Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Okul kıyafetlerinde; kaliteyi, dayanıklılığı, çeşitliliği, rahatlığı ve özgün tarzı hedefleyen çalışmalar yapan Natura, çizimden tasarıma, pamuktan kumaşa, üretimin bittiği ana kadarki süreçte son derece itinalı çalışmalara imza atıyor.

naturaGünümüzde Natura’nın birçok okulun kıyafetini tasarladığını ifade eden Natura Satış ve Pazarlama Yöneticisi İdris Müslüm, okul kıyafetlerinin rahat, şık ve modaya uygun olması gerektiğini vurguluyor.
2007 yılında, İstanbul’da kurulan İlke-Natura, kuruluşundan bu yana geçen 9 yıl içinde Natura markasıyla Okul Kıyafetleri üretimi ile Türkiye’de sektörün liderleri arasında yer alıyor. Okul kıyafetlerinde; kaliteyi, dayanıklılığı, çeşitliliği, rahatlığı ve özgün tarzı hedefleyen çalışmalar yapan Natura, çizimden tasarıma, pamuktan kumaşa, üretimin bittiği ana kadarki süreçte son derece itinalı çalışmalar gerçekleştiriyor. Ayrıca modayı takip eden öğrencilerin farklı kıyafetler giyme taleplerini göz önünde bulundurarak ürün çeşitliliğini; okul öncesinden ilkokula, ortaokuldan liseye kadar tüm öğrenci gruplarını zenginleştiriyor.
ETI (etik ticari inisiyatifi) standartlarına özen gösteren Natura’nın, dünya markalarının üretimde kullandığı kırık iğne raporlarına varana kadar her türlü dünya imalat standartlarını göze’metal parçacıklar politikası’na dikkat edilen Natura ürünlerinde kullanılan metaller, kanserojen madde içermiyor. Her ürün için ayrı ayrı “OEKO-TEX belgesine sahip olan Natura, ürünlerinin tamamını Türkiye’de, İstanbul’da üretiyor” dedi.
naturaÜRÜNLERİMİZ UZUN ÖMÜRLÜ
Natura’nın, ürünlerinde nanoteknolojiyi kullandığını vurgulayan İdris Müslüm, “Bionic finish nanoteknolojisi; tekstil ürünleri üzerine uygulanan su, yağ ve diğer sıvıları hiçbir şekilde emmeyen, buna karşılık iç yüzeyde mutlak bir emicilik sağlayan ve nefes alabilen bir kaplama teknolojisidir. İç yüzeydeki emicilik ve yumuşaklık, kullanıcıya mutlak bir kullanım rahatlığı sağlar. Natura ürünlerinin su, yağ, çay, kahve ve diğer sıvıları hiçbir şekilde emmemesi sayesinde, kıyafetler daima temiz, estetik ve ürün duruşu bozulmuyor. Özellikle çocuk kıyafetlerinde uzun süreli kullanımdan kaynaklı oluşabilecek sorunlar en aza indirgenerek ürünün uzun ömürlü olması sağlanıyor” diye konuştu.
Natura Pazarlama ve Satış Yöneticisi İdris Müslüm, nano teknolojik ürünler, collmax ürünler, termocoll fresh ürünler ve hybrid teknolojik ürünler ürettiklerini belirtti. Bu ürünlerin kişiye kullanımda kolaylık ve konfor sağladığını dile getiren Müslüm, aynı zamanda da hijyenik oldukları için sağlık açısından da tercih sebebi olarak ön plana çıktığını söyledi. Natura olarak teknolojik ürünlerin birçoğunu yaparak kendi bünyelerindeki kurumlara sunduklarını ifade eden İdris Müslüm, “Çünkü bizim kullanıcılarımız çocuklarımız dolayısıyla en fazla hijyen ve sağlık gerektiren durumla karşı karşıyalar. Natura ailesi olarak antibakteriyel iç çamaşırı, nano pantolon ve şort etekler, termocoll fresh t-shirtler, antibakteriyel ve koku yapmayan çoraplar, su itici yağmurluklar gibi daha birçok ürün halen üretilmekte ve geliştirilmekte” dedi.
ÖZGÜN BİR TARZ OLUŞTURUYORUZ
Günümüzde Natura’nın birçok okulun kıyafetini tasarladığını ifade eden İdris Müslüm, okul kıyafetlerinin rahat, şık ve modaya uygun olması gerektiğini söylüyor. Müslüm sözlerine şöyle devam ediyor: “Okul kıyafeti çocuklarımızın hayatlarında önemli yere sahip olan bu zaman diliminde kendilerini mutlu hissedebilecekleri, özgür kişiliklerini yansıtabilecekleri, motivasyonlarını güçlendirici, yaşamlarını kolaylaştırıcı özgürlük alanıdır. Bu aynı zamanda ait olma duygusunu aşılayan, kurumsal bir kimliğin içerisinde özgün bir birey olabilme ayrıcalığını yaşatan, okul yaşamının en temel unsurlarındandır. Öğrencilerimizin bu özgürlük alanlarında; içerisinde kendilerini rahat ve sağlıklı hissedebildikleri, güncel trendlere uyumlu, şık kıyafetler tasarlayarak onları sıkıcılıktan, tekdüzelikten ve üniforma algısından uzaklaştırıp özgün bir tarz oluşturuyoruz. Bu bağlamda, ürünlerimizi tasarlarken, çizimden tasarıma, pamuktan kumaşa, üretimin bittiği ana kadar ki süreçte son derece itinalı çalışmalar gerçekleştiriyoruz.”

