Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

MEB'in hem mezunlar hem de öğrencilere yönelik takviye kurslarına başvurular yarın sona erecek. Bir dönem boyunca bir dersten en az 36, ortalama 96 saat takviye kursu alınabilecek.

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) öğrencilerin yanı sıra lise mezunları için Türkiye genelinde halk eğitim merkezleri ve okullarda düzenlediği ücretsiz takviye kurslarına başvurular yarın sona erecek.

Destekleme ve yetiştirme kurslarına başvurular 21 Ekim'de, kurslar ise 3 Ekim'de başlamıştı. Kurslara, örgün eğitimde okuyan ortaokul ve lise öğrencileri başta olmak üzere açık öğretim okullarına kayıtlı ortaokul, lise öğrencileri ile özel okul öğrencileri ve mezunları başvurabiliyor.

Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları Eğitim Bilişim Ağı (EBA) şifresiyle, e-kurs modülü üzerinden veya bizzat kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabilecek.

Açık öğretim öğrencileri, başvurularını örgün kurs merkezleri, kursiyerler ise halk eğitim merkezleri aracılığıyla yaygın eğitim kurs müdürlüklerine, bulundukları sınıf düzeyini gösterir belge veya diploma ile bizzat başvurarak yapacak.

Bir dersten ortalama 96 saat takviye kursu alınacak

Öğrenci ve mezunlar, bir dönem boyunca en az 36 saat olmak üzere bir dersten ortalama 96 saate kadar takviye kursu alabilecek.

MEB, takviye kursları için Türkiye genelinde yaklaşık 400 bin dersliği kullanıma sunabilecek. Lise mezunu ve devam eden öğrencilere, Türkçe-Matematik-Fen Bilimleri-Sosyal Bilimler gibi alanlarda paket program önerileri sunulabilecek. Öğrenciler, bu programlardan istediklerini seçebilecek, ayrıca başka derslerden de kurs alabilecek.

Ortaokul ve liseye devam eden öğrencilere okulda, lise mezunlarına ise halk eğitim merkezinde kurs açmak üzere planlamalar yapıldı.

> Takviye kurslarına başvurular yarın sona eriyor

MEB'in hem mezunlar hem de öğrencilere yönelik takviye kurslarına başvurular yarın sona erecek. Bir dönem boyunca bir dersten en az 36, ortalama 96 saat takviye kursu alınabilecek.

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) öğrencilerin yanı sıra lise mezunları için Türkiye genelinde halk eğitim merkezleri ve okullarda düzenlediği ücretsiz takviye kurslarına başvurular yarın sona erecek.

Destekleme ve yetiştirme kurslarına başvurular 21 Ekim'de, kurslar ise 3 Ekim'de başlamıştı. Kurslara, örgün eğitimde okuyan ortaokul ve lise öğrencileri başta olmak üzere açık öğretim okullarına kayıtlı ortaokul, lise öğrencileri ile özel okul öğrencileri ve mezunları başvurabiliyor.

Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları Eğitim Bilişim Ağı (EBA) şifresiyle, e-kurs modülü üzerinden veya bizzat kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabilecek.

Açık öğretim öğrencileri, başvurularını örgün kurs merkezleri, kursiyerler ise halk eğitim merkezleri aracılığıyla yaygın eğitim kurs müdürlüklerine, bulundukları sınıf düzeyini gösterir belge veya diploma ile bizzat başvurarak yapacak.

Bir dersten ortalama 96 saat takviye kursu alınacak

Öğrenci ve mezunlar, bir dönem boyunca en az 36 saat olmak üzere bir dersten ortalama 96 saate kadar takviye kursu alabilecek.

MEB, takviye kursları için Türkiye genelinde yaklaşık 400 bin dersliği kullanıma sunabilecek. Lise mezunu ve devam eden öğrencilere, Türkçe-Matematik-Fen Bilimleri-Sosyal Bilimler gibi alanlarda paket program önerileri sunulabilecek. Öğrenciler, bu programlardan istediklerini seçebilecek, ayrıca başka derslerden de kurs alabilecek.

Ortaokul ve liseye devam eden öğrencilere okulda, lise mezunlarına ise halk eğitim merkezinde kurs açmak üzere planlamalar yapıldı.

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Ekim 2015 11:53

Gösterim: 1245

Milli Eğitim Bakan Nabi Avcı, TV Net’in canlı yayın konuğu oldu. Bakan Avcı, programda öğretmenler atamalarından il içi özür atamalarına, Fatih Projesinden EBA eğitim ağına, dershanelerden üniversitelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TV Net’te yayınlanan Serhat İbrahimoğlu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

TV Net’in canlı yayın konuğu olan Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle;

Şubat ayında 10 binin üzerinde öğretmen atanacak

“Her branşta bu son atamalardan sonra ve muhtemel emeklilik öngörülerini de hesaba katarak hangi branşta hangi ilde ne kadar ihtiyacımız var, onu değerlendireceğiz, onların değerlendirilmesine şimdiden başladık zaten. Kanunla olduğu için Bütçe Kanununda kadro konması gerekiyor. Ama bizim geçen yıldan 47 bin tahsis edilen, ama Maliye Bakanlığı’ndan 37 bininin kullanımına izin verilen kadrolar nedeniyle elimizde Şubat’ta kullanabileceğimiz inşallah bir 10 bin kadro var, ama bunun üzerinde olacak, yani onu şimdiden söyleyebilirim, 10 binin üzerinde… Atama bekleyen adaylarımızı da memnun edecek bir ölçekte bir atama yapacağız.”

Şubat atamasıyla atanacak öğretmenler hizmet içi eğitimden geçecekler

“Öğrenciyle ilişki nasıl kurulur, öğrencinin sorularına ne zaman nasıl tepki gösterilir, nasıl cevap verilir, bir ders ön hazırlığı nasıl yapılır, sınav nasıl hazırlanır, öğrencinin öğrenip öğrenmedi, hangi konuyu ne kadar öğrendiği nasıl denetlenir gibi bir öğretmen için olmazsa olmaz temel becerileri iş üzerinde tecrübeli öğretmenlerin yayında 4 ay boyunca bu hizmet içi eğitim sürecinde kazanmalarını öngörüyoruz, bunun üzerinde bir çalışmamız var. Dolayısıyla, Şubat atamasıyla atanacak olan öğretmenlerimizi hemen atandıkları ile gönder yerine önce böyle bir ön eğitimden geçirmek, yaz tatilinde de, ondan sonra yaz tatili başlıyor, yaz tatilinde de yine diğer öğretmenlerimizle o yaz tatilinde yaptığımız meslek içi eğitimlere onları da dahil etmek, hatta o yöreleri tanımalarını sağlayacak ön bilgilendirmeleri, hangi yabancı deyimde söylersek oryantasyon çalışmalarını yapmak. Hatta, ana dili Kürtçe olan çocuklarımıza eğitim verecek olan öğretmenlerimize en azından gittikleri okuldaki ana dili Kürtçe olan, Türkçeyi çok bilmeyen veya hiç bilmeyen çocuklarımızla hemen diyalog kurabilecek kadar temel bazı kalıp cümleleri öğrenecekleri bir hizmet içi eğitimden de geçirmek, böylece onları gittikleri yerde daha hazırlıklı olarak, daha donanımlı olarak sınıflara sokmak, amacımız bu, bunun için de bir çalışma yapıyoruz şimdi.”

