Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

ÖSYM, sınav sorularını yayınlamayacak ancak ÖSYM’nin yaptığı sınavlara ait soru kitapçıkları ve cevap anahtarları sınava giren adaylarca incelenebilecek.

ÖSYM, ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’ kapsamında 2014 STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınavı’na ait soru kitapçığı ve cevap anahtarının adayların incelemesine sunulacağını duyurdu. Bu uygulamanın diğer tüm sınavlar için de devam ettirileceği belirtildi. 

ÖSYM, yargı kararları gereği,  ‘Bilgi Edinme Hakkı’ kapsamında 2014 STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınavı’na girmiş olan adayların başvuru yapmaları halinde kendilerine ait soru kitapçığı, cevap kağıdı ve cevap anahtarı ile birlikte incelemesine sunulacağını ve ilgili kararın diğer sınavlar için de geçerli olacağını belirtti. ÖSYM’den yapılan açıklamada, Anyasa Mahkemesi’nin aldığı kararın Resmi Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulması kararına istinaden ve Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 2014-STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınav Sorularına ilişkin vermiş olduğu karar doğrultusunda ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından alınan karar ile 6114 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ikinci fıkrasının tanımış olduğu “sorular ve cevapların, yapılan sınav sona erdikten sonra Yönetim Kurulu kararına istinaden açıklanabileceği” yetkisi kapsamında olmak üzere; sınavlarda sorulan soruların ve cevapların ÖSYM’nin internet sitesinde yayımlanmaması uygulamasına devam edilmekle birlikte Anayasa Mahkemesinin ve buna bağlı Ankara 9. İdare Mahkemesinin kararları gereği 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 10. maddesi 2. fıkrası (a) bendi çerçevesinde 2014-STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi sınavına girmiş olan adayların başvuru yapmaları halinde kendilerine ait soru kitapçığı, cevap kağıdı ve cevap anahtarı ile birlikte incelemesine sunulacağı ifade edildi. Açıklamada, bu uygulamanın diğer tüm sınavlar için de devam ettirileceği belirtildi.

ÖSYM’den yapılan açıklamada ayrıca, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bedelli veya bedelsiz olarak süreli veya süresiz hiçbir basın yayın kuruluş veya organına telif hakkı devri yapılmayacak ve başka bir yolla da yayımlanmasına izin verilmeyecektir ifade yer aldı.

> Adaylar kendi soru ve cevap kağıtlarını inceleyebilecek

ÖSYM, sınav sorularını yayınlamayacak ancak ÖSYM’nin yaptığı sınavlara ait soru kitapçıkları ve cevap anahtarları sınava giren adaylarca incelenebilecek.

ÖSYM, ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’ kapsamında 2014 STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınavı’na ait soru kitapçığı ve cevap anahtarının adayların incelemesine sunulacağını duyurdu. Bu uygulamanın diğer tüm sınavlar için de devam ettirileceği belirtildi. 

ÖSYM, yargı kararları gereği,  ‘Bilgi Edinme Hakkı’ kapsamında 2014 STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınavı’na girmiş olan adayların başvuru yapmaları halinde kendilerine ait soru kitapçığı, cevap kağıdı ve cevap anahtarı ile birlikte incelemesine sunulacağını ve ilgili kararın diğer sınavlar için de geçerli olacağını belirtti. ÖSYM’den yapılan açıklamada, Anyasa Mahkemesi’nin aldığı kararın Resmi Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulması kararına istinaden ve Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 2014-STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınav Sorularına ilişkin vermiş olduğu karar doğrultusunda ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından alınan karar ile 6114 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ikinci fıkrasının tanımış olduğu “sorular ve cevapların, yapılan sınav sona erdikten sonra Yönetim Kurulu kararına istinaden açıklanabileceği” yetkisi kapsamında olmak üzere; sınavlarda sorulan soruların ve cevapların ÖSYM’nin internet sitesinde yayımlanmaması uygulamasına devam edilmekle birlikte Anayasa Mahkemesinin ve buna bağlı Ankara 9. İdare Mahkemesinin kararları gereği 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 10. maddesi 2. fıkrası (a) bendi çerçevesinde 2014-STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi sınavına girmiş olan adayların başvuru yapmaları halinde kendilerine ait soru kitapçığı, cevap kağıdı ve cevap anahtarı ile birlikte incelemesine sunulacağı ifade edildi. Açıklamada, bu uygulamanın diğer tüm sınavlar için de devam ettirileceği belirtildi.

