Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

İstanbul Üniversitesi, kurulan Spor Bilimleri ve Ulaştırma ve Lojistik Fakülteleri ile fakülte sayısını 22’ye yükseltti.

iu_fakulteİstanbul Üniversitesi 20 fakültesine iki yeni fakülte daha ekledi. Resmi gazetede 5 Haziran 2015 tarihinde yayınlanan 7723 sayılı Kararname ile İÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (İÜ BESYO), İÜ Spor Bilimleri Fakültesi’ne, İÜ Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu (İÜ ULY) ise İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi’ne dönüştürüldü.

Eğitim Alanı Genişliyor

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İÜ Spor Bilimleri ve İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakülteleri’nin kurulmasına ilişkin yaptığı açıklamada, İstanbul Üniversitesi’nin, bu 2 yeni fakülte ile ülkemizin önemli ihtiyaçlarını da karşılayacağını söyledi. İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi ülkemize akademik ve bilimsel anlamda katkılarını sürdürerek eğitim alanında hizmet vermeye devam ediyor. Bu 2 yeni fakülte ile birlikte bilimsel gücümüzü sektörel alana aktararak ülkemizi daha da ilerilere taşıyacağız. Ülkelerin kalkınmasında ve uluslararasılaşmasında önemli iki sektör olan spor ve lojistiği akademik olarak daha iyi bir biçimde yapılandıracağız. İlgili alanlardaki tecrübemizi fakülte bünyesinde daha kapsamlı bir şekilde gençlerimize aktaracağız.”

Türkiye’nin İlk Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi İÜ’de Kuruldu

İstanbul Üniversitesi bir ilke imza atarak Türkiye’nin ilk Ulaştırma ve Lojistik fakültesini kurdu. 1999 yılından beri Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu olarak öğretim faaliyetlerini sürdüren İÜ Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu artık İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi olarak hizmet verecek.

Ülkemizin Önemli Sektörlerine Bilimsel Destek

Ülkemiz spor teşkilatının yapı ve işleyiş tarzını tanıtan yöneticiler, beden eğitimi öğretmenleri ve antrenörler yetiştirmenin yanı sıra, gençlerin fiziksel ve psikolojik bakımdan güçlü ve sağlıklı yetişmelerine katkıda bulunmayı amaçlayan İÜ BESYO, İÜ Spor Bilimleri Fakültesi olarak hizmet vermeye devam edecek. Tecrübe ve birikimini dünya ve Türkiye ile paylaşan İstanbul Üniversitesi, kurulan İÜ Spor Bilimleri Fakültesi ile büyük bir ihtiyacı karşılayacak.

 

> İÜ’ye iki yeni fakülte

İstanbul Üniversitesi, kurulan Spor Bilimleri ve Ulaştırma ve Lojistik Fakülteleri ile fakülte sayısını 22’ye yükseltti.

iu_fakulteİstanbul Üniversitesi 20 fakültesine iki yeni fakülte daha ekledi. Resmi gazetede 5 Haziran 2015 tarihinde yayınlanan 7723 sayılı Kararname ile İÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (İÜ BESYO), İÜ Spor Bilimleri Fakültesi’ne, İÜ Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu (İÜ ULY) ise İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi’ne dönüştürüldü.

Eğitim Alanı Genişliyor

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İÜ Spor Bilimleri ve İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakülteleri’nin kurulmasına ilişkin yaptığı açıklamada, İstanbul Üniversitesi’nin, bu 2 yeni fakülte ile ülkemizin önemli ihtiyaçlarını da karşılayacağını söyledi. İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi ülkemize akademik ve bilimsel anlamda katkılarını sürdürerek eğitim alanında hizmet vermeye devam ediyor. Bu 2 yeni fakülte ile birlikte bilimsel gücümüzü sektörel alana aktararak ülkemizi daha da ilerilere taşıyacağız. Ülkelerin kalkınmasında ve uluslararasılaşmasında önemli iki sektör olan spor ve lojistiği akademik olarak daha iyi bir biçimde yapılandıracağız. İlgili alanlardaki tecrübemizi fakülte bünyesinde daha kapsamlı bir şekilde gençlerimize aktaracağız.”

