Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Yeni üniversiteler kurulmasına ilişkin "Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Resmi Gazete'de yayımlandı.

Türkiye'de kurulacak ikisi vakıf üç üniversiteye ilişkin düzenlemeleri içeren "Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Resmi Gazete'de yayımlandı.

TBMM'de 1 Nisan'da kabul edilen kanun, kurulacak olan Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, İbn Haldun ve İstinye üniversitelerine ilişkin düzenlemeleri içeriyor.

Buna göre, İstanbul'da Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi adıyla bir üniversite kurulacak.

Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesini Güçlendirme Vakfı kurulacak. Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ni Güçlendirme Vakfı, okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, lise düzeyinde özel eğitim okulları açabilecek.

Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ne 3 bin 320'si akademik kadro olmak üzere toplam 4 bin 412 kadro ihdas edilecek.

İbn Haldun ve İstinye üniversiteleri

İstanbul'da, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) tarafından İbn Haldun ve 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından da İstinye adlarıyla 2 yeni vakıf üniversitesi kurulacak.

İbn Haldun Üniversitesi, eğitim, iletişim, insan ve toplum bilimleri, hukuk ve siyasal bilgiler fakülteleri ile sosyal bilimler ve eğitim bilimleri enstitülerinden oluşacak.

İstinye Üniversitesi de tıp, diş hekimliği, eczacılık, sağlık bilimleri, fen-edebiyat, mühendislik, iktisadi ve idari bilimler, mimarlık, İslami ilimler fakülteleriyle sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve sosyal bilimler enstitülerinden oluşacak.

5 yeni üniversite

Türkiye'de 5 yeni üniversite kurulmasına ilişkin "Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" da Resmi Gazete'de yayımlandı.

Kanuna göre, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, İskenderun Teknik Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi adıyla 3 yeni üniversite kurulacak.

Bu üniversitelere ek olarak Antalya'da "AKEV Üniversitesi", İstanbul'da da "Rumeli Üniversitesi" adlarıyla iki yeni vakıf üniversitesi ihdas edilecek. AKEV Üniversitesi, Antalya Kültür ve Eğitim Vakfı, Rumeli Üniversitesi de Balcı Vakfı tarafından kurulacak.

> 5 yeni üniversite kurulması kararı Resmi Gazete’de

Yeni üniversiteler kurulmasına ilişkin "Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Resmi Gazete'de yayımlandı.

Türkiye'de kurulacak ikisi vakıf üç üniversiteye ilişkin düzenlemeleri içeren "Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Resmi Gazete'de yayımlandı.

TBMM'de 1 Nisan'da kabul edilen kanun, kurulacak olan Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, İbn Haldun ve İstinye üniversitelerine ilişkin düzenlemeleri içeriyor.

Buna göre, İstanbul'da Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi adıyla bir üniversite kurulacak.

Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesini Güçlendirme Vakfı kurulacak. Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ni Güçlendirme Vakfı, okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, lise düzeyinde özel eğitim okulları açabilecek.

Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ne 3 bin 320'si akademik kadro olmak üzere toplam 4 bin 412 kadro ihdas edilecek.

İbn Haldun ve İstinye üniversiteleri

İstanbul'da, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) tarafından İbn Haldun ve 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından da İstinye adlarıyla 2 yeni vakıf üniversitesi kurulacak.

İbn Haldun Üniversitesi, eğitim, iletişim, insan ve toplum bilimleri, hukuk ve siyasal bilgiler fakülteleri ile sosyal bilimler ve eğitim bilimleri enstitülerinden oluşacak.

İstinye Üniversitesi de tıp, diş hekimliği, eczacılık, sağlık bilimleri, fen-edebiyat, mühendislik, iktisadi ve idari bilimler, mimarlık, İslami ilimler fakülteleriyle sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve sosyal bilimler enstitülerinden oluşacak.

5 yeni üniversite

Türkiye'de 5 yeni üniversite kurulmasına ilişkin "Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" da Resmi Gazete'de yayımlandı.

Kanuna göre, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, İskenderun Teknik Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi adıyla 3 yeni üniversite kurulacak.

