversiteleri var. İlk 600’e girebilen, İTÜ ve ODTÜ. Durum kötü. Acil olarak eğitim ve araştırma kapasitesi arttırılmalı, söz konusu listelere daha çok üniversite ile girmeliyiz. Temel hedef verimliliği arttırmak olmalı.
“İçinde yaşadığımız yeni çağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca hammaddesi ve en önemli ürünü haline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır.”
Thomas A. Stewart
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. / twitter: @yccsoy
Eylül ayında yazmıştım, bu yıl EAIE fuarı, Glasgow’da yapıldı. Fuar izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım. Türkiye, Ulusal Ajans standında çoğunluğu devlet üniversitelerinden oluşan Türk üniversitesiyle temsil edildi. Bunun yanı sıra ayrı bir stand da beş farklı araştırma üniversitelerimiz tek bir konsorsiyum adı altında, ayrı olarak temsil edildi. Kafa karışıklığımız maalesef halen devam ediyor. “Study in Turkey” markasının hala neden oluşturulamadığını anlayabilmiş değilim. Her kafadan bir ses çıkıyor, üstüne üstelik marka oluşturma çabası da yok, komik. Her neyse, bu konuyu yazarken dahi moralim bozuluyor.
Amerika’da yapılan Nafsa Fuarı ve EAIE fuarının temel amacı, üniversite uluslararası ofis temsilcileri ve üst düzey yöneticilerin bir araya gelerek işbirliği ortamı yaratması, anlaşma sağlanmasıdır. Maalesef üniversitelerimiz sadece Erasmus Öğrenim Hareketliliği anlaşması yapmaya yoğunlaşıyor, halbuki trend uzaktan eğitim, ortak araştırma projeleri ve çift diploma programları üzerine işbirliği yapmak. Bu tip fuarlara katılırken, daha farklı hazırlanmalı, özellikle Dekanlık düzeyinde temsiller yapılmalı. Başka çare yok.
Önümüzdeki yıl EAIE Fuarı Liverpool, İngiltere’de yapılacakmış, inşallah Türkiye bu sefer farklı temsil edilir.
Dünya üniversite sıralamalarında ilk 250 de bile yokuz!
Dünya çapında kabul görmüş birçok özel kuruluş var, farklı kriterlerle her yıl üniversite sıralaması yapılıyor. Birkaç üniversite hariç, maalesef Türk üniversiteleri bu sıralamalarda yok.
The Times Higher Education (THE) dünyanın ilk 800 üniversite sıralamasını yayınladı. “The World University Rankings 2015/16” sıralamasında ilk yüz üniversite içinde, İngiltere’den 34, Almanya’dan 8, Hollanda’dan 12 üniversite var ancak maalesef ilk 250 içinde hiç Türk üniversitesi yok https://indipill.com/. Koç Üniversitesi ilk 300’e girebilmiş, ilk 400 içinde de Bilkent ve Sabancı Üniversiteleri var. İlk 600’e girebilen, İTÜ ve ODTÜ. Durum kötü. Acil olarak eğitim ve araştırma kapasitesi arttırılmalı, söz konusu listelere daha çok üniversite ile girmeliyiz. Temel hedef verimliliği arttırmak olmalı.
“İçinde yaşadığımız yeni çağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca hammaddesi ve en önemli ürünü haline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır.”
Thomas A. Stewart
Son Güncelleme: Salı, 20 Ekim 2015 16:32
Gösterim: 2144
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. / twitter: @yccsoy
Erasmus Öğrenim Hareketliliği bahar ve yaz dönemi başvuruları başladı.
Fırsatlar dünyası Erasmus + programından belki de en çok üniversite öğrencileri faydalanıyor. Neredeyse iki yıl süre ile yurtdışında bulunma fırsatı yakalayıp, hem öğrenim görüyorlar hem de staj yapıyorlar. Hemen hemen bütün üniversiteler yılda bir ya da iki defa Erasmus öğrenci seçimlerini yapıyor. Genellikle Ekim, Kasım ayları bahar ve yaz dönemlerinde gitmek isteyen öğrenciler için hareketli bir dönem oluyor. Malum ikinci dönem için hazırlıkların yapılması, karşı üniversiteden onay yani davet mektubunun gelmesi, öğrenim anlaşmalarının imzalanması, alınacak derslerin seçilmesi, dahası vize süreçleri için minimum bir iki ay süreye ihtiyaç var.
