Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Anaokulundan lise son sınıfa kadar yoğun bir İngilizce programı yürüttüklerini belirten Vatan Eğitim Kurumları Yabancı Diller Koordinatörü Dilek Düzenli, “Hedefimiz öğrencilerimizin yaş düzeylerine göre dilin dört becerisini (okuma, dinleme, yazma, konuşma) etkin şekilde kullanabilmeleri, yazılı ve sözlü olarak kendilerini ana dillerinde olduğu gibi ifade edebilmelerini sağlamaktır.” diye konuştu. Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Vatan Eğitim Kurumları olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili olarak misyonumuz, dört dil becerisini (Okuma – Konuşma – Dinleme ve Yazma) etkin bir şekilde kullanarak, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yabancı dillerdeki yayınlardan takip edebilen, farklı uluslardan insanlarla rahatça iletişim kurabilen ve uluslararası yarışmalar, sınavlar ve etkinliklere katılıp yetkinlik kazanabilen, yabancı dilde ortak ve bağımsız araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütebilen bireyler yetiştirmektir.
Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yabancı Dil Planlama ve Uygulamalarında öğretmen politikalarımızı şöyle sıralayabilirim;
* Okulumuzda hedef dil olan yabancı dilin öğrenilmesi için gerekli olan ve ilgi alanları öğrencilere sağlamak,
* Kurumumuzda hedef yabancı dilin öğrenilmesi ve geliştirilmesinin sürdürülebilir olması için düzenli olarak yapılan toplantılarla elde edilen veriler incelemek ve uygulamaya yönelik kararlar almak,
* Teknolojik gelişmeleri takip ederek, öğrenciler için tema ve konular seçerken diğer ülkelerdeki öğrencilerle ve çevre il etkileşimlerinde de kullanabilecekleri farklı disiplinlerden yararlanmak,
* Öğrencilerin yaratıcılıklarını ve edindikleri bilgileri kullanarak kendilerini ifade eden ürünler oluşturmaları konusunda teşvik etmek ve kendilerini dil alanında her aşamada gerçekleştirmelerini sağlamalarına rehberlik etmek,
* Öğrencilerimizin uluslararası yarışmalar, sınavlar ve etkinliklere katılıp yetkinlik kazanmaları için onlara rehberlik etmektir
İKİNCİ YABANCI DİL ALMANCA
Öğrencilerinize hangi yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyorsunuz?
Vatan Okullarında anaokulundan lise son sınıfa kadar yoğun bir İngilizce programı yürütülür. Hedefimiz öğrencilerimizin yaş düzeylerine göre dilin dört becerisini (okuma, dinleme, yazma, konuşma) etkin şekilde kullanabilmeleri, yazılı ve sözlü olarak kendilerini ana dillerinde olduğu gibi ifade edebilmelerini sağlamaktır.
Yabancı dillerin hakim olduğu bir öğrenme ortamının bulunduğu Vatan Okullarında ikinci yabancı dil olarak Almanca okutulmaktadır. Öğrencilerimizin Almancayı belli seviyede öğrenmeleri sağlanmaktadır.
Kurum olarak yabancı dil eğitiminde hedeflerimiz nelerdir?
* Öğrencilerimize yabancı dilleri yaşayarak öğretmek,
* Öğrencilerimizin ortaokul ve üniversiteye giriş yabancı dil sınavında başarılı olmalarını sağlamak,
* Öğrencilerimizi uluslararası yarışmalar, sınavlar, etkinliklere hazırlamak ve başarılı olmalarını sağlamak,
Öğrencilerimizi Yabancı dillerde kendilerini gerçekleştirebilmeleri ve öğrendikleri yabancı dilleri kullanarak yıl içi ve yıl sonu etkinlikleri yapmalarını sağlamak,
* Yurt dışında eğitim görmek isteyen öğrencilerimizin ilgili sınavlara hazırlanmalarına yardımcı olmaktır.
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Yabancı dil eğitimi ve teknoloji alanında gelişim söz konusu olduğunda, hem çağdaş yaklaşım, metotlar ve teknikler hem de teknolojik araç gereç kullanımı bilgi ve iletişim teknolojilerinin öğretim teknikleri ile bir bütün olarak kullanılması gerektiği düşünülmelidir. Vatan Okulları olarak, teknolojiyi destekleyen disiplinler arası çalışmaları uluslararası projeler ve araştırmalar ile öğrencilerimizin teknoloji çağının gereklerine göre yetişmelerine uygun ortamlar sağlamayı hedefliyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Anaokulundan lise son sınıfa kadar yoğun bir İngilizce programı yürüttüklerini belirten Vatan Eğitim Kurumları Yabancı Diller Koordinatörü Dilek Düzenli, “Hedefimiz öğrencilerimizin yaş düzeylerine göre dilin dört becerisini (okuma, dinleme, yazma, konuşma) etkin şekilde kullanabilmeleri, yazılı ve sözlü olarak kendilerini ana dillerinde olduğu gibi ifade edebilmelerini sağlamaktır.” diye konuştu. Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Vatan Eğitim Kurumları olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili olarak misyonumuz, dört dil becerisini (Okuma – Konuşma – Dinleme ve Yazma) etkin bir şekilde kullanarak, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yabancı dillerdeki yayınlardan takip edebilen, farklı uluslardan insanlarla rahatça iletişim kurabilen ve uluslararası yarışmalar, sınavlar ve etkinliklere katılıp yetkinlik kazanabilen, yabancı dilde ortak ve bağımsız araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütebilen bireyler yetiştirmektir.
Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yabancı Dil Planlama ve Uygulamalarında öğretmen politikalarımızı şöyle sıralayabilirim;
* Okulumuzda hedef dil olan yabancı dilin öğrenilmesi için gerekli olan ve ilgi alanları öğrencilere sağlamak,
* Kurumumuzda hedef yabancı dilin öğrenilmesi ve geliştirilmesinin sürdürülebilir olması için düzenli olarak yapılan toplantılarla elde edilen veriler incelemek ve uygulamaya yönelik kararlar almak,
* Teknolojik gelişmeleri takip ederek, öğrenciler için tema ve konular seçerken diğer ülkelerdeki öğrencilerle ve çevre il etkileşimlerinde de kullanabilecekleri farklı disiplinlerden yararlanmak,
* Öğrencilerin yaratıcılıklarını ve edindikleri bilgileri kullanarak kendilerini ifade eden ürünler oluşturmaları konusunda teşvik etmek ve kendilerini dil alanında her aşamada gerçekleştirmelerini sağlamalarına rehberlik etmek,
* Öğrencilerimizin uluslararası yarışmalar, sınavlar ve etkinliklere katılıp yetkinlik kazanmaları için onlara rehberlik etmektir
İKİNCİ YABANCI DİL ALMANCA
Öğrencilerinize hangi yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyorsunuz?
Vatan Okullarında anaokulundan lise son sınıfa kadar yoğun bir İngilizce programı yürütülür. Hedefimiz öğrencilerimizin yaş düzeylerine göre dilin dört becerisini (okuma, dinleme, yazma, konuşma) etkin şekilde kullanabilmeleri, yazılı ve sözlü olarak kendilerini ana dillerinde olduğu gibi ifade edebilmelerini sağlamaktır.
Yabancı dillerin hakim olduğu bir öğrenme ortamının bulunduğu Vatan Okullarında ikinci yabancı dil olarak Almanca okutulmaktadır. Öğrencilerimizin Almancayı belli seviyede öğrenmeleri sağlanmaktadır.
Kurum olarak yabancı dil eğitiminde hedeflerimiz nelerdir?
* Öğrencilerimize yabancı dilleri yaşayarak öğretmek,
* Öğrencilerimizin ortaokul ve üniversiteye giriş yabancı dil sınavında başarılı olmalarını sağlamak,
* Öğrencilerimizi uluslararası yarışmalar, sınavlar, etkinliklere hazırlamak ve başarılı olmalarını sağlamak,
Öğrencilerimizi Yabancı dillerde kendilerini gerçekleştirebilmeleri ve öğrendikleri yabancı dilleri kullanarak yıl içi ve yıl sonu etkinlikleri yapmalarını sağlamak,
* Yurt dışında eğitim görmek isteyen öğrencilerimizin ilgili sınavlara hazırlanmalarına yardımcı olmaktır.
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Yabancı dil eğitimi ve teknoloji alanında gelişim söz konusu olduğunda, hem çağdaş yaklaşım, metotlar ve teknikler hem de teknolojik araç gereç kullanımı bilgi ve iletişim teknolojilerinin öğretim teknikleri ile bir bütün olarak kullanılması gerektiği düşünülmelidir. Vatan Okulları olarak, teknolojiyi destekleyen disiplinler arası çalışmaları uluslararası projeler ve araştırmalar ile öğrencilerimizin teknoloji çağının gereklerine göre yetişmelerine uygun ortamlar sağlamayı hedefliyoruz.
Son Güncelleme: Pazartesi, 31 May 2021 17:06
Gösterim: 878
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları yabancı dil öğreniminde uluslararası programları uygulayarak öğrencilerine çok dilli çok kültürlü bir dünyanın kapılarını aralıyor. Uluslararası Programlar ve İngilizce Eğitim Direktörü Angela Matheson, Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji’nde uygulanan yabancı dil programı hakkında sorularımızı yanıtladı.
Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde İngilizce eğitimi; anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise seviyelerinin her birinde modern öğretim sistemleri ve pedagojik yaklaşımlar ışığında sürdürülür. İngilizce eğitimi; Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Programına (CEFR/ The Common European Framework of Reference for Languages) uygun olarak yapılandırılmıştır. CEFR; dil öğrenim seviyelerini net, somut ve ölçülebilir standartlarla belirleyen, dili öğrenen kişinin hangi seviyede neler yapabileceğini açıklayan bir programdır.
Anaokulunda Yarım Gün İngilizce Yarım Gün Türkçe Eğitim
Anaokulu 4 ve 5 yaş öğrencileri, Türk ve uluslararası öğretmenlerle İngilizceyi günlük yaşamlarının bir parçası haline getiriyor. İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi danışmanlığında hazırlanan eğitim programı, anaokulu öğrencilerinin bir okul gününü yarım gün İngilizce yarım gün Türkçe eğitim alarak geçirmelerini sağlıyor. Anaokulu Hazırlık Sınıflarında ‘Çift Dilli Eğitim Programına’ başlanır ve öğrencilerimiz edinilen dil (İngilizceyi) Matematik, Sosyal Bilgiler ve Fen dersleri üzerinden de öğrenir.
İlkokulda Bilingual Eğitim
İlkokul öğrencilerinin günlük iletişimlerini İngilizce olarak kendi yaş düzeylerine uygun sözcük dağarcığı ile sürdürebilmeleri için haftada 14-20 saat arasında İngilizce eğitimi verilir. Bu amaçla öğrencilerin 1. sınıftan itibaren bireysel dil becerisinin gelişmesi için “ Differentiated Remedial Programı” uygulanır. Bununla birlikte çift dilli eğitim modeli olan “bilinguil eğitim” ile küçük yaşlardan itibaren öğrencinin karşılaştığı kavramları Türkçe-İngilizce olarak çift dilli öğrenmesi sağlanır.
5.Sınıf İngilizce Hazırlık Sınıfı
İngilizce Hazırlık sınıfı olan 5.sınıfta; haftada 18 saat İngilizce ile yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi alan öğrencilerin, ortaokulun sonunda B1/B1+ düzeyine ulaşmaları hedeflenir. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji öğrencilerinin İngilizce düzeyleri; Cambridge Üniversitesi tarafından 130 farklı ülkede uygulanan ve dünyada 3 milyonun üzerinde öğrencinin girdiği, uluslararası geçerliliğe sahip ESOL sınavı PET (Preliminary English Test) ile ölçülür ve değerlendirilir.
Lise Hazırlık Sınıfı Dil Programı
Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji Anadolu Liseleri Hazırlık Sınıflarında yoğun İngilizce eğitim programı uygulanır ve bu 20 saatlik İngilizce programı öğrencilerimizi ‘Uluslar arasıÇift Diploma Programına hazırlar. Hazırlık sınıflarında İngilizce eğitiminin yanı sıra Matematik ve Fen dersleri eğitim dili de İngilizce olarak devam eder ki öğrencilerimiz Çift Diploma Programına bu derslerde temel bilgiye sahip olarak başlarlar.
ÇOK DİLLİ ÇOK KÜLTÜRLÜ EĞİTİM ANLAYIŞI
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Kültür Koleji Anadolu Lisesinde Advanced Placement (AP) programı ile yabancı dil eğitimine uluslararası bir boyut kazandırılıyor. Öğrencilere hedef koyma, hedeflerini gerçekleştirme süreçlerinde, uluslararası müfredatlar aracılığıyla evrensel ölçekte düşünce ve bilim üretme olanakları sunuluyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan ve tüm dünyaya yayılan bir program olan Advanced Placement, ABD'nin dışında 60'tan fazla ülkede uygulanıyor. Türkiye'de Amerikan Okulları ile çok az sayıda okulda uygulanan program en önemli uluslararası diploma programı olarak kabul ediliyor.
“Çok dilli ve Çok Kültürlü” bir eğitim anlayışıyla öğrencilerini yetiştiren Kültür2000 Koleji ise 2008’den bu yana Uluslararası Bakalorya Okulu. Kültür2000 Koleji’nde, Uluslararası Bakalorya Programı, 5.sınıftan itibaren Orta Yıllar Programı (MYP) ile başlar ve 3 yıl devam eder. 5.sınıfa MYP ile adım atan öğrenciler, 3 yıl süresince MYP hedeflerine uygun hazırlanmış ve MEB müfredatına entegre edilmiş ders senaryoları içinde aktif olarak rol alır. Sorgulama, problem çözme, çok yönlü ve eleştirel düşünme gibi üst düzey düşünme becerilerinin kazandırılmasına yönelik sürdürülen çalışmalar, öğretmenlerimiz tarafından disiplinler arası etkileşim ve işbirliği temelinde uygulanır.
Öğrencilerimizin, 5.sınıftan itibaren bu programdaki gelişimlerinin ve ilerlemelerinin takibi çok önemlidir. Bu nedenle öğrencilerin hem kendi gelişimlerini hem de ebeveynlerinin kazandırılmak istenen becerilerin gelişim düzeyini görebilmeleri için her çeyrek dönem sonu becerilerin gelişimini gösteren “MYP Karnesini” oluştururuz. MYP Karnesi, not kaygısı olmaksızın öğrencilerin edindikleri becerilerin ve bağımsız olarak nasıl geliştiklerinin en önemli göstergesidir. MYP, öğrencilerimize nasıl farklı bir şekilde öğreneceklerini, yaptıkları her şeyi nasıl değerlendireceklerini ve bunu öğrenme yolculuklarına nasıl yansıtacaklarını öğreten bir program. Programın, ortaokuldaki son yılı olan 7.sınıfta her öğrenci bu hedefler doğrultusunda bir bitirme projesi hazırlayarak programı tamamlar.
