Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Hafta sonu yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı ile ilgili tepkiler dinmek bilmiyor. Bir tepki de CHP'den geldi. CHP ÖSYM'den açıklama bekliyor.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Kamu Personeli Seçme Sınavı'yla ilgili iddialara ilişkin, ''ÖSYM'nin ciddi ve kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapması, sorumluluk üstlenmesi, gerekirse şaibenin temizlenmesi için sınavın iptali beklenmektedir'' dedi.
Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl ve bir önceki yıl bu zamanlarda olanların yinelendiğini, gençlerin umutlarının bir kez daha karartıldığını savundu.
Gençlerin, devlet eliyle ve ''KPSS denilen şaibeli bir engelle çaresiz bırakıldığı'' iddiasında bulunan Tarhan, ''Bu ülkede eğitimli bir milyona yakın genç yine kimsesiz bırakılmıştır'' ifadesini kullandı. Tarhan, şunları kaydetti:
''Sınav kitapçığı ile ilgisi olmayan bir formatta soruların deşifre edilerek sınavdan 1 saat 11 dakika önce paylaşıldığı, hatta bir gün önce bir arama motorunda yoğun olarak arandığı iddiaları ayyuka çıkmasına karşın, ÖSYM yine akıllara ceza açıklamalarla gençlerle adeta alay etmiştir. Bazı sınav salon ve binaları ile illerde 90 dakika dışarı çıkma yasağına uyulmadığından tutun, üst aramasının yapılmadığı, soruların sınava girenler tarafından ezberlenmiş olabileceği, tertemiz bir sınav olduğu şeklinde yapılan her açıklama şaibeye şaibe katmıştır. Gösterilen her gerekçe sınavın iptali gerektiği kanısını güçlendirmiş, Beyaz Kalem adlı yayınevinin ise soruları nasıl ele geçirdiği ise açıklanamamıştır.
Açıklamaların ciddiyetten ve inandırıcılıktan uzak olması sınava giren gençlerdeki soruların sızdırıldığı kuşkularını arttırmaktadır. Özellikle de soru ve cevapların bir dershane öğrencilerine ücretsiz, bazılarına ise para karşılığında satıldığı yolundaki iddialar bu kuşkuları arttırmakta, yılların emeğinin heba olduğu ve yandaşlık nedeniyle olayın örtbas edilmeye çalışıldığı algısı giderek güçlenmektedir.
Yargının, iktidarın bir şube müdürlüğü haline gelmesinden sonra yaptığı tüm yolsuzlukların bu yolla kapatılmasının sağlandığı gerçeği bilindiğinden bu olayda da ülkeyi yönetenler ve idaredeki uzantıları şüpheli konumundadır.
1 milyon 700 bin öğrenciyi ilgilendiren geçen yılki üniversiteye giriş sınavından sonra iktidar yandaşlarına şifre verilerek kopya çekilmesinin sağlandığı iddialarını, yargının, 26 günlük jet bir soruşturma sonucunda 'şifre var ama suç yok' diyerek akladığı bilindiğinden bu konudaki şüpheler giderek derinleşmektedir. Bu konuda ÖSYM'nin ciddi ve kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapması, sorumluluk üstlenmesi, gerekirse şaibenin temizlenmesi için sınavın iptali beklenmektedir.
Sınav sonrası yaşananlar ve bunca iddia sonucunda, adaletsizliğe uğrayanların sorumluları öğrenme, izleme ve cezalandırılmasını isteme en doğal haklarıdır. Alın teri dökenlerin haklarının gasp edilmesinin, onlara bunu reva görenlere karşı demokratik itiraz hakkını da doğuracağı kuşkusuzdur.''
ÖSYM'den açıklama
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, KPSS ile ilgili iddialara ilişkin, ''Şu anda bu iddiaların gerçek olduğunu düşünmüyoruz. Bunu gösteren herhangi bir kanıt, herhangi bir şeyimiz yok. Eğer bu yönde bir bulgu ortaya çıkarsa mutlaka değerlendiririz ve gereğini yaparız'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Hafta sonu yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı ile ilgili tepkiler dinmek bilmiyor. Bir tepki de CHP'den geldi. CHP ÖSYM'den açıklama bekliyor.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Kamu Personeli Seçme Sınavı'yla ilgili iddialara ilişkin, ''ÖSYM'nin ciddi ve kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapması, sorumluluk üstlenmesi, gerekirse şaibenin temizlenmesi için sınavın iptali beklenmektedir'' dedi.
Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl ve bir önceki yıl bu zamanlarda olanların yinelendiğini, gençlerin umutlarının bir kez daha karartıldığını savundu.
Gençlerin, devlet eliyle ve ''KPSS denilen şaibeli bir engelle çaresiz bırakıldığı'' iddiasında bulunan Tarhan, ''Bu ülkede eğitimli bir milyona yakın genç yine kimsesiz bırakılmıştır'' ifadesini kullandı. Tarhan, şunları kaydetti:
''Sınav kitapçığı ile ilgisi olmayan bir formatta soruların deşifre edilerek sınavdan 1 saat 11 dakika önce paylaşıldığı, hatta bir gün önce bir arama motorunda yoğun olarak arandığı iddiaları ayyuka çıkmasına karşın, ÖSYM yine akıllara ceza açıklamalarla gençlerle adeta alay etmiştir. Bazı sınav salon ve binaları ile illerde 90 dakika dışarı çıkma yasağına uyulmadığından tutun, üst aramasının yapılmadığı, soruların sınava girenler tarafından ezberlenmiş olabileceği, tertemiz bir sınav olduğu şeklinde yapılan her açıklama şaibeye şaibe katmıştır. Gösterilen her gerekçe sınavın iptali gerektiği kanısını güçlendirmiş, Beyaz Kalem adlı yayınevinin ise soruları nasıl ele geçirdiği ise açıklanamamıştır.
Açıklamaların ciddiyetten ve inandırıcılıktan uzak olması sınava giren gençlerdeki soruların sızdırıldığı kuşkularını arttırmaktadır. Özellikle de soru ve cevapların bir dershane öğrencilerine ücretsiz, bazılarına ise para karşılığında satıldığı yolundaki iddialar bu kuşkuları arttırmakta, yılların emeğinin heba olduğu ve yandaşlık nedeniyle olayın örtbas edilmeye çalışıldığı algısı giderek güçlenmektedir.
Yargının, iktidarın bir şube müdürlüğü haline gelmesinden sonra yaptığı tüm yolsuzlukların bu yolla kapatılmasının sağlandığı gerçeği bilindiğinden bu olayda da ülkeyi yönetenler ve idaredeki uzantıları şüpheli konumundadır.
1 milyon 700 bin öğrenciyi ilgilendiren geçen yılki üniversiteye giriş sınavından sonra iktidar yandaşlarına şifre verilerek kopya çekilmesinin sağlandığı iddialarını, yargının, 26 günlük jet bir soruşturma sonucunda 'şifre var ama suç yok' diyerek akladığı bilindiğinden bu konudaki şüpheler giderek derinleşmektedir. Bu konuda ÖSYM'nin ciddi ve kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapması, sorumluluk üstlenmesi, gerekirse şaibenin temizlenmesi için sınavın iptali beklenmektedir.
Sınav sonrası yaşananlar ve bunca iddia sonucunda, adaletsizliğe uğrayanların sorumluları öğrenme, izleme ve cezalandırılmasını isteme en doğal haklarıdır. Alın teri dökenlerin haklarının gasp edilmesinin, onlara bunu reva görenlere karşı demokratik itiraz hakkını da doğuracağı kuşkusuzdur.''
ÖSYM'den açıklama
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, KPSS ile ilgili iddialara ilişkin, ''Şu anda bu iddiaların gerçek olduğunu düşünmüyoruz. Bunu gösteren herhangi bir kanıt, herhangi bir şeyimiz yok. Eğer bu yönde bir bulgu ortaya çıkarsa mutlaka değerlendiririz ve gereğini yaparız'' dedi.
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2012 15:05
Gösterim: 1720
Ankara'da, internet ortamında biraraya gelen bir memur adayları, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) soruların sızdırıldığı ve kopya çekildiği iddiası ile eylem yaptı.
