Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
YÖK tarafından, rektörlük adaylığı için yeni kriterler belirlenerek doğrudan atama usulünün getirileceği, bu atamanın da Cumhurbaşkanı'na bırakılacağı şeklindeki iddiaların asılsız olduğu bildirildi.
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) yapılan yazılı açıklamada, bir gazetede "Üniversiteye saray rektörü" başlığı altında haber yayımlandığı anımsatılarak, haberin içeriğinin tamamen yanlış, kamuoyunu yönlendirmeye yönelik ve asılsız olduğu belirtildi.
25 Aralık'ta gerçekleştirilen YÖK Genel Kurulunun ardından, yükseköğretimin yeniden yapılandırılması kapsamında "Yükseköğretim Kanunu Tasarısı" çalışmasının başlatıldığının duyurulduğu hatırlatılan açıklamada, gelişmelerden kamuoyunun sürekli olarak haberdar edileceğinin ifade edildiği de aktarıldı.
Bu kapsamda, her türlü faaliyet ve çalışmasını şeffaflık içerisinde yürüten yeni YÖK'ün, yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasına ilişkin attığı her adımı medya ve kamuoyuyla paylaştığı vurgulanan açıklamada şunlar, kaydedildi: "Bu konularda gelen her türlü soruya ilişkin bilgi paylaşımı yetkili organlarımız tarafından yapılmaktadır. Bu yaklaşımımıza rağmen haberde yer alan 'başkanlığımızın bazı üniversite rektörlük seçimlerinin öncesinde acele ettiği, rektörleri yönlendirememe korkusuyla üniversitelerdeki rektörlük seçimlerini kaldıracağı, bunun yerine rektörlük adaylığı için yeni kriterler belirleyerek doğrudan atama usulünü getireceği, bu atamanın da Cumhurbaşkanına bırakılacağı, bu sayede Cumhurbaşkanımızın da istediği zaman istediği rektörü görevden almasının sağlanacağı' şeklindeki ifadeler kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. İçeriği tamamen yanlış, kamuoyunu yönlendirmeye yönelik ve bütünüyle gerçek dışı bu habere itibar edilmemesi kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
YÖK tarafından, rektörlük adaylığı için yeni kriterler belirlenerek doğrudan atama usulünün getirileceği, bu atamanın da Cumhurbaşkanı'na bırakılacağı şeklindeki iddiaların asılsız olduğu bildirildi.
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) yapılan yazılı açıklamada, bir gazetede "Üniversiteye saray rektörü" başlığı altında haber yayımlandığı anımsatılarak, haberin içeriğinin tamamen yanlış, kamuoyunu yönlendirmeye yönelik ve asılsız olduğu belirtildi.
25 Aralık'ta gerçekleştirilen YÖK Genel Kurulunun ardından, yükseköğretimin yeniden yapılandırılması kapsamında "Yükseköğretim Kanunu Tasarısı" çalışmasının başlatıldığının duyurulduğu hatırlatılan açıklamada, gelişmelerden kamuoyunun sürekli olarak haberdar edileceğinin ifade edildiği de aktarıldı.
Bu kapsamda, her türlü faaliyet ve çalışmasını şeffaflık içerisinde yürüten yeni YÖK'ün, yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasına ilişkin attığı her adımı medya ve kamuoyuyla paylaştığı vurgulanan açıklamada şunlar, kaydedildi: "Bu konularda gelen her türlü soruya ilişkin bilgi paylaşımı yetkili organlarımız tarafından yapılmaktadır. Bu yaklaşımımıza rağmen haberde yer alan 'başkanlığımızın bazı üniversite rektörlük seçimlerinin öncesinde acele ettiği, rektörleri yönlendirememe korkusuyla üniversitelerdeki rektörlük seçimlerini kaldıracağı, bunun yerine rektörlük adaylığı için yeni kriterler belirleyerek doğrudan atama usulünü getireceği, bu atamanın da Cumhurbaşkanına bırakılacağı, bu sayede Cumhurbaşkanımızın da istediği zaman istediği rektörü görevden almasının sağlanacağı' şeklindeki ifadeler kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. İçeriği tamamen yanlış, kamuoyunu yönlendirmeye yönelik ve bütünüyle gerçek dışı bu habere itibar edilmemesi kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Ocak 2016 13:44
Gösterim: 1363
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri anlaşılması güç hukuki terimler içeren metinleri gündelik dile çeviriyor. İhtiyaç duyan herkes projeye başvurup ücretsiz destek alabiliyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Hukuk Kliniği dersi öğrencileri tarafından hayata geçirilen projede öğrenciler, duruşma tutanaklarından mahkeme kararlarına, itiraz dilekçesinden hukuki yazışmalara kadar anlaşılmayan tüm hukuki metinleri günlük dile çeviriyor. İhtiyaç duyan herkesin başvurup faydalanabileceği uygulamada öğrenciler, başvuranlara ücretsiz olarak destek veriyor.
Proje, tüm toplumsal kesimlerin kendi hayatlarıyla ilgili sorunların çözümünde veya işlerinin takibinde, hukuktan yararlanmalarına olanak sağlamayı amaçlıyor. Her bir başvuru sahibi en fazla iki sayfalık metinler için destek alabiliyor. Başvurular, Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresi üzerinden yapılıyor.
BİLGİ Hukuk Kliniği ile toplumsal fayda sağlanıyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 2003 yılında hayata geçirdiği Hukuk Kliniği eğitimi süresince öğrenciler, diğer derslerde öğrendikleri teorik hukuk bilgilerini uygulama olanağı buluyor. Aynı zamanda gerçek hukuki uyuşmazlıklarla ilgili vakalarda, öğretim üyelerinin gözetiminde hukuken yol gösterici bir sorumluluk üstlenebiliyor. Hukuk Kliniği, bir hukuk öğretimi yöntemi olduğu kadar hukuk fakültelerinin topluma doğrudan hizmet verme politikasının bir sonucu olarak da uygulanıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri anlaşılması güç hukuki terimler içeren metinleri gündelik dile çeviriyor. İhtiyaç duyan herkes projeye başvurup ücretsiz destek alabiliyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Hukuk Kliniği dersi öğrencileri tarafından hayata geçirilen projede öğrenciler, duruşma tutanaklarından mahkeme kararlarına, itiraz dilekçesinden hukuki yazışmalara kadar anlaşılmayan tüm hukuki metinleri günlük dile çeviriyor. İhtiyaç duyan herkesin başvurup faydalanabileceği uygulamada öğrenciler, başvuranlara ücretsiz olarak destek veriyor.
Proje, tüm toplumsal kesimlerin kendi hayatlarıyla ilgili sorunların çözümünde veya işlerinin takibinde, hukuktan yararlanmalarına olanak sağlamayı amaçlıyor. Her bir başvuru sahibi en fazla iki sayfalık metinler için destek alabiliyor. Başvurular, Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresi üzerinden yapılıyor.
BİLGİ Hukuk Kliniği ile toplumsal fayda sağlanıyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 2003 yılında hayata geçirdiği Hukuk Kliniği eğitimi süresince öğrenciler, diğer derslerde öğrendikleri teorik hukuk bilgilerini uygulama olanağı buluyor. Aynı zamanda gerçek hukuki uyuşmazlıklarla ilgili vakalarda, öğretim üyelerinin gözetiminde hukuken yol gösterici bir sorumluluk üstlenebiliyor. Hukuk Kliniği, bir hukuk öğretimi yöntemi olduğu kadar hukuk fakültelerinin topluma doğrudan hizmet verme politikasının bir sonucu olarak da uygulanıyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Ocak 2016 11:25
Gösterim: 1265
4 fakülte ve 13 bölümde eğitim öğretime devam eden Canik Başarı Üniversitesi, 4 yıl boyunca uyguladığı sabit ücret politikasıyla diğer üniversitelerden farklı bir konumda yer alıyor.
Bu yıl ilk mezunları vermeye hazırlandıklarını belirten Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir, Türkiye’den yurtdışına giden ve o üniversitelerde görev yapan akademisyenleri üniversite bünyesine katarak, tersine bir beyin göçünü başlattıklarını belirterek, “Canik Başarı Üniversitesinin Türk yükseköğretimine ve ülkemize yaptığı en büyük katkılarından biri de bu olacak diye düşünüyorum.” diye konuşuyor.