Lisede Uluslararası Diploma Programı ile Çift Diploma
Uluslararası Diploma Programı (DP), akademik başarıya ve yaratıcılığın yanı sıra toplum hizmetine de alan sağlayan bir eğitim programıdır. Sadece dünya çapında kabul edildiği için değil, aynı zamanda dünya kültürleri hakkında bilgi ve saygı kazanan binlerce öğrencinin izlediği kültürler arası bir program olduğu için de "uluslararası"dır. Dil ve kültüre güçlü bir vurgu yaparak öğrencilerin uluslararası bir düşünce sistemine sahip olmalarına odaklanan DP, öğrencilere yurt dışında tercih edecekleri üniversitelerde, ders bazında uluslararası normlarda yeterli olduklarını gösteren sertifikalarla onlara büyük avantajlar sunar.
Çift dilli eğitim, Türk eğitim sisteminde öncü uygulamalar arasında yer alıyor. Dil öğrenimi için en uygun yaş aralığı nedir?
Araştırmalar gösteriyor ki; altı yaşına kadar insan beyni neredeyse gelişiminin büyük bir kısmını tamamlar. Çocuğun beyni, hayatının ilk altı yılında gerçekleri ve bilgileri alır, bunları hafızasında depolar. Yani beyni, uygun bilgi sağlanarak geliştirilebilir. Bu nedenle dil öğrenimine ne kadar erken yaşta başlanırsa, öğrenme o kadar kolay, kalıcı ve doğal olur.
Çocuk ne kadar küçükse, o dilin gramer ve telaffuzuna ana dili gibi hakim olması o kadar kolaylaşır. Yetişkinlerin dil öğrenimi sırasında yaşadığı birçok zorluğa rağmen çocuklar bir veya daha fazla dili üç ya da daha erken yaşta kolayca öğrenebiliyor. Çocuklar okuma-yazma dönemine gelmeden önceki dönemde günlük İngilizce ya da başka bir yabancı dili gerçekten çok hızlı şekilde, kalıcı olarak öğrenebilirler. Bilindiği gibi çocuklar büyürken doğal süreçler içinde kendi ana dillerini öğrenirler. İnsan beyni dil öğrenirken ilginç bir yöntemle ana dilini beynin anadil bölgesi olarak tanımlanan bir bölgesine kaydediyor. Genellikle 8-9 yaşına kadar öğrenilen diller de bu ana dil bölgesine kaydediliyor. Ana dilin ilgili bölgeye işlenip kaydedilmesinden sonra öğrenilen diğer diller artık farklı bir bölgeye yerleştiriliyor. Bundan dolayıdır ki ileri yaşlarda bir dil öğrenmek zorlaşıyor ve öğrenilen dil çabuk unutulabiliyor. Yabancı dil öğrenimi için en ideal yaş anaokulu ve ilkokul çağıdır.
ÖĞRENCİLERE 2 DİPLOMA FIRSATI
Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslar arası ölçüm sınavları var mı?
Öğrencilerimizin DP yolculuklarına 10. sınıfta başlayıp programı 12. sınıfın kasım ayında tamamlar. Öğrencilerimizin hem Uluslararası Bakalorya hem de Milli Eğitim sisteminden iki diploma ile mezun olmalarını hedefleriz. Diploma Programının, 12. sınıfın kasım ayında bitmesi ve şubat ayında notlarının belli olması öğrencilerin, yurtdışındaki üniversitelere kolayca başvurabilmelerine olanak sağlamaktadır. Diğer bir yandan da TYT ve AYT süreci devam etmektedir. Diploma Programına dâhil olan öğrencilerimiz, hem yurtdışındaki üniversitelere başvuru yapabilir hem de üniversite sınavlarına girerek yükseköğrenim tercihlerini burada yapabilirler.
10. Sınıftan İtibaren DP Karnesi İle Akademik Geribildirim Sağlıyoruz
Uluslararası Diploma Programı öğrencilerimize 10.sınıfın ilk çeyreğinden itibaren her çeyrek dönem sonunda DP kapsamında ulaşmaları gereken hedefler ve kazanmaları gereken becerilere yönelik hazırladığımız DP karnelerini paylaşırız. Aslında başlı başına beceri gelişimini detaylı olarak raporladığımız karneler, nottan uzak olmasıyla birlikte öğrencinin akademik gelişiminin derecesini ifade eden ve onu bir sonraki çeyrek dönemde yapacağı çalışmalarda yönlendiren niteliktedir.
2. Yabancı Dil Programı
Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji, öğrencilerine ikinci yabancı dil öğrenme olanağı sağlar. Anaokulunun ilk yıllarından başlayarak öğrencilerimiz Almanca, İtalyanca ve İspanyolca öğrenme şansına sahiptir. Öğrencilerimiz seçtikleri II. Yabancı dil eğitimine anaokulundan başlayarak, lise yılları boyunca devam ederler. Öğrencilerimize edindikleri dil becerilerini uluslar arası projeler ve sınavlarda kullanma fırsatı verilir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları yabancı dil öğreniminde uluslararası programları uygulayarak öğrencilerine çok dilli çok kültürlü bir dünyanın kapılarını aralıyor. Uluslararası Programlar ve İngilizce Eğitim Direktörü Angela Matheson, Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji’nde uygulanan yabancı dil programı hakkında sorularımızı yanıtladı.
Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde İngilizce eğitimi; anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise seviyelerinin her birinde modern öğretim sistemleri ve pedagojik yaklaşımlar ışığında sürdürülür. İngilizce eğitimi; Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Programına (CEFR/ The Common European Framework of Reference for Languages) uygun olarak yapılandırılmıştır. CEFR; dil öğrenim seviyelerini net, somut ve ölçülebilir standartlarla belirleyen, dili öğrenen kişinin hangi seviyede neler yapabileceğini açıklayan bir programdır.
Anaokulunda Yarım Gün İngilizce Yarım Gün Türkçe Eğitim
Anaokulu 4 ve 5 yaş öğrencileri, Türk ve uluslararası öğretmenlerle İngilizceyi günlük yaşamlarının bir parçası haline getiriyor. İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi danışmanlığında hazırlanan eğitim programı, anaokulu öğrencilerinin bir okul gününü yarım gün İngilizce yarım gün Türkçe eğitim alarak geçirmelerini sağlıyor. Anaokulu Hazırlık Sınıflarında ‘Çift Dilli Eğitim Programına’ başlanır ve öğrencilerimiz edinilen dil (İngilizceyi) Matematik, Sosyal Bilgiler ve Fen dersleri üzerinden de öğrenir.
İlkokulda Bilingual Eğitim
İlkokul öğrencilerinin günlük iletişimlerini İngilizce olarak kendi yaş düzeylerine uygun sözcük dağarcığı ile sürdürebilmeleri için haftada 14-20 saat arasında İngilizce eğitimi verilir. Bu amaçla öğrencilerin 1. sınıftan itibaren bireysel dil becerisinin gelişmesi için “ Differentiated Remedial Programı” uygulanır. Bununla birlikte çift dilli eğitim modeli olan “bilinguil eğitim” ile küçük yaşlardan itibaren öğrencinin karşılaştığı kavramları Türkçe-İngilizce olarak çift dilli öğrenmesi sağlanır.
5.Sınıf İngilizce Hazırlık Sınıfı
İngilizce Hazırlık sınıfı olan 5.sınıfta; haftada 18 saat İngilizce ile yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi alan öğrencilerin, ortaokulun sonunda B1/B1+ düzeyine ulaşmaları hedeflenir. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji öğrencilerinin İngilizce düzeyleri; Cambridge Üniversitesi tarafından 130 farklı ülkede uygulanan ve dünyada 3 milyonun üzerinde öğrencinin girdiği, uluslararası geçerliliğe sahip ESOL sınavı PET (Preliminary English Test) ile ölçülür ve değerlendirilir.
Lise Hazırlık Sınıfı Dil Programı
Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji Anadolu Liseleri Hazırlık Sınıflarında yoğun İngilizce eğitim programı uygulanır ve bu 20 saatlik İngilizce programı öğrencilerimizi ‘Uluslar arasıÇift Diploma Programına hazırlar. Hazırlık sınıflarında İngilizce eğitiminin yanı sıra Matematik ve Fen dersleri eğitim dili de İngilizce olarak devam eder ki öğrencilerimiz Çift Diploma Programına bu derslerde temel bilgiye sahip olarak başlarlar.
ÇOK DİLLİ ÇOK KÜLTÜRLÜ EĞİTİM ANLAYIŞI
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Kültür Koleji Anadolu Lisesinde Advanced Placement (AP) programı ile yabancı dil eğitimine uluslararası bir boyut kazandırılıyor. Öğrencilere hedef koyma, hedeflerini gerçekleştirme süreçlerinde, uluslararası müfredatlar aracılığıyla evrensel ölçekte düşünce ve bilim üretme olanakları sunuluyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan ve tüm dünyaya yayılan bir program olan Advanced Placement, ABD'nin dışında 60'tan fazla ülkede uygulanıyor. Türkiye'de Amerikan Okulları ile çok az sayıda okulda uygulanan program en önemli uluslararası diploma programı olarak kabul ediliyor.
“Çok dilli ve Çok Kültürlü” bir eğitim anlayışıyla öğrencilerini yetiştiren Kültür2000 Koleji ise 2008’den bu yana Uluslararası Bakalorya Okulu. Kültür2000 Koleji’nde, Uluslararası Bakalorya Programı, 5.sınıftan itibaren Orta Yıllar Programı (MYP) ile başlar ve 3 yıl devam eder. 5.sınıfa MYP ile adım atan öğrenciler, 3 yıl süresince MYP hedeflerine uygun hazırlanmış ve MEB müfredatına entegre edilmiş ders senaryoları içinde aktif olarak rol alır. Sorgulama, problem çözme, çok yönlü ve eleştirel düşünme gibi üst düzey düşünme becerilerinin kazandırılmasına yönelik sürdürülen çalışmalar, öğretmenlerimiz tarafından disiplinler arası etkileşim ve işbirliği temelinde uygulanır.
Öğrencilerimizin, 5.sınıftan itibaren bu programdaki gelişimlerinin ve ilerlemelerinin takibi çok önemlidir. Bu nedenle öğrencilerin hem kendi gelişimlerini hem de ebeveynlerinin kazandırılmak istenen becerilerin gelişim düzeyini görebilmeleri için her çeyrek dönem sonu becerilerin gelişimini gösteren “MYP Karnesini” oluştururuz. MYP Karnesi, not kaygısı olmaksızın öğrencilerin edindikleri becerilerin ve bağımsız olarak nasıl geliştiklerinin en önemli göstergesidir. MYP, öğrencilerimize nasıl farklı bir şekilde öğreneceklerini, yaptıkları her şeyi nasıl değerlendireceklerini ve bunu öğrenme yolculuklarına nasıl yansıtacaklarını öğreten bir program. Programın, ortaokuldaki son yılı olan 7.sınıfta her öğrenci bu hedefler doğrultusunda bir bitirme projesi hazırlayarak programı tamamlar.
Lisede Uluslararası Diploma Programı ile Çift Diploma
Uluslararası Diploma Programı (DP), akademik başarıya ve yaratıcılığın yanı sıra toplum hizmetine de alan sağlayan bir eğitim programıdır. Sadece dünya çapında kabul edildiği için değil, aynı zamanda dünya kültürleri hakkında bilgi ve saygı kazanan binlerce öğrencinin izlediği kültürler arası bir program olduğu için de "uluslararası"dır. Dil ve kültüre güçlü bir vurgu yaparak öğrencilerin uluslararası bir düşünce sistemine sahip olmalarına odaklanan DP, öğrencilere yurt dışında tercih edecekleri üniversitelerde, ders bazında uluslararası normlarda yeterli olduklarını gösteren sertifikalarla onlara büyük avantajlar sunar.
Çift dilli eğitim, Türk eğitim sisteminde öncü uygulamalar arasında yer alıyor. Dil öğrenimi için en uygun yaş aralığı nedir?
Araştırmalar gösteriyor ki; altı yaşına kadar insan beyni neredeyse gelişiminin büyük bir kısmını tamamlar. Çocuğun beyni, hayatının ilk altı yılında gerçekleri ve bilgileri alır, bunları hafızasında depolar. Yani beyni, uygun bilgi sağlanarak geliştirilebilir. Bu nedenle dil öğrenimine ne kadar erken yaşta başlanırsa, öğrenme o kadar kolay, kalıcı ve doğal olur.
Çocuk ne kadar küçükse, o dilin gramer ve telaffuzuna ana dili gibi hakim olması o kadar kolaylaşır. Yetişkinlerin dil öğrenimi sırasında yaşadığı birçok zorluğa rağmen çocuklar bir veya daha fazla dili üç ya da daha erken yaşta kolayca öğrenebiliyor. Çocuklar okuma-yazma dönemine gelmeden önceki dönemde günlük İngilizce ya da başka bir yabancı dili gerçekten çok hızlı şekilde, kalıcı olarak öğrenebilirler. Bilindiği gibi çocuklar büyürken doğal süreçler içinde kendi ana dillerini öğrenirler. İnsan beyni dil öğrenirken ilginç bir yöntemle ana dilini beynin anadil bölgesi olarak tanımlanan bir bölgesine kaydediyor. Genellikle 8-9 yaşına kadar öğrenilen diller de bu ana dil bölgesine kaydediliyor. Ana dilin ilgili bölgeye işlenip kaydedilmesinden sonra öğrenilen diğer diller artık farklı bir bölgeye yerleştiriliyor. Bundan dolayıdır ki ileri yaşlarda bir dil öğrenmek zorlaşıyor ve öğrenilen dil çabuk unutulabiliyor. Yabancı dil öğrenimi için en ideal yaş anaokulu ve ilkokul çağıdır.
ÖĞRENCİLERE 2 DİPLOMA FIRSATI
Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslar arası ölçüm sınavları var mı?
Öğrencilerimizin DP yolculuklarına 10. sınıfta başlayıp programı 12. sınıfın kasım ayında tamamlar. Öğrencilerimizin hem Uluslararası Bakalorya hem de Milli Eğitim sisteminden iki diploma ile mezun olmalarını hedefleriz. Diploma Programının, 12. sınıfın kasım ayında bitmesi ve şubat ayında notlarının belli olması öğrencilerin, yurtdışındaki üniversitelere kolayca başvurabilmelerine olanak sağlamaktadır. Diğer bir yandan da TYT ve AYT süreci devam etmektedir. Diploma Programına dâhil olan öğrencilerimiz, hem yurtdışındaki üniversitelere başvuru yapabilir hem de üniversite sınavlarına girerek yükseköğrenim tercihlerini burada yapabilirler.
