Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Başbakan Erdoğan, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanunla ilgili, "Dün, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kez daha tarih yazdı" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türk İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) 4. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ''Eminim sizler de yakından takip ettiniz. Dün, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kez daha tarih yazdı, bir kez daha egemenliğin millete ait olduğunu, altını kalın çizgilerle teyit etti. 28 Şubat sürecinin en önemli izi, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin hür iradesiyle ortadan kaldırıldı. Dün, genel kurulda, dayatma değil, faşizan baskı değil, tehdit değil, hür irade, millet iradesi, demokrasi galip geldi ve millet egemenliği bir kez daha anlam kazandı. Duvarındaki 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' ifadesi ilk defa yerini buldu. Çünkü çoğu kez o ifadeye rağmen bir şeyler yapılıyordu. Ancak şimdi ona rağmen yapılamadı. Milletin iradesi tecelli etti. Statükonun tüm direnişine, tüm tahriklerine, tüm provokasyonlarına rağmen, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sadece ve sadece millet iradesi hükmünü verdi. Köhne bir zihniyet, dayatmacı zihniyet, değişime direnen zihniyet dün Ankara'da parlamentoda milletten gereken cevabı aldı.''
Milletin parasını har vurup harman savurmadık
''Bu hükümet, Merkez Bankası'nın kaynaklarını hortumlayan, milletin parasını har vurup harman savuran bir hükümet olmadı'' diyen Erdoğan, ''Tam tersine bu hükümet, yeni kur ayarlamasıyla söylüyorum, 27 milyar dolar olarak aldığı Merkez Bankası döviz rezervini, dün itibarıyla 91 milyar dolara yükseltti. Şimdi IMF'ye olan borç dün itibarıyla 2,3 milyar dolara kadar düştü. Daha ne olacak? Onlar borçlandı, biz ödüyoruz. Yolsuzlukla bu olur mu? Hortumculukta bu olur mu? Hortumları keserek bu olur. Biz kestik, onun için oluyor. Şimdi biz ödüyoruz. Şunu da söyleyeyim, biz istesek şu anda IMF'nin borcunu hemen tıkır tıkır öderiz. 'Al paranı, git' deriz. Fakat gerek yok. Çünkü önümüzdeki yıla kadar vakit var. Çok küçük, basit bir şey veriliyor. O da önemli değil" diye konuştu.
Büyüyen bir ekonominin, gelişen bir ekonominin en büyük ihtiyacı olan kalifiye elemanları artık çok daha yoğun, çok daha donanımlı şekilde yetiştireceklerini, bu alanda Türkiye'de yeni bir dönemi başlatacaklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Artık dayatma yok. Artık eğitimin önünde engel yok. 4 yıllık ilkokulu bitiren öğrenci ya da ailesi, istediği tercihi yapacak ve geleceği hür iradesiyle şekillendirecek. Biz devlet olarak tüm vatandaşımızın önüne, anne ve babalarının önüne seçenekleri, tercihleri koyuyoruz, koyacağız. Seçici olan kim? Anne, baba, öğrenci onlar seçecek. Nereye isterse oraya. Diyoruz ki, artık zihinlerdeki prangaları kırıp atalım, ayaklardaki prangaları bileklerimizden söküp atalım. Bırakalım yavrularımız nereye isterse oraya gitsin. Yahu kazanırsa gidecek, bu bir lütuf değil ki... Kazanırsa, başarırsa gidecek. 4 yıllık ortaokulu bitiren öğrenci ya da velisi tercihini yapacak, geleceğini istediği yönde şekillendirecek. 4 yıllık liseyi bitiren öğrenci, katsayı adaletsizliğine takılmadan, üniversite kapılarında çağ dışı engellere takılmadan geleceği hakkında kendisi kararını verecek.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hür vicdanlarıyla karar veren, milletin sesine kulak verip, milletin arzusu doğrultusunda oy kullanan ve tarih yazan milletvekillerini yürekten şahsı ve millet adına tebrik ederek, statükonun değil, milletin izinden giden tüm arkadaşlarına teşekkür etti.
Başbakan Erdoğan, ''Kesintisiz eğitim dayatmasına, 8 yıllık kesintisiz eğitim baskısına itiraz eden, itiraz gerekçelerini sokakta cam çerçeve kırarak değil, polise taş atarak değil, raporlarıyla, akademik çalışmalarıyla, deneyimleriyle ortaya koyan tüm sivil toplum örgütlerine de buradan ayrıca teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başbakan Erdoğan, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanunla ilgili, "Dün, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kez daha tarih yazdı" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türk İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) 4. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ''Eminim sizler de yakından takip ettiniz. Dün, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kez daha tarih yazdı, bir kez daha egemenliğin millete ait olduğunu, altını kalın çizgilerle teyit etti. 28 Şubat sürecinin en önemli izi, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin hür iradesiyle ortadan kaldırıldı. Dün, genel kurulda, dayatma değil, faşizan baskı değil, tehdit değil, hür irade, millet iradesi, demokrasi galip geldi ve millet egemenliği bir kez daha anlam kazandı. Duvarındaki 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' ifadesi ilk defa yerini buldu. Çünkü çoğu kez o ifadeye rağmen bir şeyler yapılıyordu. Ancak şimdi ona rağmen yapılamadı. Milletin iradesi tecelli etti. Statükonun tüm direnişine, tüm tahriklerine, tüm provokasyonlarına rağmen, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sadece ve sadece millet iradesi hükmünü verdi. Köhne bir zihniyet, dayatmacı zihniyet, değişime direnen zihniyet dün Ankara'da parlamentoda milletten gereken cevabı aldı.''
