Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

QS 2014-2015 Dünya Üniversiteleri sıralamasında ilk 400’e Türkiye’den iki üniversite girdi. Geçen yıl 431-440 bandında bulunan Bilkent Üniversitesi ve 461-470 bandında yer alan Boğaziçi Üniversitesi 399’uncu sıraya yükseldi.

Türkiye’den üniversiteler farklı şirketlerin yaptığı sıralamalardaki yerini yükseltiyor. Hürriyet Gazetesi'nden Gönül Koca'nın haberine göre, dünyaca tanınan İngiliz eğitim danışmanlığı firması Quacquarelli Symonds tarafından (QS) 2014-2015 Dünya Üniversiteleri Sıralaması geçen hafta açıklandı. Buna göre, geçen yıl 431-440 bandında bulunan Bilkent Üniversitesi ve 461-470 bandında yer alan Boğaziçi Üniversitesi 399’uncu sıraya yükseldi. Böylece Türkiye’den ilk 400’e giren iki üniversite oldu. İlk 700’de ise Koç, Sabancı, İstanbul Teknik, Hacettepe, İstanbul ile Çukurova Üniversiteleri yer aldı.

Sıralamada ilk 10’da sırasıyla Massachusetts Institute of Technology (MIT), University of Cambridge, Imperial College London, Harvard University, University of Oxford, University College London (UCL), Stanford University, California Institute of Technology (Caltech), Princeton University, Yale University var.

QS Dünya Üniversiteler Sıralaması, akademisyenler arasında yapılan bir anket sonucu belirlenen akademik saygınlık (yüzde 40), işverenlere yapılan anket sonucu belirlenen mezunların iş yerindeki saygınlığı (yüzde 10), öğretim üyesi-öğrenci oranı (yüzde 20), Scopus veri tabanından derlenen öğretim üyesi başına alınan atıflar (yüzde 20), uluslararası öğrenciler (yüzde 5) ve uluslararası öğretim üyeleri (yüzde 5) kriterleri kullanılarak yapılıyor.

İyi üniversite olmaya çalışıyoruz

İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar:

Bu değerlendirmelerde yüksek sıralarda olmanın öğrencilerin üniversite seçiminde pozitif etkisi oluyor bizim açımızdan. Özellikle yurtdışından öğrenci çekmeye çalışıyoruz, hâlâ yabancı öğrenci oranımız yüzde 6 civarında. Yabancı öğrencilerin üniversite seçiminde uluslararası sıralamaların olumlu etkisi oluyor. Türkiye’de Bilkent’i herkes biliyor ama yurtdışında üst sıralarda olması üniversitemize olan rağbeti arttırıyor. Akademisyenlerimizin yaptığı çalışmaların bilinmesi değer verilmesi de önemli. Yaptığımız araştırmaların, çalışmaların uluslararası dergilerde yer alması üst sıralara girmekte etkili oluyor.

Biz iyi üniversite olmaya çalışıyoruz, hangi kriterlere göre değerlendirme yapılırsa yapılsın üst sıralarda yer alıyoruz.

Boğaziçi ve Türkiye için büyük prestij

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu:

Son yıllarda üniversitemize çok parlak araştırmacı akademisyenler katılıyor ve bu genç nesil akademisyenlerin araştırmalarından etki faktörü yüksek, kaliteli yayınlar çıktı. Bu yılki QS sıralamasında ilk 400’e girmesi, üniversitemiz için olduğu kadar Türkiye için de büyük bir prestij kaynağı. Özellikle değerlendirme kriterleri arasında bulunan mezunların işyerlerindeki saygınlığı ölçütü açısından aldığımız olumlu puanlar, onların önemini bir kez daha gösteriyor. Bu sıralama aynı zamanda Türkiye’deki yüksek öğrenim sistemi için de yol gösterici olmalı.

Sıralamada yer almak ülke geleceği için önemli

ODTÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Ural Akbulut:

Boğaziçi, 2013-2014’te dünyada 461-470’inci sırada iken 2014-2015’te 399’uncu sıraya yükseldi ve 34,7 puan aldı. Ancak Boğaziçi’nin yükselişinde CERN’de yapılan Higgs Bozonu’nu keşfi ile ilgili 2 adet çok yazarlı makale etkili oldu. Bu makalelerde 2.400-3.000 yazar vardı ve toplamda Boğaziçi’ne 1.900 civarında ek atıf gelmesini sağladı. ODTÜ 2013-2014’te 431-440 bandında idi bu yıl da 2014-205 sıralamasında 401-410 bandına girdi. ODTÜ de çok yazarlı CERN makalelerinden 1.900 civarında ek atıf aldı ancak ODTÜ’nün makale sayısı yüksek olduğu için yayın başına aldığı atıf oranı Boğaziçi kadar artmadı. Türk üniversitelerinin dünya sıralamalarında yükselmesi ülkemizin geleceği için önemli bir gelişme oldu.

> Türkiye’den iki üniversite dünya sıralamasında İlk 400’de

QS 2014-2015 Dünya Üniversiteleri sıralamasında ilk 400’e Türkiye’den iki üniversite girdi. Geçen yıl 431-440 bandında bulunan Bilkent Üniversitesi ve 461-470 bandında yer alan Boğaziçi Üniversitesi 399’uncu sıraya yükseldi.

