Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Eğitimde Fatih Projesi kapsamında yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine dair yönetmelik yayımlandı.
Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle, yurt içi üretimin ve katma değerin artırılması, teknoloji kazanımının sağlanması, daha önce yurt içinde üretimi bulunmayan ürünlerin üretilebilmesi, yeni teknoloji ve ürünlere yönelik araştırma geliştirme faaliyetlerinin sürdürülmesi ve bilgi toplumuna geçiş hedefleri doğrultusunda Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi kapsamında ihtiyaç duyulan her türlü mal, hizmet alımları ile yapım işlerinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi.
Yönetmelikle, Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi çerçevesinde Millî Eğitim Bakanlığı ve/veya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca 2015 yılı sonuna kadar yapılacak olan her türlü mal, hizmet alımları ile yapım işleri kapsam içerisine alındı.
Mal veya hizmet alımları ile yapım işleri ihalesi yapılmadan önce idarece, her türlü fiyat araştırması yapılarak katma değer vergisi hariç olmak üzere yaklaşık maliyet belirlenmesi ve yaklaşık maliyete ihale ilanlarında ve ön yeterlik ilanlarında yer verilmemesi ile isteklilere veya ihale süreci ile resmî ilişkisi olmayan diğer kişilere açıklanması şartı getirilen yönetmelikte, ihaleye katılımda yeterlik kuralları da açıklandı.
Yönetmelikte, ihaleye katılacak isteklilerden, ekonomik ve malî yeterlik ile meslekî ve teknik yeterliklerinin belirlenmesine ilişkin istenecek bilgi ve belgeler de yer aldı.
İş ortaklıklarının yanı sıra alt yüklenicilerle ilgili hususlar da yönetmelikte belirlendi. Yönetmelik kapsamında yapılacak ihalelerde ''Açık ihale usulü'', ''Belli istekliler arasında ihale usulü'' ve ''Pazarlık usulü'' kullanılabilecek.
Geçici teminat ise teklif edilen bedelin yüzde 1'inden az olmamak üzere, istekli tarafından verilecek tutarda geçici teminat alınacak.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Eğitimde Fatih Projesi kapsamında yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine dair yönetmelik yayımlandı.
Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle, yurt içi üretimin ve katma değerin artırılması, teknoloji kazanımının sağlanması, daha önce yurt içinde üretimi bulunmayan ürünlerin üretilebilmesi, yeni teknoloji ve ürünlere yönelik araştırma geliştirme faaliyetlerinin sürdürülmesi ve bilgi toplumuna geçiş hedefleri doğrultusunda Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi kapsamında ihtiyaç duyulan her türlü mal, hizmet alımları ile yapım işlerinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi.
Yönetmelikle, Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi çerçevesinde Millî Eğitim Bakanlığı ve/veya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca 2015 yılı sonuna kadar yapılacak olan her türlü mal, hizmet alımları ile yapım işleri kapsam içerisine alındı.
Mal veya hizmet alımları ile yapım işleri ihalesi yapılmadan önce idarece, her türlü fiyat araştırması yapılarak katma değer vergisi hariç olmak üzere yaklaşık maliyet belirlenmesi ve yaklaşık maliyete ihale ilanlarında ve ön yeterlik ilanlarında yer verilmemesi ile isteklilere veya ihale süreci ile resmî ilişkisi olmayan diğer kişilere açıklanması şartı getirilen yönetmelikte, ihaleye katılımda yeterlik kuralları da açıklandı.
Yönetmelikte, ihaleye katılacak isteklilerden, ekonomik ve malî yeterlik ile meslekî ve teknik yeterliklerinin belirlenmesine ilişkin istenecek bilgi ve belgeler de yer aldı.
İş ortaklıklarının yanı sıra alt yüklenicilerle ilgili hususlar da yönetmelikte belirlendi. Yönetmelik kapsamında yapılacak ihalelerde ''Açık ihale usulü'', ''Belli istekliler arasında ihale usulü'' ve ''Pazarlık usulü'' kullanılabilecek.
Geçici teminat ise teklif edilen bedelin yüzde 1'inden az olmamak üzere, istekli tarafından verilecek tutarda geçici teminat alınacak.
(zaman)
Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Temmuz 2012 13:41
Gösterim: 1628
Finlandiya’da 17 yaşındaki bir öğrencinin cebindeki iPhone 4S patladı
Finlandiya’da 17 yaşındaki bir öğrencinin cebindeki iPhone 4S patladı. Cebinden çıkan dumanı fark eden genç, “Telefon üç aydır sorunsuz çalışıyordu” dedi.
