Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
TOÇEV tarafından düzenlenecek "Yıldızların Şarkıları Çocukların Yarınları" konserinde Candan Erçetin, Funda Arar, Feridun Düzağaç, Murat Dalkılıç, Mustafa Ceceli gibi birçok sanatçı sahne alacak.
Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfının (TOÇEV), 9 Şubat 2016'da düzenleyeceği "Yıldızların Şarkıları Çocukların Yarınları" konserinde aralarında Ayşegül Aldinç, Feridun Düzağaç, Fatih Erkoç ile Nükhet Duru'nun bulunduğu sanatçılara, Burak Yılmaz, Emre Belözoğlu, Hidayet Türkoğlu, Mehmet Topal ve Semih Saygıner gibi sporcular eşlik edecek.
Dernekten yapılan yazılı açıklamaya göre, Metin Özülkü'nün müzik direktörlüğü ve futbolcular Mehmet Topal ile Serkan Balcı'nın öncülüğünde TİM Maslak Show Center'da gerçekleştirilecek gecenin sunuculuğunu Selçuk Yöntem yapacak.
Gecede sahneye Ayşegül Aldinç, Bülent Serttaş, Candan Erçetin, Funda Arar, Feridun Düzağaç, Fatih Erkoç, İpek Açar, Murat Dalkılıç, Mustafa Ceceli, Nükhet Duru, Nilüfer, Selami Şahin, Ümit Besen, Volkan Konak ve Zara çıkacak.
Sanatçılara, futbolcular Burak Yılmaz, Emre Belözoğlu, Gökhan Töre, Nuri Şahin, Olcan Adın, Serkan Balcı, Mehmet Topal, Semih Kaya ve Volkan Demirel, tenisçi Çağla Büyükakçay, milli voleybolcular Eda Erdem Dündar ve Neslihan Demir, boksör Gökhan Saki, Türkiye Basketbol Federasyonu CEO'su Hidayet Türkoğlu, milli basketbolcu Kerem Tunçeri, milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu ile dünya bilardo şampiyonu Semih Saygıner eşlik edecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
TOÇEV tarafından düzenlenecek "Yıldızların Şarkıları Çocukların Yarınları" konserinde Candan Erçetin, Funda Arar, Feridun Düzağaç, Murat Dalkılıç, Mustafa Ceceli gibi birçok sanatçı sahne alacak.
Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfının (TOÇEV), 9 Şubat 2016'da düzenleyeceği "Yıldızların Şarkıları Çocukların Yarınları" konserinde aralarında Ayşegül Aldinç, Feridun Düzağaç, Fatih Erkoç ile Nükhet Duru'nun bulunduğu sanatçılara, Burak Yılmaz, Emre Belözoğlu, Hidayet Türkoğlu, Mehmet Topal ve Semih Saygıner gibi sporcular eşlik edecek.
Dernekten yapılan yazılı açıklamaya göre, Metin Özülkü'nün müzik direktörlüğü ve futbolcular Mehmet Topal ile Serkan Balcı'nın öncülüğünde TİM Maslak Show Center'da gerçekleştirilecek gecenin sunuculuğunu Selçuk Yöntem yapacak.
Gecede sahneye Ayşegül Aldinç, Bülent Serttaş, Candan Erçetin, Funda Arar, Feridun Düzağaç, Fatih Erkoç, İpek Açar, Murat Dalkılıç, Mustafa Ceceli, Nükhet Duru, Nilüfer, Selami Şahin, Ümit Besen, Volkan Konak ve Zara çıkacak.
Sanatçılara, futbolcular Burak Yılmaz, Emre Belözoğlu, Gökhan Töre, Nuri Şahin, Olcan Adın, Serkan Balcı, Mehmet Topal, Semih Kaya ve Volkan Demirel, tenisçi Çağla Büyükakçay, milli voleybolcular Eda Erdem Dündar ve Neslihan Demir, boksör Gökhan Saki, Türkiye Basketbol Federasyonu CEO'su Hidayet Türkoğlu, milli basketbolcu Kerem Tunçeri, milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu ile dünya bilardo şampiyonu Semih Saygıner eşlik edecek.
