Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Haksız rekabetin önüne geçilmesi, eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve sürücü adaylarına eksiksiz eğitim verilebilmesi için Türkiye genelindeki tüm sürücü kurslarında taban fiyat uygulamasına geçileceği bildirildi.

Türkiye Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Konfederasyonu (TUSEKON) Genel Başkanı İsmail Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde 3 bin 500 sürücü kursu olduğunu ve yıllık ortalama 1 milyon 200 bin kişiye sürücü belgesi verildiğini söyledi.

Doğrudan insanların can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir iş yaptıklarını ve bunun kusursuz olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, kurslar arasında fiyat birlikteliği olmaması nedeniyle çok düşük ücretlere kursiyer kaydı yapılabildiğini ifade etti.

Düşük ücretle kayıt alan kursların kaliteli eğitim vermesinin mümkün olmadığına dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

"Konfederasyon olarak taban fiyat belirlenmesi konusundaki isteğimizi Milli Eğitim Bakanlığına ilettik. Yönetmelik değişikliği üzerinde görüşülüyor. Bir ay içerisinde taban fiyat uygulamasının hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bu uygulama hem sürücü kurslarının hem de kursiyerlerin lehine olacak. Şu anda eksik eğitim veren kurslar 500-600 liraya öğrenci kaydı yaparken, kusursuz eğitim veren kurslar 800-900 liraya öğrenci alıyor. 40 bine yakın eğitimcimiz var ve bunların büyük çoğunluğu üniversite mezunu. Yapılacak düzenlemeyle her ilde milli eğitim müdürlüklerinin koordinasyonunda bir fiyat belirlenecek. Hiçbir sürüsü kursu belirlenen taban fiyatın altında fiyat ilan edemeyecek. Ancak belirlenen fiyatın üzerinde öğrenci kaydı yapabilecek."

"Eksik eğitimin bedeli insan hayatıyla ödeniyor"

Düşük fiyatla kurslara kaydolan öğrencilerin sürücü eğitimlerini tam olarak alamadığını, bu nedenle sınavlarda başarısız olduklarını dile getiren Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığının 30 saat teorik, pistlerde ve simülatörlerde eğitim, daha sonra da 12 saat akan trafikte direksiyon dersi verilmesini zorunlu tuttuğunu hatırlattı.

Yılmaz, bu eğitimlerin bir maliyeti olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu maliyet Hakkari'de neyse üç aşağı beş yukarı Edirne'de de aynıdır. Biz kurslar olarak öğrencilerimize bu eğitimleri vermek zorundayız. Fiyatlar çok fazla düşürüldüğü zaman istenen eğitimlerin verilmesi olanaksız hale geliyor. Çünkü kurs yetkilisi düşük fiyat verince bunu mutlaka bir yerden çıkarması gerekiyor. Düşük fiyat demek 'eksik eğitim' anlamına gelir. Bizde eğitim eksikliğinden kaynaklanan yanlışı geriye dönüp düzeltme şansı yok. Eksik eğitimin bedeli insan hayatıyla ödeniyor."

Taban fiyat uygulaması geldikten sonra hiçbir sürücü kursunun belirlenen fiyatların altına inemeyeceğini ama daha fazla fiyat ilan edebileceğini anlatan Yılmaz, "Taban ücret altında fiyat veren kurslar yakın takibe alınacak, denetimler sonucu uyarılarda bulunulacak. Hatalarında ısrar eden kurslar hakkında geçici veya daimi kapatma cezaları verilebilecek" dedi.

Uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte kurslardaki eğitim kalitesinin de artacağını ve bilinçli sürücüler yetişeceğini ifade eden İsmail Yılmaz, kurslar arasındaki farkın da verilen eğitimle ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.

> Sürücü kurslarına taban fiyat uygulaması geliyor

Haksız rekabetin önüne geçilmesi, eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve sürücü adaylarına eksiksiz eğitim verilebilmesi için Türkiye genelindeki tüm sürücü kurslarında taban fiyat uygulamasına geçileceği bildirildi.

