ÖSYM Başkanı Demir, "e-YDS'ye ilişkin gerçekleştirdiğimiz toplantıda, 2014 sonuna kadar her ay bir sınav uygulamasının gerçekleştirilmesine karar verildi" dedi.

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ali Demir, "Elektronik Yabancı Dil Sınavına (e-YDS) ilişkin gerçekleştirdiğimiz toplantıda, 2014 sonuna kadar her ay bir sınav uygulamasının gerçekleştirilmesine karar verildi" dedi.

Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 Eylül'de gerçekleştirilen ilk elektronik sınav olan e-YDS’yi tüm yönleri ile değerlendirmek üzere bir toplantı yaptıklarını belirtti.

Ali Demir, başkanlığında yürütülen bu toplantıya Başkan Yardımcısı Ercan Öztemel ile ilgili daire başkanlarının, sınavda görev alan akademisyen ve diğer teknik görevliler ile sınavın oluşturulmasındaki kapalı dönemde görev alan personelin katıldığını ifade etti.

Toplantıda, "e-YDS'de; sınav binası ve civarında lojistik destek hizmetleri, başvuruların alınması, görevlilerin atanması, kapalı dönem uygulaması, görevlilerinin ve adayların binalara kabul edilmesi,  sınavın başlatılması, yürütülmesi ve sonlandırılması" konularında kapsamlı değerlendirmeler yapıldığını anlatan Demir, "e-YDS, elektronik sınav uygulamasının ilk örneğini teşkil etmesi bakımından önemli" dedi.

Demir, "Genel olarak katılımcılar, görevliler ve adaylar alınan geri dönüşümler ile başarılı bir sınav uygulamasının gerçekleştirildiğini, önemli bir sorun yaşanmadığını, sınav sürecinin planlandığı gibi yürütüldüğünü, görevlilerin eğitimlerinin ve internet sitesi üzerinde sunulan deneme sınavının çok faydalı olduğunu dile getirdi. Benzeri uygulamaların aynı şekilde devam etmesinin önemli olduğunu söylediler" ifadelerini kullandı.

Bu değerlendirmelerin kendileri için çok önem arz ettiğini belirten Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toplantıdaki tüm görüş ve önerileri titizlikle değerlendirileceğiz. Öncelikle ÖSYM elektronik sınav yürütme sürecinin iyileştirilmesi için bu görüş ve önerilerden faydalanacağız. Her geçen gün daha kaliteli ve konforlu bir sınav ortamının oluşturulması için gerekli düzenlemeler geciktirilmeden yapılacak.

Toplantının sonunda e-YDS uygulamasının daha sık periyotlarda tekrarlanmasına ve sınav kapasitesinin artırılması için çalışmaların hızlandırılmasına karar verildi. Toplantıda, 2014 sonuna kadar her ay bir sınav uygulamasının gerçekleştirilmesine ve 2 Ekim'de yapılacak ÖSYM Yönetim Kurulu toplantısında  bu yıl sonuna kadar yapılacak sınav ve başvuru tarihlerinin belirlenerek kamuoyuna iletilmesine karar verildi."

Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan, AİHM’nin ‘Zorunlu din dersi kaldırılsın’ kararı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AİHM kararına yönelik açıklamalarını eleştirerek, din dersinin neden zorunlu olmaması gerektiğini yazdı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AİHM’nin ‘Zorunlu din dersi kaldırılsın’ kararını dün bu sözlerle eleştirmişti;

“Bu yanlış bir karar. Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik dersinin, zorunlu kimya, zorunlu matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz. Ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak dersi her zaman tartışma konusu olur. Zorunlu din kültürünü kaldırırsanız onun yerine uyuşturucu, şiddet, ırkçılık gelir”

Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan, hem AİHM’in kararını hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karara yönelik eleştirilerini köşesinde yorumladı;

İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısı;

Din dersi neden zorunlu olamaz?

-ÇÜNKÜ dinde zorlama olmaz.

 -ÇÜNKÜ ebeveynlerin çocuklarına başörtüsü taktırma hakkı olduğu gibi, ebeveynlerin çocuklarına din dersi verdirmeme hakkı da vardır.

-ÇÜNKÜ tek tip zorunlu din dersiyle başka türlü inançlara açık ve ağır haksızlık yapılmaktadır.

-ÇÜNKÜ din dersi istemeyene değil isteyene verilir.

-ÇÜNKÜ din seçilir... Fizik, kimya, biyoloji, matematik ise seçilmez.

-ÇÜNKÜ "tercihe saygı" demokrasinin vazgeçilmez koşuludur.

 Bir kere de oltaya gelme be arkadaş

MEMLEKETİNDE...

-AİHM kararlarına rağmen zorunlu din dersleri devam ediyor.

-Cemevlerine ibadethane statüsü tanınmıyor.

-İfade özgürlüğünün önünde binlerce engel var.

-Toplanma özgürlüğü biber gazlarıyla boğuluyor.

-Üniversiten söz söyleyemiyor.

