Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinde ilköğretim 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Kaan Karadeniz dürüstlüğü ile herkese örnek oldu. Sosyal Bilgiler dersinde 71 alan öğrenci notunun sisteme 88 olarak girdiğini görünce müdüre başvurdu.

kaan karadenizVakfıkebir Osman Tan İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Kaan Karadeniz, Sosyal Bilgiler dersi sınavından 71 almasına rağmen "e-okul" sistemine 88 olarak girildiğini gördü. Karadeniz, Okul Müdürü Ahmet Karahasan'a başvurarak notunun sisteme yanlış yazıldığını belirterek düzeltilmesini istedi. Karadeniz'in başvurusu üzerine okul yönetimi ders notundaki yanlışlığı düzeltirken, kendisine bu dürüstlüğünden dolayı ödül verdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Okul Müdürü Ahmet Karahasan, "Öğrencimiz bize gelerek 'öğretmenim notumu yanlış girdiniz' dedi. 'Sosyal Bilgiler dersinde 71 aldım ama sisteme 88 olarak girdiniz' dedi. Biz baktık gerçekten not 88, öyle girilmiş. Öğrencimiz sosyal bilgiler kitabını getirdi onun arkasına derslerden aldığını notları yazıyordu. Bize onu da kitabından teyit ettirdi. Biz öğretmeniyle görüştük gerçekten not yanlış girilmiş. Biz sonra öğrencilerin bu örnek davranışı nedeniyle ödül verdik. İlçemiz tarafından öğrencimize ödül verildi. Bu davranışı okulda çok büyük bir yankı uyandırdı. Her öğrenci notunun yükseltilmesini istediği bir ortamda kendi notunu düşürmek için okul yönetimine müracaat eden öğrencimiz Kaan Karadeniz, öğrencilerimiz açısından da örnek oldu" dedi.

Anne Yıldız Karadeniz ise oğlunun bu hareketinin kendileri için gurur kaynağı olduğunu ifade ederek "Kaan doğruluğu, dürüstlüğünü bir kez daha kanıtlamış oldu. Notun önemli olmadığı yalan konuşmanın yanlış olduğunu ifade etti. Biz evde dürüstlüğün önemli olduğunu, yalan konuşmanın kötü bir davranış olduğu anlatıyoruz. Tabi bunun için okulda önemli bunun için okuldaki müdürüne ve öğretmenlerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Babası Mehmet Karadeniz ilçede bulunan bir işletmeye nakliyecilik yaparken, annesi Yıldız Karadeniz ise el işi yaparak aile bütçesine katkı yapmaya çalışıyor. İlköğretim 4. sınıf öğrencisi Kaan Karadeniz, "Yalan söylemenin çok kötü bir şey olduğunu öğretmenlerimiz sürekli bizlere söylüyor. Bende yalan söylememek için böyle bir davranış sergiledim. Bütün arkadaşlarıma yalan söylememelerini tavsiye ediyorum" açıklamasında bulundu.

> Böyle öğrenci zor bulunur!

Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinde ilköğretim 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Kaan Karadeniz dürüstlüğü ile herkese örnek oldu. Sosyal Bilgiler dersinde 71 alan öğrenci notunun sisteme 88 olarak girdiğini görünce müdüre başvurdu.

