Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

ABD'de yapılan ve uluslararası bilim ve eğitim çevrelerince de kabul edilen bir araştırmaya göre 7 yaşından sonra İngilizce öğrenmek zorlaşıyor.
 Washington Üniversitesi Beyin ve Öğrenim Bilimleri Enstitüsü Direktörü Patricia Kuhl, yaptıkları araştırma ve laboratuvar incelemelerinin sonucunda çocukların beyin yapılarının yabancı dil öğrenmek için 7 yaşına kadar müsait olduğunu, bu yaştan sonra gerek fizyolojik gerekse diğer etkenler sebebiyle İngilizceyi gerçek anlamda öğrenemediklerini açıkladı.  Aşağıdaki adres tıklandığında yapılmış olan araştırma ve sonuçlarını izlemek mümkündür.

0-7 Yaşarası 'yabancı dil öğrendiniz, öğrendiniz ! 
Ondan sonrası; siz ne kadar çabalasanız da yeterli değildir! Çünkü bebeklerimizin dilbilimsel dehası sadece o yaşar alığında; Bir dahininki ile aynı… Sonrasında bu mucizevi yetenek gün gün azalıyor. Bu yüzden onların tüm yaşamları için gerekli bu açığı kapatmanız için çok az bir zaman var.Bu 'dehayı kullanmak ve ona mükemmel bir gelecek armağan etmek istersiniz değil mi?

İşte bunun için tam 25 yıldır ve 34 ülkede tüm anne-babaların en çok tanıdığı ve güvendiği uluslararası bir eğitim kurumu var:

Helen Doron Early English

Neden bekliyorsunuz! Bu dönemde çocuğunuza vereceğiniz niteliki bir dil eğitimi onun yaşamı boyunca en büyük yardımcısı olacaktır. Devamlı olarak gelişen bu metodolojileri takip eden pedagoglar ile dilbilimcilerden destek alan Helen Doron Erken İngilizce eğitimi; ortalama 6 kişilik öğrenci gruplarıyla, benzersiz bir eğitim veriyor. İngilizceyi bir ömür boyu 'ikinci anadili' olarak öğrenmelerini sağlıyor.

Çocuklarımıza yüksek özgüven ve beceri geliştirme altyapısı sağlıyor ve 'hayata ön saflarda katılmasını sağlıyor'

Daha dünyaya geldiği ilk yıllarda; ortalama 550 İngilizce kelimeyi tamamen özümsemiş ve iletişiminde kullanan bir cocuğunuz olacak... İşte buna değer !

Dil uzmanı Helen Doron, geliştirdiği özel ve özgün metodlarla 'çok erken yaşlarda dil öğreniminin öncüsü olmuştur. Bugün; hayranlık uyandıran eğitim metodoljisi ve çocuklarımızın gelişimine sağladığı pozitif katkı ile eğitim verdiği 34 ülkede büyük saygınlık kazanmıştır.

Müzikle, Dansla, Oyunlarla; Eğlenerek İngilizce;

- Özgün yöntemlerle hızlı, etkin ve eğlenceli İngilizce.

- Çocuklara, ailelere ve öğretmenlere ilham veren materyallerle eğitim.

- Rahat ve istek uyandırıcı bir ortamda, küçük gruplarla çalışmak.

- Yaşayarak öğrenmenin ve yaratıcı sürecin gücüne inanan özel eğitmenler.

- Tümü 'Özel Helen Doron Sertifikalı'  Eğitmen Kadrosu.

Helen Doron Erken İngilizce programları, çocuklarımızın hayatına henüz onlar 3 aylıkken giriyor. Bu eşsiz yöntem ile; İngilizce sorunu artık 'sorun olmaktan' çıkıyor. Dünyada 1 milyonu aşkın çocuk bu mükemmel sistemle İngilizceyi 2. anadili gibi konuşuyor, hayata birkaç adım önde başlıyor.

Ücretsiz demo ders ve detaylı bilgi almak için Helen Doron şubeleri:

> İngilizce öğrenmede kritik yaş!

ABD'de yapılan ve uluslararası bilim ve eğitim çevrelerince de kabul edilen bir araştırmaya göre 7 yaşından sonra İngilizce öğrenmek zorlaşıyor.
 Washington Üniversitesi Beyin ve Öğrenim Bilimleri Enstitüsü Direktörü Patricia Kuhl, yaptıkları araştırma ve laboratuvar incelemelerinin sonucunda çocukların beyin yapılarının yabancı dil öğrenmek için 7 yaşına kadar müsait olduğunu, bu yaştan sonra gerek fizyolojik gerekse diğer etkenler sebebiyle İngilizceyi gerçek anlamda öğrenemediklerini açıkladı.  Aşağıdaki adres tıklandığında yapılmış olan araştırma ve sonuçlarını izlemek mümkündür.

