Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Danıştay, üniversitelerde kayıt ücretlerini ödeyemeyen öğrencilere ücretsiz kayıt dondurma hakkı tanınmasına olanak sağlayan bir karara imza attı
Okumak için çalışmak zorunda olan ya da ekonomik durumu iyi olmayan öğrencilere Danıştay’dan kayıt dondurma müjdesi geldi. Artık, öğrenciler ekonomik gerekçeyle kayıt dondurabilecek. Başkent Üniversitesi’nde okuyan E.E., “ekonomik nedenlerle ücretsiz olarak kayıt dondurmak” için üniversite yönetimine başvurdu.
Harç ücreti ödenecek
E.E.’nin isteği üniversite yönetimi tarafından “öğrenim ücretini ödeyememesinin kayıt dondurma nedeni olarak kabul edilemeyeceği” gerekçesiyle reddedildi. E.E.’nin avukatı Ankara 5. İdare Mahkemesi’ne dava açarak, Başkent Üniversetise Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliği’nin 27. maddesinin iptalini istedi. Davaya bakan mahkeme, devlet yardımı da alan vakıf üniversitelerinin, giderlerinin büyük bölümünü her yıl mütevelli heyeti tarafından belirlenen miktarla öğrencilerden aldıkları harçlarla karşıladığını belirtti ve öğrencinin harcı yatıramama durumunun kayıt dondurma nedeni olarak sayılamayacağına karar verdi.
Sınırsız yetkisi yok
Karara itiraz edilince dosya Danıştay’ın gündemine geldi. Temyiz incelemesini yapan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, vakıf yükseköğretim kurumlarının sahip olduğu mali ve idari özerkliğinin, o üniversitelere sınırsız bir düzenleme yapma yetkisi vermediğini belirterek, kaydı dondurulan öğrencilerin o dönem için öğretim ücretinin tamamını ödemesini gören yönetmeliğin ilgili maddesinin bireysel işlemde hukuka uygunluğu bulunmadığı için idare mahkemesinin kararını bozdu. İdare Mahkemesi Danıştay’ın bozma kararına uyarak, idarenin işleminin iptaline hükmetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Danıştay, üniversitelerde kayıt ücretlerini ödeyemeyen öğrencilere ücretsiz kayıt dondurma hakkı tanınmasına olanak sağlayan bir karara imza attı
Okumak için çalışmak zorunda olan ya da ekonomik durumu iyi olmayan öğrencilere Danıştay’dan kayıt dondurma müjdesi geldi. Artık, öğrenciler ekonomik gerekçeyle kayıt dondurabilecek. Başkent Üniversitesi’nde okuyan E.E., “ekonomik nedenlerle ücretsiz olarak kayıt dondurmak” için üniversite yönetimine başvurdu.
Harç ücreti ödenecek
E.E.’nin isteği üniversite yönetimi tarafından “öğrenim ücretini ödeyememesinin kayıt dondurma nedeni olarak kabul edilemeyeceği” gerekçesiyle reddedildi. E.E.’nin avukatı Ankara 5. İdare Mahkemesi’ne dava açarak, Başkent Üniversetise Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliği’nin 27. maddesinin iptalini istedi. Davaya bakan mahkeme, devlet yardımı da alan vakıf üniversitelerinin, giderlerinin büyük bölümünü her yıl mütevelli heyeti tarafından belirlenen miktarla öğrencilerden aldıkları harçlarla karşıladığını belirtti ve öğrencinin harcı yatıramama durumunun kayıt dondurma nedeni olarak sayılamayacağına karar verdi.
Sınırsız yetkisi yok
Karara itiraz edilince dosya Danıştay’ın gündemine geldi. Temyiz incelemesini yapan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, vakıf yükseköğretim kurumlarının sahip olduğu mali ve idari özerkliğinin, o üniversitelere sınırsız bir düzenleme yapma yetkisi vermediğini belirterek, kaydı dondurulan öğrencilerin o dönem için öğretim ücretinin tamamını ödemesini gören yönetmeliğin ilgili maddesinin bireysel işlemde hukuka uygunluğu bulunmadığı için idare mahkemesinin kararını bozdu. İdare Mahkemesi Danıştay’ın bozma kararına uyarak, idarenin işleminin iptaline hükmetti.