2010 yılında Başarı Eğitim ve Kültür Vakfı ile Tanrıverdi Vakfı tarafından kurulan Canik Başarı Üniversitesi hakkında bilgi alabilir miyiz?
Canik Başarı Üniversitesi, bilginin üretilmesinde insana ve çevreye saygıyı temel almaktadır. Bilgiye ulaşma, bilgiyi üretme ve kullanma aşamalarında disiplinler arası yaklaşımı ve eleştirel düşünmeyi ön plana çıkarmıştır. Eğitim ve araştırma faaliyetleri; evrensel değerleri ve bilimsel etik kuralları insani değerler içerisinde ele alan, üretken ve yenilikçi bireylerin yetiştirilmesi hedefi doğrultusunda şekillendirilmiştir. Karadeniz’in eğitim, kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezi olan Samsun'un zirvesinde, şehrin ve Karadeniz'in büyüleyici manzarasının tamamına hakim olağanüstü bir konumda yer almaktadır.
130 dönüm üzerinde 29 bin m² kapalı alanı tamamlanmış, kültür merkezi, rektörlük binası, fakülte binaları ve spor sahalarıyla hizmet vermektedir. Ayrıca inşaatı bu yıl bitecek olan öğrenci yurt binası ile kapalı alan genişletme çalışmaları hızla devam etmektedir. 328 öğrenci ile 2012 yılında eğitim öğretime başlayan Başarı Üniversitesi, ilk dört yılında 2 bin 145 öğrenciye ulaşmıştır ve şimdiden 2015-16 eğitim öğretim yılı itibariyle ilk lisans mezunlarını verecek olmanın heyecanını yaşamaktadır.
4 YIL SABİT ÜCRET UYGULANIYOR
Üniversitenizin öne çıkan özellikleri nelerdir?
Şüphesiz öne çıkan en büyük özelliklerimizden biri 4 yıl sabit ücret politikamızdır. Üniversitemizi kazanan öğrencilere mezun oluncaya kadar herhangi bir ücret artışı, enflasyon farkı veya başka bir zam uygulanmamaktadır. Bir diğer deyişle kaydolduğu yıldaki ücret 4 yıl boyunca hiç artmamaktadır.
Akademik kadromuz; alanında uzman ve yetkin kişilerden oluşmaktadır. Öğretim üyelerimizin birçoğu doktoralarını yurtdışında tamamlamış veya uluslararası tecrübesi olan öğretim üyelerinden oluşmaktadır. Türkiye’den yurtdışına gitmiş, orada okumuş o üniversitelerde görev yapan değerlerimizi buraya üniversitemize alıyoruz. Tersine bir beyin göçünü başlattık aslında. Canik Başarı Üniversitesinin Türk yükseköğretimine ve ülkemize yaptığı en büyük katkılarından biri de bu olacak diye düşünüyorum. Ayrıca üniversitemizin, çıkarmış olduğu yayın sayısının Türkiye ortalamasının üstünde olan alanında uzman öğretim elemanlarını barındırması bilimsel araştırma kapasitemizin de ne denli kaliteli olduğunun göstergesidir. Yetkin öğretim üyelerinin varlığı ise eğitimde etkinlik, ayrıcalık ve kalite anlamına gelmektedir. Bununla ilgili hemen her bölümdeki öğrencilerden ve diğer paydaşlarımızdan çok sayıda övücü, takdir edici geri beslemeler almaktayız.
Şu an dört fakülte ve on üç bölümde eğitim öğretim devam etmektedir. Bölümlerimizin hemen hepsi talep gören ve kaliteli öğrencilerimizin tercih ettiği alanlar olup, ülkemizde insan kaynakları açısından önceliği olan ve istihdam edilebilirliği yüksek mezunlar veren bölümlerdir.
Öğrencilerimizin akademik kariyerlerine önemli katkı sağlayacak Yan Dal ve Çift Ana Dal programları üniversitemizde uygulanmakta olup, genel not ortalaması 3.0 olan öğrencilerimiz fakülte tarafından belirlenen bölümden yan dal yapabilir. Genel not ortalaması 3.5 olan öğrencilerimiz ise fakülte tarafından belirlenen bölümden çift ana dal yapabilir mezuniyetinde her iki bölümün de diplomasına sahip olur. Yatay geçiş ve dikey geçişle (DGS) de öğrenci kabul eden üniversitemizde aynı zamanda Yüksek Lisans ve Doktora programları uygulanmaktadır. Bahar Dönemi ve Güz Dönemi öğrenci alımları yapılan bu programlarda YÖK’ün belirlemiş olduğu takvim takip edilmektedir.
20’YE YAKIN YABANCI ÜNİVERSİTE İLE İŞBİRLİĞİ
Uluslararası alandaki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Bu konuda ilk adım olarak Üniversitemizin uluslararasılaşma stratejilerini belirlemiş durumdayız. Bu stratejiler uluslararası anlamda atacağımız adımlara yön vermektedir. Dünya’nın seçkin üniversiteleri ile akademik, bilimsel ve kültürel içerikli işbirlikleri geliştirme konusunda hızla çalışmalarımız devam etmektedir. Dolayısıyla öğrencilerimize sunduğumuz yurtdışında eğitim, staj ve kültürel programlar ile ilgili alternatifleri her gün artırıyoruz. Tabii ki bunların en başında Erasmus+ programı gelmekte. İspanya, Hırvatistan, Bulgaristan, Almanya, Litvanya, Polonya, Slovakya, Kazakistan ve Romanya’da birçok üniversitede erasmus+ ile öğrenci değişim programı anlaşmamız var. Erasmus+ programından faydalanarak yurtdışında eğitim alan öğrencilerimiz bulunmaktadır. Ayrıca yine üniversitemiz akademik ve idari personeline de bu programdan faydalanma imkânı sunuyoruz Tüm öğrencilerimizin bir yurt dışı tecrübesi edinmesi üniversitemizin temel amaçları arasında. Bu konuda öğrencilerimizi cesaretlendiren ve destekleyen politikalarımız var..
ABD, İngiltere, Azerbaycan, Yemen, Ürdün, Bosna Hersek, Gürcistan, Arjantin, Malezya, Mısır ve Rusya da yirmiye yakın üniversite ve kurumlar ile işbirliği protokollerimiz mevcut. Bu üniversitelerden gelen bilim adamları üniversitemizde seminerler ve konferanslar vermekte video konferansla dönem içerisinde bazı derslerimize katkı sağlamaktadırlar. Kampüsümüzde yirmiye yakın farklı ülkeden 82 uluslararası öğrencimiz bulunmakta kampüsümüzü akademik ve kültürel olarak renklendiren bu öğrencilerimize gereken desteği sağlamaktayız. Bunun yanında bu yıl itibari ile AB Gençlik projeleri ile ilgili çalışmaları başlatmış bulunuyoruz. Öğrencilerimizin kulüpleriyle uluslararası bu projelere katılmasını teşvik ediyor, proje yazmaları konusunda da destekliyoruz.
Yurt ve barınma olanaklarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Samsun’un merkez ilçelerinden Atakum’da her türlü sosyal imkanlara yakın bir konuma sahip kız ve erkek yurtlarımız bulunmakta. İkişer kişilik ve üçer kişilik odalarla temiz ve huzurlu bir aile ortamı sunan yurtlarımız öğrenciler için kendilerini evlerinde hissettirecek ve rahat bir ders çalışma ortamı sunacak konforda dizayn edilmiştir. Ayrıca üniversite kampüsümüzde inşaatı bitmekte olan çok donanımlı bir yurt binamız var.
HER İLGİYE UYGUN KULÜP BULUNUYOR
Üniversitenizin yabancı dil, sosyal, kültürel, sportif ve diğer olanakları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bünyemizde yer alan Yabancı Diller Yüksekokulunda ana dili İngilizce olan yabancı öğretim görevlilerimizle ile öğrencilerimize yüksek kalitede dil eğitimi sunmaktayız. Öğrencilerimizin bölüme geçmeden önce isteğe bağlı olarak hazırlık okuma imkanı var. Dil eğitimi alan öğrencilerimizin daha da başarılı olduklarını görmekteyiz. Bu sebeple bölümlerde de İngilizce ve Rusça dil dersleri verilmekte olup, öğrencimiz okuduğu ilgili bilim alanında başarılı olmanın yanı sıra mezuniyet sonrası iş bulmada önemli avantaj sağlamaktadır.