Fin basınında yayınlanan bir videoda, Henri Helminen babasının arabasından çıkıyor. Yazın çalıştığı iş yerine doğru yürüyen videoda Henri’nin cebinden dumanlar çıkmaya başlıyor.
Bu sırada aceleyle telefonu cebinden çıkaran Henri telefonu uzaklara fırlatıyor. Yaşananlar güvenlik kamerası tarafından kaydedilirken, Henri iPhone’un üreticisi Apple ile iletişime geçtiğini söyledi.
Henri, “Telefonu 3 aydır sorunsuz bir biçimde kullanıyordum. Daha önce ısınma bile meydana gelmemişti. Apple telefonu inceleme kararı aldı” dedi.
Henri’yi işe götüren babası Juho Helminen de, “Önce oğlumun sigaraya başladığını düşündüm fakat daha sonra bağırmaya başlayınca yardıma koştum. O gün işe bir saat erken gittiği için facianın eşiğinden dönüldü. Çünkü normalde o saatlerde telefon yanındayken uyuyordu” dedi.
Henri’nin elinde yanık izi oluştuğu kaydedildi. 2011’de Sydney’de bir iPhone 4 alev almıştı. Öte yandan Apple tutkunları yaşananların gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.
Vatan Gazetesi'nin haberine göre; bazı kullanıcılar, internet sitelerine “Olayın yaşandığı yer Nokia’nın fabrikasına çok yakın. Apple’ın satışını düşürmek için böyle bir video yayınlandı” açıklamasını yaptılar.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Finlandiya’da 17 yaşındaki bir öğrencinin cebindeki iPhone 4S patladı
Finlandiya’da 17 yaşındaki bir öğrencinin cebindeki iPhone 4S patladı. Cebinden çıkan dumanı fark eden genç, “Telefon üç aydır sorunsuz çalışıyordu” dedi.
Fin basınında yayınlanan bir videoda, Henri Helminen babasının arabasından çıkıyor. Yazın çalıştığı iş yerine doğru yürüyen videoda Henri’nin cebinden dumanlar çıkmaya başlıyor.
Bu sırada aceleyle telefonu cebinden çıkaran Henri telefonu uzaklara fırlatıyor. Yaşananlar güvenlik kamerası tarafından kaydedilirken, Henri iPhone’un üreticisi Apple ile iletişime geçtiğini söyledi.
Henri, “Telefonu 3 aydır sorunsuz bir biçimde kullanıyordum. Daha önce ısınma bile meydana gelmemişti. Apple telefonu inceleme kararı aldı” dedi.
Henri’yi işe götüren babası Juho Helminen de, “Önce oğlumun sigaraya başladığını düşündüm fakat daha sonra bağırmaya başlayınca yardıma koştum. O gün işe bir saat erken gittiği için facianın eşiğinden dönüldü. Çünkü normalde o saatlerde telefon yanındayken uyuyordu” dedi.
Henri’nin elinde yanık izi oluştuğu kaydedildi. 2011’de Sydney’de bir iPhone 4 alev almıştı. Öte yandan Apple tutkunları yaşananların gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.
Vatan Gazetesi'nin haberine göre; bazı kullanıcılar, internet sitelerine “Olayın yaşandığı yer Nokia’nın fabrikasına çok yakın. Apple’ın satışını düşürmek için böyle bir video yayınlandı” açıklamasını yaptılar.
Son Güncelleme: Cuma, 06 Temmuz 2012 12:41
Gösterim: 2006
FBI, 9 Temmuz'da internetin fişini çekiyor. Uygulama 'pire için yorgan yakma' deyimini akıllara getiriyor.
Hacker'ların Windows 'daki bir açık yoluyla dünya çapında 570 binden fazla bilgisayara zararlı yazılım yüklediğinin ortaya çıkmasıyla birlikte FBI , 9 Temmuz'da internetin şalterlerini indiriyor. Zira söz konusu virüs bu tarihte harekete geçeceğinden, FBI DNS sunucularını kapatarak önlem almayı planlıyor. Ancak FBI bu işi sadece Amerika ’da değil, tüm dünyada yapmayı planlıyor.
DNSChanger ismini taşıyan virüsün yarattığı tehdit ortadan kalktığında kapatılan sunucular tekrar hizmete girecek.
Söz konusu virüs, kullanıcıların tarayıcılarını hacker'ların sahte sitelerine yönlendiriyor.
