Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Ankara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özaslan, Ankara Konağı'nda, içinde başkentle ilgili eserlerin yer alacağı kapsamlı bir kütüphane oluşturacaklarını bildirdi.

metin ozaslanAnkara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özaslan, Ankara Müzesi olarak tasarlanan Yenimahalle'deki Ankara Konağı'nda, içinde başkente özgü eserlerin yer alacağı dev bir kütüphane oluşturacaklarını duyurdu.

"Ankara Kulübü koleksiyonu ve Ankara Enstitüsü Vakfı'nda bulunan 2 bin 500 eserin de içinde bulunduğu yaklaşık 3 bin kitapla açılışını yapacağımız Ankara Kütüphanesi'nde 5 bin esere ulaşmayı hedefliyoruz" diyen Özaslan, Ankara ve ilçelerini anlatan eserlerin yer alacağı kütüphanede Mustafa Kemal Atatürk, milli mücadele dönemi ve Cumhuriyet üzerine eserlerin de bulunacağını söyledi.

Kütüphane 27 Aralık’ta açılacak

Kütüphane için çalışmalara başladıklarını belirten Özaslan, Ankara Kulübü koleksiyonu ve Ankara Enstitüsü Vakfı'nda bulunan 2 bin 500 eseri de kütüphaneye bağışlayacaklarını kaydetti.

Üniversitelerden, vakıflardan, belediyelerden, il müdürlüklerinden, ilçelerden, kaymakamlıklardan ve diğer kütüphanelerden destek alacaklarını vurgulayan Özaslan, kütüphanenin 27 Aralık'ta açılacağını duyurdu.

> Ankara Kütüphanesi’nde hedef 5 bin kitap

Ankara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özaslan, Ankara Konağı'nda, içinde başkentle ilgili eserlerin yer alacağı kapsamlı bir kütüphane oluşturacaklarını bildirdi.

metin ozaslanAnkara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özaslan, Ankara Müzesi olarak tasarlanan Yenimahalle'deki Ankara Konağı'nda, içinde başkente özgü eserlerin yer alacağı dev bir kütüphane oluşturacaklarını duyurdu.

"Ankara Kulübü koleksiyonu ve Ankara Enstitüsü Vakfı'nda bulunan 2 bin 500 eserin de içinde bulunduğu yaklaşık 3 bin kitapla açılışını yapacağımız Ankara Kütüphanesi'nde 5 bin esere ulaşmayı hedefliyoruz" diyen Özaslan, Ankara ve ilçelerini anlatan eserlerin yer alacağı kütüphanede Mustafa Kemal Atatürk, milli mücadele dönemi ve Cumhuriyet üzerine eserlerin de bulunacağını söyledi.

Kütüphane 27 Aralık’ta açılacak

Kütüphane için çalışmalara başladıklarını belirten Özaslan, Ankara Kulübü koleksiyonu ve Ankara Enstitüsü Vakfı'nda bulunan 2 bin 500 eseri de kütüphaneye bağışlayacaklarını kaydetti.

Üniversitelerden, vakıflardan, belediyelerden, il müdürlüklerinden, ilçelerden, kaymakamlıklardan ve diğer kütüphanelerden destek alacaklarını vurgulayan Özaslan, kütüphanenin 27 Aralık'ta açılacağını duyurdu.

Son Güncelleme: Cuma, 20 Kasım 2015 11:58

Gösterim: 1177

"Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" projesi kapsamında 2014-2015 eğitim öğretim yılında 750 bin öğrenci, 16 bin 747 yetim ile kardeş oldu.

iyilikte yarisan siniflarİnsani Yardım Vakfının (İHH) başlattığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Eğitim-Bir-Sen'in paydaş olduğu, "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" projesi kapsamında geçen eğitim öğretim yılında 750 bin öğrenci, 16 bin 747 yetim ile kardeş oldu.

Eğitim-Bir-Sen yetkililerden alınan bilgiye göre, 3'üncü yılına giren "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" projesi ile 2015-2016 eğitim ve öğretim döneminde 81 ilde bütün okullarda kardeş yetim sayısının artırılması planlanıyor.

Proje kapsamında, 2013-2014 eğitim öğretim yılında 6 bin 655 yetime 2 bin 100 okul tarafından destek verildi.

2014-2015 eğitim öğretim yılında da 81 ilde 6 bin 7 okuldan projeye destek geldi. Bu okullardaki 25 bine yakın sınıfta bulunan 750 bin öğrenci, "iyiliklerde yarışarak" önemli bir sosyal sorumluluk projesinin içerisinde yer aldı ve 16 bin 747 yetim ile kardeş oldu. Ayrıca, 928 Kur'an-ı Kerim kursundan da bin 380 yetime destek geldi.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" projesinin, çocukları küçük yaşlardan itibaren bilinçli, yardımsever, duyarlı ve başkalarının dertleriyle dertlenen insanlar olarak yetiştirebilmeyi esas aldığını belirtti.

