Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yüksek ve orta öğretim kurumlarının yurt dışında açacakları ofislerin yıllık kira giderlerini yüzde 60 oranında ve 200 bin dolara kadar destekleyeceklerini açıkladı.
Çağlayan, ''Yıllık ticaret hacmi 50 milyar dolar civarında olan bilgisayar oyunu sektöründen Türkiye'nin en az 1 milyar dolar alabileceğini düşünüyoruz'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yüksek ve orta öğretim kurumlarının yurt dışında açacakları ofislerin yıllık kira giderlerini yüzde 60 oranında ve 200 bin dolara kadar destekleyeceklerini açıkladı.
Çağlayan, ''Yıllık ticaret hacmi 50 milyar dolar civarında olan bilgisayar oyunu sektöründen Türkiye'nin en az 1 milyar dolar alabileceğini düşünüyoruz'' dedi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 11:24
Gösterim: 4011
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eski Milli Eğitim Bakanları Hüseyin Çelik ile Nimet Çubukçu’nun ağır ifadelerle eleştirildiği elektronik posta kriziyle ilgili olarak, “Bir hata yaptık. Onların incinmesini asla istemem. Nimet Hanım hayatta üzmek isteyeceğim en son kişidir” dedi.
Dinçer, halef- selef Milli Eğitim Bakanları arasında gerilim yaratan olayla ilgili şunları söyledi:
Hata yaptık kabul ediyoruz
“Biz bir hata yaptık, bunu kabul ediyoruz. Bu yanlışı düzeltmek için de zaman kaybetmeden özür diledim. Her iki Bakan da benim için çok değerli. Bizim sürdürdüğümüz projeleri başlatan kişilerdir. Onların incinmesini asla istemem. Bu konunun daha fazla konuşulması ve tartışılması onları üzer. Nimet Hanım ile geçmişe dayanan bir hukukumuz var. Hayatta üzmek isteyeceğim en son kişidir. Bu hatanın telafi edilmesi ve sorumlularının ortaya çıkartılması ayrı bir konudur. Ben bu konuda gereğini de yaparım.”
Yazıda tükürdüğünü yalamakla suçlandı
Elektronik posta krizi, bir internet sitesinde “Ömer Dinçer’i Anlamak” başlığıyla yayınlanan yazının MEB Basın Müşavirliği’nce, Ak Parti milletvekillerine gönderilmesiyle başladı. Yazıda, eski Bakan Nimet Baş “tükürdüğünü yalamakla” suçlanırken, Çelik’in birçok uygulaması eleştirildi. Baş ise tepkisini, “Onur mücadelesi çerçevesinde cevap veriyorum” diyerek Ak Parti milletvekillerine bir yanıt göndererek gösterdi. Baş, mektubunda şunları söyledi: “Ne benim ne ekibimin zaafı oldu. İhale derdi, rant derdi, para derdi, hırsızlık, namussuzluk bilmedik. Eş, kardeş, akraba, çocuk, hısım ne Bakanlık’ta cirit attı ne de ihale işlerine bulaştı. Makamlara şerefle geldim, aynı onurla da ayrıldım.”
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eski Milli Eğitim Bakanları Hüseyin Çelik ile Nimet Çubukçu’nun ağır ifadelerle eleştirildiği elektronik posta kriziyle ilgili olarak, “Bir hata yaptık. Onların incinmesini asla istemem. Nimet Hanım hayatta üzmek isteyeceğim en son kişidir” dedi.
Dinçer, halef- selef Milli Eğitim Bakanları arasında gerilim yaratan olayla ilgili şunları söyledi:
Hata yaptık kabul ediyoruz
“Biz bir hata yaptık, bunu kabul ediyoruz. Bu yanlışı düzeltmek için de zaman kaybetmeden özür diledim. Her iki Bakan da benim için çok değerli. Bizim sürdürdüğümüz projeleri başlatan kişilerdir. Onların incinmesini asla istemem. Bu konunun daha fazla konuşulması ve tartışılması onları üzer. Nimet Hanım ile geçmişe dayanan bir hukukumuz var. Hayatta üzmek isteyeceğim en son kişidir. Bu hatanın telafi edilmesi ve sorumlularının ortaya çıkartılması ayrı bir konudur. Ben bu konuda gereğini de yaparım.”