FBI kullanıcılara güvenlik ortağı tarafından yönetilen dcwg.org web sitesini ziyaret ederek, zararlı yazılıma sahip olup olmadıklarını kontrol etmelerini öneriyor. ( Hürriyet )
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
FBI, 9 Temmuz'da internetin fişini çekiyor. Uygulama 'pire için yorgan yakma' deyimini akıllara getiriyor.
Hacker'ların Windows 'daki bir açık yoluyla dünya çapında 570 binden fazla bilgisayara zararlı yazılım yüklediğinin ortaya çıkmasıyla birlikte FBI , 9 Temmuz'da internetin şalterlerini indiriyor. Zira söz konusu virüs bu tarihte harekete geçeceğinden, FBI DNS sunucularını kapatarak önlem almayı planlıyor. Ancak FBI bu işi sadece Amerika ’da değil, tüm dünyada yapmayı planlıyor.
DNSChanger ismini taşıyan virüsün yarattığı tehdit ortadan kalktığında kapatılan sunucular tekrar hizmete girecek.
Söz konusu virüs, kullanıcıların tarayıcılarını hacker'ların sahte sitelerine yönlendiriyor.
FBI kullanıcılara güvenlik ortağı tarafından yönetilen dcwg.org web sitesini ziyaret ederek, zararlı yazılıma sahip olup olmadıklarını kontrol etmelerini öneriyor. ( Hürriyet )
Son Güncelleme: Perşembe, 05 Temmuz 2012 17:31
Gösterim: 1672
Emniyet ve devlet kurumlarına yaptığı 'siber saldırılarla' bir anda popüler olan internet korsanları Redhack'i savcılık terör örgütü ilan etti.
‘Kızıl Hackerlar’ olarak bilinen Türkiye ’nin popüler internet korsanları grubu Redhack’in son olarak Dışişleri Bakanlığı’na bağlı internet sitesini hack’lemesi polisi harekete geçirdi. Bu kapsamda Redhack isimli gruba yönelik yürütülen soruşturma ile ilgili kritik bir karar alındı. Savcılık, ‘Kızıl Hackerlar’ isimli grubu, orak çekiçten oluşan bir logosu ve bir manifestoya sahip olmasından dolayı terör örgütü kapsamına aldı.
Soruşturma genişleyecek
Redhack’in bu güne kadar gerçekleştirdiği sanal eylemleri bir liste halinde Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlığı’na gönderen savcılık, uzmanlardan Redhack’in terör örgütü boyutuyla tekrar ele alınarak detaylı bir şekilde araştırılma yapılmasını istedi. Gruba yönelik soruşturmanın bilişim suçlarıyla mücadele çerçevesinde yürütüldüğünü ve bu nedenle zanlıların yakalanmasının geciktiğini söyleyen emniyet kaynakları, Redhack’in terör örgütü kapsamına alınması halinde soruşturmanın seyrinin de değişeceğini belirtti.
Bakanlığı çökertmişti
Kızıl Hackerlar’ın sadece Türkiye sınırları içerisinde faaliyet göstermediğinin altını çizen kaynaklar, bu örgütlere yönelik sadece emniyetin çalışmalarının yeterli olmayacağını ifade ettiler.
Sivas Katliamı’nın yıldönümünde hem Sivas’ta katledilenleri anmak hem Suriye’ye yönelik saldırgan politikaları protesto etmek amacıyla Dışişleri Bakanlığı’nın sitesini hack’leyen Redhack siber korsan grubu, bakanlığın resmi internet sitesinde bulunan yabancı diplomatlara ait kimlik kartlarının imajlarını yayımladı. Dışişleri Bakanlığı bu kimlik bilgilerinin yayılmasından korkuyor. Bundan dolayı iki nota yayımlayarak bilgilendirme ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alındığını duyurdu. Redhack bugüne kadar Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere birçok siteyi çökertti ve sitelerin içinde olan bilgileri aldı. Grup, adından söz ettiren eylemler yapmayı ve ses getirmeyi seviyor.
(radikal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Emniyet ve devlet kurumlarına yaptığı 'siber saldırılarla' bir anda popüler olan internet korsanları Redhack'i savcılık terör örgütü ilan etti.
‘Kızıl Hackerlar’ olarak bilinen Türkiye ’nin popüler internet korsanları grubu Redhack’in son olarak Dışişleri Bakanlığı’na bağlı internet sitesini hack’lemesi polisi harekete geçirdi. Bu kapsamda Redhack isimli gruba yönelik yürütülen soruşturma ile ilgili kritik bir karar alındı. Savcılık, ‘Kızıl Hackerlar’ isimli grubu, orak çekiçten oluşan bir logosu ve bir manifestoya sahip olmasından dolayı terör örgütü kapsamına aldı.