> Natura, güncel trendlere uyumlu, şık okul kıyafetleri tasarlıyor

Okul kıyafetlerinde; kaliteyi, dayanıklılığı, çeşitliliği, rahatlığı ve özgün tarzı hedefleyen çalışmalar yapan Natura, çizimden tasarıma, pamuktan kumaşa, üretimin bittiği ana kadarki süreçte son derece itinalı çalışmalara imza atıyor.

naturaGünümüzde Natura’nın birçok okulun kıyafetini tasarladığını ifade eden Natura Satış ve Pazarlama Yöneticisi İdris Müslüm, okul kıyafetlerinin rahat, şık ve modaya uygun olması gerektiğini vurguluyor.
2007 yılında, İstanbul’da kurulan İlke-Natura, kuruluşundan bu yana geçen 9 yıl içinde Natura markasıyla Okul Kıyafetleri üretimi ile Türkiye’de sektörün liderleri arasında yer alıyor. Okul kıyafetlerinde; kaliteyi, dayanıklılığı, çeşitliliği, rahatlığı ve özgün tarzı hedefleyen çalışmalar yapan Natura, çizimden tasarıma, pamuktan kumaşa, üretimin bittiği ana kadarki süreçte son derece itinalı çalışmalar gerçekleştiriyor. Ayrıca modayı takip eden öğrencilerin farklı kıyafetler giyme taleplerini göz önünde bulundurarak ürün çeşitliliğini; okul öncesinden ilkokula, ortaokuldan liseye kadar tüm öğrenci gruplarını zenginleştiriyor.
ETI (etik ticari inisiyatifi) standartlarına özen gösteren Natura’nın, dünya markalarının üretimde kullandığı kırık iğne raporlarına varana kadar her türlü dünya imalat standartlarını göze’metal parçacıklar politikası’na dikkat edilen Natura ürünlerinde kullanılan metaller, kanserojen madde içermiyor. Her ürün için ayrı ayrı “OEKO-TEX belgesine sahip olan Natura, ürünlerinin tamamını Türkiye’de, İstanbul’da üretiyor” dedi.
naturaÜRÜNLERİMİZ UZUN ÖMÜRLÜ
Natura’nın, ürünlerinde nanoteknolojiyi kullandığını vurgulayan İdris Müslüm, “Bionic finish nanoteknolojisi; tekstil ürünleri üzerine uygulanan su, yağ ve diğer sıvıları hiçbir şekilde emmeyen, buna karşılık iç yüzeyde mutlak bir emicilik sağlayan ve nefes alabilen bir kaplama teknolojisidir. İç yüzeydeki emicilik ve yumuşaklık, kullanıcıya mutlak bir kullanım rahatlığı sağlar. Natura ürünlerinin su, yağ, çay, kahve ve diğer sıvıları hiçbir şekilde emmemesi sayesinde, kıyafetler daima temiz, estetik ve ürün duruşu bozulmuyor. Özellikle çocuk kıyafetlerinde uzun süreli kullanımdan kaynaklı oluşabilecek sorunlar en aza indirgenerek ürünün uzun ömürlü olması sağlanıyor” diye konuştu.
Natura Pazarlama ve Satış Yöneticisi İdris Müslüm, nano teknolojik ürünler, collmax ürünler, termocoll fresh ürünler ve hybrid teknolojik ürünler ürettiklerini belirtti. Bu ürünlerin kişiye kullanımda kolaylık ve konfor sağladığını dile getiren Müslüm, aynı zamanda da hijyenik oldukları için sağlık açısından da tercih sebebi olarak ön plana çıktığını söyledi. Natura olarak teknolojik ürünlerin birçoğunu yaparak kendi bünyelerindeki kurumlara sunduklarını ifade eden İdris Müslüm, “Çünkü bizim kullanıcılarımız çocuklarımız dolayısıyla en fazla hijyen ve sağlık gerektiren durumla karşı karşıyalar. Natura ailesi olarak antibakteriyel iç çamaşırı, nano pantolon ve şort etekler, termocoll fresh t-shirtler, antibakteriyel ve koku yapmayan çoraplar, su itici yağmurluklar gibi daha birçok ürün halen üretilmekte ve geliştirilmekte” dedi.
ÖZGÜN BİR TARZ OLUŞTURUYORUZ
Günümüzde Natura’nın birçok okulun kıyafetini tasarladığını ifade eden İdris Müslüm, okul kıyafetlerinin rahat, şık ve modaya uygun olması gerektiğini söylüyor. Müslüm sözlerine şöyle devam ediyor: “Okul kıyafeti çocuklarımızın hayatlarında önemli yere sahip olan bu zaman diliminde kendilerini mutlu hissedebilecekleri, özgür kişiliklerini yansıtabilecekleri, motivasyonlarını güçlendirici, yaşamlarını kolaylaştırıcı özgürlük alanıdır. Bu aynı zamanda ait olma duygusunu aşılayan, kurumsal bir kimliğin içerisinde özgün bir birey olabilme ayrıcalığını yaşatan, okul yaşamının en temel unsurlarındandır. Öğrencilerimizin bu özgürlük alanlarında; içerisinde kendilerini rahat ve sağlıklı hissedebildikleri, güncel trendlere uyumlu, şık kıyafetler tasarlayarak onları sıkıcılıktan, tekdüzelikten ve üniforma algısından uzaklaştırıp özgün bir tarz oluşturuyoruz. Bu bağlamda, ürünlerimizi tasarlarken, çizimden tasarıma, pamuktan kumaşa, üretimin bittiği ana kadar ki süreçte son derece itinalı çalışmalar gerçekleştiriyoruz.”

Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Ocak 2016 16:24

Gösterim: 3796

Öğretmen ve öğrencilerin büyük memnuniyetle karşıladığı gelişmelere, videokonferanslarla eğitim verilen “Geleceğin Kaşifleri Programı”nı takiben son olarak da “maker” hareketi eklenecek.

uzay_kampi_turkiyeUzay Kampı Türkiye, her sene yenilediği program içeriği ve özel konseptli sınıflarıyla eğitimi teknolojiyle entegre ederek sunmaya devam ediyor. Uluslararası standartlarda eğitim sunan kamp, ulusal/uluslararası konferanslara ve AB projelerine aktif olarak katılarak en son gelişmeleri takip edip programlarını sürekli güncellemeye devam ediyor. Kamp; herkesin tasarım ve üretim yapması, inovasyon akımının daha geniş kitlelere ulaşması üzerine kurulan maker hareketini de programlarında uygulamaya hazırlanıyor.

Uzay Kampı Türkiye; Türkiye’deki ilk ve tek uygulamalı uzay bilimleri ve teknolojileri eğitimi merkezi olarak; Ege Serbest Bölge’de kurulu tesislerinde 2000 yılından beri ağırlıksızlık, sürtünmesiz ortamda hareket, Ay’da yürüme ve atmosferde yön kaybını anlatan NASA tasarımlı astronot simülatörleriyle eğitim veriyor. Yurtiçi ve yurt dışından gelen taleplerle 2016 yılı rezervasyonlarının büyük bir kısmını şimdiden dolduran kampın Yurtiçi Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Emre Aday programların teknolojik boyutuyla ilgili açıklama yaptı. Programların öğrencilerin okulda edindikleri bilgi ve becerileri farklı disiplinlerde de bilinçli ve verimli olarak uygulayabilmeleri konusunda önemli bir fırsat sunduğunu anlatan Aday, ”İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda özellikle uzay teknolojileri çok hızlı ilerleme gösteriyor. Mars’a insanlı uçuş gerçekleştirmek için ciddi hazırlıkların yaşandığı, bir kuyruklu yıldıza uzay aracının indirilmesi, alt yörünge uçuşlarının özel sektörler için iş kollarına dönüşmesi gibi teknolojik gelişmelerle karşı karşıya kaldığımız bu çağda teknolojinin eğitimin her aşamasında kullanılması vazgeçilmez oldu. Teknolojideki hızlı gelişmeler öğrenme faaliyetlerine de doğrudan etkiliyor. Teknoloji, bilgisayarlar ve iletişimdeki yeni ilerleme ve gelişmeler ışığında 2003 yılında başlattığımız videokonferanslı eğitim faaliyetlerimiz kapsamında NASA başta olmak üzere birçok kurumla anlık bilgi alışverişinde bulunup 250’ye yakın bağlantı gerçekleştirdik. Bilgisayarlar, çoklu ortam, ses, görüntü ve animasyonlarla beraberinde gelen yeni