Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Öğretmenlere, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel bir aylık ikramiye verilmesi için TBMM’ye CHP tarafından kanun teklifi sunuldu.
CHP Bolu Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Tanju Özcan tarafından hazırlanan öğretmenlere bir aylık ikramiye verilmesini öngören kanun teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu
Öğretmenlere her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde verilmesi için sunulan kanun teklifinde şu ifadeler yer aldı;
Bilim ışığında ilerleyen ve her alanda başarıyı yakalayan ülkeler, hiç kuşkusuz ki bu başarıya ulaşmada eğitimi günlük siyasi polemiklerden uzak tutarak kalıcı ve ileriye yönelik "milli" eğitimpolitikaları izlemelerinden ve öğretmenlere hak ettiği değeri vermelerinden kaynaklamaktadır. Bu anlamda Ulu Önderimiz Atatürk'ün 100 üncü doğum günü 1981 yılından beri "Öğretmenler Günü'' olarak kutlanmaktadır.
Günümüzde ise çocuklarımızın geleceğine yön veren ve bu görevi büyük bir fedakârlıkla yapan öğretmenlerimiz, gerek özlük haklarında gerekse de çalışma koşulları açısından hak ettikleri değerinoldukça gerisindedirler. Bütün kötü şartlar ve olumsuzluklara rağmen, gönül verdikleri bu mesleğibüyük bir fedakârlıkla yapmaya devam etmektedirler.
Gün geçtikçe artan öğrenci sayısına karşın okul sayısının ve öğretmen sayısının azlığı hala giderilmiş değildir. 2013 yılı merkezi bütçesi incelendiğinde eğitim ve yükseköğretime ayrılan bütçenin, eğitimindaha nitelikli yapılmasından çok, daha ziyade zorunlu harcamaların karşılanmasına yönelik bir bütçeolduğu görülmektedir. bu haber memurlarbiz sitesinden kopyalanmıştır.
AKP hükümetleri döneminde çıkarılan yasa ve yönetmeliklerin eğitim sistemindeki sorunlara kalıcı çözümler getirmekten öte, eğitimi kendi siyasi ve ideolojik çizgisine büründürme çabasının dün olduğu gibi bugünde devam ettiğinin bir göstergesidir. Bunun en önemli örneği kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen yasa değişikliğinde açıkça görülmektedir.
Toplumdaki statüleri, ekonomik ve özlük hakları çok ileri düzeyde olması gereken öğretmenlerimizin AKP iktidara geldiğinden bu yana olarak üvey evlat muamelesi görmüş, kamu çalışanları arasında en az ücrete mahkûm edilmişlerdir.
Yukarda bahsedilen konular göz önüne alındığında, 24 Kasım'da kutlanan Öğretmenler Günü'nde kendilerini mesleğine adamış öğretmenlerimize, her yılın 24 Kasım günü 1 aylık maaş tutarı kadar ikramiye verilmesi o günün anlam ve önemini daha da artıracaktır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğretmenlere, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel bir aylık ikramiye verilmesi için TBMM’ye CHP tarafından kanun teklifi sunuldu.
CHP Bolu Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Tanju Özcan tarafından hazırlanan öğretmenlere bir aylık ikramiye verilmesini öngören kanun teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu
Öğretmenlere her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde verilmesi için sunulan kanun teklifinde şu ifadeler yer aldı;
Bilim ışığında ilerleyen ve her alanda başarıyı yakalayan ülkeler, hiç kuşkusuz ki bu başarıya ulaşmada eğitimi günlük siyasi polemiklerden uzak tutarak kalıcı ve ileriye yönelik "milli" eğitimpolitikaları izlemelerinden ve öğretmenlere hak ettiği değeri vermelerinden kaynaklamaktadır. Bu anlamda Ulu Önderimiz Atatürk'ün 100 üncü doğum günü 1981 yılından beri "Öğretmenler Günü'' olarak kutlanmaktadır.