Soruşturma genişleyecek
Redhack’in bu güne kadar gerçekleştirdiği sanal eylemleri bir liste halinde Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlığı’na gönderen savcılık, uzmanlardan Redhack’in terör örgütü boyutuyla tekrar ele alınarak detaylı bir şekilde araştırılma yapılmasını istedi. Gruba yönelik soruşturmanın bilişim suçlarıyla mücadele çerçevesinde yürütüldüğünü ve bu nedenle zanlıların yakalanmasının geciktiğini söyleyen emniyet kaynakları, Redhack’in terör örgütü kapsamına alınması halinde soruşturmanın seyrinin de değişeceğini belirtti.
Bakanlığı çökertmişti
Kızıl Hackerlar’ın sadece Türkiye sınırları içerisinde faaliyet göstermediğinin altını çizen kaynaklar, bu örgütlere yönelik sadece emniyetin çalışmalarının yeterli olmayacağını ifade ettiler.
Sivas Katliamı’nın yıldönümünde hem Sivas’ta katledilenleri anmak hem Suriye’ye yönelik saldırgan politikaları protesto etmek amacıyla Dışişleri Bakanlığı’nın sitesini hack’leyen Redhack siber korsan grubu, bakanlığın resmi internet sitesinde bulunan yabancı diplomatlara ait kimlik kartlarının imajlarını yayımladı. Dışişleri Bakanlığı bu kimlik bilgilerinin yayılmasından korkuyor. Bundan dolayı iki nota yayımlayarak bilgilendirme ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alındığını duyurdu. Redhack bugüne kadar Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere birçok siteyi çökertti ve sitelerin içinde olan bilgileri aldı. Grup, adından söz ettiren eylemler yapmayı ve ses getirmeyi seviyor.
(radikal)
Son Güncelleme: Cuma, 06 Temmuz 2012 09:33
Gösterim: 1835
Amerikan mahkemeleri, Twitter şirketini ‘Wall Street'i İşgal Et’ protestocularının 3 aylık Tweet'lerini güvenlik güçlerine vermek zorunda bıraktı. Karar kullanıcıları otosansüre yöneltir mi, Türkiye'yi nasıl etkiler?
Twitter 'ın kullanıcılarının tweet'lerini güvenlik güçlerinin değerlendirmesine sunması gerektiği yönündeki mahkeme kararı, sosyal paylaşım siteleri üzerindeki devlet baskısının artırılması olarak yorumlanıyor. Karar, kullanıcıları otosansüre yöneltirken, Twitter 'ı da paylaşım konusunda denetimi sıkılaştırmaya itebilir.
ABD 'de Manhattan Ceza Mahkemesi'nin dün aldığı bir kararla, Twitter 'ın "Wall Street'i İşgal Et" protestocularından birinin üç ay boyunca attığı tweet'leri güvenlik güçlerinin değerlendirmesine sunması gerektiğine karar vermesine uzmanlardan ve Twitter fenomenlerinden farklı yorumlar geliyor.
Hürriyet Planet’ta çıkan habere göre, geçtiğimiz yıl "Wall Street'i İşgal Et" eylemleri sırasında yaşananlar üzerine açılan davada ABD 'li yargıç Matthew Sciarrino, Twitter 'ı ve sitenin kullanıcılarını zor durumda bırakacak bir karara imza attı. Yapılan anlaşmalar uyarınca kullanıcılar tarafından gönderilen içeriklerin kullanıcılara ait olduğunun altını çizen Twitter , bu bilgilerin savcılarla paylaşılmasına karşı çıkmıştı. Ancak Sciarrino'nun vermiş olduğu karar, Twitter yetkililerinin sitedeki içeriğin korunmasıyla ilgili itirazlarını boşa çıkarmış oldu.
UÇKAN: TWITTER BOYUN EĞERSE BATAR
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde bilgi ekonomisi konusunda dersler veren Dr. Özgür Uçkan'a göre, ABD mahkemesinin kararı "emsal" teşkil etmeyecek nitelikte.
Kararı hurriyet.com.tr'ye değerlendiren Uçkan, " Twitter bu tür kararlarla ilk kez karşılaşmıyor. ABD otoriteleri son altı ay içerisinde Twitter 'dan bu tip 679 talepte bulundular ve Twitter bu taleplerin %75'ini karşıladı" diyor.