Türkiye’den üniversiteler farklı şirketlerin yaptığı sıralamalardaki yerini yükseltiyor. Hürriyet Gazetesi'nden Gönül Koca'nın haberine göre, dünyaca tanınan İngiliz eğitim danışmanlığı firması Quacquarelli Symonds tarafından (QS) 2014-2015 Dünya Üniversiteleri Sıralaması geçen hafta açıklandı. Buna göre, geçen yıl 431-440 bandında bulunan Bilkent Üniversitesi ve 461-470 bandında yer alan Boğaziçi Üniversitesi 399’uncu sıraya yükseldi. Böylece Türkiye’den ilk 400’e giren iki üniversite oldu. İlk 700’de ise Koç, Sabancı, İstanbul Teknik, Hacettepe, İstanbul ile Çukurova Üniversiteleri yer aldı.

Sıralamada ilk 10’da sırasıyla Massachusetts Institute of Technology (MIT), University of Cambridge, Imperial College London, Harvard University, University of Oxford, University College London (UCL), Stanford University, California Institute of Technology (Caltech), Princeton University, Yale University var.

QS Dünya Üniversiteler Sıralaması, akademisyenler arasında yapılan bir anket sonucu belirlenen akademik saygınlık (yüzde 40), işverenlere yapılan anket sonucu belirlenen mezunların iş yerindeki saygınlığı (yüzde 10), öğretim üyesi-öğrenci oranı (yüzde 20), Scopus veri tabanından derlenen öğretim üyesi başına alınan atıflar (yüzde 20), uluslararası öğrenciler (yüzde 5) ve uluslararası öğretim üyeleri (yüzde 5) kriterleri kullanılarak yapılıyor.

İyi üniversite olmaya çalışıyoruz

İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar:

Bu değerlendirmelerde yüksek sıralarda olmanın öğrencilerin üniversite seçiminde pozitif etkisi oluyor bizim açımızdan. Özellikle yurtdışından öğrenci çekmeye çalışıyoruz, hâlâ yabancı öğrenci oranımız yüzde 6 civarında. Yabancı öğrencilerin üniversite seçiminde uluslararası sıralamaların olumlu etkisi oluyor. Türkiye’de Bilkent’i herkes biliyor ama yurtdışında üst sıralarda olması üniversitemize olan rağbeti arttırıyor. Akademisyenlerimizin yaptığı çalışmaların bilinmesi değer verilmesi de önemli. Yaptığımız araştırmaların, çalışmaların uluslararası dergilerde yer alması üst sıralara girmekte etkili oluyor.

Biz iyi üniversite olmaya çalışıyoruz, hangi kriterlere göre değerlendirme yapılırsa yapılsın üst sıralarda yer alıyoruz.

Boğaziçi ve Türkiye için büyük prestij

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu:

Son yıllarda üniversitemize çok parlak araştırmacı akademisyenler katılıyor ve bu genç nesil akademisyenlerin araştırmalarından etki faktörü yüksek, kaliteli yayınlar çıktı. Bu yılki QS sıralamasında ilk 400’e girmesi, üniversitemiz için olduğu kadar Türkiye için de büyük bir prestij kaynağı. Özellikle değerlendirme kriterleri arasında bulunan mezunların işyerlerindeki saygınlığı ölçütü açısından aldığımız olumlu puanlar, onların önemini bir kez daha gösteriyor. Bu sıralama aynı zamanda Türkiye’deki yüksek öğrenim sistemi için de yol gösterici olmalı.

Sıralamada yer almak ülke geleceği için önemli

ODTÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Ural Akbulut:

Boğaziçi, 2013-2014’te dünyada 461-470’inci sırada iken 2014-2015’te 399’uncu sıraya yükseldi ve 34,7 puan aldı. Ancak Boğaziçi’nin yükselişinde CERN’de yapılan Higgs Bozonu’nu keşfi ile ilgili 2 adet çok yazarlı makale etkili oldu. Bu makalelerde 2.400-3.000 yazar vardı ve toplamda Boğaziçi’ne 1.900 civarında ek atıf gelmesini sağladı. ODTÜ 2013-2014’te 431-440 bandında idi bu yıl da 2014-205 sıralamasında 401-410 bandına girdi. ODTÜ de çok yazarlı CERN makalelerinden 1.900 civarında ek atıf aldı ancak ODTÜ’nün makale sayısı yüksek olduğu için yayın başına aldığı atıf oranı Boğaziçi kadar artmadı. Türk üniversitelerinin dünya sıralamalarında yükselmesi ülkemizin geleceği için önemli bir gelişme oldu.

Son Güncelleme: Pazartesi, 22 Eylül 2014 12:34

Gösterim: 1889

Üniversitelere ek yerleştirmeler için tercihler alınmaya başlandı. Adaylar, tercihlerini 25 Eylül'e kadar internet üzerinden bireysel olarak gerçekleştirilebilecek.

universiteÖSYM, 2014-2015 öğretim yılı için merkezi yerleştirmede boş kalan ve yerleştirilen adayların kayıt yaptırmaması nedeniyle boşalan yükseköğretim programlarının kontenjanlarına, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonuçlarına göre ek yerleştirme yapacak.

Adaylar, 2014-ÖSYS ek yerleştirme tercihlerini, bugünden itibaren 25 Eylül saat 23.59'a kadar internet üzerinden bireysel olarak yapacak.