> Yetimlere öğrenciler sahip çıktı

"Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" projesi kapsamında 2014-2015 eğitim öğretim yılında 750 bin öğrenci, 16 bin 747 yetim ile kardeş oldu.

iyilikte yarisan siniflarİnsani Yardım Vakfının (İHH) başlattığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Eğitim-Bir-Sen'in paydaş olduğu, "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" projesi kapsamında geçen eğitim öğretim yılında 750 bin öğrenci, 16 bin 747 yetim ile kardeş oldu.

Eğitim-Bir-Sen yetkililerden alınan bilgiye göre, 3'üncü yılına giren "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" projesi ile 2015-2016 eğitim ve öğretim döneminde 81 ilde bütün okullarda kardeş yetim sayısının artırılması planlanıyor.

Proje kapsamında, 2013-2014 eğitim öğretim yılında 6 bin 655 yetime 2 bin 100 okul tarafından destek verildi.

2014-2015 eğitim öğretim yılında da 81 ilde 6 bin 7 okuldan projeye destek geldi. Bu okullardaki 25 bine yakın sınıfta bulunan 750 bin öğrenci, "iyiliklerde yarışarak" önemli bir sosyal sorumluluk projesinin içerisinde yer aldı ve 16 bin 747 yetim ile kardeş oldu. Ayrıca, 928 Kur'an-ı Kerim kursundan da bin 380 yetime destek geldi.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var" projesinin, çocukları küçük yaşlardan itibaren bilinçli, yardımsever, duyarlı ve başkalarının dertleriyle dertlenen insanlar olarak yetiştirebilmeyi esas aldığını belirtti.

Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Ekim 2015 10:35

Gösterim: 745

TDV, 4 ilde yaklaşık 10 bin Suriyeli öğrenci ile 500'e yakın öğretmen, idareci ve yardımcı personelin masraflarını karşılayarak, öğrencilerin yarım kalan eğitimlerini sürdürmelerini sağlıyor.

tdv suriyeliTürkiye Diyanet Vakfı (TDV), 4 ilde yaklaşık 10 bin Suriyeli öğrenci ile 500'e yakın öğretmen, idareci ve yardımcı personelin masraflarını karşılayarak, öğrencilerin yarım kalan eğitimlerini sürdürmelerini sağlıyor.

Türkiye'de bin şubesi bulunan TDV, hayırseverlerin de desteğiyle Türkiye'nin yanı sıra 108 ülkede yardım faaliyeti gerçekleştiriyor. Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelileri de yalnız bırakmayan vakıf, kamp dışında yaşayan misafirlere eğitim imkanı sunuyor.

Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis ve Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığının tahsis ettiği 18 okulda yaklaşık 10 bin Suriyeli öğrenci, öğleden sonraları eğitim görüyor.

İlk, orta ve lise eğitimlerinin verildiği bu okullarda görevli 500'e yakın öğretmen, idareci ve yardımcı personelin maaşları da TDV tarafından ödeniyor. Vakıf ayrıca öğrencilerin kırtasiye giderlerini karşılıyor, bunun dışında gıda ve giysi yardımında bulunuyor.

Başka projelerimiz de var

TDV Genel Müdürü İsmail Palakoğlu, Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin insani ihtiyaçlarının karşılanması yanında eğitim hususunda da projeler hayata geçirdiklerini belirtti.

Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis ve Ankara'da sistemli bir şekilde örgün eğitime başlandığını dile getiren Palakoğlu, "Bu örgün eğitim oluşturulurken Suriyeli gönüllü öğretmen adaylarının seçimi için Suriye'deki eğitim konusunda tecrübeli kişilerden bir mülakat ekibi oluşturuldu. Söz konusu illerdeki müftülüklerimiz üzerinden öğrenci kayıtları alındı ve öğrenciler bizim okullardaki gibi sınıflara ayrıldı. Eğitim mekanı konusundaki engeller ise Milli Eğitim Bakanlığıyla gerçekleştirilen protokolle aşılmıştır" diye konuştu.

> TDV’den Suriyeli öğrencilere destek

TDV, 4 ilde yaklaşık 10 bin Suriyeli öğrenci ile 500'e yakın öğretmen, idareci ve yardımcı personelin masraflarını karşılayarak, öğrencilerin yarım kalan eğitimlerini sürdürmelerini sağlıyor.

tdv suriyeliTürkiye Diyanet Vakfı (TDV), 4 ilde yaklaşık 10 bin Suriyeli öğrenci ile 500'e yakın öğretmen, idareci ve yardımcı personelin masraflarını karşılayarak, öğrencilerin yarım kalan eğitimlerini sürdürmelerini sağlıyor.