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığımızın bünyesinde desteklenen otuzu aşkın öğrenci kulüpleri günde en az 3 etkinlik yapıyorlar. Her öğrencinin kendini ifade edebileceği bir kulübün mutlaka olduğu üniversitemizde, her ilgiye uygun kulüplerimiz bulunmaktadır. Üniversitemizin spor kulübü bünyesinde ünilig ve bölgesel ligde oynayan basketbol takımımız bulunmakta buradaki oyuncularımız spor burslarıyla desteklenmektedir. Ayrıca üniversitemizin futsal takımı iddialı bir sezon geçirmektedir. Başarı Üniversitesi, bünyesinde açtığı Kariyer Ofisi ile öğrencileri geleceğe hazırlayarak onların doğru meslek seçimi ve kariyer planlamalarını yapmaktadır.
Kısaca; Kariyer Günleri, sempozyumlar, söyleşi ve konferansların düzenlendiği, toplumsal duyarlılık etkinliklerin eksik olmadığı, sanat sokağında edebiyat dolu bir gezintiyle sizi şiirin ve edebiyatın mistik havasına çektiği, koridorlarında öğrencilerin müzik yaptığı, sanat sergilerinin ve eğitici sergilerin her daim sergilendiği, bilime ve bilimsel projelere önem verildiğini söyleyebiliriz.
Hedefleriniz nelerdir? Yeni bölüm ve fakülte açma planınız var mı?
Üniversitemiz bir vakıf üniversitesi olarak topluma katkı sağlamayı hedefleyen kar amacı gütmeyen bir kamu kuruluşudur. Hedeflerimiz tüm öğrencilerimize maksimum miktarda burs sağlayarak, alt yapı ve laboratuvarları daha da geliştirerek tercih edilen, kalite ve katma değer üreten bir üniversite olmaktır. Açılacak yeni bölümler ve Master ve Doktora programlarımızla gün geçtikçe daha çok bilinen daha görünen bir üniversite hedefliyoruz. Toplamda 5000 öğrenciyi hedefleyen üniversitemiz her öğrencisine dokunan bir yapılanmayla ayrıcalıklı bir eğitim vermeyi amaçlamaktadır.
ÖĞRENCİLERİMİZ DÜNYANIN HER YERİNDE KEŞFEDEREK ÖĞRENİYOR
Öğrencilerinize sunduğunuz staj ve iş imkânları hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Her üniversitenin temel iki tür misyonu vardır. Birincisi Ar-Ge yapacak bilim insanı yetiştirmek. Bir diğeri ise toplumun ihtiyaç duyduğu alanlarda profesyonel insanlar yetiştirmektir. Bu çalışmalarını pratik ve uygulamanın içeresinde sürdürdüğümüz müddetçe daha başarılı oluyor ve hayata daha donanımlı mezunlar veriyoruz. Bu konuda en önemli paydaşlarımız üniversite dışı kurum ve kuruluşlardır. Onlarla yapmış olduğumuz protokoller, anlaşmalarla bu kuruluşların imkânlarını kullanmak ve profesyonel uygulamaları öğrencimize sunmak temel amacımızdır. Aynı şekilde, üniversitemizde var olan imkânlarımızı o şirketlerimize o kurumlarımıza da sunarak, karşılıklı, birlikte gelişeceğimiz bir sinerji oluşturmaktır.
Bir şeyi çok sıklıkla dile getiriyorum: Mezunlarımızı, Uluslararası bir boyuta taşımak için, öğrencilerimizi bu tecrübe ile donanmış olarak iş hayatına teslim etmek istiyoruz. Yetiştireceğimiz yüksek potansiyelli, tam donanımlı insanlarla katma değer üretmiş olacağız. Üretimin, performansın, verimin ve müşteri memnuniyetinin her zamankinden daha fazla değer gördüğü günümüz dünyasında tüm öğrencilerimiz teknik gezilerle Samsun’da, Türkiye’de ve hatta Dünya’da saha gezisi yapacak ve kendilerine uygun yerleri keşfederek şüphesiz kendi alanlarında işin nasıl işlediğini görmüş olacaklar. Bu yaz Amerika’da iki farklı laboratuvarda stajlarını yapan moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğrencilerimizin geri geldiklerinde çok daha farklı vizyonlar edindiklerine şahit oldum. Yine Erasmus+ programı kapsamında öğrencilerimize yurt dışında staj imkanı da sunuyoruz. Öğrencilerimiz yurt dışında stajlarını yaparken hem tecrübe kazanıyorlar hem de yabancı dillerini geliştirme imkanı buluyorlar.
KÜNYE
Kuruluş Tarihi: 24/04/2010
Kurucusu: Başarı Eğitim ve Kültür Vakfı ve Tanrıverdi Vakfı
Araştırma Merkezi Sayısı: 6
Fakülteler:
Fen Edebiyat Fakültesi
Eğitim Fakültesi
Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi
İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesi
Yüksekokullar:
Yabancı Diller Yüksekokulu
Enstitüler:
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Fen Bilimler Enstitüsü
Yeni Açılacak Bölümler:
Sosyal Hizmetler
Çocuk Gelişimi
Okul öncesi Eğitimi
Toplam Öğrenci Sayısı: 2145
Akademik Personel Sayısı: 91
Öğrenim Ücretleri: 24.950,00 TL
İletişim Bilgileri:0362 280 10 00 /fax 11 77
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
4 fakülte ve 13 bölümde eğitim öğretime devam eden Canik Başarı Üniversitesi, 4 yıl boyunca uyguladığı sabit ücret politikasıyla diğer üniversitelerden farklı bir konumda yer alıyor.
Bu yıl ilk mezunları vermeye hazırlandıklarını belirten Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir, Türkiye’den yurtdışına giden ve o üniversitelerde görev yapan akademisyenleri üniversite bünyesine katarak, tersine bir beyin göçünü başlattıklarını belirterek, “Canik Başarı Üniversitesinin Türk yükseköğretimine ve ülkemize yaptığı en büyük katkılarından biri de bu olacak diye düşünüyorum.” diye konuşuyor.
2010 yılında Başarı Eğitim ve Kültür Vakfı ile Tanrıverdi Vakfı tarafından kurulan Canik Başarı Üniversitesi hakkında bilgi alabilir miyiz?
Canik Başarı Üniversitesi, bilginin üretilmesinde insana ve çevreye saygıyı temel almaktadır. Bilgiye ulaşma, bilgiyi üretme ve kullanma aşamalarında disiplinler arası yaklaşımı ve eleştirel düşünmeyi ön plana çıkarmıştır. Eğitim ve araştırma faaliyetleri; evrensel değerleri ve bilimsel etik kuralları insani değerler içerisinde ele alan, üretken ve yenilikçi bireylerin yetiştirilmesi hedefi doğrultusunda şekillendirilmiştir. Karadeniz’in eğitim, kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezi olan Samsun'un zirvesinde, şehrin ve Karadeniz'in büyüleyici manzarasının tamamına hakim olağanüstü bir konumda yer almaktadır.
130 dönüm üzerinde 29 bin m² kapalı alanı tamamlanmış, kültür merkezi, rektörlük binası, fakülte binaları ve spor sahalarıyla hizmet vermektedir. Ayrıca inşaatı bu yıl bitecek olan öğrenci yurt binası ile kapalı alan genişletme çalışmaları hızla devam etmektedir. 328 öğrenci ile 2012 yılında eğitim öğretime başlayan Başarı Üniversitesi, ilk dört yılında 2 bin 145 öğrenciye ulaşmıştır ve şimdiden 2015-16 eğitim öğretim yılı itibariyle ilk lisans mezunlarını verecek olmanın heyecanını yaşamaktadır.
4 YIL SABİT ÜCRET UYGULANIYOR
Üniversitenizin öne çıkan özellikleri nelerdir?
Şüphesiz öne çıkan en büyük özelliklerimizden biri 4 yıl sabit ücret politikamızdır. Üniversitemizi kazanan öğrencilere mezun oluncaya kadar herhangi bir ücret artışı, enflasyon farkı veya başka bir zam uygulanmamaktadır. Bir diğer deyişle kaydolduğu yıldaki ücret 4 yıl boyunca hiç artmamaktadır.