Başvuru merkezlerinden veya ÖSYM sınav koordinatörlüklerinden tercih işlemi yapılmayacak. Sadece elektronik ortamda yapılan tercihler işleme alınacak. Postayla ÖSYM’ye gönderilen veya elden verilmek istenen tercih formları işleme alınmayacak.

Ek yerleştirme için tercih ücreti 10 lira olacak.

Ek yerleştirme kurallarına ilişkin bilgiler, 2014-ÖSYS Yükseköğretim Programlarına Ek YerleştirmeKılavuzu'nda yer alacak.

Adaylar, 2014-ÖSYS Ek Yerleştirme Kılavuzu'na ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilecek. Kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacak. Ek yerleştirme için başvuracak adayların bu kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekiyor. Kılavuz basılı olarak dağıtılmayacağından adayların ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri yararlarına olacak.

Ek yerleştirme işlemleri, 2014 ÖSYS Kılavuzu, 2014-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu ile 2014-ÖSYS Yükseköğretim ProgramlarınaEkYerleştirme Kılavuzu'nda belirtilen esaslara göre yapılacak.

> Üniversitelere ek yerleştirme başvuruları başladı

Üniversitelere ek yerleştirmeler için tercihler alınmaya başlandı. Adaylar, tercihlerini 25 Eylül'e kadar internet üzerinden bireysel olarak gerçekleştirilebilecek.

universiteÖSYM, 2014-2015 öğretim yılı için merkezi yerleştirmede boş kalan ve yerleştirilen adayların kayıt yaptırmaması nedeniyle boşalan yükseköğretim programlarının kontenjanlarına, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonuçlarına göre ek yerleştirme yapacak.

Adaylar, 2014-ÖSYS ek yerleştirme tercihlerini, bugünden itibaren 25 Eylül saat 23.59'a kadar internet üzerinden bireysel olarak yapacak.

Başvuru merkezlerinden veya ÖSYM sınav koordinatörlüklerinden tercih işlemi yapılmayacak. Sadece elektronik ortamda yapılan tercihler işleme alınacak. Postayla ÖSYM’ye gönderilen veya elden verilmek istenen tercih formları işleme alınmayacak.

Ek yerleştirme için tercih ücreti 10 lira olacak.

Ek yerleştirme kurallarına ilişkin bilgiler, 2014-ÖSYS Yükseköğretim Programlarına Ek YerleştirmeKılavuzu'nda yer alacak.

Adaylar, 2014-ÖSYS Ek Yerleştirme Kılavuzu'na ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilecek. Kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacak. Ek yerleştirme için başvuracak adayların bu kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekiyor. Kılavuz basılı olarak dağıtılmayacağından adayların ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri yararlarına olacak.

Ek yerleştirme işlemleri, 2014 ÖSYS Kılavuzu, 2014-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu ile 2014-ÖSYS Yükseköğretim ProgramlarınaEkYerleştirme Kılavuzu'nda belirtilen esaslara göre yapılacak.

Son Güncelleme: Perşembe, 18 Eylül 2014 11:14

Gösterim: 1956

Üniversiteye yeni kayıt yaptıracak öğrenciler YÖK tarafından yürütülen Yükseköğretim Bilgi Sistemi çalışmaları kapsamında, bu yıl ilk kez 32 üniversiteye Elektronik Kayıt (E-kayıt) yaptırabilecek. 'E-kayıt'lar 26 Ağustos’ta başlıyor.

YÖK’ten yapılan açıklamaya göre, Yükseköğretim Kurulu'nun yürüttüğü Yükseköğretim Bilgi Sistemi çalışmaları kapsamında bu yıl ilk kez 32 üniversiteye yeni yerleşen öğrenciler https://www.turkiye.gov.tr/ web sitesi üzerinden elektronik kayıt (E-Kayıt) yaptırabilecek.

Elektronik kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler https://www.turkiye.gov.tr/ adresinde ‘e-hizmetler' bölümü altında yer alan ‘Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı' başlığı altında 26 Ağustos 2014 tarihinde açılacak ‘Üniversite E-Kayıt' seçeneğini tıklayarak kayıt işlemini gerçekleştirebilecek.

Uygulama ile söz konusu 32 üniversiteye yeni yerleşen öğrenciler isteğe bağlı olarak 26 Ağustos – 2 Eylül 2014 tarihleri arasında ‘e-Devlet' kapısı üzerinden elektronik olarak kayıtlarını gerçekleştirebilecekleri gibi 1-5 Eylül 2014 tarihleri arasında üniversitelerine giderek şahsen kayıt da yaptırabilecekler. Elektronik kayıt olmayı tercih eden öğrencilerin üniversitelere giderek tekrar kayıt yaptırmalarına gerek olmayacak. Öğrenciler, elektronik kayıt işleminin ardından üniversitelerin duyurduğu tarihte ders kayıtlarını yaptırarak eğitime başlayabilecekler.