Eylemde ellerindeki KPSS soru kitapçıklarını yırtan protestocular, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na KPSS'nin iptal edilmesi için suç duyurusunda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen KPSS sınavında soruların sızdırıldığı ve kopya çekildiği iddialarının ortaya atılmasından sonra tepkiler bir türlü dinmiyor. Sınava giren memur adayları internet ortamında biraraya gelerek kopya iddialarını protesto etmek için Güven Park'taki YKM önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklaması yapan Pelin Çalık, 7 Temmuz günü gerçekleştirilen KPSS sonrasında ve sırasında sınav soruların bazı internet sitelerinde yayınlandığını ve soruların sızdırıldığına dair kuvvetli şüphelerin bulunduğunu söyledi. ÖSYM tarafından soruların sızdırıldığı iddialarından kısa bir süre sonra yapılan açıklamada, yapılan incelemeler sonucu iddiaların asılsız olduğunun dile getirildiğini hatırlatan Çalık, "Bu kadar kısa bir süre içinde hangi heyet tarafından, nasıl bir inceleme yapılmıştır? Bu heyet ne zaman oluşturulmuştur? Yapılan inceleme nedir? ÖSYM'nin incelemeleri hükümetimiz bilgisi dahilin de mi? oluşmuştur. Yapılan jet açıklama akıllara bu soruları getirmektedir. 57 soruyu ezberleyen ve ÖSYM'den önce telif hakları ve yayın yasağına rağmen yayınlayan süper beyinler kalan 3 güncel sorusunu neden ezberleyemedi? Söz konusu yayınevi hakkında inceleme başlatıldı mı? yasal süre ne durumdadır. Bunlar bilinmeden nasıl neyi kanıt göstererek şaibe yoktur denilmektedir" diye konuştu.
Yaklaşık 1 milyon öğretmen ve memur adayının girdiği sınava toka dahi sokulmadığını, ancak bazı adayların cep telefonu sokabildiğini iddia eden Çalık, sınav sonrasında internet sitelerinde ÖSYM soru kitapçığının sorularının deşifre edildiğini söyledi. İnternet sitelerinden sınav bitiminden bir saat sonra KPSS sorularının 57 tanesinin yayınlandığını ifade eden Çalık, "Yine bu kadar vahim bir kopya delini görmezden gelen ÖSYM Başkanı yaptığı rekor süredeki jet açıklamada, 'Bu kopya değildir. Sınavdan çıkan bazı zeki öğrenciler soruları parça parça ezberlemiş ve sitede yayınlanmıştır' şeklinde yine kendisini teselli eden ve bu sınav giren 1 milyon adayı aptal, 57 kişiyi zeki olarak tanımlamıştır" diye konuştu.
ÖSYM Başkanı Ali Demir'in istifa etmesini ve KPSS'nin iptal edilmesi gerektiğini söyleyen Çalık, KPSS'nin iptal edilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Eylem sırasında grupta bulunan memur adayları ellerindeki KPSS soru kitapçıklarını yırtarak yere attı. Memur adayları "Ali Demir istifa. KPSS iptal" diyerek sloganlar attılar.
Yapılan basın açıklamasının ardından internet ortamından toplanan memur adayları Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na KPSS'nin iptal edilmesi için suç duyurusunda bulundular.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ankara'da, internet ortamında biraraya gelen bir memur adayları, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) soruların sızdırıldığı ve kopya çekildiği iddiası ile eylem yaptı.
Eylemde ellerindeki KPSS soru kitapçıklarını yırtan protestocular, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na KPSS'nin iptal edilmesi için suç duyurusunda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen KPSS sınavında soruların sızdırıldığı ve kopya çekildiği iddialarının ortaya atılmasından sonra tepkiler bir türlü dinmiyor. Sınava giren memur adayları internet ortamında biraraya gelerek kopya iddialarını protesto etmek için Güven Park'taki YKM önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklaması yapan Pelin Çalık, 7 Temmuz günü gerçekleştirilen KPSS sonrasında ve sırasında sınav soruların bazı internet sitelerinde yayınlandığını ve soruların sızdırıldığına dair kuvvetli şüphelerin bulunduğunu söyledi. ÖSYM tarafından soruların sızdırıldığı iddialarından kısa bir süre sonra yapılan açıklamada, yapılan incelemeler sonucu iddiaların asılsız olduğunun dile getirildiğini hatırlatan Çalık, "Bu kadar kısa bir süre içinde hangi heyet tarafından, nasıl bir inceleme yapılmıştır? Bu heyet ne zaman oluşturulmuştur? Yapılan inceleme nedir? ÖSYM'nin incelemeleri hükümetimiz bilgisi dahilin de mi? oluşmuştur. Yapılan jet açıklama akıllara bu soruları getirmektedir. 57 soruyu ezberleyen ve ÖSYM'den önce telif hakları ve yayın yasağına rağmen yayınlayan süper beyinler kalan 3 güncel sorusunu neden ezberleyemedi? Söz konusu yayınevi hakkında inceleme başlatıldı mı? yasal süre ne durumdadır. Bunlar bilinmeden nasıl neyi kanıt göstererek şaibe yoktur denilmektedir" diye konuştu.
