Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Türk bilim insanının, üst çene genişletmesinde kullanılan aparatların çürük başlangıcına etkisini araştırdığı çalışma, 100 yılı aşkın süredir yayımlanan bilim dergisi AJO-DO'ya kapak oldu.

 

ahmet_yagciErciyes Üniversitesi (ERÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yağcı ve ekibince yapılan çalışma, 100 yılı aşkın süredir yayımlanan "American Journal of Orthodontics and Dentofacial Orthopedic (AJODO)" dergisinin mart sayısına kapak oldu. Yağcı, yaptığı açıklamada, "üst çene genişletmesinde kullanılan aparatların çürük başlangıcı sayılan beyaz nokta oluşumuna etkisi" konulu çalışmaya, 2011'de ERÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Biriminin (BAP) desteğiyle başladıklarını söyledi.
AJODO dergisinde yayımlanan çalışmanın, bu projedeki basamaklardan biri olduğunu belirten Yağcı, "2011'den beri emek verdiğimiz bir çalışma. Bunun bir basamağı da çok sevindirici şekilde, 100 yılı aşkın süredir yayımlanan bilim dünyasının saygın dergilerinden AJODO'nun mart sayısında yer aldı. Dergide yayımlanmakla da kalmadı, kapak konusu oldu, mart sayısının videosu olarak internet sitesinde yer aldı. Bu bizim için onur verici, güzel bir gelişme" dedi.


> Türk bilim insanı 100 yıllık dergiye kapak oldu

Türk bilim insanının, üst çene genişletmesinde kullanılan aparatların çürük başlangıcına etkisini araştırdığı çalışma, 100 yılı aşkın süredir yayımlanan bilim dergisi AJO-DO'ya kapak oldu.

 

ahmet_yagciErciyes Üniversitesi (ERÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yağcı ve ekibince yapılan çalışma, 100 yılı aşkın süredir yayımlanan "American Journal of Orthodontics and Dentofacial Orthopedic (AJODO)" dergisinin mart sayısına kapak oldu. Yağcı, yaptığı açıklamada, "üst çene genişletmesinde kullanılan aparatların çürük başlangıcı sayılan beyaz nokta oluşumuna etkisi" konulu çalışmaya, 2011'de ERÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Biriminin (BAP) desteğiyle başladıklarını söyledi.
AJODO dergisinde yayımlanan çalışmanın, bu projedeki basamaklardan biri olduğunu belirten Yağcı, "2011'den beri emek verdiğimiz bir çalışma. Bunun bir basamağı da çok sevindirici şekilde, 100 yılı aşkın süredir yayımlanan bilim dünyasının saygın dergilerinden AJODO'nun mart sayısında yer aldı. Dergide yayımlanmakla da kalmadı, kapak konusu oldu, mart sayısının videosu olarak internet sitesinde yer aldı. Bu bizim için onur verici, güzel bir gelişme" dedi.


Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Mart 2016 13:39

Gösterim: 1019

Ankara Üniversitesinde 2010-2012 yılları arasında yapılan bilimsel araştırmaları inceleyen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Hukuk Müşavirliği, yapılan işlemlerin kanunsuz olduğunun tespit edilmesi üzerine bir süre önce, üniversitenin projeleriyle ilgili soruşturma başlattı.

ankara üniversitesi, operasyonEylemi gerçekleştirenlerin üniversiteyle ilişiklerinin kesildiğinin belirlenmesi üzerine hukuk müşavirliği konuyla ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu.

Bunun üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından çalışma başlatıldı. Yapılan soruşturmada eski Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı N.H. ile 14'ü üniversite görevlisi toplam 34 kişinin, üniversite bütçesinden bilimsel araştırma projelerine sağlanan fonları usulüne uygun kullanmadığı tespit edildi.

Zanlıların bilimsel araştırma projelerini, süreleri dolmasına rağmen tamamlanmadığı halde bölüm başkanlarının yerine imza atmak suretiyle tamamlanmış gibi gösterdikleri, bu yolla anlaşmalı firmalara üniversite bütçesinden yaklaşık 3,5 milyon lira ödenmesini sağladıkları ve bu paradan da pay aldıkları belirlendi.

Projeleri, ilgili bölüm başkanlarının bilgisi olmadan yerlerine imza atmak suretiyle onay verilmiş gibi gösterdikleri belirlenen zanlılarla söz konusu firma yetkilileri de gözaltına alındı.