Son Güncelleme: Pazartesi, 01 Nisan 2013 13:15
Gösterim: 3778
Aksaray’da çeşitli okullarda görev yapan 4’ü öğretmen 5 kişi, hafta sonu gezisi için gittikleri Kapadokya gezisi acı bitti. Kazada 1 öğretmen hayatını kaybetti, 3’ü öğretmen 4 kişi de yaralandı.
Kaza, akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Aksaray’da çeşitli okullarda görev yapan 4’ü öğretmen 5 kişi, hafta sonu olması nedeniyle Nevşehir’e geziye gitti. Akşam saatlerinde Aksaray’a dönmek için Nevşehir’den yola çıkan Serdar Balcıoğlu (25) idaresindeki 68 KK 503 plakalı otomobilin arka lastiğinin patlaması ve sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu otomobil şarampole takla attı. Kaza sonrası otomobil sürücüsü öğretmen Serdar Balcıoğlu, öğretmenler Seda Eren (25), Tuğba Düzen (25) ve Goncagül Özyenginer (25) ile Merve Fişek (25) yaralandı. Yoldan geçen diğer sürücülerin haber vermesi üzerine olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen 112 Acil Yardım ekipleri yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptıktan sonra Aksaray Devlet Hastanesi’ne kaldırırken, genç öğretmen Tuba Düzen yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hastanede tedavi altına alınan öğretmen Seda Eren’in de hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenilirken, diğer yaralıların durumlarının iyi olduğu belirtildi. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Aksaray’da çeşitli okullarda görev yapan 4’ü öğretmen 5 kişi, hafta sonu gezisi için gittikleri Kapadokya gezisi acı bitti. Kazada 1 öğretmen hayatını kaybetti, 3’ü öğretmen 4 kişi de yaralandı.
Kaza, akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Aksaray’da çeşitli okullarda görev yapan 4’ü öğretmen 5 kişi, hafta sonu olması nedeniyle Nevşehir’e geziye gitti. Akşam saatlerinde Aksaray’a dönmek için Nevşehir’den yola çıkan Serdar Balcıoğlu (25) idaresindeki 68 KK 503 plakalı otomobilin arka lastiğinin patlaması ve sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu otomobil şarampole takla attı. Kaza sonrası otomobil sürücüsü öğretmen Serdar Balcıoğlu, öğretmenler Seda Eren (25), Tuğba Düzen (25) ve Goncagül Özyenginer (25) ile Merve Fişek (25) yaralandı. Yoldan geçen diğer sürücülerin haber vermesi üzerine olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen 112 Acil Yardım ekipleri yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptıktan sonra Aksaray Devlet Hastanesi’ne kaldırırken, genç öğretmen Tuba Düzen yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hastanede tedavi altına alınan öğretmen Seda Eren’in de hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenilirken, diğer yaralıların durumlarının iyi olduğu belirtildi. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Son Güncelleme: Salı, 02 Nisan 2013 09:22
Gösterim: 2463
‘Okulda üniversite’ modeliyle öğretmen adayları eğitimlerinin bir bölümünü üniversite kampusunda, ilerleyen dönemleri ise ilk, orta ve lise öğrencileriyle birlikte okullarda geçirecek ve acemi öğretmen sorunu ortadan kalkacak
Türkiye'de öğretmen yetiştirme modeline yenilikçi yaklaşım getiren ve ilk kez Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi tarafından uygulanmaya başlanan "Okulda Üniversite" eğitim modeli BJK Koleji'ndeki ilk uygulamasıyla tanıtıldı. Yeni model ile, öğretmen adayları eğitimlerinin bir bölümünü üniversite kampusunda, ilerleyen dönemleri ise ilk, orta ve lise öğrencileriyle birlikte okullarda geçiriyor. Öğretmen eğitiminde yeni bir dönem başlatacak olan projeyle öğretmen adaylarının eğitimleri ileride çalışacakları işyerleri olan okullarda tamamlanıyor sildentadal.com.
BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel toplantıda yaptığı konuşmada, "Türkiye'de 'Okulda Üniversite' eğitim modeliyle öğretmen yetiştirme konusuna yeni bir soluk getiriyoruz. Öğretmen yetiştirme eğitimine katkılar sağlayacağız" dedi indigenerics.com. Dünyanın birçok önemli üniversitesinin eğitim fakültesi dekanlarından danışmanlık alındığını belirten Enver Yücel, "Türkiye'de öğretmen eğitimini ve anlayışını değiştireceğiz. Tıpkı tıp eğitimindeki gibi öğretmen adaylarının çalışma sahalarında uygulamayla birlikte eğitim alacağı bir model geliştirdik. Bu model sayesinde artık acemi öğretmen sorunu ortadan kalkacak.
Öğretmen yetiştirme alanında usta çırak ilişkisi olmalı
MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü Ömer Balıbey ise yaptığı konuşmada şöyle seslendi: Okulda Üniversite modeli Türkiye'de öğretmen eğitimine yeni bir soluk getirecek. Ezber bozan bir model. Eğitim yazboz tahtası değildir. Eksiklerimiz var ama bu eksiklikleri gidermek adına arayışlarımız da sürüyor. İşte 'Okulda Üniversite' eğitim modeli bu arayışların bir sonucu. Mesleğinde daha iyi, daha donanımlı, daha nitelikli öğretmenleri sınıflara sokmalıyız. Bu modelin de bu modeli geliştirenlerin de arkasındayız.
YÖK üyesi Mehmet Şişman ise, Türkiye'de eğitimin en büyük sorununu nitelik olduğunu belirterek “Okulda Üniversite eğitim modeli bu konuda düşüncelerimin çoğunu hayata geçiriyor. Öğretmen yetiştirme alanında usta çırak ilişkisi olmalı. Öğretmen yetiştirme çalışmalarımıza örnek olacak, katkılar sunacak" sözleriyle ifade etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
‘Okulda üniversite’ modeliyle öğretmen adayları eğitimlerinin bir bölümünü üniversite kampusunda, ilerleyen dönemleri ise ilk, orta ve lise öğrencileriyle birlikte okullarda geçirecek ve acemi öğretmen sorunu ortadan kalkacak
Türkiye'de öğretmen yetiştirme modeline yenilikçi yaklaşım getiren ve ilk kez Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi tarafından uygulanmaya başlanan "Okulda Üniversite" eğitim modeli BJK Koleji'ndeki ilk uygulamasıyla tanıtıldı. Yeni model ile, öğretmen adayları eğitimlerinin bir bölümünü üniversite kampusunda, ilerleyen dönemleri ise ilk, orta ve lise öğrencileriyle birlikte okullarda geçiriyor. Öğretmen eğitiminde yeni bir dönem başlatacak olan projeyle öğretmen adaylarının eğitimleri ileride çalışacakları işyerleri olan okullarda tamamlanıyor sildentadal.com.
BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel toplantıda yaptığı konuşmada, "Türkiye'de 'Okulda Üniversite' eğitim modeliyle öğretmen yetiştirme konusuna yeni bir soluk getiriyoruz. Öğretmen yetiştirme eğitimine katkılar sağlayacağız" dedi indigenerics.com. Dünyanın birçok önemli üniversitesinin eğitim fakültesi dekanlarından danışmanlık alındığını belirten Enver Yücel, "Türkiye'de öğretmen eğitimini ve anlayışını değiştireceğiz. Tıpkı tıp eğitimindeki gibi öğretmen adaylarının çalışma sahalarında uygulamayla birlikte eğitim alacağı bir model geliştirdik. Bu model sayesinde artık acemi öğretmen sorunu ortadan kalkacak.
Öğretmen yetiştirme alanında usta çırak ilişkisi olmalı
MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü Ömer Balıbey ise yaptığı konuşmada şöyle seslendi: Okulda Üniversite modeli Türkiye'de öğretmen eğitimine yeni bir soluk getirecek. Ezber bozan bir model. Eğitim yazboz tahtası değildir. Eksiklerimiz var ama bu eksiklikleri gidermek adına arayışlarımız da sürüyor. İşte 'Okulda Üniversite' eğitim modeli bu arayışların bir sonucu. Mesleğinde daha iyi, daha donanımlı, daha nitelikli öğretmenleri sınıflara sokmalıyız. Bu modelin de bu modeli geliştirenlerin de arkasındayız.
