Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Üniversite adaylarının merakla beklediği Lisans Yerleştirme Sınavı sonuçları açıklandı. Adaylar sonuçlarını "https://sonuc.osym.gov.tr" internet adresinden TC kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecek.
ÖSYM, LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) sonuçlarını internet sitesinde açıkladı.
Adaylar tercihlerini 6-14 Temmuz tarihleri arasında yapacak.
ÖSYM Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
13-14 ve 20-21 Haziran 2015 tarihlerinde yapılan 2015 Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) sonuçlarını adaylar, https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebileceklerdir. Sınav Sonuç Belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecektir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Üniversite adaylarının merakla beklediği Lisans Yerleştirme Sınavı sonuçları açıklandı. Adaylar sonuçlarını "https://sonuc.osym.gov.tr" internet adresinden TC kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecek.
ÖSYM, LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) sonuçlarını internet sitesinde açıkladı.
Adaylar tercihlerini 6-14 Temmuz tarihleri arasında yapacak.
ÖSYM Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
13-14 ve 20-21 Haziran 2015 tarihlerinde yapılan 2015 Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) sonuçlarını adaylar, https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebileceklerdir. Sınav Sonuç Belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecektir.
Son Güncelleme: Salı, 30 Haziran 2015 17:48
Gösterim: 2078
1 milyona yakınadayın heyacanla beklediği LYS sonuçları açıklandı. Tercihler 6-14 Temmuz arasında. Ayrıntılar birazadan geliyor...

Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
1 milyona yakınadayın heyacanla beklediği LYS sonuçları açıklandı. Tercihler 6-14 Temmuz arasında. Ayrıntılar birazadan geliyor...

Son Güncelleme: Salı, 30 Haziran 2015 17:13
Gösterim: 1711
Dünyanın güneş etrafındaki dönüş hızının yavaşlamasına karşı saatler yarın 1 saniye yerinde sayacak.
Dünyanın güneş etrafındaki dönüş hızının yavaşlamasına karşı saatler yarın 1 saniye yerinde sayacak.
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Araştırmacısı ve İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Esenoğlu, dünyanın güneş etrafındaki dönüş hızının yavaşlamasına ilişkin 30 Haziran'ı 1 Temmuz'a bağlayan gece saatlerin 1 saniye yerinde sayacağını söyledi.
Saatlerin tam 23.59.59'da 2 kez aynı saniyeyi göstereceğine dikkati çeken Esenoğlu, düzenlemenin 1972 yılından beri 25 kez yapıldığını belirterek, böylece dünya saatine 1 saniyenin daha eklenmiş olacağını, dünyanın yavaşlamasının yol açtığı gün ve mevsim kaymasından doğan artık zamanın da bu yöntemle kapatılacağını kaydetti.
Zaman kavramlarının ve sistemlerinin birbirleriyle uyumunu sağlamak için zaman zaman düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu aktaran Esenoğlu, takvimlerde yılda 6 saatlik, yaz uygulamalarında ise 1 saatlik bir düzenleme yapıldığını hatırlatarak, daha hassas zaman ölçekleri için ise zaman ölçeklerinde 1 saniyelik bir düzenlemeye gidileceğini anlattı.
Esenoğlu, " Saniye sıçraması işlemi, saatlerin bir saniyeliğine yerinde sayması ile yapılır. Böylece dakikanın karşılığı olan 60 saniye, 1saniye ekleme ile 61 saniyeye sıçrayacak. Saniye sıçraması ile 1 dakika 60 yerine 61 saniyeye eşitlenmiş olacak" diye konuştu.
Saniye sıçramasının gerekli görülen yıllarda haziran ya da aralık ayları sonunda yapıldığını anlatan Esenoğlu, düzenlemenin bu aylarda yapılmasında, okulların kapalı olması, dünya nüfusunun kuzey ve güney yarım kürelere dağılımı gibi unsurların etkili olduğunu söyledi.
Esenoğlu, saniye sıçramasının teknolojik sıkıntılara yol açıp açmayacağına ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:
"Her 5 yılda 3 kez yapıla geldiğinden saniye sıçraması olağanlaşmıştır. Henüz küresel boyutta teknolojik sıkıntı yaşattığı duyulmamış ve elektronik yaşamı felç etmemiştir. Saniye sıçramasını dikkate alan yazılımlar sayesinde teknolojik sistemlerde olası etkisi önlenmektedir, arızalara da yol açmamaktadır tıpkı yaz saati uygulamasına uyumlu bilgisayarlarımız gibi."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Dünyanın güneş etrafındaki dönüş hızının yavaşlamasına karşı saatler yarın 1 saniye yerinde sayacak.