Son Güncelleme: Cuma, 25 Aralık 2015 10:16
Gösterim: 2077
Kick boksta dünya şampiyonu olan Nurettin Diler: "Çocukken, hareketli, agresif ve yaramaz bir yapım vardı. Ailemin, enerjimi atarak daha sakin bir yapıya kavuşabileceğim düşüncesiyle beni yönlendirdiği spor salonu sayesinde başarılarımı yakalayabildim"
Çocukken "hareketli, agresif ve yaramaz" diye enerjisini atması için ailesince spor salonuna yazdırılan Bartın Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisi Nurettin Diler, kick boksta elde ettiği dünya şampiyonluğunu yeni uluslararası başarılarla taçlandırmak istiyor.
Küçük yaşlardan itibaren hareketli yapısıyla dikkati çeken 25 yaşındaki milli sporcu Nurettin Diler, ailesi tarafından 10 yaşında bir spor salonuna kayıt ettirilerek tekvandoya başladı.
Bir süre sonra spor dalındaki yetenekleriyle dikkat çeken Nurettin Diler, İstanbul Tuzla Belediyesi Spor Kulübü'ne transfer olarak ülke genelinde katıldığı müsabakalarda Türkiye şampiyonluğu dahil, çeşitli dereceler elde edip milli takıma seçildi.
Tekvandonun yanında kick boks da yapan Nurettin, geçen ekim ayında Sırbistan'da düzenlenen Wako Büyükler Dünya Kickboks Şampiyonası'nda finalde karşılaştığı Rus rakibi Shamil Guseinov’u yenerek dünya şampiyonu oldu.
Spora başlayınca sakin bir hayatım oldu
Nurettin Diler, Bartın Üniversitesi'nin spor salonlarında hocalarının gözetiminde karşılaşmalara çok yoğun bir programla hazırlandığını, Türk bayrağını Sırbistan’da dalgalandırmanın ve İstiklal Marşı’nı okutmanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
Gelecek yıl düzenlenecek şampiyonalarda da altın madalyaya ulaşmak için çalışmalara başladığını anlatan milli sporcu, şöyle konuştu:
"Çocukken, hareketli, agresif ve yaramaz bir yapım vardı. Ailemin, enerjimi atarak daha sakin bir yapıya kavuşabileceğim düşüncesiyle beni yönlendirdiği spor salonu sayesinde bugünki başarılarımı yakalayabildim. Tekvandoyla spor yaşantıma başladım. Sonraki yıllarda kick boks ile beraber yürüttüm. Spora başlayınca sakin bir hayatım oldu. Uzun bir kurs ve antrenman döneminin ardından katıldığım ulusal müsabakalarda 11 Türkiye şampiyonluğu elde ettim ve milli takım sporcusu olmaya hak kazandım. Son olarak Sırbistan’da düzenlenen şampiyonada ilk turda Sırp, çeyrek finalde Polonya ve yarı finalde İtalyan rakibimi 3-0’lık skorlarla yenerek finale yükseldim. Final karşılaşmasında güçlü rakibimi de 3-0 yenerek dünya şampiyonu oldum ve altın madalya aldım."
Nurettin Diler, uluslararası müsabakalarda elde ettiği başarılardan dolayı gururlandığına işaret ederek "Hedefim, gelecek yıl ve sonraki yıllarda düzenlenecek Avrupa ve dünya şampiyonalarında altın madalya kazanarak, gittiğim ülkelerde Türk bayrağını dalgalandırıp İstiklal Marşı’nı okutmak. Bu amaçla çalışmalarımı sürdürüyorum" ifadesini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
Kick boksta dünya şampiyonu olan Nurettin Diler: "Çocukken, hareketli, agresif ve yaramaz bir yapım vardı. Ailemin, enerjimi atarak daha sakin bir yapıya kavuşabileceğim düşüncesiyle beni yönlendirdiği spor salonu sayesinde başarılarımı yakalayabildim"
Çocukken "hareketli, agresif ve yaramaz" diye enerjisini atması için ailesince spor salonuna yazdırılan Bartın Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisi Nurettin Diler, kick boksta elde ettiği dünya şampiyonluğunu yeni uluslararası başarılarla taçlandırmak istiyor.
