Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
YÖK, Artuklu Üniversitesi'nin Kürtçe Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Programı'ndan çekilme talebini reddetti.
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), Mardin Artuklu Üniversitesi'nin (MAÜ), Kürtçe Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Programı'ndan çekilme talebini reddettiği bildirildi.
MAÜ'den yapılan açıklamada, eğitim öğretime, birinci öğretime alınan 250 öğrenciyle devam edileceği, ikinci öğretim programının ise iptal edildiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca 234 kişilik pedagojik formasyon taleplerinin de henüz olumlu veya olumsuz bir şekilde sonuçlandırılmadığı belirtilerek şöyle denildi:
''13-14 Ekim 2012 tarihinden itibaren hafta sonu birinci öğretim adayları ile eğitim öğretime başlanacak. Gelmeyen adaylardan boşalacak kontenjan sayısı en yüksek puandan başlanarak ikinci öğretim adaylarıyla doldurulacak. Henüz sonuçlandırılmayan pedagojik formasyon talebimizin onaylanması durumunda bundan formasyonu olmayan bütün adaylarımız yararlandırılacak. Özellikle mağdur öğrencilerimizi dikkate alarak, şubat döneminde yeni kontenjan ilanı planlıyoruz. İkinci öğretim adaylarımızın kayıt sırasında yatırmış oldukları 2 bin lira harç tutarı kendilerine iade edilecektir.''(ntv)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
YÖK, Artuklu Üniversitesi'nin Kürtçe Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Programı'ndan çekilme talebini reddetti.
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), Mardin Artuklu Üniversitesi'nin (MAÜ), Kürtçe Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Programı'ndan çekilme talebini reddettiği bildirildi.
MAÜ'den yapılan açıklamada, eğitim öğretime, birinci öğretime alınan 250 öğrenciyle devam edileceği, ikinci öğretim programının ise iptal edildiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca 234 kişilik pedagojik formasyon taleplerinin de henüz olumlu veya olumsuz bir şekilde sonuçlandırılmadığı belirtilerek şöyle denildi:
''13-14 Ekim 2012 tarihinden itibaren hafta sonu birinci öğretim adayları ile eğitim öğretime başlanacak. Gelmeyen adaylardan boşalacak kontenjan sayısı en yüksek puandan başlanarak ikinci öğretim adaylarıyla doldurulacak. Henüz sonuçlandırılmayan pedagojik formasyon talebimizin onaylanması durumunda bundan formasyonu olmayan bütün adaylarımız yararlandırılacak. Özellikle mağdur öğrencilerimizi dikkate alarak, şubat döneminde yeni kontenjan ilanı planlıyoruz. İkinci öğretim adaylarımızın kayıt sırasında yatırmış oldukları 2 bin lira harç tutarı kendilerine iade edilecektir.''(ntv)
Son Güncelleme: Pazar, 07 Ekim 2012 11:46
Gösterim: 1848
Geçtiğimiz günlerde ‘The Marmara Çamlıca Residence’ ı öğrenci yurdu yapan İstanbul Şehir Üniversitesi bu kez de kız öğrenci konukevine ek olarak bir villayı kız öğrenci yurdu yaptı
Özel üniversiteler arasındaki rekabet sınır tanımıyor. Öğrencilerine en iyi eğitim ve hizmeti sunmak için birbirleriyle yarışan üniversiteler sektörde aslan payını kapmak için hiçbir engel tanımıyor.
Bunun en son örneğini İstanbul Şehir Üniversitesi, kız öğrencilerine bir villa kiralayarak gösterdi
Geçtiğimiz aylarda kız öğrenci konukevi olarak The Marmara Çamlıca Residence’dan bina kiralayan İstanbul Şehir Üniversitesi, konukevine talebin beklenenden fazla olması sonucu ek bina arayışına girmişti. Bu arayış sonucu Üsküdar Burhaniye’de villa kiralandı. Söz konusu villada öğrenciler daire usulü kalacaklar.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Geçtiğimiz günlerde ‘The Marmara Çamlıca Residence’ ı öğrenci yurdu yapan İstanbul Şehir Üniversitesi bu kez de kız öğrenci konukevine ek olarak bir villayı kız öğrenci yurdu yaptı
Özel üniversiteler arasındaki rekabet sınır tanımıyor. Öğrencilerine en iyi eğitim ve hizmeti sunmak için birbirleriyle yarışan üniversiteler sektörde aslan payını kapmak için hiçbir engel tanımıyor.
