Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

İzmir Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu'nda yaşanan kayıt skandalında bu kez yargı şoku yaşandı.

İzmir Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu'nda yaşanan kayıt skandalında bu kez yargı şoku yaşandı. Yedek listeden okula alındıktan 32 gün sonra kayıtları silinen 11'i bayan toplam 22 öğrenci yeniden okula dönebilmek için İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Aynı gerekçeler ve aynı avukat tarafından açılan davaya bakan dört ayrı mahkemeden ikisi öğrencileri haklı bulurken, iki mahkeme olumsuz yönde karar verdi.

Davayı kazanan 12 öğrenci okula dönerek, kayıtlarını yeniden yaptırdı. Aynı gerekçelerle davayı açmalarına karşın mahkeme tarafından haksız bulunan ve kayıtları yapılmayan 10 öğrenci bir üst mahkeme olan Danıştay'a başvurdu. Okul idaresi de kayıtlarını yaptıran 12 öğrenciyle ilgili Danıştay'a itirazda bulundu. Danıştay şimdi hem öğrencilerin hem okul idaresinin itirazını değerlendirip son sözü söyleyecek.

İzmir 2'inci ve 3'üncü İdare Mahkemesi'nde görülen davada haklı bulunan 12 öğrenci kayıtlarını yaptırarak okula yeniden döndü. Kayıtları silindikten üç ay sonra okula başlayan 12 öğrenci, sınavları da başarı ile verip bir üst sınıfa geçti.İzmir 1 ile 4'üncü İdare mahkemelerinde davaları görülen 10 öğrenci, davayı kaybetmenin şokunu yaşadı. Davayı kaybeden öğrenciler, "Avukat aynı, dava dilekçesi aynı ve gerekçeler ve savunma aynı, kararlar farklı. Bu nasıl bir adalet biz de şaşırdık. 12 öğrenci arkadaşımız okula döndü, biz de ortada kaldık" dedi.

Çıkan farklı kararlar, öğrencilerin Avukatı İzzet Öztürk'ü de şaşkına çevirdi.

Başka okullara kayıtlarını yaptıran 26 yedek öğrenciden 22'si internet sitesinde yapılan duyuru üzerine okullarındaki kayıtlarını sildirip, Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitim Spor Yüksekokulu'na kayıtlarını yaptırdı. Bu süre içinde harç paralarını yaptıran öğrenciler, öğrenci kimliklerini aldıktan sonra derslere katılıp yoklama verdi. Aradan 32 gün geçtikten sonra skandal ortaya çıktı. Yedek listeden okula kayıtlarını yaptıran öğrencilerden Necip Ergül, Bora Bayrak ile Oğulcan Damar'ın evine gelen tebligat şok etkisi yaptı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü imzalı, 18 Ekim 2011 tarihinde gönderilen yazıda, "2011-2012 Eğitim öğretim yılı için Yüksek Öğretim Genel Kurulu'nun belirlediği, üniversitemize Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, 'Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği' bölümünün kontenjanı dışında kayıtlandığınız ve konuya ilişkin olarak Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'nca kontenjan artırılması teklifimizin kabul edilmemesinedeniyle üniversitemizle ilişkiniz kesilmiştir" denildi.

Bu yazı üzerine aynı şartlarda okula kayıtlarını yaptıran öğrencilerin kayıtları da, okulun bilgisayarındaki siteden silindi. Yedek diğer öğrenciler, "Yetkililerle yaptığımız görüşmede bize, 'Pardon yanlışlık olmuş. Biz sorumlular hakkında gerekli soruşturmayı yapıyoruz' diyerek tepki göstermişlerdi" dedi.