Türkiye’nin İlk Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi İÜ’de Kuruldu

İstanbul Üniversitesi bir ilke imza atarak Türkiye’nin ilk Ulaştırma ve Lojistik fakültesini kurdu. 1999 yılından beri Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu olarak öğretim faaliyetlerini sürdüren İÜ Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu artık İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi olarak hizmet verecek.

Ülkemizin Önemli Sektörlerine Bilimsel Destek

Ülkemiz spor teşkilatının yapı ve işleyiş tarzını tanıtan yöneticiler, beden eğitimi öğretmenleri ve antrenörler yetiştirmenin yanı sıra, gençlerin fiziksel ve psikolojik bakımdan güçlü ve sağlıklı yetişmelerine katkıda bulunmayı amaçlayan İÜ BESYO, İÜ Spor Bilimleri Fakültesi olarak hizmet vermeye devam edecek. Tecrübe ve birikimini dünya ve Türkiye ile paylaşan İstanbul Üniversitesi, kurulan İÜ Spor Bilimleri Fakültesi ile büyük bir ihtiyacı karşılayacak.

 

Son Güncelleme: Salı, 09 Haziran 2015 11:44

Gösterim: 1542

“Türkiye Üniversiteleri’nin Bilimsel Yayın Performansı: 2004-2014” başlıklı çalışmada 2004-2014 yılları arasında en çok bilimsel yayın üreten ilk 50 üniversite belirlendi. İstanbul Üniversitesi, listede 1. sırada yer alarak en çok bilimsel yayın üreten üniversite oldu.

universiteTÜBİTAK’ın ULAKBİM birimi bünyesindeki Cahit Arf Bilgi Merkezi (CABİM) tarafından yapılan bibliyometrik çalışmalar ile 2004-2014 yılları arasında en çok bilimsel yayın üreten ilk 50 üniversite belirlendi. Web Of Science verilerinin göz önüne alınarak düzenlendiği çalışmada SCI, SSCI, A&HCI, Thomson National Science Indicators ve InCities gibi uluslararası atıf indeksleri tarandı.

2004-2014 yılları arasında Türkiye adresli yayın sayısı 228.856 adet olup, bu yayınlara yapılan atıf sayısı ise 1.517.691. Üniversite yayın sayısı sıralamasında ilk sırayı 14.069 yayın ile İstanbul Üniversitesi aldı. Sıralamada Hacettepe Üniversitesi (13.457) ikinci, Ankara Üniversitesi (11.485) üçüncü oldu. İstanbul Üniversitesi’nin 14.069 yayını 109,137 atıf aldı. Yayınların etki ortalaması ise 7.7.

İstanbul Üniversitesi Temel Bilimlerin en çok yayın ürettiği Çevre Bilim dalı sıralamasında da ikinci sırada yer aldı.

“Bilimsel ve Akademik Alanda Katkı Sunmaya Devam Edeceğiz”

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Üniversitesi’nin yakaladığı bilimsel ve akademik başarılara yenilerinin ekleneceğine inandığını belirterek şu açıklamalarda bulundu: “İstanbul Üniversitesi, sadece eğitim yönü ile değil araştırmacı kimliğiyle de kendi varlığını simgeleyen, sunan ve dünya üniversiteleri arasında bu yönüyle de yarışan bir üniversite. Ülkemize bilimsel ve akademik anlamda katkı sunmaya devam edeceğiz. Bu süreçte emek veren tüm akademik personelimize teşekkürlerimi sunuyorum.”