Operasyon kapsamında İstanbul ve İzmir'den de gözaltıların olduğu, örgüt yöneticisi olduğu ileri sürülen eski rektör yardımcısının ise Amerika'da olduğu için gözaltına alınamadığı belirtildi.

Konuyla ilgili eski bir kadın öğretim görevlisinin de hamile olduğu için Ankara'ya getirilmeden gözaltına alındığı, Adana emniyetinde işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

Zanlıların, sağlık kontrolünün ardından ifadelerinin alınmaya başlanacağı belirtildi.

> Ankara Üniversitesi'nde yolsuzluk operasyonu: 33 gözaltı

Ankara Üniversitesinde 2010-2012 yılları arasında yapılan bilimsel araştırmaları inceleyen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Hukuk Müşavirliği, yapılan işlemlerin kanunsuz olduğunun tespit edilmesi üzerine bir süre önce, üniversitenin projeleriyle ilgili soruşturma başlattı.

ankara üniversitesi, operasyonEylemi gerçekleştirenlerin üniversiteyle ilişiklerinin kesildiğinin belirlenmesi üzerine hukuk müşavirliği konuyla ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu.

Bunun üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından çalışma başlatıldı. Yapılan soruşturmada eski Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı N.H. ile 14'ü üniversite görevlisi toplam 34 kişinin, üniversite bütçesinden bilimsel araştırma projelerine sağlanan fonları usulüne uygun kullanmadığı tespit edildi.

Zanlıların bilimsel araştırma projelerini, süreleri dolmasına rağmen tamamlanmadığı halde bölüm başkanlarının yerine imza atmak suretiyle tamamlanmış gibi gösterdikleri, bu yolla anlaşmalı firmalara üniversite bütçesinden yaklaşık 3,5 milyon lira ödenmesini sağladıkları ve bu paradan da pay aldıkları belirlendi.

Projeleri, ilgili bölüm başkanlarının bilgisi olmadan yerlerine imza atmak suretiyle onay verilmiş gibi gösterdikleri belirlenen zanlılarla söz konusu firma yetkilileri de gözaltına alındı.

Operasyon kapsamında İstanbul ve İzmir'den de gözaltıların olduğu, örgüt yöneticisi olduğu ileri sürülen eski rektör yardımcısının ise Amerika'da olduğu için gözaltına alınamadığı belirtildi.

Konuyla ilgili eski bir kadın öğretim görevlisinin de hamile olduğu için Ankara'ya getirilmeden gözaltına alındığı, Adana emniyetinde işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

Zanlıların, sağlık kontrolünün ardından ifadelerinin alınmaya başlanacağı belirtildi.

Son Güncelleme: Salı, 08 Mart 2016 18:45

Gösterim: 1151

GATA Mikrocerrahi Uygulama ve Araştırma Laboratuvarı'nda, yurt içi ve yurt dışından alanda uzman bilim insanları tarafından, dünyanın birçok yerinden gelen hekimlere eğitim veriliyor.

 

gata_mikrocerrahiTürkiye'nin tek, Avrupa'nın birkaç merkezinden biri olan GATA MikrocerrahiUygulama ve Araştırma Laboratuvarı'nda, yurt içi ve yurt dışından alanda uzman bilim insanları tarafından, dünyanın birçok yerinden gelen hekimlere eğitim veriliyor. Dünyaca ünlü eğitmen Rosmarie Frick'in yanı sıra GATA El Cerrahisi Bilim Dalı Başkanı Doç. Tabip Albay Mustafa Kürklü ve plastik ve el cerrahisi uzmanı Doç. Tabip Albay Yalçın Külahçı, Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Ortopedi ve Travmatoloji-El Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gürsel Leblebicioğlu başkanlığında gerçekleştirilen mikrocerrahi eğitimlerinde, iki saç kılı kalınlığındaki damarlar, son teknolojiye sahip mikroskop altında dikilerek, kol, bacak ve parmak nakli gibi kritik operasyonları yapabilecek uzmanlar yetiştiriliyor. GATA Dekanı ve Eğitim Hastanesi Baştabibi Tümamiral Hayati Bilgiç, cerrahide yapılabilecek bir yanlışın dönüşü olmayan sorunlara yol açabildiğini belirterek, özellikle küçük damarların tamirinde deneyim ve eğitimin şart olduğunu söyledi.