Türkiye'de bin şubesi bulunan TDV, hayırseverlerin de desteğiyle Türkiye'nin yanı sıra 108 ülkede yardım faaliyeti gerçekleştiriyor. Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelileri de yalnız bırakmayan vakıf, kamp dışında yaşayan misafirlere eğitim imkanı sunuyor.

Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis ve Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığının tahsis ettiği 18 okulda yaklaşık 10 bin Suriyeli öğrenci, öğleden sonraları eğitim görüyor.

İlk, orta ve lise eğitimlerinin verildiği bu okullarda görevli 500'e yakın öğretmen, idareci ve yardımcı personelin maaşları da TDV tarafından ödeniyor. Vakıf ayrıca öğrencilerin kırtasiye giderlerini karşılıyor, bunun dışında gıda ve giysi yardımında bulunuyor.

Başka projelerimiz de var

TDV Genel Müdürü İsmail Palakoğlu, Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin insani ihtiyaçlarının karşılanması yanında eğitim hususunda da projeler hayata geçirdiklerini belirtti.

Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis ve Ankara'da sistemli bir şekilde örgün eğitime başlandığını dile getiren Palakoğlu, "Bu örgün eğitim oluşturulurken Suriyeli gönüllü öğretmen adaylarının seçimi için Suriye'deki eğitim konusunda tecrübeli kişilerden bir mülakat ekibi oluşturuldu. Söz konusu illerdeki müftülüklerimiz üzerinden öğrenci kayıtları alındı ve öğrenciler bizim okullardaki gibi sınıflara ayrıldı. Eğitim mekanı konusundaki engeller ise Milli Eğitim Bakanlığıyla gerçekleştirilen protokolle aşılmıştır" diye konuştu.

Son Güncelleme: Perşembe, 15 Ekim 2015 15:37

Gösterim: 660

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) tarafından ilk kez gerçekleştirilen "Arapça Köyü Projesi" ile imam hatip okulu öğrencilerine Arapça öğrenme ve konuşma becerisinin kazandırılması hedefleniyor.

arapca koyu dil"Arapça Köyü Projesi", TİMAV tarafından, model bir uygulama olarak 1,5 aylık süreyle İlim Yayma Cemiyeti Konya Şubesi İlahiyat Yurdu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Arap ülkelerinin yaşam ortamının oluşturulduğu mekanda, Arapça dışında dil kullanılmıyor. Türkçe bilmeyen Arap öğretmenler eşliğinde öğrenciler günün her saatinde sadece Arapça konuşuyor.

TİMAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Proje Genel Koordinatörü Prof. Dr. Muhammet Tasa, "Proje ile Arapça'nın akıcı bir şekilde konuşulmasını sağlama, Arapça konuşulurken hata yapma korkusunu kırma, öğrencinin arkadaşlarını ve hocalarını Arapça konuşurken görerek cesaret kazanma ve bir Arap ülkesine gitme ihtiyacı duyulmadan ülkemizde Arapça konuşma becerisini kazanmayı amaçlıyoruz" dedi.

Proje geniş bir alanda kurulacak

Tasa, projede yürütülen etkinlikler kapsamında, Mısır-Türk İş Adamları Derneği Başkanı Atilla Ataseven, Yrd. Doç. Dr. Ali Dadan, Arap Dili ve Belagati Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Yusuf Sami Samancı gibi tecrübeli hocalar tarafından haftalık Arapça konferanslar ve panellerin de düzenlendiği söyledi. Tasa, yeni eğitim-öğretim yılı boyunca farklı öğrenci gruplarıyla 6-8 haftalık programlar şeklinde uygulamaya devam edileceğini aktardı.

Projenin pilot bölge olarak Konya'da başarıyla tamamlandığını dile getiren Tasa, önümüzdeki bir yıl içinde projeyi geniş bir alanda kurulacak Arapça Köyü'ne dönüştüreceklerini, tüm Türkiye'den öğrenci kabul edilecek köyde A'dan Z'ye tüm ihtiyaçların Arapça konuşularak giderileceğini anlattı.

Arapça öğrenmek için, Türkiye'den Arapça konuşulan ülkelere pek çok öğrenci gönderildiğini, öğrencilerin bu ülkelerde yeterince pratik yapma zamanı ve imkanı bulamadığını söyleyen Tasa, "Bu ülkelerdeki kısıtlı süre ile düzenlenen Arapça kurslarından da yeterli verimin elde edilemiyor. Üstelik birkaç aylık bir süre için çok ciddi bütçeler ayrılması gerekiyor" diye konuştu.

TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz ise projeyi, barınma, beslenme, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını giderebileceği küçük bir köy kurarak projeyi tüm Türkiye'den öğrenci kabul edebilir hale getirmeyi planladıklarını söyledi.

> Öğrenciler 'Arapça Köyü'nde dil öğreniyor

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) tarafından ilk kez gerçekleştirilen "Arapça Köyü Projesi" ile imam hatip okulu öğrencilerine Arapça öğrenme ve konuşma becerisinin kazandırılması hedefleniyor.

arapca koyu dil"Arapça Köyü Projesi", TİMAV tarafından, model bir uygulama olarak 1,5 aylık süreyle İlim Yayma Cemiyeti Konya Şubesi İlahiyat Yurdu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Arap ülkelerinin yaşam ortamının oluşturulduğu mekanda, Arapça dışında dil kullanılmıyor. Türkçe bilmeyen Arap öğretmenler eşliğinde öğrenciler günün her saatinde sadece Arapça konuşuyor.

TİMAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Proje Genel Koordinatörü Prof. Dr. Muhammet Tasa, "Proje ile Arapça'nın akıcı bir şekilde konuşulmasını sağlama, Arapça konuşulurken hata yapma korkusunu kırma, öğrencinin arkadaşlarını ve hocalarını Arapça konuşurken görerek cesaret kazanma ve bir Arap ülkesine gitme ihtiyacı duyulmadan ülkemizde Arapça konuşma becerisini kazanmayı amaçlıyoruz" dedi.

Proje geniş bir alanda kurulacak

Tasa, projede yürütülen etkinlikler kapsamında, Mısır-Türk İş Adamları Derneği Başkanı Atilla Ataseven, Yrd. Doç. Dr. Ali Dadan, Arap Dili ve Belagati Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Yusuf Sami Samancı gibi tecrübeli hocalar tarafından haftalık Arapça konferanslar ve panellerin de düzenlendiği söyledi. Tasa, yeni eğitim-öğretim yılı boyunca farklı öğrenci gruplarıyla 6-8 haftalık programlar şeklinde uygulamaya devam edileceğini aktardı.

Projenin pilot bölge olarak Konya'da başarıyla tamamlandığını dile getiren Tasa, önümüzdeki bir yıl içinde projeyi geniş bir alanda kurulacak Arapça Köyü'ne dönüştüreceklerini, tüm Türkiye'den öğrenci kabul edilecek köyde A'dan Z'ye tüm ihtiyaçların Arapça konuşularak giderileceğini anlattı.

Arapça öğrenmek için, Türkiye'den Arapça konuşulan ülkelere pek çok öğrenci gönderildiğini, öğrencilerin bu ülkelerde yeterince pratik yapma zamanı ve imkanı bulamadığını söyleyen Tasa, "Bu ülkelerdeki kısıtlı süre ile düzenlenen Arapça kurslarından da yeterli verimin elde edilemiyor. Üstelik birkaç aylık bir süre için çok ciddi bütçeler ayrılması gerekiyor" diye konuştu.

TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz ise projeyi, barınma, beslenme, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını giderebileceği küçük bir köy kurarak projeyi tüm Türkiye'den öğrenci kabul edebilir hale getirmeyi planladıklarını söyledi.

Son Güncelleme: Salı, 20 Ekim 2015 12:17

Gösterim: 895

Sabancı Vakfı, Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında "kadın" alanında "Kırsalda Genç Kadınların Güçlendirilmesi", "O Köy Bizim Köyümüzdür" ve "Çocuk İstismarına Dur De!" projelerine, "genç" ve "eğitimde ayrımcılık" alanlarında "Engelli Üniversite Öğrencileri İnisiyatifi", "Eğitim Ortamında Engelli Ayrımcılığı ile Mücadele Etmek" ve "Etiketsiz Eğitim" projelerini destekledi.

egitimSabancı Vakfının Toplumsal Gelişme Hibe Programı (TGHP) kapsamında desteklediği projelerde bir yıl boyunca yapılan faaliyetler düzenlenen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.

Sabancı Center'da yapılan toplantıda verilen bilgilere göre, 2014-2015 döneminde "kadın" alanında Anne Çocuk Eğitim Vakfının (AÇEV) yürüttüğü "Kırsalda Genç Kadınların Güçlendirilmesi" projesine destek verildi.

Kırsalda yaşayan kadınların "Dere Tepe Eğitim Kadın Destek Programı" ile güçlenmeleri, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının kadınlarla çalışma becerisi geliştirmeleri ve kapasitelerini artırmaları amaçlanan proje kapsamında 46 köyde 1.192 kadın 11 haftalık Dere Tepe Eğitim Programı'na katıldı.