10. Sınıftan İtibaren DP Karnesi İle Akademik Geribildirim Sağlıyoruz
Uluslararası Diploma Programı öğrencilerimize 10.sınıfın ilk çeyreğinden itibaren her çeyrek dönem sonunda DP kapsamında ulaşmaları gereken hedefler ve kazanmaları gereken becerilere yönelik hazırladığımız DP karnelerini paylaşırız. Aslında başlı başına beceri gelişimini detaylı olarak raporladığımız karneler, nottan uzak olmasıyla birlikte öğrencinin akademik gelişiminin derecesini ifade eden ve onu bir sonraki çeyrek dönemde yapacağı çalışmalarda yönlendiren niteliktedir.
2. Yabancı Dil Programı
Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji, öğrencilerine ikinci yabancı dil öğrenme olanağı sağlar. Anaokulunun ilk yıllarından başlayarak öğrencilerimiz Almanca, İtalyanca ve İspanyolca öğrenme şansına sahiptir. Öğrencilerimiz seçtikleri II. Yabancı dil eğitimine anaokulundan başlayarak, lise yılları boyunca devam ederler. Öğrencilerimize edindikleri dil becerilerini uluslar arası projeler ve sınavlarda kullanma fırsatı verilir.
Son Güncelleme: Cuma, 28 May 2021 13:18
Gösterim: 956
Öğrencilerin yabancı dil öğreniminde ve dil gelişim süreçlerinin takibinde teknolojiyi aktif bir şekilde kullandıklarını belirten Bil Eğitim Kurumları Genel Müdürü Ayfer Batı, “Aynı anda tüm öğrencilerimizin canlı ders, sanat etkinlikleri, seminer ve webinarlara katılmasına imkan veren BİL’e özgü bir platform olan BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile öğrencilerimizin yanındayız.” diye konuştu.
Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
BİL Eğitim Kurumlarını dil yaklaşımında tanımlayan dört temel kavramımız bulunmakta; bütünsel dil gelişimi, iletişim yeterliliği, evrensel katılım ve okuryazarlık. Bu nedenle de iletişim odaklı sözlü ve yazılı platformlar oluşturarak öğrencilerimizin yapabilirliklerine odaklanıyoruz; Yoğun İngilizce Programı, Dil Gelişimi Takip Sistemi ve Hibrit Öğrenme Platformları ile zenginleştirilmiş, anaokulundan lise mezuniyetine bilgi, beceri ve deneyimin bütünleştiği bir odakla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Yabancı dil öğretiminde nitelikli, ayrıcalıklı, yenilikçi, güncel ve veli-öğretmen-öğrenci işbirliğine dayalı bir program sunmayı önemsiyoruz.Ve olmazsa olmazımız yabancı dil öğretiminde de tercih ettiklerimizin dünyada bir karşılığı olması, yani uluslararası standartlarda olması. Bu nedenle öğretim programımızın temelini CEFR çerçevesi oluşturmaktadır. Öğrencilerimizin Bütünsel Dil Gelişimi için dijital öğrenme uygulamalarını ve disiplinler arası iletişim etkinliklerini öğretim programımıza dahil ediyoruz. Öğrencilerimizin iletişim kurarak öğrenme süreçlerini CLIL destekli İletişimsel Dil Öğretim Yaklaşımı ile yapılandırıyor, diğer branş ve disiplinlerin kelime grupları ve yapılarını da içeriğimize entegre ederek, öğrencilerimizin yabancı dil kullanımlarını farklı alanlara yansıtmalarını mümkün kılıyoruz. Ayrıca, English In Action programımız ile aktif dil becerilerine sahip; okuduğunu anlamada, duyduğunu anlamada, sözlü iletişimde, karşılıklı konuşmada ve yazmada yetkin bireyler yetiştiriyoruz.
Eğitim programınızda yabancı dil ağırlığı ne kadar?
BİL Koleji Anaokullarında HalfDay English (Yarım Gün İngilizce) programıyla öğrencilerimiz haftada 20 saat İngilizce dersine sahip. 1, 5 ve 9. sınıflarımızda Yabancı Dil Hazırlık Programı ile öğrencilerimiz yoğunlaştırılmış İngilizce dersleri görüyorlar. Böylece anaokulunda ve her kademenin başlangıcındaki Intensive English Programları ile öğrencilerimizin öğrendikleri yabancı dili içselleştirerek günlük hayatın doğal bir parçası haline getirmelerine yapılandırılmış temeller sağlıyoruz. Yoğun bir programla öğrencilerimizi yabancı dile maruz bırakmanın yanı sıra onların dil kullanımına dair motivasyonunu ve özgüvenini artırmak için sunduğumuz yoğun English In Action etkinlikleri ve iletişim kulüpleriyle İngilizcenin programdaki yoğunluğunu maksimumda tutuyoruz.
Öğrencilerinize hangi yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyorsunuz?
Okullarımızda öğrencilerimize İngilizcenin yanında Almanca, İspanyolca, Fransızca ve Rusça dili eğitimi verilmektedir. Öğrencilerimiz 2. bir yabancı dili öğrenmeye 2. sınıftan itibaren başlamakta, seçmeli olarak 3. yabancı dil de 5. sınıftan itibaren öğrencilerimize sunulmaktadır.
ULULSLARARASI ÖĞRENCİLERLE ONLINE BULUŞMA
Birden fazla yabancı dil eğitiminin avantaj ve zorlukları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Dil eğitimi zihinsel yeterliliğimizin belirleyicisidir. Diğer bir ifadeyle dilde yetkinleşme arttıkça, zihinsel süreçlerin kalitesinde artış olur. Yapılan araştırmalar da erken yaşta yabancı dil öğrenmenin önemini ve ayrıcalığını vurguluyor. Bu nedenle dil öğrenimine dair tüm veriler, öğrenilen dil sayısı fark etmeksizin dil öğrenmenin öneminin altını çiziyor. Bu nedenle avantaj ya da zorluk olarak belirteceğimiz şey, birden fazla yabancı dilin eğitiminden ziyade birden fazla dil öğrenilirken yaşanılan deneyim olarak değerlendirme yapmak olmalı.
Bu kapsamda okullarımızda kullandığımız kaynaklar, öğrencilerimize sunduğumuz çoklu ifade ortamları, İngilizce dilinin ve diğer dillerin öğrenilmesine dair sunduğumuz okul iklimi ve öğrencilerin yapabilirliklerine odaklanan bir sistem, sürece her zaman katkı sağlıyor. Örneğin; kurumlarımızda BİL TALKS organizasyonlarımızda bir kez daha gördük ki, öğrencilerimize kendilerini ifade etmek için yapılandırdığımız ve öğrencilerin kendi sunum içerilerini planladıkları çalışmalarda iletişim ile olan bağları güçlendi; hem düşünme sistematikleri hem de dil öğrenimine olan bakış açıları değişti. Öğrencilerimiz International Meet Up projesi kapsamında, İstanbul Aydın Üniversitesinde okuyan uluslararası öğrenciler ile online olarak bir araya gelerek karşılıklı gerçekleştirdikleri İngilizce sunumlarla bilgi ve kültür alışverişinde bulunuyorlar. Kısacası; dil öğrenmenin katkısı bütünsel olarak hayatımızda o kadar güçlü ki, bizler duygusal iyi oluşu iletişim platformlarıyla avantajlı ve kalıcı kılabiliriz.
Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bundan sonra sadece hibrit eğitimi değil,hibrit insanı da konuşacağız. Kişinin birden fazla alanda rol aldığı, uzmanlıkları ayıran farklı özelliklerin tek bir pozisyonda birleştiği, öğretmenlerimizin bilim ve sanat yönünü konuşuyor olacağız. Öğretmenin kendi alanında uzman yönü, yenilikleri takip eden, alanında somut üretim, veri alanlarına, ölçme değerlendirme, teknoloji ve web 2.0 araçlarına hakimiyetini gösterirken, sanat yönü de öğrencilerine öğrenen olma, iyi bir rehber iyi bir lider olma yanını temsil edecek.
Her öğretmenin alanı dışında öğrencileriyle iletişimde olacağı, paylaşımda bulunacağı mutlaka bir hobisi olacak. Aslında öğretmene bakış açımız tüm branşlarımız için aynı; kendisi öğrenen olmaya devam eden, ilham veren öğretmenlerle eğitim yolculuğumuza devam etmek. Türk İngilizce öğretmenlerimiz ve native öğretmenlerimiz için de bakış açımız aynı. Yabancı dili ve iletişimi tutkuyla sahiplenen öğretmenlerimiz, teknolojinin görsel işitsel donanımından da yararlanarak hibrit dönemde İstanbul Aydın Üniversitesinin sağladığı mesleki gelişim seminerleriyle öğrendiğimiz, iletişim kanallarını genişlettiğimiz ve dil eğitimine dair yenilikçi hibrit ders tasarımlarıyla başarılı bir dil öğretimi sürecini yönetmeye devam ediyoruz.
OYUNLAŞTIRMA TABANLI TEKNOLOJİ ENTEGRASYONU
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Öğrencilerimizin yabancı dil öğreniminde ve dil gelişim süreçlerinin takibinde teknolojiyi aktif bir şekilde kullanıyoruz. BİL’e özgü dil öğrenme deneyimi sürecinde, dijital eğitim programlarıyla zenginleştirilmiş kesintisiz eğitim sayesinde, öğrencilerimizin hem sınıf içi etkinliklerde dil öğrenimine dair interaktif öğrenme ortamları oluşturmak, hem de onların dil öğrenim süreçlerinin sürekliliğini ev ortamında da devam etmesini sağlamak için dil eğitiminde gamification (oyunlaştırma) tabanlı teknoloji entegrasyonundan faydalanıyoruz. Aynı anda tüm öğrencilerimizin canlı ders, sanat etkinlikleri, seminer ve webinarlara katılmasına imkan veren BİL’e özgü bir platform olan BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile öğrencilerimizin yanındayız.
Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslararası ölçüm sınavları var mı?
Öncelikle sene başında uyguladığımız Online Placement Test ile öğrencilerimizin hazır bulunuşluklarını ölçüyor, yıl içerisinde de Avrupa Dilleri Ortak Çerçevesi bazlı Online Assessment Testler ile ilerlemelerini takip edip raporluyoruz. Ayrıca öğrencilerimizin İngilizce ve Almanca dilindeki okuma, yazma, dinleme ve konuşma yeterliliklerini uluslararası sınavlarla da belgelendiriyoruz. Bu sınavların başında Cambridge English, Trinity College London, IELTS, TOEFL ve Almanca Fit in Deutsch sınavları gelmektedir. Öğrencilerimize bu sınavlara katılım desteği sağlıyor, onları motive edip sınavlarda başarılı olmaları için gerekli çalışmaları gerçekleştiriyoruz.
BİL ÖĞRENCİLERİ TÜM DÜNYADA
Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurt dışı tecrübelerine yönelik programlarınız var mı?
“BİL Öğrencileri Tüm Dünyada” sloganıyla BİL Global olarak isimlendirdiğimiz departmanımız bulunmakta. Bu departmanın birincil önceliği, her bir öğrencimizin geniş bir networkle ve dünyanın geleceğine anlam katan projelerle evrensel katılımını desteklemek, öğrencilerimizin dünya görüşünü besleyen inovatif bir perspektif kazandırmak. Bu kapsamda öğrencilerimizin uluslararası sınav, proje, yarışma ve organizasyonlara katılımlarını teşvik edip onları hazırlıyoruz. Öğrencilerimiz Erasmus+ ve eTwinning projeleri kapsamında Avrupalı yaşıtları ile karşılıklı projeler geliştiriyor, ilgi alanları doğrultusunda fikirler üretip, öğretmenleri ile birlikte çalışarak fikirlerini projelendirmeyi, uluslararası gruplarla çalışmayı genç yaşta öğreniyorlar. Bunların dışında öğrencilerimiz için yurt dışı İngilizce yaz okulu programları, CERN ve NASA’ya eğitim gezileri organize ediyoruz. Bu programların sayesinde öğrencilerimiz yabancı dil öğrenme deneyimlerini disiplinler arası içerikle tecrübe diyorlar.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Öğrencilerin yabancı dil öğreniminde ve dil gelişim süreçlerinin takibinde teknolojiyi aktif bir şekilde kullandıklarını belirten Bil Eğitim Kurumları Genel Müdürü Ayfer Batı, “Aynı anda tüm öğrencilerimizin canlı ders, sanat etkinlikleri, seminer ve webinarlara katılmasına imkan veren BİL’e özgü bir platform olan BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile öğrencilerimizin yanındayız.” diye konuştu.
Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
BİL Eğitim Kurumlarını dil yaklaşımında tanımlayan dört temel kavramımız bulunmakta; bütünsel dil gelişimi, iletişim yeterliliği, evrensel katılım ve okuryazarlık. Bu nedenle de iletişim odaklı sözlü ve yazılı platformlar oluşturarak öğrencilerimizin yapabilirliklerine odaklanıyoruz; Yoğun İngilizce Programı, Dil Gelişimi Takip Sistemi ve Hibrit Öğrenme Platformları ile zenginleştirilmiş, anaokulundan lise mezuniyetine bilgi, beceri ve deneyimin bütünleştiği bir odakla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Yabancı dil öğretiminde nitelikli, ayrıcalıklı, yenilikçi, güncel ve veli-öğretmen-öğrenci işbirliğine dayalı bir program sunmayı önemsiyoruz.Ve olmazsa olmazımız yabancı dil öğretiminde de tercih ettiklerimizin dünyada bir karşılığı olması, yani uluslararası standartlarda olması. Bu nedenle öğretim programımızın temelini CEFR çerçevesi oluşturmaktadır. Öğrencilerimizin Bütünsel Dil Gelişimi için dijital öğrenme uygulamalarını ve disiplinler arası iletişim etkinliklerini öğretim programımıza dahil ediyoruz. Öğrencilerimizin iletişim kurarak öğrenme süreçlerini CLIL destekli İletişimsel Dil Öğretim Yaklaşımı ile yapılandırıyor, diğer branş ve disiplinlerin kelime grupları ve yapılarını da içeriğimize entegre ederek, öğrencilerimizin yabancı dil kullanımlarını farklı alanlara yansıtmalarını mümkün kılıyoruz. Ayrıca, English In Action programımız ile aktif dil becerilerine sahip; okuduğunu anlamada, duyduğunu anlamada, sözlü iletişimde, karşılıklı konuşmada ve yazmada yetkin bireyler yetiştiriyoruz.
Eğitim programınızda yabancı dil ağırlığı ne kadar?
BİL Koleji Anaokullarında HalfDay English (Yarım Gün İngilizce) programıyla öğrencilerimiz haftada 20 saat İngilizce dersine sahip. 1, 5 ve 9. sınıflarımızda Yabancı Dil Hazırlık Programı ile öğrencilerimiz yoğunlaştırılmış İngilizce dersleri görüyorlar. Böylece anaokulunda ve her kademenin başlangıcındaki Intensive English Programları ile öğrencilerimizin öğrendikleri yabancı dili içselleştirerek günlük hayatın doğal bir parçası haline getirmelerine yapılandırılmış temeller sağlıyoruz. Yoğun bir programla öğrencilerimizi yabancı dile maruz bırakmanın yanı sıra onların dil kullanımına dair motivasyonunu ve özgüvenini artırmak için sunduğumuz yoğun English In Action etkinlikleri ve iletişim kulüpleriyle İngilizcenin programdaki yoğunluğunu maksimumda tutuyoruz.