Küçük yaşlardan itibaren hareketli yapısıyla dikkati çeken 25 yaşındaki milli sporcu Nurettin Diler, ailesi tarafından 10 yaşında bir spor salonuna kayıt ettirilerek tekvandoya başladı.
Bir süre sonra spor dalındaki yetenekleriyle dikkat çeken Nurettin Diler, İstanbul Tuzla Belediyesi Spor Kulübü'ne transfer olarak ülke genelinde katıldığı müsabakalarda Türkiye şampiyonluğu dahil, çeşitli dereceler elde edip milli takıma seçildi.
Tekvandonun yanında kick boks da yapan Nurettin, geçen ekim ayında Sırbistan'da düzenlenen Wako Büyükler Dünya Kickboks Şampiyonası'nda finalde karşılaştığı Rus rakibi Shamil Guseinov’u yenerek dünya şampiyonu oldu.
Spora başlayınca sakin bir hayatım oldu
Nurettin Diler, Bartın Üniversitesi'nin spor salonlarında hocalarının gözetiminde karşılaşmalara çok yoğun bir programla hazırlandığını, Türk bayrağını Sırbistan’da dalgalandırmanın ve İstiklal Marşı’nı okutmanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
Gelecek yıl düzenlenecek şampiyonalarda da altın madalyaya ulaşmak için çalışmalara başladığını anlatan milli sporcu, şöyle konuştu:
"Çocukken, hareketli, agresif ve yaramaz bir yapım vardı. Ailemin, enerjimi atarak daha sakin bir yapıya kavuşabileceğim düşüncesiyle beni yönlendirdiği spor salonu sayesinde bugünki başarılarımı yakalayabildim. Tekvandoyla spor yaşantıma başladım. Sonraki yıllarda kick boks ile beraber yürüttüm. Spora başlayınca sakin bir hayatım oldu. Uzun bir kurs ve antrenman döneminin ardından katıldığım ulusal müsabakalarda 11 Türkiye şampiyonluğu elde ettim ve milli takım sporcusu olmaya hak kazandım. Son olarak Sırbistan’da düzenlenen şampiyonada ilk turda Sırp, çeyrek finalde Polonya ve yarı finalde İtalyan rakibimi 3-0’lık skorlarla yenerek finale yükseldim. Final karşılaşmasında güçlü rakibimi de 3-0 yenerek dünya şampiyonu oldum ve altın madalya aldım."
Nurettin Diler, uluslararası müsabakalarda elde ettiği başarılardan dolayı gururlandığına işaret ederek "Hedefim, gelecek yıl ve sonraki yıllarda düzenlenecek Avrupa ve dünya şampiyonalarında altın madalya kazanarak, gittiğim ülkelerde Türk bayrağını dalgalandırıp İstiklal Marşı’nı okutmak. Bu amaçla çalışmalarımı sürdürüyorum" ifadesini kullandı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 14 Aralık 2015 11:46
Gösterim: 2380
İtalya’da bulunan Foedus Vakfı, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel’e eğitime olan katkılarından dolayı “Foedus Özel Ödülü” verdi.
Kültür, gelişim ve dayanışma sektörlerine yardım edebilmek misyonu ile 2003 yılından beri hizmet vermekte olan Foedus Vakfı’nın bu yılki Ödül Töreni Roma’da düzenlendi. Foedus Vakfı Başkanı Mario Baccini ile eşi Diana Baccini ve yakın tarihte İtalyan - Amerikan Sinema Festivali Başkanlığı’na seçilen gazeteci Ludavica Rossi Purini’nin ev sahipliği yaptığı törene, medya temsilcilerinin yanı sıra iş ve politika dünyasından 500 davetli katıldı.
Roma Hilton Oteli’nde gerçekleşen ödül töreninde çeşitli kategorideki birçok ödül sahiplerine takdim verilirken, yeni kuşakların eğitimine katkılarından dolayı Bahçeşehir Üniversitesi Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel’e de Foedus Özel Ödülü layık görüldü.