Milletin parasını har vurup harman savurmadık
''Bu hükümet, Merkez Bankası'nın kaynaklarını hortumlayan, milletin parasını har vurup harman savuran bir hükümet olmadı'' diyen Erdoğan, ''Tam tersine bu hükümet, yeni kur ayarlamasıyla söylüyorum, 27 milyar dolar olarak aldığı Merkez Bankası döviz rezervini, dün itibarıyla 91 milyar dolara yükseltti. Şimdi IMF'ye olan borç dün itibarıyla 2,3 milyar dolara kadar düştü. Daha ne olacak? Onlar borçlandı, biz ödüyoruz. Yolsuzlukla bu olur mu? Hortumculukta bu olur mu? Hortumları keserek bu olur. Biz kestik, onun için oluyor. Şimdi biz ödüyoruz. Şunu da söyleyeyim, biz istesek şu anda IMF'nin borcunu hemen tıkır tıkır öderiz. 'Al paranı, git' deriz. Fakat gerek yok. Çünkü önümüzdeki yıla kadar vakit var. Çok küçük, basit bir şey veriliyor. O da önemli değil" diye konuştu.
Büyüyen bir ekonominin, gelişen bir ekonominin en büyük ihtiyacı olan kalifiye elemanları artık çok daha yoğun, çok daha donanımlı şekilde yetiştireceklerini, bu alanda Türkiye'de yeni bir dönemi başlatacaklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Artık dayatma yok. Artık eğitimin önünde engel yok. 4 yıllık ilkokulu bitiren öğrenci ya da ailesi, istediği tercihi yapacak ve geleceği hür iradesiyle şekillendirecek. Biz devlet olarak tüm vatandaşımızın önüne, anne ve babalarının önüne seçenekleri, tercihleri koyuyoruz, koyacağız. Seçici olan kim? Anne, baba, öğrenci onlar seçecek. Nereye isterse oraya. Diyoruz ki, artık zihinlerdeki prangaları kırıp atalım, ayaklardaki prangaları bileklerimizden söküp atalım. Bırakalım yavrularımız nereye isterse oraya gitsin. Yahu kazanırsa gidecek, bu bir lütuf değil ki... Kazanırsa, başarırsa gidecek. 4 yıllık ortaokulu bitiren öğrenci ya da velisi tercihini yapacak, geleceğini istediği yönde şekillendirecek. 4 yıllık liseyi bitiren öğrenci, katsayı adaletsizliğine takılmadan, üniversite kapılarında çağ dışı engellere takılmadan geleceği hakkında kendisi kararını verecek.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hür vicdanlarıyla karar veren, milletin sesine kulak verip, milletin arzusu doğrultusunda oy kullanan ve tarih yazan milletvekillerini yürekten şahsı ve millet adına tebrik ederek, statükonun değil, milletin izinden giden tüm arkadaşlarına teşekkür etti.
Başbakan Erdoğan, ''Kesintisiz eğitim dayatmasına, 8 yıllık kesintisiz eğitim baskısına itiraz eden, itiraz gerekçelerini sokakta cam çerçeve kırarak değil, polise taş atarak değil, raporlarıyla, akademik çalışmalarıyla, deneyimleriyle ortaya koyan tüm sivil toplum örgütlerine de buradan ayrıca teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
Son Güncelleme: Cumartesi, 31 Mart 2012 17:19
Gösterim: 1672
MEB'e alınacak uzmanların kriterleri belli oldu -Milli Eğitim Bakanlığı'nda istihdam edilecek uzman yardımcısı ve uzmanların atamalarına ilişkin esasları düzenleyen Milli Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliği yayımlandı -Uzman yardımcıları, yazılı ve sözlü veya sadece sözlü sınavla alınacak .Sınava, 35 yaşını dolduran, eğitim, fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme fakültesi mezunları başvurabilecek .Uzman yardımcılarından yeterlik sınavında başarılı olan ve KPDS'den asgari C düzeyinde bir belgeye uzman yardımcılığı süresi içerisinde veya yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olanlar uzmanlığa atanacak
Milli Eğitim Bakanlığı'nda istihdam edilecek uzman yardımcısı ve uzmanların atamalarına ilişkin kriterler belli oldu.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ''Milli Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliği'', Milli Eğitim Uzman Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, Milli Eğitim Uzmanlığına atanmaları ile Milli Eğitim Uzman Yardımcıları ve Milli Eğitim Uzmanlarının görev ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenliyor.
Uzman yardımcıları mesleğe özel yarışma sınavıyla alınacak. Yarışma sınavına katılacaklarda şu şarlar aranacak:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde yer alan genel şartları taşımak,
Son başvuru tarihi itibarıyla geçerlik süresi dolmamış KPSS'den, yarışma sınavı duyurusunda belirtilen puan türlerine göre asgari puanı almış olmak,
En az dört yıllık lisans eğitimi veren eğitim, fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme fakülteleri ile bakanlığın hizmet birimlerinin görev alanına giren ve yarışma sınavı duyurusu ile sınav kılavuzunda belirtilen bölümlerden ya da bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,
Sınav tarihi itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olmak.
Yarışma sınavı, yazılı ve sözlü veya yalnızca sözlü olacak
Yarışma sınavı, yazılı ve sözlü veya yalnızca sözlü sınavdan oluşacak.Yazılı sınav, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce; sözlü sınav, Yarışma Sınavı Komisyonunca yapılacak.
Yazılı sınava, atama yapılacak kadro sayısının en çok 20 katı kadar adayın başvurusu kabul edilecek.
Sözlü sınava, 70 puandan az olmamak kaydıyla en yüksek puandan başlanarak ilan edilen her KPSS puan türünde başvuran adaylardan veya yazılı sınavda başarılı olanlardan, atama yapılacak kadro sayısının en fazla dört katı kadar aday çağrılacak.
Sınavlarda son sıradaki aday ile eşit puan alan diğer adayların da başvuruları kabul edilecek.
Yarışma sınavına katılabilmek için, ilanda belirtilen süre içinde elektronik ortamda doldurulacak ''Milli Eğitim Uzman Yardımcılığı Yarışma Sınavı Başvuru Formu'' ile birlikte istenen belgelerin, sınav ilanında belirtilen tarihe kadar bakanlığa şahsen veya posta yoluyla teslim edilmesi gerekiyor.