Üniversitelerimizin Konu Kategorilerine Göre Yayın Performansı İncelendi

Çalışmada incelenen yayın türleri makale (article), inceleme/derleme (review) ve not (note) şeklinde. Türkiye adresli yayınların yaklaşık %91’lik kısmı ise Devlet ve Vakıf Üniversiteleri ile Kara, Deniz, Hava Harp Okulları tarafından üretilmiş.

Yapılan çalışmalar konu kategorilerine ayrılarak ele alınıp 8 ana bilim dalı altında 250 farklı başlıkta incelendi. Türkiye toplam bilimsel yayın sayısının %30.42’sini Temel Bilimler dallarına ait yayınlar oluşturuyor. Temel Bilimlerin Türkiye yayın sayısına sağladığı katkı 66.456 yayın. Bu alanda en çok yayının Çevre Bilimleri bilim dalında yapıldığı ve bu bilim dalında en çok yayın üreten üniversitelerin İTÜ (%9.20), İstanbul Üniversitesi (%5.19) ve Dokuz Eylül Üniversitesi (%5.13) olduğu görülüyor.

Türkiye adresli bilimsel yayınlar içinde Temel Bilimler dallarında en çok yayının Çevre Bilimleri (7.628) dalında olduğu, daha sonra ise Kimya, Ortak Disiplinler (5.358), Matematik, Uygulamalı (5.309) ve Fizikokimya (5.195) bilim dalları olduğu görülüyor. Etki değerine göre bakıldığında ise, Evrim Biyolojisi (13.22) bilim dalı ilk sırada yer alırken, daha sonra ise Fizik, Nükleer (13.06) ve Kimya, Uygulamalı (12,67) bilim dalları şeklinde devam ediyor.

Temel Bilimler dallarında dünya etki ortalaması üzerinde olan bilim dalları ise, Fizik, Nükleer, Kimya, Uygulamalı, Termodinamik, Mekanik, İnstrmentasyon, Su Kaynakları ve Taşınım olduğu görülüyor.

> En çok yayını hangi üniversite yaptı?

“Türkiye Üniversiteleri’nin Bilimsel Yayın Performansı: 2004-2014” başlıklı çalışmada 2004-2014 yılları arasında en çok bilimsel yayın üreten ilk 50 üniversite belirlendi. İstanbul Üniversitesi, listede 1. sırada yer alarak en çok bilimsel yayın üreten üniversite oldu.

universiteTÜBİTAK’ın ULAKBİM birimi bünyesindeki Cahit Arf Bilgi Merkezi (CABİM) tarafından yapılan bibliyometrik çalışmalar ile 2004-2014 yılları arasında en çok bilimsel yayın üreten ilk 50 üniversite belirlendi. Web Of Science verilerinin göz önüne alınarak düzenlendiği çalışmada SCI, SSCI, A&HCI, Thomson National Science Indicators ve InCities gibi uluslararası atıf indeksleri tarandı.

2004-2014 yılları arasında Türkiye adresli yayın sayısı 228.856 adet olup, bu yayınlara yapılan atıf sayısı ise 1.517.691. Üniversite yayın sayısı sıralamasında ilk sırayı 14.069 yayın ile İstanbul Üniversitesi aldı. Sıralamada Hacettepe Üniversitesi (13.457) ikinci, Ankara Üniversitesi (11.485) üçüncü oldu. İstanbul Üniversitesi’nin 14.069 yayını 109,137 atıf aldı. Yayınların etki ortalaması ise 7.7.

İstanbul Üniversitesi Temel Bilimlerin en çok yayın ürettiği Çevre Bilim dalı sıralamasında da ikinci sırada yer aldı.