Bu yıl 32 üniversitede gerçekleştirilecek pilot uygulama önümüzdeki yıllarda tüm üniversitelere yaygınlaştırılacak. Öğrencilerin üniversitelerine gitmeden elektronik kayıt yaptırabilecekleri üniversitelerin listesi şöyle:

1

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ

17

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

2

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ

18

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ

3

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ

19

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ

4

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ

20

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

5

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

21

KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ

6

BATMAN ÜNİVERSİTESİ

22

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ

7

BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ

23

KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ

8

BOZOK ÜNİVERSİTESİ

24

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ

9

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ

25

ORDU ÜNİVERSİTESİ

10

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ

26

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

11

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

27

OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ

12

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ

28

RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ

13

ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

29

SİİRT ÜNİVERSİTESİ

14

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ

30

SİNOP ÜNİVERSİTESİ

15

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

31

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

16

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ

32

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ

> Üniversiteye e-kayıt 32 üniversitede başlıyor

Üniversiteye yeni kayıt yaptıracak öğrenciler YÖK tarafından yürütülen Yükseköğretim Bilgi Sistemi çalışmaları kapsamında, bu yıl ilk kez 32 üniversiteye Elektronik Kayıt (E-kayıt) yaptırabilecek. 'E-kayıt'lar 26 Ağustos’ta başlıyor.

YÖK’ten yapılan açıklamaya göre, Yükseköğretim Kurulu'nun yürüttüğü Yükseköğretim Bilgi Sistemi çalışmaları kapsamında bu yıl ilk kez 32 üniversiteye yeni yerleşen öğrenciler https://www.turkiye.gov.tr/ web sitesi üzerinden elektronik kayıt (E-Kayıt) yaptırabilecek.

Elektronik kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler https://www.turkiye.gov.tr/ adresinde ‘e-hizmetler' bölümü altında yer alan ‘Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı' başlığı altında 26 Ağustos 2014 tarihinde açılacak ‘Üniversite E-Kayıt' seçeneğini tıklayarak kayıt işlemini gerçekleştirebilecek.

Uygulama ile söz konusu 32 üniversiteye yeni yerleşen öğrenciler isteğe bağlı olarak 26 Ağustos – 2 Eylül 2014 tarihleri arasında ‘e-Devlet' kapısı üzerinden elektronik olarak kayıtlarını gerçekleştirebilecekleri gibi 1-5 Eylül 2014 tarihleri arasında üniversitelerine giderek şahsen kayıt da yaptırabilecekler. Elektronik kayıt olmayı tercih eden öğrencilerin üniversitelere giderek tekrar kayıt yaptırmalarına gerek olmayacak. Öğrenciler, elektronik kayıt işleminin ardından üniversitelerin duyurduğu tarihte ders kayıtlarını yaptırarak eğitime başlayabilecekler.

Bu yıl 32 üniversitede gerçekleştirilecek pilot uygulama önümüzdeki yıllarda tüm üniversitelere yaygınlaştırılacak. Öğrencilerin üniversitelerine gitmeden elektronik kayıt yaptırabilecekleri üniversitelerin listesi şöyle:

1

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ

17

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

2

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ

18

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ

3

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ

19

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ

4

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ

20

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

5

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

21

KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ

6

BATMAN ÜNİVERSİTESİ

22

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ

7

BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ

23

KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ

8

BOZOK ÜNİVERSİTESİ

24

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ

9

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ

25

ORDU ÜNİVERSİTESİ

10

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ

26

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

11

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

27

OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ

12

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ

28

RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ

13

ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

29

SİİRT ÜNİVERSİTESİ

14

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ

30

SİNOP ÜNİVERSİTESİ

15

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

31

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

16

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ

32

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ

Son Güncelleme: Salı, 19 Ağustos 2014 17:58

Gösterim: 2138

YÖK bünyesinde oluşturulan Yeterlilikler, Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Komisyonu (YÖKAK) ile üniversitelerin program ve kurum bazında yeterliği ve yetkinliği Avrupa Birliği standartları çerçevesinde periyodik olarak takip edilecek, akademik kriterlerle incelenerek "kalite" değerlendirmesi yapılacak. 

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, YÖK'ün yükseköğretimde kalite gibi çok önemli bir işlevi olduğunu belirterek, AB standartları çerçevesinde yükseköğretimdeki büyümeye paralel bir şekilde ulusal düzeyde YÖK, MEB ve Mesleki Yeterlilik Kurumu işbirliğiyle Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) yönetmeliğinin hazırlandığını anlattı.

Yönetmeliğin Bakanlar Kurulu kararıyla önümüzdeki bir iki ay içinde yayımlanmasıyla, üniversitelerin bazı yükümlülükler altına gireceğini belirten Çetinsaya, yönetmelik gereği yeterlilikler, kalite güvencesi, akreditasyon, denklik ve önceki öğrenmenin tanınması gibi süreçlerin daha sistematik bir şekilde takip edileceğini ifade etti.

Çetinsaya, bu kapsamda YÖK nezdinde de idari ve fonksiyonel yapının kurulması gerektiğini söyledi. 

Kalite sürecinin kurumsallaşması adına bu çalışmaları yürütecek bir komisyon oluşturduklarını aktaran Çetinsaya, "Yükseköğretimde bir büyüme söz konusu. Bu sürecinin kaliteyle taçlandırılması gerekiyor. Bu kapsamda kalite çerçevesinde yapılan tüm  çalışmaları bir şemsiye altında toplamak, bir sistem içerisine oturtmak için YÖKAK'ı kurduk" diye konuştu. 

Komisyonun 13 kişiden oluşacağını ve başkanlığını da İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Toprak'ın yapacağını anlatan Çetinsaya, YÖKAK'ın, TYÇ doğrultusunda, kalite başlığı altında toplanan bütün konularda koordinasyonu sağlayacağını, yükseköğretimin yeniden yapılanma alanındaki ulusal ve uluslararası gelişmeleri izleyeceğini ve uygulamayı yönlendirecek politika tedbirlerini, eylem başlıklarını oluşturacağını söyledi.