Yaklaşık 1 milyon öğretmen ve memur adayının girdiği sınava toka dahi sokulmadığını, ancak bazı adayların cep telefonu sokabildiğini iddia eden Çalık, sınav sonrasında internet sitelerinde ÖSYM soru kitapçığının sorularının deşifre edildiğini söyledi. İnternet sitelerinden sınav bitiminden bir saat sonra KPSS sorularının 57 tanesinin yayınlandığını ifade eden Çalık, "Yine bu kadar vahim bir kopya delini görmezden gelen ÖSYM Başkanı yaptığı rekor süredeki jet açıklamada, 'Bu kopya değildir. Sınavdan çıkan bazı zeki öğrenciler soruları parça parça ezberlemiş ve sitede yayınlanmıştır' şeklinde yine kendisini teselli eden ve bu sınav giren 1 milyon adayı aptal, 57 kişiyi zeki olarak tanımlamıştır" diye konuştu.
ÖSYM Başkanı Ali Demir'in istifa etmesini ve KPSS'nin iptal edilmesi gerektiğini söyleyen Çalık, KPSS'nin iptal edilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Eylem sırasında grupta bulunan memur adayları ellerindeki KPSS soru kitapçıklarını yırtarak yere attı. Memur adayları "Ali Demir istifa. KPSS iptal" diyerek sloganlar attılar.
Yapılan basın açıklamasının ardından internet ortamından toplanan memur adayları Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na KPSS'nin iptal edilmesi için suç duyurusunda bulundular.
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2012 14:40
Gösterim: 1692
İki sene önceki kapesese’de dümen yapıldığı, dini-imanı dilinden düşürmeyen arkadaşların soruları araklayarak, kul hakkı yemeye utanmadıkları ortaya çıkmışsa...
Öğretmenlik sınavında cevapların sızdırıldığı, iki kere ikiyi denk getiremeyen lavukların, imkânsızskora ulaşıp, 120’de 120 doğru yaptığı tespit edilmişse... Üniversite sınavının şıklarına kabak gibişifre konulmuşsa... Ve, o şifre, büyüsünler de “badem” olsunlar diye “çağla badem”lere ezberletilmişse... Her üniversite sınavından sonra, şöyle şampiyonuz böyle birinciyiz filan diye, çarşaf çarşaf ilan veren takunyalı dershaneler, şifreli sınavdan sonra, gene çok başarılı olmalarına rağmen, her nedense, tek sütun bile ilan vermediyse... Polis Akademisi’ne giriş sınavında, soruların zimmete geçirildiği, hırsızların polis olmaya çalıştığı anlaşılmışsa... Daha bu ay, aynı Polis Akademisi’nde, bütünlemeye kalıp, çakmalarına rağmen, yönerge değişikliği katakullisiyle, 100 üzerinden 18 alanlar bile sınıfı geçtiyse... Polis Akademisi’nde öğretim üyesi olan ve sınıfta bıraktıkları tiplerin sınıfı geçtiğini öğrenen hukuk profesörleri “insaf, ayıptır, utançtır, böyle rezalet
görmedik” dediyse...