ÖSYM’den yapılan açıklamada ayrıca, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bedelli veya bedelsiz olarak süreli veya süresiz hiçbir basın yayın kuruluş veya organına telif hakkı devri yapılmayacak ve başka bir yolla da yayımlanmasına izin verilmeyecektir ifade yer aldı.

Son Güncelleme: Perşembe, 12 Şubat 2015 17:33

Gösterim: 2166

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçmeli dersler konusunda, öğretmenlerin kasıtlı yönlendirmeler yaptıklarının dile getirildiğini ifade etti..

Kılıçdaroğlu, beraberindeki Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Burhan Şenatalar ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile JW Marriot Otel'de, okul aile birliklerinin yönetici ve üyeleriyle bir araya geldi.

Bütün velilerin, istisnasız, çocuklarının iyi bir eğitim almasını istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu toplantıda ilk kez, velilerin gözünden eğitimin sorunlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

İstanbul Bağcılar’da 1000 kişiye bir rehber öğretmen düştüğünü bu durumda öğrencilere yeterli eğitimin verilemeyeceğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Öğretmen eksiliğinden çok fazla şikayet var. İstanbul Bağcılar’dan tipik bir örnek verildi.  1000 kişiye bir rehber öğretmen düşüyor. Hangi öğrencinin hangi sorunu ile ilgilenecek. Bu konuda yeterli öğretmenin atanması velilerimizin ortak talebi" diye konuştu.

"Neredeyse haftada bir öğretmen değişiyor"

Mardin’den gelen bir okul aile birliği yöneticisinin okulda sürekli öğretmen değişmesinden şikayet etmesine değinen Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

"Mardin’den gelen okul aile birliği yöneticisi,  ‘O kadar sık öğretmen değişiyor ki neredeyse iki haftada bir öğretmen değişiyor. Dolayısıyla çocuklarımız tam öğretmen ısınacakken öğretmen değişiyor.  6 -7 yaşındaki bir çocuk ile 15-16 yaşındaki bir çocuk ile aynı bahçeyi paylaşıyor’ diyerek  bunun sakıncalarına değindi. Bunun mutlaka önlenmesi gerektiği ifade edildi."

"Velilerin ortak talebi öğretmenlere iyi maaş verilmesi"

Velilerin ortak talebinin öğretmen maaşlarının iyileştirmesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün velilerin ortak talebi öğretmemelere iyi bir maaş verilmesi gerekiyor. Öğretmen açsa, çocuklarımıza yeterli eğitimi veremez. Geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Özellikle Güneydoğu’dan gelen okul aile birliği yöneticileri, çok sayıda Suriyelinin kentte yaşadığını kiraların çok arttığını, yeni gelen öğretmenlerin de yüksek kiralar ödemek zorunda olduklarını da dile getirdiler" açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu, "TEOG sınavında Kızıltepe’de bir öğrenci, Türkiye birincisine okulda bir tören yapmak istiyorlar.  Kaymakamı ikna edip okula getiriyorlar. Ama kaymakamın konuşacağı kürsü yok. Müdürün oturacağı sandalye yok. Böyle bir dramı anlattılar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen üstün yetenekli çocuklarımız var. Onlara sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.

Seçmeli dersler

Kılıçdaroğlu, "Seçmeli dersler konusunda öğretmenlerin bazen kasıtlı yönlendireler yaptığı dile getirildi. bu yönlendirmelerin mutlaka kalkması gerekiyor. Çocuklara müzik, spor gibi eğitimlerin verilmesi ve bu tür taleplerin karşılanması dile getirildi. Bir arkadaşımız eğitim sistemimiz çöküyor ve çökmeye de devam ediyor. Duvarın altından tuğlalar tek tek alınıyor. Çocuklarımız çağdaş ve bilimsel  bir eğitim görmüyor.

Kılıçdaroğlu, "Öğretmenlerin özellikle küçük yaştaki çocuklara siyasal görüşlerini empoze etmemeleri gerektiği konusunda da bir ortak görüş var. Öğretmen çocuklarımıza bilimi, sevgiyi, kardeşi, birlikte yaşamayı öğretsin. Bu velilerimizin ortak talebi" dedi.

> ‘Seçmeli dersler konusunda kasıtlı yönlendirme var’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçmeli dersler konusunda, öğretmenlerin kasıtlı yönlendirmeler yaptıklarının dile getirildiğini ifade etti..