Bunun en son örneğini İstanbul Şehir Üniversitesi, kız öğrencilerine bir villa kiralayarak gösterdi
Geçtiğimiz aylarda kız öğrenci konukevi olarak The Marmara Çamlıca Residence’dan bina kiralayan İstanbul Şehir Üniversitesi, konukevine talebin beklenenden fazla olması sonucu ek bina arayışına girmişti. Bu arayış sonucu Üsküdar Burhaniye’de villa kiralandı. Söz konusu villada öğrenciler daire usulü kalacaklar.
Son Güncelleme: Cuma, 05 Ekim 2012 09:52
Gösterim: 2208
Boğaziçi Üniversitesi'nde seri hayvan katliamları yaşandı. Son kurban, öğrencilerin 'Bezgin' adlı kedisi oldu. Kampüsü mesken tutan cani ise aranıyor
Dünyanın en saygın okulları arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi'nde "seri caninin" dolaştığı ortaya çıktı. Skandalın geçmişi ise 2008 yılına dayandı. 4 yıl önce Güney Kampüs'te yakılarak öldürülmüş 4 kedi yavrusu bulundu. Yine aynı yıl, 3 kedinin üzerine tuğla atılarak öldürüldüğü tespit edildi.
Kayıplar arttı
2010 yılında ise bir öğrenci, Güney Kampüs'teki bir bankanın ATM'sinin içinde derisi yüzülmüş bir kedi ölüsü buldu. Şoka giren üniversiteli, durumu rektörlüğe ve eski genel sekreter Yasemin Kahya'ya haber verdi. Bankadan görüntü talep edilmesine rağmen, konuyla ilgili takipsizlik kararı verildi.
Olayın ardından 3 öğrenci rektörlüge giderek, ölü buldukları kediyi ATM'ye attıklarını itiraf etti. Ancak kimseye ceza verilmedi. Kedi ve köpek kayıplarının ise ardı arkası kesilmedi. Birkaç hafta önce, Hisar Kampüs'te "Okulda cani var" tezini destekleyen bir vahşet daha meydana geldi.
Cani alarmı...
Öğrencilerin beslediği "Bezgin" adlı kedi, kesilip iç organları çıkartılmış halde bulundu. Öğrenciler, ölü kediyi veterinere götürdü. Talebeler, kediyle ilgili otopsi istedi. Rapor sonucunda, kedinin insan eliyle kesici bir aletle kesildiği belirtildi. Öğrenciler daha sonra konuyu rektörlüğe bildirdi. Öğrenciler, kameraların incelenip, cani ya da canilerin bulunmasını talep etti.
'Bezgin' kaza geçirmiş
Boğaziçi Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu, "okulda kedi katliamının" yaşanmadığını açıkladı. Bezgin'in üniversite dışında bir aracın altında kaldığı, yaralı olarak getirildiği okulda da öldüğü belirtildi.
İşkencenin nedeni zevkmiş
Boğaziçili öğrenciler hayvan katliamlarıyla ilgili konuştu: "Daha önce okulda çok sayıda ölü kedi ve köpek bulundu. Yemeklerine zehir katılarak öldürüldüğü söylentileri yayıldı. Açılan soruşturmalar ise gizli tutuldu. Koruluk kısmında, defalarca ölü hayvanlara rastladık. Bunu da öğrenci ve görevlilerin zevk için yaptıkları iddia edildi."