Kıdemli öğretmenlerle derse girecekler

“Bizim geçen sene şubat ayında atama yapmaktan çekinmemizin nedeni şuydu, 45 gün içinde göreve başlama şartı var, üstüne raporlar vs. kullanıldığında bir yarı yıl bitiyor. Biz bu sene şunu yapmayı öngörüyoruz, şubat ayında atama yaptıktan sonra öğretmenlerimizi hemen görev yerlerine göndermeyip, ya bulundukları yerde ya da atandıkları yerde mart ayından itibaren, mart, nisan, mayıs, haziran ayında o ildeki en kıdemli öğretmenlerle birlikte derse sokacağız.

Yani genç öğretmenlerimizin kıdemli öğretmenlerin yanında, ‘sınıfta bir ders nasıl işlenir, öğrenci ile ilişki nasıl kurulur, bir dersin ön hazırlığı nasıl yapılır, sınav nasıl hazırlanır, öğrencinin hangi konuyu ne kadar öğrendiği nasıl denetlenir’ gibi deneyimleri bu dört ay boyunca kazanmalarını öngörüyoruz.

Dolayısıyla şubat ayında atanacak öğretmenlerimizi böyle bir eğitimden geçirmek, yaz tatilinde de diğer öğretmenlerimize yaptığımız meslek içi eğitimlere onları da dahil etmek ve atandıkları yöreleri tanımalarını sağlayacak oryantasyon çalışmalarını yapmak, hatta o bölgelere atanan öğretmenlere, ana dili Kürtçe olan öğrencilerle hemen diyalog kurabilecek kadar temel bazı bilgileri vermek ve gittikleri yerlerde daha donanımlı olmaları için çalışmalar yapmayı düşünüyoruz.”

FATİH, sadece donanım projesi değildir

“FATİH Projesi bazılarının zannettiği veya göstermek istediği gibi sadece bir donanım projesi değildir. Evet, bir donanım projesidir aynı zamanda, yani aynı zamanda bilgisayar dağıtmak projesidir, tablet bilgisayar, etkileşimli tahtalar, sınıflarda kullanılacak yeni eğitim teknolojileri bu donanımlar, ama bunlar işin zarf tarafıdır, yani kaba çerçevesidir.

Şimdi biz öğrencilerimize tablet bilgisayar dağıtıyoruz, dağıtmaya da devam edeceğiz, bugüne kadar 1,5 milyonu buluyoruz, ama önümüzdeki 4 yıl içerisinde inşallah yerlilik oranı da giderek artan bir oranda, yani yerli imalatı da önceleyen bir yaklaşımla 10 milyon 600 bin bilgisayar dağıtımı için ihale çalışmalarımız sürüyor, dolayısıyla 4 yıl içerisinde böyle bir perspektifimiz var; ama bu işin zarf tarafı, donanım tarafı.”

EBA dünyanın en büyük eğitim portalı

“FATİH Projesi asıl içerik projesi ve EBA, eğitim bilişim ağı ve EBA bu işin özü. Yani öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin 24 saat girebilecekleri ve içinde yüz binlerce eğitim materyali barındıran dünyanın en büyük eğitim portalı. 2012 yılında başladığımızdan bugüne kadar buraya YEĞİTEK, yani Yenilik ve Eğitim Teknoloji Genel Müdürlüğümüz tarafından üretilen, ayrıca sadece Millî Eğitim Bakanlığı olarak kendi ürettiğimiz değil, dünyada iyi örneklerden seçilmiş, tercüme edilmiş, ayrıca muhtelif bakanlıklarımız tarafından üretilen, TRT tarafından üretilen, özel firmalar tarafından üretilen, TÜBİTAK tarafından üretilen eğitim materyallerinin toplandığı, tasnif edildiği ve öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin hizmetine sunulduğu dünyanın en geniş eğitim portali.

Şimdi bu portalda ilkokul, ortaokul ve lise, ama özellikle ortaokul ve lise öğrencilerinin ihtiyaç duyabileceği bütün eğitim malzemeleri alternatifli olarak bu portalda var, sadece öğrencilerimiz değil öğretmenlerimiz de. Yani öğretmenimiz hangi branştan olursa olsun, ister din kültürü öğretmeni olsun, ister fizik öğretmeni, ister kimya öğretmeni, ister edebiyat öğretmeni, hangi dersin öğretmeni olursa olsun bir dersi hazırlarken buraya girdiği zaman o konuyu anlatan video örnekleri var, örnek dersler var, o konuyla hazırlanmış testler var, o konuda hazırlanmış ödev örnekleri var binlerce, yüz binlerce ödev, yazılı malzeme, görsel malzeme, test örnekleri…”

Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir dershane yok

“Ankara’daki YEĞİTEK merkezindeki teknik imkanlara sahip stüdyolar kuruyoruz 13 merkezde. Dolayısıyla, öğretmenlerimiz buralarda gidip profesyonel araçları da kullanarak, çok daha nitelikli, çok daha kaliteli görüntülerle bu kabiliyetlerini sergileyecekleri ürünler üretebilecek durumdalar. Onlara bunun eğitimini de veriyoruz.

Şimdi geçtiğimiz 2 ay içerisinde Mersin’de bunun ilk eğitimin verdik, binin üzerinde öğretmenize görsel eğitim malzemesi nasıl hazırlanır, video çekimleri nasıl yapılır, bir ders anlatılır, grafik düzenlemesi nasıl yapılır, bunların eğitimini verdik, bunu sürdüreceğiz. Dediğim gibi 13 bölgede 13 ayrı stüdyo kuruyoruz ve bu stüdyolarda her branştan öğretmenimiz kendi dersini anlatmak için aklına gelen bütün orijinal anlatım yöntemlerini buralarda ürüne dönüştürebilecek.

Dolayısıyla, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir dershane de yok, yani günün herhangi bir saatinde öğrencinin girip şu dersi anlamadım, bunu bir daha anlatır mısın diyeceği hoca bulamazsınız 24 saat, ama burada var.”

Geçen yıl 2,5 milyon öğrenci bu takviye kurslarına katıldı

“Ücretsiz destekleme ve yetiştirme kursları ile  Okullarımızda zaten geçen yıl başladık. Hafta sonlarında ücretsiz bütün öğrencilerimiz, isteyen bütün öğrencilerimize bütün derslerde sadece matematik, fizik, kimyada değil, beden eğitiminde de aynı bütün derslerde takviye kursu veriyoruz. Geçen yıl 2,5 milyon öğrenci bu takviye kurslarına katıldı, bu yıl 3,5 milyon şu ana kadar ki rakam 3,5 Cuma’ya kadar bunlar herhalde 4’ü bulur uzattık.”

Bizim dağıttığımız tablet bilgisayarlarla öğrenci sakıncalı sitelerin hiçbirine giremez

“İster evde, ister sınıfta, okulda, internet yayını olan her hangi bir yerde Bizim dağıttığımız tablet bilgisayarlarla öğrenci sakıncalı sitelerin hiç birine giremez, çünkü bizim dağıttığımız tablet bilgisayarlar sadece eğitim alanına ilişkin sitelere göre programlanmıştır, onun dışında bizim girilmesinde sakınca gördüğümüz yerlere ilişkin tüm filtreleme tedbirleri alınmıştır, öğrenciler oralara giremezler.”