Akademik kadromuz; alanında uzman ve yetkin kişilerden oluşmaktadır. Öğretim üyelerimizin birçoğu doktoralarını yurtdışında tamamlamış veya uluslararası tecrübesi olan öğretim üyelerinden oluşmaktadır. Türkiye’den yurtdışına gitmiş, orada okumuş o üniversitelerde görev yapan değerlerimizi buraya üniversitemize alıyoruz. Tersine bir beyin göçünü başlattık aslında. Canik Başarı Üniversitesinin Türk yükseköğretimine ve ülkemize yaptığı en büyük katkılarından biri de bu olacak diye düşünüyorum. Ayrıca üniversitemizin, çıkarmış olduğu yayın sayısının Türkiye ortalamasının üstünde olan alanında uzman öğretim elemanlarını barındırması bilimsel araştırma kapasitemizin de ne denli kaliteli olduğunun göstergesidir. Yetkin öğretim üyelerinin varlığı ise eğitimde etkinlik, ayrıcalık ve kalite anlamına gelmektedir. Bununla ilgili hemen her bölümdeki öğrencilerden ve diğer paydaşlarımızdan çok sayıda övücü, takdir edici geri beslemeler almaktayız.
Şu an dört fakülte ve on üç bölümde eğitim öğretim devam etmektedir. Bölümlerimizin hemen hepsi talep gören ve kaliteli öğrencilerimizin tercih ettiği alanlar olup, ülkemizde insan kaynakları açısından önceliği olan ve istihdam edilebilirliği yüksek mezunlar veren bölümlerdir.
Öğrencilerimizin akademik kariyerlerine önemli katkı sağlayacak Yan Dal ve Çift Ana Dal programları üniversitemizde uygulanmakta olup, genel not ortalaması 3.0 olan öğrencilerimiz fakülte tarafından belirlenen bölümden yan dal yapabilir. Genel not ortalaması 3.5 olan öğrencilerimiz ise fakülte tarafından belirlenen bölümden çift ana dal yapabilir mezuniyetinde her iki bölümün de diplomasına sahip olur. Yatay geçiş ve dikey geçişle (DGS) de öğrenci kabul eden üniversitemizde aynı zamanda Yüksek Lisans ve Doktora programları uygulanmaktadır. Bahar Dönemi ve Güz Dönemi öğrenci alımları yapılan bu programlarda YÖK’ün belirlemiş olduğu takvim takip edilmektedir.
20’YE YAKIN YABANCI ÜNİVERSİTE İLE İŞBİRLİĞİ
Uluslararası alandaki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Bu konuda ilk adım olarak Üniversitemizin uluslararasılaşma stratejilerini belirlemiş durumdayız. Bu stratejiler uluslararası anlamda atacağımız adımlara yön vermektedir. Dünya’nın seçkin üniversiteleri ile akademik, bilimsel ve kültürel içerikli işbirlikleri geliştirme konusunda hızla çalışmalarımız devam etmektedir. Dolayısıyla öğrencilerimize sunduğumuz yurtdışında eğitim, staj ve kültürel programlar ile ilgili alternatifleri her gün artırıyoruz. Tabii ki bunların en başında Erasmus+ programı gelmekte. İspanya, Hırvatistan, Bulgaristan, Almanya, Litvanya, Polonya, Slovakya, Kazakistan ve Romanya’da birçok üniversitede erasmus+ ile öğrenci değişim programı anlaşmamız var. Erasmus+ programından faydalanarak yurtdışında eğitim alan öğrencilerimiz bulunmaktadır. Ayrıca yine üniversitemiz akademik ve idari personeline de bu programdan faydalanma imkânı sunuyoruz Tüm öğrencilerimizin bir yurt dışı tecrübesi edinmesi üniversitemizin temel amaçları arasında. Bu konuda öğrencilerimizi cesaretlendiren ve destekleyen politikalarımız var..
ABD, İngiltere, Azerbaycan, Yemen, Ürdün, Bosna Hersek, Gürcistan, Arjantin, Malezya, Mısır ve Rusya da yirmiye yakın üniversite ve kurumlar ile işbirliği protokollerimiz mevcut. Bu üniversitelerden gelen bilim adamları üniversitemizde seminerler ve konferanslar vermekte video konferansla dönem içerisinde bazı derslerimize katkı sağlamaktadırlar. Kampüsümüzde yirmiye yakın farklı ülkeden 82 uluslararası öğrencimiz bulunmakta kampüsümüzü akademik ve kültürel olarak renklendiren bu öğrencilerimize gereken desteği sağlamaktayız. Bunun yanında bu yıl itibari ile AB Gençlik projeleri ile ilgili çalışmaları başlatmış bulunuyoruz. Öğrencilerimizin kulüpleriyle uluslararası bu projelere katılmasını teşvik ediyor, proje yazmaları konusunda da destekliyoruz.
Yurt ve barınma olanaklarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Samsun’un merkez ilçelerinden Atakum’da her türlü sosyal imkanlara yakın bir konuma sahip kız ve erkek yurtlarımız bulunmakta. İkişer kişilik ve üçer kişilik odalarla temiz ve huzurlu bir aile ortamı sunan yurtlarımız öğrenciler için kendilerini evlerinde hissettirecek ve rahat bir ders çalışma ortamı sunacak konforda dizayn edilmiştir. Ayrıca üniversite kampüsümüzde inşaatı bitmekte olan çok donanımlı bir yurt binamız var.
HER İLGİYE UYGUN KULÜP BULUNUYOR
Üniversitenizin yabancı dil, sosyal, kültürel, sportif ve diğer olanakları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bünyemizde yer alan Yabancı Diller Yüksekokulunda ana dili İngilizce olan yabancı öğretim görevlilerimizle ile öğrencilerimize yüksek kalitede dil eğitimi sunmaktayız. Öğrencilerimizin bölüme geçmeden önce isteğe bağlı olarak hazırlık okuma imkanı var. Dil eğitimi alan öğrencilerimizin daha da başarılı olduklarını görmekteyiz. Bu sebeple bölümlerde de İngilizce ve Rusça dil dersleri verilmekte olup, öğrencimiz okuduğu ilgili bilim alanında başarılı olmanın yanı sıra mezuniyet sonrası iş bulmada önemli avantaj sağlamaktadır.
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığımızın bünyesinde desteklenen otuzu aşkın öğrenci kulüpleri günde en az 3 etkinlik yapıyorlar. Her öğrencinin kendini ifade edebileceği bir kulübün mutlaka olduğu üniversitemizde, her ilgiye uygun kulüplerimiz bulunmaktadır. Üniversitemizin spor kulübü bünyesinde ünilig ve bölgesel ligde oynayan basketbol takımımız bulunmakta buradaki oyuncularımız spor burslarıyla desteklenmektedir. Ayrıca üniversitemizin futsal takımı iddialı bir sezon geçirmektedir. Başarı Üniversitesi, bünyesinde açtığı Kariyer Ofisi ile öğrencileri geleceğe hazırlayarak onların doğru meslek seçimi ve kariyer planlamalarını yapmaktadır.
Kısaca; Kariyer Günleri, sempozyumlar, söyleşi ve konferansların düzenlendiği, toplumsal duyarlılık etkinliklerin eksik olmadığı, sanat sokağında edebiyat dolu bir gezintiyle sizi şiirin ve edebiyatın mistik havasına çektiği, koridorlarında öğrencilerin müzik yaptığı, sanat sergilerinin ve eğitici sergilerin her daim sergilendiği, bilime ve bilimsel projelere önem verildiğini söyleyebiliriz.
Hedefleriniz nelerdir? Yeni bölüm ve fakülte açma planınız var mı?
Üniversitemiz bir vakıf üniversitesi olarak topluma katkı sağlamayı hedefleyen kar amacı gütmeyen bir kamu kuruluşudur. Hedeflerimiz tüm öğrencilerimize maksimum miktarda burs sağlayarak, alt yapı ve laboratuvarları daha da geliştirerek tercih edilen, kalite ve katma değer üreten bir üniversite olmaktır. Açılacak yeni bölümler ve Master ve Doktora programlarımızla gün geçtikçe daha çok bilinen daha görünen bir üniversite hedefliyoruz. Toplamda 5000 öğrenciyi hedefleyen üniversitemiz her öğrencisine dokunan bir yapılanmayla ayrıcalıklı bir eğitim vermeyi amaçlamaktadır.
