Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Bilgin Yazar / ETGiGrup/VeduBox Genel Müdürü
ÖZET
Hacettepe Teknokent'te e-eğitim teknolojileri geliştiren ETGi Grup; geliştirdiği VEDUBOX e-eğitim sistemi sayesinde bütün dünyadan şirketlerin, eğitim kurumlarının ve özel öğretmenlerin internetten kendine ait bir online eğitim alt yapısı oluşturmasını sağlayarak, eğitimlerin ve derslerin internet üzerinden basit ve pratik bir şekilde yapılmasına olanak sağlıyor. E-Eğitim ve uzaktan eğitimi aynı zamanda oldukça ekonomik hale getiren VEDUBOX en son teknolojileri entegre bir şekilde sunuyor. VEDUBOX'ı kullanmak isteyen kurumların sadece logo ve web adreslerini sisteme girmeleri yeterli oluyor. Herhangi bir teknik alt yapıya, sunucuya, teknik personele gerek kalmadan kurumlar her türlü eğitimi internetten online gerçekleştirebiliyor.
Bilgi ve eğitim teknolojilerinin eğitim ve öğretim açısından önemini, teknolojinin eğitim başarısına etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Teknoloji ile birlikte her şey çok hızlı değişiyor. Artık hem işlerimizi hem de eğitimi de farklı şekilde yapmamız gerekiyor. Teknoloji bizim öğrenme ve çalışma alışkanlıklarımızı da değiştiriyor. Dolayısıyla bugünün insanı geçmişteki insanlara göre farklı çalışıyor ve öğreniyor. Hem çalışma hayatını hem de eğitim hayatını bu değişimlere göre şekillendirmezsek, rekabet edebilir yani hayatta sürdürülebilir başarıyı sağlayamayız. Teknolojinin neden olduğu bu değişimlere karşı hayatta kalmanın yöntemi hayat boyu öğrenme.
Teknoloji küçük yaşlardan itibaren eğitim içerisinde olmalı. Çünkü insanlar teknoloji sayesinde çok daha kolay öğreniyor, öğrenim düzeyleri takip edilebiliyor, kişileştirilmiş eğitim sunulabiliyor. Bugün teknoloji sayesinde her türlü bilgi ve eğitime çok kolay bir şekilde erişim sağlanabiliyor. Ancak mevcut eğitim alışkanlıkların değişmesi gerekiyor. Öğretmen, öğrenci, aile ve okul e-eğitim yöntemleriyle ne kadar uyumlu bir ortam oluşturabilirse, öğrenciler gelecek hayatlarına ve işlerine o kadar başarılı sonuçları olacaktır.
Uzaktan eğitimin ülkemizde ve dünyada gelişimini nasıl görüyorsunuz?
Uzaktan eğitim diğer adıyla e-eğitim tüm dünyada çok hızlı gelişiyor. Yeni geliştirilen teknolojiler sayesinde giderek fiziksel mekanlardaki eğitimin yerini alacak. Gelecekteki okulları içerik sunumu yapan kurumlardan çok, öğrencilerin ödev - proje - çalışma ve sosyal ortamları olarak düşünmeliyiz. Çünkü uzaktan eğitim sistemleri içerik sunumlarını kişileştirilmiş bir şekilde sunabilme, en iyi ders anlatan öğretmenlerden ders verebilme gibi imkanlar yanında oyunlaştırılmış eğitim, sanal gerçeklik (virtual reality) gibi yeni öğretim yöntemlerini de sağlayabilmekte, bu sayede öğrencinin istenilen eğitim düzeyine gelmesi sürecini başarılı bir şekilde yönetebilmektedir.
Biz de, e-eğitim teknolojileri geliştiren firmamız ETGi Grup’un Hacettepe Teknokent'te geliştirdiği VEDUBOX e-eğitim sistemi sayesinde bütün dünyadan şirketlerin, eğitim kurumlarının ve özel öğretmenlerin internetten kendine ait bir online eğitim alt yapısı oluşturmasını sağlayarak, eğitimlerin ve derslerin internet üzerinden basit ve pratik bir şekilde yapılmasına olanak veriyoruz. Uzaktan eğitimi aynı zamanda oldukça ekonomik hale getiren VEDUBOX en son teknolojileri entegre bir şekilde sunuyor. VEDUBOX'ı kullanmak isteyen kurumların sadece logo ve web adreslerini sisteme girmeleri yeterli oluyor.Herhangi bir teknik alt yapıya, sunucuya, teknik personele gerek kalmadan kurumlar her türlü eğitimi internetten online gerçekleştirebiliyor.
Ülkemizde eğitim ve teknoloji entegrasyonu sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz, gelecek öngörüleriniz nelerdir?
Bugünün bence en önemli konusu, her yaştan insanımızı internet üzerinden çalışan ve öğrenen insanlara çok hızlı bir şekilde dönüştürmek. Dolayısıyla e-eğitim ve uzaktan eğitim sistemlerini her türlü şirketin, devlet kurumlarının ve eğitim kurumlarının çok hızlı bir şekilde uygulamaya başlaması gerekiyor. Ancak bu konuda diğer ülkelere göre biraz yavaş ilerliyoruz ve uzaktan eğitimi de çok yanlış yöntemlerle ve teknolojilerle yapmaya çalışıyoruz. Hem devlet okullarında özel okullarda hem de kurslarda online eğitim ve etüt sistemleri ile dersler verilmesi, öğrencilerin ödevlerini e-eğitim sistemi üzerinden gönderebilmesini en kısa zamanda yaygınlaştırmalıyız. Üniversitelerimizin uzaktan eğitimi doğru bir şekilde yapmasını sağlayarak hem insan kaynaklarını verimli kullanabiliriz, hem öğrencilerimize daha fazla imkan sağlayabiliriz hem de yurtdışına hizmet vererek ülkemize para kazandırabiliriz. Firma olarak biz, uzaktan eğitim alanındaki gelişime katkı sağlamak amacıyla her türlü kuruma ücretsiz e-eğitim danışmanlık hizmeti sunuyoruz.
www.etgigrup.com
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
www.vedubox.com www.yabancidilkonus.com www.etgidil.com
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Bilgin Yazar / ETGiGrup/VeduBox Genel Müdürü
ÖZET
Hacettepe Teknokent'te e-eğitim teknolojileri geliştiren ETGi Grup; geliştirdiği VEDUBOX e-eğitim sistemi sayesinde bütün dünyadan şirketlerin, eğitim kurumlarının ve özel öğretmenlerin internetten kendine ait bir online eğitim alt yapısı oluşturmasını sağlayarak, eğitimlerin ve derslerin internet üzerinden basit ve pratik bir şekilde yapılmasına olanak sağlıyor. E-Eğitim ve uzaktan eğitimi aynı zamanda oldukça ekonomik hale getiren VEDUBOX en son teknolojileri entegre bir şekilde sunuyor. VEDUBOX'ı kullanmak isteyen kurumların sadece logo ve web adreslerini sisteme girmeleri yeterli oluyor. Herhangi bir teknik alt yapıya, sunucuya, teknik personele gerek kalmadan kurumlar her türlü eğitimi internetten online gerçekleştirebiliyor.