Öğrencilerinize hangi yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyorsunuz?
Okullarımızda öğrencilerimize İngilizcenin yanında Almanca, İspanyolca, Fransızca ve Rusça dili eğitimi verilmektedir. Öğrencilerimiz 2. bir yabancı dili öğrenmeye 2. sınıftan itibaren başlamakta, seçmeli olarak 3. yabancı dil de 5. sınıftan itibaren öğrencilerimize sunulmaktadır.
ULULSLARARASI ÖĞRENCİLERLE ONLINE BULUŞMA
Birden fazla yabancı dil eğitiminin avantaj ve zorlukları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Dil eğitimi zihinsel yeterliliğimizin belirleyicisidir. Diğer bir ifadeyle dilde yetkinleşme arttıkça, zihinsel süreçlerin kalitesinde artış olur. Yapılan araştırmalar da erken yaşta yabancı dil öğrenmenin önemini ve ayrıcalığını vurguluyor. Bu nedenle dil öğrenimine dair tüm veriler, öğrenilen dil sayısı fark etmeksizin dil öğrenmenin öneminin altını çiziyor. Bu nedenle avantaj ya da zorluk olarak belirteceğimiz şey, birden fazla yabancı dilin eğitiminden ziyade birden fazla dil öğrenilirken yaşanılan deneyim olarak değerlendirme yapmak olmalı.
Bu kapsamda okullarımızda kullandığımız kaynaklar, öğrencilerimize sunduğumuz çoklu ifade ortamları, İngilizce dilinin ve diğer dillerin öğrenilmesine dair sunduğumuz okul iklimi ve öğrencilerin yapabilirliklerine odaklanan bir sistem, sürece her zaman katkı sağlıyor. Örneğin; kurumlarımızda BİL TALKS organizasyonlarımızda bir kez daha gördük ki, öğrencilerimize kendilerini ifade etmek için yapılandırdığımız ve öğrencilerin kendi sunum içerilerini planladıkları çalışmalarda iletişim ile olan bağları güçlendi; hem düşünme sistematikleri hem de dil öğrenimine olan bakış açıları değişti. Öğrencilerimiz International Meet Up projesi kapsamında, İstanbul Aydın Üniversitesinde okuyan uluslararası öğrenciler ile online olarak bir araya gelerek karşılıklı gerçekleştirdikleri İngilizce sunumlarla bilgi ve kültür alışverişinde bulunuyorlar. Kısacası; dil öğrenmenin katkısı bütünsel olarak hayatımızda o kadar güçlü ki, bizler duygusal iyi oluşu iletişim platformlarıyla avantajlı ve kalıcı kılabiliriz.
Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bundan sonra sadece hibrit eğitimi değil,hibrit insanı da konuşacağız. Kişinin birden fazla alanda rol aldığı, uzmanlıkları ayıran farklı özelliklerin tek bir pozisyonda birleştiği, öğretmenlerimizin bilim ve sanat yönünü konuşuyor olacağız. Öğretmenin kendi alanında uzman yönü, yenilikleri takip eden, alanında somut üretim, veri alanlarına, ölçme değerlendirme, teknoloji ve web 2.0 araçlarına hakimiyetini gösterirken, sanat yönü de öğrencilerine öğrenen olma, iyi bir rehber iyi bir lider olma yanını temsil edecek.
Her öğretmenin alanı dışında öğrencileriyle iletişimde olacağı, paylaşımda bulunacağı mutlaka bir hobisi olacak. Aslında öğretmene bakış açımız tüm branşlarımız için aynı; kendisi öğrenen olmaya devam eden, ilham veren öğretmenlerle eğitim yolculuğumuza devam etmek. Türk İngilizce öğretmenlerimiz ve native öğretmenlerimiz için de bakış açımız aynı. Yabancı dili ve iletişimi tutkuyla sahiplenen öğretmenlerimiz, teknolojinin görsel işitsel donanımından da yararlanarak hibrit dönemde İstanbul Aydın Üniversitesinin sağladığı mesleki gelişim seminerleriyle öğrendiğimiz, iletişim kanallarını genişlettiğimiz ve dil eğitimine dair yenilikçi hibrit ders tasarımlarıyla başarılı bir dil öğretimi sürecini yönetmeye devam ediyoruz.
OYUNLAŞTIRMA TABANLI TEKNOLOJİ ENTEGRASYONU
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Öğrencilerimizin yabancı dil öğreniminde ve dil gelişim süreçlerinin takibinde teknolojiyi aktif bir şekilde kullanıyoruz. BİL’e özgü dil öğrenme deneyimi sürecinde, dijital eğitim programlarıyla zenginleştirilmiş kesintisiz eğitim sayesinde, öğrencilerimizin hem sınıf içi etkinliklerde dil öğrenimine dair interaktif öğrenme ortamları oluşturmak, hem de onların dil öğrenim süreçlerinin sürekliliğini ev ortamında da devam etmesini sağlamak için dil eğitiminde gamification (oyunlaştırma) tabanlı teknoloji entegrasyonundan faydalanıyoruz. Aynı anda tüm öğrencilerimizin canlı ders, sanat etkinlikleri, seminer ve webinarlara katılmasına imkan veren BİL’e özgü bir platform olan BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile öğrencilerimizin yanındayız.
Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslararası ölçüm sınavları var mı?
Öncelikle sene başında uyguladığımız Online Placement Test ile öğrencilerimizin hazır bulunuşluklarını ölçüyor, yıl içerisinde de Avrupa Dilleri Ortak Çerçevesi bazlı Online Assessment Testler ile ilerlemelerini takip edip raporluyoruz. Ayrıca öğrencilerimizin İngilizce ve Almanca dilindeki okuma, yazma, dinleme ve konuşma yeterliliklerini uluslararası sınavlarla da belgelendiriyoruz. Bu sınavların başında Cambridge English, Trinity College London, IELTS, TOEFL ve Almanca Fit in Deutsch sınavları gelmektedir. Öğrencilerimize bu sınavlara katılım desteği sağlıyor, onları motive edip sınavlarda başarılı olmaları için gerekli çalışmaları gerçekleştiriyoruz.
BİL ÖĞRENCİLERİ TÜM DÜNYADA
Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurt dışı tecrübelerine yönelik programlarınız var mı?
“BİL Öğrencileri Tüm Dünyada” sloganıyla BİL Global olarak isimlendirdiğimiz departmanımız bulunmakta. Bu departmanın birincil önceliği, her bir öğrencimizin geniş bir networkle ve dünyanın geleceğine anlam katan projelerle evrensel katılımını desteklemek, öğrencilerimizin dünya görüşünü besleyen inovatif bir perspektif kazandırmak. Bu kapsamda öğrencilerimizin uluslararası sınav, proje, yarışma ve organizasyonlara katılımlarını teşvik edip onları hazırlıyoruz. Öğrencilerimiz Erasmus+ ve eTwinning projeleri kapsamında Avrupalı yaşıtları ile karşılıklı projeler geliştiriyor, ilgi alanları doğrultusunda fikirler üretip, öğretmenleri ile birlikte çalışarak fikirlerini projelendirmeyi, uluslararası gruplarla çalışmayı genç yaşta öğreniyorlar. Bunların dışında öğrencilerimiz için yurt dışı İngilizce yaz okulu programları, CERN ve NASA’ya eğitim gezileri organize ediyoruz. Bu programların sayesinde öğrencilerimiz yabancı dil öğrenme deneyimlerini disiplinler arası içerikle tecrübe diyorlar.
Son Güncelleme: Çarşamba, 26 May 2021 11:21
Gösterim: 982
“Beceri Odaklı YÖM Eğitim Programı (BOYEP) içinde yer alan çocuk ve beceri odaklı olma ve çocuğun ihtiyacını gözetme Yabancı Diller Programımızda da olmazsa olmazımızdır” diyen YÖM Okulları Yabancı Diller Bölüm Başkanı Ayşe Saday, kurumda uygulanan yabancı dil öğrenme programının detaylarını artı eğitim’e anlattı.
Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
BOYEP - BeceriOdaklıYÖMEğitimProgramı ile ilişkilendirilmiş olan YÖM Yabancı Dil Öğretim Felsefesi, güvenli ve bir o kadar da gerçek ya da gerçeğe yakın sosyal durumlar yaratmaya fırsat sağlayarak çocuklarımızın İngilizceyi maruz kalarak, interaktif ve eğlenceli bir şekilde deneyimlemelerini hedeflemektedir. Felsefemiz, aynı zamanda öğrenci odaklılık, aktif öğrenme ve farklılaştırılmış öğretimin oluşturduğu YÖM Pedagojisi çatısı altında Yabancı Dil Öğretimi içerisinde teoride ve uygulama alanlarında etkili olduğu gözlemlenmiş yaklaşımlar, uygulamalar, metotlar ve tekniklerle teknolojinin de içinde yer aldığı çeşitli araçları etkin bir şekilde kullanmaktadır. YÖMde dil öğretim politikası YÖMün en temel omurgalarından birini oluşturur. Gerek yüz yüze gerekse uzaktan öğretim modeliyle çocuklarımızın hedeflenen bilgi ve beceri düzeyine gelmeleri sağlanır.
ÇEVRİMİÇİ DERSLERLE YABANCI DİL
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
YÖM Okulları olarak Beceri Odaklı YÖM Eğitim Programı (BOYEP) kullanıyoruz. Bu program okulumuzun kendi oluşturduğu bir çerçeve programdır. Yabancı Diller olarak da BOYEP ile uyumlanmış bir Yabancı Dil Programı uyguluyoruz. Burada BOYEP içinde yer alan çocuk ve beceri odaklı olma ve çocuğun ihtiyacını gözetme Yabancı Diller Programımızda da olmazsa olmazımızdır. Yabancı Diller Programı içerisinde yapılan her uygulama bu odaktan yola çıkarak dizayn edilir ve uygulanır. Bunların yanında son iki yıldır yani salgın öncesinde başladığımız anadili İngilizce olan öğretmenlerle çevrimiçi dersler yaparak dijital araçlarla öğrenmeye zaman yaratıyoruz. Şu anda İngilizce, İspanyolca ve İngilizce dillerini farklı ülkelerden öğretmenler ile çevrimiçi yaparak dil öğrenmeyi hem eğlenceli hem ilginç hem de sürekli hale getiriyoruz.
İLKOKUL SONUNA KADAR SADECE İNGİLİZCE
Eğitim programınızda yabancı dil ağırlığı ne kadar?
YÖM Okulları Yabancı Diller Programı anaokulundan ilkokul sonuna kadar tek yabancı dil ile ilerler. O da İngilizcedir. Bunu yapmaktaki temel nedenimiz sinirbilim açısından erken yaşta öğrenilen ikinci bir dilin beyin gelişimi açısından kritik öneme sahip olmasıdır. Aynı zamanda Okullarımızdaki çocuklarımızın ortaokulu bitirdiklerinde ortalama bin kelime ile ana dil okuryazarlığına hâkim olmalarını istiyoruz. Bununla paralel olarak da çocuklarımızın ortalama 900-950 kelime ile bilimin, sanatın, sporun uluslararası literatürde ortak dili haline gelmiş İngilizcede de okur yazar olmalarını hedefliyoruz. Dolayısıyla çocuklarımızın bir ana dilin yakını kadar İngilizce konuşabilmeleri için ilkokulun sonuna kadar başka hiçbir yabancı dil vermiyoruz. Çünkü, dil öğrenmek erken yaşta öğretmek değil, erken yaşta maruz kalmakla, ihtiyacı hissetmesi ve iletişim içinde olması ile ilgilidir. Dolayısıyla buradaki temel ilerleyişimiz, bizim BOYEP çerçeve programımızda da sözünü ettiğimiz üzere çocuğun bireysel ihtiyaçlarına uygun şekilde yabancı dile maruz kalması ve ihtiyacı hissettirerek süreçten keyif alarak ilerlemesini sağlamaktır.
İngilizcenin yanında ikinci yabancı dil süreci ortaokulda başlamaktadır. Çocuklarımız kendi ilgi ve ilerleyecekleri alana göre Almanca ya da İspanyolca seçebilmektedirler. İkinci yabancı dilde hedefimiz ise, çocuklarımız ortaokulu tamamladıklarında ortalama 300-350 kelime ile kendilerini ikinci yabancı dilde de rahatlıkla ifade edebilmeleri ve iletişim kurabilmeleridir.
Öğrencilerinize hangi yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyorsunuz?
Anaokulundan ilkokul sonuna kadar tek yabancı dil İngilizce ile devam ederken ortaokulda Almanca ya da İspanyolca olarak ikinci yabancı dil de eklenerek ortaokul süreci tamamlanmaktadır. Bu diller gerek yurt içinde yerli ve yabancı öğretmenlerimizle yüz yüze ya da uzaktan öğrenme modeliyle gerekse yurtdışından yabancı öğretmenlerimizle uzaktan öğrenme modeliyle yapılmaktadır.
Birden fazla yabancı dil eğitiminin avantaj ve zorlukları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Okulların kendi ekosistemleri içerisinde birden fazla yabancı dil eğitimine olan bakış açıları ve uygulama metotları birbirinden farklı olabilir. Burada sistemlerin çok iyi işliyor olması ya da olmaması, o ekosistem içerisinde olan çocukların yabancı dil eğitimi içerisindeki bireysel ihtiyaçlarının, ilgilerinin ve farklılıklarının ne kadar karşılanıyor olması ile ilgilidir.
Biz okul olarak sonrasında devam edebildiğimiz dünyanın birçok alan literatüründe uluslararası ortak dili haline gelmiş ve bir kültürün ötesine gitmiş olan İngilizceyi erken yaşlardan itibaren ilkokulu bitirene kadar tek yabancı dil olarak tercih ediyor ortaokuldan başlayarak ikinci yabancı dili sürecin içerisine dahil ediyoruz. Bu uygulama ile de ortaokulu bitirene kadar çocuklarımızın ana dil okur yazarlığına paralel yetkinlikte bir yabancı dil (İngilizce) okur yazarlığına, kendilerini ifade edebilecek ve iletişim kurabilecek yetkinlikte de ikinci yabancı dil (Almanca/İspanyolca) okur yazarlığına sahip olmalarını hedefliyoruz. Öte yandan dil öğrenme eğilimi yüksek olan çocuklarda daha fazla dil öğrenme ihtiyaçlarını karşılayan çok önemli uluslararası yazılımlar kullanarak onlara fırsat yaratıyoruz.
Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
YÖM Okullarında tüm öğretmenlerimiz çapraz bir şekilde her alanda birbirleriyle temas edip iş birliği ve uyum içerisinde çalışırlar. YÖM Yabancı Diller öğretmeni YÖM ekosistemi içerisinde sadece bir ders öğretmeni değil kendi alan bilgisine hakim ve bunu başka disiplinler de zenginleştirmiş, Beceri Odaklı YÖM Eğitim Programı içerisinde disiplinler arası hareket edebilen, yöntem, metot, teknik ve teknoloji gibi kullanacağı araçları çocuğun ihtiyacına göre belirleyip öğrenme ortamını dizayn edebilen hedef dili (İngilizce ya da seçilen ikinci yabancı dili) ekosistem içerinde her yerde doğal bir şekilde kullanıp tüm YÖM topluluğunu keyifli bir şekilde buna maruz bırakan süreçte kolaylaştırıcı ve öğrenme yoldaşıdır.
DİJİTAL OKURYAZARLIK KİMLİĞİ OLUŞTURUYORUZ
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Teknoloji de dahil olmak üzere YÖMde kullanılan her şey bir öğrenme aracıdır. Son bir yıldır zorunlu öğrenme aracı olarak kullanılıyor gibi gözükse de öncesinde de okulumuzda çocuklarımızın ilgilerini, bireysel ihtiyaç ve farklılıklarını gözeterek teknolojiden faydalandık ve yine bunları gözeterek faydalanmaya devam ediyoruz. Bu dönemde, teknolojinin yoğun kullanımının getirdiği fırsatları ve kazandırdığı farklı becerileri değerlendirerek ilerleyen zamanlarda okul olarak nasıl bir dijital okur yazarlık kimliği oluşturabileceğimiz konusunu da sürekli gündemde tutmakta ve çocuklarımızın yararına kullanabileceğimiz teknolojik araçları da değerlendirip güncellemekteyiz.
Önceki sorularda da söylediğim gibi YÖM Okulları omurgası sosyal duygusal öğrenme olan, teknolojiyi etkili bir araç olarak kullanan mahalle okuludur. Bu yüzden pek çok çevrimiçi kaynağın yanında teknoloji sayesinde oluşturduğumuz farklılaştırma araçlarıyla çerçeve programımıza özgü öğretim tekniklerini geliştirebiliyoruz. Bununla paralel bir şekilde Yabancı Diller Bölümü olarak süreci kolaylaştıran, çocuklarımızın ilgi, ihtiyaç ve farklılıklarına göre uyumlanabilecek teknolojik araçları öğrenme süreçlerimizde kullanmaktayız.
ULUSLAR ARASI PROJELERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ
Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurtdışı tecrübelerine yönelik programlarınız var mı?
Anaokulu ve ilkokul bağlamında henüz dört yıllık bir okul geçmişimizin olması ve yeni oluşan ortaokul süreciyle programımıza dahil ettiğimiz yurtdışı dil eğitim etkinliklerini salgın sürecinin sonlanmasıyla birlikte fiziksel olarak hayata geçirmeyi planlıyoruz. Kanada’da bir bölge ile karşılıklı değişim anlaşmasını kurulduğumuz yıl imzalamıştık. Bunun yanında salgın döneminde dahi İngilizce bölümümüz iki büyük çok milletli öğrenci katılımlı proje yaparak farklı ülkelerdeki öğrencilerle covid19 salgının etkilerini tartıştılar ve kültürel paylaşımlar yaptılar. Ayrıca okul kurucumuzun uluslararası eğitim dünyasındaki bağlantıları nedeniyle Avustralya’dan Kanada’ya dek pek çok ülkeden kardeş, okul ve işbirliği oluşturmuş durumdayız.
Bunun yanında programımızda yer alan her seviyede çeşitli konu başlıklarıyla ve dünyanın her tarafından farklı ülkelerden okullarla bağlantılar kurarak uluslararası projeler gerçekleştirdik. Bu dönemde de bu projelere devam ediyoruz. Gerek yazılı gerekse uzaktan öğrenme modeliyle bir araya gelmelerle çocuklarımızın farklı kültür ve ülkelerden olan akranlarıyla buluşmalarına fırsat sağlayarak yurtdışı tecrübelerine de katkı sunmuş oluyoruz. Bireyin birey olmasına fırsat veren bir ekosistem olarak YÖM Okulları her bir öğrencisi için eğilim duyduğu dillerde gelişim fırsatı sunar…
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
“Beceri Odaklı YÖM Eğitim Programı (BOYEP) içinde yer alan çocuk ve beceri odaklı olma ve çocuğun ihtiyacını gözetme Yabancı Diller Programımızda da olmazsa olmazımızdır” diyen YÖM Okulları Yabancı Diller Bölüm Başkanı Ayşe Saday, kurumda uygulanan yabancı dil öğrenme programının detaylarını artı eğitim’e anlattı.
Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
BOYEP - BeceriOdaklıYÖMEğitimProgramı ile ilişkilendirilmiş olan YÖM Yabancı Dil Öğretim Felsefesi, güvenli ve bir o kadar da gerçek ya da gerçeğe yakın sosyal durumlar yaratmaya fırsat sağlayarak çocuklarımızın İngilizceyi maruz kalarak, interaktif ve eğlenceli bir şekilde deneyimlemelerini hedeflemektedir. Felsefemiz, aynı zamanda öğrenci odaklılık, aktif öğrenme ve farklılaştırılmış öğretimin oluşturduğu YÖM Pedagojisi çatısı altında Yabancı Dil Öğretimi içerisinde teoride ve uygulama alanlarında etkili olduğu gözlemlenmiş yaklaşımlar, uygulamalar, metotlar ve tekniklerle teknolojinin de içinde yer aldığı çeşitli araçları etkin bir şekilde kullanmaktadır. YÖMde dil öğretim politikası YÖMün en temel omurgalarından birini oluşturur. Gerek yüz yüze gerekse uzaktan öğretim modeliyle çocuklarımızın hedeflenen bilgi ve beceri düzeyine gelmeleri sağlanır.
ÇEVRİMİÇİ DERSLERLE YABANCI DİL
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
YÖM Okulları olarak Beceri Odaklı YÖM Eğitim Programı (BOYEP) kullanıyoruz. Bu program okulumuzun kendi oluşturduğu bir çerçeve programdır. Yabancı Diller olarak da BOYEP ile uyumlanmış bir Yabancı Dil Programı uyguluyoruz. Burada BOYEP içinde yer alan çocuk ve beceri odaklı olma ve çocuğun ihtiyacını gözetme Yabancı Diller Programımızda da olmazsa olmazımızdır. Yabancı Diller Programı içerisinde yapılan her uygulama bu odaktan yola çıkarak dizayn edilir ve uygulanır. Bunların yanında son iki yıldır yani salgın öncesinde başladığımız anadili İngilizce olan öğretmenlerle çevrimiçi dersler yaparak dijital araçlarla öğrenmeye zaman yaratıyoruz. Şu anda İngilizce, İspanyolca ve İngilizce dillerini farklı ülkelerden öğretmenler ile çevrimiçi yaparak dil öğrenmeyi hem eğlenceli hem ilginç hem de sürekli hale getiriyoruz.
İLKOKUL SONUNA KADAR SADECE İNGİLİZCE
Eğitim programınızda yabancı dil ağırlığı ne kadar?
YÖM Okulları Yabancı Diller Programı anaokulundan ilkokul sonuna kadar tek yabancı dil ile ilerler. O da İngilizcedir. Bunu yapmaktaki temel nedenimiz sinirbilim açısından erken yaşta öğrenilen ikinci bir dilin beyin gelişimi açısından kritik öneme sahip olmasıdır. Aynı zamanda Okullarımızdaki çocuklarımızın ortaokulu bitirdiklerinde ortalama bin kelime ile ana dil okuryazarlığına hâkim olmalarını istiyoruz. Bununla paralel olarak da çocuklarımızın ortalama 900-950 kelime ile bilimin, sanatın, sporun uluslararası literatürde ortak dili haline gelmiş İngilizcede de okur yazar olmalarını hedefliyoruz. Dolayısıyla çocuklarımızın bir ana dilin yakını kadar İngilizce konuşabilmeleri için ilkokulun sonuna kadar başka hiçbir yabancı dil vermiyoruz. Çünkü, dil öğrenmek erken yaşta öğretmek değil, erken yaşta maruz kalmakla, ihtiyacı hissetmesi ve iletişim içinde olması ile ilgilidir. Dolayısıyla buradaki temel ilerleyişimiz, bizim BOYEP çerçeve programımızda da sözünü ettiğimiz üzere çocuğun bireysel ihtiyaçlarına uygun şekilde yabancı dile maruz kalması ve ihtiyacı hissettirerek süreçten keyif alarak ilerlemesini sağlamaktır.
İngilizcenin yanında ikinci yabancı dil süreci ortaokulda başlamaktadır. Çocuklarımız kendi ilgi ve ilerleyecekleri alana göre Almanca ya da İspanyolca seçebilmektedirler. İkinci yabancı dilde hedefimiz ise, çocuklarımız ortaokulu tamamladıklarında ortalama 300-350 kelime ile kendilerini ikinci yabancı dilde de rahatlıkla ifade edebilmeleri ve iletişim kurabilmeleridir.
Öğrencilerinize hangi yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyorsunuz?
Anaokulundan ilkokul sonuna kadar tek yabancı dil İngilizce ile devam ederken ortaokulda Almanca ya da İspanyolca olarak ikinci yabancı dil de eklenerek ortaokul süreci tamamlanmaktadır. Bu diller gerek yurt içinde yerli ve yabancı öğretmenlerimizle yüz yüze ya da uzaktan öğrenme modeliyle gerekse yurtdışından yabancı öğretmenlerimizle uzaktan öğrenme modeliyle yapılmaktadır.
Birden fazla yabancı dil eğitiminin avantaj ve zorlukları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Okulların kendi ekosistemleri içerisinde birden fazla yabancı dil eğitimine olan bakış açıları ve uygulama metotları birbirinden farklı olabilir. Burada sistemlerin çok iyi işliyor olması ya da olmaması, o ekosistem içerisinde olan çocukların yabancı dil eğitimi içerisindeki bireysel ihtiyaçlarının, ilgilerinin ve farklılıklarının ne kadar karşılanıyor olması ile ilgilidir.
Biz okul olarak sonrasında devam edebildiğimiz dünyanın birçok alan literatüründe uluslararası ortak dili haline gelmiş ve bir kültürün ötesine gitmiş olan İngilizceyi erken yaşlardan itibaren ilkokulu bitirene kadar tek yabancı dil olarak tercih ediyor ortaokuldan başlayarak ikinci yabancı dili sürecin içerisine dahil ediyoruz. Bu uygulama ile de ortaokulu bitirene kadar çocuklarımızın ana dil okur yazarlığına paralel yetkinlikte bir yabancı dil (İngilizce) okur yazarlığına, kendilerini ifade edebilecek ve iletişim kurabilecek yetkinlikte de ikinci yabancı dil (Almanca/İspanyolca) okur yazarlığına sahip olmalarını hedefliyoruz. Öte yandan dil öğrenme eğilimi yüksek olan çocuklarda daha fazla dil öğrenme ihtiyaçlarını karşılayan çok önemli uluslararası yazılımlar kullanarak onlara fırsat yaratıyoruz.
Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
YÖM Okullarında tüm öğretmenlerimiz çapraz bir şekilde her alanda birbirleriyle temas edip iş birliği ve uyum içerisinde çalışırlar. YÖM Yabancı Diller öğretmeni YÖM ekosistemi içerisinde sadece bir ders öğretmeni değil kendi alan bilgisine hakim ve bunu başka disiplinler de zenginleştirmiş, Beceri Odaklı YÖM Eğitim Programı içerisinde disiplinler arası hareket edebilen, yöntem, metot, teknik ve teknoloji gibi kullanacağı araçları çocuğun ihtiyacına göre belirleyip öğrenme ortamını dizayn edebilen hedef dili (İngilizce ya da seçilen ikinci yabancı dili) ekosistem içerinde her yerde doğal bir şekilde kullanıp tüm YÖM topluluğunu keyifli bir şekilde buna maruz bırakan süreçte kolaylaştırıcı ve öğrenme yoldaşıdır.
DİJİTAL OKURYAZARLIK KİMLİĞİ OLUŞTURUYORUZ
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Teknoloji de dahil olmak üzere YÖMde kullanılan her şey bir öğrenme aracıdır. Son bir yıldır zorunlu öğrenme aracı olarak kullanılıyor gibi gözükse de öncesinde de okulumuzda çocuklarımızın ilgilerini, bireysel ihtiyaç ve farklılıklarını gözeterek teknolojiden faydalandık ve yine bunları gözeterek faydalanmaya devam ediyoruz. Bu dönemde, teknolojinin yoğun kullanımının getirdiği fırsatları ve kazandırdığı farklı becerileri değerlendirerek ilerleyen zamanlarda okul olarak nasıl bir dijital okur yazarlık kimliği oluşturabileceğimiz konusunu da sürekli gündemde tutmakta ve çocuklarımızın yararına kullanabileceğimiz teknolojik araçları da değerlendirip güncellemekteyiz.
Önceki sorularda da söylediğim gibi YÖM Okulları omurgası sosyal duygusal öğrenme olan, teknolojiyi etkili bir araç olarak kullanan mahalle okuludur. Bu yüzden pek çok çevrimiçi kaynağın yanında teknoloji sayesinde oluşturduğumuz farklılaştırma araçlarıyla çerçeve programımıza özgü öğretim tekniklerini geliştirebiliyoruz. Bununla paralel bir şekilde Yabancı Diller Bölümü olarak süreci kolaylaştıran, çocuklarımızın ilgi, ihtiyaç ve farklılıklarına göre uyumlanabilecek teknolojik araçları öğrenme süreçlerimizde kullanmaktayız.
ULUSLAR ARASI PROJELERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ
Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurtdışı tecrübelerine yönelik programlarınız var mı?
Anaokulu ve ilkokul bağlamında henüz dört yıllık bir okul geçmişimizin olması ve yeni oluşan ortaokul süreciyle programımıza dahil ettiğimiz yurtdışı dil eğitim etkinliklerini salgın sürecinin sonlanmasıyla birlikte fiziksel olarak hayata geçirmeyi planlıyoruz. Kanada’da bir bölge ile karşılıklı değişim anlaşmasını kurulduğumuz yıl imzalamıştık. Bunun yanında salgın döneminde dahi İngilizce bölümümüz iki büyük çok milletli öğrenci katılımlı proje yaparak farklı ülkelerdeki öğrencilerle covid19 salgının etkilerini tartıştılar ve kültürel paylaşımlar yaptılar. Ayrıca okul kurucumuzun uluslararası eğitim dünyasındaki bağlantıları nedeniyle Avustralya’dan Kanada’ya dek pek çok ülkeden kardeş, okul ve işbirliği oluşturmuş durumdayız.