Komisyonun, politika tedbirlerini yükseköğretim kurumlarının gündemine nasıl dahil edileceği konusunda da çalışmalar yapacağını anlatan Çetinsaya, şunları kaydetti:

"Yani bu komisyonla biz üniversitelerimizi artık sadece kuruluş aşamasında değil süreç içerisinde de kalite değerlendirmesine tabi tutacağız. Üniversitelerimizi Avrupa Birliği standartları çerçevesinde inceleyerek, verilen izinlere uyup uymadıkları, eğitimleri, yetiştirdiği öğrencileri yani tüm süreci ve çıktısını da sistematik bir şekilde, kriterler çerçevesinde denetleyeceğiz. Komisyon hem Bolonya Süreci, hem de mevcut sistem ve Mesleki Yeterlilikler Kurumu çerçevesinde kalite süreçlerini koordine edecek ve bize anlamlı bir kalite sistemi önerisi getirecek. Böylece biz de yükseköğretimde nihai kalite modelini tespite çalışacağız. Gerekli yasal düzenlemeler konusunda önerilerimizi sunacağız. Bu kapsamda yükseköğretimde kalite sürecini yürütecek olan Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK) gibi bağımsız akreditasyon kuruluşlarına lisans verilecek."

YÖKAK Başkanı Toprak: "Değerlendirmeden geçenlerin tanınırlığı kolay olacak

YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Toprak ise Türkiye'deki üniversitelerin eğitim ve araştırma faaliyetlerinin Başkanlık tarafından 3 komisyonla takip edildiğini ifade ederek, YÖKAK'ın üniversiteleri ve diğer yükseköğretim kurumlarını yeterlilik, kalite güvencesi ve akreditasyon bakımından uluslararası ölçütler çerçevesinde değerlendireceğini belirtti. 

YÖKAK'ın, YÖK'ün akademik dünyaya ve eğitim faaliyetlerine yönelik yetki ve sorumluluklarını YÖK adına takip eden, değerlendiren, önerilerini Başkanlığa raporlayan bir uzmanlar heyeti olarak çalışacağının altını çizen Toprak, ulusal düzeyde, kalite için idari ve fonksiyonel uygun bir yapılanmayla, YÖK'ün sorumluluğundaki kalite, yeterlilikler ve akreditasyon konularında, YÖK'ün bir aygıtı olarak çalışacağını söyledi.

YÖK'ün, üniversiteler kurulurken ön lisanslamayla eğitim izni verdiğini anımsatan Toprak, "Üniversitelerin eğitim sürecinde asgari gerekli koşullarını kaybetmeleri halinde; YÖK'ün, bazı bölüm veya fakültelere öğrenci alım iznini iptal etme ya da kontenjanlarını geçici olarak askıya alma gibi yaptırımları var. Bu kapsamda eğitim sürecinin denetimi için üniversitelerin, program bazında ve kurum bazında yeterliği ve yetkinliği yıllık olarak periyodik takip edilecek" şeklinde konuştu.

Toprak, YÖKAK'ın kendi yönetmeliği çerçevesinde geliştirdiği şablonlardaki kriterlere göre eğitim programlarının eğitimlerini, akademik performanslarını, ölçme ve değerlendirme sistemlerini, iç kalite güvence sistemlerini, başta öğrenci ve öğretim elemanları olmak üzere paydaşlarla ilişkilerini ve paydaş değerlendirmelerini eğitim süreçlerine içerilmesi hususlarının değerlendirileceğini belirtti.

Bu kriterlerin Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Yükseköğretim Alanı'ndaki (AYA) ölçütlerle uyumlu olacağını belirten Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"YÖKAK değerlendirmelerinden başarıyla geçen kurum ve programların, diplomaları hem Türkiye’deki hem de yurt dışındaki üniversitelerde tanınırlığı çok daha kolay olacak. Diplomaların tanınması ve denklik işlemleri çok daha sistematik ve merkezi bir veri tabanına dayalı olarak yapılacak. Asgari ölçütleri sağlayamayan programlar veya kurumlar YÖK Başkanlığına bildirilecek."

YÖKAK’ın kurulmasıyla, 2005'te kurulan ancak bugün faal olmayan YÖDEK'in lağvedileceğini aktaran Toprak, YÖKAK ile YÖK’ün üniversitelere kalite konusunda daha kurumsal bazda rehberlik ve danışmanlık yapması imkanı doğacağını sözlerine ekledi.

> Üniversiteler AB kriterleriyle denetlenecek

YÖK bünyesinde oluşturulan Yeterlilikler, Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Komisyonu (YÖKAK) ile üniversitelerin program ve kurum bazında yeterliği ve yetkinliği Avrupa Birliği standartları çerçevesinde periyodik olarak takip edilecek, akademik kriterlerle incelenerek "kalite" değerlendirmesi yapılacak. 

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, YÖK'ün yükseköğretimde kalite gibi çok önemli bir işlevi olduğunu belirterek, AB standartları çerçevesinde yükseköğretimdeki büyümeye paralel bir şekilde ulusal düzeyde YÖK, MEB ve Mesleki Yeterlilik Kurumu işbirliğiyle Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) yönetmeliğinin hazırlandığını anlattı.

Yönetmeliğin Bakanlar Kurulu kararıyla önümüzdeki bir iki ay içinde yayımlanmasıyla, üniversitelerin bazı yükümlülükler altına gireceğini belirten Çetinsaya, yönetmelik gereği yeterlilikler, kalite güvencesi, akreditasyon, denklik ve önceki öğrenmenin tanınması gibi süreçlerin daha sistematik bir şekilde takip edileceğini ifade etti.