Bilgi ve eğitim teknolojilerinin eğitim ve öğretim açısından önemini, teknolojinin eğitim başarısına etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Teknoloji ile birlikte her şey çok hızlı değişiyor. Artık hem işlerimizi hem de eğitimi de farklı şekilde yapmamız gerekiyor. Teknoloji bizim öğrenme ve çalışma alışkanlıklarımızı da değiştiriyor. Dolayısıyla bugünün insanı geçmişteki insanlara göre farklı çalışıyor ve öğreniyor. Hem çalışma hayatını hem de eğitim hayatını bu değişimlere göre şekillendirmezsek, rekabet edebilir yani hayatta sürdürülebilir başarıyı sağlayamayız. Teknolojinin neden olduğu bu değişimlere karşı hayatta kalmanın yöntemi hayat boyu öğrenme.
Teknoloji küçük yaşlardan itibaren eğitim içerisinde olmalı. Çünkü insanlar teknoloji sayesinde çok daha kolay öğreniyor, öğrenim düzeyleri takip edilebiliyor, kişileştirilmiş eğitim sunulabiliyor. Bugün teknoloji sayesinde her türlü bilgi ve eğitime çok kolay bir şekilde erişim sağlanabiliyor. Ancak mevcut eğitim alışkanlıkların değişmesi gerekiyor. Öğretmen, öğrenci, aile ve okul e-eğitim yöntemleriyle ne kadar uyumlu bir ortam oluşturabilirse, öğrenciler gelecek hayatlarına ve işlerine o kadar başarılı sonuçları olacaktır.
Uzaktan eğitimin ülkemizde ve dünyada gelişimini nasıl görüyorsunuz?
Uzaktan eğitim diğer adıyla e-eğitim tüm dünyada çok hızlı gelişiyor. Yeni geliştirilen teknolojiler sayesinde giderek fiziksel mekanlardaki eğitimin yerini alacak. Gelecekteki okulları içerik sunumu yapan kurumlardan çok, öğrencilerin ödev - proje - çalışma ve sosyal ortamları olarak düşünmeliyiz. Çünkü uzaktan eğitim sistemleri içerik sunumlarını kişileştirilmiş bir şekilde sunabilme, en iyi ders anlatan öğretmenlerden ders verebilme gibi imkanlar yanında oyunlaştırılmış eğitim, sanal gerçeklik (virtual reality) gibi yeni öğretim yöntemlerini de sağlayabilmekte, bu sayede öğrencinin istenilen eğitim düzeyine gelmesi sürecini başarılı bir şekilde yönetebilmektedir.
Biz de, e-eğitim teknolojileri geliştiren firmamız ETGi Grup’un Hacettepe Teknokent'te geliştirdiği VEDUBOX e-eğitim sistemi sayesinde bütün dünyadan şirketlerin, eğitim kurumlarının ve özel öğretmenlerin internetten kendine ait bir online eğitim alt yapısı oluşturmasını sağlayarak, eğitimlerin ve derslerin internet üzerinden basit ve pratik bir şekilde yapılmasına olanak veriyoruz. Uzaktan eğitimi aynı zamanda oldukça ekonomik hale getiren VEDUBOX en son teknolojileri entegre bir şekilde sunuyor. VEDUBOX'ı kullanmak isteyen kurumların sadece logo ve web adreslerini sisteme girmeleri yeterli oluyor.Herhangi bir teknik alt yapıya, sunucuya, teknik personele gerek kalmadan kurumlar her türlü eğitimi internetten online gerçekleştirebiliyor.
Ülkemizde eğitim ve teknoloji entegrasyonu sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz, gelecek öngörüleriniz nelerdir?
Bugünün bence en önemli konusu, her yaştan insanımızı internet üzerinden çalışan ve öğrenen insanlara çok hızlı bir şekilde dönüştürmek. Dolayısıyla e-eğitim ve uzaktan eğitim sistemlerini her türlü şirketin, devlet kurumlarının ve eğitim kurumlarının çok hızlı bir şekilde uygulamaya başlaması gerekiyor. Ancak bu konuda diğer ülkelere göre biraz yavaş ilerliyoruz ve uzaktan eğitimi de çok yanlış yöntemlerle ve teknolojilerle yapmaya çalışıyoruz. Hem devlet okullarında özel okullarda hem de kurslarda online eğitim ve etüt sistemleri ile dersler verilmesi, öğrencilerin ödevlerini e-eğitim sistemi üzerinden gönderebilmesini en kısa zamanda yaygınlaştırmalıyız. Üniversitelerimizin uzaktan eğitimi doğru bir şekilde yapmasını sağlayarak hem insan kaynaklarını verimli kullanabiliriz, hem öğrencilerimize daha fazla imkan sağlayabiliriz hem de yurtdışına hizmet vererek ülkemize para kazandırabiliriz. Firma olarak biz, uzaktan eğitim alanındaki gelişime katkı sağlamak amacıyla her türlü kuruma ücretsiz e-eğitim danışmanlık hizmeti sunuyoruz.
www.etgigrup.com
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
www.vedubox.com www.yabancidilkonus.com www.etgidil.com
Son Güncelleme: Cuma, 19 Ocak 2018 15:07
Gösterim: 3001
Dijital dönüşümün liderlerini yetiştirmeyi hedefleyen ve 2008’den bu yana devam eden Vodafone Discover Genç Yetenek Programı’nda yeni dönem başlıyor. Mart ortasına kadar sürecek başvurular sonucunda en az 40 genç yetenek Vodafone Türkiye’de tam zamanlı çalışma imkânına sahip olacak.
Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, geleceğin teknolojilerine liderlik edecek genç yetenekleri bünyesine katmaya devam ediyor. Çalışanlarının yüzde 60’ından fazlasını Y kuşağının oluşturduğu ve geçen yıl 79 binin üzerinde yeni mezun başvurusu alan Vodafone’un 2008 yılından beri sürdürdüğü Discover Genç Yetenek Programı’nın yeni dönem başvuruları, kariyer.net, vodafone.com.tr ve LinkedIn üzerinden başladı. Mart ortasına kadar sürecek başvurular sonucunda en az 40 genç yetenek Vodafone Türkiye’de tam zamanlı çalışma imkânına sahip olacak. Vodafone Discover Genç Yetenek Programı ile bugüne kadar Vodafone bünyesine yaklaşık 300 genç yetenek katıldı.