DAVA AÇTIK

Öğrencilerin okul tarafından mağdur edildiğini ve konuyu idari yargıya taşıdıklarını belirten Avukat İzzet Öztürk ise, tepki ve şaşkınlığını ve bundan sonraki süreç hakkında şöyle konuştu: "22 Öğrenci ile ilgili yürütmenin durdurulması için dava açtık. Sayı çok olduğu için uyarıp, bilgisayar sistemi davayı dört ayrı mahkemeye böldü. İzmir 2'inci ve 3'üncü İdare Mahkemesi, 12 öğrenciyi haklı bularak, okula dönmeleri gerektiği yönünde karar verdi. Biz bu karara sevinirken, 1 ile 4'üncü İdare Mahkemeleri davasına baktığı 10 öğrenci ile ilgili olumsuz karar verdi. Kanun koşulları oluşmadığı gerekçe gösterilen karardan sonra öğrenciler büyük şok yaşadı. Veliler isyan etti. 12 öğrenci okula geri döndü ve bir üst sınıfa geçti. Okula dönemeyen öğrenciler için Danıştay'a başvurduk. Okul İdaresi de okula dönen öğrenciler için itirazda bulunup Danıştay'a başvurdu. Danıştay şimdi hem bizim hem okul idaresinin itirazını değerlendirecek."

> Üniversitedeki kayıt skandalı Danıştay'da

İzmir Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu'nda yaşanan kayıt skandalında bu kez yargı şoku yaşandı.

İzmir Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu'nda yaşanan kayıt skandalında bu kez yargı şoku yaşandı. Yedek listeden okula alındıktan 32 gün sonra kayıtları silinen 11'i bayan toplam 22 öğrenci yeniden okula dönebilmek için İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Aynı gerekçeler ve aynı avukat tarafından açılan davaya bakan dört ayrı mahkemeden ikisi öğrencileri haklı bulurken, iki mahkeme olumsuz yönde karar verdi.

Davayı kazanan 12 öğrenci okula dönerek, kayıtlarını yeniden yaptırdı. Aynı gerekçelerle davayı açmalarına karşın mahkeme tarafından haksız bulunan ve kayıtları yapılmayan 10 öğrenci bir üst mahkeme olan Danıştay'a başvurdu. Okul idaresi de kayıtlarını yaptıran 12 öğrenciyle ilgili Danıştay'a itirazda bulundu. Danıştay şimdi hem öğrencilerin hem okul idaresinin itirazını değerlendirip son sözü söyleyecek.

İzmir 2'inci ve 3'üncü İdare Mahkemesi'nde görülen davada haklı bulunan 12 öğrenci kayıtlarını yaptırarak okula yeniden döndü. Kayıtları silindikten üç ay sonra okula başlayan 12 öğrenci, sınavları da başarı ile verip bir üst sınıfa geçti.İzmir 1 ile 4'üncü İdare mahkemelerinde davaları görülen 10 öğrenci, davayı kaybetmenin şokunu yaşadı. Davayı kaybeden öğrenciler, "Avukat aynı, dava dilekçesi aynı ve gerekçeler ve savunma aynı, kararlar farklı. Bu nasıl bir adalet biz de şaşırdık. 12 öğrenci arkadaşımız okula döndü, biz de ortada kaldık" dedi.

Çıkan farklı kararlar, öğrencilerin Avukatı İzzet Öztürk'ü de şaşkına çevirdi.

Başka okullara kayıtlarını yaptıran 26 yedek öğrenciden 22'si internet sitesinde yapılan duyuru üzerine okullarındaki kayıtlarını sildirip, Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitim Spor Yüksekokulu'na kayıtlarını yaptırdı. Bu süre içinde harç paralarını yaptıran öğrenciler, öğrenci kimliklerini aldıktan sonra derslere katılıp yoklama verdi. Aradan 32 gün geçtikten sonra skandal ortaya çıktı. Yedek listeden okula kayıtlarını yaptıran öğrencilerden Necip Ergül, Bora Bayrak ile Oğulcan Damar'ın evine gelen tebligat şok etkisi yaptı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü imzalı, 18 Ekim 2011 tarihinde gönderilen yazıda, "2011-2012 Eğitim öğretim yılı için Yüksek Öğretim Genel Kurulu'nun belirlediği, üniversitemize Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, 'Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği' bölümünün kontenjanı dışında kayıtlandığınız ve konuya ilişkin olarak Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'nca kontenjan artırılması teklifimizin kabul edilmemesinedeniyle üniversitemizle ilişkiniz kesilmiştir" denildi.