Ödülü Foedus Vakfı Başkanı Mario Baccini’nin elinden alan Enver Yücel yaptığı konuşmada kültürlerarası çatışmanın önlenmesine vurgu yaptı. Yücel; “Hayatımın her anı bugüne kadar; ülkem Türkiye’nin ve bütün dünyanın eğitim sistemleri üzerinde araştırmalar yapmak, düşünmek ve bu alanda girişimlerde bulunmak uğraşıyla geçti ve geçmeye de devam ediyor. Foedus Vakfı’nın bu çabalarımızın ve eğitime katkılarımızın farkında olup bana Foedus özel ödülünü layık görmüş olması benim için gurur verici olduğu kadar Foedus’un eğitime ve kültüre katkılarını göstermesi açısından da önemli ve ayırd edicidir. İnsanlığın geldiği noktada uygarlığımızın devamını sağlayacak yegâne unsurlar kültürel aktarım ve eğitimdir. Tarihe baktığımızda da yazının kaybolduğu ve unutulduğu dönemler dâhil uygarlıkların yeniden inşası ve gelişimi hep kültürel aktarım ve eğitim yoluyla olmuştur. Rönesansın doğduğu ve aydınlanmanın başladığı bu topraklarda bugün Foedus’un üstlendiği misyon ve gösterdiği çabalar bu nedenle paha biçilemez değerdedir. Foedus olarak bu çabalarınızdan ve uygarlığımızın temeli olan iki alana yönelmiş olmanızdan dolayı sizleri bir kez daha kutluyorum” dedi.
Kültürlararası barışın kalıcı olmasının yegane adresi eğitimdir
Konuşmasında geçtiğimiz Kasım ayında Paris’te yaşanan saldırıda yaşamını kaybedenler için tüm Fransız halkı ve yakınlarına başsağlığı dileyen Enver Yücel; “Ülkem Türkiye de maalesef insanlık dışı bu terör eylemlerine maruz kalmakta ve birçok masum vatandaşımızı kaybetmekteyiz. Hatırlayacağınız gibi yakın dönemde meydana gelen Ankara saldırısında da 102 masum vatandaşımızı kaybettik ve halen onların acısını taşımaktayız. Kaybettiğimiz vatandaşlarımızın yakınlarına da tekrar başsağlığı diliyorum. Terörizmi en güçlü şekilde tekrar kınıyorum ve bir kez daha altını çiziyorum ki terörist saldırıların hiçbir gerekçesi yoktur ve olamaz. Bu barbarca saldırılar sadece o ülkelerin halkına değil tüm insanlığa ve inandığımız değerlere yapılmıştır. Medeniyetlerin ittifakı ve din, dil ve ırk ayırımı olmadan göstereceğimiz birliktelik bu saldırılara en güçlü cevap olacaktır” ifadesini kullandı.
Yücel konuşmasını “Kültürler arası çatışmaların önlenebilmesini sağlayacak yegâne çözümün de kültürler arası barışın kalıcı olmasının yegâne şartının da adresi, eğitimdir” sözleriyle tamamladı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
İtalya’da bulunan Foedus Vakfı, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel’e eğitime olan katkılarından dolayı “Foedus Özel Ödülü” verdi.
Kültür, gelişim ve dayanışma sektörlerine yardım edebilmek misyonu ile 2003 yılından beri hizmet vermekte olan Foedus Vakfı’nın bu yılki Ödül Töreni Roma’da düzenlendi. Foedus Vakfı Başkanı Mario Baccini ile eşi Diana Baccini ve yakın tarihte İtalyan - Amerikan Sinema Festivali Başkanlığı’na seçilen gazeteci Ludavica Rossi Purini’nin ev sahipliği yaptığı törene, medya temsilcilerinin yanı sıra iş ve politika dünyasından 500 davetli katıldı.
Roma Hilton Oteli’nde gerçekleşen ödül töreninde çeşitli kategorideki birçok ödül sahiplerine takdim verilirken, yeni kuşakların eğitimine katkılarından dolayı Bahçeşehir Üniversitesi Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel’e de Foedus Özel Ödülü layık görüldü.