Kılıçdaroğlu, beraberindeki Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Burhan Şenatalar ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile JW Marriot Otel'de, okul aile birliklerinin yönetici ve üyeleriyle bir araya geldi.

Bütün velilerin, istisnasız, çocuklarının iyi bir eğitim almasını istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu toplantıda ilk kez, velilerin gözünden eğitimin sorunlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

İstanbul Bağcılar’da 1000 kişiye bir rehber öğretmen düştüğünü bu durumda öğrencilere yeterli eğitimin verilemeyeceğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Öğretmen eksiliğinden çok fazla şikayet var. İstanbul Bağcılar’dan tipik bir örnek verildi.  1000 kişiye bir rehber öğretmen düşüyor. Hangi öğrencinin hangi sorunu ile ilgilenecek. Bu konuda yeterli öğretmenin atanması velilerimizin ortak talebi" diye konuştu.

"Neredeyse haftada bir öğretmen değişiyor"

Mardin’den gelen bir okul aile birliği yöneticisinin okulda sürekli öğretmen değişmesinden şikayet etmesine değinen Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

"Mardin’den gelen okul aile birliği yöneticisi,  ‘O kadar sık öğretmen değişiyor ki neredeyse iki haftada bir öğretmen değişiyor. Dolayısıyla çocuklarımız tam öğretmen ısınacakken öğretmen değişiyor.  6 -7 yaşındaki bir çocuk ile 15-16 yaşındaki bir çocuk ile aynı bahçeyi paylaşıyor’ diyerek  bunun sakıncalarına değindi. Bunun mutlaka önlenmesi gerektiği ifade edildi."

"Velilerin ortak talebi öğretmenlere iyi maaş verilmesi"

Velilerin ortak talebinin öğretmen maaşlarının iyileştirmesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün velilerin ortak talebi öğretmemelere iyi bir maaş verilmesi gerekiyor. Öğretmen açsa, çocuklarımıza yeterli eğitimi veremez. Geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Özellikle Güneydoğu’dan gelen okul aile birliği yöneticileri, çok sayıda Suriyelinin kentte yaşadığını kiraların çok arttığını, yeni gelen öğretmenlerin de yüksek kiralar ödemek zorunda olduklarını da dile getirdiler" açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu, "TEOG sınavında Kızıltepe’de bir öğrenci, Türkiye birincisine okulda bir tören yapmak istiyorlar.  Kaymakamı ikna edip okula getiriyorlar. Ama kaymakamın konuşacağı kürsü yok. Müdürün oturacağı sandalye yok. Böyle bir dramı anlattılar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen üstün yetenekli çocuklarımız var. Onlara sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.

Seçmeli dersler

Kılıçdaroğlu, "Seçmeli dersler konusunda öğretmenlerin bazen kasıtlı yönlendireler yaptığı dile getirildi. bu yönlendirmelerin mutlaka kalkması gerekiyor. Çocuklara müzik, spor gibi eğitimlerin verilmesi ve bu tür taleplerin karşılanması dile getirildi. Bir arkadaşımız eğitim sistemimiz çöküyor ve çökmeye de devam ediyor. Duvarın altından tuğlalar tek tek alınıyor. Çocuklarımız çağdaş ve bilimsel  bir eğitim görmüyor.

Kılıçdaroğlu, "Öğretmenlerin özellikle küçük yaştaki çocuklara siyasal görüşlerini empoze etmemeleri gerektiği konusunda da bir ortak görüş var. Öğretmen çocuklarımıza bilimi, sevgiyi, kardeşi, birlikte yaşamayı öğretsin. Bu velilerimizin ortak talebi" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 12 Şubat 2015 16:28

Gösterim: 1564

Başbakan Yardımcısı Arınç, artırımlı katkı payı ödeyen yükseköğretim öğrencilerinden normal katkı payı dışında alınan ücretin iade edileceğini açıkladı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Toplantıda, üniversite öğrencilerinden alınan harçlara ilişkin nihai bir karar alınıp alınmadığının sorulması üzerine Arınç, bu konuda öğrencilere bir müjdeleri olduğunu belirti.

Başbakan Davutoğlu'nun katlamalı harç konusunu durdurduğunu hatırlatan Arınç, şöyle konuştu:

"Kasım ayında çıkan bir yasayla normal öğrenim süresi içinde mezun olamayan gençler açısından böyle bir uygulama söz konusu oldu ve yüksek rakamlara ulaşıldı. Bu, öğrenci arkadaşlarımızı tedirgin etti. Sayın Başbakanımız da hem Milli Eğitim Bakanlığımıza hem de Yüksek Öğretim Kurumuna talimat vermek suretiyle, bu harç uygulamasının durdurulması ve bu konuda bir yasal düzenleme yapılmasını istedi.