Pınar Kalay: “Genç yeteneklerle büyüyoruz”
Geleceğin liderleri olarak gördükleri genç yetenekleri keşfetmeyi ve organizasyonlarına katmayı önemsediklerini belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Pınar Kalay, şunları söyledi: “Vodafone olarak, yeni mezun işe alımlarımızı, Vodafone’un global ölçekte tüm ülkelerinde uyguladığı Discover Genç Yetenek Programı aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Gelecekte Vodafone’un liderlik ekibinde görev alabileceğine inandığımız; yoğun bir eğitim ve gelişim yatırımı yaptığımız genç yetenekleri her yıl bu program aracılığıyla Vodafone Türkiye ailesine dahil ediyoruz ve onlara rotasyonlu çalışma modeli ile farklı uzmanlıkları uçtan uca deneyimleme imkânı sunuyoruz. Araştırmalar, gençlere kendilerini geliştirme ve gerçekleştirme fırsatı veren sektör, eğitim ve yurt dışı olanaklarının bir pozisyonu daha değerli hale getirdiğini gösteriyor. Vodafone Discover Genç Yetenek Programı ile bu olanaklara ulaşmak bir hayal olmaktan çıkıyor. Bu programla bir yandan geleceği şekillendirirken, bir yandan da dijital dönüşümün liderleri olabilecek, çevik çalışma yöntemlerine sahip genç yetenekleri keşfediyoruz. Geleceğin heyecan verdiğine inanan ve bizimle aynı heyecanı paylaşan tüm genç mezunları, programımızın yeni dönemi için başvuruda bulunmaya davet ediyoruz.
İki yıllık özel program
Üniversite 4. sınıf öğrencileri ve en fazla bir yıl tam zamanlı iş tecrübesi bulunan yeni mezunlar için özel hazırlanmış bir kariyer programı olan Vodafone Discover Genç Yetenek Programı ile Vodafone’a katılan genç yetenekler, ilk yıl 2 farklı bölümde rotasyon gerçekleştirerek hem teknoloji/telekomünikasyon sektörünü, hem de Vodafone’u yakından tanıma ve kariyerlerine daha bilinçli tercihler yaparak başlama imkânı buluyorlar. Genç yetenekler, sadece Vodafone’da bulunan ve toplam 4 hafta devam eden bir oryantasyon programına dahil olarak, Vodafone bayilerinde satış yapmaktan sahada baz istasyonu kurulumuna kadar pek çok farklı konuyu hem teorik hem pratik anlamda deneyimleyebiliyorlar. Discover’lar 1 yılın sonunda grup çalışmaları, seminerler, atölyeler, eğitimlerden oluşan 12 aylık özel bir gelişim programına dahil oluyorlar. Ayrıca Vodafone’un mentorluk uygulamasından da faydalanabiliyorlar.
Yurt dışında çalışma fırsatı
Global bir şirkette çalışmanın avantajını da kullanabilen Discover’lar, 2 yıllık çalışmalarının ardından değerlendirme merkezinde başarılı olurlarsa “Global Columbus Programı” ile 2 yıl farklı bir Vodafone ülkesinde görev yapabiliyorlar. Columbus Programı dışında da yayınlanan ilanlar aracılığıyla farklı lokal ve global fırsatları değerlendirebiliyorlar.
Vodafone, en iyi işverenler arasında
Vodafone, 2015 yılında, Great Place To Work Enstitüsü tarafından belirlenen ve pek çok global ölçekli şirketin rekabet ettiği “En İyi İşverenler” sıralamasında birinci seçildi. Ayrıca “Farklı Kuşakların İşbirlikteliği” Özel Ödülü’nün de sahibi oldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Dijital dönüşümün liderlerini yetiştirmeyi hedefleyen ve 2008’den bu yana devam eden Vodafone Discover Genç Yetenek Programı’nda yeni dönem başlıyor. Mart ortasına kadar sürecek başvurular sonucunda en az 40 genç yetenek Vodafone Türkiye’de tam zamanlı çalışma imkânına sahip olacak.
Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, geleceğin teknolojilerine liderlik edecek genç yetenekleri bünyesine katmaya devam ediyor. Çalışanlarının yüzde 60’ından fazlasını Y kuşağının oluşturduğu ve geçen yıl 79 binin üzerinde yeni mezun başvurusu alan Vodafone’un 2008 yılından beri sürdürdüğü Discover Genç Yetenek Programı’nın yeni dönem başvuruları, kariyer.net, vodafone.com.tr ve LinkedIn üzerinden başladı. Mart ortasına kadar sürecek başvurular sonucunda en az 40 genç yetenek Vodafone Türkiye’de tam zamanlı çalışma imkânına sahip olacak. Vodafone Discover Genç Yetenek Programı ile bugüne kadar Vodafone bünyesine yaklaşık 300 genç yetenek katıldı.
Pınar Kalay: “Genç yeteneklerle büyüyoruz”
Geleceğin liderleri olarak gördükleri genç yetenekleri keşfetmeyi ve organizasyonlarına katmayı önemsediklerini belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Pınar Kalay, şunları söyledi: “Vodafone olarak, yeni mezun işe alımlarımızı, Vodafone’un global ölçekte tüm ülkelerinde uyguladığı Discover Genç Yetenek Programı aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Gelecekte Vodafone’un liderlik ekibinde görev alabileceğine inandığımız; yoğun bir eğitim ve gelişim yatırımı yaptığımız genç yetenekleri her yıl bu program aracılığıyla Vodafone Türkiye ailesine dahil ediyoruz ve onlara rotasyonlu çalışma modeli ile farklı uzmanlıkları uçtan uca deneyimleme imkânı sunuyoruz. Araştırmalar, gençlere kendilerini geliştirme ve gerçekleştirme fırsatı veren sektör, eğitim ve yurt dışı olanaklarının bir pozisyonu daha değerli hale getirdiğini gösteriyor. Vodafone Discover Genç Yetenek Programı ile bu olanaklara ulaşmak bir hayal olmaktan çıkıyor. Bu programla bir yandan geleceği şekillendirirken, bir yandan da dijital dönüşümün liderleri olabilecek, çevik çalışma yöntemlerine sahip genç yetenekleri keşfediyoruz. Geleceğin heyecan verdiğine inanan ve bizimle aynı heyecanı paylaşan tüm genç mezunları, programımızın yeni dönemi için başvuruda bulunmaya davet ediyoruz.