Dünyanın güneş etrafındaki dönüş hızının yavaşlamasına karşı saatler yarın 1 saniye yerinde sayacak.
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Araştırmacısı ve İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Esenoğlu, dünyanın güneş etrafındaki dönüş hızının yavaşlamasına ilişkin 30 Haziran'ı 1 Temmuz'a bağlayan gece saatlerin 1 saniye yerinde sayacağını söyledi.
Saatlerin tam 23.59.59'da 2 kez aynı saniyeyi göstereceğine dikkati çeken Esenoğlu, düzenlemenin 1972 yılından beri 25 kez yapıldığını belirterek, böylece dünya saatine 1 saniyenin daha eklenmiş olacağını, dünyanın yavaşlamasının yol açtığı gün ve mevsim kaymasından doğan artık zamanın da bu yöntemle kapatılacağını kaydetti.
Zaman kavramlarının ve sistemlerinin birbirleriyle uyumunu sağlamak için zaman zaman düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu aktaran Esenoğlu, takvimlerde yılda 6 saatlik, yaz uygulamalarında ise 1 saatlik bir düzenleme yapıldığını hatırlatarak, daha hassas zaman ölçekleri için ise zaman ölçeklerinde 1 saniyelik bir düzenlemeye gidileceğini anlattı.
Esenoğlu, " Saniye sıçraması işlemi, saatlerin bir saniyeliğine yerinde sayması ile yapılır. Böylece dakikanın karşılığı olan 60 saniye, 1saniye ekleme ile 61 saniyeye sıçrayacak. Saniye sıçraması ile 1 dakika 60 yerine 61 saniyeye eşitlenmiş olacak" diye konuştu.
Saniye sıçramasının gerekli görülen yıllarda haziran ya da aralık ayları sonunda yapıldığını anlatan Esenoğlu, düzenlemenin bu aylarda yapılmasında, okulların kapalı olması, dünya nüfusunun kuzey ve güney yarım kürelere dağılımı gibi unsurların etkili olduğunu söyledi.
Esenoğlu, saniye sıçramasının teknolojik sıkıntılara yol açıp açmayacağına ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:
"Her 5 yılda 3 kez yapıla geldiğinden saniye sıçraması olağanlaşmıştır. Henüz küresel boyutta teknolojik sıkıntı yaşattığı duyulmamış ve elektronik yaşamı felç etmemiştir. Saniye sıçramasını dikkate alan yazılımlar sayesinde teknolojik sistemlerde olası etkisi önlenmektedir, arızalara da yol açmamaktadır tıpkı yaz saati uygulamasına uyumlu bilgisayarlarımız gibi."
Son Güncelleme: Pazartesi, 29 Haziran 2015 16:54
Gösterim: 1151
MEB Müsteşarı Tekin, TEOG sistemi kapsamında, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf bazı öğrencilerin puanının "0" almış gibi hesaplandığı iddialarına ilişkin, araştırma başlatıldığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf bazı öğrencilerin puanının "0" almış gibi hesaplandığı iddialarına ilişkin, "Bu konuda bize ulaşan yazılı bir başvuru yok ancak medyada yer alan haberlerden hareketle Bilgi İşlem Başkanlığımızı arayan veliler var. MEB Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz derhal araştırma başlattı" dedi.
Tekin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemi kapsamında öğrencilerin yerleştirmeye esas puanlarının bugün ilan edildiğini anımsatarak, puanların, tüm öğrencilere ve velilere hayırlı olması temennisinde bulundu.
Öğrencilerin tercih döneminin 6 Temmuz'da başlayacağını dile getiren Tekin, bu dönemde Türkiye genelinde 2 binin üzerinde tercih danışmanlığı komisyonu oluşturduklarını, öğrencilerin bu komisyonlarda tercih süreciyle ilgili her türlü sorularına yanıt bulabileceklerini söyledi.
Öğrencilere "art niyetli açıklamalara itibar etmeyin" uyarısı
Tercih sürecinde bazı hususların altını çizmek istediğini ifade eden Tekin, "Öğrencilerimiz, bakanlıktan yapılan açıklamalar dışındaki açıklamalara itibar etmesinler. Öğrenciler, 'takvim sarktı, kayıtlar iptal edildi, sorular iptal edildi' gibi çok sayıda yanlış ve art niyetli açıklamalarla bugünlerde muhatap olabilirler. Lütfen bunlara itibar etmesinler" açıklamasını yaptı.
