Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Başbakan Davutoğlu, Instagram hesabından okul yıllarına ait fotoğraf paylaşarak öğretmen ve öğrencilerin yeni eğitim-öğretim yılını kutladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Instagram hesabından, okul yıllarına ait fotoğraf paylaşarak öğretmen ve öğrencilerin yeni eğitim-öğretim yılını kutladı.
Davutoğlu, "ahmet_davutoglu" kullanıcı adıyla oluşturduğu Instagram hesabında, 2015-2016 eğitim-öğretim döneminin ilk gününde, okul yıllarından bir fotoğrafa yer verdi.
Başbakan Davutoğlu, "Yıllar geçse de her okullar açıldığında duyduğum heyecan hiç değişmedi. Kıymetli öğrenci ve öğretmenlerimizin yeni eğitim öğretim yılını kutluyorum. Öğrencilerimizden ricam, aman derslerinizi ihmal etmeyin" ifadesini kullandı.
Elimizden gelenin en iyisini yapmanın gayreti içindeyiz
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İlköğretim Haftası ve 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajında, yeni eğitim-öğretim yılının, başta öğrenciler olmak üzere, değerli öğretmenlere, tüm eğitim camiasına ve velilere hayırlar getirmesi temennisini ileten Davutoğlu, ilk defa bu eğitim sezonunda okulla tanışacak çocuklara ve en az onlar kadar heyecanlı olan ailelerine başarılar diledi.
Davutoğlu, mesajında, "Eğitim imkanlarının adaletli dağılımı, fırsat eşitliğinin sağlanması, yetenekleri ve eğilimleri esas alan bir eğitim anlayışının yerleşmesi ve değerli öğretmenlerimizin özlük hakları konusunda gereken düzenlemelerin yapılması için elimizden gelenin en iyisini yapmanın gayreti içindeyiz" ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başbakan Davutoğlu, Instagram hesabından okul yıllarına ait fotoğraf paylaşarak öğretmen ve öğrencilerin yeni eğitim-öğretim yılını kutladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Instagram hesabından, okul yıllarına ait fotoğraf paylaşarak öğretmen ve öğrencilerin yeni eğitim-öğretim yılını kutladı.
Davutoğlu, "ahmet_davutoglu" kullanıcı adıyla oluşturduğu Instagram hesabında, 2015-2016 eğitim-öğretim döneminin ilk gününde, okul yıllarından bir fotoğrafa yer verdi.
Başbakan Davutoğlu, "Yıllar geçse de her okullar açıldığında duyduğum heyecan hiç değişmedi. Kıymetli öğrenci ve öğretmenlerimizin yeni eğitim öğretim yılını kutluyorum. Öğrencilerimizden ricam, aman derslerinizi ihmal etmeyin" ifadesini kullandı.
Elimizden gelenin en iyisini yapmanın gayreti içindeyiz
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İlköğretim Haftası ve 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajında, yeni eğitim-öğretim yılının, başta öğrenciler olmak üzere, değerli öğretmenlere, tüm eğitim camiasına ve velilere hayırlar getirmesi temennisini ileten Davutoğlu, ilk defa bu eğitim sezonunda okulla tanışacak çocuklara ve en az onlar kadar heyecanlı olan ailelerine başarılar diledi.
Davutoğlu, mesajında, "Eğitim imkanlarının adaletli dağılımı, fırsat eşitliğinin sağlanması, yetenekleri ve eğilimleri esas alan bir eğitim anlayışının yerleşmesi ve değerli öğretmenlerimizin özlük hakları konusunda gereken düzenlemelerin yapılması için elimizden gelenin en iyisini yapmanın gayreti içindeyiz" ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Eylül 2015 10:55
Gösterim: 1240
İzmir'de öğrenci taşımacılığı yapan okul servisleri, özel geliştirilen bir cihaz sayesinde öğrencinin servise binip binmediğini veliye mesajla bildirecek.
İzmir'de öğrenci taşımacılığı yapan okul servisleri, özel geliştirilen bir cihaz sayesinde öğrencinin servise binip binmediğini veliye mesajla bildirecek.
Hacettepe Teknokent'te geliştirilen cihaz, öğrencinin servise binip binmediğinin yanı sıra servisin öğrencinin bekleme yerine olan mesafesini ve süresini veliye otomatik mesaj atıyor. Cihaz, servisin normal varış süresini aşması durumunda kolluk güçlerine mesaj atarak yaşanabilecek taciz gibi olumsuz olayların da önüne geçilmesine imkan sağlıyor.
İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı, odalarına kayıtlı 5 bin 700 servis ile yaklaşık 50 bin öğrenciyi 28 Eylül itibarıyla taşımaya başlayacaklarını belirtti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararınca kentte yolcu taşımacılığı yapan tüm araçlara "Araç takip cihazı" zorunluluğu getirildiğini anlatan Bostancı, bununla da yetinmeyip Hacettepe Teknokent'te geliştirilen "SERVİSCELL" isimli cihazı kullandıklarını söyledi.
Bostancı, bu cihazın geçen yıl 20-25 araçta pilot olarak uygulandığını, olumlu sonuçlar üzerine bu yıl tüm araçlara takıldığını kaydetti.
Servise bindi
"Okul servisi bekleme ve bekletmeye son" sloganıyla kullanılan cihazın öğrencilere, velilere, servis şoförlerine çok büyük kolaylıklar getireceğini dile getiren Bostancı, cihazlarla velilerin telefonlarının adreslerinin kayıtlı olduğunu, velinin belirlemiş olduğu zaman ve mesafe diliminin sisteme girildiğini, cihazın da otomatik olarak velilere mesaj attığını, arama yaptığını dile getirdi.
Servis aracının eve kaç dakika sonra ulaşacağının, ne kadarlık mesafenin kaldığının otomatik olarak veliye bildirildiğine dikkati çeken Bostancı, cihaz sayesinde 50-55 dakikalık servis güzergahının 30-35 dakikaya indiğine vurgu yaptı.
Cihazın yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğa karşı da kolluk güçlerini bilgilendirdiğinin altını çizen Bostancı, işleyişi şöyle anlattı:
"Öğrenci servise bindiği zaman cihaz, veliye servise binildiğini mesaj atıyor. Binmediyse de bunu bildiriyor. Araç okula giriş yaptığında ya da çıkış yaptığını bunu bildiriyor. İnme-binme noktasına yaklaştığında veliyi haberdar ederek boşu boşuna beklemenin önüne geçiliyor. 'Biniş yerine tahmini bin metre kalmıştır, varış süresi 3 dakika' diyor."
Veli servisi takip edebiliyor
Eskiden ailelerin servisin tahmini geliş süresine göre yaz kış dışarıda önceden beklediğini, servis şoförünün geldiğinde kornaya basarak gürültü kirliliği yaşattığını ayrıca bekleme süresi nedeniyle yakıt harcamalarının arttığını anlatan Bostancı, cihazla bunların önüne geçildiğini belirtti.
Cihazlardaki 3G sayesinde şoförün eline telefon almadan cihaz sayesinde sesli arama yapılabildiğini ifade eden Bostancı, velilerin ayrıca kendilerine verilecek şifreyle internet ve akıllı mobil telefon uygulamaları üzerinden anlık olarak harita üzerinden aracı takip edebildiğini kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İzmir'de öğrenci taşımacılığı yapan okul servisleri, özel geliştirilen bir cihaz sayesinde öğrencinin servise binip binmediğini veliye mesajla bildirecek.
İzmir'de öğrenci taşımacılığı yapan okul servisleri, özel geliştirilen bir cihaz sayesinde öğrencinin servise binip binmediğini veliye mesajla bildirecek.
Hacettepe Teknokent'te geliştirilen cihaz, öğrencinin servise binip binmediğinin yanı sıra servisin öğrencinin bekleme yerine olan mesafesini ve süresini veliye otomatik mesaj atıyor. Cihaz, servisin normal varış süresini aşması durumunda kolluk güçlerine mesaj atarak yaşanabilecek taciz gibi olumsuz olayların da önüne geçilmesine imkan sağlıyor.
İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı, odalarına kayıtlı 5 bin 700 servis ile yaklaşık 50 bin öğrenciyi 28 Eylül itibarıyla taşımaya başlayacaklarını belirtti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararınca kentte yolcu taşımacılığı yapan tüm araçlara "Araç takip cihazı" zorunluluğu getirildiğini anlatan Bostancı, bununla da yetinmeyip Hacettepe Teknokent'te geliştirilen "SERVİSCELL" isimli cihazı kullandıklarını söyledi.
Bostancı, bu cihazın geçen yıl 20-25 araçta pilot olarak uygulandığını, olumlu sonuçlar üzerine bu yıl tüm araçlara takıldığını kaydetti.