İki yıllık özel program
Üniversite 4. sınıf öğrencileri ve en fazla bir yıl tam zamanlı iş tecrübesi bulunan yeni mezunlar için özel hazırlanmış bir kariyer programı olan Vodafone Discover Genç Yetenek Programı ile Vodafone’a katılan genç yetenekler, ilk yıl 2 farklı bölümde rotasyon gerçekleştirerek hem teknoloji/telekomünikasyon sektörünü, hem de Vodafone’u yakından tanıma ve kariyerlerine daha bilinçli tercihler yaparak başlama imkânı buluyorlar. Genç yetenekler, sadece Vodafone’da bulunan ve toplam 4 hafta devam eden bir oryantasyon programına dahil olarak, Vodafone bayilerinde satış yapmaktan sahada baz istasyonu kurulumuna kadar pek çok farklı konuyu hem teorik hem pratik anlamda deneyimleyebiliyorlar. Discover’lar 1 yılın sonunda grup çalışmaları, seminerler, atölyeler, eğitimlerden oluşan 12 aylık özel bir gelişim programına dahil oluyorlar. Ayrıca Vodafone’un mentorluk uygulamasından da faydalanabiliyorlar.
Yurt dışında çalışma fırsatı
Global bir şirkette çalışmanın avantajını da kullanabilen Discover’lar, 2 yıllık çalışmalarının ardından değerlendirme merkezinde başarılı olurlarsa “Global Columbus Programı” ile 2 yıl farklı bir Vodafone ülkesinde görev yapabiliyorlar. Columbus Programı dışında da yayınlanan ilanlar aracılığıyla farklı lokal ve global fırsatları değerlendirebiliyorlar.
Vodafone, en iyi işverenler arasında
Vodafone, 2015 yılında, Great Place To Work Enstitüsü tarafından belirlenen ve pek çok global ölçekli şirketin rekabet ettiği “En İyi İşverenler” sıralamasında birinci seçildi. Ayrıca “Farklı Kuşakların İşbirlikteliği” Özel Ödülü’nün de sahibi oldu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 15 Ocak 2018 11:54
Gösterim: 2692
Global antivirüs yazılım kuruluşu ESET; tüm anne, baba ve öğrencileri huzurlu ve keyifli bir yaz tatili için dijital cihazlarda güvenliği elden bırakmamaya çağırıyor. ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, dikkat edilmesi gereken konuları 7 başlık altında topladı.
Okullar tatile girdi. Bilgisayar, tablet ve telefon başında daha çok zaman geçirilecek. ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, huzurlu bir tatil için tüm anne-babaları ve öğrencileri, dijital dünyada seyahat ederken dikkatli olmaya çağırdı ve alınması gereken önlemleri sıraladı:
1. Verilerinizi yedekleyin! Ödevler ve ders notları kaybolmasın. Verilerinizi yedekleyerek güvenli bir ortamda saklayın. Böylece bilgisayar veya tabletinizde yer alan okulla ilgili ödevler, yazılar ve notlar, cihazınız bozulduğu veya kaybolduğu zaman da ulaşılabilir halde olur.
2. USB aygıtları virüse karşı kontrol edin! Filmlerin kaydedildiği ve belgelerin paylaşıldığı taşınabilir bellekler, virüslerin yayılmasına neden olabiliyor. Tatilde de çok kullanılacakları için güncel bir virüs tarayıcı ile taratmak faydalı olur.
3. Online oyun oynayın ama oyuna gelmeyin! Siber suçlular, dijital oyunlar yoluyla zararlı yazılım bulaştırmayı severler. Bundan korumanın yolu ancak güncel ve lisanslı bir antivirüs veya internet güvenliği yazılımıyla olabilir. Antivirüs programı, dijital dünyaya her gün salınan 350 bini aşkın yeni virüs ve truva atı gibi zararlı yazılımlara karşı kalkan görevi görür. Bu arada ESET dahil, bazı önde gelen antivirüs yazılımları Oyun Modu (Gamer Mode) sağlayarak hem oyun performansının düşmesini engeller, hem de güvenlik sunar: https://www.eset.com/tr/home/products/smart-security-v9/gamer-mode/
4. Sistem yamalarını ihmal etmeyin! Eğer sisteminizi güncel tutmuyorsanız, pek çok tehlikeye de açık bir hedef olduğunuzu bilmelisiniz. Windows, Adobe Reader, Flash, iTunes ve benzeri uygulamaların güncellemelerini yakından takip etmeli ve bunları güncel tutmalısınız. Güncelleme, online güvenliğiniz için temel teşkil eder.
ESET, tüm dünyayı sarsan WannaCry saldırılarına karşı Microsoft sistemlerinizin açıklara karşı güvenli olup olmadığını kontrol eden bir denetleyici yayınladı. Bilgisayarınızı hemen kontrol edebilirsiniz: https://help.eset.com/eset_tools/ESETEternalBlueChecker.exe
Your computer is safe yazısı çıkıyorsa, güvendesiniz. Sorun varsa şu adımları takip edin: https://www.eset.com/tr/about/press/articles/article/wannacrya-karsi-guvende-misiniz-hemen-kontrol-edin/
5. Bedava şeyler güzel ama tehlikeli olabilir! İnternette ‘kazandınız‘, ‘bedava‘, ‘ücretsiz‘, ‘100 kişi arasından size çıktı‘ gibi sizi tıklamaya teşvik eden web siteleri ve pencerelere temkinli yaklaşın. Siber suçlular, hem arama motorlarında hem de Facebook gibi sosyal medya kanallarında, kullanıcıların ilgisini bu şekilde çekmeyi iyi biliyor. Bu tür linklerden korunmak için her gördüğünüz linke doğrudan tıklamak yerine öncelikle bu linkin gerçekten ilgili kişiden geldiğine emin olmaya çalışın.
6. Ebeveyn kontrolü yazılımları kullanın. Pek çok güvenlik yazılımı firması özelliklerine göre ücretli ya da ücretsiz olarak indirilebilen aile koruma, filtreleme ya da ebeveyn kontrolü yazılımları sunuyor. Bu tür yazılımlarla aileler, pek çok kategorideki web sitelerine erişimi engelleyebiliyor. ESET Mobile Security, ESET Internet Security ve ESET Smart Security Premium yazılımları da bu tür ebeveyn koruması (Parental Control) özellikleri sunuyor.