Adana ve Mersin'deki sivil toplum kuruluşlarından (STK) 37 kişi eğitici olmak üzere eğitim aldı ve köylerde bu programı yürüttü. STK'lar ile kadın hakları üzerine geliştirilen modül, 1.255 kadına uygulandı.

Mersin ve Adana'dan toplam 23 STK, kapasitelerini artırmak için talep ettikleri konularda eğitimlere katıldı. Köylerde toplam 400 erkek ile farkındalık toplantıları düzenlendi.

"O Köy Bizim Köyümüzdür" projesi

Kadın Merkezi Vakfının (KAMER) yürüttüğü "O Köy Bizim Köyümüzdür" projesine de destek olundu.

Siirt ve Batman'ın köylerinde yaşayan kadınlarla iletişime geçilerek ihtiyaç duydukları desteğin sağlanması ve bu desteğin devamlılığı için köylerde destek alabilecekleri aktörlerin, kadın hakları konusunda bilgilendirilmesini amaçlayan proje kapsamında Siirt ve Batman'ın 467 köyünde 3 bin 261 kadınla görüşüldü.

Köy ziyaretlerini takiben KAMER'e köylerden 189 kadın başvurdu. İlçelerde düzenlenen 12 toplantı ile toplam 1.742 imam, jandarma, muhtar, öğretmen ve kamu görevlisi kadın hakları konusunda bilgilendirildi. Köylerden elde edilen veriler analiz edildi ve bir basın toplantısı ile paylaşıldı.

"Çocuk İstismarına Dur De!" projesi

Muş Kadın Çatısı Derneğince hayata geçirilen, erken yaşta ve zorla evliliklerin engellenmesini amaçlayan "Çocuk İstismarına Dur De!" projesi kapsamında 45 rehber öğretmene 16 hafta boyunca "Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı" verildi.

Rehber öğretmenler, 27 okulda 11-18 yaş arası 4 bin 200 kız çocuğuna ulaşarak çocuk hakları ve erken yaşta evliliğin zararları konulu atölyeler düzenledi. 6 okulda 280 veliyle toplantı yapılarak proje tanıtıldı, kız çocuklarının eğitiminin önemi konuşuldu.

Muş'ta erken yaşta evliliklere karşı iş birliği amacıyla 33 STK ve 9 kamu kurumu temsilcileriyle görüşüldü.

"Genç" ve "eğitimde ayrımcılık" alanlarında desteklenen projeler

Eğitimde Görme Engelliler Derneğinin, engelli gençlerin örgütlenmesi, haklarını nasıl talep edeceklerini öğrenmeleri ve yaşadıkları sorunun görünür olması amacıyla hayata geçirdiği "Engelli Üniversite Öğrencileri İnisiyatifi" projesi kapsamında Türkiye'nin farklı üniversitelerinden 26 engelli genç seçildi.

Bu gençler, düzenlenen çalıştaylarla haklarının yanı sıra üniversitelerde ayrımcı uygulamalar ve bu uygulamalarla nasıl mücadele edecekleri konusunda bilgilendi. Engelli üniversite öğrencileri arasında iletişimin sağlanması için bir e-platform kuruldu.

Üniversitelerin engelli öğrenciler için erişilebilirlik durumunu ortaya koymak için veriler toplandı, bir raporda yayımlandı. Veriler kamu kurumları ile yapılan görüşmelerde paylaşıldı.

"Eğitim Ortamında Engelli Ayrımcılığı ile Mücadele Etmek" projesi

Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezinin, eğitim ortamında engelli ayrımcılığı ile mücadele etmek için uygulamaya geçirilen "Eğitim Ortamında Engelli Ayrımcılığı ile Mücadele Etmek" projesi kapsamında farklı seviye ve branşlardan 25 öğretmen bir sene boyunca engellilik konusunda çalışan akademisyenlerle atölyelerde bir araya gelerek bu konuyu masaya yatırdı. 

Akademisyenler ve öğretmenler, eğitimde engelli ayrımcılığını önlemek amacıyla farklı seviyelerdeki sınıflarda uygulanabilecek alternatif ders etkinlikleri üretti. Alternatif ders etkinlikleri projeye katılan öğretmenler tarafından pilot sınıflarda uygulandı, öğrencilerin geri bildirimleri alındı.

Üretilen bu ders etkinlikleri tüm öğretmenlerle ve ilgili paydaşlarla paylaşmak amacıyla bir kitapta toplandı.