kaan karadenizVakfıkebir Osman Tan İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Kaan Karadeniz, Sosyal Bilgiler dersi sınavından 71 almasına rağmen "e-okul" sistemine 88 olarak girildiğini gördü. Karadeniz, Okul Müdürü Ahmet Karahasan'a başvurarak notunun sisteme yanlış yazıldığını belirterek düzeltilmesini istedi. Karadeniz'in başvurusu üzerine okul yönetimi ders notundaki yanlışlığı düzeltirken, kendisine bu dürüstlüğünden dolayı ödül verdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Okul Müdürü Ahmet Karahasan, "Öğrencimiz bize gelerek 'öğretmenim notumu yanlış girdiniz' dedi. 'Sosyal Bilgiler dersinde 71 aldım ama sisteme 88 olarak girdiniz' dedi. Biz baktık gerçekten not 88, öyle girilmiş. Öğrencimiz sosyal bilgiler kitabını getirdi onun arkasına derslerden aldığını notları yazıyordu. Bize onu da kitabından teyit ettirdi. Biz öğretmeniyle görüştük gerçekten not yanlış girilmiş. Biz sonra öğrencilerin bu örnek davranışı nedeniyle ödül verdik. İlçemiz tarafından öğrencimize ödül verildi. Bu davranışı okulda çok büyük bir yankı uyandırdı. Her öğrenci notunun yükseltilmesini istediği bir ortamda kendi notunu düşürmek için okul yönetimine müracaat eden öğrencimiz Kaan Karadeniz, öğrencilerimiz açısından da örnek oldu" dedi.

Anne Yıldız Karadeniz ise oğlunun bu hareketinin kendileri için gurur kaynağı olduğunu ifade ederek "Kaan doğruluğu, dürüstlüğünü bir kez daha kanıtlamış oldu. Notun önemli olmadığı yalan konuşmanın yanlış olduğunu ifade etti. Biz evde dürüstlüğün önemli olduğunu, yalan konuşmanın kötü bir davranış olduğu anlatıyoruz. Tabi bunun için okulda önemli bunun için okuldaki müdürüne ve öğretmenlerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Babası Mehmet Karadeniz ilçede bulunan bir işletmeye nakliyecilik yaparken, annesi Yıldız Karadeniz ise el işi yaparak aile bütçesine katkı yapmaya çalışıyor. İlköğretim 4. sınıf öğrencisi Kaan Karadeniz, "Yalan söylemenin çok kötü bir şey olduğunu öğretmenlerimiz sürekli bizlere söylüyor. Bende yalan söylememek için böyle bir davranış sergiledim. Bütün arkadaşlarıma yalan söylememelerini tavsiye ediyorum" açıklamasında bulundu.

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 15:05

Gösterim: 1775

Tüm iç ve dış paydaşlardan görüş alarak çalışmalarını tamamlayan YÖK, Yükseköğretim Yasası taslağını MEB'e sundu.

yökAlınan bilgiye göre, tüm iç ve dış paydaşlardan görüş alan Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Yükseköğretim Yasası tasarısına ilişkin çalışmasını tamamladı.

MEB'e gönderilen taslak, bakanlığın çalışma ve incelemelerinin ardından, Bakanlar Kurulu'na gönderilecek.

YÖK Başkanlığına Gökhan Çetinsaya'nın atanmasının ardından, 1981 yılında çıkarılan ve toplumun birçok kesimince eleştirilen Yükseköğretim Kanunu'nun değiştirilmesi çalışmalarına hız verilmişti. Çetinsaya, hazırladıkları taslağı, 5 Kasım'da kamuoyunun görüşüne sunmuş ve ilgili paydaşlardan görüş alma sürecini başlatmıştı.

> YÖK Yasası taslağı MEB'e sunuldu

Tüm iç ve dış paydaşlardan görüş alarak çalışmalarını tamamlayan YÖK, Yükseköğretim Yasası taslağını MEB'e sundu.

yökAlınan bilgiye göre, tüm iç ve dış paydaşlardan görüş alan Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Yükseköğretim Yasası tasarısına ilişkin çalışmasını tamamladı.

MEB'e gönderilen taslak, bakanlığın çalışma ve incelemelerinin ardından, Bakanlar Kurulu'na gönderilecek.

YÖK Başkanlığına Gökhan Çetinsaya'nın atanmasının ardından, 1981 yılında çıkarılan ve toplumun birçok kesimince eleştirilen Yükseköğretim Kanunu'nun değiştirilmesi çalışmalarına hız verilmişti. Çetinsaya, hazırladıkları taslağı, 5 Kasım'da kamuoyunun görüşüne sunmuş ve ilgili paydaşlardan görüş alma sürecini başlatmıştı.