7. Ölçüyü kaçırmayın, arada dijital detox yapın, yaptırın! Dijital cihazların çok uzun süreli kullanımı, bir süre sonra odaklanamama sıkıntısı doğurabilir, ki bu da güvenlik riski oluşturur. Sık sık ara verin, verdirin. Ayrıca cihazlarınızın cazibe düzeyini indirin. Akıllı telefonun parlak renkli ekranını, siyah beyaz veya griye dönüştürerek, buna başlayabilirsiniz. Bu arada İlkokul çocuklarının günde 45 dakika, ortaokul öğrencilerinin 1 saat, liselilerin ise 2 saatten fazla dijital cihazla geçirmemeleri tavsiye ediliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Global antivirüs yazılım kuruluşu ESET; tüm anne, baba ve öğrencileri huzurlu ve keyifli bir yaz tatili için dijital cihazlarda güvenliği elden bırakmamaya çağırıyor. ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, dikkat edilmesi gereken konuları 7 başlık altında topladı.
Okullar tatile girdi. Bilgisayar, tablet ve telefon başında daha çok zaman geçirilecek. ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, huzurlu bir tatil için tüm anne-babaları ve öğrencileri, dijital dünyada seyahat ederken dikkatli olmaya çağırdı ve alınması gereken önlemleri sıraladı:
1. Verilerinizi yedekleyin! Ödevler ve ders notları kaybolmasın. Verilerinizi yedekleyerek güvenli bir ortamda saklayın. Böylece bilgisayar veya tabletinizde yer alan okulla ilgili ödevler, yazılar ve notlar, cihazınız bozulduğu veya kaybolduğu zaman da ulaşılabilir halde olur.
2. USB aygıtları virüse karşı kontrol edin! Filmlerin kaydedildiği ve belgelerin paylaşıldığı taşınabilir bellekler, virüslerin yayılmasına neden olabiliyor. Tatilde de çok kullanılacakları için güncel bir virüs tarayıcı ile taratmak faydalı olur.
3. Online oyun oynayın ama oyuna gelmeyin! Siber suçlular, dijital oyunlar yoluyla zararlı yazılım bulaştırmayı severler. Bundan korumanın yolu ancak güncel ve lisanslı bir antivirüs veya internet güvenliği yazılımıyla olabilir. Antivirüs programı, dijital dünyaya her gün salınan 350 bini aşkın yeni virüs ve truva atı gibi zararlı yazılımlara karşı kalkan görevi görür. Bu arada ESET dahil, bazı önde gelen antivirüs yazılımları Oyun Modu (Gamer Mode) sağlayarak hem oyun performansının düşmesini engeller, hem de güvenlik sunar: https://www.eset.com/tr/home/products/smart-security-v9/gamer-mode/
4. Sistem yamalarını ihmal etmeyin! Eğer sisteminizi güncel tutmuyorsanız, pek çok tehlikeye de açık bir hedef olduğunuzu bilmelisiniz. Windows, Adobe Reader, Flash, iTunes ve benzeri uygulamaların güncellemelerini yakından takip etmeli ve bunları güncel tutmalısınız. Güncelleme, online güvenliğiniz için temel teşkil eder.
ESET, tüm dünyayı sarsan WannaCry saldırılarına karşı Microsoft sistemlerinizin açıklara karşı güvenli olup olmadığını kontrol eden bir denetleyici yayınladı. Bilgisayarınızı hemen kontrol edebilirsiniz: https://help.eset.com/eset_tools/ESETEternalBlueChecker.exe
Your computer is safe yazısı çıkıyorsa, güvendesiniz. Sorun varsa şu adımları takip edin: https://www.eset.com/tr/about/press/articles/article/wannacrya-karsi-guvende-misiniz-hemen-kontrol-edin/
5. Bedava şeyler güzel ama tehlikeli olabilir! İnternette ‘kazandınız‘, ‘bedava‘, ‘ücretsiz‘, ‘100 kişi arasından size çıktı‘ gibi sizi tıklamaya teşvik eden web siteleri ve pencerelere temkinli yaklaşın. Siber suçlular, hem arama motorlarında hem de Facebook gibi sosyal medya kanallarında, kullanıcıların ilgisini bu şekilde çekmeyi iyi biliyor. Bu tür linklerden korunmak için her gördüğünüz linke doğrudan tıklamak yerine öncelikle bu linkin gerçekten ilgili kişiden geldiğine emin olmaya çalışın.
6. Ebeveyn kontrolü yazılımları kullanın. Pek çok güvenlik yazılımı firması özelliklerine göre ücretli ya da ücretsiz olarak indirilebilen aile koruma, filtreleme ya da ebeveyn kontrolü yazılımları sunuyor. Bu tür yazılımlarla aileler, pek çok kategorideki web sitelerine erişimi engelleyebiliyor. ESET Mobile Security, ESET Internet Security ve ESET Smart Security Premium yazılımları da bu tür ebeveyn koruması (Parental Control) özellikleri sunuyor.
7. Ölçüyü kaçırmayın, arada dijital detox yapın, yaptırın! Dijital cihazların çok uzun süreli kullanımı, bir süre sonra odaklanamama sıkıntısı doğurabilir, ki bu da güvenlik riski oluşturur. Sık sık ara verin, verdirin. Ayrıca cihazlarınızın cazibe düzeyini indirin. Akıllı telefonun parlak renkli ekranını, siyah beyaz veya griye dönüştürerek, buna başlayabilirsiniz. Bu arada İlkokul çocuklarının günde 45 dakika, ortaokul öğrencilerinin 1 saat, liselilerin ise 2 saatten fazla dijital cihazla geçirmemeleri tavsiye ediliyor.
Son Güncelleme: Salı, 13 Haziran 2017 13:46
Gösterim: 2998
Eğitim sektöründe yaşanan rekabetin okulları farklılığa ittiğini belirten Emko Emaye Yazı Tahtaları ve Eğitim Gereçleri A.Ş. Satış Müdürü Yeliz Açıkgöz, eğitimcilerin benimsedikleri eğitim modellerini destekleyecek ürün tasarımlarını geliştirdiklerini söylüyor. Açıkgöz 2017’de çıkardıkları Airboard ve Eğitim Duvarları ile sınıf içindeki yazma alanlarını arttırarak, sınıf içi aktif öğrenme alanları sağladıklarını ifade ediyor.
Emko firması hakkında bilgi alabilir miyiz? Faaliyet gösterdiğiniz alanlar nelerdir?
Firmamız 1979 yılında emaye ve yazı tahtası üretimi üzerine kurulmuştur. Türkiye’de eğitim mobilyaları alanında hep ilkleri gerçekleştiren firma olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye’nin ilk emaye yazı tahtasını ve ilk modern sırasının üretimini yaptık. Aynı zamanda Türkiye’nin yine ilk akıllı tahta üreticisi Emko olmuştur.