Türkiye Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Konfederasyonu (TUSEKON) Genel Başkanı İsmail Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde 3 bin 500 sürücü kursu olduğunu ve yıllık ortalama 1 milyon 200 bin kişiye sürücü belgesi verildiğini söyledi.

Doğrudan insanların can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir iş yaptıklarını ve bunun kusursuz olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, kurslar arasında fiyat birlikteliği olmaması nedeniyle çok düşük ücretlere kursiyer kaydı yapılabildiğini ifade etti.

Düşük ücretle kayıt alan kursların kaliteli eğitim vermesinin mümkün olmadığına dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

"Konfederasyon olarak taban fiyat belirlenmesi konusundaki isteğimizi Milli Eğitim Bakanlığına ilettik. Yönetmelik değişikliği üzerinde görüşülüyor. Bir ay içerisinde taban fiyat uygulamasının hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bu uygulama hem sürücü kurslarının hem de kursiyerlerin lehine olacak. Şu anda eksik eğitim veren kurslar 500-600 liraya öğrenci kaydı yaparken, kusursuz eğitim veren kurslar 800-900 liraya öğrenci alıyor. 40 bine yakın eğitimcimiz var ve bunların büyük çoğunluğu üniversite mezunu. Yapılacak düzenlemeyle her ilde milli eğitim müdürlüklerinin koordinasyonunda bir fiyat belirlenecek. Hiçbir sürüsü kursu belirlenen taban fiyatın altında fiyat ilan edemeyecek. Ancak belirlenen fiyatın üzerinde öğrenci kaydı yapabilecek."

"Eksik eğitimin bedeli insan hayatıyla ödeniyor"

Düşük fiyatla kurslara kaydolan öğrencilerin sürücü eğitimlerini tam olarak alamadığını, bu nedenle sınavlarda başarısız olduklarını dile getiren Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığının 30 saat teorik, pistlerde ve simülatörlerde eğitim, daha sonra da 12 saat akan trafikte direksiyon dersi verilmesini zorunlu tuttuğunu hatırlattı.

Yılmaz, bu eğitimlerin bir maliyeti olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu maliyet Hakkari'de neyse üç aşağı beş yukarı Edirne'de de aynıdır. Biz kurslar olarak öğrencilerimize bu eğitimleri vermek zorundayız. Fiyatlar çok fazla düşürüldüğü zaman istenen eğitimlerin verilmesi olanaksız hale geliyor. Çünkü kurs yetkilisi düşük fiyat verince bunu mutlaka bir yerden çıkarması gerekiyor. Düşük fiyat demek 'eksik eğitim' anlamına gelir. Bizde eğitim eksikliğinden kaynaklanan yanlışı geriye dönüp düzeltme şansı yok. Eksik eğitimin bedeli insan hayatıyla ödeniyor."

Taban fiyat uygulaması geldikten sonra hiçbir sürücü kursunun belirlenen fiyatların altına inemeyeceğini ama daha fazla fiyat ilan edebileceğini anlatan Yılmaz, "Taban ücret altında fiyat veren kurslar yakın takibe alınacak, denetimler sonucu uyarılarda bulunulacak. Hatalarında ısrar eden kurslar hakkında geçici veya daimi kapatma cezaları verilebilecek" dedi.

Uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte kurslardaki eğitim kalitesinin de artacağını ve bilinçli sürücüler yetişeceğini ifade eden İsmail Yılmaz, kurslar arasındaki farkın da verilen eğitimle ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Salı, 24 Şubat 2015 11:27

Gösterim: 1623

ABD’de yaşayan Türkler, Tarsus’ta öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için burs fonu oluşturdu.

Kuzey Carolina merkezli Türkiye’ye Köprü Vakfı (Bridge to Türkiye Fund-BTF) gönüllülerinden oluşan bir grup, Özgecan Aslan’ın öldürülmesinden duydukları üzüntüyü umuda dönüştürebilmek ve ismini ölümsüzleştirmek amacıyla Özgecan Aslan Anı Bursu Fonu kurdu. Vakfın gönüllüleri, "Kız ve erkek tüm gençlerimiz el ele" mesajıyla herkesi desteğe davet ederken, BTF yönetim kurulu Özgecan Aslan Anı Bursu Fonu’na başlangıç 3 bin dolar katkıda bulundu.