Kamu bankasına müfettişlik sınavı açıp, en az 80 puan gerektiği halde, 70’likler doldurulduysa... Güya sahtekârları yakalayacak olan müfettişlerin sınavında sahtekârlık
yapıldığı anlaşılınca, ay çok pardon, bilgisayar hata yapmış deniyorsa... Soruları özel üniversite tarafından hazırlanan, bi başka kamu bankasının sınavı, daha önce, aynı özel üniversite tarafından, bi başka kamu sınavında, tıpatıp sorulmuşsa... Sağlık Bakanlığı’nın unvan sınavında, 20 sorunun iptal edilmesine, 17 sorunun cevap şıklarının değiştirilmesine, zaten alt tarafı 50 soru sorulmasına rağmen, unvanı yükseltilmek istenen süper zekâ’ların gene de beceremediğigörülüyorsa... Bir üniversitenin yetenek sınavında, kazananlar açıklanıyor, sonra o liste indiriliyor, başka liste asılıyor, kazananlara siz kazanamadınız deniyor, namuslu bi savcı çıkıp, oha artık birader diyor ve sınavı iptal ettiriyorsa... Eğitim Kurumu Müdürlüğü sınavındaki soruların, yandaş sendikanın çalıştayında belirlenen sorular olduğu ve tesadüfe bak, o sendikadan olanların kazandığı belirleniyorsa... Diyanet İşleri’nde olmayacak duaya amin deniyor, müezzinlik-vaizlik sınavında başarılı olan adayların, sanırım uygun tarikattan olmadıkları için, başarısız ilan edildikleri ortaya çıkıyorsa...
Üniversite, hatta iki üniversite mezunu gençler, devlette odacı olmak için bile 150 tane sınava girerken, ataması yapılmayan öğretmenler pazarda limon satarken, Türkçe okuryazar oldukları şüpheli molla’lar, sözlüsüz-yazılısız, devlette kadrolu oluyorsa...
TRT’de sınav açıp, sonuçları internetten yayınlıyor, ancak, torpil taleplerini silmeyi unutuyorlar ve böylece, kazanan isimlerin yanında, şu müdür tanıyor, bu müdür kefil gibi notların düşüldüğü enseleniyorsa... İtfaiyeye alınacak üç personel için sınav yapılıyor, yüzlerce aday, belgen eksik diye sınava sokulmuyor, sonuçlar açıklanınca, belediye başkanının oğlu ve kayınbiraderiyle, zabıta müdürünün oğlunun kazandığı ortaya çıkıyorsa... 4 artı 4 artı 4 ayağıyla, bu seneki üniversite sınavına son dakka kala, yerleştirme hesabı değiştiriliyor, okulların başarısı dikkate alınmıyor, okumak için maça isteyen Anadolu ve Fen liseleri cezalandırılıp, bol keseden not dağıtan dandik okullar ödüllendiriliyorsa...
*
Özetle...
“Namuslu yurttaş ol, kurallara uy” diye büyüttüğümüz çocuklarımızın geleceğiyle alakalı her sınav
“düzgün”se... Sorularının çalındığı iddia edilen son kapesese “yamuk” mudur?
*
a, haşa
b, külliyen iftira
c, fitnecilerin yalanı
d, dedikodudan ibaret
e, yetmez ama evet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İki sene önceki kapesese’de dümen yapıldığı, dini-imanı dilinden düşürmeyen arkadaşların soruları araklayarak, kul hakkı yemeye utanmadıkları ortaya çıkmışsa...
Öğretmenlik sınavında cevapların sızdırıldığı, iki kere ikiyi denk getiremeyen lavukların, imkânsızskora ulaşıp, 120’de 120 doğru yaptığı tespit edilmişse... Üniversite sınavının şıklarına kabak gibişifre konulmuşsa... Ve, o şifre, büyüsünler de “badem” olsunlar diye “çağla badem”lere ezberletilmişse... Her üniversite sınavından sonra, şöyle şampiyonuz böyle birinciyiz filan diye, çarşaf çarşaf ilan veren takunyalı dershaneler, şifreli sınavdan sonra, gene çok başarılı olmalarına rağmen, her nedense, tek sütun bile ilan vermediyse... Polis Akademisi’ne giriş sınavında, soruların zimmete geçirildiği, hırsızların polis olmaya çalıştığı anlaşılmışsa... Daha bu ay, aynı Polis Akademisi’nde, bütünlemeye kalıp, çakmalarına rağmen, yönerge değişikliği katakullisiyle, 100 üzerinden 18 alanlar bile sınıfı geçtiyse... Polis Akademisi’nde öğretim üyesi olan ve sınıfta bıraktıkları tiplerin sınıfı geçtiğini öğrenen hukuk profesörleri “insaf, ayıptır, utançtır, böyle rezalet
görmedik” dediyse...