Firmamız kurulduğu günden bu yana büyüyerek, üç ana kategoriye ayırdığımız ürün gruplarında müşterilerine hizmet vermektedir. Bunları biz; eğitim mobilyaları, yazı tahtaları ve görsel iletişim ile eğitim teknolojileri ve akıllı tahtalar olarak ayırıyoruz. Bugün bu üç alanda da hedefimiz yine ilklerin ve yeniliklerin firması olmaya devam etmek; kalite anlayışımızı eğitimin pedagojik ve didaktik yaklaşımlarıyla besleyip, firmamızın dünya çapında bir eğitim mobilyası ve eğitim teknolojileri firması olmasını sağlamaktır.
KALİTEYİ ARAYAN EMKO’YU TERCİH EDİYOR
Eğitim sektörüne yönelik sunduğunuz hizmet ve ürünler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hizmetleriniz diğer firmalardan hangi yönleriyle ayrılıyor? Sizi farklı kılan özellikler nelerdir?
Eğitim sektörüne sunduğumuz farklarımızı şöyle sıralayabilirim; yenilikçi anlayışımız, fonksiyonel ve şık tasarımlarımız, kalite algımız ve marka imajımız. Bu ilkeleri her ürün kategorimizde sürdürmeye çalışıyoruz. Amacımız hem kurumları hem de velileri ürünlerimiz konusunda bilinçlendirip, en iyisini talep etmelerini sağlamak. Bu amacımızda başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Kalite algısı yüksek kurumlarımız Emko ürünlerini tercih ediyor.
Yazı tahtaları ve görsel iletişim alanında kalite ve tasarım anlamında sektörün önde gelen firmasıyız. Eğitim mobilyalarını tasarlarken eğitimin pedagojik ve didaktik ilkelerini düşünüyoruz. Sınıf akustiğinden, aktif öğrenme alanlarına, sınıf içi sosyal etkileşime kadar birçok farklı ögeyi harmanlayıp müşterilerimize sunuyoruz. Akıllı tahtalarımız müşterilerimizin Emko kalitesini tercih ettiği diğer bir ürün grubumuz. Çok büyük rakiplerimizin olduğu bu alanda kurumlar ucuz, kitlesel üretim, ihale ürünleri yerine EmkoLED akıllı tahtaları tercih ediyor. Veliler, sınıflara girdiğinde Emko’nun özel akıllı tahta tasarımlarını gördüğünde okula karşı olan sıcaklığı artıyor. Bizim en büyük artımız eğitimin içinde büyüyen, bir eğitim firması olmamız. Akıllı tahtayı herkes standart ürün olarak görürken biz bu algıyı değiştirdik. Müşterilerimize, anaokulu için ayrı, ilkokul, ortaokul için ayrı, lise için ayrı akıllı tahtaları diğer ürünlerle beraber sunabiliyoruz. Öğrenci psikolojisi için ilkokuldan ortaokula geçerken akıllı tahtasından, mobilyalarına, panosuna, yazı tahtasına kadar bambaşka bir sınıfa geçmek çok olumlu etki yaratıyor. Veliler de bu anlayıştan hoşnut oluyor.
EĞİTİM MODELİNE UYGUN ÜRÜN TASARLIYORUZ
Okul mobilyalarında yeni trendler nelerdir? 2017-2018 yılında okul mobilyalarında öne çıkan tasarımlara değinebilir misiniz?
2017-2018 yılını biz farklılık yılı olarak görüyoruz. Okullar arasında rekabet çok yüksek seviyede ve herkes rakibinden ayrışmaya çalışıyor. Eğitim modeli, kampüs olanakları, öğretmen ekibi, sınav başarısı, dil eğitimi ve sosyal olanaklar gibi birçok konunun yanında sınıf tasarımları da rekabette önemli bir ayrıştırıcı oldu. Kurumlar eğitim modeli anlamında ise Flipped Learning, Aktif Öğrenme, STEM gibi modelleri tercih etmeye başladı. Ayrıca yabancı dil eğitiminin de önemi son zamanlarda artış gösterdi. Eğitimcilerin benimsedikleri eğitim modellerini destekleyecek ürün tasarımlarına ihtiyaçları var. Biz, teknolojik olarak akıllı tahtalarımızla bu sistemi destekleyecek donanım ve yazılımlar sunarken aynı zamanda mobilyalarımızla da bu sistemleri destekliyoruz. 2017’de çıkardığımız Airboard ve Eğitim Duvarları diye iki tane ürünümüz var. Bu ürünlerle sınıf içindeki yazma alanlarını arttırıyoruz ve sınıf içi aktif öğrenme alanları sağlıyoruz. Bilgiye ulaşım kolaylaştığı için öğretmen artık bir rehber olarak görülüyor. Dolayısıyla çocuklar yaparak öğrenmeye ve grup çalışmalarına daha meyilli oluyorlar. Bunun için bu ürünleri kullanarak sınıfta sınırsız yazma alanı sağlamayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda sınıf akustiği üzerinde çalışarak sınıfta sadece görsel anlamda değil, işitsel anlamda iletişimi de iyileştiriyoruz. Yine bu sene çıkardığımız, Emko Display öğrenci dolaplarımızla öğrencilerin sınıf içinde sosyal etkileşimini arttırarak, her öğrenciye kendini ifade edebilecekleri alanlar sunuyoruz. Bunlar gibi ürünleri kullanarak dersin kalitesini arttırmayı amaçlıyoruz. Bu sene sloganımızı “Geleceğin Sınıfları” olarak belirledik. Ürün portföyümüzü oluştururken hep bir adım ötesini düşünerek geleceğin sınıflarını eğitimcilerle beraber tasarlıyoruz.
Hizmet sunduğunuz eğitim kurumu sayısı ne kadar? Kaç eğitim kurumuna ulaşmayı hedefliyorsunuz? Ayrıca ürünlerinizi yurtdışına da ihraç ediyor musunuz?
Emko çok eski ve köklü bir firma ve ürün portföyü çok geniş. Bu nedenle eğitim kurumları pazarında penetrasyonumuz çok yüksek. Artık kurum sahipleri ile konuştuğumuzda bile küçükken Emko’nun sıralarını ve yazı tahtalarını kullandıklarını söylüyorlar. Bu da bizim markamıza karşı sıcak yaklaşmalarını sağlıyor.
