Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

8 Mart Dünya kadınlar Günü'nde kız çocuklarının okullaşma oranını tartışmaya açan Milli Eğitim bakanlığı 16 pilot ilde kızların okullaşma oranını artırmak için çalışma başlatacak.
kiz_ogrencilerMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Özellikle Kız Çocuklarının Okullulaşma Oranının Artırılması Projesi'nin pilot uygulaması için kızların eğitime kayıt oranının yüzde 50'nin altında olduğu ya da meslek liselerinde ekipman alt yapıları yetersiz olduğu 16 ilin pilot il olarak seçildiğini belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Rixos Hotel'de düzenlenen 'Özellikle Kız Çocuklarının Okullulaşma Oranının Artırılması Projesi Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Dinçer yaptığı konuşmada, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak, bu günün eşit hak ve fırsatlar talebiyle kadınların dayanışma ve hak arayışlarını temsil ettiğini söyledi. Dinçer, kadının eğitim arayışının diğer hakların önünü açan temel bir değişken olduğunu belirterek, "Türkiye'nin son 9 yılına bakıldığı zaman her alanda kadın-erkek eşitliğini sağlamak için yapılan yasal düzenlemelerin yanında eğitime katılmalarına büyük önem verildiği görülüyor" diye konuştu.
Projenin hedef grupları arasında öğrenciler, ilk ve ortaöğretim düzeyindeki kız çocukları, okulu terk etmek üzere olanlar, eğitime erişimi kültürel, ailevi nedenlerle engellenenlerin bulunduğunu kaydeden Dinçer, proje pilot uygulaması için kızların eğitime kayıt oranının yüzde 50'nin altında olan ya da meslek liselerinde ekipman alt yapıları yetersiz olan 16 ilin pilot il olarak seçildiğini belirtti. Dinçer, "İlk etapta kızların okuldan ayrılma ve okula gitmeme nedenlerinin araştırılması, tedbirlerin alınması, terk oranlarının azaltılması, okullaşma oranının izlenmesine yönelik olarak detaylı bir araştırma yapılacaktır. Her il için hazırlanan detaylı araştırma planlarının çalışmalarına bu ay içerisinde başlanacak ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak rapor tüm paydaşların katılımıyla düzenlenecek çalıştayla tartışmaya açılacaktır" dedi.

> Kızlar 16 pilot ilde takibe alınacak

8 Mart Dünya kadınlar Günü'nde kız çocuklarının okullaşma oranını tartışmaya açan Milli Eğitim bakanlığı 16 pilot ilde kızların okullaşma oranını artırmak için çalışma başlatacak.
kiz_ogrencilerMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Özellikle Kız Çocuklarının Okullulaşma Oranının Artırılması Projesi'nin pilot uygulaması için kızların eğitime kayıt oranının yüzde 50'nin altında olduğu ya da meslek liselerinde ekipman alt yapıları yetersiz olduğu 16 ilin pilot il olarak seçildiğini belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Rixos Hotel'de düzenlenen 'Özellikle Kız Çocuklarının Okullulaşma Oranının Artırılması Projesi Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Dinçer yaptığı konuşmada, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak, bu günün eşit hak ve fırsatlar talebiyle kadınların dayanışma ve hak arayışlarını temsil ettiğini söyledi. Dinçer, kadının eğitim arayışının diğer hakların önünü açan temel bir değişken olduğunu belirterek, "Türkiye'nin son 9 yılına bakıldığı zaman her alanda kadın-erkek eşitliğini sağlamak için yapılan yasal düzenlemelerin yanında eğitime katılmalarına büyük önem verildiği görülüyor" diye konuştu.
Projenin hedef grupları arasında öğrenciler, ilk ve ortaöğretim düzeyindeki kız çocukları, okulu terk etmek üzere olanlar, eğitime erişimi kültürel, ailevi nedenlerle engellenenlerin bulunduğunu kaydeden Dinçer, proje pilot uygulaması için kızların eğitime kayıt oranının yüzde 50'nin altında olan ya da meslek liselerinde ekipman alt yapıları yetersiz olan 16 ilin pilot il olarak seçildiğini belirtti. Dinçer, "İlk etapta kızların okuldan ayrılma ve okula gitmeme nedenlerinin araştırılması, tedbirlerin alınması, terk oranlarının azaltılması, okullaşma oranının izlenmesine yönelik olarak detaylı bir araştırma yapılacaktır. Her il için hazırlanan detaylı araştırma planlarının çalışmalarına bu ay içerisinde başlanacak ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak rapor tüm paydaşların katılımıyla düzenlenecek çalıştayla tartışmaya açılacaktır" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Mart 2012 15:55