 

"Amacımız damarıyla, siniriyle, donanımlı el ve yüz naklini gerçekleştirmektir"

 

GATA'daki mikrocerrahi laboratuvarında, deney hayvanları üzerinde mikrocerrahi uygulamalarının yapıldığını aktaran Bilgiç, burada yapılan çalışmaların kompozit doku nakli operasyonların başarısı için çok önemli olduğunu dile getirdi.  GATA'daki mikrocerrahi laboratuvarında, deney hayvanları üzerinde mikrocerrahi uygulamalarının yapıldığını aktaran Bilgiç, burada yapılan çalışmaların kompozit doku nakli operasyonların başarısı için çok önemli olduğunu dile getirdi. Bilgiç, "Amacımız, bilerek, damarıyla, siniriyle, kasıyla, dokusuyla çok iyi bilen, donanımlı bilgi ile kompozit doku naklini, yani el ve yüz naklini gerçekleştirmektir" diye konuştu.


> Dünyanın mikrocerrahları GATA'da yetişiyor

GATA Mikrocerrahi Uygulama ve Araştırma Laboratuvarı'nda, yurt içi ve yurt dışından alanda uzman bilim insanları tarafından, dünyanın birçok yerinden gelen hekimlere eğitim veriliyor.

 

gata_mikrocerrahiTürkiye'nin tek, Avrupa'nın birkaç merkezinden biri olan GATA MikrocerrahiUygulama ve Araştırma Laboratuvarı'nda, yurt içi ve yurt dışından alanda uzman bilim insanları tarafından, dünyanın birçok yerinden gelen hekimlere eğitim veriliyor. Dünyaca ünlü eğitmen Rosmarie Frick'in yanı sıra GATA El Cerrahisi Bilim Dalı Başkanı Doç. Tabip Albay Mustafa Kürklü ve plastik ve el cerrahisi uzmanı Doç. Tabip Albay Yalçın Külahçı, Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Ortopedi ve Travmatoloji-El Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gürsel Leblebicioğlu başkanlığında gerçekleştirilen mikrocerrahi eğitimlerinde, iki saç kılı kalınlığındaki damarlar, son teknolojiye sahip mikroskop altında dikilerek, kol, bacak ve parmak nakli gibi kritik operasyonları yapabilecek uzmanlar yetiştiriliyor. GATA Dekanı ve Eğitim Hastanesi Baştabibi Tümamiral Hayati Bilgiç, cerrahide yapılabilecek bir yanlışın dönüşü olmayan sorunlara yol açabildiğini belirterek, özellikle küçük damarların tamirinde deneyim ve eğitimin şart olduğunu söyledi.

 

"Amacımız damarıyla, siniriyle, donanımlı el ve yüz naklini gerçekleştirmektir"

 

GATA'daki mikrocerrahi laboratuvarında, deney hayvanları üzerinde mikrocerrahi uygulamalarının yapıldığını aktaran Bilgiç, burada yapılan çalışmaların kompozit doku nakli operasyonların başarısı için çok önemli olduğunu dile getirdi.  GATA'daki mikrocerrahi laboratuvarında, deney hayvanları üzerinde mikrocerrahi uygulamalarının yapıldığını aktaran Bilgiç, burada yapılan çalışmaların kompozit doku nakli operasyonların başarısı için çok önemli olduğunu dile getirdi. Bilgiç, "Amacımız, bilerek, damarıyla, siniriyle, kasıyla, dokusuyla çok iyi bilen, donanımlı bilgi ile kompozit doku naklini, yani el ve yüz naklini gerçekleştirmektir" diye konuştu.


Son Güncelleme: Pazartesi, 07 Mart 2016 13:27

Gösterim: 1050

Akdeniz Üniversitesi KATCAM Müdürü Doç. Dr. Yirmibeşoğlu, "Türkiye'de akademik dünyada kadınlar, yaklaşık yüzde 50'yi temsil ediyor. Avrupalılar bunu duyduklarında şok oluyor çünkü oralarda çok daha düşük" dedi.

 