Yarışma Sınavı Komisyonu, müsteşar veya görevlendireceği müsteşar yardımcısının başkanlığında, genel müdür ile müsteşar tarafından diğer birim amirleri ve grup başkanları arasından belirlenecek başkan dahil beş asıl ve üç yedek üyeden oluşacak. Gerek görüldüğünde yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri arasından en çok iki üye seçilebilecek.
Yarışma sınav komisyonu üyeleri kendilerinin, boşanmış olsalar dahi eşlerinin, ikinci dereceye kadar kan ve kayın hısımlarının veya evlatlıklarının katıldığı sınavda görev alamayacaklar.
Yazılıda, genel kültür, genel yetenek ve alan bilgisi
Yazılı sınav, genel kültür ve genel yetenek ile ihtiyaç duyulan uzmanlık alanları arasından Yarışma Sınavı Komisyonunca belirlenecek alan bilgisi konularından oluşacak. Yazılı sınav, test veya klasik usulde düzenlenebilecek.
Sınav sorularının yüzde 30'unu genel kültür ve genel yetenek, yüzde 70'ini alan bilgisi oluşturacak. Yazılı sınav 100 tam puan üzerinden değerlendirilecek. Yazılı sınavda başarılı sayılmak için en az 70 puan almak gerekecek.
Sözlü sınavda ise adaylar, ''Milli Eğitim Uzman Yardımcılığı Yarışma Sınavı Değerlendirme Formu'' üzerinden; ''alan bilgisi konularına ilişkin bilgi düzeyi, bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, genel yetenek ve genel kültürü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı'' yönlerinden değerlendirilecek.
Sözlü sınavda başarılı sayılmak için alınan puanların aritmetik ortalamasının en az 70 olması şart olacak.
KPDS'den asgari C düzeyi
Yarışma sınavı sonucu; yazılı ve sözlü sınav puanlarının, yalnızca sözlü sınav yapılması durumunda ise adayın KPSS puanı ile sözlü sınavının aritmetik ortalaması alınarak puanı en yüksek adaydan başlanarak atama yapılacak kadro sayısı kadar asıl, asıl aday sayısının yarısı kadar da yedek aday belirlenecek.
Sınav puanlarının eşitliği halinde sırasıyla yazılı sınav yapılmışsa yazılı sınav puanı, yapılmamışsa sözlü sınav puanı, KPSS puanı, diploma notu yüksek olan aday sıralamada üstte yer alacak.
Yarışma sınavında başarılı olanlar uzman yardımcılığına atanacak ve görev süresi en az üç yıl olacak.
Uzman yardımcısı olarak atananlar, bu kadroda bulundukları sürece, uzmanlığın gerektirdiği bilgi, beceri ve etik değerleri kazanmaları maksadıyla verilecek görevlerin yanı sıra, bakanlığın teşkilat yapısı, görevleri ve çalışma usul ve esasları hakkında bilgi ve tecrübe kazanmaya, mesleki konularda ilmi ve teknik çalışma ve araştırma alışkanlığını kazanmaya, yabancı dil bilgisini geliştirmeye, bakanlığın hizmet sahası ile ilgili olarak, milli ve milletlerarası konferans, seminer ve eğitim programlarına iştirake ve temsil kabiliyetini geliştirmeye yönelik çalışmalarda bulunacaklar.
Uzman yardımcılarının hazırladığı uzmanlık tezi değerlendirilecek. Tezi başarılı olan uzman yardımcıları yeterlik sınavına girecek. Sınavda 100 tam puan üzerinden en az 70 puan alanlar başarılı sayılacak.
Uzman yardımcılarından yeterlik sınavında başarılı olan ve Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye uzman yardımcılığı süresi içerisinde veya yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olanlar uzmanlığa atanacak.
Yurt dışında eğitim
Yönetmelik, uzman ve uzman yardımcılarının görev sorumluluklarını şöyle belirledi:
''Bakanlığın görev alanına ilişkin olarak politika, strateji ve hedeflerin tespiti maksadıyla araştırma ve incelemeler yapmak. Uluslararası kurum ve kuruluşlar nezdinde yapılacak ve bakanlıkça uygun görülecek toplantı ve çalışmalara katılmak. Eğitim sistemleri ve uygulamaları konusunda çalışmalarda bulunmak, yeni stratejiler geliştirmek, bakanlığın hizmet kapasite ve kalitelerinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapmak, hazırlanmakta olan çalışmalara katılmak, eğitim sistemleri ve uygulamaları konusunda ulusal ve uluslararası çalışmaları takip etmek ve Türkiye'de uygulanabilir metotlar üzerinde çalışmalarda bulunmak. Verilen görevleri mevzuat hükümleri çerçevesinde yerine getirmek.''
Uzmanlar, 21 Ocak 1974 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Yetiştirilmek Amacıyla Yurt Dışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, staj veya araştırma yapmak, mesleki bilgi ve görgülerini artırmak veya yurt dışındaki üniversitelerden kabul belgesi almaları şartıyla akademik çalışma yapmak üzere yurt dışına gönderilebilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB'e alınacak uzmanların kriterleri belli oldu -Milli Eğitim Bakanlığı'nda istihdam edilecek uzman yardımcısı ve uzmanların atamalarına ilişkin esasları düzenleyen Milli Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliği yayımlandı -Uzman yardımcıları, yazılı ve sözlü veya sadece sözlü sınavla alınacak .Sınava, 35 yaşını dolduran, eğitim, fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme fakültesi mezunları başvurabilecek .Uzman yardımcılarından yeterlik sınavında başarılı olan ve KPDS'den asgari C düzeyinde bir belgeye uzman yardımcılığı süresi içerisinde veya yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olanlar uzmanlığa atanacak
Milli Eğitim Bakanlığı'nda istihdam edilecek uzman yardımcısı ve uzmanların atamalarına ilişkin kriterler belli oldu.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ''Milli Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliği'', Milli Eğitim Uzman Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, Milli Eğitim Uzmanlığına atanmaları ile Milli Eğitim Uzman Yardımcıları ve Milli Eğitim Uzmanlarının görev ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenliyor.