"Etiketsiz Eğitim" projesi

Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneğince hayata geçirilen ve devlet korumasında yetişmiş öğrencilerin eğitimde etiketlenmesi ile mücadeleyi amaçlayan "Etiketsiz Eğitim" projesi çerçevesinde koruyucu aileler, evlat edinenler, devlet korumasında yetişmiş kişiler, sosyal hizmet uzmanları ve öğretmenlerden oluşan 123 kişiyle eğitimde ayrımcı söylem ve tutumlar analiz edildi.

Analiz raporu basın ve ilgili kurumlarla paylaşıldı.

Devlet korumasında yetişen kişilerin maruz kaldığı ayrımcılığın önlenmesini hedefleyen bir eğitim modülü oluşturuldu ve 10 ilden 30 öğretmen, modülün eğiticisi olarak yetiştirildi. Eğitim alan 30 öğretmen, 9 ilde 882 öğretmenin konu hakkında bilgilenmesini sağladı.

"Engelli" alanında desteklenen projeler

Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneğinin, engellilerin ayrımcılığa uğramadan, sahip oldukları haklardan eşit şartlarda yararlanabilmelerinin sağlanması amacıyla uygulamaya koyduğu "Engelli Hakları İzleme Grubu" projesi çerçevesinde, engelli haklarıyla ilgili bilgilendirici bir video grafik ve kamu spotu hazırlandı.

Kamu spotları farklı televizyon kanallarında gösterildi. Hazırlanan videolar toplamda 400 bine yakın izlendi.

Engelli haklarının ne derece uygulandığını görebilmek amacıyla 3 bine yakın kuruma bilgi edinme başvurusu yapıldı ayrıca medya analizi için 3 bin civarında haber tarandı.

Geçen yıl kurulan ve engelliliğin farklı kollarında çalışmalar yürüten STK'lardan oluşan Engelli Hakları İzleme Grubu yeniden bir araya gelerek deneyim paylaşımı yaptı. Proje kapsamında toplanan verileri değerlendirdi.

Mevcut yasal düzenlemelerin ne derece uygulandığını ortaya koyan kapsamlı bir rapor hazırlandı.

"Engelli Kadınların Hak Temelli Mücadele Adımları" projesi

Engelli Kadın Derneğinin, engelli kadınların ayrımcılık, şiddet gibi günlük hayatta karşılaştıkları sorunların üzerine düşünmeleri ve bu sorunların çözümünde aktif rol almalarının sağlanması amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında 2 ilde 40 engelli kadına ulaşılarak kadınların hakları konusunda bilgilenmeleri sağlandı. Projenin üç yılı toplamında 8 ilde 160 engelli kadına ulaşıldı.

Bilgilenen kadınlar, çevrelerinde engelli hakları konusunda etkinlikler ve basın açıklamaları düzenledi. Engelli kadınlar kendilerine günlük hayatta yöneltilen sorulara cevap verdikleri bir kitapçık üretti. Engelli kadınlara yönelik "Engelli Hakları ve Ayrımcılık Kitapçığı" yayımlandı.

"Hoş Geldin Bebek" projesi

Down sendromlu çocuk sahibi ailelere destek amacıyla Ulusal Down Sendromu Derneği tarafından hayata geçirilen "Hoş Geldin Bebek" projesi kapsamında proje gönüllüleri ve ortakları aracılığıyla İzmir genelinde 35'i yeni doğan, toplam 617 down sendromlu çocuk ve bireye ulaşıldı.

Down sendromlu çocuğu bulunan ailelerle 7 deneyim paylaşım toplantısı yapıldı, 60 çocuk ve ailesine 250 saatten fazla psikolojik destek verildi.

Proje ortakları il sağlık ve halk sağlığı müdürlükleri aracılığıyla İzmir'in 25 ilçesinde 60'tan fazla sağlık merkezi ziyaret edildi, 250'ye yakın sağlık çalışanı down sendromu hakkında bilgilendirildi.

Proje sonuçlarını duyurmak ve kamunun desteğini istemek amacıyla 150 kişinin katılımıyla sağlık çalışanlarına yönelik bir seminer düzenlendi.

> Sabancı Vakfı’ndan eğitime hibe desteği

Sabancı Vakfı, Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında "kadın" alanında "Kırsalda Genç Kadınların Güçlendirilmesi", "O Köy Bizim Köyümüzdür" ve "Çocuk İstismarına Dur De!" projelerine, "genç" ve "eğitimde ayrımcılık" alanlarında "Engelli Üniversite Öğrencileri İnisiyatifi", "Eğitim Ortamında Engelli Ayrımcılığı ile Mücadele Etmek" ve "Etiketsiz Eğitim" projelerini destekledi.

egitimSabancı Vakfının Toplumsal Gelişme Hibe Programı (TGHP) kapsamında desteklediği projelerde bir yıl boyunca yapılan faaliyetler düzenlenen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.