(takvim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Boğaziçi Üniversitesi'nde seri hayvan katliamları yaşandı. Son kurban, öğrencilerin 'Bezgin' adlı kedisi oldu. Kampüsü mesken tutan cani ise aranıyor
Dünyanın en saygın okulları arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi'nde "seri caninin" dolaştığı ortaya çıktı. Skandalın geçmişi ise 2008 yılına dayandı. 4 yıl önce Güney Kampüs'te yakılarak öldürülmüş 4 kedi yavrusu bulundu. Yine aynı yıl, 3 kedinin üzerine tuğla atılarak öldürüldüğü tespit edildi.
Kayıplar arttı
2010 yılında ise bir öğrenci, Güney Kampüs'teki bir bankanın ATM'sinin içinde derisi yüzülmüş bir kedi ölüsü buldu. Şoka giren üniversiteli, durumu rektörlüğe ve eski genel sekreter Yasemin Kahya'ya haber verdi. Bankadan görüntü talep edilmesine rağmen, konuyla ilgili takipsizlik kararı verildi.
Olayın ardından 3 öğrenci rektörlüge giderek, ölü buldukları kediyi ATM'ye attıklarını itiraf etti. Ancak kimseye ceza verilmedi. Kedi ve köpek kayıplarının ise ardı arkası kesilmedi. Birkaç hafta önce, Hisar Kampüs'te "Okulda cani var" tezini destekleyen bir vahşet daha meydana geldi.
Cani alarmı...
Öğrencilerin beslediği "Bezgin" adlı kedi, kesilip iç organları çıkartılmış halde bulundu. Öğrenciler, ölü kediyi veterinere götürdü. Talebeler, kediyle ilgili otopsi istedi. Rapor sonucunda, kedinin insan eliyle kesici bir aletle kesildiği belirtildi. Öğrenciler daha sonra konuyu rektörlüğe bildirdi. Öğrenciler, kameraların incelenip, cani ya da canilerin bulunmasını talep etti.
'Bezgin' kaza geçirmiş
Boğaziçi Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu, "okulda kedi katliamının" yaşanmadığını açıkladı. Bezgin'in üniversite dışında bir aracın altında kaldığı, yaralı olarak getirildiği okulda da öldüğü belirtildi.
İşkencenin nedeni zevkmiş
Boğaziçili öğrenciler hayvan katliamlarıyla ilgili konuştu: "Daha önce okulda çok sayıda ölü kedi ve köpek bulundu. Yemeklerine zehir katılarak öldürüldüğü söylentileri yayıldı. Açılan soruşturmalar ise gizli tutuldu. Koruluk kısmında, defalarca ölü hayvanlara rastladık. Bunu da öğrenci ve görevlilerin zevk için yaptıkları iddia edildi."
(takvim)
Son Güncelleme: Cumartesi, 29 Eylül 2012 09:27
Gösterim: 2453
Kürtçe eğitmen yetiştirecek Artuklu Üniversitesi, kontenjanı düşünce resti çekti..
Mardin Artuklu Üniversitesi, başından beri aktif biçimde yer aldığı Milli Eğitim 'in seçmeli Kürtçe dersinde, proje ortaklığından çekilme niyetinde.
Üniversitenin internet sitesindeki açıklamada, hem sürecin arka planı anlatıldı hem de çekilme gerekçesi ifade edildi. Buna göre üniversite, sürece katkı yapmak için, Seçmeli Kürtçe Dersi Tezsiz Yüksek Lisans Programı açtı ve 500 aday sınavla kesin kayıt yaptırdı, ancak burada istediği onayı alamadı. Ayrıca bunlardan pedagojik formasyonu olmayan 234 adaya pedagojik formasyon izni verilmedi. Üniversite de bunun üzerine proje ortaklığını 10 günlüğüne askıya aldı.