Kamu bankasına müfettişlik sınavı açıp, en az 80 puan gerektiği halde, 70’likler doldurulduysa... Güya sahtekârları yakalayacak olan müfettişlerin sınavında sahtekârlık
yapıldığı anlaşılınca, ay çok pardon, bilgisayar hata yapmış deniyorsa... Soruları özel üniversite tarafından hazırlanan, bi başka kamu bankasının sınavı, daha önce, aynı özel üniversite tarafından, bi başka kamu sınavında, tıpatıp sorulmuşsa... Sağlık Bakanlığı’nın unvan sınavında, 20 sorunun iptal edilmesine, 17 sorunun cevap şıklarının değiştirilmesine, zaten alt tarafı 50 soru sorulmasına rağmen, unvanı yükseltilmek istenen süper zekâ’ların gene de beceremediğigörülüyorsa... Bir üniversitenin yetenek sınavında, kazananlar açıklanıyor, sonra o liste indiriliyor, başka liste asılıyor, kazananlara siz kazanamadınız deniyor, namuslu bi savcı çıkıp, oha artık birader diyor ve sınavı iptal ettiriyorsa... Eğitim Kurumu Müdürlüğü sınavındaki soruların, yandaş sendikanın çalıştayında belirlenen sorular olduğu ve tesadüfe bak, o sendikadan olanların kazandığı belirleniyorsa... Diyanet İşleri’nde olmayacak duaya amin deniyor, müezzinlik-vaizlik sınavında başarılı olan adayların, sanırım uygun tarikattan olmadıkları için, başarısız ilan edildikleri ortaya çıkıyorsa...
Üniversite, hatta iki üniversite mezunu gençler, devlette odacı olmak için bile 150 tane sınava girerken, ataması yapılmayan öğretmenler pazarda limon satarken, Türkçe okuryazar oldukları şüpheli molla’lar, sözlüsüz-yazılısız, devlette kadrolu oluyorsa...
TRT’de sınav açıp, sonuçları internetten yayınlıyor, ancak, torpil taleplerini silmeyi unutuyorlar ve böylece, kazanan isimlerin yanında, şu müdür tanıyor, bu müdür kefil gibi notların düşüldüğü enseleniyorsa... İtfaiyeye alınacak üç personel için sınav yapılıyor, yüzlerce aday, belgen eksik diye sınava sokulmuyor, sonuçlar açıklanınca, belediye başkanının oğlu ve kayınbiraderiyle, zabıta müdürünün oğlunun kazandığı ortaya çıkıyorsa... 4 artı 4 artı 4 ayağıyla, bu seneki üniversite sınavına son dakka kala, yerleştirme hesabı değiştiriliyor, okulların başarısı dikkate alınmıyor, okumak için maça isteyen Anadolu ve Fen liseleri cezalandırılıp, bol keseden not dağıtan dandik okullar ödüllendiriliyorsa...
*
Özetle...
“Namuslu yurttaş ol, kurallara uy” diye büyüttüğümüz çocuklarımızın geleceğiyle alakalı her sınav
“düzgün”se... Sorularının çalındığı iddia edilen son kapesese “yamuk” mudur?
*
a, haşa
b, külliyen iftira
c, fitnecilerin yalanı
d, dedikodudan ibaret
e, yetmez ama evet
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2012 13:45
Gösterim: 2620
İzmir merkezli "Sınav" operasyonunda gözaltına alınan 34 şüpheli adliyeye sevk edildi.
ÖSYM tarafından düzenlenen memurluk ve üniversite sınavlarına, sahte belgelerle adayların yerine başka kişilerin girmesini sağlayan terör örgütünün şehir yapılanması KCK bağlantılı suç örgütüne yönelik İzmir merkezli gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 34 kişi, adliyeye sevk edildi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekiplerince yaklaşık 1 yıl süren araştırma ve takip sonrası 8 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 34 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye gönderildi.
Terör örgütünün şehir yapılanması KCK bağlantılı suç örgütünce ''resmi evrakta sahtecilik'' yapılarak, menfaat karşılığı ve örgütün baskı unsurları kullanılarak, LYS, KPSS ve KPDS gibi ÖSYM tarafından yapılan sınavlara daha önce girerek başarılı olmuş ve ''joker'' tabir edilen kişilerin, başkalarının yerine sınava sokulduğu ileri sürülüyor. Gözaltına alınan 34 şüpheliden 30'unun, terör örgütünün şehir yapılanması KCK ile bağlantısı bulunduğu iddia ediliyor.