Servise bindi
"Okul servisi bekleme ve bekletmeye son" sloganıyla kullanılan cihazın öğrencilere, velilere, servis şoförlerine çok büyük kolaylıklar getireceğini dile getiren Bostancı, cihazlarla velilerin telefonlarının adreslerinin kayıtlı olduğunu, velinin belirlemiş olduğu zaman ve mesafe diliminin sisteme girildiğini, cihazın da otomatik olarak velilere mesaj attığını, arama yaptığını dile getirdi.
Servis aracının eve kaç dakika sonra ulaşacağının, ne kadarlık mesafenin kaldığının otomatik olarak veliye bildirildiğine dikkati çeken Bostancı, cihaz sayesinde 50-55 dakikalık servis güzergahının 30-35 dakikaya indiğine vurgu yaptı.
Cihazın yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğa karşı da kolluk güçlerini bilgilendirdiğinin altını çizen Bostancı, işleyişi şöyle anlattı:
"Öğrenci servise bindiği zaman cihaz, veliye servise binildiğini mesaj atıyor. Binmediyse de bunu bildiriyor. Araç okula giriş yaptığında ya da çıkış yaptığını bunu bildiriyor. İnme-binme noktasına yaklaştığında veliyi haberdar ederek boşu boşuna beklemenin önüne geçiliyor. 'Biniş yerine tahmini bin metre kalmıştır, varış süresi 3 dakika' diyor."
Veli servisi takip edebiliyor
Eskiden ailelerin servisin tahmini geliş süresine göre yaz kış dışarıda önceden beklediğini, servis şoförünün geldiğinde kornaya basarak gürültü kirliliği yaşattığını ayrıca bekleme süresi nedeniyle yakıt harcamalarının arttığını anlatan Bostancı, cihazla bunların önüne geçildiğini belirtti.
Cihazlardaki 3G sayesinde şoförün eline telefon almadan cihaz sayesinde sesli arama yapılabildiğini ifade eden Bostancı, velilerin ayrıca kendilerine verilecek şifreyle internet ve akıllı mobil telefon uygulamaları üzerinden anlık olarak harita üzerinden aracı takip edebildiğini kaydetti.
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Eylül 2015 10:31
Gösterim: 1313
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, TÜBİTAK'ın çocuklara matematiği sevdirmek için güzel çalışmaları olduğunu belirterek, "Çocuklara matematiği sevdirmek için çalışmaları arttıracağız" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Yeni yöntemlerle küçük yaşta çocuklarımıza ufak ufak matematik ve matematikle ilgili konuları sevdirmeyi başarabilirsek daha sonra bütün ömür boyu çocuklarımız matematikle dost olarak yaşarlar. Bunu başarmak durumundayız. Bu noktada TÜBİTAK'ın çok güzel çalışmaları var. Bu çalışmaları arttıracağız" dedi.
Işık, TÜBİTAK'ın çocuklara yönelik eğlenerek öğrenme amaçlı hazırladığı pek çok materyal olduğunu, farklı bulmacaları çocuklara hediye ettiğini söyledi.
Eğitimi sıkıcı, insanların zorla uğraştığı bir alan değil de eğlenerek zaman geçirdikleri alan haline getirmeyi hedeflediklerini ifade eden Işık, TÜBİTAK olarak bilime merakı arttırma yönünde gayret gösterdiklerini dile getirdi.
Işık, daha önce "Meraklı Minik", "Bilim Çocuk" ve "Bilim Teknik" dergilerini çıkardıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Bunlar şu anda da devam ediyor. Bir de elektronik ortamda Bilim Genç dergisini çıkarıyoruz. Amacımız, yavrularımızı genç yaşta bilimle tanıştırmak, yavrularımızda bilime yönelik bir sevgi ve merak uyandırmak, bunu yaparken de gençlerimizin çocuklarımızın eğlenerek öğrenmesini sağlamak. Bunun gibi materyalleri gençlerimize özellikle hediye etmek istedik. Çocuklar, bu bulmacaları çözdükçe hem matematiğe olan o sıkıcı gözüken ama zevkli olan bu alana giriş yapmış olacak. Matematiği sevdiği zaman bilimi sevecek. Bilimin temeli matematik, bilimi sevdikten sonra da inşallah ülkesine ve milletine çok daha faydalı konuma gelme imkanı olacak."
Işık, 4 bin adet deney seti hazırladıklarını ve tüm illerdeki Bilim Sanat Merkezlerine gönderdiklerini kaydetti.