YÖK üyesi Mehmet Şişman ise, Türkiye'de eğitimin en büyük sorununu nitelik olduğunu belirterek “Okulda Üniversite eğitim modeli bu konuda düşüncelerimin çoğunu hayata geçiriyor. Öğretmen yetiştirme alanında usta çırak ilişkisi olmalı. Öğretmen yetiştirme çalışmalarımıza örnek olacak, katkılar sunacak" sözleriyle ifade etti.
Son Güncelleme: Cumartesi, 30 Mart 2013 14:01
Gösterim: 2676
Eğitim, fen ve edebiyat fakültelerinin matematik, istatistik, fizik, kimya, biyoloji, fen bilimleri ile fen ve teknoloji bölümlerinden mezun olanlar da mühendislik programlarına ilişkin sınava katılmak suretiyle vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavına başvurabilecekler.
Maliye Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 27 Mart 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan değişikliklerle Vergi Denetim Kurulu'nun ihtiyaç duyduğu denetim elemanlarını, etkin ve hızlı bir şekilde temin etmesi, yükseköğretim kurumlarından mezun olan yüksek nitelikli adayların Vergi Müfettiş Yardımcısı olmasına imkan sağlanması ve bu suretle Vergi Denetim Kurulu'nun vergi incelemesi ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele görevini daha etkin bir şekilde ifa etmesinin hedeflendiği belirtildi.
Değişikliklere göre, vergi müfettiş yardımcısı olabilmek için sadece siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler ile hukuk fakültelerinden mezun olma koşulu aranmayacak. Üniversitelerin mühendislik programlarından mezun olanlar da vergi müfettiş yardımcılığı mesleğine kabul edilecekler.
Eğitim, fen ve edebiyat fakültelerinin matematik, istatistik, fizik, kimya, biyoloji, fen bilimleri ile fen ve teknoloji bölümlerinden mezun olanlar da mühendislik programlarına ilişkin sınava katılmak suretiyle vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavına başvurabilecekler.
Anılan değişikliğe paralel olarak giriş sınavı konuları da değiştirildi. Buna göre, üç farklı alan için ayrı ayrı sınav uygulanacak ve her bir alandan sınava giren adayların başarı sırası ayrı ayrı tespit edilecek.
Farklı alanlarda ayrı ayrı sınav yapıldığı için, her bir alan için atama yapılması planlanan toplam kadronun belli bir yüzdesi kadar kontenjan ayrıldı. Bu kontenjanlar, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler alanları için yüzde 55, hukuk için yüzde 20, mühendislik için de yüzde 25 olarak belirlendi.
Yeni düzenlemeyle eskiden olduğu gibi giriş sınavı iki aşamalı olacak. İlk aşama olan yazılı sınavlar Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından, ikinci aşama olan sözlü sınav ise Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından yapılacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Eğitim, fen ve edebiyat fakültelerinin matematik, istatistik, fizik, kimya, biyoloji, fen bilimleri ile fen ve teknoloji bölümlerinden mezun olanlar da mühendislik programlarına ilişkin sınava katılmak suretiyle vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavına başvurabilecekler.
Maliye Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 27 Mart 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan değişikliklerle Vergi Denetim Kurulu'nun ihtiyaç duyduğu denetim elemanlarını, etkin ve hızlı bir şekilde temin etmesi, yükseköğretim kurumlarından mezun olan yüksek nitelikli adayların Vergi Müfettiş Yardımcısı olmasına imkan sağlanması ve bu suretle Vergi Denetim Kurulu'nun vergi incelemesi ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele görevini daha etkin bir şekilde ifa etmesinin hedeflendiği belirtildi.
Değişikliklere göre, vergi müfettiş yardımcısı olabilmek için sadece siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler ile hukuk fakültelerinden mezun olma koşulu aranmayacak. Üniversitelerin mühendislik programlarından mezun olanlar da vergi müfettiş yardımcılığı mesleğine kabul edilecekler.
Eğitim, fen ve edebiyat fakültelerinin matematik, istatistik, fizik, kimya, biyoloji, fen bilimleri ile fen ve teknoloji bölümlerinden mezun olanlar da mühendislik programlarına ilişkin sınava katılmak suretiyle vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavına başvurabilecekler.