kavram ve teknolojiler geleneksel eğitim ve öğretimdeki yerini aldı. Uzay istasyonlu sanal uzay mekiği uçuş görevi, robot aktiviteli programlar, sanal Mars gezisi, ‘sihirli küre’ ve dijital planetaryumda astronomi eğitimi gibi uygulamalı eğitimlerimize en son olarak maker hareketine odaklanan program oluşturma hazırlıklarındayız. Öğretimde yeni teknik ve yöntemlerin kullanımına yönelik gelişimlerimiz devam edecek” sözlerine yer verdi.

GELECEĞİN KAŞİFLERİ PROGRAMI DEVAM EDİYOR
Uzay Kampı Türkiye ve Uzay Bilimleri Eğitimiyle Küresel Dostluk Vakfı’nın (GFTSE), STEAM yaklaşımını uzay bilimleri eğitiminde kullanarak videokonferans bağlantılarıyla yürüttüğü projesi Geleceğin Kâşifleri Programı (FEP) başladı. Yeni müfredatta, güneş sistemi dışındaki yıldız sistemlerinde dolanan gezegenlerin anlatıldığı ötegezegenler de var.
Program içerisinde verilen eğitimlerde NASA’nın desteklediği yapılandırmacı öğrenme döngüsü ve AB projelerinden edinilen çıkarımlar kullanılıyor. Programın eğitim alt yapısı; “STEAM” ve NASA’nın; Kavra, Keşfet, Açıkla, Detaylandır ve Değerlendir olarak tanımladığı aşamalarla ve Avrupa Birliği projesinde anons edilen ‘Anahtar Yetkinlikleri’nin birleştirilerek oluşturuldu. Program okullarda tamamen İngilizce ya da Türkçe olarak uygulanabiliyor.

Başvuruda Bulunmak İçin Şartlar
Program kontenjan dahilinde bütün okulların başvurusuna açık. Programa katılacak okulların en az 15 en fazla 30 kişilik öğrenci grubu oluşturması ve videokonferansların gerçekleştirilmesi için gerekli altyapıya sahip olması yeterli. Ayrıntılı bilgi ve başvuru detayları için: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 

> Uzay Kampı Türkiye, geleceğin liderlerini yetiştiriyor

Öğretmen ve öğrencilerin büyük memnuniyetle karşıladığı gelişmelere, videokonferanslarla eğitim verilen “Geleceğin Kaşifleri Programı”nı takiben son olarak da “maker” hareketi eklenecek.

uzay_kampi_turkiyeUzay Kampı Türkiye, her sene yenilediği program içeriği ve özel konseptli sınıflarıyla eğitimi teknolojiyle entegre ederek sunmaya devam ediyor. Uluslararası standartlarda eğitim sunan kamp, ulusal/uluslararası konferanslara ve AB projelerine aktif olarak katılarak en son gelişmeleri takip edip programlarını sürekli güncellemeye devam ediyor. Kamp; herkesin tasarım ve üretim yapması, inovasyon akımının daha geniş kitlelere ulaşması üzerine kurulan maker hareketini de programlarında uygulamaya hazırlanıyor.