0-7 Yaşarası 'yabancı dil öğrendiniz, öğrendiniz ! 
Ondan sonrası; siz ne kadar çabalasanız da yeterli değildir! Çünkü bebeklerimizin dilbilimsel dehası sadece o yaşar alığında; Bir dahininki ile aynı… Sonrasında bu mucizevi yetenek gün gün azalıyor. Bu yüzden onların tüm yaşamları için gerekli bu açığı kapatmanız için çok az bir zaman var.Bu 'dehayı kullanmak ve ona mükemmel bir gelecek armağan etmek istersiniz değil mi?

İşte bunun için tam 25 yıldır ve 34 ülkede tüm anne-babaların en çok tanıdığı ve güvendiği uluslararası bir eğitim kurumu var:

Helen Doron Early English

Neden bekliyorsunuz! Bu dönemde çocuğunuza vereceğiniz niteliki bir dil eğitimi onun yaşamı boyunca en büyük yardımcısı olacaktır. Devamlı olarak gelişen bu metodolojileri takip eden pedagoglar ile dilbilimcilerden destek alan Helen Doron Erken İngilizce eğitimi; ortalama 6 kişilik öğrenci gruplarıyla, benzersiz bir eğitim veriyor. İngilizceyi bir ömür boyu 'ikinci anadili' olarak öğrenmelerini sağlıyor.

Çocuklarımıza yüksek özgüven ve beceri geliştirme altyapısı sağlıyor ve 'hayata ön saflarda katılmasını sağlıyor'

Daha dünyaya geldiği ilk yıllarda; ortalama 550 İngilizce kelimeyi tamamen özümsemiş ve iletişiminde kullanan bir cocuğunuz olacak... İşte buna değer !

Dil uzmanı Helen Doron, geliştirdiği özel ve özgün metodlarla 'çok erken yaşlarda dil öğreniminin öncüsü olmuştur. Bugün; hayranlık uyandıran eğitim metodoljisi ve çocuklarımızın gelişimine sağladığı pozitif katkı ile eğitim verdiği 34 ülkede büyük saygınlık kazanmıştır.

Müzikle, Dansla, Oyunlarla; Eğlenerek İngilizce;

- Özgün yöntemlerle hızlı, etkin ve eğlenceli İngilizce.

- Çocuklara, ailelere ve öğretmenlere ilham veren materyallerle eğitim.

- Rahat ve istek uyandırıcı bir ortamda, küçük gruplarla çalışmak.

- Yaşayarak öğrenmenin ve yaratıcı sürecin gücüne inanan özel eğitmenler.

- Tümü 'Özel Helen Doron Sertifikalı'  Eğitmen Kadrosu.

Helen Doron Erken İngilizce programları, çocuklarımızın hayatına henüz onlar 3 aylıkken giriyor. Bu eşsiz yöntem ile; İngilizce sorunu artık 'sorun olmaktan' çıkıyor. Dünyada 1 milyonu aşkın çocuk bu mükemmel sistemle İngilizceyi 2. anadili gibi konuşuyor, hayata birkaç adım önde başlıyor.

Ücretsiz demo ders ve detaylı bilgi almak için Helen Doron şubeleri:

Son Güncelleme: Salı, 10 Nisan 2012 11:03

Gösterim: 2857

Eğitimle ilgili 2023 hedefleri, yeni teşvik paketiyle farklı bir yola girdi. 12 yıllık kademeli zorunlu eğitime geçişle birlikte okullaşma oranı artacak. Bu da yeni okul ve derslik anlamına geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı açığı kapatmak için çaba sarf ederken yeni teşvikler okul yapımını hızlandıracak.                                                                                               

Beşinci bölge avantajı

Eğitime yapılacak yatırımlar, açıklanan teşvik paketinde yer alan 5'inci bölgenin avantajlarından yararlanılarak yapılacak. Buna göre çimentodan sınıftaki öğrenci masalarının alımına kadarki malzemelerin maliyetine Katma Değer Vergisi (KDV) muafiyeti getirildi. Ayrıca girişimcilere okul için yer tahsisi ve yatırım kredileri için 50 milyon liraya kadar faiz desteği sağlanacak.