Bu üniversitelere ek olarak Antalya'da "AKEV Üniversitesi", İstanbul'da da "Rumeli Üniversitesi" adlarıyla iki yeni vakıf üniversitesi ihdas edilecek. AKEV Üniversitesi, Antalya Kültür ve Eğitim Vakfı, Rumeli Üniversitesi de Balcı Vakfı tarafından kurulacak.

Son Güncelleme: Perşembe, 23 Nisan 2015 12:11

Gösterim: 1657

Anadolu Üniversitesi Rektörü Gündoğan, ABD, Suudi Arabistan ve Bosna Hersek'te yeni açıköğretim sınav merkezleri kuracaklarını bildirdi.

Anadolu Üniversitesi'nin (AÜ) 33 yıldır sürdürdüğü ve yaklaşık 2 milyon öğrenciye sahip Açıköğretim Fakültesi, yurtdışındaki öğrencilerinin öğrenim hizmetlerinden daha etkin yararlanması için başta ABD'nin New York kenti olmak üzere Suudi Arabistan ve Bosna Hersek'te sınav merkezleri açacak.

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, açıköğretimin Türkiye ve yurtdışındaki vatandaşlara ciddi hizmetler sunan 33 yıllık bir sistem olduğunu anlattı.

Yurtdışındaki sınav merkezlerinin sayısını artıracaklarını dile getiren Gündoğan, Almanya, Kosova, Makedonya, Azerbaycan ve Bulgaristan olmak üzere birçok yerde büroları bulunduğunu hatırlattı.

Gelecek yıllarda da başka ülkelerdeki öğrencilerin ihtiyacını karşılamak için yeni sınav merkezleri açılacağını aktaran Gündoğan, "Önümüzdeki yıllarda Suudi Arabistan, Bosna Hersek ve New York'ta yeni sınav merkezi açacağız. Öğrencilerimizin mümkün oldukça ayağına gidip, onları bulundukları ülkede hatta şehirde sınav yapmaya çalışıyoruz. Bu sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da böyle" diye konuştu.

Yeni İngilizce ve Türkçe bölümler

Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) başvurduklarını bildiren Gündoğan, İngilizce ve Türkçe dillerinde rağbet edilen yeni bölümler açacaklarına değindi.

Bu bölümler hakkında bilgi veren Gündoğan, şunları kaydetti:

"Güncel, çok talep edilen sosyal bölümler açacağız. Ayrıca açıköğretimde yaklaşık iki yıl sonra İngilizce bölümler de açacağız. Şu andaki hedefimiz üç İngilizce bölüm açmak. Yeni sınav merkezlerinin açılması noktasında özellikle yurtdışından çok ciddi talep geliyor. Kitaplarının yazılması zaman alacağı için bölümün açılma süresi uzuyor. Bu kitapların alelade olmasını istemiyoruz. Tüm dünyanın okuyacağı kitaplar olsun istiyoruz. Yeni açılan bölümler Türkiye'deki eğitime de çok ciddi katkı sağlayacak."

Mevcut eğitim kalitesinin artırılması için de e-öğrenme malzemelerinin yenilendiğini belirten Gündoğan, akreditasyonla ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi.

> New York'ta "açıköğretim" merkezi açılacak

Anadolu Üniversitesi Rektörü Gündoğan, ABD, Suudi Arabistan ve Bosna Hersek'te yeni açıköğretim sınav merkezleri kuracaklarını bildirdi.

Anadolu Üniversitesi'nin (AÜ) 33 yıldır sürdürdüğü ve yaklaşık 2 milyon öğrenciye sahip Açıköğretim Fakültesi, yurtdışındaki öğrencilerinin öğrenim hizmetlerinden daha etkin yararlanması için başta ABD'nin New York kenti olmak üzere Suudi Arabistan ve Bosna Hersek'te sınav merkezleri açacak.

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, açıköğretimin Türkiye ve yurtdışındaki vatandaşlara ciddi hizmetler sunan 33 yıllık bir sistem olduğunu anlattı.

Yurtdışındaki sınav merkezlerinin sayısını artıracaklarını dile getiren Gündoğan, Almanya, Kosova, Makedonya, Azerbaycan ve Bulgaristan olmak üzere birçok yerde büroları bulunduğunu hatırlattı.