Kurumun, www.bridgetoturkiye.org/he-and-she-together adresinde fonun duyurusu yapıldı.

Bağışçıların desteğiyle düşük gelirli başarılı üniversite öğrencilerine eğitim bursu sağlamayı hedefleyen projenin liderleri, "Kadın haklarını savunmak, kadın ve kızlarımızın toplumdaki yerinin güçlendirilebilmesi ve cinsiyet eşitliğinin önündeki engelleri kaldırabilmek kadın ve erkeklerin yan yana ve dayanışma içinde olması ile mümkün olabilir. Bu nedenle Özgecan Aslan Anı Burslarını hemşehri olduğu Tarsus bölgesinden hem kız hem de erkek öğrencilerimize destek verecek şekilde düzenliyoruz. BTF olarak cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığını azaltmak için  düşük gelirli öğrencilere burs sağlamanın en etkili araç olduğuna yürekten inanıyoruz" açıklamasını  yaptı. 

Özgecan Aslan Anı Fonu Bursu'nun düşük gelirli ailelerden gelen öğrencilere akademik başarı temelinde verileceği belirtilen program çerçevesinde, bağışların tamamının ihtiyacı olan başarılı öğrencilere eğitim bursu olarak ulaştırılacağı kaydedildi.

BTF, Soma’da geçen yıl yaşanan maden faciası sonrasında benzer bir çalışma başlatarak, “Soma Çocuklarına Işık Olalım” kampanyası ile ABD çapında 147 bin dolar bağış toplamıştı.

> Özgecan için burs fonu oluşturuldu

ABD’de yaşayan Türkler, Tarsus’ta öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için burs fonu oluşturdu.

Kuzey Carolina merkezli Türkiye’ye Köprü Vakfı (Bridge to Türkiye Fund-BTF) gönüllülerinden oluşan bir grup, Özgecan Aslan’ın öldürülmesinden duydukları üzüntüyü umuda dönüştürebilmek ve ismini ölümsüzleştirmek amacıyla Özgecan Aslan Anı Bursu Fonu kurdu. Vakfın gönüllüleri, "Kız ve erkek tüm gençlerimiz el ele" mesajıyla herkesi desteğe davet ederken, BTF yönetim kurulu Özgecan Aslan Anı Bursu Fonu’na başlangıç 3 bin dolar katkıda bulundu.

Kurumun, www.bridgetoturkiye.org/he-and-she-together adresinde fonun duyurusu yapıldı.

Bağışçıların desteğiyle düşük gelirli başarılı üniversite öğrencilerine eğitim bursu sağlamayı hedefleyen projenin liderleri, "Kadın haklarını savunmak, kadın ve kızlarımızın toplumdaki yerinin güçlendirilebilmesi ve cinsiyet eşitliğinin önündeki engelleri kaldırabilmek kadın ve erkeklerin yan yana ve dayanışma içinde olması ile mümkün olabilir. Bu nedenle Özgecan Aslan Anı Burslarını hemşehri olduğu Tarsus bölgesinden hem kız hem de erkek öğrencilerimize destek verecek şekilde düzenliyoruz. BTF olarak cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığını azaltmak için  düşük gelirli öğrencilere burs sağlamanın en etkili araç olduğuna yürekten inanıyoruz" açıklamasını  yaptı. 

Özgecan Aslan Anı Fonu Bursu'nun düşük gelirli ailelerden gelen öğrencilere akademik başarı temelinde verileceği belirtilen program çerçevesinde, bağışların tamamının ihtiyacı olan başarılı öğrencilere eğitim bursu olarak ulaştırılacağı kaydedildi.