Hakkaniyetli bir çözüme ulaşıldığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:

"Öğrencilerimize müjde olabilecek bu hakkaniyetli çözümü size arz etmek istiyorum; Milli Eğitim Bakanımız konuyu sunduğunda Sayın Başbakanımızın direktifleri doğrultusunda bir yöntem tayin edildi. Lisans öğretiminde biliyorsunuz, diyelim ki hukuk fakülteleri 4 yıldır, tıp fakülteleri 6 yıldır, 5 yıl olan lisans programları vardır, 4, 5 ve 6 yıllık lisans programının içerisinde mezun olan öğrencilerimizden harç almıyoruz veya katkı payı. Bundan sonra da alınmamaya devam edilecektir. Ancak ilgili dönem içerisinde mezun olamayan öğrencilerden 4 yılda bitirmesi gerekiyorken bitirememiş, 5 yılda bitirmesi gerekiyorken bitirememiş öğrencilerden normal öğrenim için artırımsız olarak katkı payı alınacaktır. Yani süresi 4 yıl olandan 4 yıl boyunca katkı payı alınmayacak, bunu aşanlardan da yüzde 50 veya bir başka şekilde artırımlı değil, o yıl için ne kadarsa katkı payı bu alınmaya devam edilecektir."

Lisans üstü programlarından da öngörülen süre içerisinde mezun olamayanlardan bu düzenlemeye uygun olarak yine artırımsız katkı payı alınacağını bildiren Arınç, "Eski düzenlemede lisans üstü yoktur. Bu da bir tereddüde, bir tartışmaya yol açmıştı. Onu da hemen çıkarmamız gereken bir iki maddelik bir yasal düzenleme içerisinde, bunun şubat ayı için geçerli olduğunu söyleyebilirim, süratle yerine getirilecektir" diye konuştu.

Artırımlı ücret ödeyenlere, fazla ücret iade edilecek

Bir hakkaniyetli uygulamanın da daha önce artırımlı ücreti ödeyenler için olacağını kaydeden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2014-2015 eğitim öğretim döneminde eğer artırımlı ücret alınmışsa, normal katkı payının dışındaki kısmı da öğrenciye iade edeceğiz. Şöylece özetleyeyim, normal eğitim öğretim süresince okulunu bitirenlerden, daha önceki kararımız ki 2011'dir hatırladığım kadarıyla, harç ve katkı payı alınmıyordu. Ancak bu süre içerisinde eğitimini tamamlayamayanlardan yüzde 50 veya yüzde 100, yüzde 150 artırımlı değil, o sene için ne kadar öngörülmüşse 5. yıl, 6. yıl, 7. yıl olan öğrenciler sadece bu katkı payını ödeyecekler. Lisans üstü öğrenciler de aynı uygulamanın içerisinde kalacaklar ve eğer bugüne katar artırımlı olarak katkı payı ödemiş olanlar varsa, normalin dışındaki kısım kendilerine iade edilmiş olacak. Bulduğumuz formül bu."

> Öğrencilerden alınan katkı payı iade edilecek

Başbakan Yardımcısı Arınç, artırımlı katkı payı ödeyen yükseköğretim öğrencilerinden normal katkı payı dışında alınan ücretin iade edileceğini açıkladı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Toplantıda, üniversite öğrencilerinden alınan harçlara ilişkin nihai bir karar alınıp alınmadığının sorulması üzerine Arınç, bu konuda öğrencilere bir müjdeleri olduğunu belirti.

Başbakan Davutoğlu'nun katlamalı harç konusunu durdurduğunu hatırlatan Arınç, şöyle konuştu:

"Kasım ayında çıkan bir yasayla normal öğrenim süresi içinde mezun olamayan gençler açısından böyle bir uygulama söz konusu oldu ve yüksek rakamlara ulaşıldı. Bu, öğrenci arkadaşlarımızı tedirgin etti. Sayın Başbakanımız da hem Milli Eğitim Bakanlığımıza hem de Yüksek Öğretim Kurumuna talimat vermek suretiyle, bu harç uygulamasının durdurulması ve bu konuda bir yasal düzenleme yapılmasını istedi.