Günümüzde ise çocuklarımızın geleceğine yön veren ve bu görevi büyük bir fedakârlıkla yapan öğretmenlerimiz, gerek özlük haklarında gerekse de çalışma koşulları açısından hak ettikleri değerinoldukça gerisindedirler. Bütün kötü şartlar ve olumsuzluklara rağmen, gönül verdikleri bu mesleğibüyük bir fedakârlıkla yapmaya devam etmektedirler.
Gün geçtikçe artan öğrenci sayısına karşın okul sayısının ve öğretmen sayısının azlığı hala giderilmiş değildir. 2013 yılı merkezi bütçesi incelendiğinde eğitim ve yükseköğretime ayrılan bütçenin, eğitimindaha nitelikli yapılmasından çok, daha ziyade zorunlu harcamaların karşılanmasına yönelik bir bütçeolduğu görülmektedir. bu haber memurlarbiz sitesinden kopyalanmıştır.
AKP hükümetleri döneminde çıkarılan yasa ve yönetmeliklerin eğitim sistemindeki sorunlara kalıcı çözümler getirmekten öte, eğitimi kendi siyasi ve ideolojik çizgisine büründürme çabasının dün olduğu gibi bugünde devam ettiğinin bir göstergesidir. Bunun en önemli örneği kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen yasa değişikliğinde açıkça görülmektedir.
Toplumdaki statüleri, ekonomik ve özlük hakları çok ileri düzeyde olması gereken öğretmenlerimizin AKP iktidara geldiğinden bu yana olarak üvey evlat muamelesi görmüş, kamu çalışanları arasında en az ücrete mahkûm edilmişlerdir.
Yukarda bahsedilen konular göz önüne alındığında, 24 Kasım'da kutlanan Öğretmenler Günü'nde kendilerini mesleğine adamış öğretmenlerimize, her yılın 24 Kasım günü 1 aylık maaş tutarı kadar ikramiye verilmesi o günün anlam ve önemini daha da artıracaktır.
Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Kasım 2012 12:22
Gösterim: 2122
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile siyasi parti genel başkanlarına mektup gönderdi.
Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, gönderdiği mektupta, öğretmenlerin itibarlarının giderek azaldığını savundu.
Sorumlu makamlardaki kişilerin öğretmenlerin beklenti ve problemlerine yönelik ilgisiz tavırların öğretmenleri yaraladığını ileri süren Koncuk, milletvekillerine de gönderdiği mektupta şunları kaydetti:
''Öğretmenin kaybedilmesi, geleceğin kaybedilmesi yani Türkiye'nin kaybedilmesi demektir. Bundan dolayı toplumun tüm kesimlerinin ve en başta da ülkeyi yönetme sorumluluğundaki iradenin, öğretmenlerin itibarını korumak ve yükseltmek öncelikli sorumluluğu olmalıdır. Bu sorumluluk öğretmenler için değil, Türkiye'nin geleceği için ifa edilmesi gereken bir ödev görülmektedir.
Makamı, unvanı ve görevi ne olursa olsun sorumluluk mevkinde bulunan herkesin öğretmenimize hak ettiği değeri verecek ve mesleğin itibarını yükseltecek tutum, davranış ve uygulamaları sergilemesini sağlamanız milletimizin geleceği adına ortaya yapacağınız büyük bir hizmet olacaktır.''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile siyasi parti genel başkanlarına mektup gönderdi.
Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, gönderdiği mektupta, öğretmenlerin itibarlarının giderek azaldığını savundu.
Sorumlu makamlardaki kişilerin öğretmenlerin beklenti ve problemlerine yönelik ilgisiz tavırların öğretmenleri yaraladığını ileri süren Koncuk, milletvekillerine de gönderdiği mektupta şunları kaydetti:
''Öğretmenin kaybedilmesi, geleceğin kaybedilmesi yani Türkiye'nin kaybedilmesi demektir. Bundan dolayı toplumun tüm kesimlerinin ve en başta da ülkeyi yönetme sorumluluğundaki iradenin, öğretmenlerin itibarını korumak ve yükseltmek öncelikli sorumluluğu olmalıdır. Bu sorumluluk öğretmenler için değil, Türkiye'nin geleceği için ifa edilmesi gereken bir ödev görülmektedir.