Bu yazı üzerine aynı şartlarda okula kayıtlarını yaptıran öğrencilerin kayıtları da, okulun bilgisayarındaki siteden silindi. Yedek diğer öğrenciler, "Yetkililerle yaptığımız görüşmede bize, 'Pardon yanlışlık olmuş. Biz sorumlular hakkında gerekli soruşturmayı yapıyoruz' diyerek tepki göstermişlerdi" dedi.

DAVA AÇTIK

Öğrencilerin okul tarafından mağdur edildiğini ve konuyu idari yargıya taşıdıklarını belirten Avukat İzzet Öztürk ise, tepki ve şaşkınlığını ve bundan sonraki süreç hakkında şöyle konuştu: "22 Öğrenci ile ilgili yürütmenin durdurulması için dava açtık. Sayı çok olduğu için uyarıp, bilgisayar sistemi davayı dört ayrı mahkemeye böldü. İzmir 2'inci ve 3'üncü İdare Mahkemesi, 12 öğrenciyi haklı bularak, okula dönmeleri gerektiği yönünde karar verdi. Biz bu karara sevinirken, 1 ile 4'üncü İdare Mahkemeleri davasına baktığı 10 öğrenci ile ilgili olumsuz karar verdi. Kanun koşulları oluşmadığı gerekçe gösterilen karardan sonra öğrenciler büyük şok yaşadı. Veliler isyan etti. 12 öğrenci okula geri döndü ve bir üst sınıfa geçti. Okula dönemeyen öğrenciler için Danıştay'a başvurduk. Okul İdaresi de okula dönen öğrenciler için itirazda bulunup Danıştay'a başvurdu. Danıştay şimdi hem bizim hem okul idaresinin itirazını değerlendirecek."

Son Güncelleme: Çarşamba, 31 Ekim 2012 15:17

Gösterim: 1389

Hakkari´de cezaevlerinde açlık grevi yapanlara destek amacıyla olay çıkaran göstericiler, Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu'nu ikinci defa yakarak kullanılamaz hale getirdi. Okulda eğitime ara verildi.

Dün BDP Hakkari İl Teşkilatı tarafından yapılan basın açıklaması sonrasında il merkezinde olaylar çıktı. Dağılan grup, kentin bir çok yerinde olay çıkarttı. Akşam saatlerinde Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu önünde toplanan yaklaşık 40 kişilik grup, okula taş ve molotofkokteyli ile saldırarak kullanılamaz hale getirdi. Okulun müdür odası ve öğretmen odası ateşe verildi. Büyük zarar gören okul, en az bir hafta eğitime ara verecek.

Bugün okula gelen öğretmen ve öğrenciler okulun son durumu karşısında hüzünlendiler. Bazı öğrenciler ise okumak istediklerini belirterek, 'Bizim okulumuzu yakmasınlar' diyerek tepki gösterdi.

Hakkari Üniversitesi rektörlük binası tahrip edildi

Terör örgütü PKK yandaşları Hakkari Üniversitesi rektörlük binasını kullanılamaz hale getirdi.

Dün BDP tarafında yapılan yürüyüş ve basın açıklamasından sonra kent merkezinin farklı mahallerinde olaylar çıktı. Çıkan olaylarda bir çok eğitim yuvasına da zarar verildi. Çevre yolu üzerinde bulunan Hakkari Üniversitesi'ne ait rektörlük binasına yaklaşık 20 kişilik bir grup tarafında taş ve molotofkokteylli saldırı düzenlendi. Binanın ön tarafındaki bütün camlar yerle bir edilirken, içeri giren bazı terör yandaşları da eşyaları darmadağın etti. Binan önün tarafında bulunan bir banka şubesine ait ATM'yi de taşla kıran terör yandaşları, binanın birinci ve ikinci katını kullanılamaz hale getirdi.