Uzay Kampı Türkiye; Türkiye’deki ilk ve tek uygulamalı uzay bilimleri ve teknolojileri eğitimi merkezi olarak; Ege Serbest Bölge’de kurulu tesislerinde 2000 yılından beri ağırlıksızlık, sürtünmesiz ortamda hareket, Ay’da yürüme ve atmosferde yön kaybını anlatan NASA tasarımlı astronot simülatörleriyle eğitim veriyor. Yurtiçi ve yurt dışından gelen taleplerle 2016 yılı rezervasyonlarının büyük bir kısmını şimdiden dolduran kampın Yurtiçi Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Emre Aday programların teknolojik boyutuyla ilgili açıklama yaptı. Programların öğrencilerin okulda edindikleri bilgi ve becerileri farklı disiplinlerde de bilinçli ve verimli olarak uygulayabilmeleri konusunda önemli bir fırsat sunduğunu anlatan Aday, ”İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda özellikle uzay teknolojileri çok hızlı ilerleme gösteriyor. Mars’a insanlı uçuş gerçekleştirmek için ciddi hazırlıkların yaşandığı, bir kuyruklu yıldıza uzay aracının indirilmesi, alt yörünge uçuşlarının özel sektörler için iş kollarına dönüşmesi gibi teknolojik gelişmelerle karşı karşıya kaldığımız bu çağda teknolojinin eğitimin her aşamasında kullanılması vazgeçilmez oldu. Teknolojideki hızlı gelişmeler öğrenme faaliyetlerine de doğrudan etkiliyor. Teknoloji, bilgisayarlar ve iletişimdeki yeni ilerleme ve gelişmeler ışığında 2003 yılında başlattığımız videokonferanslı eğitim faaliyetlerimiz kapsamında NASA başta olmak üzere birçok kurumla anlık bilgi alışverişinde bulunup 250’ye yakın bağlantı gerçekleştirdik. Bilgisayarlar, çoklu ortam, ses, görüntü ve animasyonlarla beraberinde gelen yeni kavram ve teknolojiler geleneksel eğitim ve öğretimdeki yerini aldı. Uzay istasyonlu sanal uzay mekiği uçuş görevi, robot aktiviteli programlar, sanal Mars gezisi, ‘sihirli küre’ ve dijital planetaryumda astronomi eğitimi gibi uygulamalı eğitimlerimize en son olarak maker hareketine odaklanan program oluşturma hazırlıklarındayız. Öğretimde yeni teknik ve yöntemlerin kullanımına yönelik gelişimlerimiz devam edecek” sözlerine yer verdi.

GELECEĞİN KAŞİFLERİ PROGRAMI DEVAM EDİYOR
Uzay Kampı Türkiye ve Uzay Bilimleri Eğitimiyle Küresel Dostluk Vakfı’nın (GFTSE), STEAM yaklaşımını uzay bilimleri eğitiminde kullanarak videokonferans bağlantılarıyla yürüttüğü projesi Geleceğin Kâşifleri Programı (FEP) başladı. Yeni müfredatta, güneş sistemi dışındaki yıldız sistemlerinde dolanan gezegenlerin anlatıldığı ötegezegenler de var.
Program içerisinde verilen eğitimlerde NASA’nın desteklediği yapılandırmacı öğrenme döngüsü ve AB projelerinden edinilen çıkarımlar kullanılıyor. Programın eğitim alt yapısı; “STEAM” ve NASA’nın; Kavra, Keşfet, Açıkla, Detaylandır ve Değerlendir olarak tanımladığı aşamalarla ve Avrupa Birliği projesinde anons edilen ‘Anahtar Yetkinlikleri’nin birleştirilerek oluşturuldu. Program okullarda tamamen İngilizce ya da Türkçe olarak uygulanabiliyor.

Başvuruda Bulunmak İçin Şartlar
Program kontenjan dahilinde bütün okulların başvurusuna açık. Programa katılacak okulların en az 15 en fazla 30 kişilik öğrenci grubu oluşturması ve videokonferansların gerçekleştirilmesi için gerekli altyapıya sahip olması yeterli. Ayrıntılı bilgi ve başvuru detayları için: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 18 Ocak 2016 17:29

Gösterim: 2150

Van’ın Erciş ilçesinde 90 yıl önce eğitim öğretime açılan ve deprem sonrası kaderine terk edilen Atatürk İlkokulu, hazırlanan projeyle tekrar eğitime kazandırıldı.

van ataturk ilkokuluOkulun onarımdan sonraki halini inceleyen İlçe Kaymakamı Mehmet Şirin Yaşar, binanın kaderine terk edildiği bir dönemde İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Şimşek’in, okulu yeniden eğitim-öğretime kazandırmak için yaptığı projenin gerekli izin sonrası başladığını söyledi.