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 14:40

Gösterim: 1758

Yoğun kar yağışı nedeniyle 5 gündür okulların tatil edildiği Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde, Şehit Yalçın Yatılı İlköğretim Okulu kar altında eğitim-öğretime devam ediyor.

karli okulBeytüşşebap’ta, bir haftadır etkisini gösteren kar yağışı nedeniyle 5 gündür okullar tatil edilirken, ilçe merkezine 500 kilometre uzaklıkta bulunan Şehit Yalçın Yatılı İlköğretim Okulu eğitime devam ediyor. 1. katının tamamen karla kaplı olduğu okulda ders gören öğrenciler, soğuk havalara rağmen eğitimlerinden vazgeçmiyor. Okul personelleri, her gün biriken kar yığınlarını temizliyor.

Yatılı okulda kalan 330 öğrenci, haftalardır ailelerini göremediklerini, durumların iyi olduğunu ve öğretmenlerin fedakarca kendileriyle ilgilendiklerini kaydetti.

> Kar altında eğitim devam ediyor

Yoğun kar yağışı nedeniyle 5 gündür okulların tatil edildiği Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde, Şehit Yalçın Yatılı İlköğretim Okulu kar altında eğitim-öğretime devam ediyor.

karli okulBeytüşşebap’ta, bir haftadır etkisini gösteren kar yağışı nedeniyle 5 gündür okullar tatil edilirken, ilçe merkezine 500 kilometre uzaklıkta bulunan Şehit Yalçın Yatılı İlköğretim Okulu eğitime devam ediyor. 1. katının tamamen karla kaplı olduğu okulda ders gören öğrenciler, soğuk havalara rağmen eğitimlerinden vazgeçmiyor. Okul personelleri, her gün biriken kar yığınlarını temizliyor.

Yatılı okulda kalan 330 öğrenci, haftalardır ailelerini göremediklerini, durumların iyi olduğunu ve öğretmenlerin fedakarca kendileriyle ilgilendiklerini kaydetti.

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 11:55

Gösterim: 2202

Adapazarı'nda müdürün kendisine mobbing uyguladığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan öğretmeni Özlem Feraye Önder, 30 kilometre uzaklıktaki Ferizli İlçesi'ne atandı.

mobbingBunu sürgün olarak değerlendiren 20 yıllık öğretmen Önder "Benim 9 yaşında özürlü oğlum var. Ben şimdi nasıl Adapazarı'ndan kalkıp her gün o ilçeye giderim" diyerek atamaya tepki gösterdi.

Adapazarı’nın yeni yerleşim bölgesi Camili Mahallesi’nde bulunan Tes- İş Adapazarı Anadolu Lisesi’nde görev yapan resim öğretmeni Özlem Feraye Önder, 6 ay önce okul müdürü hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Önder verdiği dilekçede, okuldaki bazı uygulamaları nedeniyle ters düşün Milli Eğitim’e şikayet ettiği okul müdürünün kendisine baskı yaptığını ve ’mobbing’ uyguladığını iddia etti. Savcının, müdür hakkında soruşturma açmasına kaymakamlık izin vermeyince öğretmen Özlem Feraye Önder bu kez İdare Mahkemesi’ne başvurdu ve kaymakamlık kararının kaldırılmasını istedi.

İdare Mahkemesi’nin kararı beklenirken, Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü, görevlendirdiği müfettiş raporu doğrultusunda hem öğretmen Özlem Feraye Önder’i, hem okul müdürünün görev yerlerini değiştirdi. Müdür kent içinde bir başka okula tayin edilirken, Adapazarı’ndan 30 kilometre uzaklıktaki Ferizli İlçesi’ndeki okula atanan öğretmen Özlem Feraye Önder, rapor aldı ve atama kararının durdurulması için İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

'Cezalandırılan yine ben oldum'

Okul müdürünü kendisine mobbing uyguladığı gerekçesiyle şikayet edildiği için sürgüne gönderildiğini ileri süren öğretmen Önder, "Cezalandırılan yine ben oldum. Beni sürgün ettiler. Benim 9 yaşında ilkokul üçüncü sınıfa giden engelli oğlum var. Ona kim göz kulak olacak?" diyerek tepki gösterdi.