Uzman yardımcıları mesleğe özel yarışma sınavıyla alınacak. Yarışma sınavına katılacaklarda şu şarlar aranacak:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde yer alan genel şartları taşımak,
Son başvuru tarihi itibarıyla geçerlik süresi dolmamış KPSS'den, yarışma sınavı duyurusunda belirtilen puan türlerine göre asgari puanı almış olmak,
En az dört yıllık lisans eğitimi veren eğitim, fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme fakülteleri ile bakanlığın hizmet birimlerinin görev alanına giren ve yarışma sınavı duyurusu ile sınav kılavuzunda belirtilen bölümlerden ya da bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,
Sınav tarihi itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olmak.
Yarışma sınavı, yazılı ve sözlü veya yalnızca sözlü olacak
Yarışma sınavı, yazılı ve sözlü veya yalnızca sözlü sınavdan oluşacak.Yazılı sınav, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce; sözlü sınav, Yarışma Sınavı Komisyonunca yapılacak.
Yazılı sınava, atama yapılacak kadro sayısının en çok 20 katı kadar adayın başvurusu kabul edilecek.
Sözlü sınava, 70 puandan az olmamak kaydıyla en yüksek puandan başlanarak ilan edilen her KPSS puan türünde başvuran adaylardan veya yazılı sınavda başarılı olanlardan, atama yapılacak kadro sayısının en fazla dört katı kadar aday çağrılacak.
Sınavlarda son sıradaki aday ile eşit puan alan diğer adayların da başvuruları kabul edilecek.
Yarışma sınavına katılabilmek için, ilanda belirtilen süre içinde elektronik ortamda doldurulacak ''Milli Eğitim Uzman Yardımcılığı Yarışma Sınavı Başvuru Formu'' ile birlikte istenen belgelerin, sınav ilanında belirtilen tarihe kadar bakanlığa şahsen veya posta yoluyla teslim edilmesi gerekiyor.
Yarışma Sınavı Komisyonu, müsteşar veya görevlendireceği müsteşar yardımcısının başkanlığında, genel müdür ile müsteşar tarafından diğer birim amirleri ve grup başkanları arasından belirlenecek başkan dahil beş asıl ve üç yedek üyeden oluşacak. Gerek görüldüğünde yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri arasından en çok iki üye seçilebilecek.
Yarışma sınav komisyonu üyeleri kendilerinin, boşanmış olsalar dahi eşlerinin, ikinci dereceye kadar kan ve kayın hısımlarının veya evlatlıklarının katıldığı sınavda görev alamayacaklar.
Yazılıda, genel kültür, genel yetenek ve alan bilgisi
Yazılı sınav, genel kültür ve genel yetenek ile ihtiyaç duyulan uzmanlık alanları arasından Yarışma Sınavı Komisyonunca belirlenecek alan bilgisi konularından oluşacak. Yazılı sınav, test veya klasik usulde düzenlenebilecek.
Sınav sorularının yüzde 30'unu genel kültür ve genel yetenek, yüzde 70'ini alan bilgisi oluşturacak. Yazılı sınav 100 tam puan üzerinden değerlendirilecek. Yazılı sınavda başarılı sayılmak için en az 70 puan almak gerekecek.
Sözlü sınavda ise adaylar, ''Milli Eğitim Uzman Yardımcılığı Yarışma Sınavı Değerlendirme Formu'' üzerinden; ''alan bilgisi konularına ilişkin bilgi düzeyi, bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, genel yetenek ve genel kültürü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı'' yönlerinden değerlendirilecek.
Sözlü sınavda başarılı sayılmak için alınan puanların aritmetik ortalamasının en az 70 olması şart olacak.
KPDS'den asgari C düzeyi
Yarışma sınavı sonucu; yazılı ve sözlü sınav puanlarının, yalnızca sözlü sınav yapılması durumunda ise adayın KPSS puanı ile sözlü sınavının aritmetik ortalaması alınarak puanı en yüksek adaydan başlanarak atama yapılacak kadro sayısı kadar asıl, asıl aday sayısının yarısı kadar da yedek aday belirlenecek.
Sınav puanlarının eşitliği halinde sırasıyla yazılı sınav yapılmışsa yazılı sınav puanı, yapılmamışsa sözlü sınav puanı, KPSS puanı, diploma notu yüksek olan aday sıralamada üstte yer alacak.
Yarışma sınavında başarılı olanlar uzman yardımcılığına atanacak ve görev süresi en az üç yıl olacak.
Uzman yardımcısı olarak atananlar, bu kadroda bulundukları sürece, uzmanlığın gerektirdiği bilgi, beceri ve etik değerleri kazanmaları maksadıyla verilecek görevlerin yanı sıra, bakanlığın teşkilat yapısı, görevleri ve çalışma usul ve esasları hakkında bilgi ve tecrübe kazanmaya, mesleki konularda ilmi ve teknik çalışma ve araştırma alışkanlığını kazanmaya, yabancı dil bilgisini geliştirmeye, bakanlığın hizmet sahası ile ilgili olarak, milli ve milletlerarası konferans, seminer ve eğitim programlarına iştirake ve temsil kabiliyetini geliştirmeye yönelik çalışmalarda bulunacaklar.
Uzman yardımcılarının hazırladığı uzmanlık tezi değerlendirilecek. Tezi başarılı olan uzman yardımcıları yeterlik sınavına girecek. Sınavda 100 tam puan üzerinden en az 70 puan alanlar başarılı sayılacak.
Uzman yardımcılarından yeterlik sınavında başarılı olan ve Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye uzman yardımcılığı süresi içerisinde veya yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olanlar uzmanlığa atanacak.