Makamı, unvanı ve görevi ne olursa olsun sorumluluk mevkinde bulunan herkesin öğretmenimize hak ettiği değeri verecek ve mesleğin itibarını yükseltecek tutum, davranış ve uygulamaları sergilemesini sağlamanız milletimizin geleceği adına ortaya yapacağınız büyük bir hizmet olacaktır.''
Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Kasım 2012 11:53
Gösterim: 1779
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, 2013 yılında yapılacak sınavlarla ilgili olarak ihtiyaç duyulan halkla ilişkiler, ofis hizmetleri, çağrı merkezi ve sınav evrakı tarama/ayrıştırma hizmetlerinin temini için 5 Aralık'ta ihale gerçekleştirecek.
ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 2013 yılında yapılacak sınavlarla ilgili olarak ihtiyaç duyulan halkla ilişkiler, ofis hizmetleri çağrı merkezi, sınav evrakı tarama ve ayrıştırma temin edilmesine yönelik hizmet alımı işi, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Sınav Hizmetlerine Yönelik Mal Ve Hizmet Alımları Yönetmeliği'nin 24. maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek.
İhale ÖSYM Başkanlığı Ön Büro Hizmet Binası Toplantı Salonu'nda, 5 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirilecek.
İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler, ÖSYM'nin ''www.osym.gov.tr'' internet sitesinde yer alıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, 2013 yılında yapılacak sınavlarla ilgili olarak ihtiyaç duyulan halkla ilişkiler, ofis hizmetleri, çağrı merkezi ve sınav evrakı tarama/ayrıştırma hizmetlerinin temini için 5 Aralık'ta ihale gerçekleştirecek.
ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 2013 yılında yapılacak sınavlarla ilgili olarak ihtiyaç duyulan halkla ilişkiler, ofis hizmetleri çağrı merkezi, sınav evrakı tarama ve ayrıştırma temin edilmesine yönelik hizmet alımı işi, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Sınav Hizmetlerine Yönelik Mal Ve Hizmet Alımları Yönetmeliği'nin 24. maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek.
İhale ÖSYM Başkanlığı Ön Büro Hizmet Binası Toplantı Salonu'nda, 5 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirilecek.
İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler, ÖSYM'nin ''www.osym.gov.tr'' internet sitesinde yer alıyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Kasım 2012 10:35
Gösterim: 1459
Koç Üniversitesi'nin bölgesel ortak olarak bu yıl ikincisini organize ettiği Küresel Sosyal Girişimcilik Yarışması'na (GSVC) başvurular başladı.
Yarışmacılar düzenlenecek bilgilendirme toplantılarıyla finansal sürdürülebilirliği olan ve sosyal değer yaratan iş planları oluşturma konusunda deneyim kazanacak. Küresel finali başarıyla geçen proje 50 bin dolarlık ödülü kazanacak.
Geçen yıl Türkiye'den 17 proje olmak üzere, 50 farklı ülkeden toplam 600 projenin yarıştığı GSVC, hem finansal açıdan sürdürülebilir hem de sosyal açıdan en yüksek potansiyele sahip katma değerli projeleri ödüllendiriyor. Küresel finalde başarılı olan proje 50 bin dolar desteğin sahibi olacak.
UC Berkeley Haas İşletme Okulu ve Columbia Üniversitesi'nin başlattığı ve projenin bölgesel ortağı Koç Üniversitesi işbirliği ile Türkiye'deki sosyal girişimcilerle buluşacak olan yarışma için, yarışmacı ekiplere tüm süreçlerde danışmanlık sağlanıyor, mentorlar atanıyor, bilgilendirme toplantılarıyla yarışmacılar destekleniyor.