Okuldaki son gelişmelerin olumlu olduğunu belirten çalışmalardan dolayı Şimşek ile ekibini kutlayan Yaşar, şöyle konuştu:

"2011'de meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından kaderine terk edilerek uyuşturucu müptelalarının uğrak yeri haline gelen 90 yıllık taş bina, mahalle sakinlerinin talebi doğrultusunda yeniden onarılarak eğitime kazandırıldı. İlk olarak yanmış ve tahrip edilmiş kapı ve pencereler aslına uygun şekilde yenisiyle değiştirildi ve sınıf duvarları alçı sıva ve saten boya ile kaplatıldı. Elektrik, su ve kalorifer sitemini sil baştan değiştirilerek binanın lavabo ve çevre düzenlemesi yeniden yapıldı. Yaklaşık iki aylık bir zaman diliminde okul eğitime hazır hale getirildi."

Bu okuldan profesör, savcı, siyasetçi çıktı

İlçede binlerce öğrencinin bu okuldan mezun olduğunu ve bu öğrenciler arasından profesör, hakim, savcı, kaymakam, siyasetçi, mühendis ve çok sayıda öğretmen çıktığını anımsatan Yaşar, şunları kaydetti:

"İlçenin ilk göz ağrısı ve eğitim yuvası olan okulumuz yok olmaktan kurtarıldı. Yakında açışını yapacağımız bu okulun Erciş’e kazandırılması bizler için de çok önemliydi. Yok olmaktan kurtardığımız ve ilçenin hafızası olan 90 yılık okul, Erciş halkına yapılan hizmetlerden biri olarak hafızalardaki yerinin alacaktır."

Okulun onarımında, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kültür ve Tabii Varlıkları Koruma Kurulu Van Bölge Müdürlüğünden destek aldıklarını anlatan Şimşek ise, "Küçük onarım şeklinde onay aldıktan sonra binanın dış mimarisine dokunmadan binamızı onardık. Okulumuz 5 derslikli olup, yıllarca ilçe insanına hizmet etmiştir. Kısa zamanda yeniden eğitim öğretime açacağız" dedi.

> 90 yıllık okul tekrar eğitime kazandırıldı

Van’ın Erciş ilçesinde 90 yıl önce eğitim öğretime açılan ve deprem sonrası kaderine terk edilen Atatürk İlkokulu, hazırlanan projeyle tekrar eğitime kazandırıldı.

van ataturk ilkokuluOkulun onarımdan sonraki halini inceleyen İlçe Kaymakamı Mehmet Şirin Yaşar, binanın kaderine terk edildiği bir dönemde İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Şimşek’in, okulu yeniden eğitim-öğretime kazandırmak için yaptığı projenin gerekli izin sonrası başladığını söyledi.

Okuldaki son gelişmelerin olumlu olduğunu belirten çalışmalardan dolayı Şimşek ile ekibini kutlayan Yaşar, şöyle konuştu:

"2011'de meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından kaderine terk edilerek uyuşturucu müptelalarının uğrak yeri haline gelen 90 yıllık taş bina, mahalle sakinlerinin talebi doğrultusunda yeniden onarılarak eğitime kazandırıldı. İlk olarak yanmış ve tahrip edilmiş kapı ve pencereler aslına uygun şekilde yenisiyle değiştirildi ve sınıf duvarları alçı sıva ve saten boya ile kaplatıldı. Elektrik, su ve kalorifer sitemini sil baştan değiştirilerek binanın lavabo ve çevre düzenlemesi yeniden yapıldı. Yaklaşık iki aylık bir zaman diliminde okul eğitime hazır hale getirildi."