300 bin öğretmene iş

Bu okulların teşvik verilerek açılması istihdam da artacak. Çünkü '12 yıl'la 220 bin ek dersliğe ihtiyaç olacak. Bu da 300 binin üzerinde öğretmenin istihdamını gerektirecek.

Meslek liseli için 1700 TL

Mesleki eğitimi teşvik için organize sanayi bölgelerinde iş dünyası tarafından açılacak özel meslek liselerine öğrenci başına para verilecek. Bu rakam yaklaşık 1700 TL civarında olacak. Eğitim maliyetin bir bölümü de devlet tarafından üstlenilerek iş dünyasının kendi okullarını kurmaları teşvik edilecek.

İlk aşamada 1 milyar dolar

Melek Yatırımcılar Derneği Türkiye Başkanı Baybars Altuntaş, yeni teşvik sistemiyle Türkiye'nin 'Dünya Girişimcilik Ligi'nde önemli bir rekabet avantajına sahip olacağını belirterek, "Teşvik sistemiyle, ilk aşamada 1 milyar dolarlık bir yabancı yatırımcı talebinin doğacağını öngörüyoruz" dedi.

(BUGÜN)

> Meslek liseleri için 1700 TL teşvik, 300 bin öğretmene iş!

Eğitimle ilgili 2023 hedefleri, yeni teşvik paketiyle farklı bir yola girdi. 12 yıllık kademeli zorunlu eğitime geçişle birlikte okullaşma oranı artacak. Bu da yeni okul ve derslik anlamına geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı açığı kapatmak için çaba sarf ederken yeni teşvikler okul yapımını hızlandıracak.                                                                                               

Beşinci bölge avantajı

Eğitime yapılacak yatırımlar, açıklanan teşvik paketinde yer alan 5'inci bölgenin avantajlarından yararlanılarak yapılacak. Buna göre çimentodan sınıftaki öğrenci masalarının alımına kadarki malzemelerin maliyetine Katma Değer Vergisi (KDV) muafiyeti getirildi. Ayrıca girişimcilere okul için yer tahsisi ve yatırım kredileri için 50 milyon liraya kadar faiz desteği sağlanacak.

300 bin öğretmene iş

Bu okulların teşvik verilerek açılması istihdam da artacak. Çünkü '12 yıl'la 220 bin ek dersliğe ihtiyaç olacak. Bu da 300 binin üzerinde öğretmenin istihdamını gerektirecek.

Meslek liseli için 1700 TL

Mesleki eğitimi teşvik için organize sanayi bölgelerinde iş dünyası tarafından açılacak özel meslek liselerine öğrenci başına para verilecek. Bu rakam yaklaşık 1700 TL civarında olacak. Eğitim maliyetin bir bölümü de devlet tarafından üstlenilerek iş dünyasının kendi okullarını kurmaları teşvik edilecek.

İlk aşamada 1 milyar dolar

Melek Yatırımcılar Derneği Türkiye Başkanı Baybars Altuntaş, yeni teşvik sistemiyle Türkiye'nin 'Dünya Girişimcilik Ligi'nde önemli bir rekabet avantajına sahip olacağını belirterek, "Teşvik sistemiyle, ilk aşamada 1 milyar dolarlık bir yabancı yatırımcı talebinin doğacağını öngörüyoruz" dedi.

(BUGÜN)

Son Güncelleme: Salı, 10 Nisan 2012 10:48

Gösterim: 1863

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu’nun “Öğretmenler Ölüyor, Milli Eğitim Bakanlığı Üç Maymunu Oynamayı Sürdürüyor!” başlıklı açıklama metnidir.

Temel eğitim sistemini bir çırpıda, kafasına göre değiştiren, FATİH projesiyle bir günde bilgisayarlı eğitime geçen, tüm bu değişiklikleri hiçbir altyapı ve hazırlık yapmadan gerçekleştirme cesaretini kendinde bulan AKP hükümeti ve Milli Eğitim Bakanı, ataması yapılmayan öğretmenler konusuna gelindiğinde üç maymunu oynamayı sürdürmektedir.