Toplumda sosyal girişimcilik bilincini artırmayı ve geleceğin yaratıcı liderlerini yetiştirmeyi amaçlayan GSVC, yarışmaya dahil olan proje sahiplerine bugüne kadar 250 bin dolardan fazla destek sağladı.
Finansal sürdürülebilirlik ve sosyal etki bakımından değerlendirilecek projelerin küresel çapta yarışacağı GSVC öncesi katılımcılar, etkinliklerde verilecek bilgilerle ilk aşamaya hazırlanacak ve 11 Ocak 2013'e kadar yönetici özetlerini teslim edecekler.
Yarışma üç aşamada gerçekleşiyor
Yarışma, üç aşamada gerçekleşiyor. Öncelikle, yönetici özetleri girişimciler tarafından yarışma kuruluyla paylaşılıyor. Ardından bölge finalleri gerçekleştiriliyor ve bu elemeden geçen yarışmacılar, küresel finallerde ilk üçe girebilmek için mücadele veriyor.
Tüm aşamalarda sosyal girişimciler yarattıkları projelerin sosyal, finansal ve çevresel değerlerini yarışma kurulu ile paylaşıyor. Yarışmanın en önemli koşulu olarak ise her ekipte bir işletme okulunda lisansüstü düzeyinde (muhasebe, finans, işletme, vs. gibi alanlarda Yüksek Lisans veya Doktora) öğrenci ya da en fazla iki sene önce mezun olmuş bir üyenin olması gerekiyor.
GSVC 2013'e katılım için tüm Türkiye'den yaratıcı fikirlerini projelendirebilecek girişimcilerin 11 Ocak 2013 tarihine kadar yönetici özetleriyle yarışmaya başvurabilecekler. Geçen yıl GSVC, 50 farklı ülkeden 600'ü aşkın başvuru aldı. Finalistler arasında Husk Power, Revolution Foods, and d.light design yer aldı.
Geçen yıl Koç Üniversitesi ile dünyanın sayılı işletme okullarından California Berkeley Üniversitesi-Haas İşletme Okulu işbirliğiyle gerçekleştirilen yarışmaya Türkiye'den 17 proje katıldı. Yapılan başvurular arasında 10 tanesi jüri tarafından London Business School'da yapılan bölgesel finallere katılmak üzere değerlendirildi.
Değerlendirme sonunda, ''Balyolu'' ve ''Pak Enerji'' başlıklı iki proje, Londra İşletme Okulu'nda gerçekleştirilen bölgesel final turuna katılmaya hak kazandı. Her iki takım da global finallere gidemedi ancak Balyolu, Londra'da ''Audience Favorite'' (İzleyici Kitle Favorisi) seçildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Koç Üniversitesi'nin bölgesel ortak olarak bu yıl ikincisini organize ettiği Küresel Sosyal Girişimcilik Yarışması'na (GSVC) başvurular başladı.
Yarışmacılar düzenlenecek bilgilendirme toplantılarıyla finansal sürdürülebilirliği olan ve sosyal değer yaratan iş planları oluşturma konusunda deneyim kazanacak. Küresel finali başarıyla geçen proje 50 bin dolarlık ödülü kazanacak.
Geçen yıl Türkiye'den 17 proje olmak üzere, 50 farklı ülkeden toplam 600 projenin yarıştığı GSVC, hem finansal açıdan sürdürülebilir hem de sosyal açıdan en yüksek potansiyele sahip katma değerli projeleri ödüllendiriyor. Küresel finalde başarılı olan proje 50 bin dolar desteğin sahibi olacak.
UC Berkeley Haas İşletme Okulu ve Columbia Üniversitesi'nin başlattığı ve projenin bölgesel ortağı Koç Üniversitesi işbirliği ile Türkiye'deki sosyal girişimcilerle buluşacak olan yarışma için, yarışmacı ekiplere tüm süreçlerde danışmanlık sağlanıyor, mentorlar atanıyor, bilgilendirme toplantılarıyla yarışmacılar destekleniyor.