Sabancı Center'da yapılan toplantıda verilen bilgilere göre, 2014-2015 döneminde "kadın" alanında Anne Çocuk Eğitim Vakfının (AÇEV) yürüttüğü "Kırsalda Genç Kadınların Güçlendirilmesi" projesine destek verildi.

Kırsalda yaşayan kadınların "Dere Tepe Eğitim Kadın Destek Programı" ile güçlenmeleri, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının kadınlarla çalışma becerisi geliştirmeleri ve kapasitelerini artırmaları amaçlanan proje kapsamında 46 köyde 1.192 kadın 11 haftalık Dere Tepe Eğitim Programı'na katıldı.

Adana ve Mersin'deki sivil toplum kuruluşlarından (STK) 37 kişi eğitici olmak üzere eğitim aldı ve köylerde bu programı yürüttü. STK'lar ile kadın hakları üzerine geliştirilen modül, 1.255 kadına uygulandı.

Mersin ve Adana'dan toplam 23 STK, kapasitelerini artırmak için talep ettikleri konularda eğitimlere katıldı. Köylerde toplam 400 erkek ile farkındalık toplantıları düzenlendi.

"O Köy Bizim Köyümüzdür" projesi

Kadın Merkezi Vakfının (KAMER) yürüttüğü "O Köy Bizim Köyümüzdür" projesine de destek olundu.

Siirt ve Batman'ın köylerinde yaşayan kadınlarla iletişime geçilerek ihtiyaç duydukları desteğin sağlanması ve bu desteğin devamlılığı için köylerde destek alabilecekleri aktörlerin, kadın hakları konusunda bilgilendirilmesini amaçlayan proje kapsamında Siirt ve Batman'ın 467 köyünde 3 bin 261 kadınla görüşüldü.

Köy ziyaretlerini takiben KAMER'e köylerden 189 kadın başvurdu. İlçelerde düzenlenen 12 toplantı ile toplam 1.742 imam, jandarma, muhtar, öğretmen ve kamu görevlisi kadın hakları konusunda bilgilendirildi. Köylerden elde edilen veriler analiz edildi ve bir basın toplantısı ile paylaşıldı.

"Çocuk İstismarına Dur De!" projesi

Muş Kadın Çatısı Derneğince hayata geçirilen, erken yaşta ve zorla evliliklerin engellenmesini amaçlayan "Çocuk İstismarına Dur De!" projesi kapsamında 45 rehber öğretmene 16 hafta boyunca "Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı" verildi.

Rehber öğretmenler, 27 okulda 11-18 yaş arası 4 bin 200 kız çocuğuna ulaşarak çocuk hakları ve erken yaşta evliliğin zararları konulu atölyeler düzenledi. 6 okulda 280 veliyle toplantı yapılarak proje tanıtıldı, kız çocuklarının eğitiminin önemi konuşuldu.

Muş'ta erken yaşta evliliklere karşı iş birliği amacıyla 33 STK ve 9 kamu kurumu temsilcileriyle görüşüldü.

"Genç" ve "eğitimde ayrımcılık" alanlarında desteklenen projeler

Eğitimde Görme Engelliler Derneğinin, engelli gençlerin örgütlenmesi, haklarını nasıl talep edeceklerini öğrenmeleri ve yaşadıkları sorunun görünür olması amacıyla hayata geçirdiği "Engelli Üniversite Öğrencileri İnisiyatifi" projesi kapsamında Türkiye'nin farklı üniversitelerinden 26 engelli genç seçildi.

Bu gençler, düzenlenen çalıştaylarla haklarının yanı sıra üniversitelerde ayrımcı uygulamalar ve bu uygulamalarla nasıl mücadele edecekleri konusunda bilgilendi. Engelli üniversite öğrencileri arasında iletişimin sağlanması için bir e-platform kuruldu.

Üniversitelerin engelli öğrenciler için erişilebilirlik durumunu ortaya koymak için veriler toplandı, bir raporda yayımlandı. Veriler kamu kurumları ile yapılan görüşmelerde paylaşıldı.

"Eğitim Ortamında Engelli Ayrımcılığı ile Mücadele Etmek" projesi

Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezinin, eğitim ortamında engelli ayrımcılığı ile mücadele etmek için uygulamaya geçirilen "Eğitim Ortamında Engelli Ayrımcılığı ile Mücadele Etmek" projesi kapsamında farklı seviye ve branşlardan 25 öğretmen bir sene boyunca engellilik konusunda çalışan akademisyenlerle atölyelerde bir araya gelerek bu konuyu masaya yatırdı. 