Yalnızca geçtiğimiz hafta öğretmenlik yapamadıkları için yaşadıkları psikolojik sorunlar yüzünden iki öğretmenimiz daha yaşamını yitirmiştir. Diyarbakır’da 26 yaşındaki Mustafa Kaya adlı öğretmen kendini asarak, Trabzon’da 27 yaşındaki Hilal Uzunkaya adlı öğretmen ise kendini 8. kattan boşluğa bırakarak canına kıymıştır. Hayatını kaybeden bu iki genç öğretmenle birlikte, ataması yapılmadığı için canına kıydığı bilinen öğretmen sayısı 2007’den beri 30’u bulmuştur.

Eğitimi yaz boz tahtasına çeviren Milli Eğitim Bakanlığı, mevcut atama sorununa ise sanki kendi yarattığı bir sorun değilmiş gibi, hiçbir cevap üretmemekte, bilakis “sorun bu kişilerin kendilerini öğretmenliğe hazırlamaları ve başka alternatifler üretmemeleridir” diyerek durumdan bir de ataması yapılmayan öğretmenleri suçlu çıkarmaya çalışmaktadır. Ömer Dinçer, bu konu nerede açılsa atanacak öğretmen sayısı sorusuna “ben bilmem hükümetim bilir” şeklinde cevap vererek konuyu kapatmaktadır. Her fırsatta artık atama sorunu gibi sorunlardan değil, eğitimin içeriğinden, öğrenci başarısının yükseltilmesinden konuşmak istediğini belirten Bakan, öğretmenlerin güvencesizleştirilmesinin ve öğretmen açığının eğitimi nitelik kaybına uğratan en büyük faktörler olduğunu ne yazık ki görmek istememektedir.

AKP hükümetinin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorunun çözümünden uzak yaklaşımı, her geçen gün gencecik öğretmenlerimizin umudunu kırmakta; umudu kırılan, geleceği çalınan öğretmenlerimiz canına kıymaktadır.

Tüm bunların bir daha yaşanmaması için Milli Eğitim Bakanlığı’nın daha fazla para hırsından vazgeçmesi gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanı ve AKP hükümeti artık bu tutumundan vazgeçmeli, sorunun çözümü için adım atmalıdır. Bilinmelidir ki bu tutum devam ettiği sürece ‘uyduruk bir sorun’ olarak görülen atama sorunu sebebiyle canına kıyan öğretmenlerimiz çoğalacaktır.

Eğitim Sen olarak, sürecin takipçisi olacak, öğretmenlerimizin kadrolu-güvenceli atanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. 
(personelmeb)

> 'Öğretmenler ölüyor, MEB Üç Maymunu Oynuyor'

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu’nun “Öğretmenler Ölüyor, Milli Eğitim Bakanlığı Üç Maymunu Oynamayı Sürdürüyor!” başlıklı açıklama metnidir.

Temel eğitim sistemini bir çırpıda, kafasına göre değiştiren, FATİH projesiyle bir günde bilgisayarlı eğitime geçen, tüm bu değişiklikleri hiçbir altyapı ve hazırlık yapmadan gerçekleştirme cesaretini kendinde bulan AKP hükümeti ve Milli Eğitim Bakanı, ataması yapılmayan öğretmenler konusuna gelindiğinde üç maymunu oynamayı sürdürmektedir.

Yalnızca geçtiğimiz hafta öğretmenlik yapamadıkları için yaşadıkları psikolojik sorunlar yüzünden iki öğretmenimiz daha yaşamını yitirmiştir. Diyarbakır’da 26 yaşındaki Mustafa Kaya adlı öğretmen kendini asarak, Trabzon’da 27 yaşındaki Hilal Uzunkaya adlı öğretmen ise kendini 8. kattan boşluğa bırakarak canına kıymıştır. Hayatını kaybeden bu iki genç öğretmenle birlikte, ataması yapılmadığı için canına kıydığı bilinen öğretmen sayısı 2007’den beri 30’u bulmuştur.

Eğitimi yaz boz tahtasına çeviren Milli Eğitim Bakanlığı, mevcut atama sorununa ise sanki kendi yarattığı bir sorun değilmiş gibi, hiçbir cevap üretmemekte, bilakis “sorun bu kişilerin kendilerini öğretmenliğe hazırlamaları ve başka alternatifler üretmemeleridir” diyerek durumdan bir de ataması yapılmayan öğretmenleri suçlu çıkarmaya çalışmaktadır. Ömer Dinçer, bu konu nerede açılsa atanacak öğretmen sayısı sorusuna “ben bilmem hükümetim bilir” şeklinde cevap vererek konuyu kapatmaktadır. Her fırsatta artık atama sorunu gibi sorunlardan değil, eğitimin içeriğinden, öğrenci başarısının yükseltilmesinden konuşmak istediğini belirten Bakan, öğretmenlerin güvencesizleştirilmesinin ve öğretmen açığının eğitimi nitelik kaybına uğratan en büyük faktörler olduğunu ne yazık ki görmek istememektedir.

