Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Mersin'de 2013'te düzenlenen Akdeniz Oyunları'nda gönüllü çalışarak su dağıtan iki lise öğrencisi, ilgi duydukları boccede milli takıma davet edildi.

liseli bocceMersin'in 2013 yılında ev sahipliği yaptığı 17. Akdeniz Oyunları'nda gönüllü çalışarak, sporculara su dağıtan lise öğrencisi Mehmet Can Yakın ve Emre Can Yılmaz, ilgi duydukları boccede milli takıma girmeyi başardı.

Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi'ndeki beden eğitimi öğretmeni Niyazi Kutlay'ın Akdeniz Oyunları'nda gönüllüler listesine yazmasıyla bocce sporuyla tanışan Mehmet Can Yakın ve Emre Can Yılmaz, oyunlar boyunca Toroslar Bocce Salonu'nda yarışmacılara su taşıyarak yardımcı oldu.

Öğretmenlerinin de desteğiyle ilgi duydukları bocceye başlayan Yakın ve Yılmaz, başarılı sonuçların ardından milli takıma davet aldı.

Katıldıkları yarışmalarda dereceler elde eden Yakın, Fas'ın Kazablanka kentinde 28 Ağustos-6 Eylül'de düzenlenecek Dünya Gençler Bocce Volo Şampiyonası'nda, Yılmaz da Tayland'ta 31 Ekim-6 Kasım'da yapılacak Dünya Gençler Bocce Petank Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil edecek.

Mehmet Can Yakın, Akdeniz Oyunları'na gönüllü yazıldığını ve oradaki milli sporcuları izleyerek bocceyi sevdiğini, oyunların kendisi için bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

Akdeniz Oyunları'nda sahaları suladığını, ip çektiğini ve milli sporculara yemek, su taşıdığını anlatan Yakın, "Oyunlar sırasında sporcuları izledim ve bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Oyunlar bittikten sonra boccenin volo branşına başladım. Bu yıl Antalya'da düzenlenen Volo Şampiyonası'nda gençlerde birinci oldum. Milli takım seçmelerinde açık ara birinci oldum" diye konuştu.

Yakın ayrıca, Dünya Gençler Bocce Volo Şampiyonası'nda Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğini sözlerine ekledi.

Oyunlar hayatımı değiştirdi

Emre Can Yılmaz da yardım ettiği sporcuları dikkatle izlediğini ve kendisinin de bocce sporcusu olabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Milli sporcu seviyesine kadar yükseldiği için mutlu olduğunu anlatan Yılmaz, "Akdeniz Oyunları adeta hayatımızı değiştirdi. Olimpiyatların ardından hocamın da desteğiyle petanka başladım ve başarılı olunca milli takıma seçildim. Şimdi de Tayland'ta yapılacak Dünya Gençler Bocce Petank Şampiyonası'nda ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım" ifadelerini kullandı.

Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu Mersin İl Temsilcisi Niyazi Kutlay ise Akdeniz Oyunları'nda birçok öğrencisini gönüllüler kadrosuna alarak şampiyonayı takip ettirdiğini söyledi.

Öğrencilerinin şampiyonada bu sporun ne kadar önemli olduğunu gördüğünü belirten Kutlay, iki öğrencisinin de çalışkan olduklarını ifade etti.

> Gönüllü su dağıtıcısı iki liseli milli takıma girdi

Mersin'de 2013'te düzenlenen Akdeniz Oyunları'nda gönüllü çalışarak su dağıtan iki lise öğrencisi, ilgi duydukları boccede milli takıma davet edildi.

liseli bocceMersin'in 2013 yılında ev sahipliği yaptığı 17. Akdeniz Oyunları'nda gönüllü çalışarak, sporculara su dağıtan lise öğrencisi Mehmet Can Yakın ve Emre Can Yılmaz, ilgi duydukları boccede milli takıma girmeyi başardı.

Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi'ndeki beden eğitimi öğretmeni Niyazi Kutlay'ın Akdeniz Oyunları'nda gönüllüler listesine yazmasıyla bocce sporuyla tanışan Mehmet Can Yakın ve Emre Can Yılmaz, oyunlar boyunca Toroslar Bocce Salonu'nda yarışmacılara su taşıyarak yardımcı oldu.

Öğretmenlerinin de desteğiyle ilgi duydukları bocceye başlayan Yakın ve Yılmaz, başarılı sonuçların ardından milli takıma davet aldı.