İhracat için de başta İsveç olmak üzere Avrupa pazarı ve Körfez ülkeleri en çok çalıştığımız ülkelerin başında geliyor. Ülkemizi yurtdışında da temsil etmek bizi gururlandırıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Eğitim sektöründe yaşanan rekabetin okulları farklılığa ittiğini belirten Emko Emaye Yazı Tahtaları ve Eğitim Gereçleri A.Ş. Satış Müdürü Yeliz Açıkgöz, eğitimcilerin benimsedikleri eğitim modellerini destekleyecek ürün tasarımlarını geliştirdiklerini söylüyor. Açıkgöz 2017’de çıkardıkları Airboard ve Eğitim Duvarları ile sınıf içindeki yazma alanlarını arttırarak, sınıf içi aktif öğrenme alanları sağladıklarını ifade ediyor.
Emko firması hakkında bilgi alabilir miyiz? Faaliyet gösterdiğiniz alanlar nelerdir?
Firmamız 1979 yılında emaye ve yazı tahtası üretimi üzerine kurulmuştur. Türkiye’de eğitim mobilyaları alanında hep ilkleri gerçekleştiren firma olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye’nin ilk emaye yazı tahtasını ve ilk modern sırasının üretimini yaptık. Aynı zamanda Türkiye’nin yine ilk akıllı tahta üreticisi Emko olmuştur.
Firmamız kurulduğu günden bu yana büyüyerek, üç ana kategoriye ayırdığımız ürün gruplarında müşterilerine hizmet vermektedir. Bunları biz; eğitim mobilyaları, yazı tahtaları ve görsel iletişim ile eğitim teknolojileri ve akıllı tahtalar olarak ayırıyoruz. Bugün bu üç alanda da hedefimiz yine ilklerin ve yeniliklerin firması olmaya devam etmek; kalite anlayışımızı eğitimin pedagojik ve didaktik yaklaşımlarıyla besleyip, firmamızın dünya çapında bir eğitim mobilyası ve eğitim teknolojileri firması olmasını sağlamaktır.
KALİTEYİ ARAYAN EMKO’YU TERCİH EDİYOR
Eğitim sektörüne yönelik sunduğunuz hizmet ve ürünler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hizmetleriniz diğer firmalardan hangi yönleriyle ayrılıyor? Sizi farklı kılan özellikler nelerdir?
Eğitim sektörüne sunduğumuz farklarımızı şöyle sıralayabilirim; yenilikçi anlayışımız, fonksiyonel ve şık tasarımlarımız, kalite algımız ve marka imajımız. Bu ilkeleri her ürün kategorimizde sürdürmeye çalışıyoruz. Amacımız hem kurumları hem de velileri ürünlerimiz konusunda bilinçlendirip, en iyisini talep etmelerini sağlamak. Bu amacımızda başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Kalite algısı yüksek kurumlarımız Emko ürünlerini tercih ediyor.
Yazı tahtaları ve görsel iletişim alanında kalite ve tasarım anlamında sektörün önde gelen firmasıyız. Eğitim mobilyalarını tasarlarken eğitimin pedagojik ve didaktik ilkelerini düşünüyoruz. Sınıf akustiğinden, aktif öğrenme alanlarına, sınıf içi sosyal etkileşime kadar birçok farklı ögeyi harmanlayıp müşterilerimize sunuyoruz. Akıllı tahtalarımız müşterilerimizin Emko kalitesini tercih ettiği diğer bir ürün grubumuz. Çok büyük rakiplerimizin olduğu bu alanda kurumlar ucuz, kitlesel üretim, ihale ürünleri yerine EmkoLED akıllı tahtaları tercih ediyor. Veliler, sınıflara girdiğinde Emko’nun özel akıllı tahta tasarımlarını gördüğünde okula karşı olan sıcaklığı artıyor. Bizim en büyük artımız eğitimin içinde büyüyen, bir eğitim firması olmamız. Akıllı tahtayı herkes standart ürün olarak görürken biz bu algıyı değiştirdik. Müşterilerimize, anaokulu için ayrı, ilkokul, ortaokul için ayrı, lise için ayrı akıllı tahtaları diğer ürünlerle beraber sunabiliyoruz. Öğrenci psikolojisi için ilkokuldan ortaokula geçerken akıllı tahtasından, mobilyalarına, panosuna, yazı tahtasına kadar bambaşka bir sınıfa geçmek çok olumlu etki yaratıyor. Veliler de bu anlayıştan hoşnut oluyor.
EĞİTİM MODELİNE UYGUN ÜRÜN TASARLIYORUZ
Okul mobilyalarında yeni trendler nelerdir? 2017-2018 yılında okul mobilyalarında öne çıkan tasarımlara değinebilir misiniz?
2017-2018 yılını biz farklılık yılı olarak görüyoruz. Okullar arasında rekabet çok yüksek seviyede ve herkes rakibinden ayrışmaya çalışıyor. Eğitim modeli, kampüs olanakları, öğretmen ekibi, sınav başarısı, dil eğitimi ve sosyal olanaklar gibi birçok konunun yanında sınıf tasarımları da rekabette önemli bir ayrıştırıcı oldu. Kurumlar eğitim modeli anlamında ise Flipped Learning, Aktif Öğrenme, STEM gibi modelleri tercih etmeye başladı. Ayrıca yabancı dil eğitiminin de önemi son zamanlarda artış gösterdi. Eğitimcilerin benimsedikleri eğitim modellerini destekleyecek ürün tasarımlarına ihtiyaçları var. Biz, teknolojik olarak akıllı tahtalarımızla bu sistemi destekleyecek donanım ve yazılımlar sunarken aynı zamanda mobilyalarımızla da bu sistemleri destekliyoruz. 2017’de çıkardığımız Airboard ve Eğitim Duvarları diye iki tane ürünümüz var. Bu ürünlerle sınıf içindeki yazma alanlarını arttırıyoruz ve sınıf içi aktif öğrenme alanları sağlıyoruz. Bilgiye ulaşım kolaylaştığı için öğretmen artık bir rehber olarak görülüyor. Dolayısıyla çocuklar yaparak öğrenmeye ve grup çalışmalarına daha meyilli oluyorlar. Bunun için bu ürünleri kullanarak sınıfta sınırsız yazma alanı sağlamayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda sınıf akustiği üzerinde çalışarak sınıfta sadece görsel anlamda değil, işitsel anlamda iletişimi de iyileştiriyoruz. Yine bu sene çıkardığımız, Emko Display öğrenci dolaplarımızla öğrencilerin sınıf içinde sosyal etkileşimini arttırarak, her öğrenciye kendini ifade edebilecekleri alanlar sunuyoruz. Bunlar gibi ürünleri kullanarak dersin kalitesini arttırmayı amaçlıyoruz. Bu sene sloganımızı “Geleceğin Sınıfları” olarak belirledik. Ürün portföyümüzü oluştururken hep bir adım ötesini düşünerek geleceğin sınıflarını eğitimcilerle beraber tasarlıyoruz.