Gösterim: 1855

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, YÖK olarak, Tam Gün Yasası'nın, sağlık eğitiminin kalitesi, sürdürülebilirliği ve planlaması açısından bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Tam Gün Yasası Çetinsaya, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'ün desteğiyle düzenlenen Sağlık Eğitimi Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, insanı gözeten, gelişme, huzur ve barışı esas alan toplumlar için sağlık eğitimi konusunun öncelikli bir alan olduğunu söyledi. Toplumun yaşam kalitesi ve geleceğini ilgilendiren bu önemli alana ilgisiz kalmanın düşünülemeyeceğini savunan Çetinsaya, hükümetlerin en önemli görevlerinden birisinin toplumun beden ve ruh sağlığını temel alarak yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu, bunun için gerekli olan siyasi iradenin gösterilmesi ve sağlıklı toplumu oluşturacak altyapının hazırlanması gerektiğini vurguladı. Türkiye'de son yıllarda bu yönde reform niteliğinde başarılı çalışmalar yürütüldüğünü belirten Çetinsaya, “Bu bağlamda hasta hakları temelli yapılan iyileştirmeler gerçekten memnuniyet verici” dedi. Dünyadaki kırılgan ekonomik gelişmeler göz önüne alındığında, sağlık harcamalarının ekonomiye yansımalarının titizlikle izlenmesi gerektiğini anlatan Çetinsaya, şunları ele aldı: “Ülkemiz sağlık çalışanlarının kurumsal farklılıklarıyla ortaya çıkan özlük hakları uygulamaları, sağlık eğitiminin geleceğini tehdit ediyor. Haksız rekabete neden oluyor ve sürdürülebilirliği imkansız kılıyor. Artık geçmiş dönemlerde kalan ve sadece hekim tarafından sürüdürülen bireysel sağlık hizmeti sunumu yerini ekip çalışmasına bıraktı. Nitelikli sağlık hizmeti için nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi gerekliliği hizmet kalitesi ve planlamasını etkileyen önemli bir eğitim sorunu olarak gündeme geliyor. YÖK olarak, Tam Gün Yasası'nın, sağlık eğitiminin kalitesi, sürdürülebilirliği ve planlaması açısından bir zorunluluk olduğunu biliyor ve destekliyoruz.”

(hürriyet)

> YÖK Başkanı: Tam Gün Yasası gerekli

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, YÖK olarak, Tam Gün Yasası'nın, sağlık eğitiminin kalitesi, sürdürülebilirliği ve planlaması açısından bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Tam Gün Yasası Çetinsaya, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'ün desteğiyle düzenlenen Sağlık Eğitimi Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, insanı gözeten, gelişme, huzur ve barışı esas alan toplumlar için sağlık eğitimi konusunun öncelikli bir alan olduğunu söyledi. Toplumun yaşam kalitesi ve geleceğini ilgilendiren bu önemli alana ilgisiz kalmanın düşünülemeyeceğini savunan Çetinsaya, hükümetlerin en önemli görevlerinden birisinin toplumun beden ve ruh sağlığını temel alarak yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu, bunun için gerekli olan siyasi iradenin gösterilmesi ve sağlıklı toplumu oluşturacak altyapının hazırlanması gerektiğini vurguladı. Türkiye'de son yıllarda bu yönde reform niteliğinde başarılı çalışmalar yürütüldüğünü belirten Çetinsaya, “Bu bağlamda hasta hakları temelli yapılan iyileştirmeler gerçekten memnuniyet verici” dedi. Dünyadaki kırılgan ekonomik gelişmeler göz önüne alındığında, sağlık harcamalarının ekonomiye yansımalarının titizlikle izlenmesi gerektiğini anlatan Çetinsaya, şunları ele aldı: “Ülkemiz sağlık çalışanlarının kurumsal farklılıklarıyla ortaya çıkan özlük hakları uygulamaları, sağlık eğitiminin geleceğini tehdit ediyor. Haksız rekabete neden oluyor ve sürdürülebilirliği imkansız kılıyor. Artık geçmiş dönemlerde kalan ve sadece hekim tarafından sürüdürülen bireysel sağlık hizmeti sunumu yerini ekip çalışmasına bıraktı. Nitelikli sağlık hizmeti için nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi gerekliliği hizmet kalitesi ve planlamasını etkileyen önemli bir eğitim sorunu olarak gündeme geliyor. YÖK olarak, Tam Gün Yasası'nın, sağlık eğitiminin kalitesi, sürdürülebilirliği ve planlaması açısından bir zorunluluk olduğunu biliyor ve destekliyoruz.”