Kontenjan düşürüldü, formasyon onayı da verilmedi
Radikal'den Mehmet Ulaş'ın haberine göre, üniversitenin yayımladığı açıklamada şöyle denildi:
"Seçmeli Kürtçe adımını destekledik ve MEB ile yapılan protokol çerçevesinde iki ay gibi çok kısa bir süre içinde bu adımın hem programını hem de Kurmanca ve Zazaca ders kitabını hazırlayıp bakanlığa teslim ettik. Üniversitemizin Kürdoloji bölümü, MEB ve YÖK arasında yapılan görüşmeler neticesinde hazırlayacağımız ders kitabını okutmak üzere olabildiğince fazla sayıda öğretmen adayını tezsiz yüksek lisans programına almamız ve bunlardan pedagojik formasyonu olmayanlara üniversitemizin eğitim bilimleri bölümünün kadrolu altı öğretim elemanı tarafından formasyon dersleri verilmek üzere prensipte anlaşıldı. Bu paralelde programa 500 kişilik bir kontenjan için çıktığımız ilana 2528 gibi büyük bir başvuru oldu. Yaptığımız sınav neticesinde aldığımız 500 kişiden ilk 250 kişiyi birinci öğretime, sonraki 250 kişiyi de ikinci öğretime alma kararını YÖK'e bildirerek kesin kayıtlar sonuçlandırıldı.
İlk 500 kişi arasına girenlerden bir kısmı yurtiçinde, bir kısmı da yurtdışında çalıştıkları işlerini bile bırakarak kimisi tek başına, kimisi de ailece Mardin'e yerleşmiş bulunmaktadır. Ancak bize verilen haberde hem 500 kişilik talebimizin 250'ye indirgendiği hem de formasyon onayının verilmeyeceği bildirildi."
Sitedeki açıklamanın sonuç bölümünde, 500 adayın onaylanmaması ve 234 adaya pedagojik formasyon izni verilmemesi halinde, 10 günlük askı süresinden sonra süreçten tamamen çekilineceği dile getirildi.
Üniversite çekilirse ne olur?
Milli Eğitim Bakanlığı yaklaşık 21 bin öğrencinin Kürtçe seçmeli ders için talepte bulunduğunu açıkladı. Ancak bakanlık, müfredat, ders kitabı ve öğretmen eksikleri konusunda tatmin edici hiçbir açıklama yapmadı. Bakanlığın bu konuda üniversitelerle işbirliği yaptığı biliniyor. Mardin Artuklu Üniversitesi de bu sürecin başından beri en önemli ortaklarından.
Kendisi de Kürtçeye ilişkin açılım sürecinin ürünü olan Artuklu Üniversitesi , Kürtçeyi ilk kez akademiye taşıyan, 500 kişilik eğitmen kadrosuyla Kürtçe eğitim için nitelikli eğitmen yetiştirme konusunda iddialı. Akademi çevreleri, Artuklu'nun çekilmesi halinde sürecin aksayacağına kesin gözüyle bakıyor.
Kürtçe bölümleri olan diğer üniversiteler hem daha yeni hem de henüz çeşitli sorunlarla boğuşuyor.
(ensonhaber)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Kürtçe eğitmen yetiştirecek Artuklu Üniversitesi, kontenjanı düşünce resti çekti..
Mardin Artuklu Üniversitesi, başından beri aktif biçimde yer aldığı Milli Eğitim 'in seçmeli Kürtçe dersinde, proje ortaklığından çekilme niyetinde.
Üniversitenin internet sitesindeki açıklamada, hem sürecin arka planı anlatıldı hem de çekilme gerekçesi ifade edildi. Buna göre üniversite, sürece katkı yapmak için, Seçmeli Kürtçe Dersi Tezsiz Yüksek Lisans Programı açtı ve 500 aday sınavla kesin kayıt yaptırdı, ancak burada istediği onayı alamadı. Ayrıca bunlardan pedagojik formasyonu olmayan 234 adaya pedagojik formasyon izni verilmedi. Üniversite de bunun üzerine proje ortaklığını 10 günlüğüne askıya aldı.