BTF, Soma’da geçen yıl yaşanan maden faciası sonrasında benzer bir çalışma başlatarak, “Soma Çocuklarına Işık Olalım” kampanyası ile ABD çapında 147 bin dolar bağış toplamıştı.

Son Güncelleme: Salı, 24 Şubat 2015 10:12

Gösterim: 1430

YÖK’ün aldığı karara göre, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kadrosundan çıkarılan adayların, lisansüstü eğitimle de ilişkileri kesilecek.

YÖK, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’na (ÖYP) ilişkin usul ve esasların belirlendiği 12 Şubat 2015 tarihli genel kurul toplantısında YÖK tarafından ilan edilen lisansüstü eğitim kontenjanlarına yerleştirilen araştırma görevlilerinin ÖYP kadrosu ile ilişiklerinin kesilmesi halinde, lisansüstü eğitimle de ilişiklerinin kesilmesi kararı alındığını duyurdu.

YÖK’ten Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’na (ÖYP) ilişkin yapılan açıklama şöyle;

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın, "Öğrenim  Süresi" başlıklı 10. maddesinin 4. fıkrasının "YÖK tarafından ilan edilen lisansüstü eğitim kontenjanlarına yerleştirilen araştırma görevlilerinin ÖYP kadrosu ile ilişiklerinin kesilmesi halinde, lisansüstü eğitimle de ilişikleri kesilir." şeklinde değiştirilmesi Genel Kurul'un 12.02.2015 tarihli toplantısında uygun bulunmuştur.

> YÖK’ten ÖYP ile ilgili önemli karar

YÖK’ün aldığı karara göre, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kadrosundan çıkarılan adayların, lisansüstü eğitimle de ilişkileri kesilecek.

YÖK, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’na (ÖYP) ilişkin usul ve esasların belirlendiği 12 Şubat 2015 tarihli genel kurul toplantısında YÖK tarafından ilan edilen lisansüstü eğitim kontenjanlarına yerleştirilen araştırma görevlilerinin ÖYP kadrosu ile ilişiklerinin kesilmesi halinde, lisansüstü eğitimle de ilişiklerinin kesilmesi kararı alındığını duyurdu.

YÖK’ten Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’na (ÖYP) ilişkin yapılan açıklama şöyle;

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın, "Öğrenim  Süresi" başlıklı 10. maddesinin 4. fıkrasının "YÖK tarafından ilan edilen lisansüstü eğitim kontenjanlarına yerleştirilen araştırma görevlilerinin ÖYP kadrosu ile ilişiklerinin kesilmesi halinde, lisansüstü eğitimle de ilişikleri kesilir." şeklinde değiştirilmesi Genel Kurul'un 12.02.2015 tarihli toplantısında uygun bulunmuştur.

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Şubat 2015 17:12

Gösterim: 1627

Eylülde yürürlüğe girecek yönetmeliğe göre, söz konusu kişiler, ayrıca 5 yılda bir şoförlük mesleği bakımından bedeni ve psikoteknik açıdan sağlıklı olduklarını gösteren rapor alacak

Okul servis araçlarını kullanacak şoförler, 26 yaşından gün almak zorunda olacak. 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının, "Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği" Resmi Gazete'de yayımlandı. 

Buna göre, 26 yaşından gün almayanlar, okul servis araçlarında şoförlük yapamayacak.

Söz konusu şoförlerin ayrıca, E sınıfı sürücü belgesi için 5 yıllık, B sınıfı sürücü belgesi için 7 yıllık sürücü belgesine sahip olması ve her 5 yılda bir şoförlük mesleği bakımından bedeni ve psikoteknik açıdan sağlıklı olduklarını gösteren sağlık raporunu yetkili sağlık kuruluşlarından alması gerekecek. 

Yönetmelik, 1 Eylül 2015'te yürürlüğe girecek.