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muafiyet iddiaları
Müsteşar Tekin, bugün bazı öğrencilerle ilgili, "din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf olduğu halde puanlarının "0" almış gibi hesaplandığı" yönündeki iddiaların anımsatılması üzerine şunları kaydetti:
"Bu konuda bize ulaşan yazılı bir başvuru yok, ancak medyada yer alan haberlerden hareketle Bilgi İşlem Başkanlığımızı arayan veliler var. MEB Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz derhal araştırma başlattı. Araştırma neticesinde bu konuda, kimseyi mağdur etmeyiz. Herhangi bir mağduriyet yaşanmadan gereken neyse yaparız. Ama şu anda velilerimiz, öğrencilerimiz, bu konudaki yanlış bilgilendirmelere, yanlış yorumlara itibar etmesinler.
Bilindiği gibi derslerden muaf olmak, yazılı bir talebe bağlı olarak gerçekleştirilen bir idari işlem. Yazılı talebi olan öğrencilerimizin başvuruları kabul edildiği anda e-okul verilerine muaf olduğu bilgisi çıkar ve öğrenci muaf olur. Yazılı talebi olmayan bir öğrencinin hem de dini inançlarının açıklanması gibi oldukça hassas bir konuda kendiliğinden muaf kabul edilmesi hem hukuken mümkün değil ve hem de bir temel hak ihlali. Dolayısıyla ancak muafiyet talebi kabul edilen öğrencilerimizle ilgili muafiyet işlemleri yapabiliriz. Eğer bu anlamda talebi değerlendirilmemiş öğrencilerimiz varsa bu hata düzeltilir ama bunun dışında bir işlem yapılması mümkün değil."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB Müsteşarı Tekin, TEOG sistemi kapsamında, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf bazı öğrencilerin puanının "0" almış gibi hesaplandığı iddialarına ilişkin, araştırma başlatıldığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf bazı öğrencilerin puanının "0" almış gibi hesaplandığı iddialarına ilişkin, "Bu konuda bize ulaşan yazılı bir başvuru yok ancak medyada yer alan haberlerden hareketle Bilgi İşlem Başkanlığımızı arayan veliler var. MEB Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz derhal araştırma başlattı" dedi.
Tekin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemi kapsamında öğrencilerin yerleştirmeye esas puanlarının bugün ilan edildiğini anımsatarak, puanların, tüm öğrencilere ve velilere hayırlı olması temennisinde bulundu.
Öğrencilerin tercih döneminin 6 Temmuz'da başlayacağını dile getiren Tekin, bu dönemde Türkiye genelinde 2 binin üzerinde tercih danışmanlığı komisyonu oluşturduklarını, öğrencilerin bu komisyonlarda tercih süreciyle ilgili her türlü sorularına yanıt bulabileceklerini söyledi.
Öğrencilere "art niyetli açıklamalara itibar etmeyin" uyarısı
Tercih sürecinde bazı hususların altını çizmek istediğini ifade eden Tekin, "Öğrencilerimiz, bakanlıktan yapılan açıklamalar dışındaki açıklamalara itibar etmesinler. Öğrenciler, 'takvim sarktı, kayıtlar iptal edildi, sorular iptal edildi' gibi çok sayıda yanlış ve art niyetli açıklamalarla bugünlerde muhatap olabilirler. Lütfen bunlara itibar etmesinler" açıklamasını yaptı.
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muafiyet iddiaları
Müsteşar Tekin, bugün bazı öğrencilerle ilgili, "din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf olduğu halde puanlarının "0" almış gibi hesaplandığı" yönündeki iddiaların anımsatılması üzerine şunları kaydetti:
"Bu konuda bize ulaşan yazılı bir başvuru yok, ancak medyada yer alan haberlerden hareketle Bilgi İşlem Başkanlığımızı arayan veliler var. MEB Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz derhal araştırma başlattı. Araştırma neticesinde bu konuda, kimseyi mağdur etmeyiz. Herhangi bir mağduriyet yaşanmadan gereken neyse yaparız. Ama şu anda velilerimiz, öğrencilerimiz, bu konudaki yanlış bilgilendirmelere, yanlış yorumlara itibar etmesinler.