> Aynı okulu ikinci defa yaktılar

Hakkari´de cezaevlerinde açlık grevi yapanlara destek amacıyla olay çıkaran göstericiler, Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu'nu ikinci defa yakarak kullanılamaz hale getirdi. Okulda eğitime ara verildi.

Dün BDP Hakkari İl Teşkilatı tarafından yapılan basın açıklaması sonrasında il merkezinde olaylar çıktı. Dağılan grup, kentin bir çok yerinde olay çıkarttı. Akşam saatlerinde Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu önünde toplanan yaklaşık 40 kişilik grup, okula taş ve molotofkokteyli ile saldırarak kullanılamaz hale getirdi. Okulun müdür odası ve öğretmen odası ateşe verildi. Büyük zarar gören okul, en az bir hafta eğitime ara verecek.

Bugün okula gelen öğretmen ve öğrenciler okulun son durumu karşısında hüzünlendiler. Bazı öğrenciler ise okumak istediklerini belirterek, 'Bizim okulumuzu yakmasınlar' diyerek tepki gösterdi.

Hakkari Üniversitesi rektörlük binası tahrip edildi

Terör örgütü PKK yandaşları Hakkari Üniversitesi rektörlük binasını kullanılamaz hale getirdi.

Dün BDP tarafında yapılan yürüyüş ve basın açıklamasından sonra kent merkezinin farklı mahallerinde olaylar çıktı. Çıkan olaylarda bir çok eğitim yuvasına da zarar verildi. Çevre yolu üzerinde bulunan Hakkari Üniversitesi'ne ait rektörlük binasına yaklaşık 20 kişilik bir grup tarafında taş ve molotofkokteylli saldırı düzenlendi. Binanın ön tarafındaki bütün camlar yerle bir edilirken, içeri giren bazı terör yandaşları da eşyaları darmadağın etti. Binan önün tarafında bulunan bir banka şubesine ait ATM'yi de taşla kıran terör yandaşları, binanın birinci ve ikinci katını kullanılamaz hale getirdi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 31 Ekim 2012 15:12

Gösterim: 1423

Bazı bankaların kendilerini arayarak kredi kartlarını iptal ettirmek isteyen müşterilerine kart aidatlarını iade ettiği belirtildi.

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç, vatandaşların 10 yıllık kredi kartı aidatları da dahil olmak üzere tüm aidatlarını geri isteme haklarına sahip olduğunu ifade etti. 

Birçok vatandaşın hakem heyetlerine başvurmadan önce ilgili bankaların çağrı merkezlerini arayarak ya kredi kartı aidatının ya da kredi kartlarının iptal edilmesini istediğini anlatan Dinç, şunları kaydetti:

''Bazı bankalar kart iptalini engelleyebilmek için müşterilerini kaybetmemek adına telefonla yapılan başvurulara olumlu yanıt veriyor. Kredi kartı aidatını iptal ediyor. Bankalar, hakem heyetlerine başvurulduğunda davayı kaybedeceklerini bildikleri için avukat ve diğer masrafları ödememek adına çoğu vatandaşı dava yoluna gitmeden ikna edip, aidat ücretlerini geri ödüyor.''

> Bankalar sonunda pes etti!

Bazı bankaların kendilerini arayarak kredi kartlarını iptal ettirmek isteyen müşterilerine kart aidatlarını iade ettiği belirtildi.

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç, vatandaşların 10 yıllık kredi kartı aidatları da dahil olmak üzere tüm aidatlarını geri isteme haklarına sahip olduğunu ifade etti. 