> Okul servis şoförlerine 26 yaş şartı Resmi Gazete’de

Eylülde yürürlüğe girecek yönetmeliğe göre, söz konusu kişiler, ayrıca 5 yılda bir şoförlük mesleği bakımından bedeni ve psikoteknik açıdan sağlıklı olduklarını gösteren rapor alacak

Okul servis araçlarını kullanacak şoförler, 26 yaşından gün almak zorunda olacak. 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının, "Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği" Resmi Gazete'de yayımlandı. 

Buna göre, 26 yaşından gün almayanlar, okul servis araçlarında şoförlük yapamayacak.

Söz konusu şoförlerin ayrıca, E sınıfı sürücü belgesi için 5 yıllık, B sınıfı sürücü belgesi için 7 yıllık sürücü belgesine sahip olması ve her 5 yılda bir şoförlük mesleği bakımından bedeni ve psikoteknik açıdan sağlıklı olduklarını gösteren sağlık raporunu yetkili sağlık kuruluşlarından alması gerekecek. 

Yönetmelik, 1 Eylül 2015'te yürürlüğe girecek.

Son Güncelleme: Salı, 24 Şubat 2015 09:23

Gösterim: 2034

Servis şoförlüğü yaş şartının 26'ya çıkarılacağına ilişkin açıklamaya tepki geldi.  Edirne Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erbey Kılıç, alınan kararın doğru olmadığını, yaş sınırlaması yerine eğitim istediklerini belirtti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın, servis şoförlüğü yaş şartının 26'ya çıkarılacağına ilişkin açıklamasına sektörden tepki geldi.

Edirne Şöförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erbey Kılıç, yaş sınırlamasıyla sektörün insan gücünde tıkanma yaşanabileceğini belirtti.

Ankara Servis Aracı İşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Tuncay Elmadağlı ise tecrübenin yaşla değil sürücülükte direksiyon başında gerçekleşeceğini söyledi.

Düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Elmadağlı, şunları kaydetti:

"Alınan kararın doğru olmadığını düşünüyoruz. Yaş sınırlaması yerine, eğitim istiyoruz. Yıl tecrübe sağlamaz. Ehliyetini alan bir genç çalışmak için 26 yaşını mı bekleyecek? Babası servisçi. Oldu da vefat etti. Servis oğluna intikal etti. Ne yapacak bu genç? 26 yaşını mı bekleyecek? Daha önce aranan 3 yıl süreyle E sınıfı sürücü belgesine sahip olma şartını 5 yıla, B sınıfı  sürücü belgesine sahip olma şartını ise 5 yıldan 7 yıla çıkarılmasının da doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. Tecrübenin direksiyon başında kazanılacağını savunarak düzenlemenin buna göre yapılmasını savunduk, savunuyoruz."

"İstanbul'da servisçi olmayanı dövüyorlar"

İstanbul Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk ise yaş sınırlamasından daha çok sıkı bir eğitim ve denetim beklediklerini ifade etti.

Neredeyse her önüne gelenin servis kullanabilir hale geldiği İstanbul'da özellikle sıkı denetimlerin şart olduğunun altını çizen Öztürk, şöyle konuştu:

"Şimdi 26 yaşında kadar servis soförü çalıştıramayacağız. 60 yaşındaki adamın gözleri görmüyor, 50 yaşındakinin refleksleri zayıflıyor biz kimi çalıştıracağız? Servis araçlarının hız sınırları belli. Bu sınırın üzerine çıktığımız zaman bunun cezası var. O zaman çözüm odaklı değil de günü birlik çözümlerle uğraşıyoruz. Sağlam bir eğitim isityoruz. Eğitim sonrası verilen sertifikaların da hem denetimlerde hem sözleşmelerde hem de çalışma izni alınırken aranmasını istiyoruz. Cebimizde onlarca kart var, belge var."

Belgelerin iki yıl sonra geçersiz olduğunu hatırlatan Öztürk, "Her önüne gelen bu işi yapmamalı, şu anda İstanbul'da servisçi olmayanı dövüyorlar. Herkes servisçi, askerden gelen, emekli olan, işi bozulan servise çıkıyor, bunlarda sıkı denetlenmeli" ifadesini kullandı.

