Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Ocak 2014 itibariyle zamlı öğretmen maaşı ne kadar olacak? Bekar bir öğretmenin 2014'te eline ne kadar ücret geçecek? İşte Başbakan Erdoğan'ın zamlı öğretmen maaşı ve öğretmen atama açıklaması

Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidara geldiğinde mesleğe yeni başlamış bekar bir öğretmenin 470 lira maaş aldığını, bu miktarın Temmuz itibariyle bin 894 liraya yükseldiğini, Ocak'ta ise 2 bin 81 lira olacağını ifade etti.

2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan öğretmen atamaları, öğretmen maaşları ve üniversite sayıları ile ilgili bilgiler verdi.

AK Parti iktidara geldiğinde mesleğe yeni başlamış bekar bir öğretmenin 470 lira maaş aldığını anlatan Erdoğan, bu miktarın Temmuz itibariyle bin 894 liraya yükseldiğini, Ocak'ta 2 bin 81 lira olacağını ifade etti. İktidara geldiklerinde Türkiye’de 552 bin öğretmen olduğuna işaret eden Erdoğan, "11 yılda toplam 407 bin 537 öğretmen ataması yaptık. Şubat ayında 10 bin öğretmen alımı daha yapacağız. Temmuz'da 40 bin öğretmen daha alacağız. Şu anda Milli Eğitim bünyesinde çalışan yaklaşık 810 bin öğretmenin yarısından fazlası bizim dönemimizde atandı. Biz geçmiş dönemlerin açıklarını kapıyoruz" diye konuştu.

Şubat'ta 10 bin Temmuz’da 40 bin öğretmen ataması yapılacak

Başbakan şunları söyledi;

 “Şubat ayında 10 bin öğretmen alımı daha yapacağız. Temmuz’da 40 bin öğretmen daha alacağız” dedi. Ak Parti iktidara geldiğinde mesleğe yeni başlamış bekar bir öğretmenin 470 lira maaş aldığını anlatan Erdoğan, bu miktarın temmuz itibariyle bin 894 liraya yükseldiğini, Ocak’ta 2 bin 81 lira olacağını ifade etti. İktidara geldiklerinde Türkiye’de 552 bin öğretmen olduğuna işaret eden Erdoğan, “11 yılda toplam 407 bin 537 öğretmen ataması yaptık. Şubat ayında 10 bin öğretmen alımı daha yapacağız. Temmuz’da 40 bin öğretmen daha alacağız. Şu anda Milli Eğitim bünyesinde çalışan yaklaşık 810 bin öğretmenin yarısından fazlası bizim dönemimizde atandı. Biz geçmiş dönemlerin açıklarını kapıyoruz” diye konuştu.

"Toplam derslik sayısının yarısından fazlasını yaptık"

Erdoğan, iktidara geldiklerinde Osmanlı'dan kalan ve kendi iktidarlarından önce yapılan toplam derslik sayısının 347 bin olduğunu ifade ederek, 11 yıllık iktidarlarında 205 bin 36 dersliği tamamladıklarını, bunun toplam derslik sayısının yarısından fazla olduğunu söyledi.

Eğitim alanındaki yatırımlardan ve öğrencilerle ailelerine yapılan yardımlardan örnekler veren Erdoğan, 11 yılda okullara 1 milyon bilgisayar gönderdiklerini, 62 bin 800 tablet bilgisayar dağıttıklarını kaydetti. Erdoğan yıl içinde 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar için altyapı çalışmalarını başlattıklarını belirtti.

“Üniversite sayısını 73'ten 175'e çıkardık”

Başbakan Erdoğan, iktidarları döneminde üniversite sayısını 73'ten 175'e çıkardıklarını, yeni kurulan 51 üniversiteye 105 bin 933 kadro ihdas ettiklerini anlattı.

> 2014'te zamlı öğretmen maaşı ne kadar olacak?

Ocak 2014 itibariyle zamlı öğretmen maaşı ne kadar olacak? Bekar bir öğretmenin 2014'te eline ne kadar ücret geçecek? İşte Başbakan Erdoğan'ın zamlı öğretmen maaşı ve öğretmen atama açıklaması

Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidara geldiğinde mesleğe yeni başlamış bekar bir öğretmenin 470 lira maaş aldığını, bu miktarın Temmuz itibariyle bin 894 liraya yükseldiğini, Ocak'ta ise 2 bin 81 lira olacağını ifade etti.

2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan öğretmen atamaları, öğretmen maaşları ve üniversite sayıları ile ilgili bilgiler verdi.