Yurt dışında eğitim
Yönetmelik, uzman ve uzman yardımcılarının görev sorumluluklarını şöyle belirledi:
''Bakanlığın görev alanına ilişkin olarak politika, strateji ve hedeflerin tespiti maksadıyla araştırma ve incelemeler yapmak. Uluslararası kurum ve kuruluşlar nezdinde yapılacak ve bakanlıkça uygun görülecek toplantı ve çalışmalara katılmak. Eğitim sistemleri ve uygulamaları konusunda çalışmalarda bulunmak, yeni stratejiler geliştirmek, bakanlığın hizmet kapasite ve kalitelerinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapmak, hazırlanmakta olan çalışmalara katılmak, eğitim sistemleri ve uygulamaları konusunda ulusal ve uluslararası çalışmaları takip etmek ve Türkiye'de uygulanabilir metotlar üzerinde çalışmalarda bulunmak. Verilen görevleri mevzuat hükümleri çerçevesinde yerine getirmek.''
Uzmanlar, 21 Ocak 1974 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Yetiştirilmek Amacıyla Yurt Dışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, staj veya araştırma yapmak, mesleki bilgi ve görgülerini artırmak veya yurt dışındaki üniversitelerden kabul belgesi almaları şartıyla akademik çalışma yapmak üzere yurt dışına gönderilebilecek.
Son Güncelleme: Cumartesi, 31 Mart 2012 12:35
Gösterim: 2389
Kamboçya’da öfkeli bir baba, okuldan kaçıp bilgisayar oynamak için internet kafeye giden oğlunu, elektrik direğine zincirleyerek cezalandırdı.
Daily Mail’in haberine göre, ülkenin kuzeyinde, Battambang şehrinde yaşayan motosikletli taksi şoförü Sok Theoun, oğlunu okul saatlerinde internet kafede oyun oynarken yakaladı.
Oğluna “iyi bir ders vermek” isteyen Theoun, çocuğu herkesin içinde rezil etmeye karar verdi ve bir elektrik direğine boynundan zincirledi. Çocuk, komşuların polise haber vermesiyle iki saat sonra kurtarıldı.
Battambang Emniyet Müdür Yardımcısı Cheth Vanny, “Baba, okulda zannettiği oğlunu internet kafede bulunca o kadar sinirlenmiş ki çocuğa bir ders vermek için sokak ortasında zincire vurmuş” diye konuştu.
POLİS THEOUN'U ARIYOR
Oğlunu aynı zamanda döven Theoun hakkında dava açıldı. Vanny, “Theoun hâlâ kaçıyor. Böyle bir işkence kabul edilemez” dedi.
Kamboçya, Güneydoğu Asya’da internet kullanım oranlarının en düşük olduğu ülke. Resmi istatistiklere göre, 2010 yılında, ülkenin 14 milyonluk nüfusunun sadece yüzde 1.5’inin internet aboneliği bulunuyordu.
Ancak şehirlerde internet kafelerin yaygınlaşmasıyla, çevrimiçi oyunlar da ülkedeki gençler arasında hızla popülerleşmeye başladı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Kamboçya’da öfkeli bir baba, okuldan kaçıp bilgisayar oynamak için internet kafeye giden oğlunu, elektrik direğine zincirleyerek cezalandırdı.
Daily Mail’in haberine göre, ülkenin kuzeyinde, Battambang şehrinde yaşayan motosikletli taksi şoförü Sok Theoun, oğlunu okul saatlerinde internet kafede oyun oynarken yakaladı.
Oğluna “iyi bir ders vermek” isteyen Theoun, çocuğu herkesin içinde rezil etmeye karar verdi ve bir elektrik direğine boynundan zincirledi. Çocuk, komşuların polise haber vermesiyle iki saat sonra kurtarıldı.
Battambang Emniyet Müdür Yardımcısı Cheth Vanny, “Baba, okulda zannettiği oğlunu internet kafede bulunca o kadar sinirlenmiş ki çocuğa bir ders vermek için sokak ortasında zincire vurmuş” diye konuştu.
POLİS THEOUN'U ARIYOR
Oğlunu aynı zamanda döven Theoun hakkında dava açıldı. Vanny, “Theoun hâlâ kaçıyor. Böyle bir işkence kabul edilemez” dedi.
Kamboçya, Güneydoğu Asya’da internet kullanım oranlarının en düşük olduğu ülke. Resmi istatistiklere göre, 2010 yılında, ülkenin 14 milyonluk nüfusunun sadece yüzde 1.5’inin internet aboneliği bulunuyordu.
Ancak şehirlerde internet kafelerin yaygınlaşmasıyla, çevrimiçi oyunlar da ülkedeki gençler arasında hızla popülerleşmeye başladı.
Son Güncelleme: Cumartesi, 31 Mart 2012 10:52
Gösterim: 2051
TBMM Milli Eğitim Alt Komisyon Başkanı Fikrı Işık, ortaokul ve liselere konulan seçmeli Kuran'ı-Kerim dersinin ayrıntıları konusunda bilgi verdi.
Türkiye'de din okur yazarlığının artırılması gerektiğini kaydeden Işık'ın sözleri şöyle: Kuran'ın okunması öğretilecek. Aynı zamanda Türkçe meali de öğretilecek. İmam hatip liselerindeki Kuran dersinin programı bellidir. Seçmeli ders için Talim ve Terbiye Kurulu esasları belirleyecek.
Kız çocukları başını örtecek mi?
Siz, Kuran okunan yerde başlarınızı örtüyor musunuz? Yanınızda taşıdığınız örtüyü Kuran okunuyorsa takıyor musunuz? O halde derste de aynısı geçerlidir.
Abdest almak gerekecek mi?
Kuran okumak için abdest almak gerekiyorsa bu tabii ki öğretilecektir. Zaten kimseye zorla öğretilmiyor. Seçen okuyacak. Abdest, namaz vs bu konuda din okuryazarlığını artırmak lazım.
Seçmeli Kuran dersi ve Peygamber'in Hayatı dersleri, din kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenlerinin yükünü artıracağı için ek atamalar olacak mı?