gozde_yirmibesogluAkdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (KATCAM) Müdürü Doç. Dr. Gözde Yirmibeşoğlu, Avrupa'da akademisyenlerin yüzde 20'si, Türkiye'de ise yüzde 50'sinin kadın olduğunu belirterek, "Kız öğrenciler ve kadın akademisyenler, eğitim, hemşirelik, iletişim fakülteleri ile iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin bazı bölümlerinde yoğun" dedi. Yirmibeşoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesinden Gülsün Sağlamer ve Mine Tan'ın öncülüğünde başlatılan "Türkiye'de Kadın Akademisyenlerin Konumu Nedir" konulu projeye katıldıklarını söyledi. Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden davet alınan çalışmadaki katılımcı sayısının yüksek olduğunu vurgulayan Yirmibeşoğlu, ülkedeki kadın akademisyenlerin oranını tespit ettiklerini belirtti. Herkesin kendi üniversitesini çalıştığını anlatan Yirmibeşoğlu,  "Türkiye'de, akademik dünyada kadınlar yaklaşık yüzde 50'yi temsil ediyor. Avrupalılar bunu duyduklarında şok oluyor çünkü oralarda akademik dünyada kadının temsiliyeti çok daha düşük. Ülkeden ülkeye değişiyor ama Avrupa'da yüzde 20 civarında. Bunun çeşitli sebepleri var" dedi. Avrupa'da kadınların öncelikle memurluğu tercih ettiğini dile getiren Yirmibeşoğlu, akademik dünyada esnek çalışma olduğuna işaret etti.

 

"Kademeleri tek tek çıkmakta zorluk yaşıyorlar" 
"Türkiye'de lisans eğitimi alanlar içinde kız öğrenciler neredeyse yarı yarıya" bilgisini veren Yirmibeşoğlu, şunları kaydetti: "Bu çok güzel bir oran ama olumsuz olan şu ki kadınlar akademik dünyada daha çok alt kademelerde yer alıyor. Yani araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, uzman ve okutman olarak baktığımızda oran çok yüksek. Ancak yardımcı doçentlik ataması geldiğinde orada bir kırılma görüyoruz. Oran birden düşüyor. Hele hele doçentliğe geldiğimizde oldukça büyük kırılma var. Aynı şekilde profesörlükte. Yani araştırma görevlisi olarak başlıyorlar ama yükselme söz konusu olduğunda büyük oranda eleniyorlar. Kademeleri tek tek çıkmakta zorluk yaşıyorlar. Bu gördüğümüz birinci olumsuz nokta."

 

"Kadın mesleği"
Yirmibeşoğlu, kadınların karar mekanizmalarında, üniversite yönetimlerinde temsiliyetlerinin çok düşük olduğuna değindi. Hemcinslerinin, toplumda "kadın mesleği" olarak görülen alanlara yoğunlaştığını ifade eden Yirmibeşoğlu, "Kız öğrenciler ve kadın akademisyenler, eğitim, hemşirelik, iletişim fakülteleri ile iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin bazı bölümlerinde yoğun. Mühendislik, tıp fakültesi gibi 'erkek mesleği' addedilen branşlarda kız öğrenciler ile akademisyenleri de az görüyoruz" diye konuştu.


> Kadın akademisyen sayısı Avrupa ortalamasının üstünde

Akdeniz Üniversitesi KATCAM Müdürü Doç. Dr. Yirmibeşoğlu, "Türkiye'de akademik dünyada kadınlar, yaklaşık yüzde 50'yi temsil ediyor. Avrupalılar bunu duyduklarında şok oluyor çünkü oralarda çok daha düşük" dedi.

 

gozde_yirmibesogluAkdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (KATCAM) Müdürü Doç. Dr. Gözde Yirmibeşoğlu, Avrupa'da akademisyenlerin yüzde 20'si, Türkiye'de ise yüzde 50'sinin kadın olduğunu belirterek, "Kız öğrenciler ve kadın akademisyenler, eğitim, hemşirelik, iletişim fakülteleri ile iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin bazı bölümlerinde yoğun" dedi. Yirmibeşoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesinden Gülsün Sağlamer ve Mine Tan'ın öncülüğünde başlatılan "Türkiye'de Kadın Akademisyenlerin Konumu Nedir" konulu projeye katıldıklarını söyledi. Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden davet alınan çalışmadaki katılımcı sayısının yüksek olduğunu vurgulayan Yirmibeşoğlu, ülkedeki kadın akademisyenlerin oranını tespit ettiklerini belirtti. Herkesin kendi üniversitesini çalıştığını anlatan Yirmibeşoğlu,  "Türkiye'de, akademik dünyada kadınlar yaklaşık yüzde 50'yi temsil ediyor. Avrupalılar bunu duyduklarında şok oluyor çünkü oralarda akademik dünyada kadının temsiliyeti çok daha düşük. Ülkeden ülkeye değişiyor ama Avrupa'da yüzde 20 civarında. Bunun çeşitli sebepleri var" dedi. Avrupa'da kadınların öncelikle memurluğu tercih ettiğini dile getiren Yirmibeşoğlu, akademik dünyada esnek çalışma olduğuna işaret etti.