EBA’da 21 binin üzerinde test var

“Okullar açıldı yeni, şimdi bazı okullarda öğrencilere tekrar şimdi yardımcı kitap için para toplamalar falan bunları duyduğumuz zaman hemen müdahale ediyoruz. Velilerimize de, öğretmenlerimize de, idarecilerimize de buradan bir kere daha söylüyorum, katiyen öğrencilerimizin para vererek yeni böyle yardımcı ders kitabı adı altında müşkül duruma düşürecek şeyler yapmasınlar. Her neye ihtiyaçları varsa yardımcı ders materyali anlamında hangi dersten ne tür yardımcı teste, anlatıma ihtiyaçları varsa hepsi EBA’da var. Bütün öğretmenlerimizin EBA şifresi var, bütün öğrencilerimizin EBA şifresi var girsinler EBA’ya hangi konuda yardımcı ders materyali arıyorlarsa onlarcasını, yüzlercesini, binlercesini görecekler, onun için hiç kimse öyle bir mazeretin arkasına saklanamaz. Efendim, tamam okullarda sene başında sıralarımızın üzerine ders kitaplarımız konuyor, ama ders kitapları yetersiz orada testler yok, onun için biz yardımcı ders kitabı istiyoruz yok böyle bir şey. Ders kitaplarımız yeterli, test arıyorsanız çözüm testi arıyorsanız, yaprak testleri arıyorsanız EBA’ya koyuyoruz, EBA’da 21 binin üzerinde test var, 50 bin daha yüklüyoruz daha da geliştirilecek. Öğretmenlerimiz de ayrıca kendileri sınıfta sordukları, başarılı buldukları soruları, uygun buldukları soruları her gün oraya yüklüyorlar. Ben 21 bin diyorum şimdi belki 22 bin olmuştur, çünkü öğretmenlerimiz de buraya katkıda bulunuyor. ”

Anayasa Mahkemesi kararının gereğini de fazlasıyla yerine getirmiş durumdayız

“Şimdi Anayasa Mahkemesi kararı pek çokları tarafından yanlış yorumlanıyor. Anayasa Mahkemesi kararının özünde şu var: Diyor ki, tamam siz okul dışı eğitim imkanlarını biraz daha geliştirin, bizim Anayasa Mahkemesi kararından anladığımız bu bunu söylüyor zaten. Dolayısıyla, biz ne yapıyoruz? Okul dışı dediği, yani okulda aldığı yetmiyorsa çocuğun veya çocuk okulda aldıklarını veya velisi okulda aldığı eğitimin takviyeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorsa ona takviye kurs veriyoruz. Ayrıca o da yetmiyorsa, binlerce eğitim materyalinin, testin yüklendiği EBA Eğitim Bilişim Ağı her öğrencinin 24 saat hizmetinde. Dolayısıyla biz Anayasa Mahkemesi kararının gereğini de fazlasıyla yerine getirmiş durumdayız, daha da getirmeye devam edeceğiz. Bu da değil sadece, bakın dershaneye olan o ihtiyaç algısını giderecek başka bir şey daha yapıyoruz. Şimdi geçmişte sırf bu dershanelere de meşruiyet kazandırmak için özellikle bazı sınavlar dershanelerde okutulan ve ancak o test çözme tekniklerine alışmış olan öğrencilerin çözebileceği nitelikte sorular soruluyordu. Gerek SBS’de, gerek üniversiteye giriş sınavlarında. Şimdi biz bir defa TEOG’la şunu yaptık: Sadece belli test tekniklerini öğrenen öğrencilerin çözebileceği sorular olmayacak. Nasıl olacak? Çocuğun, öğrencinin sınıfta öğretmeninden dinlediği dersten sorular çıkacak. O derste hangi kazanımlar hedeflenmişse o kazanımları esas alan sorular sorulacak nitekim böyle soruyoruz.”

EBA’dan yararlanan çocuğun başarılı olmaması için neden yok

“Üniversitede de aynı şekilde üniversiteye girişte de aynı şekilde. Üniversiteye giriş sınavlarında da, lisede çocuklarımız hangi dersleri okudularsa, sınıfta ne öğretildiyse onun kazanımlarına esas alan sorular sorulacak. Bunun için de daha önce akademisyenler tarafından sadece akademisyenlerin hazırladığı sorulara şimdi biz 100’ün üzerinde öğretmenimizle katkıda bulunuyoruz. ÖSYM’nin soru havuzuna bizim bu işi sınıfta yapan, öğrencinin hangi konuyu nasıl öğrendiğini, hangi konuyu nasıl sorarsak nasıl cevap vereceğini iyi bilen, araziden gelen lisedeki öğretmenlerimizle ÖSYM’yle yaptığımız anlaşma gereğince üniversite giriş sorularının hazırlayan heyetlerde görev alıyorlar ve dolayısıyla eğer bir öğrenci ister ortaokulda olsun, ister lisede olsun ortaokuldan liseye geçerken, yani 8. sınıftaki öğrenciler için söylüyorum, isterse üniversite sınavına hazırlanın 12. sınıftaki öğrenci, eğer okula devam ediyorsa, dersini dinliyorsa hadi yetersiz gördüğü konularda da takviye kursu alıyorsa, hadi ondan da yetersiz gördüğü hala kendini yetersiz gördüğü konularda da EBA’ya girip oradaki testleri kendisi deniyorsa, yardımcı eğitim materyallerinden yararlanıyorsa bu çocuğun başarılı olmaması için hiçbir neden yok.”

İl içi özür grubu ataması

“Özellikle son üç yıldır eş durumu atamalarına çok öncelik verdik. Kimsenin eşinden, çocuğundan uzakta morali bozuk bir şekilde görev yapmasını istemiyoruz. Öğretmenlerimizin neredeyse hepsini aynı yerde buluşturduk. Tabii ki aynı yerde buluştursak bile bir araya gelmeyebiliyorlar. Örneğin Konya gibi illerde arada 150 kilometrelik mesafe olan ilçeler var. Bu noktada o bölgeyi iyi bilen, il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerimizi, ailelerimizi olabildiğince bir araya getirmeleri konusunda görevlendirdik, tüm tedbirleri almalarını istedik.”

> Avcı: Şubat’ta 10 binin üzerinde öğretmen atayacağız

Milli Eğitim Bakan Nabi Avcı, TV Net’in canlı yayın konuğu oldu. Bakan Avcı, programda öğretmenler atamalarından il içi özür atamalarına, Fatih Projesinden EBA eğitim ağına, dershanelerden üniversitelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TV Net’te yayınlanan Serhat İbrahimoğlu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

TV Net’in canlı yayın konuğu olan Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle;

Şubat ayında 10 binin üzerinde öğretmen atanacak

“Her branşta bu son atamalardan sonra ve muhtemel emeklilik öngörülerini de hesaba katarak hangi branşta hangi ilde ne kadar ihtiyacımız var, onu değerlendireceğiz, onların değerlendirilmesine şimdiden başladık zaten. Kanunla olduğu için Bütçe Kanununda kadro konması gerekiyor. Ama bizim geçen yıldan 47 bin tahsis edilen, ama Maliye Bakanlığı’ndan 37 bininin kullanımına izin verilen kadrolar nedeniyle elimizde Şubat’ta kullanabileceğimiz inşallah bir 10 bin kadro var, ama bunun üzerinde olacak, yani onu şimdiden söyleyebilirim, 10 binin üzerinde… Atama bekleyen adaylarımızı da memnun edecek bir ölçekte bir atama yapacağız.”