Yazıda tükürdüğünü yalamakla suçlandı
Elektronik posta krizi, bir internet sitesinde “Ömer Dinçer’i Anlamak” başlığıyla yayınlanan yazının MEB Basın Müşavirliği’nce, Ak Parti milletvekillerine gönderilmesiyle başladı. Yazıda, eski Bakan Nimet Baş “tükürdüğünü yalamakla” suçlanırken, Çelik’in birçok uygulaması eleştirildi. Baş ise tepkisini, “Onur mücadelesi çerçevesinde cevap veriyorum” diyerek Ak Parti milletvekillerine bir yanıt göndererek gösterdi. Baş, mektubunda şunları söyledi: “Ne benim ne ekibimin zaafı oldu. İhale derdi, rant derdi, para derdi, hırsızlık, namussuzluk bilmedik. Eş, kardeş, akraba, çocuk, hısım ne Bakanlık’ta cirit attı ne de ihale işlerine bulaştı. Makamlara şerefle geldim, aynı onurla da ayrıldım.”
(hürriyet)
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 10:44
Gösterim: 4022
KCK'ya yönelik operasyonda KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in de aralarında bulunduğu 58 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri, KCK'ya yönelik operasyon kapsamında bu sabah erken saatlerde başta KESK ve Eğitim-Sen genel merkezleri olmak üzere birçok noktada eş zamanlı arama başlattı.
Aramalar devam ederken, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ile birlikte 11'i sendikacı 58 kişi hakkında gözaltı kararı olduğu öne sürüldü.
Polis Eskişehir'deki Eğitim-Sen merkezinde de arama yapıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
KCK'ya yönelik operasyonda KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in de aralarında bulunduğu 58 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri, KCK'ya yönelik operasyon kapsamında bu sabah erken saatlerde başta KESK ve Eğitim-Sen genel merkezleri olmak üzere birçok noktada eş zamanlı arama başlattı.
Aramalar devam ederken, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ile birlikte 11'i sendikacı 58 kişi hakkında gözaltı kararı olduğu öne sürüldü.
Polis Eskişehir'deki Eğitim-Sen merkezinde de arama yapıyor.
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 09:59
Gösterim: 4971
Türkçe dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan Massachusetts Institute of Technology’de seçmeli ders olarak okutulacak.
Türkiye, ABD’li Massachusetts Institute of Technology’ye (MIT) ortak oluyor. Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin MIT Üniversitesi Vakfı’na 10 ila 20 milyon dolar arasında bağış yaparak ortak olacağını belirterek, “Bakanlığın bu parayı yatırabilmesi için Meclis’te özel bir yasa çıkartılacak. Bu yasayla birlikte MIT’de Türkçe seçmeli ders olarak öğretilecek” dedi.
Türkiye, ABD’nin birçok bakımdan en iyi teknik üniversitelerinden biri olan Massachusetts Institute of Technology’ye (MIT) ortak oluyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin MIT Üniversitesi Vakfı’na bağış yaparak, ortak olacağını belirterek, “Bu kapsamda MIT Üniversitesi’nde Türkçe seçmeli ders olarak öğretilecek ve bir de Türkçe araştırma merkezi kurulacak” dedi. Bakanlığın yaptığı bağışla orantılı olarak Türk akademisyenlerin MIT’de araştırma yapmaları ve eğitim almaları söz konusu olacak.
Üniversiteye bağış
Boston’da MIT kampüsünü ziyaret eden Bakan Ergün, burada hem üniversitede görev yapan Türk akademisyenler, hem de üniversitenin Rektör Yardımcısı Philip Khoury ile biraraya geldi. Görüşmede, Türkiye’nin MIT Vakfı’na yapacağı bağış ve Türkiye ile MIT arasında gerçekleştirilebilecek olası ortak programlar gündemdeydi. Üniversitenin 17 milyar dolarlık araştırma bütçesi olduğuna dikkat çeken Ergün, Türkiye’nin üniversite vakfına bir miktar bağış yaparak bu güce ortak olacağını, ancak buna izin verilmesi için hukuki bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi.