(hürriyet)

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Mart 2012 15:06

Gösterim: 1644

TBMM Milli Eğitim Komisyonu toplantısında iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında kavga çıktı.
komisyon4+4+4 sistemine ilişkin yasa tasarısının görüşüldüğü Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda yaşanan tartışma, muhalefet ve iktidar milletvekilleri arasında kavgaya dönüştü. Kavganın büyümesi üzerine komisyon toplantısına 2 saat ara verildi.

> Mecliste 4+4'lük kavga

TBMM Milli Eğitim Komisyonu toplantısında iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında kavga çıktı.
komisyon4+4+4 sistemine ilişkin yasa tasarısının görüşüldüğü Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda yaşanan tartışma, muhalefet ve iktidar milletvekilleri arasında kavgaya dönüştü. Kavganın büyümesi üzerine komisyon toplantısına 2 saat ara verildi.

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Mart 2012 13:45

Gösterim: 1747

Eğitimde yeni sistem ile getirilen esnek yapı birçok pencereden tartışılıyor. Yeni boyut ise anadilde eğitim oldu. Çünkü 4+4+4 sisteminde ikinci kademede seçmeli dersler devreye girecek. O dersler arasında Kürtçe de olacak.

Soruyu komisyon toplantısı sırasında CHP'li Sezgin Tanrıkulu gündeme getirdi. Milli Eğitim Bakanı ile arasında geçen diyalog dikkat çekti:

Tanrıkulu: "Seçmeli Kürtçe dersi mi geliyor?

Bakan Dinçer: "Esnek bir yapı getirirken karşı çıkıyorsunuz. O konuda nasıl bir şey söyleyebiliriz"

Tanrıkulu: "Hangi esneklik? Anadilde öğretim nerede?"

Bakan Dinçer: "Ben teklifi okuyunca görebileceğinizi varsaydım"

İşte bu yanıt üzerine Sezgin Tanrıkulu, "Öyle bir niyet varsa açıkça ortaya koyun. Neden gizliyorsunuz" dedi.

Birgün sonra bu kez haberciler Milli Eğitim Bakanı'na, "Kürtçe seçmeli olacak mı?" sorusunu yöneltti.

Dinçer, ''Olacak" demedi ama açık kapı bıraktı:

"Bunlarla ilgili verilmiş açık karar yok. Anayasa'ya bağlı hareket ediyoruz. Bu Türkiye'nin demokratikleşmesi ile ilgili. Türkiye'nin ulusal siyasetini izleriz. Yasa uygun ama müfredatta uygulamak önemli."

Yani Milli Eğitim Bakanı gelişmelere göre, siyasi karar doğrultusunda gerekirse seçmeli derslerle ilgili müfredata Kürtçe'nin de alınabileceğinin mesajını verdi.

> Komisyonda Kürtçe diyaloğu

Eğitimde yeni sistem ile getirilen esnek yapı birçok pencereden tartışılıyor. Yeni boyut ise anadilde eğitim oldu. Çünkü 4+4+4 sisteminde ikinci kademede seçmeli dersler devreye girecek. O dersler arasında Kürtçe de olacak.

Soruyu komisyon toplantısı sırasında CHP'li Sezgin Tanrıkulu gündeme getirdi. Milli Eğitim Bakanı ile arasında geçen diyalog dikkat çekti:

Tanrıkulu: "Seçmeli Kürtçe dersi mi geliyor?

Bakan Dinçer: "Esnek bir yapı getirirken karşı çıkıyorsunuz. O konuda nasıl bir şey söyleyebiliriz"

Tanrıkulu: "Hangi esneklik? Anadilde öğretim nerede?"

Bakan Dinçer: "Ben teklifi okuyunca görebileceğinizi varsaydım"

İşte bu yanıt üzerine Sezgin Tanrıkulu, "Öyle bir niyet varsa açıkça ortaya koyun. Neden gizliyorsunuz" dedi.