Şubat atamasıyla atanacak öğretmenler hizmet içi eğitimden geçecekler

“Öğrenciyle ilişki nasıl kurulur, öğrencinin sorularına ne zaman nasıl tepki gösterilir, nasıl cevap verilir, bir ders ön hazırlığı nasıl yapılır, sınav nasıl hazırlanır, öğrencinin öğrenip öğrenmedi, hangi konuyu ne kadar öğrendiği nasıl denetlenir gibi bir öğretmen için olmazsa olmaz temel becerileri iş üzerinde tecrübeli öğretmenlerin yayında 4 ay boyunca bu hizmet içi eğitim sürecinde kazanmalarını öngörüyoruz, bunun üzerinde bir çalışmamız var. Dolayısıyla, Şubat atamasıyla atanacak olan öğretmenlerimizi hemen atandıkları ile gönder yerine önce böyle bir ön eğitimden geçirmek, yaz tatilinde de, ondan sonra yaz tatili başlıyor, yaz tatilinde de yine diğer öğretmenlerimizle o yaz tatilinde yaptığımız meslek içi eğitimlere onları da dahil etmek, hatta o yöreleri tanımalarını sağlayacak ön bilgilendirmeleri, hangi yabancı deyimde söylersek oryantasyon çalışmalarını yapmak. Hatta, ana dili Kürtçe olan çocuklarımıza eğitim verecek olan öğretmenlerimize en azından gittikleri okuldaki ana dili Kürtçe olan, Türkçeyi çok bilmeyen veya hiç bilmeyen çocuklarımızla hemen diyalog kurabilecek kadar temel bazı kalıp cümleleri öğrenecekleri bir hizmet içi eğitimden de geçirmek, böylece onları gittikleri yerde daha hazırlıklı olarak, daha donanımlı olarak sınıflara sokmak, amacımız bu, bunun için de bir çalışma yapıyoruz şimdi.”

Kıdemli öğretmenlerle derse girecekler

“Bizim geçen sene şubat ayında atama yapmaktan çekinmemizin nedeni şuydu, 45 gün içinde göreve başlama şartı var, üstüne raporlar vs. kullanıldığında bir yarı yıl bitiyor. Biz bu sene şunu yapmayı öngörüyoruz, şubat ayında atama yaptıktan sonra öğretmenlerimizi hemen görev yerlerine göndermeyip, ya bulundukları yerde ya da atandıkları yerde mart ayından itibaren, mart, nisan, mayıs, haziran ayında o ildeki en kıdemli öğretmenlerle birlikte derse sokacağız.

Yani genç öğretmenlerimizin kıdemli öğretmenlerin yanında, ‘sınıfta bir ders nasıl işlenir, öğrenci ile ilişki nasıl kurulur, bir dersin ön hazırlığı nasıl yapılır, sınav nasıl hazırlanır, öğrencinin hangi konuyu ne kadar öğrendiği nasıl denetlenir’ gibi deneyimleri bu dört ay boyunca kazanmalarını öngörüyoruz.

Dolayısıyla şubat ayında atanacak öğretmenlerimizi böyle bir eğitimden geçirmek, yaz tatilinde de diğer öğretmenlerimize yaptığımız meslek içi eğitimlere onları da dahil etmek ve atandıkları yöreleri tanımalarını sağlayacak oryantasyon çalışmalarını yapmak, hatta o bölgelere atanan öğretmenlere, ana dili Kürtçe olan öğrencilerle hemen diyalog kurabilecek kadar temel bazı bilgileri vermek ve gittikleri yerlerde daha donanımlı olmaları için çalışmalar yapmayı düşünüyoruz.”

FATİH, sadece donanım projesi değildir

“FATİH Projesi bazılarının zannettiği veya göstermek istediği gibi sadece bir donanım projesi değildir. Evet, bir donanım projesidir aynı zamanda, yani aynı zamanda bilgisayar dağıtmak projesidir, tablet bilgisayar, etkileşimli tahtalar, sınıflarda kullanılacak yeni eğitim teknolojileri bu donanımlar, ama bunlar işin zarf tarafıdır, yani kaba çerçevesidir.

Şimdi biz öğrencilerimize tablet bilgisayar dağıtıyoruz, dağıtmaya da devam edeceğiz, bugüne kadar 1,5 milyonu buluyoruz, ama önümüzdeki 4 yıl içerisinde inşallah yerlilik oranı da giderek artan bir oranda, yani yerli imalatı da önceleyen bir yaklaşımla 10 milyon 600 bin bilgisayar dağıtımı için ihale çalışmalarımız sürüyor, dolayısıyla 4 yıl içerisinde böyle bir perspektifimiz var; ama bu işin zarf tarafı, donanım tarafı.”

EBA dünyanın en büyük eğitim portalı

“FATİH Projesi asıl içerik projesi ve EBA, eğitim bilişim ağı ve EBA bu işin özü. Yani öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin 24 saat girebilecekleri ve içinde yüz binlerce eğitim materyali barındıran dünyanın en büyük eğitim portalı. 2012 yılında başladığımızdan bugüne kadar buraya YEĞİTEK, yani Yenilik ve Eğitim Teknoloji Genel Müdürlüğümüz tarafından üretilen, ayrıca sadece Millî Eğitim Bakanlığı olarak kendi ürettiğimiz değil, dünyada iyi örneklerden seçilmiş, tercüme edilmiş, ayrıca muhtelif bakanlıklarımız tarafından üretilen, TRT tarafından üretilen, özel firmalar tarafından üretilen, TÜBİTAK tarafından üretilen eğitim materyallerinin toplandığı, tasnif edildiği ve öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin hizmetine sunulduğu dünyanın en geniş eğitim portali.

Şimdi bu portalda ilkokul, ortaokul ve lise, ama özellikle ortaokul ve lise öğrencilerinin ihtiyaç duyabileceği bütün eğitim malzemeleri alternatifli olarak bu portalda var, sadece öğrencilerimiz değil öğretmenlerimiz de. Yani öğretmenimiz hangi branştan olursa olsun, ister din kültürü öğretmeni olsun, ister fizik öğretmeni, ister kimya öğretmeni, ister edebiyat öğretmeni, hangi dersin öğretmeni olursa olsun bir dersi hazırlarken buraya girdiği zaman o konuyu anlatan video örnekleri var, örnek dersler var, o konuyla hazırlanmış testler var, o konuda hazırlanmış ödev örnekleri var binlerce, yüz binlerce ödev, yazılı malzeme, görsel malzeme, test örnekleri…”

Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir dershane yok

“Ankara’daki YEĞİTEK merkezindeki teknik imkanlara sahip stüdyolar kuruyoruz 13 merkezde. Dolayısıyla, öğretmenlerimiz buralarda gidip profesyonel araçları da kullanarak, çok daha nitelikli, çok daha kaliteli görüntülerle bu kabiliyetlerini sergileyecekleri ürünler üretebilecek durumdalar. Onlara bunun eğitimini de veriyoruz.