AK Parti iktidara geldiğinde mesleğe yeni başlamış bekar bir öğretmenin 470 lira maaş aldığını anlatan Erdoğan, bu miktarın Temmuz itibariyle bin 894 liraya yükseldiğini, Ocak'ta 2 bin 81 lira olacağını ifade etti. İktidara geldiklerinde Türkiye’de 552 bin öğretmen olduğuna işaret eden Erdoğan, "11 yılda toplam 407 bin 537 öğretmen ataması yaptık. Şubat ayında 10 bin öğretmen alımı daha yapacağız. Temmuz'da 40 bin öğretmen daha alacağız. Şu anda Milli Eğitim bünyesinde çalışan yaklaşık 810 bin öğretmenin yarısından fazlası bizim dönemimizde atandı. Biz geçmiş dönemlerin açıklarını kapıyoruz" diye konuştu.

Şubat'ta 10 bin Temmuz’da 40 bin öğretmen ataması yapılacak

Başbakan şunları söyledi;

 “Şubat ayında 10 bin öğretmen alımı daha yapacağız. Temmuz’da 40 bin öğretmen daha alacağız” dedi. Ak Parti iktidara geldiğinde mesleğe yeni başlamış bekar bir öğretmenin 470 lira maaş aldığını anlatan Erdoğan, bu miktarın temmuz itibariyle bin 894 liraya yükseldiğini, Ocak’ta 2 bin 81 lira olacağını ifade etti. İktidara geldiklerinde Türkiye’de 552 bin öğretmen olduğuna işaret eden Erdoğan, “11 yılda toplam 407 bin 537 öğretmen ataması yaptık. Şubat ayında 10 bin öğretmen alımı daha yapacağız. Temmuz’da 40 bin öğretmen daha alacağız. Şu anda Milli Eğitim bünyesinde çalışan yaklaşık 810 bin öğretmenin yarısından fazlası bizim dönemimizde atandı. Biz geçmiş dönemlerin açıklarını kapıyoruz” diye konuştu.

"Toplam derslik sayısının yarısından fazlasını yaptık"

Erdoğan, iktidara geldiklerinde Osmanlı'dan kalan ve kendi iktidarlarından önce yapılan toplam derslik sayısının 347 bin olduğunu ifade ederek, 11 yıllık iktidarlarında 205 bin 36 dersliği tamamladıklarını, bunun toplam derslik sayısının yarısından fazla olduğunu söyledi.

Eğitim alanındaki yatırımlardan ve öğrencilerle ailelerine yapılan yardımlardan örnekler veren Erdoğan, 11 yılda okullara 1 milyon bilgisayar gönderdiklerini, 62 bin 800 tablet bilgisayar dağıttıklarını kaydetti. Erdoğan yıl içinde 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar için altyapı çalışmalarını başlattıklarını belirtti.

“Üniversite sayısını 73'ten 175'e çıkardık”

Başbakan Erdoğan, iktidarları döneminde üniversite sayısını 73'ten 175'e çıkardıklarını, yeni kurulan 51 üniversiteye 105 bin 933 kadro ihdas ettiklerini anlattı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Aralık 2013 11:18

Gösterim: 3267

Türkiye’de atanamayan öğretmen sayısının 300 bine yaklaştığı tahmin ediliyor. Buna karşılık her yıl on binlerce genç, eğitim ve fen-edebiyat fakültelerinden öğretmen olma hayaliyle mezun oluyor. Ülkemizde ne yazık ki atanıp öğretmen olunca da dertler bitmiyor. Bu sefer de geçim derdi baş gösteriyor ve öğretmenlerin birçoğu ek iş yapmak zorunda kalıyor.

Eğitimtercihi- Türkiye’de bir taraftan öğretmen adayları atanmayı beklerken bir taraftan da öğretmen açığı olduğu söyleniyor. Geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, din kültürü ve ahlak bilgisi ile rehberlik branşlarında ciddi açık bulunduğunu, bunun dışında matematik ve İngilizce branşlarında öğretmene ihtiyaç olduğunu açıklamıştı. Avcı açıklamasında 162 bin 105 olan öğretmen açığının 2013 yılındaki 40 bin 342 atamayla 121 bin 763'e düşürüldüğünü de söyleyerek, 2014'te bu sayıyı 100 binin altına düşürmeyi hedeflediklerini dile getirmişti.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan OECD Bir Bakışta Eğitim 2012 Raporu’nda ise Türkiye’de öğretmen başına düşen öğrenci sayısının gelişmiş ülkelere göre fazla olduğu ortaya çıkıyor. Rapora göre, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında OECD ülkeleri ortalaması ilköğretimde 15.8, ortaöğretimde 13,8. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Lüksemburg’da ilköğretimde 10.1, ortaöğretimde 9.1; Avusturya’da ilköğretimde 12.2, ortaöğretimde 9.6; İsveç’te ilköğretimde 11.7, ortaöğretimde 12.3; Almanya’da ilköğretimde 16.7, ortaöğretimde 14.4. OECD ülkeleri baz alındığında ise ülkemizde öğretmen açığı ilköğretimde 140 bin 566; ortaöğretimde 40 bin 709 olmak üzere toplam 181 bin 275. MEB verilerine göre ise 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 20, ortaöğretimde 16. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı İstanbul’da ilköğretimde 26, ortaöğretimde 20; Gaziantep’te ilköğretimde 27, ortaöğretimde 22; Şanlıurfa’da ilköğretimde 32, ortaöğretimde 24; Şırnak’ta ilköğretimde 26, ortaöğretimde 22 olduğu görülüyor.

Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki ülkemizde ciddi bir öğretmen açığı var. Buna karşılık eğitim fakültesi ve formasyon sahibi fen-edebiyat fakültesi mezunu öğretmen adayları, sınavda istenilen puanı almalarına rağmen atanamama sorunuyla yüzleşmek durumunda kalıyor. Türkiye'de şu anda 97 eğitim fakültesi bulunuyor ve bu fakültelerden her yıl 40 binin üzerinde kişi mezun oluyor. Mevcut eğitim fakülteleri, geçen öğretim yılında öğrenci alımı durdurulan bazı ikinci öğretim programları dışında öğrenci almaya devam ediyor.

İşte branşlara göre öğretmen açığı

İşte 2012 yılında branşlara göre atama bekleyen öğretmen sayısı ve bir önceki yıla göre ne kadar arttığı ile ilgili sayısal veriler;

1) Edebiyat: 22583 (6 bin artış)

2) Sosyal Bilgiler: 21290 (4 bin artış)

3) İngilizce: 19749 (5 bin artış)

4) Lise Matematik: 19443 (5 bin artış)

5) Beden Eğitimi: 18985 (4 bin artış)

6) Sınıf Öğretmenliği: 18370 (9 bin artış)

7) Tarih: 17573 (4 bin artış)

8) Okul Öncesi: 17432 (6 bin artış)

9) Türkçe: 16564 (4 bin artış)

10) Fen ve Teknoloji: 16547 (4 bin artış)

11) Felsefe: 11911

12) Biyoloji: 11428 (3 bin artış)

13) Fizik: 11073 (3 bin artış)

14) Kimya: 9365 (2 bin artış)

15) Resim: 9286 (2 bin artış)

16) Din Kültürü: 9130 (6 bin artış)

17) İlköğretim Matematik: 8397 (3 bin artış)

18) İHL. Meslek: 8060 (5 bin artış)

19) Bilişim: 7461 (2.400 artış)

20) Coğrafya: 5515 (1.400 artış)

21) Müzik: 4321 (1.500 artış)

22) Almanca: 4019

23) Rehberlik: 3897 (2.800 artış)

10 yıllık verileri incelediğimizde Türkiye’de işsiz öğretmenler, öğretmen atamaları ve emekli olan öğretmenlerle ilgili ise şöyle bir tablo ortaya çıkıyor;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Öğretmenlerin yüzde 80’i ek iş yapıyor

OECD Bir Bakışta Eğitim 2012 Raporuna göre; Türkiye’de öğretmenlerin yıllık toplam çalışma saati 1816 iken, OECD ülkelerinin ortalaması 1678 saat. Buna rağmen ülkemizde öğretmenlerin aldığı ücretler dünyadaki meslektaşlarına oranla daha düşük. Mesleğe yeni başlayan bir okul öncesi öğretmeninin Türkiye’de elde ettiği maaş OECD ortalamasından yüzde 17 daha düşük. Benzer şekilde yeni başlayan bir sınıf öğretmeninin aldığı maaş OECD ortalamasından yüzde 19 daha, bir lise öğretmeninin aldığı maaş ise OECD ortalamasından yüzde 21 daha düşük. 15 yıllık bir okul öncesi öğretmeni, sınıf öğretmeni ve lise öğretmeninin aldığı maaşlar aynı tecrübeye sahip öğretmenlerin OECD ortalamasından sırasıyla yüzde 32, yüzde 34 ve yüzde 38 daha düşük...

Eğitimde 4+4+4 modeline geçilmesiyle okul öncesi çağdaki 60-71 ay arasındaki çocukların ilkokula alınması, sınıfların aşırı kalabalık olması, seçmeli ders sayısında ve ders saatlerindeki artış gibi çok sayıda sorun nedeniyle öğretmenlerin yıllık çalışma saatlerinin bu yıldan itibaren belirgin bir şekilde artması kaçınılmaz. Dahası, öğretmenlerin yüzde 80’i geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kalıyor. Öğretmenlerin bugünkü çalışma koşulları ve aldıkları maaşlarla kendilerini mesleki olarak yetiştirmeleri ve geliştirmeleri mümkün gibi gözükmüyor. Bu öğrenciler yani hizmet alan taraf bakımından da büyük bir sorun. Öğretmenin kendini geliştireceği ve kişisel ihtiyaçlarını yeterince karşılayabileceği bir boş zaman alanı, kendisinin ve ailesinin insanca yaşayabileceği bir ücret seviyesi olmadığı sürece, öğrencilerine nitelikli bir aktarımda bulunması da zorlaşıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 






> Türkiye’de öğretmen olmanın dayanılmaz ağırlığı

Türkiye’de atanamayan öğretmen sayısının 300 bine yaklaştığı tahmin ediliyor. Buna karşılık her yıl on binlerce genç, eğitim ve fen-edebiyat fakültelerinden öğretmen olma hayaliyle mezun oluyor. Ülkemizde ne yazık ki atanıp öğretmen olunca da dertler bitmiyor. Bu sefer de geçim derdi baş gösteriyor ve öğretmenlerin birçoğu ek iş yapmak zorunda kalıyor.