Uçkan ayrıca Wikileaks sızıntıları ile ilgili olarak bu tür bir mahkeme kararının da Twitter tarafından reddedildiğini hatırlatıyor.
"Varlığını sadece kullanıcılarına borçlu olan bir sosyal medya şirketinin, bu tip kişisel veri korumasını ihlal eden, anayasal korumalarla çelişen taleplere boyun eğmesi düşünülemez" diyen Uçkan aksi takdirde şirketin batacağını belirtiyor.
HAKAN: DENETİM GEREKLİ
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan da Twitter 'da her gün binlerce takipçisine onlarca tweet atıyor. Hakan, Twitter 'ın denetim altına alınması gerektiğini düşünüyor.
ABD mahkemesinin kararından bağımsız olarak konuyu değerlendiren Hakan, sanal kimliklerin arkasına sığınan isimlerin hakaret ve küfre varan sözler sarf edebildiğini hatırlatıyor. Ancak yine de sansür veya bu kararla birlikte doğabilecek otosansüre karşı olduğunu ekliyor.
SEZYUM: TÜRKİYE İÇİN FELAKET OLUR
İnternet ve sosyal paylaşım üzerine yazdığı yazılarla dikkat çeken Kaan Sezyum Twitter 'ın uzun vadede boğazının tutulmak istendiğini ve konunun daha çok düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Kullanıcıların hakaret gibi durumlarda yasal yaptırımlarla karşılaşabileceğini anımsatan Sezyum Twitter ’ın da bu konuda bilgi paylaşabildiğini belirtiyor. Ancak Sezyum’a göre, ABD mahkemesinin kararının benzerinin Türkiye 'de alınmasının felaketle sonuçlanabilir. Nitekim Sezyum'a göre, Türkiye 'de düşünce özgürlüğü kısıtlanmış durumda ve hakaret kelimesinin tanımı oldukça muallak.
ABD 'de görece bir konuşma özgürlüğü olduğunu belirten Sezyum, bu tip bir kararın alınmasının şaşırtıcı olduğunu belirtiyor.
EVANS: TWITTER KENDİNİ MAİL SERVİSİ OLARAK GÖRÜYOR
BBC 'ye konuşan, Enders Analiz'den Medya Uzmanı Benedict Evans Twitter 'ın kendisini bir elektronik posta servisi gibi gördüğünü ve tweet’lerle ilgili sorumluluk almak istemediğini hatırlatıyor. Ancak kararla birlikte Twitter ’ın kullanıcılarının tweet’lerini denetleme yoluna gidebileceği belirtiliyor.
American Civil Liberties Union internette yayınladığı bildiride ''Bu önemli bir konu. Yargı insanların internetteki aktiviteleri ile ilgili bilgi toplama teşebüsslerinde giderek daha da agresifleşiyor'' ifadesine yer vermişti.
Devletlerin sosyal paylaşım siteleri üzerindeki baskıyı artırmaya çalıştığına dikkat çeken Uçkan’a göre savaşı yine de kazanamayabilirler. Nitekim teknoloji, kullanıcıların kimliklerini anonimleştiren yeni çözümlerle bu baskıyı alt edecek çözümlere ulaşabilir. (radikal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Amerikan mahkemeleri, Twitter şirketini ‘Wall Street'i İşgal Et’ protestocularının 3 aylık Tweet'lerini güvenlik güçlerine vermek zorunda bıraktı. Karar kullanıcıları otosansüre yöneltir mi, Türkiye'yi nasıl etkiler?
Twitter 'ın kullanıcılarının tweet'lerini güvenlik güçlerinin değerlendirmesine sunması gerektiği yönündeki mahkeme kararı, sosyal paylaşım siteleri üzerindeki devlet baskısının artırılması olarak yorumlanıyor. Karar, kullanıcıları otosansüre yöneltirken, Twitter 'ı da paylaşım konusunda denetimi sıkılaştırmaya itebilir.
ABD 'de Manhattan Ceza Mahkemesi'nin dün aldığı bir kararla, Twitter 'ın "Wall Street'i İşgal Et" protestocularından birinin üç ay boyunca attığı tweet'leri güvenlik güçlerinin değerlendirmesine sunması gerektiğine karar vermesine uzmanlardan ve Twitter fenomenlerinden farklı yorumlar geliyor.