Şimdi geçtiğimiz 2 ay içerisinde Mersin’de bunun ilk eğitimin verdik, binin üzerinde öğretmenize görsel eğitim malzemesi nasıl hazırlanır, video çekimleri nasıl yapılır, bir ders anlatılır, grafik düzenlemesi nasıl yapılır, bunların eğitimini verdik, bunu sürdüreceğiz. Dediğim gibi 13 bölgede 13 ayrı stüdyo kuruyoruz ve bu stüdyolarda her branştan öğretmenimiz kendi dersini anlatmak için aklına gelen bütün orijinal anlatım yöntemlerini buralarda ürüne dönüştürebilecek.

Dolayısıyla, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir dershane de yok, yani günün herhangi bir saatinde öğrencinin girip şu dersi anlamadım, bunu bir daha anlatır mısın diyeceği hoca bulamazsınız 24 saat, ama burada var.”

Geçen yıl 2,5 milyon öğrenci bu takviye kurslarına katıldı

“Ücretsiz destekleme ve yetiştirme kursları ile  Okullarımızda zaten geçen yıl başladık. Hafta sonlarında ücretsiz bütün öğrencilerimiz, isteyen bütün öğrencilerimize bütün derslerde sadece matematik, fizik, kimyada değil, beden eğitiminde de aynı bütün derslerde takviye kursu veriyoruz. Geçen yıl 2,5 milyon öğrenci bu takviye kurslarına katıldı, bu yıl 3,5 milyon şu ana kadar ki rakam 3,5 Cuma’ya kadar bunlar herhalde 4’ü bulur uzattık.”

Bizim dağıttığımız tablet bilgisayarlarla öğrenci sakıncalı sitelerin hiçbirine giremez

“İster evde, ister sınıfta, okulda, internet yayını olan her hangi bir yerde Bizim dağıttığımız tablet bilgisayarlarla öğrenci sakıncalı sitelerin hiç birine giremez, çünkü bizim dağıttığımız tablet bilgisayarlar sadece eğitim alanına ilişkin sitelere göre programlanmıştır, onun dışında bizim girilmesinde sakınca gördüğümüz yerlere ilişkin tüm filtreleme tedbirleri alınmıştır, öğrenciler oralara giremezler.”

EBA’da 21 binin üzerinde test var

“Okullar açıldı yeni, şimdi bazı okullarda öğrencilere tekrar şimdi yardımcı kitap için para toplamalar falan bunları duyduğumuz zaman hemen müdahale ediyoruz. Velilerimize de, öğretmenlerimize de, idarecilerimize de buradan bir kere daha söylüyorum, katiyen öğrencilerimizin para vererek yeni böyle yardımcı ders kitabı adı altında müşkül duruma düşürecek şeyler yapmasınlar. Her neye ihtiyaçları varsa yardımcı ders materyali anlamında hangi dersten ne tür yardımcı teste, anlatıma ihtiyaçları varsa hepsi EBA’da var. Bütün öğretmenlerimizin EBA şifresi var, bütün öğrencilerimizin EBA şifresi var girsinler EBA’ya hangi konuda yardımcı ders materyali arıyorlarsa onlarcasını, yüzlercesini, binlercesini görecekler, onun için hiç kimse öyle bir mazeretin arkasına saklanamaz. Efendim, tamam okullarda sene başında sıralarımızın üzerine ders kitaplarımız konuyor, ama ders kitapları yetersiz orada testler yok, onun için biz yardımcı ders kitabı istiyoruz yok böyle bir şey. Ders kitaplarımız yeterli, test arıyorsanız çözüm testi arıyorsanız, yaprak testleri arıyorsanız EBA’ya koyuyoruz, EBA’da 21 binin üzerinde test var, 50 bin daha yüklüyoruz daha da geliştirilecek. Öğretmenlerimiz de ayrıca kendileri sınıfta sordukları, başarılı buldukları soruları, uygun buldukları soruları her gün oraya yüklüyorlar. Ben 21 bin diyorum şimdi belki 22 bin olmuştur, çünkü öğretmenlerimiz de buraya katkıda bulunuyor. ”

Anayasa Mahkemesi kararının gereğini de fazlasıyla yerine getirmiş durumdayız

“Şimdi Anayasa Mahkemesi kararı pek çokları tarafından yanlış yorumlanıyor. Anayasa Mahkemesi kararının özünde şu var: Diyor ki, tamam siz okul dışı eğitim imkanlarını biraz daha geliştirin, bizim Anayasa Mahkemesi kararından anladığımız bu bunu söylüyor zaten. Dolayısıyla, biz ne yapıyoruz? Okul dışı dediği, yani okulda aldığı yetmiyorsa çocuğun veya çocuk okulda aldıklarını veya velisi okulda aldığı eğitimin takviyeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorsa ona takviye kurs veriyoruz. Ayrıca o da yetmiyorsa, binlerce eğitim materyalinin, testin yüklendiği EBA Eğitim Bilişim Ağı her öğrencinin 24 saat hizmetinde. Dolayısıyla biz Anayasa Mahkemesi kararının gereğini de fazlasıyla yerine getirmiş durumdayız, daha da getirmeye devam edeceğiz. Bu da değil sadece, bakın dershaneye olan o ihtiyaç algısını giderecek başka bir şey daha yapıyoruz. Şimdi geçmişte sırf bu dershanelere de meşruiyet kazandırmak için özellikle bazı sınavlar dershanelerde okutulan ve ancak o test çözme tekniklerine alışmış olan öğrencilerin çözebileceği nitelikte sorular soruluyordu. Gerek SBS’de, gerek üniversiteye giriş sınavlarında. Şimdi biz bir defa TEOG’la şunu yaptık: Sadece belli test tekniklerini öğrenen öğrencilerin çözebileceği sorular olmayacak. Nasıl olacak? Çocuğun, öğrencinin sınıfta öğretmeninden dinlediği dersten sorular çıkacak. O derste hangi kazanımlar hedeflenmişse o kazanımları esas alan sorular sorulacak nitekim böyle soruyoruz.”

EBA’dan yararlanan çocuğun başarılı olmaması için neden yok

“Üniversitede de aynı şekilde üniversiteye girişte de aynı şekilde. Üniversiteye giriş sınavlarında da, lisede çocuklarımız hangi dersleri okudularsa, sınıfta ne öğretildiyse onun kazanımlarına esas alan sorular sorulacak. Bunun için de daha önce akademisyenler tarafından sadece akademisyenlerin hazırladığı sorulara şimdi biz 100’ün üzerinde öğretmenimizle katkıda bulunuyoruz. ÖSYM’nin soru havuzuna bizim bu işi sınıfta yapan, öğrencinin hangi konuyu nasıl öğrendiğini, hangi konuyu nasıl sorarsak nasıl cevap vereceğini iyi bilen, araziden gelen lisedeki öğretmenlerimizle ÖSYM’yle yaptığımız anlaşma gereğince üniversite giriş sorularının hazırlayan heyetlerde görev alıyorlar ve dolayısıyla eğer bir öğrenci ister ortaokulda olsun, ister lisede olsun ortaokuldan liseye geçerken, yani 8. sınıftaki öğrenciler için söylüyorum, isterse üniversite sınavına hazırlanın 12. sınıftaki öğrenci, eğer okula devam ediyorsa, dersini dinliyorsa hadi yetersiz gördüğü konularda da takviye kursu alıyorsa, hadi ondan da yetersiz gördüğü hala kendini yetersiz gördüğü konularda da EBA’ya girip oradaki testleri kendisi deniyorsa, yardımcı eğitim materyallerinden yararlanıyorsa bu çocuğun başarılı olmaması için hiçbir neden yok.”