Deney setlerini yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Işık, "Hedefimiz, bütün okulların Bilim Teknoloji Kulüplerine bu deney setlerini göndermek. Çocuklarımızın oynayarak, yaparak, yanılarak, yap boz şeklinde öğrenmelerini sağlamak. Bu bilime olan meraklarını ve sevgilerini arttırmak. Bunun üzerinde yoğunlukla duruyoruz. Artık çağımızın yöntemi bir sınıfa kapanıp öğretmenin anlatmasıyla öğrencinin dinlemesiyle öğrenmek değil, daha çok dokunarak, oynayarak, yaparak, bozarak kendi öğrencinin deneyimiyle öğrenmesini sağlamak. TÜBİTAK olarak da buna yönelik çalışmalarımızı çoğaltıyoruz" diye konuştu.
"Deney setlerinin yerli oyuncakçılarımız tarafından üretilmesini önemsiyoruz" diyen Işık, bu kabiliyetlerin sektörü geliştirmesini hedeflediklerini söyledi.
TÜBİTAK'ın çok güzel çalışmaları var
Bakan Işık, Konya'nın Akşehir ilçesinde su, balon ve mumla deney yaptığı sırada, anneannesinin müdahalesiyle girişimi yarım kalan küçük Bedirhan'a da deney seti gönderdiklerini ifade ederek, bunun deney seti üzerinde bir ilgi uyandırdığına işaret etti.
Bunun bilim sevgisine dönüşmesi için üzerilerine düşeni yaptıklarını dile getiren Işık, şunları kaydetti:
"Bizim matematik dersi pek çok yavrumuzun korktuğu bir ders. Ben matematikçiyim, matematiği de çok sevdim. Matematikten korkan bir toplumumuz var. Onun sebebi de bunu rutin öğretme tarzı. Hiçbir materyal olmadan sadece tahta da öğrencinin soyuttan somuta geçiş sürecini dikkate almayan yöntemle soyut şeyler öğrenciye kavratmaya çalışınca, öğrencilerin büyük kısmı matematikten korkar hale geldi. Yeni yöntemlerle küçük yaşta çocuklarımıza ufak ufak matematik ve matematikle ilgili konuları sevdirmeyi başarabilirsek daha sonra bütün ömür boyu çocuklarımız matematikle dost olarak yaşarlar. Bunu başarmak durumundayız. Bu noktada TÜBİTAK'ın çok güzel çalışmaları var. Bu çalışmaları arttıracağız."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, TÜBİTAK'ın çocuklara matematiği sevdirmek için güzel çalışmaları olduğunu belirterek, "Çocuklara matematiği sevdirmek için çalışmaları arttıracağız" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Yeni yöntemlerle küçük yaşta çocuklarımıza ufak ufak matematik ve matematikle ilgili konuları sevdirmeyi başarabilirsek daha sonra bütün ömür boyu çocuklarımız matematikle dost olarak yaşarlar. Bunu başarmak durumundayız. Bu noktada TÜBİTAK'ın çok güzel çalışmaları var. Bu çalışmaları arttıracağız" dedi.
Işık, TÜBİTAK'ın çocuklara yönelik eğlenerek öğrenme amaçlı hazırladığı pek çok materyal olduğunu, farklı bulmacaları çocuklara hediye ettiğini söyledi.
Eğitimi sıkıcı, insanların zorla uğraştığı bir alan değil de eğlenerek zaman geçirdikleri alan haline getirmeyi hedeflediklerini ifade eden Işık, TÜBİTAK olarak bilime merakı arttırma yönünde gayret gösterdiklerini dile getirdi.
Işık, daha önce "Meraklı Minik", "Bilim Çocuk" ve "Bilim Teknik" dergilerini çıkardıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Bunlar şu anda da devam ediyor. Bir de elektronik ortamda Bilim Genç dergisini çıkarıyoruz. Amacımız, yavrularımızı genç yaşta bilimle tanıştırmak, yavrularımızda bilime yönelik bir sevgi ve merak uyandırmak, bunu yaparken de gençlerimizin çocuklarımızın eğlenerek öğrenmesini sağlamak. Bunun gibi materyalleri gençlerimize özellikle hediye etmek istedik. Çocuklar, bu bulmacaları çözdükçe hem matematiğe olan o sıkıcı gözüken ama zevkli olan bu alana giriş yapmış olacak. Matematiği sevdiği zaman bilimi sevecek. Bilimin temeli matematik, bilimi sevdikten sonra da inşallah ülkesine ve milletine çok daha faydalı konuma gelme imkanı olacak."
Işık, 4 bin adet deney seti hazırladıklarını ve tüm illerdeki Bilim Sanat Merkezlerine gönderdiklerini kaydetti.