Hakkaniyetli bir çözüme ulaşıldığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:

"Öğrencilerimize müjde olabilecek bu hakkaniyetli çözümü size arz etmek istiyorum; Milli Eğitim Bakanımız konuyu sunduğunda Sayın Başbakanımızın direktifleri doğrultusunda bir yöntem tayin edildi. Lisans öğretiminde biliyorsunuz, diyelim ki hukuk fakülteleri 4 yıldır, tıp fakülteleri 6 yıldır, 5 yıl olan lisans programları vardır, 4, 5 ve 6 yıllık lisans programının içerisinde mezun olan öğrencilerimizden harç almıyoruz veya katkı payı. Bundan sonra da alınmamaya devam edilecektir. Ancak ilgili dönem içerisinde mezun olamayan öğrencilerden 4 yılda bitirmesi gerekiyorken bitirememiş, 5 yılda bitirmesi gerekiyorken bitirememiş öğrencilerden normal öğrenim için artırımsız olarak katkı payı alınacaktır. Yani süresi 4 yıl olandan 4 yıl boyunca katkı payı alınmayacak, bunu aşanlardan da yüzde 50 veya bir başka şekilde artırımlı değil, o yıl için ne kadarsa katkı payı bu alınmaya devam edilecektir."

Lisans üstü programlarından da öngörülen süre içerisinde mezun olamayanlardan bu düzenlemeye uygun olarak yine artırımsız katkı payı alınacağını bildiren Arınç, "Eski düzenlemede lisans üstü yoktur. Bu da bir tereddüde, bir tartışmaya yol açmıştı. Onu da hemen çıkarmamız gereken bir iki maddelik bir yasal düzenleme içerisinde, bunun şubat ayı için geçerli olduğunu söyleyebilirim, süratle yerine getirilecektir" diye konuştu.

Artırımlı ücret ödeyenlere, fazla ücret iade edilecek

Bir hakkaniyetli uygulamanın da daha önce artırımlı ücreti ödeyenler için olacağını kaydeden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2014-2015 eğitim öğretim döneminde eğer artırımlı ücret alınmışsa, normal katkı payının dışındaki kısmı da öğrenciye iade edeceğiz. Şöylece özetleyeyim, normal eğitim öğretim süresince okulunu bitirenlerden, daha önceki kararımız ki 2011'dir hatırladığım kadarıyla, harç ve katkı payı alınmıyordu. Ancak bu süre içerisinde eğitimini tamamlayamayanlardan yüzde 50 veya yüzde 100, yüzde 150 artırımlı değil, o sene için ne kadar öngörülmüşse 5. yıl, 6. yıl, 7. yıl olan öğrenciler sadece bu katkı payını ödeyecekler. Lisans üstü öğrenciler de aynı uygulamanın içerisinde kalacaklar ve eğer bugüne katar artırımlı olarak katkı payı ödemiş olanlar varsa, normalin dışındaki kısım kendilerine iade edilmiş olacak. Bulduğumuz formül bu."

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Şubat 2015 22:42

Gösterim: 1511

Doçentlik sınavları nasıl yapılacak? Adaylar nasıl değerlendirilecek? Yeni doçentlik sınav yönetmeliği ve ayrıntıları. YÖK tarafından kabul edilen doçentlik sınav yönetmeliği yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikle adaylar, doçentlik sınav başvurularını çalışmalarıyla birlikte elektronik ortamdan yapacak.

Doçentlik sınav yönetmeliği yürürlüğe girdi.  YÖK’ün yayınladığı doçentlik sınav yönetmeliğine göre, Adaylar çalışmalarını başvuru sırasında elektronik ortamda sisteme yükleyecek, eserler jüri üyelerine elektronik ortamda gönderilecek, elektronik imzası olan öğretim üyeleri jüri raporlarını elektronik imza ile onaylayacaklar. Böylece çalışmaların değerlendirme süreçlerinde hızlılık sağlanacak, postalama işlemleri ve maliyetleri ortadan kalkacak.

Jüri seçimi de elektronik ortamda seçilecek ve jüri raporları gelinceye kadar adaylar, jüri üyelerinin kimler olduğunu bilmeyecek.

Oluşturulan jürinin asıl ve yedek üyelerine, mensubu bulundukları üniversite rektörlüğü aracılığı ile bildirim yapılarak, tüm jüri üyelerinin raporları Üniversitelerarası Kurula ulaşıncaya kadar üyelerin isimleri ve raporları adaya bildirilmeyecek.