Ödülü Foedus Vakfı Başkanı Mario Baccini’nin elinden alan Enver Yücel yaptığı konuşmada kültürlerarası çatışmanın önlenmesine vurgu yaptı. Yücel; “Hayatımın her anı bugüne kadar; ülkem Türkiye’nin ve bütün dünyanın eğitim sistemleri üzerinde araştırmalar yapmak, düşünmek ve bu alanda girişimlerde bulunmak uğraşıyla geçti ve geçmeye de devam ediyor. Foedus Vakfı’nın bu çabalarımızın ve eğitime katkılarımızın farkında olup bana Foedus özel ödülünü layık görmüş olması benim için gurur verici olduğu kadar Foedus’un eğitime ve kültüre katkılarını göstermesi açısından da önemli ve ayırd edicidir. İnsanlığın geldiği noktada uygarlığımızın devamını sağlayacak yegâne unsurlar kültürel aktarım ve eğitimdir. Tarihe baktığımızda da yazının kaybolduğu ve unutulduğu dönemler dâhil uygarlıkların yeniden inşası ve gelişimi hep kültürel aktarım ve eğitim yoluyla olmuştur. Rönesansın doğduğu ve aydınlanmanın başladığı bu topraklarda bugün Foedus’un üstlendiği misyon ve gösterdiği çabalar bu nedenle paha biçilemez değerdedir. Foedus olarak bu çabalarınızdan ve uygarlığımızın temeli olan iki alana yönelmiş olmanızdan dolayı sizleri bir kez daha kutluyorum” dedi.
Kültürlararası barışın kalıcı olmasının yegane adresi eğitimdir
Konuşmasında geçtiğimiz Kasım ayında Paris’te yaşanan saldırıda yaşamını kaybedenler için tüm Fransız halkı ve yakınlarına başsağlığı dileyen Enver Yücel; “Ülkem Türkiye de maalesef insanlık dışı bu terör eylemlerine maruz kalmakta ve birçok masum vatandaşımızı kaybetmekteyiz. Hatırlayacağınız gibi yakın dönemde meydana gelen Ankara saldırısında da 102 masum vatandaşımızı kaybettik ve halen onların acısını taşımaktayız. Kaybettiğimiz vatandaşlarımızın yakınlarına da tekrar başsağlığı diliyorum. Terörizmi en güçlü şekilde tekrar kınıyorum ve bir kez daha altını çiziyorum ki terörist saldırıların hiçbir gerekçesi yoktur ve olamaz. Bu barbarca saldırılar sadece o ülkelerin halkına değil tüm insanlığa ve inandığımız değerlere yapılmıştır. Medeniyetlerin ittifakı ve din, dil ve ırk ayırımı olmadan göstereceğimiz birliktelik bu saldırılara en güçlü cevap olacaktır” ifadesini kullandı.
Yücel konuşmasını “Kültürler arası çatışmaların önlenebilmesini sağlayacak yegâne çözümün de kültürler arası barışın kalıcı olmasının yegâne şartının da adresi, eğitimdir” sözleriyle tamamladı.
Son Güncelleme: Salı, 01 Aralık 2015 11:25
Gösterim: 2610

Başta yüksek sıcaklık olmak üzere çok yönlü kuvvetler, yüksek hız ve zor çevre şartlarına uzun süre dayanabilme özelliğine sahip olmasından dolayı yeni nesil jet motorlarında kullanılan süper alaşım tek kristal türbin kanatlarının Türkiye'de yapılması için çalışma başlatan TÜBİTAK, Malzeme Enstitüsü'nde kurduğu laboratuvarda söz konusu parçanın prototip üretimini gerçekleştirdi.
Bin santigrat derecenin üzerinde işlevini yerine getirme özelliğine sahip türbin kanadının yerli ürüne dönüştürülmesiyle milli uçak üretiminde en kritik safhalardan biri de aşılmış olacak.
TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Usta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle havacılık alanında ilerlemek için nikel-tek kristal teknolojilerine sahip olunması gerektiğini söyledi.