Bilindiği gibi derslerden muaf olmak, yazılı bir talebe bağlı olarak gerçekleştirilen bir idari işlem. Yazılı talebi olan öğrencilerimizin başvuruları kabul edildiği anda e-okul verilerine muaf olduğu bilgisi çıkar ve öğrenci muaf olur. Yazılı talebi olmayan bir öğrencinin hem de dini inançlarının açıklanması gibi oldukça hassas bir konuda kendiliğinden muaf kabul edilmesi hem hukuken mümkün değil ve hem de bir temel hak ihlali. Dolayısıyla ancak muafiyet talebi kabul edilen öğrencilerimizle ilgili muafiyet işlemleri yapabiliriz. Eğer bu anlamda talebi değerlendirilmemiş öğrencilerimiz varsa bu hata düzeltilir ama bunun dışında bir işlem yapılması mümkün değil."
Son Güncelleme: Salı, 30 Haziran 2015 10:19
Gösterim: 1110
Dünyada savaşlar yüzünden 34 milyon çocuk ve genç okula gidemiyor. UNESCO’nun raporuna göre, okula gidemeyen çocukların eğitimi için 2,3 milyon dolara ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Birleşmiş Milletler, Bilim Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO), savaş ve çatışmalar yüzünden yaşadığı ülkede okula gidemeyen çocuk ve genç sayısının 34 milyon civarında olduğunu açıkladı.
UNESCO bugün yayımladığı raporda, dünyada savaşlar yüzünden okula gidemeyen çocukların eğitimi için 2,3 milyar dolara ihtiyaç duyulduğu tahmininde bulundu.
Çatışma bölgelerinde yaşayan çocukların çatışma olmayan bölgelerde yaşayanlara göre iki misli oranında eğitime devam edemediğine işaret edilen raporda, savaşın yaşandığı ülkelerde genç kızların yüzde 90’ının orta dereceli okullarda eğitimi bıraktığı bildirildi.
UNESCO raporunda, geçen yılın rakamlarına göre, savaş bölgelerine yapılan insani yardımların sadece yüzde 2’sinin eğitim harcamalarına gittiği kaydedildi.
Raporda, "insani yardımlarda eğitime ayrılan payın yüzde 4’e çıkması halinde, savaş bölgelerinde eğitim alamayanların sayısının yarı yarıya düşebileceği" değerlendirmesinde bulunuldu.
Çatışma bölgelerinde eğitim için yapılan yardımların orantısız şekilde dağıtıldığı tespiti de yapılan raporda, 2000-2014 yılları arasında dünyanın 342 çatışma bölgesinden yardım çağrısı gelmesine rağmen bunun ancak 15’ine yanıt verilebildiği kaydedildi.
Raporda, savaş ve çatışmalar yüzünden yaşadığı ülkede okula gidemeyen çocuk ve genç sayısının 34 milyon civarında olduğu belirtildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Dünyada savaşlar yüzünden 34 milyon çocuk ve genç okula gidemiyor. UNESCO’nun raporuna göre, okula gidemeyen çocukların eğitimi için 2,3 milyon dolara ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Birleşmiş Milletler, Bilim Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO), savaş ve çatışmalar yüzünden yaşadığı ülkede okula gidemeyen çocuk ve genç sayısının 34 milyon civarında olduğunu açıkladı.
UNESCO bugün yayımladığı raporda, dünyada savaşlar yüzünden okula gidemeyen çocukların eğitimi için 2,3 milyar dolara ihtiyaç duyulduğu tahmininde bulundu.
Çatışma bölgelerinde yaşayan çocukların çatışma olmayan bölgelerde yaşayanlara göre iki misli oranında eğitime devam edemediğine işaret edilen raporda, savaşın yaşandığı ülkelerde genç kızların yüzde 90’ının orta dereceli okullarda eğitimi bıraktığı bildirildi.
UNESCO raporunda, geçen yılın rakamlarına göre, savaş bölgelerine yapılan insani yardımların sadece yüzde 2’sinin eğitim harcamalarına gittiği kaydedildi.
Raporda, "insani yardımlarda eğitime ayrılan payın yüzde 4’e çıkması halinde, savaş bölgelerinde eğitim alamayanların sayısının yarı yarıya düşebileceği" değerlendirmesinde bulunuldu.
Çatışma bölgelerinde eğitim için yapılan yardımların orantısız şekilde dağıtıldığı tespiti de yapılan raporda, 2000-2014 yılları arasında dünyanın 342 çatışma bölgesinden yardım çağrısı gelmesine rağmen bunun ancak 15’ine yanıt verilebildiği kaydedildi.
Raporda, savaş ve çatışmalar yüzünden yaşadığı ülkede okula gidemeyen çocuk ve genç sayısının 34 milyon civarında olduğu belirtildi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 29 Haziran 2015 14:43
Gösterim: 2055