Doçentlik sınavında "elektronik jüri belirleme sistemi"

Doçentlik sınavı jürileri alt komisyonlar tarafından, jüri üyesi olma kriterlerini taşıyan ilgili bilim alanlarındaki profesörler arasından manuel olarak seçiliyordu. Kabul edilen yeni Doçentlik sınavı yönetmeliği ile jüri heyetini belirleyen alt komisyonlar kaldırıldı, "Elektronik Jüri Belirleme Sistemi" getirilerek doçent adaylarının sınavı için bilgisayar programıyla jüri belirlenmesi uygulamasına kısa süre içerisinde geçileceği belirtildi.

Geliştirilen bilgisayar programı sayesinde başvurusunun eksiksiz olduğu ve gerekli şekil şartları taşıdığı tespit edilen adayların her biri için, YÖKSİS veri tabanında bulunan profesörler arasında ilgili bilim alanda, jüri üyesi olma kriterlerini taşıyan 5 asıl 2 yedek üyeden oluşan jüri heyetini bilgisayar otomatik seçeceği kaydedildi.

Doçentlik sınav jürisini oluşturan asıl ve yedek üyeler, adayın akademik çalışmalarının her birini değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula elektronik imzayla gönderecek.

Jüri seçiminde "objektiflik" sağlandı

Adaylar tarafından sürekli dile getirilen sınavlarda yanlı jüri oluşturulma şikayeti kökten çözülmüş olacaktır. Artık jüri üyeleri tamamen bilgisayar programı yoluyla ve rassal olarak belirlenecektir.

Elektronik Jüri Belirleme Sistemi kimsenin müdahale edemeyeceği, tamamen dijital bir sistem olduğundan jüri heyeti seçiminde objektifliğin esas olmasını sağlayacaktır.

Raporlar tamamlanmadan bilgi alınamayacak

Şikayet konusu olan adayların jüri üyelerini önceden bilip onlarla iletişime geçmelerinin yarattığı sorunlar da bundan sonra söz konusu olmayacaktır.

Başvurular elektronik ortamda yapılacağından, adayların jüri üyelerine eserlerini posta yoluyla göndermeleri söz konusu olmayacak, jüri raporları gelinceye kadar adaylar jüri üyelerinin kimler olduğunu bilmeyeceklerdir. Böylece değerlendirme daha güvenli ve gizli olarak yapılacaktır.

Adaylar daha önceden jüri üyeleri raporlarının tamamı gelmeden, Üniversitelerarası Kurula gönderilen mevcut raporların sonuçlarını öğrenebilmekte , bu ise suistimal şikayetlerine konu olmakta idi.

Yeni getirilen sistemle son rapor gelmeden raporların açılması ve adaylara bildirilmesi yasaklanmış olup, son rapor gelip, tümü açıldıktan sonra adaylar raporlar hakkında bilgi sahibi olabilecek Dolayısıyla, olası jürileri etkilemeye yönelik çabaların olduğu iddialarının önüne geçilmeye çalışılmıştır.

Eser incelemesi veya sözlü sınavda başarısız olan adaylar için yeni düzenleme getirildi

Doçentlik sınavı için başvuran adaylardan sözlü sınavda başarısız olan adaylar tekrar hemen sınava başvurabiliyorlardı.

Yayımlanan yeni yönetmelikte ise;

Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, hemen bir sonraki döneme başvuramayacak, her defasında en erken izleyen ikinci dönemde sözlü sınav için yeniden başvurabilecek.

Etik ihlallere karşı yeni önlemler alındı

Doçentlik sınavı sürecinde ortaya çıkan intihal ve diğer etik ihlallerle ilgili olarak sürecin işletilmesinde bugüne kadar yaşanan sorunları ortadan kaldıracak yeni mekanizmalar getirilecek.

Önceden etik ihlallerle ilgili süreçler çok uzun sürmekte idi. Etik ihlallerle ilgili süreç hızlandırılarak daha objektif ve belirli süreler içerisinde sonuçlandırılmasıyla ilgili düzenlemeler getirilmiştir.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı bünyesinde yapılacak incelemede, etik ihlalde bulunduğuna karar verilen aday, doçentlik sınavı başvurusunda başarısız sayılacak. Bu adaylar, ihlalin ağırlığına göre 1 (bir) yıldan 5 (beş) yıla kadar doçentlik başvurusunda bulunamayacak.