Özel yasa geliyor
MIT ile yapılacak ortaklık sayesinde, Türkiye’nin göndereceği doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin üniversitenin tüm araştırma birimlerini kullanabileceğini aktaran Ergün, şöyle konuştu: “MIT ile anlaştık. Bakanlığın bu parayı yatırması için özel yasa çıkartılacak. MIT ile değişik işbirliği protokolleri yapabiliriz fakat yapmak istediğimiz çok uzun süreli bir protokol. Doğrudan doğruya vakfa girmemiz, nakit para koymamız lazım. Ancak bu, doğrudan doğruya yurtdışına para transferi anlamına geldiği için mevcut yasal yapıda TÜBİTAK ve Bakanlık mevzuatı bunu yapmamıza uygun değil. Bu sorunun halledilmesi için özel bir yasa çıkarılması gerekiyor. Yasayı, bu yıl çıkartırız, çok zor bir şey değil.”
10 da olur, 20 de
MIT’ye yapılacak bağış miktarının henüz netleşmediği ancak 10 milyon dolarla başlanabileceğini anlatan Ergün, şunları söyledi: “Bu sayede Türkiye belli alanlarda uzmanlaşmak üzere MIT’ye doktora öğrencileri ve araştırmacılar gönderecek. Onlar da MIT’nin tüm imkanları ve bütçesinden yararlanabilecek. Oraya koyduğunuz miktar kadar bir getirisi oluyor. Yapacağımız bağışı, iki bölüme ayırdık, 5 milyon dolarını yüksek lisans ve doktora öğrencileri için, kalan 5 milyon doları da araştırma projelerinden alınacak katkı için ayırdık. MIT, yapılan bağışa göre oradaki faaliyetleri finanse ediyor. Biz hangi alanda kaç öğrenci ve araştırmacı göndereceğimizi hesaplayıp, 10 milyon gerekiyorsa 10, 20 milyon gerekiyorsa 20 milyon dolar koyarız.”
Öğrencinin cebine para koyup ‘git oku’ demekten daha etkili
MIT ile yapılacak ortaklık hakkında bilgi veren Ergün, “AB ülkelerinin çoğu Brezilya, Çin, Singapur, Mısır bile buraya yatırım yapmış. Çin 17 milyon dolar ile girmiş” dedi. MIT’e yapılan ödemenin limitine göre araştırmacı gönderileceğini anlatan Ergün, “Ancak MİT’nin 17 milyar dolar bütçeli tüm laboratuarları hizmetinizde olacak. Yani biz öğrencinin cebine para koyup ‘git oku’ demektense daha etkili bir proje gerçekleştireceğiz” dedi.
Yasa bu yıl çıkar
MIT’nin Türkiye’nin teklifini kabul ettiğini ancak Türk tarafındaki sorun nedeniyle imzanın geciktiğini anlatan Ergün, “Gerekli özel yasayı bu yıl çıkarırız, sorun olmaz” değerlendirmesi yaptı.
En çok bağış Harvard’a
ABD’nin önde gelen bazı üniversitelerine milyar doları aşan bağışlar bile gelebiliyor. Bunlar arasında en çok bağış toplayan, 32 milyar dolarlık aktifleriyle Harvard Üniversitesi. MIT Vakfı, bağışlarla MIT’deki akademisyenlere kaynak sağlamayı hedefliyor. Bağış fonları genelde eğitim, araştırma, sermaye projeleri ve öğrencilere mali destek sağlamak için kullanılıyor. 2011-2012 akademik yılında MIT’de toplam 10 bin 894 öğrenci eğitim görürken, bunlardan yüzde 92’si bir çeşit mali yardım aldı.