ÖĞRENCİLERİMİZ DÜNYANIN HER YERİNDE KEŞFEDEREK ÖĞRENİYOR
Öğrencilerinize sunduğunuz staj ve iş imkânları hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Her üniversitenin temel iki tür misyonu vardır. Birincisi Ar-Ge yapacak bilim insanı yetiştirmek. Bir diğeri ise toplumun ihtiyaç duyduğu alanlarda profesyonel insanlar yetiştirmektir. Bu çalışmalarını pratik ve uygulamanın içeresinde sürdürdüğümüz müddetçe daha başarılı oluyor ve hayata daha donanımlı mezunlar veriyoruz. Bu konuda en önemli paydaşlarımız üniversite dışı kurum ve kuruluşlardır. Onlarla yapmış olduğumuz protokoller, anlaşmalarla bu kuruluşların imkânlarını kullanmak ve profesyonel uygulamaları öğrencimize sunmak temel amacımızdır. Aynı şekilde, üniversitemizde var olan imkânlarımızı o şirketlerimize o kurumlarımıza da sunarak, karşılıklı, birlikte gelişeceğimiz bir sinerji oluşturmaktır.
Bir şeyi çok sıklıkla dile getiriyorum: Mezunlarımızı, Uluslararası bir boyuta taşımak için, öğrencilerimizi bu tecrübe ile donanmış olarak iş hayatına teslim etmek istiyoruz. Yetiştireceğimiz yüksek potansiyelli, tam donanımlı insanlarla katma değer üretmiş olacağız. Üretimin, performansın, verimin ve müşteri memnuniyetinin her zamankinden daha fazla değer gördüğü günümüz dünyasında tüm öğrencilerimiz teknik gezilerle Samsun’da, Türkiye’de ve hatta Dünya’da saha gezisi yapacak ve kendilerine uygun yerleri keşfederek şüphesiz kendi alanlarında işin nasıl işlediğini görmüş olacaklar. Bu yaz Amerika’da iki farklı laboratuvarda stajlarını yapan moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğrencilerimizin geri geldiklerinde çok daha farklı vizyonlar edindiklerine şahit oldum. Yine Erasmus+ programı kapsamında öğrencilerimize yurt dışında staj imkanı da sunuyoruz. Öğrencilerimiz yurt dışında stajlarını yaparken hem tecrübe kazanıyorlar hem de yabancı dillerini geliştirme imkanı buluyorlar.
KÜNYE
Kuruluş Tarihi: 24/04/2010
Kurucusu: Başarı Eğitim ve Kültür Vakfı ve Tanrıverdi Vakfı
Araştırma Merkezi Sayısı: 6
Fakülteler:
Fen Edebiyat Fakültesi
Eğitim Fakültesi
Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi
İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesi
Yüksekokullar:
Yabancı Diller Yüksekokulu
Enstitüler:
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Fen Bilimler Enstitüsü
Yeni Açılacak Bölümler:
Sosyal Hizmetler
Çocuk Gelişimi
Okul öncesi Eğitimi
Toplam Öğrenci Sayısı: 2145
Akademik Personel Sayısı: 91
Öğrenim Ücretleri: 24.950,00 TL
İletişim Bilgileri:0362 280 10 00 /fax 11 77
Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Ocak 2016 11:48
Gösterim: 2325
Bahçeşehir Üniversitesi ile Crytek iş birliğinde hayata geçirilen "VR First" programının global lansmanı ve VR Lab açılışı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, "Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin birçoğunda eğitim, insan kaynağı ve bilgi ekonomisine verilen önemi görüyoruz. Biz de Türkiye olarak bunun farkındayız" dedi. Bahçeşehir Üniversitesi ile Crytek iş birliğinde hayata geçirilen "VR First" programının global lansmanı ve VR Lab açılışı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Kavranoğlu, Crytek Kurucu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Cevat Yerli, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın ile sektör temsilcilerinin katılımıyla yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Kavranoğlu, çok yüksek potansiyeli bulunan bir teknolojide Türkiye'nin de oyunun parçası olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Sanal gerçeklik sektörü, dünyada büyük bir hızla gelişmekte olan, uygulamaları oyun sektöründen tıp, eğitim gibi bir çok sektörü temelden etkileyecek bir sektör" diye konuştu.
"Gençler yazılım öğrensin"
Kavranoğlu, bugün atılan adımın doğru ve güzel beslenmesi gerektiğine, bunun için devlet olarak gerekli katkının verileceğine dikkati çekti. Türk gençlerine, başkalarının yaptığı oyunlarla vakit harcamak yerine hayata geçirilen laboratuvara gelerek burada yazılım çalışmalarında bulunmaları çağrısında bulunan Kavranoğlu, bugün atılan tohumun iyi beslenmesi durumunda ülke için yaratacağı faydanın büyük olacağını belirtti.
"Türkiye'nin ilk Sanal Gerçeklik Merkezi'ni hizmete alıyoruz"
Crytek'in Kurucu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Cevat Yerli ise "VR First programının ilk adımını Türkiye'de Bahçeşehir Üniversitesi ile atmanın gururunu yaşıyoruz. Bu merkezden edinilecek bilgi birikimi sayesinde, Türkiye ve dünya çapında diğer akademi kurumlarıyla da iş birliği yaparak öğrenciler, araştırmacılar ve geliştiricilere VR teknolojisiyle projeler geliştirmelerini sağlamayı amaçlıyoruz" dedi.
2020 yılında 30 milyar dolarlık pazar
Açılışı yapılan merkez, önümüzdeki 10 yıla damga vurması beklenen ve 2020 yılında 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşacak VR teknolojisini kullanarak, yenilikçi fikirlerini gerçekleştirmek isteyen genç geliştirici ve girişimciler için hayata geçirildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Bahçeşehir Üniversitesi ile Crytek iş birliğinde hayata geçirilen "VR First" programının global lansmanı ve VR Lab açılışı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, "Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin birçoğunda eğitim, insan kaynağı ve bilgi ekonomisine verilen önemi görüyoruz. Biz de Türkiye olarak bunun farkındayız" dedi. Bahçeşehir Üniversitesi ile Crytek iş birliğinde hayata geçirilen "VR First" programının global lansmanı ve VR Lab açılışı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Kavranoğlu, Crytek Kurucu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Cevat Yerli, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın ile sektör temsilcilerinin katılımıyla yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Kavranoğlu, çok yüksek potansiyeli bulunan bir teknolojide Türkiye'nin de oyunun parçası olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Sanal gerçeklik sektörü, dünyada büyük bir hızla gelişmekte olan, uygulamaları oyun sektöründen tıp, eğitim gibi bir çok sektörü temelden etkileyecek bir sektör" diye konuştu.
"Gençler yazılım öğrensin"
Kavranoğlu, bugün atılan adımın doğru ve güzel beslenmesi gerektiğine, bunun için devlet olarak gerekli katkının verileceğine dikkati çekti. Türk gençlerine, başkalarının yaptığı oyunlarla vakit harcamak yerine hayata geçirilen laboratuvara gelerek burada yazılım çalışmalarında bulunmaları çağrısında bulunan Kavranoğlu, bugün atılan tohumun iyi beslenmesi durumunda ülke için yaratacağı faydanın büyük olacağını belirtti.
"Türkiye'nin ilk Sanal Gerçeklik Merkezi'ni hizmete alıyoruz"
Crytek'in Kurucu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Cevat Yerli ise "VR First programının ilk adımını Türkiye'de Bahçeşehir Üniversitesi ile atmanın gururunu yaşıyoruz. Bu merkezden edinilecek bilgi birikimi sayesinde, Türkiye ve dünya çapında diğer akademi kurumlarıyla da iş birliği yaparak öğrenciler, araştırmacılar ve geliştiricilere VR teknolojisiyle projeler geliştirmelerini sağlamayı amaçlıyoruz" dedi.
2020 yılında 30 milyar dolarlık pazar
Açılışı yapılan merkez, önümüzdeki 10 yıla damga vurması beklenen ve 2020 yılında 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşacak VR teknolojisini kullanarak, yenilikçi fikirlerini gerçekleştirmek isteyen genç geliştirici ve girişimciler için hayata geçirildi.
Son Güncelleme: Salı, 19 Ocak 2016 17:12
Gösterim: 1450
Eğitimde 56 yıllık bir deneyimi temsil eden Kültür Eğitim Kurumları’nın çatısını oluşturan İstanbul Kültür Üniversitesi, 19. Yılında eğitim ve staj programları, yurtdışı üniversitelerle kurduğu işbirliği olanaklarıyla global bir üniversite olma yolunda hızla ilerliyor.
İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver, göreve başladığı günden itibaren İstanbul Kültür Üniversitesi’ni daha ileriye taşıyacak projeleri hayata geçirerek büyüdüklerini belirterek, gelecek dönemde Sağlık Bilimleri Fakültesi’ni kuracaklarını söyledi.
İstanbul Kültür Üniversitesi hakkında bilgi alabilir miyiz? Üniversitenizin öne çıkan özellikleri nelerdir?
İstanbul Kültür Üniversitesi 1997 yılında kuruldu. Ancak, Kültür Eğitim Kurumları’nın geçmişi 1960 yılına dayanıyor. Babam Fahamettin Akıngüç’ün 56 yıl önce kurduğu Kültür Koleji ile Türk eğitim sisteminde yeni bir yaklaşım, yeni bir vizyon oluşturduk. Babam İnşaat Yüksek Mühendisi olmasına rağmen hayatını eğitime adamış birisi. Bu adanmışlık duygusu da dedem Halil Akıngüç’ten geliyor. Kısacası, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin en güçlü yönlerinden birisi yarım asırlık bir eğitim kurum geçmişine sahip olmasıdır. Kültür Eğitim Kurumları olarak bu 56 yıl içerisinde kendi “Kültür Anasayamızı” oluşturduk. Bugün bütün eğitim kurumlarımızda bu anayasa çerçevesinde hareket ediyoruz. Atatürk ilke ve inkılaplarına, çağdaşlık, ilericilik, yenilikçilik fikirlerine sıkı sıkıya bağlı, güçlü bir kurumsal yapımız ve eğitim anlayışımız var. Üç kuşak eğitimci bir ailenin bu kadar idealist olmasının sebebi başka bir şey olamazdı zaten diye düşünüyorum. Üniversitemizin misyonu da toplum sorunlarıyla yakından ilgili olmak ve çözümler üreterek sosyal fayda yaratmaktır. İşte İstanbul Kültür Üniversitesi’nin en güçlü yönü budur. 19 yaşına giren üniversitemizin bir başka önemli özelliği ise, yetkin akademik kadrolarımız ve sürekli ödüller kazanarak bizleri gururlandıran araştırma merkezlerimiz ile sahip olduğumuz güçlü Kültür Ailesi duygusudur.
ERASMUS PROGRAMINI BAŞARIYLA UYGULUYORUZ
Uluslararası alandaki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanı olduğumda Onursal Başkanımız Fahamettin Akıngüç’ten üniversite yönetimini o kadar iyi bir durumda almıştım ki; projeleri, stratejik planları tamamen hazırdı. O dönem Türkiye’de art arda büyük gelişmeler yaşanıyordu ve biz de üniversitemizin globalleşmesi adına Onursal Başkanımızın yaptıklarına nasıl katkı sağlayabiliriz diye düşündük. Bu noktada üniversiteyi uluslararasılaştırmaya karar verdik ve ilk olarak uluslararası ağlarımızı genişletmeye başladık. Erasmus öğrenci değişim programını ülkemizde başarıyla gerçekleştiren üniversitelerden birisiyiz. Çok sayıda öğrencimizin faydalandığı Erasmus anlaşmalarımız var. Ayrıca değişim programıyla üniversitemize gelen birçok yabancı uyruklu öğrenciyi misafir ediyoruz. Bu açıdan kampüsümüz uluslararasılaşmıştır. Küreselleşen dünyada üniversitemiz uluslararasılaşma yolunda sürekli yeni adımlar atıyor ve atmaya da devam edecek.
Yurt ve barınma olanaklarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yurtlarımızda öğrencilerimizin rahat, hijyenik, güvenli ve samimi bir ortamda ikamet etmeleri için gerekli olan her şey düşünülmüş vaziyette. Öğrencilerimize yurtlarımızda başarılı olmaları için uygun çalışma ortamı sağlamak en önemli görevlerimizden birisidir. Kız ve erkek olmak üzere iki ayrı yurdumuz var ve her ikisinde de isteğe göre 2, 3 ve 4 kişilik odalar bulunuyor. Yurtlarımız öğrenciler için yalnızca bir barınma yeri değil, gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle sürekli yaşayan sosyal bir ortamdır.
İKÜ AYNI ZAMANDA BİR KÜLTÜR MERKEZİDİR
Üniversitenizin yabancı dil, sosyal, kültürel, sportif ve diğer olanakları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Yabancı dil eğitimini çok önemsiyoruz ve %100 İngilizce eğitim verdiğimiz çok sayıda bölümümüz var. Bu nedenle güçlü bir İngilizce Hazırlık Eğitimi programımız mevcut. Yabancı Diller Merkezimizin sunduğu kaliteli eğitim içeriği ile ilk aşamada öğrencilerimizin derslerini takip edebileceği, ödev, sınav ve tezlerinde kullanacakları akademik düzeyde yabancı dil bilgisine sahip olmalarını hedefliyoruz. Sürekli değişen ve gelişen öğretim yöntemlerini yakından takip ediyoruz ve çağdaş bir eğitim olanağı sunuyoruz. Üniversitemizi tercih eden öğrencilerimizin bölümleri İngilizce olmasa bile İngilizce hazırlık eğitimi almasını destekliyoruz. Bu noktada hazırlık eğitiminde de çeşitli burs olanaklarımız var ve bütün öğrencilerimizin bu imkanlardan yararlanmasını istiyoruz. Bölümlerimizin müfredatına göre İngilizce haricinde farklı dillerin de öğretilmesine gayret gösteriyoruz; Almanca, Fransızca, Rusça gibi…
İstanbul Kültür Üniversitesi yalnızca müfredat kapsamında eğitim sunan bir üniversite değil, aynı zamanda bir kültür merkezi konumundadır. Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezimiz ile İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Galerimiz (İKÜSAG) birçok kültür-sanat faaliyetine ev sahipliği yapıyor. Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezimizde de birçok konser, dans gösterisi gerçekleştiriliyor, tiyatro oyunu sahneleniyor.
Öğrencilerimizin aktif bir eğitim hayatı geçirmelerine ve sosyalleşmeleri de önemsediğimiz konulardan birisidir. Öğrencilerimizin bir hayli aktif olduğu 50’ye yakın öğrenci kulübümüz var. Bu kulüplerde öğrencilerimiz özgürce etkinlikler düzenliyor; geziler, konferanslar, söyleşiler gerçekleştiriyor. Üniversitemizin spor olanaklarına değinecek olursak, bütün öğrencilerimizin sporla ilgilenmesini ve spor yapmasını teşvik ediyoruz. Basketbol, futbol, voleybol, rugby, tenis, bilardo, sualtı, dağcılık, kampçılık, atletizm ve yamaç paraşütçülüğü gibi çeşitli branşlara öğrencilerimizin faaliyetlerini destekliyor, katılımın artması için onları yüreklendiriyoruz.
SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GELİYOR
Hedefleriniz nelerdir? Yakın zamanda yeni bölüm ve fakülte açma gibi bir planınız var mı?
Mütevelli Heyet Başkanı olduğum günden bugüne hedeflerimiz aynı doğrultuda devam ediyor. O gün çağdaş düzeyde bir eğitim kurumu olarak üniversite misyonumuz ve Kültür Anayasası çerçevesinde atılımlar yapmayı hedefliyordum. Bugün de aynı motivasyonla devam ediyoruz. Toplumumuza bu şekilde faydalı olabileceğimizin farkındayız. Bu anlamda fakülte ve meslek yüksekokulu ağımızı genişlettik; Eğitim Fakültemizi ve Adalet Meslek Yüksekokulumuzu açtık. Kurulduğunda birlikte olan Mimarlık ve Mühendislik Fakültemizi ayırarak iki fakülte haline getirdik. Şu anda Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki ayrı Mimarlık bölümü eğitimi veriyoruz. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizin bünyesinde Uluslararası Ticaret ve İngilizce İşletme bölümlerimizi açtık. Yine Meslek Yüksekokullarımızda Çocuk Gelişimi, Uçak Elektroniği ve Moda Tasarımı programlarımızı ve ikinci öğretim programlarımızı açtık. Yeni bölüm ve fakülte açma planlarımız da var. Örneğin şu anda Beslenme ve Diyatetik, Ebelik, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Sağlık Yönetimi, Sosyal Hizmetler, Hemşirelik ve Odyoloji bölümlerinden oluşan Sağlık Bilimleri Fakültesi’ni açmayı planlıyoruz. Bu konuda bütün altyapı çalışmalarımız tamamlandı ve ilgili mercilerimizden onay bekliyoruz. Umuyorum ki, kısa süre içerisinde Sağlık Bilimleri Fakültemizi de açarak bu alanda da misyon ve vizyonumuz doğrultusunda üst düzey bir eğitim vereceğiz.