Gelecek yıllarda da başka ülkelerdeki öğrencilerin ihtiyacını karşılamak için yeni sınav merkezleri açılacağını aktaran Gündoğan, "Önümüzdeki yıllarda Suudi Arabistan, Bosna Hersek ve New York'ta yeni sınav merkezi açacağız. Öğrencilerimizin mümkün oldukça ayağına gidip, onları bulundukları ülkede hatta şehirde sınav yapmaya çalışıyoruz. Bu sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da böyle" diye konuştu.

Yeni İngilizce ve Türkçe bölümler

Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) başvurduklarını bildiren Gündoğan, İngilizce ve Türkçe dillerinde rağbet edilen yeni bölümler açacaklarına değindi.

Bu bölümler hakkında bilgi veren Gündoğan, şunları kaydetti:

"Güncel, çok talep edilen sosyal bölümler açacağız. Ayrıca açıköğretimde yaklaşık iki yıl sonra İngilizce bölümler de açacağız. Şu andaki hedefimiz üç İngilizce bölüm açmak. Yeni sınav merkezlerinin açılması noktasında özellikle yurtdışından çok ciddi talep geliyor. Kitaplarının yazılması zaman alacağı için bölümün açılma süresi uzuyor. Bu kitapların alelade olmasını istemiyoruz. Tüm dünyanın okuyacağı kitaplar olsun istiyoruz. Yeni açılan bölümler Türkiye'deki eğitime de çok ciddi katkı sağlayacak."

Mevcut eğitim kalitesinin artırılması için de e-öğrenme malzemelerinin yenilendiğini belirten Gündoğan, akreditasyonla ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 20 Nisan 2015 11:04

Gösterim: 1352

Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Yerleşkesi’nin Marmara Üniversitesi’nden alınarak Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne (TSBÜ) tahsis edilmesine yönelik kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kanun, 15 Nisan'da Resmi Gazete’de de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kamuoyunda Torba Yasa olarak bilinen düzenlemeyle sağlık bakanlığı’na bağlı kurulacak Sağlık Bilimleri Üniversitesi yönetmeliğinde de değişiklik yapıldı. Düzenlemede Mekteb-i Tıbbiyye-i Şâhâne adıyla hizmet vermek üzere inşa edilen ve hâlen Marmara Üniversitesi adına tahsisli olan Haydarpaşa Kampüsü’nün, Sağlık Bilimleri Üniversitesine tahsis edildiği bildirildi.

Tıp Fakültesi, Hemşirelik Fakültesi, Yaşam Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Bilimleri Enstitüsünden oluştuğu belirtilen Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin yönetim organlarına dair durum ise düzenlemede, “2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda öngörülen organlar ile Mütevelli Heyetinden oluşur. Mütevelli Heyeti; Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Rektör, Sağlık Bakanının seçeceği iki üye ile Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen profesör unvanına sahip bir üye olmak üzere, toplam beş üyeden oluşur. Mütevelli Heyetine Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Müsteşarın katılmadığı toplantılara Rektör başkanlık eder. Mütevelli Heyeti, en az dört üye ile toplanır ve salt çoğunlukla karar alır. Bakan ve Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen üyelerin görev süresi dört yıldır. Mütevelli Heyetinin çalışma usul ve esasları, Mütevelli Heyetinin teklifi üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir” şeklinde yer aldı.

Üniversite, Birleşmiş Milletlerin resmî dil olarak kabul ettiği diller öncelikli olmak üzere, yabancı dilde eğitim veren program açma, yabancı yükseköğretim kurumları ile ortak program yürütme de dâhil olmak üzere yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarıyla her türlü iş birliğine dair protokol yapabilecek. Yabancı dilde eğitim veren programlara, yurtdışından da öğrenci kabul edilecek. Mütevelli Heyetinin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile yurtdışında Üniversiteye ait birimler kurulabileceği belirtilirken, üniversite faaliyetleri düzenlemede şöyle açıklandı: 