-İstihbaratına olağanüstü yetkiler veriliyor.

Ve sen bütün bu ahval ve şerait içinde...

Sadece "başörtüsü, türban" gibi konularda...

Alarma geçiyorsun, zinde ve enerjik tepkiler veriyorsun, kendini ortaya atıyorsun.

*

Bu halinle verdiğin tek bir mesaj var:

"Bütün işler tıkırında... Ama ah şu başörtüsü olmasa..."

*

Başörtüsü konusunda o kadar derin, o kadar içselleştirmiş bir alerjiye sahipsin ki...

Özgürlük adına başörtüsünü ortaöğrenimde serbest bırakan hükümeti, özgürlük

üzerinden sıkıştırmak aklının ucundan bile geçmiyor.

En yüksek sesinle çıkıp haykıramıyorsun:

"Tamam, ver başörtüsüne özgürlüğünü... Ama benim özgürlüklerimi de ver... İfade

özgürlüğümü tanı... Toplanma özgürlüğümü tanı... Alevinin haklarını tanı..."

*

Konu başörtüsü olduğunda öyle kendinden geçiyorsun ki...

Taktik ve strateji bile uygulamayacak hale geliyorsun.

*

Hükümeti idare edenler senin bu halinin öyle farkında ki...

İşte bu yüzden atıyorlar ortaya bir başörtüsü yemi...

Sen de geliveriyorsun oltaya.

Yazının devamını okumak için Tıklayın

Kamu Denetçiliği Kurumuna (KDK), çocuklardan şikayet başvurusu alınmaya başlanan Nisan ayından bu yana 128 müracaat yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, çocukların en çok şikayette bulunduğu kurum oldu

KDK'nın yazılı açıklamasında, kurumun 22 Nisan 2014 itibarıyla çocuklardan şikayet başvurusu almaya başladığı hatırlatıldı. Açıklamaya göre, geçen 5 aylık süreçte yapılan 128 başvurudan 41'i geçersiz sayıldı. Bilgilerini düzenleyerek KDK'ya ileten 41'i erkek, 46'sı kız 87 çocuğun talebi değerlendirildi. 

Ombudsmana çocuklardan en çok müracaat Mersin'den gelirken, bunların ağırlıkla 12 yaş üstü olduğu belirlendi. İncelenen ve işleme alınan taleplerden 53'ü, çocuklar ve idarelerle yapılan görüşmeler sonucunda, ikili diyaloglarla çözümlendi. 

Çocukların en çok şikayette bulunduğu kurum, Milli Eğitim Bakanlığı oldu. Çocuklar, ombudsmandan, "4+4+4" uygulamasının beraberinde getirdiği alt yapı sorunlarının giderilmesi, öğrencilere daha çok sosyal-sportif mekan imkanları sunulması, öğretmen öğrenci iletişimindeki engeller gibi konularda mağduriyetlerinin giderilmesi için yardım istedi.

Okul çevresinde ışıklandırma istedi

"Çocuk Ombudsmanı"na gelen müracaatlardan geçerli sayılanlarla hakkında çocuklar bilgilendirildi. 33 başvuru detaylı inceleme ve araştırma kapsamına alındı. İncelemeye alınanlar için ombudsman, ilgili kurumlarla birebir görüşerek sorunları çözüme kavuşturdu.

Malatya'da yaşayan bir öğrenci, okulunun çevre ışıklandırmasının olmaması nedeniyle yaşadığı mağduriyetin çözülmesini istedi. Ombudsman, çocuğun yaşadığı mağduriyeti ilgili belediyeye iletti. Belediye de konuya yönelik düzenleme yapılacağını bildirdi.

KDK'ya iletilen sorunlar arasında, kaldıkları yurttan durumlarına uygun olanlara nakil istekleri, cep telefonu kullanımı isteği ve personel eksikliği nedeniyle yaşanan problemler de yer alıyor. KDK; bu başvuruları, ilgili bakanlık, il müdürlüğü ve kuruluş müdürlükleri ile birebir görüşerek çocukların taleplerine olumlu cevaplar aldı. İlgili kurumlar sisteme yönelik yeniden düzenleme yaparak çocukların isteklerini yerine getirdi. Çocukların nakilleri gerçekleştirildi ve personel eksikliği olan kurumlara personel atamaları yapılarak çocuklarla ilgilenen kişi sayısı artırıldı.

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında atanan ve yabancı dil puanları 65'in altında olan araştırma görevlilerinin yabancı dil eğitimi alacakları üniversite tercih sonuçları açıklandı.

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında atanmış olup yabancı dil puanları 65'in altında olan araştırma görevlilerinin tercihleri doğrultusunda yurtiçinde yabancı dil eğitimi alacakları üniversiteler belli oldu. Araştırma görevlileri yabancı dil eğitimi alacakları üniversite tercih sonuçlarını aşağıdaki bağlantıdan TC kimlik numaraları ile giriş yaparak öğrenebilir

https://yoksis.yok.gov.tr/oypsonuc/

Tıklayın