Deney setlerini yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Işık, "Hedefimiz, bütün okulların Bilim Teknoloji Kulüplerine bu deney setlerini göndermek. Çocuklarımızın oynayarak, yaparak, yanılarak, yap boz şeklinde öğrenmelerini sağlamak. Bu bilime olan meraklarını ve sevgilerini arttırmak. Bunun üzerinde yoğunlukla duruyoruz. Artık çağımızın yöntemi bir sınıfa kapanıp öğretmenin anlatmasıyla öğrencinin dinlemesiyle öğrenmek değil, daha çok dokunarak, oynayarak, yaparak, bozarak kendi öğrencinin deneyimiyle öğrenmesini sağlamak. TÜBİTAK olarak da buna yönelik çalışmalarımızı çoğaltıyoruz" diye konuştu.
"Deney setlerinin yerli oyuncakçılarımız tarafından üretilmesini önemsiyoruz" diyen Işık, bu kabiliyetlerin sektörü geliştirmesini hedeflediklerini söyledi.
TÜBİTAK'ın çok güzel çalışmaları var
Bakan Işık, Konya'nın Akşehir ilçesinde su, balon ve mumla deney yaptığı sırada, anneannesinin müdahalesiyle girişimi yarım kalan küçük Bedirhan'a da deney seti gönderdiklerini ifade ederek, bunun deney seti üzerinde bir ilgi uyandırdığına işaret etti.
Bunun bilim sevgisine dönüşmesi için üzerilerine düşeni yaptıklarını dile getiren Işık, şunları kaydetti:
"Bizim matematik dersi pek çok yavrumuzun korktuğu bir ders. Ben matematikçiyim, matematiği de çok sevdim. Matematikten korkan bir toplumumuz var. Onun sebebi de bunu rutin öğretme tarzı. Hiçbir materyal olmadan sadece tahta da öğrencinin soyuttan somuta geçiş sürecini dikkate almayan yöntemle soyut şeyler öğrenciye kavratmaya çalışınca, öğrencilerin büyük kısmı matematikten korkar hale geldi. Yeni yöntemlerle küçük yaşta çocuklarımıza ufak ufak matematik ve matematikle ilgili konuları sevdirmeyi başarabilirsek daha sonra bütün ömür boyu çocuklarımız matematikle dost olarak yaşarlar. Bunu başarmak durumundayız. Bu noktada TÜBİTAK'ın çok güzel çalışmaları var. Bu çalışmaları arttıracağız."
Son Güncelleme: Pazar, 27 Eylül 2015 12:48
Gösterim: 1576
Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen bugün ders başı yaptı.
Yaz tatilinin ardından açıköğretim öğrencileri dahil, yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen, yeni eğitim-öğretim yılına bugün başladı.
Yeni eğitim öğretim maratonu, 17 Haziran 2016'ya kadar sürecek.
2015-2016 eğitim-öğretim yılında açık öğretim öğrencileri dahil, örgün eğitimde resmi ve özel okullarda yaklaşık 18 milyon öğrenci ders başı yapacak. Resmi ve özel okullarda yaklaşık 600 bin derslikte, yöneticiler de dahil olmak üzere 900 bin 794 öğretmen eğitim verecek.
1 milyonu aşkın çocuk ilkokula başlayacak
Bu yıl yaklaşık 1 milyon 136 bin öğrencinin ilkokul birinci sınıfa, yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrencinin de okul öncesi eğitim kurumlarında eğitime başlaması bekleniyor.
Okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının beşinci sınıflarındaki öğrencilerin eğitim ve öğretime uyum programları da okulların açıldığı ilk hafta içinde eğitim öğretim süreciyle birlikte gerçekleştirilecek.
MEB'in çalışma takvimine göre, birinci kanaat dönemi bugün başlayacak ve 22 Ocak 2016 Cuma günü sona erecek. Yarı yıl tatili, 25 Ocak-5 Şubat 2016'da yapılacak. İkinci kanaat dönemi, 8 Şubat 2016 Pazartesi günü başlayacak ve 17 Haziran 2016 Cuma günü sona erecek. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı ise 19 Eylül 2016 Pazartesi günü başlayacak.
Destekleme kursları
Bakanlık tarafından öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarına başvurular da 21 Eylül Pazartesi'den itibaren kabul edilmeye başladı. Başvurular, 2 Ekim'de sona erecek. Kurslar, 1.dönem, 2.dönem ve 3. dönem (yaz kursları) olmak üzere üç dönemde açılacak.