İl içi özür grubu ataması

“Özellikle son üç yıldır eş durumu atamalarına çok öncelik verdik. Kimsenin eşinden, çocuğundan uzakta morali bozuk bir şekilde görev yapmasını istemiyoruz. Öğretmenlerimizin neredeyse hepsini aynı yerde buluşturduk. Tabii ki aynı yerde buluştursak bile bir araya gelmeyebiliyorlar. Örneğin Konya gibi illerde arada 150 kilometrelik mesafe olan ilçeler var. Bu noktada o bölgeyi iyi bilen, il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerimizi, ailelerimizi olabildiğince bir araya getirmeleri konusunda görevlendirdik, tüm tedbirleri almalarını istedik.”

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Ekim 2015 11:20

Gösterim: 1524

Türkiye’nin en uzun soluklu yol güvenliği eğitim projesi Sokakta İlk Adımlar, 14 yılda 1 milyon 789 bin çocuğa ulaştı. Renault'nun, Milli Eğitim Bakanlığı izin ve işbirliği, Total Oil Türkiye ile Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği ortaklığıyla sürdürdüğü projede hedef; 5 milyon öğrenciye yollarda daha güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmak.

renault mebÇocukların trafikteki tehditler ile risklerin farkına varmasını sağlayıp, onlara güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmayı amaçlayan Sokakta İlk Adımlar yol güvenliği eğitim projesi 14 yaşında... Milli Eğitim Bakanlığı, Total Oil Türkiye ve Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği ortaklığıyla sürdürülen proje kapsamında 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı sonunda 1 milyon 789 bin öğrenciye ulaşılmış olacak. Yol güvenliği bağlamında en riskli 41 ilde sürdürülen projenin yeni dönem eğitim setleri 41 ildeki bütün proje uygulama okullarına dağıtıldı ve eğitimlere başlandı.

Hedefimiz 5 milyon öğrenciye ulaşmak

Projenin 14’üncü yılına ve hedeflerine ilişkin bir açıklama yapan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar şunları dile getirdi:

“TÜİK’in 2014 verilerine göre Türkiye’de 1 milyon 199 bin 10 kaza meydana geldi. Ölümlü yaralanmalı kazaların yüzde 75,1’i yerleşim yeri içinde gerçekleşti. Bu kazalarda 3 bin 524 kişi hayatını kaybederken, 285 bin 59 kişi de yaralandı. Yapılan bilimsel araştırmalar, yayalar içinde ilköğretim çağındaki çocukların ciddi bir risk grubu oluşturduğunu gösteriyor. İşte Sokakta İlk Adımlar bu riski azaltmayı ve çocuklarımıza yollarda daha güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmayı amaçlıyor. Hedefimiz projemizin ikinci 10 yılının sonunda, 5 milyon öğrenciye ulaşmak ve onların bu yaşamsal soruna ilişkin farkındalık kazanmalarını sağlamak. Bu hedefi de, birlikte yürüdüğümüz güçlü proje ortaklarımız ve okul yöneticileri ile öğretmenlerimizin güçlü desteğiyle gerçekleştireceğiz.”

En riskli 41 ilde devrede

Türkiye’nin 41 ilindeki 1565 okula ve 7 bin 99 sınıfa ücretsiz olarak gönderilerek, uygulanmaya başlayan eğitim setleri, öğrencileri trafik güvenliğinin yanı sıra ulaşıma bağlı çevre sorunları konusunda da bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile Renault arasında imzalanan işbirliği anlaşmasıyla gerçekleşen projeden ilkokul dördüncü sınıf öğrencileri, trafik ve yol güvenliği derslerinde yararlanıyor.

Projenin eğitim materyalleri arasında öğretmen kartları, öğrenci kitapçığı, öğrenci için test ve sınıf için uyarıcı, bilgilendirici bir afiş yer alıyor. Okul programlarına göre tasarlanan öğretmen kartları, öğretmeni konuların uygulanmasına yönlendiriyor ve işlenen farklı temalara ilişkin temel kavramları veriyor. Sınıftaki çalışmayı derinleştirmek ve öğrencileri somut eylemlerle teşvik etmek için aynı zamanda faaliyet uzantıları da öneriliyor.

Öğrenci kitapçığında yer alan eğitici faaliyetler ise birbirinden bağımsız. Bunlar öğrencinin fikir yürütmesini, belli mesajları öğrenmesini, öğrenilen kavramları uygulayarak, bunları kendi kelimeleriyle yazarak pekiştirmesini sağlıyor.

Eğitim alanların yüzde 98’i trafik ışıklarına uyuyor

2010 yılında İpsos araştırma şirketinin yaptığı ankete göre, öğretmenlerin yüzde 88’i eğitim setini kullanıyor. Öğrencilerin yüzde 61’i evde ebeveynlerine bu projeden bahsediyor. Öğrencilerdeki olası davranış değişiklikleri velilere tek tek sorulduğunda, belirli davranışlar özelinde olumlu değişiklik olduğu belirtiliyor. Örneğin; seti kullanan öğrencilerin yüzde 98’i yürürken trafik ışıklarına uyuyor, yüzde 87’si trafik işaretlerinin anlamlarını biliyor ya da velilerine soruyor, yüzde 84’ü ebeveyni araç kullanırken trafik kurallarından söz ediyor. Yine aynı ankete göre uygulamaya katılan öğrencilerin trafikteki doğru davranışlar konusundaki sorulara ortalama yüzde 85 oranında doğru cevap verdiği belirlendi.

Sokakta İlk Adımlar projesinin etkinliğinin ölçümlenmesi ve geri bildirimlerin elde edilmesi çalışmaları her yıl devam ediyor. Bu araştırma geliştirme çalışması; 2013-2014 Eğitim Öğretim Dönemi’nde öğretmenlere yönelik çevrimiçi olarak yapıldı. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 93’ünün “Sokakta İlk Adımlar Eğitim Seti’ni sınıflarda kullandığı ve kullananların yüzde 98’inin setten memnun olduğu tespit edildi.

Aynı içerikte anket 2014-2015 Eğitim Öğretim Dönemi’nde de uygulandı ve öğretmenlerin yüzde 85’i Sokakta İlk Adımlar Eğitim Setini sınıflarda kullandığını belirtirken, kullananların yüzde 94’ü setten memnun olduğunu, yüzde 98’i ise projenin yol güvenliği ve çevre konularıyla ilgili sınıf çalışmalarında çok yarar sağladığını belirtti.