Kontenjan düşürüldü, formasyon onayı da verilmedi
Radikal'den Mehmet Ulaş'ın haberine göre, üniversitenin yayımladığı açıklamada şöyle denildi:
"Seçmeli Kürtçe adımını destekledik ve MEB ile yapılan protokol çerçevesinde iki ay gibi çok kısa bir süre içinde bu adımın hem programını hem de Kurmanca ve Zazaca ders kitabını hazırlayıp bakanlığa teslim ettik. Üniversitemizin Kürdoloji bölümü, MEB ve YÖK arasında yapılan görüşmeler neticesinde hazırlayacağımız ders kitabını okutmak üzere olabildiğince fazla sayıda öğretmen adayını tezsiz yüksek lisans programına almamız ve bunlardan pedagojik formasyonu olmayanlara üniversitemizin eğitim bilimleri bölümünün kadrolu altı öğretim elemanı tarafından formasyon dersleri verilmek üzere prensipte anlaşıldı. Bu paralelde programa 500 kişilik bir kontenjan için çıktığımız ilana 2528 gibi büyük bir başvuru oldu. Yaptığımız sınav neticesinde aldığımız 500 kişiden ilk 250 kişiyi birinci öğretime, sonraki 250 kişiyi de ikinci öğretime alma kararını YÖK'e bildirerek kesin kayıtlar sonuçlandırıldı.
İlk 500 kişi arasına girenlerden bir kısmı yurtiçinde, bir kısmı da yurtdışında çalıştıkları işlerini bile bırakarak kimisi tek başına, kimisi de ailece Mardin'e yerleşmiş bulunmaktadır. Ancak bize verilen haberde hem 500 kişilik talebimizin 250'ye indirgendiği hem de formasyon onayının verilmeyeceği bildirildi."
Sitedeki açıklamanın sonuç bölümünde, 500 adayın onaylanmaması ve 234 adaya pedagojik formasyon izni verilmemesi halinde, 10 günlük askı süresinden sonra süreçten tamamen çekilineceği dile getirildi.
Üniversite çekilirse ne olur?
Milli Eğitim Bakanlığı yaklaşık 21 bin öğrencinin Kürtçe seçmeli ders için talepte bulunduğunu açıkladı. Ancak bakanlık, müfredat, ders kitabı ve öğretmen eksikleri konusunda tatmin edici hiçbir açıklama yapmadı. Bakanlığın bu konuda üniversitelerle işbirliği yaptığı biliniyor. Mardin Artuklu Üniversitesi de bu sürecin başından beri en önemli ortaklarından.
Kendisi de Kürtçeye ilişkin açılım sürecinin ürünü olan Artuklu Üniversitesi , Kürtçeyi ilk kez akademiye taşıyan, 500 kişilik eğitmen kadrosuyla Kürtçe eğitim için nitelikli eğitmen yetiştirme konusunda iddialı. Akademi çevreleri, Artuklu'nun çekilmesi halinde sürecin aksayacağına kesin gözüyle bakıyor.
Kürtçe bölümleri olan diğer üniversiteler hem daha yeni hem de henüz çeşitli sorunlarla boğuşuyor.
(ensonhaber)
Son Güncelleme: Pazar, 30 Eylül 2012 09:58
Gösterim: 4055
Merkezi Yerleştirme, üniversiteleri 5 yılda 3 milyar zarara uğrattı
5 yıl içinde 335 bin öğrencinin kontenjan olmasına rağmen üniversitelere yerleştirilememesi devlet ve vakıf üniversitelerini yaklaşık 3 milyar TL zarara uğrattı.
Sonbaharla birlikte üniversitelerde kayıtlar tamamlandı ve dersler başladı. Ancak bu sene yine 100 binden fazla öğrenci, üniversitelerde kontenjan olmasına rağmen açıkta kaldı. Üniversiteye girişte baraj olarak belirlenen 180 puanın üzerinde bu puan alan yüz binlerce aday varken hem devlet, hem de vakıf üniversitelerinde 87 bin 736 kişilik kontenjan boş kaldı. Kayıt olmayan öğrenci sayısı ise 100 bini geçti.