Eğitimtercihi- Türkiye’de bir taraftan öğretmen adayları atanmayı beklerken bir taraftan da öğretmen açığı olduğu söyleniyor. Geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, din kültürü ve ahlak bilgisi ile rehberlik branşlarında ciddi açık bulunduğunu, bunun dışında matematik ve İngilizce branşlarında öğretmene ihtiyaç olduğunu açıklamıştı. Avcı açıklamasında 162 bin 105 olan öğretmen açığının 2013 yılındaki 40 bin 342 atamayla 121 bin 763'e düşürüldüğünü de söyleyerek, 2014'te bu sayıyı 100 binin altına düşürmeyi hedeflediklerini dile getirmişti.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan OECD Bir Bakışta Eğitim 2012 Raporu’nda ise Türkiye’de öğretmen başına düşen öğrenci sayısının gelişmiş ülkelere göre fazla olduğu ortaya çıkıyor. Rapora göre, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında OECD ülkeleri ortalaması ilköğretimde 15.8, ortaöğretimde 13,8. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Lüksemburg’da ilköğretimde 10.1, ortaöğretimde 9.1; Avusturya’da ilköğretimde 12.2, ortaöğretimde 9.6; İsveç’te ilköğretimde 11.7, ortaöğretimde 12.3; Almanya’da ilköğretimde 16.7, ortaöğretimde 14.4. OECD ülkeleri baz alındığında ise ülkemizde öğretmen açığı ilköğretimde 140 bin 566; ortaöğretimde 40 bin 709 olmak üzere toplam 181 bin 275. MEB verilerine göre ise 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 20, ortaöğretimde 16. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı İstanbul’da ilköğretimde 26, ortaöğretimde 20; Gaziantep’te ilköğretimde 27, ortaöğretimde 22; Şanlıurfa’da ilköğretimde 32, ortaöğretimde 24; Şırnak’ta ilköğretimde 26, ortaöğretimde 22 olduğu görülüyor.

Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki ülkemizde ciddi bir öğretmen açığı var. Buna karşılık eğitim fakültesi ve formasyon sahibi fen-edebiyat fakültesi mezunu öğretmen adayları, sınavda istenilen puanı almalarına rağmen atanamama sorunuyla yüzleşmek durumunda kalıyor. Türkiye'de şu anda 97 eğitim fakültesi bulunuyor ve bu fakültelerden her yıl 40 binin üzerinde kişi mezun oluyor. Mevcut eğitim fakülteleri, geçen öğretim yılında öğrenci alımı durdurulan bazı ikinci öğretim programları dışında öğrenci almaya devam ediyor.

İşte branşlara göre öğretmen açığı

İşte 2012 yılında branşlara göre atama bekleyen öğretmen sayısı ve bir önceki yıla göre ne kadar arttığı ile ilgili sayısal veriler;

1) Edebiyat: 22583 (6 bin artış)

2) Sosyal Bilgiler: 21290 (4 bin artış)

3) İngilizce: 19749 (5 bin artış)

4) Lise Matematik: 19443 (5 bin artış)

5) Beden Eğitimi: 18985 (4 bin artış)

6) Sınıf Öğretmenliği: 18370 (9 bin artış)

7) Tarih: 17573 (4 bin artış)

8) Okul Öncesi: 17432 (6 bin artış)

9) Türkçe: 16564 (4 bin artış)

10) Fen ve Teknoloji: 16547 (4 bin artış)

11) Felsefe: 11911

12) Biyoloji: 11428 (3 bin artış)

13) Fizik: 11073 (3 bin artış)

14) Kimya: 9365 (2 bin artış)

15) Resim: 9286 (2 bin artış)

16) Din Kültürü: 9130 (6 bin artış)

17) İlköğretim Matematik: 8397 (3 bin artış)

18) İHL. Meslek: 8060 (5 bin artış)

19) Bilişim: 7461 (2.400 artış)

20) Coğrafya: 5515 (1.400 artış)

21) Müzik: 4321 (1.500 artış)

22) Almanca: 4019

23) Rehberlik: 3897 (2.800 artış)

10 yıllık verileri incelediğimizde Türkiye’de işsiz öğretmenler, öğretmen atamaları ve emekli olan öğretmenlerle ilgili ise şöyle bir tablo ortaya çıkıyor;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Öğretmenlerin yüzde 80’i ek iş yapıyor