Sokakta İlk Adımlar şu illerde uygulanıyor:

Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Nevşehir, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Tekirdağ, Trabzon, Urfa, Uşak, Van, Yalova, Zonguldak.

> Sokakta İlk Adımlar 1 milyon 789 bin çocuğa ulaştı

Türkiye’nin en uzun soluklu yol güvenliği eğitim projesi Sokakta İlk Adımlar, 14 yılda 1 milyon 789 bin çocuğa ulaştı. Renault'nun, Milli Eğitim Bakanlığı izin ve işbirliği, Total Oil Türkiye ile Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği ortaklığıyla sürdürdüğü projede hedef; 5 milyon öğrenciye yollarda daha güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmak.

renault mebÇocukların trafikteki tehditler ile risklerin farkına varmasını sağlayıp, onlara güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmayı amaçlayan Sokakta İlk Adımlar yol güvenliği eğitim projesi 14 yaşında... Milli Eğitim Bakanlığı, Total Oil Türkiye ve Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği ortaklığıyla sürdürülen proje kapsamında 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı sonunda 1 milyon 789 bin öğrenciye ulaşılmış olacak. Yol güvenliği bağlamında en riskli 41 ilde sürdürülen projenin yeni dönem eğitim setleri 41 ildeki bütün proje uygulama okullarına dağıtıldı ve eğitimlere başlandı.

Hedefimiz 5 milyon öğrenciye ulaşmak

Projenin 14’üncü yılına ve hedeflerine ilişkin bir açıklama yapan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar şunları dile getirdi:

“TÜİK’in 2014 verilerine göre Türkiye’de 1 milyon 199 bin 10 kaza meydana geldi. Ölümlü yaralanmalı kazaların yüzde 75,1’i yerleşim yeri içinde gerçekleşti. Bu kazalarda 3 bin 524 kişi hayatını kaybederken, 285 bin 59 kişi de yaralandı. Yapılan bilimsel araştırmalar, yayalar içinde ilköğretim çağındaki çocukların ciddi bir risk grubu oluşturduğunu gösteriyor. İşte Sokakta İlk Adımlar bu riski azaltmayı ve çocuklarımıza yollarda daha güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmayı amaçlıyor. Hedefimiz projemizin ikinci 10 yılının sonunda, 5 milyon öğrenciye ulaşmak ve onların bu yaşamsal soruna ilişkin farkındalık kazanmalarını sağlamak. Bu hedefi de, birlikte yürüdüğümüz güçlü proje ortaklarımız ve okul yöneticileri ile öğretmenlerimizin güçlü desteğiyle gerçekleştireceğiz.”

En riskli 41 ilde devrede

Türkiye’nin 41 ilindeki 1565 okula ve 7 bin 99 sınıfa ücretsiz olarak gönderilerek, uygulanmaya başlayan eğitim setleri, öğrencileri trafik güvenliğinin yanı sıra ulaşıma bağlı çevre sorunları konusunda da bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile Renault arasında imzalanan işbirliği anlaşmasıyla gerçekleşen projeden ilkokul dördüncü sınıf öğrencileri, trafik ve yol güvenliği derslerinde yararlanıyor.

Projenin eğitim materyalleri arasında öğretmen kartları, öğrenci kitapçığı, öğrenci için test ve sınıf için uyarıcı, bilgilendirici bir afiş yer alıyor. Okul programlarına göre tasarlanan öğretmen kartları, öğretmeni konuların uygulanmasına yönlendiriyor ve işlenen farklı temalara ilişkin temel kavramları veriyor. Sınıftaki çalışmayı derinleştirmek ve öğrencileri somut eylemlerle teşvik etmek için aynı zamanda faaliyet uzantıları da öneriliyor.

Öğrenci kitapçığında yer alan eğitici faaliyetler ise birbirinden bağımsız. Bunlar öğrencinin fikir yürütmesini, belli mesajları öğrenmesini, öğrenilen kavramları uygulayarak, bunları kendi kelimeleriyle yazarak pekiştirmesini sağlıyor.

Eğitim alanların yüzde 98’i trafik ışıklarına uyuyor

2010 yılında İpsos araştırma şirketinin yaptığı ankete göre, öğretmenlerin yüzde 88’i eğitim setini kullanıyor. Öğrencilerin yüzde 61’i evde ebeveynlerine bu projeden bahsediyor. Öğrencilerdeki olası davranış değişiklikleri velilere tek tek sorulduğunda, belirli davranışlar özelinde olumlu değişiklik olduğu belirtiliyor. Örneğin; seti kullanan öğrencilerin yüzde 98’i yürürken trafik ışıklarına uyuyor, yüzde 87’si trafik işaretlerinin anlamlarını biliyor ya da velilerine soruyor, yüzde 84’ü ebeveyni araç kullanırken trafik kurallarından söz ediyor. Yine aynı ankete göre uygulamaya katılan öğrencilerin trafikteki doğru davranışlar konusundaki sorulara ortalama yüzde 85 oranında doğru cevap verdiği belirlendi.

Sokakta İlk Adımlar projesinin etkinliğinin ölçümlenmesi ve geri bildirimlerin elde edilmesi çalışmaları her yıl devam ediyor. Bu araştırma geliştirme çalışması; 2013-2014 Eğitim Öğretim Dönemi’nde öğretmenlere yönelik çevrimiçi olarak yapıldı. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 93’ünün “Sokakta İlk Adımlar Eğitim Seti’ni sınıflarda kullandığı ve kullananların yüzde 98’inin setten memnun olduğu tespit edildi.

Aynı içerikte anket 2014-2015 Eğitim Öğretim Dönemi’nde de uygulandı ve öğretmenlerin yüzde 85’i Sokakta İlk Adımlar Eğitim Setini sınıflarda kullandığını belirtirken, kullananların yüzde 94’ü setten memnun olduğunu, yüzde 98’i ise projenin yol güvenliği ve çevre konularıyla ilgili sınıf çalışmalarında çok yarar sağladığını belirtti.

Sokakta İlk Adımlar şu illerde uygulanıyor:

Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Nevşehir, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Tekirdağ, Trabzon, Urfa, Uşak, Van, Yalova, Zonguldak.

Son Güncelleme: Çarşamba, 07 Ekim 2015 11:46

Gösterim: 1593

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 4. sınıfa kadar öğrenim gördüğü Fatih Zeyrek'teki Hacı Süleyman Bey İlkokulunu ziyaret etti.

ahmet okul ziyaretOkul girişinde öğrenciler tarafından büyük ilgiyle karşılanan Davutoğlu, sohbet ettiği öğrencilere derslerinin durumunu sordu.

İlkokuldayken okuduğu 3. kattaki 3-A sınıfına girerek, çocukluk yıllarında oturduğu sıraya oturan Davutoğlu, daha sonra okul girişinde yer alan ve ilkokul yıllarına ait fotoğraflarının bulunduğu panoyu inceledi.

Davutoğlu, okul ziyaretinin ardından çevredeki vatandaşları selamladı. Vatandaşlar da Başbakan Davutoğlu'na sevgi gösterisinde bulundu.