“Bilimsel ve Akademik Alanda Katkı Sunmaya Devam Edeceğiz”

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Üniversitesi’nin yakaladığı bilimsel ve akademik başarılara yenilerinin ekleneceğine inandığını belirterek şu açıklamalarda bulundu: “İstanbul Üniversitesi, sadece eğitim yönü ile değil araştırmacı kimliğiyle de kendi varlığını simgeleyen, sunan ve dünya üniversiteleri arasında bu yönüyle de yarışan bir üniversite. Ülkemize bilimsel ve akademik anlamda katkı sunmaya devam edeceğiz. Bu süreçte emek veren tüm akademik personelimize teşekkürlerimi sunuyorum.”

Üniversitelerimizin Konu Kategorilerine Göre Yayın Performansı İncelendi

Çalışmada incelenen yayın türleri makale (article), inceleme/derleme (review) ve not (note) şeklinde. Türkiye adresli yayınların yaklaşık %91’lik kısmı ise Devlet ve Vakıf Üniversiteleri ile Kara, Deniz, Hava Harp Okulları tarafından üretilmiş.

Yapılan çalışmalar konu kategorilerine ayrılarak ele alınıp 8 ana bilim dalı altında 250 farklı başlıkta incelendi. Türkiye toplam bilimsel yayın sayısının %30.42’sini Temel Bilimler dallarına ait yayınlar oluşturuyor. Temel Bilimlerin Türkiye yayın sayısına sağladığı katkı 66.456 yayın. Bu alanda en çok yayının Çevre Bilimleri bilim dalında yapıldığı ve bu bilim dalında en çok yayın üreten üniversitelerin İTÜ (%9.20), İstanbul Üniversitesi (%5.19) ve Dokuz Eylül Üniversitesi (%5.13) olduğu görülüyor.

Türkiye adresli bilimsel yayınlar içinde Temel Bilimler dallarında en çok yayının Çevre Bilimleri (7.628) dalında olduğu, daha sonra ise Kimya, Ortak Disiplinler (5.358), Matematik, Uygulamalı (5.309) ve Fizikokimya (5.195) bilim dalları olduğu görülüyor. Etki değerine göre bakıldığında ise, Evrim Biyolojisi (13.22) bilim dalı ilk sırada yer alırken, daha sonra ise Fizik, Nükleer (13.06) ve Kimya, Uygulamalı (12,67) bilim dalları şeklinde devam ediyor.

Temel Bilimler dallarında dünya etki ortalaması üzerinde olan bilim dalları ise, Fizik, Nükleer, Kimya, Uygulamalı, Termodinamik, Mekanik, İnstrmentasyon, Su Kaynakları ve Taşınım olduğu görülüyor.

Son Güncelleme: Pazartesi, 08 Haziran 2015 13:43

Gösterim: 1597

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca (YÖK), ilki Bingöl'de dün gerçekleştirilen "Bölgesel gelişmede üniversitelerin rolü" toplantısına katılan rektörler ile üniversitelerin kendi bulundukları şehir ve bölge odaklı misyonlarının bulunmasının ve buna göre gelecek tasarım ve faaliyetlerinin planlanmasının gerekliliği konusunda görüş birliğine varıldığı bildirildi. 

uniYÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Yürütme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Hasan Mandal, Prof. Dr. Mehmet Şişman ve Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu ile dün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki 22 üniversitenin rektörlerinin katılımıyla Bingöl Üniversitesi'nde "Bölgesel Gelişmede Üniversitelerin Rolü" toplantısı yapıldı. 

Toplantıya, Adıyaman, Ağrı İbrahim Çeçen, Ardahan, Atatürk, Batman, Bitlis Eren, Bingöl, Dicle, Erzincan, Erzurum Teknik, Fırat, Hakkari, Harran, Iğdır, İnönü, Kafkas, Mardin Artuklu, Muş Alparslan, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Yüzüncü Yıl üniversitelerinin rektörleri katıldı. 

"Kısa sürede somut adımlar atılacak"

Açıklamada, "YÖK Başkanı Saraç'ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya katılan rektörler ile üniversitelerin kendi bulundukları şehir ve bölge odaklı misyonlarının bulunmasının ve buna göre de gelecek tasarım ve faaliyetlerinin planlanmasının gerekliliği konusunda görüş birliğine varıldığı" bildirildi. 