Katıldıkları yarışmalarda dereceler elde eden Yakın, Fas'ın Kazablanka kentinde 28 Ağustos-6 Eylül'de düzenlenecek Dünya Gençler Bocce Volo Şampiyonası'nda, Yılmaz da Tayland'ta 31 Ekim-6 Kasım'da yapılacak Dünya Gençler Bocce Petank Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil edecek.

Mehmet Can Yakın, Akdeniz Oyunları'na gönüllü yazıldığını ve oradaki milli sporcuları izleyerek bocceyi sevdiğini, oyunların kendisi için bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

Akdeniz Oyunları'nda sahaları suladığını, ip çektiğini ve milli sporculara yemek, su taşıdığını anlatan Yakın, "Oyunlar sırasında sporcuları izledim ve bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Oyunlar bittikten sonra boccenin volo branşına başladım. Bu yıl Antalya'da düzenlenen Volo Şampiyonası'nda gençlerde birinci oldum. Milli takım seçmelerinde açık ara birinci oldum" diye konuştu.

Yakın ayrıca, Dünya Gençler Bocce Volo Şampiyonası'nda Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğini sözlerine ekledi.

Oyunlar hayatımı değiştirdi

Emre Can Yılmaz da yardım ettiği sporcuları dikkatle izlediğini ve kendisinin de bocce sporcusu olabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Milli sporcu seviyesine kadar yükseldiği için mutlu olduğunu anlatan Yılmaz, "Akdeniz Oyunları adeta hayatımızı değiştirdi. Olimpiyatların ardından hocamın da desteğiyle petanka başladım ve başarılı olunca milli takıma seçildim. Şimdi de Tayland'ta yapılacak Dünya Gençler Bocce Petank Şampiyonası'nda ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım" ifadelerini kullandı.

Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu Mersin İl Temsilcisi Niyazi Kutlay ise Akdeniz Oyunları'nda birçok öğrencisini gönüllüler kadrosuna alarak şampiyonayı takip ettirdiğini söyledi.

Öğrencilerinin şampiyonada bu sporun ne kadar önemli olduğunu gördüğünü belirten Kutlay, iki öğrencisinin de çalışkan olduklarını ifade etti.

Son Güncelleme: Perşembe, 30 Temmuz 2015 15:52

Gösterim: 2784

Bodrum'da babasından öğrendiği bilgilerle maket tekne yapmaya başlayan 17 yaşındaki lise öğrencisi Serkan Köse'nin eserleri, 400 ila 2 bin lira arasında alıcı buluyor.

liseli maket gemiMuğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki lise öğrencisi, yaptığı tekne maketlerini 400 ila 2 bin lira arasında satıyor.

Bodrum Kanuni Sultan Süleyman Lisesi öğrencisi Serkan Köse, çocukluğundan bu yana tekne marangozu babasının yaptığı guletlere (iki direkli yelkenli tekne) merak saldı. Özellikle son 3 yıldır tüm yaz tatilini babasının yanında geçiren Köse, gulet yapımıyla ilgili incelikleri öğrendi.

Gulet maketleri yapmaya başlayan, bugüne kadar hazırladığı 30'un üzerinde maketin çoğunu satan Köse, maket teknelerin küçüklüğünden bu yana ilgisini çektiğini söyledi.

Çocukluğunda hazır almak yerine tahtadan oyuncak yaptığını anlatan Köse, babasının yanında yapımını gördüğü teknenin, maketini hazırlamaya karar verdiğini kaydetti.

Yaptığı ilk maketin küçük bir oyma tekne olduğunu dile getiren Köse, "Son 2-3 yıldır da Bodrum guletleri ve lamine tekne maketi yapıyorum. Bugüne kadar irili ufaklı 30'dan fazla tekne maketi yaptım. Uzunluğu 2 metre civarında olan 4-5 teknem de bulunuyor" dedi.

Maketlerinde gerçek bir teknedeki tüm ayrıntıların bulunduğunu vurgulayan Köse, genellikle çam ağacından yaptığı maket teknelerin güvertesi ve ince aksesuarlarında tik malzemesi kullandığını belirtti.

Yaptığı maketleri tanıdıklar vasıtasıyla sattığını kaydeden Köse, "70 santimetrelik bir tekne maketini 400, bir metrelik maketi ise işçiliğine göre 2 bin liraya kadar fiyata satıyorum. 2 metrelik maketin fiyatı birkaç bin liraya kadar çıkabiliyor. 2 metrelik tekneyi, sıkı bir çalışmayla 1,5 ayda tamamlayabiliyorum" diye konuştu.