Birçok vatandaşın hakem heyetlerine başvurmadan önce ilgili bankaların çağrı merkezlerini arayarak ya kredi kartı aidatının ya da kredi kartlarının iptal edilmesini istediğini anlatan Dinç, şunları kaydetti:

''Bazı bankalar kart iptalini engelleyebilmek için müşterilerini kaybetmemek adına telefonla yapılan başvurulara olumlu yanıt veriyor. Kredi kartı aidatını iptal ediyor. Bankalar, hakem heyetlerine başvurulduğunda davayı kaybedeceklerini bildikleri için avukat ve diğer masrafları ödememek adına çoğu vatandaşı dava yoluna gitmeden ikna edip, aidat ücretlerini geri ödüyor.''

Son Güncelleme: Çarşamba, 31 Ekim 2012 12:40

Gösterim: 2410

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Bakanlığın tüm  yöneticilerinin, diyaloğa ve tavsiyelere açık olması gerektiğini savundu.

İsmail Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Eğitim-Sen olarak eğitim çalışanlarından gelen her talebi muhataplarına mutlaka bildirdiklerini belirtti. Koncuk, öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının çok değişik problemler yaşadığını ve haklı olarak, herkesin, kendi problemini en önemli problem olarak tanımladığını söyledi. Öğretmenlerin tayin ve görevde yükselmeleri, parçalanan aileler, öğrenim özrünün özür grubu dışına çıkarılması, il emri uygulamasının kaldırılması gibi sorunlarının bulunduğunu ileri süren Koncuk, şöyle devam etti:

“Hizmetli, memur, teknisyen gibi eğitim çalışanlarının yaşadığı problemler; tayin, görevde yükselme, iş tanımlarının olmaması. Sıra tayinlerinin bir kere ile sınırlandırılması, yönetmeliğe aykırı davranılması, okul müdürleri, müdür başyardımcıları ile müdür yardımcılarının yaşadığı problemler, yönetmelikte bulunmasına rağmen hala yönetici olarak iller arası tayin konusunda bir adım atılmaması. Öğretmenlerin ek ödeme problemi, eşit işe eşit ücret düzenlemesinde öğretmenlerin konu dışı bırakılması, neredeyse en az maaş alan kesim haline getirilmeleri. Ek ders esaslarının yaşanan sıkıntılara uygun olarak güncellenmemesi. Ataması yapılmayan öğretmenlerin görmezden gelinmesi, sağlam ve kabul edilebilir bir öğretmen istihdam politikasının oluşturulamaması.”

Türk Eğitim-Sen’in bu problemlerin bugünden yarına hemen çözülmesini beklemediğini vurgulayan Koncuk, başta Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer olmak üzere, MEB’in tüm yöneticilerinin, diyaloğa ve tavsiyelere açık olması gerektiğini savundu. Koncuk, tecrübe ve liyakati öne çıkan kişilerin, yönetim tecrübesinden mutlaka faydalanılması gerektiğini ifade etti.

(hürriyeteğitim)

> Türk Eğitim-Sen'den, MEB'e çağrı

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Bakanlığın tüm  yöneticilerinin, diyaloğa ve tavsiyelere açık olması gerektiğini savundu.

İsmail Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Eğitim-Sen olarak eğitim çalışanlarından gelen her talebi muhataplarına mutlaka bildirdiklerini belirtti. Koncuk, öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının çok değişik problemler yaşadığını ve haklı olarak, herkesin, kendi problemini en önemli problem olarak tanımladığını söyledi. Öğretmenlerin tayin ve görevde yükselmeleri, parçalanan aileler, öğrenim özrünün özür grubu dışına çıkarılması, il emri uygulamasının kaldırılması gibi sorunlarının bulunduğunu ileri süren Koncuk, şöyle devam etti:

“Hizmetli, memur, teknisyen gibi eğitim çalışanlarının yaşadığı problemler; tayin, görevde yükselme, iş tanımlarının olmaması. Sıra tayinlerinin bir kere ile sınırlandırılması, yönetmeliğe aykırı davranılması, okul müdürleri, müdür başyardımcıları ile müdür yardımcılarının yaşadığı problemler, yönetmelikte bulunmasına rağmen hala yönetici olarak iller arası tayin konusunda bir adım atılmaması. Öğretmenlerin ek ödeme problemi, eşit işe eşit ücret düzenlemesinde öğretmenlerin konu dışı bırakılması, neredeyse en az maaş alan kesim haline getirilmeleri. Ek ders esaslarının yaşanan sıkıntılara uygun olarak güncellenmemesi. Ataması yapılmayan öğretmenlerin görmezden gelinmesi, sağlam ve kabul edilebilir bir öğretmen istihdam politikasının oluşturulamaması.”