Anılan değişikliğe paralel olarak giriş sınavı konuları da değiştirildi. Buna göre, üç farklı alan için ayrı ayrı sınav uygulanacak ve her bir alandan sınava giren adayların başarı sırası ayrı ayrı tespit edilecek.
Farklı alanlarda ayrı ayrı sınav yapıldığı için, her bir alan için atama yapılması planlanan toplam kadronun belli bir yüzdesi kadar kontenjan ayrıldı. Bu kontenjanlar, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler alanları için yüzde 55, hukuk için yüzde 20, mühendislik için de yüzde 25 olarak belirlendi.
Yeni düzenlemeyle eskiden olduğu gibi giriş sınavı iki aşamalı olacak. İlk aşama olan yazılı sınavlar Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından, ikinci aşama olan sözlü sınav ise Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından yapılacak.
Son Güncelleme: Pazartesi, 01 Nisan 2013 08:36
Gösterim: 1856
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin soru önergesine verdiği cevapta sokakta yaşayan ve çalıştırılan çocuk sayısına ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'de 24 çocuğun sokakta yaşadığı, 5 bin 851 çocuğun da sokakta çalıştırıldığı tespit edildi.
Sokakta yaşadığı veya çalıştırıldığı tespit edilen çocuklara yönelik hizmetlerin Çocuk ve Gençlik Merkezleri'nce yürütüldüğünü belirten Şahin, bu çocuk ve gençlerin, eşler arası anlaşmazlık, ihmal, kötü alışkanlık, yoksulluk, terk ve benzeri nedenlerle sokağa düşerek sosyal tehlikeyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Şahin'in verdiği bilgiye göre 2007'de 775, 2008'de 474, 2009'da 197, 2010'da 101, 2011'de 106 ve 2012'de 24 çocuğun sokakta yaşadığı tespit edildi ve bu çocukların bakanlık hizmetlerinden yararlandırılması sağlandı.
Sokakta çalıştırıldığı tespit edilen çocuk sayısı ise 2007'de 6 bin 784, 2008'de 7 bin 124, 2009'da 7 bin 560, 2010'da 5 bin 178, 2011'de 6 bin 402 ve 2012'de 5 bin 851 oldu.
Şahin'in verdiği cevaba göre 2012'de en çok çocuğun sokakta yaşadığı il İstanbul. İstanbul'da 15, Ankara'da 5, İzmir ve Samsun'da 2'şer çocuk sokakta yaşıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin soru önergesine verdiği cevapta sokakta yaşayan ve çalıştırılan çocuk sayısına ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'de 24 çocuğun sokakta yaşadığı, 5 bin 851 çocuğun da sokakta çalıştırıldığı tespit edildi.
Sokakta yaşadığı veya çalıştırıldığı tespit edilen çocuklara yönelik hizmetlerin Çocuk ve Gençlik Merkezleri'nce yürütüldüğünü belirten Şahin, bu çocuk ve gençlerin, eşler arası anlaşmazlık, ihmal, kötü alışkanlık, yoksulluk, terk ve benzeri nedenlerle sokağa düşerek sosyal tehlikeyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Şahin'in verdiği bilgiye göre 2007'de 775, 2008'de 474, 2009'da 197, 2010'da 101, 2011'de 106 ve 2012'de 24 çocuğun sokakta yaşadığı tespit edildi ve bu çocukların bakanlık hizmetlerinden yararlandırılması sağlandı.
Sokakta çalıştırıldığı tespit edilen çocuk sayısı ise 2007'de 6 bin 784, 2008'de 7 bin 124, 2009'da 7 bin 560, 2010'da 5 bin 178, 2011'de 6 bin 402 ve 2012'de 5 bin 851 oldu.
Şahin'in verdiği cevaba göre 2012'de en çok çocuğun sokakta yaşadığı il İstanbul. İstanbul'da 15, Ankara'da 5, İzmir ve Samsun'da 2'şer çocuk sokakta yaşıyor.
Son Güncelleme: Cumartesi, 30 Mart 2013 14:11
Gösterim: 1205