Bakan Elvan'ın açıklaması

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından gündeme gelen servis araçlarıyla ilgili, "Şehirlerarası otobüs şoförleri için bir şart var, 26 yaş. Yaşının en az 26 olma şartı. Bu uygulamayı servis şoförleri için de getirdik. Yani 26 yaşının altındaki vatandaşlarımız hiçbir şekilde servis şoförü olarak artık çalışamayacaklar" açıklamasını yapmıştı.

> Servis şoförlerinden yaş sınırlamasına tepki

Servis şoförlüğü yaş şartının 26'ya çıkarılacağına ilişkin açıklamaya tepki geldi.  Edirne Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erbey Kılıç, alınan kararın doğru olmadığını, yaş sınırlaması yerine eğitim istediklerini belirtti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın, servis şoförlüğü yaş şartının 26'ya çıkarılacağına ilişkin açıklamasına sektörden tepki geldi.

Edirne Şöförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erbey Kılıç, yaş sınırlamasıyla sektörün insan gücünde tıkanma yaşanabileceğini belirtti.

Ankara Servis Aracı İşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Tuncay Elmadağlı ise tecrübenin yaşla değil sürücülükte direksiyon başında gerçekleşeceğini söyledi.

Düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Elmadağlı, şunları kaydetti:

"Alınan kararın doğru olmadığını düşünüyoruz. Yaş sınırlaması yerine, eğitim istiyoruz. Yıl tecrübe sağlamaz. Ehliyetini alan bir genç çalışmak için 26 yaşını mı bekleyecek? Babası servisçi. Oldu da vefat etti. Servis oğluna intikal etti. Ne yapacak bu genç? 26 yaşını mı bekleyecek? Daha önce aranan 3 yıl süreyle E sınıfı sürücü belgesine sahip olma şartını 5 yıla, B sınıfı  sürücü belgesine sahip olma şartını ise 5 yıldan 7 yıla çıkarılmasının da doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. Tecrübenin direksiyon başında kazanılacağını savunarak düzenlemenin buna göre yapılmasını savunduk, savunuyoruz."

"İstanbul'da servisçi olmayanı dövüyorlar"

İstanbul Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk ise yaş sınırlamasından daha çok sıkı bir eğitim ve denetim beklediklerini ifade etti.

Neredeyse her önüne gelenin servis kullanabilir hale geldiği İstanbul'da özellikle sıkı denetimlerin şart olduğunun altını çizen Öztürk, şöyle konuştu:

"Şimdi 26 yaşında kadar servis soförü çalıştıramayacağız. 60 yaşındaki adamın gözleri görmüyor, 50 yaşındakinin refleksleri zayıflıyor biz kimi çalıştıracağız? Servis araçlarının hız sınırları belli. Bu sınırın üzerine çıktığımız zaman bunun cezası var. O zaman çözüm odaklı değil de günü birlik çözümlerle uğraşıyoruz. Sağlam bir eğitim isityoruz. Eğitim sonrası verilen sertifikaların da hem denetimlerde hem sözleşmelerde hem de çalışma izni alınırken aranmasını istiyoruz. Cebimizde onlarca kart var, belge var."

Belgelerin iki yıl sonra geçersiz olduğunu hatırlatan Öztürk, "Her önüne gelen bu işi yapmamalı, şu anda İstanbul'da servisçi olmayanı dövüyorlar. Herkes servisçi, askerden gelen, emekli olan, işi bozulan servise çıkıyor, bunlarda sıkı denetlenmeli" ifadesini kullandı.

Bakan Elvan'ın açıklaması

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından gündeme gelen servis araçlarıyla ilgili, "Şehirlerarası otobüs şoförleri için bir şart var, 26 yaş. Yaşının en az 26 olma şartı. Bu uygulamayı servis şoförleri için de getirdik. Yani 26 yaşının altındaki vatandaşlarımız hiçbir şekilde servis şoförü olarak artık çalışamayacaklar" açıklamasını yapmıştı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Şubat 2015 11:03

Gösterim: 1798


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.