Hayali 8 metrelik gerçek tekne yapmak

Serkan Köse, bir İngiliz turistin kendisinden maket tekne yapmasını istediğini, 120 santimetrelik maketi en kısa zamanda tamamlayarak göndereceğini bildirdi.

Hayalinin 8 metre uzunluğunda kendisine ait bir tekne yapmak olduğunu bildiren Köse, ileride yat imalatçılığıyla uğraşmak istediğini söyledi.

İlçede 30 yıldır tekne marangozu olarak çalışan baba Osman Köse de oğlunun çocukluğundan bu yana tekne yapımına hevesi bulunduğunu ifade etti. Köse, oğlunun güzel işler çıkardığını ve başarısından mutlu olduğunu kaydetti.

> Lise öğrencisinin maket tekneleri ilgi görüyor

Bodrum'da babasından öğrendiği bilgilerle maket tekne yapmaya başlayan 17 yaşındaki lise öğrencisi Serkan Köse'nin eserleri, 400 ila 2 bin lira arasında alıcı buluyor.

liseli maket gemiMuğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki lise öğrencisi, yaptığı tekne maketlerini 400 ila 2 bin lira arasında satıyor.

Bodrum Kanuni Sultan Süleyman Lisesi öğrencisi Serkan Köse, çocukluğundan bu yana tekne marangozu babasının yaptığı guletlere (iki direkli yelkenli tekne) merak saldı. Özellikle son 3 yıldır tüm yaz tatilini babasının yanında geçiren Köse, gulet yapımıyla ilgili incelikleri öğrendi.

Gulet maketleri yapmaya başlayan, bugüne kadar hazırladığı 30'un üzerinde maketin çoğunu satan Köse, maket teknelerin küçüklüğünden bu yana ilgisini çektiğini söyledi.

Çocukluğunda hazır almak yerine tahtadan oyuncak yaptığını anlatan Köse, babasının yanında yapımını gördüğü teknenin, maketini hazırlamaya karar verdiğini kaydetti.

Yaptığı ilk maketin küçük bir oyma tekne olduğunu dile getiren Köse, "Son 2-3 yıldır da Bodrum guletleri ve lamine tekne maketi yapıyorum. Bugüne kadar irili ufaklı 30'dan fazla tekne maketi yaptım. Uzunluğu 2 metre civarında olan 4-5 teknem de bulunuyor" dedi.

Maketlerinde gerçek bir teknedeki tüm ayrıntıların bulunduğunu vurgulayan Köse, genellikle çam ağacından yaptığı maket teknelerin güvertesi ve ince aksesuarlarında tik malzemesi kullandığını belirtti.

Yaptığı maketleri tanıdıklar vasıtasıyla sattığını kaydeden Köse, "70 santimetrelik bir tekne maketini 400, bir metrelik maketi ise işçiliğine göre 2 bin liraya kadar fiyata satıyorum. 2 metrelik maketin fiyatı birkaç bin liraya kadar çıkabiliyor. 2 metrelik tekneyi, sıkı bir çalışmayla 1,5 ayda tamamlayabiliyorum" diye konuştu.

Hayali 8 metrelik gerçek tekne yapmak

Serkan Köse, bir İngiliz turistin kendisinden maket tekne yapmasını istediğini, 120 santimetrelik maketi en kısa zamanda tamamlayarak göndereceğini bildirdi.

Hayalinin 8 metre uzunluğunda kendisine ait bir tekne yapmak olduğunu bildiren Köse, ileride yat imalatçılığıyla uğraşmak istediğini söyledi.

İlçede 30 yıldır tekne marangozu olarak çalışan baba Osman Köse de oğlunun çocukluğundan bu yana tekne yapımına hevesi bulunduğunu ifade etti. Köse, oğlunun güzel işler çıkardığını ve başarısından mutlu olduğunu kaydetti.

Son Güncelleme: Salı, 14 Temmuz 2015 14:15

Gösterim: 4768

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Bakanlık olarak, 2002-2003 öğretim yılında 440 olan İmam Hatip Lisesi sayısını 2014-2015 yılı itibarıyla bin 17'ye çıkardıklarını söyledi.

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV), Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yürüttüğü proje kapsamında planlanan İmam Hatip Liselerinde Din Öğretiminde Kalite Çalıştayı, Konya'da başladı.

Bir otelde gerçekleştirilen ve iki gün sürecek çalıştayın açılışında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, AK Parti iktidarları döneminde birçok soruna çözüm ürettiklerini belirtti.