9.7 milyar dolarlık değeriyle 6’ncı sırada
MIT, 1861 yılında o dönemde ABD’nin önemli sanayi merkezlerinden biri olan Boston’da kurulmuş bir üniversite. Avrupalıların politeknik modelini örnek alarak, bölgedeki işletmelere nitelikli eleman yetiştirmek için kurulmuş. Bugün üniversitenin gelirinin önemli bir miktarını bağışlar oluşturuyor. Bağışlar ve diğer finansal varlıkları, MIT’nin yan kuruluşu olan MIT Yatırım Yönetimi Şirketi (MITIMCo) yönetiyor. MIT bağışları, 2011’deki 9.7 milyarlık değeriyle ABD’deki üniversiteler arasında altıncı en büyük sırada yer alıdı.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkçe dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan Massachusetts Institute of Technology’de seçmeli ders olarak okutulacak.
Türkiye, ABD’li Massachusetts Institute of Technology’ye (MIT) ortak oluyor. Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin MIT Üniversitesi Vakfı’na 10 ila 20 milyon dolar arasında bağış yaparak ortak olacağını belirterek, “Bakanlığın bu parayı yatırabilmesi için Meclis’te özel bir yasa çıkartılacak. Bu yasayla birlikte MIT’de Türkçe seçmeli ders olarak öğretilecek” dedi.
Türkiye, ABD’nin birçok bakımdan en iyi teknik üniversitelerinden biri olan Massachusetts Institute of Technology’ye (MIT) ortak oluyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin MIT Üniversitesi Vakfı’na bağış yaparak, ortak olacağını belirterek, “Bu kapsamda MIT Üniversitesi’nde Türkçe seçmeli ders olarak öğretilecek ve bir de Türkçe araştırma merkezi kurulacak” dedi. Bakanlığın yaptığı bağışla orantılı olarak Türk akademisyenlerin MIT’de araştırma yapmaları ve eğitim almaları söz konusu olacak.
Üniversiteye bağış
Boston’da MIT kampüsünü ziyaret eden Bakan Ergün, burada hem üniversitede görev yapan Türk akademisyenler, hem de üniversitenin Rektör Yardımcısı Philip Khoury ile biraraya geldi. Görüşmede, Türkiye’nin MIT Vakfı’na yapacağı bağış ve Türkiye ile MIT arasında gerçekleştirilebilecek olası ortak programlar gündemdeydi. Üniversitenin 17 milyar dolarlık araştırma bütçesi olduğuna dikkat çeken Ergün, Türkiye’nin üniversite vakfına bir miktar bağış yaparak bu güce ortak olacağını, ancak buna izin verilmesi için hukuki bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi.
Özel yasa geliyor
MIT ile yapılacak ortaklık sayesinde, Türkiye’nin göndereceği doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin üniversitenin tüm araştırma birimlerini kullanabileceğini aktaran Ergün, şöyle konuştu: “MIT ile anlaştık. Bakanlığın bu parayı yatırması için özel yasa çıkartılacak. MIT ile değişik işbirliği protokolleri yapabiliriz fakat yapmak istediğimiz çok uzun süreli bir protokol. Doğrudan doğruya vakfa girmemiz, nakit para koymamız lazım. Ancak bu, doğrudan doğruya yurtdışına para transferi anlamına geldiği için mevcut yasal yapıda TÜBİTAK ve Bakanlık mevzuatı bunu yapmamıza uygun değil. Bu sorunun halledilmesi için özel bir yasa çıkarılması gerekiyor. Yasayı, bu yıl çıkartırız, çok zor bir şey değil.”
10 da olur, 20 de
MIT’ye yapılacak bağış miktarının henüz netleşmediği ancak 10 milyon dolarla başlanabileceğini anlatan Ergün, şunları söyledi: “Bu sayede Türkiye belli alanlarda uzmanlaşmak üzere MIT’ye doktora öğrencileri ve araştırmacılar gönderecek. Onlar da MIT’nin tüm imkanları ve bütçesinden yararlanabilecek. Oraya koyduğunuz miktar kadar bir getirisi oluyor. Yapacağımız bağışı, iki bölüme ayırdık, 5 milyon dolarını yüksek lisans ve doktora öğrencileri için, kalan 5 milyon doları da araştırma projelerinden alınacak katkı için ayırdık. MIT, yapılan bağışa göre oradaki faaliyetleri finanse ediyor. Biz hangi alanda kaç öğrenci ve araştırmacı göndereceğimizi hesaplayıp, 10 milyon gerekiyorsa 10, 20 milyon gerekiyorsa 20 milyon dolar koyarız.”