Bunun yanında programımızda yer alan her seviyede çeşitli konu başlıklarıyla ve dünyanın her tarafından farklı ülkelerden okullarla bağlantılar kurarak uluslararası projeler gerçekleştirdik. Bu dönemde de bu projelere devam ediyoruz. Gerek yazılı gerekse uzaktan öğrenme modeliyle bir araya gelmelerle çocuklarımızın farklı kültür ve ülkelerden olan akranlarıyla buluşmalarına fırsat sağlayarak yurtdışı tecrübelerine de katkı sunmuş oluyoruz. Bireyin birey olmasına fırsat veren bir ekosistem olarak YÖM Okulları her bir öğrencisi için eğilim duyduğu dillerde gelişim fırsatı sunar…
Son Güncelleme: Perşembe, 27 May 2021 11:16
Gösterim: 742
Girne Koleji eğitim içeriklerinin tamamen dil yeterliliği üzerine kurulduğunu, dilde yetkinliğin global yetkinlik için hem belirleyici hem de temel çatı olduğunu belirten Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu, “Girne Kolejinin başarı hikayesinin de kaynağı aslında yabancı dil eğitimine yönelik yaptığımız yatırımlardır. İngilizce başta olmak üzere eğitim çerçevemizde merkez olan yabancı dil hakimiyeti, dünya kimliğinde mezuniyeti tanımlayan global yetkinlik göstergesidir.” diye konuştu.
Girne Koleji olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Yabancı dil eğitimi yaklaşımımızdaki ana odağımız iletişim kalitesi; çünkü iletişim kalitesi, öğrenme kalitesinin ön koşuludur. Bu nedenle de yabancı dil eğitimi departmanımızın temel önceliği doğru bir dil kullanımı, nihai hedefteki önceliği ise öğrenilen yabancı dilin etkili iletişim becerileriyle bütünleşmesi ve dünya kimliğindeki mezuniyet hedefimizde net belirttiğimiz üzere yabancı dil yeterliliğinin iletişim kalitesini yükseltmesi; dolaylı olarak da hayat boyu öğrenen olma sürecine nitelik kazandırmaktır. Örneğin; language arts olarak nitelendirdiğimiz derslerimizde öğrencilerimiz hedef dili birbirleriyle ve öğretmenleriyle etkileşimler, "gerçek metinler" (dil öğrenimi dışındaki amaçlar için hedef dilde yazılanlar) ve dilin kullanımı yoluyla öğrenir ve uygular. Diğer bir ifadeyle; kaynak seçimlerimiz, içeriklerimiz ve metodolojimiz iletişimi ve öğrenmeyi güçlendiren bir tasarımla yönetiliyor. Ayrıca; etkili iletişim becerilerinin gelişimi adına da öğrencilerimizin hedef dili öğrenmenin yanı sıra, kişisel deneyimlerini dil öğrenme ortamlarına dahil etmesi, öğrencilerimize dil öğrenme sürecinde çağın gereklilikleriyle paralel bir deneyim bütünü sunuyor.
İletişim kalitesine odaklandığımız genel yaklaşımımızda ayrıca İngilizce dahil tüm derslerde Oracy yaklaşımını da önceliklendirdik, çünkü Oracy yaklaşımı öğrenme ve öğretme niteliğini artıran güçlü bir araçtır ve aktif öğrenme kültürünü yüksek iletişim kalitesiyle buluşturan beceriler çerçevesini tanımlamaktadır. Bu kapsamda öğrencilerimiz kendilerini sözlü iletişimde etkili ve akıcı bir şekilde ifade edebilmekte, fikirlerini güvenli, açık ve ikna edici bir sunumla aktarabilmekte, söylemek istediklerini söylemek için kelime dağarcıklarını ve düşüncelerini başkaları için anlamlı olacak şekilde yapılandırabilmektedir.
3 TEMEL KATEGORİDE YABANCI DİL
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Yabancı dil öğretimini üç temel kategoride düzenledik; bunlar; yabancı dil ve iletişim becerileri, Oracy becerileri ve Global Temalarımız.
Yabancı dil ve iletişim becerileri çerçevesinde akademik müfredatımızı Girne Amerikan Üniversitesi Eğitim Fakültesi ile birlikte, CEFR (Avrupa Ortak Dil Çerçevesi) temelli, uluslararası standartlarda hazırlamakta, iletişim deneyimi ve sosyal yeterlilik alanlarında geliştirmekteyiz. Yabancı dil iletişim deneyimini dil öğretimindeki güncel yöntemlerle tecrübe eden öğrencilerimiz, bilgi, beceri ve iletişim deneyimindeki bütünlükle dünyanın kapılarını açıyor.
Yabancı dil derslerimizi Oracy Yaklaşımını temel olarak planlamaktayız. Oracy sözel iletişimde konuşma ve dinleme becerilerini kullanabilme yeteneğine odaklanan bir yaklaşımdır ve bu yaklaşımın dört temel beceri alanı bulunmaktadır: Fiziksel, Dilbilimsel, Bilişsel, Sosyal ve Duygusal Beceriler. Oracy yaklaşımını uygulayarak planladığımız yabancı dil derslerimizde, öğrencilerimizin etkin birer konuşmacı ve dinleyici olmaları için, öncelikle konuşma rollerini onlara tanıtıp her bir role ayrı zamanlarda adapte olup bu rollerde konuşmalar yapmalarını ve özgün ifade güçleriyle iletşim yeterliliklerini geliştirmelerini sağlıyoruz.
Öğrencilerimizin dünya kimliğini ve yabancı dildeki yeterliliklerini Global temalar kapsamında yaptığımız çalışmalar ile de güçlendiriyoruz. Böylece global temalar ile şekillenen iletişim deneyimi ile öğrencilerimizin yaratıcı bakış açısını ve üretkenliğini teşvik ediyoruz.
Bunu yanı sıra English and Beyond (İngilizce ve ötesi) olarak tanımladığımız etkinliklerimizde de öğrencilerimizin dünyanın gerçekliğini ve dünyaya olan sorumluluklarımızı global temalar ile içselleştirmesini sağlıyor, öğrencilerimizin düşünme, tartışma, görüş oluşturma ve tutum geliştirmelerine yönelik çok yönlü çalışmalar yapıyoruz. Öğrencilerin öğrenme kapasitelerini, bilgi ve beceri edinimlerini harekete geçirmek, farklılıklara tolerans ve saygı göstermeyi teşvik etmek, dil öğrenme stratejilerini geliştirmek, çok biçimli okur-yazarlığı desteklemek gibi alanlara odaklanarak, öğrencilerimizi temalar hakkında konuşturabilecek bu içeriklerle, yabancı dil eğitimin fazlasıyla ötesine geçen öğrenme ve iletişim deneyimine imza atıyoruz.
Eğitim programınızda yabancı dil ağırlığı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Girne Koleji olarak eğitim içeriklerimizin tamamı dil yeterliliği üzerine kurulu; bizim için dilde yetkinlik, global yetkinlik için hem belirleyici hem de temel çatıdır. Girne Kolejinin başarı hikayesinin de kaynağı aslında yabancı dil eğitimine yönelik yaptığımız yatırımlardır.
Bu kapsamda (sadece sayısal veriler yabancı dil eğitimine verdiğimiz önemi tanımlamamakta), Girne Koleji dilin etkili kullanıldığı, bütünsel ve disiplinler arası çalışmaların okur-yazarlık becerileriyle de entegre olduğu, etkili iletişimin merkez olduğu global bir ekosistemdir. Bu nedenle de her kademenin bir sonraki kademeye geçiş kriterindeki takibimiz de yabancı dil yeterliliği ekseninde planlanmaktadır.
Biliyorsunuz ki özellikle erken çocukluk dönemi dil öğrenme sürecinde de en ayrıcalıklı yaş grubu olduğundan. Anaokulunda Half Day (Yarım gün İngilizce) olarak planlanmıştır. Anaokulu yaşamının tamamında aktif yabancı dil kullanımı hakimdir. Öğrencilerimizin eğitim rutinlerinde de yabancı dil kullanımı baskın; okula girdikleri andan çıkış saatine kadar sürdürdükleri tüm etkinlikler İngilizce öğretmenlerinin eşlik edeceği şekilde kurgulandığı için, aslında sadece yarım gün değil, oyun zamanı etkinlikleri de dahil tüm gün yabancı dile maruz kalmaktadırlar. Buna ek olarak ikinci yabancı dil eğitimimiz de anaokulunda başlamaktadır. Öğrencilerimizin farklı kültür ve dillerle erken tanışmasını hedefleyerek, Almanca ve İspanyolcayı da ikinci yabancı dil olarak Anaokulu 4 yaştan itibaren müfredata dahil etmekteyiz.
İlkokul 1. Sınıfı hazırlık niteliğinde bünyemizde değerlendirdiğimiz için, bu sınıftaki öğrenciler de yine yoğun bir yabancı dil programına tabi tutulmaktadır. İlkokul ve ortaokul kademelerindeki diğer sınıflarımızda ders programımızın çoğunluğu yabancı dilden oluşmakla birlikte, öğrencilerin etkili iletişim becerileri için de Oracy yaklaşımı tüm derslerin ana yaklaşımıdır. 5. Sınıflara geldiğimizde, yine hazırlık olarak değerlendirdiğimiz bir sınıf seviyesi olduğu için Almanca veya İspanyolca derslerini de gören öğrencilerimizin ders programındaki ağırlık merkezi yabancı dil derslerinden oluşmaktadır. Benzer şekilde lise hazırlık sınıflarımızda yabancı dil derslerinin ağırlığı artmakta olup, programlarının yarısında İngilizce dersleri mevcuttur. Diğer lise sınıflarında ise öğrenciler alan seçimine yöneldikleri için yabancı dersleri programın ana omurgasıdır.
Buna ek olarak, okul yaşamının yanı sıra ölçme değerlendirmede de yabancı dil gelişimi takibi bizim için çok önemli. Tüm kademelerde öğrencilerimizin yabancı dildeki gelişimlerini rakamlarla değerlendirmek yerine, işlevsel olmasını hedefleyerek yabancı dilde etkili iletişim kurabilmeleri yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Örneğin, eğitim çerçevemizi kurguladığımız tematik programımızda, her dönemin sonunda öğrencilerimizin ürünlerini sergileyebilmeleri ve tanıtabilmeleri için Academic Showcase’ler düzenliyoruz.
Birden fazla yabancı dil eğitiminin avantaj ve zorlukları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Hem birinci hem de ikinci yabancı dil öğretimine Anaokulu kademesinde başladığımız için, en büyük avantaj olan erken yaşta güdülemeyi yanımıza alarak başarılarımızın altına imza atıyoruz. Birden fazla yabancı dil bilen bireyler farklı ortamlarda iletişim kurmakta bir adım önde olur, okul hayatında daha başarılı olur, beyinleri farklı bir ülkenin kütüphanesine açıldığı için her zaman aynı kişi olarak kalmaz, iş başvurularında özgeçmişlerini altın gibi parlatabilir, sosyal çevrelerini genişletir, kültürel farkındalık sağlar, akademik kariyerine katkı sağlarlar. Kurumlarımızda birden fazla yabancı dil eğitimi vermemiz, öğrencilerin yaratıcı bakış açılarını geliştirmekte ve farklı kültürlerin karşılaştırmalarını yapmalarına olanak sunarak bireysel farklılıklara saygı duymayı öğretmektedir. Amaçlanan güdülemenin uygulama noktasında yetersiz kalmadığı sürece, zorluk olarak değerlendirilebilecek durumlarla karşılaşılmamaktadır. Sınıflardaki öğrenci sayılarımızı da sınırlı tuttuğumuz için kalabalık sınıflardaki öğrenme güçlüğünün önüne geçmiş oluyoruz. Bu durum aynı zamanda, Türk İngilizce öğretmenlerimizin derse girdiği sınıflarda bile %95 oranında İngilizce dilinde iletişim kurulmasından dolayı, öğrencinin konuşmasına öncelik verilmesi gerekliliğini de ön planda tutarak, akıcılık kazanmaları için onlara bolca fırsat tanımaktadır.
Başarımız için anne babaların desteği de tabi ki çok önemli. Bizim şansımız zaten ailelerin Girne markasını seçmesinin nedenlerinden biri de yabancı dil eğitimini ön planda tuttuğumuz için bu bilinçle okullarımıza kayıt olmalarıdır. Bu anlamda iş birliği kültürümüzde yabancı dil önceliği olması bize hedeflerimiz için daha büyük avantajlı kapılar açıyor.
Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kadromuzda yer alan ekip arkadaşlarımızın tecrübeli, dinamik, dil öğretimindeki yöntem ve tekniklere hakim, yenilenme zihniyetine sahip, eğitimdeki gelişmeleri takip eden, üretken, takım çalışmasına uyum sağlayan ve iletişim becerilerinde güçlü bireyler olmalarına büyük önem veriyoruz. Aynı zamanda, birlikte çalıştığımız ekip arkadaşlarımızı mesleki gelişim noktasında Girne Amerikan Üniversitesi Eğitim Fakültesi akademisyenleri tarafından güncel ihtiyaçlara yönelik eğitimlerle destekliyor, sürekli mesleki gelişimi her zaman yanımızda tutuyoruz. Bunlara ek olarak, Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği mezunlarını da ailemize dahil ederek, anaokulundan üniversiteye süregelen Girneli olma ayrıcalığını iş hayatında da gururla devam ettiriyoruz.
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Yabancı Dil öğretimini teknoloji entegrasyonu olmadan düşünmek hata olur. Pandemi döneminden önce de yabancı dil ders kitaplarının etkileşimli tahta yazılımları ve hatta bazılarının dijital platformları mevcuttu. Online eğitim ile bu perçinlendi, platformlar kendini güncelledi ve geliştirdi. Bizler de anaokulundan itibaren tüm kademelerde öğrencilerimize hem basılı kaynaklar hem de en az 2 adet dijital platform üyeliği sunarak, harmanlanmış eğitimi güçlü kılıyoruz. Yabancı dil eğitiminde görsel-işitsel ve interaktif özellikleri olan araçlardan yararlanmak, öğrenmenin daha kolay hale gelmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda, Web 2.0 araçlarını da aktif olarak kullanarak öğrencilerimizin sadece yazılı olmamakla birlikte, görsel ve işitsel girdiler de kaydedebileceği ve gelişimlerini ölçebilecekleri dijital ortamlarda, ürünlerini daha keyifli bir şekilde sergileme ve sunma, kendilerini teknoloji dilinde ifade etme olanağına yabancı dil eğitiminde sıkça yer veriyoruz. Hafta sonu ödevlerimiz bile sadece kâğıt üzerinde değil, çevrim içi dinleme veya izleme sonucu yapılabilecek tarzda düzenleniyor.
Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslararası ölçüm sınavları var mı?