Kurslara, MEB'e bağlı resmi ve özel ortaokullar, imam-hatip ortaokulları, resmi ve özel ortaöğretim kurumları ve açıköğretim kurumlarına devam eden her sınıf seviyesindeki istekli öğrenciler ile mezun durumdaki kursiyerler başvurabilecek.
Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları Eğitim Bilişim Ağı (EBA) şifresiyle, e-kurs modülü üzerinden veya bizzat kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabilecek.
Açıköğretim öğrencileri, başvurularını örgün kurs merkezleri, kursiyerler ise halk eğitim merkezleri aracılığıyla yaygın eğitim kurs müdürlüklerine, bulundukları sınıf düzeyini gösterir belge veya diploma ile bizzat başvurarak yapacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen bugün ders başı yaptı.
Yaz tatilinin ardından açıköğretim öğrencileri dahil, yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen, yeni eğitim-öğretim yılına bugün başladı.
Yeni eğitim öğretim maratonu, 17 Haziran 2016'ya kadar sürecek.
2015-2016 eğitim-öğretim yılında açık öğretim öğrencileri dahil, örgün eğitimde resmi ve özel okullarda yaklaşık 18 milyon öğrenci ders başı yapacak. Resmi ve özel okullarda yaklaşık 600 bin derslikte, yöneticiler de dahil olmak üzere 900 bin 794 öğretmen eğitim verecek.
1 milyonu aşkın çocuk ilkokula başlayacak
Bu yıl yaklaşık 1 milyon 136 bin öğrencinin ilkokul birinci sınıfa, yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrencinin de okul öncesi eğitim kurumlarında eğitime başlaması bekleniyor.
Okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının beşinci sınıflarındaki öğrencilerin eğitim ve öğretime uyum programları da okulların açıldığı ilk hafta içinde eğitim öğretim süreciyle birlikte gerçekleştirilecek.
MEB'in çalışma takvimine göre, birinci kanaat dönemi bugün başlayacak ve 22 Ocak 2016 Cuma günü sona erecek. Yarı yıl tatili, 25 Ocak-5 Şubat 2016'da yapılacak. İkinci kanaat dönemi, 8 Şubat 2016 Pazartesi günü başlayacak ve 17 Haziran 2016 Cuma günü sona erecek. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı ise 19 Eylül 2016 Pazartesi günü başlayacak.
Destekleme kursları
Bakanlık tarafından öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarına başvurular da 21 Eylül Pazartesi'den itibaren kabul edilmeye başladı. Başvurular, 2 Ekim'de sona erecek. Kurslar, 1.dönem, 2.dönem ve 3. dönem (yaz kursları) olmak üzere üç dönemde açılacak.
Kurslara, MEB'e bağlı resmi ve özel ortaokullar, imam-hatip ortaokulları, resmi ve özel ortaöğretim kurumları ve açıköğretim kurumlarına devam eden her sınıf seviyesindeki istekli öğrenciler ile mezun durumdaki kursiyerler başvurabilecek.
Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları Eğitim Bilişim Ağı (EBA) şifresiyle, e-kurs modülü üzerinden veya bizzat kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabilecek.
Açıköğretim öğrencileri, başvurularını örgün kurs merkezleri, kursiyerler ise halk eğitim merkezleri aracılığıyla yaygın eğitim kurs müdürlüklerine, bulundukları sınıf düzeyini gösterir belge veya diploma ile bizzat başvurarak yapacak.
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Eylül 2015 10:11
Gösterim: 1112
Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Bozkurt, okula yeni başlayan öğrenciler için uyum güçlüğünün normal olduğunu belirterek, bunu önlemek için velilerin ilk gün onlara eşlik etmesi gerektiğini bildirdi.
Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, okula yeni başlayan öğrenciler için uyum güçlüğünün normal olduğunu belirterek, bunu önlemek için velilerin çocuklarını ilk gün okulla göndermesi ve onlara eşlik etmesi gerektiğini bildirdi.
Bozkurt, ülke genelinde 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmenin yarın ders başı yapacağını ifade etti. Ankara'da ise 2015-2016 öğretim yılında 915 bin 750 öğrenciye, bin 707'si resmi 953'ü de özel olmak üzere 2 bin 660 okulda, 62 bin 245 öğretmenle eğitim verileceğini söyleyen Bozkurt, 62 bin 670 öğrencinin de Ankara'da bu yıl ilkokula başlayacağını kaydetti.