"Bunlar bilgi aktarımının kısıtlı olduğu teknolojiler"
Bu teknolojinin dünyada ilk olmadığını fakat Türkiye için ilk ve çok önemli olduğunu vurgulayan TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü Kritik Malzemeler Grup Sorumlusu Doç. Dr. Havva Kazdal Zeytin, yerli uçak yapmak istiyorsak, yerli uçak motoru yapmak istiyorsak ileri malzeme teknolojilerine sahip olunması gerektiğine işaret etti.
Bu projeyle yerli uçağın motorunun türbin parçasının ilk yerli prototipini ürettiklerini belirten Zeytin, "Çok büyük oranlarda döviz kaybımız var bu konuda. Ülkemiz uçakla birlikte malzemesini de yurt dışından alıyor ve bunlar çok pahalı malzemeler. Bu teknoloji ile yüksek miktardaki döviz kaybının önüne geçeceğiz. Diğer en önemli boyutu kendi havacılık teknolojimize sahip olacağız. Uçak yapabilirsiniz ama bunu oluşturan parçaları kendiniz üretmezseniz bu yaptığınız uçak yerli olmaz. Dolayısıyla malzeme teknolojilerine de sahip olmanız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Malzeme teknolojilerinde bilgi aktarımının çok kısıtlı olduğunu vurgulayan Zeytin, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu bilgiyi kendi imkanlarımızla ve yardım da alarak oluşturmaya çalışıyoruz. Türbin kanatlarının bir adedi 30-40 bin avro civarında. Yerli ürettiğimiz zaman bunu kıyas edilmeyecek rakamlarla üreteceğiz. Bizim için en önemli getirisi bunun bir kritik teknoloji olması ve bu teknolojiye sahip olan ülkelerin bize vermediği durumlarda bizim bunu üretebilir olmamız. Kritik teknoloji olması fiyatından çok daha önemli. Kendimiz üretebilir durumda olduğumuz zaman bizim her alanda önümüz açık olacak. Üretebilir olmak bağımlılıktan kurtulmanın en önemli adımlarından birisi."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar

Başta yüksek sıcaklık olmak üzere çok yönlü kuvvetler, yüksek hız ve zor çevre şartlarına uzun süre dayanabilme özelliğine sahip olmasından dolayı yeni nesil jet motorlarında kullanılan süper alaşım tek kristal türbin kanatlarının Türkiye'de yapılması için çalışma başlatan TÜBİTAK, Malzeme Enstitüsü'nde kurduğu laboratuvarda söz konusu parçanın prototip üretimini gerçekleştirdi.
Bin santigrat derecenin üzerinde işlevini yerine getirme özelliğine sahip türbin kanadının yerli ürüne dönüştürülmesiyle milli uçak üretiminde en kritik safhalardan biri de aşılmış olacak.
TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Usta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle havacılık alanında ilerlemek için nikel-tek kristal teknolojilerine sahip olunması gerektiğini söyledi.
"Bunlar bilgi aktarımının kısıtlı olduğu teknolojiler"
Bu teknolojinin dünyada ilk olmadığını fakat Türkiye için ilk ve çok önemli olduğunu vurgulayan TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü Kritik Malzemeler Grup Sorumlusu Doç. Dr. Havva Kazdal Zeytin, yerli uçak yapmak istiyorsak, yerli uçak motoru yapmak istiyorsak ileri malzeme teknolojilerine sahip olunması gerektiğine işaret etti.
Bu projeyle yerli uçağın motorunun türbin parçasının ilk yerli prototipini ürettiklerini belirten Zeytin, "Çok büyük oranlarda döviz kaybımız var bu konuda. Ülkemiz uçakla birlikte malzemesini de yurt dışından alıyor ve bunlar çok pahalı malzemeler. Bu teknoloji ile yüksek miktardaki döviz kaybının önüne geçeceğiz. Diğer en önemli boyutu kendi havacılık teknolojimize sahip olacağız. Uçak yapabilirsiniz ama bunu oluşturan parçaları kendiniz üretmezseniz bu yaptığınız uçak yerli olmaz. Dolayısıyla malzeme teknolojilerine de sahip olmanız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Malzeme teknolojilerinde bilgi aktarımının çok kısıtlı olduğunu vurgulayan Zeytin, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu bilgiyi kendi imkanlarımızla ve yardım da alarak oluşturmaya çalışıyoruz. Türbin kanatlarının bir adedi 30-40 bin avro civarında. Yerli ürettiğimiz zaman bunu kıyas edilmeyecek rakamlarla üreteceğiz. Bizim için en önemli getirisi bunun bir kritik teknoloji olması ve bu teknolojiye sahip olan ülkelerin bize vermediği durumlarda bizim bunu üretebilir olmamız. Kritik teknoloji olması fiyatından çok daha önemli. Kendimiz üretebilir durumda olduğumuz zaman bizim her alanda önümüz açık olacak. Üretebilir olmak bağımlılıktan kurtulmanın en önemli adımlarından birisi."