Uluslararası standartlardaki yabancı dil eğitim sistemimizin ana eksenlerinden biri de öğrencilerimizin uluslararası sınav deneyimidir. Öğrencilerimize uluslararası dil sınavları ile tanışma fırsatı vermek ve onların uluslararası kriterlerle değerlendirilmeye başlamalarını sağlamak için her yıl Cambridge Üniversitesi’nin ana dili İngilizce olmayan ülkelerde düzenlediği Cambridge Assessment English sınavlarına katılım göstermekteyiz. Öğrencilerimizi bu sınavlara 3. Sınıftan itibaren hazırlamakta ve kendi düzeylerine uygun olanlara yönlendirmekteyiz. Cambridge Assessment English sınavları, İngilizce konuşulan, dünyanın her yerindeki okullar, üniversiteler, özel ve kamu sektörü işverenleri tarafından bilinir ve tanınır. Cambridge Assessment English sınavındaki başarı, öğrencilerimize İngilizce seviyelerini gösteren uluslararası kabul görmüş bir sertifika sağlar. Bu kapsamda, öğrencilerimizi Cambridge YLE, Pearson GSE, TOEFL ve IELTS sınavlarına hazırlamaktayız. Almanca dil seviyemizin uluslararası bağımsız bir kuruluş tarafından da onaylanması için öğrencilerimiz Goethe Enstitüsü tarafından uygulanan Fit1 ve Fit2 sertifika sınavlarına yönlendirilmektedirler. Cervantes Enstitüsü’nün yürütmekte olduğu DELE Sınav uygulamaları ile, İspanyolca dil eğitiminin ölçme çalışmalarını gerçekleştirmekteyiz.
Eğitim-öğretim yılı başında, öğrencilerimize yine uluslararası düzeylerini ölçmek için hazırbulunuşluk sınavları uygulamakta ve desteklenmeye ihtiyaçları olan yönlerini raporlayarak özellikle o alanlardaki çalışmalara ağırlık vermekteyiz. Eğitim-öğretim yılı sona ererken bu sınavları bir kez daha uygulayarak, gelişimlerini ölçmekte ve kendileri ile paylaşmaktayız.
ÖĞRENCİLERE ULUSLARARASI DENEYİM İMKANI
Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurtdışı tecrübelerine yönelik programlarınız var mı?
Öncelikle, k12 düzeyinde eğitim veren ve Girne Amerikan Okullar Grubunun üyesi olan bir kurum olarak, Kıbrıs’ta bulunan ve 10 farklı ülkeden öğrenciyi bünyesinde barındıran The International American College ile Türkiye’de bulunan Girne Koleji öğrencilerimizi tematik program, proje ve yarışmalar çerçevesinde bir araya getirerek, akranlarıyla interaktif çalışmalar yapmalarını ve yabancı dilde iletişim imkanından yararlanmalarını sağlıyoruz. Bunların yanı sıra, Girne Amerikan Üniversitesi yerleşkesinde yaz ve kış dil kampları düzenleyerek, öğrencilerimizin ebeveynleriyle veya ebeveynsiz katılımını sağlayıp, onları farklı ülkelerden öğrencilerle bir araya getiriyoruz. Akademik düzeyde değerlendirecek olursak, lise kademesindeki iş birliklerimizde, yararlanmak isteyen öğrencilerimize dünyaca kabul gören çift diploma imkanı sunuyoruz. Bu sayede liselerimizden mezun olan öğrencilerimiz, yükseköğrenimlerine İngilizce dilinde eğitim veren yurtdışındaki okullarda devam etmek istediklerinde öncelik kazanmış oluyorlar. Son olarak, Amerikan Lisansı Pathway Programı (Amerikan Derece Yolu Programı) ile, üniversite birinci sınıftaki öğrencilerimize Girne Amerikan Üniversitesi kampüsünde iki yıla kadar okuyarak online ve yüz yüze derslerle Arizona Üniversitesi kampüsüne geçiş hakkı tanıyoruz. Bu programda öğrencilerimiz, diledikleri bölümün derslerini alarak eğitimlerine başlayabilirler. Bu sürede Arizona Üniversitesi öğrencisi olur, Arizona Üniversitesi transkripti alır ve en geç 2 yılın sonunda eğitimlerini Arizona Üniversitesi kampüsünde veya başka bir akredite ABD üniversitesinde devam etme seçeneğine sahip olurlar.
YABANCI DİL EĞİTİMİNİNDE YENİ SOLUK
GİRNE AMERİKAN DİL KURSLARI
Girne Koleji olarak Girne Amerikan Dil Kurslarının da kuruluşunu gerçekleştirdiniz. Yeni girişiminizden ve hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Biliyorsunuz ki biz Girne Amerikan Üniversitesi kuruluşu olan bir okuluz ve okulumuz tamamen yabancı dil yeterliliği üzerine konseptlendirilmiş bir çalışma sistematiğinden oluşmaktadır. Girne Amerikan Üniversitesi gibi güçlü bir üniversitenin, global birikim yelpazesi geniş ve köklü olan bir kurumun yabancı dil alanında yapabilirliklerinin de çok yüksek olduğunu düşünüyoruz çünkü üniversite ile organik bağımız tamamen bu yönde. Bu anlamda, k12 seviyesinde yabancı dil yeterliliğine odaklanırken, yabancı dil alanında yaptığımız AR-GE çalışmaları ve Girne Amerikan Üniversitesi’nden aldığımız destek ile yetişkinlere de ulaşmak istedik. Bu kapsamda yetişkinlere, iş dünyasına, kariyer hedeflerine odaklanmak üzere Girne Amerikan Dil Kurslarını kurduk. Akabinde k12’de yaptığımız çalışmalarda da dil kursunda küçük yaş grubuna hitap edecek çalışmalar ortaya çıktı ve daha sonrasında GirneKids ve GirneTeens programlarına da Girne Amerikan Dil Kursu’nda yer verdik.
Ayrıca, öğrencilerimizin yurtdışındaki üniversitelerden kabulü üzerine de lise seviyesinde iş birliklerimiz dünya çapında devam ediyor. Bu nedenle Akademik İngilizceye dair çalışmalarımızı da güçlendirmek istedik ve bu kapsamda Girne Amerikan Dil Kursunda Akademik İngilizce ile ilgili çalışmalara yer verdik. Girne Amerikan Dil Kursu da bizim Girne Amerikan Üniversitesi kuruluşu olmamızın avantajlarıyla aslında hem yetişkinlere hem küçük yaş gruplarına, hem de kariyerine ya da eğitim hayatına yurt dışında devam etmek isteyen kişiler için oluşturduğumuz bir yelpaze olarak hayat buldu. Biz istiyoruz ki Girne markası, yabancı dil yeterliliği dendiğinde tüm yaş gruplarının tüm İngilizce amaçlarda başvurabileceği, güvenle kendisini geliştirebileceği bir yer olsun. Heyecan duyduğumuz nokta şu ki; Girne markası, Girne Amerikan Üniversitesi markası Türkiye’de yabancı dil politikası ve yabancı dil eğitimine dair sözü, güvenilirliği ve vizyonu olan bir yapılanma olarak devam etsin. Ayrıca, biliyorsunuz ki pandemi dönemi itibariyle aslında hem online eğitim gündem oldu hem de ara ara yüz yüze eğitimler de devam etti. Girne Amerikan Dil Kursu da tıpkı kolej yapılanmasında olduğu gibi bundan sonraki süreçte blended bir yaklaşımla (harmanlanmış öğrenme) öğrencilere ve yetişkinlere ulaşıyor olacak.
“Girne Kolejinde öğrenciler birinci yabancı dil olarak İngilizce, ikinci yabancı dil olarak ise kampüslere göre değişkenlik göstermekle birlikte modern dillerden Almanca veya İspanyolca öğrenmekte; sadece bu dili öğrenmekle kalmayıp bu dili ve kültürü yakından tanıyarak ve bu dili kullanırken kendilerini ifade edebilme becerilerini geliştirerek, bu dili iletişim aracı olarak kullanıp etkinlikler, yarışmalar gibi iletişim deneyimlerini sergilemektedirler.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Girne Koleji eğitim içeriklerinin tamamen dil yeterliliği üzerine kurulduğunu, dilde yetkinliğin global yetkinlik için hem belirleyici hem de temel çatı olduğunu belirten Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu, “Girne Kolejinin başarı hikayesinin de kaynağı aslında yabancı dil eğitimine yönelik yaptığımız yatırımlardır. İngilizce başta olmak üzere eğitim çerçevemizde merkez olan yabancı dil hakimiyeti, dünya kimliğinde mezuniyeti tanımlayan global yetkinlik göstergesidir.” diye konuştu.
Girne Koleji olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Yabancı dil eğitimi yaklaşımımızdaki ana odağımız iletişim kalitesi; çünkü iletişim kalitesi, öğrenme kalitesinin ön koşuludur. Bu nedenle de yabancı dil eğitimi departmanımızın temel önceliği doğru bir dil kullanımı, nihai hedefteki önceliği ise öğrenilen yabancı dilin etkili iletişim becerileriyle bütünleşmesi ve dünya kimliğindeki mezuniyet hedefimizde net belirttiğimiz üzere yabancı dil yeterliliğinin iletişim kalitesini yükseltmesi; dolaylı olarak da hayat boyu öğrenen olma sürecine nitelik kazandırmaktır. Örneğin; language arts olarak nitelendirdiğimiz derslerimizde öğrencilerimiz hedef dili birbirleriyle ve öğretmenleriyle etkileşimler, "gerçek metinler" (dil öğrenimi dışındaki amaçlar için hedef dilde yazılanlar) ve dilin kullanımı yoluyla öğrenir ve uygular. Diğer bir ifadeyle; kaynak seçimlerimiz, içeriklerimiz ve metodolojimiz iletişimi ve öğrenmeyi güçlendiren bir tasarımla yönetiliyor. Ayrıca; etkili iletişim becerilerinin gelişimi adına da öğrencilerimizin hedef dili öğrenmenin yanı sıra, kişisel deneyimlerini dil öğrenme ortamlarına dahil etmesi, öğrencilerimize dil öğrenme sürecinde çağın gereklilikleriyle paralel bir deneyim bütünü sunuyor.
İletişim kalitesine odaklandığımız genel yaklaşımımızda ayrıca İngilizce dahil tüm derslerde Oracy yaklaşımını da önceliklendirdik, çünkü Oracy yaklaşımı öğrenme ve öğretme niteliğini artıran güçlü bir araçtır ve aktif öğrenme kültürünü yüksek iletişim kalitesiyle buluşturan beceriler çerçevesini tanımlamaktadır. Bu kapsamda öğrencilerimiz kendilerini sözlü iletişimde etkili ve akıcı bir şekilde ifade edebilmekte, fikirlerini güvenli, açık ve ikna edici bir sunumla aktarabilmekte, söylemek istediklerini söylemek için kelime dağarcıklarını ve düşüncelerini başkaları için anlamlı olacak şekilde yapılandırabilmektedir.
3 TEMEL KATEGORİDE YABANCI DİL
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Yabancı dil öğretimini üç temel kategoride düzenledik; bunlar; yabancı dil ve iletişim becerileri, Oracy becerileri ve Global Temalarımız.
Yabancı dil ve iletişim becerileri çerçevesinde akademik müfredatımızı Girne Amerikan Üniversitesi Eğitim Fakültesi ile birlikte, CEFR (Avrupa Ortak Dil Çerçevesi) temelli, uluslararası standartlarda hazırlamakta, iletişim deneyimi ve sosyal yeterlilik alanlarında geliştirmekteyiz. Yabancı dil iletişim deneyimini dil öğretimindeki güncel yöntemlerle tecrübe eden öğrencilerimiz, bilgi, beceri ve iletişim deneyimindeki bütünlükle dünyanın kapılarını açıyor.
Yabancı dil derslerimizi Oracy Yaklaşımını temel olarak planlamaktayız. Oracy sözel iletişimde konuşma ve dinleme becerilerini kullanabilme yeteneğine odaklanan bir yaklaşımdır ve bu yaklaşımın dört temel beceri alanı bulunmaktadır: Fiziksel, Dilbilimsel, Bilişsel, Sosyal ve Duygusal Beceriler. Oracy yaklaşımını uygulayarak planladığımız yabancı dil derslerimizde, öğrencilerimizin etkin birer konuşmacı ve dinleyici olmaları için, öncelikle konuşma rollerini onlara tanıtıp her bir role ayrı zamanlarda adapte olup bu rollerde konuşmalar yapmalarını ve özgün ifade güçleriyle iletşim yeterliliklerini geliştirmelerini sağlıyoruz.
Öğrencilerimizin dünya kimliğini ve yabancı dildeki yeterliliklerini Global temalar kapsamında yaptığımız çalışmalar ile de güçlendiriyoruz. Böylece global temalar ile şekillenen iletişim deneyimi ile öğrencilerimizin yaratıcı bakış açısını ve üretkenliğini teşvik ediyoruz.
Bunu yanı sıra English and Beyond (İngilizce ve ötesi) olarak tanımladığımız etkinliklerimizde de öğrencilerimizin dünyanın gerçekliğini ve dünyaya olan sorumluluklarımızı global temalar ile içselleştirmesini sağlıyor, öğrencilerimizin düşünme, tartışma, görüş oluşturma ve tutum geliştirmelerine yönelik çok yönlü çalışmalar yapıyoruz. Öğrencilerin öğrenme kapasitelerini, bilgi ve beceri edinimlerini harekete geçirmek, farklılıklara tolerans ve saygı göstermeyi teşvik etmek, dil öğrenme stratejilerini geliştirmek, çok biçimli okur-yazarlığı desteklemek gibi alanlara odaklanarak, öğrencilerimizi temalar hakkında konuşturabilecek bu içeriklerle, yabancı dil eğitimin fazlasıyla ötesine geçen öğrenme ve iletişim deneyimine imza atıyoruz.
Eğitim programınızda yabancı dil ağırlığı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Girne Koleji olarak eğitim içeriklerimizin tamamı dil yeterliliği üzerine kurulu; bizim için dilde yetkinlik, global yetkinlik için hem belirleyici hem de temel çatıdır. Girne Kolejinin başarı hikayesinin de kaynağı aslında yabancı dil eğitimine yönelik yaptığımız yatırımlardır.
Bu kapsamda (sadece sayısal veriler yabancı dil eğitimine verdiğimiz önemi tanımlamamakta), Girne Koleji dilin etkili kullanıldığı, bütünsel ve disiplinler arası çalışmaların okur-yazarlık becerileriyle de entegre olduğu, etkili iletişimin merkez olduğu global bir ekosistemdir. Bu nedenle de her kademenin bir sonraki kademeye geçiş kriterindeki takibimiz de yabancı dil yeterliliği ekseninde planlanmaktadır.