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu, bakanlar, komisyon başkanları ve milletvekillerinin katkılarıyla katsayı sorunu, 8 yıllık kesintisiz eğitimdeki dönüşüm ve başörtüsü sorunu gibi birçok problemin AK Parti döneminde çözüldüğünü ifade eden Erdem, "Bakanlık olarak, 2002-2003 öğretim yılında 440 olan İmam Hatip Lisesi sayısını 2014-2015 yılı itibarıyla bin 17'ye çıkardık. Halkın talebi doğrultusunda bu noktaya geldi" dedi.

Erdem, yine 6287 sayılı Eğitim Kanunu ile bin 644 adet ortaokul açıldığını, 2014 yılı değişikliklerinden birinin de bütün İmam Hatip Liselerinin, Anadolu İmam Hatip Lisesi haline getirilmesi olduğunu aktardı.

Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liseleri

Erdem, bu dönemin önemli katkılarından birinin de uluslararası imam, hatip ve hafızlar yetiştiren okulların devreye girmesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Türkiye Diyanet Vakfıyla yürütülen ortak çalışma kapsamında 72 ülkeden getirilen bin 109 öğrenci, Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liselerinde okuyor. Bu okullardan biri de Konya'da, Mevlana Anadolu İmam Hatip Lisesi. 309 öğrenci de burada eğitim almakta. 17 tane proje okulu, İngilizce ve Arapça hazırlık sınıfı olan okuldan biri de Tahir Büyükkörükçü İmam Hatip Lisesi. Konya'da 3 tane yeni Anadolu İmam Hatip Lisesi açacağız."

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler de din eğitimi ve öğretiminin önemli bir konu olduğuna işaret etti.

İmam Hatip'lerdeki öğrenci sayısı

Her darbe döneminde ilk el atılan konunun İmam Hatip'ler olduğuna dikkati çeken İşler, şöyle konuştu:

"İmam Hatip'ler zaman zaman budanmıştır. 1972 muhtırasından sonra İmam Hatip'lere gidemeyen bir kardeşinizim. Düz ortaokulda okumak durumunda kaldım. Bunu her zaman görüyorsunuz. 28 Şubat hadisesi olduğu zaman 1996-1997 eğitim öğretim yılında İmam Hatip'lerde 511 bin 502 öğrenci var iken, 1998-1999'da bu sayı 192 bine düştü. 2002-2003 eğitim öğretim yılında da 64 bin 534'e kadar indi. Bu, bir budamanın, bir operasyonun sonucudur."

Her şerrin ardından bir hayırın ve fırsatların geldiğini, okulların daha da gürleşerek yoluna devam ettiğini aktaran İşler, "İmam Hatip'lerde artık bundan sonraki mesele nitelik ve kalite meselesi. Hakikaten kaliteli, ahlaklı, liderlik ve önderlik yapacak, örneklik teşkil edecek nesiller yetiştirmek durumundayız" diye konuştu.

50 ilden İmam Hatip mezunları katılıyor

TİMAV Genel Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz ise İmam Hatip'liler olarak zor günler geçirdiklerini, bazen ezildiklerini, engellendiklerini ama bıkmadan, usanmadan çalışmaya devam ettiklerini vurguladı.

Öksüz, sağladığı imkan ve desteklerden dolayı Gençlik ve Spor Bakanlığına teşekkür etti.

Çalıştayın açılışına, Konya Valisi Muammer Erol, AK Parti Konya milletvekilleri, 50 ilden gelen İmam Hatip Lisesi mezunları, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

> 2015 itibariyle imam hatip ve imam hatip öğrenci sayısı

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Bakanlık olarak, 2002-2003 öğretim yılında 440 olan İmam Hatip Lisesi sayısını 2014-2015 yılı itibarıyla bin 17'ye çıkardıklarını söyledi.

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV), Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yürüttüğü proje kapsamında planlanan İmam Hatip Liselerinde Din Öğretiminde Kalite Çalıştayı, Konya'da başladı.

Bir otelde gerçekleştirilen ve iki gün sürecek çalıştayın açılışında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, AK Parti iktidarları döneminde birçok soruna çözüm ürettiklerini belirtti.

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu, bakanlar, komisyon başkanları ve milletvekillerinin katkılarıyla katsayı sorunu, 8 yıllık kesintisiz eğitimdeki dönüşüm ve başörtüsü sorunu gibi birçok problemin AK Parti döneminde çözüldüğünü ifade eden Erdem, "Bakanlık olarak, 2002-2003 öğretim yılında 440 olan İmam Hatip Lisesi sayısını 2014-2015 yılı itibarıyla bin 17'ye çıkardık. Halkın talebi doğrultusunda bu noktaya geldi" dedi.