 

"Kademeleri tek tek çıkmakta zorluk yaşıyorlar" 
"Türkiye'de lisans eğitimi alanlar içinde kız öğrenciler neredeyse yarı yarıya" bilgisini veren Yirmibeşoğlu, şunları kaydetti: "Bu çok güzel bir oran ama olumsuz olan şu ki kadınlar akademik dünyada daha çok alt kademelerde yer alıyor. Yani araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, uzman ve okutman olarak baktığımızda oran çok yüksek. Ancak yardımcı doçentlik ataması geldiğinde orada bir kırılma görüyoruz. Oran birden düşüyor. Hele hele doçentliğe geldiğimizde oldukça büyük kırılma var. Aynı şekilde profesörlükte. Yani araştırma görevlisi olarak başlıyorlar ama yükselme söz konusu olduğunda büyük oranda eleniyorlar. Kademeleri tek tek çıkmakta zorluk yaşıyorlar. Bu gördüğümüz birinci olumsuz nokta."

 

"Kadın mesleği"
Yirmibeşoğlu, kadınların karar mekanizmalarında, üniversite yönetimlerinde temsiliyetlerinin çok düşük olduğuna değindi. Hemcinslerinin, toplumda "kadın mesleği" olarak görülen alanlara yoğunlaştığını ifade eden Yirmibeşoğlu, "Kız öğrenciler ve kadın akademisyenler, eğitim, hemşirelik, iletişim fakülteleri ile iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin bazı bölümlerinde yoğun. Mühendislik, tıp fakültesi gibi 'erkek mesleği' addedilen branşlarda kız öğrenciler ile akademisyenleri de az görüyoruz" diye konuştu.


Son Güncelleme: Salı, 08 Mart 2016 13:47

Gösterim: 1825

Yükseköğretim Kurulu ve Türk Hava Yolları arasında imzalanan protokolle, öğrencilerin uçak bileti alımında yüzde 25'lik indirimden faydalanması için artık öğrenci belgesi ibraz etmesi gerekmeyecek.

 

thy_yokYükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Türk Hava Yolları arasında imzalanan protokolle, öğrencilerin uçak bileti alımında yüzde 25'lik indirimden faydalanması için artık öğrenci belgesi ibraz etmesi gerekmeyecek. Öğrencilerin bilet alımlarını kolaylaştırmak amacıyla YÖK ve THY arasında imzalanan protokole göre THYYÖK veri tabanına kayıtlı öğrencilerin bilgilerini doğrulama sistemi üzerinden kontrol edebilecek. Bu sayede, öğrenciler herhangi bir belge ibraz etmeden indirimli bilet alabilecek.

 

YÖK yetkilerinden alınan bilgiye göre THY, yüksek öğretim kaydı bulunan 24 yaşını geçmemiş öğrencilere, belge ibraz etmeleri karşılığında uçak bileti bedellerinde yüzde 25 indirim sağlıyordu. THY yetkilerinden alınan bilgiye göre 2014'te 500 bini aşkın öğrenci bu indirimden faydalandı.


> YÖK ile THY anlaştı

Yükseköğretim Kurulu ve Türk Hava Yolları arasında imzalanan protokolle, öğrencilerin uçak bileti alımında yüzde 25'lik indirimden faydalanması için artık öğrenci belgesi ibraz etmesi gerekmeyecek.

 

thy_yokYükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Türk Hava Yolları arasında imzalanan protokolle, öğrencilerin uçak bileti alımında yüzde 25'lik indirimden faydalanması için artık öğrenci belgesi ibraz etmesi gerekmeyecek. Öğrencilerin bilet alımlarını kolaylaştırmak amacıyla YÖK ve THY arasında imzalanan protokole göre THYYÖK veri tabanına kayıtlı öğrencilerin bilgilerini doğrulama sistemi üzerinden kontrol edebilecek. Bu sayede, öğrenciler herhangi bir belge ibraz etmeden indirimli bilet alabilecek.

 

YÖK yetkilerinden alınan bilgiye göre THY, yüksek öğretim kaydı bulunan 24 yaşını geçmemiş öğrencilere, belge ibraz etmeleri karşılığında uçak bileti bedellerinde yüzde 25 indirim sağlıyordu. THY yetkilerinden alınan bilgiye göre 2014'te 500 bini aşkın öğrenci bu indirimden faydalandı.


Son Güncelleme: Pazar, 06 Mart 2016 11:36

Gösterim: 1889


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.