Ülkelerin gelişme ve kalkınma odaklı stratejilerinde, bölgesel gelişmenin en önemli gündem başlığı haline geldiğine işaret edilen açıklamada, bu kapsamda Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ulaşılmasına yönelik hazırlanan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde de bölgelerin rekabet gücünün geliştirilmesinde üniversitelerin bulundukları bölgelere sağlayacakları katkının öneminin vurgulandığı belirtildi. 

Türkiye'nin yükseköğretim sisteminde özellikle 2004 yılı ve sonrasında, üniversite sayısının ve bunun beraberinde yükseköğretime erişimin arttığının, bundan sonraki süreçte ise ülkenin hedefleri kapsamında, bu üniversitelerin başta, bulundukları şehir ve bölge ile bütünleşmesinin sağlanması, iktisadi, sosyal ve beşeri sermayeyi geliştirmesinin beklendiği anlatıldı. 

Açıklamada, konuya ilişkin şunlar kaydedildi:

"Bunun için de yükseköğretim kurumlarımızın misyonlarını tekrar gözden geçirmesine, tek tipten uzaklaşarak kurumsal farklılık ve çeşitliliğe yönelmesine, güçlü yönlerini dikkate alarak odaklaşmasına ve bazı üniversitelerimizin üniversite olmanın bütüncül yapısından uzaklaşmadan belli alanlarda temayüz etmesine ihtiyaç vardır. Bu adım, yükseköğretimde yapısal değişim sürecini başlatacaktır.

Bu amaca yönelik olarak başlatılan çalışma, YÖK'ün koordinasyonunda üniversitelerimiz ile birlikte sürdürülecek, farklı bölgelerde bu toplantılar yapılarak kısa sürede somut adımlar atılacaktır."

> Bölgesel gelişmede üniversiteler atağa geçecek
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca (YÖK), ilki Bingöl'de dün gerçekleştirilen "Bölgesel gelişmede üniversitelerin rolü" toplantısına katılan rektörler ile üniversitelerin kendi bulundukları şehir ve bölge odaklı misyonlarının bulunmasının ve buna göre gelecek tasarım ve faaliyetlerinin planlanmasının gerekliliği konusunda görüş birliğine varıldığı bildirildi. 

uniYÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Yürütme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Hasan Mandal, Prof. Dr. Mehmet Şişman ve Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu ile dün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki 22 üniversitenin rektörlerinin katılımıyla Bingöl Üniversitesi'nde "Bölgesel Gelişmede Üniversitelerin Rolü" toplantısı yapıldı. 

Toplantıya, Adıyaman, Ağrı İbrahim Çeçen, Ardahan, Atatürk, Batman, Bitlis Eren, Bingöl, Dicle, Erzincan, Erzurum Teknik, Fırat, Hakkari, Harran, Iğdır, İnönü, Kafkas, Mardin Artuklu, Muş Alparslan, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Yüzüncü Yıl üniversitelerinin rektörleri katıldı. 

"Kısa sürede somut adımlar atılacak"

Açıklamada, "YÖK Başkanı Saraç'ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya katılan rektörler ile üniversitelerin kendi bulundukları şehir ve bölge odaklı misyonlarının bulunmasının ve buna göre de gelecek tasarım ve faaliyetlerinin planlanmasının gerekliliği konusunda görüş birliğine varıldığı" bildirildi. 

Ülkelerin gelişme ve kalkınma odaklı stratejilerinde, bölgesel gelişmenin en önemli gündem başlığı haline geldiğine işaret edilen açıklamada, bu kapsamda Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ulaşılmasına yönelik hazırlanan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde de bölgelerin rekabet gücünün geliştirilmesinde üniversitelerin bulundukları bölgelere sağlayacakları katkının öneminin vurgulandığı belirtildi. 