Adayın idari, cezai ve hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümler saklı kalacak. Etik ihlalde bulunduğuna karar verilen adayın, bağlı olduğu yükseköğretim kurumuna veya bağlı bulunduğu diğer kamu kurumuna aday hakkında gerekli disiplin işlemlerinin ve diğer idari işlemlerin başlatılması amacıyla da bilgi verilecek.

> Doçentlik sınavları nasıl yapılacak? İşte yeni yönetmelik

Doçentlik sınavları nasıl yapılacak? Adaylar nasıl değerlendirilecek? Yeni doçentlik sınav yönetmeliği ve ayrıntıları. YÖK tarafından kabul edilen doçentlik sınav yönetmeliği yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikle adaylar, doçentlik sınav başvurularını çalışmalarıyla birlikte elektronik ortamdan yapacak.

Doçentlik sınav yönetmeliği yürürlüğe girdi.  YÖK’ün yayınladığı doçentlik sınav yönetmeliğine göre, Adaylar çalışmalarını başvuru sırasında elektronik ortamda sisteme yükleyecek, eserler jüri üyelerine elektronik ortamda gönderilecek, elektronik imzası olan öğretim üyeleri jüri raporlarını elektronik imza ile onaylayacaklar. Böylece çalışmaların değerlendirme süreçlerinde hızlılık sağlanacak, postalama işlemleri ve maliyetleri ortadan kalkacak.

Jüri seçimi de elektronik ortamda seçilecek ve jüri raporları gelinceye kadar adaylar, jüri üyelerinin kimler olduğunu bilmeyecek.

Oluşturulan jürinin asıl ve yedek üyelerine, mensubu bulundukları üniversite rektörlüğü aracılığı ile bildirim yapılarak, tüm jüri üyelerinin raporları Üniversitelerarası Kurula ulaşıncaya kadar üyelerin isimleri ve raporları adaya bildirilmeyecek.

Doçentlik sınavında "elektronik jüri belirleme sistemi"

Doçentlik sınavı jürileri alt komisyonlar tarafından, jüri üyesi olma kriterlerini taşıyan ilgili bilim alanlarındaki profesörler arasından manuel olarak seçiliyordu. Kabul edilen yeni Doçentlik sınavı yönetmeliği ile jüri heyetini belirleyen alt komisyonlar kaldırıldı, "Elektronik Jüri Belirleme Sistemi" getirilerek doçent adaylarının sınavı için bilgisayar programıyla jüri belirlenmesi uygulamasına kısa süre içerisinde geçileceği belirtildi.

Geliştirilen bilgisayar programı sayesinde başvurusunun eksiksiz olduğu ve gerekli şekil şartları taşıdığı tespit edilen adayların her biri için, YÖKSİS veri tabanında bulunan profesörler arasında ilgili bilim alanda, jüri üyesi olma kriterlerini taşıyan 5 asıl 2 yedek üyeden oluşan jüri heyetini bilgisayar otomatik seçeceği kaydedildi.

Doçentlik sınav jürisini oluşturan asıl ve yedek üyeler, adayın akademik çalışmalarının her birini değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula elektronik imzayla gönderecek.

Jüri seçiminde "objektiflik" sağlandı

Adaylar tarafından sürekli dile getirilen sınavlarda yanlı jüri oluşturulma şikayeti kökten çözülmüş olacaktır. Artık jüri üyeleri tamamen bilgisayar programı yoluyla ve rassal olarak belirlenecektir.

Elektronik Jüri Belirleme Sistemi kimsenin müdahale edemeyeceği, tamamen dijital bir sistem olduğundan jüri heyeti seçiminde objektifliğin esas olmasını sağlayacaktır.

Raporlar tamamlanmadan bilgi alınamayacak

Şikayet konusu olan adayların jüri üyelerini önceden bilip onlarla iletişime geçmelerinin yarattığı sorunlar da bundan sonra söz konusu olmayacaktır.

Başvurular elektronik ortamda yapılacağından, adayların jüri üyelerine eserlerini posta yoluyla göndermeleri söz konusu olmayacak, jüri raporları gelinceye kadar adaylar jüri üyelerinin kimler olduğunu bilmeyeceklerdir. Böylece değerlendirme daha güvenli ve gizli olarak yapılacaktır.

Adaylar daha önceden jüri üyeleri raporlarının tamamı gelmeden, Üniversitelerarası Kurula gönderilen mevcut raporların sonuçlarını öğrenebilmekte , bu ise suistimal şikayetlerine konu olmakta idi.