Konu ile ilgili açıklama yapan Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Rifat Sarıcaoğlu, "Yükseköğretimde yerleştirmenin merkezi sistem ile yapılıyor olması bu duruma yol açıyor. ÖSYM’nin hem seçme, hem de yerleştirmeyi yapmaya devam etmesi durumunda bu durum değişmeyecek" dedi. Sarıcaoğlu, her yıl on binlerce üniversite adayının hazırlık döneminde sarf ettiği işgücü ve zaman, ailelerin yaptığı eğitim harcamaları bir yana kontenjanların boş kalmasından dolayı ekonomide her yıl büyük bir kayıp yaşadığına dikkat çekti. Son beş yılda devlet üniversitelerinde 237 bin 560, vakıf üniversitelerinde 97 bin 9 olmak üzere toplam 334 bin 569 kontenjanın dolmadığını anlatan Rifat Sarıcaoğlu; bu boş kontenjanların ekonomiye 3 milyar liraya yakın bir toplamın boşa harcandığını vurguladı. Bir üniversite öğrencisinin devlet üniversitelerinde ortalama 7 bin lira, vakıf üniversitelerinde ise 12 bin liraya yakın maliyeti olduğunun altını çizen Sarıcaoğlu, yerleştirmenin merkezi sistem tarafından yapılmaya devam etmesi halinde ekonominin yaşayacağı kaybın her geçen sene artacağını söyledi.
Birlik Başkanı Rifat Sarıcaoğlu; ÖSYM’nin üniversiteye gidecek öğrencileri seçme görevini sürdürebileceğini ama boş kontenjanların önüne geçilebilmesi için yerleştirme görevinin ÖSYM’den alınıp üniversitelerin kendilerine verilmesi gerektiğini belirtti.(hürriyeteğitim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Merkezi Yerleştirme, üniversiteleri 5 yılda 3 milyar zarara uğrattı
5 yıl içinde 335 bin öğrencinin kontenjan olmasına rağmen üniversitelere yerleştirilememesi devlet ve vakıf üniversitelerini yaklaşık 3 milyar TL zarara uğrattı.
Sonbaharla birlikte üniversitelerde kayıtlar tamamlandı ve dersler başladı. Ancak bu sene yine 100 binden fazla öğrenci, üniversitelerde kontenjan olmasına rağmen açıkta kaldı. Üniversiteye girişte baraj olarak belirlenen 180 puanın üzerinde bu puan alan yüz binlerce aday varken hem devlet, hem de vakıf üniversitelerinde 87 bin 736 kişilik kontenjan boş kaldı. Kayıt olmayan öğrenci sayısı ise 100 bini geçti.
Konu ile ilgili açıklama yapan Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Rifat Sarıcaoğlu, "Yükseköğretimde yerleştirmenin merkezi sistem ile yapılıyor olması bu duruma yol açıyor. ÖSYM’nin hem seçme, hem de yerleştirmeyi yapmaya devam etmesi durumunda bu durum değişmeyecek" dedi. Sarıcaoğlu, her yıl on binlerce üniversite adayının hazırlık döneminde sarf ettiği işgücü ve zaman, ailelerin yaptığı eğitim harcamaları bir yana kontenjanların boş kalmasından dolayı ekonomide her yıl büyük bir kayıp yaşadığına dikkat çekti. Son beş yılda devlet üniversitelerinde 237 bin 560, vakıf üniversitelerinde 97 bin 9 olmak üzere toplam 334 bin 569 kontenjanın dolmadığını anlatan Rifat Sarıcaoğlu; bu boş kontenjanların ekonomiye 3 milyar liraya yakın bir toplamın boşa harcandığını vurguladı. Bir üniversite öğrencisinin devlet üniversitelerinde ortalama 7 bin lira, vakıf üniversitelerinde ise 12 bin liraya yakın maliyeti olduğunun altını çizen Sarıcaoğlu, yerleştirmenin merkezi sistem tarafından yapılmaya devam etmesi halinde ekonominin yaşayacağı kaybın her geçen sene artacağını söyledi.
Birlik Başkanı Rifat Sarıcaoğlu; ÖSYM’nin üniversiteye gidecek öğrencileri seçme görevini sürdürebileceğini ama boş kontenjanların önüne geçilebilmesi için yerleştirme görevinin ÖSYM’den alınıp üniversitelerin kendilerine verilmesi gerektiğini belirtti.(hürriyeteğitim)
Son Güncelleme: Çarşamba, 26 Eylül 2012 10:14
Gösterim: 2197