İKÜ’DE ÜÇÜNCÜ NESİL İŞ BAŞINDA
Bir Aile İşletmesi’nin yöneticisi olarak Aile İşletmelerinde kuşak geçişi sürecinde kurumsal süreklilik özelinde karşılaşılan zorluklar hakkında ne söylemek istersiniz?
Nesiller arası geçiş, her aile işletmesi için gündemde olan bir başlık. İşletmelerin sonraki nesle devir süreci ortalama 14 yıl alıyor ve çoğunlukla şirketlerin yok olma nedeni devir planlama eksikliğinden kaynaklanıyor.
Aile işletmesinin sürdürülebilirliğinde elbette bütün kuşaklar arasındaki iletişim ve ilişki çok önemli. Ancak ilk iki kuşak arasındaki devrin sağlıklı yürütülmesi, işletmenin kuşaklar boyu yaşayabilmesi için hayati değere sahip. Ailenin duygusallığı ile işletmenin realiteleri arasındaki dengenin temelleri bu süreçte atılabilirse, nesiller boyu yaşayacak bir yapı kurma hedefi de o ölçüde gerçek olur. Kuşaklararasındaki geçişin doğru yönetimi için nesillere atfedilen rollerin, nesillerin temsil ettiği simgelerin de doğru yorumlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Birinci nesil kurucuyu, kurucunun emeklerini, aldığı riskleri ve vizyonu, işletmenin dayandığı kökleri temsil ederken ikinci nesil bir aile işletmesinde yaşanan ilk radikal değişimi temsil eder. Ben dedem Halil Akıngüç ve babam Fahamettin Akıngüç’ten sonra üçüncü nesli temsil ediyorum ve benzer durumlar benim için de geçerli.
İKÜ’DEN FARK YARATAN HAMLE: AVRUPA STAJ KONSORSİYUMU
Öğrencilerinize sunduğunuz staj ve iş imkanları hakkında da bilgi alabilir miyiz? Üniversite sanayi işbirliğine yönelik hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Öğrencilerimize kariyer planlamaları, staj ve iş imkanlarıyla ilgili olarak danışmanlık yapmak üzere Kariyer ve İş Dünyası İlişkileri birimimizi kurduk. Birimimiz her geçen gün sektörel ağlarını genişletiyor ve öğrencilerimiz ile işverenler arasında ilişki kuruyor. Öğrencilerimizin ve mezunlarımızın kariyer yolculuklarında İstanbul Kültür Üniversitesi’nin desteğini arkalarında hissetmelerini istiyoruz. Kültür Ailesi’nin mensupları başarı elde ettikçe ve topluma fayda sağladıkça göğsümüz kabarıyor, misyonumuz doğrultusunda bir şeyleri başarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Üniversite – sanayi iş birliği hususunda da yine Avrupa Staj Konsorsiyumu’ndan bahsetmek isterim. İstanbul Sanayi Odası da bu konsorsiyumun üyelerinden birisidir. Yurtdışında stajlarını tamamlayan öğrencilerimiz bu deneyimin kendileri için çok yararlı olduğu görüşündeler. İşverenler de bu uygulamadan çok memnun. Sektörün ihtiyaçlarına göre eğitilen ve donanım sahibi olan öğrencilerin böyle bir tecrübe elde ettikten sonra yurda dönmesi işverenlerimiz için oldukça olumlu karşılanıyor. Kısaca söylemek gerekirse üniversite-sanayi iş birliği kapsamında öğrencilerimize sunduğumuz staj ve iş imkanları ulusal ve uluslararası boyutta gelişerek devam ediyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Eğitimde 56 yıllık bir deneyimi temsil eden Kültür Eğitim Kurumları’nın çatısını oluşturan İstanbul Kültür Üniversitesi, 19. Yılında eğitim ve staj programları, yurtdışı üniversitelerle kurduğu işbirliği olanaklarıyla global bir üniversite olma yolunda hızla ilerliyor.
İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver, göreve başladığı günden itibaren İstanbul Kültür Üniversitesi’ni daha ileriye taşıyacak projeleri hayata geçirerek büyüdüklerini belirterek, gelecek dönemde Sağlık Bilimleri Fakültesi’ni kuracaklarını söyledi.
İstanbul Kültür Üniversitesi hakkında bilgi alabilir miyiz? Üniversitenizin öne çıkan özellikleri nelerdir?
İstanbul Kültür Üniversitesi 1997 yılında kuruldu. Ancak, Kültür Eğitim Kurumları’nın geçmişi 1960 yılına dayanıyor. Babam Fahamettin Akıngüç’ün 56 yıl önce kurduğu Kültür Koleji ile Türk eğitim sisteminde yeni bir yaklaşım, yeni bir vizyon oluşturduk. Babam İnşaat Yüksek Mühendisi olmasına rağmen hayatını eğitime adamış birisi. Bu adanmışlık duygusu da dedem Halil Akıngüç’ten geliyor. Kısacası, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin en güçlü yönlerinden birisi yarım asırlık bir eğitim kurum geçmişine sahip olmasıdır. Kültür Eğitim Kurumları olarak bu 56 yıl içerisinde kendi “Kültür Anasayamızı” oluşturduk. Bugün bütün eğitim kurumlarımızda bu anayasa çerçevesinde hareket ediyoruz. Atatürk ilke ve inkılaplarına, çağdaşlık, ilericilik, yenilikçilik fikirlerine sıkı sıkıya bağlı, güçlü bir kurumsal yapımız ve eğitim anlayışımız var. Üç kuşak eğitimci bir ailenin bu kadar idealist olmasının sebebi başka bir şey olamazdı zaten diye düşünüyorum. Üniversitemizin misyonu da toplum sorunlarıyla yakından ilgili olmak ve çözümler üreterek sosyal fayda yaratmaktır. İşte İstanbul Kültür Üniversitesi’nin en güçlü yönü budur. 19 yaşına giren üniversitemizin bir başka önemli özelliği ise, yetkin akademik kadrolarımız ve sürekli ödüller kazanarak bizleri gururlandıran araştırma merkezlerimiz ile sahip olduğumuz güçlü Kültür Ailesi duygusudur.
ERASMUS PROGRAMINI BAŞARIYLA UYGULUYORUZ
Uluslararası alandaki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanı olduğumda Onursal Başkanımız Fahamettin Akıngüç’ten üniversite yönetimini o kadar iyi bir durumda almıştım ki; projeleri, stratejik planları tamamen hazırdı. O dönem Türkiye’de art arda büyük gelişmeler yaşanıyordu ve biz de üniversitemizin globalleşmesi adına Onursal Başkanımızın yaptıklarına nasıl katkı sağlayabiliriz diye düşündük. Bu noktada üniversiteyi uluslararasılaştırmaya karar verdik ve ilk olarak uluslararası ağlarımızı genişletmeye başladık. Erasmus öğrenci değişim programını ülkemizde başarıyla gerçekleştiren üniversitelerden birisiyiz. Çok sayıda öğrencimizin faydalandığı Erasmus anlaşmalarımız var. Ayrıca değişim programıyla üniversitemize gelen birçok yabancı uyruklu öğrenciyi misafir ediyoruz. Bu açıdan kampüsümüz uluslararasılaşmıştır. Küreselleşen dünyada üniversitemiz uluslararasılaşma yolunda sürekli yeni adımlar atıyor ve atmaya da devam edecek.
Yurt ve barınma olanaklarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yurtlarımızda öğrencilerimizin rahat, hijyenik, güvenli ve samimi bir ortamda ikamet etmeleri için gerekli olan her şey düşünülmüş vaziyette. Öğrencilerimize yurtlarımızda başarılı olmaları için uygun çalışma ortamı sağlamak en önemli görevlerimizden birisidir. Kız ve erkek olmak üzere iki ayrı yurdumuz var ve her ikisinde de isteğe göre 2, 3 ve 4 kişilik odalar bulunuyor. Yurtlarımız öğrenciler için yalnızca bir barınma yeri değil, gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle sürekli yaşayan sosyal bir ortamdır.