OECD Bir Bakışta Eğitim 2012 Raporuna göre; Türkiye’de öğretmenlerin yıllık toplam çalışma saati 1816 iken, OECD ülkelerinin ortalaması 1678 saat. Buna rağmen ülkemizde öğretmenlerin aldığı ücretler dünyadaki meslektaşlarına oranla daha düşük. Mesleğe yeni başlayan bir okul öncesi öğretmeninin Türkiye’de elde ettiği maaş OECD ortalamasından yüzde 17 daha düşük. Benzer şekilde yeni başlayan bir sınıf öğretmeninin aldığı maaş OECD ortalamasından yüzde 19 daha, bir lise öğretmeninin aldığı maaş ise OECD ortalamasından yüzde 21 daha düşük. 15 yıllık bir okul öncesi öğretmeni, sınıf öğretmeni ve lise öğretmeninin aldığı maaşlar aynı tecrübeye sahip öğretmenlerin OECD ortalamasından sırasıyla yüzde 32, yüzde 34 ve yüzde 38 daha düşük...

Eğitimde 4+4+4 modeline geçilmesiyle okul öncesi çağdaki 60-71 ay arasındaki çocukların ilkokula alınması, sınıfların aşırı kalabalık olması, seçmeli ders sayısında ve ders saatlerindeki artış gibi çok sayıda sorun nedeniyle öğretmenlerin yıllık çalışma saatlerinin bu yıldan itibaren belirgin bir şekilde artması kaçınılmaz. Dahası, öğretmenlerin yüzde 80’i geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kalıyor. Öğretmenlerin bugünkü çalışma koşulları ve aldıkları maaşlarla kendilerini mesleki olarak yetiştirmeleri ve geliştirmeleri mümkün gibi gözükmüyor. Bu öğrenciler yani hizmet alan taraf bakımından da büyük bir sorun. Öğretmenin kendini geliştireceği ve kişisel ihtiyaçlarını yeterince karşılayabileceği bir boş zaman alanı, kendisinin ve ailesinin insanca yaşayabileceği bir ücret seviyesi olmadığı sürece, öğrencilerine nitelikli bir aktarımda bulunması da zorlaşıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 






Son Güncelleme: Salı, 19 Kasım 2013 10:06

Gösterim: 3973

Danıştay, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli şartlardan bazılarını iptal etmesinin ardından öğretmenlerin uzman olabilmek için yaptıkları başvuruların kabul edilemeyeceğine karar verdi

danıştayDanıştay, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli şartlardan bazılarını iptal etmesinin ardından öğretmenlerin uzman olabilmek için yaptıkları başvuruların kabul edilemeyeceğine karar verdi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme yapılmamasının bu konuda boşluk yarattığına ve bu boşluğun yargı içtihadıyla doldurulamayacağına işaret eden Danıştay, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra sadece sınavda alınan nota veya tezli yüksek lisans eğitimine dayanılarak uzman öğretmen unvanının kazanılmasına olanak bulunmadığına hükmetti.

Afyonkarahisar'da bir öğretmen, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli bazı şartlara ilişkin kanun hükmünü iptal etmesinin ardından, kendisine uzman öğretmen unvanı verilmesi istemiyle Milli Eğitim Bakanlığına başvurdu. 

Başvurusu reddedilen öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı işleminin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesi istemiyle dava açtı. Afyonkarahisar İdare Mahkemesi, dava konusu işlemi iptal ederek, başvuru tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle öğretmene ödenmesine hükmetti.

Davalı Milli Eğitim Bakanlığı, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istedi. Temyiz istemini görüşen Danıştay 2. Dairesi, İdare Mahkemesinin kararını oy birliğiyle bozdu.

İşte gerekçeli karar

Dairenin gerekçesinde, öğretmenlik mesleğini, ''öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen'' olarak üç kariyer basamağına ayıran 5204 sayılı yasanın bazı hükümlerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açıldığı hatırlatıldı. Anayasa Mahkemesinin, kariyer basamaklarında yükselmedeki bazı şartlara ilişkin hükümleri iptal ettiği ifade edilen gerekçede, iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlandığı 18 Mart 2009 tarihinden itibaren idareye yeni bir düzenleme yapması için bir yıl süre verildiği kaydedildi.

Gerekçede, Anayasa Mahkemesi karararıyla iptal edilen düzenlemelerin, belli bir sistem içinde, iptal edilmeyen diğer düzenlemelerle bir bütünlük oluşturarak anlam ihtiva ettiği, bir kısım düzenlemelerin iptal edilmesinin ise uzman ya da başöğretmenliğe atanma konusunda bütünlüğü bozduğu vurgulandı.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme yapılmamış olmasının bu konuda boşluk yarattığı ve bu boşluğun yargı içtihadıyla doldurulmasının da olanaklı olmadığının anlaşıldığı belirtilen gerekçede, "Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra sadece sınavda alınan nota veya alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans eğitimine dayanılarak uzman öğretmen unvanının kazanılmasına olanak bulunmamaktadır" değerlendirmesi yer aldı.