Türkiye'nin yükseköğretim sisteminde özellikle 2004 yılı ve sonrasında, üniversite sayısının ve bunun beraberinde yükseköğretime erişimin arttığının, bundan sonraki süreçte ise ülkenin hedefleri kapsamında, bu üniversitelerin başta, bulundukları şehir ve bölge ile bütünleşmesinin sağlanması, iktisadi, sosyal ve beşeri sermayeyi geliştirmesinin beklendiği anlatıldı. 

Açıklamada, konuya ilişkin şunlar kaydedildi:

"Bunun için de yükseköğretim kurumlarımızın misyonlarını tekrar gözden geçirmesine, tek tipten uzaklaşarak kurumsal farklılık ve çeşitliliğe yönelmesine, güçlü yönlerini dikkate alarak odaklaşmasına ve bazı üniversitelerimizin üniversite olmanın bütüncül yapısından uzaklaşmadan belli alanlarda temayüz etmesine ihtiyaç vardır. Bu adım, yükseköğretimde yapısal değişim sürecini başlatacaktır.

Bu amaca yönelik olarak başlatılan çalışma, YÖK'ün koordinasyonunda üniversitelerimiz ile birlikte sürdürülecek, farklı bölgelerde bu toplantılar yapılarak kısa sürede somut adımlar atılacaktır."

Son Güncelleme: Perşembe, 04 Haziran 2015 18:37

Gösterim: 1358

Yüksek Öğretim Kurulu, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı'na (ÖYP) alan sınavı eklenmesi kararının üniversitelerden gelen yoğun talep üzerine alındığını bildirdi.

yok_oypYüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı'na (ÖYP) alan sınavı eklenmesi kararının üniversitelerden gelen yoğun talep üzerine alındığını bildirdi. 

Kurul, ÖYP kadrolarına giriş şartlarının değiştirilmesi kararı sonrası çıkan haberler üzerine bir açıklama yaptı.

ÖYP'ye alan sınavının eklenmesi kararının üniversitelerden gelen yoğun talep üzerine alındığı belirtilen açıklamada, "Bugüne kadar alan sınavı yapılmaması nedeniyle üniversiteler giderek YÖK'ten ÖYP araştırma görevlisi kadrosu talep etmekten kaçınmaya başlamışlar, bu da çok sayıda ÖYP araştırma görevlisi kadrosunun kullanılamamasına yol açmıştır" ifadelerine yer verildi.

Son dönemde artan üniversite sayısına paralel olarak öğretim elemanı ihtiyacının da arttığı hatırlatılan açıklamada, şunlara yer verildi:

"Bu kadroların üniversiteler tarafından kullanılmak istenilmemesi yükseköğretimimiz için bir zafiyet oluşturmaktadır. Yeni düzenleme ile alan sınavının yazılı veya sözlü olması planlanmaktadır. Sözlü sınav, öğretim üyesi olduğunda başlıca görevlerinden birisi ders anlatmak ve bilimsel etkinliklerde konuşmak olan adayın ifade yeteneğini ölçmeye ve en uygun kişileri seçmeye yardımcı olacaktır. Alan sınavı YÖKtarafından değil, üniversitelerin ilgili bilim alanlarında görevli öğretim üyeleri tarafından nesnel ve objektif kriterler çerçevesinde yapılacaktır.

> YÖK'ten ÖYP açıklaması

Yüksek Öğretim Kurulu, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı'na (ÖYP) alan sınavı eklenmesi kararının üniversitelerden gelen yoğun talep üzerine alındığını bildirdi.

yok_oypYüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı'na (ÖYP) alan sınavı eklenmesi kararının üniversitelerden gelen yoğun talep üzerine alındığını bildirdi. 

Kurul, ÖYP kadrolarına giriş şartlarının değiştirilmesi kararı sonrası çıkan haberler üzerine bir açıklama yaptı.