“Üniversite, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı eğitim ve araştırma hastaneleriyle 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 9 uncu maddesi çerçevesinde birlikte kullanım protokolleri yaparak sağlık uygulama ve araştırma faaliyetlerini yürütür. Üniversitenin birlikte kullanım protokolü imzaladığı eğitim ve araştırma hastaneleri, aynı zamanda Üniversitenin uygulama ve araştırma merkezi statüsü kazanır. Üniversiteye tahsis edilecek öğretim elemanı kadroları, temel bilimler hariç olmak üzere, birlikte kullanılan eğitim ve araştırma hastanesinin eğitim birimleri ve ihtiyacı dikkate alınarak, Rektörün önerisi üzerine Mütevelli Heyeti tarafından il bazında belirlenir ve öğretim üyesi atamaları bu kadrolara yapılır. Üniversitenin birimlerine tahsis edilecek öğretim üyesi norm kadro sayısı, Rektörün önerisi ve Mütevelli Heyetinin onayı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir.”

Kaynak Hürriyeteğitim

> Haydarpaşa Kampüsü Marmara Üniversitesi’nden alındı

Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Yerleşkesi’nin Marmara Üniversitesi’nden alınarak Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne (TSBÜ) tahsis edilmesine yönelik kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kanun, 15 Nisan'da Resmi Gazete’de de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kamuoyunda Torba Yasa olarak bilinen düzenlemeyle sağlık bakanlığı’na bağlı kurulacak Sağlık Bilimleri Üniversitesi yönetmeliğinde de değişiklik yapıldı. Düzenlemede Mekteb-i Tıbbiyye-i Şâhâne adıyla hizmet vermek üzere inşa edilen ve hâlen Marmara Üniversitesi adına tahsisli olan Haydarpaşa Kampüsü’nün, Sağlık Bilimleri Üniversitesine tahsis edildiği bildirildi.

Tıp Fakültesi, Hemşirelik Fakültesi, Yaşam Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Bilimleri Enstitüsünden oluştuğu belirtilen Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin yönetim organlarına dair durum ise düzenlemede, “2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda öngörülen organlar ile Mütevelli Heyetinden oluşur. Mütevelli Heyeti; Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Rektör, Sağlık Bakanının seçeceği iki üye ile Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen profesör unvanına sahip bir üye olmak üzere, toplam beş üyeden oluşur. Mütevelli Heyetine Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Müsteşarın katılmadığı toplantılara Rektör başkanlık eder. Mütevelli Heyeti, en az dört üye ile toplanır ve salt çoğunlukla karar alır. Bakan ve Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen üyelerin görev süresi dört yıldır. Mütevelli Heyetinin çalışma usul ve esasları, Mütevelli Heyetinin teklifi üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir” şeklinde yer aldı.

Üniversite, Birleşmiş Milletlerin resmî dil olarak kabul ettiği diller öncelikli olmak üzere, yabancı dilde eğitim veren program açma, yabancı yükseköğretim kurumları ile ortak program yürütme de dâhil olmak üzere yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarıyla her türlü iş birliğine dair protokol yapabilecek. Yabancı dilde eğitim veren programlara, yurtdışından da öğrenci kabul edilecek. Mütevelli Heyetinin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile yurtdışında Üniversiteye ait birimler kurulabileceği belirtilirken, üniversite faaliyetleri düzenlemede şöyle açıklandı: 

“Üniversite, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı eğitim ve araştırma hastaneleriyle 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 9 uncu maddesi çerçevesinde birlikte kullanım protokolleri yaparak sağlık uygulama ve araştırma faaliyetlerini yürütür. Üniversitenin birlikte kullanım protokolü imzaladığı eğitim ve araştırma hastaneleri, aynı zamanda Üniversitenin uygulama ve araştırma merkezi statüsü kazanır. Üniversiteye tahsis edilecek öğretim elemanı kadroları, temel bilimler hariç olmak üzere, birlikte kullanılan eğitim ve araştırma hastanesinin eğitim birimleri ve ihtiyacı dikkate alınarak, Rektörün önerisi üzerine Mütevelli Heyeti tarafından il bazında belirlenir ve öğretim üyesi atamaları bu kadrolara yapılır. Üniversitenin birimlerine tahsis edilecek öğretim üyesi norm kadro sayısı, Rektörün önerisi ve Mütevelli Heyetinin onayı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir.”