Erdem, yine 6287 sayılı Eğitim Kanunu ile bin 644 adet ortaokul açıldığını, 2014 yılı değişikliklerinden birinin de bütün İmam Hatip Liselerinin, Anadolu İmam Hatip Lisesi haline getirilmesi olduğunu aktardı.

Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liseleri

Erdem, bu dönemin önemli katkılarından birinin de uluslararası imam, hatip ve hafızlar yetiştiren okulların devreye girmesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Türkiye Diyanet Vakfıyla yürütülen ortak çalışma kapsamında 72 ülkeden getirilen bin 109 öğrenci, Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liselerinde okuyor. Bu okullardan biri de Konya'da, Mevlana Anadolu İmam Hatip Lisesi. 309 öğrenci de burada eğitim almakta. 17 tane proje okulu, İngilizce ve Arapça hazırlık sınıfı olan okuldan biri de Tahir Büyükkörükçü İmam Hatip Lisesi. Konya'da 3 tane yeni Anadolu İmam Hatip Lisesi açacağız."

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler de din eğitimi ve öğretiminin önemli bir konu olduğuna işaret etti.

İmam Hatip'lerdeki öğrenci sayısı

Her darbe döneminde ilk el atılan konunun İmam Hatip'ler olduğuna dikkati çeken İşler, şöyle konuştu:

"İmam Hatip'ler zaman zaman budanmıştır. 1972 muhtırasından sonra İmam Hatip'lere gidemeyen bir kardeşinizim. Düz ortaokulda okumak durumunda kaldım. Bunu her zaman görüyorsunuz. 28 Şubat hadisesi olduğu zaman 1996-1997 eğitim öğretim yılında İmam Hatip'lerde 511 bin 502 öğrenci var iken, 1998-1999'da bu sayı 192 bine düştü. 2002-2003 eğitim öğretim yılında da 64 bin 534'e kadar indi. Bu, bir budamanın, bir operasyonun sonucudur."

Her şerrin ardından bir hayırın ve fırsatların geldiğini, okulların daha da gürleşerek yoluna devam ettiğini aktaran İşler, "İmam Hatip'lerde artık bundan sonraki mesele nitelik ve kalite meselesi. Hakikaten kaliteli, ahlaklı, liderlik ve önderlik yapacak, örneklik teşkil edecek nesiller yetiştirmek durumundayız" diye konuştu.

50 ilden İmam Hatip mezunları katılıyor

TİMAV Genel Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz ise İmam Hatip'liler olarak zor günler geçirdiklerini, bazen ezildiklerini, engellendiklerini ama bıkmadan, usanmadan çalışmaya devam ettiklerini vurguladı.

Öksüz, sağladığı imkan ve desteklerden dolayı Gençlik ve Spor Bakanlığına teşekkür etti.

Çalıştayın açılışına, Konya Valisi Muammer Erol, AK Parti Konya milletvekilleri, 50 ilden gelen İmam Hatip Lisesi mezunları, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Ocak 2015 15:11

Gösterim: 4236

Türkiye’nin en uzun soluklu yol güvenliği eğitim projesi Sokakta İlk Adımlar, 13 yılı geride bıraktı. Renault, Milli Eğitim Bakanlığı, Total Oil Türkiye ve Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nin sürdürdüğü proje bugüne kadar 41 ilde 1 milyon 545 bin mezun verdi.

renault ve mebTrafik güvenliği kapsamında 13 yılda 1,5 milyonun üzerinde çocuğa eğitim veren Sokakta İlk Adımlar projesi 13'üncü kez karne verdi.

Renault açıklamasına göre, çocukların trafikteki tehditler ile risklerin farkına varmasını sağlayıp, onlara güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmayı amaçlayan "Sokakta İlk Adımlar" yol güvenliği eğitim projesi 13 yaşını tamamladı. Yol güvenliği konusunda en riskli 41 ilde sürdürülen projeden 2014-1015 Eğitim Öğretim Yılı sonunda 1 milyon 545 bin öğrenci yararlandı

Alanının en uzun soluklu kurumsal sosyal sorumluluk projesi olan "Sokakta İlk Adımlar", Renault, Milli Eğitim Bakanlığı, Total Oil Türkiye ve Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği ortaklığıyla sürdürülüyor.