Toplumda sosyal girişimcilik bilincini artırmayı ve geleceğin yaratıcı liderlerini yetiştirmeyi amaçlayan GSVC, yarışmaya dahil olan proje sahiplerine bugüne kadar 250 bin dolardan fazla destek sağladı.
Finansal sürdürülebilirlik ve sosyal etki bakımından değerlendirilecek projelerin küresel çapta yarışacağı GSVC öncesi katılımcılar, etkinliklerde verilecek bilgilerle ilk aşamaya hazırlanacak ve 11 Ocak 2013'e kadar yönetici özetlerini teslim edecekler.
Yarışma üç aşamada gerçekleşiyor
Yarışma, üç aşamada gerçekleşiyor. Öncelikle, yönetici özetleri girişimciler tarafından yarışma kuruluyla paylaşılıyor. Ardından bölge finalleri gerçekleştiriliyor ve bu elemeden geçen yarışmacılar, küresel finallerde ilk üçe girebilmek için mücadele veriyor.
Tüm aşamalarda sosyal girişimciler yarattıkları projelerin sosyal, finansal ve çevresel değerlerini yarışma kurulu ile paylaşıyor. Yarışmanın en önemli koşulu olarak ise her ekipte bir işletme okulunda lisansüstü düzeyinde (muhasebe, finans, işletme, vs. gibi alanlarda Yüksek Lisans veya Doktora) öğrenci ya da en fazla iki sene önce mezun olmuş bir üyenin olması gerekiyor.
GSVC 2013'e katılım için tüm Türkiye'den yaratıcı fikirlerini projelendirebilecek girişimcilerin 11 Ocak 2013 tarihine kadar yönetici özetleriyle yarışmaya başvurabilecekler. Geçen yıl GSVC, 50 farklı ülkeden 600'ü aşkın başvuru aldı. Finalistler arasında Husk Power, Revolution Foods, and d.light design yer aldı.
Geçen yıl Koç Üniversitesi ile dünyanın sayılı işletme okullarından California Berkeley Üniversitesi-Haas İşletme Okulu işbirliğiyle gerçekleştirilen yarışmaya Türkiye'den 17 proje katıldı. Yapılan başvurular arasında 10 tanesi jüri tarafından London Business School'da yapılan bölgesel finallere katılmak üzere değerlendirildi.
Değerlendirme sonunda, ''Balyolu'' ve ''Pak Enerji'' başlıklı iki proje, Londra İşletme Okulu'nda gerçekleştirilen bölgesel final turuna katılmaya hak kazandı. Her iki takım da global finallere gidemedi ancak Balyolu, Londra'da ''Audience Favorite'' (İzleyici Kitle Favorisi) seçildi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Kasım 2012 11:33
Gösterim: 2572
Bursa’da 8 yaşındaki bir ilkokul öğrencisi kaybolunca polis ekiplerine zor anlar yaşattı. Resmi üniformalı güvenlik görevlilerini karşısında gören küçük öğrenci korkudan kimseyi yanına yaklaştırmadı.
Olay, merkez Yıldırım ilçesi Yeşilyayla Caddesi üzerinde meydana geldi. Belinde çantası olan küçük bir çocuğun cadde üzerinde kaybolduğunu gören vatandaşlar polis ekiplerine haber verdi. İhbarı alan polis ekipleri cadde üzerinde çocuğu aramaya başladı. Olay yerine gelen polis ekipleri beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştı. Resmi üniformalı polis ekiplerini gören küçük çocuk korkudan kaçmaya başladı. Ağlamaya başlayan küçük çocuk yanına kimseyi yaklaştırmadı. Polis ekipleri bunun üzerine 155’e çocuğun kendilerini görünce korkmaya başladığını söyleyerek olay yerine sivil polis ekibi istedi. Çocuğun bir yere gitmemesi için ara sokakta bekleyen polis ekipleri, küçük öğrencinin bir yere kaybolmaması için vatandaşlardan yardım istedi.