Kaynak Hürriyeteğitim

Son Güncelleme: Cuma, 17 Nisan 2015 10:36

Gösterim: 1805

YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversiteye giriş sistemi de dahil eğitim öğretimde, mevcudun bilimsel analizi yapılmadan, sistem değişikliklerine gitmenin sakıncalı olduğunu belirtti.

Vakıf Üniversiteleri Birliği tarafından düzenlenen "2. Eğitim Zirvesi"nde konuşan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Yekta Saraç, temel bilimlere ilişkin bir dizi karar aldıklarını ve bunları yakında kamuoyu ile paylaşacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Üniversiteye girişte bilinçli tercih dönemini paylaştık. Bu yıl ilk defa öğrencilerimiz, girecekleri lisans programlarında kaç öğretim üyesi olacağını tercih kılavuzunda göreceklerdir. Bir sonraki sınav öncesinde de öğrencilerimize, yükseköğretim kurumlarının çıktılarına ilişkin çok daha geniş veri sunumu yapılacaktır. Daha önce kurduğumuz Üniversite Sanayi İşbirliği Daimi Komisyonu, önümüzdeki günlerde faaliyetlere başlayacak. Sanayiden de sektörden temsilcilere yer alacak ve daimi bir komisyon olacak." 

Üniversiteye giriş sistemi

YÖK Başkanı Saraç, merkezi yerleştirme ve mevcut üniversiteye giriş sisteminin, bazı eleştirilere rağmen toplumun büyük kesimince adil bir düzenek olarak görüldüğünü vurguladı.

Yakın dönemde kurgulanan mevcut sistemin, mezunlarını yeni verdiğini dile getiren Saraç, "Yükseköğretimin düzenlenmesi ve yönetilmesinden sorumlu olan kurumumuz, kanundan aldığı yetki ile giriş sisteminde değişikliklere gidecek ise bu değişikliklerin bilimsel gerekçelerini de ortaya koymak zorundadır. Bu aynı zamanda topluma karşı da sorumluluğudur" şeklinde konuştu.

"Mevcut sistemin değerlendirilme çalışmasının vakti geldi"

Saraç, eğitim öğretimdeki büyük değişikliklerin, yetki meselesi olarak değerlendirilmeden, bilimsel bir zeminde, çoğunluk görüşleri ile değil, büyük mutabakatlar ile yapılması gerektiğini düşündüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Üniversiteye giriş sistemi de dahil eğitim öğretimde, mevcudun bilimsel bir analizi yapılmadan, 'daha iyi olabilir' düşüncesi ile sistem değişikliklerine gitmenin sakıncalı olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte mevcut sistemin bir değerlendirme çalışmasının yapılma vaktinin geldiğini de kabul ediyoruz. Önceki yıllarda, başta Milli Eğitim Bakanlığımız ve üniversitelerimiz olmak üzere, alakadarların dahil olduğu hatta öğrenci tercihlerinin de yer bulduğu çok geniş bir katılım ve uzun süren süreçte bugünkü sistemi kurgulamıştık. Şu an eleştirilen, LYS sınavlarının ayrı günlere, YGS ayrı haftalara bölünmesi konusunda kararı ne kendimiz aldık ne de bakanlığın böyle bir önerisi oldu. Bu öneri, doğrudan doğruya son sınıftaki lise öğrencilerimizden geldi."

YÖK Başkanı Saraç, son 5 yılda eğitim bilimcilerin eleştirilerinin bu sistemin özüne değil, sınav sonuçları üzerinde yoğunlaştığını ifade ederek, "Bununla birlikte, sistemin köklü bir değişikliğe gitmeden daha yalın hale getirilmesinin mümkün, belki de yararlı olacağı düşünülebilir" dedi.

> YÖK’ten üniversiteye giriş sistemi açıklaması

YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversiteye giriş sistemi de dahil eğitim öğretimde, mevcudun bilimsel analizi yapılmadan, sistem değişikliklerine gitmenin sakıncalı olduğunu belirtti.