İKÜ AYNI ZAMANDA BİR KÜLTÜR MERKEZİDİR
Üniversitenizin yabancı dil, sosyal, kültürel, sportif ve diğer olanakları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Yabancı dil eğitimini çok önemsiyoruz ve %100 İngilizce eğitim verdiğimiz çok sayıda bölümümüz var. Bu nedenle güçlü bir İngilizce Hazırlık Eğitimi programımız mevcut. Yabancı Diller Merkezimizin sunduğu kaliteli eğitim içeriği ile ilk aşamada öğrencilerimizin derslerini takip edebileceği, ödev, sınav ve tezlerinde kullanacakları akademik düzeyde yabancı dil bilgisine sahip olmalarını hedefliyoruz. Sürekli değişen ve gelişen öğretim yöntemlerini yakından takip ediyoruz ve çağdaş bir eğitim olanağı sunuyoruz. Üniversitemizi tercih eden öğrencilerimizin bölümleri İngilizce olmasa bile İngilizce hazırlık eğitimi almasını destekliyoruz. Bu noktada hazırlık eğitiminde de çeşitli burs olanaklarımız var ve bütün öğrencilerimizin bu imkanlardan yararlanmasını istiyoruz. Bölümlerimizin müfredatına göre İngilizce haricinde farklı dillerin de öğretilmesine gayret gösteriyoruz; Almanca, Fransızca, Rusça gibi…
İstanbul Kültür Üniversitesi yalnızca müfredat kapsamında eğitim sunan bir üniversite değil, aynı zamanda bir kültür merkezi konumundadır. Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezimiz ile İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Galerimiz (İKÜSAG) birçok kültür-sanat faaliyetine ev sahipliği yapıyor. Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezimizde de birçok konser, dans gösterisi gerçekleştiriliyor, tiyatro oyunu sahneleniyor.
Öğrencilerimizin aktif bir eğitim hayatı geçirmelerine ve sosyalleşmeleri de önemsediğimiz konulardan birisidir. Öğrencilerimizin bir hayli aktif olduğu 50’ye yakın öğrenci kulübümüz var. Bu kulüplerde öğrencilerimiz özgürce etkinlikler düzenliyor; geziler, konferanslar, söyleşiler gerçekleştiriyor. Üniversitemizin spor olanaklarına değinecek olursak, bütün öğrencilerimizin sporla ilgilenmesini ve spor yapmasını teşvik ediyoruz. Basketbol, futbol, voleybol, rugby, tenis, bilardo, sualtı, dağcılık, kampçılık, atletizm ve yamaç paraşütçülüğü gibi çeşitli branşlara öğrencilerimizin faaliyetlerini destekliyor, katılımın artması için onları yüreklendiriyoruz.
SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GELİYOR
Hedefleriniz nelerdir? Yakın zamanda yeni bölüm ve fakülte açma gibi bir planınız var mı?
Mütevelli Heyet Başkanı olduğum günden bugüne hedeflerimiz aynı doğrultuda devam ediyor. O gün çağdaş düzeyde bir eğitim kurumu olarak üniversite misyonumuz ve Kültür Anayasası çerçevesinde atılımlar yapmayı hedefliyordum. Bugün de aynı motivasyonla devam ediyoruz. Toplumumuza bu şekilde faydalı olabileceğimizin farkındayız. Bu anlamda fakülte ve meslek yüksekokulu ağımızı genişlettik; Eğitim Fakültemizi ve Adalet Meslek Yüksekokulumuzu açtık. Kurulduğunda birlikte olan Mimarlık ve Mühendislik Fakültemizi ayırarak iki fakülte haline getirdik. Şu anda Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki ayrı Mimarlık bölümü eğitimi veriyoruz. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizin bünyesinde Uluslararası Ticaret ve İngilizce İşletme bölümlerimizi açtık. Yine Meslek Yüksekokullarımızda Çocuk Gelişimi, Uçak Elektroniği ve Moda Tasarımı programlarımızı ve ikinci öğretim programlarımızı açtık. Yeni bölüm ve fakülte açma planlarımız da var. Örneğin şu anda Beslenme ve Diyatetik, Ebelik, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Sağlık Yönetimi, Sosyal Hizmetler, Hemşirelik ve Odyoloji bölümlerinden oluşan Sağlık Bilimleri Fakültesi’ni açmayı planlıyoruz. Bu konuda bütün altyapı çalışmalarımız tamamlandı ve ilgili mercilerimizden onay bekliyoruz. Umuyorum ki, kısa süre içerisinde Sağlık Bilimleri Fakültemizi de açarak bu alanda da misyon ve vizyonumuz doğrultusunda üst düzey bir eğitim vereceğiz.
İKÜ’DE ÜÇÜNCÜ NESİL İŞ BAŞINDA
Bir Aile İşletmesi’nin yöneticisi olarak Aile İşletmelerinde kuşak geçişi sürecinde kurumsal süreklilik özelinde karşılaşılan zorluklar hakkında ne söylemek istersiniz?
Nesiller arası geçiş, her aile işletmesi için gündemde olan bir başlık. İşletmelerin sonraki nesle devir süreci ortalama 14 yıl alıyor ve çoğunlukla şirketlerin yok olma nedeni devir planlama eksikliğinden kaynaklanıyor.
Aile işletmesinin sürdürülebilirliğinde elbette bütün kuşaklar arasındaki iletişim ve ilişki çok önemli. Ancak ilk iki kuşak arasındaki devrin sağlıklı yürütülmesi, işletmenin kuşaklar boyu yaşayabilmesi için hayati değere sahip. Ailenin duygusallığı ile işletmenin realiteleri arasındaki dengenin temelleri bu süreçte atılabilirse, nesiller boyu yaşayacak bir yapı kurma hedefi de o ölçüde gerçek olur. Kuşaklararasındaki geçişin doğru yönetimi için nesillere atfedilen rollerin, nesillerin temsil ettiği simgelerin de doğru yorumlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Birinci nesil kurucuyu, kurucunun emeklerini, aldığı riskleri ve vizyonu, işletmenin dayandığı kökleri temsil ederken ikinci nesil bir aile işletmesinde yaşanan ilk radikal değişimi temsil eder. Ben dedem Halil Akıngüç ve babam Fahamettin Akıngüç’ten sonra üçüncü nesli temsil ediyorum ve benzer durumlar benim için de geçerli.
İKÜ’DEN FARK YARATAN HAMLE: AVRUPA STAJ KONSORSİYUMU
Öğrencilerinize sunduğunuz staj ve iş imkanları hakkında da bilgi alabilir miyiz? Üniversite sanayi işbirliğine yönelik hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Öğrencilerimize kariyer planlamaları, staj ve iş imkanlarıyla ilgili olarak danışmanlık yapmak üzere Kariyer ve İş Dünyası İlişkileri birimimizi kurduk. Birimimiz her geçen gün sektörel ağlarını genişletiyor ve öğrencilerimiz ile işverenler arasında ilişki kuruyor. Öğrencilerimizin ve mezunlarımızın kariyer yolculuklarında İstanbul Kültür Üniversitesi’nin desteğini arkalarında hissetmelerini istiyoruz. Kültür Ailesi’nin mensupları başarı elde ettikçe ve topluma fayda sağladıkça göğsümüz kabarıyor, misyonumuz doğrultusunda bir şeyleri başarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Üniversite – sanayi iş birliği hususunda da yine Avrupa Staj Konsorsiyumu’ndan bahsetmek isterim. İstanbul Sanayi Odası da bu konsorsiyumun üyelerinden birisidir. Yurtdışında stajlarını tamamlayan öğrencilerimiz bu deneyimin kendileri için çok yararlı olduğu görüşündeler. İşverenler de bu uygulamadan çok memnun. Sektörün ihtiyaçlarına göre eğitilen ve donanım sahibi olan öğrencilerin böyle bir tecrübe elde ettikten sonra yurda dönmesi işverenlerimiz için oldukça olumlu karşılanıyor. Kısaca söylemek gerekirse üniversite-sanayi iş birliği kapsamında öğrencilerimize sunduğumuz staj ve iş imkanları ulusal ve uluslararası boyutta gelişerek devam ediyor.
Son Güncelleme: Pazartesi, 18 Ocak 2016 16:28
Gösterim: 1755