İsteğimiz bu derslerin kadrolu öğretmenlerle verilmesidir. Ama yetmezse, sözleşmeli öğretmen sisteminden yararlanılır.
(milliyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TBMM Milli Eğitim Alt Komisyon Başkanı Fikrı Işık, ortaokul ve liselere konulan seçmeli Kuran'ı-Kerim dersinin ayrıntıları konusunda bilgi verdi.
Türkiye'de din okur yazarlığının artırılması gerektiğini kaydeden Işık'ın sözleri şöyle: Kuran'ın okunması öğretilecek. Aynı zamanda Türkçe meali de öğretilecek. İmam hatip liselerindeki Kuran dersinin programı bellidir. Seçmeli ders için Talim ve Terbiye Kurulu esasları belirleyecek.
Kız çocukları başını örtecek mi?
Siz, Kuran okunan yerde başlarınızı örtüyor musunuz? Yanınızda taşıdığınız örtüyü Kuran okunuyorsa takıyor musunuz? O halde derste de aynısı geçerlidir.
Abdest almak gerekecek mi?
Kuran okumak için abdest almak gerekiyorsa bu tabii ki öğretilecektir. Zaten kimseye zorla öğretilmiyor. Seçen okuyacak. Abdest, namaz vs bu konuda din okuryazarlığını artırmak lazım.
Seçmeli Kuran dersi ve Peygamber'in Hayatı dersleri, din kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenlerinin yükünü artıracağı için ek atamalar olacak mı?
İsteğimiz bu derslerin kadrolu öğretmenlerle verilmesidir. Ama yetmezse, sözleşmeli öğretmen sisteminden yararlanılır.
(milliyet)
Son Güncelleme: Cumartesi, 31 Mart 2012 11:16
Gösterim: 3035
Zorunlu eğitimi üç kademe olarak (4+4+4) düzenleyen yasayla, ortaokullar yeniden açılacak. Ortaokul ve liselerde seçmeli Kur'an dersi verilecek. 4+4+4’teki tüm değişiklikler.
Hem yasanın görüşüldüğü Meclis’te hem de meydan ve sokaklarda kavgaların yaşanmasına neden olan ‘4+4+
Yasanın uygulaması şöyle olacak:
Zorunlu eğitim kaç yıl?
28 Şubat sürecinde uygulamaya konulan 8 yıllık zorunlu eğitim sona erecek. ‘4+4+
Okula başlama yaşı kaç?
7 değil, 5 yaşını bitirmiş 6 yaşından gün almış çocuklar okula başlama yaşına gelmiş sayılacak. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, uygulamada okula başlama yaşını, 72 aylık çocukların zorunlu okula başlatılması, 60 ile 72 ay arasındaki çocukların ise ailenin de kararıyla başlatılması şeklinde yapacaklarını açıklamıştı. Detaylar yönetmelikle düzenlenecek. Eğitim sınıf öğretmenleri tarafından verilecek ve öğrencilere okuma-yazma, basit matematik ve çeşitli hayat bilgisi konuları ders olarak verilecek.
Yeni ilköğretim nasıl?
Düzenlemenin getirdiği en tartışmalı uygulama ilköğretim kademesinin kesintisiz olmaktan çıkarılması. Yasaya muhalefet eden kesimlerin, “Asıl amaç imam hatip liselerinin orta kesimlerini açmak” yönündeki eleştirilerine neden olan değişiklikle, ilköğretim iki kademeden oluşacak: 4 yıllık ‘ilkokul’ ve 4 yıllık ‘ortaokul.’ Ortaokullar, ilkokullarla aynı binada eğitim yapabileceği gibi bağımsız bir lisenin bünyesinde de olabilecek. Ortaokullar da kendi içinde ‘imam hatip ortaokulları’ ve diğer ‘ortaokullar’ diye iki şekilde olacak.
Ortaokul eğitim nasıl?
Ortaokullarda öğrencilere ortak derslerin dışında ‘seçmeli ders paketleri’ sunulacak. Öğrenciler ilgi duydukları alana göre seçmeli dersler alacak ve liseye yönlendirilecek. Talim Terbiye Kurulu özel seçmeli dersler hazırlığını haziran ayına kadar tamamlayacak.
Ortaokul kademesinin adeta ‘eti kemiği’ denilebilecek seçmeli dersleri üzerinde Talim Terbiye Kurulu’nca çalışmalar yürütülürken, bakanlık bürokratları, seçmeli derslerde, ortaokulların bünyesinde yer alacağı liseler türünün belirleyici olacağını ifade ediyor. İmam hatip lisesi bünyesinde olan bir ortaokulda bu lisenin seçmeli dersleri, meslek lisesi bünyesinde açılacak bir ortaokulda ise meslek dersleri ağırlıklı seçmeli olacak. Bakan Dinçer daha önce seçmeli ders kapsamında farklı dinlerin de ders olarak okutulabileceğini, Aleviliğin ayrı bir ders olarak verilmesine karşı olmadığını dile getirmişti. Buna karşın yasa düzenlemesinde Genel Kurul aşamasında yapılan değişiklikle, seçmeli iki ders Milli Eğitim Bakanlığı’nın inisiyatifine bırakılmadan kesinleştirildi. Yasaya göre, tüm ortaokullar ve liselerde Kur’an ve Hz. Muhammed’in hayatı seçmeli ders olacak. Kur’an derslerine öğrencilerin başları kapalı şekilde girme zorunluğu nedeniyle ilköğretimin ikinci kademesinin (ortaokul) ilk yılı olan 5’inci sınıftan itibaren öğrencilerin derste türban takmasının yolunun açıldığı eleştirileri yapılıyor.
Üniversiteye girişe etkisi
YÖK geçen yıl farklı katsayı uygulamasını kaldırmıştı. Okulların başarı puanı temelinde hesaplanan AOBP yerine, öğrencinin bireysel başarısını ön plana çıkartan ortaöğretim başarı puanı (OBP) üzerinden puan hesaplanacak. Yasayla meslek lisesi kökenli adaylara, kendi alanlarına ilişkin tercihleri halinde verilen ek puan da sonlandırıldı.