Suç örgütünün, aralarında bazı bakanlıkların da bulunduğu çeşitli kamu kurumlarına bu yöntemle eleman yerleştirdiği ileri sürülüyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İzmir merkezli "Sınav" operasyonunda gözaltına alınan 34 şüpheli adliyeye sevk edildi.
ÖSYM tarafından düzenlenen memurluk ve üniversite sınavlarına, sahte belgelerle adayların yerine başka kişilerin girmesini sağlayan terör örgütünün şehir yapılanması KCK bağlantılı suç örgütüne yönelik İzmir merkezli gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 34 kişi, adliyeye sevk edildi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekiplerince yaklaşık 1 yıl süren araştırma ve takip sonrası 8 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 34 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye gönderildi.
Terör örgütünün şehir yapılanması KCK bağlantılı suç örgütünce ''resmi evrakta sahtecilik'' yapılarak, menfaat karşılığı ve örgütün baskı unsurları kullanılarak, LYS, KPSS ve KPDS gibi ÖSYM tarafından yapılan sınavlara daha önce girerek başarılı olmuş ve ''joker'' tabir edilen kişilerin, başkalarının yerine sınava sokulduğu ileri sürülüyor. Gözaltına alınan 34 şüpheliden 30'unun, terör örgütünün şehir yapılanması KCK ile bağlantısı bulunduğu iddia ediliyor.
Suç örgütünün, aralarında bazı bakanlıkların da bulunduğu çeşitli kamu kurumlarına bu yöntemle eleman yerleştirdiği ileri sürülüyor.
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2012 14:00
Gösterim: 1716
Milli Eğitim Bakanlığı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren idareci, eğitimci ve personeline mecburi rotasyon getirmeye hazırlanıyor.
Milli Eğitim’deki değişim dönüşüm devam ediyor. Şu an uygulanan sistemi 2012-2013 eğitim-öğretim yılında tamamen değiştirmekte kararlı. Ajans K’de çıkan yazıya göre, Bakanlık bu değişimi gerçekleştirmek için mecburi rotasyon uygulamasını hayata geçirecek.
“Mecburi rotasyon fikrinin ana kaynağı; MEB’in Antalya’da düzenlediği Ulusal Öğretmen Stratejisi Çalıştayı. Bu çalıştayda; Türkiye 6 hizmet bölgesine ayrılmış ve eğitimcilerin eğitim bölgesinden birinde en fazla 8 yıl çalışabileceği kararı alınmıştı” denilen yazıya şöyledevam ediliyor:
“Çalıştayda alınan kararlara göre; bulunduğu ilde zorunlu yer değiştirme tarihi itibariyle en az 2 yıllık çalışma süresini tamamlayanlardan; hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma sürelerini tamamlayanlar, isteğe bağlı yer değişikliği kapsamında 20 il tercihinde bulunabilecekti. Bölge hizmetini tamamlamamış olanlar da bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı 5 tercih yapabilecekti.” Yazının devamında şu cümleler yer alıyor:
“Bakanlık; oluşabilecek kamuoyu baskısı ve 4+4+4 sisteminin henüz tam olarak düzenlenmemesi nedeniyle şu an geri adım atmış ve eğitimcilere il dışı mecburi rotasyondan vazgeçmiş durumda. Bunun yerine kademeli geçiş benimsendi. Önce aynı ilde 8 veya 10 yıllık eğitimcilere ve personele aynı ilde rotasyon uygulayacaklar. Sonra da kademeli olarak aynı ilde 15 yıl kalanlar ve bölge hizmetini tamamlamamış olanlar, bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı olmak kaydıyla 5 il tercih edebilecek.”
Yazıdaki son cümleler ise şunlar:
“Sözün özü; Bakanlık öğretmenlere mecburi rotasyonu öyle veya böyle uygulayacak. Şu an karar verilemeyen konu;
Müdür yardımcılarının yaklaşık yüzde 65’i sınav sonucu atandı. Ancak; sınav sonucu atananların bir kısmı ile Bakanlığın görüşleri bağdaşmadı. Bakanlık bu oluşumu kırabilmek için şu an elindeki en büyük kozu kullanacak ve dönüşüme uğrayan okulların Müdür Yardımcılarını ya liyakat sınavı sonucunda mülakatla atayacak ya da eskiden olduğu gibi ‘Okul Müdürünün tavsiyesi Milli Eğitim Müdürü’nün onayı ve Valilik Makamı’nın tensipleriyle’ Okul Müdür Yardımcısı olarak atayacak. Okul Müdürlerine rotasyon uygulandı, ancak Bakanlık bundan istediği sonucu elde edemedi. Sadece müdürler yer değiştirdi. Bakanlık şimdi bu engeli aşabilmek için onlara da aynı müfettişlere-eğitim denetçilerine uygulanan yöntemi getiriyor.