Okula başlamanın hem çocuklar hem de aileleri için geleceğe atılan önemli bir adım olduğunun altını çizen Bozkurt, çocuğun yaşamındaki bu büyük değişimin heyecanını ailelerin de paylaştığını dile getirdi.
Bozkurt, okula başlayacağı güne kadar zamanlarının büyük bölümünü evde anne baba ve kardeşleriyle birlikte geçiren çocukların okulla tamamen yabancı bir ortama girdiğine işaret etti.
Durumu kabullenmekte zorlanan çocukların okula uyumlarının güçleştiğini ve gelecekteki eğitim hayatlarının da bundan etkilendiğini belirten Bozkurt, "Aslında okula yeni başlayan çocukların belli bir süre uyum güçlüğü yaşaması normaldir. Önemli olan aile, okul ve öğretmenin bu süreçte işbirliği içerisinde olmalarıdır. Aileler, okula yeni başlayan ve bu tür güçlükleri yaşayan çocuğun sadece kendi çocukları olmadığını bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar. Her çocuk benzer şeyler yaşamaktadır" diye konuştu.
Velilerin okul hazırlıklarını çocukla yapması ve onun kararlarını da dikkate almasının çocuğu okul hakkında heyecanlandıracağını ifade eden Bozkurt, bu sürecin de uyumu hızlandıracağını kaydetti.
Anne ve babaların, çocuklarının okula, öğretmenlere ve arkadaşlarına karşı duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine fırsat vermesi gerektiğini vurgulayan Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle okula yeni başlayan çocukların uyum güçlüğü yaşamaları normal. Veliler bunu önlemek için okulun ilk günü mutlaka çocuklarını okula göndermeli ve mümkünse ilk gün çocuklarına eşlik etmelidir. Ebeveynlerin kaygı ve stresten uzak, sakin olmaları çocuk üzerinde önemli bir etkiye sahip."
Okula yeni başlayacak çocuklar için en önemli sorunlardan bir tanesinin de ailelerinden ayrı vakit geçirecek olmaları. Bu durum da çocukların okuldan korkmalarına neden oluyor. Okul korkularının üstesinden gelinebilmesi için ailenin tutumu son derece önemli. Aileler çocuklarına okulun korkulacak yer olmadığını aksine keyifli vakitler geçirilecek, yeni arkadaşlıkların kurulacağı yerler olduğunu anlatmalıdır. Ayrıca veliler, çocuklarının içlerindeki korkuyu yenebilmesi için agresif tutumlar göstermemeli aksine sabırlı, soğukkanlı ve kararlı olmalılar. Çocuklarını okula gitmeleri konusunda cesaretlendirmeli, gitmek istemediğinde ise açık ve anlaşılır bir şekilde konuşarak sebebini öğrenmeliler. Her zaman çocuklarına onların yanında olabilecekleri duygusunu vermelidirler."
Okul başarısı için tavsiyeler
Okul başarısını etkileyen pek çok faktör bulunduğunu söyleyen Bozkurt, başarılı olmak için çok çalışmaktan ziyade etkili çalışmanın gerektiğini belirtti.
Erol Bozkurt, sadece akademik başarının, insan hayatı için yeterli olmadığını vurgulayarak, öğrencilere başarı için şu tavsiyelerde bulundu:
"Sosyal ve kültürel başarı da en az akademik başarı kadar önemlidir. Başarı her kişi için ayrı ayrı ele alınmalı, başarıya giden yol üzerindeki aksaklıklar, öğrenmenin bir şekli olarak kabul edilmelidir. Başarınızı başkalarıyla mukayese ederek değil, kendi gelişiminizdeki ilerlemeleri göz önüne alarak değerlendirin. Hata yapmaktan korkmayın. Bir amacınız olsun. Bu amaçlar doğrultusunda hedeflerinizi oluşturun ve onlar için mücadele edin. Olumsuzluklara değil, pozitif gelişmelere odaklanın. Sorun çözebilmeye, hatalarınızı görebilmeye ve akıl yürütmeye odaklanın."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Bozkurt, okula yeni başlayan öğrenciler için uyum güçlüğünün normal olduğunu belirterek, bunu önlemek için velilerin ilk gün onlara eşlik etmesi gerektiğini bildirdi.
Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, okula yeni başlayan öğrenciler için uyum güçlüğünün normal olduğunu belirterek, bunu önlemek için velilerin çocuklarını ilk gün okulla göndermesi ve onlara eşlik etmesi gerektiğini bildirdi.