Biliyorsunuz ki özellikle erken çocukluk dönemi dil öğrenme sürecinde de en ayrıcalıklı yaş grubu olduğundan. Anaokulunda Half Day (Yarım gün İngilizce) olarak planlanmıştır. Anaokulu yaşamının tamamında aktif yabancı dil kullanımı hakimdir. Öğrencilerimizin eğitim rutinlerinde de yabancı dil kullanımı baskın; okula girdikleri andan çıkış saatine kadar sürdürdükleri tüm etkinlikler İngilizce öğretmenlerinin eşlik edeceği şekilde kurgulandığı için, aslında sadece yarım gün değil, oyun zamanı etkinlikleri de dahil tüm gün yabancı dile maruz kalmaktadırlar. Buna ek olarak ikinci yabancı dil eğitimimiz de anaokulunda başlamaktadır. Öğrencilerimizin farklı kültür ve dillerle erken tanışmasını hedefleyerek, Almanca ve İspanyolcayı da ikinci yabancı dil olarak Anaokulu 4 yaştan itibaren müfredata dahil etmekteyiz.
İlkokul 1. Sınıfı hazırlık niteliğinde bünyemizde değerlendirdiğimiz için, bu sınıftaki öğrenciler de yine yoğun bir yabancı dil programına tabi tutulmaktadır. İlkokul ve ortaokul kademelerindeki diğer sınıflarımızda ders programımızın çoğunluğu yabancı dilden oluşmakla birlikte, öğrencilerin etkili iletişim becerileri için de Oracy yaklaşımı tüm derslerin ana yaklaşımıdır. 5. Sınıflara geldiğimizde, yine hazırlık olarak değerlendirdiğimiz bir sınıf seviyesi olduğu için Almanca veya İspanyolca derslerini de gören öğrencilerimizin ders programındaki ağırlık merkezi yabancı dil derslerinden oluşmaktadır. Benzer şekilde lise hazırlık sınıflarımızda yabancı dil derslerinin ağırlığı artmakta olup, programlarının yarısında İngilizce dersleri mevcuttur. Diğer lise sınıflarında ise öğrenciler alan seçimine yöneldikleri için yabancı dersleri programın ana omurgasıdır.
Buna ek olarak, okul yaşamının yanı sıra ölçme değerlendirmede de yabancı dil gelişimi takibi bizim için çok önemli. Tüm kademelerde öğrencilerimizin yabancı dildeki gelişimlerini rakamlarla değerlendirmek yerine, işlevsel olmasını hedefleyerek yabancı dilde etkili iletişim kurabilmeleri yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Örneğin, eğitim çerçevemizi kurguladığımız tematik programımızda, her dönemin sonunda öğrencilerimizin ürünlerini sergileyebilmeleri ve tanıtabilmeleri için Academic Showcase’ler düzenliyoruz.
Birden fazla yabancı dil eğitiminin avantaj ve zorlukları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Hem birinci hem de ikinci yabancı dil öğretimine Anaokulu kademesinde başladığımız için, en büyük avantaj olan erken yaşta güdülemeyi yanımıza alarak başarılarımızın altına imza atıyoruz. Birden fazla yabancı dil bilen bireyler farklı ortamlarda iletişim kurmakta bir adım önde olur, okul hayatında daha başarılı olur, beyinleri farklı bir ülkenin kütüphanesine açıldığı için her zaman aynı kişi olarak kalmaz, iş başvurularında özgeçmişlerini altın gibi parlatabilir, sosyal çevrelerini genişletir, kültürel farkındalık sağlar, akademik kariyerine katkı sağlarlar. Kurumlarımızda birden fazla yabancı dil eğitimi vermemiz, öğrencilerin yaratıcı bakış açılarını geliştirmekte ve farklı kültürlerin karşılaştırmalarını yapmalarına olanak sunarak bireysel farklılıklara saygı duymayı öğretmektedir. Amaçlanan güdülemenin uygulama noktasında yetersiz kalmadığı sürece, zorluk olarak değerlendirilebilecek durumlarla karşılaşılmamaktadır. Sınıflardaki öğrenci sayılarımızı da sınırlı tuttuğumuz için kalabalık sınıflardaki öğrenme güçlüğünün önüne geçmiş oluyoruz. Bu durum aynı zamanda, Türk İngilizce öğretmenlerimizin derse girdiği sınıflarda bile %95 oranında İngilizce dilinde iletişim kurulmasından dolayı, öğrencinin konuşmasına öncelik verilmesi gerekliliğini de ön planda tutarak, akıcılık kazanmaları için onlara bolca fırsat tanımaktadır.
Başarımız için anne babaların desteği de tabi ki çok önemli. Bizim şansımız zaten ailelerin Girne markasını seçmesinin nedenlerinden biri de yabancı dil eğitimini ön planda tuttuğumuz için bu bilinçle okullarımıza kayıt olmalarıdır. Bu anlamda iş birliği kültürümüzde yabancı dil önceliği olması bize hedeflerimiz için daha büyük avantajlı kapılar açıyor.
Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kadromuzda yer alan ekip arkadaşlarımızın tecrübeli, dinamik, dil öğretimindeki yöntem ve tekniklere hakim, yenilenme zihniyetine sahip, eğitimdeki gelişmeleri takip eden, üretken, takım çalışmasına uyum sağlayan ve iletişim becerilerinde güçlü bireyler olmalarına büyük önem veriyoruz. Aynı zamanda, birlikte çalıştığımız ekip arkadaşlarımızı mesleki gelişim noktasında Girne Amerikan Üniversitesi Eğitim Fakültesi akademisyenleri tarafından güncel ihtiyaçlara yönelik eğitimlerle destekliyor, sürekli mesleki gelişimi her zaman yanımızda tutuyoruz. Bunlara ek olarak, Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği mezunlarını da ailemize dahil ederek, anaokulundan üniversiteye süregelen Girneli olma ayrıcalığını iş hayatında da gururla devam ettiriyoruz.
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Yabancı Dil öğretimini teknoloji entegrasyonu olmadan düşünmek hata olur. Pandemi döneminden önce de yabancı dil ders kitaplarının etkileşimli tahta yazılımları ve hatta bazılarının dijital platformları mevcuttu. Online eğitim ile bu perçinlendi, platformlar kendini güncelledi ve geliştirdi. Bizler de anaokulundan itibaren tüm kademelerde öğrencilerimize hem basılı kaynaklar hem de en az 2 adet dijital platform üyeliği sunarak, harmanlanmış eğitimi güçlü kılıyoruz. Yabancı dil eğitiminde görsel-işitsel ve interaktif özellikleri olan araçlardan yararlanmak, öğrenmenin daha kolay hale gelmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda, Web 2.0 araçlarını da aktif olarak kullanarak öğrencilerimizin sadece yazılı olmamakla birlikte, görsel ve işitsel girdiler de kaydedebileceği ve gelişimlerini ölçebilecekleri dijital ortamlarda, ürünlerini daha keyifli bir şekilde sergileme ve sunma, kendilerini teknoloji dilinde ifade etme olanağına yabancı dil eğitiminde sıkça yer veriyoruz. Hafta sonu ödevlerimiz bile sadece kâğıt üzerinde değil, çevrim içi dinleme veya izleme sonucu yapılabilecek tarzda düzenleniyor.
Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslararası ölçüm sınavları var mı?
Uluslararası standartlardaki yabancı dil eğitim sistemimizin ana eksenlerinden biri de öğrencilerimizin uluslararası sınav deneyimidir. Öğrencilerimize uluslararası dil sınavları ile tanışma fırsatı vermek ve onların uluslararası kriterlerle değerlendirilmeye başlamalarını sağlamak için her yıl Cambridge Üniversitesi’nin ana dili İngilizce olmayan ülkelerde düzenlediği Cambridge Assessment English sınavlarına katılım göstermekteyiz. Öğrencilerimizi bu sınavlara 3. Sınıftan itibaren hazırlamakta ve kendi düzeylerine uygun olanlara yönlendirmekteyiz. Cambridge Assessment English sınavları, İngilizce konuşulan, dünyanın her yerindeki okullar, üniversiteler, özel ve kamu sektörü işverenleri tarafından bilinir ve tanınır. Cambridge Assessment English sınavındaki başarı, öğrencilerimize İngilizce seviyelerini gösteren uluslararası kabul görmüş bir sertifika sağlar. Bu kapsamda, öğrencilerimizi Cambridge YLE, Pearson GSE, TOEFL ve IELTS sınavlarına hazırlamaktayız. Almanca dil seviyemizin uluslararası bağımsız bir kuruluş tarafından da onaylanması için öğrencilerimiz Goethe Enstitüsü tarafından uygulanan Fit1 ve Fit2 sertifika sınavlarına yönlendirilmektedirler. Cervantes Enstitüsü’nün yürütmekte olduğu DELE Sınav uygulamaları ile, İspanyolca dil eğitiminin ölçme çalışmalarını gerçekleştirmekteyiz.
Eğitim-öğretim yılı başında, öğrencilerimize yine uluslararası düzeylerini ölçmek için hazırbulunuşluk sınavları uygulamakta ve desteklenmeye ihtiyaçları olan yönlerini raporlayarak özellikle o alanlardaki çalışmalara ağırlık vermekteyiz. Eğitim-öğretim yılı sona ererken bu sınavları bir kez daha uygulayarak, gelişimlerini ölçmekte ve kendileri ile paylaşmaktayız.
ÖĞRENCİLERE ULUSLARARASI DENEYİM İMKANI
Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurtdışı tecrübelerine yönelik programlarınız var mı?
Öncelikle, k12 düzeyinde eğitim veren ve Girne Amerikan Okullar Grubunun üyesi olan bir kurum olarak, Kıbrıs’ta bulunan ve 10 farklı ülkeden öğrenciyi bünyesinde barındıran The International American College ile Türkiye’de bulunan Girne Koleji öğrencilerimizi tematik program, proje ve yarışmalar çerçevesinde bir araya getirerek, akranlarıyla interaktif çalışmalar yapmalarını ve yabancı dilde iletişim imkanından yararlanmalarını sağlıyoruz. Bunların yanı sıra, Girne Amerikan Üniversitesi yerleşkesinde yaz ve kış dil kampları düzenleyerek, öğrencilerimizin ebeveynleriyle veya ebeveynsiz katılımını sağlayıp, onları farklı ülkelerden öğrencilerle bir araya getiriyoruz. Akademik düzeyde değerlendirecek olursak, lise kademesindeki iş birliklerimizde, yararlanmak isteyen öğrencilerimize dünyaca kabul gören çift diploma imkanı sunuyoruz. Bu sayede liselerimizden mezun olan öğrencilerimiz, yükseköğrenimlerine İngilizce dilinde eğitim veren yurtdışındaki okullarda devam etmek istediklerinde öncelik kazanmış oluyorlar. Son olarak, Amerikan Lisansı Pathway Programı (Amerikan Derece Yolu Programı) ile, üniversite birinci sınıftaki öğrencilerimize Girne Amerikan Üniversitesi kampüsünde iki yıla kadar okuyarak online ve yüz yüze derslerle Arizona Üniversitesi kampüsüne geçiş hakkı tanıyoruz. Bu programda öğrencilerimiz, diledikleri bölümün derslerini alarak eğitimlerine başlayabilirler. Bu sürede Arizona Üniversitesi öğrencisi olur, Arizona Üniversitesi transkripti alır ve en geç 2 yılın sonunda eğitimlerini Arizona Üniversitesi kampüsünde veya başka bir akredite ABD üniversitesinde devam etme seçeneğine sahip olurlar.
YABANCI DİL EĞİTİMİNİNDE YENİ SOLUK
GİRNE AMERİKAN DİL KURSLARI
Girne Koleji olarak Girne Amerikan Dil Kurslarının da kuruluşunu gerçekleştirdiniz. Yeni girişiminizden ve hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Biliyorsunuz ki biz Girne Amerikan Üniversitesi kuruluşu olan bir okuluz ve okulumuz tamamen yabancı dil yeterliliği üzerine konseptlendirilmiş bir çalışma sistematiğinden oluşmaktadır. Girne Amerikan Üniversitesi gibi güçlü bir üniversitenin, global birikim yelpazesi geniş ve köklü olan bir kurumun yabancı dil alanında yapabilirliklerinin de çok yüksek olduğunu düşünüyoruz çünkü üniversite ile organik bağımız tamamen bu yönde. Bu anlamda, k12 seviyesinde yabancı dil yeterliliğine odaklanırken, yabancı dil alanında yaptığımız AR-GE çalışmaları ve Girne Amerikan Üniversitesi’nden aldığımız destek ile yetişkinlere de ulaşmak istedik. Bu kapsamda yetişkinlere, iş dünyasına, kariyer hedeflerine odaklanmak üzere Girne Amerikan Dil Kurslarını kurduk. Akabinde k12’de yaptığımız çalışmalarda da dil kursunda küçük yaş grubuna hitap edecek çalışmalar ortaya çıktı ve daha sonrasında GirneKids ve GirneTeens programlarına da Girne Amerikan Dil Kursu’nda yer verdik.
Ayrıca, öğrencilerimizin yurtdışındaki üniversitelerden kabulü üzerine de lise seviyesinde iş birliklerimiz dünya çapında devam ediyor. Bu nedenle Akademik İngilizceye dair çalışmalarımızı da güçlendirmek istedik ve bu kapsamda Girne Amerikan Dil Kursunda Akademik İngilizce ile ilgili çalışmalara yer verdik. Girne Amerikan Dil Kursu da bizim Girne Amerikan Üniversitesi kuruluşu olmamızın avantajlarıyla aslında hem yetişkinlere hem küçük yaş gruplarına, hem de kariyerine ya da eğitim hayatına yurt dışında devam etmek isteyen kişiler için oluşturduğumuz bir yelpaze olarak hayat buldu. Biz istiyoruz ki Girne markası, yabancı dil yeterliliği dendiğinde tüm yaş gruplarının tüm İngilizce amaçlarda başvurabileceği, güvenle kendisini geliştirebileceği bir yer olsun. Heyecan duyduğumuz nokta şu ki; Girne markası, Girne Amerikan Üniversitesi markası Türkiye’de yabancı dil politikası ve yabancı dil eğitimine dair sözü, güvenilirliği ve vizyonu olan bir yapılanma olarak devam etsin. Ayrıca, biliyorsunuz ki pandemi dönemi itibariyle aslında hem online eğitim gündem oldu hem de ara ara yüz yüze eğitimler de devam etti. Girne Amerikan Dil Kursu da tıpkı kolej yapılanmasında olduğu gibi bundan sonraki süreçte blended bir yaklaşımla (harmanlanmış öğrenme) öğrencilere ve yetişkinlere ulaşıyor olacak.
“Girne Kolejinde öğrenciler birinci yabancı dil olarak İngilizce, ikinci yabancı dil olarak ise kampüslere göre değişkenlik göstermekle birlikte modern dillerden Almanca veya İspanyolca öğrenmekte; sadece bu dili öğrenmekle kalmayıp bu dili ve kültürü yakından tanıyarak ve bu dili kullanırken kendilerini ifade edebilme becerilerini geliştirerek, bu dili iletişim aracı olarak kullanıp etkinlikler, yarışmalar gibi iletişim deneyimlerini sergilemektedirler.”
Son Güncelleme: Pazartesi, 24 May 2021 12:47
Gösterim: 680