Fatih Projesi denetimsiz
Yasanın öngördüğü düzenlemeler içinde en çok tepki çekenleri arasında kamuoyunda ‘tabletli eğitim’ olarak bilinen Eğitimde Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesiyle ilgili. Eğitimde teknolojinin kullanımının arttırılmasını öngören proje kapsamında 2015 yılına kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, Kamu İhale Kanunu (KİK) hükümlerine tabi olmayacak. Projenin toplam maliyetinin, tamamen yaygınlaşması halinde 20 milyar doları bulacağı ifade ediliyor.
Vazgeçilen iki düzenleme
Yasanın teklif halindeki ilk şeklinde yer alan iki düzenleme tepkiler üzerine komisyon aşamasındayken düzeltilmişti. Teklifte, bakanlar kurulu’nun ikinci dört yıl kapsamında belirleyeceği kimi programlardaki öğrencilerin örgün eğitim dışına çıkabilmesi, yani okula gitmeyip evinden açık öğretim yoluyla eğitimini tamamlayarak diploma alması öngörülüyordu. Bu düzenlemenin, ailelerin çocuklarını okula göndermemesine, dolayısıyla da ‘çocuk gelin’lerin atmasına neden olacağı ifade edilerek tepki gösterilmişti. Teklifte, çıraklık yaşını 14’ten 11’e çeken düzenlemeden de vazgeçildi.
Metiner’le 4+4+4 hatırası
AKP’liler Meclis’te kavga gürültü arasında kabul edilen ‘4+4+
Kuliste BDP’lilerle Erdoğan sohbeti
Meclis’te önceki gece ‘4+4+
‘28 Şubat silindi’
Başbakan Erdoğan, yasanın geçmesinin ardından ise AKP Genel Merkezi’nde milletvekillerine teşekkür yemeği verdi. Konuşmasında muhalefeti sert bir dille eleştiren Erdoğan, “28 Şubat’ın son izini, 28 Şubat’tan 15 yıl sonra geri dönmemek üzere tarihin tozlu raflarına gönderdik. Sizler bugün 28 Şubat’ın son izini sildiniz” dedi.
Milletvekilleri gece yumrukla konuştu
‘4+4+
‘Silahla gireriz’
Ara sonrasında CHP’li Muharrem İnce, Meclis’te çıkan her üç olaydan birinin Metiner ile ilgili olduğunu belirterek, kınama cezası istedi. İnce, “İriyarılar kümeleniyor hemen. Buna devam ederseniz Genel Kurul’a silahla gireriz” dedi. MHP’li Mehmet Şandır da “Metiner’de bir arıza var. Kusura bakmasın” diye konuştu. AKP’li Nurettin Canikli de, olayın herkesi üzdüğünü belirterek, “Elbette kınıyoruz” dedi. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut da kınama cezası teklif etti. Ancak teklif AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. CHP’li Ağbaba konuşmasına devam etmek için kürsüye gelirken, CHP ve AKP’liler arasında yeniden tartışma çıkınca, oturuma yeniden ara verildi. Ancak aradan sonra da tartışmalar devam etti. Birleşim saat 04.01’de kapatıldı.
Tartışmalar dün de sürdü. Yasanın okullarda dağıtılacak tabletlerin alımına ilişkin maddesi görüşülürken CHP’liler ‘Yiyin efendiler yiyin’, ‘Laiklik demokrasinin teminatıdır’, ‘Burada yetim hakkı yiyorlar’ yazılı dövizler ile AKP’li Mehmet Metiner’in Emine Erdoğan’ın önünde eğilmiş fotoğrafını havaya kaldırdı ve salonu terk etti.
(radikal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Zorunlu eğitimi üç kademe olarak (4+4+4) düzenleyen yasayla, ortaokullar yeniden açılacak. Ortaokul ve liselerde seçmeli Kur'an dersi verilecek. 4+4+4’teki tüm değişiklikler.
Hem yasanın görüşüldüğü Meclis’te hem de meydan ve sokaklarda kavgaların yaşanmasına neden olan ‘4+4+
Yasanın uygulaması şöyle olacak:
Zorunlu eğitim kaç yıl?
28 Şubat sürecinde uygulamaya konulan 8 yıllık zorunlu eğitim sona erecek. ‘4+4+
Okula başlama yaşı kaç?
7 değil, 5 yaşını bitirmiş 6 yaşından gün almış çocuklar okula başlama yaşına gelmiş sayılacak. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, uygulamada okula başlama yaşını, 72 aylık çocukların zorunlu okula başlatılması, 60 ile 72 ay arasındaki çocukların ise ailenin de kararıyla başlatılması şeklinde yapacaklarını açıklamıştı. Detaylar yönetmelikle düzenlenecek. Eğitim sınıf öğretmenleri tarafından verilecek ve öğrencilere okuma-yazma, basit matematik ve çeşitli hayat bilgisi konuları ders olarak verilecek.
Yeni ilköğretim nasıl?
Düzenlemenin getirdiği en tartışmalı uygulama ilköğretim kademesinin kesintisiz olmaktan çıkarılması. Yasaya muhalefet eden kesimlerin, “Asıl amaç imam hatip liselerinin orta kesimlerini açmak” yönündeki eleştirilerine neden olan değişiklikle, ilköğretim iki kademeden oluşacak: 4 yıllık ‘ilkokul’ ve 4 yıllık ‘ortaokul.’ Ortaokullar, ilkokullarla aynı binada eğitim yapabileceği gibi bağımsız bir lisenin bünyesinde de olabilecek. Ortaokullar da kendi içinde ‘imam hatip ortaokulları’ ve diğer ‘ortaokullar’ diye iki şekilde olacak.
Ortaokul eğitim nasıl?