AKP hükümetinin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorunun çözümünden uzak yaklaşımı, her geçen gün gencecik öğretmenlerimizin umudunu kırmakta; umudu kırılan, geleceği çalınan öğretmenlerimiz canına kıymaktadır.

Tüm bunların bir daha yaşanmaması için Milli Eğitim Bakanlığı’nın daha fazla para hırsından vazgeçmesi gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanı ve AKP hükümeti artık bu tutumundan vazgeçmeli, sorunun çözümü için adım atmalıdır. Bilinmelidir ki bu tutum devam ettiği sürece ‘uyduruk bir sorun’ olarak görülen atama sorunu sebebiyle canına kıyan öğretmenlerimiz çoğalacaktır.

Eğitim Sen olarak, sürecin takipçisi olacak, öğretmenlerimizin kadrolu-güvenceli atanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. 
(personelmeb)

Son Güncelleme: Salı, 10 Nisan 2012 10:20

Gösterim: 2261

İzmir'in Menemen ilçesinde, karnı ağrıdığı için ailesi tarafından hastaneye götürülen ve burada hamile olduğu anlaşılan 13 yaşındaki kız çocuğu H.Y doğum yaptı.

Kazımpaşa Mahallesinde bir evde ikamet eden H.Y, bir yıl önce ailesinin karşı çıktığı sevgilisi F.K'ya kaçtı. Birlikte yaşamaya başlayan H.Y, hamile kaldı.

Bundan habersiz olan aile kızlarını kısa bir süre önce F.K'nın yanından alarak evlerine getirdi. Karın ağrısı şikayeti üzerine aile kızları H.Y'i hastaneye getirdi. Burada tedavi altına alınan H.Y'nin hamile olduğunun anlaşılması üzerine, Ege Doğumevi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Sancıları artan H.Y, ameliyata alındı. 13 yaşındaki H.Y sezaryenle bir bebek dünyaya getirdi. Yaşının küçük olması nedeniyle hastane yetkilileri durumu Çocuk Büro Amirliği ekiplerine bildirdi. Hastanede ifadesi alınan H.Y, bebeğin babasının bir yıl önce kaçtığı F.K olduğunu söyledi. Polis olayla ilgili F.K'yı gözaltına aldı.

H.Y'nin ismini vermek istemediği annesi " kızım karnım ağrıyor dedi. Bizde hastaneye getirdik, hamile olduğunu duyunca şok oldum. Kızım bir yıl önce F.K'ya kaçmıştı. Yaşı küçük olduğu için evlenmelerine izin vermedik. Ama artık ortada bir bebek var mecburen evlenmelerine izin vereceğiz" diye konuştu.

> 13 yaşında anne oldu!

İzmir'in Menemen ilçesinde, karnı ağrıdığı için ailesi tarafından hastaneye götürülen ve burada hamile olduğu anlaşılan 13 yaşındaki kız çocuğu H.Y doğum yaptı.

Kazımpaşa Mahallesinde bir evde ikamet eden H.Y, bir yıl önce ailesinin karşı çıktığı sevgilisi F.K'ya kaçtı. Birlikte yaşamaya başlayan H.Y, hamile kaldı.

Bundan habersiz olan aile kızlarını kısa bir süre önce F.K'nın yanından alarak evlerine getirdi. Karın ağrısı şikayeti üzerine aile kızları H.Y'i hastaneye getirdi. Burada tedavi altına alınan H.Y'nin hamile olduğunun anlaşılması üzerine, Ege Doğumevi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Sancıları artan H.Y, ameliyata alındı. 13 yaşındaki H.Y sezaryenle bir bebek dünyaya getirdi. Yaşının küçük olması nedeniyle hastane yetkilileri durumu Çocuk Büro Amirliği ekiplerine bildirdi. Hastanede ifadesi alınan H.Y, bebeğin babasının bir yıl önce kaçtığı F.K olduğunu söyledi. Polis olayla ilgili F.K'yı gözaltına aldı.