ÖYP'ye alan sınavının eklenmesi kararının üniversitelerden gelen yoğun talep üzerine alındığı belirtilen açıklamada, "Bugüne kadar alan sınavı yapılmaması nedeniyle üniversiteler giderek YÖK'ten ÖYP araştırma görevlisi kadrosu talep etmekten kaçınmaya başlamışlar, bu da çok sayıda ÖYP araştırma görevlisi kadrosunun kullanılamamasına yol açmıştır" ifadelerine yer verildi.

Son dönemde artan üniversite sayısına paralel olarak öğretim elemanı ihtiyacının da arttığı hatırlatılan açıklamada, şunlara yer verildi:

"Bu kadroların üniversiteler tarafından kullanılmak istenilmemesi yükseköğretimimiz için bir zafiyet oluşturmaktadır. Yeni düzenleme ile alan sınavının yazılı veya sözlü olması planlanmaktadır. Sözlü sınav, öğretim üyesi olduğunda başlıca görevlerinden birisi ders anlatmak ve bilimsel etkinliklerde konuşmak olan adayın ifade yeteneğini ölçmeye ve en uygun kişileri seçmeye yardımcı olacaktır. Alan sınavı YÖKtarafından değil, üniversitelerin ilgili bilim alanlarında görevli öğretim üyeleri tarafından nesnel ve objektif kriterler çerçevesinde yapılacaktır.

Son Güncelleme: Cuma, 05 Haziran 2015 11:14

Gösterim: 1204

Türk üniversiteleri, ODTÜ URAP Laboratuvarı tarafından açıklanan "en iyi 23 alan sıralaması"nın 13’ünde yer alma başarısı gösterdi.

uni_en_iyiTürk üniversiteleri, ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarınca açıklanan "en iyi 23 alan sıralaması"nın 13’ünde yer alma başarısını gösterdi. 

ODTÜ Enformatik Enstitüsü URAP Laboratuvarı’nın, üniversitelerin güçlü ve geliştirmeye açık yönlerine dikkati çekmek için hazırladığı 2014-2015 alan sıralamasında, dünyadaki en iyi üniversiteleri 23 farklı alana göre listeledi. Alanlara göre açıklanan üniversite sayısı, o alanda yayınlanan makale yoğunluklarına göre, 50 ila 1000 arasında değişiyor. 

URAP'ın 23 alanı kapsayan sıralamasının 16’sında ABD üniversiteleri dünya birincisi oldu. İngiltere üniversiteleri iki alanda dünya birincisi olurken, Çin, Danimarka, Hollanda, Singapur, İsviçre üniversiteleri ise birer alanda dünya birinciliğine yerleşti.

Türkiye'deki başarılı alanlar

Türk üniversiteleri, açıklanan 23 alan sıralamasının 13’ünde yer alma başarısını gösterdi.

ODTÜ, 23 alanın 9’unda sıralamada yer aldı. İstanbul, İstanbul Teknik, Ege, Atatürk ve İhsan Doğramacı Bilkent üniversiteleri 7’şer alanda listelere girdi. Ankara ve Gazi 6, Hacettepe ve Erciyes 5,  Boğaziçi, Çukurova, Selçuk ve Süleyman Demirel üniversiteleri 4 alan sıralamasında listede yer aldı. 

Alan sıralamalarının 3’üne ismini yazdıran 8 Türk üniversitesi, Dokuz Eylül, Fırat, İzmir Yüksek Teknoloji, Koç, Marmara, Ondokuz Mayıs, Uludağ ve Yıldız Teknik üniversiteleri oldu. Diğer üniversitelerden 14’ü, 2 alan sıralamasına ve 12’si de bir alan sıralamasına girdi. 