Hürriyet Planet’ta çıkan habere göre, geçtiğimiz yıl "Wall Street'i İşgal Et" eylemleri sırasında yaşananlar üzerine açılan davada ABD 'li yargıç Matthew Sciarrino, Twitter 'ı ve sitenin kullanıcılarını zor durumda bırakacak bir karara imza attı. Yapılan anlaşmalar uyarınca kullanıcılar tarafından gönderilen içeriklerin kullanıcılara ait olduğunun altını çizen Twitter , bu bilgilerin savcılarla paylaşılmasına karşı çıkmıştı. Ancak Sciarrino'nun vermiş olduğu karar, Twitter yetkililerinin sitedeki içeriğin korunmasıyla ilgili itirazlarını boşa çıkarmış oldu.
UÇKAN: TWITTER BOYUN EĞERSE BATAR
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde bilgi ekonomisi konusunda dersler veren Dr. Özgür Uçkan'a göre, ABD mahkemesinin kararı "emsal" teşkil etmeyecek nitelikte.
Kararı hurriyet.com.tr'ye değerlendiren Uçkan, " Twitter bu tür kararlarla ilk kez karşılaşmıyor. ABD otoriteleri son altı ay içerisinde Twitter 'dan bu tip 679 talepte bulundular ve Twitter bu taleplerin %75'ini karşıladı" diyor.
Uçkan ayrıca Wikileaks sızıntıları ile ilgili olarak bu tür bir mahkeme kararının da Twitter tarafından reddedildiğini hatırlatıyor.
"Varlığını sadece kullanıcılarına borçlu olan bir sosyal medya şirketinin, bu tip kişisel veri korumasını ihlal eden, anayasal korumalarla çelişen taleplere boyun eğmesi düşünülemez" diyen Uçkan aksi takdirde şirketin batacağını belirtiyor.
HAKAN: DENETİM GEREKLİ
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan da Twitter 'da her gün binlerce takipçisine onlarca tweet atıyor. Hakan, Twitter 'ın denetim altına alınması gerektiğini düşünüyor.
ABD mahkemesinin kararından bağımsız olarak konuyu değerlendiren Hakan, sanal kimliklerin arkasına sığınan isimlerin hakaret ve küfre varan sözler sarf edebildiğini hatırlatıyor. Ancak yine de sansür veya bu kararla birlikte doğabilecek otosansüre karşı olduğunu ekliyor.
SEZYUM: TÜRKİYE İÇİN FELAKET OLUR
İnternet ve sosyal paylaşım üzerine yazdığı yazılarla dikkat çeken Kaan Sezyum Twitter 'ın uzun vadede boğazının tutulmak istendiğini ve konunun daha çok düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Kullanıcıların hakaret gibi durumlarda yasal yaptırımlarla karşılaşabileceğini anımsatan Sezyum Twitter ’ın da bu konuda bilgi paylaşabildiğini belirtiyor. Ancak Sezyum’a göre, ABD mahkemesinin kararının benzerinin Türkiye 'de alınmasının felaketle sonuçlanabilir. Nitekim Sezyum'a göre, Türkiye 'de düşünce özgürlüğü kısıtlanmış durumda ve hakaret kelimesinin tanımı oldukça muallak.
ABD 'de görece bir konuşma özgürlüğü olduğunu belirten Sezyum, bu tip bir kararın alınmasının şaşırtıcı olduğunu belirtiyor.
EVANS: TWITTER KENDİNİ MAİL SERVİSİ OLARAK GÖRÜYOR
BBC 'ye konuşan, Enders Analiz'den Medya Uzmanı Benedict Evans Twitter 'ın kendisini bir elektronik posta servisi gibi gördüğünü ve tweet’lerle ilgili sorumluluk almak istemediğini hatırlatıyor. Ancak kararla birlikte Twitter ’ın kullanıcılarının tweet’lerini denetleme yoluna gidebileceği belirtiliyor.
American Civil Liberties Union internette yayınladığı bildiride ''Bu önemli bir konu. Yargı insanların internetteki aktiviteleri ile ilgili bilgi toplama teşebüsslerinde giderek daha da agresifleşiyor'' ifadesine yer vermişti.
Devletlerin sosyal paylaşım siteleri üzerindeki baskıyı artırmaya çalıştığına dikkat çeken Uçkan’a göre savaşı yine de kazanamayabilirler. Nitekim teknoloji, kullanıcıların kimliklerini anonimleştiren yeni çözümlerle bu baskıyı alt edecek çözümlere ulaşabilir. (radikal)
Son Güncelleme: Çarşamba, 04 Temmuz 2012 09:19
Gösterim: 1514