H.Y'nin ismini vermek istemediği annesi " kızım karnım ağrıyor dedi. Bizde hastaneye getirdik, hamile olduğunu duyunca şok oldum. Kızım bir yıl önce F.K'ya kaçmıştı. Yaşı küçük olduğu için evlenmelerine izin vermedik. Ama artık ortada bir bebek var mecburen evlenmelerine izin vereceğiz" diye konuştu.

Son Güncelleme: Salı, 10 Nisan 2012 10:19

Gösterim: 1791

Aydın'da, "Türkiye Okuyor" kampanyasına katılan binlerce kişi, 40 dakika kitap okuyunca ilginç görüntüler ortaya çıktı.

Aydın'ın Kuyucak ilçesinde düzenlenen okuma etkinliği ilginç görüntülere sahne oldu. Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın koordinasyonunda 4 yıl önce başlatılan Türkiye Okuyor Kampanyası kapsamında, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, önceki gün merkezle birlikte 5 belde ve tüm köylerde okuma etkinliği düzenledi. Saat 14.20'de eşzamanlı başlayan ve 40 dakika süren etkinliğe, 5 bin kişi katıldı. Stadyumdan çeşme başlarına kadar birçok farklı noktada toplanan binlerce insanın aynı anda kitap okuması ilginç görüntüler oluşturdu. Kahvehanelerde oyun oynayanlar bile, saat gelince oyuna ara vererek, kitap okumaya başladı. Etkinlikten haberi olmayanlar ise topluca kitap okuyanları görünce şaşkınlığını gizleyemedi.

'ETKİNLİKLER DEVAM EDECEK'

İlçe Milli Eğitim Müdürü Mecit Altan Canbiter, kampanya kapsamında okullarda her gün okuma saati uygulamasına geçildiğini ve bu alışkanlığın yerleştiğini belirterek, "Kitap okuma sayısını artırmak, gençlerimizi ve kitap okumaya zaman bulamayan insanlarımızı yeniden kitaplarla buluşturmak için 'Kuyucak okuyor' kampanyası düzenledik. Bu kampanyamıza tüm okullarımızın yanı sıra kahvehanede oturan Kuyucaklılar da katıldı. Kuyucak ilçesinde aynı anda 5 bin kişiyi kitapla buluşturmak gerçekten güzel bir olay oldu. Bu tür etkinliklerimiz devam edecektir. Çünkü kitap okumak, doğayı, toplumu anlama ve yorumlama yeteneği sağlar" dedi.

(sabah)

> 5 bin kişi aynı AMAÇLA buluştu!

Aydın'da, "Türkiye Okuyor" kampanyasına katılan binlerce kişi, 40 dakika kitap okuyunca ilginç görüntüler ortaya çıktı.

Aydın'ın Kuyucak ilçesinde düzenlenen okuma etkinliği ilginç görüntülere sahne oldu. Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın koordinasyonunda 4 yıl önce başlatılan Türkiye Okuyor Kampanyası kapsamında, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, önceki gün merkezle birlikte 5 belde ve tüm köylerde okuma etkinliği düzenledi. Saat 14.20'de eşzamanlı başlayan ve 40 dakika süren etkinliğe, 5 bin kişi katıldı. Stadyumdan çeşme başlarına kadar birçok farklı noktada toplanan binlerce insanın aynı anda kitap okuması ilginç görüntüler oluşturdu. Kahvehanelerde oyun oynayanlar bile, saat gelince oyuna ara vererek, kitap okumaya başladı. Etkinlikten haberi olmayanlar ise topluca kitap okuyanları görünce şaşkınlığını gizleyemedi.

'ETKİNLİKLER DEVAM EDECEK'

İlçe Milli Eğitim Müdürü Mecit Altan Canbiter, kampanya kapsamında okullarda her gün okuma saati uygulamasına geçildiğini ve bu alışkanlığın yerleştiğini belirterek, "Kitap okuma sayısını artırmak, gençlerimizi ve kitap okumaya zaman bulamayan insanlarımızı yeniden kitaplarla buluşturmak için 'Kuyucak okuyor' kampanyası düzenledik. Bu kampanyamıza tüm okullarımızın yanı sıra kahvehanede oturan Kuyucaklılar da katıldı. Kuyucak ilçesinde aynı anda 5 bin kişiyi kitapla buluşturmak gerçekten güzel bir olay oldu. Bu tür etkinliklerimiz devam edecektir. Çünkü kitap okumak, doğayı, toplumu anlama ve yorumlama yeteneği sağlar" dedi.

(sabah)

Son Güncelleme: Salı, 10 Nisan 2012 10:01

Gösterim: 1810


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.