Bozkurt, ülke genelinde 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmenin yarın ders başı yapacağını ifade etti. Ankara'da ise 2015-2016 öğretim yılında 915 bin 750 öğrenciye, bin 707'si resmi 953'ü de özel olmak üzere 2 bin 660 okulda, 62 bin 245 öğretmenle eğitim verileceğini söyleyen Bozkurt, 62 bin 670 öğrencinin de Ankara'da bu yıl ilkokula başlayacağını kaydetti.
Okula başlamanın hem çocuklar hem de aileleri için geleceğe atılan önemli bir adım olduğunun altını çizen Bozkurt, çocuğun yaşamındaki bu büyük değişimin heyecanını ailelerin de paylaştığını dile getirdi.
Bozkurt, okula başlayacağı güne kadar zamanlarının büyük bölümünü evde anne baba ve kardeşleriyle birlikte geçiren çocukların okulla tamamen yabancı bir ortama girdiğine işaret etti.
Durumu kabullenmekte zorlanan çocukların okula uyumlarının güçleştiğini ve gelecekteki eğitim hayatlarının da bundan etkilendiğini belirten Bozkurt, "Aslında okula yeni başlayan çocukların belli bir süre uyum güçlüğü yaşaması normaldir. Önemli olan aile, okul ve öğretmenin bu süreçte işbirliği içerisinde olmalarıdır. Aileler, okula yeni başlayan ve bu tür güçlükleri yaşayan çocuğun sadece kendi çocukları olmadığını bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar. Her çocuk benzer şeyler yaşamaktadır" diye konuştu.
Velilerin okul hazırlıklarını çocukla yapması ve onun kararlarını da dikkate almasının çocuğu okul hakkında heyecanlandıracağını ifade eden Bozkurt, bu sürecin de uyumu hızlandıracağını kaydetti.
Anne ve babaların, çocuklarının okula, öğretmenlere ve arkadaşlarına karşı duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine fırsat vermesi gerektiğini vurgulayan Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle okula yeni başlayan çocukların uyum güçlüğü yaşamaları normal. Veliler bunu önlemek için okulun ilk günü mutlaka çocuklarını okula göndermeli ve mümkünse ilk gün çocuklarına eşlik etmelidir. Ebeveynlerin kaygı ve stresten uzak, sakin olmaları çocuk üzerinde önemli bir etkiye sahip."
Okula yeni başlayacak çocuklar için en önemli sorunlardan bir tanesinin de ailelerinden ayrı vakit geçirecek olmaları. Bu durum da çocukların okuldan korkmalarına neden oluyor. Okul korkularının üstesinden gelinebilmesi için ailenin tutumu son derece önemli. Aileler çocuklarına okulun korkulacak yer olmadığını aksine keyifli vakitler geçirilecek, yeni arkadaşlıkların kurulacağı yerler olduğunu anlatmalıdır. Ayrıca veliler, çocuklarının içlerindeki korkuyu yenebilmesi için agresif tutumlar göstermemeli aksine sabırlı, soğukkanlı ve kararlı olmalılar. Çocuklarını okula gitmeleri konusunda cesaretlendirmeli, gitmek istemediğinde ise açık ve anlaşılır bir şekilde konuşarak sebebini öğrenmeliler. Her zaman çocuklarına onların yanında olabilecekleri duygusunu vermelidirler."
Okul başarısı için tavsiyeler
Okul başarısını etkileyen pek çok faktör bulunduğunu söyleyen Bozkurt, başarılı olmak için çok çalışmaktan ziyade etkili çalışmanın gerektiğini belirtti.
Erol Bozkurt, sadece akademik başarının, insan hayatı için yeterli olmadığını vurgulayarak, öğrencilere başarı için şu tavsiyelerde bulundu:
"Sosyal ve kültürel başarı da en az akademik başarı kadar önemlidir. Başarı her kişi için ayrı ayrı ele alınmalı, başarıya giden yol üzerindeki aksaklıklar, öğrenmenin bir şekli olarak kabul edilmelidir. Başarınızı başkalarıyla mukayese ederek değil, kendi gelişiminizdeki ilerlemeleri göz önüne alarak değerlendirin. Hata yapmaktan korkmayın. Bir amacınız olsun. Bu amaçlar doğrultusunda hedeflerinizi oluşturun ve onlar için mücadele edin. Olumsuzluklara değil, pozitif gelişmelere odaklanın. Sorun çözebilmeye, hatalarınızı görebilmeye ve akıl yürütmeye odaklanın."
Son Güncelleme: Pazar, 27 Eylül 2015 12:42
Gösterim: 1378