Daha sonra Fatih Mert Karahan Özel Eğitim Uygulama Okulunu ziyaret eden Davutoğlu, zihinsel engelli öğrenciler tarafından çiçeklerle karşılandı.

Okulda incelemelerde bulunan Davutoğlu, bir süre okul yöneticileri ve öğrencilerle görüştü.

Vatandaşın şiirini dinledi

Davutoğlu, ziyareti sırasında karşılaştığı sınıf arkadaşları Yusuf Makaracı, Cemal Zamur, Muhti Esmeroğlu ve Ömer Yıldız ile de sohbet etti.

Arkadaşları ile kendisini çıkışta bekleyen vatandaşlar ve okul personeliyle hatıra fotoğrafı çektiren Davutoğlu, okul bahçesinde Cevdet Bildik adlı vatandaşın okuduğu, "Neden AK Parti" adlı şiiri dinledi.

Vatandaşları selamlayan ve "Mahalle size emanet" diyen Davutoğlu, çevredeki bazı esnafı da ziyaret etti.

Başbakan Davutoğlu'na ziyaretlerinde, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, bazı AK Partili milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları eşlik etti.

> Başbakan okuduğu ilkokulu ziyaret etti

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 4. sınıfa kadar öğrenim gördüğü Fatih Zeyrek'teki Hacı Süleyman Bey İlkokulunu ziyaret etti.

ahmet okul ziyaretOkul girişinde öğrenciler tarafından büyük ilgiyle karşılanan Davutoğlu, sohbet ettiği öğrencilere derslerinin durumunu sordu.

İlkokuldayken okuduğu 3. kattaki 3-A sınıfına girerek, çocukluk yıllarında oturduğu sıraya oturan Davutoğlu, daha sonra okul girişinde yer alan ve ilkokul yıllarına ait fotoğraflarının bulunduğu panoyu inceledi.

Davutoğlu, okul ziyaretinin ardından çevredeki vatandaşları selamladı. Vatandaşlar da Başbakan Davutoğlu'na sevgi gösterisinde bulundu.

Daha sonra Fatih Mert Karahan Özel Eğitim Uygulama Okulunu ziyaret eden Davutoğlu, zihinsel engelli öğrenciler tarafından çiçeklerle karşılandı.

Okulda incelemelerde bulunan Davutoğlu, bir süre okul yöneticileri ve öğrencilerle görüştü.

Vatandaşın şiirini dinledi

Davutoğlu, ziyareti sırasında karşılaştığı sınıf arkadaşları Yusuf Makaracı, Cemal Zamur, Muhti Esmeroğlu ve Ömer Yıldız ile de sohbet etti.

Arkadaşları ile kendisini çıkışta bekleyen vatandaşlar ve okul personeliyle hatıra fotoğrafı çektiren Davutoğlu, okul bahçesinde Cevdet Bildik adlı vatandaşın okuduğu, "Neden AK Parti" adlı şiiri dinledi.

Vatandaşları selamlayan ve "Mahalle size emanet" diyen Davutoğlu, çevredeki bazı esnafı da ziyaret etti.

Başbakan Davutoğlu'na ziyaretlerinde, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, bazı AK Partili milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları eşlik etti.

Son Güncelleme: Çarşamba, 07 Ekim 2015 15:31

Gösterim: 976

TEOG kapsamında açık liselere yerleştirilen ancak örgün ortaöğretim kurumlarında okumak isteyen öğrencilere tanınan ek yerleştirme hakkı için yapılacak başvurular bugün sona eriyor. Sonuçlar 9 Ekim’de açıklanacak.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) açık liselere yerleştirilen ancak örgün ortaöğretim kurumlarında okumak isteyen öğrencilere ek yerleştirme hakkı verdi. Ek yerleştirme için öğrenciler 7 Ekim'e (bugün) kadar başvuru yapabilecek.

Bakanlık örgün ortaöğretim kurumlarına yerleşemeyen öğrencilere ilişkin illere yazı gönderdi. Yazıda, temel eğitimden ortaöğretime geçiş, tercih, yerleştirme ve nakil işlemlerinin 2015 Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu ile Ortaögretim Kurumları Yönetmeliği hükümlerine göre yapıldığı belirtildi.

Ancak örgün ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen bazı öğrencilerin tercih yapmadıkları veya tercih ettikleri uygun herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemedikleri için açıköğretim liselerine yönlendirildikleri ifade edildi.

Sonuçlar 9 Ekim’de ilan edilecek

Örgün ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen öğrenciler, mevcut taban puan ve kontenjan esasına göre, 7 Ekim'e (bugün) kadar boş kontenjan ilan edilen okullar için il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarına başvuracak. Öğrenciler 3 tercihte bulunabilecek. Yerleştirmeler, 9 Ekim'de merkezi olarak yapılacak ve sonuçlar aynı gün ilan edilecek.

Buna rağmen hala herhangi bir ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen ancak örgün ortaöğretimde okumak isteyen öğrenciler, il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarınca taban puan ve kontenjan esasına göre yerleştirilecek.  Lise eğitimin zorunlu olması sebebiyle tüm bu işlemlerden sonra herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen öğrencilerin kesin kayıtları ise açık liseye yapılmış sayılacak.

> Açık liseliler için ek yerleştirme başvurusu bugün bitiyor

TEOG kapsamında açık liselere yerleştirilen ancak örgün ortaöğretim kurumlarında okumak isteyen öğrencilere tanınan ek yerleştirme hakkı için yapılacak başvurular bugün sona eriyor. Sonuçlar 9 Ekim’de açıklanacak.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) açık liselere yerleştirilen ancak örgün ortaöğretim kurumlarında okumak isteyen öğrencilere ek yerleştirme hakkı verdi. Ek yerleştirme için öğrenciler 7 Ekim'e (bugün) kadar başvuru yapabilecek.

Bakanlık örgün ortaöğretim kurumlarına yerleşemeyen öğrencilere ilişkin illere yazı gönderdi. Yazıda, temel eğitimden ortaöğretime geçiş, tercih, yerleştirme ve nakil işlemlerinin 2015 Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu ile Ortaögretim Kurumları Yönetmeliği hükümlerine göre yapıldığı belirtildi.

Ancak örgün ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen bazı öğrencilerin tercih yapmadıkları veya tercih ettikleri uygun herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemedikleri için açıköğretim liselerine yönlendirildikleri ifade edildi.

Sonuçlar 9 Ekim’de ilan edilecek

Örgün ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen öğrenciler, mevcut taban puan ve kontenjan esasına göre, 7 Ekim'e (bugün) kadar boş kontenjan ilan edilen okullar için il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarına başvuracak. Öğrenciler 3 tercihte bulunabilecek. Yerleştirmeler, 9 Ekim'de merkezi olarak yapılacak ve sonuçlar aynı gün ilan edilecek.

Buna rağmen hala herhangi bir ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen ancak örgün ortaöğretimde okumak isteyen öğrenciler, il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarınca taban puan ve kontenjan esasına göre yerleştirilecek.  Lise eğitimin zorunlu olması sebebiyle tüm bu işlemlerden sonra herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen öğrencilerin kesin kayıtları ise açık liseye yapılmış sayılacak.

Son Güncelleme: Çarşamba, 07 Ekim 2015 11:08

Gösterim: 1158


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.