Kararda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun da 28 Mart 2013 tarihli kararının da aynı yönde olduğu vurgulandı.

> Danıştay’dan uzman öğretmenlikle ilgili karar

Danıştay, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli şartlardan bazılarını iptal etmesinin ardından öğretmenlerin uzman olabilmek için yaptıkları başvuruların kabul edilemeyeceğine karar verdi

danıştayDanıştay, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli şartlardan bazılarını iptal etmesinin ardından öğretmenlerin uzman olabilmek için yaptıkları başvuruların kabul edilemeyeceğine karar verdi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme yapılmamasının bu konuda boşluk yarattığına ve bu boşluğun yargı içtihadıyla doldurulamayacağına işaret eden Danıştay, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra sadece sınavda alınan nota veya tezli yüksek lisans eğitimine dayanılarak uzman öğretmen unvanının kazanılmasına olanak bulunmadığına hükmetti.

Afyonkarahisar'da bir öğretmen, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli bazı şartlara ilişkin kanun hükmünü iptal etmesinin ardından, kendisine uzman öğretmen unvanı verilmesi istemiyle Milli Eğitim Bakanlığına başvurdu. 

Başvurusu reddedilen öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı işleminin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesi istemiyle dava açtı. Afyonkarahisar İdare Mahkemesi, dava konusu işlemi iptal ederek, başvuru tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle öğretmene ödenmesine hükmetti.

Davalı Milli Eğitim Bakanlığı, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istedi. Temyiz istemini görüşen Danıştay 2. Dairesi, İdare Mahkemesinin kararını oy birliğiyle bozdu.

İşte gerekçeli karar

Dairenin gerekçesinde, öğretmenlik mesleğini, ''öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen'' olarak üç kariyer basamağına ayıran 5204 sayılı yasanın bazı hükümlerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açıldığı hatırlatıldı. Anayasa Mahkemesinin, kariyer basamaklarında yükselmedeki bazı şartlara ilişkin hükümleri iptal ettiği ifade edilen gerekçede, iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlandığı 18 Mart 2009 tarihinden itibaren idareye yeni bir düzenleme yapması için bir yıl süre verildiği kaydedildi.

Gerekçede, Anayasa Mahkemesi karararıyla iptal edilen düzenlemelerin, belli bir sistem içinde, iptal edilmeyen diğer düzenlemelerle bir bütünlük oluşturarak anlam ihtiva ettiği, bir kısım düzenlemelerin iptal edilmesinin ise uzman ya da başöğretmenliğe atanma konusunda bütünlüğü bozduğu vurgulandı.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme yapılmamış olmasının bu konuda boşluk yarattığı ve bu boşluğun yargı içtihadıyla doldurulmasının da olanaklı olmadığının anlaşıldığı belirtilen gerekçede, "Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra sadece sınavda alınan nota veya alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans eğitimine dayanılarak uzman öğretmen unvanının kazanılmasına olanak bulunmamaktadır" değerlendirmesi yer aldı.

Kararda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun da 28 Mart 2013 tarihli kararının da aynı yönde olduğu vurgulandı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 23 Ekim 2013 12:01

Gösterim: 3371

29 Aralık 2013 tarihinde yapılacak olan MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü için Görevde Yükselme Yazılı Sınavı başvuru şartları ve tarihi açıklandı. Başvuru ücreti, başvuru kılavuzu ve sınav tarihi ile ilgili detaylar....

Eğitimtercihi- Milli Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü için Görevde Yükselme Yazılı Sınavı başvuru tarihleri açıklandı. Bakanlık, bin 709 şube müdürü kadrosu ayırdı.

Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü için Görevde Yükselme Yazılı Sınavı internet başvurusu ve onay süreci 1-8 Kasım 2013 tarihleri arasında Bakanlığın http://mebbis.meb.gov.tr internet adresinden yapılacak.  Görevde yükselme yazılı sınavına katılacak adayların listesi 11 Kasım 2013 tarihinde ilan edilecek. İlan edilecek bu listeye göre başvurular ÖSYM tarafından 13-19 Kasım 2013 tarihleri arasında alınacak. Görevde yükselme yazılı sınavı 29 Aralık 2013 tarihinde ÖSYM tarafından yapılacak.












Sınav ücreti ve sınav ücretinin yatırılacağı bankalar

Sınava girecek adaylar 13 – 19 Kasım 2013 tarihleri arasında, Akbank, Denizbank, T. Halk Bankası, T. Vakıflar Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Türk Ekonomi Bankası, T.C. Ziraat Bankasının tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı aracılığıyla ve PTT İş Yerlerinden sınav ücreti olarak ÖSYM adına 95,00 TL yatıracaklar

Kimler başvuru yapabilir?

Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Sınavı’na, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68/B maddesine göre, lisans mezunlarından 10 hizmet yılını, iki yıllık veya üç yıllık yükseköğrenim mezunlarından 12 hizmet yılını tamamlayanlar başvuruda bulunabilecek.