Son Güncelleme: Perşembe, 10 Aralık 2015 13:42
Gösterim: 2406
İstanbul Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, eğitim alanındaki başarılı çalışmaları ve liderliği nedeniyle Uluslararası Kadınlar Forumu (IWF) tarafından Fark Yaratan Kadın Ödülü’ne layık görüldü.
İstanbul Bilgi Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, dünya çapında saygın bir yeri olan “Fark Yaratan Kadın Ödülü”nü (2015 Women Who Make a Difference Award) aldı. 2015 yılında ödüle layık görülen 12 lider kadın arasında yer alan Şerifoğlu, Türkiye’den bu ödülü almaya hak kazanan ilk ve tek kadın oldu.
Uluslararası Kadınlar Forumu (IWF) tarafından Boston’da düzenlenen Dünya Liderlik Konferansı’nda ödülünü alan Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, akademik başarılarının yanı sıra Türkiye’deki kadınların liderlik eğitimi ve gelişimi konusunda çalışmaları ve başarılarıyla tüm dünyaya örnek olacak lider kadınlardan biri olarak gösterildi. IWF Türkiye’nin kurucuları arasında yer alan Prof. Dr. Şerifoğlu, aynı zamanda Düzce Üniversitesi Kurucu Rektörüdür.
Dünyanın 33 ülkesinde 6 binden fazla üyeye sahip bir sivil toplum kuruluşu IWF tarafından verilen Fark Yaratan Kadın Ödülleri; geleceğin kadın liderlerine rol model olan, seçkin başarılara imza atmış, mesleki alanda büyük saygı gören ve topluma katkıları kamuoyunca takdir edilen kadınlara sunuluyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öne Çıkanlar
İstanbul Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, eğitim alanındaki başarılı çalışmaları ve liderliği nedeniyle Uluslararası Kadınlar Forumu (IWF) tarafından Fark Yaratan Kadın Ödülü’ne layık görüldü.
İstanbul Bilgi Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, dünya çapında saygın bir yeri olan “Fark Yaratan Kadın Ödülü”nü (2015 Women Who Make a Difference Award) aldı. 2015 yılında ödüle layık görülen 12 lider kadın arasında yer alan Şerifoğlu, Türkiye’den bu ödülü almaya hak kazanan ilk ve tek kadın oldu.
Uluslararası Kadınlar Forumu (IWF) tarafından Boston’da düzenlenen Dünya Liderlik Konferansı’nda ödülünü alan Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, akademik başarılarının yanı sıra Türkiye’deki kadınların liderlik eğitimi ve gelişimi konusunda çalışmaları ve başarılarıyla tüm dünyaya örnek olacak lider kadınlardan biri olarak gösterildi. IWF Türkiye’nin kurucuları arasında yer alan Prof. Dr. Şerifoğlu, aynı zamanda Düzce Üniversitesi Kurucu Rektörüdür.
Dünyanın 33 ülkesinde 6 binden fazla üyeye sahip bir sivil toplum kuruluşu IWF tarafından verilen Fark Yaratan Kadın Ödülleri; geleceğin kadın liderlerine rol model olan, seçkin başarılara imza atmış, mesleki alanda büyük saygı gören ve topluma katkıları kamuoyunca takdir edilen kadınlara sunuluyor.
Son Güncelleme: Cuma, 27 Kasım 2015 10:47
Gösterim: 2706