Projenin 13'üncü yıla ulaşmasını memnuniyetle karşılayan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, konuya ilişkin açıklamasında, TÜİK'in 2013 verilerine göre Türkiye'de 1 milyon 207 bin 306 kaza meydana geldiğini, ölümlü yaralanmalı kazaların yüzde 74,5'inin yerleşim yeri içinde gerçekleştiğini anımsattı. Bu kazalarda 3 bin 685 kişi hayatını kaybettiğine, 274 bin 829 kişinin de yaralandığına dikkati çeken Aybar, yapılan bilimsel araştırmalara göre, yayalar içinde ilköğretim çağındaki çocukların ciddi bir risk grubu oluşturduğunu kaydetti.

Aybar, şu ifadeleri kullandı:

"İşte, Sokakta İlk Adımlar bu riski azaltmayı ve çocuklarımıza yollarda daha güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmayı amaçlıyor. Hedefimiz projemizin ikinci 10 yılının sonunda 10 milyon öğrenciye ulaşmak ve onların bu yaşamsal soruna ilişkin farkındalık kazanmalarını sağlamak. Bu hedefi de birlikte yürüdüğümüz güçlü proje ortaklarımız ve okul yöneticileri ile öğretmenlerimizin güçlü desteğiyle gerçekleştireceğiz. 14'üncü uygulama yılı için de ciddi hazırlıklar yapıyoruz. Projemiz önümüzdeki yıl hem rakamsal, hem de etkinlik olarak daha da büyüyecek."

Eğitimciler projeyi yararlı buluyor

Renault ile Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü arasında imzalan protokol uyarınca, proje etkinliğinin ölçümlenmesi ve bu ölçümler dahilinde projenin geliştirilmesine dönük geri bildirimlerin elde edilmesi için her yıl eğitimci değerlendirme anketleri yapılıyor. Bu yıl 2 bin 363 öğretmenin katıldığı anket, hem projenin uygulanma oranının yüksekliğini, hem de proje faydasını net biçimde gösterdi.

Araştırmaya göre, öğretmenlerin yüzde 85'i Sokakta İlk Adımlar Eğitim Setini sınıflarda kullandığını belirtirken, kullananların yüzde 94'ü setten memnun olduğunu, yüzde 98'i ise projenin yol güvenliği ve çevre konularıyla ilgili sınıf çalışmalarında çok yarar  sağladığını belirtti. Öğretmenler, eğitim setinin geliştirilmesi için çeşitli önerilerde de bulundular ve projenin sürdürülmesi gerektiğini belirttiler.

41 ilde, bin 374 okul, 6 bin 105 sınıf

Türkiye'nin 41 ilindeki bin 374 okula ve 6 bin 105 sınıfa ücretsiz olarak gönderilerek, uygulanmaya başlayan eğitim setleri, öğrencileri trafik güvenliğinin yanı sıra ulaşıma bağlı çevre sorunları konusunda da bilinçlendirmeyi amaçlıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile Renault arasında imzalanan işbirliği anlaşmasıyla gerçekleşen projeden ilkokul dördüncü sınıf öğrencileri, trafik ve yol güvenliği derslerinde yararlanıyor.

Sokakta İlk Adımlar" projesi, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Nevşehir, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Tekirdağ, Trabzon, Urfa, Uşak, Van, Yalova, Zonguldak illerinde uygulanıyor.

> 1,5 milyon çocuk trafiği Sokakta İlk Adımlar’la öğrendi

Türkiye’nin en uzun soluklu yol güvenliği eğitim projesi Sokakta İlk Adımlar, 13 yılı geride bıraktı. Renault, Milli Eğitim Bakanlığı, Total Oil Türkiye ve Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nin sürdürdüğü proje bugüne kadar 41 ilde 1 milyon 545 bin mezun verdi.

renault ve mebTrafik güvenliği kapsamında 13 yılda 1,5 milyonun üzerinde çocuğa eğitim veren Sokakta İlk Adımlar projesi 13'üncü kez karne verdi.

Renault açıklamasına göre, çocukların trafikteki tehditler ile risklerin farkına varmasını sağlayıp, onlara güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmayı amaçlayan "Sokakta İlk Adımlar" yol güvenliği eğitim projesi 13 yaşını tamamladı. Yol güvenliği konusunda en riskli 41 ilde sürdürülen projeden 2014-1015 Eğitim Öğretim Yılı sonunda 1 milyon 545 bin öğrenci yararlandı

Alanının en uzun soluklu kurumsal sosyal sorumluluk projesi olan "Sokakta İlk Adımlar", Renault, Milli Eğitim Bakanlığı, Total Oil Türkiye ve Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği ortaklığıyla sürdürülüyor.