Taşra teşkilatında görev yapanlar için;

Görevde yükselme yazılı sınavına başvuracak taşra teşkilatı personelinden Yönetmelikte aranan şartları taşıyanların başvuruları sırasıyla okul, ilçe ve son olarak il milli eğitim müdürlüğünce elektronik ortamda onaylanacak.

Merkez teşkilatında görev yapanlar için;

Görevde yükselme yazılı sınavına başvuracak merkez teşkilatı personelinden Yönetmelikte aranan şartları taşıyanların başvuruları Birimlerince incelenerek onaylanacak.

Görevde yükselme yazılı sınavına girecek personelin listesini http://ikgm.meb.gov.tr internet adresinde ilan edecektir. 

Detaylı bilgi için Tıklayın

> MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Sınavı başvuruları

29 Aralık 2013 tarihinde yapılacak olan MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü için Görevde Yükselme Yazılı Sınavı başvuru şartları ve tarihi açıklandı. Başvuru ücreti, başvuru kılavuzu ve sınav tarihi ile ilgili detaylar....

Eğitimtercihi- Milli Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü için Görevde Yükselme Yazılı Sınavı başvuru tarihleri açıklandı. Bakanlık, bin 709 şube müdürü kadrosu ayırdı.

Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü için Görevde Yükselme Yazılı Sınavı internet başvurusu ve onay süreci 1-8 Kasım 2013 tarihleri arasında Bakanlığın http://mebbis.meb.gov.tr internet adresinden yapılacak.  Görevde yükselme yazılı sınavına katılacak adayların listesi 11 Kasım 2013 tarihinde ilan edilecek. İlan edilecek bu listeye göre başvurular ÖSYM tarafından 13-19 Kasım 2013 tarihleri arasında alınacak. Görevde yükselme yazılı sınavı 29 Aralık 2013 tarihinde ÖSYM tarafından yapılacak.












Sınav ücreti ve sınav ücretinin yatırılacağı bankalar

Sınava girecek adaylar 13 – 19 Kasım 2013 tarihleri arasında, Akbank, Denizbank, T. Halk Bankası, T. Vakıflar Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Türk Ekonomi Bankası, T.C. Ziraat Bankasının tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı aracılığıyla ve PTT İş Yerlerinden sınav ücreti olarak ÖSYM adına 95,00 TL yatıracaklar

Kimler başvuru yapabilir?

Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Sınavı’na, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68/B maddesine göre, lisans mezunlarından 10 hizmet yılını, iki yıllık veya üç yıllık yükseköğrenim mezunlarından 12 hizmet yılını tamamlayanlar başvuruda bulunabilecek.

Taşra teşkilatında görev yapanlar için;

Görevde yükselme yazılı sınavına başvuracak taşra teşkilatı personelinden Yönetmelikte aranan şartları taşıyanların başvuruları sırasıyla okul, ilçe ve son olarak il milli eğitim müdürlüğünce elektronik ortamda onaylanacak.

Merkez teşkilatında görev yapanlar için;

Görevde yükselme yazılı sınavına başvuracak merkez teşkilatı personelinden Yönetmelikte aranan şartları taşıyanların başvuruları Birimlerince incelenerek onaylanacak.

Görevde yükselme yazılı sınavına girecek personelin listesini http://ikgm.meb.gov.tr internet adresinde ilan edecektir. 

Detaylı bilgi için Tıklayın

Son Güncelleme: Cuma, 01 Kasım 2013 08:51

Gösterim: 4281

MEB'de, görevde yükselmek isteyen personele ''insan hakları ve demokrasi'' bilgisi sorulacak

Milli Eğitim Bakanlığı, Bakanlık personelinin görevde yükselme, unvan değişikliği ile yer değiştirme esaslarını düzenleyen taslak bir yönetmelik hazırladı. Buna göre, görevde yükselmek isteyen personelin gireceği yazılı sınavda, insan hakları ve demokrasi konusunda sorular da yer alacak

MEB, bakanlık personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliği ile yer değiştirmesine ilişkin yönetmelik taslağı hazırladı. 

Yönetmelik taslağı MEB'in internet sitesinde yayımlanarak, eğitim camiasının görüş, öneri ve eleştirilerine açıldı.

Yönetmelik taslağı, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatına ait kadrolara, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, görevde yükselme ve unvan değişikliğiyle yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda uygulanacak usul ve esasları belirliyor.

Taslağa göre, bakanlık personelinin görevde yükselebilmesi için yazılı sınava girmesi gerekiyor. Şube müdürü ve tesis müdürü kadrolarına görevde yükselme yoluyla atanabilmek için ise yazılı sınavdan sonra sözlü sınava da girilmesi öngörülüyor.

Boş kadrolara, şube müdürü ve tesis müdürleri bakımından sözlü sınav, diğer görevler bakımından yazılı sınav sonuçları esas alınarak oluşturulan başarı listeleri üzerinden, tercihler de dikkate alınarak puan üstünlüğüne göre atama yapılacak.