KORKUDAN ADINI BİLE UNUTTU
Polis ekiplerini görünce korkuya kapılan küçük çocuğu almak için cadde üzerine sivil görevli polisler geldi. Güvenlik görevlileri küçük öğrenciye adını sordu ancak minik çocuk çok korktuğu için adını bile söyleyemedi. Sivil polislerin bile ikna etmekte zorlandığı küçük çocuk, resmi polis ekiplerinin gitmesini istedi. Bunun üzerine resmi üniformalı polisler küçük çocuğu sivil polislere teslim ettikten sonra çocuğun yanından ayrıldı. “Öğretmenimi özledim” diyerek sivil polislere seslenen minik öğrenci, resmi polislerin gittiğini görünce sevinçten “Gidiyor” diyerek bağırdı.
Sivil ekipler, kaybolan çocuğu zorda olsa ekip otosuna bindirmeyi başardı. Ekipler, minik öğrenciye çeker ikram ederken, kaybolan çocuk ailesinin bulunması için polis merkezine götürüldü.
Olaya tanıklık eden vatandaşlar da şaşkınlıklarını gizleyemedi. Vatandaşlar, “Kaybolan küçük çocuk polisleri görünce korktu. Bizde ne olduğunu anlayamadık” dediler.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bursa’da 8 yaşındaki bir ilkokul öğrencisi kaybolunca polis ekiplerine zor anlar yaşattı. Resmi üniformalı güvenlik görevlilerini karşısında gören küçük öğrenci korkudan kimseyi yanına yaklaştırmadı.
Olay, merkez Yıldırım ilçesi Yeşilyayla Caddesi üzerinde meydana geldi. Belinde çantası olan küçük bir çocuğun cadde üzerinde kaybolduğunu gören vatandaşlar polis ekiplerine haber verdi. İhbarı alan polis ekipleri cadde üzerinde çocuğu aramaya başladı. Olay yerine gelen polis ekipleri beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştı. Resmi üniformalı polis ekiplerini gören küçük çocuk korkudan kaçmaya başladı. Ağlamaya başlayan küçük çocuk yanına kimseyi yaklaştırmadı. Polis ekipleri bunun üzerine 155’e çocuğun kendilerini görünce korkmaya başladığını söyleyerek olay yerine sivil polis ekibi istedi. Çocuğun bir yere gitmemesi için ara sokakta bekleyen polis ekipleri, küçük öğrencinin bir yere kaybolmaması için vatandaşlardan yardım istedi.
KORKUDAN ADINI BİLE UNUTTU
Polis ekiplerini görünce korkuya kapılan küçük çocuğu almak için cadde üzerine sivil görevli polisler geldi. Güvenlik görevlileri küçük öğrenciye adını sordu ancak minik çocuk çok korktuğu için adını bile söyleyemedi. Sivil polislerin bile ikna etmekte zorlandığı küçük çocuk, resmi polis ekiplerinin gitmesini istedi. Bunun üzerine resmi üniformalı polisler küçük çocuğu sivil polislere teslim ettikten sonra çocuğun yanından ayrıldı. “Öğretmenimi özledim” diyerek sivil polislere seslenen minik öğrenci, resmi polislerin gittiğini görünce sevinçten “Gidiyor” diyerek bağırdı.
Sivil ekipler, kaybolan çocuğu zorda olsa ekip otosuna bindirmeyi başardı. Ekipler, minik öğrenciye çeker ikram ederken, kaybolan çocuk ailesinin bulunması için polis merkezine götürüldü.
Olaya tanıklık eden vatandaşlar da şaşkınlıklarını gizleyemedi. Vatandaşlar, “Kaybolan küçük çocuk polisleri görünce korktu. Bizde ne olduğunu anlayamadık” dediler.
Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Kasım 2012 09:53
Gösterim: 1506