Türk Eğitim-Sen’in bu problemlerin bugünden yarına hemen çözülmesini beklemediğini vurgulayan Koncuk, başta Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer olmak üzere, MEB’in tüm yöneticilerinin, diyaloğa ve tavsiyelere açık olması gerektiğini savundu. Koncuk, tecrübe ve liyakati öne çıkan kişilerin, yönetim tecrübesinden mutlaka faydalanılması gerektiğini ifade etti.

(hürriyeteğitim)

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Kasım 2012 08:58

Gösterim: 1610

Hükümet, memura disiplin affı için düğmeye bastı. Memurlar ve diğer kamu görevlilerine disiplin affı geliyor. Tasarının 2013 yılında TBMM tatile girmeden önce yasalaşması bekleniyor.

Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, kamu görevlileri hakkında, 14 Şubat 2005 tarihinden itibaren işlenmiş fiillerden dolayı verilen bazı disiplin cezaları, bütün sonuçlarıyla affedilecek. Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik gibi suçlardan doğan cezalar ise af kapsamı dışında bırakılacak.

SORUŞTURMA YOK

Bu cezalar dışında verilen disiplin cezaları bütün sonuçlarıyla affedilecek. İlgililer hakkında disiplin soruşturması ve kovuşturması yapılamayacak. Devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmaları işlemden kaldırılacak. Kesinleşmiş olan disiplin cezaları uygulanmayacak.

ASKERLER KAPSAM DIŞINDA

Disiplin affına ilişkin hükümler, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ile 357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu'na tabi personel hakkında uygulanmayacak.

GEÇMİŞE DÖNÜK ÖDEME YOK

Kanun kapsamında, disiplin cezaları affedilenlerin özlük dosyalarındaki bu disiplin cezalarına dair kayıtlar, ilgililerin müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalacak ve dosyalarından çıkarılacak. Disiplin cezalarının affı, ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermeyecek.

(milliyet)

> Memura af geliyor

Hükümet, memura disiplin affı için düğmeye bastı. Memurlar ve diğer kamu görevlilerine disiplin affı geliyor. Tasarının 2013 yılında TBMM tatile girmeden önce yasalaşması bekleniyor.

Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, kamu görevlileri hakkında, 14 Şubat 2005 tarihinden itibaren işlenmiş fiillerden dolayı verilen bazı disiplin cezaları, bütün sonuçlarıyla affedilecek. Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik gibi suçlardan doğan cezalar ise af kapsamı dışında bırakılacak.

SORUŞTURMA YOK

Bu cezalar dışında verilen disiplin cezaları bütün sonuçlarıyla affedilecek. İlgililer hakkında disiplin soruşturması ve kovuşturması yapılamayacak. Devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmaları işlemden kaldırılacak. Kesinleşmiş olan disiplin cezaları uygulanmayacak.

ASKERLER KAPSAM DIŞINDA

Disiplin affına ilişkin hükümler, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ile 357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu'na tabi personel hakkında uygulanmayacak.

GEÇMİŞE DÖNÜK ÖDEME YOK

Kanun kapsamında, disiplin cezaları affedilenlerin özlük dosyalarındaki bu disiplin cezalarına dair kayıtlar, ilgililerin müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalacak ve dosyalarından çıkarılacak. Disiplin cezalarının affı, ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermeyecek.

(milliyet)

Son Güncelleme: Çarşamba, 31 Ekim 2012 09:07

Gösterim: 1690


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.