Bu okuldan profesör, savcı, siyasetçi çıktı

İlçede binlerce öğrencinin bu okuldan mezun olduğunu ve bu öğrenciler arasından profesör, hakim, savcı, kaymakam, siyasetçi, mühendis ve çok sayıda öğretmen çıktığını anımsatan Yaşar, şunları kaydetti:

"İlçenin ilk göz ağrısı ve eğitim yuvası olan okulumuz yok olmaktan kurtarıldı. Yakında açışını yapacağımız bu okulun Erciş’e kazandırılması bizler için de çok önemliydi. Yok olmaktan kurtardığımız ve ilçenin hafızası olan 90 yılık okul, Erciş halkına yapılan hizmetlerden biri olarak hafızalardaki yerinin alacaktır."

Okulun onarımında, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kültür ve Tabii Varlıkları Koruma Kurulu Van Bölge Müdürlüğünden destek aldıklarını anlatan Şimşek ise, "Küçük onarım şeklinde onay aldıktan sonra binanın dış mimarisine dokunmadan binamızı onardık. Okulumuz 5 derslikli olup, yıllarca ilçe insanına hizmet etmiştir. Kısa zamanda yeniden eğitim öğretime açacağız" dedi.

Son Güncelleme: Cuma, 27 Kasım 2015 10:27

Gösterim: 2364

Suriyeli bir hayırsever, iç savaş nedeniyle eğitimleri yarıda kalan Suriyeli çocuklar için, Reyhanlı'da boş bir binayı okula dönüştürdü. Sınıflarda sıra olmadığı için öğrencilerin yere oturarak eğitim gördüğü okulda, Suriyeli 20 gönüllü öğretmen, 400 öğrenciye eğitim veriyor.

sirasiz sinif dersSuriye'deki iç savaştan kaçarak Hatay'ın Reyhanlı ilçesine gelen bir Suriyeli, eğitimini yarıda bırakarak ülkesini terk eden çocuklar için boş bir binayı okula dönüştürdü.

Ülkelerindeki savaş nedeniyle eğitimleri yarıda kalan Suriyeli çocuklar, hayırseverin açtığı okulda geleceklerine hazırlanıyor.

Hama, Humus, Halep ve İdlib bölgelerinden aileleriyle farklı zamanlarda Hatay'ın Reyhanlı ilçesine gelen Suriyeli çocuklar, eksiklerine rağmen okullarının yolunu tutuyor.

Sabahın erken saatlerinde binaya gelen çocuklar, aralarında iç savaşta eşlerini kaybedenlerin de bulunduğu öğretmenlerden Türkçe, din, matematik, tarih ve beden eğitimi alıyor.

Elektriği ve suyu olan okulun sınıflarında sıra, tahta ve diğer eğitim materyalleri bulunmuyor. Suriyeli çocuklar, sıraların bulunmadığı sınıflarda yere oturarak ders dinliyor.

Hayırseverlerden yardım bekliyorlar

Suriye'nin Humus kentinden 3 yıl önce Reyhanlı'ya gelen Hasan Daravşı (38), AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların eğitimden ayrı kalmasına gönlünün razı olmadığını söyledi.

Suriye'den gelen çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için kolları sıvadıklarını ifade eden Daravşı, ''Bu kapsamda üç katlı boş bir binayı girişimlerimiz sonucu okula dönüştürdüm. Şu an okulumuzda 20 gönüllü öğretmen ve 400 öğrenci var'' dedi.

Okulda sıra, tahta ve kırtasiye malzemesine ihtiyaç olduğuna işaret eden Daravşı, hayırseverlerden yardım beklediklerini aktardı. Daravşı, 12 sınıfın bulunduğu okulda öğrencilerin eğitimlerine devam etmesinin mutluluğunu yaşadığını da kaydetti.

> Sırasız sınıflarında yerde eğitim görüyorlar

Suriyeli bir hayırsever, iç savaş nedeniyle eğitimleri yarıda kalan Suriyeli çocuklar için, Reyhanlı'da boş bir binayı okula dönüştürdü. Sınıflarda sıra olmadığı için öğrencilerin yere oturarak eğitim gördüğü okulda, Suriyeli 20 gönüllü öğretmen, 400 öğrenciye eğitim veriyor.

sirasiz sinif dersSuriye'deki iç savaştan kaçarak Hatay'ın Reyhanlı ilçesine gelen bir Suriyeli, eğitimini yarıda bırakarak ülkesini terk eden çocuklar için boş bir binayı okula dönüştürdü.