Sınavda neler sorulacak

Yazılı sınavda personele, Türkçe dil bilgisi, yönetimde insan ilişkileri ve iletişim, yönetim, insan hakları ve demokrasi, yönetimde etik, Türk idare sistemi, protokol kuralları, Atatürk ilkeleri ve inkılapları, genel kültür, mevzuat konuları sorulacak.

Sözlü sınavda ise personeli sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi, ifade yeteneği, özgüveni, ikna kabiliyeti, genel kültürü ve inandırıcılığı, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, liyakati, tutumu ve davranışlarının göreve uygunluğu konuları dikkate alınacak.

Bu yönetmeliğin resmiyet kazanmasıyla, 4 Mart 2006 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği yürürlükten kaldırılacak. 

Yer değiştirme yönetmeliği de dahil edildi

Yönetmelik taslağı ile Milli Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmaları Hakkında Yönetmeliğin de yürürlükten kaldırılması öngörülüyor. Yeni yönetmelik, yer değiştirme esaslarını da düzenliyor.

Buna göre, il milli eğitim müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü ve il/ilçe milli eğitim şube müdürü kadrolarında asaleten görev yapmakta olanlar bölge hizmetine bağlı yer değiştirmeye tabi tutulacak.

Bu kadrolar dışında, yönetmelik kapsamında bulunanlara il içi ve iller arası isteğe bağlı yer değiştirme başvurusunda bulunabilecek.

Yöneticiler, sağlık ve eş durumu mazeretlerini belgelendirerek, bölge hizmeti süreleri tamamlanmadan yer değiştirme başvurusu yapabilecek.

> Görevde yükselmek isteyene demokrasi ve insan hakları sorusu

MEB'de, görevde yükselmek isteyen personele ''insan hakları ve demokrasi'' bilgisi sorulacak

Milli Eğitim Bakanlığı, Bakanlık personelinin görevde yükselme, unvan değişikliği ile yer değiştirme esaslarını düzenleyen taslak bir yönetmelik hazırladı. Buna göre, görevde yükselmek isteyen personelin gireceği yazılı sınavda, insan hakları ve demokrasi konusunda sorular da yer alacak

MEB, bakanlık personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliği ile yer değiştirmesine ilişkin yönetmelik taslağı hazırladı. 

Yönetmelik taslağı MEB'in internet sitesinde yayımlanarak, eğitim camiasının görüş, öneri ve eleştirilerine açıldı.

Yönetmelik taslağı, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatına ait kadrolara, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, görevde yükselme ve unvan değişikliğiyle yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda uygulanacak usul ve esasları belirliyor.

Taslağa göre, bakanlık personelinin görevde yükselebilmesi için yazılı sınava girmesi gerekiyor. Şube müdürü ve tesis müdürü kadrolarına görevde yükselme yoluyla atanabilmek için ise yazılı sınavdan sonra sözlü sınava da girilmesi öngörülüyor.

Boş kadrolara, şube müdürü ve tesis müdürleri bakımından sözlü sınav, diğer görevler bakımından yazılı sınav sonuçları esas alınarak oluşturulan başarı listeleri üzerinden, tercihler de dikkate alınarak puan üstünlüğüne göre atama yapılacak.

Sınavda neler sorulacak

Yazılı sınavda personele, Türkçe dil bilgisi, yönetimde insan ilişkileri ve iletişim, yönetim, insan hakları ve demokrasi, yönetimde etik, Türk idare sistemi, protokol kuralları, Atatürk ilkeleri ve inkılapları, genel kültür, mevzuat konuları sorulacak.

Sözlü sınavda ise personeli sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi, ifade yeteneği, özgüveni, ikna kabiliyeti, genel kültürü ve inandırıcılığı, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, liyakati, tutumu ve davranışlarının göreve uygunluğu konuları dikkate alınacak.

Bu yönetmeliğin resmiyet kazanmasıyla, 4 Mart 2006 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği yürürlükten kaldırılacak. 

Yer değiştirme yönetmeliği de dahil edildi

Yönetmelik taslağı ile Milli Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmaları Hakkında Yönetmeliğin de yürürlükten kaldırılması öngörülüyor. Yeni yönetmelik, yer değiştirme esaslarını da düzenliyor.

Buna göre, il milli eğitim müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü ve il/ilçe milli eğitim şube müdürü kadrolarında asaleten görev yapmakta olanlar bölge hizmetine bağlı yer değiştirmeye tabi tutulacak.

Bu kadrolar dışında, yönetmelik kapsamında bulunanlara il içi ve iller arası isteğe bağlı yer değiştirme başvurusunda bulunabilecek.

Yöneticiler, sağlık ve eş durumu mazeretlerini belgelendirerek, bölge hizmeti süreleri tamamlanmadan yer değiştirme başvurusu yapabilecek.

Son Güncelleme: Cumartesi, 05 Ekim 2013 11:40

Gösterim: 3165


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.