Vakıf Üniversiteleri Birliği tarafından düzenlenen "2. Eğitim Zirvesi"nde konuşan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Yekta Saraç, temel bilimlere ilişkin bir dizi karar aldıklarını ve bunları yakında kamuoyu ile paylaşacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Üniversiteye girişte bilinçli tercih dönemini paylaştık. Bu yıl ilk defa öğrencilerimiz, girecekleri lisans programlarında kaç öğretim üyesi olacağını tercih kılavuzunda göreceklerdir. Bir sonraki sınav öncesinde de öğrencilerimize, yükseköğretim kurumlarının çıktılarına ilişkin çok daha geniş veri sunumu yapılacaktır. Daha önce kurduğumuz Üniversite Sanayi İşbirliği Daimi Komisyonu, önümüzdeki günlerde faaliyetlere başlayacak. Sanayiden de sektörden temsilcilere yer alacak ve daimi bir komisyon olacak." 

Üniversiteye giriş sistemi

YÖK Başkanı Saraç, merkezi yerleştirme ve mevcut üniversiteye giriş sisteminin, bazı eleştirilere rağmen toplumun büyük kesimince adil bir düzenek olarak görüldüğünü vurguladı.

Yakın dönemde kurgulanan mevcut sistemin, mezunlarını yeni verdiğini dile getiren Saraç, "Yükseköğretimin düzenlenmesi ve yönetilmesinden sorumlu olan kurumumuz, kanundan aldığı yetki ile giriş sisteminde değişikliklere gidecek ise bu değişikliklerin bilimsel gerekçelerini de ortaya koymak zorundadır. Bu aynı zamanda topluma karşı da sorumluluğudur" şeklinde konuştu.

"Mevcut sistemin değerlendirilme çalışmasının vakti geldi"

Saraç, eğitim öğretimdeki büyük değişikliklerin, yetki meselesi olarak değerlendirilmeden, bilimsel bir zeminde, çoğunluk görüşleri ile değil, büyük mutabakatlar ile yapılması gerektiğini düşündüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Üniversiteye giriş sistemi de dahil eğitim öğretimde, mevcudun bilimsel bir analizi yapılmadan, 'daha iyi olabilir' düşüncesi ile sistem değişikliklerine gitmenin sakıncalı olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte mevcut sistemin bir değerlendirme çalışmasının yapılma vaktinin geldiğini de kabul ediyoruz. Önceki yıllarda, başta Milli Eğitim Bakanlığımız ve üniversitelerimiz olmak üzere, alakadarların dahil olduğu hatta öğrenci tercihlerinin de yer bulduğu çok geniş bir katılım ve uzun süren süreçte bugünkü sistemi kurgulamıştık. Şu an eleştirilen, LYS sınavlarının ayrı günlere, YGS ayrı haftalara bölünmesi konusunda kararı ne kendimiz aldık ne de bakanlığın böyle bir önerisi oldu. Bu öneri, doğrudan doğruya son sınıftaki lise öğrencilerimizden geldi."

YÖK Başkanı Saraç, son 5 yılda eğitim bilimcilerin eleştirilerinin bu sistemin özüne değil, sınav sonuçları üzerinde yoğunlaştığını ifade ederek, "Bununla birlikte, sistemin köklü bir değişikliğe gitmeden daha yalın hale getirilmesinin mümkün, belki de yararlı olacağı düşünülebilir" dedi.

Son Güncelleme: Cuma, 17 Nisan 2015 13:36

Gösterim: 1565

Yükseköğretim Kurumu (YÖK), 15 fakülteye dekan ataması yaptı. 

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, Yükseköğretim Genel Kurulu dün gerçekleştirilen yılın 5. toplantısında, çeşitli komisyonlarca hazırlanan raporların yanı sıra bazı üniversitelere dekan atamalarını görüştü.  