Çetinsaya, bu kapsamda YÖK nezdinde de idari ve fonksiyonel yapının kurulması gerektiğini söyledi. 

Kalite sürecinin kurumsallaşması adına bu çalışmaları yürütecek bir komisyon oluşturduklarını aktaran Çetinsaya, "Yükseköğretimde bir büyüme söz konusu. Bu sürecinin kaliteyle taçlandırılması gerekiyor. Bu kapsamda kalite çerçevesinde yapılan tüm  çalışmaları bir şemsiye altında toplamak, bir sistem içerisine oturtmak için YÖKAK'ı kurduk" diye konuştu. 

Komisyonun 13 kişiden oluşacağını ve başkanlığını da İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Toprak'ın yapacağını anlatan Çetinsaya, YÖKAK'ın, TYÇ doğrultusunda, kalite başlığı altında toplanan bütün konularda koordinasyonu sağlayacağını, yükseköğretimin yeniden yapılanma alanındaki ulusal ve uluslararası gelişmeleri izleyeceğini ve uygulamayı yönlendirecek politika tedbirlerini, eylem başlıklarını oluşturacağını söyledi.

Komisyonun, politika tedbirlerini yükseköğretim kurumlarının gündemine nasıl dahil edileceği konusunda da çalışmalar yapacağını anlatan Çetinsaya, şunları kaydetti:

"Yani bu komisyonla biz üniversitelerimizi artık sadece kuruluş aşamasında değil süreç içerisinde de kalite değerlendirmesine tabi tutacağız. Üniversitelerimizi Avrupa Birliği standartları çerçevesinde inceleyerek, verilen izinlere uyup uymadıkları, eğitimleri, yetiştirdiği öğrencileri yani tüm süreci ve çıktısını da sistematik bir şekilde, kriterler çerçevesinde denetleyeceğiz. Komisyon hem Bolonya Süreci, hem de mevcut sistem ve Mesleki Yeterlilikler Kurumu çerçevesinde kalite süreçlerini koordine edecek ve bize anlamlı bir kalite sistemi önerisi getirecek. Böylece biz de yükseköğretimde nihai kalite modelini tespite çalışacağız. Gerekli yasal düzenlemeler konusunda önerilerimizi sunacağız. Bu kapsamda yükseköğretimde kalite sürecini yürütecek olan Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK) gibi bağımsız akreditasyon kuruluşlarına lisans verilecek."

YÖKAK Başkanı Toprak: "Değerlendirmeden geçenlerin tanınırlığı kolay olacak

YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Toprak ise Türkiye'deki üniversitelerin eğitim ve araştırma faaliyetlerinin Başkanlık tarafından 3 komisyonla takip edildiğini ifade ederek, YÖKAK'ın üniversiteleri ve diğer yükseköğretim kurumlarını yeterlilik, kalite güvencesi ve akreditasyon bakımından uluslararası ölçütler çerçevesinde değerlendireceğini belirtti. 

YÖKAK'ın, YÖK'ün akademik dünyaya ve eğitim faaliyetlerine yönelik yetki ve sorumluluklarını YÖK adına takip eden, değerlendiren, önerilerini Başkanlığa raporlayan bir uzmanlar heyeti olarak çalışacağının altını çizen Toprak, ulusal düzeyde, kalite için idari ve fonksiyonel uygun bir yapılanmayla, YÖK'ün sorumluluğundaki kalite, yeterlilikler ve akreditasyon konularında, YÖK'ün bir aygıtı olarak çalışacağını söyledi.

YÖK'ün, üniversiteler kurulurken ön lisanslamayla eğitim izni verdiğini anımsatan Toprak, "Üniversitelerin eğitim sürecinde asgari gerekli koşullarını kaybetmeleri halinde; YÖK'ün, bazı bölüm veya fakültelere öğrenci alım iznini iptal etme ya da kontenjanlarını geçici olarak askıya alma gibi yaptırımları var. Bu kapsamda eğitim sürecinin denetimi için üniversitelerin, program bazında ve kurum bazında yeterliği ve yetkinliği yıllık olarak periyodik takip edilecek" şeklinde konuştu.

Toprak, YÖKAK'ın kendi yönetmeliği çerçevesinde geliştirdiği şablonlardaki kriterlere göre eğitim programlarının eğitimlerini, akademik performanslarını, ölçme ve değerlendirme sistemlerini, iç kalite güvence sistemlerini, başta öğrenci ve öğretim elemanları olmak üzere paydaşlarla ilişkilerini ve paydaş değerlendirmelerini eğitim süreçlerine içerilmesi hususlarının değerlendirileceğini belirtti.

Bu kriterlerin Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Yükseköğretim Alanı'ndaki (AYA) ölçütlerle uyumlu olacağını belirten Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"YÖKAK değerlendirmelerinden başarıyla geçen kurum ve programların, diplomaları hem Türkiye’deki hem de yurt dışındaki üniversitelerde tanınırlığı çok daha kolay olacak. Diplomaların tanınması ve denklik işlemleri çok daha sistematik ve merkezi bir veri tabanına dayalı olarak yapılacak. Asgari ölçütleri sağlayamayan programlar veya kurumlar YÖK Başkanlığına bildirilecek."