Öğrencinin cebine para koyup ‘git oku’ demekten daha etkili
MIT ile yapılacak ortaklık hakkında bilgi veren Ergün, “AB ülkelerinin çoğu Brezilya, Çin, Singapur, Mısır bile buraya yatırım yapmış. Çin 17 milyon dolar ile girmiş” dedi. MIT’e yapılan ödemenin limitine göre araştırmacı gönderileceğini anlatan Ergün, “Ancak MİT’nin 17 milyar dolar bütçeli tüm laboratuarları hizmetinizde olacak. Yani biz öğrencinin cebine para koyup ‘git oku’ demektense daha etkili bir proje gerçekleştireceğiz” dedi.
Yasa bu yıl çıkar
MIT’nin Türkiye’nin teklifini kabul ettiğini ancak Türk tarafındaki sorun nedeniyle imzanın geciktiğini anlatan Ergün, “Gerekli özel yasayı bu yıl çıkarırız, sorun olmaz” değerlendirmesi yaptı.
En çok bağış Harvard’a
ABD’nin önde gelen bazı üniversitelerine milyar doları aşan bağışlar bile gelebiliyor. Bunlar arasında en çok bağış toplayan, 32 milyar dolarlık aktifleriyle Harvard Üniversitesi. MIT Vakfı, bağışlarla MIT’deki akademisyenlere kaynak sağlamayı hedefliyor. Bağış fonları genelde eğitim, araştırma, sermaye projeleri ve öğrencilere mali destek sağlamak için kullanılıyor. 2011-2012 akademik yılında MIT’de toplam 10 bin 894 öğrenci eğitim görürken, bunlardan yüzde 92’si bir çeşit mali yardım aldı.
9.7 milyar dolarlık değeriyle 6’ncı sırada
MIT, 1861 yılında o dönemde ABD’nin önemli sanayi merkezlerinden biri olan Boston’da kurulmuş bir üniversite. Avrupalıların politeknik modelini örnek alarak, bölgedeki işletmelere nitelikli eleman yetiştirmek için kurulmuş. Bugün üniversitenin gelirinin önemli bir miktarını bağışlar oluşturuyor. Bağışlar ve diğer finansal varlıkları, MIT’nin yan kuruluşu olan MIT Yatırım Yönetimi Şirketi (MITIMCo) yönetiyor. MIT bağışları, 2011’deki 9.7 milyarlık değeriyle ABD’deki üniversiteler arasında altıncı en büyük sırada yer alıdı.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 10:31
Gösterim: 9253
Sabah Gazetesi Yazarı Yaşar Özay’ın bugünkü yazısı.
Üniversite giriş sınavının son ayağı olan (LYS) Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2) ile sınav maratonu sona erdi. Türkiye'de 81 il merkezi ile Lefkoşa'da gerçekleştirilen sınava 308 bin 702 aday katıldı. Üniversite giriş sınavının tüm sınavlarına ise 871 bin 313 aday başvuruda bulunduğu açıklandı. 90 sorunun yöneltildiği, Fizik, Kimya ve Biyoloji testleri yer aldığı dünkü sınavı değerlendiren Biltest dershanesi öğretmenleri fizik sorularının zor, kimyanın ise kolay olduğu yorumunu yaptı. Biyoloji testinde 'kod' kelimesi yerine 'kodon' kelimesinin kullanıldığı sorunun ise anlam kargaşası yarattığı için iptal edilmesi gerektiğini ileri sürüldü. LYS sonuçlar 15-17 Temmuz'da açıklanacak, tercihler ise 17 Temmuz- 5 Ağustos arasında yapılacak. Öğretmenlerin değerlendirmeleri şöyle oldu:
FİZİK: Geçen yıllarla karşılaştırıldığında zor bir sınav. Sınavın ağırlığını 11. sınıf konuları oluşturuyor. Ayırt edici iki soru bulunuyor. Fizik ortalaması 2011'e göre daha az olacağını tahmin ediyoruz. Müfredat değişikliği bazı sorularla sınava yansımış. Dokuzuncu sınıf müfredatından soru sorulmamış. Bu nedenle YGS ve LYS kesin çizgilerle ayrılmış.