Hizmet sunduğunuz eğitim kurumu sayısı ne kadar? Kaç eğitim kurumuna ulaşmayı hedefliyorsunuz? Ayrıca ürünlerinizi yurtdışına da ihraç ediyor musunuz?
Emko çok eski ve köklü bir firma ve ürün portföyü çok geniş. Bu nedenle eğitim kurumları pazarında penetrasyonumuz çok yüksek. Artık kurum sahipleri ile konuştuğumuzda bile küçükken Emko’nun sıralarını ve yazı tahtalarını kullandıklarını söylüyorlar. Bu da bizim markamıza karşı sıcak yaklaşmalarını sağlıyor.
İhracat için de başta İsveç olmak üzere Avrupa pazarı ve Körfez ülkeleri en çok çalıştığımız ülkelerin başında geliyor. Ülkemizi yurtdışında da temsil etmek bizi gururlandırıyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 15 Haziran 2017 15:18
Gösterim: 4128
Ege Üniversitesi Matematik Bölümü doktora öğrencisi Alkım, yabancı üniversitelerden arkadaşlarıyla yaptığı çalışma ile Facebook tarafından yılda bir düzenlenen internet savunma ödülünü kazandı.
Facebook'un 2016 İnternet Savunma Ödülü'nü, Ege Üniversitesi (EÜ) Matematik Bölümü Bilgisayar Bilimleri Anabilim Dalı doktora öğrencisi Erdem Alkım ve çalışma arkadaşları kazandı.
Ödül sitesinden yapılan duyuruda, EÜ Fen Fakültesi Matematik Bölümü Bilgisayar Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Urfat Nuriyev'in doktora öğrencilerinden Erdem Alkım'ın, Centrum Wiskunde & Informatica'dan Leo Ducas, Infineon Technologies AG'den Thomas Pöppelmann ve Radboud Üniversitesinden Peter Schwabe ile ortak yaptığı çalışmayla Facebook tarafından yılda bir düzenlenen 2016 yılı internet savunma ödülünü kazandığı belirtildi.
Prof. Dr. Nuriyev, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, kuantum bilgisayarlarının üretilmesiyle kullanılan şifreleme yöntemlerinin dayandığı temel problemlerin rahatlıkla çözülebilecek olmasının, bilim insanlarını farklı temellere dayanan güvenlik sistemleri üzerinde çalışmaya sevk ettiğini kaydetti.
Alkım'ın çalışma arkadaşlarıyla yaptığı bu çalışmayla internet sitelerindeki "https" öneki ile gösterilen güvenli internet erişimi sisteminin kuantum bilgisayarların üretilmesi sonrasında bile güvenli olarak kullanılmasına olanak sağladığını kaydeden Prof. Dr. Nuriyev şunları ifade etti:
"Gerek algoritmanın güvenlik seviyesi gerekse uygulamasının verimliliği bu çalışmanın ilgi görmesine sebep olmuştur. Çalışma ilk olarak Google tarafından kuantum bilgisayarların oluşturulmasından sonraki döneme ön hazırlık amacıyla günümüz güvenlik çözümlerinin yanında kullanılmıştır. Daha sonrasında TOR Projesinin aynı şekilde bu sistemi günümüz sistemleriyle birlikte uygulamasının ardından, akademik bildiri olarak hazırlanan çalışma USENIX Security 2016 konferansına sunulmak üzere kabul edilmiş ve bu konferans sırasında Facebook tarafından internetin daha güvenli bir ortam haline getirilmesinde önemli katkı sağlayan yayınları desteklemek için oluşturduğu 'Internet Defense Prize' ödülüne layık görülmüştür."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Ege Üniversitesi Matematik Bölümü doktora öğrencisi Alkım, yabancı üniversitelerden arkadaşlarıyla yaptığı çalışma ile Facebook tarafından yılda bir düzenlenen internet savunma ödülünü kazandı.
Facebook'un 2016 İnternet Savunma Ödülü'nü, Ege Üniversitesi (EÜ) Matematik Bölümü Bilgisayar Bilimleri Anabilim Dalı doktora öğrencisi Erdem Alkım ve çalışma arkadaşları kazandı.
Ödül sitesinden yapılan duyuruda, EÜ Fen Fakültesi Matematik Bölümü Bilgisayar Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Urfat Nuriyev'in doktora öğrencilerinden Erdem Alkım'ın, Centrum Wiskunde & Informatica'dan Leo Ducas, Infineon Technologies AG'den Thomas Pöppelmann ve Radboud Üniversitesinden Peter Schwabe ile ortak yaptığı çalışmayla Facebook tarafından yılda bir düzenlenen 2016 yılı internet savunma ödülünü kazandığı belirtildi.
Prof. Dr. Nuriyev, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, kuantum bilgisayarlarının üretilmesiyle kullanılan şifreleme yöntemlerinin dayandığı temel problemlerin rahatlıkla çözülebilecek olmasının, bilim insanlarını farklı temellere dayanan güvenlik sistemleri üzerinde çalışmaya sevk ettiğini kaydetti.
Alkım'ın çalışma arkadaşlarıyla yaptığı bu çalışmayla internet sitelerindeki "https" öneki ile gösterilen güvenli internet erişimi sisteminin kuantum bilgisayarların üretilmesi sonrasında bile güvenli olarak kullanılmasına olanak sağladığını kaydeden Prof. Dr. Nuriyev şunları ifade etti:
"Gerek algoritmanın güvenlik seviyesi gerekse uygulamasının verimliliği bu çalışmanın ilgi görmesine sebep olmuştur. Çalışma ilk olarak Google tarafından kuantum bilgisayarların oluşturulmasından sonraki döneme ön hazırlık amacıyla günümüz güvenlik çözümlerinin yanında kullanılmıştır. Daha sonrasında TOR Projesinin aynı şekilde bu sistemi günümüz sistemleriyle birlikte uygulamasının ardından, akademik bildiri olarak hazırlanan çalışma USENIX Security 2016 konferansına sunulmak üzere kabul edilmiş ve bu konferans sırasında Facebook tarafından internetin daha güvenli bir ortam haline getirilmesinde önemli katkı sağlayan yayınları desteklemek için oluşturduğu 'Internet Defense Prize' ödülüne layık görülmüştür."
Son Güncelleme: Salı, 18 Ekim 2016 19:09
Gösterim: 3538