(personelmeb)

> Öğretmenin 'Mobbing' şikayetine sürgün gibi karar

Adapazarı'nda müdürün kendisine mobbing uyguladığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan öğretmeni Özlem Feraye Önder, 30 kilometre uzaklıktaki Ferizli İlçesi'ne atandı.

mobbingBunu sürgün olarak değerlendiren 20 yıllık öğretmen Önder "Benim 9 yaşında özürlü oğlum var. Ben şimdi nasıl Adapazarı'ndan kalkıp her gün o ilçeye giderim" diyerek atamaya tepki gösterdi.

Adapazarı’nın yeni yerleşim bölgesi Camili Mahallesi’nde bulunan Tes- İş Adapazarı Anadolu Lisesi’nde görev yapan resim öğretmeni Özlem Feraye Önder, 6 ay önce okul müdürü hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Önder verdiği dilekçede, okuldaki bazı uygulamaları nedeniyle ters düşün Milli Eğitim’e şikayet ettiği okul müdürünün kendisine baskı yaptığını ve ’mobbing’ uyguladığını iddia etti. Savcının, müdür hakkında soruşturma açmasına kaymakamlık izin vermeyince öğretmen Özlem Feraye Önder bu kez İdare Mahkemesi’ne başvurdu ve kaymakamlık kararının kaldırılmasını istedi.

İdare Mahkemesi’nin kararı beklenirken, Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü, görevlendirdiği müfettiş raporu doğrultusunda hem öğretmen Özlem Feraye Önder’i, hem okul müdürünün görev yerlerini değiştirdi. Müdür kent içinde bir başka okula tayin edilirken, Adapazarı’ndan 30 kilometre uzaklıktaki Ferizli İlçesi’ndeki okula atanan öğretmen Özlem Feraye Önder, rapor aldı ve atama kararının durdurulması için İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

'Cezalandırılan yine ben oldum'

Okul müdürünü kendisine mobbing uyguladığı gerekçesiyle şikayet edildiği için sürgüne gönderildiğini ileri süren öğretmen Önder, "Cezalandırılan yine ben oldum. Beni sürgün ettiler. Benim 9 yaşında ilkokul üçüncü sınıfa giden engelli oğlum var. Ona kim göz kulak olacak?" diyerek tepki gösterdi.

(personelmeb)

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 12:17

Gösterim: 2905

Özel bir eğitim kurumunda bir öğretmen, yabancı dil eğitimi dersine ağzını bantlayarak girdi.

agzı bantlı ogretmenÖğrencilerinin şaşkın bakışları altında derse başlayan Öztürk taviz vermeden dersini işledi.

Ders sonrasında fikirlerini aldığımız Utku Öztürk, böyle bir uygulamaya gitme sebebini anlattı.

Ülkemizde yabancı dil eğitiminde ciddi bir eksiklik olduğunu belirten Öztürk 15 sene yabancı dil eğitimi alan çocukların tek kelime konuşamadıklarını vurguladı. Klasik yabancı dil eğitiminde öğretmenin sürekli olarak öğrenciye bilgi aktardığına değinen Öztürk; "Bu süreçteki terminolojiyi değiştirmemiz lazım. Artık dilbilimciler "öğrenme" kelimesi yerine "karşılaşma" kelimesini kullanıyorlar. Çünkü yabancı dilde ilk kez sunulan bir yapı veya kelimeyle öğrenci sadece "karşılaşır." Öğrenmenin sağlanabilmesi için yüksek frekansta bu yapıya veya kelimelere maruz bırakılmaları gerekir."dedi.

Yabancı dilin sürekli kullanımının gerektiğinin altını çizen Öztürk, öğretmenlerin bir şeyler öğretme derdinden vazgeçmeleri gerektiğini söyledi. Çocukların oturup öğretmenlerini sessizce dinlemelerinin sorunu çözmediğini dile getiren Öztürk, bu şekilde devam ettiği sürece yabancı dil eğitimindeki noksanlığın giderilemeyeceğini ifade etti.