Projenin 13'üncü yıla ulaşmasını memnuniyetle karşılayan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, konuya ilişkin açıklamasında, TÜİK'in 2013 verilerine göre Türkiye'de 1 milyon 207 bin 306 kaza meydana geldiğini, ölümlü yaralanmalı kazaların yüzde 74,5'inin yerleşim yeri içinde gerçekleştiğini anımsattı. Bu kazalarda 3 bin 685 kişi hayatını kaybettiğine, 274 bin 829 kişinin de yaralandığına dikkati çeken Aybar, yapılan bilimsel araştırmalara göre, yayalar içinde ilköğretim çağındaki çocukların ciddi bir risk grubu oluşturduğunu kaydetti.

Aybar, şu ifadeleri kullandı:

"İşte, Sokakta İlk Adımlar bu riski azaltmayı ve çocuklarımıza yollarda daha güvenli davranış alışkanlıkları kazandırmayı amaçlıyor. Hedefimiz projemizin ikinci 10 yılının sonunda 10 milyon öğrenciye ulaşmak ve onların bu yaşamsal soruna ilişkin farkındalık kazanmalarını sağlamak. Bu hedefi de birlikte yürüdüğümüz güçlü proje ortaklarımız ve okul yöneticileri ile öğretmenlerimizin güçlü desteğiyle gerçekleştireceğiz. 14'üncü uygulama yılı için de ciddi hazırlıklar yapıyoruz. Projemiz önümüzdeki yıl hem rakamsal, hem de etkinlik olarak daha da büyüyecek."

Eğitimciler projeyi yararlı buluyor

Renault ile Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü arasında imzalan protokol uyarınca, proje etkinliğinin ölçümlenmesi ve bu ölçümler dahilinde projenin geliştirilmesine dönük geri bildirimlerin elde edilmesi için her yıl eğitimci değerlendirme anketleri yapılıyor. Bu yıl 2 bin 363 öğretmenin katıldığı anket, hem projenin uygulanma oranının yüksekliğini, hem de proje faydasını net biçimde gösterdi.

Araştırmaya göre, öğretmenlerin yüzde 85'i Sokakta İlk Adımlar Eğitim Setini sınıflarda kullandığını belirtirken, kullananların yüzde 94'ü setten memnun olduğunu, yüzde 98'i ise projenin yol güvenliği ve çevre konularıyla ilgili sınıf çalışmalarında çok yarar  sağladığını belirtti. Öğretmenler, eğitim setinin geliştirilmesi için çeşitli önerilerde de bulundular ve projenin sürdürülmesi gerektiğini belirttiler.

41 ilde, bin 374 okul, 6 bin 105 sınıf

Türkiye'nin 41 ilindeki bin 374 okula ve 6 bin 105 sınıfa ücretsiz olarak gönderilerek, uygulanmaya başlayan eğitim setleri, öğrencileri trafik güvenliğinin yanı sıra ulaşıma bağlı çevre sorunları konusunda da bilinçlendirmeyi amaçlıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile Renault arasında imzalanan işbirliği anlaşmasıyla gerçekleşen projeden ilkokul dördüncü sınıf öğrencileri, trafik ve yol güvenliği derslerinde yararlanıyor.

Sokakta İlk Adımlar" projesi, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Nevşehir, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Tekirdağ, Trabzon, Urfa, Uşak, Van, Yalova, Zonguldak illerinde uygulanıyor.

Son Güncelleme: Pazartesi, 29 Haziran 2015 14:13

Gösterim: 2376

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, ortaokul ve imam hatip ortaokullarında okutulan ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ derslerini birinci eğitim-öğretim döneminde 85 bin öğrenci seçti.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), ortaokul ve imam hatip ortaokullarında ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ dersi kapsamında verdiği Kürtçe, Kurmanci, Zazaca, Lazca, Adığece ve  Abazaca ile Gürcüce derslerini birinci eğitim-öğretim döneminde 85 bin öğrenci seçti. Geçen yıl bu sayı 53 bindi. Eylül 2014’te, 40 bin öğretmen ataması döneminde başvurular alındı ve bu alana 17 öğretmenin ataması yapıldı. Yaşayan Diller ve Lehçeler öğretmenliğine ataması yapılan öğretmenler, Van, Hakkari, Bingöl, Siirt, Mardin, Diyarbakır, Ağrı, Batman, İstanbul illerinde  görevlendirildi.