Boğaziçi Üniversitesi, fizikte dünyada 165'inci olarak tüm alanlar içinde en iyi dereceyi elde eden Türk üniversitesi oldu. Bu alanda, ODTÜ 171 ve İTÜ 223'üncü olma başarısını gösterdi. 

Mühendislik alanında açıklanan dünya üniversiteleri arasında 30 Türk üniversitesi yer aldı. Bu alanı 26 üniversite ile matematik, 25 üniversite ile fizik, 23 üniversite ile tıp ve sağlık alanları takip etti. Kimya alanında 15 Türk üniversitesi dünya alan sıralamasında yer alırken, biyoloji alanındaki üniversite sayısı 8 oldu.

Tarım ve veterinerlikte 5, bilgisayar ve enformatik alanında 4 üniversite sıralamada yer buldu.

 

> Üniversitelerin en iyi alanları belli oldu

Türk üniversiteleri, ODTÜ URAP Laboratuvarı tarafından açıklanan "en iyi 23 alan sıralaması"nın 13’ünde yer alma başarısı gösterdi.

uni_en_iyiTürk üniversiteleri, ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarınca açıklanan "en iyi 23 alan sıralaması"nın 13’ünde yer alma başarısını gösterdi. 

ODTÜ Enformatik Enstitüsü URAP Laboratuvarı’nın, üniversitelerin güçlü ve geliştirmeye açık yönlerine dikkati çekmek için hazırladığı 2014-2015 alan sıralamasında, dünyadaki en iyi üniversiteleri 23 farklı alana göre listeledi. Alanlara göre açıklanan üniversite sayısı, o alanda yayınlanan makale yoğunluklarına göre, 50 ila 1000 arasında değişiyor. 

URAP'ın 23 alanı kapsayan sıralamasının 16’sında ABD üniversiteleri dünya birincisi oldu. İngiltere üniversiteleri iki alanda dünya birincisi olurken, Çin, Danimarka, Hollanda, Singapur, İsviçre üniversiteleri ise birer alanda dünya birinciliğine yerleşti.

Türkiye'deki başarılı alanlar

Türk üniversiteleri, açıklanan 23 alan sıralamasının 13’ünde yer alma başarısını gösterdi.

ODTÜ, 23 alanın 9’unda sıralamada yer aldı. İstanbul, İstanbul Teknik, Ege, Atatürk ve İhsan Doğramacı Bilkent üniversiteleri 7’şer alanda listelere girdi. Ankara ve Gazi 6, Hacettepe ve Erciyes 5,  Boğaziçi, Çukurova, Selçuk ve Süleyman Demirel üniversiteleri 4 alan sıralamasında listede yer aldı. 

Alan sıralamalarının 3’üne ismini yazdıran 8 Türk üniversitesi, Dokuz Eylül, Fırat, İzmir Yüksek Teknoloji, Koç, Marmara, Ondokuz Mayıs, Uludağ ve Yıldız Teknik üniversiteleri oldu. Diğer üniversitelerden 14’ü, 2 alan sıralamasına ve 12’si de bir alan sıralamasına girdi. 

Boğaziçi Üniversitesi, fizikte dünyada 165'inci olarak tüm alanlar içinde en iyi dereceyi elde eden Türk üniversitesi oldu. Bu alanda, ODTÜ 171 ve İTÜ 223'üncü olma başarısını gösterdi. 

Mühendislik alanında açıklanan dünya üniversiteleri arasında 30 Türk üniversitesi yer aldı. Bu alanı 26 üniversite ile matematik, 25 üniversite ile fizik, 23 üniversite ile tıp ve sağlık alanları takip etti. Kimya alanında 15 Türk üniversitesi dünya alan sıralamasında yer alırken, biyoloji alanındaki üniversite sayısı 8 oldu.

Tarım ve veterinerlikte 5, bilgisayar ve enformatik alanında 4 üniversite sıralamada yer buldu.

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 01 Haziran 2015 14:28

Gösterim: 1180


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.