Yeni getirilen sistemle son rapor gelmeden raporların açılması ve adaylara bildirilmesi yasaklanmış olup, son rapor gelip, tümü açıldıktan sonra adaylar raporlar hakkında bilgi sahibi olabilecek Dolayısıyla, olası jürileri etkilemeye yönelik çabaların olduğu iddialarının önüne geçilmeye çalışılmıştır.

Eser incelemesi veya sözlü sınavda başarısız olan adaylar için yeni düzenleme getirildi

Doçentlik sınavı için başvuran adaylardan sözlü sınavda başarısız olan adaylar tekrar hemen sınava başvurabiliyorlardı.

Yayımlanan yeni yönetmelikte ise;

Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, hemen bir sonraki döneme başvuramayacak, her defasında en erken izleyen ikinci dönemde sözlü sınav için yeniden başvurabilecek.

Etik ihlallere karşı yeni önlemler alındı

Doçentlik sınavı sürecinde ortaya çıkan intihal ve diğer etik ihlallerle ilgili olarak sürecin işletilmesinde bugüne kadar yaşanan sorunları ortadan kaldıracak yeni mekanizmalar getirilecek.

Önceden etik ihlallerle ilgili süreçler çok uzun sürmekte idi. Etik ihlallerle ilgili süreç hızlandırılarak daha objektif ve belirli süreler içerisinde sonuçlandırılmasıyla ilgili düzenlemeler getirilmiştir.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı bünyesinde yapılacak incelemede, etik ihlalde bulunduğuna karar verilen aday, doçentlik sınavı başvurusunda başarısız sayılacak. Bu adaylar, ihlalin ağırlığına göre 1 (bir) yıldan 5 (beş) yıla kadar doçentlik başvurusunda bulunamayacak.

Adayın idari, cezai ve hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümler saklı kalacak. Etik ihlalde bulunduğuna karar verilen adayın, bağlı olduğu yükseköğretim kurumuna veya bağlı bulunduğu diğer kamu kurumuna aday hakkında gerekli disiplin işlemlerinin ve diğer idari işlemlerin başlatılması amacıyla da bilgi verilecek.

Son Güncelleme: Perşembe, 12 Şubat 2015 11:51

Gösterim: 1836

İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet’in milletvekilliği adaylığı için istifasının ardından üniversiteye vekil rektör olarak Prof. Dr. Mahmut Ak atandı

İstanbul Üniversitesi Rektörü iken 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca 10.02.2015 tarihinde istifa eden Prof. Dr. Yunus Söylet'in yerine İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Ak Vekil Rektör olarak atandı.

Prof. Dr. Mahmut AK

1965 tarihinde Tokat’ta doğdu. İlköğrenimini Büyükbağlar Köyü İlkokulu’nda (1976); orta ve lise öğrenimini de Tokat İmam-Hatip Lisesi’nde (1983) yaptıktan sonra, girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden 1987 yılında mezun oldu.

Aynı yıl bu Fakültenin Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi oldu ve Yüksek Lisansa başladı. “Aşık Mehmed ve Menazırü’l-avalim’i” konulu tezini 1990’da tamamladı. Aynı yıl Doktora programına girdi ve “Menazırü’l-avalim (Tahil-Metin)” konulu tezini 9 Nisan 1997 tarihinde savunarak Doktor unvanını aldı.

> İstanbul Üniversitesi'nin yeni rektörü belli oldu

İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet’in milletvekilliği adaylığı için istifasının ardından üniversiteye vekil rektör olarak Prof. Dr. Mahmut Ak atandı

İstanbul Üniversitesi Rektörü iken 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca 10.02.2015 tarihinde istifa eden Prof. Dr. Yunus Söylet'in yerine İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Ak Vekil Rektör olarak atandı.

Prof. Dr. Mahmut AK

1965 tarihinde Tokat’ta doğdu. İlköğrenimini Büyükbağlar Köyü İlkokulu’nda (1976); orta ve lise öğrenimini de Tokat İmam-Hatip Lisesi’nde (1983) yaptıktan sonra, girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden 1987 yılında mezun oldu.

Aynı yıl bu Fakültenin Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi oldu ve Yüksek Lisansa başladı. “Aşık Mehmed ve Menazırü’l-avalim’i” konulu tezini 1990’da tamamladı. Aynı yıl Doktora programına girdi ve “Menazırü’l-avalim (Tahil-Metin)” konulu tezini 9 Nisan 1997 tarihinde savunarak Doktor unvanını aldı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Şubat 2015 13:01

Gösterim: 1411


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.