KİMYA: Öğrencilerin zorlanmayacağı bir kimya sınavı hazırlanmış. Zorluk düzeyi geçmiş yıllara göre hemen hemen aynı. Sorular daha net ve anlaşılır düzeyde. Ancak daha işleme dayalı sorular bulunuyor. Soru dağılımları 10, 11, 12. sınıflara eşit dağılımda. Ayırt edici soru bulunmamakta. Sorular ağırlıklı olarak bilgi ve kavrama düzeyinde.
BİYOLOJİ: Sorular kazanımlara uygun hazırlanmış. Sınavın ağırlığı 11. sınıf konularını içeriyor. Ayırt edici bir soru 10. sınıf konusundan sorulmuş. Sınav sorularının zorluk düzeyleri eski yıllara göre paralellik gösteriyor. Biyoloji sınavında 7. soru olan nükleik asitler ve protein sentezi ile ilgili soruda kod kelimesi yerine kodon kullanılmış, öncüllerden ikincisinde de bu kelimenin hatalı kullanımı öğrencilerin doğru cevaba ulaşmalarını zorlaştırmış. Bu hata sorunun iptalini gerektirir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Sabah Gazetesi Yazarı Yaşar Özay’ın bugünkü yazısı.
Üniversite giriş sınavının son ayağı olan (LYS) Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2) ile sınav maratonu sona erdi. Türkiye'de 81 il merkezi ile Lefkoşa'da gerçekleştirilen sınava 308 bin 702 aday katıldı. Üniversite giriş sınavının tüm sınavlarına ise 871 bin 313 aday başvuruda bulunduğu açıklandı. 90 sorunun yöneltildiği, Fizik, Kimya ve Biyoloji testleri yer aldığı dünkü sınavı değerlendiren Biltest dershanesi öğretmenleri fizik sorularının zor, kimyanın ise kolay olduğu yorumunu yaptı. Biyoloji testinde 'kod' kelimesi yerine 'kodon' kelimesinin kullanıldığı sorunun ise anlam kargaşası yarattığı için iptal edilmesi gerektiğini ileri sürüldü. LYS sonuçlar 15-17 Temmuz'da açıklanacak, tercihler ise 17 Temmuz- 5 Ağustos arasında yapılacak. Öğretmenlerin değerlendirmeleri şöyle oldu:
FİZİK: Geçen yıllarla karşılaştırıldığında zor bir sınav. Sınavın ağırlığını 11. sınıf konuları oluşturuyor. Ayırt edici iki soru bulunuyor. Fizik ortalaması 2011'e göre daha az olacağını tahmin ediyoruz. Müfredat değişikliği bazı sorularla sınava yansımış. Dokuzuncu sınıf müfredatından soru sorulmamış. Bu nedenle YGS ve LYS kesin çizgilerle ayrılmış.
KİMYA: Öğrencilerin zorlanmayacağı bir kimya sınavı hazırlanmış. Zorluk düzeyi geçmiş yıllara göre hemen hemen aynı. Sorular daha net ve anlaşılır düzeyde. Ancak daha işleme dayalı sorular bulunuyor. Soru dağılımları 10, 11, 12. sınıflara eşit dağılımda. Ayırt edici soru bulunmamakta. Sorular ağırlıklı olarak bilgi ve kavrama düzeyinde.
BİYOLOJİ: Sorular kazanımlara uygun hazırlanmış. Sınavın ağırlığı 11. sınıf konularını içeriyor. Ayırt edici bir soru 10. sınıf konusundan sorulmuş. Sınav sorularının zorluk düzeyleri eski yıllara göre paralellik gösteriyor. Biyoloji sınavında 7. soru olan nükleik asitler ve protein sentezi ile ilgili soruda kod kelimesi yerine kodon kullanılmış, öncüllerden ikincisinde de bu kelimenin hatalı kullanımı öğrencilerin doğru cevaba ulaşmalarını zorlaştırmış. Bu hata sorunun iptalini gerektirir.
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 09:46
Gösterim: 1606