YÖK tarafından ataması yapılan dekanların isimleri ve atandıkları fakülteler şöyle:

-Abdullah Gül Üniversitesi Yaşam ve Doğa Bilimleri Fakültesine Prof. Dr. Yusuf Baran,

-Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesine Prof. Dr. Aslan Gülcü, 

-Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Prof. Dr. Abdulkadir İlgen, 

-Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Prof. Dr. Ayşe Gül Toker,

-Bülent Ecevit Üniversitesi Eczacılık Fakültesine Prof. Dr. Hale Sayan Özaçmak, 

-Çukurova Üniversitesi Ceyhan Veteriner Fakültesine Prof. Dr. Mehmet Çelik, 

-Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesine Prof. Dr. Atilla Orbay, 

-Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesine Prof. Dr. Ali Açıkel,

-Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Prof. Dr. Salih Barışık,

-İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesine Prof. Dr. Abdullah Diler,

-İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Mühendislik Fakültesine Prof. Dr. Figen Korel, 

-Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Prof. Dr. Atılhan Naktiyok, 

-Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesine Prof. Dr. Yasin Kişioğlu, 

-Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesine Prof. Dr. Ahmet Akdemir,

-Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesine Prof. Dr. Celalettin Vatansev.

Vakıf üniversitelerine de dekan ataması için uygun görüş bildirildi. Buna göre olumlu görüş bildirilen dekanlar şöyle:

-Bezmialem Vakıf Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesine Prof. Dr. Ahmet Belce,

-Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Oğuz Atalay, 

-İstanbul Aydın Üniversitesi Mühendislik Fakültesine Prof. Dr. Osman Nuri Uçan,

-İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Ayhan Ceylan,

-İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Nihat Bulut, 

-KTO Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Ramazan Yıldırım,

-KTO Karatay Üniversitesi Tıp Fakültesine Prof. Dr. Neyhan Ergene,

-Mevlana Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Zehra Odyakmaz, 

-Okan Eğitim Üniversitesine Prof. Dr. Ali İlker Gümüşeli.

> YÖK, 15 fakülteye dekan atadı

Yükseköğretim Kurumu (YÖK), 15 fakülteye dekan ataması yaptı. 

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, Yükseköğretim Genel Kurulu dün gerçekleştirilen yılın 5. toplantısında, çeşitli komisyonlarca hazırlanan raporların yanı sıra bazı üniversitelere dekan atamalarını görüştü.  

YÖK tarafından ataması yapılan dekanların isimleri ve atandıkları fakülteler şöyle:

-Abdullah Gül Üniversitesi Yaşam ve Doğa Bilimleri Fakültesine Prof. Dr. Yusuf Baran,

-Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesine Prof. Dr. Aslan Gülcü, 

-Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Prof. Dr. Abdulkadir İlgen, 

-Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Prof. Dr. Ayşe Gül Toker,

-Bülent Ecevit Üniversitesi Eczacılık Fakültesine Prof. Dr. Hale Sayan Özaçmak, 

-Çukurova Üniversitesi Ceyhan Veteriner Fakültesine Prof. Dr. Mehmet Çelik, 

-Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesine Prof. Dr. Atilla Orbay, 

-Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesine Prof. Dr. Ali Açıkel,

-Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Prof. Dr. Salih Barışık,

-İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesine Prof. Dr. Abdullah Diler,

-İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Mühendislik Fakültesine Prof. Dr. Figen Korel, 

-Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Prof. Dr. Atılhan Naktiyok, 

-Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesine Prof. Dr. Yasin Kişioğlu, 

-Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesine Prof. Dr. Ahmet Akdemir,

-Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesine Prof. Dr. Celalettin Vatansev.

Vakıf üniversitelerine de dekan ataması için uygun görüş bildirildi. Buna göre olumlu görüş bildirilen dekanlar şöyle:

-Bezmialem Vakıf Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesine Prof. Dr. Ahmet Belce,

-Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Oğuz Atalay, 

-İstanbul Aydın Üniversitesi Mühendislik Fakültesine Prof. Dr. Osman Nuri Uçan,

-İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Ayhan Ceylan,

-İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Nihat Bulut, 

-KTO Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Ramazan Yıldırım,

-KTO Karatay Üniversitesi Tıp Fakültesine Prof. Dr. Neyhan Ergene,

-Mevlana Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Zehra Odyakmaz, 

-Okan Eğitim Üniversitesine Prof. Dr. Ali İlker Gümüşeli.

Son Güncelleme: Cuma, 10 Nisan 2015 16:32

Gösterim: 1169


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.