Erasmus öğrenim ve staj hareketliliğinden üniversite yılarınız boyunca en az iki kez faydalanmalısınız. Hatta Avrupa’nın farklı bölgelerine gidip, farklı kültürleri tanımalısınız. Tanıyın ki ileride hayatınıza farklılık katsın bu deneyim. Bence, öğrenim hareketliliğine Kuzey Avrupa ülkesine giden bir öğrenci, staj hareketliliğini mutlaka farklı bir bölgede, örneğin güney Avrupa’da yapmalı. Unutmayın farklı kültürlerden, farklı ülke sitemlerini tanıyarak kendinizi hayata daha kolay hazırlayabilirsiniz. Ayrıca farklı kültürleri tanımış, yaşamış olmanın dışında akademik yönden, iş becerisi ve disiplin anlamında Avrupa’dan öğreneceğimiz çok şey var.
Korkmadan, özveriyle ve en önemlisi çok çalışarak kendinizi, etrafınızı, hayatınızı değiştirin.
ogrencigozuyle.com
Yurtdışı eğitim sürecine destek veren yeni bir platformdan size bahsedeceğim. Öğrencilerin kendi yurtdışı eğitim süreçlerini kendi gözlerinden sundukları, video ve resimlerini paylaştıkları bir web sitesi. İsmi de çok neşeli, www.ogrencigozuyle.com öğrencinin gözünden, öğrencinin yaşamından kesitlerin yansıtıldığı, en önemlisi yurtdışı üniversitelerin görüntülerinin yer aldığı bir web sitesi. Yani artık Erasmus programına gitmeden önce bu siteye girip, gitmek istediğiniz üniversitenin kantininden tutun da yurtlarına kadar her türlü bilgiyi alabileceğiniz dahası görüntülerine bakabileceğiniz bir platform. Bence tüm öğrencilerin Erasmus macera seçimlerini etkileyecek, bu siteye bakmadan tercih yapılamayacak.
Yurtdışı staj konusu da bu sitede işleniyor. Yurtdışında nasıl staj yeri bulacağız ve en önemlisi vize problemini nasıl çözeceğiz, bir bir anlatılıyor. Bu sitede irtibata geçebileceğiniz yurtdışı staj yerleri de yer alıyor. Kısa zamanda Erasmus ve yurtdışı eğitimin görsel platformu olacak bu siteyi ziyaret etmeden yurtdışına gitmeyin derim. Ailenizi nasıl bir yere gideceğiniz konusunda ikna etmenin en kolay yolu olduğunu düşünüyorum.
Dahası bu sitede meslek tanıtımları da yapılıyor olacak. Marka şirketlerin üst düzey yöneticilerine çok basit ve temel bir soru sorulacak. Hangi donanımlara sahip bir mezunu istihdam etmek istersiniz? Hepimizin amacı iyi bir kariyer sahibi olmak, iyi para kazanmak bence yöneticilerimizin söylediklerine kulak vermemiz gerek.
Bence bu siteyi takip edin.
Zamanının bir saatini bile boşa harcamaya cüret eden insan hayatın kıymetinin farkına varamamıştır.
Charles Darwin
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. / twitter: @yccsoy
Erasmus Öğrenim Hareketliliği bahar ve yaz dönemi başvuruları başladı.
Fırsatlar dünyası Erasmus + programından belki de en çok üniversite öğrencileri faydalanıyor. Neredeyse iki yıl süre ile yurtdışında bulunma fırsatı yakalayıp, hem öğrenim görüyorlar hem de staj yapıyorlar. Hemen hemen bütün üniversiteler yılda bir ya da iki defa Erasmus öğrenci seçimlerini yapıyor. Genellikle Ekim, Kasım ayları bahar ve yaz dönemlerinde gitmek isteyen öğrenciler için hareketli bir dönem oluyor. Malum ikinci dönem için hazırlıkların yapılması, karşı üniversiteden onay yani davet mektubunun gelmesi, öğrenim anlaşmalarının imzalanması, alınacak derslerin seçilmesi, dahası vize süreçleri için minimum bir iki ay süreye ihtiyaç var.
Erasmus öğrenim ve staj hareketliliğinden üniversite yılarınız boyunca en az iki kez faydalanmalısınız. Hatta Avrupa’nın farklı bölgelerine gidip, farklı kültürleri tanımalısınız. Tanıyın ki ileride hayatınıza farklılık katsın bu deneyim. Bence, öğrenim hareketliliğine Kuzey Avrupa ülkesine giden bir öğrenci, staj hareketliliğini mutlaka farklı bir bölgede, örneğin güney Avrupa’da yapmalı. Unutmayın farklı kültürlerden, farklı ülke sitemlerini tanıyarak kendinizi hayata daha kolay hazırlayabilirsiniz. Ayrıca farklı kültürleri tanımış, yaşamış olmanın dışında akademik yönden, iş becerisi ve disiplin anlamında Avrupa’dan öğreneceğimiz çok şey var.