Bakanlık bu değişiklikleri 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu’nun değişmesiyle birlikte yürürlüğe giren 652 sayılı KHK kapsamında mevzuat düzenlemeleri ile yapmayı planlıyor.
(personelmeb)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren idareci, eğitimci ve personeline mecburi rotasyon getirmeye hazırlanıyor.
Milli Eğitim’deki değişim dönüşüm devam ediyor. Şu an uygulanan sistemi 2012-2013 eğitim-öğretim yılında tamamen değiştirmekte kararlı. Ajans K’de çıkan yazıya göre, Bakanlık bu değişimi gerçekleştirmek için mecburi rotasyon uygulamasını hayata geçirecek.
“Mecburi rotasyon fikrinin ana kaynağı; MEB’in Antalya’da düzenlediği Ulusal Öğretmen Stratejisi Çalıştayı. Bu çalıştayda; Türkiye 6 hizmet bölgesine ayrılmış ve eğitimcilerin eğitim bölgesinden birinde en fazla 8 yıl çalışabileceği kararı alınmıştı” denilen yazıya şöyledevam ediliyor:
“Çalıştayda alınan kararlara göre; bulunduğu ilde zorunlu yer değiştirme tarihi itibariyle en az 2 yıllık çalışma süresini tamamlayanlardan; hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma sürelerini tamamlayanlar, isteğe bağlı yer değişikliği kapsamında 20 il tercihinde bulunabilecekti. Bölge hizmetini tamamlamamış olanlar da bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı 5 tercih yapabilecekti.” Yazının devamında şu cümleler yer alıyor:
“Bakanlık; oluşabilecek kamuoyu baskısı ve 4+4+4 sisteminin henüz tam olarak düzenlenmemesi nedeniyle şu an geri adım atmış ve eğitimcilere il dışı mecburi rotasyondan vazgeçmiş durumda. Bunun yerine kademeli geçiş benimsendi. Önce aynı ilde 8 veya 10 yıllık eğitimcilere ve personele aynı ilde rotasyon uygulayacaklar. Sonra da kademeli olarak aynı ilde 15 yıl kalanlar ve bölge hizmetini tamamlamamış olanlar, bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı olmak kaydıyla 5 il tercih edebilecek.”
Yazıdaki son cümleler ise şunlar:
“Sözün özü; Bakanlık öğretmenlere mecburi rotasyonu öyle veya böyle uygulayacak. Şu an karar verilemeyen konu;
Müdür yardımcılarının yaklaşık yüzde 65’i sınav sonucu atandı. Ancak; sınav sonucu atananların bir kısmı ile Bakanlığın görüşleri bağdaşmadı. Bakanlık bu oluşumu kırabilmek için şu an elindeki en büyük kozu kullanacak ve dönüşüme uğrayan okulların Müdür Yardımcılarını ya liyakat sınavı sonucunda mülakatla atayacak ya da eskiden olduğu gibi ‘Okul Müdürünün tavsiyesi Milli Eğitim Müdürü’nün onayı ve Valilik Makamı’nın tensipleriyle’ Okul Müdür Yardımcısı olarak atayacak. Okul Müdürlerine rotasyon uygulandı, ancak Bakanlık bundan istediği sonucu elde edemedi. Sadece müdürler yer değiştirdi. Bakanlık şimdi bu engeli aşabilmek için onlara da aynı müfettişlere-eğitim denetçilerine uygulanan yöntemi getiriyor.
Bakanlık bu değişiklikleri 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu’nun değişmesiyle birlikte yürürlüğe giren 652 sayılı KHK kapsamında mevzuat düzenlemeleri ile yapmayı planlıyor.
(personelmeb)
Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Temmuz 2012 15:55
Gösterim: 3313