Merak eden de var

İstanbul’da öğretmen ataması yapılan ve bu dersin verildiği Cengiz Topel Ortaokulu Müdürü Abdülhamit Tama, “Genellikle Güneydoğu  ve Doğu Anadolu Bölgesi’nden gelip ilçemize yerleşen ailelerin çocukları Kürtçe’yi seçiyor. Diğer bölgelerden az da olsa öğrenci var. Ailelerin birbirleriyle kaynaşmalarından dolayı Kürtçe eğitim almak isteyen 4 öğrencimiz de derslerimize katılıyor” diye konuştu. Kürtçe dersi öğretmeni Cengiz Selçuk ra şunları anlattı: “Ana dilim Kürtçe’dir. 6 ve 7. sınıflardan Kürtçe seçmeli ders verdiğimiz  öğrencilerimiz var. Haftada 2 ders Kurmanci lehçesinde bu eğitimi  veriyoruz. Sadece Kürt öğrenciler katılmıyor. Farklı dil öğrenmek  isteyen, merak eden ve arkadaşları Kürtçe konuştuğu için bu dili öğrenmek isteyen  öğrencilerimiz de mevcut.”

‘Babaannemle konuşuyorum’

Öğretmen atamasının yapıldığı iller arasında bulunan İstanbul’da  ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ seçmeli dersinde Kürtçe’yi seçen öğrenci sayısı ise  108 oldu. Bu öğrencilerden 68’i İstanbul Sancaktepe Cengiz Topel Ortaokulu’nda eğitim görüyor. Kürt öğrencilerin yanı sıra Türk öğrencilerin de Kürtçe’yi seçmeli ders olarak almaya başladığı belirtildi. öğrenciler Kürtçe öğrenmeye başladıktan sonra arkadaşlarıyla bu dili konuşmaya başladıklarını, babaanneleriyle ve anneleriyle daha iyi iletişim kurabildiklerini anlattı.

> ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ dersini 85 bin öğrenci seçti

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, ortaokul ve imam hatip ortaokullarında okutulan ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ derslerini birinci eğitim-öğretim döneminde 85 bin öğrenci seçti.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), ortaokul ve imam hatip ortaokullarında ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ dersi kapsamında verdiği Kürtçe, Kurmanci, Zazaca, Lazca, Adığece ve  Abazaca ile Gürcüce derslerini birinci eğitim-öğretim döneminde 85 bin öğrenci seçti. Geçen yıl bu sayı 53 bindi. Eylül 2014’te, 40 bin öğretmen ataması döneminde başvurular alındı ve bu alana 17 öğretmenin ataması yapıldı. Yaşayan Diller ve Lehçeler öğretmenliğine ataması yapılan öğretmenler, Van, Hakkari, Bingöl, Siirt, Mardin, Diyarbakır, Ağrı, Batman, İstanbul illerinde  görevlendirildi.

Merak eden de var

İstanbul’da öğretmen ataması yapılan ve bu dersin verildiği Cengiz Topel Ortaokulu Müdürü Abdülhamit Tama, “Genellikle Güneydoğu  ve Doğu Anadolu Bölgesi’nden gelip ilçemize yerleşen ailelerin çocukları Kürtçe’yi seçiyor. Diğer bölgelerden az da olsa öğrenci var. Ailelerin birbirleriyle kaynaşmalarından dolayı Kürtçe eğitim almak isteyen 4 öğrencimiz de derslerimize katılıyor” diye konuştu. Kürtçe dersi öğretmeni Cengiz Selçuk ra şunları anlattı: “Ana dilim Kürtçe’dir. 6 ve 7. sınıflardan Kürtçe seçmeli ders verdiğimiz  öğrencilerimiz var. Haftada 2 ders Kurmanci lehçesinde bu eğitimi  veriyoruz. Sadece Kürt öğrenciler katılmıyor. Farklı dil öğrenmek  isteyen, merak eden ve arkadaşları Kürtçe konuştuğu için bu dili öğrenmek isteyen  öğrencilerimiz de mevcut.”

‘Babaannemle konuşuyorum’

Öğretmen atamasının yapıldığı iller arasında bulunan İstanbul’da  ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ seçmeli dersinde Kürtçe’yi seçen öğrenci sayısı ise  108 oldu. Bu öğrencilerden 68’i İstanbul Sancaktepe Cengiz Topel Ortaokulu’nda eğitim görüyor. Kürt öğrencilerin yanı sıra Türk öğrencilerin de Kürtçe’yi seçmeli ders olarak almaya başladığı belirtildi. öğrenciler Kürtçe öğrenmeye başladıktan sonra arkadaşlarıyla bu dili konuşmaya başladıklarını, babaanneleriyle ve anneleriyle daha iyi iletişim kurabildiklerini anlattı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Ocak 2015 14:22

Gösterim: 3640


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.