Akademisyenler ve öğretmenler, eğitimde engelli ayrımcılığını önlemek amacıyla farklı seviyelerdeki sınıflarda uygulanabilecek alternatif ders etkinlikleri üretti. Alternatif ders etkinlikleri projeye katılan öğretmenler tarafından pilot sınıflarda uygulandı, öğrencilerin geri bildirimleri alındı.

Üretilen bu ders etkinlikleri tüm öğretmenlerle ve ilgili paydaşlarla paylaşmak amacıyla bir kitapta toplandı.

"Etiketsiz Eğitim" projesi

Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneğince hayata geçirilen ve devlet korumasında yetişmiş öğrencilerin eğitimde etiketlenmesi ile mücadeleyi amaçlayan "Etiketsiz Eğitim" projesi çerçevesinde koruyucu aileler, evlat edinenler, devlet korumasında yetişmiş kişiler, sosyal hizmet uzmanları ve öğretmenlerden oluşan 123 kişiyle eğitimde ayrımcı söylem ve tutumlar analiz edildi.

Analiz raporu basın ve ilgili kurumlarla paylaşıldı.

Devlet korumasında yetişen kişilerin maruz kaldığı ayrımcılığın önlenmesini hedefleyen bir eğitim modülü oluşturuldu ve 10 ilden 30 öğretmen, modülün eğiticisi olarak yetiştirildi. Eğitim alan 30 öğretmen, 9 ilde 882 öğretmenin konu hakkında bilgilenmesini sağladı.

"Engelli" alanında desteklenen projeler

Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneğinin, engellilerin ayrımcılığa uğramadan, sahip oldukları haklardan eşit şartlarda yararlanabilmelerinin sağlanması amacıyla uygulamaya koyduğu "Engelli Hakları İzleme Grubu" projesi çerçevesinde, engelli haklarıyla ilgili bilgilendirici bir video grafik ve kamu spotu hazırlandı.

Kamu spotları farklı televizyon kanallarında gösterildi. Hazırlanan videolar toplamda 400 bine yakın izlendi.

Engelli haklarının ne derece uygulandığını görebilmek amacıyla 3 bine yakın kuruma bilgi edinme başvurusu yapıldı ayrıca medya analizi için 3 bin civarında haber tarandı.

Geçen yıl kurulan ve engelliliğin farklı kollarında çalışmalar yürüten STK'lardan oluşan Engelli Hakları İzleme Grubu yeniden bir araya gelerek deneyim paylaşımı yaptı. Proje kapsamında toplanan verileri değerlendirdi.

Mevcut yasal düzenlemelerin ne derece uygulandığını ortaya koyan kapsamlı bir rapor hazırlandı.

"Engelli Kadınların Hak Temelli Mücadele Adımları" projesi

Engelli Kadın Derneğinin, engelli kadınların ayrımcılık, şiddet gibi günlük hayatta karşılaştıkları sorunların üzerine düşünmeleri ve bu sorunların çözümünde aktif rol almalarının sağlanması amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında 2 ilde 40 engelli kadına ulaşılarak kadınların hakları konusunda bilgilenmeleri sağlandı. Projenin üç yılı toplamında 8 ilde 160 engelli kadına ulaşıldı.

Bilgilenen kadınlar, çevrelerinde engelli hakları konusunda etkinlikler ve basın açıklamaları düzenledi. Engelli kadınlar kendilerine günlük hayatta yöneltilen sorulara cevap verdikleri bir kitapçık üretti. Engelli kadınlara yönelik "Engelli Hakları ve Ayrımcılık Kitapçığı" yayımlandı.

"Hoş Geldin Bebek" projesi

Down sendromlu çocuk sahibi ailelere destek amacıyla Ulusal Down Sendromu Derneği tarafından hayata geçirilen "Hoş Geldin Bebek" projesi kapsamında proje gönüllüleri ve ortakları aracılığıyla İzmir genelinde 35'i yeni doğan, toplam 617 down sendromlu çocuk ve bireye ulaşıldı.

Down sendromlu çocuğu bulunan ailelerle 7 deneyim paylaşım toplantısı yapıldı, 60 çocuk ve ailesine 250 saatten fazla psikolojik destek verildi.

Proje ortakları il sağlık ve halk sağlığı müdürlükleri aracılığıyla İzmir'in 25 ilçesinde 60'tan fazla sağlık merkezi ziyaret edildi, 250'ye yakın sağlık çalışanı down sendromu hakkında bilgilendirildi.

Proje sonuçlarını duyurmak ve kamunun desteğini istemek amacıyla 150 kişinin katılımıyla sağlık çalışanlarına yönelik bir seminer düzenlendi.

Son Güncelleme: Salı, 13 Ekim 2015 14:13

Gösterim: 954


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.