Korkmadan, özveriyle ve en önemlisi çok çalışarak kendinizi, etrafınızı, hayatınızı değiştirin.
ogrencigozuyle.com
Yurtdışı eğitim sürecine destek veren yeni bir platformdan size bahsedeceğim. Öğrencilerin kendi yurtdışı eğitim süreçlerini kendi gözlerinden sundukları, video ve resimlerini paylaştıkları bir web sitesi. İsmi de çok neşeli, www.ogrencigozuyle.com öğrencinin gözünden, öğrencinin yaşamından kesitlerin yansıtıldığı, en önemlisi yurtdışı üniversitelerin görüntülerinin yer aldığı bir web sitesi. Yani artık Erasmus programına gitmeden önce bu siteye girip, gitmek istediğiniz üniversitenin kantininden tutun da yurtlarına kadar her türlü bilgiyi alabileceğiniz dahası görüntülerine bakabileceğiniz bir platform. Bence tüm öğrencilerin Erasmus macera seçimlerini etkileyecek, bu siteye bakmadan tercih yapılamayacak.
Yurtdışı staj konusu da bu sitede işleniyor. Yurtdışında nasıl staj yeri bulacağız ve en önemlisi vize problemini nasıl çözeceğiz, bir bir anlatılıyor. Bu sitede irtibata geçebileceğiniz yurtdışı staj yerleri de yer alıyor. Kısa zamanda Erasmus ve yurtdışı eğitimin görsel platformu olacak bu siteyi ziyaret etmeden yurtdışına gitmeyin derim. Ailenizi nasıl bir yere gideceğiniz konusunda ikna etmenin en kolay yolu olduğunu düşünüyorum.
Dahası bu sitede meslek tanıtımları da yapılıyor olacak. Marka şirketlerin üst düzey yöneticilerine çok basit ve temel bir soru sorulacak. Hangi donanımlara sahip bir mezunu istihdam etmek istersiniz? Hepimizin amacı iyi bir kariyer sahibi olmak, iyi para kazanmak bence yöneticilerimizin söylediklerine kulak vermemiz gerek.
Bence bu siteyi takip edin.
Zamanının bir saatini bile boşa harcamaya cüret eden insan hayatın kıymetinin farkına varamamıştır.
Charles Darwin
Son Güncelleme: Salı, 17 Kasım 2015 12:12
Gösterim: 2568
STEM yani Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik), Mathematic (Matematik) eğitimi, Almancada ise MINT (Mathematik, Informatik, Naturwissenschaft und Technik)…
Bizde bu sistem çok yeni ancak dünyada birçok okulda STEM merkezi mevcut. STEM eğitimi adından da anlaşılacağı üzere Matematik, Fen, Teknoloji alanlarında eğitimleri kapsıyor. STEM eğitimin önemi, küçük yaşlarda kişinin sahip olduğu yaratıcılığı desteklemesidir. Bu eğitimin farkı merak duygusundan yola çıkıyor olması. Nedense biz çocukluktan gelen merak etme sorgulama duygumuzu lise hatta ortaokul yıllarında kaybediyoruz. Aslında cevabı hepimiz biliyoruz da söylemeye dilimiz varmıyor. Birinin ortaya çıkıp kral çıplak, bu eğitim sisteminin tümden yıkıp yeniden yaratmak lazım demesini bekliyoruz.
Neyse, STEM sistemine geri dönecek olursak, merak edip, problem odaklı çalışmaya çözüm bulmaya, matematiği ve feni ders olarak değil de öğrenilen bilgileri hayata geçirebilmeye yönelik bir öğrenme sürecinden bahsediyoruz. Kulağa nasılda güzel geliyor değil mi? Bu sistem disiplinler arası işbirliğine açık. Bana göre disiplinler arası işbirlikleri sistemin en önemli özelliği. Amerika’da 2015 yılında STEM eğitimi bütçesinde 170 milyon USD pay ayrıldı. Oldukça önemli bir finansman kaynağını STEM’e ayırarak bilimsel çalışmalara ve yaratıcılığı geliştirmeye yatırım yapılıyor. Dünyanın büyük gücü başka türlü olunamazdı zaten.