Ağzını bantlayarak derse girmesini sembolik bir gösteri olduğunu anlatan Öztürk, "Videomuzu Youtube'da 2 binden fazla insan izlemiş. Bazı eleştirileri okudum, beni yanlış anladıklarını düşünüyorum. Ben susarak İngilizce öğrettiğimi söylemiyorum, yalnızca öğrencilerin üretken olması gerekliliğini anlatmaya çalışıyorum."dedi.

Uygulama öncesi çocuklara haber vermeyerek tamamen doğal bir ders işlediklerini belirten Öztürk, "Yalnızca simgesel sustum ve bu durumda öğrencilerimin daha aktif olduklarını göstermek istedim.

Türkiye'de artık "Anlıyorum ama konuşamıyorum" klişesinin kalkması gerektiğini de savunan Öztürk, yaptığı dersin amacına ulaştığına inandığını belirtti.

(haber7)

> Öğretmen ağzını bantlayıp derse girdi

Özel bir eğitim kurumunda bir öğretmen, yabancı dil eğitimi dersine ağzını bantlayarak girdi.

agzı bantlı ogretmenÖğrencilerinin şaşkın bakışları altında derse başlayan Öztürk taviz vermeden dersini işledi.

Ders sonrasında fikirlerini aldığımız Utku Öztürk, böyle bir uygulamaya gitme sebebini anlattı.

Ülkemizde yabancı dil eğitiminde ciddi bir eksiklik olduğunu belirten Öztürk 15 sene yabancı dil eğitimi alan çocukların tek kelime konuşamadıklarını vurguladı. Klasik yabancı dil eğitiminde öğretmenin sürekli olarak öğrenciye bilgi aktardığına değinen Öztürk; "Bu süreçteki terminolojiyi değiştirmemiz lazım. Artık dilbilimciler "öğrenme" kelimesi yerine "karşılaşma" kelimesini kullanıyorlar. Çünkü yabancı dilde ilk kez sunulan bir yapı veya kelimeyle öğrenci sadece "karşılaşır." Öğrenmenin sağlanabilmesi için yüksek frekansta bu yapıya veya kelimelere maruz bırakılmaları gerekir."dedi.

Yabancı dilin sürekli kullanımının gerektiğinin altını çizen Öztürk, öğretmenlerin bir şeyler öğretme derdinden vazgeçmeleri gerektiğini söyledi. Çocukların oturup öğretmenlerini sessizce dinlemelerinin sorunu çözmediğini dile getiren Öztürk, bu şekilde devam ettiği sürece yabancı dil eğitimindeki noksanlığın giderilemeyeceğini ifade etti.

Ağzını bantlayarak derse girmesini sembolik bir gösteri olduğunu anlatan Öztürk, "Videomuzu Youtube'da 2 binden fazla insan izlemiş. Bazı eleştirileri okudum, beni yanlış anladıklarını düşünüyorum. Ben susarak İngilizce öğrettiğimi söylemiyorum, yalnızca öğrencilerin üretken olması gerekliliğini anlatmaya çalışıyorum."dedi.

Uygulama öncesi çocuklara haber vermeyerek tamamen doğal bir ders işlediklerini belirten Öztürk, "Yalnızca simgesel sustum ve bu durumda öğrencilerimin daha aktif olduklarını göstermek istedim.

Türkiye'de artık "Anlıyorum ama konuşamıyorum" klişesinin kalkması gerektiğini de savunan Öztürk, yaptığı dersin amacına ulaştığına inandığını belirtti.

(haber7)

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 11:27

Gösterim: 3414

Diğer Makaleler...

  1. Lise öğrencisine en büyük desteği veliler verebilir
  2. Özel okullarda kıyafeti veliler belirleyecek!
  3. Mahkeme YÖK’ün talebini reddetti
  4. RedHack YÖK’e saldırıyı nasıl gerçekleştirdi?