Ülkelerindeki savaş nedeniyle eğitimleri yarıda kalan Suriyeli çocuklar, hayırseverin açtığı okulda geleceklerine hazırlanıyor.

Hama, Humus, Halep ve İdlib bölgelerinden aileleriyle farklı zamanlarda Hatay'ın Reyhanlı ilçesine gelen Suriyeli çocuklar, eksiklerine rağmen okullarının yolunu tutuyor.

Sabahın erken saatlerinde binaya gelen çocuklar, aralarında iç savaşta eşlerini kaybedenlerin de bulunduğu öğretmenlerden Türkçe, din, matematik, tarih ve beden eğitimi alıyor.

Elektriği ve suyu olan okulun sınıflarında sıra, tahta ve diğer eğitim materyalleri bulunmuyor. Suriyeli çocuklar, sıraların bulunmadığı sınıflarda yere oturarak ders dinliyor.

Hayırseverlerden yardım bekliyorlar

Suriye'nin Humus kentinden 3 yıl önce Reyhanlı'ya gelen Hasan Daravşı (38), AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların eğitimden ayrı kalmasına gönlünün razı olmadığını söyledi.

Suriye'den gelen çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için kolları sıvadıklarını ifade eden Daravşı, ''Bu kapsamda üç katlı boş bir binayı girişimlerimiz sonucu okula dönüştürdüm. Şu an okulumuzda 20 gönüllü öğretmen ve 400 öğrenci var'' dedi.

Okulda sıra, tahta ve kırtasiye malzemesine ihtiyaç olduğuna işaret eden Daravşı, hayırseverlerden yardım beklediklerini aktardı. Daravşı, 12 sınıfın bulunduğu okulda öğrencilerin eğitimlerine devam etmesinin mutluluğunu yaşadığını da kaydetti.

Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Kasım 2015 10:38

Gösterim: 2305

Edirne Bahçeşehir Anadolu ve Fen Lisesi öğrencileri İstanbul'daki çeşitli üniversiteleri ziyaret etti.

lise uniOkul müdürü Aysun Yiğitsoy, yaptığı yazılı açıklamada, lise öğrencilerinin üniversiteleri tercih etmeden her anlamda incelediğini söyledi.

Üniversitenin insan hayatında önemli bir basamak olduğunu belirten Yiğitsoy, şöyle devam etti:

"Üniversite ve bölüm tercihlerinin en az üniversite sınavı kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle öğrencilerimize yol göstermek için farklı etkinlikler düzenliyoruz. Geçen yıl Edirne’de ilk defa düzenlenen 'Üniversite Tanıtım Günü' bunlardan biriydi. Ayrıca okulumuzda ağırladığımız farklı meslek gruplarından insanlar öğrencilerimize meslekler hakkında bilgiler veriyor. Düzenlediğimiz bu geziyle de öğrencilerimiz, üniversiteleri yerinde gördü ve üniversiteler hakkında bilgi sahibi oldu. Bu gezi aynı zamanda onlar için motivasyon kaynağı oldu."

> Öğrenciler üniversiteleri ziyaret etti

Edirne Bahçeşehir Anadolu ve Fen Lisesi öğrencileri İstanbul'daki çeşitli üniversiteleri ziyaret etti.

lise uniOkul müdürü Aysun Yiğitsoy, yaptığı yazılı açıklamada, lise öğrencilerinin üniversiteleri tercih etmeden her anlamda incelediğini söyledi.

Üniversitenin insan hayatında önemli bir basamak olduğunu belirten Yiğitsoy, şöyle devam etti:

"Üniversite ve bölüm tercihlerinin en az üniversite sınavı kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle öğrencilerimize yol göstermek için farklı etkinlikler düzenliyoruz. Geçen yıl Edirne’de ilk defa düzenlenen 'Üniversite Tanıtım Günü' bunlardan biriydi. Ayrıca okulumuzda ağırladığımız farklı meslek gruplarından insanlar öğrencilerimize meslekler hakkında bilgiler veriyor. Düzenlediğimiz bu geziyle de öğrencilerimiz, üniversiteleri yerinde gördü ve üniversiteler hakkında bilgi sahibi oldu. Bu gezi aynı zamanda onlar için motivasyon kaynağı oldu."

Son Güncelleme: Çarşamba, 25 Kasım 2015 11:00

Gösterim: 2024


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.