STEM eğitim bir gereksinimdir
STEM becerilerinde dünyanın oldukça gerisindeyiz. Bu eğitim modelinin önemini kavramış merkez açmış kuruluşlarımız var ancak, yıllık rapor hazırlamak dışında çok aktif olduklarını düşünmüyorum. Ülkemizin bu eğitim merkezlerini destekleyen stratejiler oluşturması gerek. Yaratıcılığı geliştirmek ve bilimsel faaliyetlerin maliyetini karşılamak kolay değil tabiki ancak bu ülkemizin gelişmesi için bir ihtiyaç. Teknoloji ve eğitime yatırım yapmayan ülkeler ya yok olacak ya da sömürülecek. Bu gerçeği kulak arkası etmesek iyi olacak.
İş hayatında ve aslında hayatın tüm evrelerinde başarıya ulaşmanın tanımını en iyi anlatan resmi sizinle paylaşıyorum. Bilgi, çalışmak, samimiyet ve alçakgönüllülük size kısa zamanda başarıya götürecek. Egodan, kıskançlıktan, sahtelikten ve tembellikten uzak duralım yeter.
Yaratıcılık yeni şeyler düşünmek, yenilik yeni şeyler yapmaktır. / Levitt
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
twitter: @yccsoy
Üst Kategori: ROOT Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
STEM yani Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik), Mathematic (Matematik) eğitimi, Almancada ise MINT (Mathematik, Informatik, Naturwissenschaft und Technik)…
Bizde bu sistem çok yeni ancak dünyada birçok okulda STEM merkezi mevcut. STEM eğitimi adından da anlaşılacağı üzere Matematik, Fen, Teknoloji alanlarında eğitimleri kapsıyor. STEM eğitimin önemi, küçük yaşlarda kişinin sahip olduğu yaratıcılığı desteklemesidir. Bu eğitimin farkı merak duygusundan yola çıkıyor olması. Nedense biz çocukluktan gelen merak etme sorgulama duygumuzu lise hatta ortaokul yıllarında kaybediyoruz. Aslında cevabı hepimiz biliyoruz da söylemeye dilimiz varmıyor. Birinin ortaya çıkıp kral çıplak, bu eğitim sisteminin tümden yıkıp yeniden yaratmak lazım demesini bekliyoruz.
Neyse, STEM sistemine geri dönecek olursak, merak edip, problem odaklı çalışmaya çözüm bulmaya, matematiği ve feni ders olarak değil de öğrenilen bilgileri hayata geçirebilmeye yönelik bir öğrenme sürecinden bahsediyoruz. Kulağa nasılda güzel geliyor değil mi? Bu sistem disiplinler arası işbirliğine açık. Bana göre disiplinler arası işbirlikleri sistemin en önemli özelliği. Amerika’da 2015 yılında STEM eğitimi bütçesinde 170 milyon USD pay ayrıldı. Oldukça önemli bir finansman kaynağını STEM’e ayırarak bilimsel çalışmalara ve yaratıcılığı geliştirmeye yatırım yapılıyor. Dünyanın büyük gücü başka türlü olunamazdı zaten.
STEM eğitim bir gereksinimdir
STEM becerilerinde dünyanın oldukça gerisindeyiz. Bu eğitim modelinin önemini kavramış merkez açmış kuruluşlarımız var ancak, yıllık rapor hazırlamak dışında çok aktif olduklarını düşünmüyorum. Ülkemizin bu eğitim merkezlerini destekleyen stratejiler oluşturması gerek. Yaratıcılığı geliştirmek ve bilimsel faaliyetlerin maliyetini karşılamak kolay değil tabiki ancak bu ülkemizin gelişmesi için bir ihtiyaç. Teknoloji ve eğitime yatırım yapmayan ülkeler ya yok olacak ya da sömürülecek. Bu gerçeği kulak arkası etmesek iyi olacak.
İş hayatında ve aslında hayatın tüm evrelerinde başarıya ulaşmanın tanımını en iyi anlatan resmi sizinle paylaşıyorum. Bilgi, çalışmak, samimiyet ve alçakgönüllülük size kısa zamanda başarıya götürecek. Egodan, kıskançlıktan, sahtelikten ve tembellikten uzak duralım yeter.
Yaratıcılık yeni şeyler düşünmek, yenilik yeni şeyler yapmaktır. / Levitt
Yasemin Çiçekçisoy
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
twitter: @yccsoy
Son Güncelleme: Perşembe, 13 Ağustos 2015 14:46
Gösterim: 3625