Ortaokullarda öğrencilere ortak derslerin dışında ‘seçmeli ders paketleri’ sunulacak. Öğrenciler ilgi duydukları alana göre seçmeli dersler alacak ve liseye yönlendirilecek. Talim Terbiye Kurulu özel seçmeli dersler hazırlığını haziran ayına kadar tamamlayacak.
Ortaokul kademesinin adeta ‘eti kemiği’ denilebilecek seçmeli dersleri üzerinde Talim Terbiye Kurulu’nca çalışmalar yürütülürken, bakanlık bürokratları, seçmeli derslerde, ortaokulların bünyesinde yer alacağı liseler türünün belirleyici olacağını ifade ediyor. İmam hatip lisesi bünyesinde olan bir ortaokulda bu lisenin seçmeli dersleri, meslek lisesi bünyesinde açılacak bir ortaokulda ise meslek dersleri ağırlıklı seçmeli olacak. Bakan Dinçer daha önce seçmeli ders kapsamında farklı dinlerin de ders olarak okutulabileceğini, Aleviliğin ayrı bir ders olarak verilmesine karşı olmadığını dile getirmişti. Buna karşın yasa düzenlemesinde Genel Kurul aşamasında yapılan değişiklikle, seçmeli iki ders Milli Eğitim Bakanlığı’nın inisiyatifine bırakılmadan kesinleştirildi. Yasaya göre, tüm ortaokullar ve liselerde Kur’an ve Hz. Muhammed’in hayatı seçmeli ders olacak. Kur’an derslerine öğrencilerin başları kapalı şekilde girme zorunluğu nedeniyle ilköğretimin ikinci kademesinin (ortaokul) ilk yılı olan 5’inci sınıftan itibaren öğrencilerin derste türban takmasının yolunun açıldığı eleştirileri yapılıyor.
Üniversiteye girişe etkisi
YÖK geçen yıl farklı katsayı uygulamasını kaldırmıştı. Okulların başarı puanı temelinde hesaplanan AOBP yerine, öğrencinin bireysel başarısını ön plana çıkartan ortaöğretim başarı puanı (OBP) üzerinden puan hesaplanacak. Yasayla meslek lisesi kökenli adaylara, kendi alanlarına ilişkin tercihleri halinde verilen ek puan da sonlandırıldı.
Fatih Projesi denetimsiz
Yasanın öngördüğü düzenlemeler içinde en çok tepki çekenleri arasında kamuoyunda ‘tabletli eğitim’ olarak bilinen Eğitimde Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesiyle ilgili. Eğitimde teknolojinin kullanımının arttırılmasını öngören proje kapsamında 2015 yılına kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, Kamu İhale Kanunu (KİK) hükümlerine tabi olmayacak. Projenin toplam maliyetinin, tamamen yaygınlaşması halinde 20 milyar doları bulacağı ifade ediliyor.
Vazgeçilen iki düzenleme
Yasanın teklif halindeki ilk şeklinde yer alan iki düzenleme tepkiler üzerine komisyon aşamasındayken düzeltilmişti. Teklifte, bakanlar kurulu’nun ikinci dört yıl kapsamında belirleyeceği kimi programlardaki öğrencilerin örgün eğitim dışına çıkabilmesi, yani okula gitmeyip evinden açık öğretim yoluyla eğitimini tamamlayarak diploma alması öngörülüyordu. Bu düzenlemenin, ailelerin çocuklarını okula göndermemesine, dolayısıyla da ‘çocuk gelin’lerin atmasına neden olacağı ifade edilerek tepki gösterilmişti. Teklifte, çıraklık yaşını 14’ten 11’e çeken düzenlemeden de vazgeçildi.
Metiner’le 4+4+4 hatırası
AKP’liler Meclis’te kavga gürültü arasında kabul edilen ‘4+4+
Kuliste BDP’lilerle Erdoğan sohbeti
Meclis’te önceki gece ‘4+4+
‘28 Şubat silindi’
Başbakan Erdoğan, yasanın geçmesinin ardından ise AKP Genel Merkezi’nde milletvekillerine teşekkür yemeği verdi. Konuşmasında muhalefeti sert bir dille eleştiren Erdoğan, “28 Şubat’ın son izini, 28 Şubat’tan 15 yıl sonra geri dönmemek üzere tarihin tozlu raflarına gönderdik. Sizler bugün 28 Şubat’ın son izini sildiniz” dedi.
Milletvekilleri gece yumrukla konuştu
‘4+4+
‘Silahla gireriz’
Ara sonrasında CHP’li Muharrem İnce, Meclis’te çıkan her üç olaydan birinin Metiner ile ilgili olduğunu belirterek, kınama cezası istedi. İnce, “İriyarılar kümeleniyor hemen. Buna devam ederseniz Genel Kurul’a silahla gireriz” dedi. MHP’li Mehmet Şandır da “Metiner’de bir arıza var. Kusura bakmasın” diye konuştu. AKP’li Nurettin Canikli de, olayın herkesi üzdüğünü belirterek, “Elbette kınıyoruz” dedi. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut da kınama cezası teklif etti. Ancak teklif AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. CHP’li Ağbaba konuşmasına devam etmek için kürsüye gelirken, CHP ve AKP’liler arasında yeniden tartışma çıkınca, oturuma yeniden ara verildi. Ancak aradan sonra da tartışmalar devam etti. Birleşim saat 04.01’de kapatıldı.
Tartışmalar dün de sürdü. Yasanın okullarda dağıtılacak tabletlerin alımına ilişkin maddesi görüşülürken CHP’liler ‘Yiyin efendiler yiyin’, ‘Laiklik demokrasinin teminatıdır’, ‘Burada yetim hakkı yiyorlar’ yazılı dövizler ile AKP’li Mehmet Metiner’in Emine Erdoğan’ın önünde eğilmiş fotoğrafını havaya kaldırdı ve salonu terk etti.
(radikal)
Son Güncelleme: Cumartesi, 31 Mart 2012 10:00
Gösterim: 3862