Birgün sonra bu kez haberciler Milli Eğitim Bakanı'na, "Kürtçe seçmeli olacak mı?" sorusunu yöneltti.

Dinçer, ''Olacak" demedi ama açık kapı bıraktı:

"Bunlarla ilgili verilmiş açık karar yok. Anayasa'ya bağlı hareket ediyoruz. Bu Türkiye'nin demokratikleşmesi ile ilgili. Türkiye'nin ulusal siyasetini izleriz. Yasa uygun ama müfredatta uygulamak önemli."

Yani Milli Eğitim Bakanı gelişmelere göre, siyasi karar doğrultusunda gerekirse seçmeli derslerle ilgili müfredata Kürtçe'nin de alınabileceğinin mesajını verdi.

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Mart 2012 14:51

Gösterim: 1764

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okula başlama yaşının 1 yıl öne alınmasının kabul edilmesi halinde müfredatın çocukların pedagojisine göre yeniden düzenleneceğini açıkladı.
omer_dincer_mebMilli Eğitim Bakanı Dinçer, Rixos Otel'de düzenlenen kızların okullaşma oranının artırılmasına yönelik projenin imza töreni sonrası gazetecilerin Meclis'te görüşmeleri devam eden 4+4+4 sistemine ilişkin sorularını cevapladı. CHP'nin bu konuda düzenlediği ankete ilişkin soru üzerine Dinçer, CHP anketinin metodolojik olarak bir değer ifade etmediğini, yanlış bilgiler üzerinden tartışma yürütüldüğünü söyledi.
Okula başlama yaşının 1 yıl öne alınmasının komisyonda kabul edilmesi ve yasanın bu şekilde çıkması halinde müfredatın ona göre ayarlanacağını belirten Dinçer, "Müfredatı çocukların pedagojisine göre yeniden düzenleriz" diye konuştu.
Türk toplumunun eğitim seviyesinin yükseltilmesi için zorunlu eğitimin kesintili şekilde 12 yıla çıkarılacağını belirten Dinçer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uzlaşma önerisi için de, "Uzlaşma, kelime olarak uzlaşma önerisinden öteye gitmedi" yorumunda bulundu.
TBMM Milli Eğitim Komisyonu'ndaki 12 saatlik konuşma eylemine de değinen Dinçer, "12 saat konuştu ama ne konuştu siz irdeleyin. Ellerine geçirdikleri bütün malzemelerin fotokopisini çekip okuyor olmak, konuya katkı sağlamak anlamına gelmez" dedi.

> Bakan Dinçer: CHP’den somut öneriler bekliyoruz

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okula başlama yaşının 1 yıl öne alınmasının kabul edilmesi halinde müfredatın çocukların pedagojisine göre yeniden düzenleneceğini açıkladı.
omer_dincer_mebMilli Eğitim Bakanı Dinçer, Rixos Otel'de düzenlenen kızların okullaşma oranının artırılmasına yönelik projenin imza töreni sonrası gazetecilerin Meclis'te görüşmeleri devam eden 4+4+4 sistemine ilişkin sorularını cevapladı. CHP'nin bu konuda düzenlediği ankete ilişkin soru üzerine Dinçer, CHP anketinin metodolojik olarak bir değer ifade etmediğini, yanlış bilgiler üzerinden tartışma yürütüldüğünü söyledi.
Okula başlama yaşının 1 yıl öne alınmasının komisyonda kabul edilmesi ve yasanın bu şekilde çıkması halinde müfredatın ona göre ayarlanacağını belirten Dinçer, "Müfredatı çocukların pedagojisine göre yeniden düzenleriz" diye konuştu.
Türk toplumunun eğitim seviyesinin yükseltilmesi için zorunlu eğitimin kesintili şekilde 12 yıla çıkarılacağını belirten Dinçer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uzlaşma önerisi için de, "Uzlaşma, kelime olarak uzlaşma önerisinden öteye gitmedi" yorumunda bulundu.
TBMM Milli Eğitim Komisyonu'ndaki 12 saatlik konuşma eylemine de değinen Dinçer, "12 saat konuştu ama ne konuştu siz irdeleyin. Ellerine geçirdikleri bütün malzemelerin fotokopisini çekip okuyor olmak, konuya katkı sağlamak anlamına gelmez" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Mart 2012 13:17

Gösterim: 1863


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.