YÖKAK’ın kurulmasıyla, 2005'te kurulan ancak bugün faal olmayan YÖDEK'in lağvedileceğini aktaran Toprak, YÖKAK ile YÖK’ün üniversitelere kalite konusunda daha kurumsal bazda rehberlik ve danışmanlık yapması imkanı doğacağını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Cuma, 05 Eylül 2014 11:39

Gösterim: 1202

Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAÜSEM), meslek yüksekokulu mezunlarına Dikey Geçiş Sınavı'na (DGS) girmeden İngiltere'nin Leeds Beckett Üniversitesinden lisans diploması alma imkanı sunuyor.

SAÜSEM Müdürü Doç. Dr. Hayrettin Zengin, bu yıl geliştirdikleri Sınavsız Dikey Geçiş Projesi'yle meslek yüksekokulundan mezun öğrencilerin, bir yılını Türkiye'de, bir yılını da İngiltere'de okuyarak lisans diplomasına sahip olabileceklerini söyledi.

Projeye 6 programla başladıklarını ancak Eylül’e kadar diğer programları yetiştirmeye çalıştıklarını dile getiren Zengin, başvuruda bulunan öğrencilere seçtikleri bölüme göre almaları gereken dersler konusunda  her türlü yardımı yaptıklarını anlattı.

Zengin, öğrencilerin Leeds Beckett Üniversitesi’ne devam edecek dil yeterliliğine sahip olmamaları durumunda kursla dil takviyesi yapacağını söyledi. Bir senelerini İngilizce eğitimini tamamlayanların ister Türkiye'de isterse İngiltere'de okuyabileceklerini belirtti.

Öğrencilerin son yıllarını İngiltere'deki kampüste okuduklarında denklik problemi kalmayacağına değinen Zengin, bu şekilde hem Tükiye'de hem de uluslararası alanda geçerliliği bulunan üniversitenin diplomasına sahip olunabileceğini anlattı.

Programların İngilizce olduğunu ancak öğrencilerin ilk başta zorlanmamaları için bir yılını Türkçe okuyabileceklerini, son yılda ise derslerin tamamen İngilizce verileceğine değinen Zengin, dil yeterliliğine sahip olmayan öğrencilere ilk yıllarında İngilizce eğitim desteği vereceklerini söyledi.

Tüm yüksekokul mezunları başvurabilir

Zengin, projenin ilk olarak lisans ve yüksek lisansa yönelik planlandığını ancak yüksekokul öğrencilerinden gelen istekler doğrultusunda değişiklik yaptıklarını anlattı. Yüksekokulların isteklerine karşılık verebilmek için başvuruları Ağustos’un sonuna kadar uzattıklarını açıkladı.

Projeye başvuran öğrencilerin mutlaka meslek yüksekokulundan mezun olması gerektiğini aktaran Zengin, başvuruların not dökümüyle yapılması gerektiğini, öğrencilerin istediği bölümü seçebileceğini söyledi.

Zengin, öğrencilerin sosyal nitelikli 6 bölümden istediklerini seçebileceğini dile getirerek şöyle dedi:

"Şimdi başvuran öğrencilerimiz işletme ve insan kaynakları, işletme yönetimi, bilgi teknolojileri, pazarlama, otelcilik yönetimi ve liderlik alanlarını seçebilir. Bu bölümlere teknik programları da eklemeyi düşünüyoruz. Bu programa meslek yüksekokulu mezunu öğrencilerimiz başvurabilirler. Herhangi nedenle 4 yıllık üniversite okuyamayan yüksekokulu mezunu öğrencilerimiz DGS'ye girmeden, projemizden faydalanarak hem İngilizce'yi öğrenecek hem de dünyanın en iyi üniversitesinin diplomasını alacak."

Leeds Beckett Üniversitesi Uluslararası Koondinatörü Mustafa Aslan da meslek yüksekokulu öğrencilerine kapsamlı lisans tamamlama olanağı sunduklarını söyledi.

Leeds Beckett Üniversitesi’nin 100 ülkeden 40 bin öğrencisiyle, bir asırlık tarihi geçmişe sahip olduğunu anlatan Aslan, 'Neden Türk öğrencilerimiz buraya gitmesin?' diye düşünerek Sakarya Üniversitesiyle anlaşma yoluna gittiklerini belirtti.

Aslan, Leeds Beckett'ın tipik İngiliz üniversitesi olduğuna değinerek, başvuran öğrencilerin yurtdışına çıkmadan İngiliz sisteminde eğitileceğini ve İngilizce dil seviyelerini yükseltip öyle İngiltere'ye gönderileceğini dile getirdi.

Öğrenciler İngiltere'ye gittiklerinde sıkıntı yaşamayacaklarını belirten Aslan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Öğrencilerimizin kalacak yerleri daha önceden görüşüp o şekilde yollayacağız. Biz buradan müracaatlarını tamamlayacağız, sadece valizlerini toplayıp gitmeleri kalacak. Öğrencilere tavsiyem, SAÜ'nün açmış olduğu fırsatı değerlendirmeleri, en azından bir yılı burada okuyarak, son sene gelsinler, Leeds şehrimizi görsünler. Dışarıda kendilerine özgüvenleri daha da artacak. Ayrıca, yabancı dil konusunda pratiklik açısından çok iyi olacak ve dünyada uluslararası tanınan diplomaya sahip olacaklar. Öğrencilerimiz, SAÜ'nün açmış olduğu fırsatla uluslararası alanda tanınırlılıktaki lisans diplomasına sahip olabilirsiniz."

> Yüksekokul mezunlarına uluslararası lisans diploması

Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAÜSEM), meslek yüksekokulu mezunlarına Dikey Geçiş Sınavı'na (DGS) girmeden İngiltere'nin Leeds Beckett Üniversitesinden lisans diploması alma imkanı sunuyor.

SAÜSEM Müdürü Doç. Dr. Hayrettin Zengin, bu yıl geliştirdikleri Sınavsız Dikey Geçiş Projesi'yle meslek yüksekokulundan mezun öğrencilerin, bir yılını Türkiye'de, bir yılını da İngiltere'de okuyarak lisans diplomasına sahip olabileceklerini söyledi.

Projeye 6 programla başladıklarını ancak Eylül’e kadar diğer programları yetiştirmeye çalıştıklarını dile getiren Zengin, başvuruda bulunan öğrencilere seçtikleri bölüme göre almaları gereken dersler konusunda  her türlü yardımı yaptıklarını anlattı.

Zengin, öğrencilerin Leeds Beckett Üniversitesi’ne devam edecek dil yeterliliğine sahip olmamaları durumunda kursla dil takviyesi yapacağını söyledi. Bir senelerini İngilizce eğitimini tamamlayanların ister Türkiye'de isterse İngiltere'de okuyabileceklerini belirtti.

Öğrencilerin son yıllarını İngiltere'deki kampüste okuduklarında denklik problemi kalmayacağına değinen Zengin, bu şekilde hem Tükiye'de hem de uluslararası alanda geçerliliği bulunan üniversitenin diplomasına sahip olunabileceğini anlattı.

Programların İngilizce olduğunu ancak öğrencilerin ilk başta zorlanmamaları için bir yılını Türkçe okuyabileceklerini, son yılda ise derslerin tamamen İngilizce verileceğine değinen Zengin, dil yeterliliğine sahip olmayan öğrencilere ilk yıllarında İngilizce eğitim desteği vereceklerini söyledi.

Tüm yüksekokul mezunları başvurabilir

Zengin, projenin ilk olarak lisans ve yüksek lisansa yönelik planlandığını ancak yüksekokul öğrencilerinden gelen istekler doğrultusunda değişiklik yaptıklarını anlattı. Yüksekokulların isteklerine karşılık verebilmek için başvuruları Ağustos’un sonuna kadar uzattıklarını açıkladı.

Projeye başvuran öğrencilerin mutlaka meslek yüksekokulundan mezun olması gerektiğini aktaran Zengin, başvuruların not dökümüyle yapılması gerektiğini, öğrencilerin istediği bölümü seçebileceğini söyledi.

Zengin, öğrencilerin sosyal nitelikli 6 bölümden istediklerini seçebileceğini dile getirerek şöyle dedi:

"Şimdi başvuran öğrencilerimiz işletme ve insan kaynakları, işletme yönetimi, bilgi teknolojileri, pazarlama, otelcilik yönetimi ve liderlik alanlarını seçebilir. Bu bölümlere teknik programları da eklemeyi düşünüyoruz. Bu programa meslek yüksekokulu mezunu öğrencilerimiz başvurabilirler. Herhangi nedenle 4 yıllık üniversite okuyamayan yüksekokulu mezunu öğrencilerimiz DGS'ye girmeden, projemizden faydalanarak hem İngilizce'yi öğrenecek hem de dünyanın en iyi üniversitesinin diplomasını alacak."

Leeds Beckett Üniversitesi Uluslararası Koondinatörü Mustafa Aslan da meslek yüksekokulu öğrencilerine kapsamlı lisans tamamlama olanağı sunduklarını söyledi.

Leeds Beckett Üniversitesi’nin 100 ülkeden 40 bin öğrencisiyle, bir asırlık tarihi geçmişe sahip olduğunu anlatan Aslan, 'Neden Türk öğrencilerimiz buraya gitmesin?' diye düşünerek Sakarya Üniversitesiyle anlaşma yoluna gittiklerini belirtti.

Aslan, Leeds Beckett'ın tipik İngiliz üniversitesi olduğuna değinerek, başvuran öğrencilerin yurtdışına çıkmadan İngiliz sisteminde eğitileceğini ve İngilizce dil seviyelerini yükseltip öyle İngiltere'ye gönderileceğini dile getirdi.

Öğrenciler İngiltere'ye gittiklerinde sıkıntı yaşamayacaklarını belirten Aslan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Öğrencilerimizin kalacak yerleri daha önceden görüşüp o şekilde yollayacağız. Biz buradan müracaatlarını tamamlayacağız, sadece valizlerini toplayıp gitmeleri kalacak. Öğrencilere tavsiyem, SAÜ'nün açmış olduğu fırsatı değerlendirmeleri, en azından bir yılı burada okuyarak, son sene gelsinler, Leeds şehrimizi görsünler. Dışarıda kendilerine özgüvenleri daha da artacak. Ayrıca, yabancı dil konusunda pratiklik açısından çok iyi olacak ve dünyada uluslararası tanınan diplomaya sahip olacaklar. Öğrencilerimiz, SAÜ'nün açmış olduğu fırsatla uluslararası alanda tanınırlılıktaki lisans diplomasına sahip olabilirsiniz."

Son Güncelleme: Cuma, 15 Ağustos 2014 05:39

Gösterim: 2119


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.